Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen akıllı telefon markası OPPO, Reno11 F 5G ödüllü fotoğraf yarışması düzenliyor. OPPO Türkiye Instagram hesabını ve #İlhamYanıBaşında etiketi ile manzara fotoğrafı paylaşan şanslı 3 kişi Reno11 F 5G’nin sahibi oluyor.
OPPO, teknoloji ve sanatı bir araya getiren heyecan verici bir yarışma ile fanlarına sesleniyor. OPPO, teknoloji tutkunları ve fotoğraf severler için yeni başlattığı fotoğraf yarışması kapsamında 3 şanslı kişiye Reno11 F 5G hediye edecek. 11 Temmuz’da başlayan yarışmanın kazananları 18 Temmuz Perşembe günü OPPO Türkiye Instagram hesabından duyurulacak.
Ödüllü yarışmaya katılmak için Instagram’da @oppoturkiye hesabını takip eden teknoloji ve fotoğraf severlerin, insan içermeyen bir manzara fotoğrafını OPPO Türkiye ve #İlhamYanıBaşında etiketi ile paylaşıp, yarışmaya dair OPPO Türkiye Instagram hesabından paylaşılan postun altında yorumlara 1 arkadaşını etiketlemesi yeterli olacak. Jüri tarafından en beğenilen 3 manzara fotoğrafının sahipleri OPPO Reno11 F 5G kazanacak. Yarışmayı kazanan 3 manzara fotoğrafında Reno11 F 5G’nin AI Silgi özelliği kullanılarak geliştirme ve düzeltmeler yapılacak. Etkileyici özellikleri ve üstün fotoğraf kalitesi ile dikkatleri üzerine çeken Reno11 F 5G’yi kazanan şanslı kullanıcılar fotoğraflarını daha da geliştirme şansına sahip olacaklar.
Büyük ödül OPPO Reno11 F 5G ile ilham yanı başında
Göz alıcı stili 120 Hz Çerçevesiz AMOLED Ekran ve 64MP Ultra Net Üçlü Kamera ile birleştiren Reno11 F 5G, sunduğu yüksek performans ve uygun fiyatla orta segment akıllı telefon kategorisinde kullanıcıların akıllı telefon deneyimini zirveye taşımayı hedefliyor. Ultra ince ve hafif tasarımı, sadece 7,54 mm kalınlığı ve 177g ağırlığı ile orta segmente yeni bir soluk getiren telefon hayatı maksimum düzeyde yaşamak isteyen tüketicilerin gün boyu dayanan ve hızla şarj olan uzun ömürlü yol arkadaşı oluyor; uzun mesajlaşma, oyun oynama veya izleme seansları sırasında da onlara konfor sunuyor. Yapay zekâ özellikleriyle de dikkat çeken OPPO Reno11 F 5G, yapay zekâ portre rötuşlama ve görüntülerdeki istenmeyen kişileri veya nesneleri belirleyip kaldırarak iz bırakmadan boşlukları doğal olarak doldurabilen AI Silgi) özelliği ile geliyor. Gürültülü arka plan seslerini de başarılı bir şekilde engelleyen Reno11 F 5G, Ultra Ses Modu ile hoparlörden duyulan sesi %300 yükselterek az gelen seslerin daha iyi duyulmasını sağlıyor. Telefonun yüksek çözünürlüklü 64MP ana kamerası, ultra geniş ve ayrılmış bir makro kamerası ile ayrıntı dolu fotoğrafları başarıyla çekmeyi sağlıyor. Akıllı gece modu, çok yönlü 25mm geniş açılı bir kamerası ve ultra geniş 8MP kamerası ile telefon her türlü ışık ve aydınlatma ortamında profesyonel manzara fotoğrafları çekmeye imkân veriyor. Ana kamera ve 32MP özçekim kamerası sayesinde 4K Ultra-Net video çekmek mümkün olurken, Portre Uzman Motoru ile portre fotoğraflarını da bir üst boyuta taşıyor. Reno11 F 5G, OPPO’nun ColorOS 14 işletim sistemi ile kullanıcılara kullanım kolaylığı, güvenlik, üretkenlik, güvenilirlik ve uzun ömürlülüğü bir arada sunuyor. ROM Canlandırma özelliği, kullanılmayan verileri sıkıştırarak ve yinelenen dosyaları kaldırarak 256 GB kapasiteli Reno11 F 5G'den 23 GB'a kadar ekstra alan tasarrufu sağlayabiliyor. OPPO'nun 48 Aylık Akıcılık Koruması sayesinde Reno11 F 5G kullanıcıları telefonlarını yıllar sonra bile sorunsuz kullanabileceklerinden emin oluyor. Uzun