Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin lider e-ticaret platformu Trendyol, Aile ve Gençlik Fonu kapsamında yuva kurma hazırlığındaki gençlere özel bir kampanya sunuyor. T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi kapsamında, Trendyol'da yapılacak, seçili ürünlerde 30.000 TL ve üzeri alışverişlerde 5.000 TL indirim fırsatı genç çiftleri bekliyor. İndirim mutfak aletlerinden giyime, mobilyadan ev dekorasyonuna, ev gereçlerinden elektroniğe pek çok kategoride geçerli olacak.
Trendyol Yuva Kuran Gençlerin Yanında
Aile ve Gençlik Fonu'nun sunduğu desteklerle gençlerin evlilik yolculuğuna katkı sunmayı amaçlayan proje kapsamında, Trendyol ev kurma heyecanı yaşayan genç çiftlerin yanında yer alıyor. İndirim kampanyasından, proje kapsamında başvurusu değerlendirilmiş ve "Nikah Onayı Bekleniyor" aşamasına gelen gençler faydalanabilecek.
Kampanyadan yararlanmak isteyen gençler, e-Devlet üzerinden başvurularını tamamladıktan sonra kendilerine özel oluşturulan indirim kodunu alabilecekler. Kod, Trendyol'daki Evlilik Destek Kampanyası sayfasında doğrulanmasının ardından seçili ürünlerde geçerli olmak üzere e-Devlet başvurusunda belirtilen geçerlilik tarihi sonuna kadar kullanılabilecek.
Diğer tüm indirimlerin ardından sepet tutarının en az 30.000 TL olması durumunda, ek 5.000 TL indirim otomatik olarak uygulanacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin Hepsiburada’sı, genç mühendis adaylarını dijital dünyanın geleceğine hazırlamak için hayata geçirdiği “Yarınlara Söz” programının üçüncü dönemine başlıyor. SistersLab (Bilim ve Teknolojide Kadın Derneği) iş birliğiyle yürütülen programda, 12 Ağustos - 8 Eylül 2025 tarihleri arasında Yarınlara Söz web sitesi üzerinden başvurular kabul edilecek.

Hepsiburada, Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Gençlik Günü olarak kutlanan 12 Ağustos’ta, genç mühendis adayları için fırsatlar sunan Yarınlara Söz programının yeni eğitim dönemi için başvuruları almaya başladı. Program, üniversite öğrencilerinin akademik ve mesleki gelişimlerini desteklemeyi; gençleri, dijitalleşen iş dünyası için gerekli yetkinliklerle donatmayı, kişisel ve sosyal açıdan güçlendirmeyi amaçlıyor. Bugüne kadar 600’ün üzerinde başvuru alan ve 300’den fazla kişiye eğitim verilen programda Hepsiburada, gençlerin önündeki eğitime ve istihdama erişim bariyerlerini kaldırarak fırsat eşitliği sağlamayı hedefliyor.

“Yarınlara Söz, yalnızca bir eğitim programı değil”

“Yarınlara Söz bizim için yalnızca bir eğitim programı değil” diyen Hepsiburada Kurumsal İletişim, Sürdürülebilirlik ve Sosyal Etki Direktörü Canan Binal Yılmaz, Anadolu’nun farklı şehirlerinde pek çok gencin yetenek ve azimle dolu olsa da, bu potansiyeli açığa çıkaracak imkanlara erişmekte zorlandığına dikkat çekerek “Hepsiburada olarak biz, bu potansiyelin görünür kılınması gerektiğine inanıyoruz. SistersLab iş birliğiyle başlattığımız bu program, tam da bu yüzden yalnızca bir eğitim değil; fırsatlara erişimin önünü açan bir adım. Bir gencin yolculuğuna eşlik ettiğimizde, geleceğin üreticilerini, teknolojiye yön verecek bireyleri birlikte yetiştiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yüzlerce Gence Dijital Dünyanın Kapıları Açılıyor

Bu yıl programa kabul edilecek öğrenciler Eylül - Kasım ayları arasında sekiz hafta sürecek kapsamlı bir çevrim içi eğitim programına katılacak. Gençlerin dijital dünyaya ve profesyonel yaşama hazırlanması amacıyla özel olarak kurgulanan bu eğitimlerde; e-ticaret, girişimcilik ve pazarlama gibi temel alanların yanı sıra, mülakat tekniklerinden web tasarımına, toplumsal cinsiyet eşitliğinden etkili sunum becerilerine ve LinkedIn kullanımı gibi dijital kimlik yönetimine kadar birçok alanda donanım kazandırılması hedefleniyor. %80 kadın kotası uygulanan eğitim programına Anadolu'daki devlet üniversitelerinde mühendislik fakültelerinde okuyan 3. ve 4. sınıf öğrencileri başvurabilecek. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan katılımcılara Hepsiburada ve SistersLab tarafından katılım belgesi verilecek. Programın son başvuru tarihi 8 Eylül 2025.

Başvuru için: https://www.hepsiburada.com/yarinlara-soz

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya okyanuslarını ve nehirlerini plastik kirliliğinden arındırma çalışmaları yürüten, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan The Ocean Cleanup, Amazon.com, Inc. (NASDAQ: AMZN) bünyesindeki Amazon Web Services, Inc. (AWS) ile bir iş birliği yaptığını duyurdu. Bu iş birliği kapsamında The Ocean Cleanup, Büyük Pasifik Çöp Alanı’nı (GPGP) temizleme ve 2040 yılına kadar yüzen okyanus plastiğinin yüzde 90'ını ortadan kaldırma hedefini mümkün kılmak ve hızlandırmak için AWS'in gelişmiş yapay zeka, makine öğrenimi ve bulut bilişim yeteneklerinden yararlanacak.

 

The Ocean Cleanup tarafından yapılan son araştırmalar, GPGP'nin okyanusun iklim düzenleme becerisini engellediğini, aynı zamanda deniz yaşamına da zarar verdiğini ortaya koydu. Plastik atıkların ayıklanması, deniz ekosistemlerini ve biyolojik çeşitliliği korumak, atıkların besin zincirine girebilecek mikroplastikler şeklinde parçalanmasını önlemek için hayati önem taşıyor.

 

Ocean Cleanup, dünya çapında 29 bin tondan fazla deniz çöpünü temizledi. Okyanusları kirletmeye devam eden dağılmış plastik parçalarını bulma ve çıkarma konusunda ise zorluklarla karşılaştı. Bu noktada devreye giren AWS'in yapay zeka destekli tespit sistemleri ve kapsamlı bulut altyapısı, plastik birikiminin hassas bir şekilde izlenmesini ve atık hareketinin tahmini modellemesini sağlayarak bu işlemleri hızlandıracak ve ölçeklendirecek. Bu, kaynak yönetimi ve operasyonel verimliliğin optimize edilmesini sağlayarak The Ocean Cleanup’ın artık plastikleri tespit etme, izleme ve temizleme becerilerini geliştirerek deniz yaşamının korunmasına destek olacak. The Ocean Cleanup, AWS ve Amazon, bu çalışmalarda ilerleme kaydedildikçe çevresel sorunlara yönelik iş birliklerini derinleştirecek yeni fırsatlar yakalamayı öngörüyor.

 

Amazon.com CEO’su Dr. Werner Vogels, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Plastik kirliliği, çağımızın en acil çevresel sorunlarından birini temsil ediyor ve The Ocean Cleanup'ın misyonu gezegenimizin sağlığı için hayati önem taşıyor. Bu iş birliği, gelişmiş bulut bilişim ve yapay zekanın çevre yönetimi için nasıl güçlü araçlar olarak hizmet edebileceğini gösteriyor. Bu teknolojiler, okyanus verilerini eyleme geçirilebilir bilgilere dönüştürmekle kalmayıp aynı zamanda dünya genelindeki kritik çevresel sorunların nasıl çözülebileceğine dair bir plan oluşturulmasını da destekliyor.”

 

Bu iş birliği, okyanuslardaki plastik kirliliğinin muazzam ölçeği ve karmaşıklığıyla başa çıkmak için mevcut teknolojik sınırlamaları ve zorlukları ele alan iki kritik göreve odaklanacak:

 

Gelişmiş Okyanus Plastik Tespiti ve Takibi için Yapay Zeka Destekli Yeni Bir Sistem Geliştirme: Yeni bir yapay zeka ve makine öğrenimi platformunun geliştirilmesi ve uygulanması sayesinde The Ocean Cleanup, okyanus plastik birikimini daha etkili bir şekilde tespit edebilecek, izleyebilecek ve tahminlerde bulunabilecek. Yüzen plastik, başlangıçta okyanus yüzeyinde ince bir katman halinde, eşit olmayan bir şekilde dağıldığı için "sıcak nokta avı" yeteneklerinin geliştirilmesine odaklanılacak. AWS, plastik birikimini hassas bir şekilde izlemek için Nesnelerin İnterneti (IoT), uydu ve uç bilişimden (edge computing) dronlara ve yüzdürme cihazlarına kadar çeşitli teknolojiler sunacak. Gelişmiş veri modellemesi için yüksek performanslı bilişimden yararlanan AWS, enkaz hareketini tahmin eden ve temizleme operasyonlarını optimize eden bir "plastik navigasyon" sisteminin oluşturulmasında The Ocean Cleanup'ı destekleyecek. Bu yöntemle, açık veri mekanizmaları ve The Ocean Cleanup'ın veri modelleri de dahil olmak üzere birden fazla kaynaktan gelen veriler entegre edilerek, gemilerin neredeyse gerçek zamanlı ölçümlere dayanan en uygun toplama alanlarına yönlendirilmesi sağlanacak.
 

Deniz Yaşamını Korumak İçin Bulut Tabanlı Bir Altyapı Kullanmak: Yapay zeka destekli yeni teknolojilerin oluşturulmasıyla AWS, The Ocean Cleanup'ın deniz yaşamı tespit sistemlerini daha da geliştirmesine yardımcı olacak. The Ocean Cleanup'ın 7/24 kesintisiz temizlik izleme hizmeti sağlayan Korunan Tür Gözlemcileri’ne olan ihtiyacı azalacak. Bu, maliyetleri düşürmeye ve plastik çıkarımına daha fazla kaynak ayrılmasına yardımcı olacak.
 

