Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Sürüş güvenliği alanında yaptığı teknolojik altyapı yatırımları ile Türkiye'de akıllı ulaşımın öncüsü olan Kuzey Marmara Otoyolu, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının yaygınlaştırılması kapsamında inovatif çalışmaları desteklemeye devam ediyor. İleri teknoloji ve yüksek mühendislik odaklı yatırımlarıyla öne çıkan KMO, dünyanın en geniş 4 şeritli tünelleri ve 435 kilometrelik konforlu ulaşım ağı ile fark yaratıyor.
 
Üniversite ve sanayi iş birliklerini önemseyen KMO, gelişen araç teknolojileri, elektrikli araçlar ve şarj istasyonları gibi alanlarda inovatif çalışmaları destekliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi ile iki yıldır iş birliği gerçekleştiren KMO, İTÜ ZES Güneş Arabası Ekibi'nin test sürüşüne ev sahipliği yapıyor.
 
Geçen yıl Bridgestone World Solar Challenge 2023 yarışmasının hazırlığı kapsamında İTÜ ZES GAE, ARIBA ZES X arabasının ilk otoyol test sürüşü KMO'da gerçekleştirilmişti. Bu yıl da İTÜ Rektörlük bünyesine bağlı faaliyet gösteren İTÜ ZES Güneş Arabası Ekibi'nin (İTÜ ZES GAE) 21-22 Eylül tarihlerinde Belçika'da düzenlenecek iLumen European Solar Challenge 2024 (Avrupa Güneş Arabaları Yarışması) yarışı hazırlığı için test sürüşü Kuzey Marmara Otoyolu'nda Nakkaş gişelerinde gerçekleştirildi.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akıllı ulaşımın öncüsü Kuzey Marmara Otoyolu (KMO), yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda üniversite ve sanayi iş birliklerini desteklemeye devam ediyor. Gelişen araç teknolojileri, elektrikli araçlar ve şarj istasyonları gibi alanlarda inovatif çalışmaları destekleyen KMO, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile iş birliği kapsamında İTÜ ZES Güneş Arabası Ekibi’nin test sürüşüne ev sahipliği yaptı.

 

 

Sürüş güvenliği alanında yaptığı teknolojik altyapı yatırımları ile Türkiye’de akıllı ulaşımın öncüsü olan Kuzey Marmara Otoyolu, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının yaygınlaştırılması kapsamında inovatif çalışmaları desteklemeye devam ediyor. İleri teknoloji ve yüksek mühendislik odaklı yatırımlarıyla öne çıkan KMO, dünyanın en geniş 4 şeritli tünelleri ve 435 kilometrelik konforlu ulaşım ağı ile fark yaratıyor.

 

Üniversite ve sanayi iş birliklerini önemseyen KMO, gelişen araç teknolojileri, elektrikli araçlar ve şarj istasyonları gibi alanlarda inovatif çalışmaları destekliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi ile iki yıldır iş birliği gerçekleştiren KMO, İTÜ ZES Güneş Arabası Ekibi’nin test sürüşüne ev sahipliği yapıyor.

 

Geçen yıl Bridgestone World Solar Challenge 2023 yarışmasının hazırlığı kapsamında İTÜ ZES GAE, ARIBA ZES X arabasının ilk otoyol test sürüşü KMO’da gerçekleştirilmişti. Bu yıl da İTÜ Rektörlük bünyesine bağlı faaliyet gösteren İTÜ ZES Güneş Arabası Ekibi’nin (İTÜ ZES GAE) 21-22 Eylül tarihlerinde Belçika’da düzenlenecek iLumen European Solar Challenge 2024 (Avrupa Güneş Arabaları Yarışması) yarışı hazırlığı için test sürüşü Kuzey Marmara Otoyolu’nda Nakkaş gişelerinde gerçekleştirildi.

 

Avrupa Güneş Arabaları Yarışması Hakkında

Avrupa'da düzenlenen, Avrupa Birliği (AB) ve AB dışından saygın üniversitelerin güneş arabası ekiplerinin katıldığı üç farklı etaptan oluşan European Solar Challenge (ESC) yarışında, regülasyon kontrolleri sonrası yarışılan Dinamik Parkur, 24 Saatlik Yarış ve En Hızlı Tur etapları pist üzerinde gerçekleşiyor. Aracı ve ekibin eforunu en verimli şekilde kullanacak doğru stratejileri belirlemenin oldukça önemli olduğu yarış, yenilenebilir enerji ve daha sürdürülebilir bir dünya için güneş enerjisi ve elektrikli araç teknolojilerinin gelişimine ivme kazandırmayı amaçlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Talay Logistics, dünyanın en büyük lojistik şirketlerinden Hellmann Worldwide Logistics ile Avrupa-Türkiye taşımalarına ilişkin iş birliği anlaşması imzaladı. Bu iş birliği kapsamında Avrupa’nın kritik noktalarında depo yatırımları yapılacak ve blok tren bağlantıları oluşturulacak.
Türkiye ile Avrupa arasındaki taşımaların organize edileceği iş birliği kapsamında ilk olarak, Osnabrück ve Augsburg'da iki konteyner deposu kuruldu.
Talay Logistics CEO’su Onur Talay, yapılan iş birliğinin Türkiye lojistik sektörü için öncü bir atılım olacağını, Türkiye-Avrupa arasındaki taşımalarda verimliliği daha da artıracaklarını belirtti. Avrupa içerisinde açılacak yeni depolar ve yeni blok tren bağlantıları ile hizmet çeşitliliği sağlayacaklarını dile getiren Talay, bu noktada Hellmann WWL’nin 150 yıllık deneyiminden en iyi şekilde yararlanacaklarını ifade etti.
Almanya’daki iki konteyner deposunun kritik merkezler olarak hizmet vereceğini vurgulayan Talay, böylece Avrupa genelinde daha hızlı ve güvenli taşımacılık yapabileceklerini söyledi.
 
“70.000 taşıma ile çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlıyoruz”
Onur Talay, Ro-Ro ile yılda yaklaşık 70.000 taşıma operasyonu gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, “Türkiye’den Ro-Ro ile önce Trieste’ye ulaşıyoruz. Daha sonra Avusturya'daki Wels ve Almanya'daki Duisburg, Köln ve Münih gibi önemli ticaret ve üretim merkezlerine giden blok trenlere aktarma yapıyoruz. Böylece yılda ortalama 2.000 ton CO² emisyonu tasarrufu sağlayarak çevresel sürdürülebilirliğe de önemli ölçüde katkıda bulunuyoruz.” diye konuştu.
 
“Avrupa-Türkiye arasındaki taşıma hacmimizi artıracağız”
Hâlihazırda Avrupa’da farklı ülkelerde güçlü bir yapılanmaları olduğunu vurgulayan Talay, bu ülkelerde iştirak şirketleri kapsamında araç ve ekipmanlara sahip olduklarına dikkati çekti. Talay, şunları da kaydetti:
“Hellmann WWL’nin gücünü, Avrupa’daki mevcudiyetimiz kapsamında da en iyi şekilde değerlendireceğiz. Avrupa-Türkiye arasındaki taşıma hacmimizi artıracağız. Karşılıklı fayda ile Türkiye’nin Avrupa ile ticaretine katkıda bulunacağız. Bulgaristan, İtalya, Almanya, Polonya, Fransa, Litvanya ve Romanya’da bulunan şirketlerimizin gücünü daha da artıracağız.”
 
