Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çin'in en büyük otomotiv üreticisi olan SAIC Grubu bünyesinde yer alan ve Türkiye'de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen MG markası, Yeni HS modelinin 1000 kilometreyi aşan menzili ve turbo motoruyla yeni bir dönem başlatacak şarj edilebilir hibrit (PHEV) versiyonunun ön satışına başladı. İlk teslimatlar sonrası ekim ayında Türkiye'de yollara çıkmaya başlayacak yeni nesil MG HS'in ülkemizde satış fiyatı 2 milyon 90 bin TL olarak açıklandı. Yeni HS PHEV uzun menzili, yüksek kapasiteli bataryası, turbo motoru, büyüyen boyutlarıyla ve SAIC'in teknoloji gücünü yansıtan özellikleriyle öne çıkıyor. Hiç yakıt harcamadan %100 elektrikli olarak 100 kilometre üzerinde yol katedebilen yeni SUV modeli, 1000 kilometreyi aşan karma menzili ile bir teknoloji harikası olarak öne çıkıyor. Dünya standardı olan WLTP kriterlerine göre uygun kullanımda 100 km'de 0.54 litre olan yakıt tüketimi ile ülkemizde hibrit modeller arasında şimdiden tahta çıkmaya hazır olan iddialı model, ilgi çeken tasarımı ve fark yaratan motor teknolojisiyle rakiplerinden ayrılıyor.
Türkiye'de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen MG markası, yeni nesil HS PHEV modelini ekim ayında Türkiye'de satışa sunmaya hazırlanırken, yeni modelin 2 milyon 90 bin TL'den ön satışına başladı. "Hibritin Turbosu" olarak öne çıkan iddialı model, 100 km üzerinde hiç benzin harcamadan elektrikli motorla yol alması, toplamda 1000 km'yi aşan menzili, turbo hibrit motoru ve ultra düşük yakıt tüketimi ile fark yaratacak. SAIC Londra Dizayn Ofisi'nde geliştirilen, MG'nin teknoloji harikası Yeni HS PHEV, yeni ön ızgarası ve daha ince farları ile SUV dizaynına daha teknolojik bir görünüm kazandırıyor. Diğer taraftan farları birbirine bağlayan merkezi siyah panel yeni otomobilin genişliğini vurguluyor. Arkada ise ön farların tasarımını yansıtan LED stop lambaları merkezi bir motifle birbirine bağlanırken, özellikle geceleri dikkat çeken X şekli özgün bir ışık imzası oluşturuyor. MG'nin yeni nesil tasarım dilini yansıtan Yeni HS PHEV, 1.890 mm genişlik ve 4.670 mm uzunluk sunuyor. Modelin aks mesafesi de artarak 2.767 mm'ye ulaştı ve böylece daha da geniş bir iç mekana kavuştu.
Şehirde Benzin Harcamıyor, 1000 km'den Uzun Mesafeyi Durmadan Katediyor
Yeni HS PHEV, 21.4 kWsa kapasiteli bataryası ve 55 litre yakıt deposuyla 1000 kilometre üzerinde menzile zorlanmadan ulaşıyor. Onu rakiplerinden üstün kılan en önemli özelliği, 100 kilometreyi aşan mesafeyi hiç yakıt harcamadan sadece elektrikli olarak katedebilmesi. Böylece şehir içinde hiç yakıt harcamadan %100 elektrikli olarak, uzun yolda ise menzil endişesi olmaksızın benzinli olarak kullanılabiliyor. Yeni HS PHEV, ultra verimli hibrit sistemiyle, 100 km'de yalnızca 0.54 litre yakıt tüketimiyle rakipsiz bir değer ortaya koyuyor.
Yeni Nesil Yazılım ve Turbo Hibrit: Tutumlu Performans Canavarı
Yeni nesil yazılımı sayesinde, 145 PS gücündeki 1.5 litrelik turbo benzinli motoruyla 185 PS'lik elektromotoru kombine çalıştırıyor. İki motorun seri veya paralel çalışmasını sağlayan, sürücünün ihtiyacını anlayarak motorların birbiriyle ilişkisini optimize eden yazılım SAIC mühendisleri tarafından geliştirildi. Güç ihtiyacı olduğunda bir performans canavarına dönüşen otomobil, gündelik kullanımda ise şaşırtıcı bir ekonomi sağlıyor. İki motoru sayesinde toplamda 339 beygir güç üreten araç, 6.9 saniye içinde 0-100 km hıza ulaşmayı başarıyor.
Premium ve Sade Tasarım, Mükemmel Sürüş Keyfi, Sessiz İç Kabin
SAIC Design Londra tarafından Avrupa müşterilerinin beklentilerine göre hazırlık yapılmış ve daha büyük hacim, işlevsellik, konfor, sade ve şık bir tasarım dili hedeflenmiş. 19 inç elmas kesim alaşımlı jantları, aerodinamik ve keskin yan silüeti, ön ve arka modern far grubuyla çok dinamik görünüme sahip yeni HS, içerde yalın ve sofistike dizayn anlayışıyla siyah ve taba olmak üzere iki farklı iç renk ile tercih edilebiliyor. Premium his yaratan malzemeler, sadeliğin önde tutulduğu tasarım diliyle yalınlığı önemseyen müşteriler hedeflenmiş.
Zengin ve Yüksek Teknolojik Donanım Seviyesi
İddialı model, yeni ve hızlanan yazılımıyla, her biri 31.2 cm iki yüksek çözünürlüklü ekrandan oluşan yekpare geniş ekran (12.3 inç 2 ekran), kablosuz akıllı telefon şarjı, hafızalı yan aynalar, bel desteği ayarlı 6 yönlü ve hafızalı sürücü koltuğu, otomatik bagaj kapağı, 360 derece çevre görüş kamerası, 8 hoparlörlü hi-fi sistemi ile donatılmış. Üstün teknoloji ürünü yenilikçi modeli ile MG, üstelik araç dışına elektrik verebilmeyi mümkün kılan V2L Enerji Paylaşım Özelliğini ilk defa bir hibrit modelinde sunuyor.
GSR2 ile Tam Uyumlu Üst Seviye Geliştirilmiş Güvenlik Özellikleri
HS PHEV, sunduğu yüksek güvenlik önlemlerinin yanı sıra yarı otonom sürüşe imkan tanıyor. Yaya ve Bisiklet Algılama Özelliği ile Aktif Acil Durum Freni, Şerit İhlal İkazı ile Şerit Takip Desteği, Şerit Değiştirme Desteği ile Kör Nokta Monitörü, Sürücü Dikkat Dağınıklığı Uyarısı, Ön Çarpışma Uyarısı, Arka Çapraz Trafik Uyarısı ve Kapı Açma Uyarısı, Adaptif Hız Sabitleyici, Trafikte Sürüş Sistemi başta olmak üzere gelişmiş MG Pilot Teknolojik Sürüş Destek Sistemleri'ni standart olarak sunuyor.
MG Türkiye Hakkında:
İngiliz MG, 1924 yılında kurulduğundan itibaren dünya otomotiv tarihine geçen ikonik otomobiller üretmiştir. 100 yıl boyunca sayısız yarış başarısı ve hız rekorları bulunan marka, 2007 yılından bu yana SAIC bünyesine dahil olmuştur. 2019 yılında elektrikli otomobillerle Avrupa'ya yeniden giriş yaptı. Avrupa'da Çin menşeli üreticilerin arasındaki en büyük satış hacmine sahip MG'nin Türkiye temsilciliğini Doğan Trend Otomotiv sürdürmektedir. 2023 yılında ODMD tarafından Türkiye'nin en hızlı büyüyen markası ödülüne ve yine aynı yıl MG'nin global anlamda en başarılı ülkesi ünvanını almayı başarmıştır. MG, ülke genelinde 34 satış ve servisiyle müşterilerine hizmet sunmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ağustos ayı sonu itibarıyla Türkiye elektrikli ticari araç pazarının lideri unvanına sahip MAXUS, 36 dakikada şarj edilebilen bataryası, 489 kilometrelik menzili ve 6,6 metreküpten başlayan yükleme hacmiyle yeni e-Deliver 5’e çok güveniyor. İki farklı şasi seçeneğiyle yollara çıkan aracın başlangıç fiyatı 1 milyon 675 bin TL olarak dikkat çekerken, yeni model lansmana özel avantajlarla müşterileri ile buluşuyor. 120 kW güç ve 240 Nm tork üreten elektrik motoruyla güçlü ve çevik model eDeliver 5, 10.7 saniyelik 0-100 km/s hızlanma performansı ve 120 km/s maksimum hızlanması ile işletmelerin ihtiyaçlarını karşılıyor. 64 kWh’lik yüksek kapasiteli inceltilmiş bataryası (14 cm) ile doğuştan elektrikli eDeliver 5, dizel yakıtlı geleneksel seçeneklere göre yüzde 85’e varan kullanım tasarrufu sağlıyor. Maxus eDeliver 5, 5 yıl/100.000 kilometre araç garantisinin yanı sıra sunduğu 8 yıl/200.000 kilometre batarya garantisi ile ticari araçlar arasında fark yaratıyor.
Dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinden SAIC bünyesindeki İngiliz orijinli köklü marka ve elektrikli ticari araç üreticilerinden MAXUS, Türkiye pazarındaki büyüme hamlesini bir adım daha ileriye taşıyor. Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv’in temsil ettiği ve kısa sürede elektrikli ticari araç pazarında liderliğe ulaşan MAXUS, segmentinde dengeleri değiştiren eDeliver 3’ün ardından şimdi de yeni modeli eDeliver 5 modeliyle ürün gamını genişleterek çevreci ve tasarruflu mobilite seçenekleri sunmaya devam ediyor.
Lansmana özel 0 faiz avantajıyla yeni MAXUS eDeliver 5
Türkiye’de ticari araç pazarının elektrikliye dönüşümünde en önemli adımı atan marka olan MAXUS, ağustos ayı sonu itibarıyla elektrikli ticari araç pazarının lideri konumunda yer alıyor. Segmentinde teknolojik donanımıyla da rakiplerinden ayrışan yeni eDeliver 5 iki farklı şasi seçeneğiyle yollara çıkıyor. Aracın kısa şasili versiyonu 1 milyon 675 bin TL fiyatıyla da oldukça rekabetçi. Üstelik lansmana özel 0 faiz avantajı ile 300.000 TL 12 ay kredi kampanyası ile sunuluyor. Yeni %100 elektrikli eDeliver 5; sunduğu güçlü performans, geniş yükleme alanı ve gelişmiş lojistik kabiliyeti sayesinde işletmeler için en uygun seçenek olacak. 180 derece çift kanat açılır bagaj kapakları, çift yan kayar kapıları ve 6,6 metreküplük yükleme hacmi ile segmentinin üzerinde iç mekân ve yükleme kolaylığı sunarken, 1250 mm'lik aks aralığı, standart Euro paletlerin rahatça taşınmasını sağlıyor. Aracın kabininde yuvarlak köşeli tasarım unsurlar ile gelişmiş teknoloji dokularının uyumlu kombinasyonu ise içeride ferah ve konforlu bir atmosfer yaratıyor.
Yüzde 85’e varan işletme ve kullanım tasarrufu sağlıyor!
Profesyonellerin şehir içi taşımacılıktaki tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanan en son teknoloji %100 elektrikli eDeliver 5; sunduğu güçlü performans, geniş yükleme alanı ve gelişmiş lojistik kabiliyetleri sayesinde işletmeler için en uygun seçenek olmaktan çok daha fazlasını sunuyor. Hızlı şarj kapasitesi ve gelişmiş güvenlik özellikleriyle eDeliver 5, sadece yeni bir elektrikli panelvan değil lojistik konusunda güvenilir bir iş ortağı olarak dikkat çekiyor. MAXUS eDeliver 5, yeni nesil temiz enerji elektrik teknolojisi platformu olan MILA Platformu üzerinde yükselmekte olup tüm senaryolara yönelik sürdürülebilir mobilite çözümlerini güçlendirmek üzere tasarlandı. Lojistik uygulamalara odaklanarak üstün taşıma yeteneklerine sahip olarak geliştiren modüler yapıdaki MILA platformu üzerinde yükselen eDeliver 5, hafif yapısı sayesinde enerji verimliliğine, mükemmel araç içi kullanımına, konforlu ve güvenli sürüş kolaylığına olanak sağlıyor. 120 kW güç ve 240 Nm tork üreten elektrik motoruyla güçlü ve çevik eDeliver 5, 10.7 saniyelik 0-100 km/s hızlanma performansı ve 489 kilometrelik WLTP şehir içi menziliyle işletmelerin günlük ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılıyor. 64 kWh’lik yüksek kapasiteli inceltilmiş bataryası (14 cm) ile rakiplerinden ayrışan eDeliver 5, yüzde 85’e varan kullanım maliyeti tasarrufu sağlıyor. Modelin batarya doluluğu, 11 kW’lık üç fazlı AC şarj istasyonlarında yüzde 20’den 80’e 4 saatte ulaşırken, 70 kW'lık DC şarj istasyonlarında yalnızca 36 dakikada kadar hızlı bir sürede yüzde 20’den 80 batarya doluluk oranına ulaşılabiliyor ve ticareti aksatmıyor. MAXUS eDeliver 5, 5 yıl/100.000 kilometre araç garantisinin yanı sıra sunduğu 8 yıl/200.000 kilometre ile hafif ticari araçlar segmentinde kapsamlı batarya garantisiyle de fark yaratıyor, güven veriyor!
İhtiyaca yönelik boyutları ile ticareti kolaylaştırıyor!
MAXUS eDeliver 5, kısa ve uzun olmak üzere iki farklı şasi tipiyle sunuluyor. Kısa şasili versiyonunda sunulan 4800 mm uzunluğu, 1874 mm genişliği ve 1960 mm yüksekliği ile MAXUS eDeliver 5, sınıf beklentilerini en iyi şekilde karşılıyor. 3100 mm’lik dingil mesafesiyle de dikkat çeken araç, elektrikli rakipleri ile kıyaslandığında şehir içi taşımacılığı kullanımı için en uygun araç haline geliyor. 6.6 metreküplük yükleme hacmine sahip araç, 1200 kilogramlık taşıma kapasitesiyle şehir içi taşımacılık için gereken beklentileri karşılıyor. Geniş yükleme alanı ve hacmiyle de göz dolduran eDeliver 5, standart Euro paletleri gibi paletlerin rahatça taşınmasını sağlıyor. Sürücü ve yolcu koltukları arasında yenilikçi tasarımı ile geniş mesafe bir sunan eDeliver 5’te, 180 derece açılır arka kapılar ve her iki tarafta da yer alan sürgülü yan kapılar ile yükleme-boşaltma işlemleri kolayca gerçekleştirilebiliyor. İç mekânda yuvarlak hatlı tasarım unsurları ile gelişmiş teknolojik dokunuşların uyumlu birleşimini sunan modelde yer alan bu kombinasyon, ferah ve konforlu bir atmosfer yaratıyor. Çok fonksiyonlu direksiyon simidi ve direksiyona monte vites kolu ise konforlu ve pratik bir kullanıma olanak tanıyor. Daha fazla yükleme hacmi beklentisi olan profesyoneller için ise MAXUS eDeliver 5’in 5250 mm’lik uzunluk, 7.7 metreküp yükleme hacmi ve 1265 kilogramlık taşıma kapasitesine sahip uzun şasili versiyonu sunuluyor. Aracın standart donanım listesinde ise yok yok. 7 inçlik dijital gösterge paneli, kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto’yu destekleyen 12.3 inçlik dokunmatik ekran, 360 derece çevre görüş sistemi, ısıtmalı koltuklar, klima, adaptif hız sabitleyici, elektronik park freni (EPB), akıllı uzun far asistanı ve elektrikli ayarlanabilen ısıtmalı yan aynalar yer alıyor.
Euro NCAP ticari araç sınıfı değerlendirmelerinde eDeliver 5 lider!
MAXUS e-Deliver 5, Euro NCAP’te ticari araçlar için özel olarak yapılan ve en son güvenlik regülasyonları baz alınarak hazırlanan güvenlik testlerinden en yüksek derecelendirme olan Platinum seviyesine layık görülerek verimlilikte olduğu gibi söz konusu güvenlik olduğunda da en yüksek standartları belirliyor. Üstün güvenlik donanımlarını standart olarak sunan MAXUS eDeliver 5, sınıfının güvenlik standartlarını bugünün ötesine taşıyor. Yeni MAXUS eDeliver 5’in özel standart güvenlik özellikleri içerisinde; ACC (Adaptif Hız Sabitleyici), FCW (Ön Çarpışma Uyarısı) ve AEB (Otomatik Acil Durum Frenlemesi), LDW (Şeritten Ayrılma Uyarısı), LKA (Şerit Takip Asistanı), ELK (Acil Durum Şeritte Tutma Sistemi), SLIF (Hız Limiti Bilgisi), IHC (Akıllı Uzun Far Asistanı) DSM (Sürücü Durumu İzleme) sistemleri yer alıyor. Üstün güvenlik özellikleri ile MAXUS eDeliver 5 hem konforlu hem de son derece güvenli bir sürüş sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
UN Global Compact Türkiye Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu’nun düzenlediği 7. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi, Bursa’da Villa Verde’nin toplantı salonunda 12 Eylül Perşembe günü büyük ilgi ile gerçekleştirildi.
2016 yılında UN Global Compact Türkiye’ye bağlı olarak BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim Grup koordinatörlüğünde, KalDer’in desteğiyle kurulan Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu’nun 7. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi bu yıl “Kadın Liderliği ve Eşit İşe Eşit Ücret” konularına odaklandı.
Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi’nin açılışı Yeşim Grup Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur, BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır, BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Ürkmez tarafından hoş geldiniz dilekleri ile yapıldı. Ardından UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Konuşmasında; küresel çapta ve Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda ilerleme kaydedilemediğini, hatta bazı alanlarda gerileme yaşandığını vurgulayan UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, "İş dünyasında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı artırma ihtiyacı azalıyor, ancak çabalar henüz verilere yansımadı. Kadınların iş gücüne katılımı ve liderlik pozisyonlarındaki temsili hala düşük; hızla harekete geçmeliyiz. UN Global Compact Türkiye olarak şirketlerimizi toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerini belirleme, takip etme ve bu hedeflere ulaşma konusunda desteklemeye devam ediyoruz" dedi.
Zirve iki ayrı bölüm halinde paneller şeklinde gerçekleşti. Konuşmacılar; “Kadın Liderliği: Her Seviyede eşit Temsil ve Dahiliyet” ile “Eşit İşe Eşit Ücret: Şirketlerin Sorumlulukları ve İyi Uygulamalar” konu başlıklarında toplumsal cinsiyet eşitliği, tüm kadın ve erkeklere iş yaşamında eşitlik sağlanması, kadınların güçlenmesi, gelişim olanaklarının desteklenmesi yönünde kuruluşlarındaki örnek uygulamalarını katılımcılara aktardılar.
“Kadın Liderliği: Her Seviyede eşit Temsil ve Dahiliyet” başlıklı panelde BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır moderatörlüğünde; Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü Melis Sökmen, Reeder Kurucu Ortağı Sezer Sungur Saral ve Oyak Renault İnsan Kaynakları Direktörü Tolga Görgülü konuşmacı olarak yer aldılar.
“Eşit İşe Eşit Ücret: Şirketlerin Sorumlulukları ve İyi Uygulamalar” başlıklı panelde ise UN Global Compact Türkiye Genel Sekreter Yardımcısı Gaye Sarıoğlu moderatörlüğünde; Coca Cola İçecek İnsan Kaynakları Direktörü Ayşegül Örs Bingöl, Kibar Holding Yetenek yönetimi ve İşveren Markası Direktörü Umut Önen ve Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Havva Köroğlu konuşmacı olarak yer aldılar.
Katkıları için konuşmacılara ve etkinlik sponsoru Villa Verde’ye “Çağdaş Eğitim Kooperatifi Kır Çiçekleri Okusun Diye” kampanyasına, isimlerine gerçekleştirilen bağış sertifikaları akdim edildi.
Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu hakkında;
Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlenmesi ile ilgili yapılan çalışmaları Bursa’ya taşımak ve iş dünyasında Bursa’yı bu konuda örnek il olarak konumlandırmak üzere 2016 yılında BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim koordinatörlüğünde, KalDer’in desteğiyle kuruldu.
UN Global Compact Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu’na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Bursa Platformunda, farklı sektörlerden 39 WEPs (Kadının Güçlenmesi İlkeleri) imzacısı firma yer alıyor.
Platform, kadının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusuyla ilgili paydaşları bir araya getirerek firmalar arası öğrenme süreçlerini desteklemek, kadının güçlenmesi prensiplerinin ülke çapında yayılımını sağlamak, iş dünyası olarak aile içi şiddete karşı ortak bir politika geliştirmek ve böylelikle de etkiyi arttırmak üzere çalışmalar yürütüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Trendyol, yaz mevsimine dair alışveriş verilerini paylaştı. Güneş ışınlarının yakıcı etkisinin fazlasıyla hissedildiği bu dönemde, yüksek sıcaklıklar alışveriş tercihlerini etkiledi. Kozmetik kategorisi, tüm alışverişlerde en fazla tercih edilen ürün grubu oldu. Yüz güneş kreminin ardından yüz kremi, cilt serumu, saç serumu ve yağı, maskara ve ruj en çok tercih edilen ürünlerde dikkat çekti. Işıltılı güneş kremleri, bronzlaştırıcılar, bakım yağları ve saç şekillendirici sakızlar yazın kozmetik trendlerini belirledi. Yüzde 30’luk artış oranıyla, geçtiğimiz yıl aynı döneme göre satışları en çok yükselen ürün grubu parfüm oldu. Bu sene sıcaklıkların Haziran ayı ile birlikte başlaması, klima ve vantilatör satışlarını artırdı. Klimada en fazla talebi 12.000 ve 18.000 BTU soğutma kapasiteli ürünler aldı. Vantilatörde, ayaklı modeller en çok tercih edilen ürünler oldu. Kullanıcılar ayrıca portatif soğutuculara da büyük ilgi gösterdi.
Elektroniğin yükselen ürünü: Epilasyon cihazları
Bu yaz, elektronik ürün alışverişlerinin yükselen ürünü IPL lazer epilasyon cihazı oldu. Bu ürünle birlikte kablosuz kulaklıklar, elektronik ürün grubunun en çok sipariş alan ürünleri arasında ön plana çıktı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Innovation Week’e hazırlık niteliği taşıyan, TİM tarafından seçilen İnovaTİM üyesi inovatif proje sahibi yaklaşık 20 öğrenci ile Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanları ve Yönetim Kurulları ile “TIW24 Anadolu Buluşmaları İzmir"de İzQ’da bir araya geldi.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2015 yılından bu yana düzenlenen “Türkiye İnovasyon Haftası Anadolu Buluşmaları”na artan ilgi ve kıymetli katılım bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor. Çünkü inovasyon, topluluklarla, iş birlikleriyle ve çeşitlilikle beslenir. İsviçre 12 yıldır üst üste AR-GE harcamalarında birinci sırada, inovasyonda tüm dünyaya örnek oluyor. ABD, 2023 yılında yapay zeka alanına 42,5 milyar dolar yatırım yaptı. Geçen sene küresel yapay zeka anlaşmalarının neredeyse yarısı ABD'de gerçekleşti. Silikon Vadisi'nde önümüzdeki on yıl içinde 1 trilyon dolarlık bir yapay zeka kümelenmesi oluşturuluyor. Güney Kore GSYİH’sının %4,8’ini araştırma ve geliştirmeye ayırıyor. Dünyanın en yüksek AR-GE harcaması yapan ülkelerinden biri.” dedi.
Dünyanın ilk Yeşil Silikon Vadisi Çin’de Baotou’da kuruluyor
Başkan Eskinazi, “Çin’i inovasyon konusunda son yıllarda adeta bir "uyuyan devin" uyanışı olarak görebiliriz. 2000'lerin başında çoğunlukla bir "üretim merkezi" olarak tanınan Çin, şu anda teknoloji ve inovasyonun öncüsü haline geldi. Toplam 1,5 milyon patent başvurusu ile dünya çapında lider oldu. Ayrıca, yapay zeka, biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji gibi kilit alanlarda da devasa yatırımlar yapıyor. Çin’de temiz teknoloji üretimi kapasitenin çok ötesinde ve şu anda dünya çapındaki güneş paneli talebinin yüzde 200'ünü karşılayabilecek durumda. Dünyanın ilk Yeşil Silikon Vadisi Çin’de Baotou’da kuruluyor. Çin, hammadde piyasasına da hakim durumda. Avrupa, inovasyon yarışında ABD ve Asya'nın gerisinde kalıyor gibi görünse de, özellikle yeşil enerji ve sürdürülebilirlik alanlarında liderliği elinde tutuyor.” diye konuştu.
Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat ile tüm dünyada sürdürülebilir teknolojilere yatırımları artırdı
Başkan Eskinazi, “Almanya, "Endüstri 4.0" kavramını dünya literatürüne kazandırarak üretim süreçlerinde dijital dönüşümü hızlandırdı. Aynı zamanda, Avrupa Birliği genelinde Yeşil Mutabakat ile 2050 yılına kadar karbon nötr bir kıta olma hedefi, tüm dünyada yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir teknolojilere yapılan yatırımları artırdı. Dünya yapay zeka alanında muazzam atılımlar içinde. Dünya Ekonomik Forumu'na göre, 2030 yılına kadar küresel GSYİH’nın %30'u yapay zeka ve dijital teknolojilerden kaynaklanacak. Bu, trilyonlarca dolarlık bir ekonomik büyüme anlamına geliyor." dedi.
Bilim ve teknoloji üretemeyen ekonomilerin güçlü olması ve dünyada ön sıralarda yer alması mümkün değil
Dijital ekonominin küresel büyüklüğünün 11.5 trilyon dolar civarında olduğunu ve bu rakamın hızla arttığına değinen Eskinazi sözlerini şöyle noktaladı:
“İnovasyon, sadece bir yenilik değil; ekonomiyi, toplumları ve hatta küresel güç dengelerini değiştiren bir dinamiktir. Bilim ve teknoloji üretemeyen ekonomilerin güçlü olması ve dünyada ön sıralarda yer alması mümkün değil. Nitekim eğitim sistemleri, toplumsal yapılar ve iş gücü dinamikleri inovasyonla uyumlu hale getirilmedikçe, ülkelerin küresel rekabet gücü azalır. Dünya Bankası’nın raporlarına göre, AR-GE harcamaları düşük olan ülkeler, ekonomilerini büyütmede zorluk çekerken, dijitalleşmeye adapte olamamak sosyal eşitsizlikleri artırıyor. Hepinizin fikirlerinin Silikon Vadisi’nin en sıcak startuplarına dönüşmesini temenni ediyorum, başarılarınıza şahit olmaktan gurur duyuyorum.”
Gençlerimizle güç birliğini hayata geçirmek, farklı projeksiyonlar ortaya koymayı istiyoruz
Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “TİM olarak Anadolu Buluşmalarında büyük bir sinerji oluşturmayı hedefliyoruz. Gençlerimizle istişare ederek güç birliğini hayata geçirmek, farklı projeksiyonlar ortaya koymayı istiyoruz.” dedi.
Biz İzmir’in sesini dünyaya sizlerle duyuracağız
Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Her ülke sürdürülebilirlikle ilgili yeşil ve dijital vizyonu ile kendi stratejisini belirledi. Sürdürülebilirlik artık küresel güç haline geldi. Türkiye de yeşil ve dijital vizyonuyla bir inovasyon stratejisi oluşturdu. Bu yüzden sanayicilerimizle gençlerimizin sürekli iletişimde olması gerekiyor. Biz İzmir’in sesini dünyaya sizlerle duyuracağız.” dedi.
Türk sanayisinin daha ileri götürmemiz için gençlerimize ihtiyacımız var
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Sanayi sektörlerimizde inovasyona ihtiyacımız var. Türk sanayisini daha ileri götürmemiz için gençlerimizin inovatif ve sürdürülebilir çalışmaları bizim için çok önemli.” diye konuştu.
Küresel inovasyon endeksinin görev gücünü üstleniyoruz
TİM Genel Sekreter Yardımcısı Kübra Ulutaş Tapo, “Gençlerimizle sanayicilerimizi Türkiye’nin farklı illerinde buluşarak ekosistemi güçlendirmesini istedik. Bu yüzden öğrencilerimizle Birlik Başkanlarımızı biraraya getirdik. Bu çalışmalar uluslararası arenada da ülkemizin inovasyon alanındaki çalışmalarına çok katkı sağlıyor. Biz küresel inovasyon endeksinin görev gücünü üstleniyoruz, ciddi ilerlemeler katettik.” dedi.
Girişimcilerimizi yatırımcılarla buluşturuyoruz
İZQ Direktörü Tuba Kesen Umar, “İzQ, İzmir’in nitelikli işgücünü İzmir’in IQ’sünü niteliyor. Gençlere girişimciliği teşvik ediyoruz, mekânsal ve network desteğini sunuyoruz, mentörlükler/danışmanlıklar sağlıyoruz. En büyük katma değerimiz gençlerimize kıymetli bir network sunmak, girişimcilerimizi yatırımcılarla buluşturmak.” diye konuştu.
Söz konusu toplantıya Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Hikmet Güngör, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Burak Hucuptan, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arıoğul, Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Mobilya Çalışma Komitesi Başkanı A. Müjdat Kemer, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal katıldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ürkiye’nin önde gelen mobilya ve dekorasyon markalarından Tepe Home, ikinci outlet mağazasını Ankara Göksu’da hizmete açtı. Tepe Home Göksu Mağazası, şık ve fonksiyonel tasarımları çok avantajlı fiyatlarla sunarak, ev dekorasyonunda yenilik arayanlar için ideal bir nokta olacak.
Zengin ürün çeşitliliği ile bir evin tüm dekorasyon ihtiyaçlarına tek adreste çözüm bulan Tepe Home, şıklığı uygun fiyatlarla buluşturduğu outlet mağazasına ikincisini ekledi. Tepe Home Göksu outlet mağazasında, farklı tarzlara hitap eden, sürekli yenilenen geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor. Özgün tasarımları ve mobilya çözümleri ile dikkat çeken koleksiyonlar, oldukça cazip fiyatlarla satışa sunuluyor. Tepe Home’un klasikleşen kalite anlayışını uygun fiyatlarla bir araya getiren outlet mağazası, sık sık yenilenen koleksiyonları ve sezon sonu ürünleri ile tüketicilere avantajlı alışveriş imkânı sağlıyor.
Mağaza açılışı ile ilgili konuşan Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan, “Müşterilerimizin Beytepe Ankara’da yer alan outlet mağazamıza gösterdikleri büyük ilgi ve yoğun talepler doğrultusunda Göksu’da da bir outlet mağaza açma kararı aldık. Sektördeki yarım asırlık tecrübemiz, %100 yerli yeşil üretimimiz, müşteri odaklı bakış açımız ve kalitemize duyduğumuz güvenle, yeni outlet mağazamızda, uygun fiyatlı ürünleri müşterilerimizle buluşturacağız. Farklı yaşam alanlarına kolaylıkla uyum sağlayabilen, modüler ve fonksiyonel ürünlerin bulunduğu koleksiyonlar sürekli yenilenen ürün çeşitliliği ile müşterilerimizi bekliyor olacak.” dedi.
Siz de kaliteli ve estetik mobilya seçeneklerine outlet fiyatlarıyla ulaşabileceğiniz Tepe Home’un Göksu mağazasını ziyaret edebilir, sürekli yenilenen ürün gamlarını keşfedebilirsiniz.
Adres: Yeni Batı Mahallesi / Ap İstgate Sitesi, Fatih Sultan Mehmet Bulv, Mülk Cd. No:22/5, 06370 Yenimahalle/Ankara
Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
10:00 Tarım ürünleri üretici fiyatları(Aylık) Ağustos -1.74%
10:00 Ücretli çalışan sayısı (Yıllık) Temmuz +3.4%
10:00 Hizmet üretim endeksi (Yıllık) Temmuz +1.6%
11:00 Merkezi yönetim bütçe dengesi Ağustos -96.78 milyar TL
11:00 Merkezi yönetim bütçe faiz dışı dengesi Ağustos -4.24 milyar TL
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Citroën Traction modelinin yerini alan başarılı DS modeli, 1974 yılında yerini CX modeline devretti. CX, bugün hala 70'lerin ve 80'lerin Citroën sembolü olarak hatırlanıyor. Öncüsü olan iki prestijli model gibi CX de, 17 yıllık kariyeri boyunca bugün bile farklı olmasını sağlayan sayıda teknik yenilikten yararlanıyordu. Bu öncü modelin aynı zamanda özgün tasarımı, ilk bakışta tanınan, zarif, alçak ve aerodinamik bir gövdeyle öne çıkıyordu. Citroën CX, 1989 yazında yerini, önceki mayıs ayında tanıtılan XM modeline bıraktı. Ancak CX'in station wagon gövde tipine sahip versiyonu 1991 yazına kadar üretilmeye devam etti.
CX, devraldığı mirası taçlandırdı!
Citroën CX, Citroën ve Peugeot markalarının birleştiğinin ilan edilmesinden iki ay sonra Ağustos 1974'te resmi olarak tanıtıldı. Bu resmi tanıtımdan önceki temmuz ayında ise İsveç'te yalnızca basına tanıtılmıştı. Daha sonda test için kullanılan 22 adet CX 2000 ve CX 2200, 1974 Arktik Yarışı adında 3.400 kilometrelik altı günlük turun bir parçası olarak Paris'te yer alan Champs-Elysées Caddesi'ndeki Citroën mağazasına dikkat çekici bir dönüş yaptı. Direksiyonda, bir yıl önce 2CV ile 1973 Afrika Yarışına katılan 22 genç vardı.
28 Ağustos 1974'te tanıtılan CX 2000, sonraki ekim ayında düzenlen Paris Otomobil Fuarı'nda büyük ilgi gördü. Citroën standının yıldızı, hemen yenilikçi bir otomobil olarak kabul gördü. Öncülerinden; artık Citroën imajının bir parçası olan önden çekişi, hidropnömatik süspansiyonu ve çift devreli yüksek basınçlı ve servo destekli disk frenleri miras almıştı. Elbette yeni model kendine özgü yeniliklere de sahipti. Citroën CX'in dört silindirli motoru, ağırlık dağılımını ve yol tutuşunu daha da optimize etmek üzere ön aks çıkıntısına yerleştirilmişti ve öne doğru eğik konumlandırılmıştı. Üstün konfor seviyesi için, monokok gövde 16 adet elastik bağlantıyla bir yardımcı şasiye bağlanmıştı. Bunlar ön ve arka akslardan, ayrıca motor ve şanzımandan gelen gürültü ve titreşimi filtreliyordu.
CX ismiyle de vurgulandığı üzere özellikle aerodinamik gövde tasarımına ek olarak, tüm iç mekan yerleşimi de çok ayrıntılı bir çalışmayı yansıtıyordu. En sembolik özelliklerden biri özel bir kap gibi ön konsolun üzerini süsleyen ünlü lunula şeklindeki gösterge paneliydi. Elbette ergonomi ve pasif güvenlik de unutulmamıştı. Her şeyden önce; far, sinyal, ön cam sileceği ve korna gibi sürüş için gerekli olan tüm kumandalar, sürücünün ellerini direksiyondan ayırmadan parmaklarının ucuyla erişebileceği noktalarda bulunuyordu. Aracın tüm döşeme ve iç aksamları agresif çıkıntılara sahip olmayacak şekilde tasarlanmıştı. Ayrıca kullanılan malzemeler insan vücudunun organları kadar dayanıklı olacak şekilde tasarlanmıştı. 1974 yılındaki bir başka yenilik ise kendini otomatik olarak geri toplayan ön emniyet kemerleriydi.
CX modeli birçok özelliği ile övgü aldı. Böylece 29 Ocak 1975'te Avrupa otomobil basını tarafından Volkswagen Golf, Audi 50, Fiat 131 ve Volvo 200 gibi modelleri geride bırakarak 1975 Yılın Otomobili Ödülü'ne layık görüldü. CX, Temmuz 1975'ten itibaren CX SM'nin ünlü Diravi servo destekli direksiyon sistemine de kavuştu. Hıza duyarlı sertliğiyle bu yeni tip hidrolik direksiyon, kuru, ıslak veya karlı olsun her türlü yol koşulunda ve her hızda üstün bir direksiyon hakimiyeti sağlıyordu. Başlangıçta opsiyonel olarak sunulan bu özellik daha sonra tüm ürün gamında standart olarak sunuldu.
Hız kesmeyen gelişim!
CX, yıllar içinde, çoğunlukla yarım yüzyıl sonra norm haline gelen yenilikler ve teknik çözümlerle gelişmeye devam etti. Bu yeniliklerden bazıları:
-1975'te klima, dört kapıda da elektrikli camlar, içeriden kontrol edilen iki yan ayna, arka sis farları.
-1976'da yarı otomatik şanzıman.
-1977'de enjeksiyonlu benzinli motor, beş vitesli şanzıman, elektrikli açılır tavan, sis farları, transistörlü elektronik ateşleme ve hafif alaşım jantlar.
-1978'de arka koltuklarda emniyet kemerleri ve otomatik elektromanyetik kapı kilitleri.
-1979'da ön konsolda elektrikli yağ seviye göstergesi.
-1980'de ön cam sileceğine entegre ön cam suyu fıskiyesi, yakıt tüketimini düşürme çözümü (economizer) ve yeni bir otomatik şanzıman.
-1981'de düşük profilli lastikler ve hız sabitleme.
-1982'de bagaj kapağı ve yakıt depo kapağı dahil merkezi kilit.
-1983'te turbo beslemeli dizel motor ve otomatik kabin iklimlendirmesi.
-1984'te turbo enjeksiyonlu benzinli motor.
-1985'te fren anında lastiklerin kilitlenmesini önleyen ABS fren sistemi, buzlanma algılayıcı, ampul göstergesi, kapı açık uyarısı, renkli cama sahip elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, sesli far açık uyarısı ve kızılötesi uzaktan kumanda ile merkezi kilit ve iç elektrik sisteminin eşzamanlı etkinleşmesi.
-1986'da otomatik arka cam buz çözücüsü.
-1987'de havadan havaya ısı değiştirici ile turbo beslemeli dizel motor ve kodlu bir immobilizer.
EN ÖNEMLİ CX MODELLERİ
CX, sunulduğu süreç boyunca zengin motor yelpazesi ve yine zengin bir ürün gamıyla yollara çıktı. Bu versiyonlardan bazıları, tasarımları kadar mükemmellikleri ile de güçlü bir izlenim bıraktı.
CX 2000
CX 2000, tüm CX model ailesinin ilkiydi. Ekim 1974'te Porte de Versailles'da gerçekleştirilen Paris Otomobil Fuarı'ndaki Citroën standında büyük bir heyecan yarattı. Dört silindirli, 1.985 cc hacimli 102 PS güç üreten bir motora sahipti. Ocak 1975 itibarıyla CX 2200 ve Temmuz 1976 itibarıyla CX 2400 versiyonları aileye katıldı. Temmuz 1979'da üstten eksantrikli yeni 2 litrelik hafif alaşımlı motoruyla CX Reflex ve CX Athena ürün gamına dahil oldu.
CX Prestige
Tıpkı Traction ve DS gibi, CX de siyasi kimliklerin otomobili olarak hızla kendini kanıtladı. Büyükşehirlerin belediye başkanları, valiler, senatörler, milletvekilleri, bakanlar ve siyasiler onun zarafetini, rahatlığını ve güvenliğini takdir etti. Elbette bunlara Başbakan ve Cumhurbaşkanı da dahildi. Citroën kısa süre sonra bu önemli müşterilerin dikkatini daha fazla çekmeye karar verdi ve Şubat 1976'da CX Prestige'i tanıttı. Model, vinil tavan ve paslanmaz çelik kaplamalarla oldukça gösterişli döşenmişti. Ama daha da önemlisi CX Prestige 25 cm daha uzun aks mesafesiyle arka koltuklarda seyahat eden yolcularına ekstra alan sunuyordu. Dahası Eylül 1978'de 4 santimetre artan tavan yüksekliği ile iç mekan daha da genişledi. Aslında en güçlü benzinli motorlarla donatılmıştı. Ancak Kasım 1979'da gelişmiş CX Super donanım seviyesiyle dizel motorlu CX Limousine yollara çıktı.
CX Dizel ve CX Turbo Dizel
Ürün gamını geliştirmeye devam eden Citroën, Aralık 1975'te CX 2200'ün dizel versiyonunu pazara sundu. Hem sedan hem de station wagon versiyonlarıyla CX, o tarihten itibaren dizel motora asalet kazandıran mükemmel bir Fransız otomobili oldu. Nisan 1983'te turbo besleme ile donatılan araç, Mart 1987'de CX 25 TRD Turbo 2 ile zirveye ulaştı. Böylece 95 yerine 120 beygir gücünde yeni 2.500 cc hacmindeki bir motora kavuştu ve 195 km/s maksimum hıza ulaştı.
CX Break
CX serisinin amiral gemisi olaran CX Break, station wagon gövde tipiyle Ocak 1976'da pazara sunuldu. Bu model, sedanın tüm konforunu, yol tutuşunu ve fren özelliklerini sunarken, ek olarak arka koltuklar katlandığında 2.03 metreküplük bir hacim sunuyordu. Ekim 1976'dan itibaren iki arka koltuklu bir aile versiyonu tanıtıldı ve bu versiyon en az sekiz koltuk sağlıyordu. Son olarak CX Enterprise 1984 baharında ortaya çıktı. Bu model, CX Estate'in son ve tek ticari versiyonuydu. Sadece iki ön koltuğa sahipti ve arka kapıları kapalıydı. Bu haliyle 2,03 m ile rekor bir uzunluk ve 2.172 litre kullanılabilir hacim sunuyordu. Benzinli veya dizel motorlarla sunulan CX Estate çok kısa sürede bir referans haline geldi. Ambulans şoförleri seçimleriyle haklıydı ve 1991 yazında kariyerinin sonuna kadar ona sadık kaldılar.
CX GTI, CX GTI Turbo ve CX GTI Turbo 2
CX'in DS 23 IE ve elektronik enjeksiyonlu motoruna layık bir takipçi olacağı açıktı. Bu da Mayıs 1977'de CX GTI'ın yollara çıkmasıyla gerçeğe dönüştü. Model, 2.347 cc L-Tipi Jetronic benzin enjeksiyonlu bir motorla donatılmıştı. 128 HP güç üretiyordu ve beş ileri vitesli bir şanzımana sahipti. Bu güç-aktarma sistemiyle 189 km/s maksimum hıza ulaşıyordu. Dış tasarım olarak CX GTI sadece özel logosuyla değil, aynı zamanda mat siyah cam çıtaları, hafif alaşım jantları (başlangıçta opsiyonel olarak sunuluyordu), iki sis lambası ve bir ön tampon eki ile öne çıkıyordu. Ekim 1984'te, 168 BHP güç üreten 2.500 cc hacimli turbo beslemeli bir motor ürün gamına eklendi. Böylece CX GTI Turbo yollara çıktı. Bu model ise 220 km/s maksimum hıza ulaşıyordu. Son olarak Temmuz 1986'da bir hamle daha geldi. Otomobilin adı CX GTI Turbo 2 olarak değişti. Maksimum hızı ise 223 km/s'ye çıkmıştı. Ayrıca yakıt tüketimini de önemli ölçüde azaltan bir havadan havaya ısı değiştirici eklendi.
Pistlerin otomobili CX
Citroën CX, Paris Otomobil Fuarı'ndaki tanıtımdan sadece 14 ay sonra yarış maratonuna başladı. 26 Aralık 1975'te üç adet CX 2200 ünlü Abidjan-Nice Rallisi'ne katıldı. Bu yarış, o zamanlar bir motosiklet yarışçısı olan Thierry Sabine'e, Paris ile Dakar arasında benzer bir etkinlik düzenleme fikrini verdi. Üç Citroën, 9.246 km'lik çamur, kayalık ve taşlardan oluşan parkurda tüm zorlukların üstesinden geldi ve iki tekerlekten çekişli kategorisinde 4, 5 ve 6. oldu. Böylece Afrika ve uzun mesafeli yarışlar yeni Citroën'in en sevdiği arazi yarışları oldu. Sağlamlığı ve hidropnömatik süspansiyonu çok sayıda başarıya ulaşmasını sağladı.
İster standart isterse özel olarak hazırlanmış olsun CX; Fas Rallisi, Bin Etaplı Ralli, Londra-Sidney, Akropolis Rallisi, 5x5 Transafrika Rallisi ve Paris-Dakar Rallisi gibi etkinliklerde çok daha güçlü otomobillerle mücadele etti ve başarıdan başarıya koştu. Ayrıca yarış ne kadar uzun, engebeli ve zorlu olursa olsun, süspansiyon ve sağlamlığı ile her zaman harikalar yarattı. Dahası ünlü Camondo okulunun öğrencisi Philippe Donati'nin tasarladığı yeni üç renkli resmi giydirmesiyle CX, 9. Senegal Otomobil Turu'nda tarihi bir başarıya imza attı. Yarışa beş adet CX 2400 dahil olmak üzere otuz araç katıldı. Dört etap ve boğucu sıcakta geçen 3.000 km'den sonra, 1 Kasım 1977'de bitiş çizgisini sadece yedi araç geçti. Fabrikada üretilen beş adet CX, Peugeot 504 TI ve Renault 16'yı geride bırakarak ilk beşte yer aldı. CXS ayrıca 1978 ve 1979'da Senegal Otomobil Turu'nu kazandı.
CX'in bir ralli efsanesi olmasını sağlayan bir başka yarış ise Paris-Dakar Rallisi oldu. Citroën, 1979 sonbaharında, bu olağanüstü etkinliğin medya potansiyelini hemen anladı ve organizatörü Thierry Sabine'e dört adet Méhari 4x4 ve gerçek bir efsane haline gelen bir adet CX 2400 GTI sağladı. İkinci Paris-Dakar Rallisi bu otomobille görkemli bir gösteriye dönüştü. Bu yarış, büyük hacimli Citroën'in nitelikleriyle her türlü zorlu arazide Thierry Sabine'i etkilemesi için bir fırsattı. Bu deneyim ertesi yıl da tekrarlandı. Ama en iyisi henüz gelmemişti. 1981'de, fabrikaya ait bir CX 2400 GTI yarışı 16. sırada tamamladı. CX 2400 GTI, çok daha güçlü 4x4'lerin önünde olmakla beraber iki tekerlekten çekişli otomobiller arasında birinci oldu. Ayrıca daha fazla medya görünürlüğüne sahip ve yine fabrikaya ait bir başka CX 2400 GTI da yarışta dikkat çekmeyi başardı. Bu da insanların zihinlerinde önemli bir yer etti. Citroën Belçika'nın katıldığı aracı ilk olarak Le Mans 24 Saat'i dört kez kazanan Jacky Ickx ve ardından aktör Claude Brasseur kullandı. Bu araç yarışın ön saflarında muhteşem bir performans sergiledi ve çok sayıda derece yaptı. Aynı zamanda birbiri ardına özel etaplar kazandı. Böylece Gao'da genel klasmanda üçüncü olarak zafere ulaştı.
Son olarak, 4 Aralık 1981'de, Al Nasr Motor Sporları Kulübü tarafından Birleşik Arap Emirlikleri'nde düzenlenen Dubai Grand Prix'inin bir parçası olarak, Citroen CX Ünlüler Yarışı gerçekleşti. Bu sıra dışı yarışta 16 adet CX 2400 GTI, dünya motor sporlarının elit isimlerine emanet edildi. Kıyasıya mücadele eden 16 adet CX'in tampon tampona görüntüleri tüm dünyaya yayıldı. CX, bu 'Şampiyonlar Yarışı' ile çok erken bir tarihte motor sporları kariyerini spot ışıklar altında ve kameralar önünde sona erdirdi.
CX'in doğum yeri: Aulnay
1973 yılında devreye alınan Aulnay tesisi, Haziran 1974'te CX'in montajına başladı. Tesis, o yıllarda Avrupa'nın en modern otomobil montaj fabrikasıydı. Kaporta, boya, döşeme ve montaj işlerinin hepsi orada gerçekleştirildi. Bilgisayarların ve robotların kullanımı üretimin farklı aşamalarının büyük ölçüde otomasyonunu mümkün kıldı. Bu sayede yorucu ve karmaşık işlemlere gerek kalmıyordu. Bir milyonuncu CX 23 Ekim 1987'de üretildi. 8.000 kişiye kadar istihdam sağlayan ve 180 hektarlık alana kurulu 410.000 m2'lik tesisteki CX üretimi Temmuz 1989'da sona erdi. Ancak Cerizay'daki Heuliez gövde üretim tesisinde station wagon gövde tipinin üretimi devam etti.
1974 -1991 yılları arasında tüm modeller dahil toplam 1.042.460 adet CX üretildi. Bu rakam, 1974'ten 1989'a kadar 29.380 uzun versiyon dahil olmak üzere 913.375 adet sedan ve 1976'dan 1991'e kadar 900 Enterprise dahil olmak üzere 129.085 adet station otomobil içeriyor.
50. yıl dönümünde CX
İki Fransız CX koleksiyon kulübü, Agence CX ve CX Club de France, 13 Eylül Cuma, 14 Eylül Cumartesi ve 15 Eylül Pazar günü CX Jübile etkinliğini Eure-et-Loir bölgesindeki Cloyes-Les-Trois-Rivières'deki Montigny-Le-Ganelon'da organize etmek için güçlerini birleştirdi. Bu özel etkinliğe Fransa ve Avrupa'nın dört bir yanından geniş bir katılımın olması bekleniyor. Bu üç gün boyunca, cuma günü La Ferté-Videoame test merkezi pistinde özel bir sürüş seansı da dahil olmak üzere çok sayıda etkinlik olacak. Burası, diğer birçok Citroën gibi CX'in de ilk kez yola çıktığı yer. Etkinlik ise cumartesi günü halka açık olacak.
C5 X mirası devraldı
Birkaç on yıl geçmiş olsa da, CX günümüzde iddialı tasarım, konfor ve teknoloji açısından C5 X ile değerli bir mirasçıya sahip. CX, 1974 yılında akıcı hatları ve alçak profili ile dikkat çeken yenilikçi aerodinamik tasarımıyla beğeni topladı. Şık tasarımlı C5 modeli ise bir sedanın zarafetini, bir station wagon otomobilin dinamizmini ve pratikliğini ve bir SUV modelin güvenliği ve dayanıklılığını birleştiriyor. Her iki model de Citroën kimliğinin vazgeçilmez bir unsuru olan konforu vurguluyor. CX, en zorlu yollarda bile yumuşak ve akıcı bir sürüş sağlayan hidropnömatik süspansiyonuyla biliniyordu. C5 X ise Citroën için çok değerli olan "sihirli halı" etkisini yeniden üreten çift burçlu hidrolik süspansiyon ile bu geleneği sürdürüyor. Citroën Advanced Comfort koltuklar ve gelişmiş akustik çözümleri ile C5 X, tam bir dinginlik içinde seyahat etme olanağı sunan gerçek bir koza ortamı sunuyor. Ayrıca CX, "Diravi" servo direksiyon ve sürücü odaklı gösterge paneli gibi bir dizi yeniliği de tanıttı. C5 X, günlük sürüşü daha kolay hale getirmek üzere göz hizası ekranı, gelişmiş sürüş yardımcıları ve bağlantı özellikleri gibi modern teknolojilerle yoluna devam ediyor. Tüm bu benzerlikler, Citroën'in değerleriyle sürüş deneyiminde sürekliliği sağlama yaklaşımını gözler önüne seriyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.