Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde ürünleri için hayvanlar üzerinde test yapmaya son veren ilk global kozmetik markası olan Avon, Leaping Bunny onayını* alarak hayvanlar üzerinde test yapılmayan yöntemlerin kabul edilmesi konusundaki 30 yıllık taahhüdünü bir kez daha vurguladı.

 

Cruelty Free International Leaping Bunny Programı, hayvan deneylerini kısıtlayan yasaların ötesine geçen gereklilikleri ile cruelty-free ürünler için dünya çapında geçerli saygın bir standart olarak öne çıkıyor. Onay almak için tüm tedarik zinciri, Leaping Bunny'nin kriterlerine uygunluğu sağlamak üzere titizlikle denetleniyor.

8.000'den fazla ham maddenin taranması ve 4.000'den fazla ham madde tedarikçisiyle çalışılması gerekilen bu süreçte, Avon kademeli bir yaklaşımı benimsedi.

 

Geçtiğimiz yıl Avon parfüm kategorisi, Avon Care ve Anew ürünleri ile Leaping Bunny onayı alan Avon’un artık tüm güzellik ve kişisel bakım ürünleri Leaping Bunny Onaylı.* Dünyanın önde gelen kozmetik ve güzellik markalarından Avon, hayvan refahından, güvenlilik standartlarından veya yasal gerekliliklerden ödün vermeden, müşterilerin beklentilerini aşan ürünler sunma taahhüdünü sürdürmekte kararlı.

 

“8.000'den fazla ham madde taraması gerçekleşti”

Cruelty Free International'ın Leaping Bunny Programı kapsamında onay* almaktan mutluluk duyduklarını belirten Avon Türkiye Genel Müdürü Hasan Ulutürk, ‘’Hayvanlar üzerinde test yapılmayan yöntemlerin kabul edilmesi için otuz yıl çalıştıktan sonra, bu dönüm noktasına ulaşıp Leaping Bunny onayını aldığımız* için gurur duyuyoruz. Bu başarı, güzelliğin her anlamda hayvan testi yapılmadan olması gerektiğine inancımızı ve dünyayı herkes için daha iyi bir yer haline getirme taahhüdümüzü yansıtmaktadır. Leaping Bunny için başvuran markalarda artış gözlemleniyor. Bu da tüketicilerin cruelty-free ürünlere yönelik küresel talebinin markaların faaliyetlerini etkilediğini gösteriyor. Bu hepimiz için umut verici bir tablo. Önümüzdeki dönemlerde de Cruelty Free International ile bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.’’

*Daha fazla bilgi için: www.avonworldwide.com

 

 

AVON Hakkında:

 

Avon'da kadınlar için daha iyi bir dünyanın herkes için daha iyi bir dünya olduğuna inanıyoruz. Gücünü kucaklayan, özgüvenini artıran ve potansiyellerini gerçekleştirmeleri için fırsatlar sunan kadınların güzellik markasıyız. Dünya çapında milyonlarca bağımsız satış Temsilcisi, ikonik Avon markalarını sosyal ağları aracılığıyla satıyor ve her satışın %20'den fazlası kadınlar için daha iyi bir gelecek yaratmaya yardımcı oluyor*.

Kadınların ilerlemesinden yanayız: Kadınların ihtiyaçlarını dinlemeye, kadınları ilgilendiren her konuda farkındalık yaratmaya ve olumlu değişime inanıyoruz. Avon ve Avon Vakfı aracılığıyla, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve meme kanseriyle mücadeleye odaklanarak 1,1 milyar doların üzerinde bağışta bulunduk. Türkiye’de Doğrudan Satış Derneği’nin (DSD) kurucu üyelerinden biriyiz. YASED (Uluslararası Yatırımcılar Derneği) ve KTSD (Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayicileri Derneği)’nin yanı sıra ÇEVKO Vakfı üyesiyiz. Aynı zamanda Türkiye'de BlindLook'un Sesli Simülasyon (Audio Simulation) teknolojisini internet sitesine entegre eden ilk kozmetik markasıyız. Avon, Natura&Co Group'un bir parçasıdır.

*www.avonworldwide.com adresinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Zorlu Center’da bulunan yeni mağazasıyla birlikte Massimo Dutti, sunduğu yeni iç tasarım önerisini sürdürüyor.

Toplam 850 m²'lik bir alan üzerinde kurulu mağazanın 550 m²'si satış alanına ayrılmış. Kadın ve erkek bölümleri mağazanın girişlerinden deneme kabinlerine kadar uzanıyor.

