Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sağlık alanında 100 yıllık global uzmanlığı ve Türkiye’de 30 yıllık varlığıyla hasta hayatlarını iyileştiren Novo Nordisk’te yeni bir atama gerçekleşti. Novo Nordisk Türkiye’nin yeni Diyabet İş Birimi Kıdemli Direktörü, ilaç sektöründe farklı görevlerde ve şirketlerde 27 yıllık deneyime sahip olan Ayça Gönç oldu.
Toplam 80 ülkede 72 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Danimarka merkezli global sağlık firması Novo Nordisk, Türkiye'deki yapılanmasını güçlendirmeye ve önemli atamalar gerçekleştirmeye devam ediyor. Novo Nordisk Türkiye'nin Diyabet İş Birimi’nin liderliği, 14 Ekim 2024 itibarıyla sektörde uzun yıllardır öncü başarılara imza atan Ayça Gönç'e teslim edildi.
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra ilaç sektöründe farklı görevlerde ve şirketlerde bulunarak 27 yıllık deneyim kazanan Ayça Gönç, kariyerine Eczacıbaşı’nda Asistan Ürün Müdürü olarak başladı, ardından Roche ve Abbott’ta Ürün Müdürü olarak görev aldı. 2003 yılında Amerika’da kısa süreli global bir görevlendirmede yer alan ve Abbott Global İmmünüloji Pazarlama Ekibiyle birlikte çalışan Gönç, bu deneyiminden sonra 2004 yılında İmmünoloji ekibini kurdu. 2007 yılına kadar Abbott’ta başarılı projelere imza atarak İmmünoloji İş Birimi Yöneticisi pozisyonunda yer aldı. Bu görevin sonrasında ise Abbott’taki kariyerine 6 yıl boyunca İmmünoloji Direktörü olarak devam etti ve önemli lansmanlar gerçekleştirdi. 2013 yılında ise AbbVie Türkiye’de görev almaya başlayan Gönç, burada 2018 yılına kadar Hepatoloji İş Ünitesi Direktörlüğünü üstlendiği dönemde Hepatoloji ekibini kurup dikkat çeken lansmanlar gerçekleştirdi ve ürünlerin pazardaki liderliğine katkıda bulundu. 2018 Ekim ayında AbbVie Batı Avrupa ve Kanada Hematoloji Direktör Yardımcısı olarak başladığı görevle önemli bir adım daha ekleyen Gönç, 2022 yılında Doğu Avrupa, Orta Doğu Rusya bölgesine Onkoloji direktörü olarak atandıktan sonra aynı yıl Doğu Avrupa Onkololoji Ticari ve Müşteri Mükemmeliyeti Direktörlüğüne atanarak 2023 Mart ayına kadar bu görevine devam etti. 2023 Mart ayından 2024 Eylül ayına kadar AbbVie Avrupa Hematoloji Ticari direktörlüğünü yürüttü. Avrupa’da çalıştığı dönemde hematoloji alanındaki ürünlerin Avrupa lansmalarına katkıda bulundu.
Novo Nordisk Hakkında:
Novo Nordisk, 1923’te Danimarka’da kurulmuş, bugün toplam 80 ülkede yaklaşık 72.000 kişiyi istihdam eden ve ürünlerini yaklaşık 170 ülkede hastalara sunan global bir sağlık şirketidir. Kuruluşu diyabetli bireylerin tedavisine dayanan Novo Nordisk, bu alanda sahip olduğu uzmanlık ve güçlü miras ile ciddi kronik hastalıkların tedavisi için gerekli olan çalışmalara yön vermektedir. Novo Nordisk, kurulduğu günden beri sürdürülebilir iş modeliyle tedavi alanlarında çığır açan bilimsel atılımlara öncülük etmeye, tedavilere erişimi genişletmek için çalışmaya, tedavi sunduğu hastalıkları önlemek ve nihayetinde bu hastalıkları ortadan kaldırabilmek için çalışmalarına devam etmektedir. Daha fazla bilgi için novonordisk.com, Facebook, X (Twitter), LinkedIn ve YouTube'u ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Fintech girişimlerine bilgi ve bağlantılar sunmayı amaçlayan Mastercard Lighthouse Türkiye programının ilk aşaması için seçilen altı fintech girişimi açıklandı. Bu altı startup, Mastercard’ın ağı, mentorları ve sektör uzmanlarıyla iş birliği yapma fırsatını yakalayarak, yeni pazar fırsatlarını keşfetme ve iş ortaklıklarını yönlendirme konusunda değerli bilgi ve rehberlik edinecek.
