Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Koç Holding'in Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Topluluk Şirketleri ile birlikte AFAD koordinasyonunda Adıyaman, Hatay, İskenderun, Kahramanmaraş ve Malatya'da kurduğu, 5 bin adet konteynerden oluşan ve yaklaşık 20 bin kişinin yaşadığı "Umut Kentler", dünyanın en prestijli sürdürülebilirlik ödüllerinden biri olarak gösterilen Thomson Reuters Sürdürülebilirlik Ödülleri'nde "Sosyal Etki" kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu.
Sürdürülebilirlik stratejileriyle dikkat çekmenin ötesinde, iş, toplum ve çevre üzerinde gerçek bir etki yaratan projeleri ödüllendiren Thomson Reuters Sürdürülebilirlik Ödülleri, toplumun yaşam kalitesini artırmakla kalmayıp, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de önemli katkılarda bulunan Umut Kentler'i, "Sosyal Etki" kategorisinde büyük ödüle layık gördü. Yarattığı sosyal değerle örnek teşkil eden Umut Kentler aynı zamanda, Dünya Ekonomik Forumu'nun Sosyal Değer Kılavuzu'nda da Türkiye'den tek örnek olarak gösterildi.
Umut Kentler, sadece barınma değil, yaşamla yeniden bağ kurma alanları olarak modellendi
Koç Holding'in hayata geçirdiği Umut Kentler, sosyal yaşam alanlarıyla öne çıkıyor. Odağında eğitim, istihdam, spor ve sosyal hayata katılımın yer aldığı ve Koç Topluluğu şirketlerinin iş birliği geçmişlerinin olduğu yerel ve uluslararası kurumların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yaratılan çevik yönetim anlayışıyla hayata geçirilen Umut Kent proje modeli, sakinleri için sadece barınma değil, yaşamla yeniden bağ kurma alanları olarak konumlanıyor.
Okul, çocuk oyun merkezleri, ana sınıfları, özel destek sınıfları ve kütüphaneleri de içeren Umut Kentler'in yaşam alanında Gelecek Hayalim Merkezi, Çocuk Yaşam Merkezi, Kadın Dayanışma Merkezi, Mutfak Atölyeleri gibi yaşayanların deprem sonrası hayata uyumlarını kolaylaştıracak alanlar da yer alıyor. Koç Topluluğu; Vehbi Koç Vakfı, El Ele Eğitim ve Kültür Derneği, Hayata Destek Derneği, İlköğretim Okullarına Yardım Vakfı, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Suna'nın Kızları, Sürdürülebilir Kalkınma için Yenilikçi Çözümler Derneği, Tohum Otizm Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve UN Women Türkiye'nin de aralarında bulunduğu kuruluşlarla sosyal yaşam alanlarında destek faaliyetleri yürütmeye devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geleceğe ve gelecek teknolojilerine sürekli olarak yatırım yapan Hyundai, ürettiği yeni nesil modellerinde geri dönüşüme ağırlık vererek sürdürülebilirliğin önemi bir kez daha çizmiş oluyor. Özellikle atık malzemelerin geri dönüştürülerek araçların iç mekanlarında değerlendirilmesi, çevrenin korunmasında ve aynı zamanda kaynakların daha dengeli kullanılmasında önemli bir rol oynuyor.
Hyundai'nin temiz çevre ve sürdürülebilirlik felsefesi ise Türkiye'de çok farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Hyundai Assan'ın gelecek vizyonu sanatla birleştirilirken, bu özel projeye "Sanatın Sürdürülebilirliği: IONIQ 5" adı verildi. Bu yenilikçi proje kapsamında, ülkemizin önde gelen sanatçılarından Deniz Sağdıç'ın sürdürülebilirliğe olan yaklaşımı ve bakış açısı, Hyundai'nin üretimde kullandığı atık kablolarına yeniden hayat veriyor. Markanın ve Deniz Sağdıç'ın sanata olan bağlılığının bir araya geldiği bu projede, yaklaşık 2 kilometreden fazla uzunluktaki atık kablolardan 350x200 cm boyutunda bir IONIQ 5 portresi hazırlanırken aynı zamanda doğaya karşı sorumluluk da yerine getiriliyor. Her türlü kullanılmış malzemeyi ve geri dönüştürülebilecek parçayı ileri dönüşüm prensibiyle, sanat dünyasında özel bir eser olarak yeniden yorumlayan Deniz Sağdıç, farklı tekniği ve hayal dünyasıyla dikkat çekiyor.
