Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından TÜSİAD iş birliğiyle düzenlenen "2024 Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu" (SOFI 2024) raporunun tanıtım etkinliği İstanbul'da gerçekleştirildi. FAO'yla birlikte IFAD, UNICEF, WFP ve WHO'nun da katkılarıyla hazırlanan raporun TÜSİAD Konferans Salonu'nda düzenlenen tanıtım etkinliğinde, küresel gıda güvenliği, sürdürülebilir kalkınma ve tarım-gıda sistemlerinin finansmanı konularında önemli mesajlar verildi.
Açılış konuşmalarında FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, "FAO olarak kırsal kalkınma ve gıda güvenliğini sağlama çabalarımız devam ediyor. SOFI 2024 raporunun bulguları, sürdürülebilir gıda sistemleri için dönüştürücü finansman mekanizmalarının gerekliliğine işaret ediyor," dedi. Selışık, ayrıca küresel gıda sisteminde adil ve eşit bir dönüşüm sağlanmadan, açlığı ve yetersiz beslenmeyi sona erdirmenin mümkün olmadığını ve SOFI2024 raporunun, atılması gereken doğru adımlar için önemli bir yol haritası sunduğunu vurguladı.
IFAD Türkiye Ülke Direktörü Liam F. Chicca, yaptığı konuşmada, "Gıda güvenliğinin sağlanmasında sadece kamu yatırımlarının değil, özel sektörün de aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Chicca, "Küresel gıda güvenliğini sağlama çabalarımızda sürdürülebilir başarı elde etmek için kamu-özel sektör iş birliği hayati önem taşıyor. Özel sektörün sermaye, istihdam, teknoloji ve pazarlara erişim konularındaki katkıları, gıda sistemlerimizi güçlendirecek kritik faktörlerdir" dedi. Chicca, ayrıca gıdaya erişim konusunda özellikle kırılgan toplulukların karşılaştığı zorluklara da dikkat çekti.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım, Gıda ve Hizmetler Yuvarlak Masası Başkanı İzzet Özilhan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu raporu gıda arz güvenliği ve beslenmeye yönelik yatırımların artırılması gerektiğini vurguluyor. İş dünyasının bu noktada önemli bir rol oynadığına inanıyoruz. Kaynaklarımızı ve uzmanlığımızı kullanarak sadece gıda güvensizliğini ve güvencesizliğini ele almakla kalmayıp aynı zamanda ekonomik büyüme ve istikrarı da teşvik eden çözümlere katkıda bulunabiliriz."
FAO Gıda Güvenliği Uzmanı Keigo Obara ise raporun önemli bulgularını paylaştığı sunumunda, dünya genelinde yaklaşık 757 milyon insanın açlıkla mücadele ettiğini ve bu sayının dünya nüfusunun %10'una tekabül ettiğini belirtti. Obara, "2030 yılına kadar açlığı sona erdirme hedefimize ulaşmak için acil önlemler almamız gerekiyor. Raporun ortaya koyduğu veriler, küresel çapta daha etkin ve sürdürülebilir politikalar geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor," diyerek, iklim değişikliği ve ekonomik krizlerin tarımsal üretim üzerindeki etkilerine değindi.
Beslenme Uzmanı Dilara Koçak, konuşmasında gıda güvenliği ile sağlık arasındaki derin ilişkiye dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Hava hasta, toprak hasta, su hasta... Bunlar hastayken bizim sağlıktan bahsetmemiz mümkün değil. İklim krizi aslında bir sağlık krizi demektir. Gıdaya erişimin sorunlu olduğu yerlerde, kadınlar ve kız çocukları erkeklere göre daha az besleniyor. Yani beslenme, yalnızca sağlıkla ilgili değil, aynı zamanda kadın-erkek eşitliği için de kritik bir etki yaratıyor."
