Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin en sevilen peynir markalarından biri olan Muratbey, sosyal sorumluluk anlayışı gereği öncelik verdiği çocuklar ve eğitim konularındaki yaratıcı ve yenilikçi sosyal projeleriyle toplumsal faydayı yukarılara taşımaya devam ediyor.

Muratbey gelecek nesillerin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için ürünler geliştirirken çocuklarımızın eğitimini geliştirecek projeleri de hayata geçiriyor. Muratbey Gıda İletişim ve İş Geliştirme Direktörü Gülnur Uluğ, “Türkiye’nin en sevilen peynir markalarından biri olmanın yanı sıra toplumsal konulara duyarlı bir firma olarak sağlıklı beslenmenin topluma anlatılması için katkıda bulunuyoruz. Muratbey olarak önceliğimiz daima çocuklar ve eğitim oldu. Sağlık, spor ve eğitim alanında sunduğumuz burslarla ve sponsorluklarla çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimlerine katkı sunmaya, yaratıcı ve yenilikçi sosyal projeleri destekleyerek toplumsal faydayı yukarılara taşımaya devam ediyoruz. Güçlü yarınların temeli çocukların sağlıklı atıştırmalık olarak severek yiyebilecekleri şekil şekil Misto peynirleri, Topi Peynir, Kaymaklı Plus gibi birçok çeşit peyniri onların bağışıklığını korumak ve kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla üretiyoruz. “Sağlıklı ve dengeli beslenme her çocuğun hakkı” diyerek sürdürdüğümüz çalışmaların yanı sıra eğitimde ve çocuk gelişiminde fırsat eşitliğine inanan bir marka olarak Kalben Derneği’nin hayata geçirdiği Çocuk Köyü’nde kurulan kütüphaneye de destek olduk.” diye bilgi verdi.

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın okuma sevgisi hiç bitmesin

Uluğ, Muratbey’in sosyal sorumluluk anlayışıyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Eğitime verdiğimiz önem kapsamında 2018 yılından bu yana sürdürdüğümüz ‘Okuyan Çocuklar, Güçlü Yarınlar’ projesiyle Türkiye’nin dört bir yanındaki çocukları kitaplarla buluşturuyoruz. Kurum içi gönüllülük projesi olarak başlattığımız ‘Okuyan Çocuklar, Güçlü Yarınlar’ projesinde, Muratbey çalışanlarının desteğiyle Samsun, Ankara, Şanlıurfa, Manisa, Kırşehir, Çanakkale, Kocaeli, Gaziantep, Diyarbakır, Siirt, Bitlis, Adana, Batman, Mardin, Hatay ve Burdur’un aralarında bulunduğu 20’yi aşkın şehirdeki 49 okula 2000’i aşkın kitabı, akıl oyunları setlerini ve eğitim malzemelerini ulaştırdık. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın kitap sevgisi hiç bitmesin diye, bizlerden destek bekleyen yeni okullar için aynı heyecan ve azimle çocuklarımızı sevindirmek için çalışıyoruz. Muratbey olarak çocukların yararına olan çalışmalarımızla yıllar sonra onların hatıralarında yer alabilmeyi çok istiyoruz. Sponsorları arasında bulunduğumuz Kalben Çocuk Köyü, devlet koruması altındaki çocuklarımızın yaz tatillerini hem eğlenceli hem de öğretici bir şekilde geçirmeleri için tasarlanmış bir tatil köyüdür. Ekinlik Adası’nda inşa edilen bu özel alan, çocukların sosyal, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini desteklemeyi amaçlayan etkinliklerle dolu bir yaz kampı sunmaktadır. Bu değerli projeyi hayata geçiren Kalben Derneği’ne desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Gelecek sağlıklı nesiller ve daha yaşanabilir bir dünya için etkinliklerimizi ve projelerimizi çeşitlendirerek sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) koordinasyonunda düzenlenen çalıştaya ev sahipliği yaptı. HTK üyesi firmalar ile işletmeciler arasında iş birliğini geliştirmek ve yerli üretim potansiyelini daha etkin değerlendirmek amacıyla düzenlenen çalıştayda, HTK üyesi firmaların temsilcileri ile Vodafone'un teknik ve satın alma ekipleri karşılıklı görüşmeler gerçekleştirdi. Çalıştayda, 5G için belirlenecek yükümlülüklerin dengeli bir şekilde getirilmesinin önemine vurgu yapıldı.
 
