Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
“Yeniliğe açık olan her zaman kazanır” diyerek genç yönetmen adaylarını destekleyen Samsung Electronics’in düzenlediği Galaxy Ultra Kısa Film Yarışması’nın kazananlarına ödülleri Soho House’da düzenlenen törende takdim edildi. Üniversite ve lise kategorilerinde yarışan ve ödül alan kısa filmlerde, Samsung Galaxy Ultra’nın gelişmiş kamera özelliklerinin genç yönetmen adaylarına sunduğu görsel olanaklar ön plandaydı.
Samsung’un düzenlediği Galaxy Ultra Kısa Film Yarışması, genç yönetmen adaylarının yeteneklerini sergileyerek sinema dünyasına adımlarını atmaları için benzersiz bir platform sunuyor. Yarışmada, üniversite kategorisinde büyük ödüle Oğuzhan Kara ve Şevval Kaynak’ın birlikte yönettiği Uşak filmi layık görülürken, Karar filmiyle Beliz Kaya, Beni Bağrına Bas ile Onur Karakuş da mansiyon ödülü aldı. Lise kategorisinde Late Date ile Boran Şen büyük ödülü almaya hak kazanırken, Mutluluk Maskeleri ve Maruziyet adlı filmiyle Poyraz Demirci ve Haber Stüdyosu adlı filmiyle Zeynep Yeşiltepe mansiyon aldı.
Sunuculuğunu Melikşah Altuntaş’ın üstlendiği ödül töreninde, ödül kazanarak sinema alanındaki kariyerlerine ilk adımlarını atan genç yönetmen adaylarına ödüllerini Gülse Birsel, Aşkın Yıldız Baş, Büşra Pekin ve Kıvanç Sezer takdim etti. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren Samsung Electronics Türkiye Mobil İş Birimi Pazarlama Direktörü Aşkın Baş Yıldız, şunları söyledi: “Samsung Türkiye olarak, yaratıcılığı ve yenilikçi fikirleri ürünlerimiz ve projelerimizle desteklemeyi her zaman öncelik olarak görüyoruz. Galaxy Ultra Kısa Film Yarışmasında, sinemacı olmanın ve kendi hikayesini sinemanın diliyle anlatmanın hayalini kuran genç yeteneklere kendilerini ifade etme fırsatını sunabilmenin ve onların da bunu başardığına tanık olmanın gururunu yaşadık. Değerli jüri üyelerimiz Melikşah Altuntaş, Büşra Pekin, Kıvanç Sezer’e ve projemizin ilk gününden bu yana değerli katkılarını esirgemeyen Sayın Gülse Birsel’e çok teşekkür ediyorum. Bugün burada ‘ilk ödül’ heyecanını yaşayan genç yönetmen adaylarımıza ‘daha nice ödüllere’ diyor, başarılarının devamını diliyorum.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İklim değişikliği sonucu yaşanan kuraklık, sel ve dolu gibi olayların çiftçilerin kâbusu olduğunu söyleyen Magdeburger Sigorta Tarım Sigortaları Müdürü Mehmet Koç “Avrupa’daki çiftçi bir yıllık üretimini kaybederse ayakta kalabilir ancak Türkiye’deki çiftçinin böyle bir lüksü yok. Emekler ancak tarım sigortası ile korunabilir” dedi.
Tarım sigortalarının iklim değişikliğinde önemi daha da artıyor. Genel stratejileri çerçevesinde tüm sigorta branşlarında var olma hedefi olan Magdeburger Sigorta, tarıma da büyük önem veriyor. 2024 yılı mart ayında TARSİM ruhsatını alarak toplam 27 firmalık TARSİM havuzuna katılan şirket, bu alanda etkinliğini daha da artırmayı hedefliyor.
Türkiye’de tarım sigortaları pazar payını artırmayı amaçlayan firmanın Tarım Sigortaları Müdürü Mehmet Koç, tarım sigortalarının hasar/prim oranının diğer sigorta branşlarına göre daha kârlı olmasına rağmen katastrofik hasar riskinin yüksek olduğunu belirtti.
