Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelik yatırımlarını sürdüren, gerçekleştirdiği başarılı ihracat hamleleri ile 2024 yılında 28,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren makine sektörü, dijitalleşme ve otomasyon odağında dönüşümünü sürdürüyor. Makine İmalatçıları Birliği (MİB) öncülüğünde ihracat stratejilerini güçlendirmeyi ve pazar çeşitliliğini artırmayı hedefleyen sektör, WIN EURASIA ile yeni iş birlikleri gerçekleştirmeyi amaçlıyor.
Teknoloji geliştirme ve verimlilik artırma konusunda her geçen gün dijital otomasyonlar odağında dönüşen Türkiye makine sektörü, gerçekleştirdiği başarılı yatırımlarına sürdürülebilir şekilde devam ediyor. 2023 yılında 28,1 milyar dolar, 2024 yılında ise 28,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör, ihracat stratejilerini geliştirerek pazar çeşitliliğini artırma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türk makine pazarının otomasyon, verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelmesi konusunda sektöre öncülük eden ve üreticilerin dijital dönüşüme odaklanması konusunda çalışmalarını sürdüren Makine İmalatçıları Birliği (MİB), 30 yılı aşkın süredir imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getiren Avrasya Bölgesi’nin lider Otomasyon ve Makine Teknolojileri Fuarı WIN EURASIA’da yerli makine imalatı sektörünün üstün ve rekabetçi teknolojilerini sergilemelerine katkı sunacak.28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek WIN EURASIA, "Odağımız Otomasyon" mottosuyla endüstriyel dönüşümün öncüsü olma misyonunu sürdürecek.
Sektörün rekabet gücünü artıracak
2025 yılına, dünya konjonktüründeki gelişmeler nedeniyle temkinli yaklaştıklarını belirten Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı S. Emre Gencer, “Sektör olarak teknoloji geliştirme, verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelik yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Sektörümüzün finansmana erişiminin kolaylaştırılması halinde, makine imalatçıları olarak yüksek katma değerli ürünlerle ihracat stratejilerimizi güçlendirmeyi ve pazar çeşitliliğini artırmaya odaklanmayı hedefliyoruz. Sektör olarak dijital teknolojilerle geliştirilmiş otomasyon sistemlerine ve eklemeli imalat gibi yenilikçi alanlara odaklanıyoruz. Bu çalışmalar, sürdürülebilir büyümeye de katkı sağlıyor” dedi. WIN EURASIA'nın yerli makine imalatı sektörünü temsil eden üye firmaların üstün ve rekabetçi teknolojilerini sergiledikleri önemli bir fuar olduğunun altını çizen Gencer, “WIN EURASIA, Türkiye’nin makine imalat sektörünü uluslararası arenada temsil eden en önemli platformlardan biri. 28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde ‘Odağımız Otomasyon’ mottosuyla gerçekleşecek fuar, dijitalleşme, akıllı üretim ve robotik çözümler gibi kritik alanlara odaklanarak sektörümüzün teknolojik dönüşüm sürecine yön veriyor. Sektörümüzün her geçen yıl artan ilgisi, fuarın sağladığı yeni iş bağlantıları, küresel trendlerin takibi ve uluslararası iş birlikleri açısından büyük bir fırsat sunduğunu gösteriyor. CNC tezgahlarından lazer kesme makinelerine, robotik otomasyon çözümlerinden ileri üretim teknolojilerine kadar birçok katma değerli ürün, sektörümüzün rekabet gücünü artırmak adına fuarda yerini alacak” dedi.
WIN EURASIA: İmalat Sanayinde Kapsamlı ve Dönüştürücü Bir Deneyim
Her yıl imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getirerek sektöre kapsamlı bir deneyim sunan WIN EURASIA, küresel iş birliklerinin ve sektörel dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor. Fuarın önemine ve sunduğu fırsatlara değinen Hannover Fairs Turkey WIN EURASIA Proje Yöneticisi Sena Mengül, ”WIN EURASIA, 31 yıldır sanayide yenilik, teknoloji ve verimliliğin en güçlü buluşma noktası olmaya devam ediyor. Uluslararası ziyaretçi ağı sayesinde küresel ticaretin kapılarını aralarken, katılımcı firmalara geniş pazarlara açılma, yeni müşterilerle buluşma ve küresel rekabet avantajı yakalama fırsatı sunuyor. Üretim sektörünün geleceğini şekillendiren en önemli sanayi platformlarından biri olarak, endüstri profesyonellerini en son teknolojilerle buluşturuyor, otomasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında stratejik iş birlikleri için güçlü bir zemin hazırlıyor” diye konuştu.
Fuarın her geçen gün yaşadığı dönüşümde makine imalatı sektörünün kilit bir rol üstlendiğine dikkat çeken Sena Mengül “Endüstri 4.0 ile birlikte yazılım, üretim süreçlerinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelirken, makine sektörü de otomasyon gücünü sürekli olarak geliştiriyor ve dönüştürüyor. Bu dinamik değişim süreci, sanayide yüksek verimliliğin, sürdürülebilir büyümenin ve küresel rekabetçiliğin anahtarı olacak. Bu noktada, makine sektörünün özellikle CNC tezgahları, lazer kesme makineleri ve robotik otomasyon çözümleri gibi ileri teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürünlerini WIN EURASIA’da sergileyerek hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda güçlü bir rekabet avantajı kazanmasını bekliyoruz” dedi.
Geleceğin üretim teknolojilerine odaklanılacak
İmalat sanayinin yenilikçi gücü olarak 2025 yılında da teknoloji odaklı ürün ve çözümleri sektör temsilcileriyle buluşturmaya hazırlanan WIN EURASIA, genişleyen ürün gruplarıyla otomasyona geçiş ve sektörel gelişim için kapsamlı bir vizyon sunacak. 2024 yılında 17 ülkeden 750 katılımcı ve 41.554 ziyaretçiyi ağırlayarak büyük bir başarıya imza atan WIN EURASIA’nın 31. edisyonuna, bu yıl daha da yoğun bir ilgi bekleniyor. Fuar kapsamında Elektrik, Elektronik ve Enerji Otomasyonu, Endüstriyel ve Fabrika Otomasyonu, Robotik Otomasyon ve Dijital Fabrika Teknolojileri, Makine Otomasyonu ve Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri gibi üretim süreçlerinin temel bileşenleri sergilenecek. Bununla birlikte, geleceğin üretim teknolojilerine odaklanan özel alanlar da fuarda yer alacak. 5G Arena, Kaynak Uygulama Özel Alanı ve Endüstriyel Yapay Zeka gibi alanlar, sektördeki en yeni gelişmeleri tanıtacak. Ayrıca Hidrojen ve Yakıt Hücreleri Özel Alanı, enerji dönüşümüne yönelik yenilikleri ön plana çıkararak sürdürülebilir çözümleri sektörle buluşturacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknoloji geliştirme ve verimlilik artırma konusunda her geçen gün dijital otomasyonlar odağında dönüşen Türkiye makine sektörü, gerçekleştirdiği başarılı yatırımlarına sürdürülebilir şekilde devam ediyor. 2023 yılında 28,1 milyar dolar, 2024 yılında ise 28,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör, ihracat stratejilerini geliştirerek pazar çeşitliliğini artırma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türk makine pazarının otomasyon, verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelmesi konusunda sektöre öncülük eden ve üreticilerin dijital dönüşüme odaklanması konusunda çalışmalarını sürdüren Makine İmalatçıları Birliği (MİB), 30 yılı aşkın süredir imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getiren Avrasya Bölgesi'nin lider Otomasyon ve Makine Teknolojileri Fuarı WIN EURASIA'da yerli makine imalatı sektörünün üstün ve rekabetçi teknolojilerini sergilemelerine katkı sunacak.28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşecek WIN EURASIA, "Odağımız Otomasyon" mottosuyla endüstriyel dönüşümün öncüsü olma misyonunu sürdürecek.
Sektörün rekabet gücünü artıracak
2025 yılına, dünya konjonktüründeki gelişmeler nedeniyle temkinli yaklaştıklarını belirten Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı S. Emre Gencer, "Sektör olarak teknoloji geliştirme, verimlilik artırma ve katma değerli üretime yönelik yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Sektörümüzün finansmana erişiminin kolaylaştırılması halinde, makine imalatçıları olarak yüksek katma değerli ürünlerle ihracat stratejilerimizi güçlendirmeyi ve pazar çeşitliliğini artırmaya odaklanmayı hedefliyoruz. Sektör olarak dijital teknolojilerle geliştirilmiş otomasyon sistemlerine ve eklemeli imalat gibi yenilikçi alanlara odaklanıyoruz. Bu çalışmalar, sürdürülebilir büyümeye de katkı sağlıyor" dedi. WIN EURASIA'nın yerli makine imalatı sektörünü temsil eden üye firmaların üstün ve rekabetçi teknolojilerini sergiledikleri önemli bir fuar olduğunun altını çizen Gencer, "WIN EURASIA, Türkiye'nin makine imalat sektörünü uluslararası arenada temsil eden en önemli platformlardan biri. 28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde 'Odağımız Otomasyon' mottosuyla gerçekleşecek fuar, dijitalleşme, akıllı üretim ve robotik çözümler gibi kritik alanlara odaklanarak sektörümüzün teknolojik dönüşüm sürecine yön veriyor. Sektörümüzün her geçen yıl artan ilgisi, fuarın sağladığı yeni iş bağlantıları, küresel trendlerin takibi ve uluslararası iş birlikleri açısından büyük bir fırsat sunduğunu gösteriyor. CNC tezgahlarından lazer kesme makinelerine, robotik otomasyon çözümlerinden ileri üretim teknolojilerine kadar birçok katma değerli ürün, sektörümüzün rekabet gücünü artırmak adına fuarda yerini alacak" dedi.
WIN EURASIA: İmalat Sanayinde Kapsamlı ve Dönüştürücü Bir Deneyim
Her yıl imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getirerek sektöre kapsamlı bir deneyim sunan WIN EURASIA, küresel iş birliklerinin ve sektörel dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor. Fuarın önemine ve sunduğu fırsatlara değinen Hannover Fairs Turkey WIN EURASIA Proje Yöneticisi Sena Mengül, "WIN EURASIA, 31 yıldır sanayide yenilik, teknoloji ve verimliliğin en güçlü buluşma noktası olmaya devam ediyor. Uluslararası ziyaretçi ağı sayesinde küresel ticaretin kapılarını aralarken, katılımcı firmalara geniş pazarlara açılma, yeni müşterilerle buluşma ve küresel rekabet avantajı yakalama fırsatı sunuyor. Üretim sektörünün geleceğini şekillendiren en önemli sanayi platformlarından biri olarak, endüstri profesyonellerini en son teknolojilerle buluşturuyor, otomasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında stratejik iş birlikleri için güçlü bir zemin hazırlıyor" diye konuştu.
Fuarın her geçen gün yaşadığı dönüşümde makine imalatı sektörünün kilit bir rol üstlendiğine dikkat çeken Sena Mengül "Endüstri 4.0 ile birlikte yazılım, üretim süreçlerinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelirken, makine sektörü de otomasyon gücünü sürekli olarak geliştiriyor ve dönüştürüyor. Bu dinamik değişim süreci, sanayide yüksek verimliliğin, sürdürülebilir büyümenin ve küresel rekabetçiliğin anahtarı olacak. Bu noktada, makine sektörünün özellikle CNC tezgahları, lazer kesme makineleri ve robotik otomasyon çözümleri gibi ileri teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürünlerini WIN EURASIA'da sergileyerek hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda güçlü bir rekabet avantajı kazanmasını bekliyoruz" dedi.
Geleceğin üretim teknolojilerine odaklanılacak
İmalat sanayinin yenilikçi gücü olarak 2025 yılında da teknoloji odaklı ürün ve çözümleri sektör temsilcileriyle buluşturmaya hazırlanan WIN EURASIA, genişleyen ürün gruplarıyla otomasyona geçiş ve sektörel gelişim için kapsamlı bir vizyon sunacak. 2024 yılında 17 ülkeden 750 katılımcı ve 41.554 ziyaretçiyi ağırlayarak büyük bir başarıya imza atan WIN EURASIA'nın 31. edisyonuna, bu yıl daha da yoğun bir ilgi bekleniyor. Fuar kapsamında Elektrik, Elektronik ve Enerji Otomasyonu, Endüstriyel ve Fabrika Otomasyonu, Robotik Otomasyon ve Dijital Fabrika Teknolojileri, Makine Otomasyonu ve Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri gibi üretim süreçlerinin temel bileşenleri sergilenecek. Bununla birlikte, geleceğin üretim teknolojilerine odaklanan özel alanlar da fuarda yer alacak. 5G Arena, Kaynak Uygulama Özel Alanı ve Endüstriyel Yapay Zeka gibi alanlar, sektördeki en yeni gelişmeleri tanıtacak. Ayrıca Hidrojen ve Yakıt Hücreleri Özel Alanı, enerji dönüşümüne yönelik yenilikleri ön plana çıkararak sürdürülebilir çözümleri sektörle buluşturacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MGI Tech Co., Ltd. ("MGI"), yaşam bilimlerinde inovasyonu teşvik eden temel araçlar ve teknolojiler geliştirmeye adanmış bir şirket olarak, 2022'de halka arz yoluyla artan sermaye gücünü yatırımlar ve ortaklıklarla desteklemeye devam ediyor. Türkiye'de faaliyet gösteren Genoks ise yaşam bilimleri araştırmaları ve klinik tanı için yeni nesil dizileme test hizmetleri sunan lider bir Türk klinik laboratuvarıdır.
MGI ve Genoks, Türkiye'de genomik bilimin ilerlemesine paralel olarak klinik genetik test uygulamalarını güçlendirmek amacıyla stratejik bir işbirliği başlattıklarını açıkladı. MGI ve Genoks, bu işbirliği doğrultusunda genetik hastalıkların teşhisi için hastalara daha yüksek doğrulukta, uygun maliyetli ve daha büyük ölçekli genetik test hizmetleri sunulacağını duyurdu.
TÜRKI?YE VE DI?ĞER AVRUPA ÜLKELERI? DAHA UYGUN FI?YATLI GENETI?K TEST HI?ZMETLERI?NE ERI?ŞEBI?LECEK
Bu işbirliği ile MGI, Genoks'un Tüm Genom Dizileme (WGS), Tüm Ekzom Dizileme (WES), Taşıyıcı Tarama, Kalıtsal Kanser Tarama ve gelecekte daha fazla uygulama dahil olmak üzere klinik genetik testlerdeki teklifini güçlendirmek için gelişmiş DNBSEQ™ dizileme teknolojisi sağlayacaktır.
Genoks'un yenilikçi tanı çözümleri ile MGI'ın dizileme teknolojisindeki yetkinliğini bir araya getiren bu işbirliğinin, genetik anormalliklerin etkin bir şekilde tespit edilmesine ve Türkiye'de insan sağlığının iyileştirilmesine katkıda bulunması hedefleniyor.
ÖZDEN BOSTAN: "MGI I?LE I?ŞBI?RLI?ĞI?MI?Z GÜVENI?LI?R VE DOĞRU HI?ZMET SUNMA MI?SYONUMUZU DESTEKLI?YOR"
2008 yılında kurulan ve sağlık sistemi için kapsamlı tanı hizmetleri sunan Genoks, Türkiye'nin önde gelen laboratuvarlarından biri haline gelmiştir. DNBSEQ™ teknolojisinin desteği, yüksek doğruluk ve maliyet etkinliği konusundaki güçlü yönleriyle Genoks'un büyük ölçekli, rekabetçi genetik test hizmetleri sunma kapasitesini artıracak ve daha fazla insanın genetik testin avantajlarından uygun maliyetle yararlanmasını sağlayacak.
Bu ortaklık sayesinde iki şirket arasında 2019 yılında başlayan işbirliğinin daha da güçlendiğini belirten Genoks Yönetim Kurulu Başkanı Özden Bostan, "Genoks olarak hizmetlerimizi hızlı ve doğru bir şekilde sunmak en önemli önceliğimiz. MGI ile yaptığımız bu işbirliği, Türkiye'deki insanların kalıtsal hastalıklara ilişkin genetik riskleri hakkında klinik düzeyde ve güvenilir bilgilere erişebilmelerini sağlama misyonumuzu desteklemektedir."
DR. YONG HOU: "ORTAK AMACIMIZ TÜRKI?YE'DE SAĞLIK HI?ZMETLERI?NDE YENI?LI?ĞI? TEŞVI?K ETMEK"
Çin merkezli küresel bir biyoteknoloji şirketi olan MGI, dünya çapında 3.100'den fazla müşteriyle 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren bir kuruluş haline geldi. Genoks ile güçlendirilen işbirliği, MGI'ın Türkiye'deki iş gelişimi için önemli bir ilerlemeye işaret ediyor.
MGI Avrupa ve Afrika Genel Müdürü Dr. Yong Hou, Genoks ile yaptıkları işbirliğinin heyecan verici olduğunu belirterek şunları söyledi: "DNBSEQ™? teknolojisine yerel erişimi artırmak için Genoks ile işbirliğimizi güçlendirmekten gurur duyuyoruz. Ortaklığımız, sağlık hizmeti arayan daha fazla insana fayda sağlama, Türkiye'de sağlık hizmetlerini iyileştirme ve yaşam bilimlerinde inovasyonu teşvik etme hedefimizi yansıtmaktadır."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Multinet Up, Türkiye genelindeki tüm şirket araçları için 30 Nisan 2025'e kadar zorunlu hale gelen Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) geçiş sürecinde, firmaların ihtiyaçlarına MultiPetrol ürünüyle yanıt veriyor. UTTS ile birlikte, plaka bilgilerinin manuel olarak girilme dönemi sona ererken; sistem, araç bilgilerini otomatik olarak ödeme kaydedici cihazlara aktarıyor ve böylece daha güvenli, şeffaf ve denetlenebilir bir süreç sağlanıyor.
Multinet Up'ın geliştirdiği MultiPetrol çözümü, bu sistemle tam uyumlu yapısıyla akaryakıt harcamalarını dijitalleştiriyor ve işletmelere hem operasyonel kolaylık hem de maliyet avantajı sunuyor. Filo yöneten ya da tek araca sahip olan firmalar, MultiPetrol ile araçtan inmeden temassız şekilde yakıt alabiliyor, akaryakıt limitlerini kolayca tanımlayabiliyor, araç bazında gider takibi yapabiliyor. Aynı zamanda, farklı istasyonlardan yapılan yakıt alımlarını tek bir faturada toplayarak muhasebe süreçlerini sadeleştiriyor.
MultiPetrol, harcama yönetimi, raporlama ve kontrol özellikleriyle de firmalara uçtan uca çözüm sağlıyor. Hangi aracın ne zaman ne kadar yakıt aldığına dair bilgiler dijital olarak anlık izlenebiliyor ve bu da şirketlerin yakıt giderlerini analiz etmesini kolaylaştırıyor. Teknolojiye yatırım yaparak müşteri deneyimini sürekli iyileştiren Multinet Up, MultiPetrol ile firmaların UTTS uyumluluğunu sorunsuz şekilde gerçekleştirmesini mümkün kılıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Multinet Up Üye İş Yeri ve İş Birlikleri Genel Müdür Yardımcısı Erem Çakıroğlu, "MultiPetrol ürünümüz, sadece UTTS uyumluluğu sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda işletmelere dijitalleşme ve maliyet yönetimi açısından büyük avantajlar sunuyor. Haziran 2024'te gerçekleştirdiğimiz Pazar ve Segmentasyon Araştırması'na göre MultiPetrol kullanıcılarının memnuniyet skoru yüzde 76,6 seviyesinde. Bu veri, sunduğumuz hizmetin ne denli etkili ve ihtiyaç odaklı olduğunu ortaya koyuyor. Shell'in geniş istasyon ağıyla entegre çalışan MultiPetrol'ün sunduğu şeffaf, güvenilir ve pratik çözümlerle firmalar, UTTS sürecine kolayca uyum sağlayacak" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi kripto varlık borsası ve teknoloji şirketi OKX, alanında öncü bir teminat yansıtma (collateral mirroring) programı için Standard Chartered ile işbirliğine gideceğini duyurdu. Franklin Templeton ve Brevan Howard Digital gibi kuruluşların katılımını da içeren işbirliği, kurumsal müşterilerin kripto varlıkları ve tokenize edilmiş para piyasası fonlarını borsa dışı teminat olarak kullanmalarını sağlayacak.
OKX’ten yapılan açıklamaya göre Standard Chartered’ın Dubai Finansal Hizmetler Kurumu tarafından regüle edilen Dubai Uluslararası Finans Merkezi’nde (DIFC) bağımsız, regüle saklama kuruluşu olarak konumlanacağı projede, Dubai’de sanal varlık hizmet sağlayıcısı (VASP) lisansı sahibi olan OKX, teminat olarak tutulan dijital varlıkların kullanılabileceği borsa rolünü üstlenecek. Küresel fon yöneticisi Franklin Templeton tarafından işletilen bir dizi para piyasası fonunun program kapsamında sunulan teminat amaçlı ilk ürünler olacağı belirtilirken, Brevan Howard'ın kripto ve dijital varlık birimi Brevan Howard Digital da programdan yararlanan ilk kurumsal yatırımcılar arasında yer alacak.
Dünya devleri bir arada
OKX'in Birleşik Krallık merkezli çok uluslu banka ve saklama kuruluşu Standard Chartered ile başlattığı pilot programın katılımcıları arasında dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden biri olan Franklin Templeton da yer alacak. Dubai Sanal Varlık Düzenleme Kurumu’nun (VARA) düzenleyici çerçevesi içinde bir pilot program olarak başlatılan işbirliği, mevcut dijital varlık süreçlerinde önemli bir risk unsuru olarak görülen karşı taraf riskine karşı koruma sağlayacak.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, “OKX, faaliyet gösterdiği pazarlarda düzenlemelerin müsaade ettiği ölçüde geleneksel finans ve blokzinciri kesişimini güçlendirecek adımlar atmayı sürdürüyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde başlatılan bu proje, iki sektörün birlikte çalışabilirliğinin güçlü örneklerinden biri olma özelliği taşırken, OKX’in küresel pazarlarda kazandığı güveni de bir kez daha somutlaştırıyor. OKX’in küresel vizyonunu Türkiye pazarında temsil eden OKX TR olarak ülkemizde de düzenleyici çerçevenin gelişmesiyle benzer inovasyonları hayata geçirmek için heyecan duyuyoruz. Bugüne dek kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yönelik imza attığımız banka işbirlikleri, bu konudaki kararlığımızın kanıtı” dedi.
Kripto varlıklar ve tokenize para piyasası fonları, teminat olacak
OKX-SCB olarak da adlandırılan pilot program, kurumsal müşterilerin kripto varlıkları ve tokenleştirilmiş para piyasası fonlarını ticaret için borsa dışı teminat olarak kullanmalarını sağlıyor. Saklama kuruluşu olarak Global Systemically Important Banks (G-SIBs) listesinde yer alan Standard Chartered’ın konumlanacağı proje, bu yönüyle kurumsal müşteriler için güvenliği ve sermaye verimliliğini de önemli ölçüde artırıyor.
Franklin Templeton’ın program kapsamında sunulacak bir dizi para piyasası fonunun ilki olacağını kaydeden OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, “Bu işbirliği sayesinde OKX’in globaldeki kurumsal müşterileri, Franklin Templeton’ın Dijital Varlıklar Ekibi tarafından geliştirilen zincir üstü varlıklara erişim kazanacak. OKX, bu varlıkların müşterilerin finansal ve operasyonel yapılarına sorunsuz bir şekilde entegre edilebilmesi için çalışacak. Çok uluslu bir banka, itibarlı bir küresel borsa ve önde gelen varlık yöneticilerini bir araya getiren proje, geleneksel finans ve blokzinciri kesişiminin en güncel örneklerinden biri” ifadelerini kullandı.
“Endüstri standardını belirliyor”
OKX’in küresel kripto varlık borsaları arasındaki konumunun yanı sıra, bugün ana akıma dönüşen blokzinciri ekosistemi ve geleneksel finans arasında köprü kurduğuna dikkat çeken OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Standard Chartered ve OKX’i buluşturan bu işbirliği, mevcut ve potansiyel kurumsal müşterilerin güvenilir bir ortamda büyük ölçekte ticaret sermayesi dağıtabilmesi için bir endüstri standardı belirliyor. Geleneksel finans ve merkeziyetsiz teknolojiler arasındaki bu yenilikçi birliktelik, OKX’in blokzinciri tabanlı gelişmiş finansal hizmetler sunma anlayışını bir kez daha vurguluyor. Şubat 2024’ten bu yana OKX’in büyüme merkezlerinden biri olan OKX TR olarak biz de ülkemizde kripto varlıklara dair yasal düzenlemeleri yakından izliyor, %100 uyum prensibinden ödün vermeden blokzinciri teknolojilerinin yeni kullanım alanlarını keşfetmek için sabırsızlanıyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ödeme süreçlerinin uçtan uca kontrol altına alınmasını sağlayan yenilikçi platform Paywall, Güneydoğu Avrupa’nın en yenilikçi yapay zeka destekli fintek çözümlerini desteklemek amacıyla Microsoft ve NVIDIA iş birliğiyle başlatılan “Microsoft AI Fintech Accelerator” programına seçildi.
Ödeme sistemleri alanında işletmelerin yazılım açığını karşılayan ve parmak izi çözümler üreten Paywall, ödeme orkestrasının yeni üyesi yapay zeka projesi ile “Microsoft AI Fintech Accelerator” programına seçildi. Bölgenin en yenilikçi yapay zeka destekli fintek çözümlerini ve finansal hizmetler sektörünü hedefleyen girişimleri desteklemek amacıyla Microsoft ve NVIDIA iş birliğiyle başlatılan program, National Bank of Greece, Piraeus, Eurobank ve Alpha Bank gibi önemli finans sektörü kuruluşlarının desteğiyle yürütülüyor. 10 haftalık hızlandırma sürecini kapsayan, teknik ve iş geliştirme atölyeleri ve en yeni yapay zeka modellerine erişim imkanı sağlayan programın demoday’i 28 Mayıs’ta yapılacak.
“Sektör liderlerinden değerli içgörüler edineceğiz”
Uzun süredir yapay zeka ekiplerinin büyük bir gizlilikle üzerinde çalıştıkları Paywall ödeme orkestrasının yeni üyesi yapay zeka projesi ile Microsoft AI Fintech Accelerator programına seçildiklerini söyleyen Paywall Kurucu Ortağı ve CEO’su Arif Ferah, 6 Mart’ta başlayan programın Güneydoğu Avrupa’dan seçilmiş 14 en yenilikçi fintek girişimine ürün, teknoloji, veri ve pazara giriş kaynakları sunacağını belirti. Programın aynı zamanda sektör liderlerinden değerli içgörüler de sağlayacağını kaydeden Ferah sözlerine şöyle devam etti: “Seçilmiş olduğumuz bu program; Microsoft yöneticilerinden ürün stratejisi, pazara giriş yaklaşımları, yatırım toplama gibi alanlarda özel atölye çalışmaları, birebir mentorluk ve Microsoft ile NVIDIA uzmanlarıyla bağlantı fırsatları, National Bank of Greece, Eurobank, Alpha Bank ile Piraeus Bank gibi önemli finans kuruluşlarıyla potansiyel müşteri ilişkisi kurma gibi pek çok avantaj sağlayacak. Program boyunca biz de finans sektörünün en büyük oyuncularıyla bir araya gelecek ve geliştirdiğimiz yapay zeka ürünümüzü tanıtma fırsatı yakalayacağız.”
Paywall Hakkında
Temelleri 2023'te atılan Paywall, işletmeler ve lisanslı ödeme kuruluşları için altyapı hizmetleri sunuyor. İşletmeler için ödeme sistemlerinin orkestrasyonunu basitleştirmek üzere tasarlanmış kapsamlı bir hizmet paketi sunan girişim; PayRoute, PayJump, PayBalancer ve CardWall çözümleriyle öne çıkıyor. İşletmelerin tüm ödeme geçitlerini tek noktadan entegre etmelerini ve yönetmelerini sağlayan platform; abonelik yönetimi, ödeme kurtarma ve yönlendirme algoritmaları, merkezi kart depolama, pazar yerleri ve bağlantılar ve QR kodları aracılığıyla yapılan ödemeler gibi alternatif ödeme yöntemleri dahil olmak üzere çok çeşitli finansal araçlarını sunduğu çözümlerle destekliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
28-29 Mayıs’ta İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Perakende Günleri 2025, dünyanın en saygın teknoloji vizyonerlerinden Peter Hinssen’i ağırlıyor. Sektörün geleceğini şekillendirecek bu önemli buluşmada, yapay zekânın “abartıları” değil, “gerçekleri” konuşulacak.
Türkiye'nin en büyük iş dünyası organizasyonu ve uluslararası perakende sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan Perakende Günleri, bu yıl 24’üncü kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. 28-29 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek etkinlik, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde de sektör profesyonellerinin merakla takip ettiği bir vizyon platformu olarak dikkat çekiyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da perakendenin rotasını çizecek konuşmalar, sektörü geliştirecek iş birlikleri, güçlü networking fırsatları ve sektöre yön verecek yenilikler Perakende Günleri 25 sahnesinde buluşacak. “Perakendenin Geleceğini Şekillendirmek - Müşteriyi ve Teknolojiyi Kucaklamak” temasıyla gerçekleşecek etkinlikte, perakendenin dijital dönüşümü, müşteri odaklı stratejileri ve teknolojinin sektördeki etkisi çok yönlü bir şekilde ele alınacak.
Etkinliğin en çok konuşulacak isimlerinden biri ise şüphesiz Peter Hinssen olacak. Günümüzün en önemli teknoloji düşünürlerinden biri olan Hinssen, yapay zekâ konusundaki gerçekçi yaklaşımı, çarpıcı analizleri ve sıra dışı vizyonuyla dünya çapında tanınıyor. Google, Apple, Microsoft ve Amazon gibi dev şirketlere danışmanlık yapan; London Business School ve MIT Sloan School of Management gibi prestijli okullarda dersler veren Hinssen, bu yıl Perakende Günleri 2025’te yapay zekâya dair ezber bozan bir sunum gerçekleştirecek.
Kendini “patolojik bir iyimser” olarak tanımlayan Hinssen’in teknolojiye bakışı, sektörün bugünüyle değil, “yarından sonrası” ile ilgili. Ofisini pandemide işlevsiz hale gelen bir şapele kuran, dünyanın en zengin Apple bilgisayar koleksiyonuna sahip bu sıra dışı lider, yalnızca söyledikleriyle değil, yaşantısıyla da katılımcılara ilham verecek.
“Bugünü Anlamak, Yarına Hazırlanmak, Yeni Normal ve İnovasyon” kavramlarını “unutun” diyen Hinssen, “Yarından Sonrasına Hazır Olun, Artık Normal Yok, Radikal İnovasyon ve Geçmişin Takıntılarından Kurtulun” kavramları ise “hep gündeminizde olsun” diyor.
Sunumunda yapay zekânın sınırlarını ve potansiyelini anlatacak olan Hinssen, “AI Centric” kültürlerin nasıl oluşturulması gerektiğine dair çarpıcı örnekler de paylaşacak. Aynı zamanda ChatGPT ile Çin merkezli DeepSeek arasındaki rekabetin sektörlere nasıl yansıyacağını gözler önüne sererken, reklam uğruna geliştirilen fonksiyonsuz uygulamaları da anlatacak. Hinssen’e göre artık “normal” yok ve perakendenin yarından sonrasına hazırlanması gerekiyor.
Perakende Günleri 2025’te Hinssen dışında da çok sayıda çarpıcı konuşmacı da sahne alacak. Dünyaca ünlü beyaz şapkalı hacker Freaky Clown, güvenlik açıklarını masaya yatırırken; WPP ABD’nin Chief Creative Officer’ı Walter Geer, müşteri deneyiminde fark yaratan projeleri anlatacak. Global Blue CEO’su Jacques Stern ise global alışveriş trendlerini ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini değerlendirecek.
Organizasyona her yıl olduğu gibi binlerce sektör lideri, üst düzey yönetici ve girişimci katılırken; 125 fuar katılımcısı ve 90 sponsor marka, sektöre dair yeni ürün ve hizmetlerini tanıtacak. Bugüne kadar Hopi, Metro Group Future Store gibi çığır açan projelerin lansmanlarına ev sahipliği yapan Perakende Günleri, bu yıl da ilklerin adresi olacak.
SOYSAL HAKKINDA
Soysal, 41 yıldır perakende sektörünün eğitim ve gelişim merkezi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Artan rekabet ortamında hizmet kalitesini artırmayı hedefleyen şirketlere verdiği eğitimlerle yetkin insan kaynağı yetiştirme konusunda destek sağlarken, sektörün içinden gelen uzman danışman kadrosuyla kuruluşlara ihtiyaç duydukları alanlarda etkili danışmanlık hizmetleri sunuyor. 2001 yılından bu yana düzenlediği Perakende Günleri ile sektörün tüm karar vericilerini bir araya getiren Soysal, sınırsız network ve iş birliği fırsatları sunmanın yanı sıra, paylaşılan bilgi, deneyim ve vizyoner bakış açılarıyla sektörün bugününe ve geleceğine ışık tutuyor.
www.perakendegunleri.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
1 Mayıs 2025 itibarıyla Emisyon Kontrol Bölgesi (MED ECA) olarak tanımlanacak Akdeniz bölgesinde, yüzde 0,10 oranından fazla sülfür içeren denizcilik yakıtlarının kullanımına izin verilmeyecek. Petrol Ofisi Grubu'nun denizcilik yakıtlarındaki lider markası PO/Marine, bu düzenlemeye uyum kapsamında 15 Nisan 2025 tarihinde, ECA uyumlu yüzde 0,10 sülfür içerikli ULSFO (Ultra Düşük Sülfürlü Yakıt) ikmalini başarıyla tamamladı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Petrol Ofisi Grubu Denizcilik Kıdemli Müdürü Aydın Yıldız, "Denizcilik sektöründeki liderlik misyonumuzu, yalnızca pazar payımızla değil, sektöre yön veren yenilikçi adımlarımızla da güçlendiriyoruz. MED ECA uyum sürecinde Türkiye'de yüzde 0,10 sülfür içerikli denizcilik yakıtı ikmalini başarıyla tamamlamamız, bunun somut bir göstergesi. Daha önce de ülkemizin ilk VLSFO ikmalini gerçekleştirerek, sektörümüzde bir ilke imza atmıştık. ULSFO ikmalimizle de Türkiye'de denizcilik yakıtları alanında standartları belirlediğimizi bir kez daha ortaya koyduk. Akdeniz'in Emisyon Kontrol Bölgesi kapsamına alınması sadece bölgesel değil, küresel denizcilik için de tarihi bir dönüm noktası niteliğinde. PO/Marine olarak, bu dönüşümün sadece bir parçası değil, aynı zamanda öncülerinden biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Denizcilik sektörünün geleceğine yön veren, çevre dostu ve regülasyonlara tam uyumlu hizmetler sunmaya devam edeceğiz." dedi
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.