Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Henley & Partners, dünya genelinde 60'ın üzerinde ofisiyle yüksek net gelir düzeyine sahip bireyler ve aileler için yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum programları sunuyor. Son olarak, 22 Mayıs'ta Servet Yönetimi Semineri serisinin yedincisini ilk kez yurt dışında, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenleyen Henley & Partners, Azerbaycan'ın önde gelen yatırımcıları, iş insanları ve danışmanlık dünyasının temsilcileri olmak üzere 100'ün üzerinde misafiri ağırladı. Bakü'nün en büyük bankası Pasha Private Banking ile birlikte etkinliğin ev sahipliğini üstlenen Henley & Partners Türkiye Yönetici Ortağı Burak Demirel, yüksek gelir grubuna mensup bireylerin artık yalnızca servetlerini artırmaya değil, aynı zamanda servetlerini korumaya ve gelecek nesillere güvenli bir şekilde aktarmaya odaklandıklarını vurguladı. Bu çerçevede yatırım temelli oturum ve vatandaşlık programlarına olan ilginin son yıllarda kayda değer şekilde arttığını belirtti.
GLOBAL VATANDAŞLIK
Henley & Partners Özel Müşteriler Grup Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Dominic Volek, Henley & Partners'ın global çaptaki faaliyetlerine değinerek şunları söyledi: "Küresel ayak izimiz sayesinde, başarılı iş sahipleri ve girişimcilerle beraber 40'tan fazla ülkede yatırım ve göç hizmeti sağlarken, aynı zamanda global vatandaşlara global perspektifte yatırım yoluyla destek sunuyoruz. Müşterilerimize risklere karşı koruma sağlıyor, tek bir ülkeye bağlı kalmadan yaşamaları için destek oluyoruz. Müşterilerimizin çoğu başka ülkede ikamet etme konusunu bir opsiyon olarak ele alıyor," dedi. Oturum ve vatandaşlık motivasyonlarının arkasında; güvenlik, daha iyi bir eğitim, vergi avantajları ve seyahat özgürlüğü gibi başlıkların olduğunu vurgulayan Dominic Volek, global servet göçü raporuna göre en çok göç alan ve göç veren ülkeleri de paylaştı.
ARNAVUTLUK YATIRIM FIRSATLARI
Etkinliğin öne çıkan konularından bir diğeri ise Arnavutluk Cumhuriyeti'nin Azerbaycan'daki Büyükelçisi Besart Kadia ile gerçekleştirilen "Arnavutluk'taki Yatırım Fırsatları" sunumu oldu. Etkinlikte söz alan Kadia, Arnavutluk'un stratejik konumu, büyüyen ekonomisi ve yatırım dostu politikaları ile bireyler ve aileler için yükselen bir yaşam ve yatırım destinasyonu haline geldiğini vurguladı.
Farklı coğrafyalardan uzman isimleri bir araya getiren seminerde uluslararası yatırım stratejileri ve servet koruma yöntemleri masaya yatırıldı. Blue Crow Ortağı ve Fon Yöneticisi Duarte Calheiros e Menezes, Range Developments İş Geliştirme Direktörü Maryam Mansouri, Mercan Group İcra Başkan Yardımcısı Mehdi Kadiri ve Saliena Satış ve Pazarlama Direktörü Jurijs Salasovs, yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık çözümlerinin yanı sıra, son yıllarda yatırım göçü konusundaki ilgi artışının arkasındaki motivasyonu değerlendirdi. Global pazarlardaki gayrimenkul fırsatları, fon yönetimi ve gelecek nesillere servet aktarımında sürdürülebilirlik konularında görüş ve deneyimlerini paylaştı.
Pasha Private Banking Yatırım Danışmanı Amin Rashidov ve PwC Azerbaycan Vergi Hukuk ve İnsan Kaynakları Uygulama Lideri Günel Sadiyeva'nın konuşmacı olarak yer aldığı Servet Danışmanlığı panelinde ise servet koruma ve yönetim stratejilerine dair derinlemesine bir bakış açısı sunuldu.
Seminer sonrası Henley & Partners'ın ev sahipliğinde, Four Seasons Hotel'de Bakü'nün saygın iş insanlarını bir araya getiren özel bir akşam yemeği daveti düzenlendi. Yemekte, Ekonomist ve Akademisyen Erhan Arslanoğlu dünya ekonomisi ile ilgili sunumunu gerçekleştirdi.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
IAB TR Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Cüneyt Devrim, IAB Europe Genel Kurul toplantısında yapılan seçimlerde IAB Europe Yönetim Kurulu'na seçildi. Devrim, yeni Yönetim Kurulu Başkanı belirlenene kadar IAB Europe Başkan Vekilliği görevini de üstlendi.
Bu önemli gelişme, IAB TR’nin dijital reklamcılık ekosistemindeki etkin rolünün ve uluslararası alandaki gücünün bir göstergesidir. Dr. Cüneyt Devrim'in IAB Europe Yönetim Kurulu'na girişi, Türkiye'nin dijital reklamcılık sektöründeki deneyim ve birikimini Avrupa düzeyinde temsil etme fırsatı sunacaktır.
IAB Europe, Avrupa dijital reklamcılık ve pazarlama sektörünü temsil eden ve bu alandaki standartları belirleyen önde gelen kuruluşlardan biridir. Dr. Cüneyt Devrim'in bu prestijli göreve seçilmesi, IAB TR’nin ve genel olarak Türk dijital reklamcılık ve pazarlama ekosisteminin Avrupa'daki karar alma süreçlerinde daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacaktır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Yüksek performans ile yapay zekâ entegrasyonunu estetik bir tasarımla birleştiren Semruk ve Tulpar serisi ürünler satışa sunuldu. NVIDIA'nın en yeni ekran kartı ailesi olan RTX 50 serisi; Semruk'ta RTX 5080 ve RTX 5090, Tulpar'da ise RTX 5060 ve RTX 5070 modelleriyle yer alıyor. Intel'in yeni nesil işlemcileri, yüksek tazeleme hızlı ekranlar ve gelişmiş soğutma teknolojileriyle birleşen bu güçlü donanımlar, her iki seriyi de zirveye taşıyor. Oyun tutkunlarından içerik üreticilerine kadar, performans ve akıcılığı en üst düzeyde arayan tüm kullanıcılar için geliştirilen ürün serisi; donanım esnekliği, geleceğe hazır mimarisi ve özgün tasarım diliyle fark yaratıyor. Artık daha fazlasını isteyenler için sınırlar ortadan kalkıyor. Semruk S6 V1 ve Tulpar serisi ürünler; güç, zekâ ve estetiği bir araya getiriyor.
NVIDIA RTX 50 serisi ile görsel devrim
Yenilikçi tasarımlara sahip olan ürünler, Monster'ın özgün tasarım çizgilerini üzerinde barındırıyor. Semruk S6 V1 serisinde yer alan ekran kartları, NVIDIA'nın yeni nesil GeForce RTX 50 serisi ailesinden geliyor. RTX 5080 ve RTX 5090 ekran kartlarıyla birlikte gelen ürünler, yapay zekâ destekli DLSS 4 teknolojisiyle performansı ciddi ölçüde artırıyor. Çoklu Kare Oluşturma (Multi Frame Generation) gibi özelliklerle kare hızları en üst seviyeye taşınıyor. RTX 50 serisi, yapay zekâ ile desteklenen Blackwell mimarisi sayesinde grafik performansında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
Üstün performans ve etkileyici görsel deneyim
Semruk S6 V1 ürün modellerinde Intel'in en yeni nesil işlemcisi olan Core Ultra 9 275HX (Series 2) yer alıyor. 24 çekirdeğe (8 performans ve 16 verimlilik çekirdeği) ve 24 iş parçacığına sahip bu işlemci, en zorlu oyunlar ve profesyonel uygulamalar için üst düzey bir performans sunuyor. İşlemcinin içinde bulunan yerleşik NPU yapay zekâ motoru sayesinde, yapay zekâ destekli işlemler çok daha verimli bir şekilde gerçekleştirilerek sistem kaynakları akıllıca yönetiliyor.
Görsel tarafta ise Semruk S6 V1'in her iki modelinde de kullanılan 16 inç büyüklüğündeki QHD+ (2560x1600) çözünürlüklü IPS LED panel, izleme deneyimini üst seviyeye taşıyor. Geniş görüş açılarında bile doğru ve tutarlı renkler sunan bu ekran, 300 Hz ekran tazeleme hızı sayesinde oyunlarda ve video içeriklerinde ultra akıcı bir görüntü performansı sağlıyor.
Yüksek donanım esnekliği ve soğutma ile dengelenmiş şık tasarım
Semruk S6 V1 serisi, performansı maksimuma çıkaracak şekilde genişletilebilir ve güçlü donanım olanakları sunuyor. 64 GB'a kadar yükseltilebilen 6400 MHz DDR5 RAM kapasitesiyle kullanıcıya güçlü bir esneklik sağlanıyor. Üstelik ürünlerde, daha yüksek hız arayanlar için Gen5 NVMe M.2 SSD depolama yükseltme seçeneği de sunuluyor.
Donanım gücünün yanı sıra Semruk S6 V1 modelleri, özgün tasarım anlayışıyla da öne çıkıyor. Geometrik formlardan ilham alan estetik tasarımı, yüksek performansla bütünleşerek güçlü bir görsel kimlik oluşturuyor. Üç fanlı gelişmiş soğutma sistemi, cihazın yoğun yük altında bile serin kalmasını sağlarken; faz değişimli termal ped kullanımı, ısı iletimini daha verimli hâle getirerek sistemin daha hızlı soğumasına olanak tanıyor.
Güçlü performans ve şık tasarım
Monster Tulpar T6 V3.4 serisi, 16 inç FHD+ 165Hz IPS ekranı ve NVIDIA GeForce RTX 5070 ekran kartı ile oyun ve profesyonel uygulamalarda yüksek performans sunuyor. Intel Core i7-13700HX işlemcisi ve 64 GB'a kadar yükseltilebilir 4800 MHz DDR5 RAM ile hızlı veri erişimi sağlarken, 1 TB'a kadar yükseltilebilir NVMe SSD depolama kapasitesi geniş bir çalışma alanı sunuyor. RGB tek bölge aydınlatmalı klavyesi ve şık tasarımıyla hem görsel hem de işlevsel açıdan dikkat çekiyor.
Oyun ve içerik üretimi tutkunları için yüksek performans
Monster Tulpar T7 V26.2 serisi, 17,3 inç ekranı ve NVIDIA GeForce RTX 5060 ekran kartı ile oyun ve içerik üretimi tutkunları için yüksek performans sunuyor. Intel Core i7-13620H işlemcisi, 64 GB'a kadar yükseltilebilir 5200 MHz DDR5 RAM ve 1 TB'a kadar yükseltilebilir NVMe SSD depolama alanı ile hızlı veri erişimi ve çoklu görev desteği sağlıyor. RGB 4 bölge aydınlatmalı klavyesi ve şık tasarımıyla hem görsel hem de işlevsel açıdan dikkat çekiyor.
Ömür boyu ücretsiz bakım garantisiyle kesintisiz deneyim
Ömür Boyu Ücretsiz Bakım Garantisi, kullanıcıların, cihazlarından en yüksek performansı almalarını sağlıyor. Cihazlar, Monster teknik servis uzmanları tarafından titizlikle bakıma alınarak cihazların temizliği, termal macun değişimi, fan bakımı ve diğer gerekli iyileştirmeler özenle gerçekleştiriliyor. Monster'ın ömür boyu bakım garantisiyle sunduğu sürdürülebilirlik faktörü, cihazların performansını artırmanın yanı sıra uzun ömürlü kullanıma doğrudan etki ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Uludağ İhracatçı Birlikleri, çevresel, sosyal ve yönetişim odaklı sürdürülebilirlik stratejilerini ortaya koyduğu 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyuna sundu. UİB üyesi hracatçı firmaların yeni döneme uyum sağlamaları için çalıştıklarını belirten UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Çalışmalarımızda sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmıyor; sosyal sorumluluk, kadın istihdamı ve yeşil finansman gibi konularda da üyelerimize rehberlik ediyoruz” dedi.

 

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), sürdürülebilir ihracat anlayışına yön veren stratejik adımlarını kamuoyuyla paylaştığı ‘Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. “Dönüşümün Gücüyle Sınırları Aşmak” temasıyla hazırlanan rapor, 2024 yılı boyunca hayata geçirilen çevresel, sosyal ve yönetişim uygulamalarını ortaya koyarken;UİB’in sürdürülebilirlik stratejisini ve sürdürülebilirlik ile uyumlu yol haritasını beyan ediyor. .

UİB’in 1 Ocak - 31 Aralık 2024 tarihleri arasındaki faaliyetlerini içeren ve Küresel Raporlama Girişimi (GRI) standartları temel alınarak hazırlanan rapor; çevre, sosyal sorumluluk, yönetişim, eğitim, farkındalık, veri güvenliği ve kadın girişimciliği gibi birçok alanda yürütülen çalışmaları bütünsel bir çerçevede ele alıyor.

 

Tüm çalışmaların merkezinde sürdürülebilirlik var
Sürdürülebilirliği iş yapış biçimlerinin merkezine koyduklarının altını çizen UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, raporla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi küresel gelişmeleri dikkate alarak, ihracatçılarımızın yeni döneme uyum sağlamaları için çalışıyoruz. Çalışmalarımızda sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmıyor; sosyal sorumluluk, kadın istihdamı ve yeşil finansman gibi konularda da üyelerimize rehberlik ediyoruz. Bu rapor, şeffaflığımızın ve kararlılığımızın bir göstergesidir.”

 

İhracatın geleceği için rehberlik ediyor

Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum kapsamında Türk ihracatçılarının düşük karbonlu üretime geçişini destekleyen kapsamlı çalışmalara imza atan UİB, sürdürülebilir üretim modellerini benimsetmeye yönelik Otomotiv Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı (OSEP) ve UR-GE projeleriyle otomotiv, tekstil ve hazır giyim sektörlerinde önemli yol kat etti. İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerdeki iyi uygulama örneklerini yerinde inceleyen UİB, UİB Akademi ve Yeşil Bülten aracılığıyla ihracatçılara yeşil üretim, karbon ayak izi hesaplama, döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir tedarik zinciri gibi konularda düzenli eğitim ve rehberlik sunuyor.

Sosyal sorumluluk anlayışıyla kadın girişimciliğini de destekleyen UİB, TİM WINGS projesi ve TSE-K 645 Kadın Girişimci Belgelendirme Kriteri kapsamında kadınların ihracat ekosistemine aktif katılımını artırmak amacıyla özel finansman eğitimleri ve destekler sağlıyor. Etik yönetişim ilkeleri doğrultusunda ihracat beyannamelerinde yer alan verilerin güvenliğini en üst düzeyde koruyan UİB, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını benimseyerek üyeleriyle güçlü bir bağ kuruyor.

TechXtile Challenge ve Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması gibi projelerle sürdürülebilirlik odaklı yenilikçi fikirlerin desteklenmesini ve ticarileştirilmesini sağlayan UİB, iç ve dış paydaşların katkısıyla gerçekleştirdiği önceliklendirme analizinde cinsiyet eşitliği, veri güvenliği, iklim finansmanı, etik yönetişim ve genç yeteneklerin kazanılması gibi konuları stratejik öncelikleri arasına aldı.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin (İKMİB) her yıl düzenlediği "İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni'nin onuncusu, bu yıl 23 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirildi. 2024 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Tören'inde 36 kategoride toplamda 180 ödül sahiplerini buldu.
 
Private label ıslak mendil üretimi alanında Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın en büyük dört üreticisinden biri olan ve son 8 yıldır ISO 500 listesinde bulunan Sapro, "2024 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödülleri"nde bir kez daha ihracatta birincilik ödülüne layık görülerek "Islak Temizleme Mendilleri" kategorisinde birincilik ödülünü aldı.
 
Sapro, Türkiye'nin açık ara ihracat şampiyonu
 
Sapro ve grup şirketleri olarak kaliteden ödün vermeden, Ar-Ge çalışmalarını en üst seviyede tutarak pazara yön verdiklerinin altını çizen Sapro Genel Müdürü Murat Gönül, "Bugün, 6 kıtada 65'ten fazla ülkeye ihracat yapmaya devam ediyoruz. Ciromuzun %75'ini ihracattan sağlıyoruz. 2017'den beri İKMİB tarafından yayınlanan 'İhracatın Yıldızları'' listesinde birinci olarak yer alan şirketimiz bir kez daha ıslak mendil kategorisinde 'İhracat Şampiyonu' olmayı başardı. Sapro, yalnızca Türkiye'de değil, bölgesel ve küresel pazarlarda da istikrarlı bir büyüme sergiliyor." dedi.
 
Ülkemizin ıslak mendil ihracatının %65'ini tek başına Sapro üstleniyor
 
Türkiye'nin ve dünyanın dev perakende şirketleri için ürettikleri private label ürünleri ve tescilli markalarıyla global ölçekte hizmet vermeye devam etiklerini belirten Gönül, "Markalarımızı inovasyonla geliştirmeyi sürdürüyoruz. Pazara sunduğumuz inovasyonlar Ar-Ge'ye verdiğimiz değerin en önemli kanıtı. Türkiye'deki 73.800 metrekarelik üretim tesisimiz ve dünya genelindeki 8 satış temsilciliği ve 10 depomuzla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Türkiye'den yapılan ıslak mendil ihracatının %65'ini tek başına Sapro üstleniyor. Önümüzdeki dönemde de ıslak mendil ihracatı kategorisinde Türkiye'nin açık ara ihracat şampiyonu olmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz dönemde son teknoloji ile tasarlanmış akıllı depo yatırımı ve yine üst düzey hijyen seviyesinde arıtma sağlayan, Türkiye'nin sayılı endüstriyel hijyenik su arıtma tesislerinden birini kurarak planladığımız tüm yatırımları hayata geçirdik. Kapasite artışı ile aynı oranda, istihdamda ve ihracatta da büyüme sağlamayı planlıyoruz." şeklinde sözlerini sürdürdü

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Mersin’de Tarih, Kültür ve Ticaret Buluştu
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde gerçekleşen “Macaristan Ülke Tanıtım Toplantısı”nda, iki ülke arasındaki güçlü tarihi bağlar üzerinden yeni ticari iş birlikleri değerlendirildi. MTSO Başkan Yardımcısı Cem Bucuge, Macaristan ve Türkiye’yi “aynı kaynaktan beslenen iki nehir” olarak tanımlayarak, potansiyel iş birliklerinin altını çizdi.
 
Macaristan Ticaret Ataşesi Peter Kovesci ise, Macaristan’ın %9 oranındaki düşük kurumlar vergisi ve stratejik konumu sayesinde sunduğu yatırım avantajlarına dikkat çekti. Etkinlik kapsamında ayrıca, Macar gezginler Zsigmond Fejes ve Dr. Bela Lakos’un 1914 yılında Anadolu’da çektikleri fotoğraflardan oluşan özel bir sergi de sanatseverlerle buluştu.
 
Bursa’da Odak Noktası: Teknoloji ve İnovasyon
Bursa’da, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile HEPA Türkiye iş birliğinde düzenlenen toplantı, teknoloji ve inovasyon odaklı iş birliklerine sahne oldu. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, Macaristan İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Miklos Bujaky ve HEPA Türkiye yetkilileri Türk iş dünyasına Macaristan’daki fırsatları aktardı.
 
HEPA Türkiye Ülke Müdürü Emre Cihad Sönmez, “Türk ve Macar firmalar arasında teknoloji tabanlı ürün ve hizmetlerde yüksek iş birliği potansiyeli görüyoruz,” diyerek Bursalı firmaları Macar partnerlerle buluşturmaya hazır olduklarını ifade etti.
 
Yeni Durak: Eskişehir
Mersin ve Bursa’daki başarılı toplantıların ardından HEPA Türkiye ve Macaristan Büyükelçiliği heyeti, 3 Haziran’da Eskişehir Ticaret Odası’nda düzenlenecek Macaristan Ülke Tanıtım Toplantısı ile Eskişehir iş dünyasıyla buluşacak. Etkinlikte, Macaristan’daki yatırım ortamı, teknoloji iş birlikleri ve sektörel fırsatlar detaylı şekilde ele alınacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  2024-2025 döneminde enflasyon ve maliyetler artarken, araç kiralama fiyatlarındaki düşük artış dikkat çekiyor. LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, "Bu tablo tüketici için avantajlı ama sektör için sürdürülebilir değil" dedi. Türkiye'de son bir yılda genel enflasyon oranı yüzde 38'e yaklaşırken, araç sahipliğiyle ilgili tüm maliyet kalemlerinde yüzde 50'ye varan artışlar yaşandı. Buna karşın araç kiralama fiyatlarındaki artış yalnızca ortalama yüzde 20 seviyesinde kaldı. Tüketici ve öz mal edinmek yerine araç kiralamayı tercih eden şirketler için cazip hale gelen bu durum, araç kiralama şirketleri için kârlılık baskısı ve operasyonel sürdürülebilirlik riski anlamına geliyor.
Tüketici lehine bir tablo var ancak sektör baskı altında
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, "Araç kiralama ücretlerinin son bir yılda bu denli düşük artması tüketici için avantajlı bir tablo sunsa da sektör firmaları için ciddi bir maliyet baskısı oluşturuyor. Bakım, sigorta, işçilik ve finansman maliyetleri %50'nin üzerinde artarken fiyatları %20 bandında tutmak, uzun vadede sürdürülebilir değil." ifadelerini kullandı.
Araç kiralamak, araç sahibi olmaktan daha mantıklı hale geldi
LenaCars'ın kapsamlı araştırma raporuna göre, bireysel ve kurumsal müşteriler için araç kiralama, sahip olma maliyetlerinin artması nedeniyle daha ekonomik bir seçenek haline geldi. Aynı dönemde sıfır kilometre araç fiyatları %30 civarında artarken, ikinci el fiyatlarında reel olarak %20'ye yakın bir düşüş yaşandı. Bu tablo, araç kiralamayı satın almaya göre daha cazip hale getiriyor.
Maliyetler katlandı: Sigorta, bakım, işçilik, finansman
Araç kiralama şirketleri, sigorta primlerindeki %80'lik artış, bakım ve parça maliyetlerindeki %70'e varan yükseliş, işçilik giderlerindeki %50'lik artış ve taşıt kredilerindeki %45'lik faiz yüküyle karşı karşıya kaldı. Buna karşın kiralama fiyatlarının düşük artması, sektörün kârlılığını ciddi biçimde zorluyor.
Nazik: "Gerçekçi fiyatlama kaçınılmaz olacak"
Nazik açıklamasında, "Kısa vadede tüketici lehine olan bu durum, sektör oyuncularının fiyatlamada daha gerçekçi adımlar atmasını zorunlu hale getiriyor. Araç parkını yenilemek isteyen firmalar hem yüksek araç fiyatlarıyla hem de finansman zorluklarıyla karşı karşıya. Bu şartlarda maliyet-fiyat dengesinin yeniden kurulması gerekiyor. Sektörün kendi içinde denge kurduğu bu süreçte bilanço dengesi iyi olan firmalarının daha da güçlendiği ve güçleneceği, buna uyum sağlayamayan firmaların doğal seleksiyonla eleneceğini öngörüyoruz." dedi.
Yatırım getirisi karşısında kiralama zayıf kaldı
Rapor ayrıca, aynı dönemde altının %68, dövizin %26, mevduat faizlerinin ise ortalama %35 getiri sağladığını ortaya koydu. Buna karşın araç yatırımı yapan firmalar, aynı düzeyde bir kazanç sağlayamadı. Bu durum, sermayenin araç yerine finansal araçlara kaymasına yol açıyor.
Kısa vadede kiralama cazip, ancak fiyat artışları kaçınılmaz olabilir
Selçuk Nazik son olarak, "Kiralama ücretlerinin düşük kalması tüketiciler için şu an bir avantaj. Ancak sektörün sürdürülebilirliği açısından önümüzdeki dönemde daha rasyonel fiyat artışları görebiliriz. Tüketiciler, bu dönemi fırsata çevirmek adına kısa vadede kiralamaya yönelmekte haklı" şeklinde konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Huawei ICT Competition 2024-2025 küresel finalinde Türkiye'yi temsil eden üniversiteler önemli başarılar elde etti. Türk öğrenciler; bulut, ağ, bilgi işlem ve inovasyon kategorilerinde dereceye girerken, bir Türk akademisyen de dünyanın en değerli eğitmenleri arasında yer aldı.
 
Huawei tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Huawei ICT Competition 2024-2025 küresel finali, 20-24 Mayıs tarihleri arasında Çin'in Shenzhen kentinde gerçekleştirildi. Yarışma, bugüne kadarki en geniş katılımıyla rekor kırarken, organizasyona 100'den fazla ülke ve bölgeden 210 bini aşkın öğrenci ve eğitmen başvuruda bulundu. Ulusal ve bölgesel etapları başarıyla tamamlayan 48 ülkeden 179 takım, finale katılmaya hak kazandı.
 
Yarışma; Practice (Uygulama), Innovation (İnovasyon) ve Programming (Programlama) olmak üzere üç ana başlık altında düzenleniyor. Final etabında Türkiye'yi temsil eden dört üniversite, önemli başarılara imza attı. TED Üniversitesi, Cloud Track (Bulut Kategorisi)'nde ikincilik ödülüne layık görülürken; GENC Academy, işitme engelli bireylerle sözlü iletişim kullanıcıları arasındaki etkileşimi kolaylaştıran mobil uygulama projeleriyle Innovation Track (İnovasyon Kategorisi)'nde üçüncülük elde etti. Yalova Üniversitesi, Network Track (Ağ Kategorisi)'nde, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ise Computing Track (Bilgi İşlem Kategorisi)'nde üçüncü sırada yer aldı. Bu sonuçlarla birlikte Türkiye, dört farklı kategoride kazandığı ödüllerle yarışmanın öne çıkan ülkeleri arasında yer aldı.
 
Huawei ICT Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Ritchie Peng, yarışmanın vizyonunu aktarırken, "Bu yarışmayı öğrenmeyi teşvik eden ve inovasyonu tetikleyen bir ortam olarak tasarlıyoruz. Practice Competition, öğrencilerin bulut teknolojileri, büyük veri ve yapay zekâ konularında yetkinlik kazanarak 2030 Akıllı Dünya vizyonuna katkı sağlamasını hedefliyor. Innovation Competition ise tarım, sağlık ve eğitim gibi alanlardaki gerçek sorunlara yönelik bilişim çözümleri üretilmesini teşvik ediyor" dedi.
 
Türk akademisyene uluslararası ödül
Huawei, yarışma kapsamında yalnızca öğrenci başarılarını değil, eğitimde sürdürülebilir katkı sunan akademisyenleri de ödüllendirdi. Bu kapsamda, Erzurum Teknik Üniversitesi'nden Dr. Merve Yıldırım, Most Valuable Instructor (MVI) - En Değerli Eğitmen ödülüne layık görülen 18 akademisyen arasında yer aldı.
 
Huawei ICT Competition 2024-2025 finalinde toplam 18 ülke takımı büyük ödüle layık görüldü. Innovation Track (İnovasyon Kategorisi)'nde Filipinler'den Bulacan State University, Çin'den Beijing University of Technology, Sırbistan'dan University of Kragujevac ve Fas'tan Moulay Ismail University takımları büyük ödül kazandı. Network Track (Ağ Kategorisi)'nde Çin'den Shenzhen Institute of Information Technology'nin yanı sıra Brezilya, Nijerya ve Tanzanya'dan oluşan ortak takım ödüle uzandı. Cloud Track (Bulut Kategorisi)'nde Filipinler, Cezayir, Çin ve Singapur'dan gelen takımlar büyük ödüle layık görülürken, Computing Track (Bilgi İşlem Kategorisi)'nde Çin, Nijerya, Cezayir ve Filipinler'den üniversiteler dereceye girdi. Programming Competition (Programlama Kategorisi)'nde ise büyük ödül, Çin'den Shenzhen Polytechnic University takımına verildi.
 
Sosyal projeler öne çıktı
Yarışmada teknik başarıların yanı sıra sosyal etkisi yüksek projeler ve eğitmen katkıları da öne çıktı. Women in Tech ödülleri, Brezilya, Suudi Arabistan, Almanya ve Kenya'dan tamamen kadınlardan oluşan takımlara verildi. Green Development Award ödülü ise çevresel sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarıyla dikkat çeken Gana takımının oldu. Eğitmenler arasında ise Türkiye'nin yanı sıra; Çin, Cezayir, Bangladeş, Brezilya, Mısır, Endonezya, Irak, Nijerya ve Macaristan'dan toplam 18 akademisyen Most Valuable Instructor (MVI) unvanına layık görüldü.
 
2015 yılından bu yana düzenlenen Huawei ICT Competition, yalnızca teknik bilgi yarışması olmanın ötesine geçerek, öğrencilerin uygulamalı eğitimler ve proje geliştirme imkanlarıyla kariyerlerine yön vermelerini sağlayan küresel bir yetenek geliştirme platformu olarak konumlanıyor. Bugüne kadar 100'den fazla ülke ve bölgeden 960 bini aşkın öğrenci yarışmaya katıldı. Huawei ICT Competition, aynı zamanda UNESCO'nun Global Skills Academy programı kapsamında desteklenen bayrak programlardan biri olarak tanınıyor.
 
Yapay zekâ ve eğitimde dönüşüm
Yarışma kapsamında Huawei, bu yıl AI Accelerating Education Transformation Summit adlı özel bir zirve de düzenledi. Zirvede, yapay zekânın eğitimdeki dönüştürücü etkisi, akıllı öğrenme platformlarının rolü ve sektörel iş birlikleri değerlendirildi. Huawei ayrıca, yarışma sırasında Huawei ICT Academy Intelligent Platform'un yeni AI Capability (Yapay Zekâ Özelliği)'ni de duyurdu. Bu yeni yetenek sayesinde eğitimciler; bilgi grafikleri, AI destekli soru-cevap motorları ve öğretim analizleri gibi araçlarla eğitim süreçlerini daha verimli yönetebilecek.
 
Huawei, Türkiye'de de eğitimde dijital dönüşüme yönelik faaliyetlerini sürdürüyor. Huawei ICT Academy programı kapsamında, Türkiye'de birçok üniversiteyle iş birliği gerçekleştirilerek; bulut bilişim, 5G ve yapay zeka gibi alanlarda öğrencilere uygulamalı eğitimler veriliyor.