Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv ve mobilite dünyasının en büyük gruplarından Stellantis N.V., yılın ikinci yarısıyla ilgili finansal verilerini açıkladı. Ürün odaklı geçiş yılı olan 2024'te, yoluna kayıpsız şekilde devam etme stratejisiyle hareket eden Stellantis'in yılın ilk yarısındaki net geliri 85 milyar Euro seviyesinde gerçekleşti. Şirket bu dönemde, 5,6 milyar Euro'luk net kâr elde etti.
Yılın ikinci yarısında performansını artıracak!
Stellantis, yılın ilk yarısında yüzde 10'luk marja sahip 8,5 milyar Euro'luk AOI açıkladı. Yakın vadede yeni bir ürün dalgasını başarıyla piyasaya sürmeye odaklanan şirket, böylece ürün gamındaki boşlukları doldurarak kapsamını daha da genişletmeyi hedeflerken, Kuzey Amerika, Genişletilmiş Avrupa ve Maserati'nin performansını iyileştirmeye yönelik yönetim eylemleri 2024 yılının ikinci yarısı ve 2025 yılının tamamı için önemli performans iyileştirme fırsatları yaratıyor.
Heyecan verici bir ürün hamlesi başlattık!
Şirketin ilk yarı yıl sonuçlarını değerlendiren Stellantis CEO'su Carlos Tavares, "Şirketin 2024 ilk yarı yıl performansı hem zorlu endüstriyel koşullar hem de kendi operasyonel sorunlarımız nedeniyle, beklentilerimizin altında kaldı. Bu sorunları gidermek için eylemlere ihtiyaç duyuyor ve bu önlemleri alıyoruz. Ayrıca heyecan verici bir ürün hamlesi başlattık ve bu ürün hamlesi kapsamında bu yıl en az 20 yeni aracı pazara süreceğiz. Böylece daha büyük fırsatların bizi beklediğini söyleyebiliriz. Özellikle Kuzey Amerika'da uzun vadede potansiyelimizi en üst seviyeye taşımak adına yapacak önemli işlerimiz var. Hikayemizin bu çok önemli bölümünde ekiplerin çalışmaları ve bağlılıkları için her bir çalışana teşekkür etmek istiyorum" dedi.
Orta Doğu ve Afrika pazarının yeni lideri!
Stellantis, ilk kez Orta Doğu ve Afrika'da pazar payında ilk sırayı aldı. Şirket aynı zamanda Avrupa ve Güney Amerika'da pazar payı ve ticari araçta liderliğini sürdürdü. Stellantis, ABD'de şarj edilebilir hibrit araç satışlarında 1'inci ve düşük emisyonlu araç (LEV) satışlarında ise 2'nci sırada yer alıyor. Leapmotor'un maliyet rekabet gücünden ve güç-aktarma sistemleri ile bağlantılı teknolojilerinden yararlanan Leapmotor International ortak girişimi, ilk teknoloji odaklı elektrikli modellerini C10 SUV ve T03'ü tanıtmaya hazırlanıyor. İlk ürün tanımı "Genişletilmiş Avrupa'da" yapılacak ve bunu 2024 yılının sonuna kadar Güney Amerika, Orta Doğu ve Afrika, Hindistan ve Asya Pasifik pazarları izleyecek.
Stellantis'in 2024 ürün hamlesi devam ediyor
Şirket, 2024 yılında, yılın ilk yarısında üretimi başlayan 10 yeni ürün de dahil olmak üzere en az 20 yeni ürün tanıtımı planlıyor:
Peugeot 3008 ve 5008: Doğuştan batarya elektrikli (BEV) olan çok enerjili STLA Medium platformu ile yollara çıkan modeller 680 kilometreye kadar menzil sağlıyor ve tamamen yeni Panoramic i-Cockpit ile donatılıyor. ChatGPT, bu yılın başlarında DS markası ile başlayarak tüm Peugeot ürün gamında standart hale gelecek. Haziran ayındaki 3008 siparişlerinin yaklaşık yüzde 30'u batarya elektrikli versiyon olarak gerçekleşti. Peugeot ayrıca 2008 modelinin üretimini Güney Amerika'da yerelleştirdi.
Yeni Lancia Ypsilon: Lancia, premium B-hatchback segmentindeki yeni dönemin ilk otomobili olarak Yeni Lancia Ypsilon'u tanıttı. Marka yenilikçi ve ölümsüz İtalyan zarafeti ile gelecek yolunda ilerlemek üzere 10 yıllık stratejik bir plana sahip.
Maserati Grecale Folgore: Maserati, markanın ilk tamamen elektrikli SUV modeli Grecale Folgore'yi pazara sundu. Elektrikli güç-aktarma sistemi 820 nm tork sağlıyor 220 km/s maksimum hıza olanak tanıyor.
Citroën Basalt: Yeni bir SUV coupe olan Citroën Basalt, Hindistan ve Güney Amerika pazarında yollara çıkıyor. Yeni Citroën C3'e olan talep güçlü ve müşterilerin yüzde 72'si Avrupa'da üretilen rekabetçi fiyata sahip bir B-segment elektrikli araç olan yeni ë-C3'ü tercih ediyor.
Stellantis Pro One Vanları: Citroën, FIAT Professional, Opel, Peugeot ve Vauxhall markalarının yenilenen Pro One ticari araç serisi tüm segmentlerden 12 modelle yollarda. Stellantis Pro One, yılın ilk yarısında Genişletilmiş Avrupa, Güney Amerika ve Orta Doğu ve Afrika'da 1'inci oldu.
FIAT ve Opel, İtalya ve Almanya'daki tarihi miraslarını 125'inci yıldönümleri ile taçlandırdı. FIAT, 25 bin Euro'nun altında bir fiyatla tamamen elektrikli Grande Panda ile küresel ana pazara dönüşünü ilan etti. Ayrıca hibrit bir versiyon olarak satışa sunacak.
