• Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -132031,6 milyon TL
  • Euro bölgesi ekonomisi, yükselen gümrük tarifeleri, artan ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik risklerle dolu küresel bir ortamda ilerliyor-IMF
  • Ticaret gerilimleri ve belirsizlik, iç talebi ve ihracatı olumsuz etkilerken, savunma ve altyapı harcamalarından beklenen destek bu etkiyi dengeleyemiyor-IMF
  • Euro bölgesinde enflasyon %2'ye yakın seviyelerde ve 2026'ya kadar bu hedefte kalması bekleniyor-IMF
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -132031,6 milyon TL
  • Euro bölgesi ekonomisi, yükselen gümrük tarifeleri, artan ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik risklerle dolu küresel bir ortamda ilerliyor-IMF
  • Ticaret gerilimleri ve belirsizlik, iç talebi ve ihracatı olumsuz etkilerken, savunma ve altyapı harcamalarından beklenen destek bu etkiyi dengeleyemiyor-IMF
  • Euro bölgesinde enflasyon %2'ye yakın seviyelerde ve 2026'ya kadar bu hedefte kalması bekleniyor-IMF
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -132031,6 milyon TL
  • Euro bölgesi ekonomisi, yükselen gümrük tarifeleri, artan ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik risklerle dolu küresel bir ortamda ilerliyor-IMF
  • Ticaret gerilimleri ve belirsizlik, iç talebi ve ihracatı olumsuz etkilerken, savunma ve altyapı harcamalarından beklenen destek bu etkiyi dengeleyemiyor-IMF
  • Euro bölgesinde enflasyon %2'ye yakın seviyelerde ve 2026'ya kadar bu hedefte kalması bekleniyor-IMF
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -132031,6 milyon TL
  • Euro bölgesi ekonomisi, yükselen gümrük tarifeleri, artan ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik risklerle dolu küresel bir ortamda ilerliyor-IMF
  • Ticaret gerilimleri ve belirsizlik, iç talebi ve ihracatı olumsuz etkilerken, savunma ve altyapı harcamalarından beklenen destek bu etkiyi dengeleyemiyor-IMF
  • Euro bölgesinde enflasyon %2'ye yakın seviyelerde ve 2026'ya kadar bu hedefte kalması bekleniyor-IMF
  • Ticaret gerilimleri ve belirsizlik, iç talebi ve ihracatı olumsuz etkilerken, savunma ve altyapı harcamalarından beklenen destek bu etkiyi dengeleyemiyor-IMF
  • Euro bölgesi ekonomisi, yükselen gümrük tarifeleri, artan ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik risklerle dolu küresel bir ortamda ilerliyor-IMF
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -132031,6 milyon TL
  • Euro bölgesi ekonomisi, yükselen gümrük tarifeleri, artan ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik risklerle dolu küresel bir ortamda ilerliyor-IMF

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi, 30 Mayıs – 1 Haziran 2025 tarihleri arasında Halkbank ev sahipliğinde gerçekleştirilecek - Basın Açıklaması

28 Mayıs 2025 • 18:12:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

AlBaraka İslam Ekonomisi Forumu tarafından, ‘Türkiye AlBaraka Zirveleri’ kapsamında düzenlenecek olan 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi, 30 Mayıs - 1 Haziran 2025 tarihleri arasında İstanbul Finans Merkezi’nde, Halkbank ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Bu yıl ‘Etkili Bir Küresel Ekonomi Yolunda İslami Ekonomi Stratejileri’ temasıyla düzenlenecek zire; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi, Türkiye Varlık Fonu (TVF), İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF), İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Finans Merkezi (İFM) ve AlBaraka Grubu’nun stratejik ortaklığında hayata geçirilecek.

Zirvenin resmi açılışı, 30 Mayıs Cuma günü T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirilecek. Zirve, İslami finans, girişimcilik, sürdürülebilir kalkınma ve dijital ekonomi alanlarında uluslararası düzeyde fikir liderlerini ve karar vericileri bir araya getirmeyi hedefliyor.

AlBaraka İslam Ekonomisi Forumu Mütevelli Heyeti Başkanı Abdullah Saleh Kamel zirveyle ilgili olarak şöyle konuştu:

“Zirve, İslami finansal ve finans dışı kurumların sürdürülebilir büyüme sağlamalarını ve küresel ekonomide anlamlı bir etki oluşturmalarını destekleyecektir. Katılımcıların, İslami ilkeleri daha derinlemesine anlamaları ve bunları etkin biçimde uygulamaları teşvik edilerek operasyonel verimliliğin artırılması, yenilikçiliğin desteklenmesi, risk yönetiminin güçlendirilmesi ve finansal kapsayıcılığın geliştirilmesi hedeflenmektedir.”

AlBaraka Forum İslam Ekonomisi Genel Sekreteri Yousef Khalawi, Türkiye'nin İslami finans alanında önemli bir merkez olduğunu belirterek şunları söyledi: “Zirvenin Türkiye'deki uzmanlar, akademisyenler, yatırımcılar ve girişimciler arasında etkili olacağına inanıyorum. Sadece Türkiye için değil, küresel ölçekte de İslam ekonomi için daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve yenilikçi bir geleceğe yönelik rota çizen açılış konuşmaları, paneller, çalıştaylar ve oturumlar düzenlenecek” dedi.

