Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

TCMB’nin yayımladığı verilere göre mayıs
ayında Türkiye’nin cari işlemler hesabı 684
milyon dolar açık verdi. Beklentiler ise 900
milyon dolar seviyesindeydi. Altın ve enerji
hariç cari işlemler hesabı 4,07 milyar dolar
fazla verirken, ödemeler dengesi tanımlı dış
ticaret açığı ise 4,8 milyar dolar olarak
kaydedildi. Yıllıklandırılmış bazda cari açık
da yaklaşık 16 milyar dolar seviyesine
geriledi.

  Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.
  https://www.albaraka.com.tr/tr
  
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

.

Cari açık Mayıs’ta dış ticaretteki yumuşama ve turizm gelirlerindeki artışla
684 milyon $’a geriledi. Cari açık Mayıs’ta bizim 800 milyon $’lık tahminimiz
ve 825 milyon $’lık medyan beklentinin altında 684 milyon $ seviyesinde
gerçekleşti. Bu Nisan ayındaki 7,9 milyar $’lık cari açığa göre önemli bir
iyileşmeye işaret ediyor. Bu iyileşmede de dış ticaret açığının 12,1 milyar
$’dan 6,6 milyar $’a yumuşamasının yanında turizm gelirlerinin 3,1 milyar
$’dan 4,4 milyar $’a yükselmesinin payı bulunuyor. Geçen yılın Mayıs ayında
591 milyon $ açık verilmişti. Bu sonuçla, 12-aylık birikimli cari açık sınırlı bir
artışla 16,0 milyar $’a ulaştı. Cari açık, GSYH’ye oran olarak kabaca %1,2
seviyesine işaret ediyor. Bu seviye, Mayıs 2023’teki %5,5’lik (56 milyar $)
zirve seviyesine göre önemli bir iyileşmeye işaret ediyor.
Rezervlerde Mart-Nisan dönemindeki 40 milyar $’lık düşüşün ardından
Mayıs’ta 13,5 milyar $’lık toparlanma var. Mart ve Nisan aylarında net-hata
ve noksan kalemi de dahil olmak üzere yaklaşık 28 milyar $’lık sermaye çıkışı
gerçekleşmiş ve bu çıkışlar yüklü cari açık rakamları ile birleşerek resmi
rezervlerde 40 milyar $’lık bir gerilemeye yol açmıştı. Mayıs ayında cari
açıktaki gerilemenin yanında, sermaye hesabında da bu kez 1,3 milyar $’lık
net-hata-noksan ile birlikte 14,1 milyar $’lık fazla ortaya çıktı. Böylece resmi
rezervlerde Mart-Nisan aylarındaki düşüşün 13,5 milyar $’ı geri konulmuş
oldu. En önemli finansman kalemi olarak, bankaların yurtdışı muhabir
hesaplarından yapılan 4,8 milyar $’lık aktarım öne çıkıyor, ki bu girişlerin
önemli bir kısmının carry-trade kaynaklı girişler olduğunu söyleyebiliriz. Mart
ayında bu kanaldan 8,4 milyar $’lık çıkış gerçekleşmişti. Nisan ayında 9,4
milyar $’lık çıkış gerçekleşen özel sektör kredilerinde (net) Mayıs’ta 2,1
milyar $’lık artış var. Portföy yatırımlarından ise DİBS’lere 2,6 milyar $,
Hazine Eurobond’larına 0,9 milyar $ ve hisse senetlerine 0,4 milyar $ olmak
üzere 3,9 milyar $’lık giriş gerçekleştiği görülüyor. Önceki 2 ayda bu
kalemlerden toplamda 12 milyar $’lık çıkış yaşanmıştı. Son olarak, yurtdışı
yerleşiklerin banka mevduatlarındaki 2,5 milyar $’lık artış da diğer bir
önemli finansman kalemi olarak ortaya çıkıyor
Cari açıktaki yükseliş sene sonuna kadar devam edebilir, ancak ılımlı
seviyelerde kalacak. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı haziran ayına ait öncü
veri 8,2 milyar $’lık bir dış ticaret açığına işaret ediyor, ki bu rakam turizm
gelirlerindeki artışa karşın 1,5 milyar $’a yakın bir cari açığa yol açabilir.
2024’ün haziran ayında 830 milyon $ cari fazla verildiği dikkate alındığında,
12-aylık birikimli cari açık önümüzdeki ay 18 milyar $’ın biraz üzerine
yükselebilir. Mevcut trend ve baz etkileri cari açıktaki yükselişin ilerleyen
aylarda da sürebileceğine işaret ediyor. Bununla beraber, cari açığın sene
sonunda 22 milyar $ ile GSYH’nin kabaca %1,5’i civarında ılımlı
seviyelerde kalabileceğini değerlendiriyoruz. Bununla beraber, ABD’nin
gümrük tarifelerinin dış ticaret rotaları üzerindeki potansiyel etkileri, emtia
fiyatlarının seyri ve/veya küresel ekonomik büyümenin nasıl şekilleneceği
Türkiye’nin dış ticareti üzerinde her iki yönde de riskler barındırıyor

  Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Merkez Bankası'nın (TCMB) Ekonomik Araştırmalar kapsamında "Emtia Fiyatlarının Gelişmekte olan Ülke CDS Primlerine Etkisinin Analizi" başlıklı bir çalışma yayınladı.

 Çalışmanın özeti şöyle:

Bu çalışmada, Ocak 2005-Eylül 2024 dönemi için küresel emtia fiyatları ile gelişmekte olan ülkelerin
ülke kredi temerrüt takasları (credit default swap CDS) arasındaki ilişki gecikmesi dağıtılmış
otoregresif (Autoregressive Distributed Lag-ARDL) yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Emtia
ürünleri, endüstriyel metaller, değerli madenler, enerji ve tarım olarak dört ana grupta
sınıflandırılmış ve temel bileşen analizi kullanılarak her grup için endeksler oluşturulmuştur. Kısa
vadeli analiz sonuçlarına göre genel olarak emtia ihracatçısı ülkelerin CDS’leri ile değerli maden,
endüstriyel metal, tarım ve enerji grupları arasında istatistiki olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Tarım
emtia ürünleri hariç beklentilere paralel negatif ilişki bulunmuştur. Uzun vadede de ülke CDS’leri ile
emtia grupları arasında benzer sonuçlar elde edilmiştir. Emtia ithalatçısı ülkelerde kısa vadede
değerli metal fiyatları ile ülke CDS’leri arasında istatistiki olarak anlamlı negatif ilişki bulunurken,
diğer emtia gruplarında genel olarak emtia fiyatlarındaki yükseliş ülke CDS’lerini yükseltmektedir.
Uzun vadede ise sadece ülke CDS’lerinin değerli metaller ile negatif ilişkisi ve tarım emtia ürünleri ile
pozitif ilişkisi istatistiki olarak anlamlı olmaya devam etmektedir. Enerji emtia endeksinin ülke
CDS’leri üzerinde etkisi tespit edilmemiştir.

https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/0097fbd5-0b5b-4d4d-b5ee-77ab4f2f2aad/en2508.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACE-0097fbd5-0b5b-4d4d-b5ee-77ab4f2f2aad-pvVuT3z

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türk Hava Yolları, Afrika kıtasındaki varlığını güçlendirmek amacıyla Güney Afrika merkezli Airlink ile kapsamlı bir kod paylaşım anlaşmasına imza attı. 1 Ağustos 2025 tarihinde yürürlüğe girecek olan anlaşmanın imza töreni, Airlink'in Johannesburg'taki Genel Yönetim Merkezi'nde, her iki şirketin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Bu stratejik iş birliği, Türk Hava Yolları'nın dünya çapındaki geniş uçuş ağını, Airlink'in Güney Afrika ve çevresindeki güçlü bölgesel ağıyla entegre ederek yolculara daha fazla bağlantı seçeneği sunmayı hedefliyor. Anlaşma sayesinde misafirler, tek biletle daha kolay, daha esnek ve kesintisiz bir seyahat deneyimi yaşayacak.