The Ocean Cleanup CEO’su ve Kurucusu Boyan Slat, "Dünya okyanuslarını plastikten arındırma misyonumuza ulaşma yaklaşımımızın merkezinde her zaman inovasyon ve ileri teknoloji yer aldı. AWS ile iş birliğimiz, yeteneklerimizde önemli ilerlemeler sağlama potansiyeline sahip. AWS teknolojisi sayesinde, plastik yoğunluk noktalarını daha hassas şekilde tespit edebiliyor, temizlik operasyonlarımızı daha verimli hâle getiriyor ve zararlı plastik atıkları temizlerken deniz ekosistemlerini koruyarak, okyanuslardaki plastik kirliliğini yüzde 90 oranında azaltma hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz," dedi

 

Bu iş birliğinin başarısı, dünya okyanuslarından ve nehirlerinden temizlenen plastik miktarıyla ölçülecek. The Ocean Cleanup'ın AWS'in yapay zeka destekli tespit sistemlerini ve bulut altyapısını kullanmasıyla, dünya çapındaki plastik temizleme operasyonlarının verimliliği ve etkinliği önemli ölçüde artırılacak. AWS ve The Ocean Cleanup, yalnızca okyanus temizliğini hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda gezegenin en hayati ekosistemlerini korumak için teknolojinin nasıl geliştirilip uygulanabileceğine dair bir örnek de oluşturuyor.

 

 

The Ocean Cleanup Hakkında

Ocean Cleanup, okyanusları plastikten arındırmak için teknolojiler geliştiren ve ölçeklendiren, kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. Kapsamlı araştırmalar yürüterek, ölçeklenebilir çözümler geliştirerek ve hükümetler, endüstri ve benzer düşünen kuruluşlarla ortaklık kurarak, nehirler aracılığıyla plastik akışını durdurmak ve okyanusları halihazırda kirleten eski plastiği ortadan kaldırmak için çalışmaktadır. Haziran 2025 itibarıyla, dünya genelindeki su ekosistemlerinden 29 milyon kilogramdan (63,9 milyon pound) fazla çöp toplamıştır. 2013 yılında Boyan Slat tarafından kurulan Ocean Cleanup, şu anda yaklaşık 200 kişilik çok disiplinli bir ekip istihdam etmektedir. Merkezi Hollanda'nın Rotterdam kentinde bulunan kuruluşun uluslararası faaliyetleri 10 ülkede devam etmektedir.

 

Amazon Web Services Hakkında

Amazon Web Services (AWS), 2006 yılından beri dünyanın en kapsamlı ve en yaygın şekilde benimsenen bulut hizmeti olarak faaliyet gösteriyor. AWS, her türlü iş yükünü desteklemek amacıyla hizmet yelpazesini sürekli olarak genişletiyor. Şu anda 37 coğrafi bölgede yer alan 117 Erişilebilirlik Bölgesi aracılığıyla; bilgi işlem, depolama, veritabanları, ağ, analiz, makine öğrenimi ve yapay zekâ (AI), Nesnelerin İnterneti (IoT), mobil, güvenlik, hibrit, medya ve uygulama geliştirme, dağıtım ve yönetim alanlarında 240'tan fazla tam donanımlı hizmet sunuyor. Ayrıca Şili, Yeni Zelanda, Suudi Arabistan ve AWS Avrupa Egemen Bulutu’nda olmak üzere dört yeni AWS Bölgesi ve 13 yeni Erişilebilirlik Bölgesi için kamuyla da paylaşılan planları bulunuyor. En hızlı büyüyen startup’lar, en büyük şirketler ve önde gelen kamu kurumları da dâhil olmak üzere milyonlarca müşteri, altyapılarını güçlendirmek, daha çevik olmak ve maliyetleri düşürmek için AWS’e güveniyor. AWS hakkında daha fazla bilgi için aws.amazon.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın birçok yerinde tatil sezonu devam ediyor. Ancak bu günlerde tatile çıkmak her zaman ofis hayatını geride bırakmak anlamına gelmiyor. Hibrit çalışma her iki yönde de avantajlar sunuyor. Günümüzde havaalanları, tren istasyonları, restoranlar, oteller ve çoğu kapalı kamusal alanda yaygın olarak bulunan bağlantı olanakları, birçok yerde ücretsiz Wi-Fi ve diğer yerlerde güvenilir 4G veya 5G kapsama alanı sayesinde bağlantıda kalmayı her zamankinden daha kolay hale getiriyor. Bu sayede tatildeyken bile iş ve eğlenceyi sorunsuz bir şekilde birleştirmek kolaylaşıyor.

 

Seyahat edenler arasındaki bu bağlantı alışkanlığı, siber suçluların da dikkatinden kaçmıyor. Kaspersky uzmanları, Yaz Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları öncesinde Paris'teki yaklaşık 25 bin ücretsiz Wi-Fi noktasını analiz etti. Yapılan analizler bu ağların neredeyse %25'inin zayıf şifrelemeye sahip olduğunu veya hiç şifreleme içermediğini, bu durumun kullanıcıları kişisel ve banka verilerinin çalınmasına karşı savunmasız hale getirdiğini ortaya koyuyor.

 

Seyahat edenler bu durumlarda genellikle koruma gardlarını indiriyor. Yeni yerlerin alışılmadık ortamları veya farklı bir dil, siber saldırganların işine yarayacak bir sis perdesi oluşturabiliyor. Bu da oturum açarken ekstra dikkatli olunması gerektiği anlamına geliyor.

 

Neyse ki, birkaç akıllı araç ve alışkanlık, uzaktan çalışmanın esnekliğinin tadını çıkarırken korunmanıza yardımcı olabiliyor.

 

Güvenli bağlantılar için VPN kullanın:

 

VPN, özellikle tanıdık olmayan yerlerden çalışırken kullanıcıların çevrimiçi etkinliklerini korunmanın en etkili yollardan biridir. VPN, internet trafiğini şifreleyerek bilgisayar korsanlarının oturum açma bilgileri veya finansal ayrıntılar gibi hassas verileri ele geçirememesini sağlıyor. Bu, siber suçluların sıklıkla pusuda beklediği halka açık Wi-Fi ağları üzerinden iş e-postalarına veya şirket dosyalarına erişirken özellikle önemlidir.

 

Güvenilir ve güvenli mobil veri için eSIM'e geçin:

 

Fiziksel SIM kart gerektirmeden yerel mobil ağları kullanarak kesintisiz bağlantı sağlayan bir başka kullanışlı dijital araç da eSIM'dir. Bu, yüksek roaming ücretlerinden veya yabancı ülkelerde geçici SIM kart bulma zahmetinden kaçınmak isteyen uluslararası gezginler için çığır açan bir yeniliktir.

 

eSIM sayesinde kullanıcı, varış noktasına ulaşmadan önce yerel bir veri planı indirebilir ve iniş anında bağlantı sağlayabilir. Bu, güvenli olmayan Wi-Fi erişim noktalarına bağımlılığı ortadan kaldırarak siber tehditlere maruz kalma riskini önemli ölçüde azaltır. Ayrıca, birçok eSIM sağlayıcısı tek bir cihazda birden fazla profili yönetmenize olanak tanır. Böylece birden fazla telefonla uğraşmadan iş ve kişisel veri planlarınız arasında kolayca geçiş yapabilirsiniz.

 

Kaspersky eSIM Store gibi hizmetler, kullanıcıların tek bir uygulamadan veri paketlerini önceden satın alıp etkinleştirmelerine, kullanımlarını takip etmelerine ve gerektiğinde kontör yüklemelerine olanak tanır.

 

İki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) etkinleştirin:

 

Seyahat ederken, insanlar genellikle cihazlarını gözetimsiz bırakırlar. İstenmeyen kişilerin oturum açmasını önlemek için hareket halindeyken tüm önemli hesaplarda iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) özelliğinin etkinleştirildiğinden ve tüm cihazlarda şifrelerin kullanıldığından emin olun.

 

Güvenli bir yaz tatili için ipuçları:

 

VPN, eSIM ve 2FA kullanıyor olsanız bile, cihazlarınızın kötü amaçlı yazılımlara, kimlik avı dolandırıcılığına ve fidye yazılımlarına karşı güçlü savunmaya ihtiyacı vardır. Siber suçlular genellikle seyahat ederken gardını düşüren uzaktan çalışanları hedef alır. Bu nedenle gerçek zamanlı koruma çok önemlidir.

 

Modern antivirüs yazılımları sadece virüs taraması yapmakla kalmaz. Kötü amaçlı indirmeleri aktif olarak engeller, kimlik avı girişimleri konusunda sizi uyarır ve hatta şifrelerinizi ve finansal verilerinizi güvence altına alır. En sağlam güvenlik için, antivirüs koruması, VPN ve şifre yönetimini tek bir kullanımı kolay pakette birleştiren Kaspersky Premium gibi bir çözümü değerlendirin.

 

VPN, eSIM ve güçlü bir antivirüs yazılımını bir araya getirerek, havuz kenarından e-posta gönderirken veya bir festival çadırından video görüşmesine katılırken, her yerden güvenle çalışabilirsiniz. Uzaktan çalışma güvenliği konusunda daha fazla uzman tavsiyesi için Kaspersky Uzaktan Çalışma Güvenliği Kılavuzunu inceleyin.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Bugüne kadar bir milyardan fazla cihazı yeni ortaya çıkan siber tehditlere ve hedefli saldırılara karşı koruyan Kaspersky'nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünyanın dört bir yanındaki bireyleri, işletmeleri, kritik altyapıları ve devletleri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşüyor. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, kişisel cihazlar için lider dijital yaşam koruması, şirketler için özel güvenlik ürünleri ve hizmetlerinin yanı sıra sofistike ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için Cyber Immune çözümlerini içeriyor. Milyonlarca bireyin ve 200 binden fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli şeyleri korumalarına yardımcı oluyoruz. www.kaspersky.com adresinde daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 

2019 yılında sigorta sektöründe bir ilke imza atarak entegre raporlamaya geçiş yapan Allianz Türkiye, altıncı entegre raporunu kamuoyuyla paylaştı. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu ile birlikte 2024 Entegre Raporu, şirketin yenilenen “Allianz ile Geleceğin Güvende” sürdürülebilirlik stratejisini ve uzun vadeli değer yaratma vizyonunu bütüncül şekilde yansıtıyor ve geleceğe dair projeksiyonlarla sürdürülebilir sigortacılığı yeniden tanımlıyor.

 

Sigorta sektörünün öncü şirketlerinden Allianz Türkiye, 2024 Entegre Raporunu TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu ile birlikte yayımladı. Bağımsız dış denetim süreçlerinden geçen raporda, Allianz Türkiye’nin yenilenen “Allianz ile Geleceğin Güvende” sürdürülebilirlik stratejisi 360 derecelik bütüncül bir yaklaşımla ele alınıyor.

 

Sigorta sektörünün ilk entegre raporu

Entegre raporlama, şirketin finansal performansını ve sürdürülebilirlik performansını bir arada ele alarak paydaşlarına uzun vadeli değer yaratma kapasitesini ortaya koyduğu bir raporlama yaklaşımı olarak kabul ediliyor. Bu anlayışla ilk entegre raporunu 2019 yılında yayımlayarak sektörde bir ilke imza atan Allianz Türkiye, altıncı entegre raporuyla da sürdürülebilir dönüşümde tüm ekosisteme liderlik etme hedefiyle gezegenimiz için yarattığı etkiyi, insan için ürettiği değeri ve gelecek için tasarladığı yenilikçi çözümleri kamuoyuyla paylaşıyor.
 

Sigorta sektörünün geleceği için referans niteliğinde

Allianz Sigorta A.Ş., Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş., Allianz Yaşam ve Emeklilik A.Ş. ve Beykoz Gayrimenkul Yatırım Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. şirketlerinin 2024 yılı konsolide performansını şeffaf bir şekilde paylaşan rapor, Allianz Türkiye’nin TSRS ile birlikte hazırladığı ilk rapor olmasıyla da öne çıkıyor. Allianz Türkiye’nin iklimle bağlantılı risk ve fırsatları yalnızca çevresel değil, toplumsal ve finansal etkileriyle birlikte ele alarak bu unsurları karar alma süreçlerine nasıl entegre ettiğini şeffaflıkla ortaya koyan rapor, sigorta sektörü için geleceğe dair vizyon sunan bir referans niteliği taşıyor.

 

Tolga Gürkan: “Sürdürülebilir sigortacılık anlayışını bir adım öteye taşıyoruz”

Bu yıl sürdürülebilirlik stratejilerini baştan sona yenileyerek sadece rapor formatını değil, geleceğe bakış açılarını da dönüştürdüklerini söyleyen Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan, “Bu yıl, Allianz Türkiye olarak hayata geçirdiğimiz yeni sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda entegre raporumuzu yeniden kurguladık. Yeni stratejimize entegre ettiğimiz değer yaratma modelimiz ve içerik yapımızla; dönüşüm, etki, yenilik ve insana değer odağında sigortacılığı yeniden tanımlayan bir perspektif sunuyoruz. Raporumuz, yalnızca bugüne dair bir performans özetinden öte geleceğe dair duruşumuzu ve değişim vizyonumuzu ortaya koyan güçlü bir yol haritası niteliği taşıyor. Allianz Türkiye olarak ekosistemimizin sürdürülebilirlik yolculuğuna rehberlik ediyoruz.” dedi.

 

Allianz Türkiye 2024 Entegre Raporu; Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi (IIRC) tarafından önerilen Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi ve Küresel Raporlama Girişimi (GRI) Standart serileri ile uyumlu olarak ve Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB) Sigorta Sektör Rehberi göz önünde bulundurularak hazırlandı. 2024 yılında da seçili çevresel ve sosyal performans göstergelerine bağımsız sınırlı güvence alınan raporda; Allianz Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC) 2024 İlerleme Bildirimi, Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi İlkeleri 2024 İlerleme Bildirimi, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Paydaş Kapitalizmi Metrikleri ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) doğrultusundaki çalışmaları ve sunduğu katkılar da detaylı bir şekilde yer alıyor.

 

  
 
 

Allianz Hakkında

Dünyanın en güçlü sigorta ve finans topluluklarından Allianz Grubu, yaklaşık 70 ülkede 156 bini aşkın çalışanıyla 128 milyon müşterisine sigortacılık ve varlık yönetimi hizmeti veriyor. Sigorta müşterileri adına yönettiği 776 milyar avronun yanı sıra PIMCO ve Allianz Global Investors şirketlerinin yönettiği 1,9 trilyon avroyla, dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketleri arasında yer alıyor. 2024 yıl sonu itibarıyla 179,8 milyar avro toplam iş hacmine sahip olan Allianz Grubu, 16 milyar avro faaliyet kârına ulaştı. Allianz Grubu, Türkiye’de Allianz Trade, Allianz Partners ve Allianz Türkiye şirketleri ile faaliyet gösteriyor. Bu topraklardaki faaliyetlerine 1923 yılında Şark Sigorta adı altında başlayan, Cumhuriyetle yaşıt olarak 2023 yılında 100’üncü yılını kutlamanın onurunu yaşayan Allianz Türkiye, 2008’den bu yana faaliyetlerine Allianz Grubu’nun bir parçası olarak devam ediyor. Allianz Türkiye’nin çatısı altında elementer sigortalarda Allianz Sigorta, bireysel emeklilik ve hayat sigortalarında Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik şirketleri bulunuyor. Sektöre müşteri deneyimi, çeviklik, dijitalizasyon, çalışan bağlılığı, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanlarında öncülük eden Allianz Türkiye; 2.500 çalışanı, 13 bölge müdürlüğü, 5.200 acentesi, 1.400 banka şube kanalı ve 10.000’i aşkın anlaşmalı kurumuyla, 81 ilde 8,3 milyon müşterisine ihtiyaç duydukları her an ‘Allianz Seninle’ diyebilmek için çalışıyor. Allianz Grubu desteğiyle 2019 yılında 35 milyon liralık yatırımla hayata geçirilen Allianz Teknik, bugün itibarıyla Türkiye’de uluslararası akreditasyon standartlarına uygun ilk ve tek akredite deprem laboratuvarı olarak hizmet veriyor. Aynı zamanda ülkemizde yangına tepki testleri yapma yetkisine sahip 3 akredite kurumdan biri olan Allianz Teknik’le birlikte, Allianz’ın 2008 yılından bu yana Türkiye’ye yaptığı yatırımlar 1 milyar avroyu aşıyor. 2019 yılından bu yana Türkiye’deki yatırıma açık olmayan şirketler arasında ilk ve tek entegre raporun sahibi olan Allianz Türkiye, “Allianz ile Geleceğin Güvende” stratejisi doğrultusunda, sigortacılığın dönüştürücü gücünü toplum, gezegen ve ekonomi için harekete geçirirken, ekosisteminde kalıcı bir dönüşüm hedefliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

1991 - 2017 yılları arasında Yapı-Endüstri Merkezi bünyesinde gerçekleştirilen ve yapı sektörünün prestij ödülleri olarak anılan, Türkiye’nin yapı malzemesi alanındaki ilk ürün ödül programı “Altın Çekül Uluslararası Yapı Kataloğu Ödülleri”, bu sene 31. kez sektörle buluşuyor.



50 seneyi aşkın tarihinde mimarların, projelerin, şantiyelerin yapı malzeme firmalarıyla tanışmalarını ve ürünlerle ilgili detaylı bilgi edinmelerini hedefleyerek yapı sektörünün en güvenilir kaynağı olan Yapı Kataloğu, 2020 yılı itibariyle Altın Çekül Ödülleri’ni bünyesinde düzenleyerek, yapı sektörünü uluslararası boyuta taşıyacak misyona büründü.

Bu sene, 31. kez sektörle buluşacak olan Altın Çekül Uluslararası Yapı Kataloğu Ödülleri, yapı malzemesi alanında faaliyet gösteren yapı malzemesi üreticisi veya temsilcisi firmaların, kuruluşların, akademik grupların, araştırma laboratuvarlarının, girişimcilerin başvurularını bekliyor.

Yapı malzemesi alanında yeni fikir, teknoloji ve ürünleri destekleyerek sektörün gelişimine sağladığı katkıyı her geçen gün artırmayı hedefleyen Altın Çekül Uluslararası Yapı Kataloğu Ödülleri, Yapıda Yenilikçi Ürün Ödülü, Tüzel Fikir Ödülü ve İletişim ve Pazarlama Ödülü olmak üzere üç ana kategoride sahiplerini buluyor. Ödül programının katılımcılarına sağlayacağı avantajlar ise şöyle:

Uluslararası alanda rekabet edebilir seviyeye gelmek,
Tüm firmalarla birlikte ortak bir platformda yer almak,
Marka bilinirliğini artırmak,
Ticari bir ürüne henüz dönüşmemiş, araştırma ve geliştirme safhasındaki katılımcılar için sektörde bilinirlik kazanmak ve iletişim ağlarını geliştirmek,
Yapı Kataloğu yıllık medya ve tanıtım gücüyle desteklenmek,
Kendi alanlarında uzman profesyonellerden oluşan jüriye markalarını ve ürünlerini tanıtmak,
Yayın ortaklıkları sayesinde firmalara hem yerel hem global mecralarda tanıtım şansı sağlamak,
Yapı Kataloğu Malzeme Kitabı 2025’te yer almak.
Altın Çekül Uluslararası Yapı Kataloğu Ödülleri 2025 Jüri Üyeleri

Kendi alanlarında uzman mimarlar, akademisyenler, pazarlama ve sektör temsilcilerinden oluşan 31. Altın Çekül Uluslararası Yapı Kataloğu jüri panelindeki isimler ise şu şekilde:

Abdurrahman Çekim - Mimar, Kurucu Ortak, Baraka
Alper Derinboğaz - Mimar, MSc / Kurucu, Salon Alper Derinboğaz
Aslı Karaarslan Özcan - Kurucu Ortak, Aslı/Partners
Aslı Tunç - Prof. Dr., İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi
Ayşe Hasol Erktin - Mimar, MDS, HAS Mimarlık
Barış Başat - Kurucu Ortak, GAB
Belgin Bahar - Dr. Öğretim Üyesi, Galatasaray Üniversitesi, İşletme Bölümü
Boğaçhan Dündaralp - Kurucu Partner, ddrlp
Deniz Karabacak - Mimar, Teknoloji Danışmanı
Duygu Erten - Doç. Dr., P.E., AIA, ASCE Fellow- Akademisyen / Sürdürülebilirlik İklim Aksiyon Lideri
Durmuş Topçu
Ebru Ünver Karaer - Yüksek Mimar, İLTAY Mimarlık - ÇEDBİK Yönetim Kurulu Üyesi
Ece Ceylan Baba - Prof. Dr., Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı, Mimarlık Bölüm Başkanı
Ersoy Çakır - Cephe Danışmanı, EÇ Mimarlık
Fuat Taşkıranoğlu - Kurucu Ortak, BFTA Mimarlık
Hande Ciğerli - Kurucu Partner, NOVOS Studio
Hasan Şener - Prof. Dr., İstanbul Medipol Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi
Kurtul Erkmen - Yüksek Mimar, KG Mimarlık
Leyla Tanaçan - Prof. Dr., İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi
Murat Soygeniş - Mimar, Prof. Dr., FAIA, RIBA, S+ ARCHITECTURE
Mustafa Toner - Mimar, Toner Mimarlık
Onuralp Yücel - İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi
Ozan Akbaş - Yüksek Mimar, Kurucu, ODA Creative + Architecture
Pelin Özgen Piker - Pop Connected Stratejik İletişim Danışmanlığı Kurucusu
Tayfun Küçükoğlu - Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Y. Burak Dolu - Kurucu, KOOP Mimarlık
Zafer Baysal - CEO, DAP Gayrimenkul Geliştirme
Zuhal Ulusoy - Prof. Dr, İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
Türkiye’de yapı malzemesi üreten/temsil eden/ithal eden firmalar; yapı ürünleri, ticari ürüne henüz dönüşmemiş safhada olan fikirleri, pazarlama projeleri vb. ilgili kategorilerde yer alan ürünleriyle başvurabildiği Altın Çekül’ün bu seneki yarışma takvimi ise şu şekilde:

Başvuruların açılması: 1 Ağustos 2025
Erken dönem katılım: 1 Ağustos - 15 Eylül 2025
Normal Dönem Katılım: 15 Eylül - 1 Kasım 2025
Geç Dönem Katılım: 1 Kasım - 15 Aralık 2025
Son Teslim Tarihi: 15 Aralık 2025
Jüri Ön Değerlendirme Tarihi: Aralık 2025 - Ocak 2026
Kısa Liste Firmaların Jüri Sunum Tarihi: Şubat 2026
Sonuçların Açıklanması: Nisan 2026
Ödül Töreni: Mayıs 2026 (II. Yapı İnovasyon Günleri)



Altın Çekül Ödülleri 2025 Medya Partnerleri: ArchEvents, İnşaat Teknik, MATEK

Altın Çekül Ödülleri 2024 Destekleyen Kurumlar: BİTÜDER, CEPHEDER, Türkiye İMSAD, PANELDER

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Gayrimenkul sektöründe geliştirdiği yüksek standartlı projelerle öne çıkan Ege Yapı, Türkiye’nin en güçlü yatırım bölgelerinden İzmir’de yeni bir kampanya dönemine imza atıyor.
Şirketin Alsancak’taki prestijli projesi için hayata geçirilen kampanya, konut fiyatlarının yükselişini sürdürdüğü ve sınırlı arsa arzının ön plana çıktığı bu dönemde, yatırımcılar ve ev sahibi olmak isteyenler için dikkat çekici fırsatlar sunuyor.
TCMB Konut Fiyat Endeksi’ne (KFE) göre, 2025 Haziran itibarıyla Türkiye genelinde konut fiyatları yıllık bazda %32,8, İzmir’de ise %31,8 oranında artış gösterdi.
Konut fiyatlarının hızla yükseldiği ve krediye erişimin her geçen gün zorlaştığı mevcut ekonomik konjonktürde, Ege Yapı’nın sunduğu avantajlı ve faizsiz ödeme planları, hem yatırımcılar hem de ilk kez ev sahibi olmak isteyenler için erişilebilir ve sürdürülebilir alternatifler sunuyor.
Üç Ayrı Kampanya, Tek Adreste Ayrıcalıklı Yaşam
 Ege Yapı Alsancak, Ağustos ayına özel olarak geliştirdiği üç farklı kampanya ile her bütçeye uygun, yatırımcı dostu ve esnek ödeme alternatifleri sağlıyor. Sektörde çoğunlukla tek veya sınırlı sayıda ödeme planı sunulurken, bu projede yatırımcılar ve ev sahibi olmak isteyenler; 36 aya varan vade imkânı, %25 peşinatla 6 ayda bir ödeme seçeneği veya %35 peşinatla vade farksız ödeme avantajlarından istediklerini tercih edebiliyor. Kampanyalar kapsamında %5 ila %10 arasında değişen indirimler de yer alıyor.
Sunulan bu geniş ödeme esnekliği sayesinde yatırımcılar, İzmir’in merkezinde kârlı, güvenli ve prestijli bir yaşam fırsatını kendi finansal planlarına uygun koşullarla değerlendirebiliyor.
İzmir’in Prestijli Bölgesinde Güvenli Yatırım Fırsatı
Gelişmiş altyapısı, sosyal cazibe noktalarına yakınlığı ve merkezi konumuyla her dönem değerini koruyan Alsancak’ta yer alan Ege Yapı Alsancak projesi, 1+1’den 6+1’e kadar uzanan geniş daire seçenekleriyle farklı yaşam beklentilerine ve yatırım hedeflerine hitap ediyor.
Kordon, İzmir Fuarı, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve İzmir Kültür Sanat Fabrikası gibi önemli lokasyonlara yürüme mesafesinde bulunan proje; hem yaşam hem de güçlü kiralama potansiyeli açısından yüksek avantaj sunuyor.
Deprem güvenliği en üst düzeyde planlanan projede, 22 metre derinliğindeki betonarme diyafram duvarlar, jet grout kolonlar ve 1 metre kalınlığında radye temel gibi ileri mühendislik çözümleri kullanılıyor. Bu altyapı, uzun ömürlü ve dayanıklı yapılarla güvenli yatırım anlayışını destekliyor.
Kampanya dönemi boyunca geçerli olacak özel ödeme koşulları ve merkezi lokasyon avantajıyla Ege Yapı Alsancak, hem bugünü hem de geleceği düşünen yatırımcılar için güçlü ve sürdürülebilir bir seçenek olarak öne çıkıyor.


Ege Yapı Hakkında
2006 yılında kurulan Ege Yapı, gayrimenkul sektöründe sektöre yön veren projelere imza atmaktadır. Ulusal ve uluslararası arenada kazandığı deneyim ve başarılarıyla, konut, ofis, otel, alışveriş merkezi ve eğitim kurumları gibi farklı alanlarda 2 milyon metrekarenin üzerinde inşaat alanına ulaşmıştır. Her projede yüksek kaliteyi, yenilikçi mühendislik anlayışını ve sürdürülebilirlik hedeflerini ön planda tutarak, yaşam alanlarına değer katmaktadır.
Ege Yapı, yalnızca gayrimenkul geliştirme ve müteahhitlik alanlarında değil, aynı zamanda anıtsal eserlerde restorasyon ve renovasyon gibi önemli projelere de imza atmaktadır. Bu projelerle çevreye ve şehircilik planlamasına katkı sağlamakta, topluma faydalı projeler yaratmaktadır.
Yenilikçi bakış açısı ve ileri teknolojiye dayalı yönetim anlayışıyla sektördeki farkını ortaya koyan Ege Yapı, güçlü profesyonel kadrosu ile projelere devam etmektedir. Şirket, A sınıfı enerji belgeli projeler geliştirmeyi sürdürerek, sürdürülebilir yaşam alanları yaratmakta ve projelerinin değerini sürekli olarak artırmaktadır.
Sosyal sorumluluk bilinci ve sanata verdiği değerle sektördeki lider kuruluşlardan biri olan Ege Yapı, Atölye Hane ile sanata olan katkısını somutlaştırmakta ve her yönüyle topluma katkı sağlamaktadır. Ayrıca, sektörün önemli STK’larında aktif görev alarak, toplumsal faydayı her platformda desteklemektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile ikinci el araç alım-satım alanında faaliyet gösteren arabam.com sektörde bir ilke imza atarak tamamen dijital ve uçtan uca otomasyonla çalışan bir stok finansmanı modeli geliştirdi. Yeni yapı sayesinde ikinci el araç finansmanına yönelik talep süreçleri, online, hızlı ve minimum operasyonel maliyetle yönetilecek.

 

Türk Ekonomi Bankası (TEB), dijital çözümlerle iş ortaklarının yanında olmaya devam ediyor. TEB, Türkiye’nin önde gelen kurumsal ikinci el araç platformlarından arabam.com ile yaptığı iş birliğiyle sektörde dijital dönüşüm açısından önemli bir adım atarak yenilikçi bir stok finansmanı modeline imza attı. Sektörde stok finansmanı sürecini API üzerinden ilerleten ilk örnek olarak geliştirilen bu yeni yapı, ikinci el araç satışında finansman süreçlerini daha hızlı, daha güvenli ve daha az operasyonel yükle yönetme imkânı sunuyor. Bu sayede hem finans sektörü hem de otomotiv ekosistemi için daha entegre ve verimli bir çalışma modeli ortaya konulmuş oluyor.

 

Proje kapsamında banka ve firma sistemleri API’lar aracılığıyla birbirine bağlanarak, finansman talebini, onay sürecini ve kullandırım işlemlerinin gerçek zamanlı ve manuel müdahale olmadan saniyeler içerisinde gerçekleşmesini sağlıyor. Kurumsal ikinci el stok finansmanı süreçleri için sektörde bir ilke imza atan TEB, bu ve benzeri inovatif projelerle iş ortaklarına alternatif çözümler sunarak sektörde öncü olma motivasyonuyla çalışmalarına devam ediyor.

 

Ömer Yenidoğan: “Finans sektöründeki dijitalleşmeyi reel sektörle buluşturduk’’

Yeni dijital stok finansmanı modeliyle sektörün ihtiyaçlarına yenilikçi bir çözüm sunduklarını belirten TEB Kurumsal ve Kurumsal Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Ömer Yenidoğan, “Bu iş birliğiyle birlikte finans sektöründeki dijitalleşmeyi reel sektörle buluşturduk. İkinci el araç satışında stok talep ve ihtiyaçları gibi yüksek hacimli işlemlerin finansmanını tamamen otomatize ederek sektöre verimlilik, hız ve güven kazandırıyoruz.” dedi.

 

Önder Oğuzhan: “Bu iş birliği sektörün dijitalleşme yolculuğunda önemli bir adım”
 arabam.com CEO’su Önder Oğuzhan, “Kurumsal ikinci el araç satışında dijitalleşmeyi iş süreçlerimizin merkezine koyuyoruz. TEB ile hayata geçirdiğimiz bu yenilikçi stok finansmanı modeli hız, şeffaflık ve güven verirken, bize bir kaynak desteği sağlıyor. İleride kendi kurumsal müşterilerimize de bu hizmeti sunmayı değerlendiriyoruz. İş birliğimizin sektörde dijitalleşme yolculuğunda önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.” dedi.

 

Dijitalleşen stok finansmanı ile araç satışında yeni dönem

Türkiye’de 25 yıldır otomotiv sektöründe faaliyetlerine devam eden arabam.com ile birlikte geliştirilen yeni stok finansmanı modeli iş süreçlerini dijitalleştirerek hız, verimlilik ve kontrolü bir arada sunuyor. Tamamen online ve operasyonel yükten arındırılmış bu model sayesinde, firma ile banka sistemleri online servisler üzerinden entegre çalışıyor. Bu entegrasyonla birlikte finansman talepleri online servisler üzerinden iletilirken, anında değerlendirme ve onay süreçleri otomatik olarak yürütülüyor. Ayrıca stok finansmanı süreç işlemleri gerçek zamanlı olarak gerçekleşip, takip edilebiliyor.

 

Bu entegrasyon ile birlikte geleneksel yöntem ve prosedürleri işletmeden, tamamen dijital ve güvenli bir altyapı üzerinde bir çalışma imkanı sağlanmış oluyor. Yeni sistem hem stok devir hızını artırıyor hem de stok finansmanı erişimini kolaylaştırarak iş ortaklarının büyüme süreçlerine ivme kazandırıyor.