Teknoloji hamlesi devam ediyor
o Dodge Charger Daytona, Jeep® Wagoneer S ve Jeep Recon önderliğinde 2024 -2026 yılları arasında STLA Large platformu ile 8 yeni araç pazara sunulacak. Yeni batarya elektrikli araçlara (BEV) özgü çok enerjili platform, son derece esnek olup farklı elektrikli güç-aktarma modülleri için optimize edilmiş durumda. Bu çözüm elektrikli araçlarda ilk hareket anından itibaren kullanıma hazır yüksek tork ve 800 kilometreye kadar menzil avantajları sağlıyor.
o 2026 yılına kadar Smart Car platformu üç bölgede 13 model için temel oluşturacak. Platform, elektrikli araçları herkes için erişilebilir kılmak üzere teknolojiyi uygun fiyatla birleştiriyor. Avrupa'da Citroën C3 ve C3 Aircross lansmanlarını FIAT ve Opel markalarının lansmanları takip edecek.
o Stellantis, çift kimyalı bir yaklaşım izliyor ve yenilikçi batarya hücresi ve bağlantılı teknolojileri araştırıyor. Şirket kısa bir süre önce, elektrikli araçlar için yeni nesil batarya hücreleri tasarlamak üzere önde gelen araştırma kurumu CEA ile beş yıllık bir iş birliği yaptığını açıkladı.
o Stellantis'in elektrikli çift kavramalı şanzıman (eDCT) teknolojisi, Avrupa'da popüler hale geldi ve EU30 hibrit araç satışlarında geçen yıla kıyasla yüzde 53'lük bir satış artışına katkı sağladı. Şirket bu yıl için otuz hibrit model üretmeyi planlıyor. 2026 yılına kadar buna altı model daha eklenecek. Bu hibrit modeller, tamamen elektrikli ve şarj edilebilir olarak daha uygun fiyatlarla üstün sürüş deneyimi ve daha düşük CO2 emisyonu sunuyor. Stellantis, AB30 pazarında A - B segment ve hafif ticari araçlar pazarlarında batarya elektrikli, yakıt hücreli, şarj edilebilir hibrit ve hibrit de dahil olmak üzere düşük emisyonlu araçlarda satış lideri.
o STLABrain, STLA SmartCockpit ve STLA AutoDrive gibi yapay zekâ destekli platformlar, Stellantis'in teknolojik gelişiminin merkezinde yer alıyor ve 2024 yılı sonunda entegrasyona hazır olup, 2025 yılında üretimde uygulanması bekleniyor.
Stellantis, yazılım ve bağlı hizmetlerden elde edilen yüksek marjlı gelirin istikrarlı artışıyla mobilite deneyimini dönüştürüyor. Bu gelir, şirketin 2021 yılındaki kuruluşundan bu yana iki katın üzerinde arttı. Şu özellikleri içeriyor:
o e-Routes; elektrikli araçlar için özel olarak tasarlanan gerçek zamanlı araç verileriyle entegre ilk rota planlama akıllı telefon uygulaması.
o ChatGPT gelişmiş sanal asistan; 2024 yılının sonuna kadar 20 Avrupa ülkesinde mevcut hale gelecek ve yeni araçlar için standart olarak sunulacak.
o AppMarket; Kuzey Amerika'daki 2021-2023 model Jeep ve Ram araçlarının yaklaşık yarısında mevcut olup, havadan bağlantı için bir bağlantı merkezi görevi üstleniyor.
o Free2Move by Connect Fleet, filo yöneticilerine araç durumunu görme, coğrafi sınır belirleme ve gerçek zamanlı coğrafi konumlama gibi olanaklar sağlıyor.
o Gelişmiş bir özellik olan MyTasks ise filo operasyonlarını kolaylaştırıyor, koordinasyonu geliştirerek daha fazla üretkenlik sağlıyor.
Stellantis, makroekonomik belirsizliklere rağmen, 2024 yılında çift haneli AOI marjının yanı sıra pozitif endüstriyel serbest nakit akışı finansal beklentisini yineliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TBV ve TÜSİAD iş birliği ile Vodafone Business destekçiliğinde elektronik devletten dijital devlete geçiş sürecindeki örnek uygulamalara dikkat çekilmesi, yenilikçi girişimlerin kamuoyuna tanıtılması, desteklenmesi ve özendirilmesi, bu yöndeki uygulamaların yaygınlaştırılması hedefiyle bu yıl 16'ncı kez gerçekleştirilecek olan eTürkiye (eTR) Ödülleri'nin tanıtım toplantısı 30 Temmuz'da düzenlendi.
eTürkiye (eTR) Ödülleri; TÜSİAD ve TBV tarafından ekonomide ve toplumsal yaşamda kalitenin, verimliliğin ve rekabet gücünün artırılmasına; şeffaf ve etkin kamu yönetiminin oluşturulmasına, bilgi toplumuna dönüşümün gerçekleştirilmesine, birer sivil toplum örgütü olarak katkıda bulunmanın görevleri olduğunu düşüncesiyle 2003 yılında her yıl düzenlenmek üzere başlatıldı.
Dört ana, üç özel kategoride ödüller verilecek
Bu yıl 16'ncısı düzenlenecek olan eTR Ödülleri kapsamında "Ekonomik Etki Ödülü", "Vatandaş Memnuniyeti Etkisi Ödülü", "Çevre ve Sürdürülebilirlik Etkisi Ödülü", "Kamu-Girişimci İş Birliği Etkisi Ödülü" olmak üzere dört ana kategorinin yanı sıra "Ana Destekçi Ödülü", "En İyi Strateji Ödülü" ve "En İyi Gelişim Gösteren Proje Ödülü" olmak üzere üç kategoride de özel ödül sahiplerini bulacak. İşletmelerin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren ve sunduğu teknoloji çözümleriyle şirketlerin dijital dönüşümünü sağlayan Vodafone Business'ın da destekçisi olduğu 16'ncı eTR Ödülleri'nde başvurular 1 Ekim tarihine kadar kabul edilecek.
Kamu kurumları ve belediyelerin başvurabileceği yarışma kapsamında, eTR yürütme kurulunca uygun görülen projeler konunun uzmanı bağımsız akademisyenler tarafından etr.org.tr web sitesinde yayınlanan kriterlere göre değerlendirilecek ve finalistler belirlenecek. Sonrasında ise kamuoyuna tanıtılan projeler içinden kazananlar, iş dünyası temsilcileri, akademisyenler ve konuyla ilgili otoriteler den oluşan canlı jüri oylamalarıyla belirlenerek ödüllendirilecek.
30 Temmuz tarihinde yapılan 16'ncı eTR ödülleri lansman toplantısıyla başlatılan başvuru süreci iki ay sürecek. Başvuruların ardından yaklaşık bir ay sürecek olan ilk değerlendirme sonucunda belirlenecek finalistler ise ekim ayının sonunda yapılacak etkinlikle kamuoyuna duyurulacak.)