ömürlü, büyük 5000mAh piliyle dikkat çeken Reno11 F 5G, 67W SUPERVOOCTM hızlı şarj ile sadece 10 dakikada %30'a kadar şarj olabiliyor ve tam şarja 48 dakikada ulaşabiliyor. Gelişmiş pil teknolojisiyle dört yıl kullanımdan sonra bile etkileyici pil ömrünü garantileyen telefon böylece kullanıcılara gün boyu kesintisiz kullanım imkânı tanıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yüksek hava sıcaklıklarının insan vücudu üzerinde yorucu bir etkisi bulunuyor. Sıcağa uzun süre maruz kalma bireylerde ısı bitkinliğine, sıcak çarpmasına ya da daha ciddi sorunlara neden olabiliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün hava tahminlerine göre de Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında hava sıcaklıklarının yurt genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyredeceği öngörülüyor. Aşırı sıcaklarda kapalı alanlar için en etkili ve konforlu serinleme çözümlerinin başında ise klimalar geliyor. Kullanım yerlerine göre farklı özellikler taşıyan klimaların seçiminde Trendyol püf noktaları kullanıcılarla paylaşıyor.
Klima seçiminde bunlara dikkat!
Klima seçiminde öncelikle yaşanılan coğrafyanın özelliklerinin, kurulum yapılacak mekanın büyüklüğünün, klimadan yararlanacak kişi sayısının göz önüne alınması gerekiyor. Kullanıcıların ihtiyaçlarını iyi belirlemeleri ve buna göre enerji verimliliğini de göz önüne alarak klima kapasitesini ve filtreleme özelliklerini incelemesi önem taşıyor. Klima kapasitesinde yüksek BTU değerli klimalar geniş mekanların hızlı bir şekilde serinletilmesine olanak tanırken, düşük BTU değerli klimalar oda, salon gibi daha küçük alanların soğutulması için yeterli olabiliyor. Bu değerlendirmelerin ardından kullanıcıların marka ve model seçeneklerini incelemeleri ve yaşam alanları için en doğru klima çeşidine karar vermeleri öneriliyor.
Doğru klima için önce bu rehbere bakın
Trendyol klima satın alma rehberi, ev ya da iş yerleri için en doğru klimayı seçmeye yardımcı oluyor. Yaşanılan şehir, klima için düşünülen odanın büyüklüğü, yaşam alanında bulunan kişi sayısı gibi detayların paylaşılmasıyla birlikte rehber, kullanıcılara ideal klima kapasitesiyle ilgili öneride bulunuyor. Klima tercih sürecini kolaylaştırıyor.
Trendyol, split, salon, portatif, kaset gibi klima tiplerinde geniş model ve marka yelpazesi ile kullanıcıların serin ve konforlu bir yaz geçirmelerine olanak tanıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın lider sigorta şirketlerinden AXA, faaliyet gösterdiği ülkelerde 2010 yılından bu yana her yıl pek çok toplumsal sorumluluk etkinliğini eş zamanlı olarak düzenlediği “AXA İyilik Haftası”nda gerçekleştiriyor. Hafta boyunca zamanlarını ve becerilerini iyilik için hareket etmeye adayan çalışanlar, “İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak” marka amacı doğrultusunda farklı projelere katkı sağlıyorlar. Bu yıl teması “ÇEVRE VE SU” olan AXA İyilik Haftası, AXA Grubu’nun faaliyet gösterdiği ülkelerde eş zamanlı olarak düzenlendi. Türkiye’de ise AXA çalışanlarından 495 gönüllünün katılım gösterdiği hafta boyunca yapılan 18 etkinlikte toplam 2345 saat toplumsal sorumluluk çalışmalarına ayrıldı.
Fidan dikiminden hayvan barınağında gönüllü çalışmaya, 6 ilde yapılan kıyı temizliğinden doğal deterjan üretimi eğitimine kadar farklı alanlarda toplumsal sorumluluk faaliyetlerinde bulunan AXA’lılar ayrıca çevre, su, tarım ve tarih temalı keşif gezilere ve eğitim amaçlı webinarlara da katıldılar.