Büyük bir titizlikle hazırlanan bu özel eser ile ilgili görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Yurt içi Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Murat Berkel, "Sanat ve sürdürülebilirliği bir araya getirdiğimiz bu projemizde, çevreye karşı sorumluluklarımızı farkındalık yaratacak bir şekilde vurgulamak istedik. Bu amaç doğrultusunda, Deniz Sağdıç'ın yaratıcılığını IONIQ 5 modelimizin sürdürülebilirliğe olan katkısıyla birleştirdik. Hyundai markası olarak, bu eserle birlikte çevre bilincini topluma da aşılamak istiyoruz. Doğru Gelecek İçin Doğru Hamle felsefemizle hareket ederek, yeşil bir gelecek için yarınlara umutla bakıyoruz" dedi.
Ünlü sanatçı Deniz Sağdıç ise yaptığı eserle ilgili olarak duygularını şu şekilde ifade etti. "Sanatın gücünü kullanarak çevre sorunlarına dikkat çekmek ve sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmak, sanatımın ana unsurlarından biridir. Bu bağlamda Hyundai ile bu projede iş birliği yapmak, hem sanatın hem de teknolojinin çevre üzerindeki etkilerini olumlu yönde vurgulama fırsatı sundu".
Hyundai'deki sürdürülebilirliğin bir yansıması: IONIQ 5
Satışa çıktığı ilk günden bu yana 100'ün üzerinde ödül alan tamamen elektrikli IONIQ 5, geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşturulan iç mekanıyla ile sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor.
IONIQ 5'in kokpiti, düğmeleri, direksiyon ve kapı paneli, yüzeylerinde kolza bitkisinin çiçekleri ve mısır gibi bitkilerden elde edilen yağlardan üretilen biyo-boya kullanıyor. Koltuk, tavan döşemesi ve halılar ise şeker kamışı ve mısırdan elde edilen biyolojik bileşenler içerirken IONIQ 5'in iç tasarımındaki deri kaplamalarının boyası da keten tohumu yağından elde ediliyor.
Bu malzemelere ek olarak; koltuklarda ve kapı döşemelerinde de geri dönüştürülmüş PET şişelerden döşemelik kumaş iplikler elde ediliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Global teknoloji platformu Uber, gençlerin teknolojiyle buluştuğu, yenilikçi projeler geliştirmesi için fırsatların sunulduğu TEKNOFEST 2024'ün destekçileri arasında yerini aldı. TEKNOFEST 2024, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana Şakirpaşa Havalimanı'nda gerçekleştiriliyor.
"Bu iş birliği ile Türkiye'nin teknoloji yolculuğunun bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz."
TEKNOFEST 2024'e katılarak, teknoloji tutkunu gençlerin yaratıcılıklarını ve yenilikçi projelerini desteklediklerini belirten UBER Türkiye CEO'su Neyran Bahadırlı, "Uber olarak, bu yıl ilk defa TEKNOFEST'in destekçileri arasındayız. TEKNOFEST toplumda teknolojiye olan ilgiyi artırmayı ve Türkiye'nin teknoloji üreten ve geliştiren bir topluma dönüşmesi konusunda farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Uber de kurulduğu günden bu güne gücünü teknolojiden alıyor ve dünyada 10 binden fazla şehirde ulaşımda bir dönüşüm hikayesi yaratıyor. Bu iş birliği ile Türkiye'nin teknoloji yolculuğunun bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Uber'den TEKNOFEST'e özel yolcu kampanyası
TEKNOFEST'e katılan tüm ziyaretçiler, Uber standını ziyaret ettiklerinde Uber yolculuklarında kullanabilecekleri indirim kodlarına sahip olacak.
