Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2024 yılı 1. çeyrek GSYH verilerini değerlendirdi:
Türkiye ekonomisi 2024 yılı ilk çeyreginde yıllık yüzde 5,7 büyüdü. Yıllıklandırılmıs milli
gelir 1 trilyon 158 milyar dolara ulastı.
Uyguladıgımız rasyonel, öngörülebilir ve kurala dayalı politikalarla ekonomimiz daha
dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeye dogru ilerliyor. Iç talebin büyümeye verdigi katkı
4,1 puan iken, net dıs talebin katkısı 5 çeyrek sonra pozitife dönerek 1,6 puan oldu. Aynı
dönemde yatırımlar yüzde 10,3 artarken, makine ve teçhizat yatırımları aralıksız
büyümesini on sekizinci çeyrege tasıdı. Mal ve hizmet ihracatı yüzde 4 büyüdü.
Sanayi katma degeri yüzde 4,9 arttı. Yüksek teknolojili üretimin bu dönemde yıllık
yüzde 21 büyüme kaydetmesi katma deger artısı için cesaret verici.
Ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 46 bin kisi ilave istihdam saglandı.
Mevsimsel düzeltilmis issizlik oranı son 44 çeyregin en düsük seviyesi olan yüzde 8,7’ye
geriledi.
Yılın ikinci çeyregine iliskin göstergeler ekonomideki dengelenmenin devam ettigine
isaret ediyor. 2024 yılı genelinde net dıs talebin pozitif katkı verdigi dengeli bir büyüme
öngörüyoruz.
Programımız sayesinde dengelenen büyüme kompozisyonu, düsen cari açık, artan
güven, iyilesen beklentiler ve hızlanan dıs kaynak girisi dezenflasyona önemli katkı
saglayacak.
Fiyat istikrarına dogru yol aldıgımız bu süreçte yapısal reformlara hız vererek katma
degerli üretimi ve verimlilik artısını desteklemeye devam edecek, vatandaslarımızın
refahını kalıcı olarak artıracagız.
Rapor ektedir.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Merkez Bankası'nın (TCMB) Finansal İstikrar Raporu - Mayıs 2024 yayınlandı
Küresel finansal koşullar ve gelişmiş ülke merkez bankalarınca uygulanmaya devam edilen sıkı para
politikaları küresel büyümeyi baskılamaya devam etmektedir. Temel ekonomik göstergeler, ABD
ekonomisinde büyüme görünümünün Türkiye’nin ana ticaret ortaklarından Euro Bölgesi’nden olumlu
ayrıştığına işaret etmektedir. ABD başta olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirim
süreçlerine yönelik belirsizlikler ve küresel risk iştahına ilişkin gelişmeler, gelişmekte olan ülkelere yönelik
portföy akımlarında dalgalı bir seyre neden olmaktadır.
İç talebin büyümeye katkısı yıllık bazda azalmakla birlikte yurt içi talepteki dirençli seyir
sürmektedir. Tüketimin büyümeye katkısı azalırken, net ihracatın katkısı artmaktadır. İç talepteki
dengelenme eğilimi ve beklentilerin iyileşmesiyle birlikte, cari işlemler açığı gerilemiştir. Son dönemde cari
işlemler açığının finansmanında uzun vadeli borçlanma araçları ile portföy akımlarının ağırlığı da
artmaktadır. Kamu maliyesinde ise deprem kaynaklı harcamaların etkisi sürmekte olup bütçe açığının
GSYİH’ye oranı yükselmiştir. Son Rapor döneminde yıllık enflasyon ise, hizmet grubu ağırlıklı olmak üzere
artış kaydetmiştir. Türk lirasındaki istikrarlı seyir, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talepteki dengelenme,
önümüzdeki dönemde fiyat artışlarının yavaşlamasını sağlayacaktır.
Şubat ve mart aylarında ivmelenen Türk lirası (TL) ticari krediler politika faiz artırımı ve
makroihtiyati tedbirler sonrasında yavaşlarken, yabancı para (YP) kredi kullanımı canlanmıştır. TL
ticari kredi büyümesi politika faiz artışının yanı sıra kredi büyüme sınırının düşürülmesi ve zorunlu karşılık
tesisi uygulaması sonrasında nisan ayından itibaren gerilemiştir. TL’de değer kaybına yönelik beklentilerin
zayıflaması, kur oynaklığının azalması ve TL ticari kredi ile YP kredi maliyetleri arasında beklenen maliyet
farkının açılması ise, YP kredi talebinin artmasına neden olmuştur. Sistemde TL likiditenin artması
bankaların TL karşılığı para takası işlemlerinin azalmasına yol açarken, bankaların YP kredi plasmanında
kullanabilecekleri döviz likiditesinin artmasına neden olarak YP kredilerini arz kanalından da desteklemiştir.