Panelde, UNICEF, Denizbank ve Türkiye Gıda ve İçecek Dernekleri Federasyonu temsilcileri, gıda güvenliğinin sağlanması için kamu ve özel sektörün daha fazla iş birliği yapması gerektiğini vurguladı. Katılımcılar, yenilikçi finansman çözümleri ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının, iklim değişikliği ve ekonomik krizlerin etkilerini hafifletmede kilit rol oynayacağını belirttiler. Toplantı boyunca, gıda sistemlerinin dönüştürülmesi için bütün paydaşların ortak hareket etmelerine duyulan ihtiyacın altı çizildi.
Etkinlik, katılımcıların 2 numaralı Sürdürülebilir Kalkınma Amacı olan "Açlığa Son" amacına ulaşmak amacıyla daha güçlü adımlar atılmasının gerektiğine dair ortak bir çağrı yapmasıyla sona erdi. FAO, tüm paydaşların kimseyi geride bırakmadan kapsayıcı, eşitlikçi ve sürdürülebilir tarım-gıda sistemlerine yatırım yapmaları gerektiğini belirterek, bu hedefe ulaşmak için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini vurguladı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Avrupa'nın en büyük entegre pamuklu ev tekstili üreticilerinden Zorluteks, Zorlu Grubu'nun, Akıllı Hayat 2030 vizyonu doğrultusunda başlattığı sürdürülebilirlik odaklı akıllı dönüşümle, Türkiye'de teknik tekstile öncülük eden işlere imza atıyor. Zorluteks, kendi Ar-Ge ve tasarım merkezleriyle sürdürebilir, akıllı ve aynı zamanda inovatif ürünler sunarak dünyada trendleri belirliyor.
Akıllı Hayat 2030 stratejisi çerçevesinde sürdürülebilirliği bir iş yapış biçimi haline getiren Zorluteks, akıllı tekstil ve yenileyici iş modeliyle sürdürülebilir geleceğin inşasına katkı sağlarken; şirket bu konudaki tüm çalışmalarını Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Avrupa Yeşil Mutabakat Çağrısı'nı (European Green Deal) rehber alarak hayata geçiriyor.
Zorluteks Genel Müdürü Cemil Çiçek: Dijitalleşme ve inovasyon ekseninde akıllı ve teknik tekstil çözümlerimizle sektörde fark yaratıyoruz.
Teknoloji ve inovasyonla, tekstil sektöründe köklü değişimlere öncülük ediyoruz diyen Zorluteks Genel Müdürü Cemil Çiçek, "Günümüz tekstil sektörü, sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı dönüşümlerle yeniden şekilleniyor. Zorluteks olarak, bu dönüşümün merkezinde yer alıyor; çevresel ve sosyal sorumluluklarımız doğrultusunda geleceğin tekstil teknolojilerini bugünden hayata geçiriyoruz. Zorlu Grubu'nun Akıllı Hayat 2030 stratejisi kapsamında sürdürülebilirlik hedeflerimizi her geçen gün daha da genişletirken, dijitalleşme ve inovasyon ekseninde akıllı ve teknik tekstil çözümlerimizle sektörde fark yaratıyoruz. Teknik tekstil ürünlerimizle ev tekstilinden beyaz eşyaya, sağlık ve savunma sanayine kadar geniş bir yelpazede katma değer yaratıyoruz" dedi.
