Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Dünya borsalarında teknoloji kaynaklı satış
Dünya borsaları beklentileri karşılamayan AMD sonuçları sonrasında çip üreticilerinde satışlarla geriledi. AMD ile başlayan satışlar kısa zamanda genele yayılarak yarı iletkenlerde %4,0’e yaklaşan kayıplara yol açtı.
Beklentilerden güçlü gelen Microsoft ve beklentiler ile uyumlu gelen Meta piyasalardaki negatif havayı değiştiremedi. Kapanış sonrası işlemlerde iki hisse de %4’e yakın geriledi. Güçlü sonuçlara negatif tepkinin aşırı piyasa pozisyonlanması kaynaklı olduğuna inanıyoruz.
Borsa İstanbul dünyadan bağımsız dip seviyelerden toparlanmaya çalışıyor. Bankaların öncülüğündeki yükselişe sanayi hisseleri katılamıyor. Aksigorta, Aselsan, Bim, Akbank, Yapı Kredi günün güçlü hisseleri.
Dünya piyasalarının seyri Borsa İstanbul’da satıcılı bir açılışa işaret ediyor. Vadeli işlemlerde kapanış sonrası ABD satışı ile beraber kayıplar yaşandı. Beklentileri yenen Aksigorta ve Garanti Bankası’nda pozitif, zayıf sonuçlar açıklayan Vestel Beyaz’da negatif, sürpriz yapmayan Akçansa, Astor, İş GYO, Yapı Kredi’de nötr tepki bekliyoruz. Net zarar açıklasa da, faaliyet kar marjı iyileşen ve nakit yaratımı güçlenen Teknosa’ya sınırlı pozitif tepki öngörüyoruz. Endeks için destek ve direnç seviyeleri 8.900 ve 9.100.
Teknik olarak öne çıkardığımız hisseler: Emlak GYO, Şişe, THY.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/10/31/piyasalarda-bugun-31-10-2024/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Net parasal pozisyon zararı ve ertelenmiş vergi gideri karlılığı
baskıladı. Akçansa, TMS 29 dahil 3Ç24’te beklentimiz olan 522,5
mn TL ile uyumlu, sınırlı sayıda katılımcının oluşturduğu piyasa
ortalama beklentisinin %8,4 üzerinde, yıllık %5,6 artışla 508 mn
TL net kar açıkladı. Enerji ve yakıt maliyetlerindeki azalışın
desteğiyle beklentimiz ile uyumlu gerçekleşen operasyonel
karlılığa rağmen, bu çeyrekte net parasal zarara geçilmesi ve
kaydedilen 140 mn TL’lik ertelenmiş vergi gideri net karı
baskılayan unsurlar arasında yer aldı. Akçansa, 3Ç24’te TMS 29
uygulaması kapsamında endeksleme etkisi sonucu 55 mn TL net
parasal zarar kaydetti. Geçtiğimiz çeyrekte 65,8 mn TL parasal
kazanç kaydedilmişti. Operasyonel tarafta ise Akçansa, 3Ç24’te
TMS 29 dahil yıllık bazda 3,2 puan, çeyreklik bazda ise 0,7 puan
düşüşle %22,2 FAVÖK marjı ve 1,19 mlr TL FAVÖK kaydetti.
Özetle; hem piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşen net kar
hem de net nakit pozisyonuna geçilmesi doğrultusunda üçüncü
çeyrek finansal sonuçlarının hisse performansına etkisini ‘sınırlı
pozitif’ olarak değerlendiriyoruz.
? Beklentimiz ile uyumlu ciro performansı. Akçansa, 2024 yılının
üçüncü çeyreğinde beklentimiz olan 5,46 mlr TL’ye yakın, yıllık
%20,8 düşüşle 5,38 mlr TL konsolide ciro elde etti. Akçansa’nın
3Ç24’te yurt içi satışları yıllık bazda %12,6 düşüşle 4,33 mlr TL
seviyesinde gerçekleşirken, ihracat gelirleri %43,3 oranında
azalarak 1,02 mlr TL oldu.
? Enerji ve yakıt maliyetlerindeki azalışın desteğiyle, marjlar
piyasa beklentisinin hafif üzerinde gerçekleşti. Akçansa,
3Ç24’te kurum beklentimiz olan 1,21 mlr TL ve ortalama piyasa
beklentisi olan 1,18 mlr TL ile uyumlu, yıllık bazda %30,8 düşüşle
1,19 mlr TL FAVÖK açıklarken; FAVÖK marjı ise yıllık bazda 3,2
puan, çeyreklik bazda ise 0,7 puan düşüş ile %22,2 seviyesinde
gerçekleşti. Söz konusu rakam, piyasa beklentisinin 0,2 puan
üzerinde bir marja işaret ediyor. Diğer taraftan geçen çeyrekte,
440 mn TL net borç kaydeden şirket, bu dönemde 337 mn TL net
nakit kaydetti.