"Ülkemizin dijital geleceği açısından kritik önemde olan politikaların geliştirilmesine katkı vermeye hazırız"
Tanıtım toplantısında konuşma yapan Vodafone Türkiye CEO'su Engin Aksoy, "Vodafone olarak, dijitalleşmenin Türkiye ekonomisini dönüştürecek, kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi sürecine ivme katacak bir unsur olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin e-devlet konusunda güçlü bir konumda olması, 2030'a giden süreçte e-devletten dijital devlete geçişi mümkün kılıyor. Ulusal Dijital Devlet ve kamu bulut bilişim stratejilerinin tamamlanarak uygulamaya geçirilmesi, açık kamu verisi kullanarak değer yaratılmasına yönelik girişimlerin başlatılması, kamuda bulut bilişim sistemlerinin yaygınlaştırılması, bu süreci kolaylaştıracak adımlar olacak. Türkiye'nin kamuda dijital dönüşümü yönlendirmek üzere evrensel politika çerçevesi ve ülkelerin uygulama deneyimleriyle özgün ihtiyaçlarını da dikkate alarak ulusal bir politika belgesini hazırlaması faydalı olacaktır. Uygulama süreçleriyle birlikte bu belge dijital devlet ilkelerinin bir bütün olarak devlet işleyişi ve kamu hizmetlerinin etkinleştirilmesinde kullanılmasına yönelik bir kılavuz sunabilir. Vodafone olarak, ülkemizin dijital geleceği açısından kritik önemde olan politikaların geliştirilmesine katkı vermeye hazırız" dedi.
"Yenilikçi girişimleri desteklemek ve özendirmek hedefindeyiz"
TBV Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Özellikle son yıllarda yapay zekanın da hayatımıza girmesiyle birlikte birçok küresel ve yerel soruna çözüm bulma olasılığımız arttı. Kabuk değiştiren dünyamızda oluşan olanaklar değerlendirebilecek ülkeler ve kurumlar için büyük fırsatlar yaratıyor. Bugünün tehlikelerinin dışında geleceğe yönelik doğru bir misyonun, etiğin, bir hikayenin yönlendirdiği bir yapılaşmanın dünya dengelerinde etkin bir yapıya gelebilmesi geçmişe göre çok daha mümkün. Neden bu gururu Türkiye olarak taşımayalım? eTR Ödülleri'nde bu yıl da kamusal hizmetlerin sunumunda bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanan projeleri ödüllendireceğiz. Bu projeler, verimli, yaygın ve şeffaf bir idari örgütlenmenin kurulmasına katkı sağlayacak. Dijital devlet uygulamalarında ise kullanıcı odaklı, katılımcı, proaktif, çevik ve esnek bir yapı gözetiyoruz. Elektronik devletten dijital devlete geçiş sürecinde yenilikçi girişimleri kamuoyuna tanıtmak, desteklemek ve özendirmek hedefindeyiz. TBV olarak sürdürülebilirliği ve inovasyonu, yeni paradigmanın temel taşları olarak kabul ediyoruz. Geleceğe yönelik yeni bir bakış açısı benimsemeyi, yeni iş yapış modelleri önererek, kaynakları daha doğru kullanarak hepimiz için daha iyi bir dünya hayal ediyoruz."
"Dijital dönüşüm konusunda farkındalık yaratmayı amaçladık"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, "2003 yılında Türkiye Bilişim Vakfı ile birlikte eTürkiye Ödüllerini kurgularken dijital dönüşümün ve teknolojik gelişmelerin sadece iş dünyası açısından değil kamunun dönüşümünde de çok önemli bir itici güç olacağına inandık. Ödüllerle, dijital dönüşüm konusunda farkındalık yaratmayı ve başarılı projelerin görünürlüklerine, ilham kaynağı olmalarına ve yaygınlaşmalarına aracılık etmeyi amaçladık. Türkiye, bilgi toplumuna dönüşüm, vatandaşların dijitalleşme sürecine katılımı ve hizmet sunumu gibi hedeflerle gerek planlamaların yapılması gerekse teknolojik ve hukuksal altyapıların geliştirilmesi yönünde önemli adımlar atıyor. Dijital devlet konusunda tüm iyileştirmelere rağmen bazı sınırlılıklar ve gelişim alanlarından da bahsetmek mümkün. Bu alanlar başta eğitim ve toplumun dijital okur yazarlığının artırılması olmak üzere, geniş bant altyapısının güçlendirilmesi, siber güvenlik, kişisel verilerin korunması, KOBİ'lerin teknoloji kullanımının desteklenmesi gibi unsurları içeren geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Kamu yönetiminin tamamında veri-temelli bir kültürün yerleşmesi, açık verilerle bir yandan şeffaflığın diğer yandan daha iyi hizmet sunumunun iyileştirilmesi ihtiyacı vurgulanmaya değer alanlar. Devletin düzenleyici ve yasa yapma kapasitesinin, hem dijital teknolojilerden azami ölçüde yararlanmak hem de güvenlik ve mahremiyetle ilgili riskleri yönetmek için etkili şekilde kullanılması da stratejilerimizin temelinde olmalı" dedi.
eTR Ödülleri nedir?
Bugüne kadar 15 kez tekrarlanan yarışmayla, kamuda e-Devlet uygulamalarının yaygın ve etkin kullanılmasına katkı veren projeleri ödüllendirerek, kamu kurumlarının e-Devlet uygulamalarını hızla gerçekleştirmeleri, özel sektörün ise söz konusu dönüşüme destek olacak çalışmalar sürdürmesi yönünde özendirilmesine katkı verildi, ayrıca bu dönüşümden doğrudan etkilenecek toplum bireylerinin, dönüşümü doğru algılamalarını sağlamak üzere bilgilendirilmesi sağlandı.
