Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, Nice'te gerçekleşen uluslararası test sürüşleri ile ilk kez gerçek anlamda yollara çıkıyor. Türkiye'den toplam 21 basın mensubunun katıldığı test sürüşleri, Nice'in fantastik rotalarında gerçekleşiyor.
 
MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, "Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, önümüzdeki yıl bizim de Türkiye'de satışa sunacağımız ikonik bir model. Tüm dünya ile birlikte biz de Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli'yi kullanmak ve sürüş deneyimini yaşamak için Nice'te bir araya geldik. Şimdiye kadar Renault modellerinde görülmemiş olan Reno Avatar özelliğiyle dikkat çeken, elektrifikasyon teknolojisini 'araçtan şebekeye şarj' özelliğiyle de aynı zamanda bir tasarruf nesnesi haline getiren bu modeli biz çok sevdik. Kompakt boyutları ve kendine has tasarımı ile daha şimdiden Fransa sokaklarını rengarenk hale getiren bu modeli, Türkiye'deki kullanıcıları ile buluşturmak için sabırsızlanıyoruz." dedi.
 
Dengeleri Değiştirmek Üzere Yeniden Doğdu
Günümüzde bir ikon haline gelen orijinal Renault 5, milyonlarca ailenin hayatını kolaylaştırdı ve dönemine damgasını vurdu. Çok yönlü ve tutumlu bir model olan Renault 5, tüm özelliklerinin yanı sıra kendisini çekici kılan ikonik bir yöne de sahipti. Tüm bu detaylar göz önüne alındığında Renault 5'i yeniden hayata getirmek önem kazandı.
Gönülleri fetheden tasarımı, büyüleyici sürüş deneyimi, heyecan verici ve kullanımı kolay elektrikli dijital teknolojisi, hem yerel hem de sorumlu bir döngüsel üretim sistemi ile Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, fosil yakıtlardan elektrik enerjisine geçiş hedefinde yeni standartlar belirlemek üzere ihtiyaç duyabileceği tüm özelliklere sahip bir model.
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli'nin mükemmel karakterine katkıda bulunan en önemli unsurlardan biri baş döndürücü tasarımı. Sürüş sırasında tasarruf etmek, sürüş keyfi yaşamak ve günlük hayatı kolaylaştırmak üzere tasarlanan Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli; Google destekli entegre OpenR Link sistemi, Reno avatarı veya V2G gibi bulunduğu segmentte kuralları yeniden yazan teknolojileri bünyesinde barındırıyor.
 
Benzersiz ve Heyecan Verici Bir Tasarım
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, Renault'nun diğer modellerine uygulanan tasarım kodlarını yeniden yorumluyor. İkonik bir otomobilin ruhunu, retro-fütüristik tasarım unsurlarını ve duyguları gerçek anlamda harekete geçiren detaylarla bir araya getirerek modern bir bütün oluşturuyor.
Renault ürün gamında benzersiz olan ışık imzası, Renault 5 Turbo'daki sis lambalarıyla aynı noktada, ön tampona yerleştirilen yuvarlatılmış köşelere sahip iki dikdörtgenden oluşuyor. Renkli tavan çizgisi (siyah, kırmızı veya sıcak titanyum), koyu kırmızı dikey stop lambaları ve gövdenin canlı renkleri; orijinal Renault 5'i ve şehre getirdiği canlılığı hatırlatıyor.
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, minimum gövde uzantıları ile dört köşede büyük 18 inç jantlar; önde 1,55 metre, arkada ise 1,53 metre geniş iz açıklığı ile gövdeyle aynı hizada olan tekerlekler ve 4 metreden kısa (3,92 metre) gövde uzunluğuyla modern ve kompakt gövde orantılarına sahip.
Yatay mimarili ve oval kenarlara sahip, yolcuya bakan iki katmanlı dikdörtgen gösterge paneli bulunan ön konsolda, Renault 5 nesillerinin en belirgin özellikleri şık bir şekilde bir araya geliyor. Tamamen geri dönüştürülmüş plastik su şişelerinden üretilen denim kumaş, Techno donanım seviyesinin koltuklarında, ön konsolunda ve kapı panellerinde kullanılıyor.
Çift yatay ekran, Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli'nin iç mekânına çağdaş, ileri teknolojili ve eğlenceli bir görünüm kazandırıyor. Sürücüye ait ilk ekran olan 10,1 inçlik bir dijital gösterge ekranı (giriş seviyesinde 7 inç), tüm sürüş bilgilerini sürücüye gösteriyor ve beş farklı görünüm seçeneğine sahip. Merkezi bilgi-eğlence ekranı tüm versiyonlarda 10 inç olarak bulunuyor. Techno ve Iconic donanım seviyelerinde Google destekli entegre OpenR Link sistemi de yer alıyor. Bununla birlikte batarya, 326 litrelik geniş bir bagaj kapasitesi sağlamak üzere araç zemininin altında konumlandırılıyor.
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, ikisi ikonik Pop Sarı ve Pop Yeşil olmak üzere beş gövde rengiyle pazara sunulacak. Bunlar, 1970'lerin kataloğunda yer alan ve Renault 5 ile birlikte sonsuza kadar hafızalara kazınan iki sembolik renkten esinleniyor.
 