Etkinliği değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şunları söyledi:
 
"Vodafone Türkiye olarak, ülkemizin dijital geleceğine yön verecek yatırımlarda yerli üretimi desteklemeyi önemli görüyoruz. 5G ihalesi yaklaşırken, 5G'ye ilişkin yükümlülüklerin ülkemizin uzun vadeli dijital vizyonu doğrultusunda ve sektör gerçeklerini gözeten dengeli bir şekilde belirlenmesi önem taşıyor. Gelişen teknolojiler, sektör ihtiyaçları ve uluslararası uygulamalar da dikkate alınarak yerli ürün ekosisteminin güçlendirilmesi ve tüm paydaşların kazanacağı sürdürülebilir bir yapının kurulması amacıyla mevcut yaklaşımın gözden geçirilmesi gerekiyor. HTK çalıştayının sektörümüz ve 5G çalışmalarına ışık tutacağını ve ürün envanterini ortaya koyarak tüm taraflar için netlik oluşturacağını öngörüyoruz. 5G'ye yönelik stratejik hedeflere katkı sağlamasını amaçladığımız bu çalıştayda görüşülen konular doğrultusunda yerli ekosisteme ilişkin bir sonuç raporu da hazırlanarak Bakanlığımızın ve BTK'nın bilgisine sunulacak."
 
Hasan Süel, Vodafone'un yerlilikle ilgili yaklaşımını ise şöyle özetledi:
 
"Vodafone Türkiye olarak, yerli teknolojilerin gelişimini stratejik öncelik olarak görüyoruz. Katma değerli ürün geliştiren yerli üreticilerle iş birliklerine açığız. Teknik yeterlilik, kalite, sürdürülebilirlik ve ticarileşebilirlik bizim için temel kriterler. Bu temel kriter çerçevesinde olabildiğince tüm alım süreçlerimize yerli ekosistemde yer alan üreticileri satın alma süreçlerine dahil etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Ülkemizde yerli ekosistem gelişimi için bütüncül bir politika ve düzenleme zeminine ihtiyaç var. Operatörlere tek taraflı yükümlülük yerine, sanayi-politika iş birliği ve teşvik odaklı kamu politikalarını savunuyoruz. Yüksek yerli oranı hedeflerinin, tedarik güvenliği ve ağ kalitesiyle dengeli şekilde kurgulanması gerektiğine inanıyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin yüzde yüz yerli ve milli en büyük kargo şirketi Sürat Kargo, sahadaki operasyonları daha görünür, verimli, akıllı hale getirmek ve müşteri deneyimini uçtan uca dijitalleştirmek amacıyla Sürat Servis Platformu’nu hayata geçirdi. Sürat Kargo Genel Müdürü Cem Oğuz, “Platformun yaygın kullanımıyla, çağrı merkezi yükünde yüzde 20, teslim edilemeyen gönderi oranında yüzde 15’e kadar düşüş, kurye başına günlük teslimat sayısında yüzde 12’ye varan artış ile yakıt ve zaman tasarrufu gibi somut kazanımlar hedefliyoruz” dedi.

Türkiye’nin yüzde yüz yerli ve milli en büyük kargo şirketi Sürat Kargo, yıllar boyunca elde ettiği operasyonel yetkinliğini müşteri deneyimine dönüştürebilmek için, kendi teknoloji ekipleri tarafından Sürat Servis Platformu’nu (SSP) geliştirdi. SSP, şirketin dijital vizyonuna paralel olarak sahadaki operasyonları daha görünür, verimli, akıllı hale getirmek ve müşteri deneyimini uçtan uca dijitalleştirmek amacıyla hayata geçirildi.

Konuyla ilgili bilgiler veren Sürat Kargo Genel Müdürü Cem Oğuz, “Müşterimizi her an dinlemek, sunduğumuz hizmeti sürekli iyileştirmek ve beklentilere daha hızlı yanıt verebilmek temel önceliklerimiz arasında yer alıyor. Sürat Servis Platformu, yalnızca bir yazılım değil; Sürat Kargo’nun müşteri deneyimini dönüştürme vizyonunun bir yansıması. Türkiye genelinde yaygınlaştırmayı hedeflediğimiz bu çözümle, tüm paydaşlarımızın hayatını kolaylaştıran, şeffaf ve güvenli bir teslimat deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz” dedi.

