Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Multinet Up, sorumlu tüketim konusunda farkındalığı artırma anlayışıyla, MultiNet yemek kartı kullanıcıları için yeni bir kampanya devreye aldı. Yüksek kaliteli ve sürdürülebilir ürünleriyle ön plana çıkan, Türkiye’nin etik kişisel bakım markası TAKK ile iş birliği yapan Multinet Up, kampanya kapsamında yemek kartı kullanıcılarına ilk alışverişlerinde 300 TL indirim fırsatı sunuyor.

Multinet Up, sürdürülebilir iş mükemmelliği kriterine bağlı olarak sorumlu tüketim konusunda paydaşlarının farkındalığını artırmak için etik ve sürdürülebilir kişisel bakım markası TAKK ile anlamlı bir iş birliğine imza attı. Bu ortaklık, çevreye duyarlı ve bilinçli tüketim alışkanlıklarını desteklerken, kullanıcılarını sadece ekonomik değil, sosyal ve çevresel açıdan da faydalarla buluşturmayı amaçlıyor. TAKK’ın sürdürülebilirlik anlayışıyla örtüşen bu iş birliği, pazarlama hilelerinden uzak, sadece gerçekten ihtiyaç duyulan ürünlerle kişisel bakım rutinlerini daha sade, etkili ve çevre dostu hale getirme hedefiyle hayata geçirildi. Multinet Up, bu iş birliği ile kullanıcılarının daha az tüketip, daha bilinçli seçimler yapmalarını teşvik ediyor.

Bu kapsamda başlatılan kampanya ile MultiNet kullanıcıları, TAKK’ın web sitesi üzerinden yapacakları ilk alışverişlerinde 300 TL indirim fırsatından yararlanabiliyor. 30 Ekim 2024 tarihine kadar geçerli olan kampanya, düzenli teslimat seçeneğiyle de çeşitli avantajlar sunuyor: ücretsiz teslimat, ücretsiz erteleme veya iptal, hoş geldin hediyesi ve boş kutuların toplanması gibi ek faydalarla kullanıcıların sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları kazanmasına destek oluyor.

Kampanyadan yararlanmak isteyen MultiNet kullanıcılarının, www.takk.com.tr adresine girerek ödeme esnasında “MultinetUp” kampanya kodunu kullanmaları gerekiyor. Her kullanıcının yalnızca bir kere ve ilk TAKK alışverişinde yararlanabildiği kampanya hem düzenli teslimat hem de tek sefer alımlarda kullanılabiliyor.

Multinet Up’ın ayrıcalıklar, cazip kampanyalar, indirimler ve fırsatlarla dolu iş birlikleri hakkında daha fazla bilgi almak için www.multinet.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Multinet Up Hakkında:

Multinet Up, geliştirdiği yenilikçi ödeme sistemleri ve hizmetler ile kurum ve kuruluşlara, üye iş yerlerine, tedarikçilerine ve tüketicilere "değer katan" çözümler sunan bir ekosistem olarak hizmet veriyor. 2010 yılından itibaren Fransız Up grup bünyesinde bir Fransız-Türk ortaklığı olarak faaliyet göstermektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Sürdürülebilirlik odaklı girişimlerin küresel pazarlara açılmasını destekleyen uluslararası girişim hızlandırma programı TRUK'ın lansmanı, 17 Ekim, 2024 tarihinde, Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu'nda gerçekleştirildi.
Dört ay Türkiye, beş ay Birleşik Krallık ekiplerinin rehberliğinde yürütülen; mentorluk, ağ oluşturma, küresel çapta eğitimler ve özel danışmanlığı kapsayan programı başarıyla tamamlayan girişimciler, Oxtech Ventures tarafından yatırım almaya hak kazanacak.
"Sürdürülebilirliğe odaklı start-uplar ekonomik büyümeye sağlıyor"
DenizBank Finansal Hizmetler Grubu CEO'su Hakan Ateş konuşmasında, sürdürülebilirlik odaklı start-upları küresel pazarlara açılmaları için destekleyen TRUK programını desteklemekten mutluluk duyduklarını ifade ederek, "DenizBank olarak finans sektörünün, yeşil ekonomiye geçiş sürecinde üstlendiği dönüştürücü rolün bilincindeyiz. 2021'den bu yana tarım, KOBİ'ler, yenilenebilir enerji, kadınların ekonomiye katılımı ve genç girişimcileri desteklemek gibi hem çevresel hem sosyal pek çok alanda yaklaşık 8 Milyar Dolar kaynak sağladık. Sürdürülebilirlik temasına odaklanan start-upların geleceğimize ve ekonomik büyümeye sağlayacakları katkıya olan inancımız tam; onların yanlarında olmaya devam edeceğiz" dedi.
"İnovasyon ve sürdürülebilirlik bizim için olmazsa olmaz"
NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam, "Bu program ile sadece girişimcilere yatırım yapılmasına odaklanmıyoruz; onları sürecin başından itibaren her aşamada destekliyoruz. NEOHUB olarak inovasyon ve sürdürülebilirlik alanları bizim için olmazsa olmaz. Bugüne kadar KOBİ'lere karbon ayak izi yönetimi hizmeti sunan Erguvan'a yatırımımız ve İzmir Tarım Teknoloji ortaklığımız ile kaslarımızı güçlendirdik. TRUK Hızlandırma Programı ile birlikte de bu alandaki çalışmalarımızı daha da ileri taşıyoruz" dedi.
"Girişimlerimiz global pazarlara açılacak"
Oxtech Venture Yönetici Ortağı Siret Ünsal ise bu iş birliğinin girişimcilere sunduğu fırsatların önemine vurgu yaparak, "Girişimcilik dünyasında başarı, gerekli sermayenin yanında değer katan partnerler ve tamamlayıcı network'e erişimle mümkün. TRUK Hızlandırma Programı, girişimcilere bu olanakları sağlayacak ve girişimlerimizin İngiltere pazarı başta olmak üzere global pazarlara açılmalarını ve büyümelerini hızlandıracak" dedi.
"Programımız, girişimlerin muazzam potansiyelini ortaya çıkardı"
Oxentia Genel Müdürü Steve Cleverley, programın iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirdiğinin altını çizerek, "NEOHUB ile kurduğumuz ortaklık, Türk start-uplarının küresel açılımını desteklemek adına son derece önemli. Türkiye'den çıkan ve birçoğu yenilikçi teknolojiler üzerine inşa edilen, halihazırda kendi iç pazarlarında başarıya ulaşmış girişimlerin muazzam potansiyelini ortaya çıkarmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

TAB Gıda güvencesiyle Türkiye’de başarılı bir büyüme hikâyesi ortaya koyan Popeyes, İstanbul Tuzla Vema İş Merkezi’nde restoran açarak lezzet duraklarına bir yenisini daha ekledi.
 
Türkiye’nin dev restoran operatörü TAB Gıda güvencesi ile istikrarlı bir şekilde büyümeye devam eden Popeyes, Tuzla Vema İş Merkezi’ndeki yeni restoranını hizmete açtı.

Louisiana’nın ünlü şefleri tarafından geliştirilen eşsiz lezzet formüllerini bir araya getirerek eşsiz menüler sunan Popeyes, yeni lezzet durağında misafirlerini ağırlayacak.
 
Tavuğun en lezzetli hali Popeyes, Tuzla Vema İş Merkezi’nde hizmete açtığı yeni restoranında, zengin menü alternatifleriyle tüm tavuk severleri bekliyor.
 