Arabalar korunabiliyor ama tarlalar korunamıyor
Koç, “Günümüzde tarımsal riskler global bir fenomen halini aldı. Özellikle iklim değişikliğinin etkisiyle ülkemizde de görülen aşırı sıcak ve aşırı soğuk havalar, ceviz büyüklüğünde dolu yağışları, kuraklık vb. iklim olayları hasar miktarını artıran önemli faktörlerdir. Dolu yağdığı zaman araçlarımızı kapalı yerlere çekebiliyoruz ancak tarladaki ürün için bunu yapabilme şansımız yok. Ülkemizde uzun yıllar görülmeyen hortum olaylarına son 15 yıldır sıkça rastlanır oldu. 100 yılda eriyen buzul miktarı son 5 senede eridi. Türkiye, tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ise altıncı-yedinci sıradadır. Dolayısıyla burada yaşanan olumsuz gelişmeler dünyayı da etkilemektedir. Avrupa’daki çiftçi bir yıllık üretimini kaybederse ayakta kalabilir ancak Türkiye’deki çiftçinin böyle bir lüksü yok” diye konuştu.
Mehmet Koç, sözlerini “Tarımla uğraşmak büyük masraflar ve emek gerektirir dolayısıyla tarım üretimi hava şartlarına bağlı risklere karşı korunmalıdır. Emekler ancak tarım sigortası ile korunabilir. Burada risk olmasa zaten bugün sigorta konuşuyor olmazdık. Biz firma olarak hem çiftçilerimizin güvende hissetmesi ve gelirlerini koruması noktasında aksiyon alıyor hem de risklerimizi kontrol altına almak adına gerekli adımları atıyoruz.” şeklinde noktaladı.
Magdeburger Sigorta Hakkında:
180 yıldır sigortacılık sektöründe yenilikçi hizmet ve çözümleriyle faaliyet gösteren Magdeburger Sigorta, 1844 yılında Almanya’nın Magdeburg kentinde kurulmuş ve kurulduğu dönemden itibaren dünyanın sayılı sigorta şirketleri arasına girmiştir. 1906 Büyük San Francisco depremi dahil Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde pek çok felakette sigortalılarının yanında olmuştur.
1995 yılında el değiştiren Magdeburger Sigorta’nın Türkiye’deki hisseleri de aynı dönem içerisinde devredilmiştir. Magdeburger Sigorta, 23 yıl sonra 2018 yılında 100% Türk sermayeli Bor Holding tarafından satın alınmıştır.
Sigortacılık sektöründe yetkin kadrosu, güçlü acente ağı, yenilikçi ve güvenilir hizmet anlayışını paydaşlarıyla buluşturan Magdeburger Sigorta, faaliyetlerine hedeflerini büyüterek emin adımlarla Bor Holding çatısı altında devam etmektedir.
Magdeburger Sigorta A.Ş. bir BOR Holding iştirakidir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan altı ilde sürdürülebilirlik odaklı proaktif yaklaşımla elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik, kaçak elektrik kullanımı ile mücadelede etkili stratejiler önererek çalışmalarını sürdürüyor. Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, Nisan ayında yapılan kontrollerde 351 adet kayıt dışı trafo tespit edilmesine de ilişkin olarak, kaçak elektrik kullanımının milli ekonomiye verdiği zararları ve trafo ticaretinin kontrolsüzlüğüne dair açıklamalarda bulundu.
Kaçak tüketimin faturası Türkiye'ye çıkıyor
Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, "Dicle Elektrik olarak bölgedeki kaçak elektrik kullanımıyla mücadeleye devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlenen regülasyonlara uyum gösteren bir elektrik dağıtım şirketi olarak, kaçak elektrikle mücadelede ciddi bir efor sarf ediyoruz. Tarımsal sulama sahalarında kendini gösteren ve sayıları binlere ulaşan kaçak trafoların bertaraf edilmesi için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kaçak elektrik kullananların normalden 9-10 kat daha fazla enerji tükettiğini gözlemliyoruz. Elektrik iletim hatlarında çoğu kez kalıcı hasarlar bırakan kaçak kullanımın faturası tüm Türkiye'ye çıkıyor." dedi.
