Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Opel Türkiye, 10 Ekim tarihine kadar sürecek ve 11 ili kapsayacak, hafif ticari araç modellerine yönelik "Roadshow" etkinliğine start verdi. İlk durağı İstanbul olan etkinlik, 10 Ekim tarihine kadar sırasıyla İstanbul, İzmit, Bursa, Ankara, Samsun, Gaziantep, Adana, Antalya, Konya, Denizli ve İzmir'e uğrayacak. Türkiye'nin önemli Sanayi ve Toptancılar Sitelerinin yanı sıra AVM'lerde düzenlenecek etkinlik kapsamında yeni Combo, yeni Combo Cargo, yeni Zafira, yeni Vivaro ve yeni Movano modelleri ziyaretçilere tanıtılacak. Etkinlik kapsamında katılımcılara, tüm Opel hafif ticari araç modellerini inceleme ve mevcut kampanyalardan yararlanma fırsatı sunulacak.
Opel hafif ticari araç ailesinin üyeleri, "Roadshow" kapsamında Türkiye'deki birçok farklı noktaya uğrayarak, profesyonellerle buluşmaya hazırlanıyor. 10 Ekim tarihine kadar Türkiye'nin 11 ilinde gerçekleşecek olan "Roadshow" etkinliği, sırasıyla İstanbul, İzmit, Bursa, Ankara, Samsun, Gaziantep, Adana, Antalya, Konya, Denizli ve İzmir'de düzenlenecek. Türkiye'nin farklı illerindeki Opel bayileri ile birlikte gerçekleştirilen aktivitede; yeni Combo, yeni Combo Cargo, yeni Zafira, yeni Vivaro ve yeni Movano modelleri tanıtılıyor. "Roadshow" etkinliği kapsamında ziyaretçilere Opel'in hafif ticari araç modellerini inceleme ve mevcut kampanyalarından faydalanma fırsatı sunuluyor. Bununla birlikte katılımcıları keyifli vakit geçirmeleri için ödüllü oyun ve hediyeler bekliyor olacak.
Opel'in yeni hafif ticari araç modelleri 11 ilde profesyonellerle buluşuyor
"Roadshow" etkinliği kapsamında, Opel'in çok yönlü hafif ticari araç modelleri yeni Combo ve yeni Combo Cargo, Alman mühendisliği ve ince düşünülmüş detaylarıyla yeni Zafira ile birlikte yüksek teknoloji ve ergonomiyi bünyesinde barındıran yeni Vivaro Cargo, yeni Vivaro City Van ve yeni Movano modelleri profesyonellerle buluşacak. Opel'in yeni hafif ticari araç ailesi, 11 ili kapsayan "Roadshow" etkinliği; 17 Eylül'de İstanbul Tekstilkent, 18 Eylül'de İstanbul İstoç, 19 Eylül'de İstanbul Perpa, 20 Eylül'de İstanbul Yedpa, 21 Eylül'de İstanbul Silivri Vega AVM, 23 Eylül'de İzmit Sanayi Sitesi'nde, 24 Eylül'de Bursa Beşevler Sanayi Sitesi'nde, 25 Eylül'de Bursa OtoSansit'te, 26 Eylül'de Ankara Gimat'ta, 27 Eylül'de Ankara Ostim'de, 30 Eylül'de Samsun Bulvar AVM'de, 2 Ekim'de Gaziantep GATEM'de, 3 Ekim'de Adana Real AVM'de, 5 Ekim'de Antalya Akdeniz Sanayi Sitesi'nde, 7 Ekim'de Konya Büsan'da, 8 Ekim'de Denizli Metro Market'te ve 9-10 Ekim tarihlerinde İzmir Gıda Çarşısı'nda gerçekleşecek.
Opel hakkında
Avrupa'nın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Opel, kapsamlı elektrikliye geçiş hamlesiyle CO2 emisyonlarının azaltılmasında öncü bir rol üstleniyor. Şirket 1862 yılında Almanya'nın Rüsselsheim kentinde Adam Opel tarafından kuruldu ve 1899 yılında otomobil üretimine başladı. Opel, Ocak 2021'de Groupe PSA ve FCA Group arasındaki birleşmeyle yeni sürdürülebilir ulaşım döneminin küresel lideri olarak kurulan Stellantis NV'nin bir parçası. Şirket, İngiliz kardeş marka Vauxhall ile birlikte dünya genelinde 60'ın üzerinde ülkede temsil ediliyor. Opel, sürdürülebilir bir başarı tesis etmek üzere müşterilerin gelecekteki ulaşım taleplerinin karşılanmasını sağlamak için elektrikliye geçiş stratejisini uyguluyor. 2024 yılına kadar, her bir Opel modelinin bir elektrikli versiyonu satışa sunulacak. Bu strateji, Opel'in sürdürülebilir kârlı, küresel ve elektrikli bir gelecek oluşturmak için uyguladığı PACE planının bir parçası.
