Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Görüntüleme teknolojileri lideri Canon; geçtiğimiz yıl kullanıma sunduğu opsiyonel UVgel beyaz mürekkepli* modüler 1,6 m rulodan ruloya yazıcı Colorado M serisinin cazibesini birçok yenilikle artırıyor. Yeni ve mevcut müşterilere daha geniş bir uygulama yelpazesi sunan yeni özellikler ambalaj ve endüstriyel baskı gibi farklı pazar segmentlerine girme fırsatları da yaratıyor.
Özel efektler için FLXture mikro doku baskısı
Colorado M serisi yazıcıda kullanıma sunulan yeni bir özellik olan FLXture; beş mürekkep katmanlı bir baskı teknolojisinden faydalanarak, ahşap ve deri gibi malzemelerin lüks ve duyusal hissini taklit eden ince yüzey detayları için geniş formatlı baskılara mikro doku ekliyor. FLXture teknolojisi, ister incelikli bir arka plan dokusu, ister zarif kabartmalı harfler ya da yüksek değerli ambalaj, etiket veya görüntünün bazı kısımlarını vurgulamak için olsun, farklı malzemeleri birleştirmek için karmaşık işlemlerle uğraşmak zorunda bırakmıyor. İlave yüzey dokuları ile baskı uygulamalarını güçlendirebilen FLXture teknolojisi, Colorado yazıcı ve PRISMAguide XL’in en son yazılım sürümlerinde hem yeni hem de mevcut kullanıcılar tarafından kullanılabiliyor.
Ambalajlar için yeni UVgel ambalaj üretimi sistemi
Yeni UVgel Ambalaj Üretimi, çok düşük hacimlerle baskılı ambalaj üretmek için dış kaynak kullanımına mali açıdan uygun bir alternatif arayan tekstil sektörü veya sundukları hizmetler arasına ambalaj uygulamalarını da dahil ederek çeşitlendirmek isteyen baskı hizmeti sağlayıcıları için harika bir seçenek sunuyor. Oluklu bir materyale laminasyon aşaması için özelleştirilmiş baskılı astar malzemesi tabakaları üreten UVgel Ambalaj Üretimi, bu fırsatlarla dolu sektöre talep üzerine dijital baskının avantajlarını getiriyor. Böylece perakende sektörü, tüketici ürünleri ve yüksek değerli ürünler için etki oluşturan baskılı ambalajlar hazırlayabiliyor.
UVgel Ambalaj Üretimi’nin entegre sistemi; Fotoba jumbo rulo medya yükleyicinin yanı sıra çıktı kesici ve istifleyici ile bir Colorado M5W rulodan ruloya yazıcıdan oluşuyor. Litho laminasyonda kullanılan medya ile aynı şekilde hazırlanan bir jumbo ruloyu 2.000 metre uzunluğa kadar işleyebiliyor ve 159 m2/saate kadar yüksek kaliteli, anında kuruyan ve çizilmelere karşı son derece dayanıklı baskılar sunuyor. Colorado M serisi ile FLXfinish+ seçeneği, ek vernik olmadan aynı baskıya mat, parlak veya karışık mat ve parlak efektlerin eklenmesini sağlayarak tasarımda daha fazla yaratıcılık olanağı da sağlıyor.
Daha geniş bir medya yelpazesi için maksimum üretkenlik
Yeni yazıcı, daha uzun işler için rulo değiştirme ihtiyacını azaltarak verimliliği en üst düzeye çıkarıyor. Geliştirilmiş Jumbo Rulo Arayüz kiti seçeneği artık Colorado yazıcının şeffaf, yapılandırılmış, metalik ve koyu renkli medyalar da dahil olmak üzere her tür medyanın jumbo rulolarını işleyebiliyor.
Endüstriyel baskılarda UVgel avantajlarından yararlanma
Colorado M serisi ve UVgel'in becerileri, endüstriyel baskı uygulamalarını da kapsıyor ve özellikle bir devreyi açıp kapatmak için basınç kullanan basılı elektronik devreler olan membran sviçler için grafik kaplamaların basılmasına da olanak tanıyor. Bu açılardan UVgel teknolojisi, birçok durumda laminasyon gerektirmeyecek kadar sağlam olması ile ve çatlama olmadan baskı yapmak için özel olarak geliştirilmiş esnekliği ile öne çıkıyor.