Massimo Dutti'nin yeni iç tasarım konsepti, markanın doğal evrimini ifade ediyor. Bu konsept, sadece koleksiyon satın alırken değil, mağazayı ziyaret ederken de müşteriler için mükemmel bir deneyim sunuyor. Daha rafine bir mağaza konseptiyle, el yapımı malzemeler ve doğal teknikler mekanı süslerken, mobilyalar farklı alanlara yeni tonlar ekliyor. Daha organik şekiller, daha nötr ve doğal renkler, daha saf bir his yaratarak markanın güncel imajını vurguluyor.

Mağazanın ana girişi, markanın vizyonu ve mekanın şeffaflığıyla karakterize ediliyor. Vitrinler, mağaza içi ile uyum içinde müşteriye küresel bir vizyon sunuyor ve kadın - erkek koleksiyonlarına ve farklı alanlara erişimi kolaylaştırıyor.

Işık, çok daha yaratıcı ve dolaylı bir şekilde kullanılıyor, köşelerdeki aydınlatmalar doğal ve ince etkiler yaratıyor.

Yeni görünüm, Massimo Dutti'nin hikaye anlatımını ve markanın DNA'sını göstermek için tüm unsurları uyumlu hale getiriyor. Inditex Grubu'nun en gelişmiş eko-verimli mağaza konseptlerinden biri olarak tasarlanan yeni mağaza, moda ve teknolojiyi bir araya getiren bir dizi yenilikçi unsura da sahip olup, markanın müşterilerine sürekli olarak yeni alışveriş deneyimleri sunma konusundaki isteklerine yanıt verir nitelikte.

EKO-VERİMLİ MAĞAZA

Yeni mağaza, Inditex Grubu'nun en gelişmiş eko-verimlilik yaklaşımına uygun olarak tasarlanmıştır. Elektrik tüketimi, geleneksel mağazalara kıyasla yaklaşık %30, su tüketimi ise %40 azaltılmıştır. Uygulanan eko-verimlilik önlemleri arasında, mobilyalar için aydınlatmayı optimize eden bir mağaza aydınlatma sistemi yer almaktadır.

İklim kontrolü, CO2 ölçüm cihazları kullanılarak hesaplanan mekan yerleşimlerine göre değişen havalandırma kontrolü ile sağlanır. Kontrol ve izleme cihazları tüketim seviyelerinin gerçek zamanlı uzaktan takibini sağlayarak, tesislerin kullanımı ve enerji tüketimi üzerinde herhangi bir anormalliği tespit etmek ve düzeltmek mümkün hale getiriyor.

Mağazada ayrıca su kullanımında verimlilik ana hedefler arasında yer alıyor ve iç mekanlarda malzemelerin geri dönüşümü planlanıyor.

TEKNOLOJİ VE PREMIUM HİZMET

Massimo Dutti, modanın, hizmetin ve teknolojinin buluştuğu noktada her zaman öncü olarak, müşterilerin yeni ihtiyaçlarına uyum sağlamaya dayalı yeni alışveriş deneyimleri sunma konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Marka, hizmetlerinde yansıtmaya çalıştığı karakteristik mükemmelliği en yenilikçi perakende teknolojileriyle birleştirerek Massimo Dutti'yi inovasyon ve gelişimin ön saflarında müşteri deneyimi için bir referans haline getiriyor.

Özel Hizmetler

Yeni mağaza, müşterilerinin ziyaretlerini benzersiz bir deneyim haline getirecek özel hizmetlere sahip. Massimo Dutti, satış asistanları tarafından sunulan özel müşteri hizmetlerine ek olarak yeni bir hizmet sunuyor: Randevulu Stil Danışmanlığı. Müşterilerin mağazayı ziyaret ederken daha kişiselleştirilmiş bir hizmet için bir stil danışmanından randevu alabilecekleri bir hizmet.

Teknoloji

Massimo Dutti, çevre ve toplum açısından her zaman etik ve sorumlu bir şekilde çalışmaya olan bağlılığını teyit ederek, adım adım tamamen sürdürülebilir moda yolunda ilerlememize yardımcı oluyor.

Scan & Shop: Müşteriler, aradıkları ürünleri mağazada bulabilir ve markanın mobil uygulamasından taratarak ürünler hakkında bilgi alabilir ve doğrudan çevrimiçi alışveriş sepetlerine ekleyerek tercih ettiği teslimat yerini seçebilir.

Mağazada Rezervasyon: Massimo Dutti müşterileri ayrıca, markanın uygulamasını kullanarak ürün rezervasyonu yapabilir ve seçtikleri mağazadan 24 saat içinde teslim alabilirler.

Tüm mağaza çalışanları, ürün mağazada mevcut değilse, ürünlerin mağazaya veya tercih edilen adrese teslimi için siparişi çevrimiçi olarak gerçekleştirebilecekleri mobil cihazlarla donatılmıştır.

