Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Genç oyun geliştiricileri İstanbul Kent Üniversitesi ve Özünlü Grup iş birliğiyle düzenlenen 'Can't Game Jam', organizasyonunda bir araya geldi. Geleneksel Türk sporlarını dijital dünyayla buluşturmayı amaçlayan organizasyonda kültürel miras ile bilişimi aynı sahnede buluştu. Etkinlik 180 gencin mobil oyun ürettiği bir rekabete sahne oldu. Birçok oyunun geliştirildiği etkinlikte 24 oyun finale kaldı. Etkinliğin dikkat çeken kategorilerinden biri de, 'Yağlı Güreş' özel ödülü oldu. Bu kategoriyle, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesinde yer alan Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin dijital oyunlar aracılığıyla yeniden yorumlanması sağlandı.
Etkinliğe İstanbul Kent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Atsü ve Özünlü Grup CEO'su ve 664.Kırkpınar Ağası Ufuk Özünlü, şampiyon güreşciler ile Türkiye'nin farklı illerinden oyun geliştirmek için gelen gençler katıldı. Türkiye'de kültürel temalı oyun geliştirme girişimlerine örnek teşkil eden Can't Game Jam, gelecek yıllarda da ulusal ve uluslararası arenaya açılmayı hedefliyor. Bu organizasyon ile Türkiye'nin dijital kültür politikalarına katkı sunulması hedefleniyor.
40 ÜNİVERSİTEDEN 180 ÖĞRENCİ
Türk spor geleneğini genç kuşaklara aktaracak yenilikçi projelere destek verdiklerini ifade eden etkinliğin ana sponsoru olan Özünlü Group CEO'su ve 664. Kırkpınar Ağası Ufuk Özünlü, bu girişimle yalnızca bir oyun maratonuna değil, aynı zamanda bir kültürel dönüşüm hareketine öncülük etmek istediklerini söyledi. Bu inançla yola çıkan 'Can't Game Jam'in de geçmişin izlerini geleceğin teknolojisiyle harmanlayarak genç nesillere ilham verdiğini kaydeden Ufuk Özünlü, "Can't Game Jam, sadece özgün temasıyla değil, sayılarla da fark yarattı. Türkiye'nin dört bir yanından 40 farklı üniversiteden 180 genç katılımcı, 48 saat boyunca aralıksız çalışarak 24 özgün oyun finale kaldı. Yarışmaya katılan oyunlar, 'Geleneksel Türk Sporları' temasında geliştirildi ve bu kapsamda hem yaratıcı hem de kültürel açıdan derinlikli işler ortaya çıktı." dedi.
GENÇLER İÇİN BİR VİTRİN
Kültürel mirasın genç kuşaklara ancak yenilikçi yöntemlerle aktarılabileceğini dile getiren Ufuk Özünlü, "Özellikle oyun geliştirme gibi dijital üretim alanları, yeni neslin hem ilgisini çeken hem de ifade gücünü artıran alanlar olduğunu söylemeliyiz. Bu açıdan bakıldığında 'Can't Game Jam', yalnızca bir yarışma değil, kültürel aidiyeti teknolojiyle güçlendiren bir etkileşim alanı olarak konumlanıyor. Gençler için bir vitrin, geleneksel değerler içinse bir yeniden doğuş sahnesi olan bu etkinlik, teknolojiyi sadece araç değil, kültürün taşıyıcısı olarak konumlandırıyor." diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin öncü çocuk ve genç mobilya markası Çilek, 2025 yılı stratejik hedeflerini kurum geneline yaymak, departmanlar arası sinerji yaratmak ve somut aksiyon planlarına dönüştürmek amacıyla geniş katılımlı bir çalıştay serisi başlattı. Şirketin uzun vadeli vizyonunu sahiplenerek uygulamaya aktaran bu çalıştaylar, kurum içi iletişimi güçlendiren, katılımcı modeli öne çıkaran ve geleceğe yön veren bir dönüşüm sürecini temsil ediyor.
İlk Adım: Verimli ve Yenilikçi Üretim
Serinin ilk çalıştayı "Verimli ve Yenilikçi Üretim" başlığıyla düzenlendi. Bu toplantıda, Çilek'in üretim süreçlerinde modernizasyon, otomasyon ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle verimliliği artırma ve kaliteyi mükemmelleştirme hedefi öne çıktı.
Ayrıca yalın üretim uygulamalarıyla israfları azaltmak, tam zamanında ve uygun maliyetli satın alma stratejileri geliştirmek, çevre dostu üretim süreçlerini entegre etmek ve dijitalleşme projeleri ile sektörel fark yaratmak da toplantının odaklandığı başlıklar arasında yer aldı.
İnsan Kaynağından Teknolojiye: Yetenekli Ekip, Akıllı Çilek
İkinci çalıştay, "Yetenekli Ekip, Akıllı Çilek" temasıyla Çilek'in organizasyonel yapısına ve teknolojik dönüşümüne odaklandı. Katılımcılar, insan kaynağının geliştirilmesi, modern mağazacılık anlayışı, lojistikte esneklik ve verimlilik gibi alanlarda fikir alışverişinde bulunarak kurumun rekabet gücünü artıracak öneriler geliştirdiler.
Bu çalıştay ayrıca, müşteri odaklı stratejilerle büyüme, yapay zekâ teknolojilerinin iş süreçlerine entegrasyonu ve iç-dış iletişim projeleriyle marka algısının güçlendirilmesi gibi başlıklarla Çilek'in kurumsal dönüşüm vizyonuna katkı sundu.
Büyüme Stratejisinin Temeli: Kârlı ve Kalıcı Satış Noktaları
Üçüncü çalıştay olan "Kârlı ve Kalıcı Satış Noktaları", markanın büyüme hedeflerini güçlü ve sürdürülebilir bir zemine oturtmayı amaçladı. Satış noktalarının etkinliğini artırma, dijital ve geleneksel medya araçlarını entegre kullanma, uluslararası pazarlarda e-ihracat olanaklarını genişletme gibi stratejik konular gündeme taşındı.
Ayrıca müşteri bağlılığını güçlendirecek yeni fikirler, yurt içi ve yurt dışı açılımları destekleyecek mağaza stratejileri ve marka değerini yükseltecek girişimler bu çalıştayda şekillendirildi.
Ortak Vizyonla Geleceğe
Her üç çalıştayın da moderatörlüğünü, liderlik gelişimi ve kurum kültürü alanlarında deneyimli bir isim olan İdil Türkmenoğlu üstlendi. Etkinlikler, katılımcıların ilham verici bir ortamda düşünce üretebilmesini sağlamak adına doğayla iç içe bir atmosferde, Bursa Kestel'de bulunan Tabiat Binicilik Merkezi'nde düzenlendi.
Çilek, bu çalıştaylar aracılığıyla sadece fikir üretmekle kalmayıp, elde edilen çıktıları uygulanabilir projelere ve aksiyon planlarına dönüştürüyor. Her bir çalıştay sonrasında oluşturulan raporlar, ilgili departmanlar tarafından değerlendirilerek şirket genelinde aksiyona dönüştürülüyor.
Kurumsal Dönüşümde Yeni Bir Sayfa
Bu stratejik yolculuk, Çilek'in sadece bugününü değil, geleceğini de bugünden inşa etme kararlılığını gösteriyor. İnovasyonu ve insan odaklılığı merkezine alan bu yaklaşım sayesinde, marka hem yerel hem de küresel ölçekte daha güçlü bir konuma ilerliyor.
Çilek, önümüzdeki dönemde de stratejik öncelikler doğrultusunda yeni çalıştaylar düzenleyerek gelişim sürecini daha da derinleştirmeyi hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bu yıl onuncusu düzenlenen Cyber Security Weekend - META 2025 Konferansı’nda, Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi uzmanları, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde şekillenen mobil tehdit dinamiklerine dair en güncel trendleri ve gelecek projeksiyonlarını paylaştı: Bölgedeki genel saldırı oranı 2025'in ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla nispeten sabit kalırken, Orta Doğu'da önemli bir artış yaşandı ve saldırılar %43 artarak 57 binin üzerine çıktı.
Buna karşılık hem Afrika hem de Türkiye, mobil saldırılardaki düşüşle olumlu bir eğilim gösterdi. Afrika'da kaydedilen 94 bin 270 saldırı ile %17'lik bir düşüş yaşanırken, Türkiye'de %16'lık bir düşüşle toplam 28 bin 592 saldırı kaydedildi.
Kaspersky Baş Güvenlik Araştırmacısı Tatyana Shishkova, "META bölgesinin bazı kısımlarında mobil saldırıların sayısındaki düşüş kesinlikle olumlu bir işaret. Bu durum farkındalığın arttığını ve koruyucu önlemlerin işe yaramaya başladığını gösterebilir. Ancak tehdit henüz ortadan kalkmış değil. Siber suçlular giderek daha yetenekli ve seçici hale geliyor, karmaşık yapay zeka destekli ve hedefli saldırılardan giderek daha fazla yararlanıyor" dedi.
Kaydedilen tehditlerin tümü, Android cihazlarda çalışan Kaspersky koruma sistemlerinden alınan veriler sayesinde Kaspersky mobil güvenlik çözümleri tarafından başarıyla engellendi. Kaspersky uzmanları, son trendlerin saldırganların mağdurların cihazlarına sızmak için birden fazla yol bulduğu kademeli bir bulaşma stratejisine işaret ettiğini vurguluyor. Hizmetler mobil platformlara daha fazla kaydıkça ve insanlar hayatlarının neredeyse her alanında akıllı telefonlara daha fazla bel bağladıkça, mobil cihazlar siber suçlular için oldukça cazip hedefler haline geliyor.
WhatsApp ve Telegram üzerinden paylaşılan sahte düğün davetiyeleri aracılığıyla yayılan Tria Trojan kampanyasında görüldüğü üzere, bu tehditlerin çoğu sosyal medya platformları veya resmi olmayan uygulama mağazaları aracılığıyla dağıtılıyor. Kurbanlar, yasal bir uygulama olarak gizlenmiş kötü amaçlı bir APK dosyasını indirmeleri ve yüklemeleri için ikna ediliyor.
Bununla birlikte, büyük resmi platformlar bile bu tarz tehditlere karşı bağışıklı değil. Yakın zamanda yapılan bir keşif, yapay zekadan yararlanan sofistike bir veri hırsızı Truva atı olan SparkCat'i ortaya çıkardı. Hem App Store hem de Google Play üzerinden dağıtılan SparkCat 242 binden fazla kez indirildi, dokuz farklı dilde kripto para ve hassas verileri taramak için makine öğrenmesini kullandı.
Endişe verici bir şekilde, kutusundan çıkmamış yeni telefonlar bile sahiplerine ulaşmadan önce önceden yüklenmiş kötü amaçlı yazılımlarla tehlikeye atılabiliyor. Popüler akıllı telefon modellerinin genellikle indirimli fiyatlarla satılan sahte versiyonlarının, Triada olarak bilinen Android kötü amaçlı yazılımının değiştirilmiş bir varyantıyla önceden yüklenmiş olarak geldiği keşfedildi.
Tatyana Shishkova, "En dikkatli kişiler bile iyi hazırlanmış bir tehdidi gözden kaçırabilir. Bu yüzden siber güvenlik reaktif değil proaktif olmalıdır. Siber suçluların önüne geçmek için teknoloji şirketlerinin yenilikçiliği, güvenlik uzmanlarının uzmanlığı ve kullanıcıların farkındalığı gerekiyor. Bu ortak bir sorumluluktur" diyor.
Kaspersky, mobil tehditlerden korunmak için şunları öneriyor:
Uygulamaları yalnızca Apple AppStore, Google Play veya Amazon Appstore gibi resmi mağazalardan indirin. Bu marketlerdeki uygulamalar %100 güvenli değildir, ancak en azından moderatörler tarafından kontrol edilirler ve bazı filtreleme sistemleri vardır. Her uygulama bu mağazalara giremez. Bir uygulamanın işlevselliği hakkında herhangi bir olumsuz geri bildirim olup olmadığını görmek için kullanıcı yorumlarına bakın.
Kullandığınız uygulamaların izinlerini kontrol edin. Özellikle Erişilebilirlik Hizmetleri gibi yüksek riskli izinler söz konusu olduğunda uygulamaya izin vermeden önce dikkatli yaklaşın.
Kaspersky Premium gibi güvenilir bir mobil güvenlik çözümü, kötü amaçlı uygulamaları ve reklam yazılımlarını cihazınızda kötü davranmaya başlamadan önce tespit etmenize yardımcı olabilir.
Güncellemeler kullanıma sunulduğunda işletim sisteminizi ve önemli uygulamaları güncelleyin. Birçok güvenlik sorunu, yazılımların güncellenmiş sürümlerini yükleyerek çözülebilir.
Kaspersky, mobil sektörünü, özel siber güvenlik hizmetleri sağlayarak kullanıcılar için güvenlik de dahil olmak üzere her düzeyde siber korumayı geliştirmeye çağırıyor. Kaspersky Consumer Business Alliances, şirketlerin müşterilerine Kaspersky'nin global desteği ve uzmanlığı ile destekleyerek eksiksiz siber güvenlik portföyleri sunmalarını sağlıyor.
Kaspersky hakkında
Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Bugüne kadar bir milyardan fazla cihazı yeni ortaya çıkan siber tehditlere ve hedefli saldırılara karşı koruyan Kaspersky'nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünyanın dört bir yanındaki bireyleri, işletmeleri, kritik altyapıları ve devletleri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşüyor. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, kişisel cihazlar için lider dijital yaşam koruması, şirketler için özel güvenlik ürünleri ve hizmetlerinin yanı sıra sofistike ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için Cyber Immune çözümlerini içeriyor. Milyonlarca bireyin ve 200 binden fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı oluyoruz. www.kaspersky.com adresinde daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yapay zekâ artık sadece veriyi analiz etmiyor, müşteriyi anlayarak duygularını da tanıyor. Artiwise’ın geliştirdiği “Duygu Skoru” ile şirketler, memnuniyetsizliği daha yaşanmadan tespit edip müdahale edebiliyor. Ayrıca Artiwise’ın verilerine göre şirketlerin %70’i müşteri geri bildirimlerinden stratejik içgörü üretemiyor. Oysa yapay zekâ destekli duygu analizi ile müşteri memnuniyetinde %70’e varan verimlilik artışı sağlanabiliyor.
Artiwise kurumların tüm müşteri iletişim kanallarından gelen müşteri geri bildirimlerini tek bir platformda bir araya getiriyor. Müşteri deneyimini iyileştirecek stratejik kararları aldırtan bir Müşteri Deneyimi Yönetimi (CXM) Platformu olan Artiwise, yapa zekâ ile duygu analizi de yapabiliyor.
Yapılan araştırmalara göre müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirmeyen ya da onlardan gelen şikayetleri göz ardı eden kuruluşların yüzde 58’i müşteri kaybı ile karşı karşıya kalıyor. Tüketicilerin yüzde 89'u ise olumlu bir müşteri hizmeti deneyiminden sonra ek bir satın alma yapma olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyor. Müşteri memnuniyeti ölçümü, bir müşterinin şirketiniz hakkında nasıl hissettiğini ölçerken müşteri deneyimi ise müşterilerinizin şirketinizle olan tüm ilişkileri boyunca sahip oldukları her etkileşimi ölçmeye çalışır. Bu iki süreçte de yapay zeka kullanımı ise daha doğru sonuçlara daha hızlı şekilde ulaşılmasının önünü açıyor.
Müşterinin sesi artık yapay zekâ ile konuşuyor
Günümüzde gelinen noktada yapay zekâ, birçok sektöre damga vurmuş durumda. Müşteri geri bildirimi olmayan kurumların memnuniyet süreçlerini yönetemediğini belirten Artiwise Kurucu Ortağı ve CEO’su Tanel Temel, “Bir çağrı, bir tweet, bir yorum artık hepsinin bir platformda. Biz de Artiwise olarak müşteri deneyimini uçtan uca yönetiyoruz ve bu konuda da oldukça iddialıyız. Yaptığımız bir araştırmanın sonuçlarına göre şirketlerin yüzde 70’i müşteri geri bildirimlerinden stratejik içgörü üretmekte zorlanıyor. Bu da bize şirketlerin hala müşteri şikayetlerinden ders çıkaramadığını gösteriyor. Oysa bizim yapay zekâ ile ortaya konan ‘Duygu Skoru’muz (Sentiment Score) öyle bir skordur ki her an müşteri geri bildirimlerinden beslenerek müşteri memnuniyetini yakından takip etmenizi ve kolayca aksiyon almanızı sağlar. Geçmiş dönemlere göre müşteri memnuniyet skorunuzu ve memnuniyet trendinizi müşteri memnuniyet anketi yapmadan takip etme fırsatını müşteri deneyimi ekibine sunar. Ayrıca Artiwise CXM ile Duygu Skoru ve İlk Temasta Çözüm Oranı (FCR) gibi metrikleri yapay zekâ desteğiyle hesaplayarak, müşteri memnuniyetinin gerçek zamanlı takibini de sağlıyoruz” dedi.
Yapay zeka ile yüzde 70 varan verimlilik artışı
Artiwise 2015 yılında kurulan ve geride kalan on yıl boyunca birlikte çalıştığı uluslararası dev kurumlara müşteri deneyimi konusunda yol arkadaşlığı yapan bir yapı. Yapay zeka destekli ürün ve çözümleriyle iş ortaklarına müşterilerini memnun etmenin yollarını gösteren şirket, bu çözümleriyle yüzde 70 oranında verimlilik vaadiyle hareket ediyor.
Artiwise olarak kurumlara yapay zekâ ile sürdürülebilir müşteri memnuniyeti sağlamak vizyonuyla yola çıktıklarını belirten Tanel Temel, “Müşteri odaklı yaklaşımımızla hizmet sağladığımız kurumların müşteri memnuniyetine verdiğimiz önem kadar, kendi müşterilerimizin memnuniyetini de önceliklendiriyoruz. Artiwise olarak şeffaf iletişim kuran, açık iletişime inanan bir yapıyız. Ar-Ge ve inovasyona açık, sürekli gelişimi ve yardımseverliği destekleyen bir ortamda çalışmaktan memnuniyet duyan çalışanlarımızla aldığımız her kararın, demokratik bir ortamda müzakere edilerek alındığını bilerek hareket ederiz. Buradan hareketle bu kadar müşteri odaklı bir yapı olarak tüm müşterilerimizin en iyi hizmeti alabilmeleri ana odağımızdır. Kurumlar konuşma analizi modülü (speech analytics), sosyal medya araçları, anketler gibi farklı çözümleri kullanıyor ancak bunlar tek başına büyük resmi görmeye yetmiyor. Artiwise, çağrı merkezi görüşmeleri, anketler, chatbot, sosyal medya ve çevrimiçi yorumlar gibi farklı iletişim kanallarından gelen verileri sorunsuz bir şekilde entegre edip analiz ederek müşteri duygularını ve eğilimlerini kapsamlı bir şekilde anlamaya olanak tanır. Diğer platformlardan farklı olarak, Artiwise’ın esnek özelleştirme yetenekleri, farklı sektörlerin özel ihtiyaçlarına uyum sağlayacak şekilde tasarlanmıştır” şeklinde görüş belirtti.
Yapay zekâ kullanmayan yolda kalır
İleri düzey analitik yetenekleriyle işletmelerin veriye dayalı müşteri yönetimi ve müşteri deneyimi stratejik kararlarını almasını sağladıklarına dikkat çeken Tanel Temel, “Artiwise olarak yapay zekâ destekli içgörüleri ile müşteri memnuniyeti için nerelere yatırım yapılması gerektiğini rakamlarla gösteriyoruz. Bununla birlikte, müşteri deneyimini iyileştirmek için müşterilerimize aldırttığımız aksiyonlar, her bir yatırımın geri dönüşünün net bir şekilde ölçülmesini sağlıyor. Böylece işletmeler, müşteri memnuniyetinde uzun vadeli başarıyı garanti edip müşteri deneyimi yönetimini yalnızca mevcut sorunları gidermek için değil, aynı zamanda geleceğe yönelik stratejik bir avantaj olarak kullanabiliyor. Müşteri deneyimi yöneticilerinin her zaman yanında olan Yapay Zekâ CX Asistanlarımız, bir danışman gibi çalışarak proaktif öneriler sunuyor ve müşteri deneyimini iyileştirecek karar alma süreçlerini hızlandırıyor. Müşteri memnuniyetini artırmak için geleneksel anketlerin yeterli olmadığını biliyoruz. Gerçek başarı, tüm kanallarda bütünsel olarak müşteri deneyimini anlamaktan ve doğru zamanda doğru aksiyonları almaktan geçiyor. Bu yüzden Artiwise olarak hem gelen hem de giden müşteri etkileşimlerini analiz eden ve kök nedenleri ortaya çıkararak işletmelere hızlı ve etkili çözümler sunan bir yapı geliştirdik. Sonuç olarak yapay zekâ hem bize hem de bizimle çalışan işletmelere de değer katmış oluyor” diye bilgi verdi.
Yatırımcının ilgisi devam ediyor
Artiwise olarak yatımcılarının da ilgi odağında olduklarının altını çizen Tanel Temel, “Biz geçtiğimiz yıl hiç müşteri kaybetmedik ve yılı sıfır müşteri kaybıyla kapattık. Bu da sürekli yatırımcıların radarında kalmamızı sağlıyor. Daha öncesinde şirket olarak iki kez önemli yatırımlar aldık. Şimdi hedefimiz üçüncü tur bir yatırım almak ve bunu da 2026 yılının ilk çeyreği için ana hedefimiz olarak belirledik” şeklinde konuştu.
Artiwise hakkında
2015 yılında yapay zekanın potansiyelini fark eden Artiwise, değişen müşteri taleplerine uyum sağlayacak yenilikçi bir bakış açısıyla ilerliyor. 2017 yılında BMW, Philip Morris International, gibi küresel markalar için müşteri deneyimini yeniden tanımlayan Artiwise, Müşteri Deneyimi Yönetimi (CXM) Platformunu piyasaya sürdü. Artiwise çözümünün temelleri, gerçek ve sürdürülebilir müşteri memnuniyetinin önemini kavramaya dayanıyor. Müşteri memnuniyetini sağlamanın ilk kuralının geleneksel anketler ötesine geçen, dinamik ve gerçek zamanlı bir yaklaşım olduğu bilinciyle hareket eden şirket,bu nedenle müşterilerine birden çok iletişim kanalını etkili bir şekilde izleyebilecekleri kapsamlı bir çözüm sunuyor. Yapay zekadan yararlanarak sadece müşteri içgörülerini toplamakla kalmıyor, aynı zamanda altta yatan kök nedenleri belirlemek için detaylı incelemeler yapıyor ve doğru stratejik kararların hızla alınmasını sağlıyor. Artiwise’ın hızlı, uyarlanabilir, yapay zeka destekli Müşteri Deneyimi Yönetimi (CXM) Platformu endüstri sınırlarını aşıyor. https://artiwise.com/tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Legrand Türkiye Grubu çatısı altında faaliyet gösteren ve güç elektroniği alanında 40 yılı aşkın uzmanlığa sahip İnform’un geliştirdiği Estia Hybrid 10-60 kVA UPS modeli, işletmelere kesintisiz enerji sağlarken, operasyonel süreçlerin verimliliğini artırıyor. Yüksek giriş güç faktörü ve düşük giriş akım harmoniği sayesinde enerji kayıplarını en aza indirerek maliyet avantajı sunan Estia Hybrid UPS, işletmelerin güvenli ve sürdürülebilir bir enerji yönetimi gerçekleştirmesine katkıda bulunuyor.
Günümüzde dijital sistemlerin sürekliliği ve kesintisiz bağlantı ihtiyacı, enerji kaynaklarının istikrarlı bir şekilde çalışmasını zorunlu kılıyor. İnform, bu ihtiyaca yönelik geliştirdiği Estia Hybrid UPS serisi ile yalnızca endüstriyel alanlarda değil, konutlardan küçük işletmelere, veri merkezlerinden kamu hizmetlerine kadar çok çeşitli kullanım alanlarında yaşamın her alanında enerji güvenliği sağlıyor. Double Conversion teknolojisini kullanan Estia Hybrid, en zorlu koşullarda bile enerji dalgalanmalarını sıfıra indiriyor, enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik hedeflerine de katkıda bulunuyor. Türkiye’nin UPS alanındaki yenilikçi markalarından İnform, bu modeliyle enerji güvenliğinde çıtayı yükseltiyor.
Estia Hybrid UPS: Sürdürülebilir Enerji Yönetimi için Akıllı Çözüm
İnform, yüksek teknoloji ile çevre dostu çözümleri birleştirerek Estia Hybrid UPS ile sürdürülebilir enerji yönetimini mümkün kılıyor. Enerji tasarrufu moduyla işletmelerin enerji tüketimini optimize ederken karbon salınımını azaltıyor. Ayrıca, yüksek akımlı akü şarj desteği ve otomatik akü testi, uzun vadeli enerji depolama ve yüksek güvenilirlik sağlıyor. Geniş haberleşme seçenekleri ise kullanıcıların enerji sistemlerini kolayca izleyip yönetmelerini mümkün kılıyor. ISO 9001, ISO 14001 ve CE sertifikaları ile onaylı Estia Hybrid UPS, çevre dostu yapısı ve 2 yıllık garanti süresiyle uzun ömürlü ve güvenilir bir çözüm sunuyor.
Kesintisiz ve Temiz Enerji için Akıllı UPS Teknolojisi
Estia Hybrid UPS, 3 Faz giriş - 3 Faz çıkış yapısıyla yüksek performans sunarken, geniş haberleşme seçenekleri ve esnek frekans-gerilim aralığı ile fark yaratıyor. Güçlü ve kompakt tasarımı, yüksek güç faktörü ve akıllı akü yönetimi ile optimum seviyede enerji kullanımı sağlarken, 3-kademeli şarj tasarımı ile akü ömrünü uzatarak sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Genişletilmiş kontrol özellikleriyle donatılmış LCD paneli, kullanıcıya kolaylık sunarken, tüm işletmeler için kullanıcı dostu bir çözüm sağlıyor. İnform, kesintisiz ve temiz enerji ihtiyacına yönelik yerli üretim ve Ar-Ge odaklı çözümleriyle, enerji verimliliği yüksek ve sürdürülebilir sistemler sunarak Türkiye’nin ve dünyanın güvenilir çözüm ortağı olmayı sürdürüyor.
İnform Hakkında:
Kesintisiz güç kaynağı, UPS üretimi ve satışı, voltaj regülatörleri satışı yapan İnform; Türkiye’de kesintisiz güç kaynağı sektörünün lideri konumundadır. Güç kaynağı ve kesintisiz enerjide sektörünün lideridir.
Legrand Grup Hakkında:
Merkezi Fransa’da bulunan Legrand, bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzmandır. 180 ülkeyi kapsayan ticari faaliyetleri, 39 binden fazla çalışanı ve yaklaşık 300 bin farklı ürün referansına sahip Legrand Grup’ un konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için komple sistem çözümleri bulunmaktadır. Konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için trafo, şalt ürünleri, dağıtım panoları, kesintisiz güç kaynağı, kablo taşıma sistemleri, anahtar priz, ev otomasyon sistemleri, acil durum aydınlatma ürünleri, yapısal kablolama ve aydınlatma kontrol sistemlerine kadar uçtan uca komple sistemler sunmaktadır.
Legrand Grup, 1990 yılında Türkiye'deki faaliyetlerine başlamış olup Legrand Türkiye Grubu olarak halen 1000'in üzerinde çalışanıyla Gebze'de bulunan 2 fabrika ve Ümraniye'deki Genel Müdürlük kampüslerine ek olarak bölge müdürlükleriyle faaliyetini sürdürmektedir. Legrand, İnform, Estap ve Bticino markaları başta olmak üzere Legrand çatısı altındaki farklı markaları Türkiye pazarına sunmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pazarlama ekosisteminin önemli oyuncularından MMA Türkiye'nin ev sahipliğinde, sektörün nabzını tutan yeni konferansı MMA NEXT! CONFERENCE | MarTech Edition, İstanbul'da gerçekleşti. "Değişime Yön Ver: Akıllı veriler. Cesur kararlar. Geleceği MarTech’le bugünden kur" temasıyla düzenlenen etkinlik, pazarlama liderlerini ve teknoloji uzmanlarını bir araya getirerek pazarlama teknolojilerinin (MarTech) bugünkü iş stratejilerindeki yerini ve gelecekteki dönüştürücü etkisini detaylıca ele aldı.
Araştırmalar ve sektör istatistikleri, MarTech'in işletme performansına doğrudan etkilerini gözler önüne seriyor. Genel dijital pazarlama için iyi bir yatırım getirisi oranı genellikle 5:1 olarak kabul ediliyor. Bu rakamlar, doğru stratejilerle desteklenen MarTech çözümlerinin sadece pazarlama maliyetlerini düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda satışları artırma, müşteri edinme maliyetlerini azaltma ve müşteri yaşam boyu değerini (CLTV) yükseltme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Özellikle 2024 itibarıyla 14 binden fazla farklı MarTech yazılımının piyasada bulunması, sektördeki büyümenin ve çeşitliliğin önemli bir göstergesi. Bu araçlar, veri yönetimi ve analiziyle değerli içgörüler sunarken, müşteri ilişkileri yönetimini (CRM) daha etkili hale getiriyor, pazarlama süreçlerini otomatikleştirerek verimliliği artırıyor ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunma kapasitesini güçlendiriyor. Bu veriler ışığında MMA Türkiye, MMA NEXT! CONFERENCE’ın ilk edition’ının konusunu MarTech olarak belirledi.
Konferans, sektörün hızla değişen dinamiklerini incelemek ve güncel gelişmeleri ele almak amacıyla ilk kez yarı yıla özel olarak düzenlendi. Etkinliğin ana teması olan MarTech, müşteriyle daha anlamlı bağlar kurma, veriye dayalı karar süreçlerini hızlandırma ve teknolojiyi stratejik bir büyüme motoru olarak kullanma konularında katılımcılara ilham verdi. Konferans, pazarlama liderlerinin yalnızca teknik değil, aynı zamanda stratejik düzeyde de MarTech uygulamaları konusunda bilgi ve vizyon geliştirmesini hedefledi.
MarTech Yatırımları: Veriye Dayalı Büyümenin Lokomotifi
Konferans boyunca, MarTech yatırımlarının ölçülebilir iş sonuçlarına nasıl katkı sağladığı, web analitiği entegrasyonları gibi başarılı uygulamalar, oyun içi reklamcılık, influencer odaklı medya stratejileri, ölçümleme teknolojileri, veri entegrasyonu ve yapay zekâ destekli kişiselleştirme gibi pek çok kritik konu ele alındı. Katılımcılar, MarTech yatırımlarının iş sonuçlarına olan doğrudan etkilerini gerçek vaka çalışmaları ve deneyimlerle öğrenme fırsatı buldu.
Sektörün Öncüleri Bir Arada
SWISSÔTEL THE BOSPHORUS'ta gerçekleşen etkinliğe MMA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Didem Namver ve MMA MEA CEO’su Melis Ertem'in yanı sıra Neohub’dan Rıza Doruk Ercan, Yandex’den Niyazi Doğan Öncü, Meta’dan Serkan Tavşanoğlu, AppSamurai’den Burak Kargın, Storyly’dan Buse Şen, NetMera’dan Ahmet Başaran, SEM’den Alper Cengiz, TikTok’dan Aylin Tunca, Yandex’den Dila Özkan, Adjust’tan Emre Kaplan, Tooplay’en Emir Sanlı, Amazon’dan Hande Karamanoğlu Orhan, Ad Venture Digital’den Emrah Uluırmak, Kantar Media’dan Erdem Tolon, Winfluencer’dan Funda Yener, Magfi’den Mustafa Fikret Uğur, RÖK’den Müge Tanıl, Digital Turbine’den Nur Cephanecigil, Mindshare’den Olcay Pekuysal, Portuma’dan Ozan Emrah Ünal, Beko’dan Pelin Hekimoğlu, Hopi’den Selvi Talipoğlu, Pinterest’ten Tamer Batan, Reklamania’dan Yalkın Yel ve Efilli’den Şefik Yunus Özcan gibi sektörün birçok önde gelen isimleri konuşmacı olarak katıldı.
MMA NEXT! CONFERENCE | MarTech Edition, markaların pazarlama teknolojilerine yönelik stratejilerini nasıl optimize edebileceğine dair değerli içgörüler sunarken, sektör genelinde teknoloji odaklı bir pazarlama anlayışının benimsenmesinin önemini pekiştirdi. Bu dinamik ortamda, MMA Türkiye, sektör profesyonellerini bu hıza yetişmeye ve geleceği bugünden şekillendirmeye davet etti. Konferans, sektördeki dijital dönüşümün nabzını tutan en önemli bilgi ve ilham platformlarından biri olarak konumlandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Salt'ın Galata binasının mimari kimliği ve Haliç’in eşsiz tarihi ve kültürel manzarası dokunulabilir rölyefler, sesli betimlemeler, braille (kabartma yazı) anlatım, işaret dili ve oyunlaştırılmış anlatımlarla herkes için kapsayıcı ve erişilebilir bir kültür sanat deneyimine dönüşüyor. İşitme engelli bireyler için Türk İşaret Dili anlatımları, Down sendromlu ve otizmli bireyler için anlaşılır içerikler, çocuklar için hikâyeleştirilmiş anlatımlar sunan bu deneyim durağı, QR kodları ve kapsayıcı tasarım yöntemleriyle duyusal bir yolculuk vadediyor.
Garanti BBVA ve kurucusu olduğu Salt, ‘Kapsayıcı Deneyim’ projesi çerçevesinde kültürel mekânlarla aramızdaki görünmez sınırları kaldırmaya destek oluyor.
“Kapsayıcılık vizyonumuzu bu kez sanatla buluşturuyoruz”
Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Taşcı Firuzbay, “Garanti BBVA olarak, kapsayıcılığı kurum kültürümüzün temeli kabul ediyoruz. Herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir dünya için çalışıyoruz. Sosyal etki odaklı projelerimizle ve kurum içi uygulamalarımızla kapsayıcılığı güçlendirmek önceliklerimiz arasında. Bu vizyonumuzu bu kez sanatla buluşturarak, Salt Galata’da hayata geçen ‘Kapsayıcı Deneyim’ projesiyle kültür sanatın da herkes için erişilebilir olmasına katkı sunmayı amaçladık. Haliç’in ve Salt Galata’nın hikayesini herkes için erişilebilir kılan bu deneyim durağının, sanatın birleştirici gücüyle oldukça olumlu bir etki bırakacağından şüphemiz yok. Kapsayıcılığın daha adil bir geleceğin temeli olduğu inancıyla çalışmaya devam ediyor, projede emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımı yürekten kutluyorum” dedi.
Kapsayıcı tasarım ve çok duyulu deneyim
Ziyaretçiler, Haliç manzarasını 2,5 boyutlu rölyef kabartmalar ve seçilen altı mimari yapının 2D detaylarıyla deneyimliyor. Bu yapıların gerçek materyalleri, stanttaki döner tablada dokunulabilir bir zenginlik sunuyor. Salt’ın Galata binasının mimarisi ise 3D modeller ve 2D detaylarla keşfedilebiliyor. Sesli betimlemeler, braille anlatımlarla pekişirken, her iki deneyim de daha erişilebilir hale geliyor. İşitme engelli bireyler, Haliç ve Salt Galata’nın hikayesini Türk İşaret Dili’yle bir tablet üzerinden takip edebiliyor. Stantta yer alan sekiz QR kodu, üç farklı anlatım seçeneği sunuyor: Sesli betimleme, otizmli ve Down sendromlu bireyler için rahat anlaşılır içerikler ve çocuklar için hikâyeleştirilmiş, oyunlaştırılmış anlatımlar.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜRKÇİMENTO’nun geleneksel hale gelen ve mimarlık öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği Betonart Mimarlık Yaz Okulu, 2025 yılında da yaratıcı, düşündürücü ve ilham verici bir programla katılımcılarını ağırlamaya hazırlanıyor. Bu yıl “Network | Ağ” temasıyla Gaziantep Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde 18 öğrenci, yaklaşık 40 kişilik ekiple 30 Haziran- 9 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek yaz okulu, betonun yalnızca yapısal bir malzeme değil; aynı zamanda teknik süreçler, tasarım pratikleri ve sosyal ilişkilerle örülü çok katmanlı bir ağın parçası olduğunu vurgulayacak. Başvuru sonuçları 2 Haziran’da açıklanıyor.
Gaziantep Üniversitesi iş birliğiyle, Çimko Çimento’nun ana sponsorluğu ve Polisan’ın malzeme sponsorluğunda gerçekleştirilecek 21. Betonart Mimarlık Yaz Okulu 2025 programında, katılımcılar betonun bileşenlerinden, üretim süreçlerine, lojistikten dijital altyapıya uzanan görünmez ama güçlü bağlantılar sistemini farklı açılardan ele alacak. Malzemenin zaman içindeki dönüşümü, sürdürülebilirlik koordinasyonu gibi başlıklarda bu çok katmanlı ağın bir parçası olarak değerlendirilecek.
Bu sene Gaziantep Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ev sahipliğinde 18 öğrenci, yaklaşık 40 kişilik ekiple 30 Haziran- 9 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Betonart Mimarlık Yaz Okulu 2025 yılı programının küratörlüğünü Yüksek Mimar Erhan Vural üstleniyor. Akademik Danışmanlığını ise Dr. Öğr. Üyesi Esra Gürbüz Yıldırım yürütecek. Programda ayrıca Yüksek Mimar Hande Ciğerli, Yüksek Mimar Eser Ergün ile Mimar / İç Mimar Gizem Temiz moderatör olarak yer alacak. Yaz okulunun koordinasyonu ise Dr. Mimar Ferhan Yalçın, Yüksek Mimar Ali Fatih Cebeci ve Mimar Mehmet Ali Yiğit ve tarafından yürütülecek.
Katılımcılar, betonun çok katmanlı doğasını farklı disiplinlerin kesişiminde yeniden düşünme fırsatı bulacakları bu programda hem teorik hem uygulamalı çalışmalarla üretim süreçlerine dahil olacak.
Organizasyonun sahibi TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, 21.si düzenlenen Betonart Mimarlık Yaz Okulu Programı için “Her sene ülkemizin farklı bölgesinde, farklı bir üniversite ve fabrika desteği ile gerçekleştirdiğimiz programımızda bu sene ana sponsorumuz Çimko Çimento bizlere destek verirken malzeme sponsoru olarak Polisan Yapı Kimyasalları firması program boyunca bizlerle olacaklar. TÜRKÇİMENTO olarak 2002’de bu program için yola çıktığımızda gençlerin, teorik eğitimleri uygulamaya taşımasına imkan sunmayı ve sektör öncüleriyle bir araya gelmelerini amaçladık. Her yıl üniversite ve üye fabrika iş birlikleriyle farklı şehirlerde bir araya getirdiğimiz öğrencilerimizin sayısı 500’ü aştı. Bu programlarda öğrenci olarak yer alan Mimarlarımız şimdi Türkiye’nin önde gelen, adı herkesçe bilinen mimarları olarak ülkemize katkı sağlıyor. Bu da bizim için çok gurur verici oluyor. TÜRKÇİMENTO?olarak, ekonomik rakamların, büyüme oranlarının ötesine bakmaya, topluma katkı sağlamaya; enerjileri ve çalışma azimleriyle fark yaratan gençlerin yanında olmaya, onları desteklemeye devam edeceğiz. Başta ev sahipliği ve iş birliği için Gaziantep Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ne ve bizlere süreçte küratör ve moderatör olarak destek verecek olan çok sevgili hocalarımıza, ana sponsorumuz olan ve mutlulukla ikinci ev sahibimiz olarak da ifade edebileceğimiz Çimko Çimento’ya ve malzeme sponsorumuz Polisan Yapı Kimyasallarına TÜRKÇİMENTO olarak çok teşekkür ederiz.” dedi.
Programın ana sponsoru Çimko Çimento CEO’su Dr. Önder Kırca ise şunları söyledi:
“Betonart Mimarlık Yaz Okulu gibi köklü ve vizyoner oluşumun ana destekçisi olmaktan gurur duyuyoruz. Çimko olarak?toplumsal faydayı odağına alan, sürdürülebilir geleceği gençlerle birlikte inşa etmeye inanan bir kurumuz. Gaziantep’te genç mimar adaylarının hayal gücüyle buluşmak, yalnızca bugünü değil yarını da şekillendirmek demek. Betonun estetik ve yapısal zenginliğini öğrencilerle tanıştırmak, tanıyan gençlerle kullanım alanlarını genişletmek, gençlerin vizyonu ile betona yeni bir boyut kazandırmak bizim için çok önemli. Mimarlık mesleğinin gelişimine katkıda bulunmak, malzeme bilgisini artırmak ve mimar adaylarını betonla yaratıcı bağlar kurmaya teşvik etmek, bu iş birliğinin en değerli yönlerinden biri. Bu süreçte, betonu sadece tanıtmakla kalmıyor; mimarlara ve mimar adaylarına onu sevdirmeyi, hayal ettikleri yapıları bu güçlü malzemeyle hayata geçirebileceklerini göstermeyi de önemsiyoruz. Geleceğe umutla bakmamızı sağlayan bu genç zihinlerin yanında yer almak; sosyal yatırımlarımızı, onların yaratıcı enerjisini destekleyen projelerle buluşturmak bizim için büyük bir anlam taşıyor.”
Etkinliğin Küratörü Yüksek Mimar Erhan Vural, temayı şöyle açıklıyor:
“Beton, sadece yapıda görünen tekil bir malzeme değil, çok yönlü etkileşimlerin, teknik ve hesaplamalı süreçlerin, dijital tasarım pratiklerinin ve sosyal ilişkilerin iç içe geçtiği geniş bir ağın vücut bulan son temsil biçimidir.
"Network" teması, betonun temel bileşenleri ve üretim süreçlerindeki etkileşimlerin birbirine bağlılığını vurgular. Bu tema, çimento, su ve agreganın kimyasal yapılarından başlayarak, üretim, tasarım ve uygulama aşamalarında ortaya çıkan dinamik, çok katmanlı bir ilişki ağına işaret eder. Yani, her bileşenin ve sürecin kendi içinde karmaşık bağlantılar oluşturduğu, bütünsel bir sistemin parçası olduğunu anlatır. “
Betonart Mimarlık Yaz Okulu’na girmeye hak kazanan isimler 2 Haziran 2025’te açıklanacak.
betonartyazokulu.com
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.