Opel, dünyanın önde gelen otomobil üreticisi ve mobilite sağlayıcısı Stellantis tarafından sunulan marka portfoyünün bir parçasıdır. Stellantis (NYSE: STLA) hakkında daha fazla bilgi için www.stellantis.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla bilgi için:
https://tr-media.opel.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) Başkanı Thorsten Hahn: “Türkiye, Avrupa hazır beton sektörünün önemli ve güçlü bir temsilcisidir.”
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık: “Türkiye yıllık 115 milyon metreküplük üretimiyle Avrupa’da liderliğini sürdürmektedir.”
Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) Yönetim Kurulu, Türkiye Hazır Beton Birliğinin (THBB) ev sahipliğinde İstanbul’da bir araya geldi. 19 Eylül 2024 tarihinde yapılan toplantıda Avrupa hazır beton sektöründeki gelişmeler görüşüldü. Toplantı sonrası değerlendirmelerde bulunan ERMCO Başkanı Thorsten Hahn, Türkiye’nin beton sektöründeki hızlı gelişiminden ve etkileyici projelerinden övgüyle bahsetti. THBB Başkanı ve ERMCO Yönetim Kurulu üyesi Yavuz Işık ise Türkiye’nin Avrupa’daki hazır beton üretim hacmindeki liderliğine ve sektörel katkılarına dikkat çekti.
ERMCO Yönetim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan THBB Başkanı ve ERMCO Yönetim Kurulu üyesi Yavuz Işık, “İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin lokomotifidir. Geçtiğimiz yıllarda büyüyen ve gelişen Türkiye’de birçok alt yapı yatırımı yapıldı. Dünyanın en büyük havalimanlarından biri Türkiye’nin kalbinin attığı İstanbul’da inşa edildi. İstanbul’da iki kıtayı deniz altından bağlayan batırma tüp tüneli projesi Marmaray ve kara yolu projesi Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, dünyanın dördüncü en uzun açıklıklı asma köprüsü Osman Gazi Köprüsü, dünyanın en uzun asma köprüsü 1915 Çanakkale Köprüsü, dünyanın beşinci en yüksek barajı Yusufeli Barajı gibi birçok yeni yatırım hayata geçti. Bütün bu süreçte Türkiye hazır betonun en fazla kullanıldığı ülkelerden biri oldu. Türkiye’deki alt yapı yatırımlarıyla hem Avrupa’nın hem de dünyanın gözü üzerimizde olmaya devam edecek.” dedi.
Avrupa’da liderliğimizi sürdürüyoruz
THBB Başkanı Yavuz Işık Türkiye’nin hazır beton üretim hacmi açısından Avrupa’da lider olduğuna işaret ederek, “Sektörümüz 2023 yılı verilerine göre 7 milyar avroluk cirosu, 40 bine ulaşan istihdam hacmi ve yıllık 115 milyon metreküplük üretimiyle inşaat sektörüne ve buna bağlı olarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. İnşaat sektörünün en temel kolu olan sektörümüz bu üretim hacmiyle, Avrupa’da liderliğini sürdürmektedir.” diye konuştu.
Türkiye’de hazır beton üretiminin, seksenli yılların ikinci yarısından itibaren yaygınlaşmaya başladığını söyleyen THBB Başkanı Yavuz Işık, “Birliğimiz, kurulduğu 1988 yılından bu yana, ülkemizde güvenli ve dayanıklı yapıların inşası için gerekli olan kaliteli, doğru, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir beton üretiminin ve kullanımının yaygınlaşması için uğraş veren sektörel bir kuruluştur.” dedi.
Birliğin çalışmaları hakkında bilgiler veren THBB Başkanı Yavuz Işık, “Düzenlediğimiz onlarca bilimsel kongre, fuar ve yüzlerce teknik seminer, Türkiye’deki sektörel öz denetimin ilklerinden biri ve belki de en başarılı örneği olan KGS sistemimiz, tüm dünyaya hizmet verir hâle gelen Yapı Malzemeleri Laboratuvarımız, sektörümüzün insan kaynağı gücünü artıran Mesleki Yeterlilik Merkezimiz ve eğitimlerimiz sayesinde sektörümüzün teknolojik ve bilimsel seviyesini yükseltirken ülkemizde kaliteli beton üretimine ve bununla doğru orantılı olarak kaliteli yapılaşmaya önemli bir katkıda bulunuyoruz.” diye konuştu.
Birliğin uluslararası çalışmalarına dikkat çeken THBB Başkanı Yavuz Işık, “Ülke içindeki faaliyetlerimiz ile sektörümüzün gelişmesi için çalışırken, ERMCO ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC) Yönetim Kurulu üyesi olarak Ülkemizi ve sektörümüzü uluslararası platformlarda temsil etmeye ve deneyimlerimizi uluslararası paydaşlarımıza aktarmayı sürdürüyoruz.” dedi.