AXA İyilik Haftası’nın “İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak” marka amacı doğrultusunda toplumsal faydaya hizmet ettiğine dikkat çeken AXA Türkiye Hukuk, Uyum ve Kurumsal Sorumluluk Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Onur Koçkar şunları söyledi:
“Sürdürülebilirlik gezegenimizdeki canlılık ve dolayısıyla insanlık için hayati bir kavram. Sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasını riske atmadan günümüzün ihtiyaçlarını karşılayabilmek anlamına geliyor. Sürdürülebilir bir dünya hedefine ulaşabilmek için ekonomik, sosyal ve ekolojik süreçler bir arada yönetilmeli. Aynı şekilde özel kişiler ve kamu da güçlerini birleştirmeli, ortak inisiyatifler alınmalı. Toplumun tamamı iş birliği yaparak ve süreçleri bütünsel düşünerek adım atmalı. Yapılan girişim ve müdahalelerin uzun vadeli sonuçları her zaman hesaba katılmalı. Bizler de bu bakış açısından yola çıkarak; AXA İyilik Haftası boyunca 495 AXA Türkiye çalışanının gönüllü katılımıyla gerçekleştirilen 18 etkinlikte, toplamda 2345 saatimizi toplumsal faydaya ayırdık. Çalışanlarımız, zamanlarını ve becerilerini iyilik için hareket etmeye adayarak, çevre ve özellikle su kaynaklarının korunması konularında farkındalık yaratan etkinliklerde yer aldılar. Çalışanlarımızın bu etkinliklere gönüllü olarak katılması, şirketimizin toplumsal sorumluluk bilincini ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Birlikte daha iyi bir gelecek için çalışmaya ve toplumsal fayda sağlamaya devam edeceğiz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnci Holding Açık İnovasyon Programı İnci Radar ve Türkiye'nin lider akü üreticisi İnci GS Yuasa; üretim ortamlarında kullanılan yoğun ısıyı azaltan veya daha etkili bir şekilde yöneten inovatif teknolojiler için girişimcileri inovasyona davet ediyor.
İnci Holding ile Japon akü devi GS Yuasa’nın iştiraki, Türkiye’nin en büyük akü üreticisi ve sektörünün ihracat lideri İnci GS Yuasa, teknoloji tedarikçilerinden inovatif fikirler bekliyor. İnci Radar ve İnci GS Yuasa; “Isı İzolasyonu ve Enerji Verimliliği ile Ortam İklimlendirme ve Ergitme Potalarında Enerji Verimliliği” konularında inovasyon sunabilecek ilgililere çağrı yapıyor. Çağrıda, teknoloji tedarikçilerinden; ısı emici malzemeler, soğutma teknolojileri, ısı geri kazanım sistemleri, verimli yakma sistemleri, alternatif enerji kaynakları ile ısıtma sistemleri, ergitme ocaklarındaki ısıtma teknolojileri, dolaşım sistemleri, etkili izolasyon çözümleri, HVAC sistemleri, filtreleme teknolojileri, otomatik ısı kontrol ve optimizasyon sistemleri gibi çözümler bekleniyor.
Ayrıca ortam sıcaklığını azaltarak çalışanların konforunu artıran ve sağlıklarını koruyan, enerji verimliliği sağlayan ve sürdürülebilir olan, mevcut sistemlere entegre edilebilen uygulanabilir projeleri etkin mali çözümlerle sunmaları isteniyor.
Şirket, aradığı teknoloji tedarikçisi özelliklerini ise şöyle sıraladı:
Çevresel Uyum ve Sürdürülebilirlik: Teknoloji tedarikçisinin sunacağı çözümler çevre dostu malzemeler kullanarak üretilmiş olmalı ve çevresel etkileri en aza indirgemelidir.
İnovatif Malzeme Teknolojileri: Yenilikçi malzeme teknolojilerine odaklanan tedarikçiler tercih edilecektir. Örneğin, ısıyı etkili bir şekilde yöneten hafif ve dayanıklı malzemeler kullanılabilir.
Dayanıklılık ve Performans: Çözümler, üretim ortamlarındaki zorlu şartlara dayanıklı olmalı ve uzun ömürlü performans sunmalıdır.
Enerji Verimliliği: Teknoloji tedarikçisinin sunduğu çözümler, enerji tüketimini minimize ederek maliyet etkin olmalıdır.