Fintech girişimlerini hedefleyen Mastercard Lighthouse Türkiye hızlandırma ve iş birliği programı, jüri değerlendirmesi sonucunda destek alacak altı girişimi seçti. Program kapsamında desteklenecek girişimler Assistbox, Crait AI, Masraff, MonoPayments, Sanction Scanner ve TransferChain oldu. Bu girişimler; güçlü ekip yetkinlikleri, sundukları yenilikçi çözümler, küresel pazarlara açılma potansiyelleri, büyüme kapasitesi, sağlam iş modelleri ve rekabete karşı dayanıklılık gibi kriterlerle öne çıktı.
Mastercard’ın küresel deneyimi ve yerel iş birlikleriyle desteklenen program, seçilen fintech girişimlerine büyüme fırsatları sunacak. Bu program, girişimlerin operasyonel gelişimlerini hızlandırmayı hedefleyerek, Mastercard’ın geniş mentor ve danışman ağıyla potansiyellerini en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor.
Bu girişimler, ödeme sistemleri, siber güvenlik, risk yönetimi, finansal destek, sürdürülebilirlik, veri analitiği ve KOBİ çözümleri gibi alanlarda uzmanlarla birebir eğitim oturumlarına katılarak bilgi ve uzmanlıklarını artırma şansı yakalayacak.
Mastercard Danışmanlık Hizmetleri EEMEA Bölgesi Kıdemli Başkan Yardımcısı Muin Öztop, “Start Path programının bir parçası olan Lighthouse programı, dünya genelinde her ölçekte fintech için iş birliğine dayalı bir platform sağlamayı hedefliyor. Mastercard olarak bu programı, Türkiye’de fintech ekosistemini güçlendirmek ve yerel girişimlere sürdürülebilir büyüme yolculuklarında destek olmak amacıyla başlattık. Girişimlerin güçlü iş modelleri, farklı pazarlara uyum sağlama potansiyelleri, ekip yetkinlikleri ve sundukları yaratıcı ve yenilikçi çözümlerle gösterdikleri büyüme yolculuğundan büyük heyecan duyuyoruz. Mastercard’ın ağı ve sektörel uzmanlığının desteğiyle etkin bir şekilde ölçeklenme potansiyeline sahip olduklarına inanıyoruz,” şeklinde konuştu.
Mastercard Lighthouse Türkiye Programı'nın 6 Girişimi Hakkında:
• Assistbox: Kuruluşların müşterilerine video tabanlı hizmet sunmalarını sağlayan bir çevrimiçi iletişim platformu. Uzaktan müşteri kazanımı, video çağrı merkezleri, birebir canlı video alışveriş gibi alanlarda ve çeşitli sektörlerde farklı uygulamalarda kullanılıyor.Top of FormBottom of Form
Crait AI: Markalara özel yüksek dönüşüm sağlayan e-ticaret ve pazarlama görselleri oluşturan bir yapay zeka platformu. Marka tarzına uygun görseller üreterek pazarlama performansını optimize eder.
Masraff: Yapay zeka destekli bir platform olan Masraff, kurumsal harcama yönetimini dijitalleştirir. Otomatik veri girişi, öngörü analitiği, izleme ve harcama politikalarına uyum gibi özellikleriyle masraf takibini stratejik bir finansal yönetim aracına dönüştürür.
Mono Payments: Elektronik para kuruluşları, ödeme sağlayıcıları, startup’lar, neobankalar ve büyük ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış küresel ödeme yönetimi konusunda uzmanlaşmış dijital bir fintech platformu.
Sanction Scanner: Kara para aklama (AML) ve dolandırıcılık önleme çözümleri sunan bir regtech şirketi. Sanction Scanner, müşteri tarama, işlem takibi ve müşteri risk değerlendirmesi gibi hizmetler sağlayarak finansal kuruluşların güvenlik ve düzenlemelere uyum sağlamalarına yardımcı olur.
