Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Alpine, Fransız uzmanlığı ile markanın üç temel dayanağı olan; performans, çeviklik ve hafiflik yaklaşımıyla geliştirdiği ilk elektrikli spor otomobili A290 ile yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. 13 Haziran tarihinde, dünyanın en büyük dayanıklılık yarışı olan Le Mans 24 Saat Yarışları’nın açılış gününde ilk sportif 5 koltuklu şehir otomobilinin tanıtımını gerçekleştiren Alpine, tamamen elektrikli Dream Garage dünyasının açılışını yapıyor.
Alpine A290, Alpine A110'da beğenilen tüm unsurları şehirli bir spor otomobile dahil ediyor. Alpine DNA'sına mükemmel uyum sağlayacak şekilde geliştirilen A290, kompakt ve çevik bir otomobil olmakla birlikte yüksek performans ve konfor sunuyor.
Sahip olduğu üstün tasarımı, üst düzey teknik özellikleri, eksiksiz bağlantı ve sürüşü kişiselleştiren çok sayıda seçeneğiyle Alpine A290, elektrik çağını kucaklamak için tasarlanan yeni nesil gerçek bir Alpine. Bu otomobil; performansa ya da tasarıma daha fazla odaklanan yeni nesil müşteri kitlesine hitap edecek şekilde tasarlandı.
MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “A290, Alpine’in sportif ruhunu şehrin sokaklarına taşıyan beş kapılı ve yeni hot hatch bir model. Kompakt ölçüleri ile size şehir içinde konforlu ve pratik bir sürüş deneyimi yaşatırken, aynı zamanda kendinizi Alpine’in heyecan verici dünyası içerisinde bulmanızı sağlıyor. Tıpkı A110’da olduğu gibi A290’da da aerodinamiğe büyük bir önem verildi. Tamamen alüminyumdan oluşan gövdesi ve özel tasarımı, sınıfının en çevik modellerinden biri olma özelliğini taşımasını sağlıyor. 380 kilometreye kadar menzili bulunan Alpine’in ilk elektrikli modeli A290, elektrifikasyonun otomotiv dünyasında geldiği konumun önemini bir kez daha vurguluyor. Yakın gelecekte yarış pistlerinde de göreceğimiz elektrikli otomobillerin ilk temsilcilerinden olacak bu model, OYAK’ın da girişimi ve destekleri ile 2025 yılının ikinci yarısında Türkiye’deki kullanıcıları ile buluşacak.” dedi.
Sportifliğin Saf İfadesi Olan Dış Tasarım
Alpine A290, 4 metreden kısa olan küçük bir şehir otomobili olmasına rağmen, sahip olduğu gövde orantılarıyla kaslı bir görünüm sergiliyor. AmpR Small platformu, Antony Villain liderliğindeki Alpine tasarım ekibinin modele mükemmel bir temel kazandırmasını mümkün kılarken, iz genişliğinin 60 mm artırılması bu etkiyi daha da güçlendiriyor. Bu sayede A290, harekete geçmeye hazır kaslı bir hot-hatch tavrı ortaya koyuyor. Uzunluğu 3.990 mm, genişliği 1.820 mm, yüksekliği 1.520 mm ve aks mesafesi 2.530 mm olan A290 oldukça kompakt boyutlara sahip.
A290, Jean Rédélé geleneğine bağlılığını sürdüren bir tasarıma sahip. Alpine’in tüm modellerinde bulunan dört farlı ön cephe, benzersiz ışık imzasıyla uzak mesafeden bile tanınabilirken, ralli otomobillerini anımsatan X şeklindeki desenler dikkat çekiyor.
Geniş çamurluklar, onları vurgulayan gövde rengi kenarlara sahip yan marşpiyeler, alüminyum veya belirli versiyonlarda standart olarak anodize mavi tavan kenarları ve ince düşünülmüş diğer birçok detay; A290’ın dış tasarımına güçlü bir ifade kazandırıyor. Ön kısımda Alpine yazısı yer alırken; özel spor tamponda tipik bir kar tanesi motifi bulunuyor.
A290’ın gövde tasarım sürecinin her aşamasında, elektrikli menzili en üst düzeye çıkartmak üzere aerodinamik faktörler göz önünde bulunduruldu. Maksimum verim elde etmek için geniş yan marşpiyeler, difüzör, kanatçıklar ve arka aydınlatmaların şeklinin yanı sıra tampondaki hava girişleri de özel olarak tasarlandı.
Alpine A290, yeni Alpine Vision Mavi de dahil olmak üzere dört gövde rengi içeriyor. Ayrıca Deep Siyah, Nival Beyaz ve Matt Tornado Grisi renklerinde de sunuluyor.
İç Tasarım: Kokpit Atmosferi
A290, 5 koltuğa, 5 kapıya ve 326 litrelik bir bagaja sahip canlı küçük sınıf bir otomobil. Kokpit, Deep Mavi seçeneğiyle Alpine dünyasına özgü sportif bir görünüm sergiliyor. Nappa deri ile kaplı üç kollu spor direksiyon simidi, A290’ın sportif karakterini vurgulamak ve ele daha iyi oturmasını sağlamak üzere kalın bir şekilde tasarlandı. Direksiyon simidinin solunda şarj için rejenerasyon seviyesini ayarlayan RCH döner düğme, sağında çeşitli sürüş modları ve hemen dikkat çeken kırmızı OV sollama düğmesi ile Formula 1 dünyasından ilham alan birkaç özel düğme içeriyor. Direksiyon; sürüş yardımcıları, telefon, sesli asistan ve gösterge ekranı modu için kontrollere ek olarak özel bir ses kumandası modülü de içeriyor.
Spor pedallar ve ayak desteği, A290'ın sportif sürüş pozisyonunun ergonomisini tamamlıyor. Sürücüye doğru eğimli 10,1 inç orta ekran ve fiziksel klima kontrolleri; sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan kontrol edebilmesini sağlayacak ergonomiyle tasarlandı. Çevre dostu malzemelerden üretilen döşemeler, sürdürülebilirliğe olan bağlılığı yansıtıyor. İlk donanım seviyesinde koltuklar, silika grisi kontrast dikişlerle kombin edilmiş %100 geri dönüştürülmüş koyu mavi kumaş ile kaplanırken; ön konsol, orta konsolun yanları ve kapı panelleri gözenekli kumaşla kaplandı. Sırtlığın üst bölümüne ise elektrikli ok şeklinde bir A logosu yerleştirildi. GT Premium ve GTS versiyonlarında koltuklar, ön konsol ve kapı panelleri Deep Mavi ve Eevee Gri renk Nappa deri ile kaplandı. Deri koltuk başlıklarına Alpine kabartması, koltuk sırtlığının ortasına ise A290 logosu işlendi.
Platform Ve Dinamik Özellikler: Erişilebilir Sportiflik
Alpine A290, segmentinin en iyi performans seviyesine sahip otomobillerden biri. 220 HP'ye kadar güç, 300 Nm tork ve sadece 1.479 kg ağırlığı ile 0-100 km/s hızlanma süresi sadece 6,4 saniye. Sadece 3,99 metre uzunluğundaki bu 5 kapılı, 5 kişilik şehir otomobili; konfor ve pratiklik özelliklerini koruyor. 326 litrelik cömert bagaj hacmi ve 10,20 metre dönüş çapı ile günlük kullanım kolaylığı sağlıyor.
Tamamen alüminyum tasarımı ve batarya boyutu seçimi, ağırlığı son derece rekabetçi bir değer olan 1.479 kg'da tutmaya yardımcı oluyor. Düşük ağırlık merkezi A290'ın gövde salınımlarını sınırlıyor. Bu sınıfta nadir olan çok kollu arka süspansiyon, tekerlek konumunun hassas bir şekilde ayarlanmasını sağlayarak A290'a sınıfının en iyi yol tutuşunu sağlıyor.
A290'ın 26 sürüş destek sistemi (ADAS); geri manevrada otomatik acil durum freni, acil durum şerit düzeltmesi, güvenli yolcu çıkışı ve sürücünün dikkatini izleme özelliklerini içeriyor. Direksiyonun sol tarafında bulunan yeni My Safety Switch düğmesi, sürücünün ADAS ayar tercihlerini tek bir hareketle seçmesini sağlıyor. Ayrıca dur-kalk işlevine sahip adaptif hız sabitleme ve iki tekerlekli araçları sollamaya izin veren şeritten çıkma sistemi de A290'da standart özellikler olarak bulunuyor.
Güç-Aktarma Sistemleri: Performans Ve Verimlilik
Versiyona bağlı olarak Alpine A290'ın motoru baz versiyonda 180 HP; GT Premium, GT Performance ve GTS'de ise 220 HP olmak üzere iki farklı güç seviyesine sahip. Kademeli hızlanma pedalı tepkisi, elektromotorunun yüksek güç ve tork seviyelerine rağmen A290'ı kontrolü kolay bir spor otomobile dönüşmesini sağlamak için ayarlandı. A290'ın geliştirme mühendisleri, çekiş gücünü en üst düzeye çıkarmak amacıyla fren müdahalesine ek olarak; optimum tork dağılımını hassas bir şekilde ayarlamayı mümkün kılan gelişmiş tork yönetim sistemi Alpine Torque Technology'yi geliştirdi.
