Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin 6 yıldır aralıksız pazar lideri markası unvanını koruyan FIAT, temmuz ayı boyunca yeni bir otomobil sahibi olmak isteyenlere kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor. Bu kapsamda; Türkiye’nin en fazla tercih edilen otomobili yerli üretim Fiat Egea, hayata geçirilen yeni ÖTV düzenlemesiyle artık daha da ulaşılabilir hale geldi. Son 9 yılda zirvedeki yerini koruyan Egea ailesi, artık 944 bin 964 TL’den başlayan iddialı fiyatıyla dikkat çekiyor. Kampanya kapsamında tüm Egea ailesine 150 bin TL'ye 12 ay yüzde 0 faizli kredi avantajı ile sahip olunabiliyor. FIAT Marka Direktörü Altan Aytaç, “Fiat Egea, üretimine başladığımız 2015 yılından bu yana, 9 yıldır üst üste aralıksız Türkiye’nin en fazla tercih edilen otomobili konumunda. Yeni yapılan düzenlemeyle Egea ailesinde ÖTV oranları düştü. Yeni ÖTV düzenlemesi ile oluşan bu fırsatla birlikte ilk günden itibaren Egea’lara ilginin daha da arttığını görüyoruz. Geniş iç hacmi, yüksek konfor seviyesi, dayanıklılığı ve kullanışlılığı ile Türkiye otomotiv pazarının en çok satılan modeli olan Fiat Egea’ya olan talebin artarak devam etmesinden memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Yapılan yeni ÖTV düzenlemesi, yerli üretim Fiat Egea ailesinin fiyatlarına düşüş olarak yansıdı. Üretimine başlandığı 2015 yılından bugüne kadar 9 yıldır aralıksız Türkiye’nin en fazla tercih edilen modeli olan Egea ailesi, yeni düzenleme sonrası 1 milyon TL fiyat seviyesinin altında daha da ulaşılabilir hale gelerek 944 bin 964 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.

FIAT Marka Direktörü Altan Aytaç, “Fiat Egea, üretimine başladığımız 2015 yılından bu yana, 9 yıldır üst üste aralıksız Türkiye’nin en fazla tercih edilen otomobili konumunda. Başlangıcından bu yana Türkiye pazarında 680.000 adedin üzerinde satılan Egea modelimiz, 2024 yılını da 59 bin adedi Sedan, 27 bin adedi de Cross olmak üzere toplamda 86.000 adedi aşan satış rakamı ile tamamlamıştı. Yeni yapılan düzenlemeyle Egea ailesinde ÖTV oranları düştü. Daha önce yüzde 80 olan ÖTV oranı 1.4 litrelik motorlarımız için yüzde 70'e, 1.6 litre motorlarımız için ise yüzde 75’e düştü ve Egea ailesinin başlangıç fiyatı 944 bin 964 TL seviyesine geriledi. Yeni ÖTV düzenlemesi ile oluşan bu fırsatla birlikte ilk günden itibaren Egea’lara ilginin daha da arttığını görüyoruz. Geniş iç hacmi, yüksek konfor seviyesi, dayanıklılığı ve kullanışlılığı ile Türkiye otomotiv pazarının en çok satılan modeli olan Fiat Egea’ya olan talebin artarak devam etmesinden memnuniyet duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

İddialı Egea Cross’ta başlangıç fiyatı 1 milyon 67 bin liraya geriledi!

Bununla birlikte FIAT, temmuz ayında yeni bir otomobil satın almak isteyenler için sıfır faizli satış kampanyası sunuyor. Bu kapsamda Egea Sedan ve Cross modellerinde 150 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi imkânı sunuluyor. Ayrıca sınırlı sayıda Egea Sedan modeli nakit alımlarda geçerli 944 bin 964 TL'den başlayan fiyatlarla yeni sahiplerini bekliyor. Fiat Egea Cross ise temmuz ayı boyunca 1.067.742 TL’lik cazip başlangıç fiyatı ile sahiplerini bekliyor. Tercihini Egea Cross 1.4 Benzinli versiyondan yana kullanacak müşterilere ayrıca nakit indirime ek olarak 200 bin TL için 12 ay yüzde 2,99’luk kredi olanağı da sunuluyor.