Kaçak trafo montajında ölümlü kazalar oluyor
Açıklamalarını daha etkin regülasyonlara ihtiyaç duyulduğunu belirterek sürdüren Arvas, "Türkiye'nin bir problemi olan trafo ticareti belli başlı illerde adeta bir sektöre dönüşmüş durumda. 150-200 bin TL'yi veren herkes bu trafoları temin edebiliyor. Bu trafolar ile tüketilen aşırı ve kaçak elektrik tüketimi bir yana, kaçak trafo montajı esnasında meydana gelen kazalar zaman zaman can kaybına da yol açıyor. Milli ekonomimizi milyarlarca Türk Lirası zarara uğratan kaçak trafoların denetim ve ticaretinin daha etkin regülasyonlarla kontrol altına alınması gerektiği sonucu ortaya çıkıyor. Başta Ticaret Bakanlığı olmak üzere tüm paydaşlarla konunun çok yönlü ele alınması ve regülasyonların yeniden gözden geçirilmesi, sürdürülebilir enerji arz güvenliğini garanti altına almak adına önemli bir adım teşkil edecektir." ifadelerini kullandı.
2024 yılında 2800 kaçak trafo tespit edildi
Kaçak trafoların insana ve doğaya verdiği zararın yanında, ülkeye maliyeti milyar dolarlarla ifade edilecek bir milli servete denk geldiğinin altını çizen Arvas, "Geçtiğimiz Nisan ayında, Şanlıurfa'da yaptığımız kontrollerde asgari 100 bin nüfuslu bir ilçeye yetecek yaklaşık 53 bin 500 KVA gücünde 351 adet kayıt dışı elektrik trafosu tespit etmiştik. Ayrıca 2024 yılının ilk günlerinden bu yana 650 adeti drone ile olmak üzere toplam 2800 kaçak trafo tespiti gerçekleştirdik. Kaçak trafo kullanıcıları, normalden 9-10 kat fazla enerji tüketiyor. Sadece Mardin'de tüketilen kaçak enerji, 1.2 milyon hanenin tüketimine eşit. Her hanede 4 kişinin yaşadığını varsayarsak, bu da 4 milyon 800 bin kişinin enerji tüketimine denk geliyor." dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk Telekom ve Kızılay arasında gerçekleştirilen iş birliğiyle, deprem bölgesindeki öğrenciler için eğitim ve teknoloji desteği devam ediyor. Türk Telekom'un teknoloji desteği sağladığı Kızılay 100.Yıl Kütüphaneleri'nde lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilere, sınav öncesi motivasyon desteği verildi. 2 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek Liselere Giriş Sınavı (LGS) ve 8-9 Haziran'daki Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesinde Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş'ta motivasyon eğitimleri düzenlendi.
Türk Telekom CEO'su Ümit Önal, "Türk Telekom olarak, Türkiye'ye Değer anlayışıyla, teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştüren çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Teknolojimiz ve Grup şirketlerimizden Sebit'in eğitim çözümleriyle destek sunduğumuz 100. Yıl Kütüphaneleri'nde yaklaşan sınav yolculuklarında öğrencilerin yanlarında olmayı hedefliyoruz. Bu projelerle, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin eğitim hayatında daha güçlü adımlar atmalarını destekliyoruz" dedi.
Türk Telekom'un fiber altyapı, teknoloji ve WiFi desteği sunduğu, Türk Telekom'un iştiraki Sebit'in ise dijital ve basılı eğitim çözümleriyle katkı sağladığı ve şu ana kadar yaklaşık 34 bin öğrencinin faydalandığı 100. Yıl Kütüphaneleri'nin sayısının bu yıl sonunda 20'ye ulaşması hedefleniyor.
Türk Telekom, kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarıyla teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürmeye devam ediyor. Türk Telekom'un teknoloji desteği sağladığı 100. Yıl Kütüphaneleri'nde yer alan sınıflarda, ortaokul ve lise öğrencileri Sebit'in ders anlatım videoları, deneme sınavları ve çözümlü soruları ile LGS ve YKS'ye hazırlanabiliyor. Bu kapsamda da 2 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek LGS ve 8-9 Haziran'daki YKS sınavlarına hazırlanan öğrencilere Kızılay 100.Yıl Kütüphaneleri'nde motivasyon eğitimleri düzenlendi.
Türk Telekom CEO'su Ümit Önal, "Türkiye'ye Değer anlayışıyla geliştirdiğimiz sosyal sorumluluk projelerimizde, teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürmeye devam ediyoruz. Kızılay ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğiyle deprem bölgesindeki 100. Yıl Kütüphaneleri'nde öğrencilere eğitim ve teknoloji desteği sağlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. 100. Yıl Kütüphaneleri'ndeki sınıflara fiber altyapı ve teknoloji desteğimizin yanında, eğitim alanında öncü çalışmalar gerçekleştiren iştirakimiz Sebit'in çözümlerini sunuyoruz. Bölgede, lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan öğrenciler, Sebit'in dijital ve basılı eğitim çözümleri ile sınavlarına hazırlıklarını sürdürebiliyor, konu tekrarı yapabiliyor ve ilgili konulara yönelik test çözebiliyorlar. Gençlerimizin yaklaşan sınav yolculuklarında yanlarında oluyor ve onların başarılarına katkıda bulunuyoruz. Bu projelerle, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin eğitim hayatında daha güçlü adımlar atmalarını destekliyoruz" dedi.
Kütüphanelerden 34 bin öğrenci yararlandı, yıl sonuna kadar kütüphane sayısının 20'ye ulaşması hedefleniyor
YKS ve LGS sınavına hazırlanan öğrenciler, motivasyon eğitimleri kapsamında uzman eğitmenler ile bir araya geldi. Gerçekleşen motivasyon eğitimleri kapsamında; "Sınav Kaygısı ve Baş Etme Yöntemleri", "Sınav Stratejileri", "Sınava 1 Hafta Kala Neler Yapılmalı?", "Stres Yönetimi, "Sosyal ve Duygusal Beceriler" gibi başlıklar ele alındı. Eğitimlere sınava girecek olan öğrencilerin yanı sıra veliler de katılırken, sınav sürecinde çocuklarına nasıl destek olabilecekleri ile ilgili tavsiyeleri uzmanlardan dinledi. Düzenlenen eğitimlerinin yanı sıra konteyner kentlerde oluşturulan eğlence ve oyun alanları sayesinde ise öğrenciler, sınavlara kısa bir süre kala streslerini atarak motivasyonlarını artırma şansı yakaladı.
Türk Telekom ve iştiraki Sebit ile Kızılay'ın iş birliğinde ilk adımı Hatay'da atılan ve ardından Kahramanmaraş, Adıyaman, Osmaniye, Malatya ve Gaziantep'te kurulan 100. Yıl Kütüphaneleri'nden yaklaşık 34 bin öğrenci yararlanırken, kütüphane sayısının yıl sonunda 20'ye ulaşması hedefleniyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mercedes-Benz Türk, Aksaray Kamyon Fabrikası'nda açtığı asistan güvenlik sistemlerinin kalibrasyon tesisi ile dijitalleşme yolculuğuna hız kesmeden devam ediyor. ATARi Projesi kapsamında faaliyete geçen yeni tesis, kamyonların asistan güvenlik sistemlerinin kalibrasyonunu otomatik olarak gerçekleştiriyor. Lazer ve kamera teknolojisi kullanılarak; araçların düz gidiş ayarı, far ayarları ve sensör kalibrasyonları robotlar ve otonom sistemler tarafından gerçekleştiriliyor.
Aksaray Kamyon Fabrikası'nda ürettiği kamyon ve çekiciler ile müşterilerine üst düzey bir sürüş deneyimi sunan Mercedes-Benz Türk, Automated Truck Alignment Rig (ATARi) Projesi kapsamında araçların asistan güvenlik sistemlerinin kalibrasyonunu sağlayan yeni tesisini faaliyete geçirdi.
Endüstri 4.0 teknolojileri referans alınarak tasarlanan yeni tesiste, lazer ve kamera sistemi kullanılarak aracın uzaydaki pozisyonu tespit edilerek araç düz gidiş ayarı ve şerit takip, kör nokta gibi güvenli sürüş sistemlerine ait sensör ve kamera sistemlerinin kalibrasyonu otomatik olarak gerçekleştirilecek. Tesiste, dört adet robot faaliyet gösterecek.
