• Fitch Ratings: Siyasi belirsizlik 2025'in ilk çeyreği sonunda piyasa oynaklığını artırdı, oynaklığın devam etmesi veya politika yönündeki bir değişiklik bankaların refinansman risklerini artırabilir
  • Fitch Ratings:Türk bankalarının net faiz marjları menkul kıymet getirilerindeki artışa bağlı olarak 2024'ün son çeyreğinde hafif toparlandı
  • Almanya Başbakanı Merz: Stratejik riskten kaçınmak adına Çin'e tek taraflı bağımlılıkları ele alacağız
  • Ofis Yem/Taşkaldıran: Adana fabrikamızın geçen yıl açılmasıyla beraber ihracatımız da başlamış oldu - Bloomberg HT
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Fitch Ratings: Siyasi belirsizlik 2025'in ilk çeyreği sonunda piyasa oynaklığını artırdı, oynaklığın devam etmesi veya politika yönündeki bir değişiklik bankaların refinansman risklerini artırabilir
  • Fitch Ratings:Türk bankalarının net faiz marjları menkul kıymet getirilerindeki artışa bağlı olarak 2024'ün son çeyreğinde hafif toparlandı
  • Almanya Başbakanı Merz: Stratejik riskten kaçınmak adına Çin'e tek taraflı bağımlılıkları ele alacağız
  • Ofis Yem/Taşkaldıran: Adana fabrikamızın geçen yıl açılmasıyla beraber ihracatımız da başlamış oldu - Bloomberg HT
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Fitch Ratings: Siyasi belirsizlik 2025'in ilk çeyreği sonunda piyasa oynaklığını artırdı, oynaklığın devam etmesi veya politika yönündeki bir değişiklik bankaların refinansman risklerini artırabilir
  • Fitch Ratings:Türk bankalarının net faiz marjları menkul kıymet getirilerindeki artışa bağlı olarak 2024'ün son çeyreğinde hafif toparlandı
  • Almanya Başbakanı Merz: Stratejik riskten kaçınmak adına Çin'e tek taraflı bağımlılıkları ele alacağız
  • Ofis Yem/Taşkaldıran: Adana fabrikamızın geçen yıl açılmasıyla beraber ihracatımız da başlamış oldu - Bloomberg HT
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
    • Fitch Ratings: Siyasi belirsizlik 2025'in ilk çeyreği sonunda piyasa oynaklığını artırdı, oynaklığın devam etmesi veya politika yönündeki bir değişiklik bankaların refinansman risklerini artırabilir
    • Fitch Ratings:Türk bankalarının net faiz marjları menkul kıymet getirilerindeki artışa bağlı olarak 2024'ün son çeyreğinde hafif toparlandı
    • Almanya Başbakanı Merz: Stratejik riskten kaçınmak adına Çin'e tek taraflı bağımlılıkları ele alacağız
    • Ofis Yem/Taşkaldıran: Adana fabrikamızın geçen yıl açılmasıyla beraber ihracatımız da başlamış oldu - Bloomberg HT
    • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
    • Fitch Ratings: Siyasi belirsizlik 2025'in ilk çeyreği sonunda piyasa oynaklığını artırdı, oynaklığın devam etmesi veya politika yönündeki bir değişiklik bankaların refinansman risklerini artırabilir
    • Fitch Ratings:Türk bankalarının net faiz marjları menkul kıymet getirilerindeki artışa bağlı olarak 2024'ün son çeyreğinde hafif toparlandı
    • Almanya Başbakanı Merz: Stratejik riskten kaçınmak adına Çin'e tek taraflı bağımlılıkları ele alacağız
    • Ofis Yem/Taşkaldıran: Adana fabrikamızın geçen yıl açılmasıyla beraber ihracatımız da başlamış oldu - Bloomberg HT
    • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Altun Puan
  • Bütçene Göre Altın Havale/Transfer
  • Ekonomi ve Finans Haberleri
  • Gram Altın/Gümüş
  • Fitch Ratings: Siyasi belirsizlik 2025'in ilk çeyreği sonunda piyasa oynaklığını artırdı, oynaklığın devam etmesi veya politika yönündeki bir değişiklik bankaların refinansman risklerini artırabilir
  • Fitch Ratings:Türk bankalarının net faiz marjları menkul kıymet getirilerindeki artışa bağlı olarak 2024'ün son çeyreğinde hafif toparlandı
  • Almanya Başbakanı Merz: Stratejik riskten kaçınmak adına Çin'e tek taraflı bağımlılıkları ele alacağız
  • Ofis Yem/Taşkaldıran: Adana fabrikamızın geçen yıl açılmasıyla beraber ihracatımız da başlamış oldu - Bloomberg HT
  • Almanya Başbakanı Merz: Stratejik riskten kaçınmak adına Çin'e tek taraflı bağımlılıkları ele alacağız
  • Fitch Ratings:Türk bankalarının net faiz marjları menkul kıymet getirilerindeki artışa bağlı olarak 2024'ün son çeyreğinde hafif toparlandı
  • Fitch Ratings: Siyasi belirsizlik 2025'in ilk çeyreği sonunda piyasa oynaklığını artırdı, oynaklığın devam etmesi veya politika yönündeki bir değişiklik bankaların refinansman risklerini artırabilir
  • Fitch Ratings:Türk bankalarının net faiz marjları menkul kıymet getirilerindeki artışa bağlı olarak 2024'ün son çeyreğinde hafif toparlandı

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

“Yeşil Çelik Zirvesi” İstanbul'da yapıldı

14 Mayıs 2025 • 10:24:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çelik sanayinin yeşil dönüşümüne yön vermek amacıyla düzenlenen “Yeşil Çelik Zirvesi - Green Steel Summit 2025”, kamu, sanayi, finans, enerji ve teknoloji dünyasından üst düzey temsilcileri bir araya getirdi. Karbonsuz üretim, döngüsel ekonomi, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS’ye) uyum gibi stratejik başlıkların ele alındığı zirvede konuşan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Sektör olarak kendimizi sürdürülebilirlik, ileri teknoloji ve verimlilikle şekillenen bu yeni döneme göre dönüştürmeliyiz” mesajını verdi. Zirve; sektörün karbonsuz üretim yol haritasını şekillendirmek, iş birliklerini güçlendirmek ve Türkiye’nin iklim hedeflerine katkı sunmak açısından önemli bir kilometre taşı oldu.