Elektronik devlet uygulamalarında, kamusal hizmetlerin sunumunda bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanılması ve hızlı, etkin, verimli, yaygın, şeffaf bir idari örgütlenmenin kurulması sağlanırken, dijital devlet uygulamalarında kullanıcı odaklı, katılımcı, proaktif, çevik, duyarlı ve esnek bir yapı gözetiliyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İBB Spor İstanbul Fiziksel Aktivite Araştırması'nı ilk olarak 2020 yılında yaptı. 2020'deki fiziksel aktivite oranı yüzde 13.2 olarak kayıtlara geçti. Oranın düşük olmasında pandemi önemli rol oynadı. İstanbul'un spor haritasını ve spor yöntemlerini gözler önüne seren İBB Spor İstanbul Fiziksel Aktivite Araştırması 2023 yılında bir kez daha yapıldı. İlçe merkezlerinde yüz yüze ve hane ziyaretleriyle 18 yaş ve üzeri toplam 11 bin 515 kişiye ulaşıldı. 2023 itibarıyla fiziksel aktivite oranı yüzde 35.3'e çıktı. 4 yılda İstanbul'un fiziksel aktivite oranı yüzde 21.7 oranında artış kaydetti. 2023 yılı araştırmasına göre "spor veya egzersiz yapıyorum" diyenlerin oranı %34,9 oldu. 2022'de bu oran %29,6'ydı. Böylece İstanbulluların spor ve egzersiz yapma oranı sadece 1 yılda %5,3 arttı. Rapora göre kadınların %33,7'si düzenli fiziksel aktivite yaparken, erkeklerde bu oran %36,1 oldu. 2022'de haftada 150 dakikadan fazla süre fiziksel aktivite yapanların oranı %11,7 iken, 2023'te yaklaşık dört katına çıkarak %38,7'yi buldu. Cinsiyetten yaşa ve eğitim düzeyine kadar, İstanbulluların fiziksel aktivite alışkanlıklarını detaylı şekilde ortaya koyan araştırmaya göre, insanlar en çok spor amaçlı yürüyüş yapıyor. Yürüyüşü; fitness, yüzme, koşu, futbol, yoga ve pliates takip ediyor. İstanbulluların spora olan ilgisinin artmasında artan spor tesislerinin de etkisi oldu. 2019'da 42 olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı tesis sayısı 2023 sonu itibarıyla 68'e çıktı. 2019'da 6 milyon olan kullanım sayısı, 2023'te 10 milyona çıktı.
ONUR: İSTANBUL'UN HEDEFİ LONDRA'YI YAKALAMAK
2023 Fiziksel Aktivite Araştırması'nı değerlendiren İBB Spor İstanbul Genel Müdürü İ. Renay Onur, "2020'den itibaren fiziksel aktivite araştırmasını yapıyoruz. Bu rapor sayesinde 'Yaptığımız işi ne kadar iyi yapıyoruz, hangi konularda harekete geçmeliyiz' gibi soruların yanıtlarına erişip, yol haritamızı belirliyoruz" dedi. Fiziksel aktivite alışkanlığının gerek sporcu yetiştirme gerekse de kamu sağlığı hedefleri için yerinin yadsınamaz olduğunu vurgulayan Onur, "Bir ülkede ne kadar fiziksel aktivite varsa o kadar sporcu olur. Ne kadar sporcu varsa o kadar elit sporcu, ne kadar elit sporcu varsa o kadar olimpik sporcu… Türkiye gibi bir ülkenin olimpiyatlara 300-400 sporcu göndermesi gerekli. 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'na sadece 101 sporcumuz gitti. Sayı bireysel görünüp sizi yanıltmasın, voleybol milli takımımız da bu sayının içinde. Öte yandan spor demek sağlık demek. Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre hem tip 2 diyabette hem de obezitede Avrupa ülkeleri içinde birinciyiz. Bunları göz önüne alıyoruz ve Spor İstanbul olarak halkımızı harekete çağırıyoruz. Fiziksel aktivite oranını yüzde 13'lerden yüzde 35'lere çıkardık. Bu olumlu ancak hâlâ daha gitmemiz gereken çok yol var. Hedefimiz yüzde 60 oranlarına sahip olan Londra seviyesine gelmek" diye konuştu.
İşte 2023 Fiziksel Aktivite Araştırması'na göre İstanbulluların spor yapma oranları ve tercihler;
İstanbul'un Şampiyonu Küçükçekmece
Araştırmada en çok merak edilen sonuç, ilçelerin aktivite sıralamasıydı. İstanbul'un en çok spor veya egzersiz yapan ilçesi %47,7 ile Küçükçekmece oldu. İkinciliği %47,3 ile Üsküdar, üçüncülüğü de %44,9 ile Sultanbeyli aldı.
İstanbul'un en az spor veya egzersiz yapan ilçesi ise %16,2'lik oranıyla Esenler oldu. %21,7 ile Güngören sondan ikinci ve %21,9 ile de Çatalca sondan üçüncü oldu.
İstanbullu Zinde Kalmak İçin Yürüyor
İstanbullulara spor yapma nedenleri sorulduğunda ise araştırmaya katılanların %58,5'u "daha zinde hissetmek" cevabını verdi. Katılımcılardan "fiziksel görünüşü iyileştirmek" cevabını verenlerin oranı %37,1 olurken, "sağlık sorunları" diyenlerin oranı %30,1 oldu. Bunun yanı sıra, spor yapanların %25,2'si "eğlenceli vakit geçirmek" ve "stres atmak" için spor yaptıklarını belirtti. Spor yapma tercihlerine bakıldığında ise İstanbullular %48'lik oran ile en çok egzersiz amaçlı yürüyüş yaptığını söylerken ikinci sırada %22,3 fitness ve üçüncü basamakta da yüzde 22,1 ile rekreatif amaçlı yürüyüş yapmak yer aldı. Kadınların yüzde 53,2'si en çok yürüyüş yaparken, en az ilgi gösterdikleri spor veya egzersiz türü ise %1,7 ile masa tenisi oldu. Erkekler de en çok %43,1 ile egzersiz amaçlı yürüyüş yapıyor, %0,7 ile en az yoga ve pilatese ilgi duyuyor.
Spor Yaparken En Çok Parklar Tercih Ediliyor
Şehir sakinlerine sportif faaliyetlerini en sık yaptığı yerler sorulduğunda ise park vb. açık alanlar %48,8 ile ön plana çıkıyor. Park ve açık alanları %44,7 ile spor merkezleri ve %30,3 ile sokaklar takip ediyor. 18-24 yaş arası gençler ise fitness salonlarından çıkmıyor. Gençlerin %33,7'si fitness yaptığını belirtiyor.
Spor yapmayanlar: Zaman Yok!
Düzenli fiziksel aktivite yapmayan katılımcılara bu konunun sebepleri sorulduğunda en sık alınan yanıt %57,5 ile "zaman yetersizliği" oluyor. Sağlığı el vermeyenlerin oranı %16,6 iken, fiziksel aktiviteye ilgi duymayanların oranı da %15,7 olarak tespit edildi.
