Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Binlerce mağazaları ile perakende sektöründe kendi ülkelerinde ve dünya çapında lider olan firmalar, Türk ev ve mutfak eşyaları ürünlerini satın almak için Türkiye'ye geldi. Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) desteği, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) iş birliğiyle Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) tarafından bu yıl 7'ncisi düzenlenen 'Turkish Houseware by Invitation Only Türkiye' organizasyonu 27-28 Mayıs tarihlerinde Lütfi Kırdar Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Bu yıl gerçekleşen Invitation Only organizasyonuna Avrupa, Güney Amerika başta olmak üzere Uzakdoğu, Güney Afrika, Orta Doğu ve çok farklı ülkelerden alıcılar katılım gösterdi.
 
INVITATION ONLY'DE REKOR
 
Şimdiye kadarki en fazla alıcıya ulaştıklarını belirten EVSİD Başkanı Talha Özger, 61 ülkeden 125'in üzerinde alıcının Türk üreticilerle buluştuğunu söyledi. Özger, "Komitelerimiz ve üyelerimiz ile yaptığımız değerlendirmeler sonucunda bu yıl biraz daha yakın pazarları öne çıkarmaya çalıştık. Ayrıca toptancı, distribütör gibi ihracatın görece daha hızlı sonuçlanabileceği alıcı gruplarına ağırlık verdik. Latin Amerika'dan Uzakdoğu'ya, Güney Afrika, Avrupa, Orta Doğu ve birçok farklı ülkelerden alıcılar katılım gösteriyor." dedi.
 
NİTELİK OLARAK ÜST SEVİYEDE BİR ETKİNLİK
 
EVSİD olarak tüm etkinlikleri sayılar üzerinden değil, kalite üzerinden değerlendirme yaptıklarını vurgulayan Özger, ancak bu yıl nitelik açısından da üst seviyede bir Invitation Only Türkiye geçirdiklerini belirtti. İhracatın bir süreç gerektirdiğini, alıcı ile bir sonraki fuarda yapılan görüşmelerde genellikle sipariş alındığını kaydeden Özger, "Hiçbir zaman katıldığınız etkinlikler veya müşterinize yaptığınız ziyaretler ihracata direkt etki etmiyor. Ancak şurası bir gerçek ki 'Invitation Only' sektörün uluslararası fuarlarının yanında yeni müşteriler edinebilmek için en önemli etkinlikleri arasına girdi." değerlendirmesinde bulundu.
 
"HEM ÜLKEMİZİ HEM DE SEKTÖRÜ TEMSİL EDİYORUZ"
 
Bu yıl düzenlenen etkinliğe 55 Türk firmanın katıldığının bilgisini paylaşan Özger, "Katılacak firmaların seçiminde de çok dikkatli bir inceleme yapıyoruz. Invitation Only sadece ticari bir etkinlik değil, katılan firmalar hem ülkemizi hem de sektörümüzü temsil ettiğinden seçici davranmak durumundayız. Katılım sağlayan firmalarımız sektörün en kaliteli ve en güvenilir firmalarının başında geliyor. Üstelik alıcılar herhangi bir yardım ihtiyacı duyduğunda EVSİD olarak her türlü desteği de veriyoruz." dedi.
 
"YÜZDE 10 BÜYÜME BEKLERKEN YÜZDE 5 GERİLEDİK"
 
Ev ve mutfak eşyaları sektörü ihracat rakamlarının bu yılın ilk 4 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 geride olduğunun bilgisini veren Özger, artan Türk Lirası maliyetlerine karşı dövizdeki değişimin sınırlı olmasının sektörün rekabet gücünü zayıflattığını dile getirdi. Özger, "Rakiplerimizin döviz bazında fiyat indirdiği bir dönemde Türk üreticiler olarak döviz bazında artışları doğal olarak yapamıyoruz. Hedefimiz yılın ikinci yarısında ihracatın artması ve geçtiğimiz yılki rakamları yakalamak. Ama en önemlisi küresel ölçekte ihracat sıralamasındaki beşinciliğimizi korumak. İhracatta düşüşte küresel sıkılaşmanın yanı sıra Çin'in açılmasının da etkisi çok büyük. Biz bu yılın ilk 4 ayı için yüzde 10 büyüme beklerken, yüzde 5 daralma yaşadık. Çin'in kapandığı dönemde kazandığımız müşterileri geri kaybetmemiz, bir kısmında hacimlerin düşmesi aslında ihracatımızı orta vadede daha fazla etkileyecektir." ifadelerini kullandı.
 
EV VE MUTFAK EŞYALARI SEKTÖRÜ YAKIN PAZARA ODAKLANDI
 
2024 yılının zorlu bir yıl olduğunu, bu nedenle yakın pazarlara ağırlık verdiklerini yineleyen Özger, "Avrupa en önemli pazarımız ama hala pazarın potansiyelini yeterince değerlendiremiyoruz. Yakın ve kısa vadede ticarete dönüşecek pazarlar önemli. Bu nedenle de 'Invitation Only Türkiye' etkinliğimizde Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu alıcılarının sayısını arttırmaya çalıştık." dedi. Sektörün en büyük sorununun markalaşmak olduğunun altını çizen EVSİD Başkanı Özger, sözlerini şöyle sürdürdü; "İhracatta başı çeken ilk 10 ülkeye baktığımızda birim ihracat değeri olarak en düşük rakama sahibiz. Görece düşük katma değerli ürünleri düşük kar marjları ile ihraç etmeye çalışıyoruz. Teknoloji, tasarım ve marka ile ürün değerimizi arttırmamız gerekiyor. Çünkü mevcut durumda kur, enerji maliyetleri, ham madde ve işgücü gibi değişkenler bizleri büyük ölçüde etkiliyor."
 
