Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kızılay İçecek’in sağlık odaklı yaklaşımının bir yansıması olarak geliştirilen yeni sofra içecekleri Kızılay Şalgam, Limonata ve Soğuk Çay, postbiyotik içeriğiyle hem bağışıklık sistemini destekliyor hem de sindirim sistemine katkı sağlıyor. Bu içeceklerde yer alan postbiyotikler, vücuttaki yararlı bakterilerin (probiyotiklerin) çalışırken ürettiği faydalı maddelerden oluşuyor. Bu sayede zararlı bakterilerin çoğalması önleniyor ve bağırsak dengesi korunuyor. Ayrıca, koruyucu içermeden aseptik teknolojiyle üretilen bu yeni ürünler hem sağlıklı hem de güvenilir bir tüketim alternatifi sunuyor.
Sağlıkla Üretiyor, İyilikle Paylaşıyor
Kızılay İçecek, yalnızca sağlıklı ve lezzetli içecekler sunmakla kalmayıp, toplumsal faydayı da öncelikleri arasında tutuyor. Sofra ürünlerinden elde edilen gelir fazlası, Kızılay aşevlerine aktarılıyor ve ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek desteği de sağlanıyor. Bu anlayışla üretilen Kızılay Sofra İçecekleri, her yudumda hem kaliteyi hem de iyiliği sofralara taşıyor.
Tüketici Tercihleri Yeniden Şekilleniyor: Doğal ve Fonksiyonel Ürünlere Talep Artıyor
Son yıllarda artan sağlık bilinciyle birlikte, tüketiciler doğal içeriklere daha fazla yöneliyor. Şeker oranı düşük ya da şeker ilavesiz ürünlere olan ilgi hızla artarken, bağışıklığı destekleyen, enerji veren ve sindirimi düzenleyen fonksiyonel içecekler de tercih sıralamasında üst sıralarda yer alıyor.
Bu değişim, geleneksel içeceklerin değerini de yeniden artırıyor. Türk kültürünün köklü lezzetlerinden biri olan şalgam gibi içecekler, modern yaşamın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilerek daha geniş bir kitleye ulaşıyor. Yerel üretimin önem kazanmasıyla birlikte, otantik tatlar doğal içeriklerle buluşturuluyor ve sağlıklı yaşam trendleri doğrultusunda yeniden yorumlanıyor.
Kızılay İçecek ise bu beklentileri yakından takip ederek geleneksel tatları çağdaş üretim teknikleriyle buluşturuyor. Koruyucu içermeyen, doğal pancar şekeriyle tatlandırılan ve postbiyotik içeriğiyle sindirim sistemine katkı sunan yeni Kızılay Limonata ve Soğuk Çay, sağlıklı yaşam arayışında olan tüketiciler için ideal bir alternatif oluşturuyor. Doğal formülü ve fonksiyonel faydalarının yanı sıra koruyucu içermeyen bu yeni ürün ailesi hem lezzet hem de sağlık arayanlara hitap ediyor.
Kızılay İçecek Hakkında:
Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat sermayesini vererek Afyonkarahisar’ın Gazlıgöl beldesinde kurdurduğu maden suyu fabrikasını Türk Kızılay’a bağışladığı 1926’dan bu yana Atatürk’ten aldığı emaneti her geçen gün geliştirerek büyüten Kızılay İçecek, Türkiye’nin değerli maden suyu kaynaklarını halkımıza ve dünyaya ulaştırmak için çalışmaktadır. Kızılay Yatırım Grubu’nun diğer iştirakleri için de örnek teşkil eden bu model ile elde edilen gelirlerin tamamı ise Türk Kızılay’a aktarılmakta ve insani yardım faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Kızılay İçecek, üretim kalitesinden ve doğallığından ödün vermeden Afyonkarahisar ve Erzincan kaynaklarından elde ettiği değerli mineral kaynağından farklı tatları da tüketicilerin beğenisine sunarken, Adana’daki fabrikasında ürettiği sofra içecekleri serisiyle şalgam, limonata ve soğuk çayı da lezzetseverlerle buluşturuyor. Kızılay İçecek, zenginleştirdiği ürün portföyü, AR-GE ve inovasyon yatırımlarıyla; sağlıklı içecekler sektöründe lider içecek şirketi olma vizyonu ile yerel ve global ölçekte faaliyetlerine devam etmektedir.
Detaylı Bilgi İçin: https://www.kizilayicecek.com.tr/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Huawei, giyilebilir teknolojilerde çıtayı yükseltmeye devam ediyor. 15 Mayıs’ta Berlin’de gerçekleşecek etkinlikte tanıtılacak olan HUAWEI WATCH 5, yenilikçi özellikleriyle sağlık takibine yeni bir bakış açısı getiriyor. Etkinlikte ayrıca HUAWEI WATCH FIT 4 serisi ve yeni FreeBuds 6 modeli de tanıtılacak.
Huawei’nin bu yıl Berlin’de sahneye çıkaracağı ürün ailesi, yalnızca donanım gücüyle değil, kullanıcıların günlük hayatlarında hissettikleri faydayla öne çıkmaya hazırlanıyor. Akıllı saatten kulaklığa uzanan yeni ekosistem, bireysel sağlığı teknolojiyle buluştururken, kullanım deneyimini de daha kişisel ve sezgisel hâle getiriyor.
Huawei Tüketici Elektroniği Grubu CEO’su Wan Fei, yeni WATCH 5 hakkında yaptığı değerlendirmede, “HUAWEI WATCH 5, yalnızca bir akıllı saat değil. Ürün, sağlık teknolojilerinin geldiği en ileri noktayı temsil ediyor. Distributed Super-Sensing ve gelişmiş TruSense sistemleri sayesinde kullanıcılar sağlık verilerini artık çok daha doğru ve anlamlı şekilde takip edebilecek. Teknoloji artık kullanıcıların yaşam kalitesini artırma konusunda daha etkin bir rol oynayacak” dedi.
Huawei’nin 15 Mayıs’ta Berlin’de gerçekleşecek etkinlikte tanıtacağı yeni HUAWEI WATCH 5, gelişmiş Distributed Super-Sensing Module (Dağıtılmış Süper Algılama Modülü) ve yeni nesil HUAWEI TruSense™ sistemi ile fark yaratmaya hazırlanıyor.
Huawei’nin geliştirdiği Distributed Super-Sensing Module, geleneksel bilek tabanlı izlemeyi aşarak bilek ve parmak ucu üzerinden daha zengin veriler toplanmasını sağlıyor. Vücudun farklı bölgelerindeki damar yapılarına odaklanan bu sistem, özellikle melanin ve kıl gibi parazit oluşturan faktörleri minimize ederek daha hassas sonuçlar üretiyor. Bu sayede, özellikle kardiyovasküler sağlık izlemelerinde benzersiz doğruluk sağlanıyor. Çoklu veri noktası koordinasyonu sayesinde sistem, hızlı, doğru ve kapsamlı sağlık analizleri sunuyor.
Yeni HUAWEI TruSense sistemi de bu teknolojiyi tamamlayarak sağlık takibini çok daha ileriye taşıyor. Vücut sinyallerini derinlemesine analiz eden bu sistem, özellikle WATCH 5 ile birlikte en verimli şekilde çalışmak üzere geliştirildi.
Lansmanda ayrıca, Huawei WATCH FIT serisinin ilk Pro modeli olan FIT 4 Pro da tanıtılacak. Spor ve sağlık tutkunlarına özel olarak geliştirilen bu model, daha hafif tasarımı ve gelişmiş sensörleriyle dikkat çekiyor. Huawei’nin son dönemde adından sıkça söz ettiren FreeBuds serisinin altıncı nesil üyesi de lansmanda tanıtılacak ürünler arasında.
15 Mayıs saat 16:59 tarihine kadar lansmana kaydolan kullanıcılar; yeni akıllı saat modelleri (WATCH FIT 4, FIT 4 Pro ve WATCH 5) için ücretsiz kayış kuponu, yeni kulaklık ürünü FreeBuds 6 için ise 1000 TL indirim kuponu kazanıyor.
Detaylı bilgi ve lansman fırsatları için HUAWEI Online Mağazası'nı ziyaret edebilirsiniz:
https://consumer.huawei.com/tr/offer/?utm_source=media&utm_medium=press_release&utm_campaign=teasing
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bosch Home Comfort Group Türkiye, müşteri deneyimini mükemmelleştirme hedefiyle yetkili servisleriyle güçlü bir buluşmaya imza attı. Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 300 yetkili servisin katıldığı etkinliğin bu yılki teması “Mükemmel Müşteri Yolculuğu” olarak belirlendi.
Bosch Home Comfort Group'un müşteri memnuniyetinde sürdürülebilir başarı ve servis kalitesinde mükemmellik gibi stratejik öncelikleri masaya yatırıldı. Etkinlik kapsamında düzenlenen oturumlarda Bosch Home Comfort Group Türkiye, Orta Doğu, Kafkasya ve Merkez Asya Satış Genel Müdürü Kıvanç Arman’ın sunumuyla şirketin global ve Türkiye stratejileri paylaşıldı.
Bosch Home Comfort Group Türkiye, Orta Doğu, Kafkasya ve Merkez Asya Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Nazif Özakıncı “Satış Sonrası Hizmetler Stratejisi, Gelecek Projeler ve Trendler” konusunda önemli bilgiler verirken; dijital çağda değişen müşteri ihtiyaçlarına göre, servis organizasyonunu geleceğe nasıl hazırladıklarından bahsetti. Etkinlik, farklı başlıklarda gerçekleştirilen güçlü sunumlarla dinamizmini koruyarak devam etti.
Katılımcılar, toplantının ardından takımdaşlık aktiviteleri ile “Mükemmel Müşteri Yolculuğu” konseptini pratik uygulamalarla deneyimleme fırsatı buldular. Etkinlik, ödül töreni ve akşam yemeğiyle sona erdi.
Bosch Home Comfort Group, bu toplantı ile yetkili servisleriyle kurduğu güçlü iş birliğini pekiştirerek, birlikte büyüme ve gelişme kararlılığını ortaya koydu. Ortak hedefler doğrultusunda hizmet kalitesini el birliğiyle daha da yukarıya taşıma amacı, toplantının odak noktalarından biri oldu. Sürdürülebilir bir gelecek, başarı ve mükemmel müşteri memnuniyeti vizyonu etrafında şekillenen bu birliktelik, ilham verici bir atmosferde yeniden güç kazandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
100’ün üzerinde ülkeden yaklaşık 30 bin yabancı ziyaretçi, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen IDEX İstanbul Uluslararası Dental Fuar ve Konferansı’nda buluştu. ‘Türkiye’de en fazla yabancı ziyaretçi ağırlanan ihtisas fuarı’ unvanını elinde bulunduran IDEX’te yerli ve yabancı olmak üzere 700’ün üzerinde firma ağız sağlığı ve diş tedavileri alanındaki son teknoloji ürünlerini dünyaya sergiledi. Hedef, en az 450 milyon dolarlık ticaret hacmi.
Geçen yılı 350 milyon dolar ihracatla kapatan ağız sağlığı ve diş malzemeleri sektörü istikrarlı büyümesini sürdürüyor. 1 milyar dolarlık ekonomik hacme ulaşan sektörün küresel vitrini olarak nitelendirilen IDEX İstanbul Uluslararası Dental Fuar ve Konferansı İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Almanya’da iki yılda bir düzenlenen IDS fuarının ardından Avrupa’nın ikinci büyük dental fuarı olarak kabul gören IDEX, ‘Türkiye’de en fazla yabancı ziyaretçi ağırlanan ihtisas fuarı’ unvanını da elinde bulunduruyor. Diş Malzemeleri Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (DİŞSİAD) destekleriyle ve Winnow Fuarcılık organizasyonunda düzenlenen fuarda yapay zeka tabanlı cihazlar başta olmak üzere birçok yüksek teknolojili ürün dünya pazarlarına sunuldu.
Fuarın açılışına Sağlık Bakanlığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Zülfü Kılıç, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ağız ve Diş Sağlığı Dairesi Başkanı Mustafa Yenilmez, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Emre Korkut, Devlet Malzeme Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şinasi Candan, Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) Başkanı Fatih Güler, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, DİŞSİAD Yönetim Kurulu ve Hatay Diş Hekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin katıldı. Hatay Diş Hekimleri Odasi Başkani Nebil Seyfettin, DİŞSSİAD’a gösterdikleri desteklerden dolayı deprem bölgesinden çıkartılan mozaiklerle sanatçıların tasarladığı özel bir plaket takdim etti.
450 MİLYON DOLAR TİCARET HACMİ HEDEFİ
DİŞSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Uçar, fuarın açılışında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Sektörümüz yerli üretim yenilikçi ürünlere yatırımlarını sürdürüyor. Bugün implant ürünlerinde yüzde 70, endodonti alanında ise yüzde 50 yerlilik oranına ulaştık. IDEX İstanbul Uluslararası Dental Fuar ve Konferansı sektörümüzle paralel bir büyüme performansı sergiliyor. Geçen yıl yerli ve yabancı olmak üzere toplamda 93 bin ziyaretçiyi ağırlamıştık. Bu yıl bu rakamı 100 bine çıkarma hedefimiz var. Geçen yıl yakaladığımız ticaret hacmi 350 milyon doların üstündeydi. Bu yıl bu alandaki hedefimiz ise en az 450 milyon dolar rakamına ulaşmak. Sektör ihracatımızı beş yıl içerisinde 1 milyar dolar seviyesine çıkarma gayreti içerisindeyiz. Türk ve yabancı hekimler, IDEX’te gerçekleştirdikleri uygulamalı kurslar ve sempozyumlarda yeni tedavi yöntemlerinin kapılarını İstanbul’dan açtı. Bir hekimin dental malzeme alanında A’dan Z’ye ihtiyaç duyduğu tüm cihazlar ve malzemeler tek çatı altında, 20’nci IDEX İstanbul Uluslararası Dental Fuar ve Konferansı’nda yerini aldı.”
PELİSTER: “SEKTÖRÜN BAŞARISINI PERÇİNLİYOR”
İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister ise, dental sektörün ihracat performansıın son yıllarda üst seviyede olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “İDEX, her yıl kendini yenileyen ve geliştiren, sektörün ticari başarısını perçinleyen bir fuar. Diş sağlığı alanında; eğitim, tanıtım ve teknolojik gelişmelerle birlikte ihracatımıza önemli katkılar sağlayan bu fuar, büyük bir potansiyel taşımaktadır. Ağız sağlığı ve diş malzemeleri sektörünün ihracata yönelik atılımlarını yakından takip ediyoruz. İKMİB olarak sektöre; eğitim, tanıtım ve teknolojik anlamda her türlü desteği sağlamaya devam edeceğimizi belirtmek isteriz. Gelecek nesillere bir değer olarak bırakmak için çabaladığımız ve geçen yıl hayata geçirdiğimiz Kimya Teknoloji Merkezi’mizde, ağız ve diş sağlığı sektörüne yönelik yeni çalışamlara imza atmayı planlıyoruz. Finans sisteminden üretim, Ar-Ge ve lojistik alanlarına kadar uzanan projemizle birlikte ülkemizi hak ettiği konuma ulaştırmak için gayret gösteriyoruz. Sektörel olarak ihracatta ikinciliği yakaladık. 2030 yılı ihracat hedefimiz 50 milyar dolar. Bu hedefe yürürken 1 milyar dolar ticaret hacimine ulaşan ağız sağlığı ve diş malzemeleri sektörüyle birlikte ihracat hedeflerimizi gerçekleştirmek için projeler geliştirme arzusundayız. Sanayicilerin ortak sorunlardan biri olan kur artışı ve buna bağlı yüksek maliyetlerin sektörümüzde ciddi bir engel oluşturduğunun farkındayız. Umutla küresel pazarda rekabet gücümüzün yeniden artacağını bekliyoruz.”
57 YILLIK TARİHİ MUAYENEHANEYE YOĞUN İLGİ
IDEX İstanbul Uluslararası Dental Fuar ve Konferansı’nda Diş Sağlığı Müzesi’nin koleksiyonunda yer alan, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nden emekli Kıdemli Albay diş hekimi Dr. Nidai Ergun’a ait tarihi muayenehane de sergilendi. Nidai Ergun’un ailesinden aktarılan bilgilere göre, bu muayene koltuğunda gazeteci Uğur Mumcu’nun yanı sıra, Milli Birlik Komitesi üyelerinden Ahmet Yıldız, Suphi Gürsoytrak ve Sami Küçük ile 1970-1975 yılları arasında görev yapmış Türk, Alman, Rus ve İranlı diplomatlar da oturdu. 1968-1995 yılları arasında aktif olarak Ankara'da hizmet veren diş hekimi koltuğu ve muayenehanesi yerli ve yabancı ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Aynı zamanda Diş Sağlığı Müzesi’nin koleksiyonuna katkıda bulunmak üzere özel olarak tasarlanmış bir kinetik sanat eseri de fuar da yerini aldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
EVA Gayrimenkul Değerleme Koordinatörü Serkan Bal, sektör için uyarı niteliğinde açıklamalarda bulundu. Bal, yeni neslin gayrimenkule yaklaşımındaki değişimin, sektörde köklü bir dönüşümün habercisi olduğunu vurguladı.
İstanbul’da bir evin ortalama satış fiyatı milyonlarla ifade edilirken, Z kuşağının gayrimenkul sahibi olma fikrine mesafeli durması yalnızca ekonomik nedenlerle açıklanamıyor. EVA Gayrimenkul Değerleme Koordinatörü Serkan Bal, yeni neslin gayrimenkule yaklaşımındaki değişimin, sektörde köklü bir dönüşümün habercisi olduğunu açıkladı.
Z kuşağının henüz geniş kitleler hâlinde ev sahibi olacak yaşa gelmediğini belirten Bal, “Ancak taşıdıkları değerler ve yaşam tarzı tercihleri, ileride nasıl bir barınma modeli seçeceklerine dair güçlü sinyaller veriyor. Sahiplik, bu kuşak için bir hedef değil. Onlar tapu yerine erişilebilirliği, sabitlik yerine hareketliliği önemsiyor” dedi.
“Ev artık bir mülk değil, deneyim alanı”
Yeni neslin sık seyahat eden, lokasyondan bağımsız kariyer planları yapan bir yapıda büyüdüğünü aktaran Bal, “Bu anlayışla yetişen gençler için ev sahibi olmak, geleneksel bir başarı ölçütü olmaktan çıkıyor. Ev, artık sahip olunan değil; erişilen, deneyimlenen bir hizmet alanı olarak görülüyor” diye konuştu.
Bu değişim yalnızca bireysel tercihlerde kalmıyor; sektörel dönüşümü de beraberinde getiriyor. Almanya, İngiltere, Hollanda ve ABD gibi ülkelerde yalnızca kiralama amacıyla geliştirilen, merkezi yönetimle işletilen, hizmet bazlı konut projelerinin hızla yayıldığını aktaran Bal, bu projelerde kullanıcıya esnek kiralama modelleri, sosyal alanlar, tam donanımlı yaşam birimleri ve concierge hizmetleri sunulduğunu belirtti.
Türkiye’de zihinsel dönüşüm şart
Türkiye’de konut geliştiricilerinin hâlâ ağırlıklı olarak “al-sat” mantığıyla hareket ettiğine dikkat çeken Bal, “Kiralamaya uygun, yalnızca kullanım odaklı geliştirilen projeler yok denecek kadar az. Oysa Z kuşağının sahiplik dışı eğilimi fark edilmezse, yakın gelecekte üretim-tüketim dengesi bozulabilir” uyarısında bulundu.
Yeni neslin henüz konut satın alacak ekonomik güce ulaşmamış olsa da taleplerinin bugünden şekillendiğini vurgulayan Bal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Z kuşağı nerede, nasıl yaşayacağına klasik modellerle değil, kendi deneyim dünyası üzerinden karar verecek. Gayrimenkul sektöründe asıl dönüşüm sadece fiyatlarda değil; strateji ve zihniyette başlamalı. Bunu öngören firmalar için ise bu değişim büyük bir fırsata dönüşebilir.”
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur. EVA Değerleme’nin kendi alanında 26 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi teknolojileri ile otomotiv sektörüne yeni bir soluk getiren premium off-road SUV markası JAECOO, mayıs ayında Türk tüketicilere heyecan verici yeni bir finansman teklifi sunuyor. Bu kapsamda JAECOO, nakit alım desteği ve cazip kredi seçenekleri ile yeni bir otomobil satın almak isteyenlere avantajlı teklifler sunuyor. JAECOO, yenilikçi teknoloji, mükemmel performans ve katma değer yaratan finansal çözümlerle premium off-road SUV modeli JAECOO 7’yi Türk kullanıcılarla buluşturmaya devam ediyor. Böylece her kullanıcı ister şehir isterse de off-road olsun çoklu yaşam tarzlarının kolaylıkla keyfini sürebiliyor.
İlk premium off-road SUV modeli JAECOO 7 ile Türkiye’de kısa sürede beklentilerin üzerinde bir satış başarısı elde eden JAECOO, mayıs ayında sunduğu avantajlı finansman olanakları ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda üstün teknolojisi ve benzersiz arazi sürüşü fonksiyonları ile Türkiye arazi SUV pazarına yeni bir soluk getiren JAECOO 7’nin 2025 model yılı Revive (4x2) versiyonunu satın alacak olan bireysel müşteriler, 300.000 TL nakit alım ile 1.999.000 TL’den başlayan fiyatlarla ve 200 bin TL katılım paylı kredi fırsatından yararlanabiliyor.
JAECOO 7’nin 2025 model yılı Evolve (4x4) versiyonunu satın alan bireysel ve ticari müşteriler ise 300.000 TL nakit alım avantajlı 2.150.000 TL’den başlayan fiyatlardan yararlanabiliyor.
Şehirli seçkinlerin yeni gözdesi JAECOO 7!
Premium şehirli off-road SUV modeli JAECOO 7, iddialı tasarımı ve üstün off-road performansıyla Türk kullanıcısının dikkatini çekmeyi başardı. JAECOO 7, "Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine" sloganıyla modern şehir tarzını off-road estetiği ile birleştiren iddialı çizgilerle klasik tasarım öğelerini miras alıyor. Modern tasarımlı ön ızgarası ve matris LED farları ile güçlü bir görünüm ortaya koyarken, 19 inçlik jantları zarafeti güçlü görünümle birleştiriyor.
Buna ek olarak JAECOO 7, off-road sürüşlerinde devrim yaratan ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatılıyor. Kum, kar ve off-road da dahil olmak üzere yedi sürüş modu sunan bu sistem, farklı sürüş gereksinimlerine mükemmel bir çözüm sunuyor. Üst düzey kalite ve mükemmel sürüş deneyimiyle öne çıkan JAECOO 7'nin akıllı kokpiti ise üstün tepki hızı, akıcı performansı ve gelişmiş kullanım özellikleri için sektördeki en gelişmiş Snapdragon 8155 çiple donatıldı. Modelin 14,8 inçlik bilgi-eğlence ekranı, gelişmiş ve sürükleyici bir teknolojik deneyim sağlıyor. Yeni sektör lideri sanal gösterge paneli ve 540° gelişmiş görüş sistemi ile sürücülerin çevreleriyle ilgili bilgilere zahmetsizce erişmelerini sağlayarak sürüş güvenliğini artırırken sorunsuz bir off-road yolculuğu sağlıyor. Ayrıca benzersiz 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi ile 64 renkli ortam aydınlatması bir araya gelerek sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratıyor.
JAECOO, yenilikçi teknoloji, mükemmel performans ve katma değer yaratan finansal çözümlerle premium şehirli off-road modeli JAECOO 7’yi Türk kullanıcılarla buluşturmaya devam ediyor. Böylece her kullanıcı şehir ve off-road başta olmak üzere çoklu yaşam tarzlarının kolaylıkla keyfini sürebiliyor. Mayıs ayına özel sınırlı süreli fırsat tüm hızıyla devam ediyor. İster şehirli seçkinlerin karakter ve kalite arayışı olsun, isterse de açık hava maceracılarının off-road tutkusu olsun JAECOO 7 bu fırsat ile herkesin ideal aracı olmaya aday.
JAECOO hakkında
Tamamen yeni bir Off-Road markası olan JAECOO, isminde Almanca “Jäger” yani Avcı kelimesi ile İngilizce “Cool” yani “Havalı” kelimelerinin birleşiminden ilham alıyor. Bu birleşim, hem Off-Road hem de şehir kavramlarını bir araya getirirken, iddialı ve cesur bir keşif algısı üreten zarif bir tarz ve kalite vurgusu yaparken, “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” marka felsefesine bağlı kalıyor. JAECOO, gelişmiş 4- çeker performansı, dikkat çekici güvenlik özellikleri ve yenilikçi akıllı teknolojilerle yeni şehirli Off-Road trendine öncülük ederken, kendini yenilikçi çözümlere ve atılımlara adamış durumda. Lüksün genlerini miras alan bu araç, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerdeki deneyimli tasarım ekiplerinin bilgi birikimini ve işçiliğini harmanlayarak şehir içi Off-Road SUV dünyasında tamamen yeni bir standart belirliyor. JAECOO, gelecekte şehirli elitlere daha konforlu ve daha çevre dostu bir seyahat deneyimi sağlamak üzere, tüm yol becerilerini yeni enerji çözümleriyle birleştirerek, daha verimli ve çevre dostu bir arazi performansı yaratacak ve böylece sürdürülebilir kalkınma kavramını aktif olarak destekleyecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerji dağıtımı hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Dicle Elektrik’in hizmet verdiği Mardin’de, aşırı su tüketimi ve bilinçsiz tarımsal sulama ciddi bir kriz noktasına ulaştı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mardin İl Koordinasyon Kurulu Su ve Ekoloji Komisyonu tarafından hazırlanan 2025 Yılı Su Raporu’na bilimsel katkı sunan Prof. Dr. Yusuf Doğan ve Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, bölgedeki su ve enerji krizinin derinleştiğine dikkat çekti. Uzmanlara göre mevcut gidişat durdurulmazsa hem tarım arazileri verimsizleşecek hem de bölge, ciddi ekolojik ve ekonomik risklerle karşı karşıya kalacak.
Kuyu derinlikleri 7 kat arttı
Mardin Artuklu Üniversitesi Kızıltepe Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan, söz konusu raporda Artuklu ilçesine bağlı Yaylı Mahallesi’nde 800 metreyi aşan derinliklerde dahi su bulunamadığını ifade eden açıklamalara yer verdi. Prof. Dr. Doğan, “Mevcut su kaynaklarımız her geçen gün azalmakta. Bunun temelinde ise kuraklık yatmaktadır. Yağışlar istediğimiz düzeyde olmadığı için meteorolojik bir kuraklık söz konusudur.” diyerek Mardin’de 7 bine yakın kuyu bulunduğunu, ova kesiminde suya ancak 450-700 metre derinlikte ulaşılabildiğini aktardı. Doğan, “2010 yılında Mardin’e geldiğimde kuyu derinlikleri 100-150 metreydi. Şimdi bu rakam 7 kat arttı. Salma sulama yöntemi hem toprağın yapısını bozuyor hem de su tüketimini üç kat artırıyor. Obruklar kaçınılmaz hale geliyor.” ifadelerini kullandı.
“Mardin Ovası'nda da obruklar kaçınılmaz olur.”
Prof. Dr. Yusuf Doğan, Mardin Ovası’ndaki durumun Konya Ovası’na benzerlik gösterdiğini belirterek, “Konya Ovası’nda obruk sayısı 3 binin üzerinde. Bilinçsiz sulama bu şekilde devam ederse, ilerideki zamanlarda Mardin Ovası'nda da obruklar kaçınılmaz olur.” dedi. Artan kuyu derinlikleri ve azalan su varlıklarının bir yandan toprakta tuzlanmaya, diğer yandan ise yüksek enerji tüketimine neden olduğunu dile getiren Doğan, “Mevcut olan suyu ekonomik ve israf etmeden, basınçlı sulama sistemleriyle kullanmalıyız.” çağrısında bulundu.
“Yeraltı sularını doğru kullanmıyoruz”
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu ise söz konusu raporda yeraltı su seviyesinin her yıl biraz daha derine indiğini ve bu durumun hem çiftçiye hem de ülke ekonomisine ek maliyet getirdiğini vurguladı. Çullu, “Yeraltı su kaynaklarının derinlere inmesiyle birlikte daha çok elektrik enerjisiyle yukarıya taşınması gerekiyor. 2025 yılının ilk aylarında yağış yetersizdi, kuraklık vardı, çiftçi daha fazla su kullandı. Bu da daha fazla elektrik tüketimi demektir. Suyu doğru kullanmıyoruz.” dedi. Çullu ayrıca gece sulaması ile dijital ve akıllı sulama sistemlerinin yüzde 30’a kadar su tasarrufu sağladığını belirterek bu sistemlerin yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Kaçak elektrik maliyetleri 9 kat arttırıyor
Dicle Elektrik verilerine göre, 100 dönümlük bir mısır tarlasını 800 metreden su çekerek sulamak isteyen bir çiftçi, sezonluk boyunca; yaklaşık 850 bin TL tutarında elektrik tüketmek zorunda kalıyor. Oysa bu derinlik 100 metre olsaydı ödeyeceği tutar sadece 400 bin TL kadar olacak, sulama kanalından cazibeli su alabilseydi ise elektrik için hiç ödeme yapmayacaktı. Ayrıca kaçak elektrik kullanımı durumunda, aynı miktarda sulama için tüketilen enerji yaklaşık 9 kat artarak yaklaşık 7.5 milyon TL’ye eşdeğer bir elektrik maliyetine ulaşabiliyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan dağıtım şirketi, Mardin genelinde büyük bölümü kaçak olan yaklaşık 7 bin sulama kuyusunun bulunduğunu açıkladı. Şirket, bu durumun yalnızca kaçak elektrikle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda ciddi bir tarımsal sulama sorununa ve elektrik şebekesi üzerinde ağır bir yüke yol açtığını vurguladı.
Sürdürülebilir çözüm: Sulama kanalları ve eğitim
Tarımsal sulamada sürdürülebilirliği sağlamak için hem Dicle Elektrik’in hem de bölgedeki üniversitelerin işbirliğiyle yeraltı suyu ve enerji tüketimi analizleri yapılmaya devam ediyor. Yetkililer, sulama kanallarının bir an önce devreye alınmasının, modern sulama yöntemlerinin çiftçilere öğretilmesinin ve kaçak elektrik kullanımının önlenmesinin kritik önem taşıdığını vurguluyor. Aksi halde hem su kaynakları hem de çiftçilerin ekonomik gücü hızla tükenecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın lider oyun yaşam tarzı markası Razer, hareket halindeki oyuncuların ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan iki yeni ürünü, Razer Basilisk Mobile oyuncu faresi ve Razer Joro kablosuz klavyeyi tanıttı. Kompakt boyutları, gelişmiş özellikleri ve performanstan ödün vermeyen yapıları ile bu iki yeni ürün, mobil oyun donanımlarında yeni bir standart belirliyor. Hafiflik ve taşınabilirlik odaklı olarak tasarlanan Basilisk Mobile ve Joro, hem güçlü işlevsellik hem de oyuncu seviyesinde performans sunarak kullanıcıların ister evde ister yolda olsun, yüksek kaliteli bir oyun deneyimini her an yanlarında taşımalarına olanak tanıyor.
Razer Basilisk Mobile: Ergonomik ve Taşınabilir Hassasiyet
Razer’ın büyük beğeni toplayan Basilisk serisinden ilham alınarak geliştirilen Razer Basilisk Mobile, taşınabilirlik arayan ancak konfor ve hassasiyetten ödün vermek istemeyen oyuncular için özel olarak tasarlandı. Sadece 76 gram ağırlığında olan bu fare, kompakt ve ergonomik yapısıyla uzun süreli kullanımlarda bile maksimum konfor sunarken, cepte ya da dizüstü bilgisayar bölmesinde kolayca taşınabilecek kadar pratik bir forma sahip. 105 saate varan etkileyici pil ömrü ve Razer HyperSpeed Wireless teknolojisi dahil olmak üzere üç farklı bağlantı modunu destekleyen Basilisk Mobile, ultra düşük gecikmeli ve kesintisiz bir oyun deneyimi sunarak hareket halindeki oyuncular için mükemmel bir çözüm oluşturuyor.
10 adet özelleştirilebilir tuş ile kullanıcıların kendi tercihlerine göre ayar yapmalarına olanak tanıyan Razer Basilisk Mobile, ayrıca oyun sırasında verimliliği artıran yeni AI Prompt Master özelliği ile birlikte geliyor. Bu özellik, Razer Synapse 4 üzerinden çalışan akıllı araçlarla entegre şekilde oyun içinde hızlı aramalar yapılmasını ve stratejik avantaj sağlayacak kısayolların oluşturulmasını mümkün kılıyor. %99,4 çözünürlük doğruluğu sağlayan Razer Focus X 18K optik sensör ile donatılan fare, aynı zamanda 90 milyon tıklama ömrü sunan Razer Optical Mouse Switches Gen-3 ile hassasiyet, dayanıklılık ve hız konusunda üst düzey performans sergiliyor. Razer HyperScroll Teknolojisi sayesinde kullanıcılar, dört yönlü kaydırma tekeri ile ister serbest dönüşlü hızlı gezinmeyi, ister adımlı ve kontrollü kaydırmayı tercih edebiliyor. Uzun pil ömrü, gelişmiş kaydırma teknolojisi, profesyonel düzey sensörü ve kompakt yapısıyla Razer Basilisk Mobile, seyahat ederken yüksek performans isteyen oyuncular için vazgeçilmez bir ekipman olmayı hedefliyor.
Razer Joro: Taşınabilirlikte Yeni Seviye, Oyun Performansında Mükemmellik
Razer Joro, çoklu cihazlar arasında sorunsuz performans sağlayacak şekilde tasarlanmış ultra taşınabilir kablosuz bir oyuncu klavyesi. Sadece 374 gram ağırlığı ve 16,5 mm inceliği ile bugüne kadar üretilmiş en taşınabilir Razer klavyesi olma özelliğini taşıyan Joro, hassasiyetinden ödün vermeden maksimum taşınabilirlik sağlıyor. Kompakt form faktörü içerisinde fonksiyon satırı ve tam boyutlu yön tuşlarını barındıran Joro, ultra ince profiliyle daha ergonomik bir el pozisyonunu teşvik ediyor ve böylece uzun süreli oyun veya çalışma seanslarında bile konforu en üst seviyeye taşıyor.
Oyun seviyesinde mekanik tuşları sayesinde hızlı ve hassas tuş vuruşları sunan klavye, aynı zamanda tatmin edici bir dokunsal geri bildirim sağlıyor. UV kaplamalı ABS tuş kapakları ise dayanıklılığı artırırken uzun ömürlü bir kullanım deneyimi vadediyor. Özellikle performans arayan oyuncular için geliştirilen Snap Tap modu, FPS oyunlarında daha hızlı karşı-strafing ve havada yön değiştirme hareketlerini mümkün kılıyor; seçilen iki tuş arasında önceki tuşu bırakmadan geçiş yapmayı sağlayan bu mod, daha seri ve etkili giriş tepkileri sağlıyor. Klavyede yer alan kısayollar ve tamamen programlanabilir tuşlar sayesinde Razer Hypershift özelliğiyle birlikte Razer Synapse 4 üzerinden makro tanımlamaları, tuş eşlemeleri ve gelişmiş ayarlar kolayca yapılabiliyor.
Joro, Apple cihazları ile uyumluluk sağlayan Mac sembollü ikincil tuş dizilimi ile birlikte geliyor ve bu sayede macOS, iPadOS ve iOS cihazlarda da sorunsuz bir kullanım sunuyor. Ayrıca, Windows kullanıcıları için özel olarak sunulan Microsoft Copilot tuşu, yapay zekâ destekli yardımlara hızlı erişim imkânı tanıyor. Bluetooth 5.0 desteği sayesinde aynı anda üç farklı cihaza kablosuz olarak bağlanabilen Razer Joro, cihazlar arasında hızlı ve sorunsuz geçiş yapabiliyor. 1.800 saate kadar uzayan pil ömrü, masaüstü ya da mobil kullanım fark etmeksizin uzun süreli kullanım sağlayarak oyun kesintilerini minimuma indiriyor. Joro’nun tek bölgeli Razer Chroma RGB aydınlatması, 16.8 milyon renk ve çeşitli efektlerle kişiselleştirilebilir bir görsel deneyim sunarak taşınabilir oyun kurulumuna estetik bir dokunuş katıyor.
macOS için Razer Synapse Önizlemesi Kullanıma Sunuldu
Buna ek olarak, Razer Synapse yazılımının Mac versiyonu olan Razer Synapse for Mac Önizlemesi, artık macOS üzerinde kullanılabiliyor. Bu yeni sürüm, oyuncuların Razer yazılım ekosisteminden beklediği güçlü özelleştirme ve kontrol özelliklerini macOS kullanıcılarına da sunarak Razer’ın yazılım alanındaki kapsamını önemli ölçüde genişletiyor. Yeni Razer Joro klavye, ödüllü Razer Viper V3 Pro e-spor faresi ve OLED ekranlı, kablosuz, değiştirilebilir anahtarlı gelişmiş oyuncu klavyesi BlackWidow V4 Pro 75% dahil olmak üzere 17 Razer oyun donanımı ile sorunsuz entegrasyon sağlıyor.
Mac kullanıcıları için bu gelişme, oyun deneyimlerini kendi tercihlerine göre detaylıca özelleştirme ve kontrol etme olanağı anlamına geliyor. Razer Synapse for Mac Önizlemesi ile macOS kullanıcıları artık Razer Snap Tap, makro oluşturma ve RGB aydınlatma ayarlarını yapılandırma gibi gelişmiş özelliklerden faydalanabiliyor; böylece tüm platformlarda tutarlı ve yüksek kaliteli bir oyun deneyimi elde edilebiliyor.
Razer, yüksek performanslı donanımlarına erişimi genişleterek yenilikçilik ve mükemmellik konusundaki liderliğini pekiştiriyor; tüm kullanıcılar için premium oyuncu ekipmanları ve etkileyici oyun deneyimleri sunma konusundaki kararlılığını bir kez daha gösteriyor.
Razer, uyumlu cihazlara sahip tüm Mac kullanıcılarını, bu önizleme sürecine katılarak yazılımın geliştirilmesine katkı sağlamak üzere geri bildirimde bulunmaya davet ediyor.
BİLKOM hakkında
Koç Holding bünyesinde faaliyet gösteren Bilkom; köklü geçmişi, geniş bilgi birikimi ve deneyimi, uzun yıllara dayanan profesyonel iş birlikleri, alanında uzman kadrosuyla Türkiye’nin önde gelen Bilgi ve İletişim Teknolojileri (ICT) dağıtıcılarından biridir. Türkiye’nin Dijital Yaşam Koçu vizyonuyla faaliyetlerini yürüten Bilkom, teknoloji yoluyla yaşam kalitesini artırmak için çalışmakta ve güncel teknolojiyi erişilebilir kılmayı hedeflemektedir. 2025 yılı itibarıyla elektronik perakende mağazalarında satılan her 6 akıllı telefon ve tabletten 1’i ve tüm Türkiye genelinde giyilebilir teknoloji kategorisinde her 6 akıllı saatten 1’i Bilkom güvencesiyle tüketiciye ulaşıyor ve bu başarı şirketin tüketici elektroniği sektöründeki 1 numaralı konumunu güçlendiriyor.
Fortune Türkiye 500 sıralamasında 75. sırada yer alan Bilkom, Capital 500 listesinde 104. Sırada bulunmaktadır. Bilkom Bilişim 500 listesinde yılın Tablet ve taşınabilir dağıtıcısı dağıtım kategorisinde 1. Sırada yer almaktadır. Yeni nesil-esnek çalışma modeli, stratejik çevik yönetim anlayışı ile çalışan bağlılığında 4 yıl üst üste gösterdiği performansı ile Kincentric tarafından ‘Sürekli Mükemmelik’ ödülüne layık görülmüştür. Bilkom’un portföyünde Apple, Huawei, TCL Electronics, Segway, Razer, PlayStation, Meross, Aqara gibi dünyadaki dijital ve mobil dönüşümü şekillendiren seçkin ve öncü global markalar yer almaktadır. Bu markalara ‘katma değerli ve odaklı dağıtıcı’ yaklaşımıyla 360 derece marka yönetimi, iş geliştirme, kanal programları geliştirme, lisanslı yerli üretim, tüketici deneyimi yönetimi ve tüm Türkiye genelinde eve kadar ulaşan yaygın satış sonrası servisleri gibi ‘Bilkom Plus’ hizmetler sunmaktadır. Bilkom hakkında daha fazla bilgi için www.bilkom.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.