Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
“Türkiye'de Hepatoselüler Karsinom'un (HCC) Ekonomik Yükü” araştırmasının sonuçları açıklandı. Roche Türkiye'nin katkılarıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, en sık görülen karaciğer kanseri türü olan Hepatoselüler Karsinom'un (HCC) yıllık ekonomik yükü 2 milyar TL'nin üzerinde. Hastalık nedeniyle oluşan yıllık giderler ise, sağlık harcamalarının %0,4'ünü oluşturuyor.
Karaciğer kanseri dünyada en sık görülen altıncı kanser olup kansere bağlı ölümlerde üçüncü sırada yer alıyor ve Hepatoselüler Karsinom (HCC) hastalığı, karaciğer kanserlerinin yüzde 75-80'ini oluşturuyor. Karaciğer kanserlerinin en sık görülen alt türü olan Hepatoselüler Karsinomun mali yükünü belirlemek amacıyla bu alanda ilk defa yürütülen hastalık yükü araştırması Roche Türkiye'nin katkılarıyla gerçekleşti. Araştırma, medikal onkolog, hepatobiliyer cerrah ve gastroenterolog hekimlerden oluşan 12 kişilik uzman bir ekibin katılımıyla tamamlandı.
Araştırmaya katkı sağlayan Polar Sağlık Ekonomisi ve Politikası Genel Müdürü Prof. Dr. Mehtap Tatar şu bilgileri paylaştı; “Türkiye'de 6.152 Hepatoselüler Karsinom hastası bulunuyor ve bu hastaların 3.876'sı rezeke edilemeyen (ameliyat ile alınamayan), 2.276'sı ise rezeke edilebilen (ameliyat ile alınabilen) vakalardan oluşuyor. Hasta maliyetlerine ilişkin verilere göre, Hepatoselüler Karsinomun sağlık harcamalarındaki payı yıllık rezeke edilemeyen vakalar için 2 milyar TL'nin üzerinde; rezeke edilebilen vakalar için ise rezeksiyon sonrası maliyet 37 milyon TL olarak hesaplandı. HCC için yapılan toplam harcamalar SGK sağlık harcamalarının %0,4'ünü oluşturuyor.”
Prof. Dr. Mehtap Tatar; “Bir hastalığın geri ödeme kurumu üzerindeki maliyet yüküne ilişkin mali veriler, hastalık trendlerinin gelecekteki etkisini tahmin etmek ve hastalığa karşı önleyici tedbirler planlamak için çok önemli. Hepatoselüler Karsinom alanında ilk defa yapılan hastalık yükü çalışması da bu amaca büyük katkı sağlıyor. Çalışmanın sonunda elde ettiğimiz bulgular, gelecekte Hepatoselüler Karsinomun yıllık sağlık harcamaları üzerindeki potansiyel yükünün dikkate alınması gerektiğine işaret ediyor” dedi.
Araştırmaya katkı sağlayan ekip arasında yer alan Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Faysal Dane ise çalışmayla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Siroz, kronik karaciğer hastalığı ve Hepatoselüler Karsinomun ana risk faktörüdür. Yapılan iki ayrı araştırmaya göre, Türkiye'deki vakalarının %74'ünün ve %87'sinin siroza bağlı olduğu belirtilmiştir. Siroz hastalarının yaklaşık %20'sinde hastalığa maruz kaldıktan sonra 10 yıl içinde bu hastalık gelişmektedir. Hepatit B ve Hepatit C enfeksiyonları, kronik karaciğer hastalığı ve sirozun başlıca nedenleri arasındadır. Bunların yanı sıra risk faktörü olan obezite, tip 2 diyabet, sigara ve alkol tüketimi de son zamanlarda daha yaygın hale gelmiştir. Diğer ülkelerde olduğu gibi, Hepatoselüler Karsinom görülme sıklığı önümüzdeki yıllarda artış gösterebilir ve yıllık sağlık harcamalarına olan yükü ağırlaşabilir. Bu araştırma ile Hepatoselüler Karsinomun yıllık sağlık harcamaları üzerindeki toplam maliyetini tahmin etmeyi amaçladık. Önleyici yaklaşımlar ve tarama programları, bu baskıyı azaltmak için faydalı olabilir.”
Roche Hakkında
1896 yılında İsviçre'nin Basel şehrinde kurulan ve markalı ilaçların ilk endüstriyel üreticilerinden biri olan Roche, dünyanın en büyük biyoteknoloji şirketi ve In Vitro Diagnostik (vücut dışı tanı) alanında dünya lideridir. Roche, dünya çapında insanların yaşamlarını iyileştirmek için tanı ve tedavi çözümleri geliştirmek üzere bilimsel mükemmelliğe ulaşmak için çalışmaktadır.