Kod paylaşımı kapsamında Türk Hava Yolları, Airlink'in icra ettiği seçili uçuşlara "TK" kodunu ekleyecek. Böylece, özellikle Türk Hava Yolları'nın İstanbul çıkışlı Johannesburg ve Cape Town uçuşlarından, Airlink'in Güney Afrika'daki birçok destinasyonuna sorunsuz bağlantılar mümkün olacak.
İş birliğiyle ilgili açıklamalarda bulunan Türk Hava Yolları Genel Müdür (Yatırım ve Strateji) Yardımcısı Levent Konukcu; "Türk Hava Yolları olarak, Güney Afrika ve bölgedeki bağlantılarımızı artırmak amacıyla Airlink ile olan iş birliğimize büyük önem veriyoruz. Misafirlerimize sunulan seyahat imkânlarını en üst düzeye çıkarmak için bu ortaklığı daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu iş birliğinin, her iki havayolu için ticari açıdan fayda sağlamasının yanı sıra, iki ülke arasındaki kültürel ve turizm ilişkilerini de güçlendireceğine inanıyoruz. "dedi.
Airlink havayolu CEO'su de Villiers Engelbrecht ise "Bu iş birliği, Türk Hava Yolları ile ilişkilerimizi derinleştirmek adına önemli bir fırsat sunuyor. Anlaşma, Airlink markasına duyulan güveni pekiştirirken, her iki havayolunun yolcuları için de daha kolay ve konforlu seyahat imkânı sağlıyor. Böylece, birleşik ve geniş uçuş ağımız üzerinden çok sayıda destinasyona dünya standartlarında hizmetle erişim mümkün hale geliyor." ifadelerini kullandı.



Bu iş birliğiyle Türk Hava Yolları, Afrika kıtasındaki stratejik büyümesinin yanı sıra bölgesel varlığını daha da güçlendirecek. Misafirler açısından ise bu ortaklık, bağlantı seçenekleri artıran yeni bir seyahat dönemini başlatıyor.

Geçtiğimiz günlerde Nvidia’nın NVlink denen GPU ölçeklendirme sisteminin protokllerini açacağına dair haberler geliyordu ve Broadcom’un tanıttığı yeni switchler ile beraber Nvidia’nın open source’laşma sürecinden faydalabileceğini düşünüyorduk. Ancak sektörde gördüğümüz son tartışmalar biraz daha enteresan gündemlere işaret eder durumda.

Öncelikle NVlink nedir? NVlink, Nvidia’nın GPU’lar arası bağlantı ve ölçeklenme altyapısını sağlayan hat. 8 adet çip birbiri ile koordine çalıştırmak görece daha kolay bir süreç ancak yeni NVlink hatlarındaki gibi 72 adet GPU çipini beraber çalıştırmak oldukça zorlu bir süreç. Çip içerisinde birbiri ile kontak kuran 2 adet ana hattan bahsedebiliriz, bunlardan birincisi CPU’lar ve GPU’lar arasındaki bağlantıyı kuran PCIe protokolü, diğeri ise GPU’ları ortak çalıştırabilen NVlink benzeri protokoller. Birazdan bu ayrım da önem kazanacak.

Huawei, AMD gibi şirketlerin Nvidia’yı yakalayamamasının aslında ama sebebi Nvidia’nın NVlink benzeri network hatlarını da kullandığı, yazılım desteğini arkasına aldığı ekosistem özelliği. Burada Broadcom’un ürettiği switch ürünleri GPU-GPU kadar küçük ölçekli değil, daha büyük paketleri birleştiren ürünler ve ASICS çipleri GPU-GPU bağlantısını özel protokoller üzerinden closed source olarak kuruyor. Aslında ASICS çiplerin bu kadar spesifik görevlerde başarılı olması ancak görev tanımlarında esnekliğe sahip olamaması biraz da bundan kaynaklanıyor. Bu closed source protokoller nedeniyle başka ASICS paketleri birbirleri ile ölçeklenemiyor.

Bu network hatlarının önemi bahsettiğimiz üzere çok önemli ve Nvidia, NVlink protokolünü paylaşacağını açıklamış olsa da bunu yapmadığını, yalnızca belli başlı şirketlere bu protokolü paylaştığını sektördeki tartışmalardan görebiliyoruz. Buna tepki olarak, UAlink adında yeni bir oluşum kendisini gösterdi. Bu oluşum, ex-Nvidia dünyasının bir NVlink benzeri protocol yaratarak open source şekilde ölçeklenebilmesi misyonuna sahip. Kurucuları arasında Apple, AMD, AWS, Marvel, Astera Labs, Broadcom bulunuyor. Nvidia hariç ürünlerin birbirine bağlanabilmesi ve ölçeklenme konusunda uzman bir şirketin burada tüm UAlink ekibine yardım etmesi, rekabeti çok arttıracaktır.

Ancak geçtiğimiz günlerde yine enteresan bir gelişme oldu ve Broadcom bu protokolden çıktığını açıkladı. Broadcom, buradaki UALink protokolünde NVlinkin karşısına çıkacak olan oyuncuydu. Peki Broadcom neden çıkmış olabilir?