Türkiye’deki hazır beton sektörünün hızlı gelişimini ve başarılı uygulamalarını hayranlıkla izliyoruz
ERMCO Başkanı Thorsten Hahn ise Türkiye’deki hazır beton sektörünün hızlı gelişimini ve başarılı uygulamaları hayranlıkla izlediklerini belirtti. Hahn, “Beton, dünyada en çok kullanılan malzemedir. ERMCO önderliğinde, Türkiye Hazır Beton Birliğinin diğer Avrupa ülkelerindeki üyelerimizle birlikte, betonu her geçen gün daha sürdürülebilir ve döngüsel hâle getirmek için yoğun çabalar sarf ederek sektöre yön verdiğini görüyor ve takdir ediyoruz. Türkiye, ERMCO ailemizin güçlü bir üyesidir ve her zaman da öyle kalacaktır. Türkiye tek başına, tüm Avrupa’nın yarısı kadar hazır beton üretiyor. Türkiye geçtiğimiz on yıllar boyunca inşa ettiği çarpıcı projelerle betonla neler yapabileceğini gösterdi. İstanbul’da iki kıtayı deniz altından bağlayan tüneller gibi mega yapıların sadece büyüklüğü değil; aynı zamanda bu projelerin gerçekleştirilme hızı da dikkat çekicidir. Avrupa'nın açık ara en çok yolcu ağırlayan ve inşası sadece dört yıl süren İstanbul'daki havalimanı da başka çarpıcı bir örnektir.” dedi.
Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) Yönetim Kurulu toplantısı, laboratuvar ekipmanları üreticisi “UTEST”in Resmî Sponsorluğu ile yapı kimyasalları şirketleri “CHRYSO” ve “PASCAL”ın Etkinlik Sponsorluğunda düzenlendi.
Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) hakkında
Hazır beton alanındaki en büyük uluslararası kuruluş olan ERMCO, 1967 yılında kurulmuştur. Üye ülkeler arasındaki üretim, standart, kalite, teknolojik yenilikler gibi konulara ilişkin işbirliğini teşvik edip, pekiştirerek hazır beton sektörünün gelişmesini sağlayan ERMCO aynı zamanda, söz konusu ülkeler arasında diğer alanlarda da yakınlaşma ve iş birliği olanaklarının doğmasına zemin hazırlamaktadır.
THBB, Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) 1991 yılından bu yana tam üyesidir. 2014 yılından bu yana Başkanlık Komitesinde yer alarak üyelerinin sesinin Avrupa’da duyulması için faaliyetler yürüten THBB, 2016-2020 yıllarında ülkemizi başkanlık mevkisinde gururla temsil etmiştir. THBB ERMCO Yönetim Kurulu üyesi olarak uluslararası platformlarda sektörümüzü etkin bir şekilde temsil etmeye, yenilikleri ülkemize kazandırmaya ve Türk hazır beton sektörünün deneyimlerini uluslararası paydaşlarımıza aktarmaya devam emektedir.
Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından bu yana güvenli ve dayanıklı yapıların inşası için, standartlara uygun beton üretilmesi, standartlara uygun beton uygulamaları için, özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yüksek dayanım sınıflarında ve dayanıklı beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. 1991 yılından beri Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) de tam üyesi olan THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapılması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olunarak KGS Uygunluk Belgesi alınması, uygun laboratuvar bulunması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterlerin eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Düzenlediği eğitim ve sertifika programları ile şirketlerde başarılı bir kurumsal yönetim yapısı oluşturmaya destek olmayı amaçlayan TKYD Enstitü, 02 Ekim’de "Aile Ofisi, Veraset Planlaması ve Servet Yönetimi” eğitimini düzenleyecek.
Kurumsal yönetim anlayışının ülkemizde tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi misyonuyla hareket eden ve 2003 yılında gönüllü bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulan Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD)’nin, 2005 yılından bugüne aralıksız olarak yürüttüğü eğitim faaliyetleri, TKYD Enstitü çatısı altında devam ediyor.
TKYD Enstitü ve Karman Beyond Aile Ofisi katkılarıyla düzenlenecek olan eğitim; 02 Ekim tarihinde 09.30 - 14.00 saatleri arası Avantgarde Urban Levent’te gerçekleştirilecek. Eğitimin konuşmacıları ise; Karman Beyond Kurucu Ortağı ve CEO’su Özge Doğan, Karman Beyond Araştırma Direktörü Alev Bosut Berrak, konuk konuşmacı olarak Harbottle & Lewis Ortağı Siena Gold ve JTC Direktörü Mark Woodford olacak.
Kimler Katılmalı?
"Aile Ofisi, Veraset Planlaması ve Servet Yönetimi Eğitimi"ne; Aile Ofisi kurumunu yakından tanımak isteyenler, Servet Yönetimi Stratejileri’ne ilişkin seçeneklerini öğrenmek isteyen HNW bireyler ve aileleri, bir sonraki nesil (NextGen) aile üyeleri, Aile Ofisi kurmayı planlayan aile üyeleri, bu konuyla görevlendirilmiş grup şirketi profesyonelleri, hali hazırda aile ofisi kurucuları ve çalışanları, Aile Ofisleri ile profesyonel çalışma alanlarını keşfetmek isteyen bireyler katılabilir.
Eğitim içeriğinde; Aile Ofisi Nedir, Aile Ofisi Neden Gereklidir, Aile Ofisi Ne Zaman Kurulur, Nasıl Bir Aile Ofisi, Aile Ne Yapar ve daha pek çok önemli konuya yer verilecek.
Kontenjanın 20 kişiyle sınırlı olduğu eğitimde TKYD üyelerine %15, aynı kurumdan 3 ve üzeri katılımlarda %10 indirim uygulanıyor.
Eğitimle ilgili bilgi almak için: [email protected]
TKYD Hakkında: Kurumsal yönetim anlayışının ülkemizde tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi misyonuyla hareket eden Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), 2003 yılında gönüllü bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulmuştur. Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa edilen kurumsal yönetim anlayışının, etki ettiği tüm alanlarda yol gösterici olma misyonuyla hareket eden TKYD, özel sektör, kamu kuruluşları, medya, düzenleyiciler, sivil toplum kuruluşları ve akademik dünya arasında bir iletişim ağı kurarak kurumsal yönetim uygulamalarının gelişmesini hedeflemektedir. TKYD, UN Global Compact imzacısı ve ICGN üyesidir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Allianz Türkiye, sağlık branşında yenilikçi ürünler sunarak hizmet kapsamını geliştirmeye devam ediyor. Türkiye Sigorta Birliği'nin yayımladığı Teminat Adetleri Temmuz 2024 raporuna göre; özel ve tamamlayıcı sağlık sigortası ferdi ve grup sigortalı toplamında 2 milyonu aşan sağlık müşterisi ile liderliğini koruyan Allianz Türkiye, kritik hastalıklara karşı destek sağlayan yeni ürünü "Allianz Yarınlara Umut Sigortası"nı hizmete sundu.
Allianz Yarınlara Umut Sigortası, kanser, kalp krizi, Alzheimer, MS, Parkinson gibi hastalıklara karşı güçlü bir güvence sunarak, hayatlarının en zor anlarında müşterilerine toplu maddi destek sağlıyor. Tercihe göre 10 adet veya 22 adet kritik hastalıktan herhangi birinin tanısı konulduğunda, Allianz Yarınlara Umut Sigortası devreye girerek finansal destek sağlıyor ve acil ihtiyaçların kolayca karşılanmasına yardımcı oluyor. Allianz Yarınlara Umut Sigortası sahipleri, aynı zamanda Dr. Allianz Sağlık Danışmanlığı hizmeti aracılığıyla, deneyimli doktor ve hemşirelerden oluşan kadrosu ile 7/24 hizmet veren sağlık danışma hattına erişebiliyor.
Allianz Türkiye CEO'su Tolga Gürkan, her ihtiyaca uygun farklı çözümler geliştirme stratejisiyle Allianz Türkiye'nin lider konumunu daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini belirterek, "Müşterilerimizin sağlıklarını koruma, hayatlarının tüm evrelerinde yanlarında olma misyonuyla hizmetlerimizi sürekli genişletiyoruz. Bu branştaki en yeni ürünümüz olan Allianz Yarınlara Umut Sigortası'nı ciddi hastalıklara karşı müşterilerimizin daha rahat hissedebilmesi için geliştirdik. Kanser, Parkinson, Motor Nöron Hastalıkları, Priyon hastalıkları, uzun süreli koma hali, kalp krizi, uzuv kaybı gibi ciddi hastalıkların teşhisi durumunda, pek çok acil ihtiyaç ortaya çıkabiliyor. Müşterilerimizin böyle bir duruma daha hazırlıklı olmalarını, toplu maddi desteğe erişebilmelerini ve tamamen sağlıklarına kavuşmaya odaklanabilmelerini amaçlıyoruz" diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
SANS Enstitüsü, 23-28 Eylül 2024 tarihleri arasında Conrad İstanbul Bosphorus'ta düzenlenecek SANS İstanbul Eylül 2024 etkinliği ile Türkiye'deki profesyonellere dünya standartlarında siber güvenlik eğitimi sunmaya hazırlanıyor. Etkinlikte, Türkiye'nin siber güvenlik ihtiyaçlarına göre uyarlanmış iki özel kursun yanı sıra, katılımcıların siber güvenlik uzmanları, meslektaşları ve sektör liderleri ile bir araya gelebilecekleri SANS Topluluk Gecesi oturumu da gerçekleştirilecek.
Türkiye, dünya genelinde 11. sırada
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin 2020 Küresel Siber Güvenlik Endeksi'ne göre Türkiye, siber güvenlik konusundaki taahhüdüyle dünya genelinde 11. sırada yer alıyor. Dünyanın bu alanda önde gelen ülkelerinden olan Türkiye, 2028 yılına kadar Kalkınma Planı doğrultusunda ilk dokuz ülke arasına girmeyi hedefliyor. Ancak bu başarılarına rağmen, yapay zeka, blockchain, fintech ve yenilenebilir enerji projeleri gibi yeni teknolojilerle dijitalleşme yolculuğunu sürdüren Türkiye'nin siber savunmalarını en üst düzeye çıkarması gerektiği yönünde acil bir ihtiyaç bulunuyor.
Profesyonellerin, sistemleri güvence altına alması gerekiyor
Türkiye'nin siber güvenlik alanı hızla gelişirken, bankacılık, petrol ve gaz ile kamu sektörü gibi kilit sektörler de, potansiyel tehditlere karşı savunmalarını güçlendirmek için önemli adımlar atıyor. Kamu kurumları ise, kritik altyapıları koruma, dijital egemenliği sağlama ve casusluk ile fidye yazılımı tehditlerine karşı önlemler alma konusundaki çabalarını arttırıyor. Türkiye genelinde dijital bankacılık hizmetlerinin artması da, potansiyel mali dolandırıcılık ve veri ihlalleri için yeni fırsatlar doğuruyor. Bu saldırıların çoğu, hassas bankacılık verilerini çalmayı amaçlayan zararlı yazılımları içeriyor. Bu nedenle, siber güvenlik profesyonellerinin, işlemleri ve ödeme sistemlerini güvence altına almaya odaklanması gerekiyor.
2023 yılında, ICS bilgisayarlarının %45'i saldırıyla karşılaştı
Benzer şekilde, petrol ve gaz endüstrisinde endüstriyel kontrol sistemlerinin (ICS) kullanımı artarak sektörü hedef haline getiriyor. Yapılan araştırmalar, 2023 yılında Türkiye'deki ICS bilgisayarlarının, dünya ortalamasının üzerinde bir oranla, yaklaşık %45'i saldırı girişimleriyle karşılaştığını ve bu saldırıların engellendiğini gösteriyor. Enerji operasyonları için kritik olan bu sistemler, siber tehditlerden kaynaklanan tedarik zinciri kesintilerine karşı savunmasız durumda. Bu risklere karşı Türk hükümeti, Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı'nı (NCSAP) (2024-2028) eşzamanlı olarak devreye aldı.
SANS Enstitüsü Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Genel Müdürü Ned Baltagi, "Sürekli siber güvenlik eğitimi, bir bölgenin iş gücünün dijitalleşmenin karmaşıklıklarını yönetme yeteneğini kazanması için son derece önemlidir. İstanbul'da sunduğumuz bu özel eğitimlerle, ülkenin siber güvenlik yeteneklerini güçlendirme ve NCSAP'nin misyonuna katkıda bulunma çabalarına katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz" dedi.
SANS İstanbul Eylül 2024'te şu eğitimler sunulacak:
o FOR508: Gelişmiş Olay Müdahalesi, Tehdit Avı ve Dijital Adli Bilişim
o ICS410: ICS/SCADA Güvenliği Temel Eğitimi
FOR508, olay müdahale ekiplerini ve tehdit avı ekiplerini, ulus-devlet saldırganları, organize suç şebekeleri ve fidye yazılımı operatörlerinin yarattığı tehditler de dahil olmak üzere, kurumsal ağlarda bir dizi tehdidi tespit etme, tanımlama, karşı koyma ve kurtulma konusunda ileri düzey becerilerle donatan derinlemesine bir kurstur.
ICS410, endüstriyel siber güvenlik uzmanları için standartlaştırılmış bir dizi temel beceri ve bilgi sunarak, ICS/SCADA sistemlerinin güvence altına alınmasını sağlayan bir eğitimdir.
SANS Enstitüsü, ayrıca 25 Eylül'de İstanbul'da bir Topluluk Gecesi düzenleyecek. Tartışmalar, 'Siber Güvenlik Gereksinimlerini ve Değerlendirmelerini Kullanarak Güvenlik Mimarisini Oluşturma' üzerine odaklanacak. Katılımcılara ISA 62443 risk yönetimi süreci tanıtılacak ve mevcut ve yeni operasyonel ortamlarda güvenliği arttırmak için siber güvenlik zafiyet değerlendirmelerinin temel unsurları hakkında bilgi verilecek.
SANS İstanbul Eylül 2024 hakkında daha fazla bilgi ve kayıt için SANS İstanbul Kayıt sayfasını ziyaret edin. SANS İstanbul Topluluk Gecesi'ne katılmak için Topluluk Gecesi Kayıt sayfasını ziyaret edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dil yapay Zekası alanında global çapta lider olan DeepL bugün itibarıyla, profesyonellerin ve şirketlerin belirli terimlerin çevirilerini kişiselleştirmelerine imkan tanıyacak ve çeviri tutarlılığını artıracak güçlü bir araç olan terimler özelliğinde güncellemeler yaptığını duyurdu. Buna göre araç, artık çeviriler için belirli terimleri oluşturmayı basitleştiren ve hızlandıran sektörün ilk akıllı Terimler Sözlüğünü de içerecek. Terimler Sözlüğü, DeepL'in tarayıcı uzantıları ve entegrasyonlarında da sunulmasının yanında; hem web sitelerinde hem de Google Workspace ve Microsoft 365 gibi uygulamalarda erişilebilir ve akıcı bir kullanıcı deneyimi için mevcut iş akışlarına kesintisiz bir şekilde uyum sağlıyor.