? Akçansa için 12 aylık hedef fiyatımız olan 202,35 TL’yi ve ‘AL’
yönünde bulunan tavsiyemizi koruyoruz. Genel olarak
beklentimizi karşılayan finansal sonuçların ardından tahminlerimizi
korumayı tercih ediyoruz. Son dönemde yakıt maliyetlerinde
gözlenen düşüşün, operasyonel marjları olumlu yönde
destekleyeceğini ve büyüme destekleyici politikaların da
katkısıyla, yurt içi talep tarafında iyileşmelerin görülebileceğini
tahmin ediyoruz.
Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.halkyatirim.com.tr
* * *
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yatırımların Geri Dönüşü 2025 Yılında Kademeli Olarak Alınacak
Astor Enerji A.Ş'yi 3. çeyrek finansalları sonrasında "AL" önerisi ve 115,64 TL'lik hedef fiyatla araştırma kapsamımıza dahil ediyoruz.
Şirket, enflasyon muhasebesi doğrultusunda hasılatını yüzde 17 oranında artırarak 18,5 milyar TL seviyesine taşıdı. Brüt kâr marjı, çeyreklik bazda 173 baz puan artışla yüzde 41,67 olarak kaydedilirken, geçen yılın aynı çeyreğine göre 1372 baz puanlık bir gerileme sergiledi. Brüt kâr marjında yaşanan gerileme, kârlılık üzerinde baskı yarattı. Yine de 2024 yılı üçüncü çeyrek döneminde brüt kâr 7,1 milyar TL olarak açıklanırken, bu rakam yıllık bazda yüzde 9'luk bir büyümeye işaret etti.
Şirketin esas faaliyet kârı, önceki yılın aynı dönemine göre %6 oranında düşüşle 5,6 milyar TL olarak kaydedildi. Bu gerilemenin temel sebebi, artan operasyonel maliyetler oldu. Paralelinde, şirketin FAVÖK rakamı yüzde 2 artarak 6,1 milyar TL'ye ulaşırken, FAVÖK marjı çeyreklik bazda 268 baz puanlık artışla yüzde 36,68 seviyesine yükseldi; ancak geçen yılın aynı çeyreğine göre 1056 baz puanlık bir daralma gözlemlendi.
Finansal gelirlerdeki artış ve giderlerdeki azalma ile net parasal pozisyondaki çeyreklik pozitif etki, kâr üzerindeki etkisini güçlendirdi. Vergi öncesi kâr, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 28 artarak 4,2 milyar TL'ye ulaştı. Dönemsel ve ertelenmiş vergi giderlerinin etkisi ile net kâr yüzde 47 oranında artışla 3,5 milyar TL olarak kaydedildi.
Şirketin yakın zamanda gerçekleştirdiği pay satışı, piyasa nezdinde olumsuz bir izlenim yaratmış olsa da, güçlü net nakit pozisyonu ve yüksek finansman maliyetlerinin olduğu bu dönemde finansal gelir elde etme kabiliyeti, stratejik yatırım harcamalarının bilançoya yansımasını minimize etme stratejisini olumlu buluyoruz.
Şirketin ihracat hacmini genişletmek ve yurt içi satış pazarında daha fazla pay elde etmek amacıyla orta gerilim anahtarlama ürünleri kapasitesini artırmak için yeni arazide gerçekleştirdiği yatırımların, 2025 yılının ilk çeyreğinden itibaren kademeli olarak devreye alınmasıyla nakit akışlarına pozitif katkı sağlaması beklenmektedir. Ayrıca, şirketin kapasite artışı, modernizasyon ve iyileştirme hedefleri doğrultusunda dış kaynaklardan sağlanan bazı makine, ekipman ve sistemleri kendi bünyesinde üretme kapasitesini artırma stratejisi, tedarik zincirinde yaşanabilecek riskleri yönetme ve maliyet avantajı sağlama potansiyeli taşıyarak, orta ve uzun vadede finansallar üzerinde sınırlı da olsa olumlu bir etki yaratabilir.
Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler
www.ahlatciyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Matriks Haber Servisinin Ekim ayı enflasyon beklenti anketi 15 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı.
Ankete katılan ekonomistlerin Ekim ayı TÜFE beklentilerinin ortalaması %2,43 olarak gerçekleşti. Ekim ayına ilişkin en düşük beklenti %2,00, en yüksek beklenti %3,00 oldu.
