Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın lider güzellik perakende markası Sephora, Türkiye’deki yeni Ülke Genel Müdürü’nü duyurdu; L’Oréal Türkiye Dermatolojik Güzellik Genel Müdürü ve Ülke Etik Temsilcisi Sinem Saraçer Turanlı, Sephora Türkiye’nin yeni Ülke Genel Müdürü oldu.
 
20 yılı aşkın süredir kozmetik sektöründe profesyonel hayatını sürdüren Sinem Saraçer Turanlı, kariyerine 2004 yılında L’Oréal Türkiye Lüks Divizyonu çatısında bulunan Lancôme, YSL Beauty, Armani beauty gibi markaların satış, pazarlama, marka yönetimi, CRM, e-ticaret, dijital ve CDMO gibi çeşitli alanlarında sorumluluklar üstlendi ve bu süreçte farklı ekiplere liderlik etti. Kanada’da L’Oréal Lüks Divizyonu bünyesinde bulunan Biotherm ve Lancôme markalarının uluslararası liderlik rollerini üstlendikten sonra, 2022 yılından itibaren L’Oréal Türkiye Dermatolojik Güzellik Genel Müdürü olarak görev aldı. Sinem Saraçer Turanlı aynı zamanda L’Oréal Türkiye’deki çalışma döneminde; L'Oréal Türkiye Ülke Etik Temsilcisi rolünü üstlendi.
 
Lise eğitimini Saint Joseph Fransız Lisesi’nde tamamlayan Sinem Saraçer Turanlı, ardından Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimi gördü.
 
Sinem Saraçer Turanlı, Sephora Türkiye ekibine liderlik ederek kozmetik ve güzellik sektörünün önde gelen markası Sephora’nın yeni hedeflerine ulaşması üzerine çalışacak.
 
 
 
Sephora Hakkında
Dünyanın önde gelen global prestij güzellik perakende markası Sephora, 35 pazarda faaliyet gösteren, 50.000 tutkulu çalışanıyla, müşterileri ve güzellik markalarını dünyanın en güvenilir ve dinamik güzellik topluluğunda buluşturuyor. Sephora, her temas noktasında kişiselleştirilmiş ve sürükleyici deneyimler sunarak, 3.000'den fazla mağazadan ve ikonik amiral gemilerinden oluşan uluslararası çok kanallı ağında, e-ticaret ve dijital platformlarında yüz milyonlarca güzellik takipçisinden oluşan yüksek etkileşimli bir topluluğa hizmet veriyor. 500'e yakın markadan oluşan kürasyonu ve kendi markası Sephora Collection ile, güzellik dünyasını sürekli olarak yeniden hayal ederken; kokulardan makyaja, saç bakımından cilt bakımına ve ötesine kadar müşterilerinin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış en benzersiz ve çeşitli prestij güzellik ürünleri yelpazesini sunuyor. 1969'da Fransa'nın Limoges kentinde kurulduğundan bu yana ve 1997'den beri LVMH Grubunun bir parçası olarak, prestij güzellik perakende sektöründe çığır açıyor. Bugün, dünyanın güzelliğe bakış açısını genişletme ve her bir tüketicinin içindeki sıra dışı olanı güçlendirme misyonunu sürdürmek için gelenekleri yıkmaya devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Seyahatin önündeki engelleri kaldırarak hayatları zenginleştiren Setur, şimdi de SeturHealth markasıyla sağlık turizmi alanında yeni bir dönemi başlatıyor. Müşteri memnuniyetini ve güvenliğini temel alan insan odaklı yaklaşımıyla sektöründe öncü olan Setur, SeturHealth ile sağlık amaçlı seyahatlerde misafirlerine eşlik ederek, birinci sınıf sağlık hizmetleri sunuyor.