Yeni tesiste, robot, kamera teknolojisi ve yüksek otomasyon sistemi kullanılarak gerçekleştirilen kalibrasyon işlemleri sayesinde, üretim süreçlerinde verimlilik artırılarak hata oranı azaltılacak. Enerji tüketimini optimize ederek daha az enerji ile daha fazla iş yapılmasına imkan tanıyan tesis, birden fazla istasyonda yapılan işlemlerin tek bir istasyonda gerçekleştirilmesini sağlayarak alan ve zaman tasarrufu da sağlayacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye pazarına kısa bir süre önce giriş yapan İtalyan SWM Motors, Türkiye'deki ürün gamını genişletiyor. Üç farklı SUV modelle giriş yaptığı Türkiye pazarına yeni elektrikli hafif ticari modeli X30L EV'yi de sunmaya başlayan marka, kompakt boyutlarına karşın 5 metreküple sınıfının en geniş yükleme hacmini sunuyor. Türkiye pazarına 1 milyon 199 bin 500 TL'den başlayan fiyatlarla sunulan yeni model, 305 kilometrelik menzili, sadece 45 dakikada şarj edilebilen CATL imzalı bataryası ve test edilmiş 1000 kilogramlık taşıma kapasitesiyle rakiplerine gözdağı veriyor. 220 Nm'lik torkuyla yüksek çekiş gücüne sahip yeni X30L EV, kompakt boyutları sayesinde yer altı otoparkları gibi kapalı alanlarda bile kullanım kolaylığı sağlıyor.
Türkiye otomotiv pazarı, potansiyeli ve dinamik yapısıyla küresel oyuncuların yakın takibi altında. Bu kapsamda kısa bir süre önce Türkiye pazarına giriş yapan ve Çin'in önde gelen otomotiv üreticilerinden Shineray Group bünyesinde faaliyet gösteren İtalyan SWM markası, ürün gamını genişletmek için çalışmalarına devam ediyor.
5 metreküplük yükleme hacmiyle sınıfının zirvesinde!
Türkiye'de ATMO Grubu'nun temsil ettiği marka, G01, G01F ve G03F olmak üzere üç farklı benzinli SUV modeliyle giriş yaptığı Türkiye pazarına yeni bir modelini daha getirmeye başladı. Markanın yeni elektrikli hafif ticari modeli X30L EV, başta KOBİ'ler olmak üzere çalışma hayatına elektriğin çevreci özellikleri ve ekonomisini kazandıracak. 1 milyon 199 bin 500 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunulan her iki tarafta çift sürgülü kapı özelliğiyle dikkat çeken yeni SWM X30L EV, geniş yükleme alanı, güçlü motoru ve yüksek kapasiteli bataryası ile konvansiyonel motorlu rakiplerine karşı önemli avantajlar sunuyor. 4.495 mm'lik uzunluğu ile kompakt boyutlara sahip olan yeni X30L EV, buna rağmen 2.925 mm'lik aks aralığı ile sınıfının en geniş yükleme alanlarından birini sunuyor. 2510x1475x1350 ölçülerine sahip 5 metreküplük yükleme alanıyla rakiplerinden ayrışan yeni araç, 700 kilogramlık taşıma kapasitesiyle de dikkat çekiyor. Tek parça çelik bariyer ALL FLAT teknolojisi ve yüksek mukavemetli alüminyum döşeme tasarımıyla çok geniş bir yükleme alanı sunabilen X30L EV, kompakt boyutları sayesinde yer altı otoparkları gibi kapalı alanlarda bile kullanım kolaylığı sağlıyor.
Tek şarj ile 305 kilometre menzil!
CATL üretimi 41.86 kWh kapasiteli batarya ile 305 kilometrelik menzil (NEDC) vadeden yeni SWM X30L EV'nin şarj süreleri de oldukça iddialı. Standart şarjda 6 saatte tamamen şarj olabilen araç, hızlı şarj ile sadece 45 dakikaya (yüzde 80'e kadar) ihtiyaç duyuyor. Şarj cihazı standardı hem AC hem de DC şarj için yaygın olarak bulunan ve kullanımı kolay olan "CCS" olarak öne çıkıyor. Arkadan itişli araç, 60 kw güç ve 220 Nm tork üreten motoruyla yüksek bir performans sunuyor. Sport modunda yüzde 15 performans artışı sağlayan motor, bu sayede tam yüklü halde bile yeterli performansı sergiliyor. Renkli LCD gösterge paneli, Android ve Apple Carplay bağlantılı 10 inçlik multimedya ekranı, klima, çift hava yastığı, ABS+EBD, EPS, ESC, lastik basınç sensörü, yokuş kalkış desteği, LED farlar, deri koltuklar, enerji rejenerasyonu, batarya ısıtma ve soğutma fonksiyonu, elektrikle ayarlanabilen camlar, arka kamera ve park sensörü gibi zengin bir donanım listesiyle sunulan SWM X30L EV, yaya koruma sistemi gibi güvenlik ekipmanlarına da sahip.
