Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın lider akıllı telefon markalarından OPPO’nun yakında tanıtacağı Find X8 Serisi, MediaTek Dimensity 9400 SoC ile ultra performans, verimlilik ve yapay zeka deneyimlerini birleştiriyor.

 

Dünyanın lider akıllı telefon markalarından OPPO, MediaTek'in amiral gemisi Dimensity 9400 SoC'yi, yakında tanıtılacak olan OPPO Find X8 ve Find X8 Pro akıllı telefonlarında global pazarlara sunacak. MediaTek’in güçlü yeni yonga setini barındıran dünyanın ilk global cihazları olan Find X8 Serisi, ikinci nesil All Big Core tasarımı ile sektör lideri yapay zeka, işlem, oyun ve fotoğrafçılık özelliklerini birleştirerek ultra performans sunuyor.

 

OPPO Find Serisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Andy Wu, “Find X8 Serisi, kullanıcılara üst seviyede oyun, görüntüleme ve akıcılık sunacak ve bu performans, MediaTek ile güçlü ortaklığımız sayesinde mümkün olacak. MediaTek ve OPPO'nun teknolojiyi ileriye taşımaya devam etmesini ve daha fazla yenilik getirmesini sabırsızlıkla bekliyoruz." diye konuştu.

 

MediaTek Kablosuz İletişim İş Birimi Genel Müdürü Dr. Yenchi Lee ise, “Uzun yıllardır OPPO ve MediaTek, yeni teknolojiler geliştirme konusunda aynı misyonla birlikte çalıştı. Dimensity 9400, ikinci nesil All Big Core tasarımı ile sınıfının lideri gücü ve inanılmaz performansı sunan devrim niteliğinde bir yonga setidir. OPPO Find X8 ve Find X8 Pro’da bunu daha fazla kişinin deneyimlemesini sabırsızlıkla bekliyoruz." dedi.

 

OPPO Hakkında

Küresel bir akıllı cihaz markası olan OPPO; 2008 yılında piyasaya sunduğu ilk cep telefonu ‘Smiley Face’ lansmanından bugüne estetik, memnuniyet ve inovatif teknolojinin oluşturduğu sinerjinin peşinde koşuyor. Bugün Find ve Reno serilerinin öncülük ettiği geniş bir akıllı cihaz yelpazesi sunan OPPO, cihazların ötesinde kullanıcılarına ColorOS işletim sistemi ve OPPO Cloud ve OPPO+ gibi internet hizmetleri de sunuyor. Yaklaşık 60'tan fazla ülke ve bölgede varlığını gösteren OPPO, 40 binden fazla çalışanıyla dünyanın dört bir yanındaki müşterileri için daha iyi bir yaşam yaratmayı hedefliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Türkiye’nin dört bir yanında ilköğretim çağındaki çocukları nitelikli eğitim desteğiyle buluşturan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), 29 yıldır çocukların eğitim hakkına katkı sağlamak ve onları hakları konusunda bilinçlendirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bugüne kadar 100 binin üzerinde gönüllüsünün desteğiyle 3 milyondan fazla çocuğa nitelikli eğitim desteği sağlayan TEGV, tüm çocuklara hayallerini gerçekleştirme, kendi potansiyellerini ve yeteneklerini keşfetme fırsatı veriyor.



20 Kasım çocuk haklarına dikkat çekmek için tüm dünyada Çocuk Hakları Günü olarak anılıyor ve farkındalık çalışmaları yapılıyor. Çocukların sahip olduğu temel haklardan biri de eğitim hakkı. “Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” mottosuyla Cumhuriyetin ilke ve değerleri ışığında çağdaş nesillerin yetişmesi için Türkiye genelindeki etkinlik noktalarında ilköğretim çağındaki çocuklara nitelikli eğitim desteği sağlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), çocuklara nitelikli eğitim desteği için 29 yıldır çalışmalarını sürdürüyor. Daha iyi bir geleceğin ancak haklarının farkında, bilgili, donanımlı, özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmekle mümkün olduğuna inanan TEGV, etkinlik noktalarında ve uzaktan eğitim imkanlarıyla çocuk merkezli ve yenilikçi eğitim programlarıyla, 6-14 yaş grubu çocukların hakları konusunda farkındalık kazanmaları için çeşitli çalışmalar yürütüyor.

 

TEGV çocukları hakları konusunda bilinçlendiriyor

 

Türkiye’nin 25 ilinde 6 Eğitim Parkı, 41 Öğrenim Birimi ve 26 Ateşböceği ile toplam 73 etkinlik noktasında çocuklara nitelikli eğitim desteği vermeye devam ediyor. 100 binin üzerinde gönüllüsünün desteğiyle 3 milyonu aşkın çocuğa nitelikli eğitim desteği sağlayan TEGV, tüm çocuklara hayallerini gerçekleştirme, kendi potansiyellerini ve yeteneklerini keşfetme fırsatı veriyor. Sanat, bilim, teknoloji ve yaşam becerileri gibi alanlarda sunduğu programlarla, çocukların yalnızca akademik değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal gelişimlerine de katkı sağlıyor. Tüm etkinlik noktalarında verdiği nitelikli eğitim desteğiyle “Çocuk Hakları” konusunda da çocukları bilinçlendiren vakıf, haklarını savunmaları ve özgüven kazanmaları için onlara destek oluyor. TEGV, her 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde her çocuğun; dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama, yaşına uygun eğlenceli aktivitelerde bulunma, kültürel ve sanatsal yaşama özgürce katılma hakkı gibi başlıca çocuk haklarına vurgu yaparak çocukların sahip oldukları haklara dikkat çekiyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Euroleague Basketball ve dijital ödemeler sektöründe dünyanın lider şirketlerinden Visa, yeni bir iş birliğine imza attı. Visa, 2026-2027 sezonunun sonuna kadar Avrupa'nın önde gelen iki erkek basketbol turnuvası THY Avrupa Ligi ve BKT EuroCup'ın resmi ödeme ortağı olacak.
Bu stratejik ortaklık ile Visa kart kullanıcıları 2025’in Mayıs ayında gerçekleşecek Final Four’da özel promosyonlar, indirimler ve ağırlama paketleri gibi birçok fırsata sahip olacak.
Resmi ödeme ortağı olarak, Visa markası THY Avrupa Ligi ve BKT EuroCup maçlarında, arenada, yayınlar esnasında ve müsabakaların dijital platformlarındaki ilgili içeriklerde etkin bir şekilde yer alacak.
Avrupa genelinde, mağaza içi ödemelerin beşte dördünün temassız olarak gerçekleşmesi, tüketicilerin sorunsuz, verimli ve güvenli ödemeleri tercih ettiğine işaret ediyor. Bu doğrultuda Visa, Euroleague Basketball iş birliğiyle kolay, hızlı ve güvenli temassız ödeme teknolojisini basketbol taraftarlarıyla buluşturacak.
Euroleague Basketball Ticari Direktörü Gawain Davies, "Visa ile imza attığımız iş birliği nedeniyle oldukça heyecanlıyız. Euroleague Basketball için büyük önem taşıdığına inandığımız bu iş birliği, Visa’nın basketbol camiasıyla bağ kurması için de harika bir fırsat sunuyor. Önümüzdeki dönemde Visa'nın dijital ödeme ekosisteminde engelleri ortadan kaldırarak insanları birbirine bağlama taahhüdü ile Euroleague Basketball’un büyüyen, tutkulu ve küresel izleyici kitlesine unutulmaz anlar yaşatma misyonunun mükemmel uyumuna yakından tanıklık edeceğiz" dedi.
Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin, "Euroleague Basketball ile yaptığımız bu iş birliği, bir sponsorluk anlaşmasından çok daha fazlasını ifade ediyor. Arenalara taşıdığımız temassız ödeme teknolojimiz sayesinde, taraftarlar artık uzun kuyruklarla vakit kaybetmeden hızlı, güvenli ve sorunsuz bir şekilde ödeme yapabilecekler. Bu, yalnızca ödeme süreçlerini kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda taraftarların maç atmosferine tam anlamıyla odaklanmalarını sağlayacak. Avrupa’nın en prestijli basketbol organizasyonlarından biriyle güçlerimizi birleştirmek, Visa’nın yenilikçi ödeme çözümlerini milyonlarca insana ulaştırma vizyonunu bir adım daha ileri taşıyor. Bu nedenle, Avrupa’nın en heyecan verici turnuvalarından birine resmi ödeme sponsoru olarak destek vermekten büyük bir onur ve gurur duyuyoruz” dedi.
35 yılı aşkın süredir imza attığı sponsorluklarla lider konumda olan Visa, dünyanın önde gelen spor ve eğlence organizasyonlarını gururla destekliyor. Aynı zamanda, müzik, oyun ve daha pek çok alanda sanatçılara ve dijital içerik üreticilerine sunduğu destekleri sürdürüyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yarım asırdır üreten, üretirken de çevreye ve insana saygıyı önceliği olarak belirleyen Yorglass’ın başarıları ödüllendirilmeye devam ediyor. Sadece bugünü değil, dünü ve geleceği de düşünerek camın rehberliğinde geleceğe sahip çıkan şirket, sürdürülebilirlik çalışmaları çerçevesinde Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından düzenlenen Türkiye Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri kapsamında ‘Başarı Ödülü’nü almaya hak kazandı. Törende, şirket adına ödülü Yorglass Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Gülfem Yorgancılar Perçin aldı.

 

Cam dünyasının global ve güvenilir tedarikçisi olarak 50 yıldır cama hayat veren Yorglass, sürdürülebilirlik çalışmaları ile sektörünü domine ediyor. UN Global Compact’ın sektördeki ilk imzacısı olan şirket, sürdürülebilirlik çalışmalarını insan, refah, toplum ve çevre olmak üzere geniş bir perspektiften ele alıyor. Bu kapsamdaki tüm projeleri ile dikkat çeken Yorglass, Türkiye Kalite Derneği’nin sürdürülebilir geleceğe değer katan kurum ve kuruluşları değerlendirdiği Türkiye Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri töreninde ‘Başarı Ödülü’ aldı.

 

Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri’nin World Economic Forum’un paydaş kapitalizmi metriklerinden yönetişim, gezegen, insan ve refah kapsamında verildiğini belirten Yorglass Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Gülfem Yorgancılar Perçin; “Yorglass olarak bu yıl 50. yılımızı kutladık, geçen bu süre içerisinde ürünlerimiz, üretim şekillerimiz, hatta stratejilerimiz değişti ancak değişmeyen tek şey dünyamıza ve insana duyduğumuz sorumluluk oldu. Sürdürülebilirlik, şirketimizin kuruluşundan bugüne kadar geçen sürede en önemli gündem maddesi... Bu nedenle sektörümüzü bu noktada ileri taşıyan ilklere imza attık, atmaya da devam edeceğiz. Tüm işletmeleri Sıfır Atık Belgesi almış bir şirket olarak Birleşmiş Milletler Bilim Temelli Hedefler çerçevesinde 2032 yılında karbon emisyonumuzu yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılında ise net sıfır hedefine ulaşmayı amaçlıyoruz. Dünyayı yuvamız kabul ederek tüm çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı bu hassasiyet çerçevesinde ele alıyor, yeni çözümlerimizi çevreyle uyumlu şekilde geliştiriyoruz. UN Global Compact ile G-20 liderleri için hazırlanan Açık Mektup’un imzacısıyız ve bu kapsamda ürün ve hizmetlerimizle müşterilerimize enerji tasarrufu ve karbon ayak izi azaltımı konularında rehberlik ediyoruz” dedi.

“Cam gibi bir gelecek için sağlam adımlar atmaya ihtiyacımız var”

Sürdürülebilirlik prensiplerinin tek çatıya sahip olmadığını söyleyen Gülfem Yorgancılar Perçin; “Bizim sürdürülebilirlik anlayışımız refaha, eşitliğe, insana ve doğaya saygı ile başladı. Bu kapsamda TURMEPA iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz ‘Cam Gibi Denizler’ projemize devam ediyoruz. Denizlerimizin korunmasına katkı sağlamak için 2022 yılında başlattığımız iş birliğimiz sayesinde 3 yıl içinde toplamda 767 bin 602 litre atık toplanmasına destek olduk. Ayrıca geri dönüşümün yanı sıra ileri dönüşümü benimsiyor, Yorglass Upcycle Design Awards (YUDA) ile üniversiteli gençlerimizi, ileri dönüşüm prensibiyle üretilebilir ve ticarileştirilebilir ürün tasarımları ortaya koymaları için yaratıcılığa teşvik ediyoruz. Diğer yandan, paylaşımcı ve refah bir toplum için eşitliği önemsiyoruz. Bu noktada DEI politikamızı hayata geçirdik. Söz konusu politikamızla organizasyonumuzun DEI hedeflerini belirledik ve bu hedeflere emin adımlarla ilerliyoruz. Cam gibi bir gelecek için bugünden sağlam adımlar atmaya ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz. Kırılgan zemine güçlü bir gelecek inşa edemeyiz. Bu düşüncemizden hareketle, şirket olarak bir yandan üretim ve ihracatımızla ülke ekonomimize destek oluyorken, diğer yandan da toplumumuza, ülkemize ve dünyamıza katkı sağlamak için yeni projeler geliştiriyoruz. Tüm emeklerimiz sonucunda aldığımız her bir ödül, bizi onore ederken doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi olarak bizi teşvik ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Yorglass Hakkında:?

Temelleri 1974’te atılan Yorglass, endüstriyel cam işleme ve düz cam ticareti alanlarındaki tecrübesiyle sektöre öncülük ediyor. Global ve güvenilir tedarikçi olma nedeni doğrultusunda ürettiği zengin ürün çeşitlerini hem iç pazara hem de 6 kıtaya ulaştıran Yorglass, 150'den fazla farklı cam türü ve dünyanın her yerinden 70'in üzerinde tedarikçisi ile geniş bir alana hizmet veriyor. Bugün itibarıyla üretim ve ticari çalışmalarını; Yorglass Ticaret, Yorglass Satina, Yorglass Ticari Soğutucu ve Yorglass Beyaz Eşya iş üniteleri altında Türkiye’nin beş farklı şehrinde kurulu yedi tesisinde gerçekleştiren şirket, ürünlerini 60’a yakın ülkeye ihraç ediyor. Sektördeki 50. yılını kutlayan Yorglass, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde 30 milyon euro yatırımla hizmete sunduğu Çamaşır Makinesi Kapak Camı İşletmesi ile üretmek ve sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalışmalarını sürdürüyor.?

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu (ICANN), Yeni Jenerik Üst Düzey Alan Adları (gTLD) Programını Sonraki Adım'ın Başvuru Destek Programı (ASP) ile başlatıldığını duyurdu. Bu yeni girişim, üç karakterden uzun veya Latin alfabesi dışında kalan gTLD'lerin internet alan adı alanına eklenmesini sağlayarak, çeşitliliği artırmayı amaçlıyor. Yeni Başvuru Destek Programı (ASP) sayesinde finansal kaynakları sınırlı olan kurumlar, özel gTLD'lerle dijital dünyada varlık gösterme fırsatı bulacak ve %85'e varan indirimlerden yararlanabilecek.
İnternetin fırsat eşitliğini destekleyen ve dijital dünyada daha fazla işletme, girişimci ve topluluğa alan açma fırsatı sunan ASP, finansal ve diğer kaynakları sınırlı olan kurumların gTLD erişimini kolaylaştırmayı hedefliyor. Programa kabul edilen başvuru sahipleri, gTLD değerlendirme ücretlerinde %75-85 oranında indirim almanın yanı sıra pro bono hizmetler, eğitimler ve diğer destek kaynaklarına erişim sağlayabilecek. Bu destekle, daha fazla girişimci, küçük işletme ve topluluğun bu alandaki fırsatlardan yararlanması amaçlanıyor.
ASP: Dijital Dünyada Fırsat Eşitliği Sağlayan Destek Programı
ICANN Paydaş İlişkileri Ortadoğu Başkan Yardımcısı ve MEA İstanbul Ofisi Genel Müdürü Baher Esmat, APS programıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Yeni gTLD Programı ticari işletmelere, topluluklara ve diğer paydaşlara, özel alan adlarıyla hedef kitlelerine daha iyi hitap etme imkânı tanıyor. ASP ile desteklenen bu program, ICANN'in yenilik, rekabet ve tüketici tercihini teşvik etme kararlılığını bir kez daha gösteriyor." Esmat ayrıca, ASP'nin dünya çapında daha fazla girişimcinin, küçük işletmenin, sivil toplum kuruluşunun ve topluluğun kendi seçtikleri bir genel üst düzey alan adını işletme yolunda başvuru yapmalarına olanak tanıyacağını belirtti.
Programa başvuru yapacak kuruluşların, mali ihtiyaç ve uygunluk kriterlerini karşılamaları ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, hükümetler arası kuruluşlar (IGO'lar), yerli/kabile halklarının kuruluşları, sosyal etki veya kamu yararına çalışan mikro veya küçük işletmeler ya da az gelişmiş ekonomilerin mikro veya küçük işletmeleri gibi kategorilerden en az birine dahil olmaları gerekiyor. Başvuru süreci 12 ay boyunca açık kalacak olup, başvurular geldikçe değerlendirilecek. Bu sayede şartları sağlayan ilk başvuru sahipleri, mevcut kaynaklardan yararlanmak için öncelik elde edecek.
Yeni gTLD Programı ve ASP hakkında daha fazla bilgi edinmek ve başvuru şartlarını öğrenmek isteyenler, https://newgtldprogram.icann.org/en/application-rounds/round2/asp adresini ziyaret edebilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin en büyük entegre ev tekstili üreticilerinden biri olan Zorluteks, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından düzenlenen ve kalite alanında Türkiye’nin en köklü organizasyonlarından biri olan Kalite Kongresi’nde önemli bir başarıya imza attı.
Şirket, bu yıl ikinci kez gerçekleştirilen Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri kapsamında “İnsan” kategorisinde “İyi Uygulama Ödülü”nü alarak insan odaklı sürdürülebilirlik yaklaşımını bir kez daha taçlandırmış oldu.
Sürdürülebilirlikte İnsan Odaklı Yaklaşım
Zorluteks’in bu ödülü kazanmasında, insan hakları, çeşitlilik, kapsayıcılık, adil ücretlendirme, çalışan sağlığı ve güvenliği gibi alanlarda hayata geçirdiği güçlü çalışmalar belirleyici oldu. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Paydaş Kapitalizmi Metrikleri'ne dayanan ödül değerlendirme sürecinde, “Yönetişim, Gezegen, İnsan ve Refah” başlıkları altında titiz bir denetim gerçekleştirildi. Özellikle “İnsan” kategorisinde, Zorluteks’in çalışanlarının memnuniyeti ve gelişimi için yürüttüğü uygulamalar dikkat çekti. Şirket, sürdürülebilirlik stratejisinin temelini oluşturan insan odaklı projelerle çalışanlarına güvenli, destekleyici ve kapsayıcı bir çalışma ortamı sunuyor.
Zorluteks’in ödül yolculuğundaki başarısı, yalnızca belirli projelere değil, sürdürülebilirlik çalışmalarını bütüncül bir bakış açısıyla ele almasına dayanıyor. Değerlendirme sürecinde, şirketin stratejik bir yaklaşıma sahip olması, politikalarının şirket genelinde uygulanabilirliği, belirlenen hedefler doğrultusunda sistematik bir şekilde ilerlemesi ve periyodik gözden geçirmeler yapması gibi kriterler öne çıktı. Üç gün süren detaylı saha denetimlerinde, bağımsız uzmanlar Zorluteks’in sürdürülebilirlikteki kararlılığını ve başarılarını tarafsız bir şekilde değerlendirdi.
Sürdürülebilirlik stratejileri çerçevesinde, çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında öncü adımlar atarak, paydaşlarına ve topluma değer yaratmaya devam eden şirket, bu ödülle birlikte sürdürülebilir bir gelecek inşa etme misyonu doğrultusunda çalışmalarını daha da ileriye taşımayı hedefliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Farklı iş kollarındaki başarılarıyla Türkiye'nin önde gelen şirketlerinden biri olan Fuzul Holding'in genç iştiraki Fuzul Ventures, girişimciliği ve inovasyonu teşvik etmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda yatırımlarına bir yenisini ekleyen Fuzul Ventures, MonSpark'a yaptığı yatırımı duyurdu. Yatırım anlaşması, Fuzul Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Y. Furkan Akbal, Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, Rubikpara Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akbal ve MonSpark (Peyk) Kurucu Ortağı Osman Doğan'ın katılımıyla fzlPLUS Genel Müdürlüğü'nde gerçekleştirildi.
 
Türkiye'nin Dijital Geleceğini Fuzul Ventures ile Destekliyoruz
 
Fuzul Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Y. Furkan Akbal, imza töreninin ardından
yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Yatırım yaptığımız Peyk şirketinin ürünü olan MonSpark, web siteleri ve sunucular için geliştirilmiş bir izleme platformu olarak işletmelere dijital koruma sağlıyor ve kesintisiz hizmet sunmalarını mümkün kılıyor. Start-up'lara yaptığımız yatırımlar, yalnızca kendi portföyümüzü güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin inovasyon kapasitesinin artmasına da katkıda bulunuyor. İnovasyonun, teknolojik ve ekonomik büyümenin anahtarı olduğuna inanıyoruz. Bu tür yatırımlar, hem ekonomik hem de teknolojik büyüme için önemli bir kaldıraç görevi görüyor. Biz de Fuzul Ventures olarak, yenilikçi ve çözüm odaklı girişimlere yatırım yaparak dijital dönüşüme katkı sağlıyoruz. Bu çabalar, yalnızca Türkiye'nin inovasyon gücünü artırmakla kalmayıp, uzun vadede küresel arenada ülkemizin bu alandaki rekabet gücünü pekiştirecek."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dijital varlık sektörünün en büyük şirketi Tether, MiCAR uyumlu stablecoin’ler (EURQ ve USDQ) için Quantoz Payments’e yatırım yaparak Avrupa’da dijital varlık çözümlerini geliştirmeye devam ediyor. Hadron by Tether teknolojisini kullanan Quantoz, tokenizasyon süreçlerinde güvenilir ve yenilikçi bir platform sunarken, dijital ekonomiyi yeniden şekillendiren çözümlerle finansal kapsayıcılığı artırmayı hedefliyor.

 

Dijital varlık sektörünün önde gelen şirketlerinden Tether, Avrupa pazarlarında MiCAR uyumlu dijital varlık çözümleri geliştirmek amacıyla Quantoz Payments’e yatırım yapacağını duyurdu. Bu yatırım, euro ve ABD doları referanslı dijital varlıkları (EURQ ve USDQ) destekleyerek, daha hızlı, ucuz ve şeffaf finansal işlemler sunmayı hedefliyor.

 

USDT’nin yaratıcısı olan Tether, bu yeni stablecoin’lerle düzenleyici uyumlu dijital ödeme çözümlerini daha da ileri taşımayı amaçlıyor. EURQ ve USDQ, geleneksel Avrupa ödeme sistemlerine kıyasla devrim niteliğinde bir deneyim sunarak, dijital euro ve dolar transferlerini kolaylaştıracak.

 

“Dijital varlık ekosisteminde yenilikçi ve düzenlemelere uyumlu çözümleri teşvik etmeye devam edeceğiz”

 

Quantoz'a yapılacak yatırım hakkında açıklamalarda bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino, “Tether olarak Quantoz’a desteğimiz, dijital varlık ekosisteminde yenilikçi ve düzenlemelere uyumlu çözümleri teşvik etmeye devam edeceğiz. Quantoz’u destekleyerek ve Hadron by Tether gibi teknoloji çözümlerini sunarak, kullanıcıları güçlendiren ve dijital ekosistemde güveni artıran güvenilir, uyumlu finansal araçları genişletmeye olan bağlılığımızı pekiştiriyoruz” dedi.

 

Hadron by Tether, token’laştırılmış varlıkların ihraçtan yönetimine kadar tüm yaşam döngüsünü kapsayan sezgisel bir platform sunuyor. Platform, token ihracı, yönetimi, uyumluluk, KYC/KYT, risk yönetimi ve cüzdan entegrasyonu gibi kritik hizmetlerle dijital varlık ekosistemine bütüncül çözümler sağlıyor. Blockchain ve merkezi borsalar arasında köprü kuran Hadron, tokenizasyon süreçlerini daha güvenli ve verimli hale getiriyor.

 

Tether, Quantoz gibi girişimlere yaptığı yatırımlarla dijital ekonomiyi yeniden şekillendirirken, finansal kapsayıcılık ve ekonomik fırsatları genişletiyor. Hadron by Tether teknolojisinin ilk halka açık kullanıcısı olan Quantoz, Avrupa ve dünyanın farklı bölgelerinden büyük ilgi görerek dijital varlık tokenizasyon sürecine öncülük ediyor. Bu teknoloji, hisse senetleri, tahviller, gayrimenkuller ve sadakat puanları gibi birçok varlık türünü kapsayan geniş bir yelpazede yenilikçi çözümler sunuyor.