SeturHealth; ilk aşamada estetik tedaviler, check-up, saç ekimi, obezite ve diş tedavilerine odaklanıyor. Bu alanlarda online konsültasyon, seyahat planlama, yolculuk ve transferler, konaklama, araç kiralama, şehir turları, operasyon ve postoperaktif bakım süreçlerinde misafirlerine kesintisiz destek sağlıyor.
A'dan Z'ye kaliteli, güvenli ve kişiselleştirilmiş hizmet
"Sağlığınız Önceliğimizdir" mottosuyla faaliyet gösteren SeturHealth, tüm misafirlerinin ihtiyaçlarına uygun, üst düzey kalitede, özel ve entegre sağlık hizmetlerine odaklanıyor.
Bu kapsamda; başta Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi olmak üzere yüksek standartlarıyla bilinen en iyi hastanelerle ve uluslararası hastalara hizmet veren sağlık kuruluşları ile iş birliği yaparak modern tıbbi teknolojilerle yüksek kalitede bakım sağlıyor. JCI, TEMOS veya ISO 9001, 14000 ve 27000 sertifikalarına sahip, uluslararası kabul görmüş hastane ve kliniklerle çalışıyor. Sadece ilgili uzmanlığa sahip deneyimli tıbbi personelden konsültasyon alıyor. Şeffaf fiyatlandırma ilkesiyle, tedavi maliyetlerinde belirsizliğe yer bırakmıyor.
SeturHealth ayrıca sorunsuz bir deneyim için seyahat ve komplikasyon sigortası ile hastanın tekrar Türkiye'ye gelmesini gerektirecek bir durum olmasına karşın da bir teminat sunarak hasta güvenliğine öncelik veriyor. Süreç boyunca tıbbi çeviri uzmanlığı ve 7/24 uluslararası çağrı merkezi desteği ile kişisel yardım sağlıyor. Hasta mahremiyetini ön planda tutan SeturHealth, tüm prosedürleri en yüksek etik standartlara uygun şekilde yürütüyor.
Müşteri deneyimini her adımda mükemmelleştirmeyi hedefleyen SeturHealth, tedavi süreci boyunca konfor ve kolaylığa öncelik vererek ihtiyaçlara uygun en kaliteli konaklamaları planlıyor.
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Önemli iş birliklerine imza atılan fuarda, Yurtbay Seramik, sürdürülebilir tasarım anlayışıyla ön plana çıktı. “Onlara reddedemeyecekleri bir teklifimiz var” mottosuyla yola çıkan Yurtbay Seramik, estetik, kalite ve inovasyonu bir araya getirerek Türk seramik sektörünün yanı sıra uluslararası pazarda da dikkatleri üzerine topladı.
Mimarlar, tasarımcılar ve distribütörlerle gerçekleştirilen iş birlikleri sayesinde Türk seramik sanayisinin vizyoner yüzü, Cersaie Fuarı ile birlikte bir kez daha yeni ürünlerle ziyaretçilerine sunuldu.
Sektör trendlerinin belirlendiği fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yurtbay Seramik İhracat Müdürü Murat Akbulut: ‘’Bu yıl Cersaie Fuarı’nda, seramik endüstrisindeki gelişmiş üretim tekniklerinin öne çıktığını ve modern tasarımların fonksiyonellikle harmanlandığı ürünlerin yoğun ilgi gördüğünü gözlemledik. Bu yenilikler, küresel pazarda rekabet avantajımızı artırmak adına bize önemli fırsatlar sunuyor. Gelecek stratejilerimizi bu doğrultuda belirleyerek ve yeni yatırımlarla bu fırsatları değerlendirmeyi planlıyoruz.’’ dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  TG Expo kuruluşlarından Sektörel Fuarcılık ve İstanbul Teknik Üniversitesi organizatörlüğünde bu yıl ilk kez düzenlenen NADMEX - Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi’nin açılışı, İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Sülün, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Lütfiye Durak Ata, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanı Selçuk Tütüncü’nün teşrifleri; TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel’in katılımı ile gerçekleşti.Afet yönetimi konusunda Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan ve bu yıl “Hayat Değerlidir” sloganıyla 4 Ekim’e kadar İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak fuarda dünya çapında uzman isimler, inovatif ürünler ve dikkat çeken etkinlikler yer alacak. Fuarla eş zamanlı düzenlenecek Afet Yönetimi Zirvesi’nin konferans programında ise akademi, kamu, özel sektör ve STK’lardan konusunda uzman konuşmacılar bilgi ve deneyimlerini aktaracak. İtfaiye teşkilatları, emniyet ve jandarma arama kurtarma birimleri, sivil arama kurtarma ekipleri ve acil müdahale uzmanları ile gün boyunca gerçekleştirecek tatbikatlar ise tüm ziyaretçilerin katılımına açık ve ücretsiz olacak.
 
“Afetlere müdahale kadar önceden alınacak tedbirlerin önemi de çok büyük”
Fuarın açılışında söz alan İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Sülün, yaptığı konuşmada “Afetler yalnızca fiziki yıkıma sebep olmaz, aynı zamanda toplumların sosyal ve ekonomik yapılarını temelden sarsar. Bu yüzden afetlere müdahale kadar önceden alınacak tedbirlerin önemi de çok büyük. Bu fuar ve zirve, bize sadece afetlere müdahale aşamasında değil, öncesinde de güçlü bir hazırlık ve risk yönetim stratejisine ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor. Afet yönetimi, toplumu ve bireyleri korumak için iş birliği gerektirirken ve bu noktada sivil toplum kuruluşlarından özel sektöre kadar tüm kurumların eline taşın altına koyması gerekiyor. Afetler, insan hayatının kaçınılmaz bir gerçeği olsa da alınacak tedbirler ve toplumsal dayanışma ile bu etkileri en aza indirmek bizim elimizde. Bunun için NADMEX’te gerçekleştirilen çalışmalar, gelecekte daha güvenli ve dirençli toplumlar oluşturmak adına atılan önemli adımlardan biridir” ifadelerine yer verdi.
 
Türkiye’deki üniversitelerden alınan 232 proje önerisinin dörtte biri desteklenecek
AFAD’ın katıldığı etkinliklerde yaptığı çalışmaları kamuoyuyla paylaşmasının oldukça önemli olduğunu vurgulayan AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Toplum olarak öncelikle yapmamız gereken, afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmak. Yapılan bütün risk azaltma faaliyetleri, afet sonrasında bir tane bina yıkılsa ve bir vatandaşımız yaşamını yitirse dahi anlamını kaybediyor. Öncelikle bütün enerjimizi önümüzdeki 10 yıllık süre içinde çok ciddi şekilde kentsel dönüşüme ve riskli yapıların dönüştürülmesine harcamak zorundayız. Bir yandan bunları yaparken diğer yandan da afetlere karşı teknik kapasitenin geliştirilmesine ağırlık vermeliyiz. Tüm bunların ışığında risk azaltmayı bütün benliğimizle yaşam biçimimize yansıtmamız gerekiyor. Biz bunun için AFAD olarak TÜBİTAK ile iş birliği içinde yer alarak Ulusal Deprem Araştırma Programı (UDAP) kapsamında Türkiye’deki farklı üniversitelerden 232 proje önerisi aldık ve bunların dörtte birini destekleme imkanına sahip olacağız.”
 
6 Şubat depremi, Türkiye tarihindeki tüm afetlerin konut ihtiyacını bir anda ortaya çıkardı
6 Şubat depreminin ardından afet yönetimi stratejisinin tamamen değiştiğine dikkat çeken AFAD Barınma ve Yapım İşleri Genel Müdürü Ahmet Nehar Poçan, konuşmasına şöyle devam etti: “6 Şubat, 63 yıl önce çıkan Afet Kanunu ile beraber afetler sonrası yapılan tüm konutların iki katkı kadar konut yapmamıza sebep oldu. Bir depremde ülkemizin gördüğü bütün afetlerdeki konut ihtiyacını bir anda yaşadık. 120 bin kilometrekarelik bir alanda 800 kilometrelik hat üzerinde 14 milyon vatandaşımızın etkilendiği, 3,5 milyon vatandaşımızı tahliye ettiğimiz, 2,5 milyon vatandaşımızı konteyner kentlerde konaklattığımız bir süreç yaşadık. Bu açıdan hem ülkemiz hem de AFAD olarak bir miladı yaşadık.”
 
Kriz yönetimi risk yönetimine çevrilmeli!
Fuarın açılış konuşmasında söz alan İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Bu fuar zorlu bir süreç sonucunda hazırlandı. Bunun sonucunda risk azaltma teknolojilerine imza atan uluslararası firmaları bir araya getirmek ve ülkemize yeni bir bakış açısı kazandırmak istedik. Şu an özellikle Japonya’da uygulanan hızlı bir iyileştirme yöntemi var ve binayı boşaltmadan çelik kafes içine alarak risk azaltma işlemi yapılıyor. Bizim bu fuarla amacımız yıkıp yeniden yapmanın dışında yeni teknolojileri Türkiye’ye getirmek. Halihazırda afet yönetimi ülkemizde büyük bir sektör olma yolunda. Bu noktada afeti kriz yönetiminden risk yönetimine çevirebilirsek çok daha faydalı olacak” dedi.
 
 
“Teknolojik ve dijital afetlere de dikkat etmemiz gerekiyor”
İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Lütfiye Durak Ata ise yaptığı konuşmada şunlara yer verdi: “Hepimizin deneyimlediği gibi dünyamız hem iklim değişikliği hem de doğal kaynaklı afetlerin etkileriyle giderek daha zorlu bir hale geliyor. Bu durum kriz yönetiminden risk yönetimine geçen afet yönetimi alanında kamu, akademi, sektör ortaklığının yanı sıra uluslararası iş birliği ve bilgi paylaşımını da son derece önemli kılıyor. Çünkü küresel zorluklara karşı tek başımıza mücadele edemeyiz ve ancak iş birlikleri yaparak baş edebiliriz. Tüm yaklaşımların yanı sıra hem günümüz hem geleceğimiz için teknolojik ve dijital afetlere de dikkat etmemiz gerekiyor. Bu konuda da alınacak önlemler üzerinde hassasiyetle durulması ve insanların siber güvenlik alanında da bilinçlendirilmesi gerekiyor.”
 
“NADMEX bizim için vatanını milletini sevenler olarak üstlendiğimiz bir vazife”
Hayat Değerlidir sloganıyla bu yıl ilki gerçekleştirdikleri NADMEX - Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi’nin toplumsal farkındalığın iyileşmesi adına önemli görev üstleneceğini söyleyen TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel, “TG Expo ekibi olarak 17 yıldır gerek ülkemizde gerekse dünyanın farklı yerlerinde hem kendi fuarlarımızı organize ediyor hem de yurt dışında milli katılım organizasyonlarını üstleniyoruz. Fakat NADMEX bizim için vatanını milletini sevenler olarak üstlendiğimiz bir vazife. Afet coğrafyasında yer alan bir ülke olarak konunun uzmanlarıyla her zaman iletişim halinde oluyor, bunun sonucunda ‘afet bilinci’ kavramına ulaşıyoruz. Bizimle benzer afetlere maruz kalıp az hasarla atlatan toplumlara baktığımızda afet bilincinin çok küçük yaşlarda başladığına tanık oluyoruz. Bizim de aynısını yapıp afet bilincini tüm topluma yaymamız gerekiyor. Bunun için de NADMEX ilk adım ifadelerini kullandı.
 
NADMEX - Afet Yönetimi Fuarı ve Zirvesi; T.C. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul İtfaiyesi, Afet İşleri Dairesi Başkanlığı (AKOM), Akümülatör ve Geri Kazanım Sanayicileri Derneği (AKÜDER), ANDA Derneği, Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER), Deprem İzolasyon Derneği (DİD), Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği (YDDMD) tarafından destekleniyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Sahip olduğu üstün Alman teknolojisini, yenilikçi tasarımlarla buluşturan Opel, ekim ayında da binek ve hafif ticari araç modellerinde uygun satın alma koşulları sağlıyor. Yenilenen yüzüyle birlikte daha cesur, heyecan verici ve sportif tasarımıyla öne çıkan Opel Corsa, 150 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 veya 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli kredi imkânlarıyla sunuluyor. Markanın cesur ve yalın tasarım öğelerini taşıyan Opel Astra, 150 bin TL'ye 12 ay vadeli yüzde 0 veya 250 bin TL'ye 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli kredi imkânlarıyla yeni sahiplerini bekliyor.

Opel'in çok yönlü ve pratik özellikleriyle öne çıkan ve en çok tercih edilen SUV modellerinden biri olan Crossland, 150 bin TL'ye 12 ay vadeli yüzde 0 veya 250 bin TL'ye 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli kredi seçenekleriyle ile satışa sunuluyor. Markanın sıra dışı hatları, Opel Vizör'ü ve Pure Panel kokpitiyle ses getiren modeli Mokka'da, 150 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 veya 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli kredi imkânı bulunuyor. Opel'in üstün Alman teknolojilerini, modern tasarım dilini ve dijital kokpit özelliğini bir arada sunan SUV'daki amiral gemisi Opel Grandland 200 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 1,99 faizli kredi imkânı ile Opel Showroom'larında yeni sahiplerini bekliyor.

Elektrikli Opel modellerinde sıfır faizli kredi teklifleri!

Gelecek dönemde tüm modellerinin elektrikli versiyonlarını müşterilerle buluşturmaya hazırlanan ve "Şimşek" logosunu elektriklendiren Opel, müşterilerine avantajlı finansman olanaklarıyla elektrikli modellerini sunmaya devam ediyor. Yeni Opel Corsa'nın %100 elektrikli versiyonu Corsa Elektrik, 250 bin TL'ye 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi seçeneği ile satın alınabiliyor. Opel Mokka'nın %100 elektrikli versiyonu Mokka Elektrik, 250 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi imkânlarıyla yeni sahiplerini bekliyor. Cesur ve yalın tasarımının yanı sıra performansıyla da dikkat çeken Opel Astra Elektrik, 250 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi seçeneğiyle yeni sahipleriyle buluşuyor. Yeni Corsa Elektrik GS donanım seviyesi, Mokka Elektrik ve Astra Elektrik modelleri ise Ultimate donanım seviyesinde müşterilere sunuluyor.

Opel'in hafif ticari ürün gamında benzersiz finansman olanakları!

"Ticaretin Yeni Enerjisi" sloganıyla ticari hayatı kolaylaştıran ve yenilenen modelleriyle işinin profesyonellerine esnek ve pratik çözümler sunan Opel, binek otomobil konforunu hafif ticari araç özellikleriyle birleştirerek KOBİ'lerin her ihtiyacına cevap vermeye devam ediyor. Opel, tüm hafif ticari araç ürün ailesinde, eylül ayına özel, ayrıcalıklı kredi seçenekleri, online rezervasyona özel fiyatlar ve KOBİ'lere sunduğu tekliflerle fark yaratıyor. Alman mühendisliği ve ince düşünülmüş detaylarıyla yeni Zafira, 250 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi veya 700 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 2,99 faizli kredi imkânıyla satın alınabiliyor. Opel'in çok yönlü hafif ticari araç modelleri yeni Combo, 250 bin TL'ye 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi veya 700 bin TL'ye 12 ay vadeli yüzde 2,99 faizli kredi seçenekleri ile satın alınabiliyor. Yeni Combo Cargo ise 200 bin TL'ye 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi veya 550 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 2,99 faizli kredi seçenekleri ile tercih edilebiliyor. Ayrıca yeni Vivaro Cargo, yeni Vivaro City Van ve yeni Movano da 250 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi veya 700 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 2,99 faizli kredi imkânlarıyla showroomlarda yeni sahiplerini bekliyor.

Opel, ekim ayının kampanya olanaklarına ek olarak; birbirinden farklı ödeme çözümlerini de beraberinde sunuyor. Geniş hafif ticari ürün gamı ve üstün Alman teknolojisini cesur ve yalın tasarımlarla buluşturduğu binek modelleriyle Opel, ekim ayında müşterilerini showroomlarına davet ediyor. Ayrıca Opel modellerini online olarak keşfetmek isteyenler, Opel Türkiye web sitesi üzerinden tüm detaylara erişebiliyor ve online olarak satın alabiliyo

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kapadokya'nın eşsiz atmosferinde, Uçhisar Kalesi'nin yamaçlarında konumlanan Museum Hotel, dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan Condé Nast Traveler Readers' Choice Awards 2024'te ‘Avrupa’nın En İyi Otelleri’ arasında yer alarak büyük bir başarıya imza attı. Türkiye’nin tek Relais & Chateaux unvanına sahip oteli olarak Kapadokya'yı temsil eden Museum Hotel, bu saygın ödülle uluslararası alanda başarısını bir kez daha gözler önüne serdi.
 
Kapadokya’nın kalbinde, tarihi ve lüksü bir arada sunan, kalite odaklı hizmet anlayışı ve eşsiz ambiyansıyla çok sayıda ödül kazanan Museum Hotel, dünyanın en prestijli yayınlarından Condé Nast Traveler’ın bu yıl Birleşik Krallık okuyucuları arasında ilk kez düzenlediği Readers' Choice Awards’ta, Kapadokya Bölgesi’nden listeye giren tek otel olarak ‘Avrupa’nın En İyi Otelleri’ arasında yer aldı.
 
Seyahat sektörünün en uzun soluklu ve en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Condé Nast Traveler Choice Awards, dünya çapında mükemmeliyetin ve üstün başarıların en güçlü sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Birleşik Krallık genelinde 125.000'den fazla Condé Nast Traveler okuru, dünya genelindeki seyahat deneyimlerini değerlendiren anketlere katılarak, bu kıymetli ödüllerin 2024 yılı sahiplerini belirledi. Türkiye’nin tek Relais & Chateaux oteli unvanına sahip olan Museum Hotel, bu gurur verici ödülle uluslararası alanda bir başarı daha kazandı.
 
Museum Hotel Genel Müdürü Tolga TOSUN, bu önemli global ödül ile ilgili olarak:
"Museum Hotel olarak, misafirlerimize sunduğumuz eşsiz deneyim ve kusursuz hizmet anlayışımızla uluslararası arenada böylesi prestijli bir ödüle layık görülmekten büyük gurur duyuyoruz. Kapadokya’nın büyüleyici doğası ve tarihi dokusuyla iç içe, sürdürülebilir turizm anlayışımızla misafirlerimize unutulmaz bir konaklama deneyimi sunma misyonumuza olan bağlılığımızı bu ödülle bir kez daha sergiledik. Dünya çapında değer gören bu ödül, ekibimizin sürekli gelişen vizyonu ve Kapadokya’nın kendine özgü kültürel mirasını yaşatma tutkumuzun bir sonucu." dedi.
Museum Hotel Hakkında
Yüzyıllara dayanan bölgesel lezzetler ve zenginlikleri misafirlerine sunan Museum Hotel, yalnızca bir otel değil; aynı zamanda Kapadokya’nın kültürel mirasını keşfetmek isteyen gezginler için bir ‘yaşayan müze’ niteliğinde. Tarih ve modern lüksün kusursuz bir uyumla buluştuğu otel, her detayıyla konfor ve zarafeti bir arada sunarak misafirlerini büyülüyor.
Uçhisar Kalesi’nin eteklerinde, Kapadokya’nın masalsı atmosferinde konumlanan Museum Hotel, yüksek beklentilere sahip seyahat severlere her biri özenle tasarlanmış taş mimarili ve mağara konseptli 34 odasıyla benzersiz bir konaklama deneyimi yaşatıyor.
Kapadokya’nın benzersiz doğası ve tarihi mirasıyla bütünleşen Museum Hotel, Türkiye’nin tek Relais & Châteaux üyesi olarak öne çıkıyor. Gastronomi dünyasında adından sıkça söz ettiren Lil’a Restaurant, otelin ekolojik bahçesinden toplanan taze ürünlerle hazırlanan “Farm-to-table” konseptiyle Kapadokya’nın geleneksel tatlarını modern mutfak anlayışıyla yeniden yorumluyor.
Kapadokya’nın büyülü dünyasında tarihle modern lüksü buluşturan Museum Hotel, estetiği, kültürü ve yaşamı sevenlerin vazgeçilmez adresi.
https://www.museumhotel.com.tr/
https://www.instagram.com/museumhotel/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çalışmalarını dünya çapındaki tüm insanların yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olmak hedefiyle yürüten Fujifilm, Türkiye ile Japonya arasındaki 100 yıllık dostluğun onuruna Türkiye-Japonya Sağlık İş Forumu’na ana sponsor oldu. Sağlık sektörünün geleceğine yönelik önemli fikir ve iş birliklerinin paylaşıldığı etkinlik, sektörün önde gelen isimlerini bir araya getirdi.
 
Fujifilm Healthcare Türkiye ana sponsorluğunda bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Türkiye-Japonya Sağlık İş Forumu, sağlık sektöründe önemli iş birliği ve fikir alışverişine sahne oldu. DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) ve JETRO (Japan External Trade Organization) destekleriyle düzenlenen forum, sektörün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Forumun ana sponsoru Fujifilm Healthcare Türkiye’nin yanı sıra Sompo Sigorta, Terumo Blood and Cell Technologies, Sysmex Türkiye, Sojitz Corporation ve Hitachi gibi firmalar da etkinlikte yer aldı.
 
“Türkiye - Japonya Sağlık İş Forumu’na katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz”
Fujifilm Healthcare Türkiye Başkanı Hakan Bulut etkinlikle ilgili şunları söyledi: “Türkiye ve Japonya Sağlık İş Forumu’nun Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilmesine katkı sunmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu forum, sağlık sektöründe yenilikçi fikirlerin ve güçlü iş birliklerinin geliştiği bir ortam sağladı. DEİK ve Türkiye-Japonya İş Konseyi başta olmak üzere, etkinliğe katkı sunan tüm panelistlere, Japon firmalarına ve Japonya Büyükelçiliği’ne teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca bu başarıda emeği geçen Fujifilm Healthcare Türkiye ekibime de özel bir teşekkür etmek istiyorum. Gelecek yıl yeniden bir araya gelmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.”
 
Sağlıkta yeni teknolojiler ve yapay zeka öne çıktı
Etkinlikte, yapay zeka, erken teşhis ve ileri teknoloji sistemlerinin sağlık alanındaki önemi vurgulandı. Katılımcılar, sağlık sektörünün geleceğine dair yenilikçi çözümler ve uygulamaları dinleme fırsatı buldu. Panel ve oturumlarda yapay zeka tabanlı sağlık çözümleri, erken tanı teknolojileri ve ileri tıbbi cihazların geleceği konuşuldu. İki ülke arasındaki güçlü iş birliği potansiyelinin enerji, sağlık ve teknoloji alanlarında yeni fırsatlarla daha da genişletilmesi hedeflendiği forumda, Türkiye'nin sağlık hizmetlerinde müteahhitlik deneyimi ile Japonya’nın finansal güç ve teknoloji yetenekleri bir araya gelerek yeni projeler için bir zemin oluşturdu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeni eğitim döneminde öğrencilerin öğrenim hayatını kolaylaştıracak çözümler sunmayı hedefleyen Casper, 07-25 Ekim tarihleri arasında, Tükiye’nin dört bir yanındaki 15 farklı üniversitede gerçekleşecek “Back to School” etkinlik serisinde, oyun ve performans bilgisayarı Excalibur’la yer alacak. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Isparta gibi önemli şehirlerde toplamda 3.500 km yol kat edilerek gerçekleştirilecek etkinlikler, gençlerin akademik hayatına renk katmayı ve sosyal bağlantılarını geliştirmeyi hedefliyor. Üç hafta sürecek etkinliklerle teknoloji dünyasına dair yeni bilgiler öğrenme fırsatı yakalayacak öğrenciler, aynı zamanda Excalibur’un yüksek performans sağlayan bilgisayarlarını deneyimleyecek ve ödüllü aktivitelerle üniversite hayatına keyifli bir başlangıç yapma imkanı bulacak.
 
Teknoloji Meraklısı Gençler için Özel Fırsatlar
 
‘Back to School’ etkinlik serisi, Casper’ın teknolojik çözümlerini daha yakından tanımak isteyen öğrenciler için önemli bir fırsat sunacak. 7-25 Ekim tarihleri arasında 3 hafta boyunca sürecek bu etkinlikte, 600 bine yakın öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. Etkinlik alanlarında Excalibur bilgisayarlarla en güncel teknolojileri yakından deneyimleme fırsatı bulacak öğrenciler, eğlenceli etkinliklerle de çeşitli hediyeler kazanma imkanı yakalayacak.
 
“Yeni Eğitim Dönemine Teknolojik Bir Başlangıç”
 
Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Casper Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, “Casper olarak, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversite öğrencilerinin yanında olarak, öğrencilerin eğitim dönemine başlarken hem eğlenmelerini hem de teknolojiye olan ilgilerini artırmayı amaçladık. Biliyoruz ki akademik hayatın yoğunluğuna hazırlanırken, böyle etkinliklerle üniversiteli gençlerimiz eğleniyor ve eğitim programlarına daha motive hazırlanabiliyor. Excalibur'un sunduğu üstün performanslı bilgisayarlarımızla gençlerin hem akademik başarılarına hem de oyun dünyasına olan ilgilerine dokunmak istedik. ‘Back to School’ etkinlik serisi kapsamında sunduğumuz deneyimler, onların eğitim hayatlarını kolaylaştırmanın yanı sıra, sosyal bağlarını güçlendirecek ve üniversite ortamında eğlenceli bir şekilde teknolojiyle buluşmalarını sağlayacak. Etkinlik boyunca sunacağımız sürpriz hediyeler ve ödüllü aktivitelerle ile gençlerin Casper ile keyifli vakit geçirmelerini amaçlıyoruz.” açıklamasında bulundu.
 
Casper’ın ‘Back to School’ etkinliği kapsamında, 7 - 25 Ekim tarihleri arasında yer alacağı üniversiteler;
 
1. 07.10.2024 - İstanbul - İstanbul Üniversitesi / Avcılar Kampüs
2. 08.10.2024 - İstanbul - İstanbul Teknik Üniversitesi / Maslak Kampüs
3. 09.10.2024 - İstanbul - Yıldız Teknik Üniversitesi / Davutpaşa Kampüs
4. 10.10.2024 - İstanbul - Beykent Üniversitesi / Beylikdüzü Kampüs
5. 11.10.2024 - İstanbul - Haliç Üniversitesi / 5. Levent Kampüs
6. 14.10.2024 - İstanbul - Doğus Üniversitesi / Dudullu Kampüs
7. 15.10.2024 - İstanbul - Medipol Üniversitesi / Kavacık
8. 16.10.2024 - Ankara - Ankara Üniversitesi / Gölbaşı Kampüs
9. 17.10.2024 - Ankara - Çankaya Üniversitesi / Etimesgut Kampüs
10. 18.10.2024 - Ankara - Gazi Üniversitesi / Merkez Kampüs
11. 21.10.2024 - Ankara - Akdeniz Üniversitesi / Merkez Kampüs
12. 22.10.2024 - Isparta - Süleyman Demirel Üniversitesi / Merkez Kampüs
13. 23.10.2024 - İzmir - İzmir Yüksek Tek. Ens. / Urla Kampüs
14. 24.10.2024 - İzmir - Ege Üniversitesi / Bornova Kampüs
15. 25.10.2024 - İzmir - Dokuz Eylül Üniversitesi / Dokuz Çeşmeler Kampüs

________________________________________

Casper Hakkında:

Türkiye’nin teknoloji alanında dünyadaki en önemli temsilcilerinden ve Türkiye'de dijital dönüşüme yön veren lider markalarından Casper, 1991 yılında faaliyetlerine başladı. 34.500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu, Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük bilgisayar üretim tesislerinden birine sahip olan Casper, bilgisayar ve telefon başta olmak üzere tüm ürünlerinin tasarım ve ARGE süreçlerini kendi mühendisleri ile yürütüyor. Üretim tesisinde yıllık en az 1 milyon bilgisayar ve 500.000 telefon üretim kapasitesi mevcut. Uluslararası beğeni kazanan tasarım, malzeme ve renk seçimlerini tasarım ekibi ile yürüten Casper, Türkiye’de tüketiciye özel üretim yapma becerisi olan tek bilgisayar üreticisi olarak kullanıcılara yüzlerce çeşit konfigürasyon imkânı sunuyor.

Global çapta kalite ve teknolojiye sahip ürünlerini, geniş hizmet ağı ve yerel üretim avantajlarıyla birleştiren Casper; VIA, Nirvana ve Excalibur markalarıyla akıllı telefondan tablete, dizüstü bilgisayardan mini PC’lere kadar uzanan geniş ürün gamı, yerli üretim ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ediyor. Türkiye’nin tek teknoloji tabanlı ödülü olan Tech Brands Turkey’i üst üste 5 kez kazanan Casper, halk jürisi ile belirlenen Türkiye’nin bütünleşik pazarlama ödülü The ONE Awards’da da teknoloji üreticisi kategorisinde yılın en itibarlı markası ödülünün de sahibi.