Bayi ve satış sonrası hizmet ağı ile Türkiye'ye yayılıyor!
SWM Motors, 1971 yılında İtalya'da kuruldu, 2014 yılında Çinli Shineray Holding tarafından satın alınan SWM, SWM Motors olarak 2016 yılında Shineray Holding'e ait, Brilliance Shineray Chongqing Automobile Co. Ltd.'ye dahil edildi. Tasarım ofisi Milano'da olan ve tamamen İtalyan çizgileri taşıyan SWM'nin, 1.000'den fazla kişinin görev yaptığı Ar-Ge Merkezi ise Çin'in Chongqing şehrinde yer alıyor. Marka, yılda 300 binden fazla araç üretimi gerçekleştiriyor. İlk aşamada İstanbul, Ankara, Bursa, Kayseri, Konya, Denizli ve Trabzon olmak üzere 8 şehirde 9 bayiyle satış ve satış sonrası hizmeti ağı ile faaliyetlerine başlayan SWM Türkiye, ilk çeyrek sonunda Ege, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da açtığı toplamda 11 yeni satış ve satış sonrası servis noktaları ile büyümeye devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın siber güvenlik lideri Palo Alto Networks yaptığı açıklamada Prisma® SASE 3.0'ın sektöre sunulmasıyla iş gücünü geleceğe hazırlayacak ve dönüştürecek yenilikleri duyurdu. Prisma SASE 3.0 şimdi yönetilen ve yönetilmeyen cihazların güvenliğini sağlamak için Zero Trust (Sıfır Güven) yetkinliğinin kapsamını genişletiyor. Sektörün ilk entegre kurumsal tarayıcısını ve yapay zeka destekli veri güvenliğini sunarken dinamik uygulamaları hızlandırarak beş kata kadar daha hızlı performans göstermelerini sağlıyor.
Palo Alto Networks Ağ Güvenliği Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Anand Oswal konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde dile getirdi:
"Prisma SASE 3.0 güvenlik açıklarını kapatma ve erişim zorluklarını çözme konusundaki mevcut güvenlik yaklaşımlarını altüst ediyor. Yönetilmeyen cihazların güvenliğini sağlamanın yanı sıra uygulama hızlandırıcısının ve veri sınıflandırma doğruluğunun faydaları da küçümsenmeyecek kadar önemli. Hali hazırda sektör lideri olan SASE çözümünü alıp modern işletmelerin erişim güvenliğini sağlamak için dönüştürücü yetkinlik katmanları ekledik."
Günümüzün iş ortamlarında çalışanlar her yerde, her cihazı kullanarak, her uygulamaya erişme ve üretken olma özgürlüğü talep ediyor. Bu ihtiyaçları karşılamada yetersiz kalan mevcut eski SASE uygulamaları inovasyonun ve çevikliğin önünde bir engel oluşturuyordu. Prisma SASE 3.0 faaliyetlerini yürütürken güvenilir verilere ihtiyacı olan işletmelerin karşılaştıkları çeşitli zorluklar ile mücadele edebilmeleri için gelişmiş yetkinlikler içeriyor:
" Prisma Access Browser (Prisma Access Tarayıcı) yönetilmeyen cihazları dakikalar içinde Sıfır Güven koruma kapsamına dahil eden entegre bir kurumsal tarayıcıyla işletmeleri koruyor. Yapay zeka destekli güvenlik her gün yaklaşık 2,3 milyon yeni ve benzersiz saldırıyı tespit ediyor. Forrester'a göre çalışanların, yüklenicilerin ve üçüncü tarafların yarısından fazlası 2022'den bu yana kurumsal verilere laptop, tablet ve akıllı telefon gibi kendi sahip oldukları (BYO) cihazlardan erişiyor. IT profesyonelleri Prisma SASE 3.0 sayesinde tehditleri gerçek zamanlı olarak izleyip hafifletebilirken iş gücünün uygulamalara erişmek için herhangi bir cihazı güvenle kullanabilmesini sağlıyor.