İslami ekonomi alanında küresel vizyonun gelişritilmesine katkı sunmayı hedefleyen zirvede; İslami finans, sürdürülebilir kalkınma ve etik yatırım ilkeleri çerçevesinde stratejik yaklaşımar ele alınacak. Alanında uzman akademisyenler, üst düzey banka yöneticileri, politika yapıcılar ve düzenleyici otoriteler bir araya gelerek teorik perspektiflerle pratik çözümleri birleştiren öneriler sunacak.

Zirvede ayrıca İslami bankacılığın 50 yıllık gelişimini anlatan "İslami Bankacılığa Bakışlar: Kökenlerden Çağdaş Gerçekliğe" başlıklı yorum videosu izlenecek.

Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Türkiye Varlık Fonu CEO'su ve Yönetim Kurulu Üyesi Salim Arda Ermut, Türkiye Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Finansmanı Özel Temsilcisi Dr. Mahmud Mohieldin'in katılacağı zirve, önemli bölgesel ve uluslararası finans kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra üst düzey karar vericiler, önde gelen ekonomistler, akademik araştırmacılar, yöneticiler, yatırımcılar ve iş dünyasının öncülerinden oluşan seçkin bir topluluğu bir araya getirecek. İslam ekonomisinin geleceğinin şekillendirilmesi için birinci sınıf bir global platform sunan zirvede, Saleh Kamel İslam Ekonomisi Ödülü himayesinde beş panel tartışması, üç etkileşimli atölye çalışması ve İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi gibi Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden araştırmacıların bir araya geldiği özel bir oturum da düzenlenecek.

Zirve, AlBaraka İslam Ekonomisi Forumu Genel Sekreteri Yousef Hassan Khalawi'nin kapanış konuşmasıyla sona erecek.

Zirve, Türkiye Katılım Sigorta, Sipay, Emlak Katılım, Takasbank, Yıldız Holding, Ziraat Katılım Bankası, Colendi ve Ayhan Hukuk gibi seçkin iş ve finans kuruluşlarının destekleriyle hayata geçiriliyor. Zirvenin resmi taşıyıcısı Türk Hava Yolları, resmi medya ortağı ise Iqraa olarak belirlendi.

Perakende Günleri yoğun katılımla başladı - Basın Açıklaması

28 Mayıs 2025 • 18:12:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Soysal Eğitim ve Danışmanlık tarafından düzenlenen ve perakendeden e-ticarete, e-ihracattan AVM yönetimine, yapay zekâdan sosyal medya ve ödeme sistemlerine kadar sektöre yön veren tüm paydaşları bir araya getiren Perakende Günleri yoğun katılımla başladı.