 

Çelik endüstrisinin yeşil dönüşüm sürecini ele almak üzere düzenlenen “Yeşil Çelik Zirvesi - Green Steel Summit 2025”, 13 Mayıs Salı günü İstanbul Emaar Address Hotel’de gerçekleştirildi. SteelData organizasyonuyla ve Tosyalı Holding ana sponsorluğunda düzenlenen zirve, çelik sanayinin karbonsuz üretim yolculuğuna ışık tuttu. Yeşil enerji, teknoloji, finans, kamu ve sanayi dünyasından üst düzey isimleri buluşturan etkinlikte, sektördeki sürdürülebilirlik adımları, emisyon azaltımı, döngüsel ekonomi ve regülasyonlar kapsamlı biçimde masaya yatırıldı.

 

Zirve; otomotiv, beyaz eşya, makine, inşaat gibi çelik tüketicisi sektörlerin yanı sıra yeşil enerji, teknoloji, finans ve akademi dünyasından temsilcileri ağırladı. Katılımcılar; karbonsuz üretim teknolojileri, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), karbon nötr hedefler ve sektörel iş birlikleri gibi başlıkları tartıştı. Ayrıca zirveye; Tatçelik, Ekinciler Demir Çelik ve Süperref Gümüş Sponsor olarak, RedSun Enerji Sponsoru olarak, Metsims ile Danieli Group ise Bronz Sponsor olarak katkı sundu. Yerli ve yabancı kuruluşların temsilcileri, çelik sanayinin karbonsuzlaşma sürecini ve bu sürecin mevcut üretim modellerine ve gelecek stratejilerine etkilerini çok boyutlu olarak ele aldı.

 

TÇÜD ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı: “Dünya, küresel tek bir pazardan ziyade giderek daha parçalı bir yapıya doğru evriliyor.”

Yeşil Çelik Zirvesi 2025’in açılış konuşmasını yapan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, çelik sanayisinin Net Sıfır hedeflerine ulaşmada oynayacağı kritik role dikkat çekerek, “Bu toplantıyı dünyada önemli değişimlerin olduğu bir süreçte yapıyoruz. O yüzden bugünü bizler için bir fırsat olarak görüyorum” dedi.


Tosyalı, konuşmasında makroekonomik dengesizlikler, iklim krizi, ticaret savaşları ve teknolojik dönüşümle birlikte çelik endüstrisinin çok boyutlu bir sınamadan geçtiğini vurguladı. “İklim krizi, makroekonomik dengesizlikler, küreselleşmeye bakışta olan değişimler ve yapay zekâ ile ileri teknolojideki gelişmeler zorlayıcı olmaya devam ediyor” diyen Tosyalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, küresel tek bir pazardan ziyade giderek daha parçalı ve bölünmüş pazarların olduğu bir yapıya doğru evriliyor. Çin ve ABD arasındaki gerginlik küresel rekabet koşullarını da dönüştürüyor. Burada bize düşen ise ev ödevimizi iyi yapmak. Ben şikâyet eden tarafta olmak yerine, çözüme odaklanan tarafta olmamızın hepimiz için daha faydalı olduğunu düşünüyorum.” Sektörün mevcut emisyon yapısına da değinen Tosyalı, “Bugün küresel çelik endüstrisi, dünya genelindeki sera gazı emisyonlarının %7’sinden sorumlu. Dünyada çelik üretiminde kullanılan enerji kaynağına bakıldığında %73 ile kömür hala ilk sırada yer alıyor. Hurda ile üretim yapan tesislerin oranı ise sadece yüzde 14. Bu sebeple emisyonların azaltılması için yenilenebilir enerjiye ve temiz teknolojilere daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Ülkemizde özellikle güneş gibi temiz enerji kaynaklarının sanayide kullanımının daha fazla teşvik edilmesi ve hidrojen üretimi ve dağıtımı ile ilgili standartların oluşturulması büyük önem taşıyor.” dedi.

 

 “Yatırımlarımızın üç odağı var: Sürdürülebilirlik, verimlilik ve ölçek.”

Tosyalı Holding’in bu alandaki yatırımlarından bahseden Tosyalı, “Bu minvalde, bizim de Tosyalı olarak odaklandığımız temel konulardan biri GES yatırımları ve üretimde hidrojen kullanımı… Dünyanın en büyük çatı üstü GES’ine sahip şirketi olarak güneş enerjisi yatırımlarımızı büyütmeye devam ediyoruz. Yurt içi ve yurt dışı yatırımlarımız ile hammaddeden nihai ürüne kadar uzanan bir çelik ekosistemi inşa ediyoruz. Büyük deprem felaketine rağmen ülkemizin son yıllardaki en büyük sanayi yatırımı olan Tosyalı Demir Çelik İskenderun Tesisi’nde üretime 2023 yılında başladık. 2,5 milyar dolar yatırımla tamamlanan bu tesisimiz, Türkiye’nin 4 milyon ton yassı çelik ithalatını ortadan kaldırırken katma değerli çelik ihracatına da önemli bir katkı sağlamaya başladı. Yatırımlarımızın üç odağı var: sürdürülebilirlik, verimlilik ve ölçek. Madenden nihai ürüne kadar her şeyi Tosyalı ekosistemi içerisinde çözümlüyoruz” dedi. Fuat Tosyalı, konuşmasının sonunda sektöre, “Sektör olarak kendimizi sürdürülebilirlik, ileri teknoloji ve verimlilikle şekillenen bu yeni döneme göre dönüştürmeliyiz” çağrısında bulundu.