Elektrikli otomobillerde doğal motor gürültüsü olmadığından, sürüşe eşlik edecek ve güç aktarma sistemindeki stres hakkında doğrudan bilgi sağlayacak bir geri bildirim ses sisteminin oluşturulması, hissi artırmaya ve sürüş deneyimini iyileştirmeye yardımcı oluyor. Akustik uzmanları ve müzisyenlerle çalışan Alpine ekipleri, motorun ürettiği seslere dayanarak farklı frekans ve yoğunluklarda iki farklı Alpine Sürüş Sesi tonu oluşturdu. Bu sesler, A290 için özel olarak tasarlanan Devialet ses sistemi aracılığıyla yayılıyor. İlk ses olan Alternatif Ses, günlük kullanım için tasarlanan hafif, sportif bir ton sunuyor. İkinci ses olan Alpine Sesi, A290'a uygun benzersiz bir sportif ses deseni ile sürüş aşamalarını yapılandırmaya yardımcı oluyor. Her iki Alpine Sürüş Sesi de sürüş modlarından bağımsız olarak çalışıyor ve devre dışı bırakılabiliyor. Ayrıca yayaları elektrikli bir aracın gelişine karşı uyarmak için 30 km/s hıza kadar zorunlu olan akustik araç uyarı sistemi veya AVAS da yine benzersiz bir Alpine sesiyle tasarlandı.
Teknoloji: Sürükleyici Bir Dijital Deneyim
Direksiyonun arkasındaki 10,25 inç gösterge ekranı ve sürücüye dönük 10,1 inç merkezi bilgi-eğlence ekranı, özel grafikleri, arayüzleri ve işlevleriyle A290'ın atmosferine katkıda bulunuyor. Bu sürükleyici dijital deneyim, A290 kokpitinin sportif şıklığına uygun benzersiz görsel temalarla da yansıtılıyor. Hız göstergesinin alt kısmındaki sürüş modu simgesinin görsel teması seçilen sürüş moduna bağlı; Normal, Spor (dağ çizgisi kırmızı görünüyor), Eko (dağ çizgisi yeşil görünüyor) ve Kişisel olarak değişebiliyor.
Elektrikli rota planlama işleviyle Google Haritalar GPS navigasyon ve Google Asistan sesli asistan tüm donanım seviyelerinde standart olarak sunuluyor. Çok sayıda uygulama Google Play içeriği olarak sunuluyor. Android Auto ve Apple CarPlay üzerinden akıllı telefonlar entegre sisteme kablolu veya kablosuz olarak bağlanabiliyor. Alpine Telemetrik fonksiyonu, Canlı Veriler, Koçluk ve Yarış olmak üzere A290'a dayalı üç ana hizmet kategorisine erişim sağlıyor.
Batarya Ve Şarj: Kapsamlı Bir Ekosistem
Alpine A290, standart olarak yaklaşık 380 km'ye kadar WLTP menzili sağlayan 52 kWsa batarya ile sunuluyor. A290'ın 100 kW DC hızlı şarj sistemi ile batarya, %15'ten %80'e şarja 30 dakika ulaşabilirken, 15 dakika şarj ile de 150 km'ye kadar WLTP menzil sağlıyor. AC şarj noktasında entegre 11 kW şarj cihazı ile bataryanın %10'dan %80’e ulaşması için 3 saat 20 dakika şarj etmek, %50'den %80'e ulaşması için 1 saat 20 dakika şarj etmek ve 70 km WLTP menzile ulaşması için ise 1 saat şarj etmek yeterli oluyor. Şarj cihazı, V2L (araçtan cihaza) işlevine olanak sağlayan çift yönlü kullanım özelliğini de içeriyor. Ayrıca V2G (araçtan şebekeye) ile de uyumlu olup, Mobilize Power hizmetini üzerinden evde şarj tasarrufu da sağlıyor.
Alpine A290, 2025 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin önde gelen borsa aracı kurumlarından Bulls Yatırım, Levent'teki yeni Genel Müdürlük ofisinin kapılarını büyük bir coşkuyla açtı. Bulls Yatırım, yeni ofisinin sunduğu modern olanaklarla hizmet kalitesini artırmayı hedefliyor.
12 Haziran Çarşamba günü gerçekleşen açılışa, Bulls Yatırım'ın iş ortakları, müşterileri ve sektörün önde gelen isimleri katıldı.Bulls Yatırım'ın Levent'in merkezinde yer alan yeni Genel Müdürlük ofisi, modern tasarımı, ulaşım kolaylığı, prestijli konumu ve geniş olanakları ile çalışanlarına ve müşterilerine daha iyi hizmet sunmayı amaçlıyor.