SIFIR VERGİ TALEBİ
 
Sektörün zor bir dönemden geçtiğini, ham madde engellerinin kaldırılmasının ihracata ciddi bir katkı sağlayacağının altını çizen Talha Özger, "Çelik ham maddesinde bulunan ek vergilerin ve diğer ham maddelerde bulunan vergilerin bu dönemde sıfıra indirilmesini talep ediyoruz." dedi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:


HPE yeni hibrit bulut depolama, özel bulut teklifleri ve depolama yatırımının korunmasına dair yeniliklerini paylaştı. Bu yenilikler, işletmelerin veriden gelen içgörüler ve otomasyon eşliğinde HPE GreenLake platformu üzerindeki dönüşümlerini gerçekleştirmelerini sağlıyor.

Hewlett Packard Enterprise, kurumların şirket içi ve genel bulut ortamlarında depolama, veri ve iş yüklerinin yönetimini ve optimizasyonunu basitleştirmeyi amaçlayan, HPE GreenLake platformu üzerinden sunulan yeni çözümleri duyurdu. Yeni genişletilmiş teklifler şunları içeriyor:

HPE GreenLake Block Storage for Amazon Web Services (AWS), hibrit bulut ortamlarında blok depolamayı sorunsuz bir şekilde yönetmek için yeni bir yazılım tanımlı depolama teklifi sunuyor.
HPE Alletra MP üzerine inşa edilen HPE GreenLake for Block Storage'ın yeni sürümü, 5,6PB'ye kadar NVMe kapasite ölçeklendirmesini ve Infosight AIOps çapraz yığın analitiğini destekleyerek iş yükü görünürlüğünü ve performansı artırıyor, daha yüksek kullanılabilirlik sağlıyor ve kaynak kullanımını optimize ediyor.
HPE Timeless Programı, HPE Alletra MP üzerinde blok depolamayı tercih eden müşteriler için toplam sahip olma maliyetini (TCO) düşüren, operasyonel çeviklik ve finansal esneklik sağlayan yeni yatırım koruması eşliğinde depolama sahipliği deneyimini dönüştürüyor.
HPE GreenLake for Private Cloud Business Edition, artık HPE Alletra MP ve HPE SimpliVity Gen 11'i destekliyor.
HPE, 2023 yılında sektörün ilk modüler ölçeklenebilir blok depolamasını1 tek bir işletim sistemi üzerinde sunarak hibrit bulut depolamada devrim yarattı. Böylece hem küçük ve orta ölçekli işletmeleri hem de iş ve görev açısından kritik iş yükleri çalıştıran kurumsal müşterileri destekledi. HPE, işletmelerin bireysel depolama dizilerinin günlük yönetiminden operasyonel bulut modeli, yapay zeka odaklı otomasyon ve sorunsuz veri mobilitesi sunan birleşik veri yönetimi deneyimine geçmelerini sağlamak için platform tabanlı stratejisini genişletmeye devam ediyor.

HPE Depolama Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Jim O'Dorisio, “Rakiplerimiz depolamayı hizmet olarak satmaya devam ederken, biz hibrit BT yönetimi ve veri depolamayı gerçek anlamda dönüştüren platform tabanlı bir yaklaşım sunuyoruz. HPE Alletra ve HPE GreenLake üzerindeki yeniliklerimizle, daha basit, daha uygun maliyetli BT ve depolama yönetiminde standartları belirlemeye devam ediyoruz” dedi.

AWS için yazılım tanımlı depolama ile sorunsuz veri ve uygulama mobilitesi

HPE GreenLake Block Storage for AWS’nin piyasaya sürülmesiyle HPE, yazılım tanımlı depolama yoluyla bulutta veri yönetimini ve iş yükü konumlandırmasını basitleştiriyor. HPE GreenLake Block Storage for AWS, değere daha hızlı ulaşma avantajı ve sağladığı kurumsal sınıfta esneklikle hibrit bulutta sorunsuz, birleşik depolama yönetimi deneyimi sunmak üzere tasarlandı.

Bu sayede işletmeler, küresel depolama ortamlarını tutarlı bir şekilde yönetip koruyabiliyor ve optimum performans ve maliyet için verilerini, iş yüklerini ve yedeklerini taşıyabiliyor. HPE GreenLake Block Storage for AWS, veri yönetiminin yanı sıra şirket içi ve genel bulut ortamlarında uygulama geliştirme ve yaygınlaştırmasını optimize etmek isteyen kuruluşlar için ideal bir çözüm sunuyor. Söz konusu yazılım tanımlı depolama teklifi ayrıca basit, uygun maliyetli hibrit bulut veri korumasına ve felaket kurtarma yeteneklerine sahip olarak geliyor.

HPE Timeless Programı işletmeleri yeni nesil inovasyona hazırlıyor

Yeni HPE Timeless Programı ile HPE, yeni yatırım koruması ve sorunsuz altyapı yaşam döngüsü yoluyla depolama sahipliği deneyimini dönüştürüyor. HPE Alletra MP üzerinde blok depolamayı seçen ve programa katılan müşteriler, abonelerini yenilediklerinde halihazırda kullandıkları denetleyiciyi yeni bir denetleyiciye hicbir kesinti yaşamadan yükseltmeye hak kazanacak.

Müşteriler, bir adet forklift yükseltmesinden kaçınarak depolama için TCO'da ortalama yüzde 30 tasarruf edebiliyor2. Yeni program HPE'nin yüzde 100 Veri Kullanılabilirliği Garantisini ve HPE StoreMore veri verimliliği garantilerini içeriyor3. Yeni HPE Timeless Programı, müşterilere veri kullanılabilirliği ve verimliliği için öngörülebilir, çok yıla yayılmış ekonomi ve garantili hizmet seviyeleri sağlıyor.

Opin Kerfi CTO'su Kristinn Elvar Arnarsson, şunları söylüyor: “Gerçek şu ki, birçok farklı üreticinin ürünlerinin bulunduğu veri merkezlerinin yönetimi karmaşık ve ölçeklendirilmesi zordur. Veri merkezlerimizi tek bir satıcıda birleştirmeyi düşündüğümüzde, bilgi işlem ve depolamanın ölçeklendirilmesini ve birleşik depolama yönetimini bir arada istiyorduk. Şimdi müşterilerimize geleceğe dönük inovasyonu nasıl sunabileceğimizi görmeleri için vitrindeki çözümümüz olarak HPE GreenLake for Block Storage with Alletra MP’ye sahibiz.”