 

Zirvede konuşma yapan SteelData Yöneticisi Şahap Ataman ise, çelik sanayinin dönüşümüne öncülük etmek ve sürdürülebilirlik anlayışını ileriye taşımak amacıyla düzenlenen etkinliğin, sektör adına stratejik bir fırsat olduğunu vurguladı. “Bu dönüşüm sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda büyük bir fırsattır. Karbon ayak izimizi azaltırken rekabet gücümüzü artırabilir, yenilikçi teknolojilerle sektörümüze yeni bir dinamizm kazandırabiliriz” diyen Ataman, bu süreçte cesur adımlar atılması, ortak çözümler geliştirilmesi ve deneyimlerin paylaşılması gerektiğini ifade etti.

 

Karbonsuz Üretim, Geleceğin Hammaddeleri ve Teknolojileri

Zirvenin “Karbonsuz Üretim, Geleceğin Hammaddeleri ve Teknolojileri” başlıklı ilk oturumunda Arthur D. Little Middle East Kıdemli Danışmanı Cansın Çehiz, Hydnum Steel Strateji Direktörü Fernando Pessanha ve Danieli Group Başkan Yardımcısı Andrea Diasparro sektördeki teknoloji dönüşümünü değerlendirdi. Arthur D. Little Orta Doğu Kıdemli Danışmanı Cansın Çehiz, çelik sektörünün karbonsuzlaşma sürecine ilişkin küresel dinamikleri değerlendirdi. Çehiz, “Küresel emisyonların yaklaşık %8’inden sorumlu olan demir çelik endüstrisi, karbondan arındırma konusunda giderek artan bir baskı altında. Bu noktada Doğrudan İndirgenmiş Demir (DRI), önemli bir düşük karbon çözümü olarak öne çıkıyor. Karbonsuzlaşma ile birlikte çelik üretiminde kullanılan hammaddelerin ticaret dinamiklerinde büyük değişimler yaşanacak.” dedi. Hydnum Steel Strateji Direktörü Fernando Pessanha, çelik sektörünün karbonsuzlaşma sürecine yönelik stratejilerini ve şirketin bu dönüşümdeki konumunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim sürdürülebilirlik anlayışımız “3x100 ve 3x0” formülüyle özetleniyor: %100 yenilenebilir enerji, %100 döngüsellik ve %100 dijitalleşmenin yanında sıfır emisyon, sıfır temiz su kullanımı ve sıfır endüstriyel atık yaklaşımını benimsiyoruz. Bu konsept sadece bir vizyon değil, iş modelimizin temeli. Bu yaklaşım sadece çevresel değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk.”
 

Danieli Group Başkan Yardımcısı Andrea Diasparro: “Karbonsuzlaşma için esnek ve yapay zekâ destekli üretim şart”

Danieli Group Başkan Yardımcısı Andrea Diasparro, çelik sektöründe yeşil dönüşümün öncelikleri ve elektrikli fırın teknolojilerinin sunduğu yenilikler üzerine değerlendirmelerde bulundu. Diasparro, şöyle konuştu: “Karbonsuzlaşma süreci yalnızca genel hedeflerle değil, Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlar gibi ayrıntılı sınıflandırmalarla ele alınmalı. Bu kapsamların her biri farklı stratejiler gerektiriyor. Hurda mevcudiyeti ve kaynaklarının küresel düzeyde dikkatli bir şekilde analiz edilmesi önemli. Türkiye, hurda temelli üretim konusunda Avrupa'nın birçok ülkesine kıyasla daha iyi bir konumda. Yassı çelik üretiminde hurdayı işleyerek maliyet avantajı yaratıyorsunuz. Ancak burada hurdanın kalitesi ve nihai ürünle uyumu önem kazanıyor. Ya yüksek kaliteli hurda kullanılmalı ya işleme teknolojileriyle kalite artırılmalı.”

SKDM, ETS, Mevzuat, Uyum Süreci ve Beklentiler

Moderatörlüğünü Kocaer Çelik Genel Müdürü Mehmet Çakmur’un üstlendiği “SKDM, ETS, Mevzuat, Uyum Süreci ve Beklentiler” konulu panelde; Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Gülizar Yavaş, ATP GreenX Genel Müdürü Tuğba Sarı, Metsims CEO’su Dr. Hüdai Kara ve Çevre Bakanlığı Uzmanı Aydın Sargın yer aldı.

Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Gülizar Yavaş, Avrupa Birliği’nin 2019 yılında yayımladığı Yeşil Mutabakat Eylem Planı ile birlikte Türkiye’nin bu sürece nasıl hazırlandığını ve çelik sektörünü bekleyen yeni düzenlemeleri aktardı. “AB, 2019’da kendi yeşil mutabakat eylem planını yayınladığında, ihracatımızın %40’ını oluşturan bu pazarda yaşanacak değişiklikleri dikkate alarak biz de bir yol haritası oluşturma ihtiyacı duyduk. Pazara giriş koşullarında ciddi değişiklikler bekleniyordu. Bu nedenle biz de eylem planı belirleyerek, bu eylemlerin koordinasyonunu sağlıyoruz. Çelik sektörünü etkileyecek tek mevzuat SKDM değil. AB, sürdürülebilir ürünler için eko tasarım kuralları yayınlayacak. Bu çerçevede demir-çelik için çevre etiketi anlamına gelen ‘yeşil etiket’ uygulaması da gündeme gelecek. Şu anda SKDM raporlaması yapıyoruz ancak bunun üzerine endüstriyel emisyonlar direktifi geldi. Şimdi de ürünün kendisiyle ilgili eko tasarım etiketi olacak deniyor. Bu çalışma henüz başladı” dedi.