Etkinliğin ilk günü sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşlarının başkanlarının iştirakiyle, sektöre dair güncel gelişmelerin ve ortak gündemlerin ele alındığı bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya; Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı, Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Taklitle Mücadele Derneği (TMD) Başkanı Selçuk Güzenge ve Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinoz katıldı.
518 markayla Türkiye'nin en önemli 50 AVM'sinde ortalama yüzde 57'lik bir temsiliyet oranına sahip olduklarını ifade eden Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, sözlerine şöyle devam etti: "Perakende sektörü olarak, artan işçilik ve kira maliyetleriyle mücadele ederken tasarrufun ve verimliliğin her zamankinden daha fazla önem kazandığı bir dönemden geçiyoruz. Sahte ve taklit ürünlerin pazar payının yüzde 70'lere ulaşması, sektörün sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehdit. Küresel ticaretteki belirsizlikler ve iç pazarda yaşanan daralmaya rağmen, ortak akılla hareket ederek hem pazarı büyütmek hem de maliyetleri azaltmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geçmişte olduğu gibi, bu zorlu süreci de birlikte aşacağımıza inanıyoruz."
Bugün sayısı 450'ye yaklaşan alışveriş merkezlerinin içinde bulundukları ekosistemde 600 bin kişiye doğrudan, 2,1 milyon kişiye dolaylı yoldan istihdam sağladığını söyleyen Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı ise şöyle konuştu: "50 milyar dolar yatırım hacmine sahip olan sektörümüz, perakende firmalarına yurt dışına açılım olanakları sağlamasının yanında alışveriş turizmine olan katkısı ve kayıt dışı ekonominin önlenmesinde de önemli role sahip. AYD olarak ticari gayrimenkul yatırımlarının artması için, öncelikle ticari gayrimenkul tanımının yapılması, ticari gayrimenkul kira rejiminin konut kira rejiminden ayrılması ve sözleşme serbestisinin korunması, yatırımların artması için temel şartlardır. Son on yılda AVM sektöründeki yabancı yatırımcı oranı yüzde 28'den yüzde 14'lere geriledi. Oysa ülkemizin bu alanda çok daha fazla potansiyeli bulunmaktadır. İçinde bulunduğumuz bu şartlar altında; gün, pandemi dönemi ve sonrasında büyük emekler ve fedakârlıklarla bugüne getirdiğimiz, geçtiğimiz yıl 55 milyar dolar ciro elde edilen sektörümüzü, el birliği içinde ayakta tutma; bu zorlu eşiği de birlikte geçme günüdür."
Gıda dışı organize perakendede 55 bin mağaza, 400 bini aşkın istihdam ve 1,5 trilyon TL'lik ciroyu temsil eden Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe şunlara vurgu yaptı: "İç talepteki daralmanın uzaması; tüketicinin gelir artışının yetersiz kalması, borçlanma kanallarının tıkanması ve genel ekonomik koşulların etkisiyle sektörü derinden etkiliyor. Türkiye'de ücretler artınca harcamalar artıyor. Bu noktada kamuya haziran ayının bitimiyle birlikte bir ara zammın olması gerektiği konusundaki tavsiyelerimizi iletiyoruz. Tüketici kredilerinin erişilebilir hale gelmesi, vergi ve faiz politikalarının gözden geçirilmesi şart. Makul bir fiyat mekaniğinin oturduğu bir Türkiye'yi oluşturmalıyız. İstanbul ve Antalya gibi cazibe merkezlerinde de düzenli alışveriş festivallerine ihtiyaç var. Türkiye güçlü bir ülke; zorluklara karşı çözüm üretme yetkinliğimizle bu dönemi de aşacağımıza inanıyorum."
Marketler ve gıda servis zincirlerinin 47 bin satış noktasında 465 bini aşkın kişiyi istihdam ederek kayıtlı ekonomiye büyük katkı sağlayan Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu şunları söyledi: "Türkiye'de organize gıda perakendesi, 2024 itibarıyla 1 trilyon TL'yi aşan büyüklüğüyle perakende sektörünün en dinamik alanlarından biri. Ancak son yıllarda yaşanan fiyat dalgalanmalarının önüne geçmenin yolu, tarım ve perakendenin entegre bir sistemle çalışmasından geçiyor. Devletin; tüm sistemi planlayan, yöneten, destekleyen ve sürdürülebilirliği esas alan bir aktör olarak hareket etmesi gerekiyor. Tarımın 5-10 yıllık planlama yapılabilecek, hükümetlerden bağımsız stratejik bir alana çekilmesi gerekiyor. Güçlü bir tarım, sadece kırsalda değil, şehirdeki market raflarında da istikrar yaratır. Gıda perakendesi tarladan sofraya uzanan uzun bir yolculuk. Bu yolculuğun her halkasını daha güçlü, daha şeffaf ve daha sürdürülebilir hale getirmek elimizde. Bu yolculuk güvenli hale gelirse; sadece sektör değil, tüm Türkiye kazanır."
Bu yılki buluşmanın kendileri için özel bir anlam taşıdığını ifade eden Taklitle Mücadele Derneği (TMD) Başkanı Selçuk Güzenge sözlerine şöyle devam etti: "25 yılın ardından Taklitle Mücadele Derneği olarak yeniden yapılanma sürecine girdik. Akademisyenler ve hukukçulardan oluşan güçlü bir kadro kurduk; üyelik yapımızı da güncelliyoruz. Sektörümüzü tehdit eden sahtecilik ve taklit ürünlerle mücadelede daha etkin ve kararlı adımlar atmak için çalışıyoruz."
Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinoz ise ev dışı tüketim sektörü Türkiye ekonomisi için stratejik öneme sahip olduğuna vurgu yaparken şunları söyledi: "Artan maliyetler ve değişen tüketici alışkanlıklarına rağmen sektörümüz 2024 yılında büyümeye devam etti; ev dışı tüketim hacmi 17 milyar dolardan 20 milyar dolara yükseldi. 2025 yılında da sektöre ciddi katkı sunmayı sürdüreceğiz. Tüketiciler artık yalnızca ürünün kendisiyle değil, markanın hikayesi ve tedarik zincirinin güvenilirliğiyle de ilgileniyor. Bu yüzden biz de dijital altyapılarla desteklenen izlenebilirlik projeleri geliştiriyoruz. Hem kayıt dışılığı azaltmayı hem de tüketici güvenini artırmayı hedefliyoruz. Türkiye zorlu bir dönemden geçiyor olabilir ama dinamik yapısı ve üretim gücüyle bu süreci aşacağına inanıyoruz."

Hotomobil, Tesla Cybertruck için ürettiği karavanı Bitcoin ile satışa sundu - Basın Açıklaması

28 Mayıs 2025 • 18:12:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin yerli karavan üreticisi Hotomobil, 2015 yılından bu yana "Mobil Yaşam Tarzı" vizyonuyla geliştirdiği yenilikçi ürünlerle hem Türkiye'de hem de Avrupa'da mobil yaşam anlayışını yeniden tanımlıyor.
Bu yıl itibarıyla ABD ve Kanada'ya da açılan, Okyanusya'dan Afrika'ya, Asya'dan Güney Amerika'ya kadar 6 kıtada büyüyen marka; Bitcoin ile satışa sunulan ilk Türk karavan modelini tanıtarak sektörde bir ilke daha imza attı. Dijital çağın dinamiklerine uyum sağlayan vizyoner yaklaşımıyla, karavan sektörünü dönüştürmekle kalmayan marka; sadece bir ürün değil, bir yaşam tarzı ihraç ederek onu yepyeni bir sahneye taşıyor.
Motokaravan, Pick-up karavan ve Pop-up Camper olmak üzere üç farklı kategoride üretim yapan marka; bugüne kadar 1600 karavan satarak yerli karavan üretimindeki büyümesini sürdürüyor. Üretiminin yüzde 80'ini Avrupa ülkelerine ihraç eden şirket, 2025 itibarıyla ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Şili gibi yeni pazarlara da açılarak küresel ölçekteki varlığını her geçen gün güçlendirmeye devam ediyor. 6 kıtada faaliyet gösteren ve dünya genelinde 28 noktaya satışı olan marka, Volkswagen ve Stellantis tarafından onaylanmış "2. Seviye Üretici" ve "Avrupa Tip" belgelerine sahip Türkiye merkezli tek karavan üreticisi olarak sektörde yer alıyor. Hotomobil, aynı zamanda Alman Karavan Derneği'ne (CIVD) üye olan tek Türk markası olarak çalışmalarına devam ediyor.
Kripto Dünyasında Bir İlk: CyberGlad Karavan, Bitcoin ile satışı sunuldu
Hotomobil, Tesla Cybertruck için özel olarak geliştirdiği CyberGlad Truck Camper modelini, Las Vegas'ta düzenlenen dünyanın en büyük kripto etkinliklerinden biri olan Bitcoin 2025 Konferansı'nda sahneye çıkardı.
Sadece karavan üreticisi olmayan marka; teknoloji, sürdürülebilirlik ve dijital ekonomiye entegre bir mobil yaşam markası olma vizyonunu ortaya koydu. Bitcoin ile satışa sunulan ilk Türk karavan modeli CyberGlad ile, geleceğin yaşam biçimlerine bugünden yanıt veren öncü bir marka olarak dikkatleri üzerine çekti.
Yalnızca Cybertruck kullanıcılarına özel tasarlanan bu model, ultra hafif monoblok gövdesi, aerodinamik formu ve şık tasarımıyla elektrikli araçlar için optimize edilmiş bir yaşam alanı sunuyor. Elektrikli ayaklar sayesinde 4 dakikada mobil bir eve dönüşebilen CyberGlad, bağımsız ve çevre dostu bir seyahat deneyimiyle kamp kavramının ötesine geçen bir çözüm vadediyor.
30.000'den fazla katılımcı, 5.000 şirket ve 400'ün üzerinde konuşmacının yer aldığı bu küresel buluşmada, teknoloji ve finans dünyasının en önemli isimleriyle aynı platformda yer alan Hotomobil; Türkiye'den çıkan bir mobil yaşam markası olarak yalnızca sektöre değil, düşünce biçimine de yön verdiğini ortaya koydu.
Hotomobil CEO'su Pınar Kamçı konferansta; "CyberGlad Truck Camper sadece bir kamp aracı değil; sürdürülebilir, özgür ve bağımsız bir yaşamı destekleyen yeni bir bakış açısı. Elektrikli araç kullanıcıları için özel olarak tasarladığımız bu model, Tesla Cybertruck ile hem teknik hem estetik açıdan kusursuz bir uyum içinde çalışacak şekilde tasarlandı. Hotomobil olarak, dünyanın teknoloji ve dönüşüm üssü haline gelen bir etkinlikte Türkiye'yi temsil etmekten gurur duyuyoruz. Biz bu projeyle sadece bir ürün ortaya koymadık aynı zamanda Türkiye'den çıkan bir markanın dünyada nasıl fark yaratabileceğini gösterdik." Dedi.

sahibinden.com, sürdürülebilirlik vizyonunu ve gelecek hedeflerini paylaştı - Basın Açıklaması

28 Mayıs 2025 • 18:12:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin önde gelen teknoloji şirketlerinden sahibinden.com, düzenlediği toplantıyla sürdürülebilirlik vizyonunu ve gelecek hedeflerini paylaştı. 2028 yılı için koyduğu karbon-nötr olma hedefine 3 yıl önce ulaşan şirket, "İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı", "Karbon Ayak İzi" ve "2024 Yılı Sürdürülebilirlik” raporlarını da duyurdu.

Türkiye'nin sahibinden.com'u, düzenlediği toplantı ile sürdürülebilirlik yolculuğunu ve bu alandaki çalışmalarını paylaştı. Kurulduğu günden bu yana döngüsel ekonomiye sunduğu katkıları, teknolojiyi insanın ve dünyanın hizmetine sunan yaklaşımı ve toplumsal faydayı odağa alan kültürüyle dikkat çeken şirket, gerçekleşen buluşmada, hazırladığı üç raporu duyurarak gelecek adımlarını da aktardı.

"İKİNCİ ELE YÖNELİM, ASLINDA GELECEĞİ SAHİPLENMEK"
Sürdürülebilirlik stratejisini “Dünyayı Sahiplen”, “Dönüşümü Sahiplen” ve “Eşitliği Sahiplen” yaklaşımıyla üç ana sütun üzerine inşa eden şirket, 2028 yılı için koyduğu karbon-nötr olma hedefine planlanandan 3 yıl önce ulaşma başarısı gösterdi. Sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurgulayan sahibinden.com İnsan ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Güntulu Peker, “Döngüsel ekonomi ve ikinci el alışveriş kültürü sadece fiziksel süreçlerden ibaret değil. Aynı zamanda kaynaklara duyulan saygının, emeğe verilen değerin ve sürdürülebilir bir gelecek inancının güçlü bir ifadesi. Bizim sahibinden.com olarak iş modelimizin özü döngüsel ekonomi. Bu yaklaşımı yalnızca kullanıcılarımızla değil çalışma arkadaşlarımız ve iş ortaklarımızla da paylaşıyor, birlikte dönüşüm yaratmayı hedefliyoruz. İş süreçlerimizi doğal kaynakları koruyacak şekilde tasarlıyor, karbon salımını azaltmak üzere somut adımlar atıyoruz. Attığımız her adımı şeffaf bir şekilde ölçümleyerek ve sürekli geliştirerek ilerliyoruz” açıklamasını yaptı.

sahibinden.com’un sürdürülebilirlik vizyonunu “Geleceği Sahiplen” yaklaşımıyla şekillendirdiğini söyleyen Peker, “Geleceği sahiplenmenin en kolay ve uygulanabilir yolunun ikinci ele yönelimle gerçekleşeceğine inanıyoruz. İkinci el ürün kullanmanın, bilinçli bir tercih olduğunu anlatmak ve sorumlu, gururla paylaşılacak bir davranış olduğunu yaymak istiyoruz. Konuyu doğayı korumak, ekonomiyi güçlendirmek ve topluma bilinç kazandırmak için var olana yeniden değer verme alışkanlığı olarak değerlendiriyoruz. Bu alışkanlığı bir yaşam tarzına dönüştürmek, sürdürülebilir bir trend haline getirmek için birlikte hareket etmeliyiz” dedi.

11,6 MİLYON TON SERA GAZI SALIMINI ÖNLEDİ
İkinci elin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda güçlü bir ekolojik değer taşıdığı günümüzde, Türkiye’de ikinci el alışveriş kültürünü dijitalleştiren sahibinden.com, düzenlediği toplantıda İsveç Çevre Araştırmaları Enstitüsü (IVL) iş birliğiyle hazırlanan “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı Raporu” üzerine çalıştıklarını ve raporun 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde yayımlanacağını duyurdu. Rapora göre, yalnızca 2024 yılında sahibinden.com üzerinden gerçekleştirilen ikinci el ürün alım-satımları sayesinde yaklaşık 11,6 milyon ton CO² eşdeğeri sera gazı salımı önlendi.

2030’A YENİ HEDEFLER
E-ticaret sektöründe TÜRKAK akreditasyonlu karbon ayak izi doğrulama belgesi alan ilk kuruluş olan sahibinden.com ayrıca, sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerini ve izlediği yol haritasını ortaya koyan “Karbon Ayak İzi Raporu”nun öne çıkan verilerini de paylaştı. Rapora göre şirketin 2024 yılındaki toplam karbon emisyonu 10.245,9 ton CO²e olarak ölçüldü. 2030 senaryosunda bu miktarın 11.109,4 tona çıkması öngörülürken, emisyonlar Kapsam 1 (doğrudan), Kapsam 2 (elektrik kaynaklı dolaylı) ve Kapsam 3 (tedarik zinciri gibi diğer dolaylı emisyonlar) olarak sınıflandırıldı. Sahip olunan veriler doğrultusunda, şirketin öncelikli hedefi Kapsam 1 emisyonlarını azaltmak ve karbon nötr hedefine doğru ilerlemek olarak açıklandı.

İKİNCİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU YAYIMLANDI
Kuruluşunun 25’inci yılını kutlayan sahibinden.com, bu yıl ikincisini yayımladığı Sürdürülebilirlik Raporu hakkında da bilgi verdi. Türkiye’nin ilk karbon nötr e-ticaret platformu olma unvanını taşıyan şirket, Gold Standard sertifikalı Hatay’daki Rüzgâr Enerjisi Santrali’nden alınan karbon kredileri ile 10.372,5 ton CO² salımını nötrlediğini aktardı. Araç filosunun yüzde 79’unu hibrit modellere dönüştürerek yılda 329 ton CO² salımını engelleyen platform, döngüsel ekonomiye katkı sağlamak amacıyla ikinci el alışverişin yaygınlaştırılmasına ve Yepy gibi sürdürülebilir teknoloji odaklı projelere hız kesmeden devam edeceğini vurguladı.

ASAŞ, Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024 Araştırmasında 64'üncü sırada yer aldı - Basın Açıklaması

28 Mayıs 2025 • 18:12:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  1990 yılından bu yana sürdürülebilir büyüme vizyonuyla faaliyet gösteren ASAŞ, 2024 yılında da güçlü üretim kapasitesi, yüksek katma değerli ürün portföyü ve ihracat odaklı stratejileriyle sanayi sektöründe başarılı bir performans sergiledi. Alüminyum profilden kompozit panellere, PVC sistemlerden panjur profillerine kadar geniş ürün yelpazesiyle hem yurtiçi hem yurtdışı pazarlarda önemli projelere imza atan ASAŞ, sektördeki lider konumunu pekiştirmeye devam ediyor.
 
3.000'den fazla çalışanı, geniş entegre üretim tesisleri ve gelişmiş AR-GE kabiliyetiyle ASAŞ, Türkiye sanayisine yön vermeye devam ederken, sürdürülebilirlik, kalite ve yenilikçilik odağında yürüttüğü çalışmalarla yalnızca Türkiye'de değil, küresel ölçekte de rekabet gücünü artırıyor.
 
İSO 500 listesinde 64'üncü sırada yer alan ASAŞ'ın başarısı; şirketin stratejik vizyonunun, teknolojiye ve insan kaynağına yaptığı yatırımların ve müşteri odaklı yaklaşımının somut bir sonucu olarak öne çıkıyor. Bu başarı aynı zamanda Türk sanayisinin dünya çapındaki rekabet gücünü artırmaya yönelik atılan kararlı adımların da önemli bir göstergesi niteliğinde.
 
ASAŞ, önümüzdeki dönemde de üretim gücünü artırmaya, ihracat pazarlarında büyümeye, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir üretim anlayışını daha da geliştirmeye odaklanıyor. Sanayide dijital dönüşüm, yeşil üretim, enerji verimliliği ve insan kaynağına yapılan yatırımlar, ASAŞ'ın gelecek vizyonunun temel taşlarını oluşturuyor

Cevher Jant Türkiye'nin en büyük 500 sanayi şirketi arasında - Basın Açıklaması

28 Mayıs 2025 • 18:12:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Türkiye'nin ilk alüminyum jant üreticisi Cevher Jant, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024" listesinde 6,2 milyar TL üretimden satış rakamı ile 334'üncü sırada yer aldı. Şirket, geçtiğimiz haftalarda da Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) tarafından açıklanan Ege Bölgesi'nin 100 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024 listesinde 32'nci sıraya yerleşmişti.
70'inci yıllarını kutladıkları bu özel yılda hem Ege Bölgesi'nin hem de Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşları arasında yer almaktan gurur duyduklarını belirten Cevher Jant İcra Kurulu Üyesi Cevher Özyavuz, "Temelleri 1955 yılında küçük bir dökümhane olarak atılan Cevher Jant, bugün Ege Serbest Bölgesi'nde toplam 78.000 m2 alana yayılan iki fabrikasında, bin kişiyi aşkın istihdamı ve yıllık yaklaşık 3 milyon jant üretim kapasitesiyle Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri haline geldi. Hedefimiz her zaman, var olduğumuz alanlarda fark yaratan, yön veren ve sürdürülebilir etki yaratan bir oyuncu olmak oldu. Bu hedef doğrultusunda da ilk günkü heyecanımızla ve ekip ruhuyla çalışmaya devam ediyoruz. Cevher Jant olarak sektördeki konumumuzu sağlamlaştırırken, otomotiv sektörünün ihracat liderliğini kalıcı hale getirmek, ülkemizin ekonomisini ve ihracatını daha da güçlendirmek yatırımlarımızı sürdüreceğiz" dedi.


Bursa, geçtiğimiz günlerde aynı anda dört farklı fuara ev sahipliği yaptı - Basın Açıklaması

28 Mayıs 2025 • 18:12:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Ticaretin ve sanayinin merkez üssü Bursa, geçtiğimiz günlerde aynı anda dört farklı fuara ev sahipliği yaptı. Türkiye'nin yenilikçi sektör fuarları arasında yer alan Go Green Türkiye, Go Energy Türkiye, Go Digital Türkiye ve Go Intralogistics Türkiye, Bursa Fuar Merkezi'nde 3 günde 12 farklı ülkeden toplam 5 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Enerjiden dijital dönüşüme, intralojistikten, elektrikli araç ekosisteminden akıllı sistemlere kadar pek çok başlıkta sektörel çözümler ve teknolojiler tek çatı altında buluştuğu fuarlarda konferanslar ve oturumlar geleceğin Türkiye'sine ışık tuttu.
8-10 Mayıs tarihleri arasında Bursa Fuar Merkezi'nde düzenlenen 4 fuarla birlikte girişimciler, sanayiciler, yatırımcılar ve teknoloji liderleri, yeni iş bağlantıları kurarken; ihracat, inovasyon ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle Bursa, yalnızca Türkiye'nin değil, bölgenin ticari vizyonunu da üstlenmiş oldu. 3 gün içinde 5 bine yakın profesyonel iş insanının ziyaret ettiği fuarlara tam 85 marka katılım gösterdi. 10 bin metrekarelik fuarda ayrıca 17 farklı panelde, kendi alanında uzman 62 farklı iş insanı sahnedeydi.
Türkiye'nin dijital geleceği tek çatı altında toplandı
Go Digital Türkiye Fuarı; yapay zekâ, nesnelerin interneti (IoT), büyük veri, siber güvenlik, yazılım ve otomasyon alanlarında en güncel dijital dönüşüm teknolojilerini katılımcılarla buluşturdu. Kurumsal dijitalleşme adımlarında rehber niteliğinde olan fuar, firmaların dijital çağa uyum sağlamasını sağlayacak çözümleri bir araya getirdi.
E-Mobilite çözümleri Go Green Türkiye'deydi
Sürdürülebilir yaşam ve çevre için sıfır emisyon hedefiyle, Türkiye'de elektrikli araç ve şarj teknolojileri sektörünün gelişmesi ve tüm sektör paydaşlarını bir araya getirmek misyonuyla yola çıkan ve birçok yeni ürün lansmanının yapıldığı Go Green Türkiye'de elektrikli araçlar, şarj teknolojileri, ekipmanları ve donanımları, tek çatı altında toplandı. Sektöre yön veren konferansların yanı sıra ziyaretçiler için elektrikli araç test sürüşleri gerçekleştirildi.
Verimliliği artıran akıllı lojistik çözümleri
Depo yönetim sistemleri, otonom taşıma robotları, endüstriyel yazılımlar ve akıllı intralojistik çözümleriyle öne çıkan Go Intralogistics Türkiye, üretim ve lojistik süreçlerinde dijitalleşmeyi destekleyen yenilikçi teknolojilere odaklanarak şirketlerdeki verimliliği artırırken operasyonel maliyetleri düşürmek isteyen sektör temsilcilerini ağırladı.
Enerjide dönüşüm zamanı yaklaşıyor
Yenilenebilir enerji teknolojileri, enerji verimliliği, elektrikli sistemler ve sürdürülebilir enerji çözümlerinin sergilendiği Go Energy Türkiye, enerji sektörünün yerli ve yabancı profesyonellerini bir araya getirdi. Fuarda, güneş enerjisi sistemlerinden depolama çözümlerine, şarj istasyonlarından enerji altyapısına kadar birçok yenilikçi ürün ve hizmet gün yüzüne çıktı.
Go Intralogistics, Go Digital Türkiye, Go Energy Türkiye ve Go Green Türkiye, önümüzdeki yıl 7-9 Mayıs 2026 tarihleri arasında yine Bursa Fuar Merkezi'nde düzenlenecek.

Balparmak, Migros ve TEMA Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen "Doğa İçin Arı Gibi Düşün" farkındalık projesiyle Dünya Arı Günü’nü kutluyor - Basın Açıklaması

28 Mayıs 2025 • 18:12:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yaklaşık 100 milyon yıldır yeryüzünde var olan arılar, ekosistemin ve gıda üretiminin vazgeçilmez bir parçası. Dünyadaki gıda maddelerinin yüzde 90'ı, üreyebilmek için başta arılar olmak üzere tozlayıcı canlılara ihtiyaç duyuyor. Gıda olarak tükettiğimiz bitkilerin yüzde 75’inde ise ürün miktarı ve kalitesi, arılar gibi tozlayıcılara bağlı. Dünya tarım üretiminin yüzde 35’i, bu tozlaşma süreci sayesinde gerçekleşirken; kahve, domates, elma ve havuç gibi bazı bitki türleri ise tamamen arıların tozlaşma faaliyetlerine bağımlı. Ancak iklim değişikliği, tarımsal zehirler ve su kirliliği gibi faktörler, arı popülasyonlarını tehdit ediyor. Bu durum hem arıların varlığı hem de gıda güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturuyor.

Arılar varsa gelecek var

Arıların ürünü olan bal, dünya üzerinde bozulmadan uzun süre saklanabilen nadir besinlerden biri. Ancak arıların azalması, bu değerli besin kaynağından da mahrum kalmamıza neden oluyor. Arıların korunması sadece doğa için değil, insanlığın geleceği için de hayati önem taşıyor. Bu nedenle doğal ekosistemlerin korunması ve sürdürülebilir tarım yöntemlerinin yaygınlaşması ve arıların yaşam alanlarının korunması büyük önem taşıyor.

Arıların ekosistem ve tarım üzerindeki kritik rolüne dikkat çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs’ta "Dünya Arı Günü" kutlanıyor. Bu özel gün kapsamında, arıların ekosistem dengesi ve gıda güvenliği açısından taşıdığı yaşamsal öneme dair farkındalık çalışmaları gerçekleştiriliyor.

Minik ellerin çizimleri hatıra ormanına dönüşüyor

Türkiye’nin 1 numaralı, dünyanın ise sayılı doğal bal markalarından olan Balparmak, Migros ve TEMA Vakfı iş birliğinde, arıların doğa ve insanlık için taşıdığı hayati öneme dikkat çekmek amacıyla "Doğa İçin Arı Gibi Düşün" kampanyasını başlattı.

Dünya Arı Günü kapsamında hayata geçirilen kampanyada çocuklar, hayal güçlerini doğayla buluşturuyor; çizdikleri resimler fidana dönüşüyor. Çocuklardan gelen çizimler için Balparmak, TEMA Vakfı’na fidan bağışında bulunuyor. Böylece minik ellerin çizimleri, geleceğe nefes olacak bir hatıra ormanına dönüşüyor.

Balparmak, bu kampanyayla çocukların doğaya duyarlı bireyler olarak gelişimine katkı sağlamayı hedeflerken, aynı zamanda arıların ekosistemdeki hayati rolü konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

"Doğaya duyarlı nesillerin yetişmesine katkı sunmak, en önemli sorumluluklarımızdan biri"

Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, Dünya Arı Günü kapsamında hayata geçirilen projeye ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

 “Dünya Arı Günü yalnızca doğanın mucizevi canlıları olan arılar için değil; sürdürülebilir bir gelecek için hepimiz adına da büyük önem taşıyor. Arılar yalnızca bal üretmez; doğanın dengesini, tarımsal üretimin devamlılığını ve gıda zincirimizin güvenliğini sağlayan en hayati canlılardan biridir. Bugün dünyadaki çiçekli bitkilerin yaklaşık yüzde 90’ı arıların tozlaşmasıyla çoğalıyor. Düşünün ki bir işçi arı, tüm hayatı boyunca yalnızca bir çay kaşığının ucu kadar bal üretebiliyor. Bir kilogram bal üretmek için arılar toplamda yaklaşık 240 bin kilometre - yani dünyanın çevresini altı kez dolaşacak kadar - yol kat ediyor. Üstelik bu kıymetli canlılar en fazla 45 gün yaşıyor. Balparmak olarak biz de 45 yıldır bu mucizevi canlıların emeğini korumayı ve doğayla başlayıp sofralara ulaşan bu kıymetli yolculukta tüketicilerimize doğal balı ulaştırmayı görev edindik. Bu sorumlulukla Migros ve TEMA Vakfı iş birliğinde hayata geçirdiğimiz ‘Doğa İçin Arı Gibi Düşün’ projesiyle çocuklarımızın hayal gücünü doğa sevgisiyle buluşturuyoruz. Çocukların çizdiği resimlerin fidana dönüştüğü bu anlamlı farkındalık projesi sayesinde, hem doğaya somut bir katkı sağlıyor hem de geleceğin doğaya duyarlı bireylerinin yetişmesine destek oluyoruz. Arının ve doğanın izinden gitmek, bizim için sadece bir iş değil, bir yaşam biçimidir.”

"Arılar doğanın vazgeçilemez parçalarıdır"

Arıların ekosistemdeki yaşamsal rolüne dikkat çekmeyi amaçlayan projenin paydaşlarından TEMA Vakfı, bu alanda uzun yıllardır sürdürdüğü çalışmalarla projeye katkı sunuyor. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, projeye ilişkin değerlendirmesinde, "Doğada her şey birbirine bağlı; arılar da bu büyük döngünün vazgeçilmez parçalarından biri. Bir kovanda yaklaşık 60 bin arı yaşıyor. Arılar yalnızca sofralarımızda yer alan balın üreticileri değil, doğanın devamlılığı açısından çok önemli görevleri olan minik kahramanlardır." ifadelerinde bulundu.

TEMA Vakfı olarak arının doğadaki bu yaşamsal rolüne uzun yıllardır dikkat çektiklerini belirten Ataç, "Arıcılığı, kırsal kalkınmanın önemli bir parçası olarak görüyoruz; özellikle vakfımızın kuruluş yıllarında Kafkas arısı üzerine yürüttüğümüz çalışmalarla bu alandaki sorumluluğumuzu ortaya koymuştuk. O günlerden bu yana, 7’den 70’e herkesin dikkatini doğaya yöneltmeyi amaçlayan farkındalık projelerimize devam ediyoruz. 2019’da Millî Eğitim Bakanlığı ve Balparmak iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz 'Arılar Varsa Yarınlar Var' projesiyle 54 ilde 71 bin 200 kişiye ulaştık. Bugünse aynı inançla çocukların hayal gücünü doğayla buluşturan yeni bir projeye imza atıyoruz. Çocuklar, ‘Sen 60 bin arı gücünde olsaydın, dünyamızı güzelleştirmek için ne yapardın?’ sorusuna çizimleriyle yanıt veriyor; bu çizimleri fotoğraflayıp www.dunyaarigunu.com adresine yüklüyorlar. Böylece minik ellerin yaptığı çizimler toprakla buluşarak fidana dönüşüyor ve bir hatıra ormanı oluşturuyor. Bu fidanların büyüyüp arılara yeniden yaşam alanı ve gıda olmasını diliyor, her çocuğun emeğini doğaya bir iz olarak bırakmasından büyük heyecan duyuyoruz." şeklinde konuştu.

"Doğa İçin Arı Gibi Düşün" farkındalık projesi, biyolojik sistemin gücünü, çocukların hayal dünyası ile buluşturuyor. Bu sayede, doğanın en çalışkan canlıları olan arılarla çocuklar arasında güçlü ve kalıcı bir bağ kuruluyor.



*Türkiye pazarı toplam bal kategorisi 2024 Nielsen Raporuna göre Ciro (TL) bazında

Balparmak Hakkında:

Tüketicisine sunduğu kalite standardı ile farklılaşan, balın ve arı ürünlerinin doğallığını koruyarak hak ettiği en yüksek değere çıkarmak misyonuyla çalışan Balparmak, bu anlamda sektörün öncülüğünü üstleniyor. Gıda güvenliği konusunda uluslararası standartlara göre çalışan Balparmak, FSSC 22000 (FoodSafetySystemCertification) ve BRCGS (British RetailConsortium Global Standarts) gibi uluslararası gıda güvenliği sistemleri sertifikalarına da sahip. Türkiye’nin bal ve diğer arı ürünleri alanındaki ilk, gıda alanında 8’inci AR-GE Merkezi’ne sahip olan Balparmak; TÜRKAK tarafından akredite olan Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı sayesinde, tüketicilerine sunduğu ürünlerini en az 100 parametrede analiz ediyor.

TEMA Vakfı Hakkında: TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı, iki doğa sevdalısı, Toprak Dede merhum Hayrettin Karaca ve Yaprak Dede merhum A. Nihat Gökyiğit tarafından 1992’de kuruldu. Erozyon ve çölleşmeyle mücadele eden Vakıf, başta toprak olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması için toplumsal duyarlılığı ve farkındalığı artırmak, koruyucu çözümler üretmek ve bu mücadelenin devlet politikası haline gelmesine katkı sağlamak amacıyla çalışan bir sivil toplum kuruluşudur. Türkiye’nin 81 ilinde 1 milyon 200 bini aşkın gönüllüsüyle faaliyet gösteren Vakıf bugüne kadar; 42 milyondan fazla fidanı toprakla buluşturdu, 700 milyon meşe palamudu ekti. Doğa eğitimleri ve farkındalık çalışmalarıyla 7 milyonu aşkın öğrenciye ulaştı. Çevre seminerleri, eğitim programları, projeler ve eğitim portalları aracılığıyla 280 binden fazla öğretmene ve 35 bini aşkın kamu görevlisine ulaştı. Çevreyle ilgili 100’e yakın kitabı kamuoyuna kazandırdı. 2012 yılında Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sekretaryası önderliğinde dünyada ilk kez verilen Yaşam İçin Toprak | Land for Life ödülünü ilk kazanan oldu.

www. balparmak.com.tr

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery