Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü, ihracattaki kayıplarını azaltarak yoluna devam ediyor. Sektör ilk dört aylık dönemde 966 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, yılın ilk iki ayında yüzde 10 olan kaybın dört ay sonunda yüzde 5'e gerilemesi dikkat çekti. İhracattaki düşüşün yavaşlamasını olumlu olarak değerlendirdiklerini ve yılın kalanına biraz daha umutla baktıklarını söyleyen Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, "Tüm zorlu şartlara rağmen ihracatçılar olarak Türkiye markasını yurt dışında en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz. Ancak içerideki yüksek faizler ve döviz kurunun durumu ihracatçıları zorlamaya devam ediyor. Türkiye'nin ihracatçı sektörleri olarak yıllardır her türlü zorluğa göğüs gererek kazandığımız pazarları kaybetmek istemiyoruz. Bunun için hükümetten ihracatçılara yönelik destek ve teşvik talebimizi yinelemek istiyorum." dedi.
 
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), 2025 yılı Nisan ayı ihracat verilerini açıkladı. Dernek tarafından açıklanan verilere göre; Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü nisan ayında 224.8 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Sektör ilk dört ay toplamında 966 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, bu rakam geçtiğimiz yılın aynı döneminde ulaşılan 1 milyar 17 milyon dolara göre yüzde 5'lik bir düşüşe işaret ediyor.
Alt ürün grupları bazında bakıldığında, dört aylık dönemde artış gösteren bir ürün grubu olmazken, en büyük grup olan elektrikli ürün ihracatı yüzde 5.3'lük bir düşüş gösterdi. Bu grupta ocak-nisan döneminde 339 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, metalden mamul ürün grubunda yüzde 5.6 düşüşle 266.5 milyon dolar ve plastik grubunda da yüzde 0.8 düşüşle 218.1 milyon dolarlık ihracat yapıldı.
Ana alt ürün gruplarında yaşanan bu düşüşlere karşın birim ihracat değeri geçtiğimiz yılın ilk dört ayına göre yüzde 3 artışla 3.77 dolardan 3.88 dolara yükseldi. Bu yükselişte en büyük etki plastik ürün grubundan gelirken, bu ürün grubunda ihracat birim fiyatı yüzde 11.8 artışla 3.11 dolardan 3.48 dolara çıktı. Metalden mamul ürün grubunda da birim fiyatlar yüzde 1.7 artışla 4.60 dolardan 4.68 dolara tırmandı. Aynı dönemde sektörün lokomotifi olan elektrikli ürün gruplarında birim fiyat ise yüzde 1.1 düşüşle 4.63 dolardan 4.58 dolara geriledi.
Sektörün ana ihracat pazarı Avrupa olmaya devam ederken, tümü Avrupa ülkelerinden oluşan ilk 5 sıra toplam ihracatın yüzde 32'sini oluşturdu. İlk dört ayda İngiltere 86 milyon dolarla ilk sırayı aldı. Onu 73.5 milyon dolarla Almanya, 60.9 milyon dolarla İtalya, 51.9 milyon dolarla Fransa ve 35.2 milyon dolarla İspanya takip etti. Türkiye, sektördeki toplam ihracatlara bakıldığında ise Çin, Almanya, Hollanda, İtalya, Fransa ve Polonya'nın ardından 7'nci sırayı aldı.
 
