Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya standartlarındaki ürünleri, üstün hizmet kalitesi ve benzersiz seyahat deneyimleriyle öne çıkan havayolu, 20.000 Telegraph Travel okurunun oylarıyla uzun menzilli uçuşlarda dünyanın en iyi havayolu seçildi.
Ödül töreni, geçtiğimiz hafta Londra'daki Pompadour Hotel Café Royal'de gerçekleşti. Emirates adına ödülü, havayolunun Birleşik Krallık'taki Tatil Satışları Müdürü Helen Breen teslim aldı.
Dünyanın dört bir yanındaki yolcuların tercihi olmaya devam eden Emirates, bu ay YouGov tarafından "2025'in En Çok Tavsiye Edilen Global Markası" olarak da onurlandırıldı. Emirates, aynı zamanda bu global listede ilk 10'a giren tek havayolu oldu.
Son üç yıl boyunca üst üste Emirates'in sunduğu olağanüstü seyahat deneyimlerini takdir eden Telegraph Travel, havayolunu 2023 ve 2025 yıllarında "Uzun Menzilli Uçuşlarda En İyi Havayolu" ödülüne layık gördü. 2024 yılında ise Emirates, 90 global havayolu arasında yapılan kapsamlı bir tüketici araştırmasında birinci sıraya yerleşerek "Dünyanın En İyi Havayolu" unvanını kazandı. Yapılan bu sıralama; dakiklik, bagaj hakkı, uçuş ağı, ana üssün kalitesi, filo yaşı, sadakat programının sunduğu değer ve uçak içi ikramlar gibi 30'dan fazla kriter üzerinden hesaplanan puanlara dayanarak belirlendi.
Dünya çapında iyisiyle uçma deneyimini sunuyor:
Emirates, geniş global uçuş ağı ve yenilikçi ürünleriyle üst sıralardaki yerini korumaya devam ediyor. Son bir yılda havayolu şu önemli adımları attı:
" Shenzhen, Da Nang, Siem Reap, Şam ve 30 Temmuz itibarıyla Hangzhou gibi dört yeni seyahat noktasında hizmet vermeye başlayarak uçuş ağını genişletti.
" En yeni uçağı olan Emirates A350'yi Edinburgh, Lyon ve Bologna dâhil olmak üzere dünya genelinde 10 uçuş noktasında hizmete sundu. Yıl sonuna kadar A350 uçağının 17 seyahat noktasında hizmet vermesi bekleniyor.
" Asya, Afrika ve Avrupa genelinde yeniden tasarlanmış dokuz seyahat mağazasının kapılarını açtı.
" 5 milyar ABD doları tutarındaki kapsamlı retrofit programı kapsamında 31'i A380 ve 30'u Boeing 777 olmak üzere 61 uçağı yenilenmiş iç mekânlarla yeniden yolcuların hizmetine sundu.
" Business Class yolcuları için özel içeceklerle eşleştirilmiş 18 yeni lezzetin yer aldığı zenginleştirilmiş bir uçak içi yemek deneyimini hayata geçirdi.
" Ödüllü sadakat programı Emirates Skywards; Garuda Indonesia ve AEGEAN ile karşılıklı sadakat avantajları sunan yeni havayolu iş birlikleri başlatarak tüm flydubai uçuşlarında 5.000 Mil'den başlayan Classic Rewards fırsatlarını devreye aldı. Ayrıca Marriott Bonvoy ve ALL sadakat programlarıyla otel ortaklıklarını güçlendirerek, üyelere iki yönlü puan ve Mil dönüşümü imkânı sundu.
Birleşik Krallık'a Olan Hizmetlerini Sürdürüyor
Emirates, şu anda Birleşik Krallık'a haftada 133 uçuş gerçekleştiriyor. Bu uçuşlar arasında Londra Heathrow'a günde altı A380 seferi, Gatwick Havalimanı'na günde üç A380 seferi, Stansted'e günde iki sefer, Manchester'a günde üç A380 seferi, Birmingham'a günde iki sefer (bunlardan biri A380 ile), Newcastle'a günlük sefer, Glasgow'a günlük A380 seferi ve Edinburgh'a günlük A350 seferi yer alıyor.
Emirates'in en güncel global rezervasyon verilerine göre Birleşik Krallık'tan emirates.com üzerinden yapılan uçuş aramaları geçtiğimiz yıla göre %12 artış gösterdi. Yeni Zelanda, Avustralya, Japonya, Sri Lanka ve Mauritius gibi uzun menzilli destinasyonlara olan ilgi ise dikkat çekiyor.
Emirates ile seyahat eden yolcular, havayolunun çok uluslu kabin ekibinin sıcak misafirperverliğinin yanı sıra bölgesel lezzetlerle hazırlanmış gurme ikramlar ve 6.500'e varan film, dizi, podcast ve daha fazlasını sunan ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice ile eşsiz bir yolculuk deneyimi yaşayabilirler.
Daha fazla bilgi almak veya bilet rezervasyonu yapmak için emirates.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Biletler ayrıca Emirates mobil uygulaması, Emirates satış mağazaları, çağrı merkezi ya da yetkili seyahat acenteleri aracılığıyla da satın alınabiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Eren Perakende'nin genç yetenek programı olan NextGen MT Programı; Best Talent Acquisition Process kategorisinde Altın Stevie Ödülü, Achievement in Recruitment and Talent Acquisition kategorisinde ise Gümüş Stevie Ödülü kazandı.
Eren Perakende bu ödüllerle, yalnızca perakende sektöründeki liderliğini değil; aynı zamanda genç profesyonellerin kariyer yolculuklarına verdiği önemi de uluslararası arenada tescillemiş oldu.