MASSIMO DUTTI

Massimo Dutti, 1985 yılında İspanya'da bir erkek moda markası olarak kuruldu. 1995 yılında ilk kadın giyim koleksiyonunu piyasaya sürerek gündelik parçalardan sofistike, zamansız kıyafetlere kadar çeşitli stiller sundu. Bugün, Massimo Dutti, Avrupa, Amerika ve Asya'da 72 pazarda yaklaşık 600 mağazaya sahip.

Marka, dünyanın en büyük moda dağıtıcılarından biri olan Inditex Grubu'na aittir. Inditex Grubu, beş kıtada 92 pazarda 7.000'den fazla mağazaya sahip. Massimo Dutti'nin yanı sıra Inditex, Zara, Pull&Bear, Bershka, Stradivarius, Oysho ve Zara Home olmak üzere yedi moda markası daha yönetiyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Uluslararası turizm dünyasının buluşma noktası olan EMITT - Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, her yıl 30.000’e yakın sektör profesyonelini ve dünyanın dört bir yanındaki tatil destinasyonlarının ve seyahat şirketlerinin sunduğu yeni ve heyecan verici seyahat fırsatlarından faydalanmak isteyen binlerce tatil tüketicisini ağırlıyor.
EMITT Turizm Fuarı, Türkiye'nin Turizm Sektörünü Dünyaya Açan Kapı Olmaya Devam Ediyor!
EMITT Turizm Fuarı, 27 yıldır Türkiye’de pek çok yeni tatil ve turizm destinasyonu oluşmasına ortam hazırlayan, Türkiye’de şehirlerin hatta köylerin markalaşmasına ve yerli yabancı turistle buluşmasına ev sahipliği yapan turizm sektörünün dünyaya açılan kapısı olmaya devam ediyor. Tüm katılımcılara, profesyonel yerli ve uluslararası ziyaretçilere yeni iş ve iş birliği olanakları sunabilen bir platform olan EMITT’e her yıl ülke pavilyonları, tatil destinasyonları, yaz ve kış turizmi ve outdoor turizmi destinasyonları, oteller ve turist merkezleri, tur operatörleri ve acenteler katılıyor.
Geçtiğimiz yıl 27’ncisi gerçekleşen EMITT Turizm Fuarı’nda 4 gün boyunca 43 ülkeden gelen 220 VIP davetli tur operatörü yer aldı ve 3.158’i uluslararası olmak üzere, toplamda 28.386 ziyaretçi ağırlandı. Almanya, Bulgaristan, Brezilya, Mısır, İran, Japonya, Kuzey Kıbrıs, Venezuela başta olmak üzere 28 ülkeden 653 katılımcı firma, fuara katılım sağladı. Toplam rakamın %11’lik diliminde uluslararası ziyaretçileri ağırlayan EMITT Turizm Fuarı, 27 yıllık tarihinin en yüksek uluslararası ziyaretçi oranına ulaştı. Konferans programı kapsamında 22 farklı oturumda, 4 gün 4 temada, turizm sektörü gündem konuları ekseninde 25 iş birliği ile gerçekleşen oturumlarda, birbirinden değerli 45’ten fazla sektör profesyoneli, fuar ziyaretçileri ile bir araya geldi. Katılımcı firmaların gerçekleştirdiği Ana Fuaye Sahne Etkinlikleri ve Katılımcı Stant Etkinlikleri kapsamında 20’den fazla Sahne ve Stant Etkinliği, fuar ziyaretçileri ile buluştu.
Sunduğu iş birliği fırsatları ile geçtiğimiz yıl 500 milyon Euro'ya yakın iş hacmi sağlayan fuar, bu yıl ülke ekonomisine sunduğu katma değeri artırmayı hedefliyor. Türk turizminin daha da büyümesine ve çeşitlenmesine katkı sağlayan bu fuar, her yıl binlerce turist ve sektör profesyonelini ağırlayarak Türkiye'nin turistik cazibesini artırıyor.
EMITT Fuarı’nın Türkiye ekonomisine, turizmine ve ülke markasına büyük katkısı olduğuna dikkat çeken EMITT Fuar Direktörü Hacer Aydın, “EMITT Fuarı’nda geçtiğimiz yıl turizm sektörüne yönelik 2024 yılı ve sonrası için öngörülerimizi paylaşarak, çözüm önerileri üzerinde durduk. Sektörü etkileyen en büyük buluşma noktalarından EMITT İş Geliştirme Etkinlikleri’nde 4 ana gündem konusu ‘Seyahat Trendleri’, ‘Sağlık Turizmi’, ‘Sorumlu Turizm’ ve ‘Seyahat Teknolojileri’ etrafında şekillendi ve bu konular; sektör liderleri, 70’i aşkın uzman isim ve 30 farklı önder kurum iş birliğinde mercek altına alındı. 27 yıllık EMITT tarihinin en yüksek uluslararası ziyaretçi oranına ulaştık. Uluslararası alanda, yeni satın alma, iş geliştirme, yeni iş ve iş birliği fırsatları sunan EMITT’te katılımcıların daha fazla fayda sağlayıp daha verimli görüşmeler yapılabilmesi için geliştirilen B2B randevu sistemi ile tüm katılımcılarımız 43 ülkeden 220’yi aşkın davetli tur operatörüyle önceden randevulaşarak görüşme imkânına sahip oldu.” açıklamasında bulundu.