Kişiye özel sağlık hizmetleri alanında öncü olan Roche, sağlık hizmetlerini toplum üzerindeki etkisini artıracak şekilde dönüştürmek için çalışmalarını sürdürmektedir. Roche, her bir bireye en iyi sağlık hizmetini sunmak için birçok paydaşla iş birliklerine imza atarak, tanı ve tedavi alanındaki güçlü konumunu klinik uygulamalardan elde edilen veri içgörüleriyle desteklemektedir.
Roche, çalışma alanlarında benimsediği uzun vadeli bakış açısı sayesinde Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksleri tarafından üst üste 13 kez ilaç endüstrisindeki en sürdürülebilir şirketlerden biri olarak seçilmiştir. Bu, Roche'un faaliyet gösterdiği her ülkede, yaptığı yerel ortaklar ile birlikte sağlık hizmetlerine erişimi artırma çabalarının bir sonucudur.
Roche Grubu Amerika'da bulunan Genentech'in tamamına, Japonya'da bulunan Chugai Pharmaceutical şirketinin de çoğunluk hissesine sahiptir.
Ayrıntılı bilgi için www.roche.com'u ziyaret ediniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeni teknoloji trendlerini takip eden modern kullanıcıların gözdesi Acer Aspire Spin 14, mobil halde çalışan kullanıcıların, çoklu görev yeteneklerine ihtiyaç duyan profesyonellerin ve üniversite öğrencilerinin her türlü kullanım senaryosu için 4 farklı kullanım moduyla geliyor. Aspire Spin 14 (ASP14-51MTN-701D), sahip olduğu hassas dokunmatik ekranı ve Acer Active Stylus kalemiyle yaratıcılığı en üst seviyeye taşıyor.
Acer Aspire Spin 14, dizüstü bilgisayar, çadır, ekran ve tablet modları arasında kolayca geçiş sağlamaya imkan tanıyan 360°hareket kabiliyetine sahip menteşesiyle yaratıcı görevleri başarıyla tamamlıyor, kullanıcının dilediği şekli alarak kullanım kolaylığı sağlıyor.
Windows 11'in Microsoft Copilot özelliği sayesinde kullanıcılar yapay zeka destekli görev yardımı ile yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini artırırken Windows Copilot’a klavyede özel olarak atanmış tuş aracılığıyla hızlı ve kolay erişim sağlayabiliyor.
İnce, Hafif ve Hassas Dokunmatik Ekranıyla Mobil Kullanıcıların Gözdesi
İnce ve hafif 360° menteşe tasarımı sayesinde kullanıcılar Acer Aspire Spin 14’ü çevirebiliyor, katlayabiliyor, döndürebiliyor ve çadır modunda kullanabiliyor. Cihazın 16:10 en-boy oranına sahip, Acer BlueLightShield™ teknolojili 14 inç WUXGA IPS hassas dokunmatik ekranı, Acer Active Stylus desteği sunduğu için yaratıcı işlerle uğraşan profesyonellere yönelik sınırsız ve zahmetsiz bir kullanım alanı da sunuyor. Wacom AES 2.0 teknolojili şarj edilebilir Active Stylus, doğal bir yazma ve çizim desteği sağlarken daha doğru ve hızlı girişler için 4096 basınç seviyesiyle daha fazla hassasiyet sunuyor. Tüm bu özellikleri Acer Aspire Spin 14’ün kullanıcılar için mükemmel bir tuval işlevi görmesini sağlıyor ve not almayı, çizim yapmayı ve diğer tüm çalışma süreçlerini kolaylaştırıyor. Aynı zamanda cihazlar arasında geçiş yapmak ya da harici ekranlar gibi bir cihazdan bir diğerine sorunsuzca bağlanabilmek için USB Type-C (Thunderbolt 4) ve HDMI 2.1 desteği de mevcut.
Kullanıcıyı Merkeze Alan Eşsiz Deneyim
Her göreve hazırlıklı olan Acer Aspire Spin 14, Intel® Core™ Ultra 7 150U işlemci ve 16 GB LPDDR5 bellek ve 512 GB M.2 SSD ile pek çok zorlu görevin altından kalkabilecek kapasiteye sahip. Acer Aspire Spin 14, üretkenliği daha da üst seviyelere taşıyabilmek için mobil cihazları kablosuz olarak PC’ye entegre etmeyi sağlayan Intel® Unison™’la birlikte geliyor. Öte yandan cihaz, klavyedeki tuş ile kolayca erişilebilen Windows Copilot sayesinde çalışırken, içerik oluştururken veya oyun oynarken kişiselleştirilmiş yanıtlar ve görevlerde yardımcı olmak için yapay zekanın gücünden yararlanarak daha fazla yaratıcılık ve üretkenlik sağlıyor. Acer’ın PurifiedVoice™ ve PurifiedView™ teknolojileri, video konferanslar, toplantılar ve hatta canlı yayınla streaming yapan kullanıcıların daimi destekçisi konumunda. PurifiedVoice™ arka plan gürültülerini minimuma indiren çift dijital mikrofonla net ve pürüzsüz bir ses iletişimini sağlarken 1080p web kameranın yararlandığı PurifiedView™, daha pürüzsüz ve canlı bir görünüm için arka plan bulanıklaştırma veya göz kontağını kullanıcıya göre sorunsuzca ayarlayabilme özellikleri gibi yapay zeka algoritmalarından yararlanıyor. Cihaz, kameranın yakaladığı görsellerdeki istenmeyen pürüzlü görünümü ise TNR teknolojisiyle çözüme kavuşturuyor.