Bu gelişmeler ışığında 2018 yılından itibaren gerilemekte olan YP krediler, arz ve talep koşullarının
desteklemesiyle 2024 yılında artmıştır. Mayıs ayında düzenleme çerçevesinde yapılan değişiklik ile YP
kredilere aylık büyüme sınırı getirilmiş, sınırın aşılması durumunda zorunlu karşılık yükümlülüğü
uygulamasına başlanmıştır. YP kredi kullanımına ilişkin gelişmeler, kredi kullanıcısının döviz geliri
durumunun yanı sıra, kredi büyümesinin iç talepteki ve dış ticaretteki dengelenmeye etkisi açısından
yakından takip edilmektedir.
Bireysel kredilere yönelik devreye alınan makroihtiyati önlemler ve politika faiz artışıyla tüketici
kredilerinde büyüme zayıflamıştır. 2024 yılının ilk çeyreğinde artan belirsizlik algısı nedeniyle kredi
talebinin hızlanması sürecinde, tüketici kredi büyümesi kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kaynaklı artmıştır. Bu
kredilere yönelik alınan makroihtiyati önlemler ve azami faiz oranlarında yapılan artışlar sonrasında, nisan
ayında bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi büyümesi zayıflayarak, son iki çeyrekteki büyüme oranlarının
altına gerilemiştir. Bireysel kredi kartında nakit avans kullanımı da azalmaktadır. Bireysel kredi
büyümesindeki yavaşlama tüketim harcamalarının dengelenmesine ve cari işlemler dengesine olumlu katkı
verecektir. Konut ve taşıt kredilerine yönelik uygulamada olan tedbirlerin de etkisiyle bu kredilerdeki zayıf
görünüm sürmektedir.
Finansal koşullardaki sıkılaşma sonrasında bireysel kredi tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranında bir
miktar bozulma gözlenmektedir. Bankacılık sektöründe TGA oranı, bireysel TGA oranındaki artışa rağmen
firma TGA oranındaki azalış sonucu yatay seyrini korumuştur. Bununla birlikte TGA oranları, tarihsel
ortalamalarının altındaki düşük seyrini tüm kredi alt türlerinde korumaktadır. Yakın izlemedeki ticari kredi
oranı gerilemeye devam ederken, bireysel kredi yakın izleme oranı ödemesi geciken borçların etkisiyle
artmıştır. Bireysel kredi kalitesindeki gelişmeler yakından takip edilmektedir.
Finansal koşulların sıkılaştığı bu dönemde iktisadi faaliyette ve istihdamda önemli bir bozulma
olmaması bireylerin kredi kalitesi görünümünde dengeleyici olmaktadır. Diğer yandan, kredi kartı,
nakit avans ve kredili mevduat hesabı gibi kısa vadeli borçların yüksek faiz ile çevrilmesi borç servis yükünü
artırabilecektir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde bireysel müşterilerin borç, gelir ve tüketim yapılarında
dengelenmenin olması önem arz etmektedir. Bankaların önceki dönemde ihtiyatlı bir yaklaşım ile ayırdıkları
yüksek karşılıklar, aktif kalitesi kaynaklı bozulmalara karşı önemli bir tampon görevi görmekte ve banka
bilançolarını desteklemektedir.
Firmaların borçluluğu gerilerken, kârlılık göstergeleri tarihsel ortalamaların üzerinde seyretmekte
ve likidite yapılarındaki güçlü görünüm korunmaktadır. Yükselen TL kredi maliyetleri firmaların YP
krediye yönelimini artırmış olmakla birlikte, reel sektörün finansal kaldıraç oranı ve YP açık pozisyonu düşük
seviyelerde seyretmektedir. YP kredi borcundaki artışa rağmen firmaların ihracat gelirleri ile YP borçlarını
karşılama kapasitesindeki iyileşme devam etmektedir. YP kredi büyümelerinin de düzenleme sınırlarına
dâhil edilmesiyle firmaların kur riski görünümünde önemli bir bozulma öngörülmemektedir.
Hanehalkı borcunun milli gelire oranındaki düşük seviye korunurken bireysel kredi kartı borcunun
payı artmaktadır. Kişi başı borç ve gelire oranla borçluluk göstergeleri bireysel kredi kartı hariç diğer
tüketici kredilerinde gerilemeye devam etmiştir. Finansal koşullardaki sıkılaşmaya ilave olarak bireysel
kredilerde ortalama vadenin kısalması, borç/gelir uyumsuzluğu yaşayan bireylerin kredi riskinde artışa
neden olabilecektir. Hanehalkının finansal varlık kompozisyonunda TL cinsi varlıkların ağırlığı artarken, kur
korumalı ürünlerin payı azalmaktadır. Hanehalkının hisse senedi, yatırım fonu ve emeklilik sistemi gibi Türk
lirası alternatif finansal varlıklar ile tasarruflarını çeşitlendirme eğilimi devam etmektedir.
Parasal sıkılık ve destekleyici makroihtiyati çerçeve, Türk lirasına geçişi hızlandırırken, bankaların
döviz ve TL likiditeleri artmaktadır. Politika faiz artırımı ve ek makroihtiyati düzenlemeler sonrasında TL
mevduat faizleri mart ayının ikinci yarısından itibaren hızlı bir şekilde yükselmiştir. Nisan ayının ilk
haftasından itibaren YP mevduattan ve kur korumalı mevduattan TL mevduata geçişlerin yanı sıra yurt
dışından portföy girişleri ve yurt dışı yerleşiklerle yapılan swap işlemleri de hızlı bir şekilde artmıştır. Bu
gelişmeler finansal sistemin TL likidite fazlasına geçmesine neden olurken, bankaların TCMB ile
gerçekleştirdiği depo işlemlerinin artmasına ve para takası işlemlerinin azalmasına neden olmuştur.
Sistemdeki TL likidite fazlası, ilave ZK adımları ile sterilize edilmiştir.
Mevcut politika bileşimi, Türkiye’ye yönelik risk algısının iyileşmesini ve risk priminin düşmesini
sağlamıştır. Ülke risk priminde gözlenen iyileşmeyle birlikte bankaların yurt dışı borçlanma maliyetleri
azalırken, orta-uzun vadeli enstrümanlar başta olmak üzere ilave yeni kaynak temini ile dış borç yenileme
oranları artmıştır. Sendikasyon kredisi yenilemelerinde maliyetler bir önceki döneme göre 100 baz puan
(bp) gerilerken yenileme oranı yüzde 120 seviyesinin üzerinde gerçekleşmektedir. Bankaların uzun vadeli
eurobond ihraçları ve sermaye benzeri borçlanmaları canlı bir seyir izlemektedir. Bankalar 2024 yılının
mayıs ayına kadar olan dönemde 4,1 milyar ABD doları tutarında sermaye benzeri borçlanma ürünleri ile
yeni kaynak temin etmişlerdir.
Banka bilançolarının etkin yönetilmesi, faiz artırım sürecinin bilançolara etkisinin sınırlı kalmasını
sağlamıştır. Sıkılaşma öncesi dönemde değişken faizli ve kısa vadeli kredilerin artması ve mevduat
vadesindeki uzama, yeniden fiyatlama kanalı kaynaklı faiz riskinin yönetilebilmesine katkı vermiştir. Menkul
kıymetlerin değer azalışı kaynaklı olası kayıplar, bu kıymetleri ağırlıklı olarak itfa edilmiş değerleri ile
sınıflandırılması sayesinde dengelenmiştir. Bu çerçevede bankaların olası faiz şoklarına karşı düzenleme
sınırlarıyla uyumlu bir risk görünümüne ve bilanço yapısına sahip olduğu değerlendirilmektedir.
Bankaların kârlılığı net faiz marjındaki gerilemeye rağmen kredi büyümesi ve ücret-komisyon
gelirlerinin olumlu etkisiyle bir miktar dengelenmiştir. Politika faizi artırımlarının kredi ve mevduat
fiyatlaması üzerindeki etkileri ile şubat ayına kadar olan dönemde yüksek ZK maliyeti, özkaynak kârlılığında
düşüşe neden olmuştur. İkinci çeyrekten itibaren faiz artırımlarının bilançolardaki yeniden fiyatlama
etkisinin azalması, ücret ve komisyon gelirlerindeki performansın devamı ve kredi risk maliyetinde artışın
sınırlı olması gibi faktörlerle sektörün kâr görünümünün iyileşmesi beklenmektedir.
Bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği, yasal oranların belirgin üzerinde yer almaktadır. 2024
yılında bankaların sermaye benzeri borçlanmaları, sermaye tamponlarını güçlendirmiştir. Fazla
sermayelerin yanı sıra ihtiyati olarak ayrılan serbest karşılıklar, bankaların olası zarar karşılama kapasitesini
desteklemektedir. Yavaşlayan kredi büyümesinin önümüzdeki dönemde risk ağırlıklı varlıklardaki artışı
sınırlaması ve kâr performansındaki iyileşmeyle birlikte bankaların sermaye yeterlilik göstergelerinde
olumlu seyrin sürmesi beklenmektedir.
Yurt
İçinde Enflasyon Verisi Açıklanacak
Pazartesi
günü yurt içinde Mayıs ayına ilişkin enflasyon verisi
açıklanacak Geçen yıl doğalgaz fiyatlarının 0 kat sayı olarak alınması
ile bu sene enflasyonun zirve yapması bekleniyor Beklentimiz Mayıs
ayında enflasyonun aylık bazda 3 5 yıllık bazda ise 75 7
artması yönünde
Mayıs
ayından sonra ise enflasyonda dezenflasyon sürecinin
başlaması bekleniyor Haziran Ağustos ayları arasında kümüle
enflasyonun geçen yıl 22 5 olması sonrasında bu yıl baz etkisi
kaynaklı yaz döneminde enflasyonda sert düşüş piyasa beklentileri
dahilinde Ekonomi yönetiminin de enflasyon beklentilerinin
piyasaya paralel olduğu aşikar Daha önce yapılan açıklamalarda
TCMB Başkanı Karahan'' Enflasyonun 75 76 arasında tepe
yapacağını, hedefin bu yıl sonu için 38 gelecek yılı için 14 ve
sonraki yıl içinde 9 olmak üzere tek hane olduğunu dile getirmişti
Benzer açıklamalar Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan da gelmişti Baz etkisi
ardından özellikle Eylül ayı itibariyle para ve maliye politikaları etkileri
enflasyona yansır ise yıl sonuna doğru faiz indirim döngüsünün de
konuşulabileceğini düşünmekteyiz
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD endeksleri Perşembe günü negatif kapanış gerçekleştirdi. Dow Jones -0.86%, S&P500 -0.60%, Nasdaq -1.08% düşüşle kapandı. Avrupa endeksleri pozitif kapanış gerçekleştirdi. Euro
Stoxx 50 +0.42%, DAX +0.22%, FTSE 100 +0.59% yükselişle kapandı. TSİ 09:50/ ABD ve Avrupa vadeli endeksleri ağırlıklı negatif işlem görüyor.
§ Asya’da endeksler ağırlıklı pozitif işlem görüyor. TSİ 09:50/ Shanghai -0.05%, Hang Seng +0.06%, Nikkei 225 +1.27%, DJ New Zealand +2.37% yükselişle kapandı.
§ Fed Başkanı Lorie Logan katıldığı etkinlikte faiz oranlarını düşürmeyi düşünmek için henüz çok erken olduğunu söyledi. / Bloomberg HT
§ Ekonomistler, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranlarını ne kadar düşüreceğine ilişkin beklentilerini azaltmaya başladı. / Bloomberg HT
§ New York Fed Başkanı John Williams enflasyonun hala çok yüksek olduğunu ancak hedefe ineceğine inandığını belirtti. / Bloomberg HT
§ Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Birlik ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nun (Euratom), enerji sektöründeki yatırımları koruyan Enerji Şartı Anlaşması'ndan çıkmasına onay verdi. AB Komisyonu,
geçen yıl, iklim endişeleri nedeniyle anlaşmadan koordineli şekilde çekilmeyi teklif etmişti. / Bloomberg HT
§ Avrupa Merkez Bankası (AMB) Yönetim Konseyi Üyesi Francois Villeroy de Galhau Avrupa Birliği'nin yeni banka sermayesi kurallarını ertelemesi ve zayıflatması gerektiğini açıkladı. /
Bloomberg HT
§ Eski ABD Başkanı ve 2024 başkanlık seçimlerinin Cumhuriyetçi adayı Donald Trump, New York’ta yargılandığı "sus payı" davasında, hakkındaki 34 suçlamanın hepsinden jüri tarafından suçlu
bulundu. /Bloomberg HT
Deniz Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
www.denizyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
MÜSİAD'dan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor
2024 yılı Mayıs ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 7,6 puan ivme kaybederek 49,5 değerine gerilemiş ve referans değerin altında gerçekleşmiştir.
Bu dönemde Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi önceki aya göre 8,3 puan azalış kaydederek 49,8 seviyesine gerilemiştir. Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi de önceki aya göre 9,8 puan hız kaybederek 49,6 seviyesinde gerçeklemiştir.
Hizmet sektöründe gözlenen azalışta girdi alımlarının sert bir şekilde yavaşlaması ve buna bağlı olarak iş hacminde kaydedilen daralma etkili olmuştur. Sanayi sektöründe ise yeni siparişlerin önceki aya göre belirgin bir şekilde azalması, üretimde gözlenen daralmanın belirleyicisi olmuştur.
Söz konusu gelişmeler neticesinde 49,5 seviyesinde gerçekleşen SAMEKS Bileşik Endeksi, Şubat 2023 döneminden bu yana ilk kez referans değerin altına gerilemiş ve Mayıs 2024 döneminde ekonomik aktivitede yavaşlama yaşandığına işaret etmiştir.
Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi, 2024 yılı Mayıs ayında, bir önceki aya göre 9,8 puan azalarak 49,6 seviyesine gerilemiştir.
Yeni siparişler alt endeksinin önceki aya göre 9,3 puan azalarak 48,0 puana gerilemesi, sektör genelinde yaşanan yavaşlamanın belirleyici unsuru olmuştur. Bu gelişmeye bağlı olarak girdi alımları alt endeksi önceki aya göre birden 18,5 puan azalarak 51,5 seviyesine gerilemiş; üretim alt endeksi de 8,5 puan azalarak 47,6 puanla önceki aya göre daralmaya işaret etmiştir.
Önceki aya göre 11,5 puan azalan nihai mal stoku alt endeksi de 49,7 seviyesine gerilemiş ve bu Mayıs ayına ilişkin olumsuz bir görüntü sunmuştur. Aylık bazda 7,2 puan ivme kaybetmiş olmasına karşın 51,0 puan seviyesinde gerçekleşen tedarikçilerin teslimat süresi alt endeksi ise, firmaların mal ve hizmet tedarikinde olumu görünümün sürdüğüne işaret etmiştir.
Mayıs ayında önceki aya göre 9,7 puan birden azalan istihdam alt endeksi ise 50,0 puan seviyesine gerilemiş ve başabaş noktasında gerçekleşerek sektörün emek talebini durağan bir seyir izlemiştir.
Böylece bu dönemde 49,6 puana gerileyen mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi, 2 aylık artış eğiliminin ardından yeniden daralma sinyali vermiştir.
Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi, 2024 yılı Mayıs ayında önceki aya göre 8,3 puan azalarak 49,8 seviyesine gerilemiştir.
Önceki aya göre 11,2 puan birden azalarak belirgin bir ivme kaybı kaydeden girdi alımları alt endeksi, 62,5 puanla Şubat 2023’ten bu yana en düşük seviyesine gerilemiştir. Böylece aylık bazda 4,0 puan azalarak 48,6 puan seviyesine gerileyen iş hacmi alt endeksi, sektör genelinde durgun bir görüntü olduğuna işaret etmiştir.
Mayıs ayında önceki aya göre 6,8 azalmasına karşın 50,9 seviyesinde gerçekleşen nihai mal stoku alt endeksi ve 51,6 seviyesindeki tedarikçilerin teslimat süresi alt endeksi; bu dönemde sektör genelinde yaşanan daralmayı sınırlandıran etkenler olmuştur.
6,4 puan gerileyerek 49,6 puan seviyesine gerileyen istihdam alt endeksi ise Mayıs ayında sektör genelinde emek talebinin azaldığına işaret etmiştir.
Söz konusu gelişmeler neticesinde Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi 49,8 puanlık seviyesiyle Mayıs ayına ilişkin durağan bir görüntü arz etmiştir.
YORUM:
Mayıs ayında 49,5 puanlık seviyesiyle referans değer altına gerileyen SAMEKS Bileşik Endeksi, asrın felaketinin yaşandığı Şubat 2023 döneminden bu yana ilk kez, iktisadi faaliyetin aylık bazda daraldığına işaret etmiştir. Bu dönemde parasal sıkılaşmanın etkilerinin belirginleşmesiyle birlikte talep koşullarının bozulduğu gözlenirken, buna bağlı olarak üretim, iş hacmi ve istihdam alt endekslerinin de belirgin bir şekilde ivme kaybettiği görülmüştür.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.