Turizm sektöründeki önemli rakamlara değinen Hacer Aydın, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Uluslararası turizm sektöründe 2024 yılında turist sayısının 1,5 milyar kişiye, turizm gelirlerinin ise 1.575 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. 2025 yılında ise 1,62 milyar turist ve 1,65 trilyon dolar gelir öngörüsü bulunuyor. Bu tahminlerin gerçekleşmesi durumunda pandemi salgını büyüklüklerine 2024 yılında ulaşılacak ve aşılacaktır. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise 2024 yılı için 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliri hedefliyor. 2025 yılı için de 65 milyon turist ve 65 milyar dolar gelir hedefi bulunuyor. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı 26,14 milyon olarak açıklandı. TÜİK verilerine göre ise 2024 yılının ilk yarısında Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı yüzde 10,2, Türkiye’ye gelen yurt dışında yaşayan Türk turistlerin sayısı da geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 29,8 artış gösterdi. 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde en çok turist Rusya’dan gelirken; Rusya’dan sonra en çok turist Almanya, İngiltere, İran ve Bulgaristan’dan geldi.”
Turizmde ürün ve destinasyon çeşitliliğine gidildiğini belirten Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hafta sonu şehir kaçamakları, uluslararası etkinlikler, sportif turnuvalar, festivaller gibi kısa süreli konaklamaları içeren ürünler piyasaya sürülüyor. Bunlar da sezonun 12 aya yayılmasına katkı sağlıyor. Sürdürülebilirlik turizm programı kapsamında 15 bin 178 konaklama tesisi sertifika aldı ve 3 aşamalı bir programla çalışmalarını sürdürüyorlar. Kuzey Amerika'da ABD ve Kanada, İskandinav ülkelerinden İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya, Asya-Okyanus’ta ise Çin, Hindistan ve Avustralya pazarlarında 2024'te büyüme hedefleniyor. EMITT ile bu ilişkileri güçlendirmeyi ve çeşitlendirmeyi arzu ediyoruz. Dolayısıyla bu yıl katılımcıların daha fazla iş birliği yapmalarını teşvik eden yeni fırsatlar ve programlar sunarak hedefimizi büyütüyoruz. Özellikle dijital teknolojiler ve sürdürülebilir turizm gibi sektörün öncelikli konuları üzerinde durulacağı fuarımızda bu yıl Türkiye’nin gücünü hep birlikte yeniden keşfedeceğiz.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Corendon Airlines, 19-22 Eylül tarihleri arasında DenizBank ana sponsorluğunda ilk kez gerçekleştirilen Rixos Tersane İstanbul Kürek Festivali'ne destek verdi. Corendon, etkinliğe olan katkısını yarışlara katılan kürek takımlarıyla taçlandırdı. Corendon Kurumsal Kürek Takımı ile Corendon'un destek verdiği İTÜ Corendon Kürek Takımı farklı yarışlarda mücadele etti.
Sporun gelişimine katkı sağlamayı misyon edinen hava yolu sektörünün yenilikçi şirketi Corendon Airlines, bu doğrultudaki iş birliklerini sürdürüyor. Sporun farklı renklerine destek veren Corendon, son dönemin yükselen branşları arasında yer alan kürek sporuna katkı sağlıyor.
Corendon Airlines, 19-22 Eylül 2024 tarihlerinde Haliç'te düzenlenen Rixos Tersane İstanbul Kürek Festivali'ne destek verdi. İlk kez düzenlenen Rixos Tersane İstanbul Kürek Festivali, zengin bir programla yarışmacılara ve katılımcılara unutulmaz deneyimler yaşattı. Festival kapsamında liselerin, üniversitelerin, şirketlerin ve kulüplerin kürek takımları birbirlerine üstünlük sağlamaya çalıştı.
Corendon Airlines, etkinliğe yaptığı katkıyı daha da anlamlı kılmak için kürek takımlarıyla yarışlarda boy gösterdi. İlk kez böyle bir organizasyona katılan Corendon Kurumsal Kürek Takımı ve hava yolu şirketinin destek verdiği İTÜ Corendon Kürek Takımı, verdikleri mücadeleyle yarışların heyecanına ortak oldu.
Corendon'un davetiyle festivale renk katan Ironman Fatih Topçu, 20 Eylül'de yapılan İTÜ Corendon Kürek Takımı'nın da katıldığı üniversiteler arası yarışı izledi. Corendon'un organize ettiği bir başka aktivitede, Sağlıklı Yaşam Koçu Ece Vahapoğlu 21 Eylül sabahı yarışmacılara yönelik Warmup & Stretching etkinliği düzenledi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

1980 yılında Anadolu’da yalnızca 6 derslikle eğitim hayatına adım atan Final Eğitim Kurumları, 45 yıllık eğitim yolculuğunda bir dönüm noktası olarak Final AI'ı tanıttı. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, “Türkiye’nin eğitim markası olarak 45 yıl önce başlayan eğitim yolculuğumuzda, 80’li ve 90’lı yıllarda Final Dergisi ile Anadolu’nun en ücra köşesindeki öğrencilere bile öğrenme materyalleri ulaştırıyorduk. Günümüzde ise aynı vizyon ile bu defa dijital çağın hızına ayak uydurarak yapay zeka teknolojilerini eğitim sistemimize entegre ediyoruz" dedi.
Kurulduğundan bu yana nitelikli eğitimi Türkiye’nin her köşesine ulaştırma vizyonuyla çalışan Final Eğitim Kurumları, bu yolculukta bir dönüm noktası olan Final AI’ı, yapay zeka destekli bir platform değil, öğrencilerin doğrudan yapay zeka ile etkileşim kurdukları bir eğitim asistanı olarak tasarladı. Taşel, bu yenilikle, öğrencilerin öğrenme süreçlerini kişiselleştirerek akademik başarılarını artırmayı ve dijital dünyanın gereklerine hazırlamayı hedeflediklerini belirtti.
Kişiye Özel ve Esnek Öğrenme Deneyimi
Final AI, öğrencilere anında ve kişiye özel geri bildirimler sunarak her bir öğrencinin öğrenme yolculuğunu bireyselleştiriyor. Öğrenciler Final AI ile sadece soru sormakla kalmıyor; çalışma planı oluşturma, günlük dersleri ve ödevleri hatırlatma, sınav hazırlık stratejileri geliştirme gibi konularda rehberlik alıyorlar. Ayrıca, istedikleri zaman sesli ya da yazılı iletişim kurarak, çözemediği soruların fotoğraflarını gönderip çözüm önerileri alabiliyor. Bu sayede akademik başarıya ek olarak, genel anlamda başarıya ulaşmaları hedefleniyor.
Yüz Yüze Eğitimin Önemi Değişmiyor
Teknolojik gelişmeler ışığında yatırımlarının devam edeceğinin altını çizen Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, Final AI’nın tanıtımında şunları söyledi:
“Özellikle Covid 19 dönemi de bize göstermiştir ki, öğrencilerin akranları ve öğretmenleri ile sosyalleştiği öğrenme ortamları ve yüz yüze eğitim vazgeçilmezdir. Ancak yeni nesil çocuk ve gençlerin eğitiminde dijital eğitim materyallerini de öğrenme sürecin bir parçası haline getirmeliyiz. Biz de bu vizyonla öğrencilerin öğrenme süreçleri için bir asistan olarak Final AI Yapay Zeka Eğitim Asistanı’nı tasarladık.”
Öğretmenlere Yenilikçi Destek
Final AI yalnızca öğrencilere değil, aynı zamanda öğretmenlere de büyük bir kolaylık sağlıyor. Ders planlamadan öğrenci geri bildirimlerine kadar her aşamada öğretmenlerin işlerini daha verimli ve etkili hale getiriyor. Her öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş eğitim deneyimleri sunan Final AI, öğretmenlerin öğrenci başarılarını daha yakından takip etmelerine olanak tanıyor.
Bilgiye Hızlı ve Güvenilir Erişim
Taşel; Final AI’ın bilgiye, Millî Eğitim Bakanlığı müfredatına tam uyumlu bir şekilde hızlı ve güvenilir erişim sağlayacağını bildirerek “Öğrencilerimizi internetteki bilgi kirliliğinden koruyor, onlara güvenilir ve doğrulanmış içerikler sunuyoruz” dedi. Final AI, eğitimde dijital dönüşümü gerçeğe dönüştüren bir platform olarak 2024-2025 eğitim yılında öğrencilerin hizmetine sunuldu.
Final AI ve Hibrit Öğrenme
