Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çin'in önde gelen otomotiv üreticisi Chery, yeni nesil teknolojilere yatırım yaparak sektörün geleceğine hazırlanıyor. Geliştirdiği yeni nesil hibrit teknolojisiyle donatılan Chery ARRIZO 8 PHEV, güç ve yakıt tüketimini mükemmel bir şekilde dengelemek üzere ultra hibrit bir sistemle entegre edilen hibrit sisteme özel beşinci nesil 1.5 TGDI motorla sunuluyor. NEDC koşullarında 100 kilometrede sadece 4.2 litre yakıt tüketimi değeriyle dikkatleri üzerine çeken ARRIZO 8 PHEV, aynı sınıftaki içten yanmalı motora sahip araçlara göre önemli bir tüketim avantajı sağlıyor. 127 kilometreye kadar tamamen elektrikli menzil sunan ARRIZO 8 PHEV, bu sayede çoğu kullanıcının şehirlerdeki günlük işe gidip gelme ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılıyor. Bununla birlikte modelin toplam menzili 1463 kilometreye kadar ulaşıyor. Böylece ARRIZO 8 PHEV, batarya veya yakıt seviyesi endişesi olmadan uzun mesafeli seyahatlere imkân sağlıyor.
Çin'in en büyük otomotiv üreticilerinden Chery, sürdürülebilir kalkınmayı ve çevre dostu sürüşü destekleyici çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda marka, çevre dostu, ultra düşük yakıt tüketimi, yüksek performans ve uzun menzil gibi özellikleri bir araya getiren ARRIZO 8 PHEV modelini pazara sundu. Bu araç, çevre dostu mobilitenin standartlarını yeniden tanımlıyor ve üstün performansı ve çok yönlü kullanım özellikleriyle pazarda yoğun ilgi görüyor.
Beşinci nesil 1.5 litrelik TGDI motorla donatıldı!
ARRIZO 8 PHEV, süper hibrit bir sistemle entegre edilen ve güç ile yakıt verimliliği arasında mükemmel bir denge sağlayan hibrit sisteme özel beşinci nesil 1.5 TGDI motorla donatıldı. Bu motor, yüzde 44,5'lik termal verimlilik seviyesiyle daha az yakıtla daha fazla güç üretirken, gereksiz enerji kaybını en aza indirerek enerji tasarrufu ve çevre koruma konusunda yeni bir seviye sunuyor. ARRIZO 8 PHEV, ister günlük işe gidip gelme, ister uzun mesafeli seyahatler olsun, çevreye en az etkiyle keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. ARRIZO 8 PHEV, NEDC koşullarında 100 kilometrede sadece 4.2 litre yakıt tüketimi değeriyle, aynı sınıftaki içten yanmalı motora sahip araçlardan önemli ölçüde daha düşük tüketime sahip. Bu da özellikle araç yürütme maliyetleri konusunda endişe duyan kullanıcılar için önemli bir avantaj sağlıyor. İster günlük şehir içi sürüşler olsun isterse de uzun yolculuklar, ARRIZO 8 PHEV ultra düşük yakıt tüketimi değeriyle önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlayarak çevre dostu seyahatleri daha ekonomik ve pratik hale getiriyor.
Üst düzey performans yüksek verimlilikle buluşuyor!
ARRIZO 8 PHEV sadece çevre dostu olmasıyla değil, aynı zamanda performansıyla da öne çıkıyor. Süper hibrit DHT ile desteklenen motor; 115kW maksimum güç ve 220 Nm maksimum tork sağlıyor ve böylece üstün bir performansı kullanıcının hizmetine sunuyor. Bununla birlikte model, tamamen elektrikli sürüş modunda elektrikli araçlara rakip, sessiz ve verimli bir sürüş deneyimi sunuyor. Tahrik motoru 150 kW'lik maksimum gücü kullanıma sunarken, EV modunda mekanik verimlilik yüzde 98'e kadar çıkıyor. Böylece hem aracın performansı hem de enerji verimliliği artıyor. Menzil, bir şarj edilebilir hibrit aracın kapasitesi açısından çok belirleyici bir role sahip. Bu noktada ARRIZO 8 PHEV, 127 kilometre tamamen elektrikli sürüş menziliyle etkileyici bir değer sunuyor. Bu sayede araç, çoğu şehirli kullanıcının günlük işe gidip gelme gereksinimine cevap veriyor. Aracın toplam menzili ise 1463 kilometreye kadar uzanıyor. Böylece batarya veya yakıt seviyesi endişesi olmadan uzun yolculuklarda bile keyifli bir sürüş sunuyor. Ayrıca model hızlı şarj teknolojisine de sahip. Bu da bataryanın sadece 19 dakikada (25°C'de) yüzde 30'dan yüzde 80'e şarj olmasını sağlayarak, şarj süresini önemli ölçüde azaltıyor ve rahat bir kullanıcı deneyimi sağlıyor.