Uber uygulamasına kayıt olan ve ilk defa yolculuk yapacak yeni kullanıcılara Adana'da Uber'den iki ücretsiz yolculuk sağlanacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
5G teknolojisi için hazırlık ve yatırımlarına aralıksız devam eden Turkcell, Adana'da bu yıl 7'nci kez düzenlenen TEKNOFEST kapsamında, çarpıcı bir demo gösterimine imza attı. Etkinliğin açılış gününde gerçekleştirilen demo etkinliğinde, Kocaeli - Gebze'de Turkcell'in 5G'si ile bağlantılı bir ekskavatör, etkinlik alanındaki Turkcell standından yine 5G teknolojisi ile uzaktan kontrol edildi. Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç, "TEKNOFEST gibi büyük etkinlikler, en yeni teknolojilerin sunduğu potansiyeli sergilemek için en doğru adres. 30'uncu yılımızda gerçekleştirdiğimiz bu başarılı demo bir kez daha gösterdi ki Turkcell, teknolojinin olduğu her yerde var. Türkiye için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz" dedi.
Bu yıl 2-6 Ekim arasında Adana'da gerçekleşen, Türkiye'nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST'in açılış gününde Turkcell tarafından düzenlenen 5G etkinliği büyük ilgi gördü. Kuş uçuşu 667 kilometre mesafedeki ekskavatör, Turkcell'in 5G standındaki operatör tarafından başarıyla kontrol edildi. Gösterim, ziyaretçilere açık şekilde, canlı ve gerçek zamanlı olarak gerçekleştirildi.
Turkcell'in TEKNOFEST'teki bu dikkat çekici gösterimi, 5G'nin düşük gecikme süresi ve yüksek eşzamanlılık yeteneği sayesinde, makineler arası iletişimin geldiği noktayı da gözler önüne serdi. 5G ile uzak mesafelerde dahi aynı anda birçok cihazın sorunsuz bir şekilde kontrol edilebilmesi, birçok endüstride operasyonel verimliliği ve esnekliği artırıyor.
5G'de Turkcell farkı
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, yaptığı açıklamada, 5G'nin eğitim, sağlık, ulaşım ve üretim sanayisi başta olmak üzere birçok sektörde devrim niteliğinde dönüşümler sağlayacağını belirtti. Koç, "Turkcell olarak 5G'ye geçiş için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Teknik altyapımızı yeni nesil teknolojiye uygun hale getirdik ve Türkiye'nin teknoloji üreten ülkeler arasında yer alması için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz" dedi.
Dr. Ali Taha Koç, Türkiye'nin teknolojiyi sadece tüketen değil, aynı zamanda üreten bir ülke olması gerektiğine vurgu yaparak şöyle dedi: "Yeni nesil 5G teknolojisi, yakın gelecekte birçok sektörde köklü dönüşümleri tetikleyecek. Biz de Turkcell olarak hem mobil hem fiber şebekelerimizde bu yeni nesil teknolojilere yönelik yatırımlarımıza yön veriyoruz. Regülasyon süreci tamamlandığında, 5G'de de en iyi ve en güvenilir hizmeti sunarak, Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik edeceğiz."
Ali Taha Koç: TEKNOFEST en doğru adres
Koç ayrıca, 5G teknolojisinin sunduğu yüksek hız, kapasite ve verimliliğin Türkiye'nin teknoloji ekosistemine önemli katkılar sunacağını belirterek, "TEKNOFEST gibi büyük etkinlikler, bu teknolojilerin sunduğu potansiyeli sergilemek için en doğru adres. 30'uncu yılımızda gerçekleştirdiğimiz bu başarılı demo bir kez daha gösterdi ki Turkcell, teknolojinin olduğu her yerde var ve Türkiye için çalışmaya, üretmeye devam edecek" ifadelerini kullandı.
