Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İşletmelerin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone Business, 5G sağlayıcısı olduğu, dünyanın en kapsamlı dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi olan MEXT Teknoloji Merkezi'nde, Vodafone Business Cloud Day'in üçüncüsünü yoğun bir katılımla tamamladı. Türkiye'nin önde gelen sektör ve şirketlerinden konuşmacıların yer aldığı organizasyonda teknoloji dünyasının önde gelenleri, bulut bilişim ekosistemi, bulut trendleri ve buluta dair yeni regülasyonları konuşmak üzere KOBİ ve işletmelerle bir araya gelirken, bulut teknoloji kullanımının istenilen düzeylerde olmayan Türkiye'de, bulut ve yapay zekâ farkındalığına dikkat çekildi.
Etkinliğin açılış konuşmasını Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu yaparken, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Günce Çakır'ın "Yeni Regülasyonların Kurumların Bulut Kullanımına Etkisi" başlıklı sunumu merakla izlendi. Gün boyu süren paneller ve konuşmalara katılımcıların ilgisi yoğun oldu.
"Amaca uygun bulut çözümlerini 'kullandığın kadar öde' mantığıyla sunuyoruz"
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
"Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Vodafone Business Cloud Day'de, Türkiye'nin önde gelen sektörlerinin kıymetli oyuncuları ile bir araya gelerek; buluttaki dönüşümü, bulutun geleceğini, olmazsa olmazımız siber güvenliği ve gelecekte en çok konuşacağımız konuların başında gelen üretken yapay zekâyı ele aldık. Bizler Vodafone Business olarak müşterilerimizin self servis olarak bulut hizmetlerini almasını çok önemsiyoruz. Bulut teknolojilerinde 'kullandığın kadar öde' modelini ortaya koyarken, amaca uygun çözümler üretiyoruz. Çoklu bulut ortamına yatırım yaparken, regülasyonlar sonrasında Finans Bulutu ve Kamu Bulutu gibi özelleştirilmiş bulut yatırımlarımızı ise artarak devam ettiriyoruz.
Geliştirdiğimiz bulut çözümlerini ve dünyadaki trendleri ele aldığımız Vodafone Business Cloud Day etkinliği, bizler için çok kıymetli. Katılımcılarımız burada bulut teknolojilerinin iş dünyasına sağladığı avantajların yanı sıra, Vodafone Business bulut çözümlerini kullanan müşterilerimizin elde ettiği kazanımları da ilk ağızdan dinleyebiliyorlar. Bu açıdan ilham verici bir etkinliğin ardından, önümüzdeki yıl gerçekleştireceğimiz Vodafone Business Cloud Day'de de trend belirleyici konu ve konuklarla yeniden bir araya gelmeyi heyecanla bekliyoruz."
Katılımcılar Vodafone Business çözümlerini ilk ağızdan dinledi
Tüm gün süren etkinlikte sigorta, hazır giyim, lojistik ve teknoloji gibi stratejik sektörlerden BT liderleri ve bilişim dünyasında öne çıkan teknoloji sağlayıcılar bulutun geleceğini, bulut dönüşüm stratejileriyle fark yaratanları, yeni regülasyonların kurumların bulut kullanımına etkisini, siber güvenliği, bulut teknolojilerini ve bu teknolojilerinin tamamlayıcısı olan yapay zekâ konularını masaya yatırdı. Yanı sıra Ekonomist Yazar Mahfi Eğilmez'in de Türkiye ekonomisine dair ufuk açıcı konuşmalarının yer aldığı organizasyonda katılımcılar, Vodafone Business'ın sunmuş olduğu bulut ve IoT bazlı çözüm ve hizmetleri birebir yerinde deneyimleme şansı yakalamış oldu. KOBİ ve işletmeler bu sayede, bu ürünleri kullanan diğer şirketlerin elde etmiş olduğu verimlilik ve tasarrufu da kendilerinden dinleme fırsatını elde etti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO), Küresel Yenilik Endeksi 2024 Raporu'nu açıkladı. Genel sıralamada 37. sırada yer alan Türkiye, üst-orta gelirli 34 ülke arasında 3. sıraya yükseldi. Markalar göstergesinde birinci olan Türkiye, tasarımda da birinci olarak öne çıktı. Endekse göre Türkiye; markalar göstergesinde 5. sıradan 1. sıraya, tasarım göstergesinde 4. sıradan 1., sıraya, faydalı modelde göstergesinde 11. sıradan 9. sıraya yükselirken, fikri mülkiyet gelirlerinin toplam ticarete oranı göstergesinde 60. sıradan 55. sırada yükseldi.
İnovasyondaki potansiyelimizi zirveye taşıyoruz
Küresel İnovasyon Endeksi'ni yorumlayan TOBB Patent ve Marka Vekilleri Meclis Başkanı ve Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, "Türkiye'nin üst sıralara yükselmesi, inovasyon ekosisteminin güçlendiğini ve fikri ve sınai mülkiyetin değerinin anlaşıldığını gösteriyor. Bu, yalnızca teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarının artışıyla değil, aynı zamanda girişimcilik kültürünün de gelişmesiyle mümkün oldu. Çalışmalarımız, Türkiye'nin güçlü bir yenilik ekosistemi oluşturma konusundaki azmini ortaya koyuyor. Her yıl inovasyondaki potansiyelimizi zirveye taşıyoruz. Geldiğimiz konum gurur verici. İnsan sermayesi, Ar-Ge, altyapı, finansal destek, dijital dönüşüm, üniversite-sanayi iş birlikleri çıktılarıyla 11 yılda 31 basamak yükselerek üst orta gelir grubu ülke ortalamasının üzerinde yer alıyoruz" açıklamalarında bulundu.
Yamankaradeniz, "Türkiye'nin inovasyon alanında önemli bir ilerleme kaydetmesini sağlayan önemli faktörler var. Özel sektör ve devletin araştırma ve geliştirme harcamalarını artırması, yenilikçi projelerin sayısını artırırken, start-up'lar ve girişimciliği destekleyen programların sayısının artması, yeni fikirlerin hayata geçirilmesini teşvik etmektedir. Yabancı üniversiteler ve araştırma kurumlarıyla yapılan iş birlikleri, bilgi ve teknoloji transferini sağlıyor. Dijital dönüşüm ve yeni teknolojilerin benimsenmesi, verimliliği artırmakta ve yenilikçi çözümler üretilmesine olanak tanımaktadır." dedi.
"Hedefimiz, inovasyona dayalı büyüme olmalı"
Türkiye'nin rekabet gücünü artırması, sürdürülebilir büyüme göstermesi, istihdam yaratabilmesi, uluslararası pazarda yer bulması ve ekonomik bağımsızlığını artırması için inovasyona dayalı bir büyüme modelini benimsemesi gerektiğini vurgulayan Yamankaradeniz sözlerini şöyle tamamladı: "Ekonomik kalkınmanın ve gelişmişliğin temelinde yaratıcı yenilikçi fikirler, buluşlar, tasarımlar var. Global piyasalarda rekabet edebilmek için inovasyon, ürün ve hizmetlerin kalitesini artırmalıyız. Dünya genelinde teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme hızla ilerliyor. Türkiye'nin bu trendlere ayak uydurması, uluslararası pazarda yer bulmasını kolaylaştırmaktadır. İnovasyon, hiç şüphesiz ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kılmak için yeni sektörler ve iş alanları yaratmakta. Bu da uzun vadeli ekonomik istikrar demektir. İnovasyona dayalı bir yaklaşım ayrıca yerli üretim ve yerel sorunlara yenilikçi çözümler geliştirilmesini de teşvik eder. Bu da ekonomik bağımsızlığı artırır. Sosyal sorunlara ve çevresel sorunlara çözümler sunarak toplumsal faydayı artırmak inovasyonla mümkündür. Bu da ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmaktadır. Kısacası, Türkiye'nin inovasyona dayalı bir büyüme modeli benimsemesi, ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan uzun vadeli bir fayda sağlayacaktır. Bu başarıyı sürdürmek ve daha da ileriye taşımak için, yenilikçi fikirlerin desteklenmesi ve fikri mülkiyetin korunması konusunda sürekli çaba gösterilmesi kritik öneme sahip. Fikir üretenleri desteklerken bir taraftan da o fikirleri koruyacak politikalar üretmek zorundayız. Ancak bu şekilde inovasyonlar ve üretilen teknolojiler ile ortaya çıkan ürünün de korunabilmesi mümkün oluyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sağlığa Duyarlı Boya” kategorisini, boyanın binadaki en geniş yüzey alanını oluşturmasından hareketle daha sağlıklı bir iç mekâna katkıda bulunabilecek özelliklerini dikkate alarak zenginleştiren Filli Boya’nın neredeyse sıfır VOC içeren “Momento Life” serisi ile kapalı alanlarda bile kaliteli ve rahat nefes almaya olanak sağlıyor.
Birey ve toplum sağlığını desteklemek amacıyla “Sağlığa Duyarlı Boyalar” kategorisinde özel nitelikli ürünler geliştiren Filli Boya, “Momento Life” serisi ile kapalı alanların hava kalitesini korumayı ve artırmayı vadediyor.
İç mekânlar için tasarlanmış bir boya olan Filli Boya Momento Life, özel silikat modifiye akrilik bağlayıcı teknolojisi sayesinde iç mekân hava kalitesine olumlu katkı sağlayarak sağlıklı bir nefes alınmasına yardımcı oluyor. Filli Boya Momento Life, yenilikçi formülasyonu sayesinde uluslararası MAS Certified Green® Program gerekliliklerini karşılarken, Kaliforniya Halk Sağlığı Departmanı (CDPH) Standart Yöntemi kriterleri ve Yüksek Performanslı Okullar İş Birliği gerekliliklerine uyumlu nitelikte ürünler olarak sınıflandırılıyor.
Erzincan’daki birçok devlet okulunda Momento Life kullanıldı
Erzincan’da boya yapılmasına ihtiyaç duyulan birçok devlet okulu yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde Filli Boya Momento Life serisi ile yenilendi. Okulların boya ihtiyacını karşılamak amacıyla Erzincan Milli Eğitim İl Müdürlüğü, çocukların neredeyse tüm günlerini geçirdiği okullarda Filli Boya Momento Life serisini seçti. Uluslararası geçerli MAS Certified Green® belgesine sahip olan bu boya sayesinde öğrenciler ve öğretmenler, rahat bir nefes alarak derslerini işleyebilecek.
Filli Boya Momento Life, kendine özgü doğal dokusu sayesinde yaşam alanlarını güzelleştirerek estetik kazandırıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bugün dünya genelinde 1990'lı yılların ortaları ve 2010'lu yılların başları arasında doğan yaklaşık 2 milyar kişi Z kuşağının bir parçası. Tarihteki en geniş nüfusa sahip nesil olarak şimdiden kayıtlara geçen bu yeni kuşağı, herkes çok merak ediyor ve anlamaya çalışıyor. Dünyanın önde gelen tüketici zekâsı şirketi NielsenIQ, gerçekleştirdiği "Geleceği Şekillendiren Gençler" araştırmasıyla Z kuşağının merak edilenlerini paylaştı.
Z kuşağının %50'si farklı etnik kökenlerden geliyor.
NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü ve EEMEA E-Ticaret Bölge Başkan Yardımcısı Didem Sekerel Erdogan, dünyada Z kuşağı nüfusunun %50'sinin farklı etnik kökenlere sahip olduğunu söyledi. Erdogan ''Avrupa nüfusunun %17'sini, Kuzey Amerika nüfusunun %20'sini, Güney Amerika nüfusunun %25'ini, Asya Pasifik nüfusunun %24'ünü, Orta Doğu & Kuzey Afrika nüfusunun %27'sini ve Afrika nüfusunun %32'sini Z kuşağı bireyler oluşturuyor.'' diye ifade etti.
Yeni nesil farklı değer ve ikilemlere sahip.
Z kuşağı, sahip olduğu farklı değerlerle de dikkat çekiyor. Didem Sekerel Erdogan, Z kuşağı değer sisteminin 4 temel trendi olduğunu vurguladı. Erdogan, bu trendleri ise bireysellik, ahlaki değerler, esneklik ve iyi yaşam olarak açıkladı.
Sosyal medya Z kuşağı için bir vitrin.
Dijital dünyanın ilk gerçek yerlileri olarak da tanımlanan Z kuşağı gençler, sosyal medyada zaman geçirmeyi tercih ederken, influencer olarak ifade edilen sosyal medya ünlülerini takip etmekten ve dijital dünyadaki canlı etkinliklere katılmaktan da keyif alıyor. NielsenIQ Türkiye Tüketici & Pazarlama İçgörüleri Direktörü Nur Serenli "Ülkemizde Z kuşağı bireyler, günde ortalama 5 saatlerini internette geçiriyor. Yine Z kuşağı gençler, sosyal medya kullanıyor ancak kendileri ile ilgili paylaşım konusunda da temkinli davranıyor." şeklinde konuştu. NielsenIQ'nun araştırmasına göre "Düşündüğüm, hissettiğim ya da yaptığım her şeyi sosyal medya ortamında paylaşırım." diyen Z kuşağı bireylerin oranı %25, "Sosyal medyada paylaşım yapmıyorum." diyenlerin oranı ise %30… Araştırmaya katılan gençlerin %45'i ise "Sosyal medyada paylaşacağım şeylerle ilgili önceden iyice düşünürüm." diyor.
Z kuşağının etkisi katlanarak artıyor.
Araştırma, Z kuşağının etkisinin de katlanarak arttığını, Z kuşağı bireylerin diğer Z kuşağı bireyler üzerinde de etki sahibi olduğunu gösteriyor. Didem Sekerel Erdogan bu konu hakkında şu bilgiyi paylaştı; "Z kuşağı gençlerin %66'sı, herhangi bir şeyi satın alma kararı vermeden önce, ürünler hakkında yaşıtlarının ve diğer tüketicilerin yaptığı puanlamaları ve yorumları dikkate alıyor. Yine %68'si ise yeni ürünleri ailelerine ve arkadaşlarına öneriyor." Özellikle yeni dönemde dijital raf analitiğinin ön plana çıktığına da değinen Erdogan; markaların aranma, bulunurluk ve görünürlük metriklerini yakından ve düzenli takip ederek aksiyon almalarının başarılı büyüme yolculuğunda önemli bir faktör olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye'de Z kuşağı gençlerin %57'si gelecek için plan yapıyor.
Gerçekleşen araştırma, ülkemizde Z kuşağı gençlerin %57'sinin geleceğine, eğitimine ve kariyerine yönelik planlar yaptığını gösteriyor. Didem Sekerel Erdogan, araştırmaya göre ülkemizde Z kuşağı gençlerin; kendi ayaklarının üstünde durabilmek, iyi bir eğitim almak, kendi işlerini kurmak, sevdikleri işi yapmak, mesleklerinde yükselebilmek, iyi bir işte çalışmaya başlamak, farklı bir ülkede çalışmak, farklı bir şehirde çalışmak ve çok çalışmadan para kazanmak istediklerini söyledi.
NIQ Hakkında
Dünyanın önde gelen tüketici zekâsı şirketi NIQ, tüketici satın alma davranışına ilişkin en eksiksiz anlayışı sunar ve büyümeye giden yeni yolları ortaya çıkarır. 2023'te NIQ, GfK ile birleşerek benzersiz küresel erişime sahip iki sektör liderini bir araya getirmiştir. Son teknoloji ürünü platformlar aracılığıyla elde ettiği gelişmiş analitikle birlikte, bütüncül bir perakende okuması ve en kapsamlı tüketici içgörülerini sunan NIQ, Tam Görünüm sağlar.
Bir Advent International portföy şirketi olan ve 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren NIQ, dünya nüfusunun %90'ından fazlasını kapsamaktadır. Daha fazla bilgi için NIQ.com'u ziyaret edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Taşımalarının yüzde 60'ı kimyevi ürünlerden oluşan Intermax Logistics, dünyanın en kapsamlı kurumsal sürdürülebilirlik değerlendirme platformlarından EcoVadis'ten Bronz Rozet aldı. Intermax Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Çelikel, "Yürütülen detaylı değerlendirmede, sürdürülebilirlik performansımız Bronz Rozet ile ödüllendirildi." dedi.
Bu başarının, Intermax Logistics'in deneyimli ekibinin çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında gösterdiği titiz çalışmasının bir sonucu olduğunu belirten Çelikel, "Başta ADR'li yük ve kimyevi madde taşımalarımız olmak üzere tüm faaliyetlerimizde çevresel etkileri en aza indiriyoruz. Çalışan sağlığını ve iş güvenliğini ön planda tutmak, etik iş uygulamalarına bağlı kalmak konusunda da oldukça titiz davranıyoruz." diye konuştu.
"Sektörde standartları yükseltmeye devam edeceğiz"
Çelikel, EcoVadis'in Bronz Rozeti ile sürdürülebilirlik çalışmalarında önemli bir kilometre taşını daha geride bıraktıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu başarı aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunma vizyonumuzun da kanıtı niteliğindedir. Sürdürülebilirlik, Intermax Logistics için sadece bir hedef değil, aynı zamanda varoluş nedenidir. Kimyevi madde taşımacılığının doğası gereği, çevreye duyarlı bir yaklaşım benimsemek zorundayız.
EcoVadis tarafından verilen Bronz Rozet, bu konudaki çalışmalarımızı teyit etti. Daha yeşil ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak için attığımız adımların gururunu taşıyoruz. Lojistik sektöründe sürdürülebilirlik standartlarını yükseltme çalışmalarımız, bundan sonra da aralıksız devam edecek."
"Yenilikçi teknolojilerle ürün güvenliğini ön planda tutuyoruz"
Çelikel, kimyevi ürün lojistiğinde uzmanlaşmış bir şirket olarak, sektörün taşıdığı özel risklerin farkında olduklarını, özellikle uluslararası standartları, iş süreçlerinin tartışılmaz bir parçası haline getirdiklerini belirtti. Kimya sektörüne en doğru hizmeti sağlamak adına yüklerin güvenli ve çevre dostu bir şekilde taşınması ve depolanması için gerekli bütün önlemleri aldıklarına dikkati çeken Çelikel, "Erişimimiz bulunan yaklaşık 400 ADR'li araçta kullandığımız yenilikçi teknolojilerle ürün güvenliğini ön planda tutuyoruz. Eğitimli personelimiz, hızlı, güvenli, maliyet etkin ve esnek çözümlerimizle kimya sektörüne rekabet avantajı kazandırıyoruz." bilgilerini de paylaştı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BMC’nin global iş birliği stratejisi çerçevesinde geliştirdiği projelerden biri olan ve ilk olarak 2011 yılında piyasaya çıkardığı hafif kamyon serisi BMC 415'in yenilenen versiyonu BMC 417 yoğun ilgi görüyor.
Türkiye’nin köklü otomotiv üreticilerinden BMC, yeni nesil araçlarıyla dikkat çekmeyi sürdürüyor. BMC’nin global iş birliği stratejisi çerçevesinde geliştirdiği projelerden biri olan ve ilk olarak 2011 yılında piyasaya çıkardığı hafif kamyon serisi BMC 415'in yenilenen versiyonu BMC 417 hafif kamyon serisi satışa sunuldu.
BMC’nin yarım asrı aşan ticari araç deneyimiyle üretilen BMC 417, markanın daha önceki efsanevi modelleri; Austin, Morris, Levend, Leyland, Megastar ile başlayıp Fatih ve Profesyonel serileri ile devam eden modellerinde olduğu gibi Türkiye’nin zorlu şartları ve müşterilerinin beklentilerine uygun olarak geliştirdi. BMC 417, güçlü performansı, geniş yük taşıma kapasitesi, modern güvenlik özellikleri ve farklı üst yapı çözümleriyle dikkat çekiyor.
Farklı üst yapı seçeneklerine uygun geniş kullanım alanı
BMC 417, hidrolik platformlu araçlar, frigorifik damperli kasalar, çöp kamyonları, vidanjörler, itfaiye araçları, yol süpürme araçları ve oto kurtarıcılar gibi farklı gereksinimler için ideal bir altyapı sunuyor. Araçta, kısa veya uzun şasi seçeneği, güçlü makaslara sahip süspansiyon sistemi, yüksek PTO çıkış gücüyle de dikkat çekiyor. Motor ve aktarma organları arasındaki uyum sayesinde optimal noktaya çekilmiş yakıt tüketimi ile BMC 417, müşterilerinin bu yakıt tüketimi konusundaki beklentilerini de eksiksiz karşılıyor.
BMC 417 kabin içi ergonomik tasarımıyla kullanıcılara büyük konfor sağlarken, zengin donanım ve yüksek güvenlik sistemleriyle kullanıcılar için güvenli bir sürüş sunuyor. Büyüyen kentler ve artan nüfusun gerektirdiği hızlı ve etkili hizmet sunumunu mümkün kılan BMC 417 hafif kamyon; yeni yaşam biçimlerinin gerektirdiği hızlı mobil çözümler, atık yönetimi, lojistik ve taşıma hizmetleri gibi alanlarda sağladığı esneklik ve dayanıklılık ile şehir içi hizmetlerin kesintisiz 7/24 sürdürülmesine katkıda bulunuyor. Böylece hem şehirlerin sürdürülebilir gelişimi destekleniyor hem de yaşam kalitesi artıyor.
BMC 417 HAFİF KAMYON SERİSİ
BMC 417 Hafif Kamyon, ergonomik yapısı, dayanıklılığı, yüksek performansı ve farklı üst yapı seçenekleri ile taşımacılık sektöründe dikkat çekiyor.
Tasarım ve konfor: BMC 417, şehir içi ve şehirlerarası taşımacılığın yanı sıra çeşitli işlerde de etkin bir şekilde kullanılabilen modern ve fonksiyonel bir tasarıma sahip. Havalı sürücü koltuğu, geniş ve rahat kabini, uzun süreli sürüşlerde sürücünün konforunu ön planda tutuyor.
Motor ve performans: BMC 417, yüksek verimli 170 PS, EURO 6 motoruyla düşük yakıt tüketimi ve çevre dostu özellikleriyle sınıfında öne çıkıyor.
Ekonomik ve çevreci: Yakıt verimliliği ve düşük emisyon değerleri ile çevre dostu bir seçenek sunan BMC 417, işletme maliyetlerini azaltırken çevresel etkileri minimize ediyor. Bu özelliklerle hem işletmeler hem de çevre için sürdürülebilir bir çözüm sağlıyor.
Yük taşıma kapasitesi: Çeşitli yük taşıma ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanan BMC 417, 9 tonluk toplam taşıma kapasitesi, geniş yük alanı ve güçlü şasi yapısı ile ağır yüklerin güvenli bir şekilde taşınmasını sağlıyor.
Güvenlik özellikleri: Modern güvenlik standartlarına uygun çarpışma önleyici sistem (AEBS), şerit takip uyarı sistemi (LDWS), yokuş kalkış asistanı (HSA), elektronik denge kontrolü (ESC) destekli ABS fren sistemi, lastik basınç izleme sistemi (TPMS) gibi ileri güvenlik teknolojileri ile donatılmış BMC 417, güvenli bir taşıma deneyimi sunuyor. Ayrıca, araçtaki modern aydınlatma sistemleri, gece sürüşlerinde ve düşük görüş koşullarında yüksek güvenlik sağlıyor.
Teknoloji ve donanım: BMC 417, gelişmiş teknolojik özellikleriyle kullanıcı dostu modern bir gösterge paneli ile donatılmış bulunuyor. Çeşitli iletişim sistemlerini destekleyen multimedya ekran, sürüş deneyimini daha konforlu ve verimli hale getiriyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital iş hizmetlerinin küresel lideri Teleperformance, ContactCenterWorld tarafından verilen ‘Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'nın En İyi Uzaktan Hizmet Programı’ ödülünün sahibi oldu. Teleperformance, Cloud Campus uzaktan çalışma programı ile esnek ve üstün hizmet sunma konusundaki yenilikçi yaklaşımı sayesinde, bu prestijli ödülü üst üste üçüncü kez kazanarak küresel liderliğini bir kez daha pekiştirdi.
Müşteri deneyimi yönetiminde dijital iş çözümlerinin dünya lideri Teleperformance, dünyanın en büyük iletişim merkezi birliği ContactCenterWorld tarafından ‘Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'nın En İyi Uzaktan Hizmet Programı’ ödülüne layık görüldü. Bu kapsamda Teleperformance, dijital müşteri deneyimi ve operasyonel performansta sergilediği dönüşüm odaklı üstün başarısıyla, bu prestijli ödülü üst üste üçüncü kez kazanarak önemli bir başarıya imza attı.
Teleperformance’ın ödüle layık görülen Cloud Campus Uzaktan Çalışma Programı, şirketin müşterilerine esnek, çevik, empatik ve dayanıklı smartshoring hizmetleri sunmasını sağlıyor. Program sanal, yerel ve uluslararası etkileşim uzmanı desteğiyle küresel çapta çeşitli dil ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Uzaktan çalışma ortamında yüksek kalitede ve güvenli müşteri hizmetleri sunmak için tasarlanan smartshoring programı; müşterilerle etkileşim, kalite kontrolü, sanal işe alım, veri güvenliği yönetimi, eğitim, kişisel gelişim ve ekip oluşturma gibi birçok süreci bulut sistemler üzerinden yürütmeye imkân veriyor. Ayrıca gelişmiş iletişim özellikleri sayesinde çalışanların birbirleriyle bir aradaymış gibi etkileşim kurmalarını sağlıyor. Hem çalışan hem de işverenin beklentilerini mükemmel şekilde karşılayan bu sistem, her sektörde ve dünyanın her yerinde kullanılabiliyor.
Alınan ödül hakkında değerlendirmede bulunan Teleperformance Türkiye CEO’su Tülay Doğrular, “Teleperformance olarak, ‘mutlu çalışanlar mutlu müşteriler, mutlu müşteriler de mutlu iş ortakları yaratır’ felsefesiyle çalışma kültürümüzü destekliyoruz. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz çalışmaların takdir edilmesinden son derece gururluyuz. ‘Gücümüz teknoloji, odağımız insan’ vizyonuyla çalışan deneyiminin gelişimine odaklanıyoruz. ‘Her yerden çalışma’ sistemine yön veren, etkin ve uzun vadeli bir uzaktan çalışma çözümü olarak tasarlanan Cloud Campus çalışma modelimiz de çalışma arkadaşlarımıza iş ve özel hayatlarını daha iyi entegre etme imkânı sunuyor. Bu sayede, zamanlarını daha verimli kullanabilmelerine ve çalışma ortamlarını kişisel ihtiyaçlarına göre şekillendirmelerine olanak tanıyoruz. Bu model sayesinde, çalışanlarımızın performans göstergelerinin sürekli olarak iyileştiğini ve memnuniyet oranlarının arttığını gözlemliyoruz. Diğer yandan Cloud Campus modeli, Türkiye’den Dünyanın diğer ülkelerine ulaşılabilir ama kaliteli hizmet sunmamızda ve son 3 senedir ülkemizde hizmet ihracatı lideri olarak pozisyonlanmamızda önemli bir rol oynuyor. Gelecekte de insan odaklı yatırımlarımızla sektörümüzdeki öncülüğümüzü devam ettireceğiz” dedi.
‘En İyi Uzaktan Hizmet Programı’ ödülü, Teleperformance’ın dijital iş hizmetlerindeki küresel liderliğini pekiştiren en yeni ödül oldu. Teleperformance bu yılın başında, General Motors’un şirketin dönüşümüne önemli katkılarda bulunmasından dolayı, General Motors tarafından ‘2023 Yılının En İyi Tedarikçisi’ seçilmişti. Teleperformance ayrıca, Avrupa müşteri hizmetleri sektörünün en uzun soluklu ve en büyük ödül programı olan Avrupa Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Ödülleri'nde olağanüstü müşteri deneyimi alanında dokuz ödül birden almıştı.
Teleperformance Türkiye Hakkında
Teleperformance, dünyanın en büyük markalarına ve onların müşterilerine daha basit, daha hızlı, daha güvenli ve gelişmiş müşteri hizmetleri sunmak için “Gücümüz teknoloji, odağımız insan” vizyonuyla hareket eden dijital iş hizmetlerinde küresel bir lider. Şirketin yapay zeka destekli kapsamlı hizmet portföyü; hem çevrimiçi kullanıcıları hem de marka itibarını korumaya yardımcı olan güven ve güvenlik hizmetleri de dahil olmak üzere ön büro müşteri hizmetlerinden arka büro işlevlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Teleperformance’ın çalışma alanları arasında tahsilat, tercümanlık ve yerelleştirme, vize ve konsolosluk hizmetleri, işe alım süreci, dış kaynak hizmetleri gibi özel alanlara odaklanan bir dizi hizmet de bulunuyor. Teleperformance Group'un dünya genelinde 300'den fazla dil konuşabilen 500 bine yakın ilham verici ve tutkulu takım üyesiyle desteklenen Teleperformance Türkiye; 10 binden fazla etkileşim uzmanıyla, 160'tan fazla markaya verdiği hizmetlerle markaların, müşterilerin ve toplumun desteklenmesine katkı sağlıyor. 1995 yılından beri hizmet veren Teleperformance Türkiye, başta Türkçe, Almanca, İngilizce, Felemenkçe ve Arapça olmak üzere desteklediği 20’den fazla dil ile yarattığı ihracat büyüklüğüyle Türkiye’de çok dilli hizmet sunan müşteri deneyim merkezleri içinde lider konumda yer alıyor. Uçtan uca müşteri deneyimindeki bilgi birikimini, teknolojinin gücüyle birleştiren Teleperformance Türkiye; yetkin yazılım ekipleri ile geliştirdiği ihtiyaca uygun çözümler ve geniş partner ekosisteminin gücü ile müşterilerinin uçtan uca eksiksiz bir dijital dönüşüm gerçekleştirmesine yardımcı oluyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.