150 yılı aşkın tecrübe, 12 bin çalışan
Dünya çapında 57 ülkede 243 ofis ve 12 bin 200’den fazla çalışanıyla hizmet veren Hellmann WWL’nin, sektörde 150 yılı aşan tecrübesi bulunuyor. Hellmann, geçen yıl 20 milyon taşıma sayısına ve 3,5 milyar euroluk ciroya ulaştı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Alüminyum sektörünün önde gelen şirketlerinden Sistem Alüminyum, 30. yılında geleceğe yön veren yatırımlarına devam ediyor. 2024 yılı sonuna kadar toplamda 20 milyon dolarlık yatırımla büyüme stratejisini destekleyen şirket, ihracatını son 6 yılda 3 katına çıkararak, geçtiğimiz yıl toplam üretiminin % 64’ünü ihraç etti. Şirket; üretim ve dijitalleşme yatırımları ile hem yerel hem de global pazarlarda büyümeyi sürdürüyor.
Yapı, otomotiv, havacılık, denizcilik, beyaz eşya, aydınlatma ve enerji gibi sektörler için özel ürünler ve çözümler geliştiren Sistem Alüminyum, 30. yıldönümünde sektördeki yerini güçlendiriyor. Yeni yatırımlar ve sürdürülebilirlik adımları ile 30. yılını kutlayan şirket, geleceğe yönelik büyüme stratejileri ve global hedefleriyle dikkat çekiyor.
2024 yılında büyüme stratejilerini güçlendiren Sistem Alüminyum, Türkiye'nin en büyük alüminyum dövme presine sahip tesisiyle sektördeki öncü konumunu sürdürüyor. Şirket, inovasyon ve kalite odaklı yaklaşımıyla hem Türkiye’de hem de dünya genelinde, sektöründe yeni standartlar belirlemeye devam ediyor.
“Dünyanın geleceğinde alüminyumun, alüminyumun geleceğinde Sistem Alüminyum imzası olacak”
2024 yılını 7,6 milyar TL ciro ile kapatmayı hedeflediklerini belirten Sistem Alüminyum İcra Kurulu Başkanı Ayhan Yerekaban ‘’Sistem Alüminyum olarak bu yıl 30. yaşımızı kutlamanın gururunu yaşıyoruz. 2024 yılı itibariyle 1.300’ü aşkın çalışanımızla, yıllık 103 bin ton profil, 9 milyon metrekarelik kompozit panel ve 7 bin ton alüminyum dövme üretim kapasitemizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üretim gücümüz ve çeşitliliğimizle uluslararası pazarlarda büyüyoruz. Son 6 yılda ihracat rakamlarımızı 3 kat artırdık. Bu yıl dövme tesisimizi 2000 m2’lik yeni bir alana taşıdık. 2024 yılında bir diğer önemli yatırım alanımız dijitalleşme oldu. Yılın başında tüm iş süreçlerimizi daha verimli, hızlı, güvenilir ve ölçümlenebilir hale getirmek için SAP’ye geçiş yaptık” dedi.
“Yatırımlarına hız vererek geleceğe hazırlanıyor”
2024 yatımlarında; dikey boya hattı, yüksek stoklama tesisi, kompozit panel üretim hattı, yeni fabrika sahası ve dövme tesisinde kapasite artışı ile beraber şirketin dijitalleşme ve kurumsallaşma çalışmalarına öncelik verdiklerini söyleyen Ayhan Yerekaban sene sonuna kadar yatırım tutarının 20 milyon dolara ulaşacağını sözlerine ekledi.
“Türkiye'nin en büyük alüminyum dövme presine sahip tesis”
4 bin ve 2 bin 500 tonluk alüminyum dövme presleri ile daha ağır malzemelerin üretilebilmesini sağladıklarını belirten Yerekaban; yeni tesisle, dövme üretim kapasitesini yüzde 65 artırdıklarını söyledi.
Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla otomotiv, enerji, savunma ve havacılık sektörleri başta olmak üzere birçok sektör ve alt gruplarındaki firmalar için özel alaşım geliştirebildiklerini belirten Ayhan Yerekaban; üretim ve hammadde seçiminde alüminyumun daha fazla tercih edilmesine katkı sunmayı hedeflediklerinin altını çizdi.
“Üretim tesisimizin toplam elektrik ihtiyacının % 25’ini güneş enerjisinden karşılıyoruz”
Sürdürülebilirlik çalışmalarını faaliyetlerinin odağına aldıklarını belirten Ayhan Yerekaban bu konudaki çalışmalarını şöyle özetledi: “Ergene’de bulunan tam entegre üretim tesisimizin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 25’ini güneş enerjisi santrallerimizden karşılıyoruz. Son iki yıldır sürdürülebilirlik raporlarımızı yayımlıyoruz. Stratejik üretim yatırımlarımız, yenilenen dijital süreçlerimiz, farklı sektörlere sunduğumuz yepyeni çalışma modelleri ve sürdürülebilirlik anlayışımız ile hem Türkiye’de hem de dünya çapında büyüme hedefliyoruz. 2022 yılından bu yana Sıfır Atık Belgesi’ne sahibiz. 2030 yılına kadar karbon ayak izini yüzde 55 azaltmayı, 2050 yılında ise karbon nötr olmayı hedefliyoruz” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Dünyanın önde gelen havalimanı ve yolcu ağırlama hizmeti sağlayıcıları arasında yer alan TAV İşletme Hizmetleri'nin Adnan Menderes Havalimanı'nda yer alan İzmir Primeclass Lounge'unda gerçekleştirdiği Mikro Atık Yönetimi Projesi, Sürdürülebilir İş Ödülleri-Atık Yönetimi kategorisinde ödüle layık görüldü. Mikro Atık Yönetimi Projesi, İzmir Primeclass'ta servis edilen kahvelerden çıkan posanın hammadde olarak değerlendirilmesi ile kahve bardaklarının ileri dönüşümünü sağlıyor ve döngüsel ekonomiye de katkıda bulunuyor.
"Sürdürülebilirlik Hedeflerimize Olan Bağlılığımızın Önemli Bir Göstergesi"
Sürdürülebilir İş Ödülleri'nde Atık Yönetimi kategorisinde aldıkları ödül hakkında konuşan TAV Havalimanları Holding Ticari İşler Grup Başkanı ve TAV İşletme Hizmetleri CEO'su Aude Ferrand, "TAV İşletme Hizmetleri olarak bu anlamlı ödülü almak bizim için büyük bir onurdur. İzmir Primeclass Lounge'da başlattığımız Atık Yönetimi projesi, sürdürülebilirlik hedeflerimize olan bağlılığımızın ve çevreye karşı sorumluluğumuzun önemli bir göstergesidir. Bu başarı, yalnızca bize ait değil, aynı zamanda Wastespresso ile yürüttüğümüz iş birliği ve projeye katkı sağlayan tüm ekiplerimizin çabalarının bir sonucudur."
Sürdürülebilir İş Ödülleri'nde Atık Yönetimi kategorisinde alınan bu ödül, TAV İşletme Hizmetleri'nin sürdürülebilirlik vizyonunu ve çevreye duyarlı projelerini ortaya koyuyor. TAV İşletme Hizmetleri; dünyanın dört bir yanında yer alan lounge'larında sunduğu benzersiz deneyimleri ve özel uygulamalarıyla 2024 yılında pek çok önemli ödüle layık görüldü. Maskat Primeclass Lounge ile kazanılan Priority Pass Excellence, 'Yılın Öncüsü', 'Yılın Lounge'ı' ödülleri ve Luxury Lifestyle Awards'taki 'En İyi Lüks Havalimanı Lounge Hizmeti' ödülünün yanı sıra İzmir Primeclass Lounge'da yürütülen 'mikro atık yönetimi' projesi, geçtiğimiz aylarda International Sustainability Awards'ta 'Yenilikçi ve Kaynak Verimli Sürdürülebilir Lounge Konsepti' kategorisinde de ödüle layık görüldü.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeşil dönüşüm için gerekli finansmana erişim ve uygulamalar hakkında somut verilerin mercek altına alındığı “Organize Sanayi Bölgelerini Karbondan Arındırma ve Yeşil Dönüşüm için Finansman Çözümleri” webinarı 5 Eylül 2024 tarihinde gerçekleşti. Organize sanayi bölgelerinin karbondan arındırılması ve yeşil dönüşüm üzerine düzenlenen eğitim serisinin üçüncüsü olan webinar, Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu, Danish Green Growth Network (DGGN) ve Danfoss Türkiye İklimlendirme Çözümleri iş birliğiyle düzenlendi. Webinarda kamu ve özel sektörden uzman konuşmacılar, yeşil dönüşümün vazgeçilmez unsurlarından finansman konusunu detaylıca ele aldı.
 
“Değerli bilgileri OSB’lerimizle paylaşma fırsatı yakaladık”
 
Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu Enerji ve Çevreden Sorumlu Ticaret Müşaviri Seda Kayrak Bilgen'in moderatörlüğündeki webinarın açılış konuşmasını yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Haşim Cihan Demirköprülü, şunları söyledi: “Eğitim serimiz, çok başarılı ve ufuk açıcı bir organizasyon oldu. Bu kapsamda değerli bilgileri OSB’lerimizle paylaşma fırsatı yakaladık. Eğitim serisine ilgi gösteren tüm katılımcılarımıza emekleri için teşekkür ediyorum.”
KPMG Sermaye ve Borç Danışmanlığı Hizmetleri Şirket Ortağı Pınar Değirmenci, sürdürülebilir ve yeşil finansmana erişim konusundaki genel çerçeveden bahsetti. Değirmenci, “Finansman konusunun sürdürülebilirlik içerisinde yer alması önemli bir husus. Bu noktada enerji verimliliği, kirliliğin önlenmesi ve kontrol edilmesi, doğal kaynakların sürdürülebilirliği, biyoçeşitliliğin korunması, sürdürülebilir su ve çevre dostu ulaşım gibi konulardaki yatırımlar yeşil kredileden faydalanabiliyor. Sürdürülebilirlik bağlantılı krediler ise çevresel ve sosyal sürdürülebilir ekonomik aktiviteleri desteklemeyi amaçlıyor. KPMG olarak, şirketlerin hazırladığı iş modelinin, kreditörlerin önem verdikleri hususlar çerçevesinde finansman yapısının ayrıntılarının belirlenmesi, bankalarca talep edilecek her türlü dokümantasyonun diğer danışmanlarla koordineli bir şekilde hazırlanması ve bankaların bir araya getirilerek sözleşme müzakerelerinin yönetilmesine kadar tüm süreçte danışmanlık sağlıyoruz. Ayrıca OSB’lerle ve ticaret odalarıyla yakın temastayız. Uluslararası finans kurumlarıyla OSB firmalarını bir araya getirmeye gayret ediyoruz” dedi.
 
“Türkiye’de GEFF projeleriyle 2,5 milyar euro sürdürülebilir enerji ve kaynak verimliliği sağlandı”
 
GEFF Proje Müdürü ve Takım Lideri Koray Göytan ise webinarda şu ifadeleri kullandı: “2006 yılından bu yana GEFF, dünya çapında 29 ülkede 6,6 milyar euro üzerinde yeşil proje finansmanı gerçekleştirdi. Türkiye Yeşil Ekonomi Finansman Programı (GEFF Türkiye) kapsamında verilen teknik destekler, Temiz Teknoloji Fonu ve EBRD tarafından finanse ediliyor. Ağustos 2024 itibarıyla baktığımızda ise Türkiye’de GEFF projeleriyle 2,5 milyar euro sürdürülebilir enerji ve kaynak verimliliği finansmanı sağlandı, 2,6 milyon arabanın CO2 emisyonuna eş değer karbon azaltımı gerçekleştirildi. GEFF Türkiye internet sitesinde yer alan anlaşmalı banka ve leasing kurumlarımız üzerinden Türkiye’nin tüm illerinde proje finansmanı yapmaya devam ediyoruz.”
 
MEXT ve sürdürülebilir finansman projeleri hakkında bilgiler veren MEXT Sürdürülebilirlik Yöneticisi Yusuf Turhan, “Dünyanın en büyük dijital yeşil dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi MEXT’te bulunan dijital fabrikamızda tüm paydaşlarımızın dijital ve sürdürülebilirlik dönüşümü gerçek bir üretim ortamında deneyimlemelerini sağlıyoruz. Yerli girişimlerle, üniversitelerle, teknoloji şirketleri ile en yeni ve rekabetçi çözümleri bu fabrikada hayata geçirerek, Türk sanayisinin hizmetine sunuyoruz. Aynı zamanda üretim endüstrisindeki her kademe çalışana dijital ve sürdürülebilirlik dönüşümü kapsamında özel eğitim programları tasarlıyoruz. Dünya çapında ve Türkiye’de en başarılı teknoloji ve çözüm sağlayıcılarından oluşan ekosistem ağımızı ve iş ortaklarımızı tek çatı altında topluyoruz. Hem MEXT’in kendi kapasitesini geliştirme hem de Türk sanayisine değer yaratma konusunda hibe programlarından sıklıkla yararlanıyoruz. Örneğin, TİSK koordinatörlüğünde T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve UNDP Türkiye iş birliğinde Avrupa Birliği Finansmanı ile yürütülen İmalat Sanayinde Kadınların Güçlenmesine Yönelik Model Geliştirme Projesi ile 400 kadınımızın dijital ve sürdürülebilirlik konularında yetkinliklerini artırıyor, dijital ve yeşil olgunluk analizi gerçekleştirdiğimiz 100 firmada istihdamlarının sağlanmasında rol alıyoruz. Yine Avrupa Birliği destekli Greensync projemiz ile hem dijital fabrikada ileri seviyede kullanım senaryolarını devreye alıyor hem de politika yapıcılara içgörü sağlayacak çoklu paydaş forumları ve gençlerin de bu süreçlere katkı sağlamasına olanak verecek çalışma grupları oluşturuyoruz. MEXT olarak farklı paydaşlarla dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve yapay zekâ gibi alanlarda projeler geliştirerek ülkemiz sanayisinin rekabetçiliğine katkı sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.
 
“100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu projesini hayata geçirdik”
 
İş Bankası KOBİ ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Bölümü Müdür Yardımcısı Elif Koç Özkul ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Bankamızın 100’üncü kuruluş yıldönümünde, MEXT iş birliğiyle 100 KOBİ’nin üretimde verimliliğinin artırılması, küresel ölçekte daha rekabetçi bir konuma gelmeleri, dijital ve yeşil dönüşüm yolculuklarının hızlandırılması amacıyla ‘100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu’ projesini hayata geçirdik. Projemizin hedef kitlesini KOSGEB tarafından belirlenen stratejik sektörler arasında yer alana KOBİ’ler oluşturuyor. Bunun yanı sıra çevreci kredi ürünlerimizle yenilenebilir enerji, enerji verimliliği yatırımlarının ve su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla firmaların ilgili yatırımlara teşvik edilmesini hedefliyoruz.”
 
Webinar serisini aşağıdaki linklerden izleyebilirsiniz:
 
1. eğitim: https://www.youtube.com/watch?v=EzBPdPtjWKw&t=45s
2. eğitim: https://www.youtube.com/watch?v=DKVqr1dl1QY&t=48s
3. eğitim: https://www.youtube.com/watch?v=Wk4HiBIW_rI&t=572s
  

Danfoss Hakkında:
Danfoss, yarının dünyasını daha iyi, daha akıllı ve daha etkili hale getiren mühendislik teknolojileri sunmaktadır. Büyüyen şehirlerde enerji tasarruflu altyapı, bağlantılı sistemler ve yenilenebilir enerji entegrasyonu gibi ihtiyaçları karşılarken, evlerde ve ofislerde taze gıda tedarikini ve optimum konforu sağlamaktayız. Çözümlerimiz; soğutma, klima tesisatı, ısıtma, elektrik motorları kontrolü ve mobil ekipmanlar için kullanılmaktadır. Yenilikçi mühendislik geleneğimiz 1933 yılına dayanmakta olup, bugün Danfoss dünya çapında 40.000'den fazla çalışanı ve 100'den fazla ülkede satış ağıyla lider konumdadır. Şirket, kurucu ailesine ait özel bir şirkettir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Kadın futbolu, son beş yılda popülerlik, görünürlük, tanınırlık ve finansal başarı açısından büyüme kaydetti. Visa, bu büyümeyi daha da hızlandırma taahhüdüyle, kadın futbolu üzerine yeni bir çalışma başlattı. Bu çalışmayla, kadın futbolunun kaydettiği büyümeyi ve gelişimi gözler önüne serilirken, bu spor dalının tam potansiyeline ulaşabilmesi için gerekli unsurlara dikkat çekilmesi hedeflendi.
 
Kadın futbolu, sponsorlukların yanı sıra, küresel çapta kayda değer boyutta ekonomik etki de yaratıyor. 2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası'nın ardından yapılan bir araştırmada, turnuvanın küresel GSYİH'ya yaklaşık 1,9 milyar dolar, hane gelirlerine ise 932 milyon dolar katkıda bulunduğu ve 38 binin üzerinde istihdam yarattığı ortaya kondu. Kadın futbolunun ekonomiye etkisinin her geçen yıl artmasıyla birlikte, UEFA Kadınlar 2025Avrupa Futbol Şampiyonası'nın da spor sahnesinde güçlü bir konumda olması bekleniyor.
Visa, "Kadın Futbolunda Bileşik Etki" adlı yeni çalışmasında, kadın futbolu üzerinde etkili olan en önemli faktörlere dikkat çekiyor:
" Kadın futbolunda sponsorluk faaliyetleri, markaların bu spor dalının gücünü keşfetmesiyle hızla arttı.
" Medya hakları, yeni anlaşmalar ve yatırımcılarla birlikte kadın futbolu üzerindeki etkisini artırıyor.
" Artan yatırımlarla birlikte kadın futbolu bir evrime sahne olurken, tüm bu gelişmeler profesyonel sporcuların deneyimini de geliştiren bir unsur olmaya devam ediyor.
" Daha büyük stadyumlarda daha fazla maçın gerçekleşmesiyle, medya da maçları daha geniş kapsamlı yayınlama imkanını yakaladı. Benzer şekilde taraftarlar da bu sayede daha ilgi çekici, fiziki ve dijital deneyimlere erişim kazandı.
" Kadın futbolu diğer spor dallarından ayrışırken, özgünlüğüyle öne çıktı. Kadın futbolunda taraftar deneyiminin daha kapsayıcı olduğu ve oyuncuların kişiliklerinin de bu spor dalının başarısında kilit rol oynadığı görüldü.
 
Bu çalışmanın bir parçası olarak, Visa tarafından yedi ülkede 7.000 taraftar üzerinde yapılan araştırma önemli bulguları ortaya koydu:
" Kadın futbolu taraftarlarının yarısından fazlası (%53), bu spor dalına son üç yılda ilgi duymaya başladı. Taraftarlık oranı 18 ila 24 yaş grubunda %62'ye yükseldi.
" Taraftarların yarıya yakını (%44) önümüzdeki üç yıl içinde kadın futboluyla daha yakın etkileşime geçmeyi bekliyor.
" Her on taraftardan yedisi (%70) markaların sporun görünürlüğünü artırmaya yardımcı olduğuna inanırken, üçte ikisi de (%67) markaların bu sporun gelişimi için gerekli olduğunu düşünüyor.
" Özellikle Birleşik Krallık'ta kadın futbolu taraftarlarının nüfusun geneline kıyasla daha yüksek satın alma gücüne sahşp olduğu ve spor ürünlerine %71, eğlenceye ise %41 daha fazla harcama yaptığı dikkat çekiyor.

 Visa'nın araştırmasından elde edilen bulgular, kadın futbolunun eşi benzeri görülmemiş bir hızda büyüdüğünü de ortaya koyuyor. İngiltere'nin en üst düzey kadın futbol liginde ortalama maç katılımı son üç sezonda üçe katlanırken, 2024'te 'UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi' için yapılan internet aramalarının sayısının da son beş yılın en yüksek seviyesine ulaştığı gözlemleniyor.
Visa Güney Avrupa Pazarlama Başkanı Birim Gönülşen, "Kadın futbolununa eşik atlatacak çok önemli bir dönüm noktasında olduğumuza inanıyoruz. Visa olarak, kadın futbolunda önemli bir zemin oluşturulmasına katkıda bulunduk ve şimdi bu hareketi daha da ileriye taşımaya kararlıyız. Kadın futbolu dünya çapında rekorlar kırmaya ve taraftarların kalplerini fethetmeye devam ederken, yeni araştırmamız, bu spor dalında ortaya çıkarılabilecek büyük bir potansiyele işaret ediyor" dedi.
15 yılı aşkın süredir kadın futbolunun büyümesine destek veren Visa, 2018 yılında UEFA Kadın Futbolunun dünyadaki ilk bağımsız sponsoru oldu. Kadın futbolunun gelişiminde oyuncuların profesyonelleşmesinin de kilit rol oynadığının bilinciyle, Team Visa ve 2021'de kadın futblolcuları desteklemek amacıyla yürütülen İkinci Yarı programları aracılığıyla sporculara saha içinde ve dışında kendilerini geliştirmek için ihtiyaç duydukları araçları, kaynakları ve desteği sağladı.
Visa'nın kadın futboluna olan bağlılığı, sahip olduğu teknoloji aracılığıyla taraftar deneyimini geliştirmeye kadar uzanıyor. Dijital dünyaya meraklı taraftarların sayısı giderek artarken, Visa, tüm satış noktalarında sorunsuz ve güvenli ödeme deneyimleri sunma hedefiyle yola devam ediyor. Çevrim içi spor yayın platformu aboneliklerinden fiziki bilet alımlarına, maçı tribünde izlemekten ve takım logolu ürün alımlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede Visa, kadın futbolu taraftarlarına hızlı, güvenli ve kolay bir deneyim sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Honda Marine Türkiye, 26 Ekim - 3 Kasım tarihleri arasında Marinturk İstanbul City Port'ta gerçekleşecek olan Bosphorus Boat Show'da deniz tutkunlarını ağırlamaya hazırlanıyor.
Honda Marine Türkiye, yenilikçi motor teknolojileri ile Türkiye'nin tek deniz fuarı olan Bosphorus Boat Show'da yer alacak. Etkinlik süresince C01 ve C02 numaralı stantlarında ziyaretçilerini ağırlayacak olan Honda Marine, 2.3 beygirden 350 beygire kadar olan dıştan takmalı deniz motorlarını ve Honwave şişme bot modellerini sergileyecek.
Honda'nın dıştan takmalı deniz motorlarında bugüne kadarki en yüksek gücü sunan ve dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden Red Dot'ta 'tasarım konsepti' kategorisinde ödüle layık görülen BF350 dıştan takma deniz motoru da fuarda sergilenecek ürünler arasında yer alıyor.