Ürün Başkan Yardımcısı Christopher Osborne düşüncelerini "Yapay zeka destekli çeviriler, günümüzün giderek daha bağlantılı bir hal alan dünyasında dil engellerini aşmak isteyen işletmeler için büyük öneme sahip. DeepL'in güçlü terimler aracı da, çevirilerin bir şirketin kendine özgü ifadelerine ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmesi sayesinde bunu bir adım öteye taşıyor. Sürekli olarak DeepL deneyimini iyileştirmenin ve dünya çapında 100binin üzerindeki müşterimize katma değer ve yatırım getirisi sağlamanın yollarını araştırıyoruz. Bu yeni özellikler; terimleri daha da verimli, erişilebilir ve kullanıcı dostu kılarak ekiplere aradıkları özelleştirme ve tutarlılığı sunarken, manuel çeviriler veya Bul ve Değiştir araçları gibi maliyetli alternatiflerle harcanan zamanı minimuma indiriyor." sözleriyle aktardı.
Terimler Sözlüğü, şirket gelirine yüzde 20 katkı sağlarken, marka görünürlüğünü de 3 ila 4 kat artırabiliyor
Tüm iletişim içeriğinde ve dillerde hem teknik terminoloji, hem de ürün adları veya markalı terimler için marka tutarlılığına yatırım yapmak, gelir artışı hedefleyen küresel işletmeler için kritik öneme sahip. Bu sayede ekipler ve şirketler vermek istedikleri mesajları farklı pazarlara daha net bir şekilde iletebiliyorlar. Araştırmalar gösteriyor ki; markaların mesajları doğru bir şekilde vermesi, şirket gelirlerine yüzde 20 ve üzerinde katkı sağlaybiliyor* ve markanın görünürlüğününü 3 ila 4 kat artırabiliyor.** Ancak bu konuda her zaman tutarlı olabilmek maliyetli oluyor. DeepL'in terimler aracı, bu süreci basitleştirerek işletmelerin ve profesyonellerin ekipler arasında kolayca yüksek kaliteli ve tutarlı çok dilli iletişim kurabilmelerine ve bunu ölçeklendirmelerine yardımcı oluyor. Terimler Sözlüğü'yle şirketler, belirli kelime veya ifadelerin kuruma özgü terminolojiyle tutarlı bir şekilde çevrilmesini için özel çeviri terimleri oluşturabiliyor ve bunları yönetebiliyor.
DeepL'in Terimler Sözlüğü artık şu genişletilmiş özellikleri de sunuyor:
" Sektörün ilk akıllı, yapay zeka destekli Terimler Sözlüğü: DeepL'in yeni Terimler Sözlüğü, ekiplerin basitçe bir dosya yükleyerek özel çeviri terimleri oluşturmasına fırsat tanıyan, türünün ilk örneği bir araç olma niteliğine sahip. Kişiselleştirilmiş DeepL terimlerinde girişler oluşturmak için önceden çevrilmiş dosyalardan yararlanılabilir, bu da manuel çalışma ihtiyacını azaltıp verimliliği belirgin derecede yükselterek ekiplerin geniş ölçekte daha tutarlı iletişim kurmasını kolaylaştırıyor.
" Genişletilmiş terimler dil işlevselliği: Artık Korece, Danca, İsveççe, Norveççe ve Romence çevirileri de destekleyen sözlükçe de toplam dil sayısı 16'ya çıkmış durumda. Bu da, daha geniş bir dil bağlamı yelpazesinde daha hassas ve nüansa duyarlı çevirilere olanak tanıyarak işletmelerin daha geniş bir kitleye ulaşmasına yardımcı oluyor.
" DeepL platformları üzerinden daha kullanışlı erişim: Kullanıcılar sözlükçeye artık doğrudan Chrome ve Edge için sunulan DeepL tarayıcı uzantılarından erişip uygulama ve Google Workspace uygulamaları da dahil olarak web genelinde tutarlı çeviriler elde etme imkanına sahip. Daha da ötesinde, sözlükçe artık Word, Outlook ve PowerPoint de dahil Microsoft 365 entegrasyonları için doğrudan DeepL içerisinden de uygulanabiliyor. Ayrıca, sözlükçeye DeepL web tarayıcısı, masaüstü uygulamaları ve API üzerinden erişmek mümkün.
Diğer Bul ve Değiştir araçlarının aksine, DeepL'in sözlükçesi gelişmiş bağlamsal kavrayışı ve durum, cinsiyet ve zaman gibi karmaşık dilbilgisi öğelerini işleme kapasitesi sayesinde nüansa duyarlı ve kulağa doğal gelen çeviriler sunması bakımından öne çıkıyor. Bu da ardıl düzenleme süreçlerinde kazanılan zaman sayesinde önemli bir verimlilik artışı getiriyor. Dil uzmanlarıyla yapılan kör testler, DeepL'in ardıl düzenleme süresini Google Translate'e kıyasla yüzde 30 ve Chat GPT-4'e kıyasla da yüzde 20 oranında azalttığını gösteriyor. Dahası, DeepL hissedilir derecede daha az düzenleme gerektirirken, hem Google Translate hem de Chat GPT-4 iki ila üç kat daha fazla geri bildirime ihtiyaç duyuyor.
DeepL Pro ile kombinasyon halindeyken sözlükçe ayrıca, özel veri merkezleri, en üst düzey sertifikasyon ve uyumluluk standartları (ISO 27001 sertifikası, GDPR/SOC 2 tip 2 uyumluluğu), veri şifreleme ve Pro müşteri verilerininin modelleri eğitmek için kesinlikle kullanılmaması taahhüdü ile birlikte gelişmiş veri güvenliği sunuyor. DeepL'in Sözlükçe Oluşturucusu artık TMX/DOCX/PDF dosyası desteğiyle birlikte tüm Pro Advanced ve Ultimate aboneleri tarafından kullanılabilecek.
DeepL'in Sözlükçe Oluşturucusu artık TMX/DOCX/PDF dosyası desteğiyle birlikte tüm Pro Advanced ve Ultimate aboneleri tarafından kullanılabilecek. Başlangıçta Almanca, İspanyolca, Japonca, İtalyanca, Fransızca ve Rusça (İngilizce'ye ve İngilizce'den) sözlükçeler için kullanılabilecek olup yakında daha fazla dilde sunulacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın en büyük havayollarından biri olan Emirates, yenilenmiş Boeing 777'leri ile ABD'deki altı şehre hizmet verecek. Havayolu, yolcularına en yeni Business Class koltukları ve oldukça popüler olan Premium Ekonomi Sınıfı ile tüm kabinlerinde daha iyi bir deneyim sunacak.
Yenilenen Boeing 777 uçaklarının Chicago, Boston, Dallas Fort Worth ve Seattle'a doğrudan uçuşlar gerçekleştirmesi planlanıyor. Ayrıca, Bogota bağlantılı Miami ve Atina üzerinden gerçekleşen Newark uçuşları da Emirates'in dört kabin sınıflı ve adeta imzası niteliğindeki ürünleriyle yenilenmiş uçaklarıyla hizmet verecek.
Yenilenmiş Boeing 777'ler ile, önümüzdeki aydan itibaren 2025 yılının başlarına kadar ABD'de ilk kez aşağıda yer alan uçuş programlarına göre seferler düzenlenecek:
" Chicago - Emirates'in yenilenen Boeing 777'leri, 1 Kasım 2024'ten itibaren haftada üç kez Chicago'ya uçacak ve 22 Kasım'dan itibaren ise günlük olarak hizmet verecek.
" Boston - 10 Aralık 2024'ten itibaren haftada üç kez gerçekleştirilecek uçuşlar, 18 Aralık'tan itibaren günlük seferlerle devam edecek.
" Dallas Fort Worth - 9 Ocak 2025'te haftada üç kez olarak başlayacak seferler, 15 Ocak'tan itibaren günlük hale gelecek.
" Seattle - Dört kabin sınıflı yenilenen uçaklar 24 Ocak 2025'ten itibaren hizmet verecek.
" Newark/Athens - Emirates'in yenilenen uçakları, 10 Şubat 2025'ten itibaren günlük seferler düzenleyecek.
" Miami/Bogotá - Miami'yi Kolombiya'nın başkentine bağlayan ve Dubai'ye gidiş-dönüş hizmeti sunan B777 seferleri, 19 Şubat 2025'te haftada dört uçuşla başlayacak ve 1 Mart 2025'ten itibaren günlük seferlerle devam edecek.
Yenilenen Boeing 777 uçaklarının hizmet vermeye başlamasıyla birlikte, Şubat 2025'e kadar Emirates'in ABD'deki 12 uçuş noktasından 10'unda, gerçekleşecek uçuşlarda Premium Ekonomi Sınıfı yolcuların hizmetine sunulacak. Ayrıca, Latin Amerika'daki Bogotá ve São Paulo şehirlerine de Premium Ekonomi hizmeti getirilecek. Emirates'in adeta imzası niteliğindeki Premium Ekonomi Sınıfı koltukları artık hem Boeing 777 hem de A380 uçaklarında mevcut olacak ve havayolunun Amerika'daki 19 noktalı uçuş ağındaki 12 güzergâhında hizmet verecek. Emirates'in yenilenen Boeing 777 uçaklarında ayrıca 1-2-1 koltuk düzeninde Business Class koltukları, daha fazla özel alan, yatağa dönüşebilen geniş koltuklar ve diğer olanakların yanı sıra kişisel mini bar da bulunuyor.
Emirates Başkan Yardımcısı ve Ticari İşler Direktörü Adnan Kazım, Premium Ekonomi'nin ABD'deki diğer noktalarda da hizmet vermesi ile ilgili olarak şunları söyledi: "Yenilenmiş A380'lerimizle hizmet verdiğimiz New York JFK, Los Angeles, San Francisco ve Houston gibi güzergâhlarda Premium Ekonomi'nin ulaştığı başarı ve popülaritenin ardından, Boeing 777'lerimizdeki yenilenmiş kabinlerle daha fazla şehre yeni bir konfor düzeyi getirmek ve daha çok özel alan sunmak için sabırsızlanıyoruz. Yenilenmiş ürünümüzü tanıtmak ve daha fazla güzergâhta gökyüzünde istikrarlı deneyimler sağlamak, ABD'ye yönelik uzun süredir devam eden taahhüdümüzün bir parçası ve sadece birkaç ay içinde daha fazla premium seçenek ekleyerek, yolcularımız için rekabetçi ve fiyatına değer bir seyahat sunmayı amaçlıyoruz."
Emirates'in ayrıcalıklı Premium Ekonomi Sınıfı'nın da dahil olduğu dört kabin sınıfına sahip yenilenmiş uçaklarının seferlere başlamasıyla birlikte, 2024 yılı sonuna kadar 48 adet Boeing 777, A380 ve A350 uçağı kullanılarak, Dubai de dâhil olmak üzere dünya çapında 27 şehirde hizmet verilmesi planlanıyor. ABD ve Latin Amerika'daki uçuş noktalarının yanı sıra Emirates yolcuları hâlihazırda Cenevre, Tokyo Haneda ve Brüksel'e olan seferler arasından seçim yaparak yenilenmiş Boeing 777'lerin konforunu deneyimliyor. Havayolu, önümüzdeki aydan itibaren Riyad ile birlikte Zürih'e de uçmayı planlıyor.
Emirates'in uçuş ağı genelinde Premium Ekonomi'nin sürekli olarak yaygınlaştırılması, ABD'li yolcuların Dubai'nin dışında Mumbai, Bangalore ve Singapur gibi seyahat noktalarında Premium Ekonomi'nin lüks, konfor ve uygun fiyatlarının keyfini çıkarmalarına olanak tanıyor.
Ayrıca, United'ın Chicago, Houston ve San Francisco'daki merkezlerine seyahat eden Emirates yolcuları, ABD'nin yüzlerce iç hat noktası ile Kanada ve Latin Amerika'daki şehirlere yönelik aktarma hizmetlerinden faydalanmadan önce Premium Ekonomi konforu ile uçabiliyor.
Biletler emirates.com, Emirates Uygulaması veya seyahat acenteleri aracılığıyla satın alınabiliyor.
Dört sınıflı Boeing 777'de altı veya sekiz adet First Class süit, 1-2-1 düzeninde 38 veya 40 adet Business Class, Premium Ekonomi'de 24 ve Ekonomi Sınıfı'nda 256 adet koltuk bulunuyor.
Tüm kabinlerdeki yolcular, yenilenen uçaklardaki Premium Ekonomi'nin yanı sıra halı, duvar panelleri ve ahşap kaplamalardaki etkileyici tasarımlar ve yeni renk paletleriyle süslenen yenilenmiş iç mekânların keyfini çıkarabilecekler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirketteki 17 yıllık deneyimi olan Katarzyna Niemirowicz-Majtas, Mağaza Müdürü, Bölge Kontrolörü, Bölge Müdürü ve Satış Müdürü gibi çeşitli rollerde sağlam bir satış geçmişine sahip. Son olarak İspanya ve Portekiz Ülke Müdürü ve İtalya Ülke Müdürü olarak görev aldı. Katarzyna yıllar içinde ekipleri, ekip liderlerini ve yapılan işleri başarıyla geliştirdi. Şirketteki engin deneyimi ve iş ile modaya olan tutkusuyla, H&M Doğu Avrupa Bölgesi'ninde bulunan 21 ülkenin tamamında güçlü sonuçlar almaya odaklanarak, bölgesel ve yerel ekiplere ilham olarak liderlik etmeye devam edecek.
"Dinamizm ve çeşitliliğe sahip olan Doğu Avrupa'nın Bölge Müdürü rolüne adım attığım için büyük gurur ve onur duyuyorum. Vizyonum, tüm organizasyon genelinde büyümeyi hızlandırmak için bölgede halihazırda kurulmuş olan temelin üzerine yeni marka yönelimini ve birlikte çalıştığım diğer bölgelerdeki en iyi uygulamaları eklemek. Hem kendi liderliğim hem de tüm ekiplerimiz için yeni dönemde, H&M Doğu Avrupa'ya liderlik etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Bu sonbahar şimdiye kadarki en iyi sonbahar sezonumuza başlıyoruz, bölgemizdeki müşterilerin doğrudan ilk elden görmeleri için dijital deneyimleri ve fiziksel mağazaları yeniden yapılandırıyoruz." diyor Katarzyna Niemirowicz-Majtas.
Son 3 yıldır Doğu Avrupa Bölgesi'ni yöneticisi olan Mehmet Arisoy, görevine Stockholm'de, H&M Group Satış Direktörü olarak (Franchise dahil olmak üzere tüm bölgelerden sorumlu), ticari strateji ve satış yürütme sorumluluğunu üstlenerek devam edecek.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.