Canon EMEA Geniş Formatlı Baskı Grubu, Pazarlama ve İnovasyon Müdürü Mathew Faulkner: “Canon'un UVgel teknolojisinin benzersiz avantajlarını sunan Colorado, daha ilk aşamadan itibaren kalite, verimlilik, otomasyon, uygulama seçenekleri, işletim maliyeti ve sürdürülebilirliğin en uygun kombinasyonunu sunmak üzere tasarlandı. Sistemin pazarda elde ettiği başarı, ne kadar harika bir avantaj kombinasyonu sunduğunu gösterdi ve müşteri geri bildirimleriyle birlikte modüler Colorado M serisini geliştirmemiz için bize ilham verdi. Geçen yıl kullanıma sunulan M serisi ise verimlilikte yeni bir standart belirledi ve müşterilerin hazırlayabileceği uygulama yelpazesini oldukça genişletti.
UVgel teknolojisinin avantajlarından ve Colorado M serisinin modülerliğinden faydalanarak uyguladığımız ve bugün duyurduğumuz gelişmeler, uygulama çeşitliliğine ve otomasyona odaklanıyor. Teknolojide aralıksız geliştirmeye bağlı müşteri odaklı inovasyon stratejimiz ve taahhüdümüzle, müşterilerimizin becerilerini artırarak, ambalaj ve endüstriyel baskı gibi yeni kârlı yaratıcı uygulamalara, ürünlere ve pazarlara girmelerine yardımcı olmaya, onlara rekabet avantajları sağlayan yenilikler sunmaya devam edeceğiz” diyerek yeni özellikleriyle seriyi değerlendirdi.
Yeni FLXture teknolojili Colorado M5W ve UVgel Ambalaj Üretimi, drupa 2024 fuarında salon 8A'daki Canon standında sergilenecek. Canon, iş ortakları Fotoba (salon 9) ve Lamina (salon 12) ile yakın iş birliği içinde, Zünd düz yataklı kesme sistemlerini kullanarak baskıdan laminasyona ve son ambalajlama uygulaması için kesime kadar uçtan uca tüm süreci gösterecek. Buna ek olarak, UVgel Baskı Üretimi drupa'da 9. salondaki Fotoba standında da canlı olarak gösterilecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Karayolu taşımacılığı, denizyolu taşımacılığı, proje ve ağır yük taşımacılığı, ticari araç ve ekipman kiralama ve depolama gibi farklı alanlarda müşterilerine hizmet sunan Alp Özler Lojistik, Mercedes-Benz kamyon kalitesini tercih etmeye devam ediyor. Bu kapsamda Alp Özler Lojistik, filosuna toplam 153 adet Mercedes-Benz Actros ve Atego’yu ekledi. Şirket, araçlarını düzenlenen törenle Mercedes-Benz Türk’ün bayisi Hasmer Otomotiv’den teslim aldı.
Düzenlenen törene Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Direktörü Alper Kurt, Kamyon Filo Satış Grup Müdürü Yusuf Adıgüzel, Pazarlama İletişimi Grup Müdürü Serra Yeşilyurt, Müşteri Hizmetleri - Kamyon Teknik Grup Müdürü Mehmet Karal, Kamyon Filo Satış Koordinatörü Mehmet Arda Erdemir, Mercedes-Benz Kamyon Finansman Koordinatörü Burak Düzgün, Hasmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Bağcı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zafer Sağlam, Kamyon Satış Müdürü Burak Ödül, Kamyon Satış Şefi Gürkan Zeki, Hasmer Otomotiv Yöneticileri Sehat Bağcı, Emre Bağcı, Fatih Mehmet Ulcay, Alp Özler Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Gece, Yönetim Kurulu Üyeleri Alper Gece, Ceyhun Gece ve Alp Özler Filo Genel Müdürü Mehmet Kağan Gece katıldı.