Entegrasyon Yetenekleri: Çözümler, mevcut üretim sistemlerine sorunsuz bir şekilde entegre edilebilmeli ve uyumlu çalışmalıdır.
Maliyet Etkinliği: Çözüm maliyet etkin olmalıdır, işletmeler için uzun vadeli ekonomik avantajlar sunmalıdır.
Çağrıya katılmak isteyen teknoloji tedarikçileri, başvurularını 29 Temmuz 2024 tarihine kadar https://inciradar.com/ üzerinden yapabilecekler.
İşlerini büyütme fırsatı sunuyor
Üç modüllü kapsayıcı yapısı ile geliştirdiği teknolojiye değer katan İnci Radar, teknoloji alanında faaliyet gösteren girişimcileri, İnci Holding ve ağındaki tüm profesyonellerle bir araya getirerek girişimcilere işlerini büyütme, sektör oyuncuları ise mevcut sorunlarına çözüm fırsatları bulabilecekleri bir ekosistem sağlıyor.
Üç farklı alanda destek sağlıyor
Karşılıklı sinerji oluşturulabilmesi için İnci Radar’a, İnci Holding’in stratejik odak alanlarıyla paralel şekilde enerji depolama, Endüstri 4.0, otomotiv, tedarik zinciri-lojistik ve endüstride sürdürülebilirlik alanlarında çözüm sunacak teknoloji şirketleri başvurabiliyor. Program, ağ oluşturma, mentorluk-danışmanlık ve doğrudan yatırım fırsatı olmak üzere 3 farklı alanda sunduğu desteklerle, girişimcilere büyüme odaklı değer katmayı amaçlıyor.
Programa kabul edilen girişimler, İnci Holding ve ağında yer alan sanayi kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, kamu kuruluşları, yatırımcılar ve mentorlar gibi tüm paydaşlara ulaşma fırsatı yakalıyor; bu girişimlere ayrıca eşleştirme ve danışmanlık desteği de sunuluyor. Teknoloji firmasının geliştirdiği çözüm önerisi, İnci Holding Grup şirketlerinin ve tedarikçilerinin iş problemlerine yönelik ise Pazar Uyumu Testi de yapılabiliyor.
İnci Radar girişimcileri yatırım fırsatları için ise, İnci Holding’in stratejik yatırımcısı olduğu Vinci Girişim Sermayesi şirketiyle doğrudan görüşme ve kendini tanıtma imkanı bulabiliyor. Vinci ayrıca, kriterlerinin uygunluğuna göre girişimciyi ağında yer alan diğer risk sermayesi ve kurumsal risk sermayesi ile iletişim kurması için de yönlendirebiliyor.
Programla ilgili tüm detaylara, https://inciradar.com/ web sitesi üzerinden ulaşılabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknoloji, sanat ve sporu harmanlayan bir vizyonla yarını inşa etmek için çalışan Paribu, Türkiye’de spor kültürünün gelişmesine katkıda bulunmak için Team Paribu’yu kurdu. Uluslararası arenada Türkiye’yi başarıyla temsil eden milli sporculardan oluşan takım, bu sporculara destek vermenin yanı sıra, “Team Paribu Seninle” projesi ile sporu Türkiye’nin her köşesine ulaştırmayı hedefliyor.
Spora erişime destek ve yerel ekonomiye katkı
Team Paribu, İhtiyaç Haritası iş birliğinde yürüttüğü “Team Paribu Seninle” projesi ile 2022’den bu yana 37 şehirde toplam 84 okul ve 32.000’den fazla öğrencinin spor malzemesi ihtiyacını karşıladı. Proje kapsamında Şanlıurfa, Bursa, Ordu ve Mardin’deki okullar, Team Paribu sporcularının da katılımıyla ziyaret edilirken, öğrenciler farklı spor branşlarını milli sporcular eşliğinde deneyimleme imkânı buldu.
Normalleşme için atılan adımlar: Deprem bölgesinde spor alanları
6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinin ardından Team Paribu, “Team Paribu Seninle” projesini deprem bölgesine fayda sağlamak amacıyla yeniden şekillendirdi. Hatay'da kurulan İhtiyaç Haritası Yaşam Alanı’ndaki spor alanının yapımını üstlenen Team Paribu, ilk etapta Hatay’da 400 çocuk ve gence spor yapma imkânı sundu.
Proje kapsamında çocuk ve gençler, bir yıldır deneyimli antrenörler eşliğinde 11 farklı branşta düzenli olarak spor yapıyor. Team Paribu sporcuları, belirli aralıklarla alanı ziyaret ederek çocuklarla bir araya geliyor. Projenin ikinci ayağı olan Kahramanmaraş’taki spor alanının ise eylül ayında açılması planlanıyor.
Daha iyi bir gelecek için duygusal, fiziksel ve zihinsel destek
Team Paribu, deprem bölgesinde yaşayan çocukların iyi olma hallerine destek vermek ve yaşadıkları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olmak hedefiyle bu uzun soluklu projeyi hayata geçirdi. Alandaki spor eğitmenleri destekleyici ve olumlu bir yaklaşımla çocukların sporla iyileşmelerine katkıda bulunuyor. Onların duygusal, fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarına odaklanarak güçlenmelerini amaçlıyor.
Proje kapsamında Hatay’daki Team Paribu Spor Alanı’na yapılan ziyaretten öne çıkan anları buradan izleyebilirsiniz.
Paribu hakkında:
2017 yılında kurulan Paribu, alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto para işlem platformu olarak faaliyetlerini sürdürüyor. 7/24 hizmet veren Müşteri Deneyimi İş Birimi ile 7 milyon kullanıcısına hızlı, kolay ve güvenli kripto para işlem hizmeti sunuyor. Türkiye’nin ilk bağımsız blokzincir projesini geliştiren Paribu, ekosistemdeki farklı projeleri de finansal ve teknolojik yatırımlarla destekliyor. Blokzincir bilinirliğini artırmak adına çalışmalar yürütürken; kültür sanat, spor ve eğitim alanlarında sorumluluk alarak yarının dünyasına katkı sağlıyor. Doğru bilginin kaynağı ParibuLog’da sektöre dair içerikler yayınlıyor. Paribu hakkında daha fazla bilgi için www.paribu.com adresini kullanabilirsiniz.
Team Paribu hakkında:
Türkiye’nin alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto para işlem platformu Paribu tarafından kurulan Team Paribu, milli sporcuları desteklemeyi ve geleceğin sporcularının yetişmesine katkı sağlamayı hedefliyor. Ağırlıklı olarak bireysel spor branşlarına destek veren Team Paribu, Türkiye'yi başarıyla temsil eden sporculardan oluşuyor. Team Paribu Chronicles projesiyle sporcuların ilham veren spor yolculuklarını belgeselleştirirken, Team Paribu Seninle projesi ile daha çok genci sporla buluşturabilmek amacıyla okulların spor ekipmanı ihtiyacını karşılıyor. Team Paribu hakkında daha fazla bilgi için https://team.paribu.com/ adresini kullanabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tepe Savunma, 2024 Fortune 500 Türkiye listesinde yerini aldı. Gösterdiği istikrarlı büyümesiyle dikkat çeken Tepe Savunma, Türkiye’nin en değerli şirketlerinin sıralandığı listeye 219. sıradan girdi.
Türkiye’nin 81 ilinde 16 binin üzerinde özel güvenlik personeliyle hizmet veren Tepe Savunma, bu yıl da Fortune 500 Türkiye listesinde yer aldı. Her geçen yıl istikrarlı büyümesini sürdüren şirket, 2023 yılında yakaladığı başarı ivmesiyle Türkiye’nin en değerli şirketlerinin sıralandığı listeye girmeye hak kazandı. 2024 Fortune 500 Türkiye listesinde 219. sıraya yerleşen Tepe Savunma, yalnızca güvenlik hizmeti veren şirketler arasında ise en üst sırada yer alıyor. Ayrıca çalışan sayısı ve verimlilik açısından da en büyükler sıralamasında ilk 50 şirketten biri oldu.
‘’Sektörün lider şirketlerden biri olarak yolumuza başarıyla devam ediyoruz’’
Sürdürdükleri başarılı büyümeye dair açıklamada bulunan Tepe Kurumsal Çözümler Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler, şunları söyledi: “30 yıllık tecrübemiz, yüksek teknolojili güvenlik çözümlerimiz, uzman kadromuz, müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımımız ve özverili, disiplinli personelimizle tüm yaşam alanlarını güvenle buluşturuyoruz. 81 ilde; sanayi tesislerinden limanlara, otellerden iş merkezlerine, alışveriş merkezlerinden konut projelerine kadar pek çok farklı alanda hizmet veriyoruz. Sektörün lider şirketlerden biri olarak yolumuza başarıyla devam ediyoruz.’’