FIAT’ın B segmentine dönüşünü simgeleyen iddialı modeli 600’ün elektrikli ve hibrit motor seçenekleri temmuz ayına özel 200 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi veya ile birlikte showroom’a özel ek indirim olanağı ile satışa sunuluyor. İkonik dış tasarımı, 4,17 metre uzunluğu ve 15 litre iç depolama kapasitesiyle kabin içerisinde benzersiz ve keyifli bir deneyim sunan Fiat 600 modelleri, havalı İtalyan tarzına sadık bir görünüm sergiliyor. Otomobilin iç ve dış tasarımı, İtalyan güzelliğini ve İtalyanca’da “Tatlı Hayat” anlamına gelen Dolce Vita’ya atıfta bulunan felsefesini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Yolculukları çok daha keyifli hale getirecek özelliklerle donatılan 600 Elektrikli La Prima versiyonu; eller serbest elektrikli bagaj kapağı, otomatik klima, karanlık ve yağmur sensörü, kablosuz CarPlay ve Android Auto işlevleriyle 10,25 inçlik bilgi-eğlence ekranı, 6 hoparlörlü ses sistemi, 7 inçlik dijital gösterge ekranı ile fonksiyonel ve konfor özelliklerini tamamlıyor. Yeni 600, renk terapisi sunan ilk kompakt otomobil unvanını da taşıyor. Kullanıcılar hem ortam ışığı hem de radyo ambiyansı için 8 farklı renk seçebiliyor. Toplam 64 farklı renk kombinasyonunu mümkün kılan 600, böylece yolcularına benzersiz bir renk deneyimi yaşatıyor. Fiat 600 modelleri düşen ÖTV oranlarıyla 1.740.428 TL’den başlayan fiyatla, FIAT showroomlarında sahiplerini bekliyor.

FIAT Topolino, 0 faizli kredi seçeneği ile sahiplerini bekliyor
Yazın keyfini çıkartmak ve pratik bir ulaşım çözümü arayanlar için mükemmel bir seçenek olan Topolino’da 200 bin TL’ye 12 ay yüzde 0 faizli kredi olanağı sunuluyor. Eğlenceli tarzını, kompakt boyutları, tasarımı ve yüzde 100 elektrikli araç deneyimiyle birleştiren Topolino, 438 bin 742 TL’den başlayan fiyatla satışa sunuluyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Müşterilerinin sektörlerine özel riskleri etkili bir şekilde yönetmeleri için yaratıcı çözümler sunan Marsh’ın yayınladığı ‘Küresel Sigorta Piyasa Endeksi’ne göre küresel ticari sigorta fiyatları 2025 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 4 düşüş gösterdi.

 

Dünyanın lider sigorta brokeri ve risk danışmanı Marsh, ‘Küresel Sigorta Piyasası Endeksi’nin 2025 yılı ikinci çeyrek sonuçlarını açıkladı. Verilere göre, küresel ticari sigorta fiyatları yüzde 4 düşerek, yedi yıl süren artış trendinin ardından ilk kez üst üste dört çeyrek boyunca geriledi.

 

Sigorta sektöründe artan rekabet; piyasa kapasitesindeki büyümenin, daha avantajlı oranların ve çeşitlenen teminat seçeneklerinin başlıca nedeni olarak öne çıkıyor.

 

ABD hariç tüm bölgelerde, yıllık bileşik faiz oranları ikinci çeyrekte yüzde 4 ile yüzde 11 arasında düşüş gösterdi. ABD’de ise oran sabit kaldı. Yedi yıldır süregelen fiyat artışlarının ardından, piyasa üst üste dördüncü çeyreğini de düşüşle kapattı. Bu eğilim, 2021’in ilk çeyreğinden bu yana ılımlı seyreden fiyatların devamı niteliğinde değerlendiriliyor.

 

En yüksek bileşik faiz düşüşü yüzde 11 ile Pasifik bölgesinde görülürken, Birleşik Krallık’ta bu oran yüzde 6 oldu. Asya, Latin Amerika ve Karayipler (LAC) ile Hindistan, Orta Doğu ve Afrika (IMEA) bölgelerinde faiz oranları yüzde 5 gerilerken; Kanada ve Avrupa'da yüzde 4 oranında düşüş kaydedildi.

 

Raporda öne çıkan bazı önemli bulgular şöyle;

 

Sabit kıymet sigorta fiyatları, bölgelere göre farklılık göstermekle birlikte, 2025’in ilk çeyreğindeki yüzde 6’lık düşüşün ardından ikinci çeyrekte yüzde 7 oranında geriledi. ABD ve Pasifik bölgeleri, sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 13 ile en büyük düşüşleri yaşarken, diğer tüm bölgelerde fiyatlar yüzde 4 ila yüzde 7 arasında azaldı.
Sorumluluk sigortası fiyatları, küresel ölçekte yüzde 4 oranında artış gösterdi. Bu artışın temel nedeni, ABD’de sorumluluk hasarlarının frekans ve büyüklüğündeki artışa bağlı olarak yaşanan yüzde 9’luk fiyat artışı olarak değerlendirilebilir.
Finansal sigortalar ve mesleki sorumluluk sigortalarında fiyatlar, 2025’in ilk çeyreğinde kaydedilen yüzde 6’lık düşüşün ardından ikinci çeyrekte küresel olarak yüzde 4 oranında azalmaya devam etti. ABD’de fiyatlar sabit kalırken, diğer tüm bölgelerde düşüş gözlemlendi.
Siber sigorta fiyatları ortalama yüzde 7 oranında düştü. Bu düşüş tüm bölgelerde görülürken, en belirgin gerileme Asya, Latin Amerika ve Karayipler’de yüzde 17, Avrupa’da ise yüzde 15 olarak gerçekleşti.
 

Rapor sonuçlarını değerlendiren Marsh Türkiye CEO’su Yeşim Aksüt, “İddialı büyüme hedefleri olan sigorta şirketleri arasındaki artan rekabet, daha düşük fiyatlar ve daha geniş teminat seçenekleri sunulmasını beraberinde getiriyor. Ancak bu rekabetçi ortamda, ABD’de sorumluluk sigortası fiyatlarının artışı müşteriler açısından endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Gümrük tarifeleri, sınır ötesi çatışmalar ve diğer jeopolitik gelişmeler ise sigorta ve risk yönetimi açısından yeni belirsizlikler yaratıyor. Bu karmaşık risk ortamında, şirketlerin hem geleneksel hem de alternatif finansman stratejilerine erişimi bulunuyor; bu da risklerini yönetmede daha esnek ve yaratıcı çözümler geliştirmelerine olanak tanıyor. Müşterilerimize; maruz kalabilecekleri riskleri değerlendirmek, bu risklere teminat sunabilecek şirketleri belirlemek ve önceki dönemlere kıyasla daha avantajlı hale gelen teminat seçeneklerini gözden geçirmek amacıyla Marsh ile yakından çalışmalarını öneriyoruz” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sabancı Üniversitesi’nin teknoloji transferi şirketi Inovent, Takım Uydu Geliştirme Projesi (TUGEP) kapsamında, yeni nesil gözlem uydularında kullanılacak olan yapısal panellerin imalatı için TÜBİTAK UZAY ile iş birliği sözleşmesi imzaladı. SU-IMC tarafından yürütülecek olan proje yaklaşık 20 ay sürecek.

 

Sabancı Üniversitesi tarafından kurulan teknoloji transferi şirketi İnovent A.Ş. ile TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü arasında, Takım Uydu Geliştirme Projesi (TUGEP) kapsamında Uydu Yapısal Panellerinin Üretim Sözleşmesi imzalandı. IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı kapsamında gerçekleştirilen imza törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Valisi Davut Gül TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Nefes katıldı. Protokolü, Sabancı Üniversitesi İnovent adına imzalayan Sabancı Üniversitesi Araştırmadan Sorumlu Rektör Yardımcısı Mehmet Yıldız konuyla ilgili, “Bu stratejik ortaklık, Türkiye'nin yerli olarak geliştirilen uzay platformları sağlama hedefini destekliyor. SU-IMC’nin analiz ve ileri üretim teknolojilerindeki yetkinliği ile TÜBİTAK UZAY’ın tasarım entegrasyon konularındaki birikimi, TUGEP kritik bileşenlerinin yüksek teknolojiyle üretilmesini mümkün kılacak. Bu ortaklığın, ulusal uzay ekosisteminde gelecekte üniversite-devlet-sanayi iş birlikleri için güçlü bir zemin oluşturmasını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

 

Uzay sınıfı bileşenlerinin gereksinimleri için yerli üretim olanakları kullanılacak

Anlaşmaya göre yaklaşık 20 ay sürmesi beklenen proje, TÜBİTAK UZAY ve Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC) tarafından yürütülecek. TÜBİTAK UZAY tarafından tasarlanan yeni nesil gözlem uydularında kullanılacak olan yapısal panelleri, SU-IMC üretecek. Yapısal panellerin, uzay ortamında uydu ömrü boyunca ekipmanların düzenli olarak çalışabilmesi bakımından, hafif ve üstün mekanik özelliklere sahip olması, yüksek kaliteli malzemelerden üretilebilmesi gerekiyor. Bu panellerin uydu yapısına etkiyen yükün bir kısmını taşımakla beraber aynı zamanda elektronik ekipmanlar ve ısıl kontrol donanımlarını dış etkilerden koruyacaktır. İş birliği ile uzay sınıfı bileşenlerinin zorlu gereksinimlerini karşılamak için yerli üretim olanaklarından yararlanmak amaçlanıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mobilite ve inovasyon konusunda öncü şirketlerden biri olan Michelin, dört mevsim lastik segmentindeki öncü konumunu iki yeni nesil ürünüyle güçlendirmeye devam ediyor. MICHELIN CrossClimate 3 ve pazarda bir ilk olarak spor otomobillere özel geliştirilen MICHELIN CrossClimate 3 Sport satışa sunuldu.

 

 

Sürdürülebilirlik ve inovasyon alanında adından söz ettiren Michelin, kış kullanımı onaylı ilk yaz lastiği olan CrossClimate’in piyasaya sürülmesinin üzerinden geçen 10 yılın ardından, farklı sürüş ihtiyaçlarına hitap eden iki inovatif ürünüyle segmentteki standartları yeniden tanımlıyor. Spor otomobillere özel geliştirilen MICHELIN CrossClimate 3 Sport ve MICHELIN CrossClimate 3 lastiklerini tanıtan Michelin, Avrupa'da hızla büyüyen ve gelişen dört mevsim lastik pazarındaki öncü rolünün altını çiziyor.

 

MICHELIN CrossClimate 3 Sport: Yıl Boyunca Sportif Performans

 

Elektrikli ve içten yanmalı motorlu güçlü spor otomobiller için geliştirilen MICHELIN CrossClimate 3 Sport, yüksek sürüş hassasiyeti ile sportif performansı dört mevsim boyunca sağlıyor. Islak zeminlerde üstün yol tutuş kabiliyetiyle tüm ebatlarda Avrupa etiketi A derecesine sahip olan lastik, 3PMSF (Üç Zirveli Kar Tanesi / Three Peak Mountain Snowflake) sertifikası ile de kış koşullarında ise sürüş güvenliğini garanti ediyor.

 

MICHELIN CrossClimate 3 Sport, 1 Temmuz’dan itibaren 205/40R18 ile 315/35R20 arasında değişen 29 ebatta satışa sunuldu. 2026 yılında ise yaklaşık 30 yeni ebat daha piyasaya sürülecek.

 

 

Alpine ile İlk OEM Ortaklığı

Yeni Alpine A390, bu araç için özel olarak geliştirilen ve “A39” işareti taşıyan MICHELIN CrossClimate 3 Sport lastiği ile donatılacak.

 

Alpine, Dream Garage serisinin ikinci modeli için onaylı üç lastik seçeneği arasından MICHELIN CrossClimate 3 Sport'u seçti. Sportifliği olağanüstü çeviklikle birleştiren bu yeni nesil araç, 245/45 R20 103V XL lastiklerle donatılacak.

 

 

Orijinal Ekipman İş Kolu Direktörü Serge Lafon; “Alpine için bu lastiği tasarlarken, aracın karakteristiklerine büyük özen gösterdik. Şimdiye kadar üretilmiş en büyük ve en güçlü Alpine için geliştirilen bu lastik, kış performansı, enerji verimliliği, optimum yol tutuş ve sportif tepkiyi bir araya getiriyor. Tutarlı bir performans sunarak sürücülerin lastiğin ömrü boyunca güvenebilmesini sağlıyor. Alpine, yepyeni MICHELIN CrossClimate 3 Sport'u tercih eden ilk otomobil üreticisi oldu. Bu lastiğin, aracın taleplerini ve uzun ömürlü güvenlik, sadelik ve sportif sürüş keyfi arayan tüketicilerin beklentilerini karşıladığından eminiz ve Alpine’in bu yepyeni MICHELIN CrossClimate 3 Sport’u seçmiş olmasından gurur duyuyoruz" dedi.

 

Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya, Yunanistan ve Türkiye B2C Pazarlama Direktörü Corina Chicu, “Yeni MICHELIN Cross Climate3 Sport ve yeni MICHELIN CrossClimate 3 ile Michelin'in dört mevsim lastik pazarında bir kez daha devrim yarattığını gururla söylüyoruz. Geliştirilmiş performansıyla MICHELIN CrossClimate3 Sport, sürücülerin her koşulda spor otomobillerinin keyfini çıkarmasını sağlayan ve şu anda pazarda tek olan bir seçenektir” dedi.

 

 

İlk Ödül

 

3 Temmuz Perşembe günü, MICHELIN CrossClimate 3 Sport, 200 otomotiv profesyonelinin katıldığı bir etkinlikte 2025 “Ze Teknolojik İnovasyon Ödülü”nü kazandı.

 

Otomotiv uzmanları, gazeteciler ve sürücü derneklerinden oluşan jüri, Michelin’in inovasyon gücünü ve dört mevsim lastik pazarındaki bu önemli atılımını takdir etti. Dört mevsim lastik pazarı şu anda toplam lastik pazarının yaklaşık %37’sini oluşturuyor.

 

Fransız Lastik Üreticileri Derneği Başkanı Dominique Stempfel yaptığı açıklamada; “Jüri, MICHELIN CrossClimate 3 Sport’u, performans veya güvenlikten ödün vermeden yıl boyunca dört mevsim lastik avantajı arayan spor otomobil sürücüleri için özel olarak tasarlanmış yeni bir segmentin öncüsü olarak onurlandırdı” dedi.

 

Bu inovasyonla Michelin, sürüş güvenliği, uzun ömür ve enerji verimliliğini tek bir lastikte buluşturarak, değişken hava koşullarına karşı kullanıcılarına yıl boyunca kesintisiz konfor ve kontrol sağlamakla yetinmeyip, dört mevsim lastik pazarındaki öncü konumunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Sağlık alanında genç yetenekleri desteklemeyi ve ilaç sektörüne ilgi duyan öğrencilerle uzun soluklu ilişkiler kurmayı hedefleyen AbbVie, FutureMED projesini hayata geçirdi. Türkiye genelinde 30.000'den fazla tıp fakültesi öğrencisinden oluşan bir ağa sahip olan TurkMSIC iş birliğiyle gerçekleştirilen program kapsamında, başvuranlar arasından seçilen 5. ve 6. sınıf 9 tıp fakültesi öğrencisi, özel olarak tasarlanan bir gelişim deneyimine dahil edildi.
AbbVie merkez ofisinde gerçekleşen programda, öğrenciler, AbbVie'nin medikal ekip üyeleriyle birebir temas kurarak kariyer yolculuklarına dair gerçek yaşam hikâyelerini dinleme fırsatı buldu ve ofis turuyla AbbVie'nin kurumsal yapısını ve çalışma ortamını gözlemleme fırsatı buldu. Vaka çalışmaları üzerinden diyabet, obezite, hipertansiyon, akciğer kanseri ve toplum sağlığı farkındalığı gibi konulara çözüm önerileri geliştiren katılımcılar hem tıp bilgilerini hem de takım çalışması becerilerini ortaya koydu.
 
Öğrenciler kariyerlerini profesyonel rehberlik eşliğinde planlama fırsatı bulacak
AbbVie medikal ekip yöneticileriyle mentorluk ilişkisine dahil edilen öğrenciler, yalnızca bugünü değil, kariyerlerinin ilk adımlarını da profesyonel rehberlik eşliğinde planlama imkânı bulacak. Bu süreç, genç yeteneklerin gelişimine katkı sağlamanın ötesinde, AbbVie'nin de yeni kuşakların yenilikçi bakış açıları, öğrenme hevesi ve yüksek enerjisinden ilham almasına olanak tanıyor. Karşılıklı etkileşimle zenginleşen bu yaklaşım, geleceğin sağlık profesyonelleriyle birlikte düşünmeyi, üretmeyi ve öğrenmeyi mümkün kılıyor.
 
Dilek Gündüz: "Genç kuşakların potansiyeline ve yaratıcı vizyonuna inanıyoruz"
FutureMED Programına ilişkin değerlendirmede bulunan AbbVie Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Dilek Gündüz, şunları söyledi: "AbbVie olarak genç kuşakların sağlık sektöründeki potansiyeline ve yaratıcı vizyonuna inanıyoruz. FutureMED ile yalnızca bilgi aktarmıyoruz; öğrencilerin hayallerini, meraklarını ve sorularını sahici bir diyalogla dinliyoruz. Onların enerjisi, bizim de sektörün geleceğini nasıl daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir hale getirebileceğimiz konusunda bize ilham veriyor. FutureMED'in, geleceğin lider sağlık profesyonellerini bugünden destekleyen güçlü bir köprü olmasını hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda programı daha geniş bir ekosistemle büyütmeyi planlıyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Baymak Ticari Direktörü Pınar Canlı, şirketin bağlı bulunduğu Hollanda merkezli BDR Thermea Group’a Satış ve Pazarlama Mükemmelliği Direktörü olarak atandı. Pınar Canlı, yeni görevinde Hollanda, Türkiye, İngiltere, İtalya, İberya, Almanya, Benelüks, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya, Polonya ve Ukrayna gibi birçok önemli pazardan sorumlu olacak.

Dünyada iklimlendirme sektörünün önemli aktörlerinden BDR Thermea Group; 2030 stratejik hedefleri doğrultusunda yürüttüğü Hedef Operasyon Modeli kapsamında global organizasyonu güçlendiriyor. Bu kapsamda; 2014 yılından bu yana BDR bünyesinde yer alan Baymak’tan grubun Apeldoorn’daki genel merkezine önemli bir atama gerçekleştirildi.

Yeni atama ile Baymak Ticari Direktörü Pınar Canlı, bireysel müşteri segmentinden sorumlu olacak şekilde Satış ve Pazarlama Mükemmelliği Direktörü pozisyonuna getirildi. 1 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla Apeldoorn grup merkez ofisinde görevine başlayacak olan Canlı, Hollanda, Türkiye, İngiltere, İtalya, İberya, Almanya, Benelüks, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya, Polonya ve Ukrayna gibi birçok önemli pazardan sorumlu olacak.

2004 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İşletme bölümünden mezun olan Pınar Canlı, iş hayatına Unilever’de başladı. Yaklaşık 13 yıl Unilever’de çeşitli pozisyonlarda görev aldıktan sonra Barry Callebaut Group ve Nestlé’de Satış Direktörü olarak çalıştı. 2022 yılında Baymak Ticari Direktörlüğü görevine getirildi. Baymak'taki liderliği süresince gerek organizasyonel gerekse ticari alanda dikkat çeken başarılara imza atan Pınar Canlı, yeni görevinde BDR Thermea Group’un global stratejik hedeflerine katkı sağlayarak, bireysel müşteri segmentinde yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirecek.

BDR THERMEA GROUP HAKKINDA

İklimlendirme sektörünün üç dev şirketi olan Baxi Group, De Dietrich ve Remeha Group'un 2009 yılında güçlerini birleştirmesiyle kurulan Hollanda Merkezli BDR Thermea Group, 100'den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Baxi, De Dietrich, Remeha, Brötje, Chappee ve Türkiye'deki tüketicilerinin yakından tanıdığı Baymak markalarını bünyesinde bulunduran 7 bin 750 çalışanlı grup, dünyada 12 Ar-Ge ve 15 üretim merkezine sahip. Akıllı iklimlendirme çözümleri ile sürdürülebilir geleceği daha yakına getirmeyi hedefleyen BDR Thermea Group, 2023 yılında yüzde 15'lik büyüme ile 2.3 milyar Euro ciroya ulaşmış durumda.

BAYMAK HAKKINDA

55 yılı aşan köklü bir geçmişe sahip Baymak, İstanbul’da toplam 60.000 metrekare alan üzerinde, iki üretim üssü ile faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden olan Baymak’ın Türkiye genelinde, 600’ün üzerinde bayisi, 2100’den fazla satış noktası ve 300’ün üzerinde yetkili servis noktası bulunuyor. Yaklaşık 600 çalışanı ile her zaman ileri teknoloji ile üretim yapmayı hedefleyen Baymak, 2013 yılı itibariyle yüzde100 BDR Thermea Group şirketi haline gelmiş durumda. Baymak/BDR Thermea; ısıtma, soğutma, yenilenebilir enerji, su ısıtıcıları ve su teknolojisi kategorilerinde üretim, satış, ihracat ve ithalat yapıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Corendon Turizm Grubu bünyesinde hizmet veren ve yatırımlarına devam eden Corendon Hotels & Resorts, Corendon Grand Park Lara ve Corendon Playa Kemer’in ardından Kemer merkezde denize sıfır konumda yer alan yeni oteli ile büyümeyi sürdürüyor. Kış aylarında lansmanı yapılmaya hazırlanan otel, 2026 yaz sezonu başında hizmete açılacak.

Corendon Hotels & Resorts, Corendon Playa Kemer’de medya mensuplarıyla bir araya geldi. Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer ev sahipliğinde, Corendon Hotels & Resorts Genel Koordinatörü Armağan Dayıoğlu ve Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Birgül Akgül’ün katılımlarıyla gerçekleşen etkinlikte yeni otel yatırımlarının yanı sıra 2024 yılında hayata geçirilen spor yatırımları da değerlendirildi.

Bölgenin en büyük ve kapsamlı Aqua Parkı hem otel misafirlerinin hem de şehrin hizmetinde olacak.

Misafirlerine eğlence, aktivite ve spor dolu tatil olanağı sunan Corendon Hotels & Resorts, yeni otelinde bölgenin en büyük aqua parkı ile hizmet verecek. Aileler başta olmak üzere her yaştan misafirin doyasıya eğleneceği bu yeni otelin avantajları arasında merkezi ve denize sıfır konumu, yemyeşil bahçeleri ve zengin gastronomi çeşitliliği de yer alıyor. Büyük bir yatırımla hizmete girecek otel 2026 yaz sezonu başında misafirlerini ağırlamaya başlayacak. Corendon Hotels & Resorts, Türkiye’nin gözde sahil kentlerinde yatırımlarını sürdürecek.

Corendon Hotels & Resorts’dan 2024’te Spora ve Spor Turizmine önemli yatırımlar

Corendon Hotels & Resorts 2024 yılı boyunca hem futbol hem de tenise yaptığı yatırımlarla dikkat çekmenin yanı sıra yalnızca otelcilik alanında değil, dünya standartlarında hizmet sunan sahaları ve kortlarıyla da öne çıkıyor. Bugüne dek pek çok takımın ağırlandığı Kundu’da yer alan Corendon Football Center, bir yıldan kısa bir sürede Türkiye’den ve yurtdışından onlarca takıma antrenman ve konaklama olanağı sağladı. Her geçen gün artan talepler ile Corendon Footbal Center, takımların bölgeye olan ilgisini artırırken Antalya’nın spor turizmine de katkı sağlıyor.

5 Nisan 2024 tarihinde açılışı yapılan Corendon Tennis Club Kemer ise bugüne kadar ulusal ve uluslararası birçok farklı organizasyona ev sahipliği yaptı. Corendon Tennis Club Kemer, Bey Dağlarının yanı başında doğayla iç içe atmosferi, 14 toprak zemin kortu, açık hava fitness alanı, Corendon Club Cafe, ısınma alanları, tenis duvarı, eğitmenler eşliğinde bireysel veya grup dersleri, kort kiralama gibi olanaklarının yanı sıra bölgeye açık olan 12 ay üyelik hizmetleri ile 5 yaştan itibaren tüm tenis severlere ev sahipliği yapıyor. İlkbahar ve sonbaharda açılan toprak kort sezonuyla birlikte sezon tarihleri uzatılarak, spor turizminin ihtiyaç duyduğu iklim koşullarında Türkiye, İngiltere, Avrupa ve BDT ülkelerinden tenis akademileri sıklıkla ağırlanıyor.

Kısa sürede bilinirliği artan Corendon Tennis Club Kemer, ilk yılında merkezi Hollanda’da yer alan uluslararası Ten Pro Global Junior Tour’la yapılan iş birliği kapsamında "Turkish Bowl" turnuvasına ev sahipliği yaptı. Bu turnuva ile 5 kıtadan yaklaşık 50 farklı ülkeden sporcunun bölgeyle tanışması sağlandı. İlk yılki başarısının ardından Ten Pro Turkish Bowl’un 2.’si bu yıl nisan ayında yeniden düzenlendi. 2026 yılında yine nisan ayında düzenlenecek turnuva gördüğü yoğun ilgi neticesinde 3 haftaya uzatıldı.

Tenis kortlarına 5 dakika mesafede yer alan Corendon Playa Kemer oteli sayesinde İngiltere, Hollanda, Almanya, Polonya, Çekya ve Rusya gibi ülkelerde yer alan tenis akademilerine tenis ve konaklama konseptini birlikte sunarak, bu pazarlardaki bilinirliği arttı. 2026 yılında Kemer’de açılacak yeni otel özelinde de konaklamalı spor gruplarına ev sahipliği yapılacak.

Spora, Doğaya ve Bölgeye Değer Katan Yatırımlar

Etkinlikte düşüncelerini dile getiren Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, “Turizmde 30 yılı aşkın deneyimle edindiğimiz en önemli içgörü şu oldu: Kalıcı başarı, sadece misafir memnuniyetiyle değil, aynı zamanda bulunduğunuz bölgeye kattığınız değerle ölçülür. Bu yatırım, sadece tesisleşme değil; sporu tabana yayma, bölgeyi canlandırma ve turizmi 12 aya yayma vizyonumuzun bir parçası. Türkiye’de attığınız her adım, dünya turizm sektörü tarafından dikkatle izleniyor. Bu yaklaşımla, sadece bugünü değil geleceği de gözeten örnek uygulamalar geliştirmeyi sürdüreceğiz” dedi.

Corendon Hotels & Resorts Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Birgül Akgül; “Bir iletişim ve pazarlama profesyoneli olarak basının gücünü her zaman çok iyi bildim. Corendon Hotels ailesinde de bu değerin aynı şekilde sahiplenildiğini görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bugün burada sadece bir kahvaltı değil, Türk turizmine katkı sağlayacak önemli gelişmeleri de paylaşıyoruz. 2026’da Kemer’de açılacak olan, denize sıfır ve bölgenin en büyük aqua parkına sahip yeni otelimiz, bu vizyonun en güçlü örneklerinden biri. 2024 yılında spor tesislerimizle futbol ve tenis alanlarında bölgeye değer katan yatırımlar yapmaya başladık. Corendon Hotels olarak Türkiye’nin gözde bölgelerinde hem misafir memnuniyetini hem de bölgesel kalkınmayı odağa alan projeler üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Corendon Tennis Club Kemer, 2025’te Ulusal Turnuvalara ev sahipliği yapmaya başladı

Şubat ayında Kış Kupası Türkiye Serisi ve mayıs ayında 14 Yaş Milli Takım Belirleme turnuvalarındaki başarıların ardından 27 Ekim-9 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek Türkiye Bireysel Master’s Şampiyonası’nın ev sahibi Corendon oldu.

Corendon Kendi Uluslararası Tenis Turnuvasını Düzenleyecek

Kasım ayında gerçekleşmesi planlanan bir diğer uluslararası turnuva ise Corendon International Juniors Cup olacak. Yerli ve yabancı sporcuların birbirleriyle mücadelelerine ev sahipliği yapmak ve bölgeyi genç sporcularla tanıştırmak amacıyla planlanan bu turnuva ile Corendon markası altında yeni bir turnuva serisi oluşturulması hedefleniyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

DOF Robotik Sanayi A.Ş.’nin IDEF 2025 - 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda tanıttığı DOF Robotics aktif simülatör çözümleri, gerçek dünyada karşılaşılması muhtemel riskleri önceden modelleyerek, personelin güvenli bir ortamda görev tecrübesi kazanmasına imkan tanıyor. Simülasyon tabanlı eğitimlerin hem zaman hem de maliyet açısından ciddi avantajlar sunduğuna dikkat çeken DOF Robotik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, “Bu eğitimler aynı zamanda olası operasyonel hataların en aza indirilmesine katkı sağlıyor” dedi.

 

 

Yüksek teknolojiye sahip hareket simülasyon sistemleriyle ulusal ve uluslararası projelerde öncü rol üstlenen DOF Robotik Sanayi A.Ş., IDEF 2025 - 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda sergilediği DOF Robotics aktif simülatör çözümüyle askeri eğitim alanındaki yenilikçi yaklaşımını gözler önüne serdi.

DOF Robotik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, simülasyon teknolojilerinin savunma sanayii açısından, eğitim aracı olmanın öteside önleyici teknolojilerin de temel yapı taşlarından biri olduğunu belirterek “Biz de DOF Robotics markamızla gerçek dünyada karşılaşılması muhtemel riskleri önceden modelleyerek, personelin güvenli bir ortamda görev tecrübesi kazanmasını sağlıyoruz” dedi.

 

Sanal dünyayı fiziksel gerçeklikle bütünleştiren sistemler

Simülasyon tabanlı eğitimlerin hem zaman hem de maliyet açısından ciddi avantajlar sunduğuna dikkat çeken Mertcan, “Bu eğitimler aynı zamanda olası operasyonel hataların en aza indirilmesine katkı sağlıyor. Bu nedenle askeri eğitimde sanal dünyayı fiziksel gerçeklikle bütünleştiren sistemler geliştirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

Şirketin IDEF 2025’te sergilediği simülatörün, senaryoya özel olarak geliştirildiğini ve gerçek zamanlı simülasyon içeriğiyle entegre şekilde çalışacak biçimde yapılandırıldığını anlatan Mertcan, şu bilgileri verdi:

 

Maksimum gerçekçilik sunuyor

“Aktif simülatör altyapısına sahip olan sistem, joystick kontrol sistemleriyle desteklendi ve eğitim amaçlı operasyonlara tam entegre olarak görev profillerini birebir modelleyebilir hale getirildi. Aktif simülatör yapısı, pasif sistemlerden farklı olarak, içerikle anlık senkronize biçimde hareket edebiliyor. Gerçek zamanlı arazi ve görev senaryolarına göre anlık olarak şekil alabilen yapı, eş zamanlı hareket kabiliyeti ile maksimum gerçekçilik sunuyor. Kullanıcıdan gelen yönlendirmelere ve içeriğin akışına göre tepki vererek simülasyon deneyimini eğitim amaçlı kullanılabilir hale getiriyor.”

 

Anlık veri transferi sağlıyor

DOF Robotics’in yerli savunma sanayinin önemli simülasyon firmalarından biri ile beraber geliştirdiği bu sistemin yalnızca görsel sunum amacı taşımadığını kaydeden Mustafa Mertcan , “Sistem aynı zamanda 1 milisaniyelik gecikmeyle anlık veri transferi (telemetri) sağlayabilen teknik altyapısı sayesinde yüksek doğrulukla veri aktarımı, komut-algı mekanizması ve analiz kapasitesi sağlıyor. Bu sayede askeri eğitimde karar alma refleksleri, çevresel değişkenler ve senaryoya dayalı durumlar doğrudan deneyimlenebiliyor” dedi. 6 DOF (Degrees of Freedom) hareket sistemine sahip olan platformun, modüler yapısı sayesinde farklı görev türlerine kolayca uyarlanabildiğini ve kara, hava, deniz kuvvetleri için geliştirilen farklı kabinlerle entegre edilebildiğini vurguladı. Mertcan, yüksek hız, hassasiyet, sağlamlık ve esneklik gibi teknik avantajlarıyla öne çıkan sistemin eğitimde gerçekçiliği maksimuma taşımayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.

 

 

DOF Robotik A.Ş. Hakkında

DOF Robotik A.Ş; eğitim ve eğlence alanlarında kullanılan ileri teknoloji hareket simülasyon sistemleri geliştiren, Türkiye merkezli bir teknoloji firmasıdır. 60’tan fazla ülkede aktif olarak kullanılan DOF Robotics marka sistemleriyle global pazarda güçlü bir konumda bulunan şirket, gerçekçi ve güvenli simülasyon deneyimlerini kullanıcılarına sunmaktadır.