Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Dünyanın en büyük havayollarından Emirates, yaklaşan yoğun sezonda adaya olan seyahat talebindeki artışı karşılamak amacıyla 1 Eylül'den 26 Ekim'e kadar Dubai ile Bali arasında ikinci günlük A380 seferini başlatacağını duyurdu.

1 Eylül - 26 Ekim 2024 tarihleri arasında Emirates'in Dubai (DXB) ile Bali (DPS) arasındaki EK398/399 seferleri, mevcut Boeing 777 yerine Airbus A380 ile gerçekleştirilecek.

Bu yeni hizmetiyle Emirates, 1 Haziran 2023'te Endonezya'ya başlattığı ilk A380 seferiyle elde ettiği başarıyı pekiştirirken, aynı zamanda yılın en yoğun dönemlerinden birinde Bali'ye daha fazla yolcu için uçuş hizmeti verecek.

Emirates, dünya çapında seyahat deneyimleri sunma ve Endonezya'nın büyüyen seyahat ve turizm sektörünü destekleme taahhüdünü güçlendirmeye devam ediyor. Bali'ye günde iki A380 seferiyle hizmet verecek olan havayolu, yoğun seyahat sezonunda artan talebi karşılamaya yardımcı olmak için seferlerinde haftalık 2.600'den fazla ek koltuk hizmeti sunacak. Bu ek hizmetle birlikte, Endonezya'ya ikonik çift katlı uçakla seyahat eden daha fazla yolcu, geniş kabinler, özel Uçak İçi Dinlenme Salonu ve 6.500'den fazla eğlence kanalı sunan Emirates'in ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice gibi sınıfının en iyisi ürün ve hizmetlerinden yararlanabilecek.

Emirates, 1992 yılında başlayan Cakarta tarifeli uçuşlarına ek olarak 2015 yılında Dubai'den Bali'ye aktarmasız günlük seferlerini başlattı. Altı kıtada 144'ten fazla noktaya uçuş gerçekleştiren Emirates, şu anda Cakarta ve Bali'ye günde iki sefer düzenliyor.

Biletler emirates.com, Emirates Satış Ofisi veya iletişim merkezi üzerinden ya da seyahat acenteleri aracılığıyla satın alınabilir. Uluslararası ziyaretçilerin Dubai'ye giriş koşulları hakkında daha fazla bilgi için https://www.emirates.com/tr/turkish/before-you-fly/ adresini ziyaret edebilirsiniz

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Ambalaj üreticilerinin, tedarikçilerinin, ambalaj tasarımcılarının ve ürünlerini piyasaya süren marka sahiplerinin katılabildiği 'Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda finale kalan tasarımlar belli oldu. Seçici kurul tarafından 3 gün süren değerlendirmeler sonucunda 305 ürün arasında 13 kategori altında 11 kritere göre finale kalan tasarımlar belirlenirken finale kalanlar 'http://ambalajayyildizlari.com' ve 'www.ambalaj.org.tr'de yayınlandı. Türkiye'nin en prestijli ödülleri arasında gösterilen ve yurt dışından da başvuruların alındığı 'Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda dünya çapında ses getiren özgün ambalaj tasarımlarının, farklı ve yenilikçi ambalaj uygulamalarının ödüllendirildiğini kaydeden ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, "Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda ortaya çıkan inovatif yaklaşımlar ve farklı tasarımlar bizleri mutlu ediyor. Ortaya çıkan tasarımlarla Avrupa'dan Uzak Doğu'ya dünyanın dört bir yanına ihracat yapan sektörümüz çok daha güçlü hale geliyor." diye konuştu.
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından 11'inci kez düzenlenen 'Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda seçici kurulun başvuruları değerlendirme süreci sona erdi. Ambalaj üreticilerinin, tedarikçilerinin, ambalaj tasarımcılarının ve ürünlerini piyasaya süren marka sahiplerinin katılabildiği yarışmaya gıda, içecekler, elektronik ve elektrikli eşya, sağlık ve güzellik ürünleri, ev-otomotiv-ofis araç ve gereçleri ile ihtiyaç malzemeleri, diğer gıda dışı ürün ambalajları, tıp ve eczacılık ürünleri, endüstriyel ve taşıma ambalajları, ambalaj malzemeleri ve bileşenleri, satış noktası sergileme, sunum ve muhafaza ürünleri, fleksibıl ambalajlar, grafik tasarım ve lüks ambalajlar kategorilerinden başvurular yapılırken, seçici kurul, 3 gün boyunca süren toplantılarda yarışmaya katılan 305 ürünü 13 kategori altında 11 kritere göre değerlendirdi. Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması Seçici Kurulu tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda finale kalanlar 'http://ambalajayyildizlari.com' ve 'www.ambalaj.org.tr 'de yayınlandı.

ULUSLARARASI ALANDA TÜRKİYE'Yİ TEMSİL EDECEKLER
Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda dereceye giren ambalajlar 'Altın, Gümüş, Bronz ve Yetkinlik' ödülleriyle tescillenirken, 'Altın Ödül' almaya hak kazanan ürünler arasından Türk Standardları Enstitüsü (TSE) iş birliği ile en fazla 3 adet 'Altın Ambalaj Ödülü' de verilecek. Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) ve Asya Ambalaj Federasyonu (APF) tarafından akredite edilmiş olan Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda dereceye giren tüm katılımcılar WorldStar ve AsiaStar Yarışmalarına da katılabilecek.

DÜNYA ÇAPINDA SES GETİREN TASARIMLAR
Türkiye'nin en prestijli ödülleri arasında gösterilen ve yurt dışından da başvuruların alındığı 'Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda dünya çapında ses getiren özgün ambalaj tasarımlarının, farklı ve yenilikçi ambalaj uygulamalarının ödüllendirildiğini kaydeden ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, yarışmaya gelen başvurulardaki artışın sektör adına umut verici olduğuna dikkat çekti. Türk ambalaj sektörünün yurtiçi ve yurtdışında büyük hedeflere yürüdüğüne vurgu yapan Zeki Sarıbekir, "Bu hedefe yürürken en önemli destek noktalarımızdan biri de tasarımın gücü oluyor. Bu kapsamda Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda ortaya çıkan inovatif yaklaşımlar ve farklı tasarımlar bizleri mutlu ediyor. Ortaya çıkan tasarımlarla Avrupa'dan Uzak Doğu'ya dünyanın dört bir yanına ihracat yapan sektörümüz çok daha güçlü hale geliyor. ASD olarak bu gücümüzü artırmak için katma değerli üretime ağırlık vermeyi, yenilikçi yaklaşımları ve sektörümüzdeki tüm paydaşları desteklemeye devam edeceğiz." dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Evde, iş yerinde ya da herhangi bir ortak alanda… Bazen farkında olarak, bazen hiç fark ettirmeden bize bir şeyler fısıldıyor renkler. Onların gücünü her yerde hissetmek mümkün. Özellikle de duvarlarda… Nippon Paint, dünyaca ünlü renk stüdyosu Colour Hive iş birliği ile hazırladığı 2024-25 Renklerin Ötesindeki Trendler'inde bir kez daha renklerin gücünü duvarlarda ortaya koyuyor.
 
Ana tema "Uyanış"
 
Nippon Paint 2024-25 Renklerin Ötesindeki Trendler'in ana teması "Uyanış". Hem bireysel hem de küresel toplumun parçası olarak nasıl daha iyi yaşayabileceğimizi, daha iyi hissedebileceğimizi, daha iyi olabileceğimizi düşünüyoruz. Nippon Paint, oluşturduğu "Uyanış" paleti ile, ilerleme ve gözlerimizi açmanın yanı sıra kendimizi ve etrafımızdaki dünyayı yenilenmiş bir bakış açısıyla görme zamanı olduğunu vurguluyor. Sessizliğin gücünü, uyumdaki güzelliği, yenilenmedeki gücü ve kendini ifade etme zevkini yeniden keşfetme zamanına dikkat çekiyor.
 
Palette 4 anahtar renk bulunuyor
 
Uyanış ana teması, dört etkiyi ve trendi keşfettiriyor. 2024-25 yönelik ilham ve etkileri; 'Sessizlik zamanı, Mükemmel uyum, Kendini ifade etme, Şifalı sular' olarak belirleyen Nippon Paint, bunların her biri için, bizleri hikâyenin ruhunu içeren bir renk ile tanıştırıyor. Renklerin gücünü deneyimleme şansı sunan o anahtar renkler Sandcastle, Golden Yellow, Turquoise Reflection ve Earthling.
 
Sandcastle, 7 gün 24 saat hareketli bir dünyada huzur ve sessizlik arayışımıza cevap veriyor. Her stil ve alan için zahmetsiz bir fon oluşturma imkânı veren, nötr tondan oluşan renk, sıcak ve davetkâr özelliği ile ruhu yatıştırıp hevesi beslerken, dingin ve konforlu bir inziva alanı yaratıyor.
 
Golden Yellow, pozitifliği ve özgürlüğü somutlaştırıyor. Sıcak ve canlı bu ton, iç mekanları parlak ve güneşle dolu dinlenme alanlarına dönüştürerek ruh halini yükseltiyor, yaratıcılığı artırıyor.
 
Turquoise Reflection, kristal berraklığında tropik okyanus üzerinde uyandıran parlak güneş ışığı gibi parlayan bu canlı tazeleyici ton, evlerdeki atmosferi dönüştürüyor, pastoral tatilleri ve değerli anları hatırlatıyor.
 
Earthling, doğadan ilham alan pembelerle trendlere yeni bir zarafet getiriyor. Yumuşak tonu ve mükemmel dengesiyle bu doğal ve çok yönlü renk asil pembe ve sarının dikkatli bir karışımı ve biraz da yumuşak gri ile oluşturuldu. Sıcaklık ve huzur yaymak için tasarlanan renk, evlerdeki dengeyi yeniden kuruyor.
 
Dört anahtar renk hem tek başına kullanılmaya hem de renkleri bir araya getirerek duvarların boyut ve enerjisini zenginleştirecek yaratıcı, dekoratif kombinler oluşturmaya, hayranlık uyandıran kombinasyonlar yapmaya olanak sağlıyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Albaraka Garaj'ın girişimciler için hazırladığı Hızlandırma Programı'nın 8. dönem başvuruları başladı. Programdan yararlanmak isteyenler, Albaraka Garaj'ın web sitesinden başvuru yapabilecek.
Albaraka Türk bünyesinde faaliyet gösteren Startup Hızlandırma Merkezi Albaraka Garaj, teknoloji tabanlı hizmet ve ürün geliştiren girişimcileri desteklemeye devam ediyor.
Albaraka Garaj'ın girişimcilere özel hazırladığı Hızlandırma Programı kapsamında, startup yaşam döngüsü boyunca ihtiyaç duyulan yönlendirme desteğinin yanında eğitim paketleri, mentörlük, hibe, müşteri ağı, API ve ofis gibi önemli imkânlar da sağlanıyor. Girişimcilere, AlbarakaTech Global, Albaraka API, APY Ventures, Albaraka Portföy Yönetimi, Insha Ventures gibi Albaraka Türk iştirakleriyle iş birliği olanakları da sağlayan program, çeşitli global araçları kapsayan geniş bir yan hak paketini de kullanımlarına sunuyor.
EN İYİ GİRİŞİMLER GARAJ'DAN ÇIKAR!
Katılım bankacılığı alanında dünyanın ilk startup hızlandırma merkezi olan Albaraka Garaj'ın Hızlandırma Programı'nın 8. dönem başvuruları başladı. Başvuru yapan girişimler, bankanın stratejik hedeflerine uygunluk, ekip tecrübesi, hitap edilen pazar ve olgunluk seviyesi gibi farklı kriterlerde değerlendirilerek programa kabul edilecek.
Albaraka Garaj Hızlandırma Programı için albarakagaraj.com/on-basvuru-formu linkindeki form doldurularak başvuru yapılabilecek. Yapılan başvurular arasından seçilen girişimler, yaklaşık 3 ay süren Ön Hızlandırma Programı'na dahil edilecek. Ön Hızlandırma Programı'nı başarıyla tamamlayan girişimler ise yaklaşık 9 ay süren Ana Hızlandırma Programı kapsamında profesyonel destek almaya hak kazanacak.
DR. ÖMER EMEÇ: "TAM 40 YILDIR 'ÖNCÜ BANKA' KONUMUNDA FAALİYETLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"
Albaraka Türk Strateji ve Dönüşümden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ömer Emeç, Albaraka Garaj'ın girişimcilik ekosistemindeki önemini şöyle anlattı:
"Albaraka Türk olarak, tam 40 yıldır yenilikçi hizmetler ve uygulamalar sunarak 'öncü banka' konumunda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu vizyonla çıktığımız yolda, katılım bankacılığı alanında dünyanın ilk startup hızlandırma merkezi olan Albaraka Garaj'ı kurarak öncülüğümüzü bir kez daha kanıtlamış olduk. Albaraka Garaj aracılığıyla şimdiye kadar 130'dan fazla girişime destek verdik. Gelecek vadeden, ekonomiye ve topluma değer katmayı hedefleyen girişimcilere ulaşmaya ve onların ilk destekçilerinden biri olmaya devam edeceğiz
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Avrupa'nın bir numaralı tüketici elektroniği perakendecisi MediaMarkt'ın geleneksel "MediaMarkt'ta Stokları Eritiyoruz" kampanyası devam ediyor. Bu kapsamda 2-8 Ağustos tarihleri arasında tabletten fotoğraf makinesine, elektrikli çaydanlıktan yağsız fritöze birçok ürün tüketicilerle buluşacak.
MediaMarkt'ta Stokları Eritiyoruz kampanyası kapsamında;
" Apple 5. Nesil 10.9" 256GB iPad Air Wi-Fi + Cellular Tablet - 26.997 TL,
" FujıFilm Mini 12 Pastel Eko Bundle Box Anlık Fotoğraf Makinesi - 4699 TL,
" Korkmaz A369 Demtez 1.7L 1600 W Elektrikli Çaydanlık Inox - 2699 TL,
" Philips Premium XXL Yağsız Fritöz - 9699 TL,
" Electrolux E4CB1-6ST Smoothie Blender'ı - 3899 TL'den satışa sunulacak.
Kampanya, 2-8 Ağustos tarihleri arasında MediaMarkt'ın Türkiye genelindeki 99 mağazasında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr'de geçerli olacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Günümüzün rekabetçi iş dünyasında başarılı olmak için şirketlerin verimliliklerini artırmak ve iş süreçlerini optimize etmek kaçınılmaz bir zorunluluk oldu. PaperWork gibi entegre Low Code Süreç Yönetimi (BPM) sistemleri, bu hedeflere ulaşmak için şirketlere güçlü bir araç sunuyor.

BPM ve iş akış otomasyonu yatırımı yapmayan firmalar, uzun vadede ciddi finansal kayıplar yaşama riski altındadır. Verimlilik kayıpları, müşteri memnuniyetsizliği, rekabet gücünün azalması ve artan operasyonel maliyetler, bu firmaların iflas etme riskini artırır. Dolayısıyla, iş süreçlerini optimize eden ve otomatikleştiren teknolojilere yatırım yapmak, şirketlerin sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, firmaların bu teknolojilere yatırım yaparak iş süreçlerini modernize etmeleri ve rekabet avantajlarını korumaları gerekmektedir.

BPM sistemleri, iş süreçlerini optimize ederek, hataları azaltarak ve zaman tasarrufu sağlayarak firmaların daha etkin ve verimli çalışmasını sağlıyor. Ancak, bu teknolojilere yatırım yapmayan firmalar ciddi risklerle karşı karşıya kalabilir.

BPM Yatırımı Yapmayan ve İş Akışlarını Otomatize Etmeyen Firmalar İçin Riskler

BPM yatırımı yapmayan firmalar, iş süreçlerini manuel olarak yürütmek zorunda kalır. Bu da süreçlerin verimliliğini ve şeffaflığını ciddi şekilde düşürür. Manuel süreçler genellikle yavaş ve hataya açık olup, bu durum operasyonel gecikmelere ve maliyet artışlarına neden olabilir. E-posta ve telefon gibi geleneksel iletişim yöntemleriyle yürütülen iş takibi, işlemlerin takibini zorlaştırır ve verimliliği azaltır.

Otomasyon sayesinde iş akışları hızlanırken, manuel yöntemlerle çalışan firmalar piyasa koşullarına hızlı tepki veremezler. Bu da rekabet avantajının kaybedilmesine ve firmanın piyasa pozisyonunun zayıflamasına neden olur. Özellikle hızlı değişen sektörlerde, otomasyon eksikliği firmaların rekabet edebilirliğini ciddi şekilde zayıflatır.

Manuel veri girişleri ve süreç yönetimi, insan hatalarına açıktır. Bu hatalar, yanlış kararlar alınmasına, müşteri memnuniyetsizliğine ve ciddi maliyetlere yol açabilir. Örneğin, hatalı veri girişleri, yanlış faturalandırmaya ve stok yönetiminde problemlere neden olabilir. Bu tür hataların düzeltilmesi ise zaman ve maliyet açısından oldukça yüksektir.

Otomasyon teknolojileri, rutin ve tekrarlayan işleri otomatikleştirerek iş gücünü daha stratejik alanlara yönlendirebilir. Ancak, bu teknolojilere yatırım yapmayan firmalar, bu tür işleri manuel olarak yürütmek zorunda kaldığından, iş gücü maliyetleri artar. Bu da uzun vadede maliyet etkinliğinin azalmasına neden olur.

Müşteri taleplerine zamanında yanıt verememek, müşteri memnuniyetsizliğine yol açar. Otomatikleştirilmiş süreçler, müşteri hizmetlerinin daha hızlı ve etkili olmasını sağlar. Ancak manuel süreçlerdeki gecikmeler ve hatalar, müşteri sadakatini azaltabilir ve müşteri kaybına neden olabilir. Müşteriler, hızlı ve doğru hizmet almayı bekler ve bu beklentilerin karşılanamaması, firmanın itibarını zedeleyebilir.

PaperWork ile Fark Yaratan Avantajlar:

Zamandan ve Maliyetten Tasarruf: Manuel iş süreçlerini otomatikleştirerek önemli ölçüde zaman ve maliyet tasarrufu sağlar.
Hata Oranını Azaltma: İş süreçlerindeki insan hatası riskini minimuma indirerek, daha doğru ve güvenilir sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Verimliliği Artırma: İş süreçlerini hızlandırarak, çalışanların daha stratejik görevlere odaklanmasını sağlar.
Müşteri Memnuniyetini Artırma: Müşteri taleplerine daha hızlı ve etkili yanıt vererek, müşteri memnuniyetini artırır.
Karar Vermeyi Kolaylaştırma: Veriye dayalı karar vermeyi destekleyerek, daha doğru stratejiler geliştirilmesini sağlar.
Rekabet Gücünü Artırma: İş süreçlerini sürekli olarak iyileştirerek, şirketlerin rekabet avantajını korumasını sağlar.
PaperWork, küçük ya da büyük her ölçekteki işletmeye uygun, esnek ve kullanımı kolay bir BPM çözümüdür. PaperWork ile iş süreçlerinizi kolayca modelleyebilir, otomatikleştirebilir ve takip edebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yalıtımın, ısı kazançları ve ısı kayıplarıyla beraber tesisatı da içine alacak şekilde binanın tümünü ilgilendiren sistemler bütünü olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Yalıtım temelde başlayan ve çatıya kadar devam eden bir işlemdir. Yalıtım ile yazın soğutma ve kışın ısınma amaçlı enerji tüketimini azaltmak mümkündür. Sadece yönetmeliklere uygun yapılan yalıtım ile bir bina, yalıtımsız bir binaya göre yüzde 60’ın üzerinde enerji tasarrufu sağlamaktadır. Enerjide aşırı dışa bağlılığı azaltmanın yolu da yalıtımdan geçmektedir. Doğru yalıtım uygulamaları sayesinde enerji giderleri azalırken, buna bağlı olarak karbon salımları da önemli ölçüde düşmektedir” diye konuştu.

İzocam’ın iklimlendirme için yenilikçi çözümleri

İzocam, inovasyon ve Ar-Ge’ye verdiği değer sayesinde 59 yıldır yalıtım sektörünün öncüsü konumunda yer alıyor. Yüksek ısı yalıtımı özellikleriyle öne çıkan İzocam ürünleri, dış cephelerden teraslara, boru hatlarından çatılarına kadar tüm alanlarda bütünsel yalıtıma imkan tanıyor. İzocamflex Levha, İzocam Manto Taşyünü, İzocam Teras Çatı Levhası ve İzocam Tekiz Solar Çatı Paneli firmanın yaz-kış dengeli ve etkili ısıl konfor sunan yenilikçi yalıtım çözümleri arasında yer alıyor.

İzocamflex Levha: İklimlendirme sistemlerinde özellikle soğuk hatların verimli çalışması amacıyla üretilen, elastomerik kauçuk esaslı, kapalı gözenekli düzgün hücre yapısına sahip levha şeklinde yalıtım malzemesidir. İklimlendirme ve havalandırma sistemlerinde kanal ve büyük çaplı boru hatlarının dış yüzeylerinde ısı yalıtımı ve yoğuşma kontrolü amacıyla uygulanır. İzocam’ın yüksek ısı yalıtımı, yüksek yoğuşma kontrolü özellikleriyle öne çıkan esnek yapıdaki İzocamflex Levha ürünü, CFC içermez ve çevre dostudur.

İzocam Manto Taşyünü: TS EN 13500’e uygun, özel olarak üretilen Manto Taşyünü Levhalar, sıvalı dış cephe yalıtım sistemlerinde ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği amacıyla kullanılır. Dış duvarların dıştan yalıtım uygulamalarında yüksekliği 28,5 metreden yüksek binalarda yanmazlık özelliği nedeniyle de Manto Taşyünü tercih edilmektedir. Standartlara uygun bir şekilde stoklanan ve uygulanan ürünlerin ömürleri ise genel olarak bina ömrü kadardır.

İzocam Teras Çatı Levhası: Her çeşit ve eğimdeki metal ve ahşap çatılarda, yürünen veya yürünmeyen geleneksel teras çatılarda ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği amacıyla kullanılan İzocam Taşyünü Teras Çatı Levhaları, su yalıtımının altında kullanılır. Yürünmeyen teras çatılarda olduğu kadar yürünen teras çatı uygulamaları için de uygundur.

İzocam Tekiz Solar Çatı Paneli: Özel bağlantı aparatları ile solar panellerin sandviç panellere pratik bir şekilde uygulanmasına olanak tanımaktadır. Üst düzey bir inovasyon ürünü olan İzocam Tekiz Solar Çatı Paneli, vidalanarak yapılan konvansiyonel uygulamalara kıyasla da su yalıtım zafiyetini ve korozyon riskini ortadan kaldırarak çatılarda maksimum koruma sağlar. İzocam Tekiz Solar Çatı Paneli, her iki yüzeyi çelik sac kaplı, çekirdek yalıtım malzemesi olarak PUR/PIR kullanılan, solar panel uyumlu çatı panelleridir. 5 hadveli tasarımı sayesinde geniş açıklıklı çatı sistemlerinde yüksek yük taşıma kapasitesi sunan İzocam Tekiz Solar Çatı Paneli, çatılarda ilave vida deliği açmadan, özel bağlantı aparatları ile solar panellerin sandviç panellere pratik bir şekilde uygulanmasına olanak sağlar. İzocam Tekiz Solar Çatı Paneli, endüstriyel yapılar, depolar, askeri yapılar, zirai yapılar, sosyal tesisler, silolar, alışveriş merkezleri, idari binalar gibi sandviç panellerin kullanıldığı bütün çatılarda, ekonomik ve sürdürülebilir çözümler aranan tüm yapılarda uygulanabilmektedir.