YÜKSEK FAİZ VE DÖVİZ KURU ZORLUYOR, İHRACATÇI DESTEK BEKLİYOR
 
Açıklanan rakamları değerlendiren EVSİD Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, 2025 yılının hem iç hem de dış koşullar nedeniyle oldukça zorlu başladığına dikkat çekti. Yılın ilk iki ayındaki yüzde 10'luk düşüşün ardından bir toparlanma çabası görüldüğünü kaydeden Özger, bu düşüşün üç ay sonunda yüzde 6.3, nisan sonu itibariyle de yüzde 5'e gerilediğini ifade etti. İhracattaki düşüşün yavaşlamasını olumlu olarak değerlendirdiklerini ve yılın kalanına biraz daha umutla baktıklarını söyleyen Özger, "Alt sektörler bazında da düşüşler devam etse de Ocak-Mart dönemine göre bir toparlanmadan söz edebiliriz. Avrupa'daki pazar koşulları bizim için belirleyici olmaya devam ediyor. Bunun yanında içeride yükselen faizler ve döviz kurunun durumu sektörleri zorlamaya devam ediyor. Türkiye'nin ihracatçı sektörleri olarak yıllardır her türlü zorluğa göğüs gererek kazandığımız pazarları kaybetmek istemiyoruz. Bunun için hükümetten ihracatçılara yönelik destek ve teşvik talebimizi yinelemek istiyorum." dedi.
Tüm şartlara rağmen ihracatçılar olarak Türkiye markasını yurt dışında en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceklerini ve yakın pazarlar başta olmak üzere farklı coğrafyalarda düzenleyecekleri etkinlikler ve B2B'lerle bu dönemi atlatacaklarını ifade eden Özger, 2025 yılı için yüzde 10 artış olarak belirledikleri ihracat hedefine ulaşmak için çalışacaklarını sözlerine ekledi.
 
70'TEN FAZLA ÜLKEDEN 200'ÜN ÜZERİNDE ALICI GELİYOR
 
Dünya ev ve mutfak eşyaları sektörünün kalbinin İstanbul'da atacağı "Turkish Houseware by Invitation Only Türkiye" etkinliği ile ilgili de konuşan Özger, 22-23 Mayıs tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek olan etkinlikte, 70'ten fazla ülkeden 200'ün üzerinde nitelikli alıcı ile Türkiye'den 100'ün üzerinde üretici firmanın bir araya geleceğini belirtti. 2017 yılında 49 katılımcı ile başladıkları Invitation Only etkinliğinin her sene üzerine koyarak büyüdüğünü ve çok önemli bir B2B etkinliğine dönüştüğünü anlatan Özger, "Alışılagelmiş ticaretten ve klasik fuar anlayışından çok daha farklı bir model oluşturduk ve bu tip etkinliklerin giderek arttığını görmek bizi mutlu ediyor. Türkiye'nin üretim gücünü, kalite anlayışını ve ihracat potansiyelini sergilediğimiz bu organizasyon, artık dünyanın dört bir yanından alıcıların ajandasında öncelikli bir yere sahip. Bu da bize doğru içerik, doğru planlama ve doğru platformla küresel rekabette çok daha güçlü adımlar atmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Kurduğumuz bağlar uzun vadeli iş birliklerinin temelini oluşturuyor. Her yıl daha seçici ve hedef odaklı ilerleyerek sektörümüzün uluslararası pazardaki konumunu güçlendiriyoruz." dedi.

Borsa İstanbul’da 2025 yılı ilk çeyrek bilanço sezonu geride kalırken, mali tablolarda genel olarak zayıf bir görünüm dikkat çekiyor. XUTUM endeksinde bilanço açıklayan 514 şirketin yüzde 51’i yani 263 şirket kâr açıklarken, geri kalan şirketler zarar bildirdi. XU100’de zarar açıklayanların oranı yüzde 30, XU030’da ise yüzde 31 seviyesinde. Enflasyon muhasebesi, kur etkisi ve EUR/USD paritesi, talep zayıflığı ve yüksek finansman giderleri karlılıklarda bu düşüşün temel nedenlerini oluşturuyor.

 

Bu dönemde pozitif ayrışmayı başaran sektörlerin başında Bankacılık ve Sigorta geliyor. Bu iki sektör, enflasyon muhasebesinden muaf olmalarının yanında yüksek faiz ortamında marjlarını koruyabildi. Bankalar özellikle net faiz marjındaki iyileşme, TÜFE’ye endeksli tahvillerden gelen getiriler ve güçlü komisyon gelirleriyle dikkat çekerken; sigorta şirketleri prim üretimi ve teknik kârlılıkta başarılı bir dönem geçirdi. Gıda sektöründe fiyatlama gücü yüksek olan ve maliyetlerini iyi yöneten şirketler, görece daha dirençli performans gösterdi. Savunma Sanayi hem güçlü sipariş akışı hem de kamu destekli projeler sayesinde pozitif ayrışan sektörlerden biri oldu.

 

FAVÖK (Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kâr) açısından en fazla artış sağlayan ilk üç sektör:

Taahhüt (%63)
Gıda Perakende (%42)
Savunma Sanayi (%31)
Net kâr bazında ise;

GYO (%96)
Yemek Hizmetleri (%63)
Savunma Sanayi (%56)
Bunun yanı sıra otomotiv tedarikçileri, tekstil ve demir-çelik gibi emtia odaklı sektörlerde sert kârlılık düşüşleri görüldü. En fazla gerileme yaşayan sektörler şöyle:

 

FAVÖK düşüşünde:

Yapı Malzemeleri (%73)
BT Yazılım (%61)
Kimya ve Otomotiv (%52)
Net kâr düşüşünde:

Enerji ve Elektrik (%93)
Kimya (%90)
Otomotiv (%70)
Sektör bazlı kar/zarar açıklayan BİST 100 şirket sayılarına baktığımızda ise:

 

Bu göstergeleri ve ikinci çeyreğe dair olası yansımalarını yorumlayan Gedik Yatırım Araştırma Direktörü Ali Akkoyunlu, “İlk çeyrekte banka ve sigorta şirketleri yüksek enflasyonun fırsat yarattığı nadir sektörlerdi. Bankacılık tarafında ikinci çeyrekte TCMB’nin faiz indirimi beklentilerini ötelemesi, enflasyonun baz etkisiyle düşmeye başlaması ve kredi büyümesinin sınırlanması gibi nedenlerle ilk çeyreğe göre marj baskısı oluşabilir. Sigorta şirketlerinde ise enflasyonist ortam prim gelirlerini desteklemeye devam etse de poliçe maliyetlerinin artması ve bireysel müşterilerin fiyat duyarlılığı nedeniyle fiyatlama riski oluşabilir. Öte yandan, finansal varlıklardan sağlanan yatırım gelirleri bu çeyrek dönemde de güçlü kalabilir. Yine de bankacılık ve sigortacılık sektörleri ikinci çeyrekte özellikle sanayi hisselerine kıyasla görece daha dirençli kalmaya devam edecek gibi görünüyor” diye bilgi verdi.

 

İlk çeyrek sonuçlarına bakarak en kötü senaryonun geride kaldığını söylemek için henüz erken olduğunu vurgulayan Akkoyunlu, “Birçok göstergede dip seviyelere yaklaşıldığı söylenebilir. Özellikle sanayi ve inşaat tarafında marj baskısının devam etmesi muhtemel, ancak havacılık, petrol ve turizm gibi sektörlerde sezonsallığın etkisiyle olumlu ayrışma görebiliriz. Telekom sektörü de defansif yapısıyla öne çıkabilir. Şirket bazlı ayrışmaların artacağı ve ‘hisse seçiminin’ daha kritik olduğu bir dönem başladı diye düşünüyoruz. Özetleyecek olursak, ikinci çeyrek bilanço sezonunda geniş tabanlı bir toparlanma beklemek zor olsa da bazı sektörler -özellikle mevsimsel veya kur destekli gelir yapısına sahip olanlar- pozitif ayrışabilir” dedi.

Enflasyonda yavaşlamanın da başladığını aktaran Ali Akkoyunlu, “Henüz fiyatlama gücünü toparlamaya yetecek kadar güven ortamı oluşmuş değil. Eğer sıkı para politikası sonuç verir ve yıl sonunda ya da 2026 başında faiz indirimleri başlayabilirse, yatırım ve tüketim iştahı toparlanabilir. Ayrıca baz etkisi üçüncü çeyrekten itibaren bazı sektörlerde daha net pozitif katkı sunabilir. Kalıcı toparlanma için 2025 sonu - 2026 başı daha uygun bir zaman dilimi gibi görünüyor” diyerek önümüzdeki döneme ayna tuttu.
                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk, 2025’in ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Kullandırdığı fon büyüklüğü geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11 artışla 482,5 milyar TL’ye ulaşan Kuveyt Türk’ün aktif büyüklüğü 957,9 milyar TL’ye yükseldi. 2024 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 42,8 büyümeyle 10,5 milyar TL net kâr elde eden Kuveyt Türk’ün öz varlıkları 91,5 milyar TL’ye ulaştı.

 

Katılım finans esasları doğrultusunda geliştirdiği yenilikçi ürün ve hizmetleriyle 36 yıldır müşterilerine hizmet veren Kuveyt Türk, 2025’in ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Kuveyt Türk’ün toplam fonlama tabanı (toplanan fonlar ve mevduat dışı kaynaklar) büyüklüğü 795,5 milyar TL’ye, kullandırılan fon büyüklüğü ise 482,5 milyar TL’ye yükselirken; net kârı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 42,8 artarak 10,5 milyar TL şeklinde gerçekleşti. Öz varlıklarını 91,5 milyar TL’ye, aktif büyüklüğünü ise 957,9 milyar TL’ye ulaştıran Kuveyt Türk, aktif büyüklük açısından bankacılık sektöründe 10. sıradaki yerini korurken, katılım finans kuruluşları arasında ilk sıradaki yerini sağlamlaştırdı.

 

"Müşteri odaklı ve yenilikçi yaklaşımımızla istikrarlı büyümemizi sürdürüyoruz "

2025’in ilk çeyrek finansal sonuçlarına yönelik görüşlerini açıklayan Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, “Kuveyt Türk olarak müşteri odaklı ve yenilikçi yaklaşımımızla istikrarlı büyümemizi sürdürüyoruz. Müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarına sadece bugünün koşullarıyla değil, geleceğin beklentileriyle de yanıt vermeye çalışıyor; katılım finans ilkelerinden ödün vermeden dijitalleşme ve verimlilik odaklı stratejilerimizi kararlılıkla uyguluyoruz. Kuveyt Türk Finans Grubu anlayışıyla iştiraklerimizle birlikte 360 derece hizmet sunmaya devam ederken, dijital kanallarda sunduğumuz çözümleri kullanıcı deneyimini önceliklendirerek geliştiriyoruz. Operasyonel süreçlerimizi ise teknolojik gelişmelerle uyumlu şekilde sadeleştiriyor ve hızlandırıyoruz. 2025’in ilk çeyreğinde de bu bütüncül yaklaşımımızın olumlu yansımalarını net şekilde gördük. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimizin güvenilir çözüm ortağı olma hedefiyle çalışmaya, sektöre değer katmaya ve yeniliklere imza atmaya devam edeceğiz” dedi.

 

2025 ilk çeyrek rakamlarıyla Kuveyt Türk

• 2025 yılının üçüncü çeyreğinde kullandırılan fon büyümesi yüzde 11 düzeyinde gerçekleşti.

• Yüksek aktif kalitesi odağıyla donuk alacaklar oranı yüzde 1,72 düzeyinde gerçekleşti.

• 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla 649,7 milyar TL toplanan fon hacmine ulaşıldı.

• Cari hesabın, toplanan fonlar içerisindeki payı yüzde 58 seviyesine yükseldi.

• Yıllıklandırılmış ortalama öz kaynak kârlılığı yüzde 48,2 düzeyinde gerçekleşti.

• Yasal limiti yüzde 12 olan sermaye yeterlilik oranı yüzde 22,93 seviyesine ulaştı.

 

Kuveyt Türk Hakkında

Kuveyt Türk, 1989 yılında kurulmuştur. Seçkin finansal ürün ve hizmetlerini etkin şekilde tasarruf sahipleri ve yatırımcılarla buluşturan Kuveyt Türk, müşteri odaklı yaklaşımı, teknoloji-inovasyon çalışmaları ve dijital dönüşüm yolunda attığı adımlarla sektöründeki öncü konumunu sürdürmektedir. Altın bankacılığı alanında adım atan ilk katılım finans kuruluşu olan Kuveyt Türk, ayrıca dünyada ve Türkiye’de ilk sürdürülebilir sukuk işlemini gerçekleştirmiştir. Altı yıl üst üste Türkiye’nin En İyi İşvereni ödülüne layık görülen Kuveyt Türk, 2021’de de ilk sırada Avrupa’nın En İyi İşvereni seçildi. Bugün itibarıyla Türkiye genelinde 450 şube ve dijital kanallarıyla müşterilerine hizmet veren Kuveyt Türk’ün merkezinde yer aldığı Kuveyt Türk Finans Grubu çatısı altında Neova Katılım Sigorta, Architecht, Kuveyt Türk Portföy, Kuveyt Türk Yatırım, Körfez GYO, Katılım Emeklilik, Sağlam Finansal Teknolojiler, KT Sağlam Gayrimenkul ile Almanya’daki KT Bank AG yer alıyor. Operasyonel çalışmalarının yanı sıra toplumsal değerleri temel alarak ve kültürel varlıklara sahip çıkarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Kuveyt Türk, “Değerlerimizle büyüyoruz” yaklaşımı doğrultusunda birçok restorasyon projesi üstlenmiş, insani yardım kampanyalarına destekte bulunmuş, kitap ve belgesel gibi kalıcı eserler ortaya koymuştur.

Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı 2025 1.çeyrekte çeyreklik 40 yıllık 170 baz puan azalışla %8,2 olarak gerçekleşti. Detaylandıracak olursak:
• İşsiz sayısı 2025 1.çeyrekte 183 bin azalışla 2,884 milyon kişi oldu.
• İşsizlik oranı erkeklerde %6,6, kadınlarda %11,2 olarak hesaplanmaktadır.
• Genç nüfusta işsizlik oranı 90 baz puan azalışla %15 oldu.
• Genç nüfus özelinde erkeklerde %10,8, kadınlarda %22,7 işsizlik oranı mevcuttur.
• İstihdam oranı geçen çeyreğe göre 50 baz puan düşüş yıllık ise 80 baz puan artışla %48,9 olarak gerçekleşti.
• İstihdam oranı özelinde kadınlarda %31,9, erkeklerde %66,3 olarak hesaplanmaktadır.
• İşgücüne katılma oranı geçen çeyreğe göre 80 baz puan düşüşle %53,3 olarak sonuçlandı.
• İşgücüne katılma oranı kadınlarda %36, erkeklerde %71 olarak gerçekleşti.
• Sektörel bakımdan istihdamın dağılımında %58,2 hizmet, %20,8 sanayi, %14,3 tarım ve %6,6 inşaat oldu. İnşaat haricinde çeyrekten çeyreğe istihdam edilen kişilerde azalış takip edildi.
• Ortalama filli çalışma süresi artış gösterdi. 0,6 saat artışla 43,5 saat olarak gerçekleşti.
• Atıl işgücü oranı 40 baz puan artışla %28,5 olarak sonuçlandı. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %18,4, potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı %19,6 oldu.
Sonuç olarak, işsizlik oranı azalsa da nitelikli istihdam tarafındaki gerileme yumuşak iniş koşullarını desteklememektedir. Dengeli bir işgücü piyasası için istihdam oranının istikrarlı olması işsizlik oranının ise bir stabilizasyona uğraması gerekmektedir.
 

Marbaş Menkul Değerler
 www.marbas.com.tr

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin sosyal ve çevresel bankası Şekerbank, sürdürülebilirlik odaklı dijital platformu Carbonmap ile uluslararası alanda önemli bir başarıya imza attı. Carbonmap, bankacılık inovasyonlarının ödüllendirildiği uluslararası bir organizasyon olan Qorus'un KOBİ Bankacılığı etkinliğinde, 47 farklı ülkeden 4.500'ün üzerinde kişinin katılımıyla 20.000'den fazla çevrimiçi oy kullanılarak yapılan değerlendirme sonucu "KOBİ Bankacılığında Etki" kategorisinde Gümüş ödülün sahibi oldu.
 
Bankanın müşterilerine ücretsiz olarak sunduğu Carbonmap, KOBİ'lerin karbon ayak izlerini ölçmesine, izlemesine ve yönetmesine olanak tanıyor. Yapay zekâ destekli sohbet ara yüzüyle, kullanıcıların sürdürülebilirlik alanındaki sorularına hızlı ve etkili yanıtlar veren platform, karşılaştırma ve gruplama gibi ileri düzey modülleriyle işletmelerin karbon düzenlemelerine yönelik rekabet güçlerini artırarak uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına da destek oluyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom, yerli ve milli ürün geliştirme vizyonu ile öncü faaliyetlerini sürdürüyor. Geleceği iyileştiren teknoloji anlayışıyla çalışmalarına devam eden Türk Telekom, sabit ve mobil şebeke kabiliyetleri ile akıllı dönüşüme yönelik yenilikçi çözümler geliştiriyor. Türk Telekom, enerji ve soğutma sistemlerindeki altyapı ekipmanlarının tek bir dijital platform üzerinden yönetilmesini olanak tanıyan yerli ve milli ‘Akıllı Enerji Yönetimi Platformu TTessa’ projesini hayata geçirdi. Enerji kaynaklarının verimli kullanarak önemli ölçüde tasarruf sağlayan TTessa Türk Telekom’un çevresel hedeflerine de katkı sunuyor. Türk Telekom bu proje ile, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 10. Verimlilik Proje Ödülleri etkinliğinde ‘Dijital Dönüşüm’ kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü.

 

Türk Telekom Network Genel Müdür Yardımcısı Zafer Orhan, “Güçlü altyapımız ve uzman mühendislerimizle dijital dönüşümdeki öncü rolümüzü sürdürürken, geleceği iyileştiren teknoloji anlayışımızla tasarrufu ve verimliliği artıracak yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. Yerli mühendislik gücümüzle geliştirdiğimiz TTessa platformu ile sabit ve mobil şebekelerimizden veri merkezlerimize kadar tüm enerji altyapımızı verimli, akıllı ve çevreye duyarlı biçimde yönetiyoruz. Hem karbon emisyonlarını azaltan hem de enerji tasarrufuyla ülkemizin enerji kaynaklarını koruyan bu altyapı sayesinde dijitalleşmenin toplumsal faydaya dönüşmesini sağlıyor, çevreyle uyumlu yerli çözümlerle Türkiye’nin sürdürülebilir gelecek vizyonuna katkı sunmaya devam ediyoruz” dedi.

 

Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom, yerli ve milli ürün geliştirme vizyonu ile öncü faaliyetlerini sürdürüyor. Yenilikçi teknolojiler ve inovatif projelerle çevresel etkilerini minimize etmek amacıyla çalışan Türk Telekom, sabit ve mobil şebekesi ile veri merkezlerinde enerji ve soğutma sistemlerinin dijitalleşmesine yönelik yerli ve milli ‘Akıllı Enerji Yönetimi Platformu TTessa’ projesini hayata geçirdi. Türk Telekom bu projesi ile, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 10. Verimlilik Proje Ödülleri kapsamında, 11 kategoride değerlendirilen 613 proje arasından ‘Dijital Dönüşüm’ kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü. Dünyanın alanında en kapsamlı yapay zekâ destekli projesi olma özelliğini taşıyan ‘Enerji ve Soğutma Altyapısında Dijitalleşme ve Akıllı Dönüşüm Projesi- TTessa’, enerji tasarrufu sağlayarak karbon emisyonunu azaltıyor ve şirketin çevresel hedeflerine önemli ölçüde katkı sunuyor.

 

Türk Telekom Network Genel Müdür Yardımcısı Zafer Orhan, “Türk Telekom olarak, Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğuna öncülük ederken, sadece teknolojide değil; çevresel sürdürülebilirlikte de sorumluluk almayı görev edindik. Bu anlayışla faaliyetlerimizi çevreci teknolojilerle yürütüyor ve sürdürülebilir yerli çözümler konusunda öncü bir rol üstleniyoruz. Yerli mühendislik gücümüzle geliştirdiğimiz TTessa platformu ile sabit ve mobil şebekelerimizden veri merkezlerimize kadar tüm enerji altyapımızı verimli, akıllı ve çevreye duyarlı biçimde yönetiyoruz. Hem karbon emisyonlarını azaltan hem de enerji tasarrufuyla ülkemizin enerji kaynaklarını koruyan bu altyapı sayesinde dijitalleşmenin toplumsal faydaya dönüşmesini sağlıyor, çevreyle uyumlu yerli çözümlerle Türkiye’nin sürdürülebilir gelecek vizyonuna katkı sunmaya devam ediyoruz” dedi.

 

Proje ile hizmet kalitesinin artırılması, elektrik ve akaryakıt tasarrufu, iş gücünün verimli kullanılması, enerji alt yapı sistemlerinde optimizasyon alanlarının ortaya çıkarılması, yatırım planlamalarının verimli yapılabilmesi dahil birçok alanda faydalar sağlanırken, tüm süreçler dijital metriklerle ölçülebilir ve raporlanabilir hale geldi. Bu dijitalleşme ile birlikte altyapıda yer alan enerji ve soğutma sistemleri ekipmanlarının satın alma sürecinden hurdaya ayrılana kadarki yaşam döngüsü, ekipmanların alarm yönetimi, bakım planlamaları, operasyon ekiplerinin tüm işletme faaliyetleri, yedek parça yönetimi, elektrik tüketim ve elektrik fatura takibi dahil tüm süreçlerin akıllandırıldığı yapay zekâ destekli birçok uygulama geliştirildi.

TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde toplam konut satışları Nisan ayında yıllık bazda %56,6 artarak 118.359
adet konut satışı ile yıllık bazda güçlü görünümünü sürdürerek, yıl içerisindeki en yüksek rakam görüldü. Aylık
bazda ise %6,8 artış kaydedildi. Nisan ayında ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre %43,8
artarak 34.633 adet olurken, ikinci el konut satışları %62,6 artışla 83.726 adet oldu. İpotekli konut satışlarında bir
önceki yılın aynı ayına göre %147, diğer konut satışlarında %47.3 artış görüldü. Nisan ayı yabancılara konut
satışları tarafında ise yıllık bazda %12,7 artışla 1.440 adet konut satışı gerçekleşti. Yabancıların konut
satışlarındaki payı Nisan ayında %1,2’ye indi (Nisan 2024’te %1,7 seviyesindeydi).
? Konut verilerinin, GYO Sektörü hisselerine yansımasını ‘pozitif’ olarak değerlendiriyoruz. Konut satışlarının
yıllık artış hızının Nisan ayında da güçlü görünümünü koruduğunu takip ediyoruz. Diğer taraftan, Nisan ayında
ipotekli konut satışları tarafında da yıllık bazda güçlü artış trendi korunuyor. En zayıf tüketim rakamlarının geride
kaldığını varsayan ana senaryomuzda, büyüme destekleyici politikaların da desteğiyle, yılın ikinci yarısı yurt içi
talep tarafında iyileşmelerin daha net görülebileceğini tahmin ediyoruz. Sürdürülebilir kira geliri üreten ve sınırlı net
finansal borcu olan GYO'ların mevcut ortamda diğerlerinden olumlu yönde ayrışmasını bekleriz. Bu dinamikler
doğrultusunda araştırma kapsamımızda bulunan Emlak Konut GYO ve Torunlar GYO’nun benzerlerinden finansal
performans anlamında olumlu ayrışmaya devam etmesini öngörüyoruz.

 Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.halkyatirim.com.tr

                             * * *
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

USD/TRY: Dün Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ankara'da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, kalıcı barış için koşulsuz ateşkesin gerekli olduğunu belirterek, Rusya'nın müzakere sürecine yeterince ciddi yaklaşmadığını ve tarafların görüşme şartlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı. Diğer yandan, ABD Dışişleri Bakan Rubio, Trump - Putin görüşmesi olmaması durumunda müzakerelerde ilerleme kaydedilemeyeceğini söyledi. Yurtdışına bakıldığında, Fed Başkanı Powell, para politikası çerçevesinin özellikle enflasyon ve istihdam hedefleri açısından gözden geçirildiğini belirtti. Makro tarafta ise ABD'de beklentilerin altında açıklanan veriler sonrasında Fed'den faiz indirim beklentileri arttı. Piyasa şu anda eylül ayında bir faiz indirimi bekliyor. Veriler sonrasında ABD on yıllık tahvil faizi ve Dolar Endeksi (DXY) geriledi. S&P500 endeksi de %0,4 oranında primle günü kapattı. Bu sabah ise ABD vadelilerinde yatay bir görüntü var. Dolar'da düşüş eğilimi ise sürüyor. Bugün yurtiçinde mayıs ayı piyasa katılımcıları anketi yayımlandı. Buna göre katılımcıların cari yıl sonu TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde %29,98 iken, bu anket döneminde %30,35 olmuştur. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde %25,56 iken, bu anket döneminde %25,06 olmuştur. Günün geri kalanında ise Türkiye'nin barış müzakereleri kapsamında Türk, ABD, Rus ve Ukraynalı heyetlerin görüşmeleri takip edilecek. Yurtdışında ABD Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ve bazı ECB yetkililerinin açıklamaları öne çıkıyor. Dün günü 38,72 seviyesinde tamamlayan kurda ise bu sabah kısmi yükseliş takip ediliyor. Kur 38,80 seviyesinin üzerinde.

 

EUR/USD: Dün, Fed Başkanı Jerome Powell, para politikası stratejisinin; istihdamdaki eksiklikler, enflasyon hedeflemesi ve iletişim yöntemleri açısından yeniden şekillendirildiğini ifade etti. %2 enflasyon hedefi doğrultusunda, Fed uzun vadeli politika ve iletişim stratejisini kapsamlı biçimde gözden geçiriyor. Makroekonomik cephede ABD'de açıklanan verilerin beklentilerin gerisinde kalması, Fed'den faiz indirimi beklentilerini güçlendirdi. Piyasalar, bu doğrultuda Eylül ayında bir faiz indirimi bekliyor. Öte yandan Avrupa cephesinde, dün açıklanan Euro Bölgesi'nin nihai ilk çeyrek büyümesi, piyasa tahminlerinin biraz altında kaldı. Almanya'da ise sanayi üretimi verisi beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Verinin ardından Euro'ya olan talep arttı. Parite bu gelişmelere bağlı olarak dün %0,1 yükselişle 1,1187 seviyesinden günü tamamladı. Bu sabah alıcılı seyreden paritede teknik seviyelere bakıldığında, 1,1165 - 1,1095 - 1,1040 seviyeleri sıralı destekler olarak öne çıkarken, 1,1265 - 1,13 - 1,1340 seviyeleri sıralı direnç olarak ele alınabilir.

 

XAU/USD: Ons Altın, dünü %2 primle 3.240 seviyesinden kapattı. Putin ve Trump'ın İstanbul görüşmelerine katılmayacaklarını açıklamaları, değer kaybeden Dolar ve beklenenden düşük gelen ÜFE, perakende satışlar verileri bu düşüşü desteklemiş olabilir. Dünkü güçlü toparlanmanın ardından bu sabah kar satışlarıyla karşılaşan değerli maden şu aşamada 3.200 seviyesinin üzerinde kalabilir. Aksi durumda 3.168 destek konumunda. Diğer yandan, olası yükselişlerde 3.232 direncinin kırılması durumunda 3.260 hedefe girebilir.


 Ziraat Yatırım Menkul Değerler
 www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.