Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsonite, yeni Proxis Aluminum Serisi ile seyahat deneyimini bir adım öteye taşıyor. Markanın ikonik Proxis Serisi'nin gelişmiş bir versiyonu olan Proxis Aluminum, premium alüminyum malzemesi ve zarif tasarımıyla öne çıkıyor. Her bir valiz, Samsonite'ın özgün tasarımı ve mühendislik uzmanlığını bir arada sunuyor.
Modern seyahatin ihtiyaçlarına uygun tasarım
Proxis Aluminum, modern seyahatin ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap veren bir tasarım ve fonksiyonellik sunuyor. Şık metal kaplaması ve sofistike dizaynı, bu seriyi dikkat çekici ve şık bir seyahat arkadaşı yapıyor.
Benzersiz konfor ve pratiklik ön planda
En seçici gezginler için tasarlanan Proxis Aluminum Serisi, konfor ve pratikliği ön planda tutarak yolculuk deneyimini mükemmelleştiriyor. Çift yönlü tekerlekler, ergonomik teleskopik kulp ve hafif iç bölmeler gibi özellikler, bagaj taşımayı ve düzenlemeyi çok daha kolay ve keyifli hale getiriyor.
Samsonite ile seyahat anılarınızı ölümsüzleştirin
Proxis Aluminum Serisi, seyahat anılarınızı bir ömür boyu saklamayı ve her yolculuğunuzda size eşlik etmeyi hedefliyor. Samsonite, bu yeni koleksiyonla, seyahatin sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda stil ve hafifliğinizin simgesi olmasını amaçlıyor. Proxis Aluminum'un sunduğu eşsiz deneyimi yaşayın ve her anınızı Samsonite ile ölümsüzleştirin
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
42 ülkeden 1.300’e yakın yerli ve yabancı katılımcının ağırlanacağı Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı - WorldFood İstanbul, 32. yılında rekora imza atarak katılımcı firma, ziyaretçi sayısı ve etkinlikleri ile adından söz ettirmeye hazırlanıyor. 4 gün içinde 70 bine yakın ziyaretçinin beklenildiği fuarın açılış töreni, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe’nin katılımı ile gerçekleştirildi.
Bu sene Almanya, Mısır, Fransa, Hindistan, İrlanda, Hollanda, Lübnan, Katar, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Amerika ve Vietnam başta olmak üzere 80 ülkeden 900’ü aşkın satın almacıyı ağırlayan WorldFood İstanbul Fuarı, bölgesinde ve dünyada iş hacmi oluşturarak, ticaret hareketliliğini, yerli üreticilerin ihracat potansiyellerini artırmak için fırsat sunmasının yanı sıra aynı zamanda, fuar süresince gerçekleştirilecek oturumlarla, sektöre dair hedefler, uzman isimler tarafından paylaşılarak Türkiye’nin gıda ve gıda teknolojileri sektörünün öngörüleriyle, “bölgesel ve uluslararası bir vizyon platformu” özelliğini güçlendirmeye devam edecek.
WorldFood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı’nın dünyada kendi alanındaki en etkin fuarlarından biri olması amacıyla “Türkiye Gıda Platformu” adı altında güçlerini birleştiren TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu ve bünyesinde bulunan tüm İhracatçı Birlikleri, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ve Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER), bu yıl da Avrasya’nın en büyük sektör fuarı WorldFood İstanbul’un ziyaretçi, katılımcı, yabancı satın alma profesyoneli ve iş hacmi rakamlarında yeni rekorlara ulaşmasını hedefliyor.
20’yi aşkın tematik etkinlikte 100’ü aşkın fikir önderi ve şef, gerçekçi bir gelecek vizyonu göstermek üzere yeni eğilimleri, sektöre dair hedefleri, sürdürülebilir yatırımları, teknolojik gelişmeleri ve ihracat odaklı projeleri yol gösterici pek çok konuyla birlikte FOOD ARENA sahnesine taşıyacak.
Pazar Potansiyeli temalı açılış gününün Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliğinde gerçekleşen ilk oturumunda Küresel Pazarlarda Yeni Dönem: Sürdürülebilir Gıda ve İhracat başlığı ele alındı. TİM Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu moderatörlüğünde T.C Tarım ve Orman Bakanlığı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, T.C Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya ve TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu’nun konuşmacı olarak katıldığı oturumda “Rekabet Gücündeki mevcut durum, destekler ve hedefler”, “E-İhracatın Avantajları ve Zorlukları”, “Uluslararası Standartlara Uyum Sağlamak ve Küresel Pazarlara Giriş”, “Sürdürülebilirlik Uyum Süreçleri ve Yeşil İhracat Stratejileri”, “Gıda Güvenliği ve Kalite Standartları”, “Yenilikçi Yaklaşımlar ile Gıda ve Gastronomi Hizmetlerini Dünyaya Taşımak”, “Dijital Pazarlama ve E-Ticaretin Rolü”, “Teknoloji ve Strateji: Küresel Rekabette Parlayan Yıldız Olmak” konuları tartışıldı.
Oturumun konuşmacılarından T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, “İklim değişikliği, pandemi, dünya üzerindeki gerilimlerden gıda sektörüne dair önemli etkilenmelerin konuşulduğu günümüzde, üretimde ‘devamlılık’ yaklaşımının altını çizmek isterim. Üretimde istikrar ve devamlılık ancak planlama ile mümkündür. Tarım Bakanlığımız ve ilgili kamu kuruluşlarımızın bu alandaki özel çabaları ve sektör profesyonellerinin iş birliğiyle bu alanda yüksek hedefler koymuş durumdayız. Özellikle de Tarım ve Orman Bakanlığı Üretim Planlaması bu alanda atılan en önemli adımlardan bir tanesi.” dedi.
T.C. Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya ise şu açıklamalarda bulundu: “Pandemi ve iklim krizi gibi küresel zorlukların etkisiyle, tarım ve gıdanın her birimiz için ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak, etkili dış ticaret politikalarımız sayesinde tarımsal ürün ihracatında dünya liderleri arasında yer almaktayız. Gıda arz güvenliğimizden ödün vermeden elde ettiğimiz bu başarıları daha da ileriye taşımak amacıyla çeşitli alanlarda destekler sunmaktayız. Değişen ihtiyaçlara uygun olarak sağladığımız bu destekler arasında yer alan E-Ticaret destekleriyle, 2023 yılında toplam ihracat rakamları içerisinde %1,5 olan e-ihracat payını, 2028 yılına kadar %10'a çıkarmayı hedefliyoruz.”
TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, “Sürdürülebilirlik, tarladan sofraya gıdanın aksamadan ulaşmasıyla mümkün. Küresel belirsizliklerin gölgesinde, gıda arzında istikrarımızı sürdürebilmemiz için iklim krizine karşı proaktif adımlar atmamız gerekiyor. Örneğin, dünya genelinde yaş meyve tüketiminden paketli meyvelere doğru bir ilgi artışı gözlenmekte. Önümüzdeki dönemde bu süreci en iyi şekilde yönetebilmek için çiftçilerle ilişkilerimizi güçlü tutmalı ve geleneksel yöntemlerin ötesinde, en verimli uygulamaların erişilebilirliğini artırmaya çabalamalıyız. Bu alandaki tüm paydaşlarımızla birlikte, neler yapabileceğimiz konusunda iş birliğine odaklanmış durumdayız.” dedi.
İklim için Gıda: Sürdürülebilirlik, Çeşitlilik ve İnovatif Üretim Yolları
Fuarın 2. günü, 4 Eylül Çarşamba, “Teknoloji Bizi Besler Mi?” paneli ile başlayacak. Kök Project kurucu ortağı Shirley Kaston moderatörlüğünde “Teknolojinin gıda üretimi ve dağıtımında nasıl devrim yaratılabilir?”, “Gelecekteki beslenme ihtiyaçlarımızı iklim krizi karşısında nasıl karşılayabileceğiz?”, “Gıda teknolojisi ve inovasyon alanındaki en son gelişmeler”, “Teknolojilerin sürdürülebilirlik üzerindeki potansiyel etkileri” olmak üzere 4 konu başlığının ele alınacağı oturumun konuşmacıları ise Kybele’s Garden Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Aygen Savaş Alkan, Myconom Kurucu Ortağı Burcu Arıkan, EatVappy Arkeolog, Girişimci & Fütürolog Cihan Baltepe, Mayamilk Kurucusu ve CEO’su Murat Badur olacak.
Esmiyor iş birliğiyle gerçekleştirilecek ikinci günün ikinci panelinde, İklim İçin Birlikte: Gıda Sektöründe Dayanıklılık ve İş Birliği konusu Esmiyor Podcast Kurucu Ortağı Utku Güven moderatörlüğünde ele alınacak. Bu çerçevede “Tedarik Zinciri Yönetimi ve Gıda Arz Güvenliği: İklim Krizi Karşısında Çözümler”, “Lojistikte Sürdürülebilirlik: Gıda Atıklarını Azaltmak ve Verimliliği Artırmak”, “Üreticiden Sofraya: İklim Dostu Üretim Modelleri ve Alternatif Çözümler”, “Büyük Firmaların Rolü: İklim Kriziyle Mücadelede Gıda Sektörünün Sorumluluğu”, “Gıda Arz Güvenliği ve Beslenme: İklim Krizi ve Gelecek Nesiller” konu başlıkları da Tiryaki Agro Global Kurumsal İletişim Direktörü Arzu Kaymanlı Örsel, PepsiCo Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Direktörü Esra İren, Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi, Arkas Denizcilik Grubu Sürdürülebilirlik Direktörü Serra Tükel tarafından tartışılacak.
Konferans Sahnesi’nde gerçekleştirilecek ikinci günün son oturumu, Esmiyor Podcast Kurucu Ortağı Utku Güven moderatörlüğünde “Sürdürülebilir Gıda: Bize ve Gezegene İyi Gelen Bir Gıda Sistemi Oluşturmak” olacak. Anadolu Meraları Programlar Yöneticisi Ecem Asma, UN Women Türkiye Program Analisti Gülbanu Altunok Dertli ve Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Ekolog ve Evrimsel Biyolog Prof. Dr. Utku Perktaş’ın konuşmacı olarak katılacağı oturumda; geleceğin beslenme sistemleri, yenilenebilir tarım ve sürdürülebilir üretim yöntemleri, ekolojik yaşam ve gıda üretimindeki yeri, doğa dostu tarım teknikleri, gıda atıklarının azaltılması ve dönüşümü, biyoçeşitliliğin korunması ve tarımdaki yansımaları, ekolojik yaşam ve sürdürülebilir gıda politikaları, hem üreticiler hem de tüketiciler için somut öneriler ele alınacak.
Konferans Sahnesi’ndeki oturumların ardından, şeflerden uygulamalı sunum ve şovların yapılacağı Atölye Mutfağı’na geçiş yapılacak. Atölye Mutfağı’ndaki günün ilk oturumunda Şef, Sanki Atölye Kurucusu, Yemek Tasarımcısı Ceyda Artun ile Yemek Yazarı, Influencer Berat Çokal (Mösyö Şokola), Birinin Çöpü Diğerinin Ziyafeti konusunu ele alacak.
Günün son oturumunda ise Şef, Seyyah, Araştırmacı Ömür Akkor, Tarihin İzinde İklim İçin Sürdürülebilir Tarifler hazırlayacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dicle Elektrik, Mardin’de özelleşme sürecinden bu yana elde ettiği kazanımları ve gelecek dönem hedeflerini kamuoyuyla paylaştı. Özelleşme sürecinden bugüne yapılan 3,75 milyar TL’yi aşan yatırımlar neticesinde kayıp kaçak oranlarında büyük düşüşler kaydettiklerini ifade eden Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Merkez ilçe Artuklu’da 2016 yılında yüzde 60’lara varan kayıp kaçak oranını 2024 yılında, 3K alanlarında yüzde 24 seviyelerine düşürmeyi başardık. Gerçekleştirmeyi planladığımız yeni yatırımlar ve düzenlemelerle, kesinti sürelerini ve kayıp kaçak oranlarını kırsal alanlarda da minimize etmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan 6 ilde elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik, Mardin’de enerji dağıtım altyapısını modernize etmek amacıyla son 10 yılda 3,75 milyar TL’yi aşan yatırımlar gerçekleştirdi. Bu kapsamda şebeke genişletme çalışmalarından aydınlatma sistemlerine, sayaç yatırımlarından modüler hücrelere kadar geniş bir alana yayılan yatırımlarla şehirdeki elektrik dağıtım altyapısında önemli iyileştirmeler sağlandı.
3K alanlarında kayıp kaçak oranı yüzde 24 seviyelerine düştü
Dicle Elektrik, Mardin’de kayıp kaçak oranlarını düşürme konusunda önemli çalışmalara imza attı. Bu düşüşün sadece enerji verimliliğini artırmakla kalmadığını, Mardin ekonomisine de ciddi bir katkı sağladığını ifade eden Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Merkez ilçe Artuklu’da 2016 yılında yüzde 60’lara varan kayıp kaçak oranını 2024 yılında, ‘kaliteli, kayıpsız ve kesintisiz’ olarak adlandırılan 3K alanlarında yüzde 24 seviyelerine düşürmeyi başardık. Kayıp kaçak oranlarında sağladığımız bu azalmayla kayıt dışı tüketimle mücadele etmenin yanı sıra, enerji kullanımında hakkaniyetin sağlanmasına katkıda bulunduk. Böylelikle Mardin’de yaşayan vatandaşlarımızın hem daha hesaplı hem de daha güvenli bir enerjiye erişmesini sağladık.” dedi.
Adil elektrik kullanımı kesinti sürelerini düşürecek
2024 yılında yapılan 872 milyon TL’lik yatırımın Mardin’in enerji altyapısında önemli bir dönüşüm meydana getirdiğini ifade eden Yaşar Arvas, “Yaptığımız yatırımlarla, bölgenin enerji dağıtım kapasitesini güçlendirerek kesinti sürelerinin azalmasına ve kayıp kaçak oranlarının düşmesine doğrudan katkı sağladık. Böylelikle adil elektrik kullanımının sağlanmasına öncülük ettik. Sıradaki hedefimiz kırsal ve tarımsal sulama alanlarında enerji güvenliğini sağlayarak kayıp kaçak oranlarını bu bölgelerde de düşürmek.” diye konuştu.
Kırsal ve tarımsal alanlarda da yatırımlar sürecek
Dicle Elektrik, Mardin’in kırsal ve tarımsal alanlarında da enerji arz güvenliğini sağlamaya kararlılıkla devam ediyor. Türkiye genelinde tarımsal sulamanın önemli bir kısmının Mardin’de gerçekleştiğini ve bu durumun şebeke altyapısına ciddi bir yük bindirdiğini ifade eden Yaşar Arvas, “Özellikle yaz döneminde kayıt dışı trafolar kullanılarak aşırı düzeyde kaçak elektrik tüketilmesi sebebiyle şebekemiz ciddi biçimde zarar görüyor. Bu da bildirimsiz uzun süreli kesintilere neden olabiliyor. Kış aylarında da bölge genelinde kırsal kesimde ısınma amaçlı tüketimde benzer sorunlar yaşanıyor. Gerçekleştirmeyi planladığımız yeni yatırımlar ve düzenlemelerle, kesinti sürelerini ve kayıp kaçak oranını kırsal alanlarda da minimize etmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Doğa ile iç içe yaşam sürmek ve alternatif tatil seçeneklerini değerlendirmek isteyenlerin merakla beklediği CNR Camp & Caravan, Tiny House Fuarı bu kez Mersin’de sahne alacak. Son olarak Nisan ayında İstanbul Yenikapı’da düzenlenen fuar katılımcıların ilgi odağı olurken, heyecan bu kez Mersin’de yaşanacak. 24-27 Ekim tarihlerinde Mersin CNR Expo Yenişehir Fuar Merkezi'nde düzenlenecek. Fuarda ayrıca outdoor spor malzemeleri ürünleri de sergilenecek.
100’ün üzerinde marka yer alacak
Aralarında Shantigo, Nacar Karavan, 5K Karavan, TinyVan başta olmak üzere sektörünün lider firmalarını da ağırlayacak olan fuara 100'ün üzerinde marka katılacak. Fuar, 27 Ekim saat 17.00'e kadar ziyaretçilere açık olacak.
Her bütçeye uygun karavan, tiny house ve kamp ekipmanlarının sergilendiği fuarda fiyatları 250 bin TL’den 8 milyon TL’ye kadar uzanan farklı karavan modellerini incelemek mümkün.
Artan kiralar tiny houselara ilgiyi artırıyor
Deprem endişesi, uzaktan çalışma imkanı, artan konut ve kira fiyatları nedeniyle talebin hızla arttığı tiny houselar ziyaretçilerin en çok incelediği ürünlerin başında geliyor. Mersin’de düzenlenecek fuarda da bu ilginin devam etmesi bekleniyor. Ev konforunu ve lüksünü aratmayan jakuzili, alttan ısıtmalı tiny houselar, trafik yönetmeliği doğrultusunda ruhsatlı ve karavan hüviyetinde. 40 metre şartlarına uygun şekilde üretiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeni eğitim öğretim yılı yaklaşırken, LCW.com okula dönüş sürecini daha keyifli ve avantajlı hale getiriyor. Ailelerin tüm okul ihtiyaçlarını tek bir platformda buluşturan LCW.com, okul kıyafetlerinden kırtasiye malzemelerine, ayakkabı ve aksesuarlardan beslenme ve hijyen ürünlerine kadar geniş yelpazede ürünleri kargo bedava fırsatıyla sunuyor.
LCW.com, okula dönüş döneminde öğrencilerin ihtiyaç duyabileceği her şeyi tek bir platformda sunarak, alışveriş sürecini daha kolay ve keyifli hale getiriyor. Okul kıyafetleri, ayakkabılar, çantalar, kalemler, defterler, beslenme çantaları, su mataraları ve hijyen malzemeleri gibi ürünler, LCW.com’da hem uygun fiyatlarla hem de geniş ürün çeşitliliğiyle bulunabiliyor.
LCW.com’un kullanıcı dostu arayüzü ve kolay alışveriş deneyimi sayesinde, ebeveynler çocuklarının tüm okul ihtiyaçlarını zahmetsizce karşılayabiliyor. Aynı zamanda, okul setleri, rengarenk ve eğlenceli kırtasiye malzemeleri, okuma ve çalışma kitapları, öğrencilerin okul heyecanını artırıyor. Bu okula dönüş sezonunda, LCW.com’un sunduğu fırsatlarla aileler hem zamandan hem de bütçeden tasarruf sağlıyor. Okula dönüş dönemi boyunca, LCW.com’dan yapılan tüm alışverişlerde kargo bedava fırsatları devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bilgi çalışanları, küreselleşen iş dünyasında farklı ülkelerden gelen ekiplerle iş birliği yaparken, dil bariyerlerini aşmak için yoğun çaba sarf ediyor. Forbes'un İş Yerinde İletişim ve Verimlilik 2024 Raporu'na göre çalışanların yüzde 49'u kötü iletişimin verimliliklerini olumsuz etkilediğini, yüzde 50'si ise bu durumun iş tatminlerini azalttığını belirtiyor. Ayrıca, dünya genelinde işletmelerin büyük bir kısmı, iş süreçlerinde İngilizcenin yeterli olmadığını ve doğru tercümenin hayati önem taşıdığını vurguluyor.
DeepL, bu sorunu çözmek için geliştirdiği yapay zeka destekli çeviri çözümleriyle bilgi çalışanlarına büyük avantaj sağlıyor. Farklı dillerin ve kültürlerin bir araya geldiği ekiplerde etkili iletişim kurabilmenin bilgi çalışanlarının başarısı için hayati önem taşıdığını söyleyen DeepL'in Gelirden Sorumlu Müdürü David Parry-Jones, global ekiplerle daha verimli çalışmak için 4 önemli ipucu paylaşıyor:
1. Anında ve Doğru İletişim Önemli
Global ekiplerle çalışırken, hızlı ve doğru iletişim kritik öneme sahip. Bu nedenle mesajların anında ve doğru bir şekilde ileterek, olası yanlış anlamaların önüne geçilmesi gerekiyor. DeepL'in sunduğu klasik ve yeni nesil dil modelleri, farklı dil çiftleri arasında yüksek doğrulukta çeviriler sağlıyor. Özellikle yeni nesil dil modeli, uzun metinlerde bile yüksek kaliteli çeviri sunarak, karmaşık iş süreçlerinde iletişimin etkinliğini artırıyor.
2. Kültürel Farklılıkları Göz Önünde Bulundurun
Farklı kültürlerden gelen ekip üyeleriyle etkili bir işbirliği kurabilmek, kültürel farklılıkların farkında olmaktan ve bu farklılıkları iletişim stratejisine entegre etmekten geçiyor. DeepL, doğal ve akıcı tercümeleriyle bu uyumu destekliyor, böylece mesajların her kültürde doğru bir şekilde karşılık bulmasına yardımcı oluyor. DeepL'in sözlük ve formal/informal ton seçenekleri, kültürel nüansları göz önünde bulundurarak daha özelleştirilmiş ve yerelleştirilmiş içerikler oluşturulmasına da imkan veriyor.
3. Veri Güvenliğini Önceliklendirin
Global ekiplerle olan iş birliklerinde veri güvenliği de hayati önem taşıyor. DeepL Pro'nun sunduğu uçtan uca şifreleme ve çevrimdışı kullanım özellikleri, hassas belgelerin tercümesi konusunda bilgi çalışanlarının güvenlik kaygılarını gideriyor. Bu özellikler, ekipler arasında güvenli ve gizli iletişimi sağlamaya da yardımcı oluyor. Ayrıca, DeepL Pro kullanan kullanıcıların metinleri yapay zeka modellerinin eğitimi için kullanılmıyor, bu da verileri güvende tutarak gizliliği koruyor.
4. Zaman ve Kaynak Tasarrufunu Gözardı Etmeyin
Bilgi çalışanları için doğru iletişim kadar zamanın ve kaynakların verimli kullanılması da iş verimliliğini artırmada büyük rol oynuyor. Bu noktada da DeepL, sunduğu ileri düzey sinir ağı teknolojisiyle bilgi çalışanlarına ve ekiplerine daha fazla zaman kazandırarak iş yükünü azaltıyor. Yaptığımız araştırmalara da DeepL kullanımının tercüme sürelerini yüzde 90'a kadar azalttığını ve iş yükünde yüzde 50'lik bir düşüş sağladığını görüyoruz. Aynı zamanda, DeepL çözümleri yüzde 345 gibi yüksek bir Yatırım Getirisi (ROI) sağlayarak işletmelerin verimliliğini artırıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin dünyaca ünlü yalıtım markası İzocam, yapımında geri dönüşümlü malzemelerin de kullanıldığı, insan sağlığına zarar vermediği ve çevre dostu olduğu kanıtlanmış ürünleriyle, 59 yıldır yalıtım sektörüne liderlik ediyor. Doğadan ilham alarak doğal olanı destekleyen İzocam, attığı her adımla karbon ayak izini azaltmakta kararlı! Peki ya siz karbon ayak izinizi nasıl azaltabileceğinizi biliyor musunuz?
İzocam karbon ayak izini azaltmak için neler yaptı?
Kurulduğu günden bu yana ürettiği yalıtım ürünleriyle 780 milyon ton CO?'in atmosfere salımını önleyen İzocam, 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefiyle seragazı emisyonlarının azaltılması, su tüketimlerinin ve atıksu oluşumlarının sınırlandırılması, alternatif hammadde kaynaklarının üretim süreçlerine adapte edilmesi ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak birçok projeyi hayata geçirdi. "Bugünlere Yalıtım, Yarınlara Yatırım" mottosu ve dünyayı daha iyi bir yuva haline getirme hedefiyle çalışan şirket, çevre dostu tesis hedeflerine katkı sağlayan önemli bir adım atarak, tüm tesisleri için; T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen "Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi"ni aldı. Hem karbon salımı azaltımı hem de enerji maliyetlerinin azaltımı hedefi çerçevesinde taşyünü ve camyünü üretim tesislerinde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uygulayan İzocam, yine enerji kullanım azaltımı hedefiyle tüm tesislerinde aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledi. Özellikle fırın üreticileri için tasarladığı iğneli tip camyünü ürünlerindeki geliştirmelerle emisyon seviyelerini Avrupa standartlarının da çok altına indiren İzocam, camyünü ve taşyünü ürünlerinin ardından İzocam Foamboard'un ambalajlarını, Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği küresel hedeflere olan katkısını vurgulayacak şekilde yenileyerek, çevre dostu bir ambalajlama elde etti. Üretiminde %80'e kadar geri dönüştürülmüş malzeme kullanan İzocam, yerel ve en az %30 oranında geri-dönüştürülmüş içeriğe sahip ürünleriyle sürdürülebilirliğe hizmet ederken, ürünlerinin içeriği ile de tüm canlılara ve doğaya sağlıklı bir yaşam sunuyor. İzocam, yalıtım sektöründe, deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların vücuttan zararsız bir şekilde atıldığını ispatlayan EUCEB sertifikasına sahip olan ilk kurum olma özelliği de taşıyor. İzocam Taşyünü ve Camyünü, üretiminde kullanılan geri dönüştürülmüş malzemeler sayesinde, kullanılan binaların LEED - BREAM gibi yeşil bina sertifikası almalarına olanak sağlıyor. Ayrıca kalıcı bir organik kirletici olan HBCD içermeyen (HBCD Free) İzocam marka XPS ve EPS ürünler ise çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde yasaların belirttiği çerçevede üretiliyor.
İzocam, sosyal sorumluluk faaliyetleri çerçevesinde imza attığı tüm karar ve eylemlerde de çevresel sorumluluğu merkeze alıyor. Sürdürülebilirliğe, küresel iklim değişikliği ile mücadeleye ve iyi yaşam hakkına dikkat çekmek amacıyla rotasını denizlere çeviren İzocam, "Bugünlere Yalıtım, Sürdürülebilir Yarınlara Yatırım" mottosuyla kurduğu yelken takımı ile denizlere yelken açıyor. Profesyonel yarışçıların yanında Sailmaster ekibinden temel yelken eğitimi almış İzocam çalışanlarından oluşan İzocam Yelken Takımı, katıldığı tüm yarışlarda elde ettiği başarılarla adından söz ettiriyor.
Karbon ayak izinizi azaltmak için siz neler yapabilirsiniz?
Karbon ayak izi en basit haliyle; bir bireyin, ailenin, kurumun veya ülkenin sürdürdüğü faaliyetler sonucunda atmosfere salınan sera gazlarının karbondioksit cinsinden karşılığı olarak tanımlanıyor. Bilinçsizce hareket ederek karbon ayak izimizi ne kadar büyütürsek, doğaya o kadar büyük ve kalıcı zararlar vermiş oluyoruz. Gelecekte daha yaşanabilir bir dünya için bireysel karbon ayak izimizi düşürmemiz ve doğal kaynaklara saygılı yaşamamız gerekiyor. Dünyayı daha iyi bir yuva haline getirme hedefiyle çalışan İzocam, bireysel olarak karbon ayak izinizi azaltmanın basit ama bir o kadar etkili yollarını şu şekilde sıralıyor:
- Binalarda enerji verimliliğine dikkat edin
Yaşam alanlarının yalıtılması enerji verimliliği için atılacak ilk adımdır. Sadece yönetmeliklere uygun yapılan yalıtım ile bir bina, yalıtımsız bir binaya göre %60'ın üzerinde enerji tasarrufu sağlar. Ayrıca, kullanılmayan elektrikli cihazların kapatılması, gerekli olmadığı müddetçe elektriğin kullanılmaması, aydınlatma için tasarruflu ampul seçilmesi, çamaşır ve bulaşık makinelerinin doldurarak tam kapasite ile çalıştırılması gibi basit önlemler de karbon ayak izinizi düşürmenize yardımcı olur.
- Yeşil enerji kullanın
Fosil yakıtlar yerine, güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, bitkiler, jeotermal enerji gibi doğal ve yenilenebilir yeşil enerji kaynakları kullanın. Örneğin, evlerinize güneş enerjisi panelleri kurarak veya güneş enerjisi sistemini kullanan konutlara yönelerek karbon ayak izinizi azaltabilirsiniz.
- Gereksiz elektronik eşya satın almayın
Günümüzde birden fazla cep telefonu, bilgisayar, tablet, televizyon gibi elektronik alet kullanımı yaygınlaşıyor. Ancak karbon ayak izinizi düşürmek için, ihtiyacınız olan elektronik ürünleri, temel gereksinimlerinizi karşılayacakları kadar satın almanız gerekiyor.
- Bol bol yürüyün
Yakın mesafeli yerlere giderken araba kullanmak yerine yürümeyi tercih edin.
- Bisiklet kullanın
Uygun mesafelerde araba kullanımına alternatifi olarak bisiklet sürmek, yakıt tüketimine bağlı karbon salımını ciddi oranda azaltır.
- Toplu taşımayı tercih edin
Gideceğiniz yere ulaşmak için eğer yürümek ve bisiklet kullanımı gibi seçenekler mümkün değilse, özel araç yerine toplu taşımayla seyehati tercih etmeniz, kişi başına düşen karbon ayak izi miktarını büyük oranda düşürecektir.
- Araba seyahatlerinde yolcu sayısını artırın
Kendi aracınızla seyahat etmeniz gerekiyorsa, sizinle aynı istikamete giden kişilere ulaşarak yolcu sayınızı artırın.
- Uçak yolculuklarınızı azaltın
Uzun mesafeli uçak yolcululukları, yoğun yakıt tüketimi ile karbon ayak izini en çok artıran ulaşım yollarından biridir. Ülke içinde veya uluslararası ulaşımda uçak yerine treni tercih edebilirsiniz.
- Hibrit araç tercih edin
Hem benzinli hem de elektrik motoru arasındaki iletişimi otomatik olarak kontrol edebilen hibrit araçlar, karbon ayak izini azaltmanız için fosil yakıtlarla çalışan araçlara karşı iyi bir alternatiftir.
- Geri dönüşüme önem verin
Plastik, kağıt, cam, ambalaj, şişe gibi atıklarınızı ayırarak geri dönüşüm kutularına atın.
- Tüketim alışkanlıklarınızı değiştirin
Gereksiz alışverişlerden kaçınmak, eşyalarınızı mümkün olduğunca uzun süre kullanmak ve hatta gıda atıklarını azaltmak gibi tüketim davranışları, karbon ayak izinizi azaltacaktır.
- Doğayı ve yeşili koruyun
Yeşil alanları temiz tutun, koruyun ve elinizden geldiğince artırın. Doğayı temiz tutmak, ağaç dikmek ve yeşil bitkiler yetiştiştirmekle işe başlayabilirsiniz.
- Et tüketimini sınırlandırın
Sığır ve kümes hayvanlarının yanı sıra ton balığı ve çiftlik somonu üretimlerinde kullanılan doğal kaynaklar ve enerji tüketimi ciddi şekilde karbon salımına neden olduğundan, et tüketimini sınırlandırmak karbon ayak izini azaltmanın yollarından biri olarak sıralanıyor.
- Yerli ve organik gıda tercih edin
Üretim ve ulaşım kolaylığı gibi sebeplerle karbon ayak izini azaltan yerli ve organik gıdalar tüketmeye özen gösterin.
- Toplumun bilinçlenmesine aracılık edin
Karbon ayak izinin azaltılması konusunda bireysel olarak bilinçlenmenin yanı sıra, ortaklaşa çalışmalarla bilgiyi yayarak toplumun bu konuda bilinçlenmesine aracılık edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) “Tüm Gücümüzle Oradaydık, Oradayız” sloganıyla hazırladığı 2023 Entegre Faaliyet Raporu, faaliyet raporlarının Oscar’ı olarak bilinen dünyanın en büyük uluslararası raporlama yarışması Annual Report Competition (ARC) Awards’tan beş ve dünyanın en prestijli uluslararası iletişim yarışmalarından biri olarak kabul edilen LACP Vision Awards’tan iki olmak üzere toplam yedi ödül aldı.
“Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” mottosuyla çağdaş nesillerin yetişmesi için Türkiye genelindeki etkinlik noktalarında nitelikli eğitim desteği sağlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) “Tüm Gücümüzle Oradaydık, Oradayız” sloganıyla hazırladığı 2023 Entegre Faaliyet Raporu, uluslararası arenada büyük bir başarı elde etti. Faaliyet raporlarının Oscar’ı olarak bilinen dünyanın en büyük uluslararası raporlama yarışması Annual Report Competition (ARC) Awards’ta dört ‘Altın’ ve bir ‘Gümüş’ olmak üzere beş ödül kazanan rapor, “Kapak Fotoğrafı/Tasarım”, “İç Tasarım”, “Fotoğrafçılık” ve “İnfografikler” kategorilerinde ‘Altın’ ödül alırken, “Kar Amacı Gütmeyen Kuruluş” kategorisinde ise ‘Gümüş’ ödüle layık görüldü.
Rapor, Amerikan İletişim Profesyonelleri Birliği (League of American Communications Professionals (LACP) tarafından düzenlenen ve dünyanın en prestijli uluslararası iletişim yarışmalarından biri olarak kabul edilen LACP Vision Awards’tan da iki ödül almaya hak kazandı. TEGV, 2001 yılından bu yana dünya çapındaki başarılı iletişim ve halkla ilişkiler projelerini ödüllendiren Amerikan İletişim Profesyonelleri Birliği’nden, Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu (STK) Faaliyet Raporları kategorisinde ‘Altın’, EMEA Bölgesi İlgi Çekici Rapor kategorisinde ‘Gümüş’ ödüle layık görüldü. Ayrıca faaliyet raporu EMEA bölgesinin en iyi 16, Türkiye’nin ise en iyi 20 raporu arasında gösterildi.
Raporda, TEGV’in deprem bölgesindeki çalışmaları ayrıntılı olarak ele alındı
2023 Entegre Faaliyet Raporu’nda, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremler sonrası TEGV’in deprem bölgesine giderek burada gerçekleştirdiği çalışmaları, Cumhuriyetimizin 100. yılına özel olarak hazırladığı projeleri, yıl içerisindeki faaliyetleri ve geleceğe dönük stratejileri bütünsel bir yaklaşımla ele alındı.
Türkiye’de eğitim alanında ilk kez Entegre Faaliyet Raporu yayınlayan STK olan TEGV, faaliyet raporlarını 2018 yılından bu yana Uluslararası Entegre Raporlama Merkezi (IIRC) tarafından oluşturulan temel kavram ve prensipler doğrultusunda hazırlıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.