Öğrencilerin sadece akademik değil, hayat başarısına da katkı sağlayacak bu asistan, onlara kişisel gelişim yolculuklarında rehberlik ediyor. Final Eğitim Kurumları Genel Koordinatörü Zeynep Özen, “Yapay zeka eğitim asistanımız, sayısal veriler kullanan tüm takip mekanizmalarını tek bir mecrada toplayarak öğrencilerin bireysel öğrenme hızlarına ve seviyelerine göre özelleştirilmiş içerikler üretiyor. 45. yılımızla birlikte hem kurslarımızda hem okullarımızda ‘Yeni Nesil Hibrit Eğitim Modeli’ne geçiyoruz. Bu model, öğrencilerimize hem yüz yüze eğitimde hem de yapay zeka desteği ile dijital öğrenme araçları ile tamamen kişiselleştirilmiş eğitim deneyiminde fırsatlar sunuyor” diyerek hibrit eğitim modelinin önemine vurgu yaptı.
Sosyal ve Duygusal Gelişime Yatırım
Bu çerçevede, ve 21. yüzyıl yetkinliklerini geliştirecek içerikleri Türkiye’nin en donanımlı isimleri ile oluşturduklarını Final Eğitim Kurumları’nın dijital yatırımların yanı sıra öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimlerine de önem verdiğinin altını çizen Zeynep Özen; bu kapsamda öğrencilerin sosyal becerilerini, psikolojik sağlamlıklarını söyledi.
Türkiye’de İlk ve Öncü
Final Eğitim Kurumları Genel Koordinatörü Zeynep Özen, “Yapay zeka, eğitim dünyasının gündemine girdiği günden beri öğrenme süreçlerine nasıl adapte edebileceğimizi değerlendiriyoruz. Birçok yazılımda olduğu gibi, kullanıcı hareketlerinden öğrenen ve buna göre tepki veren yapay zeka ‘destekli’ çok sayıda eğitim yazılımın olduğu gördük. Ancak Open AI, Gemini gibi gelişmiş yapay zeka araçları ile donatılarak doğrudan yapay zekayı ‘Eğitim Asistanı’ olarak kullanan ilk uygulama olan Final AI, o nedenle rakibi yok” diyerek öncü ve iddialı olduklarının altını çizdi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin lider yassı çelik üreticisi Çolakoğlu Metalurji, 19-21 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen, 16. Uluslararası Demir Çelik, Döküm, Demirdışı Metalurji Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuar’ı ANKIROS 2024’te yerini aldı. Avrasya’nın en büyük metalurji buluşmalarından biri olan etkinlikte, Çolakoğlu Metalurji yenilikçi ürün ve hizmetlerini tanıtarak sektörün önde gelen temsilcileriyle bir araya geldi.
Çolakoğlu Metalurji standında ziyaretçilerini ağırladı ve özellikle yeşil çelik konsepti ile çevre dostu ürün ve hizmetlerini tanıtarak büyük ilgi topladı.
Çolakoğlu Metalurji Satış ve Pazarlama Direktörü Gökhan Erdem, uluslararası fuarlara katılımın Çolakoğlu Metalurji’nin küresel arenadaki konumunu daha da pekiştirdiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Fuar boyunca sektördeki paydaşlarımızla etkin iletişim kurarak hem mevcut işbirliklerimizi güçlendirdik hem de yeni iş fırsatları yaratmak adına önemli adımlar attık. ANKIROS 2024, hem ürünlerimizi tanıttığımız bir platform oldu hem de küresel çelik sektöründeki rekabetçi gücümüzü ortaya koymak adına önemli bir fırsat sundu. Özellikle çevre dostu ürünlerimize gösterilen yoğun ilgi, sürdürülebilirlik ve karbon emisyonlarını azaltma yönündeki çalışmalarımızın sektörde karşılık bulduğunu gösteriyor. Bu ilgi, bizi gelecekteki projelerimiz için daha da motive ediyor.
Çolakoğlu Metalurji olarak, inovasyon ve mükemmeliyeti üretim süreçlerimize entegre etmeye devam ederek, müşterilerimize en modern çözümleri sunmaya kararlıyız. Ar-Ge yatırımlarımızla sektörde fark yaratan, ihtiyaca uygun ve üstün niteliklere sahip ürünler geliştirmeye devam ederken, sürdürülebilirlik odaklı vizyonumuzla geleceğe yatırım yapmayı sürdüreceğiz."