Mercedes-Benz Actros ailesinden 1848 LS, Actros 3363 ve Mercedes-Benz Atego 1518’in teslimatı ile birlikte Alp Özler Lojistik’in araç parkındaki güncel Mercedes-Benz marka araçların sayısı 303 adet oldu.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Direktörü Alper Kurt; “2024 yılı Mercedes-Benz Türk ve Alp Özler markalarının iş birliğinde özel bir yıl. 2012 yılında başlayan ve yıllar geçtikçe güçlenen iş ortaklığımız bu yıl, yeni araçlarımızın teslimatı ile beraber 12 senede toplamda 1.000 adet araç teslimatı ile taçlanıyor. Elbette ki bu 1.000 adetlik teslimat sadece araçlarımızın teslimatını temsil etmekle kalmıyor aynı zamanda markalarımızın güçlü iş birliğini, her iki markanın birbirine olan güvenini de temsil ediyor. Lüks, konfor, güvenlik ve teknolojiyi bir araya getiren araçlarımızın tüm beklentileri fazlasıyla karşılayacağına eminiz. Sahip olduğu özellikler ile şehir içi taşımacılık ve dağıtım alanının etkin ve verimli çözümü olan Atego ve konforun boyutunu yeniden tanımlayan uzun yol taşımacılığının yıldızı Actros araçlarımızın hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz. Müşterilerimizin beklentilerini karşılayacak çözümlerimizle her zaman en üst düzeyde performans, güvenlik ve verimlilik sunmaya devam edeceğiz. Bu anlamda uzun yıllardır bu kıymetli iş ortaklığında bizler ve markamızla beraber olan değerli Alp Özler Lojistik ailesine de teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Törende konuşma yapan Alp Özler Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Gece de; “Bu anlamlı günde burada olmaktan, iş ortaklığımızı bir kez daha taçlandırmaktan dolayı büyük mutluluk ve gurur duyuyorum. 43 yıldır taşımacılık sektöründe faaliyet gösteriyoruz. 1981’de araçlarımız olmadan başlayan yolculuğumuzun değişmeyenleri; ilkelerimiz ve dürüstlük çizgimiz, değişenleri ise artarak devam eden filo yapımız oldu. Sektördeki başarımızda işe bakış açımız, ilkeli duruşumuz, sürekli yenilikçi, araştırmacı ve eğitimi önde tutan çalışmalarımızın önemi çok büyük. İki önemli yatırım konumuz var. Birincisi insana; insan kaynaklarımıza yaptığımız, diğeri ise ekipmanlarımıza ve araçlarımıza yaptığımız yatırım. Bugün müşterilerimize kaliteli ve üst düzey hizmet sunarken mevcut filomuzun büyük kısmı kalitesine güvendiğimiz Mercedes-Benz marka araçlardan oluşuyor. Önümüzdeki dönemde Mercedes-Benz Türk ve Hasmer Otomotiv ile olan iş ortaklığımızın daha da güçleneceğine inanıyorum. Teslim almış olduğumuz yeni araçlarımızın hayırlı olmasını diliyorum. Tüm bu süreçte düzgün, dürüst hizmet anlayışları nedeniyle Mercedes-Benz Türk’e, Mercedes-Benz Kamyon Finansman’a ve Hasmer Otomotiv’e teşekkür ediyorum” dedi.
Hasmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zafer Sağlam da konuşmasında; “Alp Özler Lojistik şirketi ile uzun yıllara dayanan bir iş birliğimiz var. Bugüne kadar hep uyum içinde çalıştık ve bizler bu güçlü iş birliğinden çok mutluyuz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz Mercedes-Benz Actros ve Atego’ların satış işlemlerini Hasmer Otomotiv olarak gerçekleştirmekten de son derece gururluyuz. Farklı taşımacılık amaçlarına uygun olarak geliştirilen Atego ve Actros’ların, sahip oldukları son teknoloji, yüksek performansları, üst düzey konfor ve güvenlik donanımları ile Alp Özler’in hizmet kalitesine çok olumlu katkılar yaratacağına yürekten inanıyoruz. Araçlarımızın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric, Altın Sponsor olarak desteklediği 3. Bakım İstanbul Sempozyumu'nda endüstriyel bakım alanındaki uzmanlığını ve yenilikçi çözümlerini sektör paydaşlarıyla buluşturdu. İstanbul'da gerçekleştirilen etkinlik, Türkiye'nin dört bir yanından tesis ve fabrikalardan sektör temsilcilerini ağırladı.
Sempozyuma Schneider Electric çözümleri damgasını vurdu
2 gün süren sempozyum boyunca sektör liderleri, endüstride bakım operasyonlarının sağladığı önemli avantajları vurguladı. Ekiplerin güvenliğini en üst düzeyde tutan, ekipman ömrünü uzatan ve maliyetlerin önüne geçen bakım stratejileri ve teknolojileri, operasyonların çevresel etkisini de minimize ediyor.
Bu kapsamda sempozyumda Schneider Electric'in endüstriyel otomasyon ve enerji yönetimi için sunduğu IoT özellikli, açık mimari ve platformu EcoStruxure™, modüler IIoT (Endüstriyel Nesnelerin İnterneti) uygulamalarını da içeren güçlü agnostik yazılım portföyü ve bu alanda uzman şirketi AVEVA ile birlikte uçtan uca çözümleri sektör paydaşlarına sunuldu.
Bu hizmetleriyle Schneider Electric endüstriyel işletmelerin insanları, verileri ve iş bütünlüğünü koruyan emniyetli, güvenilir ve güvenli bir ekosistemde faaliyet göstermelerinde rol alıyor. Yazılım, otomasyon ve enerjinin etkileşimi ile sürdürülebilir bir endüstriyel organizasyonun kurulmasına olanak sunuyor. Bu da yatırımın hızlı geri dönüşü, bakım-onarım ve arıza maliyetlerinden tasarruf, karbon ayak izinde azalma ve kârlılıkta artış sağlıyor.
Schneider Electric'in insanları kuvvetlendiren ve süreçleri sağlamlaştıran bu çözümlerinden EcoStruxure Asset Advisor, sempozyuma damgasını vuran çözümlerden biri oldu. EcoStruxure Asset Advisor, gerçek zamanlı verileri analiz ederek proaktif bakım stratejileri geliştirilmesine yardımcı oluyor.
Ayrıca Schneider Electric, EcoStruxure mimarisi üzerine kurguladığı servis modeli ile arızaların daha gerçekleşmeden fark edilmesine ve anormal durumlarda ekiplerin Web ve mobilde 7/24 uyarı sistemi ile erkenden bilgilendirilmesine olanak sağlıyor. Sürekli iyileştirmeler, analizler ve ihtiyaca yönelik bakım planları öneriyor. Bu sayede bakım bütçesini de optimize ediyor.
Alanında öncü çözümler interaktif sunumlarla sektör temsilcilerine sunuldu
Schneider Electric'in endüstriyel otomasyon ve hizmetler ekipleri, etkinlik boyunca çeşitli sunumlar ve paneller ile sektörün gelişimine yönelik çözümleri paylaştı. "Veri Analizi ile Kestirimci Bakım ve Operasyonel İş Güvenliği Yönetimi" başlıklı sunumda kestirimci bakımın veri analizi yöntemleriyle nasıl daha güvenli ve verimli hale getirilebileceği aktarıldı. "Yapay Zeka Destekli Yeni Bakım Hizmetleri" başlıklı sunumda yapay zeka teknolojilerinin bakım süreçlerine entegrasyonu ve bu alanda sağlanan yenilikler masaya yatırıldı. "Atık Su Arıtmada Enerji Yönetimi ve Otomasyon" oturumunda enerji verimliliği ve otomasyon teknolojilerinin atık su arıtma süreçlerindeki rolü ve önemi vurgulandı. "Sürdürülebilir ve Verimli Tesisler İçin Bakım Hizmetlerinin Önemi" sunumunda ise bakım hizmetlerinin sürdürülebilirlik ve verimlilik odağında işletmelere sağladığı avantajlar konuşuldu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
AI Tomorrow Summit 2024 etkinliğinde gerçekleştirilen AITS AWARDS ödül töreninde Yemeksepeti, “E-Yemek” kategorisinde ödül aldı. Yemeksepeti’nin “E-Yemek” kategorisinde ödül kazanması, müşteri memnuniyetine verdikleri önem, hızlı ve güvenilir hizmet anlayışları ile sektördeki yenilikçi adımlarının bir sonucu olarak değerlendirildi.
Türkiye’de hızlı ticaretin öncü markası Yemeksepeti, AI Tomorrow Summit 2024 kapsamında gerçekleştirilen AITS AWARDS ödül töreninde, “E-Yemek” kategorisinde ödüle layık görüldü.
23-24 Mayıs tarihlerinde Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde hibrit olarak düzenlenen AI Tomorrow Summit 2024 etkinliği, yapay zeka teknolojilerinin geleceğini şekillendiren yenilikçi fikirler, projeler ve iş modellerini sergileyen bir platform olarak öne çıktı.
Üstün performans ve yenilikçi yaklaşımlar ödül getirdi
24 Mayıs akşamı fiziksel olarak gerçekleştirilen ödül töreninde, çeşitli alanlarda başarı göstermiş birçok kurum, kuruluş ve isim ödüllerine kavuştu. AIPA ve Kuantum Araştırma tarafından gerçekleştirilen ölçümlemeler sonucunda Yemeksepeti, online yemek siparişi hizmetinde gösterdiği üstün performans ve yenilikçi yaklaşımlarıyla “E-Yemek” ödülünü almaya hak kazandı.