Eren Perakende CEO'su Osman Şentürk, ödül ile ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi: "Bugün 20'den fazla ülkede, 700'e yakın mağazada faaliyet gösteriyor ve 1,5 milyar doları aşan ciromuzla büyümeye devam ediyoruz. Bu güçlü büyüme yolculuğunda en önemli yatırım alanlarımızdan biri de insan kaynağımız. NextGen MT Programı ile geleceğin liderlerinin gelişim yolculuklarına eşlik etmekten gurur duyuyoruz"
Eren Perakende CHRO'su Merve Özgen ise, konuya dair yaptığı açıklamada "NextGen MT ile geleceğin liderlerini bugünden yetiştiriyoruz. Bu ödüller hem bize doğru yolda olduğumuzu gösteriyor hem de ekibimizin özverili çalışmasını onurlandırıyor" dedi.
Eren Perakende'nin sektöre yeni liderler kazandırmayı ve genç yetenekleri geliştirmeyi hedefleyen yenilikçi yaklaşımının değerli bir örneği olan Nextgen Kickstart MT Programı, çalışan bağlılığını güçlendirmeyi ve şirketin sürdürülebilir insan kaynağını destekleme hedefiyle hayata geçti.
İnsan kaynakları alanında küresel çapta en saygın ödüllerden biri olarak kabul edilen Stevie Awards for Great Employers, kurumların çalışan deneyimi, liderlik gelişimi, işe alım ve yetenek yönetimi süreçlerindeki başarılarını takdir ediyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siber güvenlik alanında dünya lideri olan ESET, 2025 Gartner Magic Quadrant Uç Nokta Koruma Platformu (EPP) değerlendirmesinde, on beş tedarikçi arasında konumunu iyileştiren iki tedarikçiden biri oldu. ESET, daha güçlü bir Yürütme Yeteneği ve gelişmiş Vizyon Bütünlüğünü yansıtarak konumunu ilerletti.
ESET için bu ilerleme, yenilikçiliğe, müşteri odaklı gelişime ve dünya çapındaki kuruluşlar için yüksek performanslı uç nokta koruma platformu çözümleri sunmaya yönelik stratejik odağına olan bağlılığını vurguluyor. ESET'in Challenger olarak kabul edildiği EPP için en son Gartner Magic Quadrant'ta belirtildiği gibi, "ESET PROTECT, gelişmiş uç nokta önleme ve koruma yetenekleri arayan küçük ve orta ölçekli kuruluşlar için çok uygundur."
ESET İşletme Direktörü Pavol Balaj yaptığı açıklamada "İlerlememizin Gartner tarafından takdir edildiğini görmekten gurur duyuyoruz" dedi. "Magic Quadrant Uç Nokta Koruma Platformu'ndaki gelişmiş konumumuz, güçlü, güvenilir ve erişilebilir siber güvenlik çözümleri sunma konusundaki sarsılmaz kararlılığımızı yansıtıyor. Bu ilerleme, müşteri değeri ve siber güvenlik mükemmelliğine olan bağlılığımızın bir kanıtıdır. Giderek karmaşıklaşan tehdit ortamında her büyüklükteki kuruluşun dirençli kalmasına yardımcı olmaya odaklanmaya devam ediyoruz."
EPP için Gartner Magic Quadrant, ESET'in aşağıdaki temel güçlü yönlerini içeriyor:
Müşteri Deneyimi: ESET, duyarlı ve yardımsever teknik ve hesap desteği ile övgü topluyor.
Operasyonlar: ESET, büyük ölçüde EPP Ar-Ge'sine odaklanıyor ve gelirlerinin çoğu EPP ürünlerinden geliyor.
Coğrafi Strateji: ESET birden fazla Avrupa ve Asya dilini destekleyerek küresel bir kitleye hitap ediyor.
Magic Quadrant ESET'i, "EPP'nin bulut üzerinden, hibrit ve şirket içi yönetimini destekleyen bir satıcı" olarak tanımlıyor. EPP'ye ek olarak ESET, e-posta güvenliği gibi çalışma alanı güvenlik kontrolleri de sunuyor."
Raporda ayrıca ESET'in son yenilikleri arasında tescilli bir fidye yazılımı geri alma özelliği, uç nokta CPU yükünü azaltmak için Intel ile AI PC entegrasyonu ve Windows, macOS ve Linux genelinde genişletilmiş güvenlik açığı değerlendirmesi ve yama yönetimi yer alıyor. Bu gelişmeler, ESET'in çoklu kiracılığı, üçüncü taraf entegrasyonlarını geliştirmek ve kimlik ve iş yükü koruması gibi bitişik güvenlik alanlarına genişlemek için daha kapsamlı yol haritasının bir parçası.
ESET'in teknik mükemmelliğini daha da doğrulayan 2025 Gartner Uç Nokta Koruma Platformları için Kritik Yeteneklerraporunda şu ifadeler yer alıyor: "ESET PROTECT, yüksek koruma etkinliği ve sağlam bulut tabanlı yönetim ile güvenilir temel uç nokta koruması sunar. Gelişmiş hibrit yönetim yetenekleri, sınırlı veya kesintili bağlantıya sahip ortamlarda etkili çalışmayı mümkün kılar ve katı yasal düzenleme veya veri ikamet ihtiyaçları olan kuruluşlar için uyumluluğu ve korumayı destekler."
ESET PROTECT modern kurumların değişen ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış kapsamlı bir siber güvenlik platformudur. Onlarca yıllık uzmanlık ve sürekli inovasyon üzerine inşa edilen bu platform, gelişmiş teknolojileri ve güvenlik hizmetlerini tek ve ölçeklenebilir bir çözümde bir araya getirerek güvenlik için "Önce Önleme" yaklaşımı sunar.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya Kupası Vakfı (EWCF), HONOR’un 2025 Espor Dünya Kupası’na (EWC) Resmi Akıllı Telefon Ortağı olarak geri döndüğünü duyurdu. 2024 yılında düzenlenen ilk Espor Dünya Kupası’ndaki başarılı iş birliğinin ardından, HONOR bu yıl da yapay zeka destekli teknolojileriyle en üst düzey mobil espor rekabetine destek vermeye hazırlanıyor.
Geçtiğimiz yıl HONOR, Espor Dünya Kupası’nda mobil oyun deneyimini yeniden tanımladı. Turnuvanın resmi cihazı olarak kullanılan HONOR 200 Serisi, AI destekli yüksek performansıyla profesyonel oyunculara rekabet avantajı sunarken, içerik üreticilere gerçek zamanlı içerik yakalama imkanı sunuyor. Turnuva alanındaki dinlenme alanları ve etkileşimli deneyim noktaları ise ziyaretçilere HONOR’un yenilikçi teknolojisini birebir deneyimleme fırsatı sundu.
Bu yıl HONOR, Espor Dünya Kupası 2025 kapsamında mobil espor kategorilerinin resmi akıllı telefonu olarak HONOR Magic7 Pro modelini tanıtmaya hazırlanıyor. Espor deneyimi için özel olarak geliştirilen cihaz, Snapdragon® 8 Elite Mobil Platformu ve Ultra Geniş Alanlı Soğutma Sistemi sayesinde uzun süreli kullanımda dahi kesintisiz ve yüksek performans sunuyor.
1-120Hz arasında uyarlanabilir dinamik yenileme hızına sahip profesyonel oyun ekranı ve yapay zekâ destekli göz konforu teknolojileri, uzun süren turnuva oturumlarında dahi kullanıcı deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Cihaza entegre AI Gaming Suite, sektörde bir ilk olan Gerçek Zamanlı Yapay Zekâ Render teknolojisiyle PC düzeyinde grafikler ve neredeyse tam kare oranında akıcı bir oyun deneyimi sunuyor. AI Tabanlı Zamanlama Motoru sistem kaynaklarını en verimli şekilde yönetirken, HONOR Güç Yönetim Sistemi kesintisiz oyun deneyimi sağlıyor.
Bununla birlikte, stereo hoparlör sistemi, entegre ultra geniş ses boşluğu ve mekânsal ses teknolojisiyle güçlü ve zengin bir ses deneyimi sunuyor. IP68/IP69 sertifikalı dayanıklılığı ve HONOR Nanocrystal Shield ekran teknolojisi ile Magic7 Pro, zorlu oyun koşullarına karşı üst düzey dayanıklılık vadediyor.
HONOR Device Co., Ltd. Global CMO’su Dr. Rui Guo, iş birliğiyle ilgili; “Espor Dünya Kupası ile güçlerimizi bir kez daha birleştirmekten ve mobil rekabet kategorilerinde resmi akıllı telefon desteği sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Tüketicilerine değer veren bir marka olarak HONOR, özellikle oyun tutkunlarına üstün deneyim ve yüksek performans sunan ürünler geliştirmeye odaklanıyor. Teknolojimiz, oyuncuların sınırlarını zorlamalarına ve oyun serüvenlerinde zirvelere ulaşmalarına olanak tanıyor. Espor Dünya Kupası’nda dünyanın en iyi espor sporcularının HONOR cihazlarıyla performans sergilemesini heyecanla bekliyoruz. Bu uzun soluklu iş birliğimizin başarıyla devam etmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz.” dedi.
Espor Dünya Kupası Vakfı Operasyon Direktörü Mike McCabe, iş birliğine dair;
“Mobil espor, rekabetçi oyun dünyasında en hızlı büyüyen alanlardan biri olmayı sürdürüyor. HONOR gibi bir teknoloji lideriyle çalışmak, bu büyümeyi dünya standartlarında donanımlarla desteklememizi sağlıyor. HONOR’un devam eden desteği sayesinde oyuncularımız, performanslarını artırmalarına ve rekabeti bir üst seviyeye taşımalarına olanak tanıyan gelişmiş cihazlarla mücadele ediyor. Bu iş birliğinin kapsamını genişletmekten ve Espor Dünya Kupası’nın küresel sahnesinde yenilikçi teknolojilerin sunduğu potansiyeli bir kez daha gözler önüne sermekten büyük heyecan duyuyoruz.” dedi.
HONOR, EWC turnuvalarında Honor of Kings, PUBG: Mobile, Mobile Legends: Bang Bang ve Free Fire gibi oyunlarda mücadele eden oyuncularla donatıyor. Dünyanın dört bir yanından en iyi oyuncuları bir araya getiren bu turnuvalar, büyük oyuncu kitlesiyle esporun en prestijli ve başarılı kulüplerinin odağı haline gelmeye devam ediyor. EWC’de bu oyunlarda yarışacak sporcular, 10 milyon dolardan fazla ödül havuzunun sahibi olmak için HONOR cihazlarıyla yarışıyor.
Espor Dünya Kupası Vakfı Ticari Direktörü Mohammed Al Nimer, HONOR’un etkinliğin Resmi Akıllı Telefon Ortağı olmasıyla ilgili; “HONOR’u 2025 için Resmi Akıllı Telefon Ortağımız olarak tekrar aramızda görmekten gurur duyuyoruz. HONOR’un ileri teknoloji çözümleri oyuncu deneyimini geliştirirken, mobil performans standartlarını da yükseltiyor. Markanın sürdürülebilir yatırımları, dünyanın en büyük espor turnuvasına yenilik ve mükemmeliyet katmaya devam ediyor.” sözlerini sarf etti.
HONOR Suudi Arabistan Ülke Müdürü Jerry Liao ise; “Suudi Arabistan, espor alanında öncü konumda bulunuyor ve HONOR, dünya standartlarında bir oyun cihazı sunarak bu vizyona destek olmaktan gurur duyuyor. HONOR Magic7 Pro ile Krallık’taki yeni nesil oyunculara, bu dünya çapındaki etkinlikte rekabet etmeleri ve oyun deneyimlerini geliştirmeleri için güçlü bir araç sağlamayı hedefliyoruz.” yorumunda bulundu.
2025 yılında 7 Temmuz - 24 Ağustos tarihleri arasında Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde gerçekleştirilecek Espor Dünya Kupası, küresel oyun topluluklarını espor kültürünü kutlamak üzere bir araya getirmeyi hedefliyor. 24 farklı oyunda düzenlenecek 25 turnuvada, 100’den fazla ülkeden 200 kulüp ve 2.000 seçkin oyuncunun yer alması bekleniyor. Espor tarihinin en büyük ödül havuzlarından biri olan 70 milyon doları aşkın para ödülünün dağıtılması öngörülüyor.
Milyonlarca kişinin çevrimiçi ve sahada bir araya geldiği Espor Dünya Kupası, hayranlara yalnızca yüksek rekabeti değil; canlı müzik performanslarından anime kafelere, retro oyun salonlarından cosplay etkinliklerine kadar uzanan benzersiz bir deneyim sunuyor.
Espor Dünya Kupası hakkında daha fazla bilgi için, esportsworldcup.com’u ziyaret edebilir, turnuvayla ilgili güncellemeleri LinkedIn üzerinden takip edebilirsiniz.
Espor Dünya Kupası Hakkında
Espor Dünya Kupası (EWC), her yıl düzenlenen, rekabet mükemmeliyetinin ve espor tutkusunun küresel çapta kutlandığı prestijli bir spor etkinliğidir. EWC, farklı oyunlarda mücadele eden dünyanın en iyi espor kulüplerini benzersiz bir formatta karşı karşıya getirerek, espor tarihinin en büyük ödül havuzuna sahip turnuvasını sunar. 2025 yazında Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde yeniden düzenlenecek olan EWC, oyun ve espor topluluklarını bir araya getirerek yeni Espor Dünya Kupası Kulüp Şampiyonu’nu taçlandıracak. Daha fazla bilgi için esportsworldcup.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen iklimlendirme çözümleri markalarından Gree, yaşam ve çalışma alanlarında maksimum konfor ve enerji verimliliğini bir araya getiren Multi klima sistemlerini sunuyor. Konutlardan ofislere, otellerden hastanelere kadar pek çok farklı kullanım alanına hitap eden Gree Multi klimalar, tek bir dış üniteyle birden fazla iç ünitenin kontrolünü sağlayarak hem tasarruf hem de estetik açıdan önemli avantajlar sunuyor.
Geniş Kapasite Aralığı, Yüksek Verimlilik
Gree Multi klima dış üniteleri, 18.000 BTU ile 42.000 BTU arasında değişen soğutma kapasitesi ile farklı büyüklükteki projelere uygun çözümler sunuyor. SEER değeri 7.8, SCOP değeri ise 4.3'e varan sistemler, yüksek enerji verimliliği ile dikkat çekiyor. Soğutmada nominal 1.48 kW ile 3.40 kW arasında değişen güç tüketimi sayesinde çevre dostu kullanım sağlanıyor.
Farklı İç Ünite Seçenekleriyle Maksimum Uyum
Her türlü mimariye ve kullanıcı ihtiyacına uygun iç ünite alternatifleri sunan Gree Multi klimalar; duvar tipi, 4 yön ve tek yön kaset tipi, kanal tipi ve konsol tipi seçenekleriyle geliyor. Kullanım alanına göre 5 iç üniteye kadar tek bir dış üniteye bağlanabiliyor.
Konforlu ve Akıllı Kullanım Deneyimi
Gree Multi klima sistemleri, Wifi fonksiyonu sayesinde mobil uygulama üzerinden kontrol imkânı sağlarken, kurulan sistemin otomasyon opsiyonu ile uzaktan kontrol etme imkânı da sunuyor. Ayrıca Turbo modu, sessiz mod ve uyku modu gibi gelişmiş fonksiyonlarıyla kullanıcı konforunu maksimuma taşıyor. Soğutmada -15~48 °C ve ısıtmada -22~24 °C dış hava çalışma sıcaklık aralıkları ile yıl boyunca kesintisiz iklimlendirme sağlıyor.
Modern Tasarım, Renk Seçenekleri
Gree'nin Pular ve Fairy serisi duvar tipi iç üniteleri, Multi sistemlerle uyumlu çalışabiliyor. Özellikle Fairy modelinin antrasit gri renk seçeneği, koyu ve açık tonlu dekorasyonlarda estetik uyum sağlıyor. Kompakt yapılı tek yön kaset tipi iç üniteler, dar tavan alanlarında bile şık bir görünüm sunuyor.
Çevreci, Ekonomik ve Kullanışlı
Multi klima sistemleri, birden fazla odayı tek bir dış ünite ile iklimlendirerek daha az yer kaplayan, daha az maliyetli ve daha az enerji tüketen bir çözüm sunuyor.
Gree Multi klima sistemleri, gerekli tüm testlerden başarıyla geçmiş olup, ilgili sertifikasyon gerekliliklerine tam uyumlu şekilde üretiliyor. Tüm ürünler 6 yıl garanti kapsamında satışa sunuluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yapılan araştırma, Türkiye'de sağlıklı yaşam ilkelerinin teoride bilinmesine rağmen bu bilgilerin günlük hayata tutarlı bir şekilde aktarılamadığını gösteriyor. Araştırma, akıllı saat gibi giyilebilir teknolojilerin, kişiselleştirilmiş, anlaşılır veriler ve pratik tavsiyeler sunarak bu bilgi-eylem açığını kapatmada kilit bir rol oynayabileceğini ve bireylerin kendi sağlıklarını proaktif olarak yönetmelerini sağlayabileceğini vurguluyor.
Huawei ve IPSOS iş birliğiyle gerçekleştirilen ve 18-64 yaş arası nüfusu temsil eden yaklaşık 1000'er kişilik örneklemlerle yapılan araştırma, Türk halkının sağlık alışkanlıklarına dair çarpıcı ve derinlemesine veriler sunuyor.
Akıllı Saat Kullanıcıları Daha Sağlıklı Hissediyor
Araştırmaya göre, Türkiye'de nüfusun %66'sı genel sağlık durumunu olumlu olarak değerlendiriyor. Ancak, sağlığını "mükemmel" olarak tanımlayanların oranı sadece %18. Bu durum, kişisel sağlık algısı ile vücut kitle indeksi (VKİ), yaşanan semptomlar ve stres seviyeleri gibi bir kişinin gerçek fiziksel durumunu daha iyi yansıtan objektif veriler arasındaki potansiyel tutarsızlığa işaret ediyor. Yaş grupları arasında da belirgin farklar gözlemleniyor; 18-29 yaş grubunun %70'i ve 30-39 yaş grubunun %72'si sağlıklarını olumlu değerlendirirken, bu oran 50 yaş üstünde %60'a düşüyor. Akıllı saat kullanıcıları ise genel popülasyona göre sağlıklarını daha olumlu değerlendiriyor; kullanıcıların %75'i sağlık durumunu iyi olarak belirtirken, kullanıcı olmayanlarda bu oran %64'te kalıyor. Bu da teknolojinin sağlık algısı üzerindeki pozitif etkisini gösteriyor.
Vücut Kitle İndeksi ve Fiziksel Aktivitede Avrupa Ortalamasının Gerisindeyiz
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri de kilo yönetimi ve fiziksel aktivite konularında ortaya çıkıyor.
" Kilo Yönetimi: Türkiye'de aşırı kilolu bireylerin oranı %34 ile araştırmanın yapıldığı ülkeler ortalamasının üzerinde. Obezite oranı %18 ile ortalamaya yakınken, toplamda nüfusun %52'si aşırı kilolu veya obez kategorisinde yer alıyor. Bu oran, araştırmaya katılan 8 ülkenin toplam ortalaması olan %48'in üzerindedir. Cinsiyete göre bakıldığında, erkeklerin %64'ü aşırı kilolu veya obez iken, kadınlarda bu oran %40'tır. Yaş ilerledikçe kilo alma eğilimi artıyor; 50 yaş üstü bireylerin %66'sı bu kategoride bulunuyor.
" Fiziksel Aktivite: Fiziksel aktivitede ise Türkiye, araştırmaya katılan ülkeler arasında en düşük seviyede yer alıyor. Halkın %67'si Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) minimum aktivite tavsiyelerine uyarken, bu oran diğer ülkelere kıyasla en düşük seviyeyi temsil ediyor. Nüfusun %33'ü ise tavsiye edilenin altında bir aktivite düzeyine sahip. Bilgi eksikliği de bu durumda önemli bir faktör; DSÖ'nün spesifik yönergeleri hakkındaki bilgi düzeyi oldukça düşük ve katılımcıların sadece %15'i bu normlar hakkında spesifik ayrıntılar verebiliyor.
Stres Seviyemiz Rekor Düzeyde Yüksek, Uyku Kalitemizden Endişeliyiz
Modern yaşamın en büyük sorunlarından olan stres ve uyku konusunda da Türkiye'ye özgü önemli ve endişe verici bulgular mevcut:
" Stres: Türkiye, %46 ile araştırmadaki ülkeler arasında "çok yüksek stres" seviyesini bildiren ülke konumunda. Bu oran, incelenen ülkelerin toplam ortalaması olan %35'in oldukça üzerindedir. Düşük stres seviyesi bildirenlerin oranı ise sadece %15. Sonuç olarak, halkın %44'ü mevcut stres seviyesinden memnuniyetsiz olduğunu belirtiyor.
" Stres Ölçümü Farkındalığı: Bu yüksek stres oranlarına rağmen, stres yönetimi konusunda teknoloji kullanım farkındalığı çok düşük. Akıllı saatlerin stresi ölçebildiğini bilenlerin oranı sadece %4. Daha da çarpıcı olanı, akıllı saat sahiplerinin bile %43'ü cihazlarının bu değerli özelliğinden haberdar değil.
" Uyku: Türk halkının %66'sı gecelik ne kadar uyuması gerektiği konusunda emin değil. Bu oran, Polonya ile araştırmadaki ülkeler arasındaki en yüksek rakam. Bu belirsizlik, uyku kalitesini doğrudan etkiliyor ve nüfusun %32'si tavsiye edilen 7-9 saatlik uyku süresinin altında uyuyor.
Akıllı Saatler Sağlık Takibinde Güçlü Bir Motivasyon ve Bilinç Kaynağı
Araştırma, giyilebilir teknolojilerin proaktif sağlık yönetimindeki potansiyelini açıkça ortaya koyuyor. Akıllı saat kullanıcıları, pek çok sağlık metriğinde daha bilinçli ve daha olumlu alışkanlıklara sahip:
" Bilinç Düzeyi: Akıllı saat kullanıcıları, uyku tavsiyeleri (%46'ya karşı %30) ve sağlık kontrolü sıklığı (%43'e karşı %30) gibi konularda kullanmayanlara göre daha bilinçli. Bu da gösteriyor ki teknoloji, sadece ölçüm yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bir eğitim aracı görevi de görüyor.
" Alışkanlıklar: Kullanıcıların %68'i tavsiye edilen uyku süresine uyuyor. Bu durum, cihazların hatırlatıcı ve takip mekanizmalarının davranış değişikliğindeki etkinliğini kanıtlıyor.
" Engeller ve Fırsatlar: Nüfusun %41'i akıllı saatlerin sunduğu sağlık fonksiyonlarından haberdar değil. Cihaz satın almanın önündeki en büyük engeller ise yüksek maliyet algısı, ihtiyaç duyulmadığı düşüncesi ve akıllı telefonların yeterli olduğu inancı olarak sıralanıyor. Ancak kullanıcıların glukoz takibi, EKG, vücut hidrasyonu ölçümü ve kas kütlesi takibi gibi daha gelişmiş özelliklere yönelik talebi, pazarın gelecekteki büyüme potansiyelini de gözler önüne seriyor.
Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Marka Pazarlama Direktörü Mustafa Can Akbaş, araştırma sonuçlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Huawei olarak, teknolojinin insan hayatını iyileştirme gücüne derinden inanıyoruz. IPSOS ile gerçekleştirdiğimiz bu değerli araştırma, Türkiye'de proaktif sağlık yönetimi konusunda büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. İnsanlar sağlıklı yaşamak istiyor ancak bu hedefe ulaşmak için doğru araçlara ve motivasyona ihtiyaç duyuyorlar. Biz de tam bu noktada devreye giriyoruz. Gelişmiş sensörlere sahip, bilimsel verilere dayalı ölçümler yapan ve kişiselleştirilmiş geri bildirimler sunan akıllı saatlerimizle, her kullanıcının kendi sağlığının CEO'su olmasını hedefliyoruz. Stres yönetiminden uyku takibine, egzersiz planlamasından temel sağlık göstergelerinin izlenmesine kadar sunduğumuz bütünsel çözümlerle, bilgi ile eylem arasındaki köprüyü kurarak daha sağlıklı bir toplum hedefine katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz."
Sonuç olarak araştırma, Türkiye'de sağlık bilincini eyleme dönüştürme konusunda önemli bir fırsat alanı olduğunu ve Huawei gibi teknoloji liderlerinin sunduğu akıllı giyilebilir cihazların bu dönüşümde merkezi bir rol oynayabileceğini teyit ediyor.
Metodoloji Notu: Bu belgede sunulan veriler, 02.04 - 25.04.2025 tarihleri arasında İngiltere, Almanya, Fransa, Polonya, İspanya, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye olmak üzere 8 ülkede, 18-64 yaş arası yaklaşık 1000'er kişilik temsili örneklemle çevrimiçi olarak yürütülen araştırmaya dayanmaktadır. Veriler, her ülkedeki 18-64 yaş arası nüfus yapısına göre ağırlıklandırılmıştır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüketiciler ve kurumlar için dijital varlık güvenliğinde dünya lideri olan Ledger, Ledger Recovery Key’i duyurdu. Bu fiziksel anahtar, dijital varlıklara erişim sağlayan bir yedek anahtar niteliği taşıyor. Ledger’ın on yılı aşkın süredir ödün vermediği güvenliğinin temelinde yer alan Secure Element teknolojisiyle donatılan Ledger Recovery Key, cüzdan kurtarma sürecini sadeleştiriyor ve kendi kendine saklama (self-custody) süreçlerini daha erişilebilir hale getiriyor.
Dijital varlık güvenliği alanında küresel çapta öncü olan Ledger, yeni ürünü Ledger Recovery Key’i kullanıcıların hizmetine sundu. Ledger Recovery Key, dijital varlıklara erişimi kurtarma süreçlerinde kullanılabilecek fiziksel bir yedekleme çözümü olarak tasarlandı. Bugünden itibaren tüm Ledger Flex ve Ledger Stax cihazlarının kutu içeriğinde yerini alacak olan Ledger Recovery Key’e ek olarak, kullanıcılar istedikleri takdirde ilave anahtarları ayrı olarak satın alabilecek. Lansmana özel, sınırlı süreli kampanya kapsamında ise önceden Ledger Flex ya da Ledger Stax cihazı satın almış kullanıcılar, sadece gönderim ücretini karşılayarak ücretsiz Ledger Recovery Key alma imkânına sahip olacak. Bu sayede kullanıcılar, dijital varlıklarını daha esnek ve güvenli bir biçimde yönetebilecek. Birden fazla yedek oluşturmak isteyen kullanıcılar için ayrıca ek kartlar sunuluyor. Özellik tamamen isteğe bağlı ve yalnızca kullanıcı onayıyla aktif hâle geliyor. Yedek sayısına herhangi bir sınır bulunmuyor.
Cüzdan Deneyimi Güvenle Genişliyor
Kripto dünyasında artan benimseme oranıyla birlikte toplam piyasa değeri son bir yılda 1 trilyon dolardan fazla büyüdü. 2024 yılında yeni nesil güvenli dokunmatik ekranlara sahip cihazları Ledger Stax ve Ledger Flex’i kullanıcılarla buluşturan Ledger, dijital varlık yönetiminde kullanıcı deneyimini yeniden tanımladı. Bu yenilikçi cihazlar, E Ink teknolojili şık ekranlarıyla işlemlerin onaylanmasını ve merkeziyetsiz uygulamalarla güvenli biçimde etkileşimi son derece net hâle getirirken, dünya çapında 7,5 milyonu aşkın satış rakamına ulaştı. Ancak hızla dönüşen kullanıcı ihtiyaçları, geleneksel yedekleme yöntemlerinin artık yeterli olmadığını gösteriyor. Kullanıcılar, dijital varlıklarına sürekli ve güvenli erişim sağlarken aynı zamanda varlıklarının kontrolünü kendi ellerinde tutmak için daha modern çözümlere ihtiyaç duyuyor. Bu noktada kullanıcıların farklı tercihlerine ve gereksinimlerine hitap eden esnek kurtarma seçenekleri önem kazanıyor.
Tek Bir Kart ve PIN Kullanımı ile Yedekleme Artık Daha Basit
Ledger Recovery Key, dijital varlıklarınıza erişimi kurtarmak için tek bir kart okutma işlemi ve PIN kodu girişi yeterli olacak şekilde süreci basitleştiriyor. Ledger Flex ve Ledger Stax kullanıcıları, standart 24 kelimelik kurtarma yöntemine ek olarak artık fiziksel bir yedek anahtar oluşturabilecek. Ledger Recovery Key, bundan böyle tüm yeni cihazların kutu içeriğinde yer alırken, Ledger cihazlarıyla doğrudan ve güvenli NFC bağlantısı üzerinden, herhangi bir üçüncü partiye ihtiyaç duymadan eşleşiyor. Böylece dakikalar içerisinde tamamen çevrimdışı bir yedek anahtar oluşturulabiliyor ve bu anahtar, kendine özel PIN kodu ile korunuyor.
Ledger’ın güvenliğin yanı sıra kurtarma süreçlerinde de kullanıcı dostu ve kapsamlı seçenekler sunduğunu belirten Ledger Deneyim Direktörü Ian Rogers, “Ledger Recovery Key ile güvenli öz saklama işlemini herkes için kullanımı kolay hale getiriyoruz. Çok fazla insan varlıklarını borsalarda ve güvensiz yazılım cüzdanlarında tutarak ödün veriyor. Ledger Recover ve şimdi de Ledger Recovery Key ile geleneksel 24 kelimenin yanı sıra, her kullanıcı kategorisi için bir kurtarma çözümü sunmaktan gurur duyuyoruz” açıklamalarında bulundu.
Seçim Sizin: Tek Anahtar Yeterli, Ama Genişletilebilir
Ledger Recovery Key, farklı kullanıcı profillerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilen kurtarma çözümleri arasında yerini alıyor. Geleneksel 24 kelimelik kurtarma yöntemi tüm cihazlarda geçerliliğini korurken, kullanım alışkanlıkları ve beklentiler çeşitlendikçe daha fazla seçeneğe ihtiyaç duyulması kaçınılmaz hâle geliyor. Bu doğrultuda ilk olarak Ledger Recover geliştirildi, ardından Ledger Recovery Key portföye eklendi. 2023’te tanıtılan Ledger Recover, geleneksel yazılı yedeklemenin yanı sıra ek bir güvenlik katmanı arayan kullanıcılar için tanıtılmıştı. Opsiyonel ve ücretli bir hizmet olan Ledger Recover, kurtarma ifadesinin şifreli parçalarını, farklı ülkelerdeki HSM’lerde (donanım güvenlik modülü) güvenli biçimde saklıyor. Kullanıcılar, kimliklerini Ledger Live uygulamasında doğrulayarak cüzdanlarına erişimi yeniden sağlayabiliyor. Lansmanından bu yana hizmete gösterilen ilgi, daha fazla kurtarma seçeneğine duyulan ihtiyacı açıkça ortaya koymuş durumda.
Şeffaflık taahhüdümüzün bir parçası olarak Ledger Recovery Key'i incelenebilir kod ve bir whitepaper ile piyasaya sürmekten mutluluk duyduklarını ifade eden Ledger CTO’su Charles Guillemet, “Dünyanın önde gelen bağımsız bilgisayar hacker ekibimiz Donjon tarafından kapsamlı bir iç güvenlik testinden ve dış güvenlik denetimlerinden geçirildi. Güvenlik araştırmacılarından ve sektör liderlerinden son derece olumlu geri bildirimler aldık ve nihayet kullanıma sunacağımız için heyecanlıyız.” dedi.
Ledger Recovery Key, Ledger Recover ile birlikte veya tek başına kullanılabilecek şekilde tasarlandı. Kullanıcılar ister yalnızca fiziksel yedek anahtarı, ister sadece Ledger Recover hizmetini, isterlerse yalnızca 24 kelimelik yöntemi tercih edebiliyor. Bu esneklik, herkesin kendi güvenlik alışkanlıklarına ve kullanım senaryolarına uygun bir yapı oluşturmasına olanak tanıyor. 39€ satış fiyatıyla Ledger Recovery Key, bugünden itibaren tüm yeni Ledger Stax ve Ledger Flex siparişlerinin kutu içeriğinde yer alacak. Ek kartlar ise Ledger.com üzerinden satışa sunuldu. Lansman sonrası sınırlı süreli kampanya kapsamında daha önce bu iki cihazdan birini satın almış olan kullanıcılar yalnızca kargo ücretini karşılayarak ücretsiz bir Ledger Recovery Key talep edebilecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MAPFRE Grup, sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda 2024 yılında enerji tüketimini %27 oranında azaltarak 2030 hedefini şimdiden aştı. Grup, aynı zamanda biyoçeşitlilik temelli projelerle de global karbon ayak izinin yaklaşık %80’ini dengeledi. MAPFRE Sigorta da küresel vizyonun bir parçası olarak, Türkiye’deki sürdürülebilirlik çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Şirket, 2024 yılında 661,42 ton CO² olarak hesaplanan karbon ayak izini, destek verdiği çevre projeleri sayesinde tamamen dengeleyerek yılı sıfır karbon ayak iziyle tamamladı.
Karbon emisyonlarını düşürme stratejisi kapsamında, 2050 yılına kadar “Net Sıfır” hedefiyle ilerleyen MAPFRE Grup, 2024 yılında enerji tüketimini %27 oranında azaltarak, 2030 yılı için belirlediği %16'lık hedefi aştı. Bu başarıyla birlikte, elektrik ve fosil yakıt tüketimi 40 milyon kWh azaldı ve yaklaşık 10 bin ton karbondioksitin atmosfere salımı engellendi. Türkiye’de de MAPFRE Sigorta, 2024 yılında karbon ayak izini %38 oranında azaltarak iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir ilerleme kaydetti.
MAPFRE Grup, Biyoçeşitliliğin Korunmasına Yönelik Projelerle Küresel Karbon Ayak İzinin Yaklaşık %80’ini Dengeledi
MAPFRE Grup, karbon stratejisini yalnızca emisyon telafisine değil; emisyonların azaltılması, çevresel etkilerin iyileştirilmesi ve doğayla iş birliği ilkelerine dayandırıyor. MAPFRE, bu vizyon doğrultusunda biyoçeşitlilik temelli projelerle önemli bir başarıya imza attı. Grup, 2024 yılı itibarıyla global karbon ayak izinin yaklaşık %80’ini dengelemiş durumda.
Bu küresel yaklaşımın Türkiye’deki yansıması da dikkat çekici bir başarıyla taçlandı. MAPFRE Sigorta, 2024 yılında 661,42 ton CO² olarak hesaplanan karbon ayak izini, destek verdiği çevre projeleri sayesinde tamamen dengeleyerek yılı sıfır karbon ayak iziyle tamamladı.
MAPFRE Sigorta, Sürdürülebilir Gelecek İçin Kararlı Adımlar Atıyor
Konuyla ilgili bir açıklama yapan MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven; “Sürdürülebilirlik, bizim için yalnızca bir sorumluluk değil; aynı zamanda iş yapış şeklimizin ayrılmaz bir parçası. MAPFRE Grup’un küresel ölçekteki sürdürülebilirlik inisiyatiflerinin bir parçası olarak, bu vizyonu Türkiye’de güçlü ve somut adımlarla hayata geçiriyoruz. 2024 yılında karbon ayak izimizi %38 oranında azaltarak önemli bir eşiği geride bıraktık. Elektrik tüketimimizin tamamını yeşil enerjiyle karşılıyor, operasyonel süreçlerimizde enerji verimliliğini artıracak sistemleri devreye alıyoruz. Sadece çevresel değil, sosyal sürdürülebilirliği de önemsiyor; toplumsal cinsiyet eşitliğinden eğitime, çevre dostu filo uygulamalarından geri dönüşüme kadar birçok alanda etkili projeler yürütüyoruz. Ayrıca, karbon dengeleme konusunda da doğa temelli projelere destek veriyoruz. 2024 yılında bir tanesi Türkiye’de, diğeri Meksika’da olmak üzere iki projeye katkı sağlayarak, yıllık karbon ayak izimizi tamamen nötrlemeyi başardık. Balıkesir ve Manisa’da kurulu Soma III Rüzgar Enerjisi Projesi ile 40 ton karbon salımını dengeledik. Meksika’daki Candelaria II Orman Yönetimi Projesi ile de biyoçeşitliliğin korunmasına ve ekolojik bağlantıların güçlendirilmesine katkı sunduk. Ayrıca, vakfımız Fundación MAPFRE liderliğinde ve MAPFRE gönüllülerinin katılımıyla çevre için somut aksiyonlar almaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, geçtiğimiz günlerde TURMEPA iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz kıyı temizliği etkinliğinde, gönüllülerimizin katkısıyla yaklaşık 100 kg atık toplayarak önemli bir çevresel farkındalık yarattık. Bu gibi çalışmalarla hem çevreye doğrudan katkı sağlıyor hem de sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal bilinci güçlendiriyoruz” dedi.
MAPFRE, Küresel Sürdürülebilirlik İnisiyatiflerinde Öncü Konumda
MAPFRE’nin sürdürülebilirlik alanındaki kararlılığı, S&P, FTSE ve Sustainability Yearbook 2025’te tescillendi. S&P Global'in Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi'nde dokuz puanlık artışla 81 puan alarak dünya çapında ilk 10 sigorta şirketi arasına giren MAPFRE, Sustainability Yearbook’a üst üste altıncı kez dahil edildi. FTSE4Good Index’te de sektör ortalamasını aşarak 3,9 puan elde eden grup, aynı zamanda Karbon Saydamlık Projesi'nde (CDP) "Liderlik" (A-) derecesinin sahibi oldu.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.