Açılış töreninde konuşan Bulls Yatırım Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akkaya,yeni ofisin şirkete getireceği avantajları ve projeleri şu şekilde vurguladı: “Yeni ofisimiz, müşterilerimize daha etkin ve hızlı hizmet sunmamızı sağlayacak modern altyapısı ve geniş çalışma alanları ile verimliliğimizi artıracak. Ayrıca, burada gerçekleştireceğimiz projeler ve etkinliklerle sektördeki konumumuzu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.”
Yatırımcılar İçin Yeni Fırsatlar
Bulls Yatırım’ın yeni Genel Müdürlük ofisinin açılışı, yatırımcılar ve finans dünyası tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Açılışa katılan davetliler, Bulls Yatırım’ın sunduğu hizmetler ve yeni ofis hakkında ayrıntılı bilgi edinme fırsatına sahip oldular. Şirketin yenilikçi ve müşteri odaklı yaklaşımı, Türkiye genelinde daha geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşma hedefi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Açılışta bir değerlendirmede bulunan Bulls Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Burak Salman sermaye piyasalarının Türkiye’de hızlı büyüdüğünü ama buna rağmen daha gidilecek çok yol olduğunu söyledi. Bulls Yatırım’ın bu hızlı büyüyen piyasada büyük oyunculardan biri olacağını belirten Salman bu sebeple iyi tasarlanmış yeni bir ofisin bu büyümeye katkı vereceğine inandıklarını söyledi.
Bulls Portföy Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Mansur Çelepkolu ise açılışta yaptığı değerlendirmede müşteri beklentilerine yönelik yeni ürünler çıkaracaklarını bunun için önemli bir kadro ve teknoloji yatırımı yapıldığını belirtti. Yatırımcıların dünyanın her yerinden portföylerine ve işlemlerineulaşabilecekleri bir alt yapı kurduklarını belirten Çelepkolu bunun için yeni ofisin önemli bir merkez olacağını ifade etti.
Yeni Genel Müdürlük ofisi, Bulls Yatırım’ın sadece fiziksel bir değişim gerçekleştirmesiyle kalmayıp, aynı zamanda hizmet kalitesini ve müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Bu yeni adım, şirketin müşterileriyle olan güçlü ilişkilerini daha da sağlamlaştırarak, sektördeki yenilikçi ve öncü rolünü pekiştirmesine önemli katkı sağlayaca
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk iklimlendirme sektörünün gücünü küresel pazarlara taşıyarak marka değerini artırma çalışmalarını tüm hızıyla sürdüren İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), sektöre değer katacak uluslararası organizasyonlarda yer almaya devam ediyor. Bu kapsamda Erbil Build Expo Fuarı, Egypt HVAC-R Expo-Ashrae Cairo Fuarı ve Avusturalya’da düzenlenen ARBS 2024 Fuarı’na milli katılım organizasyonları gerçekleştiren İSİB, global arenada iklimlendirme sektörünün temsilcileri ile bir araya geldi. Geniş katılımla gerçekleşen etkinliklerde stratejik iş birlikleri için önemli görüşmeler yapıldı.
Türk iklimlendirme sektörünün tek ve koordinatör ihracatçılar birliği İSİB, sektörün ihracat potansiyelini artırmak adına çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Orta Doğu'nun en büyük inşaat fuarı olan Erbil Build Expo, Mısır’ın tek iklimlendirme sektörü etkinliği Egypt HVAC-R Expo-Ashrae Cairo Fuarı ve Avustralya’nın Sidney şehrinde düzenlenen ARBS 2024 Fuarı’na milli katılım organizasyonları gerçekleştiren İSİB, Türkiye’deki iklimlendirme sanayi ihracatçılarının sınırları aşarak önemli global sektör temsilcileri ile bir araya gelmesini sağladı.
Irak ve Türkiye arasındaki yeni ticari ilişkiler için önemli temaslar gerçekleştirildi
Orta Doğu'nun en büyük inşaat fuarı olan Erbil Build Expo’da İSİB öncülüğünde düzenlenen milli katılım organizasyonuna Türkiye’den sekiz firma katılım gösterdi. 408 fuar katılımcısı firmanın bir araya geldiği Erbil Build Expo’yu fuar boyunca 20 bin kişi ziyaret etti. Sektörle ilgili beklentilere büyük ölçüde cevap veren etkinlikte, iki ülke arasındaki yeni ticari ilişkiler için önemli temaslarda bulunuldu. Geniş bir coğrafyayı bir araya getiren fuar kapsamında yapılan milli katılım organizasyonu, sektör firmalarını, üst düzey alıcıları ve hükümet-devlet kuruluşlarını bir araya getirdi. Böylece etkinlik farklı iş fırsatlarının değerlendirilmesi ve sektördeki yeniliklerin izlenmesi için önemli bir platform oluşturdu. Fuarın ilk günü T.C. Erbil Başkonsolos Vekili Erman Topçu ve T.C. Ticaret Bakanlığı Ticaret Ateşesi Kemal Bahadır, İSİB standını ve Türkiye’den katılım sağlayan firmaların stantlarını ziyaret ederek Irak pazarı ve ticari ilişkiler hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Yapılan görüşmelerde, milli katılım organizasyonunun katılımcılar ve alıcılar arasındaki bağlantıları kolaylaştırarak verimli iş birliklerinin ve ticari büyümenin önünü açtığı belirtildi.
Mısır pazarında artan ekonomik iş birlikleri değerlendirildi
Mısır'ın tek HVAC-R endüstrisi etkinliği olan Egypt HVAC-R Expo-Ashrae Cairo Fuarı’na Türkiye’den 16 firma katılım gösterdi. Mısırlı firmalarla Türkiye’den sektör temsilcilerini buluşturan fuarda, İSİB’i temsilen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Poyraz yer aldı. Toplam 273 katılımcı firmanın yer aldığı fuarın açılışını ise Mısır Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanı Mohamed Shaker Al-Marqaby ile Mısır Ticaret ve Endüstri Bakanı Ahmed Samir yaptı. Aynı gün T.C. Ticaret Bakanlığı Kahire Ticaret Müşaviri Hakan Atay katılımcı firmaları ziyaret ederek, Mısır pazarı ve ticari ilişkileri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Fuarın Mısır'daki iklimlendirme sektörü için önemli bir platform oluşturduğunu belirten İSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Poyraz; “Tüm ürün gruplarında 58.4 milyar dolar ithalatı olan Mısır, iklimlendirme sektörü alanında 2023 yılında 2.5 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. Bir önceki yıla göre ithalatı, yüzde 11 oranında azalış göstermiş olmasına rağmen Türkiye’nin 2022 yılında yüzde 5.3 olan Mısır’ın sektör ithalatındaki payı 2023 yılında yüzde 5.8 oldu. İki ülke arasındaki ilişkiler ve Mısır ekonomisinin gelişmesi ile birlikte kapsamı artan ekonomik iş birlikleri iklimlendirme sektörü alanında da etkisini gösteriyor. Biz İSİB olarak gerçekleştirdiğimiz organizasyonlarla bu ekonomik potansiyelin iklimlendirme alanında artması için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Avustralya pazarında Türk marka algısını güçlendirecek görüşmeler yapıldı
Dünyaca ünlü ARBS 2024 Fuarı’na da milli katılım organizasyonu ile imza atan İSİB, birliğin sekiz üyesini bu etkinlikte bir araya getirdi. Organizasyona İSİB’i temsilen İSİB Yönetim Kurulu Üyesi Cem Savcı katılım sağladı. Fuarın ilk günü T.C Sidney Muavin Konsolosu Mehmet Erçıktı ve T.C Ticaret Bakanlığı Ticaret Ataşesi Yavuz Gökçayır İSİB standını ve Türk katılımcıları ziyaret ederek pazar hakkında önemli bilgiler paylaştı. ARBS 2024 Fuarı’nın, Avustralya pazarının yüksek alıcı potansiyeli sebebiyle sektör için önem arz ettiğini söyleyen İSİB Yönetim Kurulu Üyesi Cem Savcı; “Bu noktada iki ülke arasındaki verilere bakıldığında, Avustralya’nın iklimlendirme ürünlerinde Türkiye’nin ithalattaki payı 2022’de yüzde 0,41 iken 2023 yılında yüzde 0,45 olduğu görülüyor. Türkiye, Avustralya ithalatında ise 28. sırada yer alıyor. Avusturalya, uzak bir pazar olmasına rağmen ülkede üretimin olmaması sebebiyle ülke ithalatçı bir konumda bulunuyor. Bu kapsamda pazarda ürünler daha yüksek fiyatlara alıcı buluyor. Ülkeye ürün ihracatında; doğru ürün, yüksek kalite ve tedarik sürekliliği öne çıkan konulardır. İlerleyen dönemlerde Avustralya’ya başka faaliyetler gerçekleştirilmesi planlandığı için bölgede kaliteli Türk ürünü algısı yaratılması büyük önem arz ediyor” dedi.
İSİB Hakkında
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), Türkiye’de iklimlendirme sektöründe tek ve koordinatör ihracatçılar birliğidir. Faaliyetlerine 2012 yılında başlayan İSİB, iklimlendirme endüstrisinde faaliyet gösteren tüm ihracatçı şirketleri tek bir çatı altında toplamak ve sektörün ihracat potansiyelini artırmak amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. 3 binden fazla üyesiyle 50’den fazla ülkede çalışmalarını yürüten İSİB, ihracat potansiyeli görülen pazarlarda gerek fuar gerek tanıtım faaliyetleri yürüterek iklimlendirme sektörünün birleştirici gücü olmaya devam etmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Borsa Aracı Kurum Yöneticileri Derneği (BAKYD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Osmanoğlu, Borsa'da getirilmesi düşünülen işlem vergisinin, işlem hacminde "önemli daralmalara yol açacağı" uyarısı yaptı ve finansal piyasalarla ilgili vergilendirme çalışmalarının, ilgili tarafların görüşlerinin alınarak yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Osmanoğlu, yayınladığı açık mektupta, "Kripto işlemler konusunda bütün dünyada ilk olmaya yönelik bir kanun tasarısının TBMM'ne sunulmasının yarattığı olumlu etkilerin hemen ardından, borsa işlemleri ve kripto işlemleri için getirilmesi planlanan ve bütün finans sektörünü doğrudan, reel sektörü ise dolaylı olarak etkileyebilecek nitelikteki vergi düzenlemesi hakkındaki görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak zorunluluğu doğmuştur" dedi ve BAKYD'nin konuyla ilgili görüşlerini şöyle sıraladı:
"Payları borsada işlem gören halka açık şirketlerin sayısının pandemi döneminden başlayarak yeni halka arzlarla artması, pay piyasamızın hem genişlemesine hem de derinleşmesine yol açmış ve sermaye piyasalarımızda ilk kez yatırımcı sayısı 8,5 milyonu aşarak neredeyse nüfusumuzun yüzde 10'una ulaşarak finansal kapsayıcılık alanında çalışmalar sonuç vermişken, getirilecek işlem vergisi işlem hacminde önemli daralmalara yol açarak bütün bu kazanımların yitirilmesine yol açacaktır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Oluşturduğu istihdam alanlarıyla Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam eden Türk Hava Yolları, büyüme hedefleri doğrultusunda açtığı Take-Off Cadet ilanıyla yetiştirilmek üzere ikinci pilot aday adayı duyurusu yayınladı.
Yetiştirilmek üzere ikinci pilot aday adayları için açılan Take-Off Cadet ilanı kapsamında bölüm farketmeksizin tüm lisans mezunu, 31.12.2003 - 01.01.1994 tarihleri arasında doğan kişiler Türk Hava Yolları ailesine katılmak için başvuru yapabilecek. İstihdam sürecinde başarılı olan adaylar, 2 sene boyunca eğitim görecek. Adaylar, eğitim sırasında 2 brüt asgari ücret maaş, konaklama, kira yardımı, yemek kartı, sigorta ve indirimli bilet haklarından faydalanabilecek.
Yapılacak alımlara ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat; ''Dünyanın en çok noktasına uçan havayolu olarak güçlü finansal yapımız ve geleceğe dönük hedeflerimiz doğrultusunda filomuzu ve çalışan sayımızı artırmaya devam ediyoruz. 2024 yılı sonuna kadar 75 bin kişilik ailemizi, iştiraklerimizle birlikte yapacağımız işe alımlarla 85 bine yükseltmeyi hedefliyoruz. Her zaman olduğu gibi önümüzdeki dönemde de bayrağımızı göklerde gururla dalgalandırmaya devam edeceğiz.'' dedi.
Bu doğrultuda açılan Take-Off Cadet alımı ilanına başvurular ve diğer açık pozisyonlara Türk Hava Yolları'nın kariyer.thy.com adresinden gerçekleştirilebilecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından üç ayda bir yayımlanan Ekosisteme Dair'in 15. sayısı, ekosistem krizinin en önemli temalarından biri olan "kirlilik" konusuna odaklanıyor. Özellikle hava kirliliğinin biyoçeşitliliği azaltmasından tarımsal üretime ve genel ekonomik refaha kadar uzanan geniş çaplı etkilerine vurgu yapılıyor. Yayında, kirlilik konusuna ilişkin daha kapsamlı araştırmalara odaklanılarak, bu önemli konunun üzerinde dikkatle durulması gerektiği vurgulanıyor.
Ekosisteme Dair'de yer alan bir araştırmaya göre, hava kirliliği nedeniyle 2019'da aşırı ozona maruz kalan buğday üretimi, 35 Avrupa ülkesinde toplam 1,4 milyar euroluk bir kayba yol açtı. Buna göre Türkiye, 132 milyon euro ile en ağır kaybı yaşayan dördüncü ülke konumunda bulunuyor. Su kirliliğiyle ilgili olarak ise 2022 yılı itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 2,2 milyar insan güvenli içme suyuna erişimden yoksun durumda yaşıyor. Tatlı su ekosistemlerinden elde edilen suyun ekonomik değeri ise 2021'de 58 trilyon dolar civarındaydı, bu rakam küresel GSYH'nin yüzde 60'ına eşdeğer. Toprak kirliliği de ekosistemde büyük sorunlara neden olan bir diğer konu olarak öne çıkıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, dünya genelinde toprağın yaklaşık yüzde 33'ünün orta veya yüksek seviyede bozulmaya uğradığını belirtiyor.
İklim finansmanı konusuna da dikkat çekilen yayında, European Roundtable for Industry (ERT) isimli sivil toplum örgütü tarafından hazırlanan raporun çıktılarına yer veriliyor. Buna göre, Avrupa'nın iklim hedeflerine ulaşabilmesi için 2030'a kadar 800 milyar euroluk enerji
altyapı yatırımına ihtiyaç duyuluyor. Bu rakam, 2050'ye kadar gereken yatırımlar göz önüne alındığında 2,5 trilyon euroya kadar çıkıyor. Climate Policy Initiative tarafından yayımlanan bir rapora göre de Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için 2030'da küresel düzeyde yıllık 9 trilyon dolar, 2031-2050 döneminde ise 10 trilyon dolardan fazla finansmana ihtiyaç duyulacağına dikkat çekiliyor.
Diğer taraftan, teknoloji yatırımları açısından, büyük teknoloji şirketlerinin yapay zekâ taleplerini karşılamak için veri merkezlerine yoğun yatırım yaptığını hatırlatan Ekosisteme Dair'de bu şirketlerin enerji altyapısına 2024'te toplam 40 milyar dolar harcamasının beklendiği belirtiliyor. ABD merkezli JP Morgan Chase'e göre, 2022'de teknoloji şirketlerinin toplamda 90 teravatsaatlik elektrik tükettiği, bunun da Kolombiya'nın tükettiği elektriğe denk geldiği ve bu miktarın 2026'ya kadar iki katına çıkabileceği aktarılıyor.
Ekosisteme Dair'in 15. sayısında öne çıkan satır başları şöyle sıralanıyor:
" Hava kirliliği: Sadece biyoçeşitlilik azalması dolayısıyla doğal sermayemizi olumsuz etkileyerek ekosistem bozulmasını hızlandırmakla kalmıyor, tarımsal üretimden genel ekonomik refahımıza, sağlığımıza kadar pek çok alanda etkiler yaratıyor.
" Su kirliliği: Dünya Bankası'na göre, suyun aşırı kirli olduğu bölgelerde su kalitesinin ekonomik büyümeyi yüzde 33 oranında azaltma riski bulunuyor. Ayrıca, içme suyu kirliliğinin yetersiz hijyen ve temizlik nedeniyle ortaya çıkan ishal vakalarıyla 2021 yılında dünya genelinde 829 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğu tahmin ediliyor.
" Toprak kirliliği: Bu olgu, ekosistemlerin ve insan sağlığının önemli bir tehdidi durumunda. Toprağın sağlıklı bir yapıya sahip olması, besin zincirinin işleyişi, tarımsal üretim ve insan sağlığı açısından kritik öneme sahip. Ancak, antibiyotiklerin toprağa sızması sonucunda antibiyotiğe dirençli bakterilerin oluşması, ciddi bir sağlık sorununa yol açıyor. FAO'ya göre, her yıl yaklaşık 700.000 ölüme neden olan bu bakterilerin sayısının 2050'ye kadar artması bekleniyor.
" Finansman: Avrupa'nın iklim hedeflerine ulaşabilmesi için enerji altyapı yatırımına ihtiyaç duyuluyor. Küresel düzeyde finansman imkanları yeniden değerlendirilerek yaratıcı finansman kalemleri oluşturulmaya başlanıyor.
" Teknoloji yatırımları: Büyük teknoloji şirketleri, yapay zekâ taleplerini karşılamak için yoğun bir şekilde veri merkezlerine yatırım yaparken, bu alandaki büyüme eğilimi giderek artıyor.
" İklim Adaleti: Küresel ekosistem krizinin iklim adaleti bağlamındaki etkilerini anlamak için çarpıcı örneklerden biri Tuvalu. Yaklaşık 11.500 kişilik nüfusuyla küçük bir ada ülkesi olan Tuvalu, iklim krizinde küçük bir rol oynasa da büyük bir tehdit altında. Son 30 yılda deniz seviyesindeki 15 cm'lik yükseliş nedeniyle ülke, bu yüzyılın sonunda tamamen sular altında kalma riskiyle karşı karşıya. Bu koşullar altında, Tuvalu'nun ulusal statüsünü sürdürüp sürdüremeyeceği belirsizliğini koruyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
JA StartUp Türkiye Finali MetLife Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Genç girişimciler üç ay boyunca süren giris?imcilik eğitimlerini, atölyelerini ve MetLife gönüllüleri ile mentorluk seanslarını tamamlayarak, Avrupa'nın en büyük girişimcilik festivali olan GEN-E'de Türkiye'yi temsil etme hakkı ve daha birçok ödül için sahneye çıktı.
14 haftalık JA StartUp Programı ile girişim takımları ileri düzey girişimcilik eğitimleri almakta ve mentorluk seansları ile desteklenmekteler.
Junior Achievement tarafından Avrupa'da 21 yıldır gerçekleştirilen ve 20 ülkeden toplam 115 bin üniversite öğrencisinin dâhil olduğu program; Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından MetLife gönüllülerinin katkıları ve MetLife Vakfı'nın desteğiyle Türkiye'de ilk kez 2021 yılında başlatıldı. Program kapsamında, girişimci olmak isteyen 19-30 yaşındaki üniversite öğrencisi gençlere yönelik 14 haftalık program, 22 MetLife gönüllü mentorunun tecrübe ve bilgi paylaşımlarıyla da tamamlandı.
28 Mayıs'ta Metlife Türkiye Genel Müdürlüğü'nde gerçekleşen finalde, 5 finalist takım biraraya geldi. Program süresince katılımcı öğrencilere fikirden iş modeli geliştirmeye, temel finans eğitiminden prototip oluşturmaya kadar girişimcilik ile ilgili birçok alanda eğitim ve mentorluk desteği sağlandı.
JA StartUp Türkiye Finali ile ülke birincisi seçilen takım Avrupa'nın En büyük girişimcilik Festivali olan Gen-E 2024'de üniversite kategorisinde ülkemizi temsil etme hakkı kazandı.
JA StartUp Türkiye programına Türkiye genelinde 37 üniversiteden seçilen 40'dan fazla girişim takımı katılırken, 5 ekip finalist olarak yarıştı. Eskişehir, İstanbul ve Hatay'dan finale kalan takımlardan, birinciliği İstanbul'dan sürüdürülebilir bir gelecek vizyonu ile hayata geçirilen, yapay zeka ile enerji kayıplarını önlemek ve enerji kaçaklarını tespit etmek üzere çalışan Leaktrak.Ai girişim takımı kazandı.
Genç Başarı Eğitim Vakfı Genel Müdürü Seçil ÇELEBİ, "Tüm girişimcilerimizi tebrik ediyorum. MetLife Türkiye'nin destekleri ve gençlerin başarılarına, potansiyellerine olan inançları ile 2014 yılından bugüne kadar ilkokuldan liseye kadar binlerce çocuğumuza ve gencimize erişim imkânı bulduk. Bugün de birlikte ülkemize gençlerin gücü ile katma değer yaratacak girişimleri kazandırmak için çalışıyoruz. Bu heyecanlı süreçte gençlerimize mentorluk yapan tüm MetLife Gönüllülerine ve MetLife Türkiye'ye teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.
JA StartUp programının iş ortağı olmaktan gurur duyduklarını ifade eden MetLife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz Yurtseven, "JA StartUp programı MetLife Vakfı'nın öncülüğünde, MetLife gönüllülerimizin katılım ve katkıları ile Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından bu yıl Türkiye'de dördüncü kez gerçekleştirildi. Finansal sağlık alanındaki amaçlarımızla birebir örtüşen bu projenin iş dünyası ve eğitmenlerden oluşan yapısında gönüllülerimiz, iş yaşamına dair içgörülerini paylaşıyorlar. Genç girişimcilerimizin ihtiyaç duyacakları donanım ve bilgi birikimini edinebilmesi için her açıdan iyi tasarlanmış olan bu anlamlı proje sayesinde genç nesillere ve dolaylı olarak ailelerine de finansal okuryazarlık aşılıyoruz. JA StartUp projesinin Türkiye finalinde dereceye giren genç girişimcilerin, sadece Avrupa finalinde başarılı olmakla kalmayıp, aynı zamanda projelerini hayata geçirerek bir şirkete dönüşmelerini umuyor; gelecekte de büyük başarıların altına imza atacaklarına yürekten inanıyorum" açıklamasında bulundu.
Yarışmanın jüri üyeleri arasında ise; MetLife Türkiye/Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Fisun Kaynak Seçkin, Gama Petrochemicals Pte Ltd Kurucusu Yiğit Savcı, Keyo Digital Solutions Kurucu Ortağı ve Genç Başarı Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Sözkesen ve MetLife Türkiye/Bilgi Teknolojileri Direktörü Sarp Saygıver yer aldı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.