ATP GreenX Genel Müdürü Tuğba Sarı, karbon kredileri, yeşil enerji sertifikaları ve dijital sürdürülebilirlik çözümleriyle çelik sektörüne özel dönüşüm fırsatlarını paylaştı. ATP GreenX olarak çelik sektörünün yeşil dönüşümünde stratejik partnerliğe talip olduklarını vurgulayan Sarı, karbon ayak izinin yönetilmesinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda finansal sürdürülebilirlik açısından da kritik olduğunu ifade etti.

Metsims CEO’su Dr. Hüdai Kara, sınırda karbon düzenlemesi süreci ve çelik sektörünün bu dönüşüme nasıl uyum sağlayabileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Avrupa ortalamaları baz alındığında, Türkiye’nin karbon emisyonları açısından belirli bir avantaja sahip olduğunu belirten Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa’daki üretim değerlerine baktığımızda Türkiye’nin bir avantajı olduğu biliniyor. AB, kendi üreticilerine ücretsiz karbon kredileri sunuyor. Türkiye’nin de emisyon azaltımına yönelik teknolojilere odaklanması gerekiyor. Elektrikli ark ocakları, yenilenebilir enerji ve hidrojen kullanımı bu çabanın temel bileşenleri.”

Çevre Bakanlığı Uzmanı Aydın Sargın, Türkiye’nin emisyon ticaret sistemi çalışmalarında geldiği noktayı ve bu sistemin çelik sektörü açısından ne ifade ettiğini aktardı. Türkiye’nin bu alandaki en büyük avantajlarından birinin uzun süredir kullanılan izleme altyapısı olduğunu belirten Sargın, “2015 yılından beri sera gazı izleme sistemini kullanan bir ülkeyiz. Şu anda 775 tesis bu sistem kapsamında izleniyor” dedi. Sargın, emisyon ticaret sisteminin bir karbon borsası niteliğinde olduğunu vurguladı.

Sıfır Karbon Deneyimi, Teknolojiler ve Uygulamalar

Zirvenin öğleden sonraki ikinci oturumunda odak “Sıfır Karbon Deneyimi, Teknolojiler ve Uygulamalar”dı. Stegra Ticari Direktörü Stephan Flapper, SMS Group Yeşil Çelik Direktörü Dr. Tim Ochel ve IPM Proje Koordinatörü Dursun Baş’ın yer aldığı bu oturumda, Avrupa’daki iyi uygulamalar ve Türkiye için transfer edilebilecek teknolojiler tartışıldı.
Stegra Ticari Direktörü Stephan Flapper, şirketin yeşil çelik üretimine yönelik stratejilerini ve bu alandaki hedeflerini anlattı. Sürdürülebilirliğin hem tüketiciler hem yatırımcılar nezdinde giderek daha önemli hale geldiğini vurgulayan Flapper, “Müşterilerimiz karbon ayak izlerini azaltmak istiyor. Aynı şekilde yatırımcılar da sürdürülebilir ürünlere ve bu yönde stratejileri olan şirketlere yatırım yapmayı tercih ediyor. Genç çalışanlar için bu sadece karbon emisyonu değil, çevre üzerindeki tüm etkiler açısından sorumluluk sahibi şirketlerle çalışmak anlamına geliyor. Şirketler bu doğrultuda net taahhütlerde bulunuyor” dedi.
SMS Group Yeşil Çelik Direktörü Dr. Tim Ochel, yeşil dönüşüm sürecinde çelik sektöründe kullanılan teknolojilerin olgunluk seviyesinin yanıltıcı olabileceğine dikkat çekti. Ochel, “Bazı teknolojiler trend haline gelmiş olabilir ancak bu, her zaman olgunlaştıkları anlamına gelmiyor. Demir-çelik endüstrisinde ilerleyen dönemde kullanılabilecek birçok yeni teknoloji olacak” dedi.

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) Proje Koordinatörü Dursun Baş: “Dönüşüme yalnızca sera gazı emisyonları odağından değil, entegre bir çevre yönetimi perspektifiyle yaklaşmak gerekiyor”

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) Proje Koordinatörü Dursun Baş, Türkiye’nin çelik sektöründeki karbonsuzlaşma sürecine yönelik olarak hazırladıkları “Türkiye Çelik Sektörünün Karbonsuzlaşması: Politika ve Aktör Analizi” raporunun bulgularını paylaştı. Baş, “Çelik sektörünün dönüşümü yalnızca teknik yatırımlarla değil, çok aktörlü bir sorumluluk anlayışıyla mümkün olabilir. Dönüşüme yalnızca sera gazı emisyonları odağından değil, entegre bir çevre yönetimi perspektifiyle yaklaşmak gerekiyor. Çalışan motivasyonu, tesislerin bulunduğu bölgelerdeki yerel halkla ilişkiler, hurda yönetimi, bilgiye erişim, düşük karbonlu çelik standartlarının belirlenmesi ve güçlü bir ulusal iklim politikasının eksikliği, raporda altı çizilen temel başlıklar arasında” dedi.