Platformun yaygın kullanımıyla birlikte çağrı merkezi yükünde yüzde 20’nin üzerinde azalma, teslim edilemeyen gönderi oranında yüzde 15’e kadar düşüş, kurye başına günlük teslimat sayısında yüzde 12’ye varan artışın yanı sıra yakıt ve zaman tasarrufu gibi somut kazanımlar hedeflediklerini anlatan Cem Oğuz şunları söyledi: “Bu etkiler, daha sürdürülebilir ve verimli bir dağıtım altyapısına geçişin temelini oluşturuyor. SSP ile rotalar daha verimli şekilde planlandığı için gereksiz araç hareketleri azalıyor. Başarısız teslimatların önüne geçilmesi ve evrak süreçlerinin dijitalleştirilmesi sayesinde yakıt tüketimi düşüyor, tekrar ziyaret ihtiyacı azalıyor, kağıt kullanımı en aza indiriliyor. Tüm bu unsurlar da karbon salımının azaltılmasına doğrudan katkı sağlıyor.”

SAHA OPERASYONLARI UÇTAN UCA YÖNETİLİYOR

SSP, sadece bir teslimat uygulaması değil; saha operasyonlarını uçtan uca yöneten bütünsel bir platform. Alıcıların kendi gönderileri üzerinde aktif yönetim olanaklarına sahip olmasını sağlayan bu platform, ‘Adresimdeyim, komşuma bırak, başka gün getir, SEN noktasına yönlendir’ gibi talepleri gerçek zamanlı olarak Sürat Kargo’ya iletebiliyor. Böylece yeniden teslimat sürecine gerek kalmadan, anlık olarak takip ve yönlendirme yapılabiliyor. Teslimat öncesinde alıcılara, kurye bilgileri ve tahmini varış süresini görmelerini sağlayacak sayfaya bağlantıyı içeren bir SMS gönderiliyor. Burada adreslerine kaç durak kaldığı bilgisini de paylaşarak müşterilerin kendi planlamalarını yapabilmelerini ve gerekirse dinamik yönlendirme seçeneklerinden biri ile gönderilerinin yolculuğunu değiştirebilmeleri sağlanıyor.

Sürat Servis Platformu’nun bir parçası olan Sürat’li Esnaf Noktaları (SEN), kargo teslimatını daha esnek ve erişilebilir hale getiriyor. Türkiye genelindeki yaygın esnaf noktaları aracılığıyla teslimatlar bu noktalardan gerçekleştirilebiliyor; aynı zamanda e-ticaret iadeleri de kolayca yapılabiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

“Hepimizin Ortak Noktası” Kahve Dünyası, İstanbul’daki mağaza ağını genişletmeye devam ediyor. Aynı anda kapılarını açan Kahve Dünyası Algötür Mirkelam Güney ve Kahve Dünyası Algötür Mirkelam Kuzey mağazaları, zengin menüsü ve hızlı servis anlayışıyla misafirlerini karşılamaya başladı.

 

Ataşehir Ferhatpaşa Mahallesi’nde konumlanan Kahve Dünyası Algötür Mirkelam Güney mağazası ve Sancaktepe Eyüp Mahallesi’ndeki Kahve Dünyası Algötür Mirkelam Kuzey mağazası, özellikle otoyol üzerindeki ulaşım kolaylığı sayesinde lezzet dolu bir mola arayanların yeni adresi olmaya aday.

 

Al-götür konseptiyle hızlı ve pratik bir hizmet sunan bu iki yeni mağaza, ister yola çıkmadan önce ister kısa bir mola sırasında misafirlere kendilerini şımartma fırsatı sunuyor. Kahve Dünyası Algötür, bol köpüklü Türk kahvesinden soğuk Freddo serisine, enfes çikolatalardan taptaze sandviçlere uzanan geniş menüsüyle ziyaretçilerine keyifli bir lezzet deneyimi vadediyor.

 

Kahve Dünyası Algötür Mirkelam Güney ve Kahve Dünyası Algötür Mirkelam Kuzey mağazaları, sıcak atmosferleri ve hızlı servisiyle ziyaretçilerin uğrak noktası haline geliyor.

