Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bitfinex Securities El Salvador, tokenize edilmiş ABD Hazine Bonolarının ilk halka arzını başlatarak yatırımcılara kısa vadeli Hazine Bonolarına erişim imkânı sunuyor. USTBL koduyla işlem görecek bu yenilikçi dijital varlık, blokzincir teknolojisinin verimliliğiyle Hazine Bonosu yatırımlarını daha geniş bir kitle için erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor.
Sermaye artırımı sağlamak amacıyla tokenize edilmiş menkul kıymetlerin listelemesini yapan bir platform olan Bitfinex Securities El Salvador, yeni menkul kıymet lisanslama rejimi kapsamında, tokenize edilmiş ABD Hazine Bonolarının ilk halka arzını başlattığını açıkladı. Token'lar, NexBridge Digital Financial Solutions tarafından ihraç edilerek yatırımcılara kısa vadeli ABD Hazine Bonolarına erişim imkanı sunuyor. Halka arzdan elde edilen gelirler, iShares dolar Treasury Bond 0-1yr UCITS ETF'ye yönlendirilecek. 30 milyon USD'lik hedefle 19-29 Kasım 2024 tarihleri arasında ilk talep dönemi gerçekleştirilecek, yatırımlar başlangıçta Tether (USDT) ile yapılabilecek ve gelecekte Bitcoin (BTC) seçeneği de sunulacak.
Bitfinex Securities, bu kapsamda ilk dijital varlık lisansını aldı
Token, ilk talep döneminin ardından USTBL koduyla Bitfinex Securities'in ikincil piyasasında USDT ile işlem görmeye başlayacak. USTBL, ABD Hazine Bonolarının güvenilirliğini, blok zinciri tabanlı finansal teknolojinin verimliliğiyle birleştiren yenilikçi bir dijital varlık olarak tasarlandı. Bu token, Hazine Bonosu yatırımlarını daha önce bu piyasalara erişimi olmayan bireyler ve kurumlar için erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor.
"NexBridge ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyoruz"
NexBridge ile yapılan iş birliğine dair açıklamalarda bulunan Bitfinex Securities Operasyon Başkanı Jesse Knutson, "Bitfinex Securities olarak, El Salvador'da tokenize edilmiş ABD Hazine Bonolarının ilk halka arzı için NexBridge ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Bu ihraç, devlet destekli menkul kıymetlerin güvenilirliğini dijital varlıkların esneklik ve verimliliğiyle birleştirerek finansal teknoloji alanında önemli bir adımı temsil ediyor. USTBL token'larının yatırım portföylerine dahil edilmesi, yatırımcıların dijital varlık maruziyetini geleneksel finansın istikrarıyla dengelemelerine olanak tanıyacak. Bu, toplam portföy riskini azaltmaya yardımcı olabilecek yeni bir çeşitlendirme düzeyi sunuyor." ifadelerini kullandı.
Bitfinex Securities ile yapılan iş birliğine dair değerlendirmelerde bulunan NexBridge CEO'su Nicolas Cane,?"Bu ihraç, blok zinciri tabanlı bir finansal ekosistem oluşturma misyonumuzun sadece başlangıcıdır. ABD Hazine Bonolarını blok zincirine taşıyarak, yalnızca güvenli ve uyumlu bir yatırım fırsatı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda finans dünyasında yeni bir standart için zemin hazırlıyoruz. Vizyonumuz, geleneksel varlıklarla blok zinciri teknolojisinin sorunsuz bir şekilde birleştiği, şeffaf ve verimli bir finansal ekosistem yaratmaktır. Bitfinex Securities ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz; onların desteği ve altyapısı, bu öncü projeyi hayata geçirmede kritik bir rol oynadı. Bu proje, El Salvador'un dijital finansal yenilikte lider konumunu daha da pekiştiriyor." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Razer, COP29 etkinlikleri kapsamında yapay zeka destekli yaşam döngüsü değerlendirme modeli GAIADEX’i tanıttı. GAIADEX, sürdürülebilirlik süreçlerini hızlandırarak ürünlerin çevresel etkisini analiz etmeyi kolaylaştırıyor. Bu model, uluslararası standartlara uygun raporlarla şeffaflığı artırmayı ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmeyi hedefliyor.