Yenilenebilir Enerji ve Hidrojenin Rolü

Zirvenin “Yenilenebilir Enerji ve Hidrojenin Rolü” başlıklı son panelinde ise Ekstrametal Genel Müdür Yardımcısı Dr. Arda Çetin, Ember Enerji Analisti Bahadır Sercan Gümüş, YEO Teknoloji Enerji Direktörü Sami Serin ve Linde Gaz Türkiye İG Direktörü İsmail Erilhan söz aldı. Ekstrametal Genel Müdür Yardımcısı Dr. Arda Çetin, sektörün yeşil dönüşüm sürecine girdiği noktada, üretim teknolojilerinin ağırlıklı olarak yeşil hidrojen bazlı DRI ve EAF rotalarından oluşacağını öngördüklerini ifade etti. Ember Enerji Analisti Bahadır Sercan Gümüş ise, Türkiye’nin güneş enerjisi alanındaki hızlı büyümesine dikkat çekti. Gümüş, “Bu büyümede, yeni GES kurulumlarının yaklaşık %90’ını oluşturan öz tüketime yönelik projeler önemli bir rol oynuyor. Son iki yılda neredeyse iki katına çıkan kurulum ivmesi sayesinde, 2024 yılında güneş enerjisinden elektrik üretiminde bir önceki yıla göre %39’luk rekor bir artış yaşandı. Türkiye’nin 2035 yılına kadar güneş ve rüzgar kapasitesini mevcut seviyenin dört katına çıkararak 120 GW’a ulaşma hedefi doğrultusunda bu büyümenin süreceği öngörülüyor. Bu hedef gerçekleşirse, 2035 itibarıyla elektrik üretiminde fosil kaynakların payı 5’te 1’e düşebilir” dedi.

Linde Gaz A.Ş. İş Geliştirme Direktörü İsmail Erilhan, hidrojenin, endüstriyel ve enerji üretimindeki rolüyle küresel sürdürülebilirliğe katkı potansiyelini vurguladı. Erilhan, Türkiye gibi yeşil enerji potansiyelinin yüksek olduğu ülkelerde yeşil elektrikle çalışan elektrolizörlerden elde edilen yeşil hidrojenin sıfır emisyon hedefine ulaşmada neredeyse tek alternatif olarak öne çıktığını ifade etti.

YEO Teknoloji Güneş İş Geliştirme Direktörü Sami Serin ise yaptığı konuşmada, dünyanın fosil yakıtlı enerji üretiminden yenilenebilir enerji üretimine evrildiği bu dönemde, güneş enerjisi santrali yatırımlarının karbonsuzlaşma alanındaki küresel hedeflere ulaşmada öncü rol oynadığını belirtti.
 

Kütahya Porselen, 7. İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde iki farklı kategoride birincilik ödülünün sahibi oldu

14 Mayıs 2025 • 10:22:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın önde gelen porselen üreticilerinden biri olan Kütahya Porselen, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından düzenlenen 7. İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde, 2024 yılı ihracat performansıyla sektöründe hem ‘En Fazla İhracat Yapan Firma’ hem de ‘İhracatını Oransal ve Mutlak Olarak En Fazla Artıran Firma’ kategorilerinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Bu başarı, Kütahya Porselen’in küresel pazarlardaki güçlü konumunu ve sürdürülebilir büyüme odaklı ihracat stratejisini bir kez daha gözler önüne serdi



Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni, 13 Mayıs 2025 Salı günü, TİM İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleşti. 55 yıllık tecrübesi ve yüksek üretim kapasitesi ile dünyanın en büyük porselen üreticilerinden biri olan ve bugün 6 kıtada 70’den fazla ülkeye ihracat yapan Kütahya Porselen, başarılı ihracat performansı sergileyen şirketlerin ödüllendirildiği törenden ödüllerle dönerek global arenada elde ettiği başarıyı yeni ödüllerle tescilledi.

Kütahya Porselen, şirketlerin 2024 yılı ihracat faaliyetlerinin değerlendirildiği İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde sektöründe ‘En Fazla İhracat Yapan Firma’ ve ‘İhracatını Oransal ve Mutlak Olarak En Fazla Artıran Firma’ kategorilerinde birincilik ödülüne layık görüldü.

Dr. Tanzer Polat Yılmaz: “Bu ödüller, küresel hedeflerimize ulaşma yolunda bize güç katıyor”

TİM İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen törende, Kütahya Porselen adına ödülleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Dr. Tanzer Polat Yılmaz ile Uluslararası Satış Müdürü Said Yıldız aldı.

Ödüllerin Kütahya Porselen’in uluslararası başarılarının somut bir göstergesi olduğunu vurgulayan Dr. Tanzer Polat Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Bu ödüller, stratejik ihracat planlarımızın, rekabet gücümüzü artıran inovatif ve sürdürülebilir ürün geliştirme anlayışımızın ve tüm ekibimizin özverili çabasının birer yansımasıdır. Kütahya Porselen olarak, bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.”

İhracatta 2025 yılı hedeflerine ulaşma yolunda bu ödüllerin motivasyonlarını artırdığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Mevcut pazarlarda derinleştiğimiz, bununla birlikte yeni pazarlar keşfettiğimiz; yenilikçi ve sürdürülebilir koleksiyonlarımızla pazarda fark yarattığımız bir yıl hedefliyoruz. ABD, dünyanın en büyük züccaciye ithalatçısı. Florida’da açtığımız depo ve showroom ile bölgedeki tüketicilere daha hızlı ve etkili hizmet sunmayı, Amerika pazarında hızlı büyümeyi amaçlıyoruz. Kazandığımız bu ödüllerin verdiği güçle, yenilikçi ve sürdürülebilir ürünlerimizle pazarda fark yaratmaya devam edeceğiz.”