 

Kahve Dünyası Hakkında:

 

Kuruluşu 40 yıl öncesine dayanan Altınmarka Grubu, Altınmarka Kakao ve Çikolata, Altınmarka Tüketim Ürünleri ve Altınmarka Perakende olmak üzere üç ana iş kolunda faaliyet göstermektedir. Altınmarka Perakende'nin bir üyesi olan Kahve Dünyası, ilk mağazasını İstanbul’un Eminönü semtinde açmıştır. Misafirperverliği ve ikram kültürüne verdiği önemle kısa sürede sektörün öncü markalarından biri haline gelen Kahve Dünyası, bugün Türkiye’nin coğrafi penetrasyonu en yüksek kahve ve çikolata zinciri olarak öne çıkmaktadır. Türkiye genelinde 300’ü aşkın mağazası ve 1.000’e yakın satış noktası bulunan Kahve Dünyası, yurt dışında da 14 mağazasıyla faaliyet göstermektedir. Günlük 100 bini aşkın misafire hizmet sunan marka, tüm mağazalarını doğrudan işleterek kalite standartlarını güvence altına almaktadır. Kahve Dünyası, kahve, çikolata, dondurma, unlu mamuller ve fit lezzetler gibi bini aşkın ürün çeşidini Türkiye’de benzersiz bir mağazacılık anlayışıyla tüketicilere sunmaktadır. “Hepimizin Ortak Noktası” söylemiyle faaliyetlerini sürdüren Kahve Dünyası, kurumsal sosyal sorumluluk projelerini budunyahepimizin.org platformunda bir araya getirerek topluma katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

 

Kahve Dünyası Online Mağaza Hakkında

Kahve Dünyası 2012 yılından bu yana www.kahvedunyasi.com online mağazası ile herkesin severek tükettiği ürünlerini müşterileriyle buluşturmaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Son yıllarda küresel jeopolitik gelişmeler, savunma sanayini yalnızca askeri bir alan değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlık ve teknolojik yetkinlik açısından stratejik bir sektör haline getirdi. Türkiye de bu dönüşümün merkezinde yer alarak yerli ve milli savunma sanayini önceliklendiren güçlü bir vizyonla hareket ediyor. Kara, hava, deniz ve siber güvenlik alanlarında geliştirilen yerli projeler, hem iç güvenliğe katkı sağlıyor hem de uluslararası alanda Türkiye'nin etkinliğini artırıyor.
Savunma sanayindeki bu büyüme yalnızca üretim hacmini değil; kalite, izlenebilirlik, tedarik yönetimi ve veri güvenliği gibi karmaşık süreçleri de beraberinde getiriyor. Bu noktada, Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) sistemleri sektörde kritik bir rol oynuyor. Gelişmiş ERP altyapıları, yüksek hassasiyetle yönetilmesi gereken üretim planlaması, envanter kontrolü, proje takibi ve mevzuata uygunluk gibi süreçlerde savunma sanayii şirketlerine sürdürülebilirlik ve verimlilik sağlıyor.
Türkiye'nin savunma sanayindeki yerini daha da güçlendirmesi için yakın gelecekte dijitalleşmeye, şeffaf yönetime ve gerçek zamanlı veri analizine dayalı bir altyapıya ihtiyacı artacak. Bu altyapının temelini ise güçlü, sektör odaklı ERP çözümleri oluşturacak.
Bu doğrultuda savunma sanayisinin tüm aktörlerini tek çatı altında toplayan IDEF 2025'e katılan IAS, fuarda iş ortaklarıyla birlikte sektöre yönelik çözümlerini başarı öyküleri ile anlatma fırsatı buldu.