Katılımcılar, fırsatları olsa hangi fiziksel aktivite türünü yapmak isteyecekleri sorusuna ise %37,1 ile "yüzme" yanıtını verdi. Yüzmenin hemen peşinden %26,2 ile egzersiz amaçlı yürüyüş ve %20,6 ile fitness salonunda çalışmak geliyor.
Olimpiyat Adaylığına Büyük Destek
İBB Spor İstanbul Fiziksel Araştırması'na katılanların %89,1'i lisanslı sporcu olmadığını söylerken, %7,1'i eskiden lisanslı sporcu olduğunu, %3,8'i ise şu anda lisans sahibi olduğunu belirtiyor. Öte yandan İBB'nin ev sahipliği için aday olduğu 2036 Olimpiyat Oyunları'na İstanbullular da büyük bir çoğunlukla destek veriyor. Ankete katılanların yüzde 78.7'si İstanbul'da Olimpiyat Oyunları'nın düzenlenmesini desteklediğini beyan etti
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
25. yılını kutlayan Kariyer.net, 5 yıldır düzenli olarak yayınladığı İşverenlerin Tercihi (İşveren İlgi Endeksi) analizinin sonuçlarının açıkladı. Tercih döneminde olan ve kariyerinin ilk adımlarını atmaya hazırlanan gençler için bir rehber niteliği taşıyan analiz, hangi üniversitelerden ve bölümlerden mezun olanların daha hızlı iş bulduğunu gösteriyor. Araştırmanın bu yılki sonuçları işverenler tarafından en çok tercih edilen ilk 5 üniversitenin sırasıyla Galatasaray, Sabancı, Koç, Boğaziçi ve Türk Alman Üniversiteleri olduğunu ortaya koydu. İşverenlerin en çok tercih ettikleri bölüm ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Matematik Mühendisliği oldu.
Yılda 1,9 milyon kişinin iş bulmasına katkı sağlayan Kariyer.net, İşverenlerin Tercihi (İşveren İlgi Endeksi) analizinin beşincisini yayınladı. “Hangi üniversite ve bölüm mezunları daha hızlı işe giriyor” sorusuna cevap veren analiz, 550 bin işverenin Kariyer.net üzerinden yaptığı 250 milyon işe alım hareketi incelenerek uzman akademik bir kadrodan oluşan danışma kurulu rehberliğinde hazırlandı. Analiz yapılırken mezunların, üniversite mezuniyetini takip eden ilk 2 yıl içerisindeki işe girme hızları baz alındı. İşveren İlgi Endeksi analizinin detaylarına universiterehberi.net adresinden ücretsiz olarak ulaşılabiliyor.
İşverenlerin tercihinde zirve bu yıl da değişmedi
İşveren İlgi Endeksi sonuçlarına göre işverenler tarafından en çok tercih edilen ilk 5 üniversite bu yıl da değişmedi. Şirketlerin en çok tercih ettiği üniversite geçen yıl olduğu gibi yine Galatasaray Üniversitesi (GSÜ) oldu. Galatasaray’ı sırasıyla; Sabancı, Koç, Boğaziçi ve Türk Alman Üniversiteleri izledi.
Analize göre en hızlı işe giren mezunlar, Matematik Mühendisliği bölümünü başarıyla tamamlayanlar oldu. Listede Almanca İşletme ikinci sırada yer alırken onu sırasıyla; İşletme Mühendisliği, Enformasyon Teknolojileri ve İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümü takip etti. Listenin ilk sıralarında yer alan bölümlerin, daha az mezun veren, daha az üniversitede bulunan bölümler olması dikkat çekti. İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümünün geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yükselişte olması dikkat çekti. Top 10 bölüm arasında yer alan diğer bölümler ise sırasıyla İşletme Enformatiği, Finans Matematiği, Mütercim Tercümanlık (Çince), Bilgisayar Mühendisliği ve Otomasyon Mühendisliği oldu.
Üniversite-Bölüm kombinasyonu kriterinde Mühendislik öne çıkıyor
Hangi üniversite-bölüm kombinasyonundan mezun olanların daha hızlı işe girdiğini de ortaya koyan analiz, ilk 10’da mühendislik bölümlerinin ağırlıkta olduğunu gösteriyor. Listenin ilk sırasında İTÜ - Bilgisayar Mühendisliği yer alırken; GSÜ - Bilgisayar Mühendisliği ve YTÜ - Bilgisayar Mühendisliği sırasıyla ikinci ve üçüncü sırada konumlanıyor.
Şirketlerin Mütercim-Tercümanlık bölümlerine ilgisi artıyor!
Mütercim-Tercümanlık bölümlerine olan ilginin son yıllarda arttığı gözlemleniyor. İlk 10 arasında 8. sırada yer alan Çince Mütercim-Tercümanlık bölümü mezunları, en çok ‘Üretim / Endüstriyel Ürünler’ ve ‘Kimya’ sektörlerinde istihdam ediliyor. Bunun yanı sıra Fransızca Mütercim Tercümanlık (+13), İtalyan Dili ve Edebiyatı (+3), Almanca Mütercim-Tercümanlık (+2) bölümleri de işverenler tarafından tercih edilen bölümler listesinde yükselişini sürdürüyor. Dil bölümleri incelendiğinde; işveren tercihlerinde mezun sayısı az olan İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümü ilk sırada yer alıyor. Bu bölümden mezun olanlar en çok Eğitim, Kamu ve İnternet sektörlerinde Tercüman/Çevirmen olarak görev yapıyor.
‘’Tercih yaparken tek kriteriniz puan olmasın’’
Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, üniversite tercihi yapacak gençlere universiterehberi.net sitesinden de ulaşılabilecek Kariyer.net Üniversite Rehberi’ni incelemelerini öneriyor. “Sadece puana bakarak değil üniversite ve bölümleri iyi araştırarak tercih yapılmalı. Öncelikle gençlerin ilgi alanlarına ve yeteneklerine uygun alternatifleri değerlendirmesi doğru olacaktır.” diyen Fatih Uysal, İşverenlerin Tercihi analizini de karar sürecinde göz önüne almaları gerektiğini belirtiyor. Tüm dünyada yaşanan yetenek açığına da dikkat çeken Uysal: “Nitelikli ve çağın gerekliliklerine uygun donanımlı işgücü ihtiyacı büyüyor. Yetenek açığının bulunduğu, işverenlerin nitelikli işgücü bulmakta zorlandığı bölümleri öğrenip tercih sıralamasında dikkate almakta fayda olacağını düşünüyoruz.” sözleriyle üniversite öğrencisi adaylara tavsiyelerini aktarıyor.
Kariyer.net hakkında:
1999’dan bu yana Türkiye’nin en büyük online istihdam platformu olan Kariyer.net, iş arayanlarla işverenleri internet ortamında yeni nesil teknolojilerle bir araya getiriyor. Kariyer.net’ in aday veri tabanında 28 milyonu aşkın özgeçmiş bulunuyor. Kariyer.net üyesi 600 binden fazla firma, ihtiyaç duyduğu iş gücünü Kariyer.net aracılığıyla arıyor. Kariyer.net, 500’ü aşkın çalışanı ile Türkiye’nin 81 ilinde işveren ve adaylara hizmet veriyor. Kariyer.net bir iLab grup şirketidir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu, yeni yönetim yapılanmasını duyurdu. Wan Fei, Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu yeni Ülke Müdürü olarak atanırken, 2021 yılının Haziran ayından bu yana aynı görevi sürdüren Allen Yao'nun ise Avrupa Cihaz Başkan Yardımcısı olarak Huawei kariyerine devam edeceği bildirildi.
Allen Yao, bir dizi stratejik girişim ve ürün inovasyonu ile Huawei'in Türkiye pazarındaki konumunu önemli ölçüde geliştirdi. Yao, Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürlüğü görevini üstlendiğinden bu yana Huawei'nin Türkiye'deki pazar varlığını ve itibarını güçlendiren birçok önemli başarıya imza attı.
Huawei, Yao'nun liderliğinde özellikle dizüstü bilgisayar, tablet ve giyilebilir teknoloji alanlarında Türkiye'deki ürün yelpazesini genişletti. Huawei'in akıllı saatleri de başta Watch GT serisi olmak üzere, gelişmiş sağlık izleme özellikleri ve şık tasarımlarıyla popülerlik kazandı. Yao, bu cihazların kullanıcılar arasında fiziksel ve psikolojik refahı desteklemedeki önemini vurgulayarak, Avrupa'daki sağlık trendleriyle de uyumlu olduğunu belirtti.
Huawei, Türkiye'de Huawei Pura 70 Serisi gibi yeni modelleri de piyasaya sürerek, şirketin yerel pazara en son teknolojiyi getirme konusundaki kararlılığını ortaya koydu. Şirketin en güncel ürünleri Türkiye'de de ilgiyle karşılanırken, Huawei'in Türkiye'de lider tüketici elektroniği sağlayıcısı konumunu sağlamlaştırmasına da yardımcı oldu.
Huawei'de 15 yılı aşkın süredir görev yapan Wan Fei, Türkiye görevi öncesinde, Çin'in ekonomi anlamındaki en güçlü eyaletlerinden Guangdong'da 'Huawei Tüketici Ürünleri İş Grubu Başkanı' ve 'Huawei Çin Güney Bölgesi Direktörü' olarak görev yaptı. Wan Fei, 15 yılı aşkın süredir kazandığı marka oluşturma, pazarlama, perakende ve satış yönetimi alanlarındaki yönetim deneyimini Türkiye'ye taşıyacak.
Wan Fei, Huawei'in global ölçekte sahip olduğu deneyim ve bilgi birikimini Türkiye pazarına taşıyarak, şirketin yerel pazardaki başarısını sürdürmeyi amaçlıyor. Wan Fei yeni görevinde ayrıca, Huawei Türkiye'nin tüketici elektroniği alanındaki liderliğini pekiştirmeyi, müşteri memnuniyetini artırmayı ve inovatif ürünlerle pazardaki konumunu güçlendirmeyi de hedefleyecek.
Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürü Wan Fei yeni görevi ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Allen Yao'ya Türkiye'deki tüketici elektroniği segmentine yaptığı önemli katkılarından dolayı teşekkür ederim. Huawei olarak, 23 yıldan uzun bir süredir Türkiye'nin bilişim teknolojileri ile gelişimine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Türkiye'deki bu özel deneyimin yeni başarı hikayeleri yaratacağına içtenlikle inanıyorum. Buradaki tüketicilerimiz için en kaliteli ve yenilikçi ürün ve servisleri sunmaya devam edeceğiz. Tüm ekosistemimizle, Türkiye bilişim pazarına değer katmaya ve tüketici memnuniyetini en üst seviyede sürdürmeye kararlıyız" dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sporseverler Süper Lig’in 9 Ağustos’ta başlayacak 2024-2025 sezonunu heyecanla beklerken, sponsorluk anlaşmaları da netleşmeye başladı. Başarılı markaların e-ticaret altyapısı ikas, bu sezon tarihinde ilk kez Süper Lig’de mücadele edecek Eyüpspor’un isim sponsoru oldu.
Eyüpspor As Başkanı Fatih Kulaksız ile ikas Kurucu Ortağı ve CEO’su Mustafa Namoğlu’nun katılımıyla Eyüp Spor Tesisleri’nde gerçekleştirilen imza töreniyle duyurulan sponsorluk anlaşması kapsamında, Süper Lig’in yeni üyesi Eyüpspor, bu sezon yeşil sahalarda “ikas Eyüpspor" ismiyle mücadele edecek.
“Bir sponsorluktan çok daha fazlası”
Eyüpspor ve ikas ekiplerinin katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısında sponsorluk anlaşmasına ilişkin görüşlerini paylaşan Mustafa Namoğlu, “ikas olarak, Eyüpspor’un isim sponsoru olmanın gururunu yaşıyoruz. Söz konusu ortaklık, bizim için bir sponsorluk anlaşmasından çok daha fazlasını ifade ediyor” dedi.
Girişimciliğin ve e-ticaretin dinamizmiyle futbolun enerjisini bir araya getireceklerini dile getiren ikas Kurucu Ortağı ve CEO’su Mustafa Namoğlu, “Her iki dünyanın da sınırlarını zorlayacağımıza ve sahadaki başarılarımızla bu sinerjiyi en üst seviyeye çıkaracağımıza inanıyoruz. Eyüpspor'un başarı hikayesi ile ikas’ın yenilikçi ve dinamik yapısı, Türk sporuna ve e-ticaret dünyasına yeni bir soluk getirecek. ‘Gücümüz bir' mottomuzla, ikas Eyüpspor’un zaferin yeni adı olacağına inancımız tam” ifadelerini kullandı.
1992’den bu yana ilk isim sponsorluğu
İmza töreninde Eyüpspor’un Süper Lig başarısına vurgu yapan Fatih Kulaksız, “Yönetime geldiğimiz günden itibaren Eyüpspor için her şeyin en iyisini yapmaya çalıştık. Bu çabayla, Eyüpspor’umuz tarihinde ilk kez Süper Lig’de mücadele edecek. Kulübümüzü daha da ileri taşıma isteğimiz her geçen gün artarak sürüyor. E-ticaret sektörünün öncülerinden ikas ile gerçekleştirdiğimiz isim sponsorluğu anlaşması da bu isteğin en somut çıktılarından biri” dedi.
Eyüpspor’un son isim sponsorluğu anlaşmasını 1992’de gerçekleştirdiğini hatırlatan Eyüpspor As Başkanı Fatih Kulaksız, “Uzun yıllar sonra bir isim sponsorluğu anlaşmasına imza atarken, ikas’ın marka değerine, çalışmalarına ve en önemlisi Eyüpspor’umuz ile yan yana geldiğindeki duruşuna son derece dikkat ettiğimizi taraftarlarımızın bilgisine sunarız. Eyüpspor’a verdikleri desteklerden dolayı başta ikas CEO’su Mustafa Namoğlu’na ve bu işbirliğinde emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu anlaşmanın iki taraf için de hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
20 milyon dolar yatırım aldı, en hızlı büyüyenlere seçildi
KOBİ ve girişimcilerin teknik bilgiye ihtiyaç duymadan e-ticaret sitelerini açmalarını sağlayan yeni nesil e-ticaret altyapısı ikas, nisan ayında Dünya Bankası kuruluşlarından IFC ve Re-Pie Portföy liderliğindeki Seri A yatırım turunda 20 milyon dolar yatırım almış; 2024'ün başında da Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerini listeleyen Deloitte Technology Fast 50’ye seçilmişti.
ikas olarak 2024’e büyük adımlarla başladıklarını söyleyen ikas Kurucu Ortağı ve CEO’su Mustafa Namoğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Aldığımız yatırıma ve kazandığımız ödüllere, sporda üstlendiğimiz yeni misyon eklendi. Türk sporunu daima destekleyen yerli bir girişim olarak, Eyüpspor’un isim sponsoru olmaktan gurur duyuyoruz. Sezon boyunca sürecek bu anlaşma ile Eyüpspor, 'ikas Eyüpspor' olarak anılacak. Daima başarıyla ilerlemek istediğimiz yolculuğumuzda, aynı tutkuyu paylaştığımız Eyüpspor ile birlikte yürüyeceğimiz için de çok heyecanlıyız. Bu sebeple, sponsorluğumuz sadece futbolseverlere değil, aynı zamanda kullanıcılarımıza da ilham verme yolunda attığımız büyük bir adım.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şikayetvar, son dönemde en çok tartışılan konulardan biri olan havayolu şirketleriyle ilgili en çok şikayet edilen konuları derledi. Verilere göre son bir yılda şikayetler yüzde 58 arttı. Geçen yılın aynı döneminde 10 bin 511 olan şikayet sayısı 2024’te 16 bin 446’ya ulaştı. En çok şikayet edilen konularsa uzun süreli rötarlar ve iptaller, bagaj sorunları, müşteri hizmetleri ve uçak içi hizmetler olarak sıralandı.
Tüketicilerle markalar arasında köprü görevi üstlenen Şikayetvar, son günlerde en çok konuşulan konulardan biri olan havayolu ulaşım firmalarıyla ilgili verilerini açıkladı. Platform tarafından yapılan açıklamaya göre, en çok şikayet edilen konuların başında rötarlar ve iptal edilen uçuşlar geliyor. Havayolu şirketlerinin bu konuyla ilgili yolcuları yeterince bilgilendirmemesi ya da eksik bilgilendirmesi tartışmaların odak noktasını oluşturuyor. Bagajların kaybolması, hasar görmesi veya geç teslim edilmesi sıkça şikayet edilen konular arasında yer alıyor. Şikayetvar’a ulaşan yolcular, bagajlarının güvenli bir şekilde taşınmasını ve zamanında teslim edilmesini talep ediyor. Havayolu şirketlerinin müşteri hizmetleri kalitesinin yetersiz olması, yolcuların şikayetlerinin çözülmemesi veya yetersiz çözülmesi de önemli bir şikayet konusu. Yolcular, sorunlarına hızlı ve etkili çözümler bekliyor. Uçak içi ikramların kalitesizliği veya eksikliği, koltukların konfor düzeyinin düşük olması gibi konular da sıkça dile getirilen şikayetler arasında… Yolcular, daha konforlu ve kaliteli hizmetler talep ediyor. Havayolu şirketlerinin iptal, rötar veya bagaj sorunları gibi durumlarda yolculara yönelik politikaları ve bu politikaların uygulanma şekli de şikayet konusu olabiliyor. Yolcular, tazminat ve diğer haklarının korunmasını bekliyor.
Öte yandan çözüm platformu Şikayetvar’ın açıkladığı verilere göre, havayolu ulaşım firmalarıyla ilgili 2023’ün ilk 7 ayı ile 2024’ün aynı dönemi kıyaslandığında şikayetlerin artış oranının yüzde 58 olduğu gözlemleniyor. İlgili sektörde geçen yıl 10 bin 511 olan şikayet sayısı 2024’te 16 bin 446’ya ulaşıyor.
Konuyla ilgili Şikayetvar’a ulaşan bazı şikayetlerse şöyle:
15 yaşında bilmediğim bir ülkede, tek başına kalıyorum ve bavulum yok
“15 yaşında öğrenciyim ve bavulumu kaybettiler. 28 Temmuz İstanbul Münih uçağı ile Münih'e tek başıma uçtum fakat bavulum çıkmadı. Rapor doldurdum tutanak tutturdum ama kimse bana geri dönmedi ve bilgi alamıyorum. Bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir yerde tek başına kalıyorum ve bavulum yok. Bana yardımcı olmuyor. Acil bana yardım gerekiyor, bavulum gerekiyor!”
Aynı bilete 2 günde 2 bin TL fark!
“2 günde aynı bilete 2 bin TL fark çıkarmış, bu zammın açıklaması nedir? Keyfi mi yapılmakta? Bunu kontrol eden bir kurum veya yetkili var mı? 2 günde maliyetteki artış nedir? 2 gün sonra yine 2.000 TL artış olacak mıdır? Böyle bir satış politikası olabilir mi? Mantıklı bir açıklama varsa bekliyorum…”
3 saat uçağın içerisinde bekledik
“İstanbul-Diyarbakır arası uçuş için uçağa bindik. Fakat kalkış pistinden uçak geri döndü. Bir arıza olduğu söylenerek 3 saat uçağın içerisinde bekledik. Bütün planlı işlerimizi iptal etmek zorunda kaldık. 2 saat sürecek bir uçuş için yaklaşık 6 saat mağdur edildik. Ve tarafımıza ne bir bilgilendirme ne de bir özür dilendi. Yaptığım araştırmada birçok kişinin de farklı sebeplerden mağdur olduklarını öğrendim.”
Bilgisayarımın ekranını kırdılar
“Dün Ankara'dan Elazığ'a uçtum. Firma yetkilileri valizimdeki bulunan monitör ekranını alamayacaklarını belirtti. ‘Ancak el bagajı olarak alabilirsiniz’ dediler apar topar havaalanında bir el bagajı buldum ve monitörü koydum. Güvenlikten geçtim. Tam hostes karşılama alanının önünde bir kadın tarafından durduruldum ve elimdeki çantayı girişte bırakmam gerektiğini çıkışında aynı şekilde alacağım söylendi. Israrla kadına ‘çantamda monitör var bakın alt kısma konulmamalı, kırılabilir’ dememe rağmen ‘asla bir şey olmayacak. Endişeniz olmasın.’ denildi ve zorla elimden alındı. O an ‘Bakın bilgisayara bir şey olma ihtimali var ise inebilirim’ dememe rağmen güvence verip beni oturttular. İndiğinde ise bilgisayarım valizlerle birlikte fırlatıldı ve kırıldı. Şirket bilgisayarı hasarımın karşılanmasını talep ediyorum.”
Daha önce böyle uçuş, böyle kötü bir durum yaşamadım
“28.07.2024 21:15 tarihli uçuş esnasında 2.5 saat boyunca havada kalmış bulunmaktayız. Konu hakkında asla kimseden özür dilenmedi, bir açıklama yapılmadı. Uçuştaki tüm insanlar panik ve telaş içinde kaldılar. Bir de o kadar gecikme üstüne valizimi patlatmışlar ve bantta kıyafetlerimi topladım. Daha önce böyle uçuş böyle kötü bir durum yaşamadım. Haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Her yere şikayette bulunacağım. Hakkımı asla helal etmiyorum.”
Hizmet veremeyecekseniz çekilin bu sektörden
“Saatlerdir bizleri, uçuşumuzu erteleyerek mağdur ediyorlar, bir dünya ücret ödeyip hizmet alamamak, sorunlarımızı iletebileceğimiz gerçek bir muhatap bulamamak çok büyük bir sorun. Herkes iş güç sahibi, çocuk çocuk insanlar perişan oldular. Hizmet veremeyecekseniz çekilin bu sektörden insanları mağdur etmeye hakkınız yok. Kimse sizin beceriksizliğiniz yüzünden havalimanlarında sürünmek zorunda değil. Bu yarattığınız sorunların biz özrü olur umarım. Bu şikayeti bir de web sitelerinden yapmak istedim ama orası da tam bir fiyasko olduğu için şikayetimi kaydedemedim.”
Uçuşumuz iptal oldu, açıklama yok, Sırp yetkililerle muhatap kaldık
“28.07.2024 günü saat 18.55 de yapılacak olan Belgrad İzmir Uçuşu iptal oldu. Tüm yolcular otele yönlendirildi. Hiçbir açıklama yapmıyorlar. Bizi sadece Sırp yetkililerle muhatap ediyorlar. O kadar yolcu için sadece iki otobüs geldi. Yeni uçuş bilgisini bize iletmiyorlar. Mail ve telefon bilgimiz firmada var. Acil açıklama ve bilgilendirme bekliyoruz.”
Açıklama yok, 6 saattik bekliyoruz
“İstanbul Havalimanı ve Sao Paulo arasındaki uçuşta birçok sıkıntı oldu. Öncelikle 6 saatlik bir rötar oluştu, o altı 6 bekledikten sonra da 19.10’da kalkacak denildikten sonra hala almaya başlamadılar çok uzun sıra var ve saat kalkış saatine yaklaştı hala almaya başlamadılar. Ayrıca hiçbir açıklama da yapılmıyor bari ne olmuş onu öğrenelim, hala bekliyoruz.”
Biz ne zaman Afrika ülkesi gibi olduk?
“Kalite yerle bir. Bu kadar kötü bir hizmet hangi havayolunda var bilmiyorum. Sürekli rötar oluyor, uçak kalkıyor ama iniş yaparken yere çakılır gibi iniyor. Biz ne zaman Afrika ülkesi gibi olduk? Hiç mi bir yetkili duymuyor? Ayıptır, bu kadar kalitesiz ve umursamaz bir havayolu daha yok.”
Uçuşa 4 saat kala SMS ile 5 saat gecikmeli uçacağımızı öğrendik
“18 Temmuz 2024 tarihinde İstanbul-Bangkok uçuşu, anlam verilemeyen ve açıklama bile alamadığımız sebeplerden ötürü uçuşa 4 saat kala bir SMS ile 4 saat 25 dakika tehir edilmiştir. Şoku ile 5 saatten fazla rötar yapması, tüm işlerimizi aksattığı gibi, telefon ile görüştüğümde (kayıtlar kontrol edilebilir), uçuşumun iadesini talep etmeme rağmen önce kapalı olması, sonrasında da bir çekirdek parası iade edebileceklerini dile getirmeleri tüm psikolojimizi bozduğu gibi havalimanında sadece bir yemekle geçiştirmeye çalışmaları ve daha da acısı, sanırım sistemde yapılan bu sabah kontrol ettiğim saat farkları. Uçuşun 01:35'te gerçekleşmesi gerekirken, 06:40'ta gerçekleşmesine rağmen sonrasında gelen mesajı da ekte paylaşayım. Neden mesajda 06:33 olduğunu da sivil uçuş kurallarını okuduğumda anladım. Hiç yakışmadı. Yaşadığım mağduriyetin ivedi şekilde çözülmesini bekliyorum”
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.