Masdaf, nisan ayında elektrik tüketiminin %75'ini GES'ten karşıladı -

14 Mayıs 2025 • 10:14:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin öncü akışkan teknolojileri üreticisi Masdaf, sürdürülebilirlik odaklı üretim anlayışıyla çevresel sorumluluklarını yerine getirmeye devam ediyor. Masdaf, nisan ayında elektrik tüketiminin yüzde 75'ini Düzce üretim tesislerinde hayata geçirdiği güneş enerji santralinden (GES) karşılayarak, yeşil enerjiye geçişte önemli bir eşiği geçti.

1977 yılında yüzde 100 yerli sermayeyle kurulan, Türkiye'nin akışkan teknolojileri sektöründeki lider firması Masdaf, yalnızca ürünlerinde değil, üretim süreçlerinde de enerji verimliliğini esas alıyor. Nisan ayında tükettiği elektriğin yüzde 75'ini GES'ten karşılayarak bu alandaki kararlılığını bir kez daha ortaya koyan Masdaf, sürdürülebilir bir gelecek için yatırımlarını artırarak sürdürüyor.

Masdaf CEO'su Erhan Özdemir, “Masdaf olarak enerjiyi daha verimli kullanan, karbon ayak izini azaltan ve doğayla uyum içinde çalışan sistemler geliştiriyoruz ve aynı zamanda bununla ilgili bilinç oluşturmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerimizin odağına alarak, çevreci adımlar atmaya özen gösteriyoruz. Bu kapsamda Düzce fabrikamızda hayata geçirdiğimiz güneş enerjisi santrali (GES) yatırımımızla da karbon ayak izimizi azaltmayı ve çevresel etkilerimizi minimize etmeyi hedeflemiştik. Nisan ayında tükettiğimiz elektriğin yüzde 75'ini buradan karşıladık. 2030 ve 2050 sürdürülebilirlik hedeflerimiz çerçevesinde bu tip yatırımlara devam edeceğiz” dedi.

İklim kriziyle mücadeleye katkıda bulunmayı sürdürülebilirlik stratejisinin merkezine yerleştiren Masdaf, yenilikçi teknolojilerle işletmelerin enerji maliyetlerini azaltmalarını sağlıyor.

Yüksek verimli pompa teknolojileriyle enerji tasarrufu
Dünyada elektrik tüketiminin yüzde 20'sinden fazlasını oluşturan pompa sistemleri, sanayide enerji verimliliğinin en kritik bileşenleri arasında yer alıyor. Masdaf, bu bilinçle geliştirdiği yüksek verimli pompa teknolojileriyle hem işletmelere enerji tasarrufu sağlıyor hem de karbon ayak izinin azaltılmasına katkıda bulunuyor.

Geleneksel pompalara kıyasla yüzde 10 ila 30 oranında daha az enerji tüketen yeni nesil pompa sistemleri, işletmelere hem maliyet avantajı hem de çevresel fayda sunuyor. Masdaf'ın geliştirdiği çözümler, frekans kontrollü sürücüler (VFD) ve akıllı kontrol sistemleriyle entegre çalışarak ihtiyaç duyulan enerji kadar tüketim yapılmasını mümkün kılıyor. Bu sayede, yüzde 30'a kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
 
?
Masdaf hakkında??
1977 yılında suyun ve enerjinin etkin kullanılması ve bu sayede yaşam kaynaklarının korunması ilkesiyle yola çıkan, %100 yerli sermaye ile kurulan Masdaf, 40 bin m² alan üzerine kurulan Düzce tesislerinde; uçtan emişli pompalar, inline pompalar, axial ayrılabilir pompalar, hidroforlar, genleşme tankları, yangın pompaları, kademeli pompalar, proses pompaları, dalgıç pompa, kolonlu pompalar, kendinden emişli pompa ve dişli pompa üretmektedir.?Endüstriyel proseslerde, sulama, ısıtma ve soğutma sistemlerinde, gemi sanayinde, atık su transferinde, yangın söndürme işlemlerinde, petro-kimya sanayinde, tarımsal sulamada vb. birçok alanda kullanılmak üzere santrifüj pompa imalatı yapan Masdaf, ERP direktiflerine uygun olarak geliştirilen, yüksek verimli pompa sistemlerini 106 ülkeye ihraç etmektedir.?Masdaf, ISO9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi, ISO14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO45001:2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi kalite belgelerinin yanı sıra UL, FM, NFPA 20, TSE, CE, ATEX, GOST, UKR Sepro gibi kalite belgelerine de sahiptir.??
https://masdaf.com/??

Alfa Invest’in 2025 1. Çeyrek İstanbul Ofis Piyasası genel değerlendirmesine göre ofis arzı 7,4 milyon metrekarede sabit kaldı.

14 Mayıs 2025 • 10:14:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Alfa Invest’in 2025 1. Çeyrek İstanbul Ofis Piyasası genel değerlendirmesine göre ofis arzı 7,4 milyon metrekarede sabit kaldı. Boşluk oranı 2024’te yüzde 5,1 olarak hesaplanırken bu oran bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,5-5,0 aralığına gelmesi bekleniyor. Birincil kira rakamı ise 50 USD / m2 seviyesinde sabit kalması bekleniyor. Yükselen kiralar ile birlikte 2024 yılında ofis kiralayanların ödediği rakamla bugün yeni ofis tutmak isteyen bir kişinin / kurumun ödeyeceği rakam aynı seviyeye geldi hatta bazı kiracılarda üste çıktığı görüldü.