TransferChain: Güvenli, yasal düzenlemelere uyumlu ve gizlilik odaklı dosya ve parola yönetim çözümleri sunan bir platform. Veri ihlalleri, çalınan parolalar ve yetkisiz erişimi önlemeyi amaçlar.
Fintech Girişimleri İçin Fırsatlar
2018 yılında İskandinav ve Baltık ülkelerinde başlayan Mastercard Lighthouse programı, bugüne kadar 220’den fazla mezun, 300’den fazla iş birliği ve 1 milyar euroyu aşan yatırımın sağlanmasına katkı sundu. Mastercard, Türkiye’deki fintech girişimlerine de benzer fırsatlar sunmayı hedefliyor. Bu süreç, girişimcilerin iş modellerini hızla ölçeklendirmelerine ve sektörde önemli bir etki yaratmalarına yardımcı olacak.
Yaklaşan etkinlikte seçilen altı girişim, ekosistemdeki çeşitli paydaşlarla bir araya gelecek. Bu özel gün, onların büyüme yolculuklarına başlarken değerli bağlantılar kurma fırsatını sunacak.
Mastercard Hakkında www.mastercard.com
Mastercard ödemeler sistemi alanında faaliyet gösteren global bir teknoloji şirketidir.
Misyonumuz, işlemleri güvenli, basit, akıllı ve erişilebilir hale getirerek her yerde, herkese fayda sağlayan kapsayıcı dijital bir ekonomiyi yaratmak ve güçlendirmektir. Güvenli veri ve ağları, iş ortaklıklarını ve tutkuyu odağa koyduğumuz inovasyon ve çözümlerimiz; bireylerin, finansal kuruluşların, kamu ve özel sektör işletmelerinin potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olur. 210'u aşkın ülkedeki bağlantılarımızla paha biçilemez fırsatları herkese ulaştıran sürdürülebilir bir dünya inşa ediyoruz. Bizi Twitter’da @MasterCard_TR hesabından takip edebilir, bülten ve haber kitlerimizin tamamına Mastercard Haber Odası https://newsroom.mastercard.com/eu/tr linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz. www.mastercard.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çolakoğlu Metalurji, 22-25 Ekim 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen 27’inci EuroBLECH Fuarı’nda yerini aldı. Çolakoğlu Metalurji, fuar boyunca çevre dostu ürünlerini ve yenilikçi teknolojilerini ziyaretçilerin beğenisine sundu.
Türkiye’nin önde gelen çelik üreticisi Çolakoğlu Metalurji, EuroBLECH 2024’te yüksek teknoloji çözümlerini sektörle buluşturdu. Çolakoğlu Metalurji Satış ve Pazarlama Direktörü Gökhan Erdem fuarda yaptığı açıklamada, "Sektörün en önemli gündem maddelerinden biri olan, yeşil çelik ve karbon emisyonlarının azaltılması konusunda sunduğumuz çevre dostu ürünler, ziyaretçilerimizin büyük ilgisini çekti" dedi.
EuroBLECH Fuarı, metalurji endüstrisinin en büyük üretici ve tedarikçilerini bir araya getirirken, Çolakoğlu Metalurji de sürdürülebilirlik, kalite ve yenilikçi teknolojik yaklaşımlarını ziyaretçilere tanıttı. Firmanın Fuar’daki standı, uluslararası müşteriler ve sektör profesyonelleri tarafından yoğun ilgi gördü.
Gökhan Erdem, fuarın şirket için önemini vurgularken şunları söyledi: "EuroBLECH gibi uluslararası bir platformda yer almak, global çelik pazarındaki son gelişmeleri takip etmemizi ve rekabet gücümüzü artırmamızı sağlıyor. Fuar’da yenilikçi teknolojik çözümlerimizi tanıtma fırsatını yakaladık ve sektör profesyonelleriyle güçlü ilişkiler kurduk. Sürdürülebilirlik, kalite ve yenilikçi yaklaşımlarımıza verdiğimiz önemle, verimliliği artıran ve çevresel etkileri azaltan ürünlerimizi ziyaretçilerimizle paylaşmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu fuarın, müşterilerimizle ilişkilerimizi güçlendirdiğine ve yeni iş ortaklıkları kurmamıza katkı sağladığına inanıyoruz."
Fuar süresince ziyaretçiler, Çolakoğlu Metalurji'nin gelişmiş çelik ürünleri hakkında bilgi alma fırsatı bulurken, uzman ekipten sektördeki trendler ve teknolojiler hakkında da kapsamlı bilgiler edindiler. Çolakoğlu Metalurji, yaklaşık 80 yıllık geçmişi ve ileri teknolojiyi yakından takip eden Ar-Ge çalışmaları ile müşterilerine özel, katma değerli ürünler sunmaya devam ediyor. Firmanın yeşil çelik konsepti ile sunduğu çevre dostu ürünler, karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik küresel çabalarla uyumlu olarak büyük ilgi topladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Metro Türkiye’nin, kalite ve güvencesini mahalle içerisinde son tüketicilere yakın noktalara taşıyan yatırımı bonVeno, market ve yeme içme çözümlerini bir arada sunan yeni nesil mağazacılık anlayışıyla Gıda, İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GIFT) tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Gıda Plus Ödülleri’nde “En Yenilikçi Gıda Satış Yeri” ödülüne layık görüldü.
2023 yılının Haziran ayından bu yana hizmete açılan bonVeno mağazalarının tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarında yeni bir boyut kazandırdığını ifade eden bonVeno Türkiye Genel Müdürü Eda Özkan, “GIFT’in düzenlediği Gıda Plus Ödülleri’nde ‘En Yenilikçi Gıda Satış Yeri’ ödülü değer görülmesinden onur duyuyoruz. Bugün sayısı 30’u aşan mağazalarımızı daha da yaygınlaştırarak daha çok kişinin mahalledeki kapı komşusu olmaya ve Metro Türkiye'nin kalite ve güvencesini de arkamıza alarak hizmetimizi yaygınlaştırmaya devam edeceğiz” dedi.
‘Mahallenin Yeni Komşusu’
2.500’den fazla ürün çeşidi sunan bonVeno; yoğun şehir hayatında ihtiyaçların tek bir markette, üstelik uygun fiyatlarla bulunabilmesini mümkün hale getiriyor. Hem market hem de her öğün için pratik ve kaliteli yeme içme çözümlerini bir arada sunan bonVeno’nun, ürün kalitesinin yanı sıra güleryüzlü çalışanlar ile temiz ve düzenli bir mağazada yaşattığı alışveriş deneyimi müşteriler tarafından da karşılık buldu. Mağaza içinde ve dışında yer alan oturma alanlarında bonVeno müşterileri, pratik yeme-içme çözümlerinin tadını keyifle çıkarabiliyor. Kapılarını sabah 07.30 gibi şehir hayatının başladığı erken bir saatte açan ‘Mahallenin Yeni Komşusu’ bonVeno, kısa bir süre içerisinde birçok kişinin uğramadan geçmediği bir nokta haline geldi. Aynı zamanda sevilen Metro markalarının mahalle aralarına gelerek artık çok daha kolay ulaşılabilir olması da bonVeno mağazalarını çekim merkezi haline getiriyor.
###
bonVeno Türkiye Hakkında:
bonVeno mağazaları, 2023 yılı Haziran ayından bu yana ülkemizde yeni nesil mağazacılık anlayışıyla faaliyet göstermektedir. Mahalle içerisinde son tüketiciye yakın noktalarda market ve yeme içme çözümlerini buluşturan bonVeno, gıdadan ev ve kişisel bakım ürünlerine tüm temel ihtiyaçların yanı sıra müşterilerine her öğün için pratik ve kullanıma hazır ürünler sunmaktadır. Her gün 07.30 - 22.00 saatleri arasında hizmet vererek, mağaza içinde ve dışında yer alan oturma alanlarıyla alışverişi keyifli bir molaya dönüştürmeyi hedefleyen bonVeno, “Alışverişte Yeni Alışkanlık O” mottosuyla Ekim 2024 itibariyle İstanbul’da 33 mağazaya ulaşmıştır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ekmekçilik, pastacılık ve çikolata sektörlerine sunduğu kaliteli ürün ve çözümlerle kendi alanının küresel lideri olan Puratos, (GIFT) tarafından 24 Ekim 2024 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da düzenlenen 3. Gıda İnovasyon Zirvesi’ne katıldı. Kapanış oturumunda, Puratos Türkiye Ekmekçilik Kıdemli Ürün Müdürü Başak Arı Aydın moderatörlüğünde, Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zafer Yenal ve Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer’i ağırlayan Puratos, Türkiye'de gıda sektörünün ihtiyaçları, yadigâr buğdayların önemi ve sürdürülebilir gıda konusunu ele aldı.
Buğdayın tarih boyunca medeniyetler için ne denli kritik bir role sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Zafer Yenal, “Buğday sadece bir gıda maddesi değil, aynı zamanda toplumların şekillenmesinde ve sosyal yapının oluşmasında kilit bir unsurdur. Bugün de iklim krizinin etkisiyle, yerel buğday türlerine olan ilgi artıyor. Ancak bu ilgi, sadece nostaljik bir dönüş değil, sürdürülebilir bir gelecek inşa etme çabasının da bir parçası” dedi.
Puratos’un Mirası: Yadigâr Buğdaylar ve Göbeklitepe
Oturumda, yaygın olarak bilinen yerel buğday türlerinin yanı sıra, daha az bilinen yadigâr buğday türlerinin sürdürülebilir tarım uygulamaları açısından taşıdığı öneme dikkat çekildi. Puratos’un, küçük üreticilerle iş birliği yaparak bu tohumların izini sürmesi ve üniversitelerle yürüttüğü projelerle, yadigâr buğday türlerini koruma çalışmalarına vurgu yapıldı.
Oturumun moderatörü Puratos Türkiye Ekmekçilik Ürün Kıdemli Müdürü Başak Arı Aydın, yerel buğdaylara olan bağlılıklarını şu sözlerle ifade etti: “Anadolu’nun kadim yadigâr buğdaylarından biri olan Sorgül buğdayından yaptığımız ekşi maya ile Göbeklitepe ekmeği ürettik. Mezopotamya’nın bereketli topraklarından gelen bu buğdayın, tarihsel ve kültürel anlamda taşıdığı değeri koruyarak, modern ekşi maya teknikleri ile harmanladık. Biz de Puratos olarak, üniversitelerle iş birliği yaparak yadigâr buğdayların izini sürüyoruz. Korumak, kollamak, geliştirmek ve yenilik yapmak bizlerin işi. Puratos Türkiye bu konuda bir aracı, bir köprü. Yalnızca büyük üreticilerle değil, küçük üreticiler aracılığıyla da tüketiciyle buluşuyoruz. Bu mirası gelecek nesillere aktarmak için inovasyonlarımızı bu köklü değerler üzerine inşa ediyoruz. Yadigar buğdayların izini sürüyoruz ve sürmeye devam edeceğiz.” dedi.
Kültürel Miras ve Sürdürülebilir Geleceğin Buluşması
Yerel buğdaylardan yapılan ekşi mayalı ekmeklerin hem besleyici değerlerine hem de kültürel mirasımızı yaşatma gücüne değinen Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, “Sorgül buğdayı gibi yadigâr buğdaylardan ekşi maya ile yapılan ekmekler, sadece besleyici değerleriyle öne çıkan değil, aynı zamanda kültürel mirasımızı yaşatan ürünlerdir. Bu projeler, yerel buğdayların ve geleneksel ekmekçiliğin modern inovasyonlarla nasıl harmanlandığını ortaya koyuyor” dedi. Özer, ayrıca buğdayın kökeni ve besleyici değeri üzerine yaptığı değerlendirmede, yerel buğdayların iklim değişikliği karşısında dayanıklı ve sürdürülebilir bir tarım modeli için taşıdığı öneme dikkat çekti.
Yerel Kaynakların Korunması
Ayrıca panelde, iklim krizinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkileri, yerel tohumların bu süreçte nasıl bir rol oynayabileceği ve sürdürülebilir gıda güvenliği için atılması gereken adımlar da tartışıldı. Gıda güvenliğinin sadece üretimin devamlılığıyla değil, yerel kaynakların korunması ve doğru kullanımıyla mümkün olduğunun altını çizen Yenal, bu nedenle yerel tohumların korunmasının gelecekteki gıda egemenliği için kilit rol oynadığını ifade etti.
Panel Katılımcılarından Tam Not
Panelin sonunda, katılımcılardan gelen sorularla sürdürülebilir tarım, küçük üreticilerin desteklenmesi ve yadigâr buğdayların pazardaki rolü üzerine derinlemesine bir tartışma yapıldı. Puratos’un bu mirasa sahip çıkma misyonu ve Göbeklitepe ekmeği ile ilgili projeleri, katılımcılardan büyük takdir topladı. Şirket, bu projelerin sadece gıda sektörüne değil, sosyolojik ve ekonomik açıdan da topluma fayda sağlayan kapsayıcı iş modelleri olduğu vurguladı.
Puratos hakkında
Dünyadaki gıda kültürlerinden gelen teknolojileri ve deneyimleri müşterilerinin işlerinde daha başarılı olmasına yardımcı olmak için yeni fırsatlara dönüştüren Puratos, 4 kıtada 100'den fazla ülkede 10 bini aşkın çalışanıyla ürün ve hizmet sunan Belçika merkezli global bir gruptur. Ekmekçilik, pastacılık ve çikolata sektörlerinde artizan, endüstriyel, perakende ve gıda sektöründeki müşterileri için yenilikçi bir ürün yelpazesi ve uygulama uzmanlığı sunar. 1919 yılında kurulan Puratos Türkiye’de 30 yılı aşkın bir süredir faaliyet göstermektedir.
www.puratos.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul’da gerçekleştirilen Global Mobil Geniş Bant Forumu 2024 (MBBF 2024), ‘5.5G Mobil Yapay Zeka Çağına Liderlik Ediyor’ temasıyla kapılarını açtı. 30- 31 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen forumda, 5.5G ve yapay zeka entegrasyonuyla mobil dünyadaki yenilikçi iş modelleri ve teknoloji trendleri ele alınarak, sektörün geleceği masaya yatırıldı.
Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı MBBF 2024, 5.5G ve mobil yapay zekanın gücünü bir araya getirerek sektör liderlerini aynı çatı altında topladı. GSMA ve GTI iş birliğiyle düzenlenen forum, binden fazla sektör temsilcisini, bilişim dünyasının önde gelen yöneticilerini ve dünyanın dört bir yanından basın mensuplarını ağırladı.
Mobil yapay zeka çağının sunduğu fırsatlar ve sektörün dönüşümünün değerlendirildiği organizasyon kapsamında, Türkiye’deki mobil operatörler 5.5G alanındaki uygulama deneyimlerini paylaşırken hem endüstrilere hem de bireylere yönelik yapay zeka destekli çözümlerini sergiliyor. Huawei Türkiye ve yerel operatörlerin ortak katkılarıyla düzenlenen etkinlik, 5.5G ve yapay zeka teknolojilerini harmanlayarak birçok endüstrinin geleceğine yön vermeyi hedefliyor.
Huawei Dönüşümlü CEO’su Ken Hu etkinliğin açılış konuşmasında, 5.5G'nin sunduğu potansiyel ile yapay zekanın günlük yaşama her geçen gün daha fazla entegre olduğunun altını çizdi. Ken Hu, mobil ağların yapay zekayı herkes için erişilebilir kılma sürecindeki önemine değinerek, “Gelecekte yapay zeka her şeyi değiştirecek. Herkes, her an ve her yerde bu teknolojiyi kullanabilecek. Tıpkı telefon ve internet hizmetlerini yaygınlaştırdığımız gibi, mobil ağlar ve cihazlar da bu dönüşümde önemli bir rol oynayacak" ifadelerini kullandı.
Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı, ICT Satış ve Hizmet Birimi Başkanı Li Peng ise yapay zeka destekli mobil dönemin endüstriler için sunduğu yeni büyüme olanaklarını vurgulayan bir sunum gerçekleştirdi. Li Peng, “Mobil yapay zeka çağı artık başladı. Yeni etkileşim biçimleri, akıllı hizmetler ve trafik modellerinde yapısal değişiklikler yaşanacak. Bu durum, mobil sektör için büyük fırsatlar sunacak" diyerek, mobil operatörlerin potansiyel büyüme olanaklarını değerlendirdi.
Forum süresince sergilenen yapay zeka destekli çözümler arasında, akıllı gözlükler, akıllı araç kokpitleri, dijital insan etkileşimleri ve gerçek zamanlı çeviri gibi pek çok yenilikçi uygulama bulunuyor. Forum kapsamında, kapalı alanlar ve dış mekanlardaki 5.5G kapsamasına yönelik çok boyutlu yenilikler de katılımcılarla paylaşıldı.
Etkinlik hakkında daha fazla bilgi için:
https://www.huawei.com/en/events/mbbf2024
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
31 Ekim Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla açıklamalar yapan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, Türkiye'deki enerji israfının gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çok daha fazla olduğunu söyleyerek, enerji tasarrufu sağlanması ve dolayısıyla cari açığın düşürülmesi için ülkede acilen bir enerji verimliliği seferberliğinin başlatılması, mevcut ısı yalıtım standartlarının daha da geliştirilip, Avrupa seviyelerine çıkartılması gerektiğini belirtiyor. Turan, Türkiye'de bulunan yaklaşık 22 milyon hanenin yüzde 80'inde yalıtım uygulamasının ya yok ya da çok kötü durumda olduğunun altının çiziyor.
Enerji tasarrufu dünyada tüm ülkeler için oldukça önemli bir konu. İklim değişikliği, enerji arzına yönelik küresel gelişmeler ve bunlara bağlı olarak maliyetlerdeki artış, enerji verimliliğinin önemini her geçen gün daha da artırıyor.
31 Ekim Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla açıklamalar yapan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, şunları söylüyor: “Doğru yalıtım malzemelerinin seçimi, enerji verimliliği açısından büyük bir önem taşıyor. Bu seçim, çevresel etkilerin azaltılmasına ve uzun vadeli tasarrufun sağlanmasına önemli katkılarda bulunuyor. Birçok gelişmiş ülkede binalar, ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kW olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor. Ülkemizdeki binalar ise halen 120-150 kW seviyelerinde enerji tüketiyor. Dolayısıyla enerji israfımız gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çok daha fazla. Türkiye'de bulunan yaklaşık 22 milyon hanenin yüzde 80'inde yalıtım uygulaması ya yok ya da çok kötü durumda. Enerji tasarrufu sağlanması ve dolayısıyla cari açığın düşürülmesi için ülkemizde acilen bir enerji verimliliği seferberliğinin başlatılması, mevcut ısı yalıtım standartlarının daha da geliştirilip, Avrupa seviyelerine çıkartılması gerekiyor. Zira, ülkemizde bir binanın metrekare başına enerji tüketimi Avrupa'daki bir binanın enerji tüketiminin 4-5 katı civarında.”
“Yalıtımın döngüsel ekonomiye oldukça pozitif katkısı var”
Yalıtımın, kullanım amacı açısından enerji tasarrufu sağlarken, üretim tekniği ve hammadde kullanımı açısından da döngüsel ekonomiye oldukça pozitif katkısı olan bir sektör olduğunu dile getiren Ozan Turan, “Birçok yalıtım ürününde geri dönüştürülmüş malzeme kullanılıyor. Global marka olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren, yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuş ve sektörde ihracat lideri ODE Yalıtım olarak bizde camyünü üretimimizin yüzde 80'inden fazlasında dönüştürülmüş malzeme kullanıyoruz. Bu açıdan bakıldığında sürdürülebilir bir dünya için yalıtımın önemi çok büyük. Biz de böyle bir sektör içinde bulunmaktan hem mutlu hem de gururluyuz” diyor.
ODE Yalıtım Hakkında
1985 yılında taahhüt faaliyetleriyle ticaret hayatına başlayan ve 1996 yılında üretici kimliğine kavuşarak, yapı ve teknik yalıtım olmak üzere 2 ana kategoride üretim yapan ODE Yalıtım, bugün 6 modern üretim tesisi, 4 binden fazla ürün çeşidi ve uzman çalışma arkadaşlarıyla yalıtım sektörünün en büyük üreticileri arasında yer alıyor. 2022 ve 2023 yıllarında İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından düzenlenen İhracatın Liderleri Ödül Töreni'nde “Yalıtım Malzemeleri İhracatı” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi olan ODE Yalıtım, ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Geleceğe hazırlanan, sürekli kendini geliştiren ve yeniliklere açık, çevre ve topluma karşı sorumluluk sahibi yeteneklerle global bir marka olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren ODE Yalıtım'ın, çevre ve enerji dostu sürdürülebilir ürünleri, 6 kıtada, 75'in üzerinde ülkede tercih ediliyor. Türkiye'de yalıtım sektöründe “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raporu‘nu yayınlayan ilk firma olan ODE Yalıtım, aynı zamanda kamuoyunda yalıtım ve enerji verimliliği bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Çorlu ve Eskişehir tesislerinde ürettiği ısı, su, ses ve yangın yalıtım ürünlerine tüm pazarlarda geçerli, uluslararası onaylı ve Avrupa standartlarıyla uyumlu Çevresel Ürün Beyanı (Environmental Product Declaration - EPD) belgesi alan ilk firma olma özelliğini taşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, IP 54 ve IK 10 koruma sınıflarına sahip, 7,4 kW'dan 22 kW'a kadar güç seçeneği sağladığı kablolu elektrikli araç şarj istasyonuyla konut ve küçük işletmeler için kullanıcı dostu bir şarj ünitesi sunuyor. Dahili Bluetooth bağlantısıyla donatılan elektrikli araç şarj istasyonu izleme ve kontrol imkanı da sunuyor.
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, kullanıcı dostu ve kolay kullanım avantajı sağladığı elektrikli araç şarj istasyonu, AC tipte 7,4kW'dan 22kW'a kadar güç seçeneği sunuyor. Aynı zamanda dahili Bluetooth bağlantısı kontrol ve izleme imkanı sağlıyor. IP 54 ve IK 10 koruma sınıflarına sahip yeni kablolu elektrikli araç şarj istasyonu, 5 metrelik dahili kablosuyla kullanıcılara kolaylık sağlıyor. Zemine montaj kitiyle kolay bir şekilde kurulumu yapılabilen elektrikli araç şarj istasyonunun 6mA dahili DC kaçak akım koruma standardı bulunuyor.
Kullanıcı Dostu Kablolu Elektrikli Araç Şarj İstasyonu
AC tipte 5 metre dahili kablosuyla elektrikli araç şarj istasyonu, hızlı ve güvenli bir şekilde araçların şarj edilmesini sağlıyor. Kullanıcı dostu ara yüzüyle kolay bir kullanım sunan şarj istasyonu, şarj işleminde kullanıcıyı adım adım yönlendiriyor. AC tipte plastik ve 7,4kW'dan 22kW'a kadar güç seçeneği sunan elektrikli araç şarj istasyonu, dahili Bluetooth bağlantısı ve istasyon ile haberleşme imkanı sağlıyor. Zorlu ortam koşullarına uygun, IP 54 koruma sınıfına sahip şarj istasyonu, cihazı toz, kir, su ve benzeri dış etkenlerin yanı sıra su sıçramalarına karşı korurken, IK 10 koruma sınıfıyla da zorlanmalara ve darbelere karşı dayanıklılık sağlıyor.
Komple çözüm sunma felsefesi ile Legrand’ın ürünleri hakkında ayrıntılı bilgi için www.legrand.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Legrand Grup Hakkında:
Merkezi Fransa’da bulunan Legrand, bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzmandır. 180 ülkeyi kapsayan ticari faaliyetleri, 40 binden fazla çalışanı ve yaklaşık 300 bin farklı ürün referansına sahip Legrand Grup’ un konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için komple sistem çözümleri bulunmaktadır. Konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için trafo, şalt ürünleri, dağıtım panoları, kesintisiz güç kaynağı, kablo taşıma sistemleri, anahtar priz, ev otomasyon sistemleri, acil durum aydınlatma ürünleri, yapısal kablolama ve aydınlatma kontrol sistemlerine kadar uçtan uca komple sistemler sunmaktadır.
Legrand Grup, 1990 yılında Türkiye'deki faaliyetlerine başlamış olup Legrand Türkiye Grubu olarak halen 1000'in üzerinde çalışanıyla Gebze'de bulunan 2 fabrika ve Ümraniye'deki Genel Müdürlük kampüslerine ek olarak bölge müdürlükleriyle faaliyetini sürdürmektedir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.