Ekonomistlerin, Ekim ayı TÜFE'ye ilişkin yıllık artış beklentisi %47,98 olarak
ortaya çıktı. Yıllık bazda beklentiler en düşük %47,32, en yüksek %48,75 olarak gerçekleşti.
2024 yıl sonu TÜFE beklentilerinin ortalaması ise %44,31 seviyesinde oluştu. Yıl sonuna ilişkin beklentiler %43,00 ila %47,18 aralığında yer aldı.
TÜİK, Ekim ayına ilişkin TÜFE rakamlarını 4 Kasım Pazartesi günü saat 10.00'da açıklayacak.
Eylül'de TÜFE aylık %2,97 artarken, yıllık artış %49,38 olarak gerçekleşmişti.
BIST100
BIST100 Endeksi dün günü %0,68 yükselişle 9.006 puandan 9.000 psikolojik seviyesinin sınırlı üzerinde kapattı. Kısa vadede referans aralığımız (aralık üzerinde teknik pozitif-altında teknik negatif) 8.900 yatayı ve 8.749 fibonacci seviyesi aralığının üzerinde üçüncü günlük kapanışla birlikte kırılım onayı geldi. 8.900 üzerinde kalıcılık durumunda 9.098 (turuncu düşen tren kanalı desteği) ve 9.227 %50 fibonacci seviyesinin hedef-dirençler olduğunu belirtmiştik. Geri çekilmelerde ise kısa vade pozitif görünümün korunması için ilk etapta yeni oluşan yükselen trend (bugün:8.963) ve ardından üzerinde ilk günlük kapanışın dün gerçekleştiği kısa vade düşen trend direnci 8.930 seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
Dolar Bazlı Endeks dün güne 261 dolardan %61,8 fibonacci seviyesi 259 dolar üzerinde başladıktan sonra gün içinde 260-264 dolar bandında alıcılı hareket etti. 259 dolar üzerindeki kalıcı hareketlerde hedef-direnç olarak ilk etapta 268 dolar yatayı olmak üzere %50 fibonacci seviyesi 275 dolar hedef dirençler olarak takip edilebilir demiştik. Bu seviye üzerinde üçüncü günlük kapanış ile birlikte kırılım onayı gerçekleşti. Geri çekilmelerde ise kısa vade pozitif görünümün korunması için ilk etapta yeni oluşan yükselen trend (bugün: 261 dolar) ve ardından üzerinde ilk günlük kapanışın dün gerçekleştiği kısa vade düşen trend direnci 260 dolar seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
Not: Kısa vade indikatörler al pozisyonunda ve pozitif uyumsuzluk devam etmekte.
VIOP30
VIOP30 Ekim Vade Kontratı dün günü %0,5 yükselişle ilk etapta direnç olarak takip ettiğimiz iki hafta öncesinin dip seviyesi 9.995'in sınırlı üzerinde 10.000 puandan kapattı. Kontrat kısa vadede oluşan düşen trend direncinin (bugün: 10.000) altında kapanış yaptı. Bu seviyeyi ilk etapta direnç olarak takip edeceğiz. İlk etapta destek olarak ise; 9.995 ve yeni oluşan yükselen trend 9.982 seviyeleri takip edilebilir.
Not: Kısa vade indikatörler al pozisyonunda ve pozitif uyumsuzluk devam etmekte.
USDTRY
USDTRY kurunda dün; 34,1809-34,3038 bandında hareket edildi. Dün kur 22 günlük AO'yu destek yapmaya devam etti. Kuru kısa vadede AO'lar (5 ve 22) üzerinde kaldığı sürece pozitif değerlendiriyoruz. 5 günlük AO bugün 04 Haziran'dan gelen orta vade trend kanalı (mavi-kesikli çizgi) desteği (34,28) majör desteği ile kesişmekte. Bu nedenle bu seviye kritik. Üzerinde kalıcılık durumunda bir süredir sıklıkla test edilerek güçlü yatay direnç haline gelen (29 Ağustos zirvesi) 34,31 seviyesi en yakın direnç olarak takip edilmeye devam edilebilir.
Piramit Menkul Kıymetler A.Ş
www.piramitmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Turkcell yeni nesil iletişim teknolojileri konusunda uluslararası iş birliklerine imza atmaya devam ediyor. Turkcell ve Huawei, 5.5G, DWDM gibi yeni nesil ağ teknolojilerinin geliştirilmesi ve yapay zekâ teknolojisi için stratejik iş birliği anlaşmaları imzaladı. İki şirket arasında imzalanan protokollerle, akıllı ağ analizi ve operasyon, yapay zekâ yazılımları, bulut teknolojileri ve dijital dönüşüm alanlarında mevcut iş birliklerinin derinleştirilmesi; bireyler ve sektörler için dijitalleşme konusundaki yeni iş fırsatlarının keşfedilmesi hedefleniyor.