Çolakoğlu Metalurji, aynı zamanda İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen 22. Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi’ne bu yıl da destek sponsoru oldu. Kongrede, Çolakoğlu Metalurji İşletmeler Direktörü Özgür Özsoy'a sponsorluk plaketi takdim edildi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çin’in en büyük otomotiv üreticilerinden Chery, OMODA 5 PRO modeliyle SUV sınıfının trendlerini belirliyor. Gençliğin estetik algısını yansıtan şık görünümü ve üst düzey teknolojik iç mekanıyla dikkat çeken OMODA 5 PRO, havada süzülen tavan tasarımı, çift renkli gövdesi ve “Hareket Halindeki Sanat” felsefesine sahip genel tasarım diliyle özel bir moda sembolü oluyor. Chery OMODA 5 PRO’nun pürüzsüz ve güçlü gövde hatları sadece dinamik bir görünüm oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda sürücünün moda zevkini ve kişisel çekiciliğini de yansıtıyor. Geleceğin estetiğini yansıtan bu üst düzey görünüm, sadece kendilerini araçlarıyla ifade etmek isteyen gençlerin ilgisini çekmekle kalmıyor, ayrıca OMODA 5 PRO ile estetik bir iletişim kurmalarını sağlıyor.
Dış tasarımın dinamizmi, iç mekânın çağ ötesi teknolojisiyle buluşuyor!
Chery OMODA 5 PRO'nun iç mekânında standart olarak sunulan 12,3 inçlik çift ekran, yeni nesil 4.0 ADAS teknolojisini entegre ederek sürücülerin ileri seviyede teknoloji konfigürasyonlarının keyfini çıkarmasını ve geleceğin akıllı çözümlerinin getirdiği olanakları deneyimlemelerini sağlıyor. 64 renkli iç ortam aydınlatması ve çok renkli dokulu aydınlatmalı klima paneli, entegre spor koltukla birleşerek, iç mekânın zarafetini lüks ve konfor odaklı detaylarla yeni bir boyuta taşıyor. OMODA 5 PRO’nun üst düzey kalite algısına sahip iç mekânı, sürüş keyfini hem uzun yolculuklarda hem de kısa seyahatlerde maksimum konforla sunarak SUV segmentinin trendlerini belirliyor ve kurallarını yeniden yazıyor.
Chery OMODA 5 PRO, sürüş keyfinde de sınıfının algısını yeniden şekillendiriyor!
Chery OMODA 5 PRO’nun farklı potansiyel riskleri öngörebilen akıllı sürüş destek sistemi, %78'e kadar ultra yüksek dayanımlı çelikten üretilen gövde yapısıyla birleştiğinde her yolculuk sorunsuz ve üst düzey güvenli bir deneyime dönüşüyor. Ultra verimli 1.6 TGDI motor, sarsıntısız ve sınıfının en hızlı vites geçişlerini sağlayan 7DCT şanzımanla OMODA 5 PRO’nun 0-100 km/sa hızlanmasını 7 saniye gibi oldukça kısa bir sürede gerçekleştiriyor. Böylece sürücüler son teknoloji ve trendleri belirleyen bir SUV’un içerisinde hem maksimum
konforla yolculuk edebiliyor hem de düşük hızlanma süresiyle hız tutkusunu paylaşabiliyor. Modaya uygun tasarımıyla gençlerin ilgisini çekmeye devam eden OMODA 5 PRO, sadece çekici görünümü, akıllı teknolojiye sahip iç mekânı ve üstün performansıyla değil, aynı zamanda üst düzey güvenlik sistemleriyle de sürüş keyfini sürücü ve yolcular için şimdiye kadar görülmemiş bir deneyime dönüştürüyor. Böylece kullanıcılar, segmentinin kurallarını yeniden yazan OMODA 5 PRO’nun öncü teknolojilerinin ve benzersiz sürüş hissinin tadını çıkartabiliyor.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 50 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, kalite açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 Pro Max, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla en üst segment otomobil olarak öne çıkıyor ve D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 Pro Max, konfor ve verimlilik açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik tasarımı ve artan kalitesiyle geniş kullanıcı kitlelerine hitap ediyor.