Teknoloji ve yapay zeka alanında Türkiye’den ve dünyadan önemli isimleri ve firmaları bir araya getiren AI Tomorrow Summit 2024, sektörün geleceğine ışık tutan bir etkinlik olarak dikkat çekti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Anadolu Sigorta, Kasko Sigortası’nın trafikteki kötü anları güzel hatıralara dönüştürme gücünü aktaran reklam filmi ile Effie Türkiye’de Altın Ödül kazandı.
Kasko sigortalarında müşterilerini yenilikçi ürün ve hizmetler ile buluşturan Anadolu Sigorta’nın “Kötü anları güzel hatıralara dönüştürün” mottosundan yola çıkan reklam filmi, Effie Türkiye ödüllerinde Altın Effie’ye layık görüldü.
Anadolu Sigorta’nın trafikte yaşanan olumsuz durumlarda geniş servis ağı ve kaza sonrası hızlı desteği ile müşterilerinin daima yanında olduğunu vurgulayan reklam filmi, bu yıl 16. kez düzenlenen Effie Türkiye Reklam Etkinliği Ödülleri'nde Sigorta Hizmetleri kategorisinde Altın Ödül kazandı. TBWA/İstanbul tarafından hazırlanan, Public Film’in yapımcısı olduğu ve Yönetmen Eli Kasavi’nin imzasını taşıyan reklam filminde kasko sigortasını Anadolu Sigorta’dan yaptıranların, bir kaza anında yaşadıkları, esprili bir dille aktarılıyor.
Effie, dünya çapında 55 ülkede, European Association of Communciation Agencies’e üye reklam ajansları dernekleri ve reklamveren dernekleri tarafından düzenlenen dünyanın en prestijli pazarlama ve reklam etkinliği yarışması olarak öne çıkıyor. Effie Türkiye ise, Reklamcılar Derneği ve Reklamverenler Derneği tarafından, 2005 yılından bu yana düzenleniyor. Yarışmanın sonuçları küresel marka ve ajanların Effie Effectiveness sıralamasına etki ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İklim değişikliğinin önlenmesine, çevrenin korunmasına ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunan kuruluşlara verilen, uluslararası bir eko-etiket olan Green Key, 2024 yılındaki sahiplerini buldu. Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane de çevreyi koruyan yaklaşımı ve sürdürülebilirlik bilincini geliştirmeye yönelik çalışmalarıyla, 2014’te Türkiye’de sadece 143 kuruluşa verilen Green Key’i almaya hak kazandı.
Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane, sürdürülebilir turizmi destekleyen kuruluşlara verilen uluslararası Green Key (Yeşil Anahtar) almaya layık görüldü. Çevrenin korunması yönündeki girişimleri ödüllendirerek destekleyen, iklim değişikliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunmayı amaçlayan uluslararası bir eko-etiketi olan Yeşil Anahtar, dünya çapında uygulanıyor. Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane de çevre yönetimi, personel eğitimi, misafirlerin bilinçlendirilmesi, su tasarrufu, atık yönetimi, enerji tasarrufu, kurumsal sosyal sorumluluk gibi 13 önemli kriteri karşılayarak, 2014 yılında Türkiye’den Green Key almaya hak kazanan 143 tesis arasında yerini aldı.
60’tan fazla ülkede uygulanıyor
1994 yılında Danimarka’da hayata geçirilen Green Key, 2002’de Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın (Foundation For Environmental Education-FEE) beşinci programı olarak uygulanmaya başlandı. 60’tan fazla ülkede gerçekleştirilen program, Türkiye’de ise 2011 yılından bu yana Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından yürütülüyor.
Programla, işletmenin çevreye olumsuz etkilerini azaltarak, enerji ve su tasarrufu, çevre dostu temizlik malzemelerinin kullanımı ve atık yönetimi gibi önlemlerle “çevrenin korunması”; elektrik, su, yakıt gibi alanlarda bilinçli tüketimin sonucunda maliyetin azalmasıyla “ekonomik yönetim”; sürdürülebilir turizme katkıda bulunarak “turizmi güçlendirmesi”; işletme sahibinin, personelin ve müşterilerin çevre bilincinin artırılması ve sürdürülebilir kalkınma için “eğitim” gibi hedefler yer alıyor.
Uluslararası alanda 60'tan fazla ülkede uygulanan program kapsamında dünyada yaklaşık 5 bin Yeşil Anahtar sertifikalı tesis bulunuyor.
Four Points by Sheraton İstanbul hakkında:
Şehrin popüler ticari bölgelerine ev sahipliği yapan İstanbul Kağıthane’de konumlanan Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane, şehrin turistik mekanlarının çoğuna ve önemli alışveriş merkezlerine oldukça yakın mesafededir. İstanbul Uluslararası Havalimanı'na 33 km, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'na 46 km, Kağıthane Metro İstasyonu'na 5 dakika, Haliç Kongre Merkezi'ne 10 dakika uzaklıktadır. İstanbul'un en modern iş merkezlerinden Ferkoline'de bulunan otel 3 süit ve 2 engelli odası olmak üzere konforlu ve modern tasarlanmış toplam 173 odaya sahiptir. İhtiyaca göre farklı boyutlara ayrılabilen, gün ışığı alan, ferah, yüksek teknolojili ekipmanlara sahip ve biri teras katta yer alan 4 toplantı odası ile hizmet veren otel, ister tek başınıza, isterseniz tüm sevdiklerinizle konaklamak için kusursuz bir deneyim vadediyor. Oteller zinciri, son olarak Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından, Türkiye çapında turizm sektörü tarafından uygulanan Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na layık görüldü.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Huawei ICT Competition 2023 - 2024 Küresel Finali'nin kapanış seremonisi ve ödül töreni, 26 Mayıs'ta Shenzhen'de gerçekleştirildi. Geçtiğimiz ay, İstanbul’da düzenlenen Avrupa finaline damga vuran Türk üniversite öğrencileri, 2.000'den fazla üniversiteden 170.000’in üzerinde öğrencinin katıldığı küresel yarışmayı da önemli ödüllerle tamamlayarak, ülkemizi başarıyla temsil etti.
Huawei ICT Competition 2023 - 2024 küresel finali, 26 Mayıs'ta Shenzhen'de gerçekleşti. Bu yılki yarışma, 80'den fazla ülke ve bölgeden, 2.000'den fazla üniversite ve yüksekokuldan, 170.000'den fazla öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. Yarışma, bugüne kadarki en yüksek katılıma sahne oldu.
49 farklı ülke ve bölgeden, 470'ten fazla yarışmacıdan oluşan 160'tan fazla takım, ulusal ve bölgesel elemeleri geçerek, küresel finale ulaştı. Türk üniversite öğrencileri, bu yarışmada sergiledikleri üstün performansla öne çıktı ve bilişim alanındaki yeteneklerini uluslararası arenada bir kez daha gözler önüne serdi.
Türk öğrenciler küresel arenada ülkemizi başarıyla temsil etti
Yarışmaya Türkiye’den katılan üç takım da organizasyondan ödülle dönmeyi başardı. MEF Üniversitesi Edusyntech takımı İnovasyon Track Özel Ödülü'nün, Erzurum Teknik Üniversitesi Computing Track Takımı ve Yalova Üniversitesi Bulut Track takımı ise üçüncülük ödüllerinin sahibi olurken, bugüne kadar katılan Türk takımları arasında, tüm zamanların en iyi derecelerini elde etmeyi de başardılar.
Ülkemizin başarılı takımlarına ödülleri, Türkiye Cumhuriyeti Guangzhou Başkonsolosu Kaan Başkurt tarafından takdim edildi. Yarışma kapsamında ayrıca, aralarında Yalova Üniversitesi’nin de bulunduğu üç öğretim üyesi, Avrupa Bölgesi’nin en değerli öğretim Elemanı (MVI) olarak seçildi. Yalova Üniversite ise birlikte bu ödülü paylaşan diğer üniversiteler; İtalya'dan Università Politecnica delle Marche ve İspanya'dan Alicante oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Guangzhou Başkonsolosu Kaan Başkurt, 24 Mayıs’ta katılımcı öğrenciler ve öğretmenlerle bir araya geldi. Başkurt, Huawei Bilişim Akademisi'nin ve ICT Competition organizasyonunun önemine vurgu yaparak, finale kalan öğrencilere başarılar diledi. Başkurt yaptığı değerlendirmede, “Başarılı Türk takımlarımızı aldıkları çok iyi sonuçlardan dolayı tebrik ederim. Bilişim teknolojisi geleceğin teknolojisidir. Genç öğrencilere tavsiyem; öğrenmeye açık ve keşfetmeye cesaretli olmaları, mümkün ufuklarını genişletmeleri. Huawei gibi şirketlerin sunduğu değerli fırsatları değerlendirerek bu tür yarışmalara katılmaya devam edin. Türk öğrenci ekibini bu önemli etkinliğe katılmaya davet ettiği ve organize ettiği için Huawei'ye teşekkür ederim. Türkiye'de sürekli yatırım yapan en büyük Çinli şirketlerden biri olan Huawei ile iş birliğimizi sürdüreceğiz” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik ve Spor Uzmanı İsmail Haspolat da organizasyonu takip ederek, öğretmen ve öğrencilerden yarışma hakkında bilgi aldı.
Huawei Stratejik Araştırma Enstitüsü Başkanı Zhou Hong, yaptığı açıklamada, “Dijitalleşmenin getirdiği faydalardan herkesin gerçek anlamda yararlanabilmesi için, dijital teknolojilerin herkese erişilebilir olmasını sağlamanın hayati öneme sahip olduğuna inanıyoruz” dedi.
UNESCO Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Stefania Giannini ise “UNESCO, dijital teknoloji ve yapay zeka kullanımında her öğrenicinin ve öğretmenin temel haklarını ve yetkinliklerini korumak için çalışıyor. Herkes için kapsayıcı, adil, açık ve güvenli bir dijital gelecek sağlamayı amaçlıyor. Huawei’in bu süreçteki destekleri için teşekkür ediyoruz” dedi.
Huawei ICT Strateji ve İş Geliştirme Departmanı Başkanı Ritchie Peng ise yaptığı değerlendirmede; “Bilişim, akıllı dünyanın temel taşıdır. Huawei ICT Competition aracılığıyla öğrencilere, rekabet edip fikir alışverişinde bulunabilecekleri küresel bir platform sağlamayı amaçlıyoruz" dedi.
Yoğun rekabete sahne olan finallerin sonunda; Türkiye, Cezayir, Çin, Nijerya, Pakistan, Polonya, Filipinler, Tanzanya ve Uganda'dan gelen 19 takım, uygulama ve inovasyon yarışmalarında ödül kazanan ülkeler arasında yer almayı başardı.
Huawei ICT Competition, Huawei tarafından dünya çapındaki üniversite ve yüksekokul öğrencileri için her yıl düzenlenen bir bilişim yarışması olarak konumlanıyor. Organizasyon, öğrencilere sağlıklı bir ortamda rekabet ve fikir alışverişinde bulunabilecekleri uluslararası bir platform sunuyor. 2015 yılından bu yana düzenlenen yarışma, öğrencilerin bilişim alanındaki yetenek ve becerilerini artırmalarına yardımcı oluyor. Huawei ICT Competition’ın temel hedefi ise teknolojik gelişmeyi ilerletmek ve dünya genelinde dijital kapsayıcılığı sağlamak olarak açıklanıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yapılan araştırmalar uzaktan çalışıldığında, gıda israfında yüzde 34 oranında azalma sağlandığını gösteriyor. Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8'inin gıda atıklarından oluştuğu biliniyor. Kişi başı israf edilen haftalık gıda atığı ise ortalama 1,9 kg'ı bulabiliyor. Uzaktan çalışma modeli ile iş gücü üretmeye odaklanmış kolektif bir platform olan Champs'in ise GIG ekonomi modeli uygulamaları ile kendi üyesi olan ve uzaktan çalışan 18.000'den fazla kullanıcısı sayesinde yıllık 500 ton gıda atığı sarfiyatı sağlayabileceği hesaplanıyor. Bu da küresel iş gücünün tamamının GIG ekonomi modeline dahil olması ve uzaktan çalışması durumunda dünya üzerinde yetersiz beslenen 800 milyon insanın sağlıklı bir şekilde beslenmesi ve aç kalmaması anlamına geliyor.
Zehirli atıkların yaklaşık yüzde 70'i elektronik atıklardan oluşuyor
Dünya çapında her yıl 40 milyon ton elektronik atık ortaya çıkıyor. Bu da her saniye 800 adet dizüstü bilgisayarın çöpe atılması anlamına geliyor. Zehirli atıkların yaklaşık yüzde 70'ini ise elektronik atıklar oluşturuyor. Ofis çalışanlarının çoğunun hem bireysel hem de iş için kullandıkları 2 adet bilgisayarı bulunuyor. Bu da elektronik atık oranlarını ve zehirli gaz salınımını ciddi oranda artırıyor. Ancak Champs'in yeni nesil iş gücü ekosistemine dahil olan 18.000'den fazla kişi, kendi cihazlarını kullandığı için böyle bir israfa dahil olmuyor.
"Champs, GIG ekonomisinin gücü ile günlük işe gidip gelme ihtiyacını azaltıyor"
Champs'in karbon emisyonunu azaltmaya yönelik hedef ve stratejileri arasında işe gidiş ve dönüş saatlerinde oluşan yoğun trafiğin azaltılmasının da yer aldığını belirten Champs Kurucu Ortağı ve Yöneticisi Mahir Tüzün, "Champs, uzaktan çalışma modelleri ile GIG ekonomisine dahil olan istihdamın artması durumunda azalan trafik nedeniyle de karbon emisyonunun azaltılmasına yönelik önemli bir çözüm sunuyor. Mevcut bağımsız çalışanlarımız her yıl 16.000 ağaç dikmişçesine yardımcı oluyor. 18.000'den fazla bağımsız çalışanı istihdam edebilirsek, bu senelik 160.000 ağaç dikmek anlamına gelecek. Bireylere uzaktan veya merkezi olmayan bir şekilde çalışma imkanı tanıyarak, GIG ekonomisinin gücü ile günlük işe gidip gelme ihtiyacını azaltıyoruz. Bu da daha az trafik sıkışıklığına, araçlardan daha düşük karbon emisyonu salınmasına ve ulaşım altyapısına olan baskının azalmasına yol açıyor. Bu yönüyle Champs, çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlıyor" dedi.
"Karbon salınımının azaltılmasına yönelik çözümler üretiyoruz"
Tüm dünya için ciddi bir tehdit oluşturan karbon salınımına yönelik çeşitli çözümler üreten ülkelerden biri olan Amerika'da karbon kredisi satan firmalar bulunduğunu da sözlerine ekleyen Mahir Tüzün, şöyle devam etti: "Regülasyonlar nedeniyle Avrupa biraz daha geriden geliyor. Türkiye'de ise bu konuda yapılmış herhangi bir kanun ya da düzenleme bulunmuyor. Fakat AB'ye uyum kriterleri çerçevesinde, Türkiye'de de karbon emisyonuna yönelik aksiyonların alınmaya başlanması bekleniyor. Champs, sağladığı tüm fayda ve avantajlarla da bu konuda ülkemizde güçlü bir rol üstleniyor" dedi.
"Serbest zamanlı çalışan tercihinde işe alım ve eğitim maliyetleri de önemli oluyor"
Champs Kurucu Ortağı ve Yöneticisi Mahir Tüzün, "GIG ekonomisinin en önemli avantajı, herhangi bir personel çalıştırma yükümlülüğü altına girmeden, dünya üzerinde konunun uzmanı kişiler tarafından son kullanıcılarına yaratılabilecek en iyi deneyimi, müşterileri ile buluşturmak. Günümüzde kurumsal firmaların yoğun sezonlarda en çok ihtiyacı olan konu esneklik. İş hacminin dönemsel olarak dalgalanması ile ortaya çıkan işe alım ve eğitim maliyetleri firmaların serbest zamanlı çalışanları tercih etmesi için en önemli sebepler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra Champs, bu model ile şirketlere müşteri hizmetleri maliyetlerinde yüzde 30'a varan tasarruf fırsatları sunuyor. Temsilcilerin tümü sanal bir iletişim merkezine bağlı olarak evden uzaktan çalıştıkları için fiziksel iletişim merkezini genişletmeniz gerekmiyor" dedi.
Marka elçileri ile çalışan şirketler, yüzde 30'a varan maliyet tasarrufu sağlıyor
Champs'in şirketlere sunduğu en önemli avantajların başında gelen diğer parametrelerden biri de çalışan maliyetlerinin tamamında önemli bir sarfiyat sunuyor olması. Geleneksel iş süreçlerindeki maliyet baskısı, işi yöneten ekiplerin ve tedarikçilerin yaşadığı kârlılık sorunları ve çalışanların zorlu çalışma koşulları gibi meseleleri ortadan kaldırarak tüketicilere daha iyi hizmet vermeyi hedefleyen Champs, firmaların yoğun dönemlerinde müşteri hizmetleri ekibine serbest çalışanlarıyla ek destek sunuyor. Bürokratik işlemler ile şirket çalışanlarının zamanından tasarruf sağlamasına olanak tanıyan Champs, markaların talep artışlarına ve müşteri hizmetleri etkileşimi gereksinimlerine de çözüm oluyor. Müşteri hizmetleri etkileşimlerini nasıl yönetecekleri konusunda eğitim almış çalışanlarla yoğun dönemleri rahatça atlatmalarına yardım ediyor. Şirketler marka elçileriyle çalışarak müşteri hizmetleri maliyetlerinde yüzde 30'a varan tasarruf fırsatı elde ediyor
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.