Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  CVK Hotels & Resorts, sürdürülebilir turizm vizyonu doğrultusunda gerçekleştirdiği enerji yatırımıyla dikkat çekiyor. CVK Hotels & Resorts sürdürülebilirlik alt markası olan "CVK Respect" çatısı altında yürütülen Güneş Enerji Santrali (GES) projesi, Eskişehir'in Odunpazarı ilçesine bağlı Karaçay Mahallesi'nde kurularak devreye alındı.

Sürdürülebilirlik vizyonunun ilk adımını, kardeş kuruluşu CVK Traverten&Mermer A.ş ile birlikte atan CVK Hotels & Resorts, Temmuz 2023'te ise İzmir'in Torbalı ilçesinde 18.000 m²'lik alana kurulu mermer ve traverten fabrika çatısına 1,5 MW kapasiteli bir güneş enerjisi sistemi kurarak sürdürülebilirlik çalışmalarına önemli bir katkı sağladı. Bu yatırım, CVK Hotels & Resorts'un sadece üretim tesisinin karbon ayak izini azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda CVK Respect çatısı altında yürüteceği enerji dönüşüm projelerinin de başlangıç noktası oldu.

"The Future Starts Today" (Gelecek Bugün Başlar) mottosuyla hayata geçirilen bu yatırım, CVK Hotels & Resorts'un İstanbul dışındaki ilk büyük yatırımı olmasının yanı sıra, markanın enerji dönüşümüne verdiği önemi de güçlü biçimde ortaya koyuyor.

Yıl boyunca güçlü güneşlenme oranına sahip olması, gölgelemeden uzak geniş arazi yapısı ve verimli toprak özellikleri nedeniyle Eskişehir, bu yatırım için stratejik bir merkez olarak tercih edildi. Aynı zamanda tarım ve hayvancılığa elverişli yapısı, İstanbul, Ankara ve İzmir'e olan yakın lojistik konumuyla birleşince, sadece enerji değil, aynı zamanda tarımsal sürdürülebilirlik açısından da önemli fırsatlar sunuyor.
 
 
13,5 MW Kurulu Güç ile %100 Enerji İhtiyacını Karşılayacak
 
Toplam 120 dönümlük arazi üzerine kurulan tesisin ilk etabında yaklaşık 12.000 panel ile 7 MW'lık kurulu güç devreye alındı. Şu anda inşaatı devam eden ikinci etap ise 6,5 MW kapasiteye sahip olacak ve tamamlandığında santral toplam 13,5 MW kurulu güce ve yaklaşık 23.000 panele ulaşacak. Bu yatırım tamamlandığında yıllık ortalama 23 milyon kWh enerji üretecek ve CVK Hotels & Resorts'un tüm tesislerinin enerji ihtiyacını %100 oranında karşılayacak.
 
Tarım ve Hayvancılık Yatırımlarıyla Sürdürülebilir Gıda Zinciri Kuruluyor
 
Yatırım, sadece elektrik üretimiyle sınırlı kalmıyor. Aynı bölgede yer alan 100 dönümlük bir arazi, tarım ve hayvancılık projeleri için de şirket bünyesine katıldı. Bu kapsamda serbest gezen tavuklarla doğal yumurta üretimi, mevsimsel sebze ve meyve yetiştiriciliği, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla birlikte et ve süt üretimi gibi projelerin 2026 itibarıyla devreye alınması planlanıyor. CVK Hotels & Resorts, bu üretim zincirini doğrudan otellerindeki gıda tedarikine entegre ederek hem ürün kalitesini artırmayı hem de tedarik sürecini izlenebilir, yerel ve düşük karbon ayak izine sahip bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor.
 
GES projesi yatırımıyla yılda yaklaşık 2.369 ton karbon salımının önüne geçilmesi bekleniyor ve bu da ortalama 150.000 ağacın yıllık karbon emme kapasitesine eşdeğer bir fayda sağlıyor. CVK Hotels & Resorts, çevresel duyarlılığını yalnızca enerji alanında değil; tarım ve hayvancılık projeleriyle de pekiştirerek sürdürülebilirliği çok yönlü bir kurumsal değer haline getiriyor.
 
Projenin teknik altyapısında, yüksek verimli SCHMID marka N-Type A-Class paneller ile Huawei markalı inverter sistemleri tercih edilirken, TEİAŞ SCADA sistemi ve inverter izleme altyapısı sayesinde üretim verileri anlık olarak takip edilerek sistemin verimliliği sürekli optimize ediliyor. Projede yüklenici firma olarak Gerilim Enerji, danışmanlık ortağı olarak ise Istrich ile gerçekleşti.
 
CVK Hotels & Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Çevik, konuyla ilgili; CVK Hotels & Resorts olarak bu projeyle birlikte yalnızca operasyonel maliyet avantajı elde etmeyi değil; aynı zamanda uzun vadeli kurumsal dayanıklılığımızı artırmayı, çevreye duyarlı vizyonumuzu güçlendirmeyi ve enerji alanında bağımsız bir model oluşturmayı hedefliyoruz. Güneş Enerjisi Santrali (GES) projemiz, kurumsal sürdürülebilirlik politikalarımızın stratejik bir adımını oluşturuyor. Bu proje ile yalnızca karbon ayak izimizi azaltmayı değil, aynı zamanda enerji verimliliğini artırarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı da amaçlıyoruz" dedi.
 
Bu yatırım, CVK Respect markasının çevresel sorumluluk ve ileri görüşlülük temelindeki kişiliğini yansıtan en güçlü örneklerden biri olarak öne çıkıyor. CVK Hotels & Resorts, sürdürülebilirliği sadece bir hedef değil, kurumsal stratejisinin merkezinde yer alan bir değer olarak konumlandırmaya devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  AXA Türkiye, Akdeniz Arkeolojisi Derneği'nin yürüttüğü su altı arkeolojisi çalışmalarına verdiği destekle kültürel mirasın korunmasına katkı sunarken, derneğin bölgedeki çalışmalarına sahadan da tanıklık etti. Şirketin üst düzey yöneticileri ve AXA Tüm Kalplerde gönüllüleri, Adrasan açıklarında yürütülen su altı arkeolojisi çalışmalarını yerinde gözlemlemek üzere derneğin araştırma gemisine konuk oldu.
AXA Türkiye CEO'su Yavuz Ölken, Hukuk, Uyum ve Kurumsal Sorumluluk Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Onur Koçkar ve AXA Tüm Kalplerde gönüllüleri, arkeologlar eşliğinde yapılan keşif gezisi kapsamında, araştırma gemisini ziyaret etti, VR gözlüklerle sanal dalış simülasyonuna katıldı ve robot yardımıyla canlı kazı takibini deneyimledi. Düzenlenen teorik eğitimlerin ardından ekip gün sonunda, Kemer'de inşa edilmesi planlanan Su Altı Arkeoloji Müzesi'ni ve bölgedeki Idyros Antik Kenti'ni ziyaret etti.
 
AXA Türkiye Sadece Riskleri Değil, Değerleri de Güvence Altına Alıyor
"İnsanlığın gelişmesi adına, insanlar için değerli olanı koruma" misyonuyla AXA Türkiye, yalnızca geçmişin izini sürmekle kalmayıp, geleceğin kültürel belleğini inşa eden projelere katkı sunmaya devam ediyor. Arkeolojik mirasın korunmasına yönelik bu temaslar, Akdeniz'in binlerce yıllık tarihine ışık tutarken şirketin sürdürülebilirlik stratejisini yerel ölçekte somutlaştırmasının önemli adımlarından biri olarak değerlendiriliyor. Geçmişi anlayarak geleceği korumayı hedefleyen Şirket, denizlerdeki biyoçeşitlilik konusunda farkındalık yaratıyor ve iklim değişikliğinin olası etkilerini azaltmaya yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini vurguluyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Tüm operasyonlarını sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda yürütmek için çalışmalar gerçekleştiren Banvit BRF, yenilenebilir enerji kullanımı, su tasarrufu, geri dönüştürülebilir ambalajlar, sıfır atık uygulamaları, net sıfır hedefi, emisyon kontrolü gibi uygulamalarının yanı sıra toplumsal yatırımları kapsamında gıda israfını önleme ve ağaçlandırma projeleriyle çevresel sorumluluğunun bilinciyle hareket ediyor.
 
Limit Aşım Günü kapsamında Banvit BRF CEO'su Tolga Gündüz yaptığı açıklamada; "Daha iyi bir dünya ve temiz bir gelecek için hepimiz sorumluyuz. Gezegenimize karşı bir borcumuz var. Doğal kaynakların tüketim hızına dikkat çeken bu önemli gün, sürdürülebilir üretim ve tüketim alışkanlıklarının artık ne kadar kritik bir noktaya geldiğini gözler önüne seriyor" dedi.
 
Bu hassasiyetten hareketle, Banvit BRF olarak, tüm operasyonlarını sürdürülebilirlik odağında yeniden kurguladıklarını ve ölçülebilir hedefler belirlediklerinin altını çizen Gündüz; "Bu hedeflere ulaşabilmek için süreçlerimizi düzenli olarak değerlendiriyor ve gerekli iyileştirmeleri hayata geçiriyoruz. Ayrıca BRF çatısı altında, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda belirlenen taahhütleri Türkiye operasyonlarımızda da titizlikle uyguluyoruz. Bugün yalnızca doğa değil, gelecek nesiller de alarm veriyor. Biz de tüm projelerimizde doğaya saygının önemini vurguluyor ve dikkat çekmek istiyoruz. Çünkü geleceği korumanın yolu, bugünden başlıyor" dedi.
 
2008 yılında başlattığı ve son yıllarda sürdürülebilir gıdaya odaklandığı "Akıllı Çocuk Sofrası" projesi ile alanında uzman pedagog ve diyetisyenlerin hazırladığı içeriklerle çocuklara gıda israfını önleme ve sorumlu tüketim bilinci kazandırmayı hedefleyen Banvit BRF, aynı zamanda gıda israfının çevresel etkilerine de dikkat çekiyor. Akıllı Çocuk Sofrası kapsamında geçtiğimiz aylarda KidZania İstanbul'da açılışı yapılan ve tüketim alışkanlıklarının gezegenin geleceğine etkisini çocuklara aktarmayı amaçlayan Sürdürülebilir Gıda Merkezi'nde çocuklar sürdürülebilir gıda ve bilinçli tüketim konularında farkındalık kazanacakları bir eğitim ve rehberlik alıyorlar.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Endüstriyel robotlar, küresel piyasa değerinin 16,5 milyar dolara ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkmasıyla sanayi üretimini baştan yazıyor. Bu ivmeden hareketle sektörün geleceği, yeni işbirliklerine dayanan pazar dinamikleriyle şekillendiriyor. Robotik hücre tasarımları, entegrasyon ve devreye alma süreçlerini uçtan uca yöneterek işletmelere anahtar teslim çözümler sunan ZYD Teknoloji, dünya genelinde kurulu 540 bin robot ile en büyük endüstriyel robot üreticileri arasında alan Yaskawa Robotics ile ortaklık kurarak dönüşümün önemli aktörlerinden biri olma yolunda ilerliyor.
"Üretimin en keskin değişimi, robotlarla yaşanıyor"
Robotik sistemlerin artık yalnızca büyük otomotiv fabrikalarında değil; gıda, ambalaj, metal işleme, sağlık, lojistik ve daha pek çok sektörde vazgeçilmez hale geldiğini söyleyen ZYD Teknoloji Kurucusu, Endüstriyel Otomasyon Uzmanı Zeyd Emrah İlkkahraman, konuya dair şu açıklamada bulundu: "Endüstriyel üretim son 50 yılda birçok dönüşüm geçirdi. Ancak bugün, üretimin en keskin değişimi, endüstriyel robotların yaygınlaşmasıyla yaşanıyor. Üretime hız, hassasiyet ve tutarlılık kazandırıyor. İnsan gücünün sınırlarını aşan bu sistemler, özellikle tekrar eden, tehlikeli veya yüksek hassasiyet isteyen işlerde hem maliyet avantajı hem de kalite artışı sağlıyor. Örneğin, bir kaynak robotu bir işlemi aynı hassasiyetle gerçekleştirebilirken; bir paletleme robotu binlerce ürünü hata payı olmadan sınıflandırabiliyor. Biz de ZYD Teknoloji olarak, robotik hücre tasarımları, entegrasyon ve devreye alma süreçlerini uçtan uca yöneterek işletmelere anahtar teslim çözümler sunuyoruz."
Robotları üretim süreçlerine dahil ederken kritik hususun doğru uygulamaya uygun robotu seçmek, entegrasyonu sorunsuz gerçekleştirmek ve sistemi akıllı hale getirecek yazılımlarla desteklemek olduğunu öne süren ZYD Teknoloji, bu noktada Yaskawa Robotics ile avantaj yaratıyor. Yaskawa'nın yüksek kaliteli, uzun ömürlü ve geniş ürün portföyü ile kendilerinin uygulama mühendisliğindeki uzmanlığını birleştiriyor. Her bir müşterisinin ihtiyacına özel projeler geliştirerek robotun yalnızca üretimde değil, verimlilik stratejisinde de aktif rol oynamasını mümkün kılıyor.
"KOBİ'lerin robotik dönüşümü için teşviğe, eğitime ve yerli yazılıma ihtiyacı var"
Teknoloji sektöründeki 18 yılı aşkın çalışma deneyiminden hareketle robotik sistemlerin endüstriyel alanda sağladığı avantajları sıralayan Zeyd Emrah İlkkahraman, "Bunların başında verimlilik artışı, iş güvenliği, ürün kalitesinde standartlaşma, işgücü maliyetinde azalma ve üretim sürekliliği geliyor. Ayrıca robotların nesnelerin interneti sistemlerine entegre edilmesi sayesinde uzaktan izleme, performans analizi ve kestirimci bakım gibi dijital yetkinlikler de kazandırılabiliyor. Bu yönüyle robotlar sadece fiziksel değil, dijital dönüşümün de temel taşlarından biri haline geliyor" diyerek değerlendirmelerine şunları ekledi:
"Yine de geliştirilmesi gereken bazı kritik alanlar var. Türkiye'deki KOBİ'lerin robotik dönüşüme adapte olabilmesi için daha fazla teşviğe, eğitim programına ve yerli yazılım çözümlerine ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca bazı özel uygulamalarda esneklik, yapay zekayla desteklenen görüntü işleme sistemleri ve hızlı programlama dilleri gibi alanlar da önümüzdeki dönemde geliştirilmesi gereken başlıklar arasında yer alıyor. ZYD Teknoloji olarak bu alanlara yoğun yatırım yapıyor, kendi yazılım çözümlerimizi geliştirerek sahadaki ihtiyaçlara hızlı yanıt veriyoruz."
"Bu ortaklıkla, Türkiye'nin üretim gücünü bir üst seviyeye taşıyoruz"
Sadece bir sistem entegratör değil, aynı zamanda müşterilerine stratejik üretim ortağı yaklaşımı sunan bir inovasyon merkezi olarak faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken ZYD Teknoloji Kurucusu, Endüstriyel Otomasyon Uzmanı Zeyd Emrah İlkkahraman, "Yaskawa ile olan iş ortaklığımız sayesinde, global kaliteyi yerel uzmanlıkla birleştiriyor ve Türkiye'nin üretim gücünü bir üst seviyeye taşıyoruz. Amacımız sadece robot kurmak değil, robotlarla birlikte geleceği tasarlamak.
Gelecekte üretim tesisleri daha esnek, daha akıllı ve daha otonom hale gelecek. Bu vizyon doğrultusunda robotik sistemleri sadece bugünün değil, yarının ihtiyaçlarına da cevap verecek şekilde kurgulamak şart. ZYD Teknoloji olarak bu misyonla yol alıyor, sanayicilerimizi Endüstri 4.0'ın omurgası olan robotik sistemlerle buluşturmaya devam ediyoruz" dedi.
Türkiye'deki başarısını ABD'ye taşıyacak
ZYD Tekonloji kurucusu İlkkahraman "Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz ortaklıklar sayesinde, yüksek hızlı paketleme robotlarından yapay zeka destekli durum izleme platformlarına kadar çok sayıda özel projeyi hayata geçirerek, sadece ilk tam mali yılında yaklaşık 500 bin dolar yıllık ciro elde ettik. Bugüne kadarki tüm gelirlerimizi Türkiye'deki müşterilerinden elde ederek; mimarisi, dokümantasyonu ve destek iş akışlarını uluslararası çapta ölçeklenecek şekilde oluşturarak başarımızı ABD pazarında da göstermek istiyoruz. ZYD Teknoloji, böylece küresel otomasyon markalarıyla işbirliği yaparak makine üreticileri ve son kullanıcılar için özel dijital çözümler sunmayı sürdürüyoruz" diye ekledi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Üniversite 3. ve 4. sınıf ya da yüksek lisans öğrencilerin uzun dönem stajyer olarak değerlendirildiği Borusan Alpha Genç Staj Programı, bu yıl da yeteneklere kapılarını açıyor. Yapay zeka tabanlı kişilik envanteri ve video mülakat avatarı gibi dijital ve yenilikçi araçlarla süreci eşit, şeffaf ve verimli kılan bu program, genç yetenekleri ve geleceğin liderlerini kariyer yolculuklarına en güçlü şekilde hazırlıyor.

 

Borusan Holding, vizyonunu destekleyecek genç yetenekleri bünyesine katmak ve geleceğin liderlerini yetiştirmek amacıyla yürüttüğü Borusan Alpha Staj Programı ile bu yıl da kariyer yolculuklarında gençlere rehberlik ediyor.

 

Üniversite 3. ve 4. sınıf ya da yüksek lisans öğrencilerini uzun dönem stajyer olarak değerlendiren Borusan Alpha Staj Programı kapsamında bu yıl 76 Alpha stajyeri temmuz itibarıyla Borusan Grubu’na katılıyor. Alpha staj programı boyunca öğrenciler haftanın iki ya da üç günü stajlarını yaparken bir yandan da eğitimlerine devam edecekler.

 

Yapay zeka araçlarıyla farklı ve verimli aday deneyimi

 

Trendlere ve işgücü gereksinimlerine göre her yıl güncellenen program, yapay zekanın iş süreçlerindeki öneminin giderek arttığı, özellikle insan kaynakları alanında adaylar ve işverenler için farklılaşan deneyimler sunduğu bu dönemde yetkinlik setini bu doğrultuda şekillendirdi. Yapay zeka tabanlı kişilik envanteri aracı sayesinde yetkinliklere göre detaylı analizler gerçekleştiriliyor, böylece potansiyeli yüksek genç yetenekler daha etkin bir şekilde değerlendiriliyor.

 

Değerlendirme sürecinde adaylar sırasıyla kişilik envanteri, İngilizce sınavı, video mülakat, insan kaynakları ve yönetici mülakatı adımlarından geçiyor. Video mülakat aşamasında akıllı asistan avatar ile gerçekleştirilen görüşmeler, adaylara eşit ve şeffaf bir ortam sunuyor. Borusan, yapay zeka destekli analizler sayesinde her aşamada hızlı, detaylı ve yüksek verimlilikte değerlendirmeler yapıyor.

 

Gerçek iş deneyimi, uzun soluklu bir kariyer fırsatı

 

Borusan Alpha Staj Programı, Borusan Holding ve Grup şirketlerinde; teknoloji, strateji, iş geliştirme, finans, insan kaynakları, üretim, satış ve pazarlamaya kadar geniş bir yelpazede gerçek iş deneyimi sunuyor.

 

Alpha stajyerleri ve genç yetenekler, programa adım attıkları ilk günden itibaren tecrübeli Borusan profesyonelleriyle birlikte çalışarak pratik bilgi ediniyor, farklı projelerde aktif rol alarak iş hayatının dinamiklerini bizzat deneyimliyor. Program boyunca Borusan Akademi’nin tasarladığı kapsamlı gelişim takvimi çerçevesinde; çevrimiçi ve yüz yüze eğitimler, uzman seminerleri ile birebir mentorluk oturumları aracılığıyla destekleniyorlar. Staj sürecini başarıyla tamamlayan adaylar, Borusan Alpha Genç Yetenek Programı’nın bir sonraki aşaması için yeniden değerlendirmeye alınıyor. İki programın birbirini tamamlayan yapısı sayesinde, genç yetenekler staj döneminde edindikleri deneyimlerin ardından Borusan çatısı altında kariyer yolculuklarına kesintisiz devam etme fırsatı yakalıyor. 1991 yılından bu yana sürdürülen Alpha Genç Yetenek Programı, “The Peer Awards for Excellence” tarafından uluslararası ödüle layık görülerek başarısını global ölçekte de tescillemiş bulunuyor.



2024 yılında Borusan Alpha Staj Programına 107 Alpha stajyeri dahil oldu. Bu süreçte başarılı performans gösteren 28 genç yetenek, mezuniyetlerinin ardından Borusan çatısı altında tam zamanlı olarak kariyerlerine devam etmeye başladı. Genç yeteneklerin elde tutulma oranı %96 gibi yüksek bir seviyeye ulaşırken, kadın Alpha yeteneklerde bu oran %100 olarak gerçekleşti.



Borusan Alpha Genç Staj Programı hakkında detaylı bilgi için: https://careers.borusan.com/content/borusan-alpha-staj-programi/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Formula 1 ile MSC Cruises ve Explora Journeys markalarını içeren MSC Grubu’nun Kruvaziyer Bölümü, iş birliklerini 2030 sezonunun sonuna kadar uzattıklarını duyurdu. 2022’den bu yana süren bu uluslararası ortaklık, iki markanın seyahat ve eğlenceyi inovasyon ve kalite anlayışıyla birleştirdiği güçlü bir birlikteliği ifade ediyor.

 

Yenilenen anlaşma kapsamında, MSC Cruises Formula 1’in Küresel Ortağı olmaya devam ederken; yarış isim sponsorluğu, pist kenarı marka görünürlüğü ve seçkin konuklara özel deneyimler gibi mevcut haklar da korunacak. Ayrıca MSC Kruvaziyer Bölümü altında bulunan lüks yaşam tarzı seyahat markası Explora Journeys, belirlenen Grand Prix yarışlarında marka görünürlüğü ile yer alacak.

 

Küresel ortaklık kapsamında Mayıs ayında gerçekleşen TAG HEUER MONACO GRAND PRIX 2025’te konuklarına Monaco’nun ünlü Port Hercule’ünde “yüzen butik otel” olarak hizmet veren Explora Journeys filosunun en yeni gemisi EXPLORA II, geminin zarif tasarımı ve konumu sayesinde konuklarına yarış atmosferini yakından deneyimleme fırsatı sundu. Formula 1 takvimindeki en çok izlenen yarışlardan biri olan Monaco Grand Prix’sinde gemideki özel etkinliklerin keyfini çıkarma ayrıcalığına sahip olan misafirler, aynı zamanda VIP giriş ve özel tribünlerde yer alarak bu özel deneyime şahit oldular. Formula 1 ve MSC Kruvaziyer Bölümü, yeni anlaşma ile hayranlara özel deneyimler ve küresel etkinlikler konusunda iş birliklerini daha da ileri taşımayı amaçlıyor.

 

Formula 1 Başkanı ve CEO’su Stefano Domenicali şunları söyledi:

“Ortaklığımızın bu kadar erken bir aşamada yenilenmesi, inovasyon, seyahat, eğlence ve unutulmaz deneyimler konusundaki ortak tutkumuzu yansıtıyor. Pierfrancesco Vago’ya ve MSC Kruvaziyer Bölümü ekibine bu iş birliğine duydukları bağlılık için teşekkür ediyorum. Ortaklığımızın daha da güçlenerek küresel hayran kitlelerine ulaşmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

 

MSC Grubu Kruvaziyer Bölümü İcra Kurulu Başkanı Pierfrancesco Vago ise şöyle konuştu:

“Son üç yılda Formula 1 ile kurduğumuz ortaklık giderek daha güçlü hale geldi. Bu sezon MSC Cruises üç Grand Prix yarışında isim sponsoru olarak yer alıyor. Aynı zamanda Explora Journeys markamız, Mayıs ayında Monako’da EXPLORA II ile yarışseverlere benzersiz bir deneyim sundu. Bu iş birliği; mükemmeliyet, yenilik ve takım ruhu temelleri üzerine inşa edildi. Gelecek nesillere kalıcı bir miras bırakma amacıyla, Formula 1’in Küresel Ortağı olarak 2030 yılına kadar bu yolculuğu sürdürmekten gurur duyuyoruz. Yarış tutkunları, önümüzdeki yıllarda da hem pistte hem de denizde MSC Cruises ve Explora Journeys’in eşsiz deneyimlerinin tadını çıkaracak.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Koç Üniversitesi Türkiye İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne (KUIS AI), AWS’ten AWS Bulut Araştırma Kredisi desteği sağlandı. KUIS AI, bu altyapı desteğini, görüntü işlemeden doğal dil anlamaya kadar uzanan çeşitli alanlardaki projelerinde kullanarak Türkiye’deki yapay zekâ araştırmalarının kapasitesini artırmayı amaçlıyor. Merkezdeki öğretim üyeleri, bu destekten, ekiplerindeki öğrenciler ve araştırmacılarla birlikte proje başına 10.000 dolara kadar yararlanabiliyor. Mevcut projeler kadar, erken aşamadaki fikirlerin de desteklenmesi hedefleniyor.

KUIS AI araştırmacıları, AWS Bulut Araştırma Kredileri’nin yanı sıra, AWS’in sunduğu dijital eğitim platformu Skill Builder üzerinden bireysel eğitim hesapları açarak bulut teknolojileri alanında kendilerini geliştirme fırsatı da bulabiliyor. Ayrıca, AWS uzmanları tarafından mimari tasarım konularında teknik destek sağlanıyor.

AWS’nin sunduğu ölçeklenebilir bulut altyapısı, büyük veri setleriyle çalışmayı, yüksek hesaplama gücü gerektiren modelleri eğitmeyi zorunlu kılan yapay zeka alanındaki araştırmaların, fiziksel donanım sınırları olmadan sürdürülmesine olanak tanıyor.

Bugünün fikirleri, yarının çözümleri

KUIS AI Direktörü Prof. Dr. Çiğdem Gündüz Demir, konuya ilişkin değerlendirmesinde yapay zekânın çağın en dönüştürücü teknolojilerinden biri olduğunu, bu alandaki araştırmaları desteklemek için İş Bankası iş birliğiyle Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni hayata geçirdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

 

“Yapay zekâ, günümüzde yalnızca teknolojinin değil, toplumların dönüşümünün de temel anahtarı haline geldi. Bu dönüşümde söz sahibi olabilmek, güçlü hesaplama kaynaklarına erişim ve esnek teknolojik altyapılarla mümkün. Araştırmacılarımızın yenilikçi fikirlerini hayata geçirebilmeleri, büyük ölçekli verilerle çalışabilmeleri ve ileri seviye modeller geliştirebilmeleri için AWS’in sunduğu bulut bilişim çözümlerini çok kıymetli buluyoruz. Bu iş birlikleri, araştırma süreçlerini hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin yapay zekâ alanında daha görünür, rekabetçi ve üretken bir aktör olmasına katkı sağlıyor. Bugünün fikirlerinin yarının çözümlerine dönüşebilmesi için bu tür altyapılar artık vazgeçilmez.”

 

  

Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi Hakkında:

Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUIS AI), ülkemizin bilimsel ve akademik faaliyetlerine katkıda bulunmak ve yapay zekâ alanında ileri düzey çalışmaların yürütüldüğü bir mükemmeliyet merkezi oluşturmak amacıyla 2020 yılında Koç Üniversitesi ve İş Bankası tarafından ortaklaşa kurulmuştur. Merkezin bünyesinde makine öğrenmesi, bilgisayarlı görü, doğal dil işleme, görüntü, video ve sinyal işleme, robotik, insan-bilgisayar etkileşimi, üretici yapay zekâ, biyolojik ve tıbbi veri analizi gibi yapay zekânın birçok alanında başarılı araştırma faaliyetleri yürütülmektedir. 19 yapay zekâ alanında uzman öğretim üyesinin yanı sıra mühendislik, tıp, hukuk gibi disiplinlerarası alanlarda yapay zekâ uygulamaları üzerine çalışan 32 öğretim üyesinin bulunduğu Merkezde, 80’in üzerinde lisansüstü öğrenci ve araştırma personeli de görev yapmaktadır. Kuruluşundan bu yana onlarca öğrenciye burs imkânı sağlanmış ve Koç Üniversitesi bünyesinde yüksek performanslı bilgi işlem altyapısının oluşturulmasına katkı sunulmuştur. Merkez bünyesinde, endüstri uygulamaları için yapay zekâ kullanımına yönelik başarılı üniversite-sanayi işbirlikleri de yürütülmektedir. Merkezde, yapay zekâ alanında bilgi birikimini artırmaya yönelik teknik seminerler, toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik teknik olmayan bilgilendirme konuşmaları ve ekosistemi desteklemeye yönelik geniş katılımlı etkinlikler de düzenlenmektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
    
Dünyanın önde gelen teknoloji yayınları Android Central ve Trusted Reviews, HONOR 400 Serisi'ni "Tavsiye Edilen Ürün" (Recommended Product) ödüllerine layık gördü. Global lansmanının ardından kısa sürede dikkatleri üzerine çeken HONOR 400 ve HONOR 400 Pro, bu prestijli ödüllerle orta segmentteki iddiasını bir kez daha kanıtladı. Yapay zekâ destekli kamerası, 6 yıl Android güncelleme garantisi, hızlı şarj desteği ve üstün tasarımıyla öne çıkan seri, aynı zamanda satış rakamlarıyla da dikkat çekiyor.
 
Android Central: "HONOR 400, Orta Segmentte Fark Yaratıyor"
 
Dünyaca ünlü teknoloji yayınlarından Android Central, HONOR 400 modelini "orta segmentte tasarımıyla öne çıkan en iyi cihazlardan biri" olarak tanımlıyor. 200MP yapay zekâ destekli ana kamerası, uzun pil ömrü, hızlı şarj desteği ve 6 yıl Android OS güncelleme garantisi gibi özellikleriyle cihaz, kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıyor. Yayın, özellikle cihazın portre çekim performansının dikkat çektiğini belirtiyor.
 
Trusted Reviews: "HONOR 400 Pro, Şık ve Güçlü"
 
Serinin üst segment modeli olan HONOR 400 Pro ise bir diğer global otorite olan Trusted Reviews tarafından tavsiye edilen ürün olarak değerlendiriliyor. Yayın, cihazın şık ve ergonomik tasarımı, güçlü işlemcisi ve enerji verimliliğiyle segmentinin öne çıkan modellerinden biri olduğunu vurguluyor.
 
Globalde Başlayan Başarı, Türkiye'de Güçleniyor

HONOR 400 Serisi, sahip olduğu ödüllü tasarımı, yapay zekâ destekli kamera teknolojileri ve yazılım gücüyle akıllı telefon dünyasında yeni bir dönemi temsil ediyor. Serinin hem globalde hem de Türkiye'de gördüğü ilgi, başarısını rakamlarla da ortaya koyuyor. Lansmandan sonraki ilk haftalarda global satışlarda kırılan rekorlar, Türkiye'deki kullanıcıların da dikkatinden kaçmadı. HONOR 400 Serisi, lansman döneminde HONOR'un bugüne kadarki en hızlı satılan serisi olarak markanın büyüme ivmesini artırdı.
 
HONOR, teknolojiyi herkes için erişilebilir kılma vizyonuyla geliştirdiği bu yeni nesil ürün ailesiyle, sadece bugünü değil geleceği de şekillendirmeye aday olduğunu bir kez daha kanıtlıyor