Chery hakkında

Kantar ve Google, ortaklaşa, 2023 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 26 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 12 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.

Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Türkiye'nin lider, dünyanın önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol, sektörünün ilk ve en kapsamlı sürdürülebilirlik yol haritası olan "Sürdürülebilir Etki Planı" doğrultusunda yeni adımlar atmaya devam ediyor. Trendyol, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ve Cabana Eğitim-Danışmanlık iş birliği ile e-ticaret sektörünün ilk Sürdürülebilirlik Akademisi"ni hayata geçirdi. Eğitim içerikleri Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin katkılarıyla hazırlanan Akademi, ayrıca Türkiye'de tüm paydaşları kapsayan ilk Sürdürülebilirlik Akademisi niteliği de taşıyor. Trendyol'un faaliyet gösterdiği Almanya, Azerbaycan, Körfez ülkeleri ve Orta ve Doğu Avrupa'daki ekosistemlerinin kullanımına uygun şekilde iki dilde hazırlandı.
Sürdürülebilirlik Akademisi ile Trendyol, çalışan, satıcı ve tedarikçi iş ortaklarının sürdürülebilirlik konusundaki bilgi ve farkındalıklarını artırmayı amaçlıyor. Program; Trendyol'un 2022 yılında oluşturarak uygulamaya koyduğu "Trendyol Sürdürülebilir Etki Planı" doğrultusunda, "Birlikte Dönüşüm" hedefiyle çalışanların yanı sıra satıcı ve iş ortaklarını da sürdürülebilirlik alanında doğru adımlar atmaya ve aktif rol almaya teşvik etmeyi hedefliyor.
Tüm Ekosistem için Sürdürülebilirlik Eğitimleri
Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ve Cabana Eğitim-Danışmanlık ile hayata geçirilen Sürdürülebilirlik Akademisi'nde; sanal sınıf ve çevrimiçi eğitim yöntemleri kullanılacak. Eğitim programında; öncelikli olarak sürdürülebilirliğin neleri kapsadığı ve gerek bireyler gerekse şirketler açısından başlangıç aksiyonlarının neler olabileceği ele alınıyor. Sürdürülebilirliği, dönüşümün anahtarı olarak konumlandıran eğitimde, atık yönetiminden döngüsel ekonomiye pek çok başlık yer alıyor. Sürdürülebilir Üretim ve Yeşil Mutabakat gibi dış pazarlarda rekabetçiliği sağlayacak düzenlemelerle ilgili gerekli bilgiler detaylarıyla aktarılıyor. Sürdürülebilirliğin insan ve toplum boyutu da Çalışan Hakları, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve İş Etiği gibi pek çok başlıkta eğitime dahil ediliyor.
İrem Poyraz: "Akademimiz ile faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlardaki ekosistemlerimizi sürdürülebilir dönüşümün bir parçası haline getiriyoruz"
Trendyol Grubu Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz, konuya ilişkin şunları söyledi: "Trendyol olarak, sürdürülebilir bir geleceğin birlikte atılacak adımlarla mümkün olduğuna inanıyoruz. Benimsediğimiz bu 'Birlikte Dönüşüm' anlayışını, ülkemizin ve ekosistemimizin geleceğine yatırım olarak görüyoruz. BÜYEM iş birliği ile hayata geçirdiğimiz Sürdürülebilirlik Akademisi ile ülkemizde e-ticaret sektöründe yine bir ilki hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Akademimiz aracılığı ile Türkiye başta olmak üzere faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlardaki ekosistemlerimizi sürdürülebilir dönüşümün bir parçası haline getiriyoruz. Ülkemiz ve ekosistemimiz için en büyük pozitif etkiyi yaratan şirket olma vizyonumuzla hayata geçirdiğimiz akademimizle sürdürülebilirlik konusundaki bilgi ve farkındalığı artırarak tüm paydaşlarımızla birlikte dönüşümü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz".
Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ali Çoşkun ise, konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi: "Ekonomik ve sosyal ihtiyaçları, ekosistem üzerinde olumsuz etki bırakmadan ve gelecek nesillere zarar vermeden karşılıyor olabilmek son derece önemli. Dünyada nüfusumuzun hızla artması, sanayi devrimi sonrası gelişen teknolojinin etkisi, yenilenemeyen enerji kullanımı, sınırlı olan doğal kaynakların bilinçsiz bir şekilde kullanımı, artan çevre kirliliği sürdürülebilirliğin önemini bizlere gösteriyor. BÜYEM olarak sürdürülebilirlik kapsamında yapılan tüm çalışmaların destekçisi olmayı önemsiyoruz."
"Sürdürülebilirliği içselleştirmek için yeni bakış açıları oluşturmalıyız"
Sürdürülebilirlik çatısı altında gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tehlikeye atmadan mevcut ihtiyaçların karşılanmasının oldukça önemli olduğunu belirten Cabana Eğitim-Danışmanlık kurucusu Proje Danışmanı Dr. Işıl Keskin Şahan sözlerini şöyle sürdürdü: "Sürdürülebilir iş uygulamalarında bilmek ve yapmak arasında kalan boşluğu ele alarak harekete geçmek şirketler için daha da önemli hale geliyor. Hem bireysel hem de kurumsal çerçevede sürdürülebilirliği içselleştirmek için yeni bakış açıları oluşturmaya, tutum ve davranış değişikliği yaratmaya ve böylelikle bir bilinç dönüşümü gerçekleştirmeye ihtiyacımız var. Trendyol Sürdürülebilirlik Akademisi bu dönüşümün mimarlığını üstleniyor."