“Yatırımcılar ve iş dünyası için güvenli referans noktası’’
Fortune 500 listesinde olmanın önemine vurgu yapan Levent Güler, “Fortune 500 listesine girmek, bir şirketin başarısı ve sektördeki etkisini yansıtan önemli göstergelerden biridir. Tepe Savunma olarak aldığımız her başarıdan sonra kendimize yeni hedefler belirliyoruz. Bu yıl da Fortune 500 listesine girmek şirketimiz, grubumuz ve tüm çalışanlarımız için önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur. Bu başarı şirketimizin büyüme ivmesine ve Türkiye’ye daha fazla değer katmasına hizmet edecektir” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel siber güvenlik şirketi Palo Alto Networks’ün olası siber saldırıları önlemek ve azaltmak için öngörülerde bulunan Unit 42 ekibi, Paris Olimpiyatları’na sayılı günler kala siber güvenlik riskleri için uyardı.
Siber destekli dolandırıcılık ve politik motivasyonlu sabotajlar yaşanabileceği, bu saldırıların Olimpiyatların güvenliğine ve bütünlüğüne yönelik ciddi tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Dünyada siber riskleri 7/24 izleyen Palo Alto Networks’ün istihbarat birimi Unit 42; 26 Temmuz’da başlayacak Paris Olimpiyatlarının ulaşım, konaklama, etkinlik yönetimi, telekomünikasyon, medya, ödeme işlemleri, altyapı hizmetleri ve güvenlik gibi pek çok konuda siber risklerle karşı karşıya olunduğu konusunda uyarılarda bulundu. Unit 42, bu tür olayların, Olimpiyatların güvenliğine ve bütünlüğüne yönelik tehdit oluşturduğunu belirterek katılımcı deneyimini olumsuz etkileyebileceğini, organizatörlerin ve sponsorların maddi kayıplara uğramasına yol açabileceği bildirildi.
Özellikle finansal motivasyonlu suçların en yüksek ve sürekli tehdidi oluşturacağı vurgulanırken fidye yazılımı operatörlerinin Olimpiyatları doğrudan hedefleme olasılığı daha düşük görülüyor. Bunun yerine dünyada devam eden çatışmalar ve jeopolitik gerginlikler göz önünde bulundurulduğunda küresel tehdit aktörlerinin ya da hacktivistlerin sabotaj girişimlerinde bulunabileceği belirtiliyor.
Olimpiyatlar’da hangi hizmetler risk altında?
Temel Hizmetler
Katılımcıların, izleyicilerin ve paydaşların deneyimleri için esas olan temel hizmetlere yönelik siber saldırılar, şüphesiz medyada görünürlüğe neden olacak ve lojistik zorluklardan elverişsiz durumlara, finansal kayıplardan güvenlik kaygılarına kadar çeşitli etkilere yol açabilir.
Etkinlik Yönetimi
Etkinlik yönetimi sistemlerine yönelik bir siber saldırı, biletleme süreçlerinde, planlamada ve iletişim kanallarında kesintiler yaratabilir. Etkinliğin yönetilmesinde kaosa ve kafa karışıklığına yol açabilir ve potansiyel olarak katılımı ve geliri olumsuz etkileyebilir.
Ağırlama
Konaklama, yemek ve eğlence hizmetlerine yönelik bir siber saldırı, misafirlerin kişisel bilgilerini gizliliğinin ihlal edilmesine, otel rezervasyonlarında kesintilere veya eğlence hizmetlerinde aksamalara yol açabilir.
Ödeme Hizmetleri
Ödeme sistemlerini hedefleyen bir siber saldırı, finansal işlemlerin güvenliğini ihlal ederek gizli ödeme bilgilerine yetkisiz erişime, dolandırıcılık faaliyetlerine ve katılımcılar ile satıcılar arasında güven kaybına yol açarak gelirleri ve itibarı olumsuz etkileyebilir.
Güvenlik
Kalabalıkların kontrolü, acil tıbbi hizmetler, gözetim ve potansiyel tehditleri önlemeyi sağlayan güvenlik hizmetlerine yönelik bir siber saldırı; güvenlik kameralarının, erişim kontrol sistemlerinin veya acil iletişim kanallarının gizliliğini ihlal ederek yetkisiz erişim riskini artırabilir ve acil durumlara müdahalede gecikmelere yol açabilir.
Sponsorluk
Sponsorları hedefleyen bir siber saldırı itibarın zedelenmesine neden olabilir ve sponsorların gelecekte spor etkinliklerine yatırım yapma konusundaki inancını zayıflatarak organizatörler için maddi kayıplara yol açabilir.
Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon (TMT)
TMT altyapısını hedefleyen bir siber saldırı; canlı yayınları, online yayın hizmetlerini ve iletişim kanallarını kesintiye uğratarak hayranların gerçek zamanlı güncellemelere ve yayınlara erişimini engelleyebilir ve bahis gibi bağlantılı işleri olumsuz etkileyebilir.
Ulaşım ve Lojistik
Ulaşım ve lojistik hizmetlerinin verimliliği sporcuların, yetkililerin, izleyicilerin ve ekipmanların etkinlik mekanlarına, genel olarak Paris’e sorunsuz bir şekilde girip çıkabilmesini sağlar. Ulaşım ve lojistik sistemlerine yönelik bir siber saldırı ise ulaşım tarifelerinde aksamalara, ulaşım sistemlerine erişim sorunlarına, sporcuların, yetkililerin ve izleyicilerin etkinlik alanlarına gelişinde gecikmelere veya malzeme tedarikinde sıkıntılara neden olabilir.
Altyapı Hizmetleri
Elektrik, su ve sanitasyon gibi altyapı hizmetlerine yönelik bir siber saldırı, elektrik, su veya sanitasyon gibi temel hizmetleri kesintiye uğratarak operasyonel kesintilere, güvenlik endişelerine, katılımcılar ve izleyiciler için olumsuz deneyimlere yol açabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin önde gelen yerli üretim moda markalarından Adil Işık Group, sanat ve sürdürülebilirlik vizyonuna yakışır projeler üretmeye devam ediyor. Sanatı elbise dolabına taşıma fikriyle yola çıkan adL, illüstrasyon sanatçısı Hülya Güney ile yeni bir koleksiyon iş birliğine daha imza attı. Sanatçının 8 adet tablosunun tamamen ileri dönüşümün hedeflendiği kumaşlar üzerine işlenmesiyle oluşturulan koleksiyon, sürdürülebilir modanın geleceğine ışık tutuyor. 28 parçalık ‘For Art’ isimli koleksiyon, doğa ve kadın temalarına dair motifler barındırmasının yanı sıra her detayının doğal materyallerden oluşmasıyla dikkat çekiyor. Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, sürdürülebilir tasarım çalışmalarının sanatı demokratlaştırdığını söyleyerek sanat eserinin kumaş yoluyla birçok kişiye ulaştığını ifade ediyor.
Kaliteli ve zamansız stilin öncü markalarından olan Adil Işık Group, sürdürülebilirlik konusundaki vizyonunu yansıtan projelere imza atmayı sürdürüyor. Sanat ve modayı sürdürülebilir şekilde bir araya getirme hedefiyle hareket eden adL, illüstrasyon sanatçısı Hülya Güney ile gerçekleştirdiği yeni iş birliğiyle dikkat çekiyor. Proje, sanatçıya ait ‘Sana Dair, Kaşif, Meydan Okuyanlar, Sonsuz An, Renk Mevsimi, Konuşulmayan Beklentiler, Göğe Bakan, Yanılsama’ isimli 8 tablonun kumaşlara resmedilmesinden oluşuyor. Kadın, tabiat odaklı motiflerin ve doğaya ait renklerin hakim olduğu ‘For Art’ isimli koleksiyon, çiçek ya da ağaçtan elde edilen haki, kahve ve bej gibi toprak tonlarıyla dikkat çekiyor. Tamamen geri dönüştürülmüş kumaş ve doğal içerikli boyaların kullanıldığı 28 parçadan oluşan koleksiyon, sürdürülebilir modanın potansiyelini de vurgular nitelikte. Bu koleksiyonla sanatı ve sürdürülebilirliği elbise dolaplarına taşımayı hedeflediklerini söyleyen Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, sanatsal hikayeye sahip olan modellerin modasının hiç geçmeyeceğinin altını çiziyor.
“Sanat Aracılığıyla Geleceğe Sürdürülebilir Adımlar Atmanın Gururunu Yaşıyoruz”
Kurum olarak sentetik olan her şeyi geri dönüşümlü kaynaklardan kullanmak konusunda kararlı olduklarını belirten Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, “Sürdürülebilirlik hem marka gruplarımızın hem de tedarik zincirimizin ana ilkelerinden biri. Adil Işık Group olarak, sürdürülebilir sanat da hep kıymetli bulduğumuz bir alan oldu. Bu noktadaki sürecimiz ilk kez Hülya Güney ile başladı. Tablolarının hepsinin kendine özgü bir hikayesi ve tarzı var. Bakıldığında resimde bir yaprak görüyoruz ama aslında o sadece bir desenden ibaret değil, arkasında derin izler taşıyor. Bu kesinlikle etkilendiğimiz bir nokta oldu. Tam da buradan yola çıkarak elbise dolaplarına biraz sanat serpiştirmek istedik ve ‘For Art’ koleksiyonunu hayata geçirdik.
Bu koleksiyon özelinde tamamen pamuk, keten gibi doğal kumaşlar ve geri dönüştürülmüş ipliklerden yararlandık. Tabiat temelli bir koleksiyon olduğundan modelleri çok baskın renkler yerine toprak tonlarıyla zenginleştirdik. En önemlisi de eserlerin ruhuna uygun olması sebebiyle koleksiyonda suni hiçbir unsura yer vermedik. Şimdi ise kadın ruhuyla tabiatı öne çıkaran 28 parçalık koleksiyonumuzu hikayeleriyle birlikte reyonlara taşıdık. Bir sanat eserinin temelinde yatan hikayeyi kumaşlara işlediğimizde o ürün tıpkı sanat gibi ölümsüz bir hal alıveriyor. Böylece bizler de sanat aracılığıyla birçok insana ulaşmanın ve geleceğe sürdürülebilir adımlar atmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Tüketicilerin, ürünlerimizin içinde kendilerini çok şık ve iyi hissetmelerinin yanı sıra ürünün hikayesine de sahip çıkarak iki taraflı bir satın alma davranışında bulunması bizleri mutlu ediyor.” açıklamalarında bulunuyor.
“For Art Koleksiyonuyla Sürdürülebilirliği Evlere Taşıyoruz”
Eserlerinin, sanata böylesine değer veren yerli moda markası adL tarafından kumaşlara, kumaşlardan da yüzlerce insana ulaşacak olması fikrinin kendisini çok heyecanlandırdığını söyleyen illüstrasyon sanatçısı Hülya Güney, “Zehra Işık ile bir araya gelmemizin ardından kendisinin ve ekibinin tecrübesinden, işi sahiplenmelerinden çok etkilendim. Projeye dair her detayın çok iyi planlanmış olması da kusursuza yakın bir sonuç elde etmemizi sağladı. adL ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde kadın ve tabiat odaklı çalıştığım 8 adet eser kendine özgü hikayeleriyle kumaşlarda yeniden hayat buldu. ‘For Art’ adını verdiğimiz koleksiyonu, tabloların ruhuna yakışır biçimde tamamen doğal pigmentli boyalar ve geri dönüştürülmüş materyallerle oluşturduk.
Tasarım yolculuğumun başlarında birçok teknik deneyimledim ama en sonunda sulu boyanın doğadaki enerjiyi daha iyi yansıttığını gördüm. Sulu boya bir kapatıcılığa sahip olmadığından örtücü bir boya değil, şeffaftır. Bu sebeple bir eskiz çizgisini, silinen desenlerin izlerini, düzeltme yaptığınız bir yeri açıkça bize sunar. Tıpkı bir insanın varoluşunu oluşturan öğeler gibi naifliğin yanı sıra hırçınlığı da çalışmalarımda yansıtmaya çalıştım. Bu koleksiyon için de tamamen kadın ve doğa odaklı bir çıkış noktasından ilerlediğimizi söyleyebilirim. Böylece her bir eser bu koleksiyonla farklı bir versiyonuna ulaştı. Doğal kumaşlar, yaşanmışlıklar, kadın ruhunun dokunuşları gibi unsurları bir araya getirdiğimiz bu projeyle sürdürülebilirliği evlere taşıma fırsatı bulmaktan dolayı mutluluk duyuyorum.” ifadelerini kullanıyor.
For Art Koleksiyonu seçili adL mağazaları ve http://www.adl.com.tr’de
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.