Demo gösteriminin yapıldığı açık hava laboratuvarının 5G hizmetini Turkcell sağlıyor
Demo gösteriminde uzaktan başarıyla kontrol edilen iş makinesinin bulunduğu, TÜBİTAK'ın Gebze Yerleşkesi'nde bulunan açık hava laboratuvarı, otonom ve bağlantılı iş makinelerinin çeşitli senaryolarda gerçek saha koşullarında nasıl hareket ettiklerini ve çevreleriyle nasıl etkileşime girdiklerini incelemek amacıyla kurulan bir test ortamı olma özelliğini taşıyor. Söz konusu test ortamında 5G servisi Turkcell tarafından sağlanıyor. Diğer taraftan, yerli-milli teknolojilerin geliştirilmesine öncülük eden Turkcell, bu çalışmada yerli telekomünikasyon teknolojileri üreticisi i2i Systems'in geliştirdiği 5G çekirdek şebekesini kullanmaktadır
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de sinema deneyimi 4K lazer projeksiyonlu yeni IMAX sinema salonları ile devrim yaşıyor. CineNOVA Sinemaları’nın Kurucusu Muzaffer Yıldırım’ın yatırımıyla üstün lazer projeksiyon teknolojisi ile görsel ve işitsel anlamda alışılmışın dışında bir deneyime imza atan IMAX teknolojisi, Marmara Forum ve Ankara Gordion’da izleyici ile buluşuyor.
Yeni Nesil Sinema Deneyimi
Avrupa IMAX salonlarında en çok hasılat elde edilen ülkeler arasında ilk onda yer alan Türkiye, yeni IMAX with laser teknolojisiyle eşsiz bir sinematik deneyim sunmaya hazırlanıyor. IMAX’in en gelişmiş teknolojik yatırımının Türkiye’ye gelmesiyle birlikte Türkiye’nin sinema sektöründe büyüme potansiyelini de ortaya çıkıyor.
4K lazer projeksiyonlu yeni IMAX salonları, kristal netliğinde görüntü kalitesini en geniş renk yelpazesi ile sunarak beyazperdede şimdiye kadar görülmemiş bir görsel zenginlik vadediyor. IMAX teknolojisinin sunduğu artırılmış çözünürlük ile keskin ve parlak görüntüler derin kontrastlar ile bütünleşerek izleyiciye gerçekçi bir sinema deneyimi yaşatıyor. Yeni nesil IMAX teknolojisi, özel tasarlanmış stadyum tarzı oturma düzeninde her koltuğa eşit dağılan ve Türkiye’de bir ilk olan 12 kanallı çok fonksiyonlu ses sistemiyle izleyicilere çarpıcı bir ses derinliği sağlıyor. IMAX’e özgü dev perdelerde, DMR® (Digital Remastering) teknolojisiyle yeniden düzenlenen kareler, izleyicileri koltuklarının ötesine taşıyıp onları filmin dünyasına çekiyor.
İlk Gösterim “Joker: İkili Delilik”
Marmara Forum ve Gordion Ankara’da yer alan yeni IMAX salonları, 2019 yılında gişe rekorları kıran Oscar ödüllü ‘Joker’in merakla beklenen devam filmi ‘Joker: İkili Delilik’ ile sinemaseverlerle buluşuyor. Yönetmen koltuğunda Todd Phillips’in oturduğu, başrollerini Joaquin Phoenix ve Lady Gaga’nın paylaştığı filmin Türkiye galası, yeni IMAX with laser salonlarının açılışıyla gerçekleşti.
Gala öncesi gerçekleştirilen basın gösteriminde IMAX with Laser teknolojisi için oldukça büyük ve önemli bir yatırım gerçekleştirdiklerini belirten CineNOVA Kurucusu Muzaffer Yıldırım yeni IMAX teknolojisini ve yatırımlarını vurgulayarak: “Yeni IMAX teknolojisi Türkiye’de ilk defa bizim sinemamızda gösteriliyor. Sinema salonlarımız IMAX standartlarına uygun özelliklerle kişiselleştirilerek yepyeni salonlar haline getirildi. Bir önceki IMAX ile bu yeni IMAX’in görüntü kalitesi farklı ve ben sinemaseverlerin bunu görmek için özellikle Marmara Forum’a geleceklerini düşünüyorum. Üstün lazer projeksiyon teknolojisi IMAX’e yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Birazdan siz kıymetli misafirlerimiz Türkiye’de de bir eşi benzeri olmayan bu yeni nesil teknolojiyle bambaşka bir film izleme deneyimi yaşayacaksınız” dedi.