Zorluteks Ar-Ge çalışmalarıyla sektördeki lider konumunu güçlendiriyor
Çiçek, "Zorluteks olarak ev tekstilinde teknik tekstil özellikli kumaşlar sunuyor, aynı zamanda bu altyapıdan ve Ar-Ge'mizden aldığımız güçle akıllı tekstil ürünlerinde öncü ve iyi örnekler sunabiliyoruz. Kendini temizleyen stor ve kumaş perde, serin tutan pike, ortam havasını temizleyen perde, antibakteriyel nevresim takımı, LED ışıklı perde gibi birçok akıllı tekstil ürünümüz var. Ayrıca ısıya ve neme duyarlı, hava geçirgenliği yüksek, aynı zamanda antibakteriyel ve antiviral özellikleri bulunan ipliklere sahip ürünlerimizle sağlıktan savunma sanayi ve güvenliğe kadar birçok sektöre, üst düzey bilgi birikim gerektiren teknik tekstil ürünleri sunuyoruz. Akıllı ve teknik tekstillerde kendimizi ev tekstiliyle sınırlamıyoruz, çünkü daha önce de dediğim gibi çok geniş bir kullanım alanı var. Özellikle müşteri deneyimi ve geri bildirimler sıfırdan yepyeni katma değerli ürünler üretmemizi sağlıyor. Çok farklı sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyoruz. Örneğin konveyör sistemleri üreten firmalara güçlendirilmiş kumaşlar üretiyoruz. Beyaz eşya sektörüne filtre kumaşı, güç tutuşur, anti-statik gibi özelliklere sahip fonksiyonel iş kıyafetleri üretiyoruz. Reklam sektörüne yönelik ışıklı pano kaplamalı kumaşlar, çadır, tente, uyku tulumu gibi daha birçok farklı alanda teknik tekstil ürünlerimiz var. Şu anda ürettiğimizin ürünlerin üçten birinden fazlası teknik tekstillerden oluşuyor. Bu oranı yüzde 75'in üzerine kadar çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.
Zorluteks, sektörde karbon ve su ayak izini azaltma yolunda en hızlı adımları atan şirketlerden biri
Çiçek, "AB Yeşil Mutabakat Eylem Planı" yayınlanmadan 3 yıl önce yaptığımız, Temiz Üretim Yazılımı gibi birçok dijitalleşme ve teknoloji odaklı yatırım sayesinde bugün, karbon ve su ayak izini ürün bazında hesaplayabiliyoruz. Hatta tamamen sürdürülebilirlik odaklı ürün kategorilerimiz bile var. Karbon ayak izinin en az yüzde 50'ye varan oranda azaltıldığı Ecodesign ürünlerimizle Türkiye'de ve dünyada öncü şirketlerden biriyiz. Tüm iş süreçlerinde sürdürülebilirliği odağına alarak hareket eden bir şirket olarak, sürdürülebilirlik ve inovatif teknolojilere daha fazla odaklanıp TAÇ Reborn koleksiyonunu geliştirdik. Örneğin, pet şişe ve geri dönüşümlü polyester iplikler ile üretilen TAÇ Reborn Perde Koleksiyonlarımızla doğayı koruyarak sürdürülebilir bir yaşamı destekliyoruz. Reborn Nevresim Koleksiyonumuz ise karbon ve su ayak izini azaltmak için, süreç optimizasyonlarıyla hazırlanan çevre dostu bir ürünümüz. Bir diğer ürünümüz olan TAÇ Reborn Organik Saten Nevresim Koleksiyonumuz ise %100 organik pamuktan üretilen saten kumaşlarla hazırlanıyor. Zorluteks olarak "Gelecek için Bugün" mottomuz ile daha az atık, daha az karbon ayak izi, daha az su, daha az enerji, daha çok insana değer ve daha çok inovasyon için var gücümüz ile çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Zorluteks, sürdürülebilirlikteki başarılarını uluslararası sertifikalarla tescilliyor
Zorlu Grubu'nun ortak sürdürülebilirlik stratejisi olan Akıllı Hayat 2030 doğrultusunda AB Yeşil Mutabakatına uzun bir süredir hazırlanan ve bu konudaki uyum sürecini tamamlamak üzere olan Zorluteks, birçok sürdürülebilirlik odaklı endekste de sektörden iyi durumda. Zorluteks, sürdürülebilirlik konusundaki kararlığını aldığı belgelerle gösteriyor.
Zorluteks, teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla global pazarda güçlü bir rekabet avantajı elde ediyor ve sektörün geleceğine yön veriyor. Kaliteli, sürdürülebilirlik kriterlerine uygun ürünlerle, Zorluteks hem sektördeki yerini daha da güçlendiriyor hem de global tekstil pazarında öncü rolünü sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk Henkel'in Ankara Tüketici Markaları Fabrikası, '2024 Enerji Yönetimi İçgörü Ödülü'ne (Energy Management Insight Award) layık görüldü. Bu ödül, temiz enerji teknolojisini ileri taşımak üzere tasarlanan programları desteklemek, dünya çapında temiz enerji ekonomisine geçişi teşvik etmek ve kazanılan tecrübeleri paylaşmak amacıyla oluşturulmuş küresel bir forum olan 'Temiz Enerji Bakanlığı' (Clean Energy Ministerial - CEM) tarafından verilmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk Telekom'un televizyon platformu Tivibu, birbirinden özel içerikleri seyircisiyle buluşturmaya devam ediyor. Tivibu ekim ayında dramdan komediye, aksiyondan maceraya çok sayıda yeni içeriği platforma dahil ediyor.
2024'ün dikkat çeken yapımları Kirala Satın Al Klasöründe
Ekim ayında çok sayıda yeni içeriği izleyicilerin beğenisine sunan Tivibu, Kirala Satın Al Klasöründe 2024 yılında vizyona giren "Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık" filmini sinemaseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Yeni Krallık, Maze Runner üçlemesine imzasını atan Wes Ball'un yönettiği film, Sezar'ın saltanatını takip eden birkaç neslin gelecekte baskın tür olan maymunların uyumlu bir şekilde yaşarken insanların gölgede yaşamaya mecbur kaldığı bir dünyayı ele alıyor. "Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık", Ekim ayı itibarıyla Tivibu ekranlarından izlenebilecek.
Klasörün 2024 yapımı olan bir başka içeriği ise "IF". Animasyon türündeki "IF" isimli yapım, insanların hayali arkadaşlarını ve bu süper güçlerin neler yaptığını görebildiğini keşfeden bir kızın hikâyesini konu ediyor. Filmin hem yönetmen hem senarist koltuğunda John Krasinski oturuyor.
BluTv'nin en beğenilen dizileri Tivibu ekranlarında
En beğenilen dizileri seyirciyle buluşturan Tivibu ekim ayında, "Magarsus", "Prens", "Yeşilçam" ve "Masum" gibi seçili BluTV dizilerini BluTV Play 1 kanalı aracılığıyla platforma dahil ediyor.
Adana'da çekilen ve 8 bölümden oluşan "Magarsus", Sarıbahçe'de narenciye ticareti yapan Kurak ailesinin hem birbirleriyle hem de bölgede hakimiyet kurmak isteyen dış güçlerle mücadelesini anlatıyor.
Hayalî bir Orta Çağ krallığı olan Bongomia'da geçen "Prens", Giray Altınok'un başarılı performansı ile izleyicilere kahkaha dolu anlar yaşatıyor.
BluTV'nin başarılı dizilerinden biri olan "Yeşilçam", 1960'lı yılların Yeşilçam'ını konu alıyor. Yönetmenliğini Çağan Irmak'ın yaptığı, Çağatay Ulusoy, Afra Saraçoğlu ve Selin Şekerci'nin başrollerini paylaştığı dizi, 2 sezon toplam 20 bölümden oluşuyor.
Tivibu Dizi Klasörüne eklenen bir başka BluTV yapımı ise "Masum". Berkun Oya'nın yazdığı Bayrak adlı oyundan uyarlanan çok izlenen dizi, bir sezon toplam 8 bölüm ile izleyicilerin karşısına geliyor.
Birbirinden yeni içerikler Film Klasöründe izleyicilerle buluşuyor
Sinemaseverlerden tam not alan filmleri izleyicilerle buluşturan Tivibu ekim ayında, "Chevalier", "The Menu", "The Banshees of Inisherin", "The King's Man: Başlangıç, "Gerçek Kahraman", Willy'nin Harikalar Diyarı", "Şampiyonların Kalbi" ve "Muhteşem Showman" filmlerini platforma dahil ediyor.
Klasörün bu ay öne çıkan içeriklerinden "The Menu"de başrolleri Ralph Fiennes ve Anya Taylor-Joy paylaşıyor. Film, bir gurme ve sevgilisinin, uzak bir adaya özel bir yemek için seyahat etmelerini konu alır. Şef tarafından muhteşem bir menü ile hazırlanan yemek boyunca çift, şok edici sürprizlerle karşılaşacaktır.
Tivibu Film Klasörünün ekim ayında dikkat çeken bir başka içeriği ise "The King's Man: Başlangıç". Film, dünyayı tehdit eden bir kötücül gücü etkisiz hale getirmeye çalışan adamın hikâyesini konu alıyor. Aksiyon türündeki filmin başrollerini Ralph Fiennes ve Gemma Arterton paylaşıyor.
80. Altın Küre Ödülleri'nde öne çıkan yapımlardan olan "The Banshees of Inisherin", uzak bir İrlanda adasında yaşayan iki arkadaşın hayatına odaklanıyor. Komedi ve dram türündeki filmin hem yönetmen hem senarist koltuğunda Martin McDonagh oturuyor.
Atıksız Lezzetler Tivilife'da
Tivibu'nun yeni yaşam kanalı Tivilife'da ise yepyeni programlar izleyicilerle buluşmaya devam ediyor. Ekim ayında Tivilife'da yayınlanacak olan "Atıksız Lezzetler" isimli yapımda; Türk mutfak kültürünün izinde, yepyeni tariflerle 'atıksız yemek' pişirebilmenin yöntemlerini Asuman Kerkez kendi evinin mutfağında Tivilife izleyenlerine anlatıyor.
Gizem Erman Soysaldı sunumuyla "Yürüyerek Gel" 2. Sezonuyla Tivilife ekranlarında. "Yürüyerek Gel" seyirciye ekran başından şehir keyfini doyasıya yaşatırken aynı zamanda sanat, tarih ve lezzet dolu bir bölüm ile öne çıkıyor. İzleyiciler her bölüm adım adım İstanbul'u keşfederken farklı rotalar ile ekran başında keyifli anlar yaşayacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ING Türkiye, uluslararası piyasalardan 150 milyon ABD doları tutarında 10,25 yıl vadeli, 5-5,25'inci yıl aralığında erken itfa opsiyonuna sahip, Basel III uyumlu sermaye benzeri tahvil ihracını başarıyla tamamladı. ING Türkiye'nin uluslararası sermaye piyasalarında gerçekleştirdiği ilk ihraç olma özelliğini taşıyan işleme 6.6 kat talep geldi. İngiltere, Kıta Avrupası ve Orta Doğu başta olmak üzere farklı bölgelerden 100'ün üzerinde uluslararası yatırımcının yüksek ilgi gösterdiği ihracın kupon ve getiri oranı yüzde 8,50 olarak belirlendi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and Development - EBRD) ihraca 25 milyon ABD doları tutarında katılım gösterdi. EBRD'nin Türkiye'de kaynak sağladığı Basel III uyumlu ilk sermaye benzeri tahvil ihracı olma özelliği taşıyan bu işlemle birlikte, ING Türkiye'nin sürdürülebilirlik odaklı ekonomi yatırımlarına yönelik finansman desteğinin artırılmasını hedefliyor.
Alper Gökgöz: Bankamızın uluslararası sermaye piyasalarında gerçekleştirdiği ilk sermaye benzeri tahvil ihracı olma özelliğini taşıyan bu işleme gösterilen yüksek ilgiden mutluyuz.
Söz konusu kaynağın ING Türkiye'nin büyüme planlarını destekleyecek şekilde sermaye yeterlilik rasyosuna önemli bir katkı sağlayacağını belirten ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, "Halihazırda kuvvetli sermaye yapımızı daha da desteklemek, fonlamamızı çeşitlendirmek ve büyümemizi sürdürmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz Basel III uyumlu sermaye benzeri tahvil ihracına dünyanın farklı bölgelerinden 100'ün üzerinde yatırımcının gösterdiği yüksek ilgiden dolayı mutluyuz. Bankamızın uluslararası sermaye piyasalarında gerçekleştirdiği ilk sermaye benzeri tahvil ihracı olma özelliğini taşıyan bu işleme gelen 6.6 kat talep, ülkemize ve ING Türkiye'ye duyulan güvenin göstergesidir. Bununla birlikte, sürdürülebilirliği stratejik önceliklerimiz arasında konumluyor, sürdürülebilir finansmanda uluslararası uzmanlığımızı, deneyimimizi ülkemize aktararak ve güçlü global ağımızdan faydalanarak Türkiye'nin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. İşlemimiz EBRD'nin Türkiye'de kaynak sağladığı Basel III uyumlu ilk sermaye benzeri tahvil özelliğini de taşımaktadır; EBRD'nin işlemimize gösterdiği ilgiyi kıymetli buluyor, EBRD ile iş birliğimizi bu başarılı işlemle güçlendirmekten mutluluk duyuyoruz. EBRD tarafından sağlanan kaynağın, yeşil ekonomiye geçişe yönelik desteğimizin genişletilmesine ve daha yeşil, kapsayıcı bir geleceğe ulaşmada ülkemize katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu işlem ile Türkiye sürdürülebilir ekonomisine ivme kazandıran sektörlere olan finansman desteklerimizi hayata geçirmeye, farklı ürün ve hizmetler sunarak ülke ekonomisini desteklemeye devam edeceğiz" diye aktardı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Turkcell, eğitim projeleriyle Türkiye'nin nitelikli iş gücüne katkı sağlamaya devam ediyor. Türkiye'nin teknoloji alanındaki geleceğini inşa etmeyi ve genç yazılımcıları desteklemeyi hedefleyen "Gençlere Yatırım, Geleceğe Yazılım" programının dördüncü fazı için başvurular başladı. Gençler bu yıl da yazılım alanında yüksek yetkinlikler kazanarak kariyer yolculuklarını Turkcell ile şekillendirecek.
Toplamda 15.000 öğrencinin online, 150 öğrencinin de sınıf içi eğitimlerle destekleneceği "Gençlere Yatırım, Geleceğe Yazılım" programı 3 farklı teknoloji odağında düzenlenecek ve öğrenciler birebir mentorluk desteği de alacaklar. Süreci başarıyla tamamlayan katılımcılar, Turkcell Grup Şirketleri ve yazılım ekosistemindeki çeşitli firmalarda istihdam fırsatları elde edecek.
Türkiye Yüzyılı hedefinde "Gençlere Yatırım, Geleceğe Yazılım"
Turkcell İnsan ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, "Gençlere Yatırım, Geleceğe Yazılım" programı ile teknolojinin geleceğine yön verecek, hayallerinin peşinden koşacak gençleri Turkcell bünyesine katmak için eğitim ve gelişim imkânları sunmaya devam ettiklerini belirtti. Durdu, programla ilgili olarak şunları söyledi: "Türkiye'nin Turkcell'i olarak ana stratejilerimizden birisi de 'Yarını teknolojiyle değiştiren' yeteneklere odaklanmak. Yazılım alanında genç istihdamına katkıda bulunmayı hedefleyerek, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır faaliyetlerimizle Türkiye'nin geleceği için gençlere bu yolculukta rehberlik ediyor, onların vizyonu ve enerjisiyle güçlü adımlar atıyoruz. Bugüne kadar binlerce gencimize kariyer fırsatı sunduk. Turkcell olarak hem gençlerimize hem de ülkemizin gücüne ve geleceğine inanıyoruz."
Program ile katılımcıların yazılım ve kodlama alanlarında uzmanlaşması, teknoloji odaklı düşünme becerilerini geliştirmeleri ve iş dünyasında fark yaratacak yetkinlikler kazanması hedefleniyor. 4 ay sürecek "Gençlere Yatırım, Geleceğe Yazılım" programı teknoloji dünyasına adım atmak ve geleceği yazmak isteyen gençleri bekliyor.
13 Ekim 2024 tarihine kadar başvuruları devam edecek olan programla ilgili detaylı bilgi ve başvuru için https://gelecegiyazanlar.turkcell.com.tr/gelecegi-yazanlar açık adresi ziyaret edilebilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, faturalı hatlar için harcama tutarını faturaya yansıtarak, faturasız hatlar için ise harcama tutarını bakiyeden düşerek alışveriş yapma imkanı sağlayan alternatif ödeme yöntemi Vodafone Pay Mobil Ödeme için düzenlediği kampanyalara bir yenisini daha ekledi. Buna göre, GAİN ve Spotify gibi dijital platform üyelik harcamalarını faturasına yansıtarak ödeyen müşterilere %50 indirim sunuluyor. Üyeliklerini ilk kez Vodafone faturasına yansıtarak başlatan müşteriler, 150 TL'ye kadar %50 fatura indirimi kazanacak. Müşteriler, hediye TL tutarını aynı gün içinde faturasında görüntüleyebilecek. Kampanya 31 Ekim'e kadar geçerli olacak.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi:
"Vodafone Pay Mobil Ödeme, faturalı hatlar için harcama tutarını faturaya yansıtarak, faturasız hatlar için ise harcama tutarını bakiyeden düşerek alışveriş yapma imkanı sağlayan alternatif bir ödeme yöntemi. Vodafone Pay Mobil Ödeme müşterilerimiz için yeni bir kampanya düzenliyoruz. Buna göre, seçili platformlardaki harcamalarını faturasına yansıtarak ödeyen müşterilerimize %50 indirim sunuyoruz. Vodafone olarak, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıracak adımlar atmaya devam edeceğiz."
Aynı ayda en fazla 150 TL indirim
Kampanya kapsamında, Vodafone müşterileri, 31 Ekim'e kadar, koşulları sağladıkları her ay indirimden faydalanabiliyor. Müşteriler, kampanyadan aynı ay içinde en fazla 150 TL indirim kazanabiliyor. Kampanya, seçili platformlar üzerinden ilk kez Vodafone faturasına yansıtılarak başlatılacak aboneliklerde geçerli olup, %50 indirim Vodafone faturasına yansıtılıyor. Kampanya sadece Vodafone faturasına yansıtılarak başlatılan aboneliklerde geçerli olup, diğer ödeme yöntemlerini kapsamıyor. Kazanılan indirimler aynı gün içinde müşterilerin faturasına iade ediliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Seyahatin önündeki engelleri kaldırarak hayatları zenginleştiren Setur, sonbaharın büyüleyici renklerinin eşlik edeceği rota ve tur önerileriyle "tatile devam" diyor.
İstanbul'a yakın olması nedeniyle sıklıkla tercih edilen Şile ve Ağva, doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle huzurlu bir kaçış sunuyor. Şile'nin köylerinden Ağva'nın nehir kenarlarına uzanan bu rota, doğa yürüyüşleri ve keyifli piknikler için ideal olmasının yanı sıra, fotoğraf tutkunları için de eşsiz fırsatlara sahip. Abant ise göl çevresinde yapılacak yürüyüşlerle adeta bir renk cümbüşünün içine davet ediyor, böylece yılın yorgunluğunu atmaya olanak tanıyor.
Cazip konaklama seçenekleri ve göl manzarasıyla öne çıkan Sapanca, doğa tutkunları için hem rahatlatıcı hem de unutulmaz bir deneyim vaat ediyor. Tarih ve kültürle dolu bir sonbahar kaçamağı arayanlar için ise Bursa; tarihi dokusu, zengin mutfağı ve doğal güzellikleriyle dört dörtlük bir seyahat deneyimi sunuyor.
Setur'la tarihe yolculuk yapın
Setur'un keyifli rota önerileri arasında sonbaharın büyüleyici atmosferi ile kültürel zenginliklerle dolu destinasyonlar da öne çıkıyor.
Bu dönemde en yoğun ilgi gören turlar arasında yer alan Butik Mardin Turları, taş sokakları gezerken binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini keşfetmek için eşsiz bir fırsat anlamına geliyor. Doğu'nun mistik atmosferini deneyimlemek isteyenler için Butik Van-Doğubayazıt Turları, Van Gölü'nün büyüleyici manzarasıyla başlayıp, İshak Paşa Sarayı'nın etkileyici mimarisiyle devam ediyor. GAP Turları ise, Güneydoğu Anadolu'nun kendine has kültürü ve tarihi dokusuyla zenginleşmiş bir seyahat deneyimi arayanlar için ideal bir seçenek.
Egzotik kaçamaklardan Avrupa'nın keşif ve eğlence rotalarına
Bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın uzun bir tatil imkânı sunması, yurt dışı seyahat planı yapanlar için sonbahar rotalarını unutulmaz bir kaçamağa dönüştürüyor.
Avrupa'nın zirvesi olan Alplerin yemyeşil vadileri ve kristal berraklığındaki gölleri eşliğinde İsviçre, Fransa, İtalya ve Lihtenştayn'ı kapsayan tur, unutulmaz bir keşif yolculuğu vadediyor. Tatilini eğlenceyle birleştirmek isteyenler içinse Paris & Disneyland Turu, rüya gibi bir deneyim sunuyor. Paris'in ikonik simgeleri olan Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ve Şanzelize Bulvarı'nı keşfetme fırsatı sunan bu tur, her yaştan misafiri cezbeden Disneyland'de büyülü bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Setur'un sunduğu bir diğer cazip seçenek ise, Portekiz'de Lizbon'un renkli sokaklarından Porto'nun üzüm bağlarına uzanan rota. Bu tur, canlı şehir hayatı ve kültürel zenginliklerin yanı sıra aynı zamanda gastronomik bir keşif fırsatı anlamına geliyor.
Avrupa dışında bir rota arayanlar için Setur'un Bali ve Dubai turları, egzotik ve lüks bir tatilin kapılarını aralıyor. Gelenek ve modernitenin benzersiz karışımı olan Dubai, ışıltılı mimarisi ve altın kumlu çölleriyle hayallerin ötesinde bir tatil sunuyor. Tropik plajları, mistik tapınakları ve yemyeşil pirinç tarlalarına öne çıkan Bali ise ruhunu dinlendirip, huzuru keşfetmek isteyenler için ideal.
Setur'un benzersiz kalitesiyle konforunu yansıtan ve her biri birbirinden keyifli olan bu destinasyonlar, sonbaharın tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel birer alternatif sunuyor. Setur farkıyla tatil planlayanlar, bol avantajlı kampanyalarla ve ödeme kolaylığı sağlayan cazip tekliflerle seyahatlerini daha keyifli hale getiriyor. Setur'un sunduğu birçok avantaj ve geniş tur seçenekleri hakkında detaylı bilgilere setur.com.tr ve Setur mobil uygulamasından ulaşılabiliyor.
SETUR HAKKINDA
1965 yılında Koç Topluluğu bünyesinde kurulan Setur, turizm alanında yurt içi ve yurt dışına dönük tur operatörlüğü ile otel satışı, IATA uçak bileti satışı, vize hizmetleri, kongre ve seminer organizasyonları ve yurt dışı eğitim başlıklarında hizmetler sunuyor.
Duty Free işletmeciliğinde Türkiye'nin lider ve en yaygın markası olan Setur Duty Free, kara sınırları, deniz limanları ve havalimanlarıyla 22 bölgeye yayılan yaklaşık 22 bin metrekarelik alanda, 55 mağaza işletmeye devam ediyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.