" Yapay Zeka Destekli Veri Güvenliği, Palo Alto Networks'ün geniş kapsamlı Veri Güvenliği çözümü için veri sınıflandırmanın doğruluğunda çığır açan bir yetkinlik olarak tanıtılıyor. Sektörde bir ilk olan LLM destekli sınıflandırma, bağlama duyarlı makine öğrenmesi (ML) modellerinin güçlü yönlerini LLM tabanlı doğal dil anlamanın gücüyle buluşturuyor. Böylece hassas verilerin bulunduğu, gittiği yerleri izlemek ve korumak için ML davranış analitiklerinin doğruluğunu artırıyor. Prisma SASE 3.0 SaaS'ın, GenAI'ın ve bulut uygulamalarının iş büyümesini destekleyebilmesini; bir yandan da kurumsal verileri korumasını sağlıyor.
" App Acceleration (Uygulama Hızlandırıcı) maksimum üretkenlik ve güvenlik sağlamaya yardımcı olmak için uygulamaların performansını doğrudan internet üzerinden erişime kıyasla 5 kata kadar artırıyor. App Acceleration özellikli Prisma SASE, uygulamaları algılayan patentli bir teknolojiden yararlanarak uygulamaları her kullanıcı için ayrı ayrı hızlandıran sektörün ilk SASE çözümü konumunda bulunuyor. Palo Alto Networks uygulama performansını geliştirmek için Amazon Web Services (AWS), Slack, ServiceNow, Google, Zoom, SAP gibi lider bulut hizmet sağlayıcıları ve kurumsal uygulamalarla çalışıyor. Böylelikle ortak müşterilerin daha hızlı müdahale oranlarından faydalanabilmesini sağlıyor.
Google Workspace Ürün Başkan Yardımcısı Yulie Kwon Kim şöyle dedi:
"Google Workspace sektör lideri güvenlik yetkinliklerini pazar lideri güvenlik partnerlerinden oluşan bir ekosistemle genişleterek Workspace müşterilerine kendi güvenlik duruşu ihtiyaçlarını karşılama konusunda seçim özgürlüğü ve esnekliği sunuyor. Palo Alto Networks ekosistemimizdeki stratejik partnerlerimiz arasında yer alıyor. Prisma SASE Uygulama Hızlandırıcının kullanıma sunulmasını ve Workspace kullanıcılarına sağlayacağı faydaları görmeyi heyecanla bekliyoruz."
ServiceNow Teknoloji İş Akışı Ürünleri Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Pablo Stern açıklamalarda bulundu:
"ServiceNow ve Palo Alto Networks iş birlikleri kapsamında Prisma SASE Uygulama Hızlandırma teknolojisinin entegrasyonu aracılığıyla her iki platformun güçlü yönlerinden yararlanarak müşterilerimizin iş hedeflerine daha etkin bir şekilde ulaşmalarını sağlıyor. Değerli partnerimiz Palo Alto Networks'ün uzmanlığının yanı sıra üstün performans ve müşteri deneyimi sunma taahhüdü ile ServiceNow'un müşterilere pazar lideri inovasyon sunma misyonu son derece uyumlu. İşin geleceğini güvenli ve verimli bir yaklaşımla şekillendirmek için iş birliğimizi yeni bir boyuta taşımaktan heyecan duyuyoruz."
Slack Yazılım Mühendisliği Kıdemli Başkan Yardımcısı Milena Talavera:
"Slack olarak kullanıcıların doğru bilgiye ihtiyaç duydukları an ulaşabilmelerinin önemli olduğunu biliyor, bu nedenle yapay zeka destekli bir platform sunma konusunda iş birliğine dayalı bir yaklaşım benimsiyoruz. Ortak müşterilerimiz Palo Alto Networks'ün Uygulama Hızlandırma teknolojisini Slack ile entegre ettiklerinde ciddi performans artışı görüp dosya indirme süresini önemli ölçüde azaltırken güvenliğe öncelik verebilecek. Bu entegrasyonun, kullanıcıların iş günleri boyunca zamandan nasıl tasarruf etmelerini ve daha üretken olmalarını sağlayacağını görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz." dedi.
Zoom Global Ekosistem Direktörü Brendan Ittelson görüşlerini aktardı:
"Yapay zeka destekli tek iş birliği platformumuz olan Zoom Workplace, şirketlerin bağlantı ve iletişim kurma biçimini yeniden tanımlayarak verimliliği ve etkinliği daha önce görülmemiş düzeyde artırıyor. Palo Alto Networks'ün Uygulama Hızlandırıcı özellikli Prisma SASE sistemiyle eşleşme sayesinde hem ekiplerin bağlantı kurma ve iş birliği yapma şeklini yeniden tanımlıyor hem de her etkileşimin sektör lideri güvenlikle korunmasını ve en iyi kullanıcı deneyimi için sürekli optimize edilmesini sağlıyoruz. En ileri teknolojilerin kesintisiz entegrasyonu ve kullanıcı deneyimlerini sunma taahhüdümüz bizi farklılaştırıyor. Bu yetkinliklerimiz sayesinde işletmeleri özgürce güvenli iletişim kurmaları için güçlendirebiliyoruz." dedi.
Prisma SASE, güvenlik işleme ve uygulama performansı için sektör lideri SLA'lar sunmaya devam ediyor. Prisma SASE 3.0 ve güncellenen yetkinlikleri önümüzdeki aylarda genel kullanıma sunulacak. Bunlar ve diğer sektör lideri SASE inovasyonları hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu konudaki blog yazımızı okuyabilir ve 4-6 Haziran arasında gerçekleşecek InterSECt 2024 etkinliğine kaydolabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye İş Bankası, müşterilerine alışverişleri sırasında kullanabilecekleri kolay ve esnek ödeme seçeneklerine bir yenisini daha ekledi.
Banka müşterileri, Taksitli Ek Hesap sayesinde online alışveriş platformu Pazarama’dan kredi kartı limitleri etkilenmeden, sadece ek hesap limitlerini kullanarak taksitli alışveriş yapabiliyor.
150.000 TL üst limit - 12 aya varan vade seçeneği
Taksitli Ek Hesap kullanarak Pazarama’dan alışveriş yapan Banka müşterileri, satın almak istedikleri ürünü seçtikten sonra ödeme planını görebiliyor ve hızlı bir şekilde ödemeyi tamamlayabiliyor.
Üst limiti 150.000 TL olarak belirlenen Taksitli Ek Hesap ile ödeme, 12 aya varan vade seçenekleriyle sunuluyor.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle, konuya ilişkin açıklamasında, müşterilerinin alışveriş deneyimini kolaylaştıracak ödeme seçeneklerini çeşitlendirdiklerini kaydederek, “Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini anlayarak alışverişlerinde onlara zaman kazandıran hızlı ve esnek değer önerileri sunmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu doğrultuda sunduğumuz Taksitli Ek Hesap ile ödeme sayesinde müşterilerimiz, Pazarama’dan kredi kartı limitleri etkilenmeden ek hesap limitleri ile alışveriş yapabiliyor” diye konuştu.
Pazarama Genel Müdürü Serkan Uğraş Kaygalak da “Taksitli Ek Hesap projemiz ile müşterilerimize alternatif ödeme çözümleri sunmayı hedefleyerek kredi kartı limiti ya da kredi başvurusuna ihtiyaç duymadan mevcut İş Bankası ek hesap limitlerini kullanarak kolayca ve güvenli şekilde alışveriş imkânı sağladık. Önümüzdeki dönemlerde daha uzun vade imkânı sağlayan alışveriş kredisini de entegre ederek müşterilerimize avantajlı alışveriş fırsatı sunmaya devam edeceğiz.” dedi.
Taksitli Ek Hesap ile ödemeye ilişkin ayrıntılı bilgiye https://www.pazarama.com/blog/taksitli-ek-hesap-web ’ten ulaşılabiliyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.