Muzaffer Yıldırım: “Sinemaya olan inancım hiç bitmedi”
Türkiye’deki sinema sektörünün durumu ve yeni hedefleri hakkında da bilgiler veren Yıldırım sözlerini: “Sinemayla ilgili pandemiden beri o kadar çok spekülasyon yapılıyor ki, AVM sahipleri de buna inanıp salon sayısını düşürüyorlar. Sinemanın ölmesine ya da yok olmasına hiç ihtimal vermiyorum. Biz böyle yeni nesil teknolojiyle dolu ekranlar sunduğumuz sürece de yükselişi devam edecek. Bu yüksek kalitedeki görsel zenginlikten alınan zevkin alternatifi yok. Tabi ki content’in de gelmesi en önemli şey. Kaliteli yerli contetlerin çoğalması gerekiyor. Platformlar sinema üreticileri için destekleyici servislerdir, sinema deneyimine alternatifi değil.
2002’de Mars’ı kurduğumda 18 milyon seyirci vardı, bıraktığımda 72 milyondu. Geçen sene depreme rağmen 35 milyon seyirci vardı. Bu sene 40 milyon civarında seyirci olacağı düşünülüyor. İddalı yabancı contentler var ama yeterince yerli content hala yok. Ülkemizdeki tüm yapımcıların, oyuncuların ve yönetmenlerin üretmesi lazım. 140-150 film çekilirken 10 film box office’de belirleyici oluyor. Türkiye’de aşağı yukarı bir 10 kişi var box office’i garanti olan. Bunun altısı, yedisi harekete geçse, Yılmaz Erdoğan yazın Organize İşler’i çekse, Cem Yılmaz bir tane daha çekse başka bir hikâye gelişir. NuLook Production olarak mayıs ayında bir tane daha Gupse Özay filmi yapıyorum. Yine bir tane sürpriz Feyyaz Yiğit’le çok güzel bir film yapıyoruz. Bunun gibi çok başarılı olacağına inandığım iki- üç film projem daha var. Gülse Birsel de katılsa, Şahan Gökbakar da bir daha sinema yapsa aslında bu durağanlık kırılacak. Ben bütün meselenin içerik olduğunu düşünüyorum ve Türk sinema endüstrisindeki tüm yapımcıların, oyuncuların, senaristlerin film yapması gerekliliğini vurguluyorum. Bir süredir sinemaların kapanması, azalması gerekiyor gibi bir durum vardı. İstanbul’un en merkezi lokasyonlarındaki yaşam alanlarındaki sinema salonu sayıları azalıyor. Ben bununla mücadele ediyorum. Salonların kapanmaması, azalmaması lazım diyorum. Benim sinemaya olan inancım hiç bitmedi. Bu yüzden inat edeceğim, yatırım yapmaya, sinemaları yenilemeye devam edeceğim.
Sinemanın toplumsal bir mood meselesi olduğunu hatırlatmak istiyorum. Hepimiz eskiden her hafta sinemaya giderdik. O dönemin geri gelmesi için de basının, sosyal medyanın ve herkesin çaba göstermesi lazım, ben çaba göstermeye devam edeceğim. Herkesi de çaba göstermeye davet ediyorum” dedi.
Muzaffer Yıldırım’ın ardından IMAX teknolojisi hakkında bilgiler veren IMAX Kıdemli Başkan Yardımcısı John Schreiner: “Öncelikle Muzaffer Yıldırım’a ve ekibine bizlere verdikleri destek için teşekkür ederim. “Joker: İkili Delilik” filmi IMAX için çekildi. Yönetmen Todd Phillips ve oyuncularla prodüksiyon öncesinde beraber çalışarak başladık. Phillips, IMAX’in kendi kameralarını kullanarak bu filmi çekti. Daha sonra filmi Los Angeles’taki ofisimize getirip kendimize ait olan DMR teknolojisiyle yeniden düzenledi.
Bu düzenleme resmi daha keskin, daha parlak ve kontrastının daha yüksek olmasını sağlıyor. Filmin içindeki bütün diyalogları, sesleri, müzikleri düzenleyerek burada çok net duyulmasını sağlıyor. Bu salonda izlediğiniz her film aslında sizin için her aşamada geliştirilmiş ve kişiselleştirilmiş olarak sunuluyor. 2025 yılında da IMAX için çekilmiş iddialı 14 Hollywood yapımını izleyicilerle buluşturacağız. Çok dolgun içeriklerle karşınızda olacağız” dedi.
CineNOVA Genel Müdürü ve Ortağı Asım Hakan Aşkar: “IMAX with Laser’in yeni teknolojisi 4K lazer projeksiyonlarını ilk kez Marmara Forum salonumuzda sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Böyle güzel salonlarda, yepyeni içeriklerini en gelişmiş sinema deneyimine dönüştürerek sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen ileri teknoloji ve savunma gruplarından olan EDGE, 6 Ekim'e kadar Adana'da düzenlenecek olan Türkiye'nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji fuarı Teknofest 2024'e katılacağını duyurdu.
EDGE, yeni start verdiği EDGE EXIMIUS programının ve grubun küresel yetenek girişimlerini güçlendirmeyi amaçlayan daha geniş stratejisinin bir parçası olarak, bu itibar sahibi etkinlikte dünyanın dört bir yanından yenilikçilerle etkileşime geçmeyi amaçlamaktadır.
EDGE'in Teknofest'e katılımı, grubun yüksek teknoloji sektörleri genelindeki dönüştürücü projelere katkıda bulunmak amacıyla dünyanın dört bir yanından en parlak beyinleri cezbetme kararlılığıyla uyumludur. Veri bilimi, mühendislik ve robotik ile yapay zekâ (YZ), siber güvenlik ve uzay araştırmaları gibi yüksek talep gören diğer teknoloji alanlarında uzmanlaşmış olağanüstü bireyleri işe almaya odaklanan EDGE, yeni nesil yenilikçileri ve düşünce liderlerini yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
EDGE Group İnsan Sermayesinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Sana Al Daoumi şunları ifade etti: “EDGE'in vizyonu, teknolojik mükemmellik ve küresel liderlik temelinde tanımlanan bir gelecek inşa etmek. EDGE EXIMIUS gibi girişimler sayesinde yapay zekâ, siber güvenlik, uzay araştırmaları ve daha birçok alandaki öncü projelerimizi ilerletmek için dünyadaki en olağanüstü yetenekleri aktif olarak grubumuza çekmeye çalışıyoruz. Türkiye, EDGE için kilit öneme sahip bir pazar. Teknofest, sınırları zorlamaya ve yarının karmaşık zorluklarına çözümler bulmaya dair kararlılığımızı paylaşan yenilikçilerle bağlantıya geçmemiz için stratejik bir platform sağlıyor. Bu niteliklere sahip yetenekleri teşvik ederek, teknolojinin dönüştürücü bir rol oynadığı tüm sektörlerde ilerlemeyi teşvik etmeyi amaçlıyoruz.”
EDGE'in Teknofest'teki standında (Stand N1) grubun en son teknolojik yenilikleri sergilenmekte ve şirketin gelişmiş projelerini daha yakından görme imkânı sunulmaktadır. EDGE, etkileşimli gösterimler ve sohbetler aracılığıyla, mesleki gelişim alanında var olan benzersiz imkânları ve grubun küresel operasyonlarında en son yeniliklere katkıda bulunma fırsatını öne çıkarmaktadır.
EDGE Hakkında
BAE’de Kasım 2019'da faaliyete geçen ve dünyanın önde gelen ileri teknoloji gruplarından biri olan EDGE, savunma sektörüne ve ötesine yönelik çevik, cesur ve kökten çözümler geliştirmek ve değişim ile dönüşümü hızlandırma amacıyla kurulmuştur. EDGE; çığır açan yenilikleri, ürünleri ve hizmetleri pazara daha hızlı ve verimli bir şekilde sunmaya, geleceğin sektörleri için BAE'yi önde gelen bir küresel merkez olarak konumlandırmaya ve sektörde ileri becerilere sahip yeni nesil yeteneklerin gelişmesi için engellerden arınmış yollar yaratmaya kararlıdır.
4IR teknolojilerinin benimsenmesine odaklanan EDGE, küresel ihracat ve ulusal güvenliğin korunması alanlarında egemenli·k kabi·li·yetleri·nin geliştirilmesini teşvik etmektedir. Bu temelde ön saflardaki operatörler ve uluslararası ortaklarla birlikte çalışmakta ve otonom kabiliyetler, siber-fiziksel sistemler, gelişmiş tahrik sistemleri, robotik ve akıllı materyaller gibi ileri teknolojileri benimsemektedir. EDGE, müşterilerinin özel ihtiyaçlarına göre uyarlanmış kökten çözümler geliştirmek için AR-GE, gelişmekte olan teknolojiler, dijital dönüşüm ve ticari pazar yeniliklerini askerî alandaki kabiliyetlerle birleştirmektedir. Merkezi BAE'nin başkenti Abu Dabi'de bulunan EDGE, 35'ten fazla kuruluşu altı temel kümede bir araya getirmektedir: Platformlar ve Sistemler, Füzeler ve Silahlar, Uzay ve Siber Teknolojiler, Ticaret ve Görev Desteği, Teknoloji ve Yenilik ile Yurt İçi Güvenlik.
Daha fazla bilgi edinmek için edgegroup.ae adresini ziyaret edebilirsiniz
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın lider güzellik perakende markası Sephora, Türkiye’deki yeni Ülke Genel Müdürü’nü duyurdu; L’Oréal Türkiye Dermatolojik Güzellik Genel Müdürü ve Ülke Etik Temsilcisi Sinem Saraçer Turanlı, Sephora Türkiye’nin yeni Ülke Genel Müdürü oldu.
20 yılı aşkın süredir kozmetik sektöründe profesyonel hayatını sürdüren Sinem Saraçer Turanlı, kariyerine 2004 yılında L’Oréal Türkiye Lüks Divizyonu çatısında bulunan Lancôme, YSL Beauty, Armani beauty gibi markaların satış, pazarlama, marka yönetimi, CRM, e-ticaret, dijital ve CDMO gibi çeşitli alanlarında sorumluluklar üstlendi ve bu süreçte farklı ekiplere liderlik etti. Kanada’da L’Oréal Lüks Divizyonu bünyesinde bulunan Biotherm ve Lancôme markalarının uluslararası liderlik rollerini üstlendikten sonra, 2022 yılından itibaren L’Oréal Türkiye Dermatolojik Güzellik Genel Müdürü olarak görev aldı. Sinem Saraçer Turanlı aynı zamanda L’Oréal Türkiye’deki çalışma döneminde; L'Oréal Türkiye Ülke Etik Temsilcisi rolünü üstlendi.
Lise eğitimini Saint Joseph Fransız Lisesi’nde tamamlayan Sinem Saraçer Turanlı, ardından Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimi gördü.
Sinem Saraçer Turanlı, Sephora Türkiye ekibine liderlik ederek kozmetik ve güzellik sektörünün önde gelen markası Sephora’nın yeni hedeflerine ulaşması üzerine çalışacak.
Sephora Hakkında
Dünyanın önde gelen global prestij güzellik perakende markası Sephora, 35 pazarda faaliyet gösteren, 50.000 tutkulu çalışanıyla, müşterileri ve güzellik markalarını dünyanın en güvenilir ve dinamik güzellik topluluğunda buluşturuyor. Sephora, her temas noktasında kişiselleştirilmiş ve sürükleyici deneyimler sunarak, 3.000'den fazla mağazadan ve ikonik amiral gemilerinden oluşan uluslararası çok kanallı ağında, e-ticaret ve dijital platformlarında yüz milyonlarca güzellik takipçisinden oluşan yüksek etkileşimli bir topluluğa hizmet veriyor. 500'e yakın markadan oluşan kürasyonu ve kendi markası Sephora Collection ile, güzellik dünyasını sürekli olarak yeniden hayal ederken; kokulardan makyaja, saç bakımından cilt bakımına ve ötesine kadar müşterilerinin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış en benzersiz ve çeşitli prestij güzellik ürünleri yelpazesini sunuyor. 1969'da Fransa'nın Limoges kentinde kurulduğundan bu yana ve 1997'den beri LVMH Grubunun bir parçası olarak, prestij güzellik perakende sektöründe çığır açıyor. Bugün, dünyanın güzelliğe bakış açısını genişletme ve her bir tüketicinin içindeki sıra dışı olanı güçlendirme misyonunu sürdürmek için gelenekleri yıkmaya devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Seyahatin önündeki engelleri kaldırarak hayatları zenginleştiren Setur, şimdi de SeturHealth markasıyla sağlık turizmi alanında yeni bir dönemi başlatıyor. Müşteri memnuniyetini ve güvenliğini temel alan insan odaklı yaklaşımıyla sektöründe öncü olan Setur, SeturHealth ile sağlık amaçlı seyahatlerde misafirlerine eşlik ederek, birinci sınıf sağlık hizmetleri sunuyor.
SeturHealth; ilk aşamada estetik tedaviler, check-up, saç ekimi, obezite ve diş tedavilerine odaklanıyor. Bu alanlarda online konsültasyon, seyahat planlama, yolculuk ve transferler, konaklama, araç kiralama, şehir turları, operasyon ve postoperaktif bakım süreçlerinde misafirlerine kesintisiz destek sağlıyor.
A'dan Z'ye kaliteli, güvenli ve kişiselleştirilmiş hizmet
"Sağlığınız Önceliğimizdir" mottosuyla faaliyet gösteren SeturHealth, tüm misafirlerinin ihtiyaçlarına uygun, üst düzey kalitede, özel ve entegre sağlık hizmetlerine odaklanıyor.
Bu kapsamda; başta Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi olmak üzere yüksek standartlarıyla bilinen en iyi hastanelerle ve uluslararası hastalara hizmet veren sağlık kuruluşları ile iş birliği yaparak modern tıbbi teknolojilerle yüksek kalitede bakım sağlıyor. JCI, TEMOS veya ISO 9001, 14000 ve 27000 sertifikalarına sahip, uluslararası kabul görmüş hastane ve kliniklerle çalışıyor. Sadece ilgili uzmanlığa sahip deneyimli tıbbi personelden konsültasyon alıyor. Şeffaf fiyatlandırma ilkesiyle, tedavi maliyetlerinde belirsizliğe yer bırakmıyor.
SeturHealth ayrıca sorunsuz bir deneyim için seyahat ve komplikasyon sigortası ile hastanın tekrar Türkiye'ye gelmesini gerektirecek bir durum olmasına karşın da bir teminat sunarak hasta güvenliğine öncelik veriyor. Süreç boyunca tıbbi çeviri uzmanlığı ve 7/24 uluslararası çağrı merkezi desteği ile kişisel yardım sağlıyor. Hasta mahremiyetini ön planda tutan SeturHealth, tüm prosedürleri en yüksek etik standartlara uygun şekilde yürütüyor.
Müşteri deneyimini her adımda mükemmelleştirmeyi hedefleyen SeturHealth, tedavi süreci boyunca konfor ve kolaylığa öncelik vererek ihtiyaçlara uygun en kaliteli konaklamaları planlıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.