Avrupa'da Rakipsiz Bir Platform
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, ikonik tasarımı gözler önüne sererken, performanstan ödün vermemek üzere geliştirilen yeni ve tamamen elektrikli platform AmpR Small kullanılarak üretilen ilk otomobil olarak dikkat çekiyor.
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, sadece 10,3 metre dönüş çapı ile şehirde üstün manevra kabiliyeti sağlıyor. Şasinin en önemli unsurlarından birini, dar virajlarda gelişmiş dinamik performans, geniş virajlarda daha fazla denge sağlayan ve ayrıca darbe seslerini azaltarak konforu artıran çok kollu arka süspansiyon oluşturuyor. Ürün gamındaki en güçlü motor, 110 kW (150 hp) güç ve 245 Nm anlık tork sağlıyor. Bu versiyon 0-100 km/s hızlanmasını 8 saniyede ve 80-120 km/s ara hızlanmasını ise 6,1 saniyede tamamlıyor. Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli'nin hızı, elektronik olarak 150 km/s ile sınırlandırılıyor.
 
İnsan Odaklı Teknolojilerle Zenginleştirilmiş İç Mekân
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli'de kullanıma sunulan teknolojiler; kullanışlı ve rahat olurken, keyifli bir müşteri deneyimine katkıda bulunarak insan odaklı katma değer sunmayı amaçlıyor. OpenR Link bilgi-eğlence sistemi, Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli'de de kullanılıyor.
Araç sahibi, Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli'ye doğru yürüdüğünde, göz bebeği şeklindeki tam LED farlar ona göz kırpıyor. Ardından kaputtaki şarj göstergesi ve ön ve arka aydınlatmalar yanmaya başlıyor. Karşılama gösterisi iç kısımda da devam ediyor: İki ekranda ışıklı bir şölen meydana gelirken, arka planda Jean-Michel Jarre imzalı ses duyuluyor.
 
Yeni Yol Arkadaşı: Reno Avatarı
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, yeni bir sanal seyahat arkadaşı olan Reno ile yollara çıkan ilk otomobil olma özelliği de taşıyor. Gerçek bir kişiliğe sahip avatar olan Reno, Renault müşterilerini hem aracın içinde hem de dışında kullanıcı deneyimleri boyunca destekliyor ve onlarla etkileşim kuruyor. Oluşturulan empati duygusu, kullanıcı ile Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli arasındaki duygusal bağı güçlendiriyor Sese yanıt verirken aynı zamanda proaktif de olabiliyor ve sürüş koşulları değiştiğinde kendiliğinden yeni ayarlar öneriyor. Sürüş anında ortam gerektirdiğinde kendiliğinden Spor modundan Eko moduna geçmeyi önerebiliyor. Reno, buğulanma riski tespit ettiğinde klimanın "otomatik" moda geçmesini de önerebiliyor. Günlük hayatı kolaylaştırmak adına, müşterilerin en sık sorduğu 200 soruya Renault tarafından önceden verilen yanıtlarla cevap verecek şekilde programlanan Reno, kullanıcı deneyimini bir üst seviyeye taşıyor.
 
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, Elektrikli Otomobille Yaşamı Kolaylaştırıyor
Çok yönlü olmak için tasarlanan Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, şehirde olduğu kadar şehir dışında da konforlu olup kullanıcıların istek ve gereksinimlerine uygun batarya seçenekleriyle donatılıyor. Kullanıcı hangisini seçerse seçsin; rota planlama, bataryayı şarj etme gibi konularda yaşamı her açıdan kolaylaştırarak evin elektrik faturasından tasarruf etme olanağı bile sağlıyor. Tüm bu avantajlar, elektrikli araçların yaygınlaşması açısından hayati önem taşıyor.
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, 110 kW motor ve NMC (nikel manganez kobalt) katotlu büyük 52 kWsa lityum iyon batarya ile WLTP normuna göre 410 km'ye kadar menzile ulaşıyor.
İkonik model, şarj sırasındaki kayıpları da dahil 14,9 kWsa (WLTP) elektrik tüketimine sahip. Bu versiyonun dışında ilerleyen dönemlerde ürün gamına eklenecek olan biri 40 kWsa batarya ile 90 kW (120 hp/225 Nm) ve diğeri 70 kW (95 hp/215 Nm) güç ve tork sağlayan iki motor seçeneği daha bulunuyor.
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli'nin yeni 11 kW AC çift yönlü şarj cihazı, V2L (araçtan şarj) ve V2G (araçtan şebekeye) özelliklerini bir araya getiriyor. Renault marka otomobillerde bir ilk olan bu özellik ile kullanıcı, isteğe bağlı bir adaptör üzerinden elektrikli süpürge, su ısıtıcısı veya elektrikli barbekü gibi 220 V (3.700 W'a kadar) ile çalışan cihazları aracın bataryasına bağlayabiliyor. Böylece kullanıcılar, evde şarj maliyetinden ortalama %50 tasarruf edebiliyor.
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli; otoyollarda da DC hızlı şarj için, 110 kW güç-aktarma sisteminin 52 kWsa bataryasını şarj etmek üzere 100 kW DC sokete sahip. 90 kW güç-aktarma sistemi, 40 kWsa kapasiteli bataryayı şarj etmek üzere 80 kW bir DC soketle donatıldı. Her iki durumda da bataryayı %15'ten %80'e şarj etmek sadece 30 dakika sürüyor.
Google Haritalar üzerinden erişilebilen Elektrikli Rota Planlayıcı (ERP), şarj istasyonu konumu, özellikleri ve uyumlu şarj ağları gibi unsurlara bağlı olarak şarj durakları da dahil olmak üzere en iyi güzergahı öneriyor.
 
Kişisel Zevklere Göre Uyarlanmış Bir Otomobil
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli ürün gamında, Evolution ve Techno donanım seviyelerinin yanı sıra, özel tasarım koleksiyonlarla aynı prensipte üst düzey bir donanım seviyesi de olacak ve bu donanım seviyesi her yıl değişecek. Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli için lansmana özel donanım seviyesi ise Iconic Cinq olacak. Bu versiyon, kişiselleştirmeyi yeni seviyelere taşıyan çıkartmalar ve 3D baskı ile hazırlanan saklama alanları da dahil olmak üzere, bir dizi benzersiz kişiselleştirilmiş aksesuarı bünyesinde barındıracak. İkonik model pazara sunulduğunda, en az 200 kombinasyonla müşteriler kendileri için en uygun aracı yaratabilecek.
 
Azaltılmış Karbon Ayak İzi
Renault 5 E-Tech %100 Elektrikli, Renault Grubu ve Renault markasının sürdürülebilirlik taahhütlerini bünyesinde barındırarak; çevreye, doğal kaynaklara ve iklime daha saygılı ulaşımın önünü açıyor.
Sürdürülebilir Tasarım:
" En az % 88,6 oranında geri dönüştürülebilir malzemeden üretilen bir otomobil.
" 41 kg geri dönüştürülmüş polimer dahil %19,4 geri dönüştürülmüş içerik (ISO 14021 standardı).
" Döngüsel ekonomiye dayanan %26,4'lük malzeme oranı.
" Techno ve Iconic Cinq versiyonlarındaki kaplamalı koltuklar için plastik şişelerden %100'e varan geri dönüştürülmüş kumaşlar

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  İstinye Üniversitesi (İSÜ), dünya çapındaki kuruluşların yaptığı değerlendirmelerde en iyiler arasındaki yükselişini sürdürüyor. Üniversite, İngiltere merkezli derecelendirme kuruluşu Times Higher Education'ın (THE) açıkladığı "Dünya Üniversite Sıralamaları 2025"te dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer aldı. Bu yıl, 115 ülke ve bölgeden 2.000'den fazla kurumu sıralayan THE'nın listesine ilk kez giren İstinye Üniversitesi, 1001-1200 bandında yer aldı.
 
Dünya Üniversiteleri Eğitim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Sanayi ve Uluslararası Görünüm olmak üzere 5 başlık altında 17 alt göstergeden elde edilen verilerin değerlendirilmesine göre sıralanıyor. Bu yıl dünya genelinde 2092, Türkiye'den ise 91 Üniversite sıralamaya girmiş oldu. THE Dünya Üniversite Sıralaması'nda Türkiye'den listelenen üniversiteler arasında ilk sıralarda yerini alan İstinye Üniversitesi, vakıf üniversiteleri arasında sekizinci oldu.
 
"Uluslararası Görünürlük" kategorisinde birinci oldu
 
İstinye Üniversitesi, yükseköğretim kurumlarının dünya genelindeki küresel rekabet gücünü ve başarısını ölçen Times Higher Education'ın (THE) sıralamasında "Uluslararası Görünürlük" kategorisinde ise Türkiye'den sıralamaya giren üniversiteler arasında en yüksek puanı alarak birinci olurken Dünya genelinde ilk 500 üniversite arasında yer aldı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Hyundai, geçtiğimiz aylarda tanıttığı INSTER'ın yeni bir versiyonu olan INSTER Cross'u da gün yüzüne çıkardı. Yeni crossover model, çok yakında satışa sunulurken aynı zamanda hem outdoor hem de şehir içi kullanımda çok yönlü bir kullanım imkanına sahip olacak.
A ve B segmenti modelleri arasında konumlanan INSTER, geniş iç mekanı ve cömert bagaj kapasitesiyle dikkat çekerken aynı zamanda gelişmiş manevra kabiliyeti, pratiklik ve esneklik sunuyor. INSTER Cross ise normal versiyondan daha belirgin dış ve iç tasarım öğelerine sahip olacak.
INSTER Cross, maceracı karakterini vurgulamak için geniş, dikdörtgen ön ve arka tamponlarla ve ayrıca kabartmalı siyah kaplamalarla fark yaratıyor. Ön ve arka koruma kaplamalar, tamamlayıcı 17 inç alaşım jantlarla birleşerek üstün bir crossover görüntüsü sunuyor. Tavan rayları ise açık hava gezileri veya kamp etkinlikleri için standart olarak sunuluyor. Crossover versiyon, özel bir dış renk olan Mat Amazon Yeşil ve INSTER için sunulan standart beş renk (opsiyonel siyah tavan) seçeneğiyle sunulacak.
INSTER Cross'un iç mekanı da son derece iddialı. INSTER ile benzer şekilde bir düzen sunan otomobil, kendinden daha üst segmentlerdeki modellerde yaygın olarak karşımıza çıkan özellikleri de sunacak. INSTER Cross, 360 kilometreye varan bir menzilin yanı sıra, yaklaşık 30 dakikada yüzde 10 ila yüzde 80 oranında şarj edilebiliyor. INSTER Cross ayrıca, Otoyol Sürüş Asistanı, Akıllı Hız Kontrolü ve İleri Çarpışma Önleme Asistanı 1.5 dahil olmak üzere segment lideri güvenlik donanımlarına da sahip. INSTER Cross'un üretimine bu yılın sonlarına doğru Hyundai'nin Kore'deki üretim tesisinde başlaması planlanıyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bugün, onarıcı tarımın öncüsü Advancing Eco Agriculture (AEA) Türk hassas tarım şirketi Topraqileyaptığı küresel işbirliğini duyurdu. Topraq Türkiye ve civar bölgelerde, tarım karlılığını arttırmak için sensör verilerini kullanarak su, enerji ve gübre gibi girdileri optimize etmede uzmanlaşmış bir şirket.

 

Topraq’ın AEA’ya yatırımını içeren bu ortaklık, her iki şirketin de narenciye, üzüm, pamuk ve diğer değerli tarım ürünlerinde onarıcı uygulamalara gitmek isteyen üreticilere sunduğu teklifleri güçlendirecek. Üreticilere -hassas test etme ve bitki besleme ürünleri de dahil olmak üzere- daha etkili bir teknoloji ile sağlıklı ürünler yetiştirmek, toprak sağlığını geliştirmek ve nihayet tarla içi karlılığı arttırmak için gereken bilimsel uzmanlığı sağlayacak. Bu işbirliği, bilhassa, küresel gıda tedariğinde önemli yer işgal eden ve Topraq’ın yaygın olarak faaliyet gösterdiği güneydoğu Avrupa, batı ve orta Asya’daki üreticilerin onarıcı tarım çözümlerine erişimini arttıracak.

 

“AEA ve Topraq, onarıcı tarımın küresel tarımda devrime götüren yol olduğuna inanmaktadır” şeklinde açıklamada bulunan AEA CEO’su Eric Girdler “Güçlerimizi birleştirmek suretiyle gıda sistemimizi olumlu yönde etkileyecek ve gelecek nesiller için dirençli bir geleceğe katkıda bulunacak olan onarıcı tarım çözümlerine erişimi arttırıyoruz” dedi.

 

Bu ortaklık, Topraq ve AEA’nın beraber geliştirdikleri çözümleri Türkiye ve civar ülkelerde ortaklaşa tanıtmalarının zeminini oluşturuyor. Sunulacak teklif, tarla içi ürün besleme ve hastalık erken tespiti için bir hassas tarım teknolojisi platformu olan Croptix’i içerecek. AEA, Croptix’te stratejik yatırımcı ve tarla içi bitki besin testinin geliştirme ortağı. Croptix teknolojisinin özellikle Topraq için büyük bir pazar oluşturan narenciye üreticileri için yararlı olduğu kanıtlandı. Croptix ayrıca dünya üzerinde narenciye bitkileri için en zararlı hastalıklardan biri olan yeşillenme hastalığını (Huanglongbing HLB) erkenden teşhis edebiliyor.

 

“Bu ortaklık tarımsal veride köprü görevi görmektedir” diyen Topraq CEO’su Cem Artal ise şöyle devam etti: “Topraq’ın AEA’ya yaptığı yatırım, yeniliğe olan bağlılığımızı ve çiftçilere en yeni tarımsal çözümleri temin etme misyonumuzu göstermektedir. Biz, Topraq’ta inanıyoruz ki kilit nokta veriyi anlamaktır -‘Ölçemezseniz yönetemezsiniz.’ Teknolojimizi AEA’nın uzmanlığıyla bir araya getirerek çiftçileri hasılatı arttıracak, girdi maliyetini düşürecek ve çevresel sürdürülebilirliği teşvik edecek bilgiye dayalı kararlar alma noktasında güçlendiriyoruz. Bu, hassas tarımı bir sonraki seviyeye taşıyor.”

 

AEA 2006’dan bu yana, ABD ve tüm dünyada dört milyon dönüm arazi üzerinde 10.000’i aşkın çiftçiyle çalışarak -3.6 milyon dolarlık büyüyen bir pazar olan- onarıcı tarım sistemlerini başarılı bir şekilde hayata geçirdi. AEA bitki besini ve biyolojik maddeler, uzman bilimsel tarım danışmanlığı, bitki ve toprak testi, veriye dayalı ürün besleme programları ve performans ölçen gerçek zamanlı analiz kombinasyonu kullanan üreticilerle çalışıyor.

 

“Onarıcı tarım her zaman gözlem, sezgi ve teknolojinin bir karışımı olacaktır” diyen AEA kurucusu ve vizyon müdürü John Kempf şunları ekledi: “Fakat aynı zamanda AEA’nın şiarı şudur: ‘Test et, tahmin etme.’ Gerçek zamanlı veri sağlayan hassas test etme, üreticilerin işlerini daha iyi yaparak ürün ve karlarını arttırmalarına yardım etmektedir.”

 

Topraq’ın hassas teknolojisiyle AEA’nın bütüncül sistem yaklaşımını birleştiren bu iki şirket, onarıcı tarımda küresel çapta yeni bir standart tesis ediyor.

 

Topraq Hakkında

 

2019 yılında kurulan Topraq karar süreçlerini optimize etmek, verimliliği ve ürünü arttırmak için çiftçilere ileri sensör teknolojisi ve yapay zeka ile güçlendirilmiş araçlar temin ediyor. Şirket tarımsal veri sınırlılığının zorluklarını ele almak ve hayata geçirilebilir fikirler üreterek çiftlik yönetiminde devrim yaratmak için kuruldu.

 

Topraq bugüne kadar günde 6 milyondan fazla sensör ölçümüyle milyarlarca veri noktasını işledi. Bu sensörler hava koşulları, topraktaki nem, bitki özsu akışı ve meyve gelişimi gibi bir dizi önemli etkeni gözlemliyor. AEA’nın ileri ürün besleme yönetim teknolojisinin entegrasyonuyla birlikte Topraq, artık, çiftçilere ürünlerinin besin ihtiyacıyla ilgili eksiksiz, veriye dayalı bir görüş sunarak daha sağlıklı ve verimli tarım gerçekleştirmeleri yönünde bilgiye dayalı kararlar almalarını sağlıyor.

 

AEA Hakkında

 

Advancing Eco Agriculture (AEA) tarımcılığa neşeyi geri getirirken çiftçilerin daha verimli, dirençli ve karlı mahsuller yetiştirmelerini sağlayarak başarılı olmalarına yardım ediyor. Şirket bunu tarımı ve gıda sistemlerini iyileştiren yenilikçi, bilim temelli araç ve çözümler sağlayarak yapıyor.

 

Şirket, kendisini toprak ve bitki sağlığını canlandıran bütüncül sistem yaklaşımına adamış. Kanıtlanmış bu yaklaşım ürün ve karı arttırıyor, pestisit ve gübre ihtiyacını ortadan kaldırıyor ya da azaltıyor ve çiftçilere hızlı ekonomik getiri sağlıyor.

 

AEA’nın teklifi en yeni bitki besleme teknolojisi ve analizi, bilimsel tarım uzmanlığı, 18 yılı aşkın veri ve tarla içi tecrübeye dayalı rehberlik ve danışmanlık, National Organic Program’a uygun biyolojik ürün ve gübreler, bitki mikro ve makro besinleri ile ürün yönetim planlarını kapsıyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK), iş dünyasında dönüşümü hızlandırma misyonuyla, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) Etki Standartlarının yönetimsel süreçlere entegrasyonunu sağlamak amacıyla eğitim programlarına hız kesmeden devam ediyor. Bu çerçevede EYDK, üye kurumlarından Etkiyap ve Sachi Consulting'in eğitmenleriyle birlikte düzenlediği SKA Etki Standartları Eğitimi'nin üçüncüsünü, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nın (TSKB) ev sahipliğinde 9-11 Ekim 2024 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirdi.

Günümüz dünyasında iklim krizi, ekolojik sorunlar, toplumsal eşitsizlikler ve ekonomik zorluklar gibi çok yönlü krizlerle karşı karşıyayız. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek, özellikle iş dünyasının sorumluluk alarak önemli bir rol oynamasını gerektiriyor. 2015 yılında ilan edilen ve 2030 yılına kadar ulaşılması hedeflenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), iş dünyasının bu krizlere karşı önceliklerini yeniden belirlemesine yönlendiriyor.

SKA Etki Standartları, iş dünyasında sadece kâr odaklı bir yaklaşımı geride bırakarak, sosyal ve çevresel etkiyi iş stratejilerinin merkezine almayı teşvik ediyor. Bu doğrultuda, UNDP tarafından geliştirilen SKA Etki Standartları, şirketlerin ve yatırımcıların sürdürülebilirliği iş modellerine entegre etmelerine rehberlik ediyor.

EYDK'dan SKA Etki Standartları ile dönüşüm hareketi
Global Steering Group for Impact Investment (GSG) Türkiye Ulusal Partneri olarak faaliyet gösteren EYDK, bu dönüşümde önemli bir rol üstleniyor. EYDK, etki odaklı, yenilikçi ve kapsayıcı bir ekonomi inşa etme vizyonuyla hareket ederek, iş dünyasında ölçülebilir sosyal ve çevresel etki yaratmayı hedefliyor. Bu çerçevede EYDK, üyeleri için SKA Etki Standartları Eğitimlerini zorunlu hale getirerek, tüm sektörlerde sosyal ve çevresel etkiyi ölçme ve yönetme becerilerini geliştirmeye odaklanıyor.

EYDK Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil, bu dönüşümün iş dünyası için önemini vurgulayarak şunları söyledi: “EYDK, Türkiye'de kuruluşların kurumsal yapılarında sosyal ve çevresel etki yönetimini entegre etmeye yönelik bir adım attı. UNDP SKA Etki Standartları eğitimini üyelerimize zorunlu hale getirdik. Bu adım, iş dünyasında sürdürülebilirlik bilincini artırarak, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma hedefimizi güçlendirecek.”
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı Poyraz Koğacıoğlu banka olarak bu eğitime ev sahipliği yapmanın kurumun vizyonuyla nasıl örtüştüğüne vurgu yaparak şunları belirtti: “Sosyal etki yatırımları aracılığıyla toplumun ihtiyaçlarına duyarlı projelere öncülük ederek, yerel kalkınmayı desteklemek ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlamak için önemli adımlar atıyoruz. Kurumların SKA'lar ile nasıl uyumlu hale getirileceği konusunda bilgi ve beceriler kazandırmayı hedefleyen bu eğitim programı bankamızın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına da katkı sağlıyor.”

SKA Etki Standartları Eğitimi üçüncü dönemi başarıyla tamamlandı
EYDK, 2024 yılı itibarıyla üyeleri için “SKA Etki Standartları Eğitimlerini” başlattı. Eğitim süreci, 13 Şubat 2024 tarihinde düzenlenen üst düzey yöneticilere yönelik bilgilendirme oturumuyla başladı ve ardından Ankara ve İstanbul'da eğitim programları düzenlendi. 9-11 Ekim tarihleri arasında üçüncüsü gerçekleştirilen, toplamda 2,5 gün süren eğitimde, özel ve kamu sektöründe çalışan uzmanlar ile iş dünyasında çevresel ve sosyal etkinin yönetimini merkeze alarak bu standartların Türkiye'de bir çalışma biçimi olarak benimsenmesine öncülük etti.

Daha fazla bilgi almak için iletişim adresimizden bize ulaşabilirsiniz: [email protected].

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Tüketicilere daha kusursuz bir alışveriş deneyimi sunmak amacıyla mobil uygulamasını ve sadakat sistemi MediaMarkt CLUB’ı yenileyen MediaMarkt’ın lansmana özel kampanyası devam ediyor. 15-17 Ekim tarihleri arasında devam edecek kampanya kapsamında geniş yelpazedeki ürünler tüketicilere sunuluyor.

 

MediaMarkt’ın yenilenen mobil uygulaması, modern ve kullanıcı dostu tasarımı, daha hızlı ve gelişmiş arama ve filtreleme özellikleriyle online alışveriş deneyiminde fark yaratıyor. MediaMarkt’ın yenilenen mobil uygulama ve MediaMarkt CLUB lansmanına özel başlattığı kampanya kapsamında yazıcılardan tabletlere, mikserlerden oyuncu klavyelerine birçok ürün tüketicilerle buluşuyor.

 

15-17 Ekim tarihleri arasında geçerli kampanya kapsamında;

CANON Pixma G3470BK Tanklı All In One Yazıcı - 5.299 TL,
LENOVO Tab M11 LTE 8GB 128GB 11" WUXGA Kılıf + Kalem Tablet - 9.499 TL,
DREAME R20 Akülü Şarjlı Dikey Süpürge - 13.999 TL,
KENWOOD KVC65.001WH Titanium Chef Baker White Mutfak Şefi Stand Mikser - 21.899 TL,
STEELSERIES Apex 7 Türkçe Mekanik OLED Smart Display RGB Aydınlatma Gaming Klavye - 5.999 TL’den satışa sunulacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

NTT DATA Business Solutions Türkiye tarafından düzenlenen ve teknoloji ile iş dünyasındaki liderlerinden yoğun ilgi gören Transformation NOW! etkinliğinin 5. buluşması, 10 Ekim’de Volkswagen Arena’da gerçekleştirildi. Yılın en büyük teknoloji ve inovasyon etkinliği olarak konumlanan buluşmada, iş dünyasında dijital dönüşüm, yapay zeka, bulut teknolojileri ve giderek daha fazla önem kazanan büyük veri ele alndı.

Etkinliğin açılışında konuşan NTT DATA Business Solutions META Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Bahri Danış, “Bugün bu salonda 1.800 şirketten 2.500’ün üzerinde katılımcımız var. Bu şirketlerin toplam büyüklüğü, ülkemizin GSYİH’sının neredeyse %80’ini oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde iş dünyasında teknoloji adına ne yapılacaksa, bu salondakiler tarafından tasarlanacak” dedi.

NTT DATA Business Solutions Türkiye ekibinin önce BAE, ardından Katar’daki operasyonların yönetimini üstlendiğini, her yıl iş hacmini ikiye katlamalarının ardından artık META yani Ortadoğu, Afrika ve Türkiye’yi kapsayan bölgenin ülkemizden yönetildiğini söyleyen Dr. Bahri Danış, “Bugün bu salona örneğin Nikola Tesla’yı koysaydık, en şaşırdığı konu, verinin çokluğu olurdu sanırım. Yeni bir çağın daha eşiğindeyiz ve bugün veriyi toplamak çok kolay. Şimdi düşler çağına geçiyoruz. Topladığımız verilerle neler yapabileceğimizi keşfedeceğiz. Veriye ulaşmak artık ne kadar basitse, deneyime ulaşmak da bir o kadar zor. Neler yapıldı, nasıl bir yol izlendi, başarının arkasında neler var? Bugünkü etkinliğimizde en çok bu soruların cevaplarını bulacağız ve bu deneyimi müşterilerimizden dinleyeceksiniz” ifadelerini kullandı.

Yine dopdolu bir program

Her yıl olduğu gibi yine dopdolu bir programla gelen ve sunuculuğunu oyuncu Ceyda Düvenci’nin yaptığı etkinliğin açılışında, NTT DATA Business Solutions META Bölgesi Satış ve Pazarlama Genel Müdürü Fatih Irak da bir konuşma yaptı. Mevlana’nın sözüne atıfta bulunan “Sen yola çık, yol sana görünür!” başlıklı konuşmasında, bir yolculuk olarak değerlendirdiği dijital dönüşüm sürecindeki önemli aşamalar ve hayata geçirdikleri başarılı projeler hakkında bilgiler verdi. Transformation NOW! etkinliklerinin 6 yıl önce kurdukları bir hayalle başladığına değinen Fatih Irak, bu yılın 5. buluşmasının Türkiye’de yapıldığına, etkinliğin toplamda 8 ülkede gerçekleştirildiğine ve en büyük komünitenin ülkemizde oluştuğuna dikkat çekti.

Gazeteci Mirgün Cabas’ın moderatörlüğünü yaptığı “Liderlerin Vizyonu ile Geleceğin Teknoloji Rotası” başlıklı ilk panel oturumuna katılan Anadolu Efes Grup Bilgi ve Dijital Çözümler Direktörü Murat Özkan, “Dijital Mükemmellik Yolculuğu” olarak tanımladıkları dijital dönüşüm projeleri kapsamında dijital olgunluklarını geliştirdiklerini anlattı. Yaşadıkları en büyük zorluğun değişimi yönetmek olduğunu söyleyen Murat Özkan, bu süreçte çalışanlarına yeni yetkinlikler kazandırdıklarını belirtti. Zorlu Holding Bilgi Teknolojileri Grubu Başkanı Murat Zeren ise “Dijital dönüşüm söz konusu olduğunda, reçete dozajla birlikte gelmiyor. Yaşıyor, deneyimliyor, ona göre ayarlıyoruz. Diğer bir deyişle öğrenerek uyguluyoruz” dedi.

Whirpool satın almasıyla sektörlerinde dünyada ikinci, Avrupa’da ise lider konuma yükseldiklerini ifade eden BEKO Global CIO’su Yekta Caymaz, “Üretim planlamasından satış sonrası hizmetlere, her şeyin ucu insana dokunuyor. Kendimizi müşterilerin gözünden görmeye çalışıyoruz. Globalde büyürken, teknolojiyi ölçeklendirerek kullanmak çok önemli. Çünkü teknoloji engin bir deniz. Okyanusta yol almayı bilmek kadar, hangi limana gideceğinizi bilmek de önemli” dedi. NTT DATA Business Solutions Stratejik Müşterilerden Sorumlu Satış Direktörü Sibel Mersin de globalde her yıl 3,6 milyar dolar Ar-Ge yatırımı yapan bir grubun üyesi olduklarını hatırlatarak, “Yalnız yeni ürün üretmiyor, ortak inovasyon da yapıyoruz. Bulut teknolojileri, yapay zeka, nesnelerin interneti, veri analitiği alanlarında yoğun çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

“Veri artık yeni su!”

McKinsey Yardımcı Ortağı Sertan Eratay, yapay zekanın yükselişini anlattığı konuşmasında, 2023 yılında dünya çapında teknolojinin farklı dikeylerinde toplam 670 milyar dolar yatırım yapıldığını, ilk sırada yapay zekanın yer aldığını söyledi. Bu rakamın 2022 ile kıyasılandığında düştüğüne ancak yapay zekanın yatırıma devam edilen alanların başında geldiğine dikkat çekti. Yapay zeka hakkında “efsane” olarak kabul edilen bazı bilgiler paylaşan Sertan Eratay, “Yapay zekaya gelip geçici diye bakanlar yanılacak. 4,4 trilyon dolar değer yaratması bekleniyor ki bu Almanya’nın GSYİH’sına eşit. Yapay zeka yüzünden insanlara gerek kalmayacak yaklaşımı da yanlış. Çünkü yapay zeka halen sezgi, içgüdü, duygusal zeka ve öngörülemezlik konularında insanlarla rekabet edemiyor” açıklamasını yapan Sertan Eratay, sözlerini “Eskiden, yeni petrol veri derdik. Bugün artık veri yeni su” diyerek sonlandırdı.

Oğuzhan Uğur ile Dijital Mevzular

Oğuzhan Uğur’un yönettiği “Dijital Mevzular” oturumunda konuşan SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, bugün dünya çapında 440 bin müşterisi bulunan SAP’nin globalde 52, Türkiye’de yaklaşık 25 yıldır faaliyet gösterdiğini söyleyerek, “Tüm bu yıllar boyunca dijital dönüşüm projelerini insan, süreç ve teknoloji kırılımında yönettik. Bugün ise yapay zeka gündemde, hatta züccaciye dükkanına giren fil konumunda. SAP uygulamalarına entegre ettiğimiz yapay zeka çözümlerinin sayısı her geçen gün artıyor. SAP olarak Business AI’yi (iş süreci odaklı yapay zeka) dünyanın en kritik iş süreçlerine güç veren kurumsal bulut portföyümüze ekledik. Bulutun sunduğu bağlan-kullan mantığı sayesinde finanstan üretime, satıştan dağıtıma 100’den fazla yaratıcı yapay zeka uygulamasına anında ulaşılabiliyor. SAP olarak yapay zekaya bakışımız amaca uygunluk, güvenilirlik ve sorumluluk ilkeleri çerçevesinde şekilleniyor” dedi.

Microsoft Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika Bölge Direktörü Kutalmış Kaan Damar, sundukları çözümleri Office uygulamaları, kurumsal uygulamalar ve veri geliştirme platformu olarak kullanılan Azure olarak 3 başlıkta özetleyerek, “Bunları güvenlik anlamında destekleyen çözümler sunuyoruz. Şimdi de yapay zeka ile destekliyoruz. Yapay zeka artık tüm Microsoft ürünleriyle birlikte sunuluyor” dedi.

Robotik süreç otomasyonu konusunda birkaç hafta içinde kurulum yapıp 2-3 ayda sonuç almaya başladıklarını belirten Uipath Türkiye Başkan Yardımcısı Tuğrul Cora ise şunları söyledi: “Dijital dönüşüm Türkiye için belki de pek çok ülkeden daha önemli. Çünkü dünya ile rekabet açısından çok iyi bir yerde değiliz. En çok düşük vasıflı işlerde istihdam yaratmışız. Dijital dönüşüm ise en çok bu işleri otomatikleştiriyor. Dolayısıyla artık katma değeri yüksek işlere yönelmeliyiz.”

Dr. Bahri Danış da kendi sektörlerindeki iş yapış şekillerinden bahsederek, “Eskiden müşterilerimizle yaptığımız ilk toplantıya ‘Ne istiyorsunuz?’ diye sorarak başlardık. Şimdi ise ‘Bu iş böyle yapılır’ diyerek başlıyoruz” dedi. Eski yıllarda sayılı teknolojinin bulunduğunu, dolayısıyla da yapılması gerekenlerin daha sınırlı ve kolay olduğunu belirten Dr. Bahri Danış, “Çok fazla seçeneğin olduğu bugünkü ortamda bizim misyonumuz, kurumların dijital dönüşümdeki yol haritasını çıkarmak. Her sektörün çok farklı ihtiyaçları var ve biz hepsini biliyoruz” ifadelerini kullandı. Dijital dönüşümde herkesin hız peşinde olduğuna dikkat çeken CEO, “Bu toprakların insanları çevik ve girişimci. Bu sebeple bu işin, bu sektörün bizlere çok uygun olduğunu düşünüyorum” dedi.

Aynı sahnede paralel oturumlar

Transformation NOW! 2024’ün öğleden sonraki bölümünde, sahne teknoloji ve ve inovasyon olmak üzere ikiye ayrıldı. Aynı anda paralel oturumlar gerçekleştirilirken, aralarında 5’er dakikalık demolar yapıldı. Farklı kanallar arasında geçiş yapılarak Türkçe ve İngilizce takip edilen oturumların ilkinde, Teknoloji Sahnesi’ndeki “Bulutların Üzerinde, Hedeflerin Ötesinde” başlıklı oturumun moderatörlüğünü, NTT DATA Business Solutions META Bölgesi Kurumsal İletişim ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Sezgin yaptı. Konukları ise ETİ Global ERP Direktörü Nimet Çerçi, Nobel İlaç BT Direktörü Kaan Marangoz ve KordSA CDO’su İlker Çalışkan oldu. İnovasyon Sahnesi’ndeki “Endüstrilerde Akıl Oyunları: Yapay Zeka Devrimi” oturumuna ise NTT DATA Business Solutions META Bölgesi Profesyonel Hizmetlerden Sorumlu Genel Müdürü Serdal Mermer’in moderatörlüğünde VavaCars CEO’su Lawrence Merritt, Pegasus CIO’su Barış Fındık, Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay ve Yıldız Holding Bilgi Teknolojileri Başkanı Gül Erol konuk oldu.

Transformation NOW! 2024’ün ikinci paralel oturumlarında, Teknoloji Sahnesi’ndeki konuklar “Gelenekten Geleceğe: Dönüşüm ile Yeni Ufuklar” dedi. Moderatörlüğünü NTT DATA Business Solutions Çözüm Satışlarından Sorumlu Direktör Yardımcısı Cansu Ünalır Orhan’ın yaptığı oturuma NG Kütahya Seramik CEO’su Erkan Güral ve İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı katıldı. İnovasyon Sahnesi’ndeki “Perakendenin Ritmi: Sınırları Zorlayan Adımlar” başlıklı oturumun moderatörü ise SAP Türkiye Stratejik Endüstrilerden Sorumlu Satış Direktörü Elif Ertan oldu ve Beymen Group CTO’su Arto Mıgırdiçyan, Boyner ???’su Cihan Yıldız ve LC Waikiki Dijital Dönüşüm ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Şerafettin Özer’i konuk etti.

Günün son paralel oturumunda, Teknoloji Sahnesi’nde “Sektörel Perspektif: Teknolojiyle Şekillenen Gelecek” başlıklı panel yapıldı. Moderatörlüğünü NTT DATA Business Solutions Dijital İş Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdürü Serhat Gezgin’in üstlendiği panelin konukları Bakioğlu Holding Baknet Genel Müdürü Fatih Güllükaya ve Vergo Enerji BT Direktörü Ogün Bozok oldu. İnovasyon Sahnesi’ndeki “Geleceğe Yatırım: Finansın Sürdürülebilir Dönüşümü” başlıklı oturumun moderatörlüğünü Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan yaptı. Panelistler ise Garanti Bankası Yatırım Bankacılığı ve Finansman Direktörü Hakan Birhan, QNB Finansleasing Genel Müdürü Osman Taş, DenizBank Finansal Kurumlar ve Sürdürebilirlik Koordinasyon Grubu Genel Müdür Yardımcısı Beril Oğuz ve BTS & Partners Kıdemli Ortağı Yasin Beceni oldu.

Teknoloji = Sanat bilimi

Transformation NOW! 2024’teki paralel oturumların ardından “Vizyon Sahnesi: Liderlik, Strateji ve Gelecek Öngörüleri” başlıklı panel düzenlendi. Psikolog Pınar Sabancı’nın moderatörlüğündeki panelde, BSH Türkiye CEO’su Alper Şengül, BSH için 30 yıldır faaliyet gösterdiği Türkiye’nin önemini anlattı. 2020’den beri karbon nötr çalıştıklarına dikkat çeken CEO, bugünün en önemli kavramının verimlilik olduğuna dikkat çekti.

Liderlik ve Yönetim Düşünürü Fazıl Oral, değişim ve dönüşüm arasındaki farkı doğru anlamak gerektiğini vurgulayarak, “Pandemiden beri bir tünelin içindeyiz, hâlâ çıkamadık. Yeni bir şeyler inşa etme aşamasındayız” diyerek iş ve teknoloji liderlerine jeopolitik gelişmeleri iyi okumayı önerdi. Teknolojinin Yunanca kökenli olduğunu ve sanat bilimi anlamına geldiğini söyleyen Fazıl Oral, teknolojinin getirdiği iyi ve kötü sonuçlardan bahsetti.

Dr. Bahri Danış ise bugünün dünden farkının hız olduğunu söyleyerek, teknolojiye doğan neslin farklı olduğunu, pandemide ise ileri yaşlardaki kişilerin ATM’den kendi kendine para çekmesi gibi, yaş bağımsız alışkanlıkların ortaya çıktığını söyledi. Bütün iş yapış ve yönetim şekillerinin değiştiğini belirten CEO, “Teknoloji deyip duruyoruz ama asıl hikaye dönüşebilmekte. Teknoloji yalnızca bir araç, bulunması kolay bir servis. NTT DATA Business Solutions olarak bu yolda yoldaşınız olmaya hazırız” dedi.

Özel konuk: Prof. Dr. Özgür Demirtaş

Etkinliğin özel konuğu olarak sahne alan Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise “Ekonomi, Gelecek, Teknoloji ve Siz” başlıklı konuşmasında, ekonomiyi etkileyen 10 bin değişkeni dörde indirgeyeceğini söyleyerek, iş ve teknoloji liderlerine takip etmeleri gereken parametreleri anlattı. Piyasada darlık olduğunu ancak Türkiye’ye dair iyi haberler de bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Özgür Demirtaş, yapay zeka ve teknolojideki gelişmeler ışığında, ekonomi tahminleri yaparken yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlattı.