Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye sigortacılık sektörünün önemli oyuncularından biri olan BNP Paribas Cardif Türkiye, Eğitim Geleceğim Sigortası ile çocuklarının eğitim hayatını güvence almak isteyen ailelere destek oluyor. Eğitim Geleceğim Sigortası, ebeveynlere çocuklarının tüm eğitim hayatında gereksinim duyabilecekleri yüksek tutarlı ve 20 yıla kadar geçerli olan uzun süreli bir teminat sunuyor.
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte çocukların eğitim masrafları da ailelerin gündemine tekrar oturdu. Türkiye sigortacılık sektörünün önemli sigorta sağlayıcılarından biri olan BNP Paribas Cardif, çocuklarının eğitim hayatını güvence almak isteyen ailelere sunduğu kapsamlı çözümlerle destek oluyor. Ebeveynler, BNP Paribas Cardif Türkiye’nin Eğitim Geleceğim Sigortası ile geleceğinden sorumlu oldukları çocuklarının eğitim masraflarını 20 yıla kadar teminat altına alabiliyor.
Sektörün en geniş kapsamlı sigorta platformu olarak “Sigortayı ulaşılabilir kılıyoruz” anlayışı ile hizmet verdiklerini belirten BNP Paribas Cardif Türkiye Banka Sigortacılığı ve Acente Sigortacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sertsöz, “Özellikle Hayat Sigortası çözümlerimizle, müşterilerimizi vefat ya da daimi sakatlık gibi ciddi risklere karşı güvence altına almaktayız. Hayat Sigortalarımız ile günlük yaşamda karşılaşılabilecek kaza, sakatlık veya tehlikeli hastalıklar gibi risklerde müşterilerimize poliçelerindeki teminatlar üzerinden finansal güvence, ayrıca vefat durumunda ise yakınlarına tazminat ödenmesi ile maddi bir güvence sağlıyoruz. BNP Paribas Cardif Türkiye olarak, bu alanda, özellikle de çocuklarının eğitim hayatlarını güvence altına almak isteyen müşterilerimiz için Eğitim Geleceğim Sigortası ile önemli bir ihtiyaca çözüm sunarak müşterilerimizin yanında oluyoruz” diye konuştu.
Eğitim Geleceğim Sigortası’nın, ebeveynlere çocuklarının tüm eğitim hayatında gereksinim duyabilecekleri yüksek tutarlı ve 20 yıla kadar geçerli olan bir teminat sunarak, çocuklarını geleceğe güvenle hazırlamalarına destek olduğunu vurgulayan Gökhan Sertsöz, böylece beklenmedik bir durumla karşılaşmaları halinde ebeveynlerin çocuklarının eğitimi konusundaki endişelerinin ortadan kalkmasına destek olduklarını ifade etti.
20 yıla kadar teminat sağlanabiliyor
Çocukların eğitim hayatlarını güvence altına alan Eğitim Geleceğim Sigortası ile ebeveynlerin, geleceğinden sorumlu oldukları çocuklarının eğitim masraflarını 10 milyon TL’ye kadar teminat altına alabildiklerini aktaran BNP Paribas Cardif Türkiye Banka Sigortacılığı ve Acente Sigortacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sertsöz, “Böylece, başlarına gelebilecek hastalık sonucu tam ve daimi maluliyet ya da vefat durumlarında çocuklarının eğitim hayatları yarıda kalmıyor. Poliçe kapsamında müşterilerimizin çocuklarının kalan eğitim süresi ve yıllık eğitim masrafları düşünülerek, en uygun teminat bedeli belirleniyor ve bu tutar her yıl eşit oranda azalıyor. Sigorta süresi, çocuğun kalan eğitim süresine göre sigorta ettiren tarafından belirleniyor. Sigortanın süresi en az 4 (dört), en fazla 20 (yirmi) yıl olabilirken, ödenecek primler velinin (Sigortalı) yaşına, sigorta süresi ve teminat bedeline göre değişkenlik gösteriyor. Sigorta primleri için hesaptan peşin veya anlaşmalı tüm kredi kartlarına 12 taksite kadar ödeme kolaylığı sağlanıyor” dedi.
Teminat bedeli tek seferde ödeniyor
Eğitim Geleceğim Sigortası kapsamında, vefat ve/veya hastalık sonucu tam ve daimi maluliyet durumunda çocukların eğitim giderleri, teminat bedeli ve poliçede belirtilen koşullar çerçevesinde tek seferde ödeniyor.
Sigortalı ebeveynin birden fazla çocuğu bulunması durumunda, çocuklar aynı poliçede lehtar olarak gösterilebiliyor. İsteyenler eğitim hayatı devam eden torunu veya yeğeni için de sigorta yaptırabiliyor.
Eğitim Geleceğim Sigorta çözümünde ödenen primler Gelir Vergisi Kanunu'nda belirtilen limitler dâhilinde gelir vergisi matrahından da düşülerek, vergi dilimine göre değişen oranlarda vergi avantajı elde edilebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Lider yapı kimyasalları üreticisi Mapei, Avrupa Ampute Futbol Federasyonu (EAFF) tarafından düzenlenen Avrupa'nınen iyi sekiz ampute futbol takımının katılacağı Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi2024'ün resmi sponsoru oldu.
Organizasyon, Gürcistan, Türkiye, Polonya ve İspanya'dan sonra 20-22 Eylül tarihleri arasında İtalya'da, MapeiFutbol Merkezi ve Sassuolo'daki Stadio Ricci tesislerinde düzenlenecek.
Avrupa Ampute Futbol Federasyonu(EAFF), Sassuolo Calcio ve Vicenza Calcio Amputati tarafından düzenlenen turnuvaya; Everton FC (İngiltere), Wisla Kraków (Polonya), Cork City (İrlanda),Paris FC (Fransa), Odishi Zugdidi (Gürcistan), CD Flamencos Amputados Sur(İspanya), geçen yılın şampiyonu Şahinbey SK (Türkiye) ve İtalya 2023şampiyonu Vicenza Calcio Amputati gibi Avrupa'nın dört bir yanından takımlar katılacak.
Mapei bu sponsorlukla, spor ve kapsayıcılık değerlerini güçlendiren, futbol dünyasına duyulan tutkunun kişinin sınırlarını aşabileceğini, engelleri yıkabileceğini ve irade gücünü büyük başarılara dönüştürebileceğini gösteriyor. Bu sponsorluk Mapei'nin kapsayıcılığı teşvik etme konusundaki kararlılığıyla birlikte sporu sosyal değişim için güçlü bir araç haline getirdiğini de gösteriyor.
________________________________________
Mapei Hakkında
1937'de Milano’da kurulan Mapei, yapı endüstrisi için dünyanın önde gelen kimyasal üreticilerinden biridir ve dünya çapında en prestijli mimari ve altyapı projelerinin inşasına katkıda bulunmuştur. 57 ülkede 96 alt kuruluşu ve 36 ülkede faaliyet gösteren 93 üretim tesisi ile Grup, dünya çapında 12.500'den fazla personel istihdam etmektedir. Mapei Group 2023 yılında 4,2 milyar Euro konsolide gelir elde etmiştir. Şirketin başarısı uzmanlaşma, uluslararası düzeyde faaliyet gösterme, AR&GEve sürdürülebilirlik ilkelerine dayanmaktadır.
www.mapei.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider seyahat markası Kâmil Koç, mesafeleri kısaltmaya devam ediyor. Yolculuk süresini önemli ölçüde kısaltmayı ve zamandan tasarruf sağlamayı amaçlayan firma, 20 Eylül’den itibaren İstanbul- İzmir güzergâhındaki tüm seferlerini eksprese dönüştürdü. İstanbul’dan kalkan Kâmil Koç araçları yeni uygulamayla birlikte Balıkesir ve Manisa’ya uğramadan İzmir’e ulaşacak yolcular için hem zaman hem de mesafeden önemli bir tasarruf sağlıyor.
Türkiye'nin en çok tercih edilen markası Kâmil Koç, yolcu memnuniyeti çalışmaları doğrultusunda bir ilki daha gerçekleştirdi. Seyahat sektöründe 98 yıldır kaliteden ödün vermeden yol arkadaşlarına kesintisiz hizmet sunan Kâmil Koç, İstanbul-İzmir hattında mesafeleri kısaltan ve zamandan kazandıran önemli bir yeniliği hayata geçirdi. Firma aldığı yeni karar doğrultusunda 20 Eylül tarihinden itibaren İstanbul- İzmir hattındaki tüm seferlerinde ekspres sefer uygulamasına geçti.
“Yolcularımız zamanlarını yol yerine sevdikleriyle geçirecek”
Kâmil Koç Otobüsleri İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, İstanbul-İzmir ekspres sefer kararının yolcular düşünülerek alınmış bir karar olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Kâmil Koç olarak yıllardır yolcu memnuniyetini odak alarak çalışıyoruz. Bu çerçevede attığımız her adımda, hayata geçirdiğimiz her yenilikte yolcularımızın markamızdan beklentilerini dikkate alıyoruz. İstanbul- İzmir arasında ekspres seferlere geçme kararımız da yine yolcularımızın talepleri doğrultusunda, onları düşünülerek alınmış bir karar. Çünkü İstanbul- İzmir güzergahı, operasyonlarımızın en yoğun olduğu hatlarımızın başında geliyor. Yolcu yoğunluğumuzun çok fazla olduğu bu güzergâhta biz de mesafeyi kısaltmanın yanında, yolcularımıza zamandan önemli bir tasarruf sağlamak adına ekspres seferlere geçtik. Bu karar yolcularımızın gittikleri yerlere daha çabuk ulaşmalarını ve kıymetli zamanlarının önemli bir kısmını kendilerine kalmasını sağlayacak.
20 Eylül tarihinden itibaren İstanbul- İzmir hattımızdaki tüm seferlerimiz ekspres sefer şeklinde olacak. İstanbul’dan araçlarımıza binen yolcularımız önceki seferlerin aksine özellikle trafik nedeniyle önemli zaman kaybına neden olan Balıkesir ve Manisa illerimize uğramadan İzmir’e ulaşacak. Araçlarımızın İstanbul- İzmir hattındaki güzergahları İstanbul- Esenler’den başlayacak, Alibeyköy, Dudullu, Bursa, Susurluk- Konakoğlu Dinlenme Tesisi ve İzmir olacak. Buna ek olarak, bu güzergâhtaki bazı seferlerimiz ise Susurluk’ta mola verdiğimiz Konakoğlu Dinlenme Tesisi ve Bursa’ya da uğramadan direkt İzmir’e ulaşacak. Yolcularımız kıymetli zamanlarını yollarda değil, sevdikleriyle daha fazla geçirmesini sağlayacak bu yeni uygulamamızın tüm yol arkadaşlarımıza hayırlı olmasını dileriz.”
Türkiye ekonomi gundemi/açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
10:00 TCMB Finansal Hizmetler Güven Endeksi Eylül 156,8
10:00 Trafiğe kaydedilen m.araç sayısı Ağustos 276 bin 615
Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
www.alnusyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Çeyreklik net satışlar yılın ikinci çeyreğinde bir
önceki çeyreğe göre %8.67 yükselirken, geçen yılın
aynı dönemine göre ise %9.20 düşüşle 60.2 milyar
TL düzeyinde gerçekleşti.Net kar/zararın yılın ikinci
döneminde kümülatif -1.2 milyar TL düzeyinde
gerçekleştiği görüldü.Önceki çeyrek %7.91
düzeyinde olan FAVÖK marjı 288 baz puan
yükselişle %10.79 düzeyinde
gerçekleşti.Özsermaye %259.39 düzeyinde artış
kaydederken, şirketin özsermaye karlılığı yıllık
bazda %9.93 düzeyinde gerçekleşti.Kısa vadeli
finansal borçların kısa vadeli borçlara oranının ise
%37.99 seviyesinden %34.33 seviyesine düştüğü
gözlenmekte.
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sustainable Brands Türkiye 2024, sürdürülebilirlik alanındaki küresel ve yerel liderleri bir araya getirerek, iş dünyasında sürdürülebilir büyüme ve değişim üzerine geniş kapsamlı tartışmalara ev sahipliği yaptı. 17-18 Eylül 2024 tarihlerinde Swissotel Bosphorus'ta gerçekleştirilen ve bu yıl 12. kez düzenlenen konferans, inovatif iş stratejilerinden, yapay zekâ kullanımıyla sürdürülebilirlik çözümlerine, tedarik zinciri dönüşümünden marka liderliğinde kültürel değişime kadar birçok konuyu ele aldı.
Konferansın ilk gününde düzenlenen özel kokteyl ile Sustainable Brands Türkiye'nin 12. yılı kutlandı. Etkinlik, markaların sürdürülebilirlik yolculuklarını paylaşmaları ve iş dünyasında dönüşümü hızlandırma yollarını tartışmaları için önemli bir platform sundu.
Küresel ve Yerel Uzmanlar Sahnede
Moderatörlüğünü Goodvertising Agency Kurucusu ve Kreatif Direktörü Thomas Kolster ve gazeteci Afşin Yurdakul'un gerçekleştirdiği ve aralarında Karen Silverman, Julie Davitz, Antti Isokangas, Sandy Skees ve Mike Dupee'nin de bulunduğu 20'den fazla uluslararası uzman konuşmacı, sürdürülebilirlik stratejileri ve uygulamaları konularında vizyonlarını paylaştı.
Sustainable Brands Türkiye Ülke Başkanı Semra Sevinç, konferansın açılış konuşmasında, markaların artık sadece kârlılığa odaklanmak yerine bireylerin, toplumların ve gezegenin refahını da göz önünde bulundurması gerektiğini vurguladı. Sevinç, "Sustainable Brands Türkiye olarak 12 yıl önce çıktığımız bu yolda, her yıl aramıza katılan yeni markalarla birlikte büyüyerek küresel ölçekte sürdürülebilirlik hareketine katkı sağladık. Bugün ekonomik, teknolojik ve sosyal alanlardaki büyük dönüşümlere tanıklık ederken, markaların sadece hisse değerlerini değil, toplumsal ve çevresel etkilerini de düşünmeleri gerektiğini görüyoruz. Bu doğrultuda dayanıklı ekonomiler, dayanıklı markalar ve dayanıklı toplumlar yaratmak en önemli hedeflerimizden biri" dedi.
Sustainable Brands CEO'su Mike Dupee ise sürdürülebilirliğin küresel bir çaba gerektirdiğine dikkat çekerek "Sürdürülebilirlik tek bir ülkenin ya da şirketin çözebileceği bir konu değil; bu küresel bir çaba gerektiriyor. Sürdürülebilir Markalar topluluğu olarak hem sosyal hem de çevresel yeniliklerle sürdürülebilir büyüme sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye'nin doğu ile batı arasında bir köprü olarak konumu, yerel çabaların küresel işbirlikleriyle nasıl desteklenebileceğinin mükemmel bir örneği. Birlikte sınırları aşarak daha sürdürülebilir bir gelecek için işbirliğini derinleştirmek ve yenilikleri hızlandırmak en büyük gücümüz" şeklinde konuştu.
Ali Consulting Oy Kurucusu ve Yöneticisi Antti Isokangas ise, "ESG Raporlaması Sürdürülebilirlik İletişimini Nasıl Devriye Ediyor?" başlıklı konuşmasında şirketlerin sürdürülebilirlik çalışmalarında şeffaflığın önemine vurgu yaparak, "İnsanlar iş dünyasına güvenmek istiyor ancak şirketlerin bu güveni kazanmaları için hikayelerini veriyle desteklemeleri gerekiyor. Yeşil yıkamaya yer vermeden sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarınızı şeffaf ve somut bir şekilde anlatmak marka değerinizi artıracak ve size rekabet avantajı sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.
Markaların Sürdürülebilirlik Hedefleri
Konferans boyunca, büyük markalar sürdürülebilirlik hedeflerini ve başarı hikayelerini paylaşarak, iş dünyasında sorumlu büyümenin önemini vurguladı.
Kurumsal Sürdürülebilirliğin Yeni Çağı: Artan Krizlere Karşı Odaklı Kalabilmek başlıklı panelde konuşan Unilever Türkiye, Kuzey Afrika ve Orta Doğu Kurumsal İlişkiler ve İletişim Başkanı Ebru Şenel Erim, Unilever'in küresel sürdürülebilirlik hedeflerini anlatarak, 2039'a kadar operasyonlarında ve tedarik zincirinde sıfır emisyona ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Erim, "2039'a kadar sadece operasyonlarımızda değil, tüm tedarik zincirimizde sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz. Şu ana kadar küresel olarak %78, Türkiye'de ise %74 ilerleme kaydettik. Plastik kullanımını azaltmak ve geri dönüştürülmüş plastik kullanımını artırmak da önceliklerimiz arasında. Türkiye'de ambalajlarımızın %15-30'unda geri dönüştürülmüş plastik kullanıyoruz. Ancak Avrupa Birliği'nin plastik ihracatını yasaklaması nedeniyle yerel çözümler geliştirmek zorundayız. Bu nedenle hem TÜSAD'da hem Sürdürülebilir Kalkınma Derneği'nde hem de bakanlıklarla bu sistemi nasıl çözebiliriz konusunda ciddi savunuculuk faaliyetleri gösteriyoruz" dedi.
Sürdürülebilirlik Odağında Değişime Öncülük Et başlıkla panelde konuşan BMW, MINI ve BMW Motorrad Genel Müdürü Can Mete Paker ise "Sürdürülebilirlik yaklaşımımızın temelinde, daha iyi bir gelecek yaratma taahhüdümüz var. Bu vizyon doğrultusunda hem bugünün ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye çalışıyoruz hem de gelecek kuşaklara, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz. Türkiye'de otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne öncülük ediyoruz ve bu süreçte şarj altyapılarının geliştirilmesinden yeşil finansmana kadar birçok projeyi hayata geçirdik. Sürdürülebilirliği bir yönetişim modeli haline getirdik; aldığımız tüm kararları bu bakış açısıyla değerlendiriyoruz. Ipsos Türkiye'nin araştırmasına göre, tüketicilerin %52'si sürdürülebilirliği çok önemli buluyor, ancak ne yapacaklarını bilmiyor. Bu da bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Biz de bu doğrultuda tüketicilere rehberlik ederek onlara ilham verecek projeler geliştirdik. 'Lead the Change' (Değişime Öncülük Et) felsefesiyle klişeleri sorguluyor, doğru bilinenleri yeniden tasarlıyoruz ve sektörümüzde sürdürülebilirlik adına farklı bir perspektif sunuyoruz. Amacımız, gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak ve bu dönüşümde öncü rol oynamak." dedi.
Eti Türkiye CEO'su Ercan Öz ise, "Mutluluk Odaklı Kurumsal Vatandaşlık" başlıklı panelde yaptığı konuşmasında şirketin sürdürülebilirlik vizyonuna vurgu yaparak "Kurucumuz Firuz Kanatlı, yıllar önce 'İnsanlığın mutluluğundan daha yüce bir amaç yoktur' diyerek bize bir yol çizdi. Bugün bu amaç doğrultusunda dünyaya değer katmak ve bunu sürekli kılmak için çalışıyoruz. Sarı Bisiklet projemiz bunun en güzel örneklerinden biri. Bu projeyle hem sağlık hem de çevre konusunda önemli adımlar atıyoruz. Şimdiye kadar 30.000 çocuğa ve 8.000 kadına bisiklet kullanmayı öğrettik. Eğer Avrupa'daki bisiklet kullanım oranlarına ulaşırsak karbon salımını %70'e kadar azaltma imkânımız var. Bu da gösteriyor ki sürdürülebilir bir gelecek hayal değil" şeklinde konuştu.
Porter Novelli Amaç ve Etki Global Başkanı Sandy Skees ise yaptığı konuşmada şirketlerin amaçlarını sürdürülebilirlik ile birleştirmesi gerektiğini belirterek, "Şirketlerin amacını sürdürülebilirlik ile birleştirmesi uzun vadeli değer yaratımında kritik bir rol oynuyor. Özellikle günümüzdeki baskılara rağmen amaç ve sürdürülebilirlik stratejileri yalnızca operasyonel başarıyı artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yenilikçi ürün geliştirme ve pazar büyümesi açısından da büyük fırsatlar sunuyor. Genç nesillerin yüzde 75'i net bir amaca sahip şirketlerde çalışmayı tercih ediyor. Bu şirketlerin hem finansal getirilerini artırmalarına hem de toplum ve çevre üzerinde pozitif bir etki yaratmalarına olanak tanıyor" dedi.
Döngüsel Ekonomi ve Doğanın Rejeneratif Gücü
Sürdürülebilirliğin sadece çevresel boyutuyla sınırlı kalmaması gerektiğini belirten konuşmacılar, iş dünyasında döngüsel ekonomi modellerinin benimsenmesi gerektiğini vurguladılar.
Prof. Dr. Kerem Alkin, doğanın ekonomik değerine dikkat çekerek, "Yeni bir ekonomik model inşa ederken doğayı sadece bir kaynak olarak değil, en değerli varlık sınıfı olarak ele almalıyız. Doğa ekosisteminin yarattığı yıllık 125-140 trilyon dolarlık ekonomik büyüklük, küresel GSYİH'den bile daha büyük bir değere karşılık geliyor. Bu yüzden sürdürülebilir bir gelecek için doğanın rejeneratif gücüne dayalı döngüsel ekonomik modellere geçmemiz gerekiyor" dedi.
Positive Kurucu Ortağı ve Yazar Niels de Fraguier ise işletmelerin sadece zararları azaltmanın ötesine geçip pozitif etki yaratmaya odaklanmaları gerektiğini belirtirek, "Sustainable Brands 2024, iş dünyasının sürdürülebilirliği aşarak yenileyici bir geleceğe nasıl öncülük edebileceğine dair radikal bir dönüşüm çağrısı yapıyor. Bugün yalnızca ekonomik değer yaratmak yeterli değil; insanları, doğayı ve toplumları destekleyen bir iş modeli benimsemek zorundayız. Gezegenimizin sınırlarını aştığımız bir dünyada sürdürülebilirlik artık yeterli değil - doğaya ve topluma aldığımızdan fazlasını geri vermek zorundayız. Bizler işletmelerin yalnızca zararları azaltmaya değil, pozitif etki yaratmaya odaklandığı, uzun vadeli düşünerek topluluklarla, doğayla ve tüm ekosistemle birlikte hareket ettiği bir gelecek hayal ediyoruz" şeklinde konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan Önemli Mesajlar
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Orhan Solak ise konferansta yaptığı konuşmada Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesindeki kararlılığını ve bu mücadelenin kapsamlı bir güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak, "İklim krizi, küresel çapta en büyük risklerden biri olarak karşımıza çıkıyor ve Türkiye olarak bu krizin etkilerini en yoğun biçimde hisseden bölgelerden biri olan Akdeniz havzasında bulunuyoruz. İklim değişikliği, sadece sıklığı ve şiddeti artan afetlerle değil, aynı zamanda tedarik zincirlerinin bozulması, üretim alanlarının daralması ve gıda-su krizleri gibi çok çeşitli alanlarda etkilerini gösteriyor. Türkiye 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda önemli adımlar atmaktadır" dedi.
Avrupa Birliği Türkiye Daimî Temsilci Yardımcısı Bahar Güçlü ise Sustainable Brands Türkiye Ülke Başkanı Semra Sevinç ile gerçekleştirdiği panelde, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat'ın Türkiye'ye etkileri hakkında son gelişmeleri katılımcılara aktararak, "Avrupa Birliği'nin 2019'da açıkladığı Yeşil Mutabakat, AB'nin sanayi politikaları ve ekonomik rekabetçiliğini şekillendiren en önemli unsurlardan biri haline geldi. Özellikle son dönemde, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm, AB'nin öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Yeni komisyon döneminde de bu politikaların sanayi rekabetçiliğiyle harmanlanarak güçleneceğini öngörüyoruz. AB'nin inovasyon kapasitesini artırması ve sanayisinin rekabetçiliğini koruması, özellikle enerji fiyatları ve jeopolitik gelişmeler ışığında kritik önem taşıyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'deki markaların da bu gelişmelere hızla uyum sağlaması gerektiğini vurgulayan Bahar Güçlü, "Özellikle Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve döngüsel ekonomi mevzuatları, AB pazarına ihracat yapan markalar için önemli değişiklikler getiriyor. Geri dönüştürülmüş içerik kullanımı, çevresel standartların karşılanması ve ürünlerin döngüselliği, AB pazarına girişte temel koşullar haline geldi. Türkiye'nin sanayi ve ticaret yapısının, bu yeni düzenlemelere adapte olabilmesi için hızlı ve kapsamlı adımlar atması büyük önem taşıyor." dedi.
Dönüşüm için çalışan markalardan Sustainable Brands Türkiye'ye destek
Bu yıl Borusan Otomotiv'in host sponsorluğunda gerçekleştirilen Sustainable Brands Türkiye 2024, Unilever, PepsiCo ve Eti gibi markaların premier sponsorluğuyla desteklendi. Ayrıca SuperFresh, L'Oréal, Cargill, Eker Akademi, Yapı Kredi ve Trendyol gibi dönüşüm yolculuğunda önemli adımlar atan markalar da etkinlikte yer aldı
Sustainable Brands Türkiye Hakkında:
Sustainable Brands® küresel topluluğunun bir parçası olan Sustainable Brands Türkiye, 2013 yılından bugüne kadar daha iyi bir gelecek için; iş ve marka dünyasının geleceğini şekillendirmek, iş ve marka liderlerine ilham vermek, paylaşılan zorlukları kazan-kazan fırsatlarına dönüştürmek ve iyi bir büyümeyi sağlamak için tüm marka ve iş liderleri ile birlikte çalışıyor. Sustainable Brands küresel topluluğunun bir parçası olan Sustainable Brands Türkiye, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından yürütülmektedir.
Sürdürülebilirlik Akademisi Hakkında:
Sürdürülebilirlik Akademisi, sürdürülebilir gelecek ve kalkınma için iş dünyasında sürdürülebilirlik dönüşümünü hızlandırmada öncü olmak misyonu ile ekonomik, toplumsal ve çevresel sürdürülebilirlik ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapmak amacı ile kurulmuş kâr amacı gütmeyen lider sürdürülebilirlik merkezidir. Türkiye'de, iş dünyasında sürdürülebilir iş modellerinin yerleşimi, gelişimi ve toplumda sürdürülebilir yaşam şeklinin gelişimi için global yaklaşımla sürdürülebilirlik çalışmaları yapan Sürdürülebilirlik Akademisi; güçlü sürdürülebilirlik platformları yaratarak bu alanda önderlik yapmaktadır. Bu kapsamda Sürdürülebilirlik Akademisi, sürdürülebilir gelecek için çalışan ve iş süreçlerine sürdürülebilirliği yerleştiren ve yerleştirmeyi hedefleyen ulusal ve uluslararası kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve devlet iş birliğiyle; araştırmalar, konferanslar, seminerler, workshoplar, kurumsal eğitim çalışmaları, sosyal sorumluluk projeleri ve üniversite gençliğine yönelik bilgilendirme çalışmalarını yürütmektedir. Sürdürülebilirlik Akademisi, gerçekleştirdiği tüm çalışmalarının karbon ayak izlerini silmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin önde gelen online seyahat uygulaması Obilet, kullanıcılarının seyahat seçeneklerini daha da zenginleştirmek adına bahar ve yaz sezonlarında Yunan Adalarına feribot bileti satışlarına başladı.
Yunan Adalarına Seyahat Eğilimleri:
Bu yıl kapıda vize uygulaması ile ziyaret edilebilen Yunan Adalarına olan talebin beklenenden yüksek olduğunu belirten Obilet'in, uygulama üzerinden yapılan satışlara dayanarak paylaştığı istatistikler, seyahat tercihleri ve müşteri profili hakkında önemli bilgiler sunuyor:
En Popüler Rotalar: Obilet, kullanıcılarının en çok tercih ettiği Yunan Adaları'nın ilk 5'ini şu şekilde sıraladı: Samos, Sakız, Kos, Midilli, Rodos. En popüler rotalar arasında ise Çeşme - Sakız, Kuşadası - Samos, Bodrum - Kos, Ayvalık - Midilli ve Fethiye - Rodos yer aldı.
Seyahat Yoğunluğu: Nisan - Ekim sezonu boyunca Yunan Adalarına yapılan seyahatlerin halen yoğun şekilde sürdüğü, Ekim kalkışlı seferlere ilişkin biletlerin de şimdiden yüksek oranda satıldığı kaydedildi. Yaz boyunca en yoğun seyahat edilen ay ise Ağustos olarak açıklandı. Bu dönemde en çok bilet satılan tarih ise 30 Ağustos 2024 Cuma günü oldu.
Ortalama Bilet Fiyatları: En popüler 5 rota için Eylül ayı ortalama bilet fiyatları ve ortalama seyahat süresi şu şekilde belirtildi:
Eylül ayında en düşük ortalama bilet fiyatı 568 TL ile Kaş - Meis rotasında gerçekleşti.
Demografik Bilgiler: Yunan Adalarına platform üzerinden bilet satın alan kullanıcıların %96'sının T.C. vatandaşı, %4'ünün yabancı uyruklu olduğu belirtildi. Yabancılara bilet satışı ağırlıklı olarak İngilizce, Almanca, Rusça, Ukraynaca ve Fransızca dillerinde yapıldı.
Uygun fiyatları ve kolay vize uygulamasıyla Yunan Adaları yurtdışı destinasyonları arasında en cazip seçenek olarak öne çıkıyor. Deniz tatilinin yanında kültürel aktivitelere de katılmayı önemseyen ve tatilini okulların açılmasıyla biraz daha sakin geçen dönemde yapmayı tercih eden seyahatseverlerin Yunan Adalarına ilgisinin Ekim ayı sonuna kadar devam etmesi öngörülüyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.