Razer, COP29’da sürdürülebilirlik alanında önemli bir adım olan yapay zeka destekli yaşam döngüsü değerlendirme modeli GAIADEX’i tanıttı. GAIADEX, ürünlerin tasarımından imhasına kadar çevresel etkilerini analiz eden süreçleri hızlandırarak, uluslararası standartlara uygun, detaylı raporlar sunuyor. GE HealthCare ve Maybank gibi sektör liderleriyle yürütülen pilot projelerle hayata geçen GAIADEX, sürdürülebilirlik süreçlerinde maliyetleri düşürürken, süreçleri daha şeffaf ve erişilebilir hale getiriyor.
Birçok marka, kendi geliştirdiği LCA çerçevelerini kullanarak birbirinden farklı yöntemler ve standartlar oluşturuyor. Bu durum, ürünler arasında anlamlı karşılaştırmalar yapılmasını zorlaştırırken, tüketici güvenini zedeliyor ve düzenleyici denetimi karmaşık hale getiriyor. GAIADEX, uluslararası ISO 14040/14044 standartlarına ve EPD International’ın ürün kategorisi kurallarına (PCR) uygun bir çerçeve sunarak bu eksiklikleri gidermeyi hedefliyor.
GAIADEX modeli, sürdürülebilirlik alanında karşılaşılan en büyük zorluklardan birini çözerek, LCA süreçlerini manuel işlemlerden arındırıyor ve otomatik hale getiriyor. Kullanıcılar, ürünlerinin bileşenlerini (Bill-of-Materials, BOM) sisteme yükleyerek, yalnızca 5 dakika içinde detaylı LCA raporlarına ulaşabiliyor. Bu raporlar, uluslararası standartlarla uyumlu olduğu gibi bağımsız doğrulama süreçleri için de uygun bir temel sunuyor.
GAIADEX’in öne çıkan özellikleri arasında; hız, erişilebilirlik ve şeffaflık yer alıyor. Geleneksel yöntemlerle aylar süren süreçleri saniyeler içinde tamamlayan GAIADEX, kullanıcılarına büyük bir zaman tasarrufu sağlıyor. Ayrıca, danışmanlık hizmetleriyle ortalama 40 bin dolar maliyetle alınabilecek kapsamlı raporların, bu platform sayesinde çok daha uygun maliyetlerle elde edilmesine olanak tanıyor. GAIADEX’in bir diğer önemli avantajı ise şeffaflık. Tüm analizlerin bağımsız üçüncü taraflarca doğrulanabilir olması ve sonuçların uluslararası veri tabanlarında yayımlanması, markaların tüketici güvenini artırmasına katkı sağlıyor.
GAIADEX’in sektördeki etkisini kanıtlamak için GE HealthCare ve Maybank ile çeşitli pilot projeler gerçekleştirildi. GE HealthCare, Singapur’daki Tamir ve Mühendislik Merkezi’nde GAIADEX platformunu kullanarak Vscan ürün ailesinin çevresel ayak izini analiz etti. Bu çalışma, sürdürülebilir inovasyonu teşvik etmekle kalmayıp süreçlerin sadeleşmesini ve maliyetlerin düşürülmesini de sağladı. GE HealthCare, 2030 yılına kadar tüm ürünlerini Çevresel Ürün Beyanı (EPD) standartlarına uygun hale getirme hedefini açıkladı.
Maybank Grup Sürdürülebilirlik Direktörü Shahril Azuar Jimin, GAIADEX’in karbon hedeflerini finansal performans göstergelerine dahil etmeyi kolaylaştırdığını ifade etti. Banka, bu platform aracılığıyla müşterilerini daha iddialı karbon azaltma hedefleri belirlemeye teşvik ederken çevresel hesap verebilirliği artırmayı hedefliyor.
Ekolojik Etiketleme ve Doğrulama Süreci
GAIADEX, bağımsız doğrulayıcılarla entegre çalışarak resmi ekolojik etiketlerin düzenlenmesini kolaylaştırıyor. Örneğin, Razer’ın Basilisk fare ürünü için hazırladığı Çevresel Ürün Beyanı (EPD), UL Solutions tarafından doğrulandı ve UL SPOT veri tabanında yayımlandı. Bu süreç, bilimsel doğrulukla desteklenen şeffaf bir veri paylaşımını mümkün kılıyor.
Sürdürülebilirliğe Katkı
GAIADEX, sürdürülebilirlik hedeflerini kolaylaştıran ve işletmelerin rekabet gücünü artıran bir araç olarak dikkat çekiyor. Küçük girişimlerden büyük çok uluslu şirketlere kadar her ölçekte işletme, bu platformu kullanarak sürdürülebilirlik süreçlerini hızlandırabilir, maliyetleri düşürebilir ve çevresel sorumluluklarını daha verimli bir şekilde yerine getirebilir.
Daha fazla bilgi için razer.com/go-green adresini ziyaret edebilirsiniz.
-*-
BİLKOM hakkında
Koç Holding bünyesinde faaliyet gösteren Bilkom; köklü geçmişi, geniş bilgi birikimi ve deneyimi, uzun yıllara dayanan profesyonel iş birlikleri, alanında uzman kadrosuyla Türkiye’nin önde gelen Bilgi ve İletişim Teknolojileri (ICT) dağıtıcılarından biridir. Türkiye’nin Dijital Yaşam Koçu vizyonuyla faaliyetlerini yürüten Bilkom, teknoloji yoluyla yaşam kalitesini artırmak için çalışmakta ve güncel teknolojiyi erişilebilir kılmayı hedeflemektedir.
2022 yılsonu itibarıyla elektronik perakende mağazalarında satılan her 5 akıllı telefon ve tabletten 1’i ve tüm Türkiye genelinde giyilebilir teknoloji kategorisinde her 4 akıllı saatten 1’i Bilkom güvencesiyle tüketiciye ulaşıyor ve bu başarı şirketin tüketici elektroniği sektöründeki 1 numaralı konumunu güçlendiriyor.
Fortune Türkiye 500 sıralamasında 123. sırada yer alan Bilkom, Bilişim 500 listesinde yılın Tablet ve taşınabilir dağıtıcısı dağıtım kategorisinde 1. sıradadır. Yeni nesil-esnek çalışma modeli, stratejik çevik yönetim anlayışı ile çalışan bağlılığında 3 yıl üst üste gösterdiği performansı ile Kincentric tarafından ‘Sürekli Mükemmelik’ ödülüne layık görülmüştür.
Bilkom’un portföyünde Apple, Huawei, TCL, DJI, Segway, Razer, Meross, Aqara gibi dünyadaki dijital ve mobil dönüşümü şekillendiren seçkin ve öncü global markalar yer almaktadır. Bu markalara ‘katma değerli ve odaklı dağıtıcı’ yaklaşımıyla 360 derece marka yönetimi, iş geliştirme, kanal programları geliştirme, lisanslı yerli üretim, tüketici deneyimi yönetimi ve tüm Türkiye genelinde eve kadar ulaşan yaygın satış sonrası servisleri gibi ‘Bilkom Plus’ hizmetler sunmaktadır. Bilkom hakkında daha fazla bilgi için www.bilkom.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeni Nesil Veri Kaybı Önleme (DLP) çözümlerinin önde gelen sağlayıcılarından biri olan Zecurion, 7-10 Kasım tarihleri arasında Antalya'da düzenlenen TBD Kamu-BİB'27 ve BİMY'31 Bütünleşik Etkinliği'ne altın sponsor olarak katıldı. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından düzenlenen etkinlik, “Yenilikçi ve Yeşil (Y2) Teknolojiler” etrafında şekillendi ve Zecurion'un Yeni Nesil Veri Kaybı Önleme (DLP) ve Veri Merkezli Denetim ve Koruma (DCAP) ekosistemi de dahil olmak üzere kapsamlı siber güvenlik çözümlerini vurgulaması için stratejik bir platform sağladı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, çeşitli bakanlıklar, kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektörün önde gelen şirketlerinden katılımcılar; dijital dönüşüm, yapay zeka, sürdürülebilirlik ve veri güvenliği alanlarındaki gelişmeleri keşfetmek üzere bir araya geldiler.