IAS Satış Genel Müdürü Ertaç Yıldız, "IDEF 2025'e katılan ana sanayicilerden tedarikçilerine kadar 50'den fazla iş ortağımızın bizim ürünlerimizi kullanması ve bizi fuarda referans gösterecek olması bizim için büyük bir gurur kaynağı. Biz IAS olarak her zaman sektör ve ölçek bağımsız ürünler geliştirebilme özelliğimiz ile ön plana çıktık. IDEF 2025'teki bu süreç de gösteriyor ki savunma sanayimiz için dev üretimler yapan şirketler de onların alt yüklenicileri de bizim ürünlerimizi tercih ediyor. Son olarak söylemek isterim ki yerli savunma sanayi şirketlerimiz tarafından ürünlerimizin kullanılması ve refere edilmesi bizler için de son derece büyük bir gurur kaynağı" şeklinde görüş belirtti.
Savunma sanayii gibi yüksek hassasiyet ve regülasyonlarla şekillenen bir sektörde, üretim süreçlerinin manuel yöntemlerle veya parçalı dijital araçlarla yönetilmesi ciddi riskler doğurabilir. ERP sistemleri, bu riskleri minimize etmekle kalmaz; aynı zamanda operasyonel mükemmeliyetin temelini atar. Ancak her ERP çözümünün savunma sanayiinin gerekliliklerini karşılayamadığının altını çizen Ertaç Yıldız, "Yüksek regülasyonlu, proje bazlı ve güvenlik odaklı bir sektör olan savunma alanı, ancak bu dinamiklere özel olarak tasarlanmış ERP sistemleriyle sürdürülebilir dijital dönüşüm sağlayabilir. IAS ERP olarak, Canias ürünümüzün 100'e yakın modülüyle biz bu noktada güçlü bir fark yaratıyoruz. IoT ve yenilikçi teknolojilerle savunma sanayimizi geleceğe hazırlıyoruz. Savunma ve havacılık iş süreçlerinde dijital dönüşüm ihtiyaçları için esnek, entegre, standardı güçlü, özelleştirilebilen, sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Proje yönetimi, kalite kontrol, risk yönetimi ve mühendislik değişim süreçleri gibi kritik alanlarda dijital çözümler geliştiriyor, süreçleri hızlandırarak kalite ve verimlilik sağlıyoruz. Sektörde bizim tercih edilme sebeplerimiz, yerli sermaye ve teknolojimiz, açık kaynak kodlu yapımız, kendi sunucularınız üzerinden kurulum, entegre güvenlik unsurları ve veri koruması, IoT ile gerçek zamanlı izleme ve kontrol imkanı, veriye kolay ulaşım ve güçlü raporlama hizmetlerimiz" diye bilgi verdi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Kaspersky araştırmacıları, kripto kullanıcılarını hedef almak için Google Forms'u kullanan yeni bir dolandırıcılık saldırısı dalgası keşfetti. Potansiyel kurbanın e-posta adresini öğrenen saldırganlar, Google Forms aracılığıyla bir kripto değişim hizmetinden bildirim gibi görünecek şekilde tasarlanmış bir dolandırıcılık e-postası gönderiyor. Kullanıcılar, "blockchain desteği" ile iletişime geçmeleri ve transferi almak için kripto cinsinden bir "komisyon" ödemesi yapmaları talimatı verilen bir web sitesine yönlendiren bağlantıyı takip ederek, sözde kripto para biriminde bir transfer almaya davet ediliyor. Bu transfer hikayesi aslında bir aldatmaca olduğundan, talimatları takip etmek para kaybıyla sonuçlanıyor.
Saldırganlar, çevrimiçi anketler için ücretsiz bir araç olan Google Forms'u kullanarak, doldurulması gereken tek boşluğun e-posta adresi olduğu kısa bir anket oluşturuyor. Saldırganlar kurbanın e-posta adresini forma kendileri giriyor ve ardından Google Forms ile kurbana bir anket gönderme onay e-postası yollatıyor. Saldırganlar form gönderme onayını, kripto işlem hizmetinden gelen bir bildirim gibi görünecek şekilde hazırlıyor. Sözde ödenecek tutarı belirtiyorlar ve kullanıcıyı ödemeyi "süresi dolmadan" almak için bağlantıya tıklamaya çağırıyorlar.
 
Google Formlar aracılığıyla gönderilen bir dolandırıcılık e-postası
Dolandırıcılık e-postası Google Forms logolu bir başlık, kullanıcının hiç doldurmadığı ankete bağlantı ve gönderilen alan değeri gibi Google Forms öznitelikleri içeriyor. Saldırganlar, meşru bir Google adresinden gönderildiği ve kullanıcı akılda kalıcı bir başlıkla kandırıldığı için e-postanın spam filtrelerinden geçtiği gerçeğinden yararlanıyor.
Kaspersky E-posta Tehditlerinden Korunma Grup Müdürü Andrey Kovtun, şunları söylüyor: "Bu kampanya, kripto para kullanıcılarına dolandırıcılık saldırıları düzenlemek için güvenilir ve yaygın olarak kullanılan bir platformun kurnazca istismar edildiğini gösteriyor. Saldırganlar, kripto borsalarından gelen meşru bildirimleri taklit eden sahte gönderim onay e-postaları hazırlayarak, ayrıca e-posta filtrelerini atlamak için platformun güvenilirliğini ve ayrıca kurbanın formatına aşina olmamasını kullanarak onları hassas cüzdan kimlik bilgilerini ifşa etmeye ikna ediyor. Kullanıcıların dijital varlıklarını korumak için e-postaların kaynağını doğrulamaları, bağlantıları incelemeleri ve sağlam güvenlik önlemleri almaları kritik önem taşıyor."
 
E-postadaki bağlantıya tıkladıktan sonra kullanıcı kripto işlem platformunu taklit eden bir dolandırıcılık web sitesine yönlendiriliyor
Kaspersky, bu tür saldırıların kurbanı olmamak için şunları öneriyor:
" Beklemediğiniz mesajlardaki bağlantılara dokunmayın veya tıklamayın.
" E-postada, yukarıda açıklanan Google Formlarına benzer olağandışı özellikler olup olmadığını kontrol edin.
" Kullanıcının dolandırıcılık amaçlı bir web sitesini açmasını engelleyecek Kaspersky Premium gibi güvenilir bir güvenlik çözümü yükleyin.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Alarko Carrier'ın Rooftop Test Laboratuvarı, Eurovent Sertifikasyon Kuralları (ECP-13) ve Sertifikasyon Kılavuzu'na uygunluğu onaylanarak; havalandırma, klima ve soğutma sektöründe kullanılan ürünlerin performansını belirlemek ve standardize etmek amacıyla verilen Eurovent sertifikası almaya hak kazandı. 2009 yılında kurulan laboratuvarda, ilk olarak 100 kW üzeri kapasiteye sahip rooftop cihazı olan 50UH160 modelinin test süreci başarıyla tamamlanmıştı. Bugün itibarıyla ise 300 kW kapasiteye kadar hava-hava (air-to-air) rooftop cihazlarının Eurovent Certified Performance programı kapsamında test edilebildiği yetkili merkezlerden biri olarak faaliyet göstermeye başladı.
Ölçülebilir Performans, Belgelenmiş Kalite
Alarko Carrier'ın Rooftop Test Laboratuvarı global pazarda birçok üreticinin ötesinde bir test altyapısına sahip. Eurovent tarafından bu laboratuvara verilen sertifika yalnızca teknik yeterliliği belgelemekle kalmıyor, aynı zamanda Alarko Carrier'ın güven, şeffaflık ve sürdürülebilir kalite konularındaki öncü rolünün de altını çiziyor. Laboratuvar aynı zamanda ürün geliştirme süreçlerinin de merkezinde yer alıyor. Alarko Carrier tarafından geliştirilen her yeni modelin prototip testleri burada gerçekleştiriliyor. Böylelikle Ar-Ge çalışmaları büyük bir esneklik ve hız kazanıyor.
Tasarım, test ve iyileştirme süreçlerinin aynı merkezde yürütülmesi sayesinde ürün geliştirme döngüleri hızlı oluyor ve Alarko Carrier pazara daha hızlı yanıt verilebiliyor. Aynı zamanda müşteri taleplerine özel olarak sunulan fabrika kabul testi (Factory Acceptance Test - FAT) hizmetleri alıcıların satın alma öncesinde cihazın çalışma koşullarını bizzat görmelerine ve güvenle karar vermelerine olanak tanıyor.
Alarko Carrier Sektörün İleri Düzey İhtiyaçlarını Karşılıyor
Bugün, -15 °C ile 55 °C arasındaki dış ortam koşullarını simüle edebilen iklim odaları ve 35.000 m³/h'ye varan iç hava debisi kapasitesiyle Alarko Carrier laboratuvarı sektörün ileri düzey gereksinimlerini karşılayacak donanım ve esnekliğe sahip. EN14511 ve EN14825 standartlarına uygun olarak iç hava entalpi yöntemiyle gerçekleştirilen ısıl performans testlerinin yanı sıra, Eurovent sertifikasyonu kapsamında 100 kW üzeri cihazların performansı da doğrulanabiliyor.
Alarko Carrier Sistem Ürünleri Marka Müdürü Merve Nama Ünsaç konuyla ilgili; "Alarko Carrier olarak, ürünlerimizin sadece tasarım aşamasında değil, performans açısından da en yüksek standartlarda olduğunu göstermek bizim için büyük önem taşıyor. Bu nedenle GOSB Gebze tesisimizde kurulu Rooftop Test Laboratuvarımızın Eurovent Sertifikasyon Kuralları ve Teknik Kılavuzları doğrultusunda sertifikalandırılmış olması çok kıymetli bir gelişme. Bu gelişme sadece bizim için değil, Türkiye'de rooftop üretimi yapan sektör oyuncuları için de önemli bir referans niteliğinde. Eurovent tarafından verilen sertifika markamızın güven, şeffaflık ve sürdürülebilir kalite konusundaki kararlılığının güçlü bir yansıması. Global pazarda rekabet ettiğimiz birçok üreticinin ötesinde bir test altyapısına sahip olmamız, bizi ihracat pazarlarında hem daha güçlü hem de daha ayrıcalıklı bir konuma taşıyor. Test laboratuvarımız sayesinde "ölçülebilir performans, belgelenmiş kalite" vizyonumuzu somutlaştırıyor, Alarko Carrier'ı global arenada bir adım daha öne taşıyoruz" dedi.
Alarko Carrier, Rooftop Test Laboratuvarı ile hem yurtiçi hem de yurtdışındaki paydaşlarına değer katmaya devam edecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 Dünyanın en büyük global havayolu şirketi Emirates, çok uluslu kabin ekibine katılacak adaylar için 4 Ağustos 2025 tarihinde Marriott Hotel İzmir'de ve 16 Ağustos 2025 tarihinde Crowne Plaza Antalya'da değerlendirme günleri düzenliyor. Emirates ayrıca adayların yalnızca özel davetle katılabilecekleri değerlendirme günlerini ise 2 Ağustos 2025 tarihinde İstanbul ve 18 Ağustos 2025 tarihinde Ankara'da gerçekleştirecek.
Dubai merkezli havayolu, kişiye özel ve mükemmel ağırlama hizmetleri sunmaya ve yolcular için unutulmaz anlar yaratmaya istekli yetenekler arıyor. Emirates'in en büyük önceliklerinden birinin güvenlik olması sebebiyle, ideal adayların kendinden emin bir şekilde liderlik etmesi, uçak içi hizmetlerin, güvenlik ve emniyet prosedürlerinin yönetiminin kontrolünü üstlenmesi beklenmektedir. Emirates kabin ekibinin tamamına, havayolunun Dubai'deki son teknolojiyle donatılmış havacılık akademisinde birinci sınıf bir eğitim sunulacaktır.
Kariyerlerine kusursuz bir başlangıç yapmayı planlayan adaylar, değerlendirme süreci ile ilgili gereklilikler hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirler.
Adayların tüm günü mülakat alanında geçirecek şekilde hazırlıklı gelmeleri gerekmektedir.
Emirates'in birçok farklı milletten oluşan kelimenin tam anlamıyla global kabin ekipleri, havayolu şirketinin yolcu çeşitliliğinin ve 254 geniş gövdeli yolcu uçağından oluşan modern filosu ile altı kıtada 140'ın üzerinde seyahat noktasında düzenlediği uluslararası operasyonların bir yansımasıdır. Dünyanın en büyük Boeing 777 ve Airbus A380 uçak filosuna sahip olan ve geçtiğimiz yıl filosuna Airbus A350'yi katan Emirates, kabin ekibi adaylarına olağanüstü kariyer fırsatları, mükemmel eğitim olanakları ve geniş yelpazeli bir gelişim programı sunmaktadır. Heyecan verici, kozmopolit bir şehir olan Dubai'de çalışacak olan Emirates kabin ekibi üyelerinin tamamı, vergiden muaf maaş, havayolu şirketi tarafından sağlanan ücretsiz konaklama, işe gidiş-geliş transfer imkânı ve kapsamlı bir sağlık sigortası gibi çeşitli yan hakların yanında Dubai'deki alışveriş ve eğlence etkinliklerinde özel indirimleri içeren çok cazip bir istihdam paketinden faydalanabilmektedir. Emirates'in büyüyen global uçuş ağı, altı kıtaya yayılmış geniş seyahat fırsatlarını da beraberinde sunmaktadır. Hem Emirates kabin ekibi üyeleri hem de aileleri ve arkadaşları uçuş düzenlenen tüm noktalarda cazip ve ayrıcalıklı seyahat avantajlarından yararlanabilmektedirler.
Emirates 38 yıldır Türkiye'ye uçuşlar düzenlemekte ve şu anda İstanbul'dan haftalık 21 sefer ile Dubai ve Dubai üzerinden 140'ı aşkın şehre seferler gerçekleştirmektedir.