Her türlü kullanım ihtiyacı için bir çözümü var!
Üstün performansı ve çeşitli sürüş modları ile öne çıkan ARRIZO 8 PHEV, farklı kullanım senaryolarına kolayca uyum sağlıyor. Sıfır emisyonlu sürüş için günlük şehir içi kullanımlarda tamamen elektrikli sürüş modu devreye giriyor. Seçim yapma olanağı sunan farklı sürüş modları, hafta sonu gezilerinde daha keyifli bir uzun mesafe sürüş deneyimi sağlıyor. Ayrıca ARRIZO 8 PHEV, yüksek performansı ve lüks iç mekanıyla iş seyahatlerine prestij ve kolaylık katıyor. Hızlı şarj teknolojisi, acil durumlarda güçle ilgili endişeleri azaltarak endişesiz bir seyahat sağlıyor. Chery, küresel çevre dostu sürüş çabalarına uygun olarak ve küresel bir yaklaşımla; enerji tasarrufu, ultra düşük yakıt tüketimi, üstün performans ve gelişmiş menzili bir araya getiren ARRIZO 8 PHEV ile yeni bir sürüş deneyimi sunuyor. Bu araç sadece şarj edilebilir hibrit standartlarını yeniden tanımlamakla kalmıyor, aynı zamanda çevreyi koruma ve ekonomik verimlilik olmak üzere iki misyonu da etkin bir şekilde yerine getiriyor. ARRIZO 8 PHEV; çevre dostu tasarımından düşük yakıt tüketimine, yüksek performanslı güç sisteminden endişesiz uzun menzil yeteneklerine kadar benzersiz bir rekabet gücü ortaya koyuyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Alıcı ve satıcı arasında ikinci el alışverişi için köprü oluşturan Dolap; ev ve yaşam, elektronik, kadın, erkek, bebek ve çocuk kategorilerinde milyonlarca ürüne ev sahipliği yapıyor. Dolap'ın yayınladığı Sürdürülebilirlik Etki Raporu'na göre, platform sayesinde Türkiye'de her yıl 15 milyondan fazla ürün yeniden hayat buluyor. Bu sayede yılda 50 milyon metreküp su, toplam 10 bin tonun üzerinde metal, plastik ve tekstil tasarrufu sağlanıyor. Önlenen sera gazı emisyonu ise 204 bin ton karbondioksit eşdeğerinde.
Trendyol güvencesi ile ikinci el alışverişe imkan tanıyan Türkiye'nin ikinci el platformu Dolap, Sürdürülebilirlik Etki Raporu'nu yayınladı. Döngüsel tüketim alışkanlığının çevresel ve sosyal etkilerini inceleyen raporda, Türkiye'deki ikinci el pazarına ilişkin çarpıcı veriler yer aldı.
Rapor, Dolap'ın alıcı ve satıcı arasında kurduğu köprüyle sera gazı emisyonu, su tasarrufu ve ekonomik faydalar gibi çeşitli alanlarda kayda değer sonuçlar yarattığını ortaya koyuyor.
Hande İzmirlioğlu: Pozitif etki hedefimizdeki başarımız, döngüsel tüketimde Dolap modelinin işlerliğini gösteriyor.
Dolap kurucularından Hande İzmirlioğlu konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:
"Dolap olarak, ikinci el ürün alışverişi ve sürdürülebilirlik arasında güçlü bir ilişki olduğuna inanıyoruz. Her geçen gün daha fazla kullanıcımızın döngüsel tüketim alışkanlıklarını benimsemesi bizleri gelecek için umutlandırıyor. İkinci el ürün kullanımının yaygınlaşmasıyla, çevresel etkiyi azaltırken bir yandan da özellikle kadınlar için hayati değer taşıyan ekonomik fırsatlar da yaratıyoruz. İlk kez yayınladığımız Sürdürülebilir Etki Raporu, bir başka kullanıcıda yeniden hayat kazanan ürünlerle dünya ve insan için pozitif etki yaratma hedefimizde geldiğimiz noktayı ortaya koyuyor. Buradaki başarı, döngüsel tüketimde Dolap modelinin işlerliğini gösteriyor. İkinci el alışverişin yaygınlaşması ve sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının teşvik edilmesi konusundaki hedefimizle, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma misyonunu devam ettireceğiz."
Karbon ayak izinde 28 bin dünya turu kadar tasarruf
Her yıl 15 milyondan fazla ürünü yeniden kullanıma kazandıran Dolap, sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarını teşvik ederken, aynı zamanda çevresel etkiyi de azaltıyor. Ürünlerin bir başka tüketicide yeniden hayat bulması, 204 bin ton karbondioksit eşdeğerindeki sera gazı emisyonunun engellenmesine yardımcı oluyor. Bu miktar, Edirne'den Kars'a yapılacak 3 milyon uçak seferine ya da dünyanın etrafını otomobille 28 bin kez dolaşmaya karşılık geliyor.
20 bin olimpik havuzu dolduracak kadar su tasarrufu
Yeni ürün üretiminin önüne geçmek, karbon ayak izini küçültmenin yanı sıra su gibi sınırlı kaynakların daha az tüketilmesine de katkı sağlıyor. Dolap üzerinden yapılan satışlar, yeni ürün yerine mevcut ürünün döngüsel ekonomiye dahil olması sayesinde yılda 50 milyon metreküp su tasarrufu oluşmasını sağlıyor. 20 bin olimpik havuzu dolduracak kadar suya denk gelen bu rakam, sürdürülebilir su yönetimi açısından oldukça önemli bir başarı olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'ye 10 bin tonluk kaynak katkısı
Metal, plastik ve tekstil hammaddeleri, Dolap üzerinden satışı yapılan ürünlerin temel bileşenlerini oluşturuyor. Ev ve yaşam, elektronik, kadın, erkek, bebek ve çocuk kategorilerinde milyonlarca ürüne ev sahipliği yapan Dolap, bu ham maddelerin kullanımında kayda değer bir azalma yaratıyor. İkinci el tüketimin tercih edilmesi sayesinde 1010 ton metal, 2716 ton plastik ve 7 bin ton tekstil olmak üzere her yıl toplamda 10 bin tonluk hammadde, ülkemizin diğer ihtiyaçlarında kullanılabilir kaynaklar haline geliyor.
254 bin kadının ana gelir kaynağı Dolap
Ürünlerin ekonomik ömrünün uzatılmasına katkıda bulunarak yeniden kullanım için fırsatlar yaratan Dolap, ekonomik açıdan da önemli bir fayda sağlıyor. Dolap platformunda yapılan satışlar, 254 bini aşkın kadının ana gelir kaynağını oluşturuyor. Ev ekonomisini güçlendiren ikinci el ürün satışı sayesinde aynı zamanda tüketiciler de istedikleri bütçeye göre alışveriş yapma imkânı buluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye kabinet sektöründe Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) onaylandığı ilk firma olan Legrand Türkiye Grubu markalarından Estap, EcoLine duvar tipi kabinet serisi ile ofislerin network ağını yüzde 50 daha az yer kaplayarak yönetmesini sağlıyor. Açılabilir yan kapakları sayesinde son teknoloji kullanarak geliştirdiği EcoLine Plus duvar tipi kabinetleri ile de sektördeki farkını ortaya koyuyor.
Türkiye kabinet sektöründe Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) onaylandığı ilk firma olan Legrand Türkiye Grubu markalarından Estap, EcoLine duvar tipi kabinet serisi ile ofislerin network ağını yüzde 50 daha az yer kaplayarak yönetmesini sağlıyor. EcoLine duvar tipi kabinet serisi, şık tasarımı ve gelişmiş özelliklerinin yanı sıra masa altı veya zemin üzerinde kullanım olanağı da sağlayarak kullanıcılarının işlerini kolaylaştırıyor. 65 kilograma varan taşıma kapasitesiyle bilgi ağınızın tüm yükünü taşımaya hazır olan EcoLine serisi, daha etkili bir havalandırma sistemi için birçok özelliği de bünyesinde barındırıyor.
Kullanıcı Dostu Tasarım ve Gelişmiş Fonksiyonlar
Kabin içinde optimum hava sirkülasyonu sağlayan dolaşım sistemiyle cihazların artık daha verimli ve güvenli kullanılmasına olanak tanıyan seri, 3 farklı noktadan önceden açılmış, kırılabilir kablo girişleriyle de çok miktardaki kablo ağı için mükemmel bir çözüm olduğunu kanıtlıyor. Açılabilir yan kapaklarıyla EcoLine Plus yüzde 50 daha az yer kaplayan demonte (Flatpack) ambalajı ve 300 mm x 50 mm ebatlarında üst, alt ve arka kablo giriş noktası ve kırılan noktalar için toz girişini önleyen fırçalı kablo giriş aksesuar seçeneğiyle de kullanıcısıyla buluşuyor.
Üstünlükler EcoLine ve EcoLine Plus'ta Bir Arada
EcoLine ve EcoLine Plus duvar tipi kabinetler, sistem odalarındaki ve ofislerdeki data kablolaması uygulamalarında daha az miktarda "U" boy gerektiren alanlar ve daha az cihaz gereksinimi olan durumlar için ideal çözümler sunuyor. 4 mm temperli komple cam kapı özelliği ile estetik bir tasarıma sahip olan EcoLine serisi, IP 20 koruma seviyesine sahip. Tüm EcoLine duvar tipi rack kabinetler, pinyon ayak ya da tekerlek grubu takılarak zemin üzeri kullanıma uygun hale getirilebiliyor. EcoLine serisi yan kapaklarının sabit olmasıyla montajlı sevk edilebilirken, EcoLine Plus serisi ise yan kapaklarının açılabilir olmasıyla hem montajlı hem de demonte sevk seçenekleriyle kullanıcılara sunuluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirketlerin, "Sistem Entegratörü ve İş Ortağı", "Dağıtıcı", "Türkiye Merkezli Üretici" ve "Uluslararası Merkezli Üretici/Üreticinin Temsilcisi" olmak üzere dört kategoride değerlendirildiği araştırmada, 5 binden fazla işletmeye teknoloji merkezli yönetim ve operasyon çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine değer katan Protel, Türkiye merkezli üreticiler arasında 42'nci sırada yer aldı.
POS sistemleri kategorisinde 2'nci sırada
Donanım kategorisinde 34'üncü sırada bulunan Protel, yazılım kategorisinde 62'nci, hizmet kategorisinde 17'nci, POS sistemleri kategorisinde ise 2'nci sırada yer alarak önemli bir başarıya imza attı.
E-Fatura, E-Defter, E-Arşiv yazılımında 9'uncu sıra gibi önemli bir konumda bulunan Protel, turizm sektörüne yönelik yazılımlarda ise Bilişim 500 Plus kategorisinde 5'inci sırada yer aldı. Şirket, İstanbul şirketleri arasında 89, genel 2023 yılı satış verilerine göre ise ilk 500 bilişim şirketi içinde 113'üncü sırada yer alıyor.
Protein, POS sistemleri kategorisinde 4'üncü sırada
İşletmelere masadan sipariş ve temassız ödemelerden teslimat ve paket servise kadar bütün süreçlerini yönetme imkanı sağlayan; restoran, café ve perakende işletmeleri için en pratik POS sistemini sunarak işletmelerin tüm süreçlerini kolaylaştıran Protel grup şirketlerinden Simpra markasıyla faaliyetlerini sürdüren Protein ise Türkiye merkezli üreticiler arasında 124'üncü sırada bulunuyor. Donanım kategorisinde 42'nci, yazılım kategorisinde 113'üncü sırada olan Protein, POS sistemleri kategorisinde 4'üncü, turizm sektörü yazılımlarında ise 7'nci sırada yer alıyor. İstanbul bazında 230'uncu sırada bulunan Protein, 2023 yılı ilk 500 bilişim şirketi sıralamasında ise 337'nci sırada.
"Kaliteli, sürdürülebilir, son teknoloji çözümler sunmaya devam edeceğiz"
Bu başarıları değerlendiren Protel Pazarlama Direktörü Mehmet Emin Çangal, "Protel olarak 1989 yılından bu yana restoran, kafe, otel, bar, pastane, plaj gibi işletmeler için teknolojik çözümler sunuyor ve sektöre liderlik ediyoruz. Aynı zamanda Simpra ve Payneos markalarımızla da işletmelere uçtan uca hizmet sunuyoruz. Tüm markalarımızla 2024 yılında da büyümeye devam ediyoruz. Şirketlerimizin bu önemli başarısı, teknoloji ve inovasyon alanındaki yatırımlarımızın bir sonucu olarak görülebilir. Türkiye ve dünya pazarlarında öncü konumumuzu korumak ve müşterilerimize sınırsız hizmet sunmak için sürekli kendimizi yeniliyor ve geliştiriyoruz. Bu vizyon, bizi sektördeki yenilikçilik yarışında her zaman bir adım önde tutuyor. Müşterilerimize son teknoloji, kaliteli ve sürdürülebilir çözümler sunmaya; sektördeki etkimizi artırmaya devam edeceğiz" dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tarımsal sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak adına 350 bin dekar alana ulaşan üretim alanında her yıl yüzlerce çiftçi ile sürdürdüğü sözleşmeli tarım modeli ve onarıcı tarım uygulamalarıyla her zaman çiftçilerin yanında olan ETi, bu alandaki çalışmalarını yeni açılımlarla geliştirmeye devam ediyor.
Bünyesindeki tarımsal üretim geliştirme ekibiyle 10 yıldır Ar-Ge ıslah süreçleri yürüten, bu süreçlerde de buğday ve yulaf tohum ıslahı ile üstün kalite değerlerine uygun tohum geliştirme çalışmaları yapan ETi, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen "Özel Sektör Tarımsal Araştırma Kuruluş" yetkisini almaya hak kazandı. İnovasyona verdiği önemle tarımsal araştırma enstitüleri, bilimsel kuruluşlar ve üniversitelerle birlikte yıllardır ıslah projeleri yürüten ETi, Özel Sektör Tarımsal Araştırma Kuruluşu yetkisiyle devlet kurumları ve TÜBİTAK projelerinde ayrıcalıklı tohum tescil süreçlerine dahil olabilecek. Tohum üretimlerinde yüksek kademeli tohum tedariki sağlama hakkı da elde eden ETİ bu sayede tescil süreçlerini hızlandırabilecek.
ETi, Karaduman ve Ramisbey buğdaylarını sözleşmeli üretimde kullanmaya hazırlanıyor
Daha önce "Bisküvilik Buğday Islahı" projesi kapsamında Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (GKTAEM) ile birlikte geliştirilerek tescil ettirilen Karaduman ve Ramisbey buğdaylarının bu yıl sözleşmeli çiftçileriyle hasatlarını gerçekleştiren ETi, bu buğday çeşitlerinin üretim sürecine dahil olması için de çalışmalara başladı.
ETi Türkiye CEO'su Ercan Öz, "Tarımsal ve hayvansal girdilere dayalı bir şirket olarak, ihtiyaç duyduğumuz girdilerin yüksek kaliteli ve sürdürülebilir olmasını çok önemsiyoruz. Bu amaçla yıllardır tarım ekosistemimizi geliştirmek için çalışıyoruz. 'Özel Sektör Tarımsal Araştırma Kuruluşu' yetkisi almamız, bize ve sözleşmeli tarım yaptığımız çiftçilere en iyi kalitede buğday ve yulafı geliştirmek ve üretebilmek için değerli fırsatlar sunacak" dedi.
ETi, buğdayın ve tarımın sürdürülebilirliğine sahip çıkıyor
Sürdürülebilir tarım uygulamaları kapsamında 2011 yılında sözleşmeli tarım modelini hayata geçiren ETi, bundan 10 yıl önce özellikle kendi sözleşmeli tarım üreticilerine dağıtmak üzere tohum üretimini başlatmıştı. Tarımsal Ar-Ge ve Tohum Islah Geliştirme birimini kurarak burada ıslah programı oluşturan ETi, kalite değerlerine hitap edecek melezleme ve tohum geliştirme stratejisi üzerine iş planları geliştirirken, ayrıca ortak çalışmalar yaparak TÜBİTAK destekli Bisküvilik Buğday Islah ve Tohum Geliştirme projeleri de oluşturdu. Bunların yanında hatırlanacağı üzere ETi Burçak ve WWF-Türkiye, 2015-2017 yılları arasında Türkiye'nin Buğday Atlası'nı yayınladıktan sonra 2017 yılında hayata geçirilen Siyez Buğdayını Yaşatma Projesi'ni, 2017-2018 yılları arasında ise Geleceğimiz Buğday eğitim projesini gerçekleştirdi. 2020-2024 yılları arasında Sağlıklı Toprak Hareketi'ni başlatan ETi Burçak ve WWF-Türkiye, bu yıl ise Toprak Gönüllüleri ile Anadolu'yu köy köy gezmeye hazırlanıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Araçların güvenli ve verimli bir şekilde yol alabilmesi için lastik bakımı büyük bir önem taşıyor. Lastiklerin ömrünü uzatmak, performansını artırmak ve güvenli sürüş sağlamak için yapılması gerekenlerin başında ise düzenli lastik rotasyonu geliyor. Lastikleri aracın farklı noktalarında kullanarak aşınmaların dengelenebileceğini ve lastiğin ömrünü uzatabileceğini belirten Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, lastik bakımı hakkında önemli ipuçlarını paylaştı.
Araç lastiklerinin düzenli bakımı, hem araç güvenliği hem de sürüş güvenliği açısından üzerinde durulması gereken en önemli konuların başında geliyor. Güvenli ve keyifli bir yolculuk için öncelikle mevsimine uygun lastik kullanmak, bununla birlikte; lastiklerin şişirme basıncını ve diş derinliği mutlaka kontrol etmek gerekiyor. Özellikle mevsim geçişlerinde bu kontrollerin zorunlu olduğunu söyleyen Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, alınacak bazı önlemlerle lastiklerin ömrünün uzatılabileceği ve önemli ölçüde tasarruf sağlanabileceğine dikkat çekiyor.
Mevsimine uygun lastik kullanımı güvenlik ve tasarruf sağlıyor
Mevsimine uygun lastik kullanımının önemine değinen Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, "Mevsimine uygun yani yazın yaz, kışın kış lastiği kullanımı, yol ve yolcu güvenliği başta olmak üzere, yakıt tasarrufu ve lastik ömrü açısından büyük önem taşıyor. Hava koşulları, aşırı sıcaklık, yağmur, kar, buz ve yağ gibi çevresel faktörlerden de olumsuz etkilenen lastiklerin kilometre ömrü önemli ölçüde azalıyor. Kış lastikleri, kimyasal yapısı sayesinde düşük sıcaklıklarda daha iyi yol tutuş ve çekiş sağlayarak aracın güvenliğini artırırken sıcak yüzeylerde kullanıldığında daha hızlı aşınıyor. Bu yüzden yazın sıcaklıklar yükseldiğinde yaz lastiklerine geçilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra yedek lastikler dahil tüm lastiklerin lastik basıncını ve diş derinliği ile aşınmasını kontrol etmek gerekiyor. Yaz lastiklerinde diş derinliği 3 mm'den az olduğunda mutlaka yenileriyle değiştirmek gerekiyor. Ayrıca belirlenen seyir hızında seyahat etmeye özen göstermek, güvenli sürüşü sağlayacağı gibi lastiğin ömrünü de uzatıyor." diye konuştu.
Lastikteki aşınmayı kolayca kendiniz kontrol edebilirsiniz
Lastik aşınmasının 1 TL'lik madeni paralar ile kolayca kontrol edilebileceğine de değinen Boran: "Metal 1 TL'yi lastiğin dişlerine yerleştirerek lastiğinizin diş derinliğini kolayca kontrol edebilirsiniz. Yeterli diş derinliği olan lastiklerde paranın kenarı görünmez. Sarı halkasının hizasını aşmıyorsa lastiğin değişim zamanı gelmiş demektir" dedi.
Ön lastikler arka lastiklerden fazla yıprandığı için düzenli rotasyon şart
Lastikleri daha uzun süre kullanmayı sağlayacak en önemli maddenin ise lastikleri rotasyona sokmak olduğunu belirten Boran, "Çekiş aksındaki lastikler, genellikle diğer akstaki lastiklerden daha fazla yıpranıyor. Ancak mevsim geçişlerinde yaz ve kış lastiklerini değiştirirken bunları birbiriyle değiştirerek (ön lastikler arkaya, arka lastikleri öne takarak) lastik ömrü uzatılabiliyor. Özellikle aracı yüksek hızda kullananlar ve uzun yolda seyahat edenler için rotasyonların daha düzenli yapılmasını öneriyoruz" dedi.
Araçlardaki fazla yük lastiklerde aşınmaya neden oluyor
Ani fren yapmaktan da kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Boran, fren sistemlerinin belli aralıklarla kontrol ettirilmesinin lastik ömrünü uzatacağının altını çizerek, şu uyarılarda bulundu: "Araçların kullanım amacına ve taşınan yük miktarına göre lastik seçilmesi, lastiğin daha uzun kullanılmasına olanak sağlar. Araçlara fazla yük yüklenmesi durumunda, lastiklerde ısınma meydana gelir ve bu durum aşınmalara neden olur. Bu nedenle kullanıcıların lastiklerin yük endeksine dikkat etmeleri ve araç üreticilerinin önerdiği ölçülerin dışına çıkmamaları uzun ömürlü lastik için gerekli kriterler arasında yer alıyor."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
29 seneyi aşkın deneyimi ile akredite olduğu uluslararası otel zincirleri için dünyanın çok farklı destinasyonlarında konaklama projeleri üreten Yeşim Kozanlı Mimarlık, Accor ve Ennismore grubunun Türkiye'deki ilk lüks tatil destinasyonu HYDE Hotel Bodrum'un mimari ve iç mimari tasarımını üstlendi. Yalnızca yetişkinler için tatil deneyimi sunan otelin sofistike ve bohem bir yaklaşımla biçimlenen tasarımı, modern lüks ve dinamik enerjinin mükemmel birleşimi olan "festival chic" konseptiyle ele alındı.
Modernliği sadelikle buluşturan otelin birçok noktasında Türkiye'den ve yurtdışından sanatçıların işlerine yer vererek sanatsal ve sofistike bir atmosfer elde etmeyi hedefleyen, geniş iç mekanlarda davetkar bir atmosfer yaratmak için canlı renkler ve dinamik tasarım unsurları kullanan Yeşim Kozanlı'nın mimari tasarım partnerliğini Öznur Çağlayan Architecture üstlendi.
HYDE Hotel Bodrum'un lobisi, misafirleri ilk andan itibaren etkileyen heykelsi ve geniş yapısıyla göz kamaştırıyor. Doğal ışıkla dolu bu alan, modern sanat eserleriyle zenginleştirilirken misafirlere görsel bir şölen sunuyor. Yüksek tavanlar ve geniş cam paneller lobiye ferah bir atmosfer kazandırırken zarif mobilyalar ve sanatsal detaylar prestij ve lüksü vurguluyor. Bu etkileyici alan, misafirlerin otelde geçirecekleri unutulmaz anların başlangıcını simgeliyor.
Sade ve zarif bir tasarım anlayışıyla ele alınan odalarda estetik ve işlevselliğin mükemmel uyumu ile misafirlere huzurlu bir dinlenme alanı sunuluyor. Etkinliklerin ardından ihtiyaç duyulan konforu ve dinginliği sağlamak için her detayın özenle düşünüldüğü ferah ve aydınlık odalar, modern mobilyalar ve yüksek kaliteli malzemelerle donatıldı. Tamamı doğal ışığı maksimum düzeyde içeri alan geniş camlara sahip olan odalar bu sayede misafirlerine Akdeniz'in büyüleyici manzaralarını kesintisiz bir şekilde deneyimleyebilme imkanı sunuyor. Standart odaların yanı sıra, kendine ait havuzları olan lüks suitler ve kalabalık arkadaş gruplarının birlikte konaklayabileceği villalar da otelde sunulan konaklama seçenekleri arasında yer alıyor. Tüm odalar, etkinlik ve ortak kullanım alanlarına hızlı erişim imkanı sunarak, misafirlerin festival ruhunu her an yaşamasını sağlıyor.
HYDE Hotel Bodrum, her biri özenle tasarlanmış ve farklı konseptlere sahip dört etkileyici restoranıyla misafirlerine unutulmaz gastronomik deneyimler sunuyor. Gün boyu hizmet veren ana restoran, geniş menüsüyle her damak tadına hitap ederken, Fransız stili La Rebelle restoran zarif ve sofistike atmosferiyle misafirlerine Paris'in kalbinde gibi hissettiriyor. 24 saat açık olan lobi bar, misafirlere etkileyici tasarımıyla dinlenme ve sosyalleşme imkanı tanırken beach restoran Akdeniz'in muhteşem manzarası eşliğinde geniş bir lezzet yelpazesine sahip. Her biri özenle tasarlanmış olan bu alanlar, misafirlere hem lezzet hem de görsel bir ziyafet sunuyor.
Tüm ayrıntıların misafirlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde düşünüldüğü HYDE Hotel Bodrum'un her köşesinde festival ruhunu en iyi şekilde yansıtmayı hedefleyen Yeşim Kozanlı Mimarlık, etkinlik alanlarında da otelin ruhunu ve detaylarını yansıtan özel dokunuşlara yer verdi. Misafirlerin iyi hissetmesini amaçlayan geniş ve doğayla iç içe yoga alanları, modern spor salonları, huzur veren spa alanları ve otelin kendine ait özel plajı çağdaş tasarımları doğal ve sanatsal detaylarla buluşturuyor.
Barındırdığı tüm bu niteliklerle kültürel bir kulüp olma özelliği taşıyan HYDE Hotel Bodrum'un Yeşim Kozanlı Mimarlık tarafından bölgenin doğal güzelliklerinden ve kültürel zenginliklerinden ilham alınarak geliştirilen tasarım konsepti, modern dokunuşlarla harmanlanarak benzersiz bir otel deneyimi sunuyor.
Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olan, yaklaşık 38 yıldır toplum sağlığına ve sağlık sektörüne katkı sağlayan Polifarma, bu yılda geleneği bozmayarak, '2023 Yılı Ar-Ge Harcamalarına Göre En Büyük 250 Şirket' arasında yerini aldı.
Turkishtime, iş dünyasının Ar-Ge performansını analiz eden, 2023 yılı 'Türkiye Ar-Ge 250' araştırmasının sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. 1986 yılından bu yana, "Önce Hayat" diyerek odağına sağlığı alan, yüzde 100 Türk sermayeli Polifarma, '2023 Yılı Ar-Ge Harcamalarına Göre En Büyük 250 Şirket' arasında, geçtiğimiz yıla göre 17 sıra birden yükselerek 133. sıraya yerleşti.
Türkiye'deki Ar-Ge çalışmalarının görünürlüğünü artırmaya katkı sağlarken Türkiye'nin katma değerine ayna tutan, bu yıl 11.'sigerçekleşen araştırma sonuçlarına göre; Polifarma, güçlü
Ar-Ge çalışmaları ve projeleri sayesinde 2023 yılında da 'En Çok AR-GE Harcaması Yapan', 'AR-GE Merkezlerinde En Fazla Proje Yürüten' ve 'AR-GE Merkezlerinde En Çok Marka Alan' şirketleri arasında yer aldı.
Ar-Ge projelerini, 2017 yılından beri Ergene'deki üretim tesisinde bulunan merkez üssü PolAr-Ge'de yürüten Polifarma, bu araştırmayla, Ar-Ge alanındaki gücünü bir kez daha ortaya koymuş oldu. Polifarma, ayrıca 2023 yılından beri PolAr-Ge bünyesinde GMP (Good Manufacturing Practices) onaylı (API) Etkin Madde Üretim Tesisi'ni de barındırıyor.
Polifarma, sektördeki rekabet gücünü artırmada ve yenilikçilik yaratmada Ar-Ge'nin önemli bir rol oynadığının farkındalığıyla, içinde yeni Ar-Ge merkezinin de yer alacağı yeni bir tesis yatırımı da gerçekleştirdi. Ergene1 OSB'deki ilgili tesis bünyesine ek olarak;11.233 m² kapalı alana sahip, inşaatı devam eden ve 2024 sonuna kadar tamamlanması beklenen tesiste Ar-Ge merkezi, ambalaj alanları, hammadde, ilaç üretimi ve idari ofislerin bulundurulması planlanıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.