TAB Gıda Hakkında:

Türkiye’nin lider restoran operatörü TAB Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş, Burger King?, Sbarro?, Popeyes?, Arby’s? ve Subway? markalarının Türkiye'de münhasır lisans hakkı sahibidir. TAB Gıda bünyesinde Burger King? 1995 yılında, Sbarro? 2006 yılında, Popeyes? markası ise 2007 yılında faaliyete geçmiştir. TAB Gıda, 2010 yılında yine dünyaca ünlü restoran markalarından Arby's?'i bünyesine katmış, ardından 2013 yılında Usta Dönerci?’yi, 2019 yılında da Usta Pideci?’yi yaratmış, 2022 yılında ise Subway?’i bünyesine katmıştır. Bugün Türkiye genelinde 750’den fazla Burger King? restoranı, 120’den fazla Sbarro?, 300’ü aşkın Popeyes?,120’den fazla Arby’s?, 100’den fazla Subway?, 150'den fazla Usta Dönerci? ve 40'tan fazla Usta Pideci? restoranı bulunmaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

35 yılı aşkın süredir otel, restoran, kafe, bar, pastane ve plaj işletmeleri için teknolojik çözümler sunan sektör lideri Protel, dünya genelinde binden fazla otelinde Oracle Opera Cloud platformuna geçen Hyatt Regency'e Oracle'ın Türkiye'deki tek çözüm ortağı olarak destek verecek.
 
5.000'den fazla işletmeye teknoloji merkezli yönetim ve operasyon çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine değer katan Protel, konaklama alanında çözüm ortağı olduğu Oracle'ın Opera Cloud platformunu kullanmaya karar veren Hyatt Regency'nin Türkiye'deki otellerinin geçiş sürecine destek verecek.

Opera Cloud, otel işletmelerine müşterileriyle temas ettikleri her noktada sorunsuz bir yönetim deneyimi sunuyor. Bulut tabanlı bu modern otel yönetim sistemi sayesinde otel çalışanları, misafirlerinin iletişim bilgilerine ve önceki konaklamalarına hızlı bir şekilde erişebiliyor. Kullanıcı dostu yönetim paneli, her birime ve kullanıcıya özel olarak özelleştirilebilir ana ekranıyla benzersiz bir deneyim sağlıyor. Reports and Analytics modülü üzerinden alınan gerçek zamanlı raporlar ve analizlerle işletmeler operasyonlarını daha verimli hale getirme imkanı buluyor.

Konuyla ilgili görüşlerini belirten Protel'in Satış Direktörü Fatih Tenel şunları dile getiriyor: “Dijital dönüşüm, global otelcilik sektörünün geleceğini şekillendirmenin yanı sıra rekabetin giderek arttığı bu alanda sürdürülebilir başarı için önemli bir faktör haline geliyor. Oracle Opera Cloud gibi yenilikçi bulut tabanlı çözümler, dönüşüm sürecinde otellerin hem operasyonel hem de stratejik açıdan büyük kazanımlar elde etmesine imkan tanıyor. Protel olarak, Türkiye'deki otellerin dijital dönüşüm süreçlerine liderlik ederek, operasyonel verimliliği optimize ediyor, müşteri deneyimlerini daha kişisel hale getiriyor ve işletme maliyetlerini azaltıyoruz. Hyatt Regency gibi prestijli global markaların bu dönüşümü önceliklendiriyor olması, sektördeki yönelimin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Oracle'ın Türkiye'deki tek konaklama çözüm ortağı olarak, yerelleştirme ve mevzuat uyumluluğu konularında sunduğumuz ek çözümlerle, otelcilik sektörüne güvenli, yenilikçi ve sürdürülebilir fırsatlar sunmaya devam edeceğiz.”
 
Protel hakkında
Protel, 1989 yılından bu yana restoran, kafe, otel, bar, pastane ve plaj işletmeleri için teknolojik çözümler sunan bir sektör lideridir. Fintech alanından konuk ağırlama teknolojilerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Protel, tüm müşterilerine son teknoloji, kaliteli ve sürdürülebilir çözümler sunmayı hedefler. 4000'den fazla işletmeye teknoloji merkezli yönetim ve operasyon çözümleri sunarak, yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine değer katar. İş ortaklarımızın hayatını kolaylaştırmak ve verimliliğini artırmak için sunduğumuz teknolojik çözümlerle aynı zamanda sektör standartlarını da yükseltir. Müşterilerinin operasyonel süreçlerinde aksaklık yaşamamalarını önemser ve onlara kesintisiz bir hizmet sunabilmeleri için 7 gün 24 saat destek hizmeti saplar. Protel, değişen ve gelişen dünyaya uyum sağlayarak müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı sürdürür.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Samsung’un 2024 Neo QLED ve QLED TV modellerinin aldığı ‘HDR Parlaklık Doğruluğu’ sertifikası, TV’lerin ultra gerçekçi görüntüler sunan HDR parlaklık seviyelerini doğru bir şekilde ürettiğini, ‘True Cinema Black’ sertifikası ise sürükleyici izleme deneyimi sunma yeteneğini ortaya koyuyor.

 

Samsung Electronics, 2024 Neo QLED ve QLED serisindeki yedi modelin[1] lider Alman elektrik mühendisliği sertifikasyon enstitüsü Verband Deutscher Elektrotechniker'den (VDE) True Cinema Black ve HDR Parlaklık Doğruluğu sertifikalarını alarak sektörde bir ilke imza attığını duyurdu. Samsung Genel Müdür Yardımcısı, Görsel Ekranlar İş Birimi ve Ar-Ge Ekibi Başkanı Yongjae Kim, "Teknoloji, müşterilerimize evlerinde eşsiz bir sinema deneyimi sunmamızı sağlayacak biçimde gelişmeye devam ediyor. Hem yüksek çözünürlüklü hem de büyük ekranlı TV'lerde yüksek görüntü kalitesini sunan standartları belirleme kararlığımızı sürdürüyoruz ve Neo QLED TV'lerimizin sektörde ilk kez VDE'den sertifikalar almasının gururunu yaşıyoruz” dedi.

 

Filmlerin renkleri hayat buluyor

Samsung'un altı 2024 Neo QLED 8K ve 4K modeli ile bir QLED 4K modeli, sektörün ilk HDR Parlaklık Doğruluğu sertifikasını aldı. Sertifika, bu modellerin HDR içeriklerinde parlaklık seviyelerini doğru bir şekilde yeniden ürettiğini, HDR standartlarını koruduğunu ve insan gözünün algılamasına yakın bir görüntü kalitesi sunduğunu gösteriyor. HDR teknolojisi, içeriklerin hem aydınlık hem de karanlık alanlarını geliştirerek filmlere canlılık katan ayrıntılar ve gerçekçi görüntüler sunuyor. Samsung'un Neo QLED ve QLED TV'leriyle müşteriler, oturma odası, yatak odası, ofis ve mutfak dahil her ortamda sıradışı sinema kalitesinin keyfini çıkarıyor.

 

Evde izleme deneyimi gelişiyor

Samsung'un 2024 Neo QLED ve QLED serisinde yer alan yedi model, bölgesel karartma performansını gösteren True Cinema Black sertifikasını alarak ev eğlencesinde bir ilke imza attı ve sektörde yeni bir ölçüt oluşturdu. Geniş en-boy oranına sahip filmleri 4:3 formatına dönüştürebilen TV'ler, herhangi bir ışık parlaması olmadan içerikleri ekrana tam olarak oturuyor, böylece içeriklerin sinematik bütünlüğü korunuyor. Sertifika, ekranın Letterbox alanındaki siyah seviyelerin hassas bir şekilde değerlendirilmesiyle veriliyor. Amerikan Sinematograf Derneği'nin (ASC) Video Elektronik Standartları Birliği (VESA®) yönergelerini takip ederek resmi görüntüleri izlemesi sonucunda, bu alanların derinliğinden ve içeriklerin sürükleyiciliğinden emin olunuyor. Üstün bölgesel karartma performansı, istenmeyen ışık hüzmelerini ortadan kaldırarak, filmlerin amaçlandığı gibi, derin siyahlarla ve canlı ayrıntılarla sinema deneyimine yakın bir şekilde izlenmesini sağlıyor.

 

Samsung, inovasyonlara ve yüksek kalite sunmaya olan bağlılığıyla, sektörün en yüksek standartlarını karşılayan TV'ler geliştiriyor. True Cinema Black ve HDR Brightness Accuracy sertifikaları alan 2024 Neo QLED serisi, kullanıcılara her ortamda üstün görüntü kalitesinin keyfini yaşatıyor ve benzersiz bir evde izleme deneyimi sunuyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde lider Schneider Electric, Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'nin üçüncüsüne başvuruların devam ettiğini duyurdu. 2022'de başlatılan ödüller, Schneider Electric iş ortakları, müşteri ve tedarikçilerinin daha sürdürülebilir ve elektrikli bir dünya yaratmadaki katkılarını onurlandırıyor. Başvuru son günü daha önce 15 Ekim 2024 olarak açıklanan ödüllere gelen yoğun talep nedeniyle süre 1 Kasım 2024 tarihine uzatıldı. Schneider Electric Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'ni ülke, bölge ve küresel düzeyde kazananlar 2025 yılının başında açıklanacak.

 

Başvuru ve seçim kriterleri, Schneider'in sürdürülebilirliğe yönelik entegre yaklaşımını yansıtıyor. Ödül programının odak noktası, elektriklendirme, azaltma ve ikame etme çabalarıyla karbonsuzlaştırma olurken, aynı zamanda strateji geliştirme, dijitalleştirme ve karbonsuzlaştırma eylemleriyle Elektrik 4.0 geleceği yaratmaya yönelik girişimlere de daha geniş bir açıdan bakılıyor. Ödül programı ayrıca, enerji verimliliğinin artırılması, dijital araç ve teknolojilerin uygulanması ve etki ve yeniliğin diğer örneklerini içeriyor.

 

Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, "İnovasyon ve sürdürülebilirlik bir araya geldiğinde, anlamlı değişiklikler yapabileceğimize ve kalıcı bir etki yaratabileceğimize inanıyoruz. Bu ödül programı ile, daha sürdürülebilir, elektrikli ve dijital bir dünya için hedeflerini eyleme dönüştürmek için çaba gösterenleri onurlandırmak istiyoruz." dedi.

2023 yılında MEA (Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi'ndeki 6 finalistin 3'ünün Türkiye'den olduğunu belirten Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, “Bu başarı, Türkiye'deki iş ortaklarımız, tedarikçilerimiz ve müşterilerimizin sürdürülebilirlik konusundaki başarılarını ve bu alandaki liderliklerini gösteriyor. Bu nedenle, Türkiye’deki tüm paydaşlarımızı bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz Schneider Electric 2024 Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri’ne katılmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Nasıl Başvurulur?

Başvurular Schneider Electric web sitesi üzerinden kabul ediliyor, son başvuru tarihi ise 1 Kasım 2024 olarak belirlendi (Linkten başvurabilirsiniz). Tüm adaylar ve başvurular ülke ödülleri için kısa listeye alınacak, ardından ülke kazananları bölgesel finallere girecek ve son olarak küresel ödül için değerlendirilecek. Global kazananlar Nisan 2025’te açıklanacak.

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen ödül programı 60 ülkeden 400'ün üzerinde başvuru alırken, 12 şirket küresel Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri için seçildi ve kazananlar 3 Nisan 2024'te Paris'teki Schneider Electric İnovasyon Zirvesi'nde açıklandı.

 

 

Schneider Electric Hakkında

 

Schneider’in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirerek etki yaratmaktır. Schneider Electric'te biz buna Life Is On diyoruz.

 

Misyonumuz, Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte güvenilir iş ortağınız olmaktır.

 

Elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme alanlarındaki dünya lideri uzmanlığımızı akıllı endüstrilere, dayanıklı altyapılara, geleceğe dönük veri merkezlerine, akıllı binalara ve yapılara taşıyan küresel bir endüstriyel teknoloji lideriyiz. Uzmanlığımızla desteklenmiş bağlantılı ürünler, otomasyon, yazılım ve hizmetlerle entegre, uçtan uca yaşam döngüsüne sahip yapay zeka destekli Endüstriyel IoT çözümleri sunarak, müşterilerimiz için karlı büyüme sağlamak üzere dijital ikizler sağlıyoruz.

 

Müşterilerimizin ve paydaşlarımızın yanında, 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren 150.000 çalışanımız ve bir milyondan fazla iş ortağımızdan oluşan ekosistemimiz ile insan değerlerine odaklı bir şirketiz. Herkes için sürdürülebilir bir gelecek inşa etme amacımızın rehberliğinde yaptığımız her işte, çeşitliliği ve kapsayıcılığı benimsiyoruz.

 

www.se.com/tr/tr/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 Global vergi yazılımları lideri Sovos, dijital vergi dünyasındaki gerekliliklere yönelik hizmet sunan iş ortaklarını, 15 Ekim'de Çırağan Sarayı'nda bir araya getirdi. SAP iş birliği ile düzenlenen etkinlikte vergi dünyasındaki son gelişmeler, gelecekte yürürlüğe girmesi beklenen düzenlemeler ve bunların teknoloji altyapıları konuşuldu.
Etkinlikte Sovos EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı Elçim Sirek, SAP Finansal Uygulamalar Çözüm Yöneticisi Burak Başarslan, Sovos Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Boyacıoğlu ve Sovos Profesyonel Hizmetler Direktörü Ahmet Kamil Öz konuşma yaptı.
Sovos EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı Elçim Sirek, Türkiye'nin verginin dijital dönüşümünde büyük aşama kaydettiğini belirterek, gelecekte denetlemelerin de dijital olarak yapılacağına dikkat çekti. İş akışını kolaylaştırmak, yükümlülüklere uymak ve vergi cezalarından kaçınmak için verginin dijital dönüşümünün bir fırsat olduğunu hatırlatan Sirek, henüz bu dönüşüme ayak uyduramayan şirketlerin, denetimlerin de dijitalleşmesi ile birlikte kritik bir döneme gireceğini söyledi.
SAP Finansal Uygulamalar Çözüm Yöneticisi Burak Başarslan, e-belgeler konusunda şirketlerin işleyişini kolaylaştıran "SAP Document and Reporting Compliance" çözümünü anlattı ve bu çözüm ile Gelir İdaresi Başkanlığı arasında özel entegratörlerin önemli bir rol aldığını dile getirdi.
Etkinlikte ayrıca Sovos'un SAP için piyasaya sürdüğü "Dolaylı Vergi Paketi"nden de bahsedildi. Sovos'un vergi uyumluluğu alanındaki derin uzmanlığı ve SAP ile onlarca yıllık iş birliği sayesinde geliştirilen bu benzersiz platformun; işletmelerin, vergi uyum süreçlerinin güvenli, ölçeklenebilir ve geleceğe hazır olduğunu bilerek S/4HANA'ya güvenle geçebilecekleri anlamına gelen çok önemli bir adım olduğu belirtildi.
Sovos Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Boyacıoğlu, dünya genelinde ayda 14.000'i aşkın regülasyon ya da regülasyon değişikliği yapıldığını vurguladı ve ekledi: "Türkiye'de Sovos bünyesinde büyük bir ekip yürürlüğe giren ve gelecekte yürürlüğe girmesi planlanan regülasyonlar üzerinde düzenli olarak çalışarak, kullanıcıların bunlara zamanında hazır olmasını sağlıyor. Şirketlerin bu yükümlülükleri kendi çabalarıyla takip etmeleri ve zamanında hazır olmaları ne yazık ki mümkün değil. Sovos, 7/24 çalışan sistemleriyle onlara, odaklarını dijital dönüşümün sadece faydalarına yöneltebilecekleri bir hizmet sunuyor."
Sovos Profesyonel Hizmetler Direktörü Ahmet Kamil Öz ise Sovos'un global erişimi, uzun yıllardır sektörde var olarak yarattığı ekosistem, teknoloji alt yapısı ve ürün geliştirme merkezleri ile iş ortaklarına sundukları faydaları aktardı. SAP geçişlerinde Sovos ile birlikte çalışmanın sağladığı kolaylıklara dikkat çekti