Türkiye'nin öncü teknoloji şirketi Turkcell, Huawei ile stratejik iş birliğini güçlendirmek adına bir dizi iş birliği protokolüne imza attı. Shenzhen'de imzalanan iyi niyet protokolleri kapsamında, iki şirketin 5G’nin gelişmiş versiyonu olan 5.5G, yeni nesil DWDM (Dense Wavelength Division Multiplexing/Yoğun Dalga Boyu Bölmeli Çoklama) teknolojisi, yapay zekâ ve bulut teknolojileri özelinde yenilikçi çözümleri, ortak olarak geliştirmesi hedefleniyor.
Yapılacak ortak çalışmalar ile geliştirilecek ürün ve servis projelerine, yerli üreticiler de dahil olarak inovatif çözümlerin ortaya çıkmasında söz sahibi olabilecekler.
Ali Taha Koç: Önceliğimiz, Türkiye’nin teknoloji alanındaki iddiasını artırmak
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç yaptığı açıklamada, “Turkcell 30 yıldır mobil iletişim alanında sürdürdüğü liderliğini farklı alanlara taşıdı. Yeni nesil iletişim teknolojileriyle üstün hizmetler sunan uçtan uca hizmet sağlayıcısı olmamızın yanı sıra Türkiye’nin öncü teknoloji şirketiyiz. Ülkemizin dijitalleşme yolculuğuna lokomotiflik ederken, en son teknolojileri Türkiye’ye kazandırmak ve Türkiye’nin bu yeni nesil teknolojilerde söz sahibi olmasını sağlamak temel önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu çerçevede 5G-Advanced, veri merkezi, yapay zekâ, bulut bilişim ve dijital dönüşüm gibi kilit teknolojilerdeki iş birliğimizi güçlendirmek üzere, Huawei gibi önemli iş ortaklarıyla birlikte çalışıyoruz” dedi.
Huawei Mobil Operatörlerden Sorumlu Satış Birimi Başkanı James Chen ise gerçekleştirilen iş birliği hakkında şöyle dedi: “Huawei ve Turkcell, ortak teknolojik inovasyonlarda başarılı bir geçmişe sahip. 5G-Advanced ve yapay zekâ, geleceğin dijital dönüşümünde rol oynayacak kilit teknolojiler arasında yer alıyor. Turkcell ile stratejik iş ortağı olarak çalışmayı sürdürerek, Türkiye'deki dijitalleşme sürecine katkı sağlamaktan ve Turkcell'in başarısına destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.”
Anlaşma kapsamında Turkcell ve Huawei, Türkiye'de küresel bir 5G-A dönüşüm modeli oluşturarak, yeni teknolojilerin ve uygulamaların hızla hayata geçirilmesini sağlayacak. Bu iş birliği aynı zamanda, Türkiye'nin ulusal dijital kalkınma hedeflerine ulaşmasına da önemli katkılarda bulunacak.
Uydu şirketi Spacesail ile de iş birliği
Turkcell, uydu teknolojileri konusunda Çin’in önde gelen girişimlerinden Spacesail ile de ortak çalışmalar gerçekleştirmek üzere bir iyi niyet protokolü imzaladı. Anlaşma kapsamında iki şirket, mobil kapsamanın yetersiz olduğu karasal alanlar ve deniz aşırı bölgelerde uydu üzerinden ağ hizmeti sağlanması konusunda denemeler gerçekleştirecek. Turkcell, bu iş birliği ile yakın yörünge uyduları üzerinden cep telefonları ile direkt iletişim kurabilme konusunda imza attığı uluslararası iş birliği çalışmalarına bir yenisini daha ekliyor. Turkcell daha önce ABD merkezli yakın yörünge uydu iletişimi şirketi Lynk ile de uydu üzerinden doğrudan telefonlara SMS, ses ve data hizmetlerini test etmek için iş birliği anlaşması imzalamıştı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) tarafından hazırlanan ‘Âtıl Varlık Riski ve Fosil Yakıt Yatırımlarından Çekilme Eğilimi: BIST 100 Örneği’ raporu yayınladı
Borsa İstanbul 100 (BIST 100) Endeksi’nin karbon riskine maruz kalma oranı yüzde 11,3 olarak açıklanan çalışmada, varlıkların gelecek dönemde sermaye piyasalarından kaynak sağlayamama riskiyle karşı karşıya kalabileceği vurgulanıyor
Raporda, küresel eğilimlerin takip edilmesi gerektiği belirtilerek fosil yakıtlardan çıkışın, iklim hedefleri ulaşmak kadar finansal riskler açısından da ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor
SEFiA’nın bugün yayınlandığı ‘Âtıl Varlık Riski ve Fosil Yakıt Yatırımlarından Çekilme Eğilimi: BIST 100 Örneği’ raporunda fosil yakıttan çekilme eğilimi ve bu eğilime ilişkin iklim değişikliği finansmanı mekanizmaları ayrıntılı olarak ele alınıyor. Küresel seviyede fosil yakıt yatırımlarından çekilme eğiliminin ortaya çıkardığı riskler hatırlatılarak Türkiye’deki kurumsal yatırımcıların söz konusu eğilimler ve iklim hedeflerinden kaynaklanan baskılarla karşı karşıya kalma olasılığına dikkat çekiliyor.
Fosil yakıtlardan çekilme eğiliminin küresel görünümünü ortaya koyan raporda, Londra, Sao Paulo, Moskova, Avustralya ve Toronto borsalarının piyasa değerlerinin yaklaşık yüzde 20 ila yüzde 30’unun fosil yakıtlarla ilişkili olduğu belirtiliyor. BIST 100 Endeksi’nin karbon maruziyetinin bu borsalarla kıyaslandığında azımsanmayacak bir seviyede olduğu ifade ediliyor.
BIST100 Endeksi’nin karbon riskine maruz kalma oranı yüzde 11,3 olarak açıklanan çalışmada, varlıkların gelecek dönemde sermaye piyasalarından kaynak sağlayamama riskiyle karşı karşıya kalabilecekleri vurgulanıyor.
BIST 100 ŞİRKETLERİNİN ‘NET SIFIR 2053 HEDEFİ’NE İHTİYACI VAR
Çalışmada, SEFiA’nın geçtiğimiz yıl yayınlandığı ‘İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırması: BIST 30 Firmalarının Görünümü 2023’ raporuna atıf yapılarak bankacılık harici 26 şirket içerisinde 2022 yılında yüksek ve ciddi yüksek riskli şirket oranı yüzde 44 ve düşük riskli şirket oranı yüzde 8 iken, 2023 yılında yüksek ve ciddi yüksek riskli şirket oranının yüzde 38 ve düşük riskli şirket oranının da yüzde 19 olduğu ortaya konuluyor. Bu göstergeler BIST 30’da belli oranda bir iyileşmenin yaşandığına işaret ediyor.
Fakat şirketler, 2053 yılına yönelik ülke hedefini destekleyecek şekilde belirlenmiş veya kamuoyu ile paylaşılmış somut bir plana sahip değil. 26 şirketten 16’sının net sıfır hedefi için herhangi bir tarihi olmadığı, 15 şirketin ise karbon nötr olma yolunda bir hedef tarih paylaşmadığı görülüyor. Ayrıca bu şirketlerden 11’inin her iki hedef için belirlenmiş bir tarihi de henüz yok. Şirketlerin net sıfır hedefine ulaşmak kadar finansal risklerini de azaltabilmek için küresel eğilimleri takip etmesi öneriliyor.
STRATEJİLER SINIRLI KARBON BÜTÇESİNE GÖRE OLUŞTURULMALI
Doğrudan ve dolaylı yatırımlar: BIST 100 Endeksi’nin yüzde 11,3 olan karbon riskine maruz kalma oranının 7,3 puanı, doğrudan fosil yakıt yatırımları olan firmalardan, 4 puanı ise hem fosil hem de yenilenebilir enerji yatırımları olan firmalardan kaynaklanıyor. Bu 4 puanın içindeki fosil yakıt yatırımları, kurulu güç ve yatırım maliyetlerine göre ağırlıklandırıldığında, BIST 100 firmalarının doğrudan karbon riskine maruz kalma oranı yüzde 8,7’ye yükseliyor.
Diğer borsalarla kıyas: Londra, Sao Paulo, Moskova, Avustralya ve Toronto borsalarının piyasa değerlerinin yaklaşık yüzde 20 ila yüzde 30’unun fosil yakıt yatırımlarıyla ilişkili olduğu belirtiliyor. Bu borsalarda dünyanın en büyük fosil yakıt şirketlerinin (Shell, BP, Rosatom, ASX Oil) işlem gördüğü göz önünde bulundurulduğunda BIST 100 karbon maruziyetinin göz ardı edilemeyecek bir seviyede olduğu görülüyor.
Nedenler: BIST 100 firmalarının fosil yakıt yatırımlarından çıkış hareketlerine bağlı olarak maruz kalabileceği risk, piyasa oynaklığı, düzenlemelerdeki değişiklikler, teknolojik ilerlemeler ve şirketlerin tabi oldukları çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ESG) değerlendirmelere kadar birçok faktörden kaynaklanabiliyor. Buna bağlı olarak BIST 100 firmalarının karbon riskine maruz kalan sermaye oranlarının farklılaştığı görülüyor.
SEFiA Direktörü Bengisu Özenç, rapora ilişkin şunları söyledi: “Türkiye’deki finansal piyasalar ve kurumsal yatırımcıların, iklim hedefleri ve karbonsuzlaşma eğilimleri çerçevesinde yaşanan finansal dönüşümden etkilenmesi kaçınılmaz. Bu kapsamda yatırımcıların, mevcut küresel eğilimlere cevap verebilmesi ve söz konusu finansal risklerin önüne geçebilmesi için fosil yakıt sektörlerindeki yatırımların yerine enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarını önceliklendirerek portföylerinin düşük karbonlu enerjiye yeniden yönlendirilmesine yönelik stratejiler ele alması gerekiyor. Söz konusu eğilimler iyi izlenmediği ve gerekli önlemler alınmadığı durumda temerrütler ve âtıl varlık olasılığının Türk bankacılık sektörünü zayıflatacağı öngörülüyor. Sınırlı bir karbon bütçesinin şekil verdiği yeni sanayi politikasından kaynaklanan finansal riskler, artık büyük işletmeler tarafından önemli bir risk olarak değerlendirilmeli.”
SEFiA Analisti Evrim Özyorulmaz Akcura ise âtıl varlık riskinin, özellikle fosil yakıt yatırımları ve iklim değişikliği bağlamında giderek önem kazanan bir konu olduğunu vurguladı. Akcura, “İklim değişikliği politikaları kaynaklı düzenleme riskleri, teknolojik dönüşüm kaynaklı piyasa riskleri ve iklim değişikliğinin getirdiği fiziksel riskler olarak sınıflandırılan bu risklerin yönetilebilmesi için yatırımcıların öncelikle hangi varlıkların âtıllaşma riskiyle karşı karşıya olduğunu ve dolayısıyla bu riskin portföylerini ne derece etkileyeceğini analiz etmeleri gerekiyor. Özellikle kömür ile ilişkili varlıklar ve yüksek başa baş petrol fiyatına sahip petrol rezervleri, düzenleme riskleriyle ilk etapta karşı karşıya kalan varlıklardır. Bu nedenle yatırımcılar hem iklim taahhütlerini hem de yatırım portföyü bağlamındaki yükümlülüklerini göz önünde bulundurarak âtıl varlık riskini nasıl yönetecekleri konusunda stratejiler geliştirmek durumunda” dedi.
Raporun tamamı için https://sefia.org/arastirmalar/atil-varlik-riski-ve-fosil-yakit-yatirimlarindan-cekilme-egilimi-bist-100-ornegi
Âtıl Varlık Riski Ve Fosil Yakıtlardan Çekilme
Âtıl varlıklar (stranded assets) beklenen ekonomik ömürleri tamamlanmadan faaliyetini sonlandırması gerekecek ya da değerlerini kaybedebilecek fosil yakıt varlıklar olarak tanımlanıyor. Özellikle zayıf iklim politikasına sahip ülkelerde, Paris Anlaşması hedefine ulaşma doğrultusunda -büyük ölçüde âtıl varlıklarla karşılaşma riskinden ötürü- olumsuz ekonomik etkilere maruz kalınması ve uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşma olasılığının azalması bekleniyor.
Geçtiğimiz yıllarda hemen hemen her borsaya arz edilen fosil yakıt şirketi sayısı hızlı bir artış göstermektedir. İklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarına maruziyetin getirdiği potansiyel sistemik riskler ise düzenleyiciler tarafından göz ardı ediliyor ve şirketlerce piyasalara yükleniyor. Buna karşılık, büyük varlık yönetim şirketlerinin fosil yakıtlardan yatırımını çekmeleri olarak tanımlanabilecek fosil yakıttan çekilme (fosil fuel divestment), küresel finans piyasalarında etkili olmaya başlayan bir eğilim olarak öne çıkıyor. Fosil yakıtlara yatırım yapmama kararı alan sermayenin büyüklüğü, iklim değişikliği kaynaklı risklere maruziyeti yüksek sermaye piyasalarını yapısal olarak etkileyecek bir risk olarak değerlendiriliyor
Bugün Ne Bekliyoruz? Asya hisse senetleri piyasalarında Japonya Nikkei225 Endeksi %0,44, Topix Endeksi %0,31 düştü. Japonya Merkez Bankası (BoJ) iki günlük para politikası toplantısının ardından bugün beklentiye paralel olarak politika faizini %0,25 seviyesinde sabit bıraktı. Banka, önceki iki toplantıda da faizleri değiştirmemişti. Ayrıca, öncü verilere göre Japonya’da sanayi üretimi eylülde bir önceki aya göre %1,4 ile beklenenden fazla arttı. Çin’de resmi PMI verilerinin ardından Şanghay Bileşik Endeksi %0,36, Shenzhen Bileşik Endeksi %0,90 yükseldi. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde resmi imalat PMI eylülde 49,8 iken ekimde 50,1 ile beklentiyi aşarak sektörün nisandan beri ilk kez büyüdüğünü işaret etti. İmalat dışı PMI 50,2 değerini alarak beklentinin altında kalsa da büyüme bölgesinde kaldı. Hong Kong Hang Seng Endeksi %0,49 arttı. Güney Kore Kospi Endeksi %0,80 düşerken Kosdaq Bileşik Endeksi %0,54 yükseldi. Samsung’un üçüncü çeyrek finansalları açıklandı; buna göre Güney Koreli elektronik devinin kârın ve yarı iletken birimi faaliyet kârı çeyreklik bazda geriledi. Bu sabah, Tayvan Taiex Endeksi %0,46, Avustralya S&P/ASX200 Endeksi %0,22 azaldı.
ABD’de PCE Fiyat Endeksi (Eylül)
Haftanın en önemli verisi ABD’de bugün açıklanacak PCE enflasyon rakamları olacak. PCE Fiyat Endeksi, ABD enflasyonundaki aşağı yönlü eğilimin devam edip etmediğini göstermesi açısından önem arz etmektedir. Zira perşembe günü açıklanacak veri Fed’in faiz patikasına ilişkin beklentiler üzerinde etkili olabilir. PCE Fiyat Endeksi ağustosta aylık %0,1, yıllık %2,2 ile beklenenden az artmıştı. Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesi çekirdek PCE Fiyat Endeksi aylık %0,1, yıllık %2,7 artmıştı; eylülde aylık %0,3 artış beklenmektedir. Fed, çekirdek PCE için yıllık %2 artış hedeflemektedir. 10 Ekim’de yayımlanan verilere göre TÜFE eylülde aylık %0,2, yıllık %2,4, çekirdek TÜFE aylık %0,3, yıllık %3,3 artmıştı.
Geçen haftanın sonu itibarıyla Fed fonlama faizi vadeli kontratlarına göre piyasa 6-7 Kasım toplantısında %96 ihtimalle 25bp faiz indirimine gidilmesini, %4 ihtimalle faizlerin sabit bırakılmasını bekliyor. Yıl sonuna kadar %70 ihtimalle toplam 50bp, %29 ihtimalle 25bp indirim beklenmektedir. Fed, Mart 2020’de pandemi teşvikleri kapsamında faizleri sıfıra yaklaştırmasından sonra ilk kez eylül toplantısında faiz indirmişti; federal fonlama faizini 50bp indirimle %4,75-5,00 aralığına çekti.
Euro Bölgesi TÜFE (Ekim-öncü)
Dün Almanya’nın öncü TÜFE verisinin açıklanmasının ardından bugün Euro Bölgesi’nin öncü TÜFE rakamları açıklanacak. Euro Bölgesi’nde TÜFE eylülde aylık %0,1 azalırken yıllık bazda %1,7 artmıştı. Ekimde yıllık bazda %1,9 artış beklenmektedir.
Yurt içinde dış ticaret verileri (Eylül-Nihai), hizmet ÜFE, turizm verileri (Eylül)
Bugün yurt içinde yoğun bir veri akışı olacak. TÜİK’in eylül ayı nihai dış ticaret istatistikleri ve eylül ayı hizmet ÜFE verileri takip edilecek. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın eylül ayı turizm istatistikleri izlenecek.
Ticaret Bakanlığı’nın öncü dış ticaret verilerine göre eylülde, ihracat yıllık %1,8 düşüşle 22,01mlr USD, ithalat %1,4 düşüşle 27,13mlr USD olurken, dış ticaret açığı %0,5 düşüşle 5,12mlr USD oldu. Ocak-eylül döneminde, ihracat %3,2 artışla 192,81mlr USD, ithalat %7,9 düşüşle 252,87mlr USD ve dış ticaret açığı %32 düşüşle 60,06mlr USD oldu.
Hizmet ÜFE ağustosta aylık %2,62 artarken yıllık bazda %57,72 ile Aralık 2021’den beri en düşük artış kaydedildi.
Turizm istatistikleri tarafında, Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist sayısı ağustosta yıllık %2,47 artışla 6,83 milyon olurken ocak-ağustos döneminde yıllık %7,11 artışla 35,80 milyon oldu.
Piyasalarda Dün Ne Oldu? Hisse senedi piyasalarında satıcılı bir seyir hâkimdi. Asya’da Japonya Nikkei225 Endeksi %0,96 yükselirken Çin CSI300 Endeksi %0,9, Hong Kong Hang Seng Endeksi %1,55, Güney Kore Kospi Endeksi %0,92 değer kaybetti. Avrupa’da Stoxx Europe 600 Endeksi %1,25, Almanya DAX Endeksi %1,13, İngiltere FTSE100 Endeksi %0,73, Fransa CAC40 Endeksi %1,10 düştü. ABD’de ise S&P500 Endeksi %0,33, Dow Jones Endeksi %0,22, Nasdaq Bileşik Endeksi %0,56 düşüşle günü tamamladı. Borsa İstanbul’da yükseliş hâkimdi. BIST100 Endeksi %0,68 yükselişle günü 9.006 puandan tamamladı. BIST 100'de işlem hacmi 69,21 mlr TL olarak gerçekleşti. BIST30 Endeksi %0,57 yükselerek 9,968 puandan kapandı. BIST Banka Endeksi %1,10, BIST Sınai Endeksi %0,30 yükseliş kaydetti.
Almanya ve Euro Bölgesi TÜFE ve GSYİH verileri (Ekim-öncü, 3Ç24-öncü)
Almanya’da GSYİH ve TÜFE verisi, Euro Bölgesi’nde ise GSYİH verisi açıklandı. Euro Bölgesi TÜFE verisi bugün açıklanacak. Almanya’da enflasyon aylık bazda %0,2 beklentisinin üzerinde %0,4 olarak gerçekleşti. Yıllık bazda %1,8 beklentiye karşın %2 oldu. GSYİH tarafında, Almanya üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %0,1 küçülme beklentisine karşın %0,2 büyüdü. GSYİH bu çeyrekte de küçülseydi geçen çeyrek %0,1 küçülen ekonomisinden sonra teknik olarak resesyona girmiş olacaktı. Almanya ekonomisi yıllık bazda %0,3 küçülme beklentisine karşın %0,2 küçüldü.
Euro Bölgesi ekonomisiyse önceki çeyreğe göre %0,2 büyüme beklentisine karşın %0,4 büyüdü. Yıllık bazda ise büyüme %0,8 olarak beklenirken %0,9 olarak gerçekleşti.
Euro Bölgesi’nde enflasyon ve büyüme verilerinin seyri Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) faiz patikası açısından önemli olacaktır. AMB geçen hafta yaptığı para politikası toplantısında faiz indirimlerine devam etti; 25bp indirimle ana refinansman faizini %3,40’a, mevduat faizini %3,25’e ve marjinal borç verme faizini %3,65’e indirdi.
ABD GSYİH verileri (3Ç24-Öncü)
Fed’in faiz patikasına ilişkin piyasa beklentilerinde önemli bir gösterge olan ABD öncü büyüme rakamları açıklandı. ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte beklenenden biraz daha yavaş büyüdü. Ekonomik Analiz Bürosu’nun üçüncü çeyrek GSYİH için yaptığı ilk tahmin, ekonominin bu dönemde yıllık bazda %2,8 büyüdüğünü gösterdi. Piyasa beklentisi %3’lük bir büyüme idi. Bir önceki çeyrekte de %3’lük bir büyüme kaydedilmişti.
ABD’de ADP istihdam raporu (Ekim)
ABD’de cuma günkü resmi istihdam raporu öncesinde, ADP Enstitüsü’nün öncü gösterge niteliğindeki özel sektör istihdam raporu açıklandı. Veri, 110 bin beklentiye karşın 233 bin olarak gerçekleşti.
Yurt içinde Sektörel Enflasyon Beklentileri raporu (Ekim)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Sektörel Enflasyon Beklentileri raporunu yayımladı. Eylül raporunda, 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için %27,5, reel sektör için %51,1, hanehalkı %71,6 seviyesindeydi. Dün yayımlanan raporda ise 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 0,1 puan azalarak %27,4 seviyesine, reel sektör için 1,6 puan azalarak %49,5 seviyesine, hanehalkı için 4,4 puan azalarak son 2,5 yılın en düşük seviyesi olan %67,2’ye geriledi.
17 Ekim Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının karar metni ve toplantı özetinde “Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiği” vurgulanmış, “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir.” ifadesi yinelenmişti.
Yurt içinde Ekonomik Güven Endeksi (Ekim)
Yurt içinde ekim ayı Ekonomik Güven Endeksi açıklandı. Beş alt endeksten oluşan endeks, eylülde 95,0 iken ekimde %3,2 artışla 98,0 değerini aldı. İnşaat sektörü güveni düşerken perakende sektörü sabit kaldı. Tüketici güveni, reel kesim güveni ve hizmet sektörlerinin güven endeksleri ise yükseldi.
Piramit Menkul Kıymetler A.Ş
www.piramitmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.