Veri ihlalleri ve içeriden gelen tehditler giderek daha karmaşık ve maliyetli hale gelirken, Zecurion'un veri güvenliğine yönelik entegre yaklaşımı, kurumlara tehditlerin önüne geçmeleri için sağlam bir çözüm sunuyor. Zecurion bu etkinlikte, kurumlara veriler üzerinde kapsamlı görünürlük ve kontrol sağlamak için tasarlanan DLP + DCAP Siber Güvenlik Ekosistemi’ni tanıttı. İnsan merkezli ve veri merkezli korumayı birleştiren DLP + DCAP kombinasyonu, tüm yaşam döngüsü boyunca hassas bilgilerin 360° görünümünü sağlıyor. Bu benzersiz ekosistem, güvenlik görevlilerinin verileri izlemesini, korumasını ve kontrol etmesini sağlayarak, yasal gerekliliklere uyarken maliyetli ihlalleri de önlüyor. Zecurion'un bu çözümünün öne çıkan özellikleri şöyle sıralanıyor:
Proaktif Tehdit Algılama ve Önleme
Zecurion'un DLP ve DCAP teknolojileri, veri faaliyetlerinin gerçek zamanlı olarak izlenmesini sağlayarak yetkisiz eylemleri artmadan önce tespit eder ve engeller. Güvenlik görevlileri, her hareketi, yeniden adlandırmayı, çoğaltmayı ve aktarımı izleyen ayrıntılı raporlarla her dosyanın tam bir yaşam döngüsü geçmişine erişim elde eder. Bu dosya merkezli içgörü, kurumların içeriden gelebilecek potansiyel tehditlere karşı eşsiz bir hassasiyetle hareket etmesini ve riskleri erkenden azaltmasını sağlar.
Veri Yaşam Döngüsü Yönetimi
Zecurion'un ekosistemi, güvenlik görevlilerine kurumsal çevre içindeki verilerin tüm yaşam döngüsü hakkında benzersiz bilgiler sunar. Dosyaları oluşturma ve e-posta alımından yeniden adlandırma ve harici hareketlere kadar takip eden çözüm, günümüzün zorlu düzenleyici ortamı kapsamında çok önemli olan proaktif tehdit azaltma ve kapsamlı denetimler için gerekli bağlamı sağlar.
Gelişmiş Raporlama ve Analitik
Zecurion'un çözümleri, dosyalar, dizinler, anormallikler ve erişim hakları hakkında ayrıntılı bilgiler sunmak için 150'den fazla yeni rapor türü içerir. Güvenlik görevlileri, çeşitli depolama ortamlarındaki (yerel sürücüler, bulut sunucuları, paylaşılan klasörler ve daha fazlası) veri etkinliklerini izleyebilir ve analiz edebilir; böylece güvenlik eğilimlerinin ve olay modellerinin ayrıntılı bir şekilde izlenmesini sağlar.
Zecurion ekosisteminin öne çıkan bir özelliği de, ekranların fotoğrafını çekme girişimlerini anında tespit edip engelleyerek yetkisiz veri yakalamayı önleyen öncü bir araç olan Ekran Görüntüsü Dedektörü’dür. İki sinir ağından yararlanan bu teknoloji, bir ekranın yakınında akıllı telefon kullanımını hızla tespit ederek hassas bilgilerin güvenliğini sağlamak için milisaniyeler içinde yanıt verir. Bu özellik, Zecurion'un yeni ortaya çıkan içeriden gelen tehditlere gerçek zamanlı olarak karşı koyan yenilikçi çözümler sunma taahhüdünün bir parçasıdır.
2022 yılında yayınlanan Ponemon İçeriden Gelen Tehditlerin Maliyeti Küresel Raporu'na göre içeriden gelen tehdit olayları son iki yılda %44 oranında artmış ve maliyetler olay başına ortalama 15,38 milyon ABD dolarına ulaşmıştır. Bu artan maliyetler, kurumların proaktif içeriden tehdit yönetimi stratejileri benimsemelerinin kritik bir ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır. Zecurion'un DLP ve DCAP yeteneklerini birleştiren çözümleri, içeriden gelen risklere karşı sağlam ve ölçeklenebilir bir savunma sağlayarak kurumların hassas verileri verimli bir şekilde korumasına olanak tanır.
TBD ile uzun süredir iş birliği içinde olan Zecurion, dijital dönüşüm ve veri güvenliğini ilerletmek için Türkiye'de kamu ve özel sektörün ortaklaşa çalışmalarını desteklemeye kararlıdır. TBD Kamu-BİB'27 ve BİMY'31 Bütünleşik Etkinliği, yeşil teknolojiler, yapay zeka ve siber güvenlik en iyi uygulamaları gibi kritik konularda kilit paydaşlar arasında tartışmaları kolaylaştırmıştır. Zecurion'un Altın Sponsor olarak katılımı, mevcut ve gelecekteki güvenlik sorunlarını ele alan esnek siber güvenlik çerçeveleri oluşturmaya olan bağlılığını yansıtmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yerli kripto varlık alım satım platformları, Sermaye Piyasası Kanunu Resmî Gazetede yayımlandıktan sonra Sermaye Piyasası Kurulu tarafından açıklanan ilke kararlar ışığında Türkiye’de günden güne belirginleşen kripto yasasına uyum için hazırlıklarına hız verdi. Sermaye piyasalarının deneyimli ismi, 2019-2021 yılları arasında Borsa İstanbul Türev Piyasalar Ürün Geliştirme Direktörlüğü görevini yürüten Serhat Yıldız tarafından kurulan Kuantist isimli yeni nesil kripto varlık platformu da bu kapsamda önemli adımlar attı. Organizasyon yapısını yasal düzenlemelerin gerektirdiği şekilde inşa eden Kuantist, son olarak kripto varlık alım satım mobil uygulamalarını tüm platformlarda devreye aldı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Kuantist CEO’su Serhat Yıldız, “Kuantist’in alışılmışın dışında, yalın ve fırsatlarla dolu kripto varlık alım satım deneyimi sunan mobil uygulamaları App Store, Google Play Store ve Huawei AppGallery'den indirilerek kullanılabiliyor. iOS, Android ve Huawei kullanıcıları regülasyon odaklı geliştirilmiş, ayrıntıları önemseyen bir ekip tarafından tasarlanmış ve kullanıcı deneyimini her şeyin önüne koyan mobil uygulamamız indirdikten sonra Kuantist üyeliğini üç adımda tamamlayarak farklı kripto varlıkları TL ile alıp satabiliyor” dedi.
Kripto düzenlemesine uyum için gereken tüm adımları atıyor
Resmî Gazetede yasalaşan düzenlemeyi takip eden Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bültenlerinde yayımlanan ilke kararlar doğrultusunda Türkiye’de kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet göstermek isteyen şirketler için sermaye şartı getirildi. Organizasyon yapılarının nasıl olması gerektiğine dair de ayrıntılar paylaşan SPK bültenleri uyarınca gerekli adımları attıklarını vurgulayan Serhat Yıldız, “Geçtiğimiz birkaç ay Kuantist için oldukça hızlıydı. Kuantist olarak ikincil kararlar çerçevesinde sermayemizi yükselttik, yönetim kurulumuzu deneyimli isimlerle genişlettik. Uluslararası partnerliklerle platform güvenliğini ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye çıkardık. Ayrıca SPK ön başvurumuzu da vakit kaybetmeden gerçekleştirerek SPK’nın yayımladığı Faaliyette Bulunanlar Listesi’nde Kuantist işletme adımız ve Kuantist Kripto Varlık Alım Satım Platformu A.Ş. unvanımızla yerimizi aldık” dedi.
Küresel işbirlikleriyle platform güvenliğini üst seviyeye taşıyor
Kuantist’in kullanıcıların banka hesaplarından yatırdıkları Türk Lirası bakiyelerle kolayca Bitcoin ve diğer öncü kripto varlığı alıp satabildikleri kullanıcı dostu ve yeni nesil bir kripto varlık alım satım platformu olduğunu vurgulayan Serhat Yıldız,
“Şeffaflık, Kuantist’in marka kimliğini oluşturan değerlerin başında geliyor. Bu vizyonla kurumsal kripto saklama alanında dünya liderleri arasında sayılan Fireblocks, blokzinciri odaklı veri sağlayıcı Chainalysis ve AML çözümleri sağlayıcısı Sanction Scanner gibi küresel ölçekteki kuruluşlarla iş birlikleri kurduk. Ekim ayında gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, dünyanın önde gelen likidite sağlayıcılarını Kuantist üzerinden Türk Lirası işlem çiftlerinde likidite sağlamaya davet ettik. Kullanıcı sayımızdaki artışla birlikte, 2025'in ilk çeyreği itibarıyla düzenli olarak bağımsız denetim raporlarımızı kullanıcılarımızla paylaşacağız. Rezerv kanıtı raporlarımız başta olmak üzere, mevzuatın izin verdiği tüm ayrıntıları şeffaf bir şekilde kullanıcılarımızın erişimine açarak platform güvenliğini ve güvenilirliğini titizlikle gözettiğimizi bağımsız raporlarla da kanıtlayacağız” ifadelerini kullandı.
Yapay zeka çözümü Kahin’i 2025’in ilk yarısında sunacak
2025 itibarıyla büyüme konusunda hızlanacaklarını ve bu süreçte yaptıkları teknoloji yatırımlarının çıktılarını ürün ve hizmetler olarak sunacaklarını vurgulayan Kuantist CEO’su Serhat Yıldız, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Yerli finansal teknoloji şirketlerinden biri olarak konumlanan Kuantist olarak kullanıcılarımızı destekleyecek yenilikçi ve teknoloji odaklı çözümler üretmeye odaklanıyoruz. 2025’in ilk yarısında lansmanını yapacağımız Kahin de tam olarak böyle bir çözüm. Kahin, yapay zeka teknolojisiyle blokzincirini birleştiren yenilikçi bir ürün olarak rakiplerimizden farklılaştığımız noktalara eklenecek. Ülkemizde yakın zamanda hayata geçen kripto varlık düzenlemesinin ardından Kuantist olarak 2025’i büyüme odaklı geçireceğiz. 2025 içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşmayız hedefliyoruz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
E-ticaret alışverişlerinde bütçe dostu bir deneyim sunmayı amaçlayan Kuveyt Türk, müşteri memnuniyetini ön planda tutarak Hepsiburada ile iş birliğine imza attı. 1 Kasım'da başlayan kampanya kapsamında, Kuveyt Türk kart sahipleri, Hepsiburada'da yapacakları alışverişlerde peşin fiyatına 12 taksite varan vade imkânına sahip oluyor. Bu anlaşma sayesinde müşteriler, farklı bütçelere ve ihtiyaçlara uygun taksit seçenekleriyle alışverişlerini daha esnek bir şekilde planlayabilecek. Sağlam Kart, Miles & Smiles Kuveyt Türk Kredi Kartı, Sağlam Kart Kampüs, Sağlam Kart Genç, Özel Bankacılık World Elite Kart, Sağlam Business ve Sağlam Business Finansman Kart gibi tüm Kuveyt Türk kredi kartlarıyla yapılan alışverişler kampanya kapsamında değerlendiriliyor. Sanal ve ek kart sahipleri de kampanyadan faydalanabilecek.
Kasım ayında avantajlı taksit seçenekleri
Kuveyt Türk ve Hepsiburada'nın taksit anlaşması çerçevesinde, müşterilere sunulan taksit seçenekleri belirli alışveriş aralıkları için farklı avantajlar sunuyor. 100 TL ile 3.000 TL arasındaki alışverişlerde peşin fiyatına 6 taksit imkânı sunulurken, 6 taksitin üzerindeki işlemler için ise vade farkı uygulanacak. 3.000 TL ile 5.000 TL arası alışverişlerde ise peşin fiyatına 9 taksit fırsatı sunulurken, 9 taksitin üzerindeki işlemler için yine vade farkı eklenecek. 5.000 TL ve üzeri alışverişlerde ise müşteriler peşin fiyatına 12 taksit avantajından yararlanabilecekler.
Bazı ürün gruplarında ise taksit seçenekleri sınırlı olacak. Örneğin, LCD televizyonlar için en fazla 4 taksit yapılabilecekken bu taksitlerde vade farkı uygulanmayacak. Vade farksız taksit seçeneği, sadece Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun taksit kısıtlamasına tabi olmayan ürünlerde geçerli olacak. Müşterilerin bu kampanyadan faydalanabilmeleri için ödeme aşamasında taksit seçeneğini tercih etmeleri ve sepetlerindeki tüm ürünlerin taksitlendirmeye uygun olması gerekecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Fujifilm, ilk film çekim kamerası GFX ETERNA ile film yapımında yeni bir çağ başlatmaya hazırlanıyor. Geniş format sensörü ve yüksek işlem kapasitesiyle zengin, gerçeğe uygun görseller sunan kamera, 2025 yılında piyasaya çıkacak.
2017 yılında tanıttığı “GFX serisi” ile çığır açan Fujifilm, geniş formatlı sensörlü aynasız dijital fotoğraf makinelerinde görüntü kalitesini bir üst seviyeye taşıdı. Bu deneyimle yola çıkan Fujifilm, yeni kamerası GFX ETERNA ile film yapımcılığına yepyeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Fujifilm’in film yapımı alanındaki uzmanlığını ve Fujinon lenslerin üstün özelliklerini bir araya getiren GFX ETERNA, sinema tarihine katkıda bulunacak zamansız başyapıtların yaratılmasına ilham kaynağı olacak.
GFX ETERNA, 35 mm'lik bir sensörden yaklaşık 1,7 kat daha büyük ve geniş formatlı bir sensör olan “GFX 102MP CMOS II HS”ye ve film yapımcılarının zengin ve gerçeğe uygun görseller yakalamasını sağlayan ve post prodüksiyonda gelişmiş esnekliğe sahip olan yüksek hızlı görüntü işleme motoru “X-Processor 5” işlemciye sahip olacak. Hem GFX 102MP CMOS II HS sensör hem de X-Processor 5 işlemci, 102 milyon pikseli ile olağanüstü yüksek görüntü kalitesi sunan FUJIFILM GFX100 II aynasız dijital fotoğraf makinesinde de bulunan en son teknolojilerdir. Gerçek odak uzaklığı 32-90 mm olan bir power zoom GF bayonet sinema lensi ve G’den PL’ye montaj adaptörü gibi tamamlayıcı ürünlerle birlikte tanıtılacak olan GFX ETERNA, her türden film yapımına uygun bir çözüm sunacak.
Fujifilm sinema endstrisine katkı sağlamaya devam ediyor
Uzun metrajlı film, kısa film, belgesel ve web içeriği gibi çeşitli video türlerinin üretilmesine yönelik talep artmaya devam ettikçe, film yapım endüstrisinde hızlı ve ucuz bir şekilde üretilebilecek yüksek kaliteli videolara olan ihtiyaç da artıyor. Fujifilm de bu ihtiyaçtan hareketle 1934 yılından bu yana sinema endüstrisinde önemli bir rol üstleniyor. Yerli üretim pozitif sinema filmlerinin yanı sıra renkli negatif sinema filmleri “ETERNA serisi” ve sinema zoom lensleri “Premista” ile “ZK Cabrio” serilerini piyasaya sürerek, sektöre yenilikçi ürünler kazandırdı. Geniş format sensörlü aynasız dijital fotoğraf makinesi GFX serisi ise Fujifilm’in teknolojideki başarısını bir kez daha kanıtladı. Bu serinin sürekli geliştirilmesiyle elde edilen deneyim, film yapımcılarına yüksek görüntü kalitesi, esneklik ve yaratıcı özgürlük sunuyor. Fujifilm'in film yapımı alanındaki uzmanlığı ve deneyimi ve Fujinon lenslerin olağanüstü özelliklerini GFX serisinin ileri teknolojisiyle birleştirecek GFX ETERNA zamansız sinema başyapıtlarının yaratılmasına katkıda bulunmaya hazırlanıyor.
Fujifilm, "GFX ETERNA"nın lansmanına hazırlanırken, bir yandan da GFX sistemini geliştirmek için ürün yelpazesini genişleterek ve daha titiz saha testleri gerçekleştiriyor. Bu çabalar sayesinde Fujifilm, çeşitli alanlarda yüksek kalite ve üretkenlik ile video prodüksiyonlarına katkıda bulunmayı hedefliyor.
Fujifilm Türkiye Hakkında
Fujifilm, Türkiye’deki faaliyetlerini 2012 yılından bu yana Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. olarak sürdürüyor. Şirket, Türkiye’de medikal sistemler, grafik sistemler, endüstriyel ürünler, dijital kamera ve fotoğraf baskı ürünleri alanında aktif olarak hizmet veriyor. Dünya genelindeki altıncı inovasyon merkezini 2017 yılında İstanbul’da açan Fujifilm Türkiye, faaliyette olduğu alanlardaki tüm ürünleri ise Fujifilm Technology Center’da sergiliyor. Fujifilm’in bu iki merkezi, yakın coğrafyada 50 ülkeye hizmet veriyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.