Kullanıcı dostu bir deneyim için çok yönlü bir araç olan AcerSense™ tek bir dokunuşla sistemin kontrol edilebilmesine, yönetilebilmesine, pil ve performans alanlarındaki kullanım durumlarını öğrenmeye olanak tanırken, klavyenin üst kısmındaki AcerSense Tuşu bu arayüze anında erişim sağlıyor.
Çevreye Duyarlı Tasarım
Yüzde 100 geri dönüştürülebilir malzemeler ve FSC sertifikalı kağıt kullanılarak tasarlanan ambalajıyla Aspire Spin 14, yüzde 30’u geri dönüştürülmüş plastikten yapılmış arka kapağa sahip olduğundan geri dönüşüme katkı sağlıyor. Cihaz, hem Energy Star sertifikasına hem de EPEAT Silver kaydına sahip olmasıyla daha bilinçli bir tercih konusunda da öne çıkıyor.
Fiyat ve Bulunabilirlik
Acer Aspire Spin 14 (ASP14-51MTN-701D), 37.999 TL’lik fiyatı ile Vatan Bilgisayar’da satışta.
Acer Hakkında
1976’da kurulan Acer, günümüzde 160’tan fazla ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük ICT şirketlerinden biridir. Yüzünü geleceğe dönen Acer; donanım, yazılım ve hizmetlerin bir araya gelerek tüketicilere ve işletmelere yeni fırsatlar sunduğu bir dünya oluşturmaya odaklanmıştır. Hizmet tabanlı teknolojilerden Nesnelerin İnterneti, oyunlar ve sanal gerçekliğe kadar birçok alanda Acer; 7000’den fazla çalışanıyla, insanlarla teknoloji arasındaki sınırları kaldıran ürün ve çözümler araştırmaya, tasarlamaya, pazarlamaya, satmaya ve desteklemeye kararlıdır. Daha fazla bilgi için www.acer.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
©2024 Acer Inc. Tüm hakları saklıdır. Acer logosu, Acer Inc’in tescilli ticari markasıdır. Belirtilen veya başka türlü kullanılan diğer ticari markalar, tescilli ticari markalar ve/veya hizmet markaları ilgili sahiplere aittir. Tüm teklifler önceden belirtilmeksizin değiştirilebilir ve tüm satış kanallarında geçerli olmayabilir. Belirtilen fiyatlar üreticinin tavsiye ettiği perakende satış fiyatlarıdır ve bölgeye göre değişebilir. Satış vergileri eklenebilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin öncü ve yenilikçi kargo firması Aras Kargo, doğayı koruma ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma vizyonu çerçevesinde önemli adımlar atmaya devam ediyor. Aras Kargo, 2022 ve 2023 yıllarında karbon emisyonlarını dengelemek ve enerji tüketiminde yeşil enerji kaynaklarını kullanmak amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetlerle Enerjisa Commodities’ten GOLD ve I-REC sertifikalarını aldı. Enerjisa Commodities iş birliği ile Aras Kargo, yıllık 15 rüzgâr türbininin ürettiği kadar enerjiye karşılık gelen elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaklardan temin ederek ekonomik, çevresel ve sosyal alanlarda attığı adımlara bir yenisini ekledi.
Ağaçlandırma ve kıyı temizliğinin yanında karbon ayak izinin azaltılması gibi çalışmalarıyla da sürdürülebilirlik konusunda sektöre öncülük eden Aras Kargo, 2022 ve 2023 yıllarındaki çalışmalarıyla Enerjisa Commodities’ten iki prestijli sertifika aldı. Aras Kargo, karbon emisyonlarını dengeleme konusundaki kararlılığını ve çevresel duyarlılığını gösteren GOLD sertifikası ile karbon emisyonlarının çevreye olumsuz etkilerini azaltma çabalarını uluslararası düzeyde tanınmış bir belge ile desteklemiş oldu. Şirket, kullandığı elektriğin yeşil enerji kaynaklarından sağlandığını belgelemek amacıyla da I-REC (International Renewable Energy Certificate) sertifikasına sahip oldu. Bu sertifika, şirketin yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma konusundaki kararlılığını uluslararası standartlarda belgelemek amacıyla alındı. Sertifika töreni, Enerjisa Commodities ev sahipliğinde, Aras Kargo CFO’su Barbara Hagen, Enerjisa Commodities Yönetici Direktörü Yusuf İlimsever ve ilgili ekiplerin katılımıyla gerçekleşti. Barbara Hagen ve Yusuf İlimsever’in attıkları imzaların ardından Aras Kargo’ya sertifikaları takdim edildi.
Hagen: “Amacımız, 2050’de net sıfır karbon ayak izine ulaşmak”
Enerjisa Commodities ile yapılan iş birliği hakkında konuşan Aras Kargo CFO’su Barbara Hagen, “Aras Kargo olarak sürdürülebilirlik konusundaki faaliyetlerimizle sektöre öncülük etmeye devam ediyoruz. 2050 yılı itibarıyla net sıfır karbon hedefiyle yatırım yapan Avusturya Postanesi grubuna dahil bir şirket olarak, tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ekseninde kurguluyoruz. Amacımız, 2050’de net sıfır karbon hedefimize ulaşmak, bugün değerli olan ne varsa yarına taşımak. Bu yönde yaptığımız yatırımlar sayesinde kazandığımız deneyimle, Aras Kargo bünyesinde kurduğumuz Yetkinlik Merkezi (Competence Center) yapılanmasıyla; Avusturya Postanesi’nin 8 ülkedeki grup şirketlerinin sürdürülebilirlik hedeflerine zamanında ulaşması için ortak bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz ve grubun ESG faaliyetlerine liderlik ediyoruz” dedi.
Aras Kargo’nun sürdürülebilirlik konularındaki bilgi ve deneyimlerini diğer ülkelerle de paylaşmaya devam edeceklerini belirten Hagen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de sektörün ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınlayan kargo şirketi olarak, sürdürülebilirlik komitemizle birlikte oluşturduğumuz Sürdürülebilirlik Rotası adlı yol haritamızda ‘Operasyonel Mükemmellik ve Sürekli İyileştirme’, ‘İklim Değişikliği ile Mücadele’ ve ‘Güçlü Kurum ve İş Kültürü’ hedefleri stratejimizin sac ayaklarını oluşturuyor. Bu hedefimize giden yolda, 2022 ve 2023 yıllarında Enerjisa Commodities’ten karbon emisyonumuzu dengelemek üzere GOLD sertifikası aldık. Aynı süreçte, kullandığımız elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığını belgelemek amacıyla I-REC sertifikasına hak kazandık. Bu sertifikaları, yenilenebilir kaynaklardan enerji kullanımı ve karbon salımını azaltma konusundaki kararlılığımızın bir yansıması olarak görüyoruz. Enerjisa Commodities ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğimiz kapsamında, yıllık 15 rüzgâr türbininin ürettiği kadar enerjiye karşılık gelen elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaklardan temin ederek daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için attığımız ekonomik, çevresel ve sosyal alanlardaki adımlara bir yenisini ekledik. Bu önemli projede emeği geçen tüm çalışanlarımıza, destekleri, katkıları ve bugün gösterdikleri içten misafirperverlik için Enerjisa Commodities’e teşekkürlerimizi sunarım. Bu yolculukta üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz.”
İlimsever: “Yeşil ve sürdürülebilir enerji alanlarında iş birliklerimizi genişleteceğiz”
Enerjisa Commodities Yönetici Direktörü Yusuf İlimsever ise şunları söyledi: “Enerjisa Commodities olarak hem globalde hem Türkiye’de enerji ve karbon çözümlerinde her zaman sektörümüze öncülük etme vizyonuyla hareket ediyoruz. Türkiye'de birçok sektörde sürdürülebilirlik ortağı olarak faaliyet gösteriyoruz. Ülkemizin önde gelen kargo firmalarından Aras Kargo ile yapmış olduğumuz bu anlaşma önemli bir başlangıç niteliğinde, yeşil ve sürdürülebilir enerji alanlarında iş birliklerimizi genişleteceğiz. Kargo sektörü, yenilenebilir enerji çözümleri sunduğumuz sektörler arasında önemli bir yer tutuyor. Daha yaşanabilir bir gelecek için yenilikçi ve yaratıcı fırsatlar sunmaya devam edeceğiz.”
Gönüllülük esasıyla gerçekleştirildi
GOLD ve I-REC sertifikaları için 2022 ve 2023 yıllarında ayrı ayrı satın alma ve ihale süreçleri gerçekleştirildi. Kanunen zorunlu olmayan bu sertifikalandırmalar, Aras Kargo’nun gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleştirdiği bir girişim. Bu süreçler, Enerjisa Commodities’in kurulu yeşil enerji tesislerinden, firmanın uluslararası standartlara uygun şekilde lisanslandırdığı üretimlerinden pay satın almaya dayanıyor. Aras Kargo’nun bu adımları, karbon emisyonlarının çevreye olumsuz etkilerini dengelemeyi ve doğal kaynaklardan aldığı enerjiyi, evrensel olarak onaylanmış bir yöntemle doğaya geri vermeyi hedefliyor. Bu sertifikalandırmalar, karbon salınımını azaltma çalışmalarına ek olarak yapılıyor; kurum veya tüketicinin tüketimine eşdeğer yeşil enerji desteği sağlayarak çevresel sürdürülebilirlik ve doğal kaynak devamlılığında önemli bir rol oynuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ManpowerGroup, yayımladığı "2024 Otomotiv Çalışma Dünyası Görünümü raporunda sektörün geleceğini şekillendiren trendleri, bu trendlerin çalışan ve iş ortamlarına etkisini inceledi.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, "Yeni teknolojiler, tüketici tercihleri ve çevresel endişeler ulaşımı yeniden şekillendirirken otomotiv endüstrisi de köklü bir dönüşüm geçiriyor. Elektrikli araçlar, otonom sürüş, bağlantılı araçlar gibi yenilikler, otomotiv iş gücünde yeni beceri ve yetkinliklere olan talebi artırıyor. Bu nedenle otomotiv sektörü hızla değişen ortama uyum sağlayabilen, çeşitliliği ve yeniliği kucaklayabilen ve karmaşık paydaş ilişkilerini yönetebilen liderlere ihtiyaç duyuyor. Hazırladığımız bu raporda da günümüzde otomotiv sektörünü ve iş gücünü etkileyen en önemli beş eğilimi analiz ederek sektöre yol göstermeyi amaçladık." dedi.
ManpowerGroup'un "2024 Otomotiv Çalışma Dünyası Görünümü" raporundaki beş temel trendin özetleri şu şekilde:
Kalifiye yetenek ihtiyaçları değişiyor
Otomotiv endüstrisi en köklü değişim dönemlerinden birini yaşıyor. Daha güvenli ve daha bağlantılı araçlar tüketiciler için harika bir gelişme olsa da bu karmaşık sistemlerin onarımı da daha zor olabiliyor. Bu nedenle bu araçları onarmak için gereken kalifiye yetenekleri bulmak ve eğitmek sektör için önemli bir zorluk haline geliyor. Siber güvenlik giderek daha önemli hale geldikçe otomotiv endüstrisinin siber güvenlik yeteneklerini bulmak için teknoloji ve neredeyse diğer tüm sektörlerle rekabet etmesi gerekecek. Ayrıca otomobil üreticileri bağlantılı araçların yarattığı artan büyük veri hacminden yararlanmaya çalıştıkça veri analitiği ve makine öğrenimi gibi beceriler de giderek daha değerli hale gelecek.
Tedarik zincirlerinin yerelleştirilmesi özel yetenekler gerektirecek
COVID-19 salgını ve Ukrayna'daki savaş gibi son olaylar, tedarik zincirlerinin kesintiye karşı ne kadar savunmasız olduğunu ortaya çıkardı. Tedarik zincirlerinin yerelleştirilmesi ve çoğaltılması, şu anda bir bölgede mevcut olmayabilecek özel yetenekler gerektirecek. Bu durum, vasıflı iş gücünün işe alınması, elde tutulması ve eğitilmesine yönelik çabaların önemini artıracak. Örneğin Avrupa'da akü ürünlerine yönelik artan talebi desteklemek için 2025 yılına kadar 800 bin işçiye ihtiyaç duyulacak.
Dijital müşteri deneyimi yetenekleri olan çalışanlar önem kazanacak
Araç sahipliği de radikal bir dönüşümden geçiriyor. Otonom, elektrikli ve paylaşımlı mobilitenin yükselişiyle birlikte tüketiciler otomobillerle olan ilişkilerini yeniden gözden geçiriyor. Bazıları aboneliğe dayalı veya kullanım başına ödeme modellerini tercih ediyor. Araç sahipliğinin geleceği her zamankinden daha esnek, çeşitli ve kişiselleştirilmiş olacak. Bu nedenle nitelikli dijital müşteri deneyimi (CX) yetenekleri için diğer sektörlerle rekabet devam edecek. Otonom araç inovasyonu, rekabetçi farklılaşmayı sürdürmek için mevcut en yetenekli mühendislik yeteneklerinin işe alınmasını ve elde tutulmasını gerektirecek.
Etkili işçi ilişkileri stratejisi kritik önem taşıyacak
Dünyanın dört bir yanında hem otomobil üreticileri hem de tüketiciler, yanmalı motor odaklı otomotiv endüstrisinden elektrikli araçlara dramatik bir geçişi tetikliyor. Araçların altyapıları ve otomotiv üretim süreci kökten değiştikçe çalışanlar ve tüketiciler üzerindeki etkileri de yeni yeni ortaya çıkıyor. Rapora göre içten yanmalı motorlu araçların üretimine bağlı bazı işler ortadan kalkacak. Bu durum ABD'deki son UAW grevlerinde olduğu gibi hâlihazırda işçilerle artan gerilimler yaratıyor. Bu nedenle işçileri bir araya getirmek ve etkili işçi ilişkileri stratejisi gelecekte kritik önem taşıyacak. Milyonlarca şarj istasyonunun kurulması ve bakımı için vasıflı teknik iş gücü gerekecek. Otomobil üreticileri sadece araçları elektrikli hale getirmekle kalmayıp aynı zamanda faaliyetlerinin karbon ayak izini de azaltmaya çalıştıkça yeşil işlerin ve becerilerin önemi artacak.
Otomotiv sektöründe işverenler vasıflı yetenekleri bulmakta zorlanıyor
Yaşlanan iş gücü, azalan doğum oranları, imalat işine ilişkin olumsuz algılar ve diğer sektörlerden gelen rekabetin birleşimi, nitelikli iş gücü bulmayı ve elde tutmayı otomotiv sektörü için sürekli bir zorluk haline getirecek. Bununla birlikte, dünyadaki en karmaşık ürünlerden bazılarının üreticisi olan bu sektör, küresel zorluklara ve bunların üstesinden gelmek için yenilikçi yaklaşımlara yabancı değil. Otomotiv endüstrisi, geçmişte birçok çalışan arasında bir imaj sorunu yaşa da günümüzde daha güvenli ve sektör genelinde kadınlar için fırsatlar sunuyor. Bununla birlikte kadınlar genel iş gücünün yarısını oluştursa da otomotiv iş gücünün yalnızca yüzde 27'sini temsil ediyor. Diğer yandan otomotiv işverenlerinin yüzde 76'sı ihtiyaç duydukları vasıflı yetenekleri bulmakta zorlanıyor. Operasyon ve lojistik (yüzde 29), BT ve veri (yüzde 25), mühendislik (yüzde 22) ve üretim ve imalat (yüzde 19) bulunması en zor beceriler olarak sıralanıyor. Yetenek eksikliğinin üstesinden gelmek için dünya çapındaki otomotiv işverenleri çalışanlarına ne zaman ve nerede çalışacakları konusunda esneklik sunmaya devam ediyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Global markaların izlediği stratejilerle birlikte tüketiciler nezdindeki performansının ve değerinin analiz edildiği Kantar BrandZ 2024 sonuçları açıklandı. Geçen yıla göre; marka değeri yüzde 16 oranında artış göstererek 221,902 milyar dolara ulaşan McDonald's, dünyanın en değerli 5'inci markası oldu. Teknoloji devi markalarla birlikte ilk 5'te yer alan McDonald's, 2017 yılından beri listede ilk 10 arasında bulunuyor.
Yerel lezzetlerle küresel başarı
Raporda, McDonald's'ın kesintisiz iletişimle yerel ve ulusal kimliklere hitap eden seçenekler oluşturma stratejisinin marka değerini artırmada etkili olduğu vurgulandı. Raclette isimli İsviçre'nin en sevilen peynirlerinden birinin kullanıldığı "Raclette Burger" ile Avrupa'da başarı elde eden McDonald's, benzer şekilde Tayland'ın favori yemeklerinden kızarmış tavuğun kullanıldığı tavuklu menü seçenekleriyle de beğeni toplamıştı. Farklı ülkelerden örnekler verilen raporda, tüketici tercihlerini yakından izlemenin ve sipariş kioskları gibi yeni nesil teknolojilerle değişen tüketici davranışlarına adapte olmanın McDonald's'ın başarısındaki önemli faktörler olduğu kaydedildi. McDonald's Türkiye ise, son olarak Voleyburger Menü'yü lezzetseverlere sundu. Yeni menü, şirketin 2021 yılından bu yana desteklediği Filenin Sultanları'nın tercihleriyle özel olarak hazırlandı.
"Müşterilerimize en keyifli ve en lezzetli seçenekleri sunmayı sürdüreceğiz"
Kantar Brandz 2024 Araştırması'nda elde edilen başarının, müşteri memnuniyetine verdikleri önemin bir yansıması olduğunu belirten McDonald's Türkiye CMO'su Özdeş Dönen Artak, şunları söyledi: "Önceliğimiz müşterilerimizin damak zevklerine uygun, lezzetli, ulaşılabilir ve güvenilir seçenekler sunmak. Bunu yaparken yerli ürün kullanımına önem veriyoruz. Kullandığımız ürünlerin yüzde 98'ini Türkiye'de üretim yapan tedarikçilerden temin ediyoruz. Bu sayede, hem yerel ekonomiye katkıda bulunuyor hem de ürünlerimizin kalitesini garanti altına alıyoruz. Müşteri memnuniyetine verdiğimiz önem, ürünlerimizin kalitesi ve yerli tedarikçilerle kurduğumuz iş birlikleri, markamızın değerini daha da artırıyor. Müşterilerimize en lezzetli seçenekler ve en keyifli deneyimi sunmak için çalışmayı sürdüreceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 3,2 kilometre hat uzunluğu, 5 istasyon, 7,45 dakika yolculuk süresi (tek yön) olan Yenikapı-Atatürk Havalimanı Metro Hattı, Yenikapı-Kirazlı Metro Hattı ve Haliç Tramvay Hattı entegrasyonuyla İstanbullulara konforlu ulaşım sunacak Eyüpsultan-Bayrampaşa Tramvay Hattı'nın yapımına başlıyor. 2027'de hizmete hazır hale gelecek hat için Bayrampaşa Meydanı, Meydan İstasyonu inşaatı nedeniyle hizmete kapalı olacak.
EYÜPSULTAN-BAYRAMPAŞA TRAMVAY HATTI'NDA SÜREÇ NASIL İLERLEDİ?
2022 / Projeler revize edilerek 25 milyon Euro tasarruf edildi
ŞUBAT 2023 / Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı hattın fizibilite ve projelerini onayladı.
OCAK 2024 / Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı Kamu Yatırım Programı'na almadı.
MART 2024 / İBB kendi öz kaynakları ile hattın yapım-ihale sürecini başlattı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Finansal hayatın büyük bir kısmı uzun zamandır fiziksel dünyadan dijitale kaymaya devam ediyor. Bankacılık uygulamaları, dijital cüzdanlar, çevrimiçi ödemeler ve kripto para birimleri gibi inovasyonlar, finansal işlemleri her zamankinden daha hızlı ve daha erişilebilir hale getirirkenşimdiye kadar hayal bile edilemeyen her türlü fırsatın önünü açıyor.
Ancak bu kolaylığın bir de dezavantajı bulunuyor. Dijital finans uygulamaları, dijital suçlara karşı savunmasız kalabiliyor. Kaspersky uzmanları, dijital ortamda finansal işlemler yaparken güvenli deneyimler yaşamak için akılda tutulması gereken güvenlik hususları hakkında tavsiyelerde bulunuyor.
Finansal kimlik avı
Finansal kimlik avı, tehdit ekosisteminde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Kaspersky'nin araştırmasına göre bu tür tehditler 2023 yılında dünya genelinde kurumsal kullanıcılara yönelik tüm kimlik avı saldırılarının %27'sini, ev kullanıcılarına yönelik saldırıların %30'unu oluşturdu. Kimlik avı saldırıları genellikle siber suçluların alıcıları harekete geçmeye ikna etmek için tasarlanmış sahte e-postalar veya kısa mesajlar hazırlamasıyla başlıyor. Bu e-postalar genellikle meşru iletişimleri taklit ediyor ve kimlik bilgilerini toplamak, kötü amaçlı yazılım yüklemek veya yetkisiz işlemler başlatmak için tasarlanmış sahte web sitelerine veya kötü amaçlı eklere bağlantılar içeriyor. Bu nedenle hesap bilgilerini paylaşmadan veya dijital ödeme yapmadan önce bilgileri iki kez kontrol etmeniz ve resmi web sayfalarına veya uygulamalara gitmeniz tavsiye ediliyor.
Bankacılık Truva atları
Siber suçlular, Bankacılık Truva atlarını yasal uygulamalar kılığında gizliyor ve bu yolla kötü amaçlı URL'ler içeren kimlik avı metin mesajlarına veya üçüncü parti uygulama mağazalarındaki kötü amaçlı uygulamalara bağlantılar göndererek insanları bunları yüklemeye ikna ediyor. Bu nedenle uygulamaları yalnızca Google Play Store, Apple App Store ve benzeri resmi mağazalardan indirmeye dikkat etmek gerekiyor.
Truva atı bulaşan cihazda bankacılık uygulaması başlatıldığında, Truva atı bankacılık uygulaması yerine bankacılık uygulamasının arayüzünü kaplayacak şekilde kendi arayüzünü görüntülüyor. Kullanıcı kimlik bilgilerini girdiğinde de kötü amaçlı yazılım bu bilgileri çalıyor. Ancak para çalma sürecinin kritik bir aşaması var, o da iki faktörlü kimlik doğrulamanın bir parçası olarak banka tarafından gönderilen tek seferlik şifreleri içeren SMS'leri ele geçirmek. Bu nedenle kullanıcıların SMS'e erişim izni isteyen tüm uygulamalara karşı dikkatli olmaları şart.
Güvenli olmayan bağlantı
Uygun güvenlik sağlanmadığı takdirde, bilgisayar korsanları ödeme bilgilerine aktarım sırasında da erişebilirler. Çoğu dijital cüzdan bu tehdide karşı şifreleme kullanırken, tüketiciler çevrimiçi banka hesaplarına giriş yapmak için güvenli olmayan halka açık Wi-Fi'leri kullanmamalı, bunun yerine 4G bağlantısı ve VPN kullanmalıdır.
Cihaz hırsızlığı veya kaybı
Bir telefon, tablet veya bilgisayar çalındığında, suçlular bu cihazlarda yer alan hassas finansal bilgilere erişebilir. Bu nedenle, bir kişinin cihazlarını ve ayrıca finansal uygulamalarını benzersiz şifrelerle kilitlemesi çok önemlidir.
Bu önlemleri alsanız dahi, bankanızdaki bildirimleri etkinleştirmeniz ve banka kartı ve hesap hareketlerini dikkatle izlemeniz tavsiye edilir. Bilgisayar korsanları her zaman önemli miktarda para çalmaya veya yüksek değerli bir ürün satın almaya çalışmazlar. Bunun yerine, fark edilmemek için küçük miktarlarda işlemleri uzun bir süre boyunca devam ettirerek de zarara neden olabilirler. Bu nedenle şüpheli bir faaliyet tespit ettiğiniz anda bankanızı uyarın.
Kaspersky Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Tüketici Kanalı Başkanı Seifallah Jedidi, şunları söylüyor: "Dijital ödemeler, temassız işlemlerin faydalarının büyük olmasına bağlı olarak daha da gelişecek. Online alışverişlerin, mobil paranın ve diğer dijital işlemlerin güvenli bir şekilde yapılmasını sağlamak, temel siber güvenlik uygulamalarına dikkat edilmesine bağlıdır. Para transferlerinin yapıldığı her türlü cihaza bir siber güvenlik çözümünün yüklenmesi, cihazların düzenli olarak taranması, işletim sistemi ve uygulamalar için yazılım güncellemelerinin hazır olduklarında yüklenmesi ve SMS erişimi gibi önemli işlevler için uygulama izinlerinin kontrol edilmesi gibi. Genel güvenlik adına en iyi uygulamaları benimsemek, sizi iyi bilinen bir web sitesinin veya uygulamanın sahte bir sürümüne yönlendirebilecek kötü amaçlı bir bağlantıya yanlışlıkla tıklamak gibi risklerden korur."
Online ödeme yaparken Kaspersky Premium gibi tam kapsamlı bir güvenlik yazılımı kullanmak da büyük önem taşıyor. Bu güvenlik kiti, özellikle güvenli finansal işlemler ve çevrimiçi satın alımlar sağlamak için tasarlanmış Safe Money adlı bir özellik içeriyor. Safe Money ile kullanıcılar hem paralarının hem de kişisel verilerinin tamamen korunduğunu bilerek güvenle online alışveriş ve bankacılık yapabilirler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kırtasiye malzemesinden temizlik ürününe, gıda ve mutfak gereçlerinden teknolojiye kadar iş yerlerinin tüm ihtiyaçlarını online ortamda karşılayan Avansas, 2024 yılı ilk 6 ay iş yeri alışveriş trendlerini açıkladı. Geniş ürün yelpazesinin yanı sıra teslimat sürecinde de yeni bir dönem başlatan Avansas'ın ilk yarı sipariş ve satış rakamlarına göre; şirketlerin online alışveriş sepetini en çok kırtasiye ve gıda ürünleri doldurdu. 2024 yılı ile hızlanan yarı ya da tam zamanlı dönüşe geçen iş yerlerinde 2024 yılının ilk 6 ayında en çok Türk kahvesi ve çay içildi. En çok satılan ilk 5 ürün ise; karton bardak, klasör, fotokopi kağıtları ve kağıt havlu oldu.
İş yeri alışverişinde sipariş sayısı yüzde 50 arttı
Yılın ilk 6 ayında en çok satış Mart ayında yapılırken, alışverişler en çok Pazartesi ve Salı günleri gerçekleşti. 2024 yılında ofise dönüşlerin hız kazanmasıyla geçen yılın aynı dönemine kıyasla alışveriş hacmi yüzde 50 arttı.
2024 yılında iş dünyası, alışveriş için avansas.com'da 35 milyon dakikadan fazla zaman geçirdi. En çok alışveriş İstanbul, Ankara ve İzmir'de yapılırken; bu illeri sırasıyla Kocaeli, Bursa, Tekirdağ ve Antalya izledi. 2024 yılında elektronik kategorisinde en çok satın alınan ürünler ise pil, hesap makinesi, TV Box, mouse ve USB bellek olarak açıklandı.
"Yılın ilk yarısını yüzde 50'nin üzerinde büyümeyle kapattık, yatırımlarımızı artırıyoruz"
E-ticarete eğilimin kazandığı ivmeyle birlikte, ilk 6 ayda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde büyüme kaydettiklerini belirten Avansas Genel Müdürü Ahmet Güleç, "E-ticaret, son yıllarda en çok büyüyen sektör haline geldi; bu süreçte farklı yaş gruplarından ve ekonomik düzeyden tüketiciler sektöre giriş yaptı. Büyüyen e-ticaret sektörü, pazar hacmini yükseltmesinin yanında tüketici tarafındaki birçok tabuyu da ortadan kaldırdı. Avansas olarak; müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını en hızlı şekilde karşılamak amacıyla sipariş teslim sürecini geliştirmek için yatırımlarımızı artırıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda; bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde büyürken, tüketicilere en iyi alışveriş deneyimini yaşatan e-ticaret platformlarının belirlendiği ECHO Awards'ta da Ofis-Kırtasiye kategorisinde en iyi e-ticaret platformu seçildik" dedi
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.