 

Ticari gayrimenkulde ofis, sanayi, lojistik ve perakende alanlarında kiralama - satış, veri analizi, konsept ve proje yönetimi danışmanlığı hizmeti veren Alfa Invest’in 2025’in ilk çeyreğini baz alan değerlendirmesine ilişkin görüşlerini aldık. Alfa Invest’e göre İstanbul A sınıfı ofis piyasasında boşluk oranı yüzde 4,5-5,0 seviyesinde bekleniyor. Ofis arzı 7,4 milyon metrekarede sabit kalırken, birincil kira rakamı metrekare başına 50 USD olarak gerçekleşeceğini ön görüyorlar. Geçen yıl İstanbul’da inşaat halinde olan ofis projelerinin toplamı 130 bin metrekare olurken aidat bedelleri metrekare başına 175 TL ile 400 TL arasında değişkenlik gösterdi. Dekorasyon süreleri her yeni kiralama için ortalama 1-3 ay olarak belirlenirken, söz konusu gider kalemine ait masraflar yine metrekare başına 850-1.200 dolar olarak hesaplandı.

 

MAKAS KAPANDI

 

Alfa Invest Genel Müdürü Umut Arıkan, yükselen kiralarla birlikte rakamsal anlamda eski kiracı - yeni kiracı ayrımının ortadan kalktığını söyledi. Arıkan konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

 

“Pandemiden sonraki dönemde özellikle 2022 ve 2023 yıllarında I·stanbul’daki kaliteli ofis binaları ertelenen talebin de etkisiyle yüksek talep gördü ve devamındaki yıllarda kira seviyesinin ciddi yükselmesine sebep oldu. Geçen yılın ilk yarısı talebin yüksek oldugˆu, panik kiralama is¸lemlerinin de görüldügˆü dönem olarak kars¸ımıza çıktı. 2024 yılı ikinci yarısı kira artıs¸ hızı ve bos¸luk oranı düs¸üs¸ hızı yavaşladı. Son çeyregˆe geldigˆimizde ise piyasada yatay görünüm hakim oldu. Yükselen kiralar ile birlikte 2024 yılı eski kiracı ile yeni kiracı arasında kira farkının kapanmasını sağladı. 2025 yılı ilk üç aylık dönemde gerçekles¸en kira yenilemeleri, geçtigˆimiz yıl yapılan kiralamalardaki yüksek kira bedeli ve enflasyonist ortamın da etkisiyle eski kiracıların kirası, yeni kiralama seviyesinin üstüne çıkması ilk çeyreğin en önemli olayı olarak karşımıza çıkıyor. Geçtigˆimiz yıl ilk çeyregˆine göre is¸lem hacminde yaklas¸ık yüzde 50-55 oranın düs¸üs¸ olmasını ve bu durumun etkisiyle kira seviyesi ve bos¸luk oranında yatay görünümün devam etmesini bekliyoruz. Yeni kira seviyesindeki yatay görünüm, kira yenilemelerindeki kira bedellerinin daha yüksek olmasına olanak sağladı. 2025 yarı yılı kira seviyesinin aynı kalmasını, bos¸luk oranında ise düs¸üs¸ eğiliminin yavas¸larak devam etmesini bekliyoruz.”

MAN Truck & Bus, Ankara’da elektrikli otobüs üretimine başlıyor

14 Mayıs 2025 • 10:10:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

MAN Truck & Bus, sürdürülebilir ulaşım çözümleri sunma yolunda önemli bir dönüşüm sürecine imza atıyor. Ankara’daki üretim tesisini yeniden yapılandıran ve Ürün Geliştirme Merkezi haline getiren MAN, burada yıl içinde elektrikli şehir içi ve şehirlerarası otobüslerin üretimine başlamayı hedefliyor. İlk eCoach modelinin üretiminin ise 2026 yılında devreye alınması planlanıyor.

 

Sürdürülebilir mobilite alanında yıllardır öncü bir rol üstlenen MAN Truck & Bus, tüm araç portföyü için net bir sıfır emisyon stratejisini kararlılıkla uyguluyor. İlk elektrikli alçak girişli otobüslerini yollara çıkaran MAN‘ın, şehir içi otobüs teslimatlarının %70’i artık elektrikli modellerden oluşuyor.

 

“Ankara’daki MAN tesisi dönüşümünün önemli bir parçası”

 

MAN Truck & Bus Otobüs Birimi Başkanı Barbaros Oktay, odak noktalarının geleceğin teknolojileri olduğunu belirterek şunları söyledi:



“Elektrikli tahrik sistemi, yerel sıfır emisyonlu mobiliteye geçişte en verimli sistem. Bu teknoloji artık olgunlaşmış durumda. Enerji ve CO2 dengesi de oldukça iyi, üstelik düşük enerji maliyetleriyle de dikkat çekiyor. İklim dostu mobiliteye geçmek için CO2 emisyonlarını önemli ölçüde azaltmalı ve yenilikçi eMobilite teknolojimizi yollara çıkarmalıyız. Amacımız, ürünlerimizi CO2 nötr şekilde üretmek. Güney Afrika’daki tesisimizde bu hedefe ulaştık, Ankara’da ise en geç 2030 yılına kadar bunu gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

 

Otobüslerimizi tamamen elektrikliye geçirebilmek ve e-otobüslere olan yüksek talebi karşılayabilmek için de üretim tesislerimizi yeniden yapılandırmaya başladık. Bu kapsamda, Ankara’daki üretim tesisimizi ve çalışanlarımızı buna göre hazırladık ve fabrikayı kademeli olarak eMobilite’ye geçirdik. Ankara’daki bu yeniden yapılanma ve atılan adımlar, MAN’ın sürdürülebilir geleceğe doğru dönüşüm sürecinin ayrılmaz parçalarını oluşturuyor.”

 

“Otobüslerin tüm geliştirme faaliyetlerini Ankara’da yürütüyoruz“

 

MAN Ürün Geliştirmeden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Frederik Zohm ise Ankara’daki çalışmalara ilişkin şunları kaydetti:

 

“2018/2019 yıllarında Ankara’daki otobüs geliştirme merkezini kurma ve burayı MAN’ın Ar-Ge dönüşümünün bir parçası olarak uluslararası bir araştırma ve geliştirme ağı haline getirme kararı aldık. Bugün Ankara’daki yeni Ürün Geliştirme Merkezi (PDC), otobüslerin tüm geliştirme faaliyetlerini, dokümantasyon çalışmalarını, prototiplemeyi ve proje yönetimini yürütüyor. Artık eCoach modeline ilişkin çalışmalarda burada gerçekleştiriliyor. Bu başarı Münih, Türkiye, Polonya ve Güney Afrika’daki otobüs çalışanlarımızdan oluşan uluslararası bir ekibin yüksek yetkinliği ve özverili çalışması sayesinde mümkün oldu.”

 

MAN Türkiye, neredeyse 60 yıllık başarı hikayesi

 

Şirketin Türkiye’deki tarihi, MAN Türkiye A.Ş.‘nin, 1966 yılında Almanya dışındaki ilk MAN üretim tesisi olarak kurulmasıyla başladı. Bugün toplam 317.000 metrekarelik alanda faaliyet gösteren yaklaşık 4.700 kişiyi istihdam sağlıyor. MAN ve NEOPLAN markalarının şehir içi, şehirlerarası ve turizm segmentindeki otobüsleri burada geliştiriliyor ve üretiliyor. Bu tesis, aynı zamanda MAN’ın en büyük otobüs üretim merkezi konumunda bulunuyor

 

Otobüs alanında yeniliklere yön veren MAN, Ankara‘da yalnızca MAN Lion’s City E modellerini değil, aynı zamanda elektrikli şehirlerarası otobüsler ve yeni MAN Lion’s Coach E’yi de üretmeyi planlıyor. 2025 yılının ortasından itibaren Lion’s City E ailesinin elektrikli şehir içi ve şehirlerarası otobüslerinin üretimine Ankara’da başlamayı planlayan MAN, eCoach üretimine ise 2026 yılında başlamayı öngörüyor.

 

Geleceğin teknolojileri Ankara’da geliştiriliyor

 

Geliştirme faaliyetlerini Türkiye’deki yeni Ürün Geliştirme Merkezi (PDC) çatısı altında toplayan MAN, Ekim ayından bu yana yaklaşık 830 çalışan ile burada geleceğin yenilikleri üzerinde çalışıyor. Son dört yılda inşası için toplamda 41 milyon Euro yatırım yapılan PDC, 300.000 metrekarelik alanda; 1,4 kilometrelik bir test pisti, test rampası, atölyeler, ambarlar, Ar-Ge ofisi, laboratuvar ve müşteriye özel taleplerin hayata geçirildiği bir otobüs modifikasyon merkezi barındırıyor.

 

MAN elektrikli otobüs alanında yeniliklere yön veriyor

 

Nürnberg’de eTrucks ve eBus’lar için batarya paketlerinin üretildiği batarya fabrikasının yanı sıra üç otobüs üretim tesisine de sahip olan MAN, elektromobilite alanında güçlü bir konuma sahip. Polonya‘daki Starachowice tesisi, elektrikli şehir içi otobüslerde bir yetkinlik merkezi olarak öne çıkarken; Güney Afrika’da da kıtanın ilk e-otobüs teslimatları başarıyla gerçekleştirilmiş durumda.

 

Elektrifikasyonla birlikte sürdürülebilir üretime odaklanıyor

 

MAN, iklim koruma hedeflerine ulaşmak için yalnızca araç filosunun elektrifikasyonuna değil, aynı zamanda sürdürülebilir üretime de odaklanıyor. Bu kapsamda üretim tesislerinin enerji kaynakları, yenilenebilir elektrik ve ısı enerjisine dönüştürülüyor. Yenilenebilir enerjinin dışarıdan temin edilmesinin yanı sıra, Güney Afrika ve Ankara’da olduğu gibi güneş enerjisi panelleri de kurularak bu dönüşüm destekleniyor.

 

Ayrıca, e-otobüs üretimini genişleten MAN, 2050 yılına kadar sera gazı nötr bir şirket olma hedefi doğrultusunda önemli bir adım daha atıyor. Bu yolda müşterileri ve iş ortaklarıyla birlikte sürdürülebilir mobiliteyi destekleyen şirket, uluslararası iklim koruma hedeflerine tam anlamıyla bağlı kalıyor.

Avrupa borsaları karışık seyirle açıldı

14 Mayıs 2025 • 10:06:01

Avrupa borsaları güne karışık seyirle başladı.

Açılışın ardından, Stoxx Europe 600 gösterge endeksi, İngiltere'de FTSE 100 endeksi, Fransa'da CAC 40 endeksi yatay seyrederlen, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0.3, İspanya'da IBEX 35 endeksi yüzde 0.1 değer kazandı.



Saat başı belirlenen TCMB döviz kurları ve altın fiyatları - 14 Mayıs

14 Mayıs 2025 • 10:04:01
2025-5-14 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 10:00)
Döviz Kodu / CinsiBirimDöviz Cinsi / Saflık DerecesiAlış
USD/TRY1USD38,7978
EUR/TRY1EUR43,4069
GBP/TRY1GBP51,5971
CHF/TRY1CHF46,2263
Altın/TRY1 gr1000/10004038,86
Altın/TRY1 gr995/10004018,67

Varant günlük bülten (Ak Yatırım)

14 Mayıs 2025 • 10:04:01

https://varant.akyatirim.com.tr/assets/uploads/dailypdf/Gunluk-Rapor-bc615a4a-5525-4b1f-b9d1-de57b1b2a719-13-05-2025_17-58-14.pdf
 
Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://varant.akyatirim.com.tr/
https://www.akyatirim.com.tr/
Varant Destek Hattı: 444 1 595
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
7 - 21

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery