Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Bülten ektedir.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Tablo ektedir.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD & Avrupa Hisse Senedi Piyasaları
Küresel hisse senedi piyasaları, FED Başkanı Jerome Powell’ın ticaret savaşının beklenenden daha büyük hasara yol açabileceğine, potansiyel etkiler arasında daha yüksek ve kalıcı enflasyon ile daha yavaş büyüme olabileceğine işaret etmesi ve artan resesyon endişeleriyle sert düşüşler yaşadı. S&P 500 endeksi, Mart 2020’den bu yana en kötü iki günlük düşüşünü yaşayarak yaklaşık 5 trilyon dolarlık bir değer kaybetti. Powell, Başkan Donald Trump’ın ticaret savaşından kaynaklanan ekonomik risklere ve Çin’in misillemesine rağmen, faiz oranları konusunda “bekle ve gör” yaklaşımını yineledi. Çin’in yeni ABD tarifelerine tüm Amerikan ithalatına gümrük vergileri ve nadir toprak elementlerine ihracat kontrolleri gibi bir dizi önlemle misilleme yapmasıyla ticaret savaşı gerginlikleri arttı.
Bu gün açıklanan tarım dışı istihdam raporu, 140 bin beklentisinin üzerinde 228 bin gelerek Trump’ın agresif gümrük vergilerinin ekonomi üzerindeki etkileri hissedilmeye başlamadan önce işgücü piyasasının iyi durumda olduğunu gösterdi. İşsizlik oranı %4.1 beklentisinin üzerinde %4.2 gelirken saatlik kazançlar %0.3 beklentisine pararlel açıklandı.
ABD endeksleri günü sert kayıplarla tamamladı. Dow Jones endeksi %5.5 azalışla 38,314 puandan kapandı; endekste en çok değer kaybeden sektörler %8.22 ile enerji ve %7.55 ile finans olurken, en az düşüş yaşayanlar %2.85 ile takdirsel tüketim ve %2.52 ile hammadde oldu. S&P 500 endeksi %5.97 düşüşle 5,074 seviyesine geriledi; enerji %8.7 ve finans %7.39 oranında düşüşle en kötü performansı sergilerken, takdirsel tüketim %4.5 ve gayrimenkul %4.62 kayıpla göreceli olarak daha az düşen sektörlerdi. Nasdaq Teknoloji Endeksi ise %5.82 değer kaybıyla 15,587 puandan günü tamamladı. Volatilite Endeksi (VIX) %50.33 artışla 45.16 seviyesine yükseldi.
Başkan Trump’ın Vietnam ile “çok verimli bir görüşme” yaptığını belirtmesinin ardından, Nike ve Lululemon Athletica gibi Vietnam’da büyük üretim operasyonları olan şirketlerin hisseleri sırasıyla %2.81 ve %3.13 yükseldi. Ancak Nvidia, Tesla ve Apple gibi büyük teknoloji şirketleri sırasıyla %7.46, %10.68 ve %7.42 oranında değer kaybetti. Alibaba Group Holding ve Baidu gibi ABD’de işlem gören Çinli şirketlerin hisseleri de düştü. Morgan Stanley, Goldman Sachs Group ve Citigroup gibi büyük bankaların hisseleri %6’dan fazla düşerek gösterge endeksleri 7 Ağustos’tan bu yana en düşük seviyeye çekti.
Avrupa borsaları da günü sert düşüşlerle kapattı. DAX %4.95 azalışla 20,641.72 puana geriledi; endekste finans %6.38 ve sanayi %6.24 kayıpla en kötü performansı gösterirken, temel tüketim %1.39 ve gayrimenkul %0.41 düşüşle en az değer kaybedenler oldu. FTSE 100 endeksi %4.95 düşüşle 8,054.98 puandan kapandı; enerji %7.10 ve hammadde %7.20 ile en çok düşen sektörler olurken, bilgi teknolojileri %1.87 ve altyapı %2.22 kayıpla göreceli olarak daha iyi performans gösterdi. CAC 40 %4.26 düşüşle 7,274.95 ve IBEX %5.83 düşüşle 12,422.00 seviyesinden işlem gördü.
Emtia & FX Vadeli Kontratları (Futures)
Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı gümrük tarifeleri piyasalarda etkisini sürdürürken, Çin ilk misilleme hamlesini yaparak ABD’nin tarifelerine karşı %34 ek gümrük tarifesi uygulayacağını açıkladı. Tarım dışı istihdam verisi ise 140 binlik beklentinin üzerinde 228 bin olarak açıklandı, bu da gümrük vergilerinden etkilenmeden önce sağlıklı bir iş gücü piyasasına işaret etti. Ancak, piyasalarda durgunluk korkularını yatıştırmaya yetmediği yönünde görüşler dile getirildi.
Fed Başkanı Jerome Powell, Trump’ın gümrük tarifelerinin ekonomiye beklenenden büyük etkiler yaratacağını, enflasyonu artırıp büyümeyi yavaşlatacağını belirtti. Tarife etkilerinin netleşmeden değerlendirilmesinin zor olduğunu ifade eden Powell, para politikasında değişiklik için erken olduğunu ve belirsizliklerin devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, iş gücü piyasasının dengede olduğunu ve enflasyonist baskı olmadığını söyledi. Siyasi tartışmalardan ise uzak duracaklarını belirtti.
Fed’in Haziran ayında faiz indirimi yapacağı beklentisi %100 fiyatlanıyor. Dolar endeksi, Trump yönetiminin karşılıklı tarifeleri başlatmasının ardından, tarım dışı istihdam verisiyle %0,80 artış göstererek 102,89 seviyesine yükseldi. G10 ülkelerinin para birimlerinin tamamı dolar karşısında değer kaybederken, %4,58 ile Avustralya doları en çok değer kaybeden para birimi oldu. Gelişmekte olan ülke para birimlerinin çoğu da değer kaybetti. Ons altın, $3136 seviyesine yükseldikten sonra %2,53 düşüşle $3036 seviyesine gerileyerek negatif seyir izledi. $3000 seviyesinin üzerindeki altın pozitif olarak değerlendirilebilir. Petrol ise son dört yılın en düşük seviyesine indi.
Eurotahvil Piyasaları
ABD hazine tahvillerinde tarifelerin etkisiyle getirilerde düşüş devam etti ve alıcılı bir seyir izlendi. 2 yıllık tahviller %3,66, 10 yıllık tahviller %4,01 ve 30 yıllık tahviller %4,42 seviyelerinde işlem gördü. Ayrıca, 10 yıllık hazine tahvilleri, ABD seçim gününden bu yana ilk kez %3,90 altına düştü. Avrupa tahvillerinde de benzer şekilde alıcılı bir seyir izlendi.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi, 324 seviyesinden başladığı günde 24 baz puan yükselerek 348,57 seviyesine çıktı. Türkiye’nin 10 yıllık hazine tahvilleri ise ABD ve Avrupa’dan ayrışarak satıcılı bir seyir izledi ve getirilerdeki 10 baz puanlık yükselişle %7,46 seviyesinde tamamlandı.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/04/04/uluslararasi-piyasalar-kapanis-raporu-04-04-2025/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD & Avrupa Hisse Senedi Piyasaları
Küresel hisse senedi piyasaları, FED Başkanı Jerome Powell’ın ticaret savaşının beklenenden daha büyük hasara yol açabileceğine, potansiyel etkiler arasında daha yüksek ve kalıcı enflasyon ile daha yavaş büyüme olabileceğine işaret etmesi ve artan resesyon endişeleriyle sert düşüşler yaşadı. S&P 500 endeksi, Mart 2020’den bu yana en kötü iki günlük düşüşünü yaşayarak yaklaşık 5 trilyon dolarlık bir değer kaybetti. Powell, Başkan Donald Trump’ın ticaret savaşından kaynaklanan ekonomik risklere ve Çin’in misillemesine rağmen, faiz oranları konusunda “bekle ve gör” yaklaşımını yineledi. Çin’in yeni ABD tarifelerine tüm Amerikan ithalatına gümrük vergileri ve nadir toprak elementlerine ihracat kontrolleri gibi bir dizi önlemle misilleme yapmasıyla ticaret savaşı gerginlikleri arttı.
Bu gün açıklanan tarım dışı istihdam raporu, 140 bin beklentisinin üzerinde 228 bin gelerek Trump’ın agresif gümrük vergilerinin ekonomi üzerindeki etkileri hissedilmeye başlamadan önce işgücü piyasasının iyi durumda olduğunu gösterdi. İşsizlik oranı %4.1 beklentisinin üzerinde %4.2 gelirken saatlik kazançlar %0.3 beklentisine pararlel açıklandı.
ABD endeksleri günü sert kayıplarla tamamladı. Dow Jones endeksi %5.5 azalışla 38,314 puandan kapandı; endekste en çok değer kaybeden sektörler %8.22 ile enerji ve %7.55 ile finans olurken, en az düşüş yaşayanlar %2.85 ile takdirsel tüketim ve %2.52 ile hammadde oldu. S&P 500 endeksi %5.97 düşüşle 5,074 seviyesine geriledi; enerji %8.7 ve finans %7.39 oranında düşüşle en kötü performansı sergilerken, takdirsel tüketim %4.5 ve gayrimenkul %4.62 kayıpla göreceli olarak daha az düşen sektörlerdi. Nasdaq Teknoloji Endeksi ise %5.82 değer kaybıyla 15,587 puandan günü tamamladı. Volatilite Endeksi (VIX) %50.33 artışla 45.16 seviyesine yükseldi.
Başkan Trump’ın Vietnam ile “çok verimli bir görüşme” yaptığını belirtmesinin ardından, Nike ve Lululemon Athletica gibi Vietnam’da büyük üretim operasyonları olan şirketlerin hisseleri sırasıyla %2.81 ve %3.13 yükseldi. Ancak Nvidia, Tesla ve Apple gibi büyük teknoloji şirketleri sırasıyla %7.46, %10.68 ve %7.42 oranında değer kaybetti. Alibaba Group Holding ve Baidu gibi ABD’de işlem gören Çinli şirketlerin hisseleri de düştü. Morgan Stanley, Goldman Sachs Group ve Citigroup gibi büyük bankaların hisseleri %6’dan fazla düşerek gösterge endeksleri 7 Ağustos’tan bu yana en düşük seviyeye çekti.
Avrupa borsaları da günü sert düşüşlerle kapattı. DAX %4.95 azalışla 20,641.72 puana geriledi; endekste finans %6.38 ve sanayi %6.24 kayıpla en kötü performansı gösterirken, temel tüketim %1.39 ve gayrimenkul %0.41 düşüşle en az değer kaybedenler oldu. FTSE 100 endeksi %4.95 düşüşle 8,054.98 puandan kapandı; enerji %7.10 ve hammadde %7.20 ile en çok düşen sektörler olurken, bilgi teknolojileri %1.87 ve altyapı %2.22 kayıpla göreceli olarak daha iyi performans gösterdi. CAC 40 %4.26 düşüşle 7,274.95 ve IBEX %5.83 düşüşle 12,422.00 seviyesinden işlem gördü.
Emtia & FX Vadeli Kontratları (Futures)
Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı gümrük tarifeleri piyasalarda etkisini sürdürürken, Çin ilk misilleme hamlesini yaparak ABD’nin tarifelerine karşı %34 ek gümrük tarifesi uygulayacağını açıkladı. Tarım dışı istihdam verisi ise 140 binlik beklentinin üzerinde 228 bin olarak açıklandı, bu da gümrük vergilerinden etkilenmeden önce sağlıklı bir iş gücü piyasasına işaret etti. Ancak, piyasalarda durgunluk korkularını yatıştırmaya yetmediği yönünde görüşler dile getirildi.
Fed Başkanı Jerome Powell, Trump’ın gümrük tarifelerinin ekonomiye beklenenden büyük etkiler yaratacağını, enflasyonu artırıp büyümeyi yavaşlatacağını belirtti. Tarife etkilerinin netleşmeden değerlendirilmesinin zor olduğunu ifade eden Powell, para politikasında değişiklik için erken olduğunu ve belirsizliklerin devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, iş gücü piyasasının dengede olduğunu ve enflasyonist baskı olmadığını söyledi. Siyasi tartışmalardan ise uzak duracaklarını belirtti.
Fed’in Haziran ayında faiz indirimi yapacağı beklentisi %100 fiyatlanıyor. Dolar endeksi, Trump yönetiminin karşılıklı tarifeleri başlatmasının ardından, tarım dışı istihdam verisiyle %0,80 artış göstererek 102,89 seviyesine yükseldi. G10 ülkelerinin para birimlerinin tamamı dolar karşısında değer kaybederken, %4,58 ile Avustralya doları en çok değer kaybeden para birimi oldu. Gelişmekte olan ülke para birimlerinin çoğu da değer kaybetti. Ons altın, $3136 seviyesine yükseldikten sonra %2,53 düşüşle $3036 seviyesine gerileyerek negatif seyir izledi. $3000 seviyesinin üzerindeki altın pozitif olarak değerlendirilebilir. Petrol ise son dört yılın en düşük seviyesine indi.
Eurotahvil Piyasaları
ABD hazine tahvillerinde tarifelerin etkisiyle getirilerde düşüş devam etti ve alıcılı bir seyir izlendi. 2 yıllık tahviller %3,66, 10 yıllık tahviller %4,01 ve 30 yıllık tahviller %4,42 seviyelerinde işlem gördü. Ayrıca, 10 yıllık hazine tahvilleri, ABD seçim gününden bu yana ilk kez %3,90 altına düştü. Avrupa tahvillerinde de benzer şekilde alıcılı bir seyir izlendi.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi, 324 seviyesinden başladığı günde 24 baz puan yükselerek 348,57 seviyesine çıktı. Türkiye’nin 10 yıllık hazine tahvilleri ise ABD ve Avrupa’dan ayrışarak satıcılı bir seyir izledi ve getirilerdeki 10 baz puanlık yükselişle %7,46 seviyesinde tamamlandı.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/04/04/uluslararasi-piyasalar-kapanis-raporu-04-04-2025/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Mart ayında 1 milyar 588 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. EİB’nin 2025 yılının Ocak-Mart döneminde ihracatı 4 milyar 477 milyon dolar olurken, son 1 yıllık dönemdeki ihracatı 18 milyar 228 milyon dolara ilerledi. Sanayi ihracatı ise Mart ayında yüzde 3 artışla 873 milyon dolar, tarım ihracatı ise 595 milyon dolar olarak gerçekleşti.
248 milyon dolarlık ihracata imza atan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği ihracatını yüzde 6 artırarak zirvedeki yerini korurken, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği yüzde 135 milyon dolarlık döviz getirisiyle ikinci ve Ege Maden İhracatçıları Birliği yüzde 6 artışla 120 milyon dolarlık ihracatla üçüncü sıranın sahibi oldu.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Mart ayında en fazla artış gösteren sektör olarak ihracatını yüzde 47 artışla 46 milyon dolara taşıdı.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Mart ayını 103 milyon dolarla, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ise Mart ayını 98 milyon dolar ihracatla geride bıraktı.
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 25 artışla 95 milyon dolarlık, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 5 artışla 95 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Mart ayında 73 milyon dolarlık ihracat rakamını kayda aldı.
Ege Tütün İhracatçıları Birliği ihracatını 58 milyon dolara, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ihracatını 36 milyon dolara taşıdı.
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği ise ihracatını 14 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmayı başardı.
Türkiye Ekonomisinin Rekabet Gücüne Yönelik Ciddi Sinyaller Geliyor
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Son dönemde küresel ticaret dinamiklerinde yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin ihracat performansını ve genel ekonomik direncini doğrudan etkiliyor. ABD Başkanı Trump'ın yeni gümrük tarifelerine göre, Türkiye, yüzde 10 ile AB ve Çin'den daha avantajlı görünse de, bu geçici ve temkinli yönetilmesi gereken bir avantaj. Trump’ın politikaları genelde korumacı olduğu için, bu uzun vadede başka alanlarda baskıya dönüşebilir. Emek yoğun sektörlerimizdeki kan kaybı artık daha görünür durumda. Hazır giyim sektörü, bu düşüşün en çarpıcı örneklerinden biri. Mart ayı verilerine göre, uzun yıllardır ihracatta ilk üçte yer alan hazır giyim, Türkiye genelinde ihracatta beşinci sıraya gerilemiş durumda. Bu, sadece geçici bir düşüşten öte, yapısal bir kırılmaya işaret ediyor. Enerji ve hammadde maliyetlerinin yüksekliği, düşük kur politikası, artan işçilik giderleri ve ihracat pazarlarındaki daralma, sektörlerimizin yükünü daha da artırıyor. Benzer bir kayıp da tarım sektöründe yaşanıyor. Birkaç yıl öncesine kadar tarım ürünleri ihracatı, sanayi ürünlerindeki daralmayı telafi eden bir denge unsuru haline gelmişti. Ancak bugün gelinen noktada, düşük kur politikası nedeniyle tarım ürünlerinin rekabetçiliği ciddi biçimde aşınmış durumda. Girdi maliyetleri dövize bağlı olarak artarken, ihracat gelirleri baskılanıyor. Bu da hem üretici hem de ihracatçı açısından sürdürülemez bir tablo ortaya koyuyor. Sadece geçici kur artışları ya da teşvik mekanizmalarıyla bu tabloyu düzeltmek mümkün değil. İhracat odaklı bir büyüme modelini gerçek anlamda hayata geçirebilmek için, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, verimlilik artışı sağlayacak yatırımların teşvik edilmesi ve öngörülebilir bir ekonomi politikası gerekliliği her zamankinden daha kritik hale geldi. Döviz kurunun enflasyonla uyumlu bir seviyeye oturtulması, önümüzdeki dönemde atılması gereken öncelikli adımlar arasında yer alıyor.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye mart ayı ihracatı yüzde 3,2 artışla 23.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. En fazla ihracat yapan sektörler arasında otomotiv 3.5 milyar dolarla ilk sırada yer alırken, kimya sektörü ise mart ayında 2.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek, Türkiye’nin ikinci en çok ihracat yapan sektörü oldu. Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında, plastikler ve mamülleri ihracatının 775 milyon dolarla ilk sırada yer aldığını söyledi.
Daha çok üretim daha çok ihracatla Türkiye ekonomisinin büyüyeceğini belirten Karadeniz, “Sanayi sektörü, ülkelerin ekonomik büyümesini sürdürülebilir hale getiren en temel yapı taşlarından biridir. Üretim kapasitesinin artması, sadece ekonomik göstergelere değil; aynı zamanda toplumsal refaha, teknolojik gelişmelere ve uluslararası rekabet gücüne de doğrudan etki eder” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı mart ayında yüzde 3,2 artışla 23.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2025'in ilk çeyrek ihracatı 65,3 milyar dolara, 12 aylık ihracatı ise 263,4 milyar dolara ulaştı. En fazla ihracat yapan sektörler arasında otomotiv 3.5 milyar dolarla mart ayının lideri olurken, kimya sektörü ise 2.7 milyar dolarla Türkiye’nin ikinci en büyük ihracatçısı ünvanını korudu. Kimya sektörün ilk üç aylık ihracatı 7,7 milyar dolara ulaştı.
Kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında, plastikler ve mamülleri ihracatı 775 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 774 milyon dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler bulunurken, anorganik kimyasallar ihracatı 236 milyon dolarla üçüncü sırada bulundu. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk 10’da yer alan diğer sektörler ise; 143 milyon dolarla ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, 142 milyon dolarla ‘kauçuk, kauçuk eşya’, 120 milyon dolarla ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, 137 milyon dolarla ‘eczacılık ürünleri’, 106 milyon dolarla ‘muhtelif kimyasal maddeler’, 62 milyon dolarla ‘organik kimyasallar’ ve 49 milyon dolarla ‘yapıştırıcılar, tutkallar’ oldu.
“Sanayi üretimi, Türk ihracatının bel kemiği”
Mart ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,2 artışla 23.4 milyar dolara ulaştığını söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci mart ayı ihracatının yaşandığını belirtti. İhracatın bir ülkenin ekonomik büyümesinde öncü rol oynadığını ifade eden Karadeniz, “Bu veriler, Türkiye’nin ihracat performansındaki istikrarı ve büyüme potansiyelini gösteriyor” dedi.
Sanayi ürünlerinin Türkiye ihracatının bel kemiği olduğunu kaydeden Karadeniz, ihracat altyapımızın güçlü olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin ihracatında pozitif trendin devam ettiğini ve bunun değerli olduğunu vurgulayan çatı kuruluş PLASFED Başkanı, “İhracatın ithalata oranla daha hızlı artması, dış ticaret açığının kapanması açısından önemli. Katma değerli ürünlerin payı arttıkça, bu büyüme daha sürdürülebilir hale gelebilir” diye konuştu.
Plastik sektörünün üç aylık verisi 2,5 milyar dolar
TİM’in verilerine göre kimya sektörü içinde liderliğini sürdüren plastik sektörünün üç aylık ihracatının 2,5 milyar dolara yaklaştığını bildiren Karadeniz, ekonomik istikrarın sağlanması ve üretimin artmasıyla sektörün katlanarak büyüyeceğine işaret etti.
“Üretim için seferberlik ilan etmeliyiz”
Nitelikli ve katma değerli bir üretim hayatı için ülkece seferber olmamız gerektiğini söyleyen Karadeniz, ülkemizin orta ve uzun vadeli hedeflerine ulaşmasının yolunun üretimden geçtiğini belirtti. Daha çok üretim daha çok ihracatla Türkiye ekonomisinin büyüyeceğini anlatan Karadeniz, “Sanayi sektörü, ülkelerin ekonomik büyümesini sürdürülebilir hale getiren en temel yapı taşlarından biridir. Üretim kapasitesinin artması, sadece ekonomik göstergelere değil; aynı zamanda toplumsal refaha, teknolojik gelişmelere ve uluslararası rekabet gücüne de doğrudan etki eder” dedi.
Sanayi üretiminin GSYİH içinde önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Karadeniz, özellikle sanayileşmiş ülkelerde üretim sektörlerinin, istihdamı artırmakla kalmadığını aynı zamanda ihracat potansiyelini de yükselterek ülke ekonomisini dışa bağımlılıktan koruduğunu belirtti. Sanayi üretiminin arttıkça ülkenin gelir seviyesinin yükseleceğini vurgulayan Karadeniz, kamu gelirlerinin artacağını ve ekonomik büyümenin ivme kazanacağını belirtti.
Elektrik Mühendisleri Odası'ndan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun (EPDK) açıkladığı yeni elektrik tarifesiyle, 5 Nisan 2025‘ten itibaren geçerli olmak üzere konutlarda yüzde 25 zam yapılmıştır. Tarife değişikliğinden, son kaynak tedarik tarifesi için belirlenen yıllık tüketim limitlerini aşmayan perakende satış tarifesi kapsamındaki aboneler etkilenecektir.
Resmi Gazete`de bugün (5 Nisan 2025) yayımlanan ve yürürlüğe giren tarife değişikliği incelendiğinde; konutlar için günlük 8 kWh olarak belirlenen limitin altında kalan abonelere uygulanan perakende enerji bedeline zam yapılmazken, yüksek kademedeki abonelere 1 kWh için 1,391181 TL olarak uygulanan birim fiyat, yüzde 16,1 artışla 1,61546 TL`ye yükseltilmiştir. Konut abonelerine 1,365179 TL olarak uygulanan dağıtım bedeli ise yüzde 34,5 artışla 1,836166 TL olmuştur. Böylece, konut abonelerinin dağıtım bedeline her iki kademede yüzde 34,5 artış yapılarak, fatura toplamına yüzde 25 zam yansıtılmıştır.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) hesaplamalarına göre, 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standartlarını korumak için aylık 230 kWh enerji tüketeceği varsayılmaktadır. Günlük ortalaması 8 kWh`i geçmeyen bu tüketim için aile bütçesinden ayrılması gereken 476,6 TL, bu zamla birlikte 595,8 TL`ye yükselmiştir. Nisan 2024 itibarıyla oluşacak düşük tüketimli konut faturasının yalnızca yüzde 19,1`i enerji bedelinden oluşacaktır. Faturanın yüzde 70,9`unu ise dağıtım bedeli oluşturmaktadır. Fon ve vergilerin oranı ise yüzde 10`da kalmaktadır. Son tarife değişikliğiyle, zaten yüzde 65,9 düzeyinde olan dağıtım bedelinin payı artarak yüzde 70`i de aşmıştır. 2022 yılında 4 kişilik bir ailenin asgari tüketim faturasının toplamında yüzde 22 düzeyinde olan dağıtım bedelinin, Nisan 2025`te faturanın yüzde 70`ini aşması kabul edilemez.
1 Nisan 2021`de 4 kişilik ailenin elektrik asgari faturası 183,4 TL idi. Aradan geçen 4 yıllık dönemin sonunda, 1 Nisan 2025 itibarıyla yüzde 224,8 artışla 595,8 TL`ye yükselmiştir. Değişimin detaylarına bakıldığında, dağıtım bedeli yüzde 642 artarken, enerji bedeli yalnızca yüzde 24,5 artmıştır. Özetle, dağıtım bedelindeki fahiş artış yaşanmasa, dağıtım maliyetlerindeki artış enerji üretim maliyetlerindeki gibi şekillense, fatura toplamına yansıyan artış yüzde 24,5 ile sınırlı kalırdı. Bu durumda, 1 Nisan 2025 itibarıyla aynı tüketime sahip konutlara 595,8 TL yerine 228 TL fatura edilirdi. Aradaki fark, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin yurttaşlara yarattığı yükün son 4 yıllık kısmı olarak nitelendirilebilir. Bu rakamlar, enerji üretim maliyetlerinin artmadığı koşullarda bile dağıtım bedeline zam yapıldığını ve özellikle dar gelirli vatandaşlardan dağıtım şirketlerine kaynak aktarıldığını işaret etmektedir.
Özerk Yönetime Devredilmeli
Doğal olarak faturanın en önemli kalemi olması gereken enerji bedelinin, dağıtım bedelinin çok gerisinde kalması, piyasanın çarpık bir biçimde yapılandığını gözler önüne sermektedir. Dağıtım bedelindeki bu artış, hizmetin fahiş fiyatla verildiğinin temel göstergesidir. Ucuz, kaliteli ve güvenilir enerjiye erişim, tüm yurttaşlar için temel haktır. Kamu eliyle yürütülmesi gereken hizmetin özelleşmesi, pahalılık yaratmanın yanında, kamu kaynaklarının özel sektöre sınırsızca aktarılmasına yol açmıştır. Dağıtım şirketlerine kaynak aktarıldığı bir Türkiye tablosu, artık geride bırakılmalıdır. Enerji alanında, ticari ve siyasi çıkarlardan uzak, üretim sektörleri başta olmak üzere genel ekonomiyi destekleyecek şekilde tarifeleri belirleyebilecek özerk bir yönetim hayata geçirilmelidir. Arz güvenliğini sağlamak ve toplam maliyeti düşürmek için özelleştirilen üretim tesisleri ve dağıtım bölgelerinin kamulaştırılması acilen gündeme alınmalıdır. Kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre transfer edilmesi dışında işlevi kalmayan EPDK kapatılarak, yerine kamulaştırma işlemlerini yürütecek Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır.
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirketimizin 31.10.2024 tarihli özel durum açıklamasında, verimlilik ve kârlılığa katkı sağlayacak, yatay ve/veya dikey büyüme fırsatları sunabilecek yurt içi ve yurt dışı yatırım imkânlarının değerlendirilmesine yönelik olarak üst düzey yöneticilerimizin görevlendirildiği kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Bu kapsamda yürütülen çalışmalar doğrultusunda, yurt dışında bir yatırım fırsatına ilişkin olarak imzalanan niyet mektubu süreci, 12.02.2025 tarihinde kamuoyuna duyurulmuştur. Şirketimiz Yönetim Kurulu'nun 05.04.2025 tarihinde yaptığı kapsamlı değerlendirmeler neticesinde, söz konusu yatırım alternatifinin Şirketimizin uzun vadeli stratejik öncelikleri, operasyonel gereklilikleri ve 31.10.2024 tarihli özel durum açıklamasında belirtilen amaçlarımızla örtüşmediği değerlendirilmiş olup, mevcut koşullar çerçevesinde sürecin sonlandırılmasına karar verilmiştir.
Bununla birlikte, Şirketimizin stratejik hedefleri ve amaçlarına ulaşmasına imkân sunacak yurt içi ve yurt dışı yatırım imkânlarının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülecek olup, kamuya açıklanması gereken somut gelişmeler oluşması halinde yatırımcılarımız ile paylaşılacaktır.
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1418074
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.