Broadcom, şu anda ex-Nvidia dünyasının tartışmasız lideri konumunda. ASICS çipler, AWS, Azure, Google Cloud gibi şirketlerin alsında Coreweave, Oracle gibi tamamen Nvidia altyapısı satan şirketlere göre en ciddi avantajları. Hem kendilerine özgü software destekleri ile birer platform olmaları, hem de şu aşamada bu Nvidia devlerinin likidite primi denen yeni gelen çip modellerini en erken satışa sunma üzerinden ekstra ücretler almalarına karşı maliyet avantajı oluşturmaları, Cloud şirketlerinin yarattığı başlıca fark. Broadcom eğer burada Nvidia harici ekosistemi open source olarak güçlendirirse kendi pazarından kaybedebilir ve tek Nvidia alternatifi rolünden taviz verebilir. Diğer nedeni ile risk-reward olarak değmeyecek bir süreç olması çünkü bu protokoller çok maliyetli. Bu maliyetleri ödese de ana değeri closed source sistemler olan Broadcom için pek mantıklı olmayabilir. Broadcom, Nvidia’nın karşısına çıkmamayı ve el birliği ile götürdükleri çip sektörüne dokunmamayı seçmiş durumda.

Broadcom’un çekilmesi ile UAlink’teki protokolü Astera Labs veya Marvel üstlenebilir, Astera daha çok konuşuluyor. Astera Labs, yazının başında bahsettiğimiz PCIe yani CPU-GPU bağlantısını kurduğu için zaten ciddi bir know-how sahibi üzerine bir de UAlink süreçlerini yürütürlerse çok önemli bir network ekosistemi haline gelebilirler. Broadcom’un kaybedeceği şeyler var ancak Astera’nın o kadar yok. Marvel de bu alanda öne çıkacak isimlerden olabilir.

UAlink, Nvidia’ya karşı treni kaçırmakta olan şirketlerin ortak kurduğu, Intel ve AMD’nin Nvidia’nın karşısına çıkabilmek için son şansı olabilir. AMD hala önceden sahaya çıkmış Blackwell çiplerinin karşısına çıkacak tasarımlarını tanıtmaya çalışıyor, sahada ancak hafıza avantajı ile H100 çipleri geçebiliyor. ROCm denen yazılım ekosistemleri ise Nvidia’nın çok gerisinde ve tüm geliştirmelere ragmen Nvidia bugün geliştirmeleri bıraksa aradaki farkın ancak 3 senede kapanacağı düşünülüyor. Ekosistemleşme ve sistem üzerinde komple bir ürün yaratmak çok önemli, open source’un önemi ise malum. Muhtemelen bu süreçler kısa orta vadede sonuç vermeyecek ve Nvidia ekosisteminden kimseyi koparamayacak çünkü Nvidia’nın yeni network ürünleri çok ciddi performans artışı sağlıyor olacak. AMD için belki de izlenmesi gereken süreç yeni çıkardıkları çiplerin silikon bazlı performans metriklerinin yaratacağı muhtemel hayal kırıklığından çok burası olmalı. ZT devralmasının çok önemli ve doğru olduğunu daha önce belirtmiştik, UAlink bu stratejiyi toptan değiştirebilir, pek zannetmesek de.

Bilanço açıklamalarında UAlink meselesi muhtemelen popüler bir konu olacaktır.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

 https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/07/11/ualink-veri-merkezlerinde-bir-isyan/
 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Global Piyasalarda Gündem
Trump'ın Kanada'ya yönelik yeni tarife tehdidi piyasalarda gerginlik yarattı. ABD Başkanı mevcut %25 oranını %35'e çıkaracağını açıklayarak vergilerin yürürlüğe girme tarihini 1 Ağustos olarak belirledi. Kanada Başbakanı Mark Carney bu tarihe kadar ticaret anlaşması yapmak için çalışacaklarını belirtti. Trump aynı zamanda Avrupa Birliği'ne de yakında yeni tarife oranlarını bildireceğini söylerken henüz bildirim almayan ticaret ortaklarına %15-20 arasında kapsamlı tarifeleri planladığını açıkladı. ABD-Meksika-Kanada Anlaşması'na uygun mallar şimdilik bu kapsamın dışında kalacak. Ayrıca Brezilya'ya %50 tarife mektubu dahil 1 Ağustos’a kadar gönderilen tarife bildirimleri yeni ticaret çatışması döngüsü endişesi yaratıyor. Bu gelişmeler kıymetli maden yatırımcıları için olumlu seyrederken bakır kullanan sektörlerde maliyet artışı baskısı sürdürüyor. Piyasalar bu gelişmelere karışık tepki verdi. S&P 500 Perşembe günü rekor seviye görmesine rağmen bugün %0,5 ekside seyrediyor. Dolar Kanada doları karşısında güçlenirken 10 yıllık tahvil faizi %4,38’e yükseldi. Altın vadeli işlemleri, artan ticaret gerilimi ve jeopolitik riskler nedeniyle üçüncü ardışık seansta yükseldi. Ons başına %1 artışla 3.358,20 dolara çıkan altın, güvenli liman talebinden faydalanıyor. Piyasalar Trump'ın tarife tehditlerine kısmen alışmış olsa da anlaşma ihtimaline dair endişeler artıyor. Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimlerin yeniden tırmanması küresel enerji arzı endişeleriyle altının güvenli liman çekiciliğini destekliyor.
Petrol fiyatları, Trump’ın Rusya hakkında yapacağı “önemli” açıklama beklentisiyle artan jeopolitik risk algısından destek buldu. Rusya’ya karşı yaptırımların artacağına yönelik beklentiler, Brent petrolün %0,6 yükselmesine yol açtı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), arz büyüme tahminini yukarı yönlü revize ederken talep beklentisini düşürmüş ve potansiyel bir fazla arz uyarısında bulunmuştu. OPEC+ cephesinde ise üretimin yeniden ciddi şekilde artırılabileceği sinyalleri, piyasa dengesini bozabilecek unsurlar arasında yer alıyor. Öte yandan Suudi Arabistan’ın, Ağustos ayında Çin’e 51 milyon varil ham petrol sevk etmeye hazırlandığı bildirildi. Bu rakam, son iki yılın en yüksek aylık ihracatı olacak ve kısa vadeli talebin gücüne işaret ediyor. Ancak OPEC, Çin’deki büyümenin yavaşlaması nedeniyle uzun vadeli petrol talebi tahminini aşağı çekti
 
BP ikinci çeyrek sonuçlarında zorlu bir dönemin etkilerini yaşayacağını açıkladı. Şirket petrol ve gaz fiyatlarındaki düşüşün performansını olumsuz etkileyeceğini belirtirken petrol satışlarından 800 milyon dolar, gaz satışlarından da 300 milyon dolar kayıp beklediğini duyurdu. Olumsuz gelişmelere rağmen BP bazı alanlarda güçlü performans bekliyor. ABD operasyonlarının desteğiyle upstream üretim artacak ve petrol ticareti bölümünden güçlü sonuçlar gelecek. Rafinaj marjlarının iyileşmesi de ürünler segmentine 500 milyon dolara kadar katkı sağlayabilir. Şirket hakkında analist kar tahminlerinde %10'dan fazla yukarı revizyon öngörülüyor. BP aynı zamanda 500 milyon-1,5 milyar dolar değer düşüklüğü karşılığı ayıracağını açıklarken stratejik yeniden yapılanma kapsamında 2027'ye kadar 20 milyar dolar varlık satarak net borcunu 14-18 milyar dolara düşürmeyi hedefliyor. Seans öncesi işlemlerde BP hisseleri %2 pozitif seyrediyor.
 
Ford 2025'in ilk altı ayında 88 güvenlik geri çağırması yaparak yıllık rekor kırdı. Bu sayı herhangi bir otomobil şirketinin bir takvim yılında kaydettiği güvenlik geri çağırma sayısından fazla. En yakın üretici Forest River 21 geri çağırmayla ikinci sırada yer alıyor. Ford'un bu yılki geri çağırmalarının dokuzunun önceki geri çağırmaların genişlemesi olduğu belirtildi. Şirket devam eden denetim sonucunda 33 geri çağırmanın gerçekleştirildiğini açıkladı. Bu gelişmelere paralel olarak Ford’da, seans öncesi işlemlerde %1 düşüş görünüyor.
 


 PhillipCapital Menkul Değerler A.Ş.
  
 https://www.phillipcapital.com.tr/
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Takasbank Para Piyasası'nda bugün 45,824,751,000-TL işlem hacmi gerçekleşti. Dolar bazında ise 1,146,263,548-USD oldu.