Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bankamız Yönetim Kurulunun 05 Eylül 2024 tarihli kararı uyarınca; Genel Müdürlüğe verdiği yetkiye istinaden; Bankamızın Türk Lirası cinsinden, 50.000.000.000 TL - (Elli Milyar Türk Lirası) tutara kadar, farklı tür ve vadelerde, bir veya birden fazla defada ve yurt içinde, halka arz yöntemi ile satılmak üzere sabit veya değişken faizli bono, tahvil ile tahsisli olarak veya nitelikli yatırımcılara satılmak üzere sabit veya değişken faizli bono, tahvil ve/veya kredi riskine dayalı ve diğer yapılandırılmış borçlanma aracı dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın borçlanma aracı ihraç etmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulu'na başvuruda bulunulmuştur.
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1337741
Bankamız Yönetim Kurulunun 05 Eylül 2024 tarihli kararı uyarınca; Genel Müdürlüğe verdiği yetkiye istinaden; Bankamızın Türk Lirası cinsinden, 10.000.000.000 TL - (On Milyar Türk Lirası) tutara kadar, Katkı Sermaye hesaplamasına dahil edilecek, yurt içinde, TL cinsinden farklı tutar, vade ve faizlerde, tertipler halinde nitelikli yatırımcıya satış yöntemiyle sermaye benzeri (katkı sermaye) borçlanma aracı ihraç edilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu'na başvuruda bulunulmuştur.
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1337744
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yönetim Kurulumuz tarafından 25.09.2024 tarihinde Şirketimiz Esas Sözleşmesinin 7'nci maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Borçlanma Araçları Tebliği hükümlerine uygun olarak, yurtiçinde halka arz edilmeksizin, tahsisli olarak ve/veya nitelikli yatırımcılara satılmak suretiyle, ve halka arza yol açmayacak şekilde Borsa İstanbul A.Ş.'nin ilgili pazarında işlem görmek üzere 1 yıllık dönem içerisinde çeşitli tertip ve vadelerde bir veya birden fazla seferde gerçekleştirilecek toplam 12 Milyar Türk Lirası tutarına kadar, Türk Lirası cinsinden, piyasa koşullarına bağlı olarak belirlenecek esaslar çerçevesinde borçlanma aracı ihraç edilmesine karar verilmiştir. Bu karar kapsamında Sermaye Piyasası Kurulu'na gerekli izin başvurusu yapılacaktır. İşbu açıklamamızın İngilizce çeviri metinlerinde herhangi bir farklılık olması durumunda, Türkçe açıklama esas kabul edilecektir.
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1337737
Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
14:00 Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti Eylül
14:00 BBDK haftalık bankacılık sektörü verilerini duyuracak
14:30 TCMB haftalık para ve banka istatistiklerini yayınlayacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Birleşmiş Milletler daha adil ve yaşanabilir bir dünya yaratma hedefiyle iş dünyasında küresel öncü olan 12 lideri belirledi. Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, kariyeri boyunca liderlik ettiği eğitim, sağlık, çevre, kadın ve çocukları destekleyen başarılı projeleri ve şirket içinde kadın-erkek eşitliğini sağlayan etkili uygulamalarından dolayı, “BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Öncüsü” ünvanını alan bu isimlerden biri oldu.
Yılmaz Yıldız, 24 Eylül’de New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler - Global Compact Liderler Zirvesi’ne katılarak, global iş dünyası liderleri, BM yetkilileri, politikacılar, kamu yöneticileri ve sivil toplum temsilcilerini ağırlayan törende ödülünü aldı.
2000 yılında BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın çağrısıyla başlayan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact), bugün küresel iş dünyasının en büyük sürdürülebilirlik hareketidir. Küresel İlkeler Sözleşmesi iş dünyasının gücünü kullanarak daha adil, sürdürülebilir ve insan odaklı bir dünya yaratma yolunda atılan çok önemli bir adımdır. 160’tan fazla ülkede 20 bini aşkın şirket ve kuruluş, bu inisiyatife katılarak hem iş dünyasının hem de dünyanın geleceğini şekillendirmeye katkı sağlamaktadır. Küresel İlkeler Sözleşmesi, şirketlerin sadece kâr odaklı değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri gerektiğine dikkat çeker. İnsan haklarına saygı, adil çalışma koşulları, çevrenin korunması ve yolsuzlukla mücadele, sözleşmenin dayandığı 10 temel ilkenin bazılarıdır.
“Türkiye’den çıkan fikir ve çalışmalarımız, dünyadaki iş liderlerine ilham olacak”
Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, bu anlamlı ödülle ilgili şunları ifade etti: “Birleşmiş Milletler tarafından en başarılı 12 liderden biri seçildiğim için çok mutluyum. İş yaşamında liderlerin her zaman tüm paydaşlar için değer yaratmak zorunda olduklarına inandım. Gerçek başarının, sadece finansal sonuçlarla ölçülemeyeceğini savundum. Ülkemizi, insanımızı ve yaşadığımız bu dünyayı daha mutlu, adil, sürdürülebilir kılmak iş liderleri olarak bizlerin de sorumluluğu. Zurich Sigorta Grubu Türkiye olarak bizim başarı tanımımız iyi finansal sonuçlar alırken, tüm paydaşlarımıza destek olmak, onları mutlu etmek için çaba göstermektir. Müşterilerimiz, iş ortaklarımız, çalışanlarımız, ülkemiz ve toplumumuzda destek göstermemiz gereken herkes paydaşımızdır. Bu bağlamda, hem Zurich Türkiye hem de Z Zurich Vakfı üzerinden kırsaldaki kadın öğretmenlerimizi sosyal girişimci yapıyoruz; sağlık çalışanlarımıza, öğretmenlerimize, deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza psikolojik destek veriyoruz; küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için belediyelerimizle çalışıyoruz, afetlere karşı bilinci artırmak için uğraşıyoruz; karbon salımımızı %50 azaltıyoruz, festivallerle kültür hayatımızı destekliyoruz, her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak için yoğun çalışıyoruz. Bütün bu çabalarımızın, uluslararası düzeyde takdir görmesinden çok mutluyum. Umarım hem ülkemizdeki hem de farklı coğrafyalardaki iş liderlerine ilham kaynağı olabiliriz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin en büyük online hizmet platformu Armut.com, yeni eğitim döneminde öğrencilerden ve ebeveynlerden gelen özel ders taleplerindeki artışa vurgu yaptı. Analizler, matematik, yabancı dil ve temel bilimler gibi derslerde yoğun talep olduğunu gösterirken, okuma yazma ve hızlı okuma gibi derslere yönelik ilginin de belirgin şekilde arttığını ortaya koyuyor.
Türkiye'nin lider online hizmet platformu Armut.com, yeni eğitim dönemi kapsamında 50 farklı özel ders alanındaki verileri analiz etti. Tüm Türkiye’den gelen ders taleplerinin incelenmesiyle elde edilen veriler, çarpıcı sonuçlar içeriyor.
Eğitim Maratonunda En Önem Verilen Ders Matematik
Armut.com’un verilerine göre, yeni eğitim döneminde ortaokul matematik derslerine olan talep yüzde 94 oranında arttı. Dersi talep edenlerin yüzde 90'ı dersin kendi evlerinde verilmesini tercih ediyor. Ayrıca, yüzde 40'lık bir kesim haftada 2 veya daha fazla süren uzun dönemli dersleri tercih ediyor.
Lise matematik özel ders talepleri, 9. sınıftan 12. sınıfa kadar dengeli bir şekilde dağılırken, geçen aya göre yüzde 101 oranında bir artış gösterdi. LGS hazırlık sürecine yönelik özel ders taleplerinde ise yüzde 140 oranında bir artış görülürken, en çok talep edilen dersler arasında matematik ve fen bilimleri öne çıkıyor.
Temel bilimlerin yanı sıra okuma yazma özel ders talebindeki yüzde 77’lik artış ise ebeveynlerin çocuklarının eğitiminde erken dönemde güçlü bir temel oluşturma isteğini ortaya koyuyor. Ayrıca, hızlı okuma dersine olan yüzde 61 oranındaki talep artışı, öğrencilerin okuma becerilerini geliştirme isteğinin arttığını gösteriyor.
Ebeveynler dil becerilerine önem veriyor
Yabancı dil dersleri arasında en çok tercih edilen dil hala İngilizce. Hem okul desteği sağlamak hem de konuşma pratiğini geliştirmek amacıyla, özellikle başlangıç seviyesindeki öğrenciler için tercih edilen İngilizce derslerine olan talep, yeni eğitim döneminde yüzde 52 oranında arttı.
İngilizce’den sonra en çok talep gören yabancı dil dersi İtalyanca oldu. Online olarak tercih edilen İtalyanca özel derslerine olan talep, geçen aya kıyasla yüzde 47 arttı.
İlkokul seviyesindeki öğrenciler tarafından daha fazla tercih edilen Fransızca derslerinde yeni dönemde yüzde 44'lük bir artış yaşandı. Sonuçlar, ebeveynlerin sadece akademik başarıya değil, çocuklarının dil becerilerine de büyük önem verdiğini gözler önüne seriyor.
Veliler, Erken Dönemde Ödev Takibine Önem Veriyor
Verilere göre ilkokul düzeyindeki öğrenciler için ödev ablası ve ödev öğretmeni taleplerinde de büyük artış gözlendi. Erken yaşta eğitim desteği kapsamında tercih edilen ödev ablası geçen aya oranla yüzde 101 arttı. Ödev ablası taleplerinin yüzde 90'ı, haftada 3 veya daha fazla ders olacak şekilde tercih ediliyor. Ders ve düzenli ödev takibi için ihtiyaç duyulan ödev öğretmeni taleplerinde ise yüzde 78 artış kaydedildi. Ödev ablası ve ödev öğretmeni hizmetlerinin en çok 2 ve 3. sınıf öğrencileri için tercih edildiği gözlendi.
Gölge Öğretmen Talepleri Yüzde 51 Oranında Arttı
Özel gereksinimli çocukların eğitimine yönelik talepler, otizm ve dikkat eksikliği gibi durumları destekleyen eğitimlerde de büyük artış kaydedildi. Kaynaştırma sistemindeki özel gereksinimli çocukların gelişimlerini desteklemek ve çocukları sosyal hayata hazırlamada önemli katkısı olan gölge öğretmen taleplerinde de yeni eğitim döneminde yüzde 51’lik bir artış yaşandı. Bu kategoride en çok 4-6 yaş grubu için haftada 3 ve daha fazla ders talep edildiği gözlendi.
Öğrenciler Ders Yorgunluğunu Sanat ve Müzikle Atıyorlar
Armut.com’un 2024 ağustos ve eylül ayı verilerine göre temel eğitimlerle birlikte resim, müzik ve bale gibi ders taleplerine de ilgi büyük. Özellikle 6-10 yaş grubu için tercih edilen piyano ders taleplerinde geçen aya kıyasla yüzde 65 artış gözlenirken bale derslerine olan talep artışı yüzde 62 olarak gerçekleşti. Yetişkinler ve gençler arasında büyük ilgi gören online resim derslerinde de yüzde 64 artış kaydedildi.
Armut hakkında: Hizmete ulaşmanın en kolay ve güvenilir yolu olma amacıyla Armut 2011 yılında kuruldu. 4000’in üzerinde farklı kategoride 700.000’den fazla hizmet vereni hizmet almak isteyenlerle buluşturan şirket, Türkiye’nin hizmet alanındaki en büyük online platformu olarak faaliyet gösteriyor. 8 farklı milletten 114 kişilik ekibe sahip olan Armut, global markası HomeRun ile İngiltere, Mısır, Romanya, Suudi Arabistan, Polonya, Macaristan ve Çekya’da operasyonlarını yürütüyor; Türkiye’deki alt markası Rahat Taşın ile nakliye alanında özelleşmiş bir hizmet sağlıyor. Şirket, 2017 yılında Deloitte tarafından seçilen Technology Fast 50 listesinde Türkiye’nin en hızlı büyüyen 2. teknoloji şirketi, Technology Fast 500 listesinde ise Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki en hızlı büyüyen 40. şirketi oldu.
Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu'ndan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son aylarda telekomünikasyon abonelikleri kapsamındaki taahhüt yenileme ve kota aşımına yönelik şikayet sayısında artış yaşanmaktadır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu‘nu (BTK), fahiş kota aşım ücretleri uygulayan şirketlere karşı harekete geçmeye ve işletmecilerin veri paketlerini hesaplama yöntemlerini denetlemeye davet ediyoruz.
Telekomünikasyon şirketlerinin 3-4 katı bulan artışlar içeren yeni sözleşmelere telefonla onay almaya çalıştığı belirtilmektedir. Telefonda taahhütlerin içeriği ve şartlarına ilişkin yeterince bilgilendirme yapılmamakta, onay sonrası yazılı bir belge de gönderilmemektedir. Yurttaşların önemli bir bölümü sözleşmelere ilişkin şartları bilmemekte, işletmecinin pazarlama görevlisinden alabildiği bilgilerle hızlı bir tercih yapmak zorunda kalmaktadır. Öncelikle bu tip bir çağrı alan yurttaşlara, kalan taahhüt süreleri ve mevcut tarifesinde faturaya yansıyan rakamları öğrenerek, yeni tarife teklifini değerlendirmesini tavsiye ederiz. BTK son olarak Nisan 2024`den geçerli olmak üzere Mobil Elektronik Haberleşme Hizmetleri Azami Ücret Tarifesi`ni değiştirmişti. Yeni tarifeyle bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 65 oranında artış yapılmıştı. Cep telefonu faturada büyük yer tutmayan arama ve mesaj servislerini artıran yeni tarifede İnternet erişimi bedellerine yer verilmiyor. Tarifeye bakıldığında şirketlere dakikasını 3,12 TL`ye kadar ülke içi telefon görüşmesi bedeli belirleme imkanı sağlandığı görülüyor. Örneğin bin dakikalık bir görüşme paketi için 3 bin TL`yi aşan bir faturalama imkanı veren bu tip "azami" düzenlemeler şirketleri fiilen sınırlamadığı için aslında yok hükmündedir. Enflasyonun yüksek olduğu bir dönemde bu düzeyde artış yapılmak istenmesi normal olmakla birlikte aynı hizmet için daha yüksek rakamlar istenmektedir. Tüm işletmecilerin benzer bedellerle sözleşme yenilemeye çalıştığı bu dönemde, alanda zaten sınırlı olan rekabet ortamı da bütünüyle ortadan kalkmıştır.
Üst Sınırlar Belirlenmeli
Tarife yenilemeye yönelik ayrıntılı bir düzenleme yapılmalı ve her hâlükârda farklı kullanım miktarları için İnternet erişimi de dahil olmak üzere üst sınırlar belirlenmelidir. BTK`nın konuya ilişkin yayımladığı "Kullanım Miktarı Sınırlı Hizmetler ile Fatura Üst Sınırı Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar" yalnızca kullanıcının belirlediği sınır değere ulaştığında SMS ile bilgilendirmesini içeren bir servisin ücretsiz sunulmasını öngörüyor. Faturalara kullanım düzeylerine göre farklı üst sınırlar getirilmediği için yurttaşlar fatura şoklarına maruz kalmaktadır. Benzer şekilde fatura korkusuyla düşük kullanımlı tarifeleri tercih eden kullanıcılar ise kota aşım ücretleriyle boğuşmak zorunda kalmaktadır. Söz konusu yenileme teklifleri çoğunlukla çağrı merkezlerinden yapılan bir telefon görüşmesi sonundan kullanıcılara onaylatılmaktadır. Düşük fatura için tercih ettiği tarifeye uygulanan yüksek kota aşım ücreti nedeniyle mağdur olan kullanıcı sayısının arttığı anlaşılmaktadır. Belirlenen kota miktarı, şirketler için abonelere yüksek fatura kesme olanağı yaratan bir tuzak işlevi görmektedir. İnternet erişiminde örneğin belirlenen 100 MB`lık sınırı çok küçük de olsa aşan kullanıcılar ciddi fiyat farkları yansıtılabilmektedir. 500 MB`lık kota aşımını için 80-100 TL`yi geçen ek ödemeler çıkarılabilmektedir. Kota aşımı durumunda normal şartlarda uygulanan bedeller gözetilerek bir üst sınır limiti getirilmelidir. Kotanın hızla dolmasına yol açan bir hesaplama yöntemi kullanıldığı anlaşılmaktadır. Basit bir mesaj gönderme işleminin 1-10 KB arası veri kullanmasına rağmen işletmecinin belirlediği standart veri paketi birimi kadar kotadan düşüş yapıldığı belirtilmektedir. 1 KB kullanılsa dahi standart veri paketi miktarı (örneğin 100 KB`lık) kadar kullanıma yansıtılması nedeniyle kotanın hızla dolarak aşımlara neden olduğu belirtilmektedir. BTK`yı bu şikayetleri göz önüne alarak işletmecilerin veri paketi hesaplama yöntemlerini denetlemeye davet ediyoruz.
ÖİV Kaldırılsın
Günümüzde İnternet erişimi temel insan haklarından biri olarak kabul edilmekte ve ifade özgürlüğünün de ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmektedir. İfade özgürlüğünü ön koşullarından biri ucuz, kesintisiz ve yüksek hızlı erişime sahip olmaktır. Bir kamu hizmeti olan İnternet erişimi, diğer sektörlerin hemen hemen hepsi için kaldıraç niteliğinde bir altyapı hizmetidir. Bilgi işlem teknolojilerine ve İnternete erişmekte güçlük çeken toplumların gelişmesi ve dünyayla rekabet edebilecek ölçüde ürün veya hizmet üretebilmesi olanaksızdır. Ucuz tutulması, erişimin dezavantajlı grupları için sübvanse edilmesi gereken bu hizmetlerin, usulsüz uygulamalarla pahalılaştırılmasının önüne geçilmelidir. Cep telefonu servisleri ve İnternet erişimi de dahil olmak üzere telekomünikasyon hizmetlerinin hiçbiri lüks sınıfında değildir. Tarifelerde üst sınırların belirlenmesine yönelik düzenlemelerin yanı sıra yüzde 7,5`den yüzde 10`a yükseltilen Özel İletişim Vergisi (ÖİV) bütünüyle kaldırılmalıdır.
Kamusal Denetime Dönülmeli
Bu alanın kamu adına düzenlemesi gereken BTK`yı göreve davet ederek, başta cep telefonu olmak üzere tüm telekomünikasyon alanındaki hizmetlerin makul fiyatlarla yapılmasını sağlamak için adım atmaya ve şirketleri etkin bir biçimde denetlemeye çağırıyoruz. İşletmecilerin tümünün kâr rekorları kırdığı bu dönemde barınma ve gıda kadar temel bir gereksinim olan telekomünikasyon hizmetlerine bu düzeyde zam yapılması kabul edilemez. Özel sektör eliyle yürütülse de bu alandaki tüm faaliyetler, kamu hizmeti niteliğindedir ve "teorik" olarak kamu denetimi altında gerçekleştirilmektedir. BTK`yı şirketlerin aralarında yaşadığı sorunlara çözüm üretme yerine telekomünikasyon alanını kamu yararı doğrultusunda düzenlemeye; yurttaşların yaşadığı mağduriyeti engellemek için görevini yerine getirmeye davet ediyoruz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeni Renault Captur, MAİS A.Ş. tarafından Bodrum'da gerçekleştirilen basın lansmanı ile Türkiye pazarına giriş yaptı. Yaklaşık 10 yıl önce ilk kez yollara çıkan ve 90 ülkede iki milyondan fazla satan Renault Captur, SUV sınıfının en önemli temsilcileri arasında yer alıyor.
MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, "B-SUV segmentine yeni bir boyut getireceğinden hiç şüphemizin olmadığı Yeni Renault Captur'u Türkiye pazarına kazandırdığımız için büyük mutluluk duyuyoruz. Yıllardır Türkiye'nin en sevilen SUV modellerinden olan Captur'un yeni ve dikkat çekici görünümünün, konforlu iç mekânının ve Renault'nun en son teknoloji ile geliştirdiği donanımlarının kullanıcılar tarafından çok beğenileceğine eminiz. Elektrifikasyon alanında gerçekleştirdiğimiz atılımlarımızın en değerli örneklerinden biri olan Yeni Renault Captur, aynı zamanda OYAK'ın Türkiye otomotiv sektöründe gerçekleştirdiği atılımların da önemli bir adımını oluşturuyor" dedi.
Kompakt dış boyutları ve geniş iç mekânı sayesinde hem şehir içi hem de şehir dışı kullanım için duyulan gereksinimlere aynı derecede uyum sağlayan modüler bir yapıya sahip.
Geleneksel özelliklerinin birçoğunu koruyan Yeni Renault Captur; sahip olduğu bu özellikleri en ileri teknolojiler ile entegre ederek yepyeni bir görünüme ve donanıma kavuşuyor. Yeni Esprit Alpine donanım seviyesiyle iç ve dış tasarımda daha zarif ve sportif bir karakter ortaya koyan Yeni Renault Captur'un iç mekânını ise yeni döşemeler ve yeni ekranlar süslüyor. Yeni elektronik mimari, Seviye 2 otonom sürüş özelliği ve Aktif Sürüş Yardımcısı da dâhil olmak üzere en güncel sürüş yardımcılarıyla güvenliği yeni seviyelere taşınıyor.
Yeni Renault Captur, mild hybrid EDC 160 hp ve E-Tech full hybrid 145 hp versiyonu da dâhil olmak üzere iki farklı motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. Daha fazla sürüş keyfi ve daha dinamik bir sürüş için şasi ve hidrolik direksiyonu yeniden tasarlanırken, 4 farklı MULTI-SENSE sürüş modu sayesinde sürücünün sürüş stiline en uygun modu seçebilmesine olanak sağlıyor.
Atletik Bir Dış Görünüm
Yeni Renault Captur; yeni renk seçeneği Kaya Gri, Esprit Alpine donanım seviyesi ve premium tarzıyla daha atletik bir görünüm ortaya koyuyor. Hem aerodinamiği iyileştiren hem de motor ve frenlerin soğumasını sağlayan hava girişleri, modele estetik bir görünüm kazandırıyor. Versiyona göre sunulan üç farklı tavan ve yan ayna rengi seçeneğiyle Yeni Renault Captur'un dış görünümü daha da dikkat çekici hale geliyor.
Zengin aksesuar yelpazesi, alt gövde karşılama aydınlatması, birinci sınıf yan basamaklar, elektrikli geri çekilebilir çeki demiri, bisiklet taşıyıcı ve aydınlatmalı kapı eşikleri dâhil olmak üzere, sipariş üzerine veya satış sonrası bayi üzerinden temin edilebiliyor.
Konforlu, Keyifli ve Pratik Bir Sürüş Deneyimi
Yeni Renault Captur'un iç mekânı, uygulanan geliştirmeler ve yeni tasarım detayları ile daha keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. OpenR Link bilgi-eğlence sistemi ve versiyona bağlı 10,25 inç yeni gösterge ekranı daha pratik bir sürüş olanağı tanırken; yeni döşemeler ve detaylar ise iç tasarımı daha göz alıcı hale getiriyor. Yeni Esprit Alpine donanım seviyesi ise çok sayıda sportif tasarım ayrıntısıyla kullanıcıları özel bir sürüş deneyimine davet ediyor. Yeni Renault Captur, B segmentinde öncü olarak Android Automotive 12 sistemi ile günümüzün en gelişmiş araç içi teknolojisini barındırıyor. 10,4" multimedya ekranı, entegre Google bağlantılı hizmetler özelliğine erişim imkanı sağlıyor. Bu hizmetler ile birlikte Google sesli asistan, canlı navigasyon ve Google Play üzerinden seçili birçok uygulamaya kolayca erişilebiliyor.
Yeni Renault Captur'da MULTI-SENSE ayarlarına merkezi dokunmatik ekran veya direksiyon üzerindeki düğme üzerinden erişiliyor. Dijital gösterge paneli için dört görünüm, beş widget, hız göstergesi ekranı için 8 renk ve kapı panellerindeki LED ambiyans aydınlatması için 48 renk arasından seçim yapılabiliyor.
Kabin, toplam 24,7 litre saklama alanı ile gelişmiş bir işlevsellik sunuyor. Kızaklı arka koltuk özelliğinin sağladığı 221 mm'lik arka koltuk diz mesafesi rahat bir yolculuk sağlıyor. Mild hibrit motora sahip versiyonlarda arka koltuk sırası tamamen ileri itildiğinde, sınıfının en iyi değerine ulaşan ve 616 litreye varan (536 dm3 VDA) bagaj hacmi sunuyor.
Farklı Motor Seçenekleri
Yeni Renault Captur, modern ve verimli güç-aktarma sistemleriyle şehirde, otoyolda veya şehirlerarası yollarda keyifli bir sürüş deneyimi sağlıyor. 145 hp gücündeki E-Tech full hybrid motoru, 4,7 l/100km ortalama yakıt tüketimi ve 10 g/km CO2 salımı ile yakıt verimliliği ve emisyon değerleri açısından en yüksek standartları karşılıyor. Ayrıca şehir içinde şarj stresi olmadan tam elektrikli bir otomobil kadar sessiz bir sürüş tecrübesi yaşatıyor. Mild hybrid EDC 160 hp motor seçeneği segmentindeki en yüksek performanslardan birini sunarken, 12 V mild hybrid teknolojisi sayesinde düşük yakıt tüketimi ve verimlilik sağlıyor.
MULTI-SENSE ile Farklı Sürüş Modları
Merkezi ekrandan erişilebilen MULTI-SENSE; ECO, SPORT, COMFORT ve MYSENSE olmak üzere dört sürüş modunu içeriyor. Direksiyon sertliği ve motor tepkisi olmak üzere sürüş karakteri ile birlikte iç aydınlatma ve gösterge ekranının rengi her mod için değişiyor.
Güvenlik ve Sürüş Yardımları: En İyi Aktif ve Pasif Güvenlik Seviyesi
Yeni Renault Captur, sahip olduğu ileri teknolojilerle pasif ve aktif güvenlik açısından fark yaratıyor. Güvenlik, sürüş ve park olmak üzere üç kategoriye ayrılan 23 adet yeni nesil sürüş yardımcısı (ADAS) içeriyor. Ayrıca Güvenlik Koçu, daha dikkatli sürüş için kişiselleştirilmiş tavsiyeler sağlıyor.
Yeni Renault Captur, 1.595.000 TL'den başlayan fiyatıyla ve geliştirilmiş yepyeni versiyonuyla Renault yetkili satıcılarında kullanıcılarını bekliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Fosil yakıtlardan temiz enerji kaynaklarına geçiş ivme kazanmasına rağmen dünya coğrafyasında eşit koşullarda ilerlemiyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin yenilenebilir enerji yatırımlarını artırması hem ekonomilerin topyekûn güçlenmesi hem de iklim değişikliğine karşı daha etkin bir savunma hattı oluşturulması bakımından önem arz ediyor.
Küresel nüfusun yüzde 72'si fosil yakıtlardan uzaklaşmak istiyor
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Oxford Üniversitesi'nin ortak düzenlediği "İklim Halk Oylaması" kapsamında 77 ülkede 75 binden fazla katılımcıya iklim değişikliğine ilişkin 15 soru soruldu. İklim değişikliğinin etkilerini ve bireylerin bu konudaki düşüncelerini öğrenmek üzere yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 80'i iklim değişikliğinin çok önemli bir sorun olduğunu, kendi yaşamları üzerinde doğrudan etkisi olduğunu ve hükümetlerin bir an önce çözüm bulması gerektiğini belirtti. Diğer yandan küresel nüfusun yüzde 72'si fosil yakıtların kullanımının hemen sona erdirilmesi gerektiğini belirtti. İklim değişikliğinin etkileri ile ilgili bugüne kadarki en büyük bağımsız kamuoyu araştırması olan çalışmada katılımcılar, iklim değişikliğini tersine çevirmek için en önemli adımların temiz enerji kaynaklarına yönelmek, ormanları korumak, tarımı ve hayvancılığı ekolojik dengeye kavuşturmak ve çevre dostu olduğu ispatlanmış işlere destek olmak gerektiğini dile getiriyor.
"Doğaya borcumuzu yatırımlarımızla ödüyoruz"
İklim değişikliği ve enerji üretimi arasındaki ilişkiyi araştırma bulguları ışığında değerlendiren Eksim Enerji CEO'su Arkın Akbay, "Birleşmiş Milletler'in İklim Halk Oylaması sonuçları, dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun önemli bir farkındalıkla fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Bu dönüşümün hızı kadar adil şartlarda gerçekleşmesi de önemseniyor. Eksim Enerji olarak iklim değişikliğinin ekonomi ve sağlık başta olmak üzere oluşturduğu olumsuzlukları ve çarelerini dile getirerek farkındalığı artırmayı amaçlıyoruz ve tüm paydaşlarımızla birlikte temiz enerji kaynaklarına geçiş sürecine hız katıyoruz. Doğaya borcumuzu yatırımlarımızla ödüyoruz. Dünya genelinde temiz enerjiye geçişin varlığımızı kaliteli sürdürebilmek ve nesillerimize daha rahat yaşanabilecek bir ortam sağlamak için bir zorunluluk olduğunu görüyoruz. Ekosistemi eski haline getirme çabasının toplumların sosyoekonomik kalkınmasını desteklemesi, artık bireyler tarafından da tartışmasız olarak kabul ediliyor ve durumu memnuniyetle gözlemliyoruz." dedi.
Küresel temiz enerji yatırımları 2020'den bu yana yüzde 40 arttı
Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) araştırma raporundan örnekler sunarak gelişmekte olan ülkelerin yenilenebilir dönüşüm yolunda daha fazla desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Akbay, "Küresel temiz enerji yatırımları 2020'den bu yana yüzde 40 arttı. 2023 yılında ise temiz enerji yatırımları rekor bir seviyeye ulaştı ve bu yatırımların üçte birinden fazlası Çin tarafından gerçekleştirildi. Buna karşılık, gelişmekte olan ülkeler, küresel nüfusun yüzde 65'ine sahip olmalarına rağmen temiz enerji yatırımlarına GSMH'lerinden yalnızca yüzde 15'ten az pay ayırabildi. Bu dünyayı paylaşıyoruz, doğayı, insanı korumak ve geliştirmek hepimizin varlık sebebi. Gelişmiş ülkeler dönüşümün önderliğini üstlenmiş durumda ve hız kesmeden ilerliyorlar. Adil bir dönüşüm için yalnızca talep etmek yeterli olmuyor, hayata geçirebilmek için kaynakların adil paylaşımı öne çıkıyor." dedi.
Bireyleri kendi topraklarında kalkınmaya yönlendirmek zorundayız
Açıklamalarını sürdüren Akbay, "Pandemi sonrası yeni üçlü çelişkimizin temelinde gelir eşitsizliğini azaltma hedefi yatıyor. Orta gelir grubunun yeniden güçlendirilmesi, küresel yoksullukla mücadelenin anahtarlarından biri olarak öne çıkıyor ve bu mücadelede yenilenebilir enerji dönüşümü hem enerji maliyetlerinin hem de iklim değişikliği ile ilgili giderlerin azaltılmasında kritik bir rol oynuyor. Geniş kaynaklara doğru yaşanan göçü ancak yerel üretim ve kalkınma ile çözebiliriz. Yenilenebilir enerjiye daha hızlı erişim sağlayarak, bireyleri kendi topraklarında, değerleriyle birlikte kalkınmaya yönlendirmek zorundayız." ifadelerini kullandı
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.