Alletra MP, genişletilmiş yapay zeka odaklı zeka ve analitik ile yönetimi basitleştiriyor

HPE, Infosight ve OpsRamp ile AIOps destekli iş yükü yönetimi ve gözlemlenebilirliğinde tanınmış bir lider olarak konumlanıyor. HPE GreenLake platformuna tamamen entegre olan yeni çapraz yığın analitiği, kullanıcıların iş yükü performansını düşüren gecikme sorunlarından proaktif olarak kaçınmalarına yardımcı olmak için depolama yönetimini kolaylaştırıyor. HPE AIOps motoru ile kaynakların tam yığın korelasyonu, müşterilerin sanal makine, depolama, ağ, bilgi işlem ve bulut altyapısındaki kesintileri gözlemlemesi, tahmin etmesi ve azaltması sağlanıyor. Buna ek olarak, HPE Alletra MP müşterileri artık HPE Sürdürülebilirlik İçgörü Merkezi aracılığıyla enerji tüketimi ve karbon emisyonu eğilimlerini gözlemleyebilecek.

HPE Alletra MP artık orta seviye ekonomi eşliğinde görev açısından kritik işlerde esneklik sunarak, 16 adede kadar JBOF genişletme rafı desteğiyle 5,6PB'ye kadar ölçeklenerek daha önceki mevcut kapasiteyi ikiye katlıyor. Yeni gelişmiş yerleşik küresel koruma, gelişmiş veri koruması için üç sahalı replikasyonu destekliyor.

Zerto Cyber Resilience Vault, artık HPE Alletra Storage MP'yi entegre ederek müşterilere güvenli, değiştirilemez veri kopyaları sağlıyor ve bir siber saldırıdan sonra hızlı, dış müdahaleye kapalı kurtarma yetenekleri sağlıyor. Müşteriler, hizmet kesintisi veya ihlali durumunda hizmetleri hızla geri yüklemek için kullanılabilirliğe kavuşurken, en kritik uygulamalarını koruyabiliyor, denetleyebiliyor ve güvenli bir şekilde kasa içinde güvenceye alabiliyor.

Shawbrook Bank Limited Kurumsal Teknoloji Direktörü Alan Harper, “HPE GreenLake, hibrit bulut stratejimize mükemmel uyum sağlayarak önce bulut yaklaşımından öte buluta duyarlı olmamızı sağlıyor. HPE GreenLake for Block Storage, HPE 3PAR dizilerimizin yerini alacak doğru çözüm. Çünkü bize görev açısından kritik iş yüklerimiz için yüzde 100 veri kullanılabilirliğinin yanında veri ihtiyaçlarımız arttıkça performans ve kapasitemizi ölçeklendirme esnekliği sağlıyor.”

Yeni Özel Bulut çözümleri uç iş yüklerini optimize ediyor ve sanal makine mobilitesini basitleştiriyor

HPE Alletra Storage MP ve HPE SimpliVity Gen11 artık HPE GreenLake for Private Cloud Business Edition ile birlikte sunuluyor. Bu çevik, self servis özel bulut, şirket içi ve genel bulut ortamlarında sanal makine (VM) yönetimini ve mobiliteyi basitleştiriyor.

HPE GreenLake for Private Cloud Business Edition, modern bir ayrıştırılmış hiper birleşik mimari sağlıyor. HPE Alletra MP için yeni destek, orta sınıf ekonomi ve yüzde 100 Veri Kullanılabilirliği Garantisi ile görev açısından kritik sanal makine iş yüklerini üzerine alıyor.
HPE ProLiant Gen11 sunucularını temel alan yeni HPE SimpliVity Gen11 desteği, müşterilerin yüzde 99,999 veri kullanılabilirliği ve yerleşik veri korumasıyla uç ve genel amaçlı VM'leri çalıştırmasına olanak tanır.
Bulunabilirlik

AWS için HPE GreenLake Blok Depolama Mayıs 2024'ün sonundan itibaren siparişe açılacak.

HPE Timess Program 2024’ün 3’üncü çeyreğinde satışa sunulacak.

HPE Alletra Storage MP veya HPE SimpliVity Gen11 seçenekli HPE Private Cloud Business Edition Temmuz ayında satışa sunulacak.

 

Ek Kaynaklar

Launch Webinar: Hybrid Cloud - Data Unleashed
Launch Blog
Launch Blog
 

Referanslar

1,2,3 HPE Substantiation

 

 

Hewlett Packard Enterprise Hakkında

 

Hewlett Packard Enterprise (NYSE: HPE), kurumların tüm verilerinden her yerde değer elde ederek sonuçları hızlandırmasına yardımcı olan uçtan buluta hizmet veren küresel bir platform şirketidir. Onlarca yıldır geleceği yeniden hayal etmek ve insanların yaşama ve çalışma biçimlerini geliştirmek için inovasyonlara imza atan HPE, müşterilerinin yeni iş modelleri geliştirmelerine, yeni yöntemlerle etkileşime geçmelerine ve operasyonel performanslarını artırmalarına destek olmaktadır. Tüm bulutlarda ve uçlarda tutarlı bir deneyim eşliğinde sunduğu Bulut Hizmetleri, Bilgi İşlem, Yüksek Performanslı Bilgi İşlem ve Yapay Zekâ, Akıllı Uç ve Yazılımı kapsayan benzersiz, açık ve akıllı teknolojik çözümleri hizmet olarak sunmaktadır. Daha fazla bilgi için www.hpe.com adresi ziyaret edilebilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Spotify, dünya çapında kadın sanatçıların çalışmalarını güçlendirerek müzikte cinsiyet eşitliğini desteklemek amacıyla hayata geçirdiği global girişimi EQUAL’ın Türkiye’de ve dünyada 3’üncü yıl dönümünü kutluyor. 2021 yılından bu yana 31 milyar dinlenme sayısını aşan EQUAL çalma listeleri ile Spotify, müzik endüstrisindeki kadınların sesini yükseltmeyi, güçlendirmeyi ve kadın sanatçılara daha fazla fırsat yaratabilmeyi amaçlıyor. Bugüne kadar EQUAL Türkiye kapsamında 36 Türk kadın sanatçı ayın EQUAL elçisi oldu ve 200’den fazla kadın sanatçı, Spotify tarafından EQUAL Türkiye çalma listelerinde ağırlandı.
 
EQUAL Türkiye ile kadının sesi yükselmeye devam ediyor
Kadınların seslerini daha çok duyurabilmeleri ve daha çok kişinin onlardan ilham alabilmesini sağlamak amacıyla tasarlanan EQUAL, kadın sanatçıların sesine güç katmaya devam ediyor. Spotify tarafından yayınlanan veriler, Türkiye’de kadın sanatçıların artan başarısını ve gücünü bir kez daha ortaya koyuyor:
 
• EQUAL Türkiye’nin hayata geçtiği 2021 yılından bu yana Türkiye’deki kadın sanatçıların Spotify’daki dinlenme oranı yüzde 140 arttı.
• Türkiye’de kadın sanatçıların Spotify’ın editoryal çalma listelerindeki dinlenme sayısı 2023'te, 2022’ye kıyasla yüzde 36 artış gösterdi.
• 2023 yılı Türkiye Top 50 listesinde yer bulan kadın sanatçı sayısı 2021’den bu yana yüzde 110’un üzerinde artış gösterdi ki bu da kadın sanatçıların Top listelerdeki varlıklarını önemli derecede büyütmeye devam ettiğinin bir göstergesi.
• Kullanıcılar tarafından oluşturulan çalma listeleri içerisinde kadın sanatçıların dinleme oranlarında, 2022’den 2023’e yüzde 50’den fazla artış yaşandı.
• 2021’den bu yana Türkiye’de kadın sanatçıların, Türkiye dışında dinlenme oranları yüzde 130 gibi ciddi bir artış yakaladı.
 
Spotify’ın Güney Avrupa Bölgesi Sanatçı ve Yapım Şirketli İlişkileri Lideri Carla Armogida, konuyla ilgili olarak şunları ifade etti: “EQUAL’ın bu üç yılda hem dünyada hem de Türkiye’de başarmış olduklarıyla gurur duyuyoruz. Sunduğumuz hem editoryal destek hem pazarlama desteği hem de işbirlikleri sayesinde binlerce kadına Spotify platformu içerisinde ve dışında fırsatlar yarattık. Bugüne kadar tüm dünyada 1000’in üzerinde kadın sanatçıyı EQUAL elçisi olarak ağırladık. Ayrıca, EQUAL gibi global programları Türkiye’de hayata geçirmiş olmamız Spotify olarak Türkiye pazarına olan bağlılığımızın önemli bir göstergesi. EQUAL’ın Türkiye pazarında bu derece olumlu şekilde karşılanmış olmasından ve Türkiye’de kadın sanatçıların seslerini hem Türkiye’de hem de dünya çapında geniş kitlelere ulaştırmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”
 
Masterclass ile sanatçılara özel
Spotify’ın EQUAL Türkiye’nin 3’üncü yıl dönümünü kutlamak ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sanatçılar ve yapım şirketlerine özel bir Masterclass oturumu gerçekleştirmek üzere verdiği davete, Türkiye’nin önde gelen kadın sanatçıları ve müzik endüstrisinin önemli paydaşları katıldı. Davette ayrıca, Kara Gözünün Hasretinden adlı parçasıyla ilk defa Türkçe şarkıyla ayın global EQUAL elçisi seçilen popun ikonik ismi Nilüfer’in katılımıyla, Türkiye müzik sahnesinde kadın seslerin gücüne odaklanan bir panel gerçekleşti. İpek Atcan'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, pop müziğin etkili isimlerinden Nilüfer’in yansı sıra, Spotify’ın RADAR Türkiye programında yer alan sanatçı Paptircem ve müzik sahnesinde çeşitlilik ve yaratıcılığı güçlendirmeyi hedefleyen, ayrıca toplumsal cinsiyet eşitliğinin norm olduğu çok sesli bir dünyayı hayal eden bir sosyal girişim olan Kreşendo Kurucusu ve Direktörü Beril Sarıaltun da yer aldı.
 
EQUAL Türkiye’nin 3’üncü yıldönümü sebebiyle Spotify, 2023 yılının en çok dinlenen kadın sanatçılarını; kadın sanatçıların en çok dinlenen şarkılarını ve dünyada en çok dinlenen kadın sanatçıları açıkladı:
 
 2023’te Türkiye’de en çok dinlenen kadın sanatçılar:
 
1. Sezen Aksu
2. Güneş
3. Melike Şahin
4. Simge
5. Hande Yener
6. Ebru Gündeş
7. Gülşen
8. Sertab Erener
9. İrem Derici
10. Zeynep Bastık
 
 
2023’te dünyada en çok dinlenen Türk kadın sanatçılar:
 
1. Simge
2. Sezen Aksu
3. Zeynep Bastık
4. İrem Derici
5. Güneş
6. Hande Yener
7. Derya Uluğ
8. Gülşen
9. Aleyna Tilki
10. Ebru Gündeş
 
2023’te en çok dinlenen kadın sanatçılara ait şarkılar:
 
1. Aşkın Olayım - Simge
2. NKBİ X YAPAMAM - Remix - Lvbel C5, Güneş
3. 24/7 - ALIZADE, BEGE
4. Yaz Gülü - İrem Derici
5. Diken Mi Gül Mü? -Sibel Can, Eypio
6. Feryat - Hadise
7. Diva Yorgun - Melike Şahin
8. Suçlarımdan Biri - Güneş
9. Zalim - Sezen Aksu
10. NKBİ - Güneş
 
 
 
 
 
Spotify Hakkında
Spotify’ın misyonu, bir milyon sanatçıya sanatlarıyla hayatlarını sürdürme; milyarlarca müzik severe sanattan keyif ve ilham alma fırsatı vererek insan yaratıcılığının potansiyelini ortaya çıkarmak. Spotify, 2008’de kurulduğu günden bu yana, müzik dinleme alışkanlıklarını sonsuza dek değiştirdi. Podcast yayınına geçişiyle birlikte Spotify, endüstriye yenilik ve yeni nesil bir dinleyici kitlesini de getirdi. 2022’de audiobook’ların da platforma eklenmesiyle birlikte büyümeyi hedefine koymuş yeni nesil audio pazarına da giriş yaptı.
Bugün, Spotify’da her zamankinden daha fazla dinleyici 100 milyonun üzerinde şarkıyı, 6 milyon podcast’i ve 350 binden fazla audiobook’u keşfediyor, yönetiyor ve keyfini çıkarıyor. Spotify bugün, 180’in üzerinde pazarda 239 milyonu Premium abone olmak üzere 615 milyondan fazla kullanıcı sayısı ile dünyanın en popüler dijital müzik hizmet platformudur.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Bisiklet giyiminde bir lider olan Santini Cycling, Pirelli’nin yüksek kaliteli iş birliklerine odaklı Pirelli Design birimi ile birlikte bisikletçiler için tasarlanan yeni bir kapsül koleksiyonu duyurdu.
Koleksiyonun tamamında çalışanların sağlıklı yaşamına fiziksel aktivite yoluyla katkıda bulunmak için 1922’de kurulan Sport Club Pirelli’nin yeni logosu yer alıyor. Kulübün en çok odaklandığı disiplinlerden biri olan bisiklet, Pirelli’nin sporla uzun yıllardır süren bağını vurguluyor. Öyle ki Pirelli’nin ilk lastiği olan “Tipo Milano” 1894’te bisikletler için tasarlanmıştı. Bu koleksiyondaki formalara dikilen bir etikette de Pirelli Sport Club’ın tarihi anlatılıyor.
Koleksiyon iki bisiklet forması, siyah ve beyaz renkli bir şort, bir içlik, bir kolsuz yelek ve bir rüzgarlık ile çoraplar, bir şapka ve bir matara gibi uyumlu aksesuarlardan oluşuyor. Ayrıca %95 pamuk ve %5 likra karışımlı yumuşak kumaştan bir tişört ve bisiklet yaka sweatshirtte yumuşak dokunuşlu silikon Santini ve Pirelli logoları yer alıyor.
Pirelli Sport Club Formaları
Pirelli SC formalarının nefes alabilen Polartec® Power Stretch® kumaştan üretilen iki versiyonu da üstün konfor sunuyor. Slim fit kalıp ve kenarları ham bitirilmiş kollarla tasarlanan bu formalar, belin içindeki silikon kavrama sayesinde pedal çevirirken formanın yerinde kalmasını sağlıyor. Arkadaki üçlü cep, ultra hafif bir file katmanın eklenmesiyle saklama alanını iki katına çıkarıyor ve bu formaları daha uzun yolculuklar ve tüm bisiklet aktiviteleri için ideal hale getiriyor. Formaların sırtında gri reflektör detayları yer alıyor. Dört renk seçeneğiyle sunulan üniseks Pirelli SC forması, yeni Sport Club Pirelli logosunun çağrıştırıcı şekilleri kullanılarak tasarlandı. İkinci forma ise sade ve zarif bir tasarıma sahip. Göğüs çevresinde siyah şeritli beyaz ve Pirelli’nin sarısını anımsatan sarı detaylı siyah olmak üzere iki renk seçeneğiyle sunuluyor. Pirelli SC ve Santini logolarının silikon transfer olarak uygulandığı formalar, sırasıyla UPF30+ ve UPF50+ sertifikalı olup zararlı UV ışınlarına karşı önemli bir bariyer sağlıyor.
 
Pirelli Sport Club Şortları
Pirelli SC şort hafifliğine karşı yüksek performans sunuyor. Güçlü kompresyon teknolojili kompakt ve son derece elastik İtalyan kumaşından üretilen şortların mat bitişi klasik ve minimal bir görünüm yaratıyor. Siyah ve beyaz olmak üzere iki renk seçeneği bulunuyor. Beyaz şortun arkasındaki çift panel ekstra koruma sağlıyor. Her vücut tipine uygun şortların dikişsiz elastik ön parçaları vücuda tutunuyor; arkadaki son derece hafif ve elastik file ise mükemmel havalandırma sağlıyor. İçindeki kaymaz kavrama ise pedal çevirirken şortun yerinde kalmasını sağlıyor.
Darbeleri kademeli olarak emen jel çekirdekli GITevo güderi içeri ile uzun sürüşlerde bile benzersiz konfor sunuyor. Bacaklardaki reflektif detaylar ise
 karanlıkta yüksek görünürlük sağlıyor.
 
 
 
Pirelli Sport Club İçlik
Teknik malzemeden üretilen kolsuz içlik üstün konfor için tasarlandı. Esnek, hafif ve uzun kesimiyle rahatça şortun içine uzanabilen içlik, Pirelli SC formasının altına giymek için mükemmel bir katman oluşturuyor.
 
Pirelli Sport Club Rüzgarlık Yelek
Pirelli SC yelek, hem bisiklete binerken hem açık havada kullanırken ideal, katlanabilir bir rüzgarlık. Son derece hafif olup rüzgar veya yağmur durumunda kolay erişim için kendi cebine katlanabiliyor. Öndeki iki kat rüzgara dirençli kumaş sayesinde rüzgardan korurken sırtındaki hafif file maksimum nefes alabilirlik sağlıyor. Arka ceplerdeki reflektif bantlar görüş mesafesinin düşük olduğu durumlarda güvenliği artırıyor. Yelek, siyah ve beyaz olmak üzere iki renk seçeneğiyle sunuluyor.
 
Pirelli Sport Club Rüzgarlık
Hem bisiklet sürüşü hem günlük kullanım için hafif, katlanabilir rüzgarlık ceket. Son derece hafif olduğu için kendi cebine katlanabilen ve böylece çok az yer kaplayan rüzgarlığa her zaman kolayca erişilebiliyor. Klasik kesimli rüzgarlık konfor ve hareket özgürlüğü sunuyor.
 
Pirelli Sport Club Şapka
Koleksiyonda iki koton bisiklet şapkası yer alıyor: birinin alnında dikilmiş sarı kurdele ve yanında nakışlı aplike Pirelli Sport Club logosu, diğerinde ise yeni Sport Club Pirelli logosunun şekillerinin kullanıldığı görsel detaylar yer alıyor.
 
Pirelli Sport Club Teknik Çoraplar
Hafif ve nefes alabilen yüksek bilekli Pirelli SC çoraplar, olağanüstü konfor, yüksek performans ve mükemmel nefes alabilme özelliği sunan Pirelli SC kitini tamamlıyor. Bu teknik çorapların yenilikçi bileşimi %50 q-skin, %47 naylon ve %3 likra içeriyor ve bu formül sayesinde terin hızlı buharlaşmasını sağlıyor. Yapısı, mükemmel bir kalıp için elastik bilek, üstün konfor ve koruma için topuk ve ayak parmaklarında stratejik takviyeler içeriyor.
 
Pirelli Sport Club Matara
Pirelli SC matara, bisiklet tutkunuzu göstermek için mükemmel bir aksesuar. Kolayca doldurulabilen matara, güvenli kapama sağlayan ve sürüş sırasında akmayı önleyen bir kapakla tamamlanıyor. Polietilen malzeme, şişenin moleküler yapısını değiştiren biyo-seri katkı maddesi sayesinde ömrünün sonuna kadar kullanımını ve çöpe gönderilmesini etkilemeden biyolojik olarak çözünebilir hale geliyor.
 
Santini Cycling, PIRELLI VE SC markalarının bisiklet giyim lisansörüdür.

Daha detaylı bilgi için: www.santinicycling.com
 
Santini Cycling hakkında
Pietro Santini’nin derin bisiklet tutkusunu yansıtan Santini Cycling 1965 yılında doğdu. Gururla İtalya’da üretilen her giysimiz bisiklet tutkunu tasarımcılardan oluşan bir ekibin özverili çalışmalarının sonucunda ortaya çıkıyor. Tüm Santini ürünleri mükemmel uyum, olağanüstü performans, rakipsiz konfor ve uzun süreli dayanıklılık olmak üzere dört temel ilke üzerine inşa ediliyor. Santini yenilikçi kumaşları ve yeni üretim yöntemlerini araştırmaya sürekli yatırım yaparak sporcuların ve hayranların sağlıklı yaşamını iyileştirmeye odaklanıyor. Santini daima ürünlerini daha da geliştirerek herkesin konforlu ve şık kıyafetler giyerken tutkularının peşinden gitmesini sağlama misyonuyla hareket ediyor. Santini Cycling hakkında daha detaylı bilgi www.santinicycling.com web sitesinde yer alıyor.
 
Pirelli hakkında
1872 yılında kurulan Pirelli, günümüzde dünyanın önde gelen lastik üreticileri arasında yer alıyor. Pirelli otomobil, motosiklet ve bisiklet lastikleri üretmenin yanı sıra ilgili hizmetleri de sunan tek tüketici lastikleri şirketi konumunda bulunuyor. Pirelli, en ileri teknolojilerle geliştirdiği yüksek değerli lastikleri ve dünyanın en prestijli otomobil üreticileriyle iş birliklerinin de katkısıyla 3.900’den fazla homologasyonu ile ayrıcalıklı bir konumda bulunuyor. En yüksek performans ve güvenlik sunmayı ve çevresel etkisini kontrol altında tutmayı hedefleyen Pirelli, araştırma ve geliştirme çalışmalarına odaklanmayı sürdürüyor. Bu doğrultuda Ar-Ge çalışmalarına 2023 yılında yüksek değerli ürünlerden elde edilen gelirin %5,4’i tutarında yatırım yapıldı. Sürdürülebilirlik girişimlerine verilen önem ve taahhütler sonucu Pirelli yıllardır Dow Jones Dünya ve Avrupa Sürdürülebilirlik endeksleri gibi dünyanın en prestijli sürdürülebilirlik borsa endekslerinden bazılarında ve en yüksek sırlamalarda yer alıyor. 1907’den bu yana motor sporları dünyasında aktif olan Pirelli günümüzde 350’den fazla yarışta rol alıyor. 2011 yılından beri Formula 1© Dünya Şampiyonası’nın Global Lastik Partneri olan Pirelli, bir süre önce uzatılan sözleşme gereği 2027’ye kadar ortaklığını devam ettirecek. Şirketin Premium ve Prestij Segment odağına paralel olarak Pirelli Design da ortak projeler geliştiriyor ve bir zamanlar benzersiz ve ikonik olan ürünleri sağlamak amacıyla kendi alanlarında mükemmel partnerlerle iş birliği yapıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Güvenilir, konforlu ve sürdürülebilir ürünleriyle yaşam alanlarına değer katan Kastamonu Entegre, laminat parke ürün grubu için “Greenguard Gold” sertifikasını almaya hak kazandı. Uluslararası alanda önemli sertifikalardan biri olan “Greenguard Gold”, ürünün düşük emisyonlu olduğunu ve sağlıklı bir yaşam alanı için uygunluk kriterlerini taşıdığını ifade ediyor.

Ahşap bazlı panel sektörünün global markası Kastamonu Entegre parke ürünleriyle, sağlık, güvenlik, sürdürülebilirlik gibi alanlarda dünyanın önde gelen kuruluşlarından UL Solution (Underwriters Laboratories) tarafından verilen ve kurumun en yüksek derecelendirme seviyesi olan “Greenguard Gold” sertifikasını almaya hak kazandı. Dünya çapında 400'den fazla kod, derecelendirme sistemi ve satın alma politikası tarafından tanınan ve referans gösterilen Greenguard sertifikasyonu ile Kastamonu Entegre’nin çevre dostu ürünleri ve iç mekânlarda ortaya koyduğu sağlıklı ve güvenilir çözümleri bir kez daha tescil edilmiş oldu.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, “Uluslararası alanda geçerliliği olan prestijli bir sertifika almaktan dolayı mutluyuz. İç mekânların hava kalitesi, mekânlarda kullanılan malzemelerden büyük oranda etkileniyor. Yapı malzemeleri ve mobilyalarda bulunan kimyasallar buharlaşma gibi çeşitli nedenlerle havaya karışıyor ve mekândaki havayı kirletiyor. Bu sertifika çevreye ve insan sağlığına zarar verebilecek özellikteki kimyasal gazları ifade eden ‘Uçucu Organik Bileşikler’ (Volatile Organic Compounds) başta olmak üzere çeşitli kimyasallarla ilgili en titiz derecelendirme ölçütü. İnsan ömrünün önemli bir kısmının geçtiği iç mekânlardaki hava kalitesi açısından çok önemli olan bu sertifika, çocuklar ve nefes yollarıyla ilgili hastalıklarla mücadele eden kullanıcılar başta olmak üzere herkes için kritik bir ihtiyacı karşılıyor. Sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarını temsil eden sertifika ile, müşterilerimize verdiğimiz taahhütlerimizin uluslararası otoriteler tarafından da takdir edilmesi gurur verici” diye konuştu.

Başarı bir kez daha tescillendi

Çevre dostu üretimi belgeleyen Blue Angel (Mavi Melek) sertifikasını Türkiye’de alan ilk parke markası olan Kastamonu Entegre, “Greenguard Gold” sertifikasıyla çevresel performansını uluslararası düzeyde bir kez daha tescillemiş oldu. Ürünlerin yaşam döngüleri boyunca ortaya çıkardığı çevresel etkileri, şeffaf ve karşılaştırılabilir bir biçimde doğrulayan Çevresel Ürün Beyanı (Environmental Product Declaration) belgesine de sahip olan şirket, sürdürülebilirlik alanındaki öncü çalışmalarıyla Avrupa Birliği gibi önemli kuruluşların takdirini topluyor.

Çevre dostu, güvenilir ve yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken Kastamonu Entegre, ahşap bazlı panellerde sıfır formaldehit emisyonuna işaret eden NAF (No-added formaldehyde) özellikli, Türkiye'nin fosil bazlı kimyasal içermeyen ilk ahşap bazlı paneli Pureboard’un da üreticisi olarak biliniyor.

Greenguard Gold sertifikası nedir?

UL (Underwriters Laboratories)’in bir iş birimi olan UL Environment departmanı tarafından verilen Greenguard Gold, ürünün düşük kimyasal emisyona sahip olduğunu tescil eden bir sertifikasyon programıdır. Greenguard Gold sertifikası, kullanılan ürünlerin iç mekân hava kalitesini iyileştirmeye yönelik olduğunu gösterir. Bu sertifikayı almaya hak kazanan ürünler, iç mekân hava kalitesini koruyarak insan sağlığını ve konforunu destekler. Greenguard sertifikasına sahip ürünler LEED v4 ve BREEAM gibi uluslararası yeşil bina sertifikasyon sistemlerinde ve yönetmeliklerde belirlenen tüm emisyon ve içerik kriterlerini sağlar.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Türkiye'nin elektrifikasyon alanındaki öncü şirketi Nexans Türkiye, Ankara Hilton Otel'de düzenlediği etkinlikle, yenilikçi solar çözümleri ve yangın güvenliği yüksek kablo gruplarını iş ortakları ve müşterilerine tanıttı. Etkinlikte bir araya gelen enerji sektörünün liderleri, yenilenebilir enerji odağında Türkiye'nin orta dönem enerji stratejilerini tartıştı.
Nexans Türkiye, Levant ve Orta Asya Genel Müdürü Atilla Kurtiş, etkinlikte yaptığı konuşmada, enerji sektöründeki dönüşümün hızını vurgulayarak şunları dile getirdi: 'Enerji ihtiyacının hızla arttığı bir dönemdeyiz. 2030'a kadar dünya enerji talebinin %20 artması bekleniyor ve bu artışın %80'i yenilenebilir kaynaklardan sağlanacak. Bu, Türkiye için büyük bir fırsat ve önemli bir dönüşüm süreci anlamına geliyor. Ülkemizin enerji bağımsızlığına odaklanması gerekiyor. Bunun için yenilenebilir enerji yatırımlarına hız vermemiz gerekiyor.
41 ülkede 95 fabrika
Tüm dünyada elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji dönüşümüne öncülük eden Nexans, 2023 yılını 7.8 milyar euro ciro elde ederek büyük bir başarıyla tamamladı. Şirket, dünya genelinde 28.500 çalışanıyla 41 ülkede 95 fabrika ile elektrifikasyon alanında çözümler sunuyor.
Denizli ve Tuzla’da üretilen ürünler dünyanın 50 ülkesine ihraç ediliyor
Nexans Türkiye, Denizli ve Tuzla'daki fabrikalarında solar panel kabloları ve yangın güvenliği yüksek kablolar üretiyor. Bu ürünler, Türkiye iç pazarının yanı sıra dünyanın 50 ülkesine ihraç ediliyor. Geçen yıl 128 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştiren Nexans Türkiye, EN 50575 uluslararası yapı malzemeleri yönetmeliğine uygun olarak ürettiği ürünleri dünya çapında çeşitli kritik projelerde kullanıyor.
Türkiye’de kablo üretim sektörünün gücünden bahseden Kurtiş, “Türkiye, kablo üreticiliği konusunda oldukça başarılı bir ülkedir. Nexans Türkiye olarak, Denizli ve Tuzla’da ürettiğimiz yüksek teknolojiye sahip ürünleri dünya genelinde ihraç ederek bu başarıya katkıda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
Yangın Güvenliği En Üst Seviyede
Binalardaki yangın güvenliği konusuna değinen Kurtiş, 'Nexans'ın yoğun Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdiği ürünler, yangın durumunda duman yayma, parçacık saçma olasılığı ve asitlik gibi faktörlerde dünya standartlarını yakalayan bir güvenlik seviyesine sahiptir. Bu ürünler, geçtiğimiz yıl boyunca İngiltere'den Hong Kong'a kadar geniş bir coğrafyada özel projelerde kullanıldı. Nexans olarak, binalardaki yangın güvenliği konusundaki farkındalığı artırmayı hedefliyoruz" dedi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Global teknoloji markası olan HONOR, bugün Avrupa'nın en büyük teknoloji ve inovasyon etkinliklerinden biri olan VivaTech'te tanıtıldı. HONOR, açılış konuşmasında dört katmanlı yapay zekâ stratejisinden ve cihaz içindeki yenilikçi yaklaşımından bahsetti. Ayrıca HONOR, Google Cloud ve jeneratif yapay zekanın telefonların içinde birleşmesiyle oluşacak heyecan verici olanakları duyurdu.
 
HONOR Device Co., Ltd CEO'su George Zhao "HONOR cihazlarında, yapay zekanın kişiselleştirme, sezgisellik ve gizlilik korumasının gücünü birleştirerek, herkesin yapay zekanın tüm potansiyelini güvenli ve emniyetli bir şekilde ortaya çıkarabileceğine inanıyoruz. Bu hibrit yaklaşımın potansiyelini ortaya çıkarmak ve kullanıcılarımıza daha da kusursuz AI deneyimleri sunmak için Google Cloud'la ilerlemekten mutluluk duyuyoruz." sözleriyle bu değerli iş birliği için duydukları heyecanı dile getirdi.
 
HONOR'un Dört Katmanlı Yapay Zeka Mimarisiyle Tanışın
Açılış konuşması sırasında HONOR, Dört Katmanlı Yapay Zeka Mimarisini anlattı ve yapay zekayı MagicOS'a entegre etmeye yönelik stratejisini açıkladı. Bu Dört Katmanlı Mimari farklı katmanlardan medyana geliyor. En temel katmanda, ihazlar Arası ve İşletim Sistemleri Arası Yapay Zeka, cihazlar ve işletim sistemleri arasında bilgi işlem gücü ve hizmetlerin paylaşılmasına olanak tanıyan açık bir ekosistemin temelini oluşturuyor. Bu temel üzerine inşa edilen Platform düzeyindeki yapay zeka katmanı, kişiselleştirilmiş bir işletim sistemi sağlayarak amaç tabanlı insan-bilgisayar etkileşimine ve kişiselleştirilmiş kaynak tahsisine olanak tanıyor. Üçüncü katmanda ise, uygulama düzeyindeki yapay zeka, kullanıcı deneyimlerine devrim yaratacak yenilikçi ve üretken bir hizmet sunuyor. Son olarak en üstte yer alan Bulut-Yapay Zeka katmanı, kullanıcılara büyük bulut hizmetlerine kolay erişim sağlarken gizliliklerini koruyarak, bütünsel ve geleceğe dönük bir deneyim yaratıyor.
 
MagicOS 8.0'ın bir parçası olan Magic Portal, kullanıcı davranışlarını anlayan ve karmaşık görevleri tek adımlı süreçlere dönüştüren ilk amaca dayalı kullanıcı arayüzü. Şu anda Magic Portal, seyahat, üretkenlik, mesajlaşma, aratma, eğlence, alışveriş ve sosyal medya dahil olmak üzere yedi senaryoda en iyi 100 uygulamayı destekliyor ve gelecekte daha kusursuz yapay zeka deneyimleri sağlamak için kullanım senaryolarını geliştirmeyi planlıyor.
 
 

HONOR, Dört Katmanlı Mimarisinin parçası olarak HONOR'un Dört Katmanlı Mimarisiyle beraber Google Cloud tarafından desteklenen son teknoloji Gen-AI deneyimlerini yakında çıkacak akıllı telefonlarına entegre ederek, gelişmiş gizlilik koruması ile kullanıcılara yeni bir zeka ve yenilik düzeyi sunmayı vadediyor.
 
HONOR 200 Serisi ile Portre Deneyiminde Devrim
Hızlı hareket eden eylemleri otomatik olarak yakalayan, yapay zeka teknolojisi; AI Motion Sensing Capture'ın başaralı lansmanının ardından HONOR, yakında çıkacak olan HONOR 200 Serisinin yepyeni bir zekayla geliştirilmiş Portre özelliği ile mobil fotoğrafçılığı yeni zirvelere taşıyacağını da duyurdu.
 
HONOR 200 Serisi, ikonik figürlerle klasik portre çekimleri yapma konusundaki uzmanlığıyla bilinen efsanevi Fransız fotoğraf stüdyosu Studio Harcourt'un ustalığını sürecin her adımına taşıyor ve efsanevi ışık ve gölge efektlerini yeniden yaratmak için yapay zeka teknolojisinden yararlanan portre fotoğrafçılığında devrim yaratmaya hazırlanıyor.
 
Studio Harcourt portrelerinden oluşan geniş bir veri setini kullanan yapay zeka, HONOR 200 Serisi, tüm portre fotoğrafçılığı sürecini başarılı bir şekilde dokuz farklı adıma ayırıyor ve Studio Harcourt yönteminin tamamını mükemmel bir şekilde kopyalayarak her çekimde kusursuz ve stüdyo kalitesinde portreler elde edilmesini sağlıyor.
 
  

 
HONOR 200 Serisi, MagicOS 8.0 ile desteğiyle 12 Haziran'da tüketicilerle buluşuyor ve HONOR'un yapay zeka teknolojisini yaygınlaştırma taahhüdünü daha da sağlamlaştırıyor. Ayrıca yapay zekayı daha geniş bir kitle için daha erişilebilir hale getirmek amacıyla HONOR, MagicOS 8.0'ı HONOR Magic V2 ve HONOR 90 cihazlarına da sunarak daha fazla kullanıcının yapay zekanın dönüştürücü gücünü deneyimlemesini sağlamayı planlıyor.
 
İnsan-Yapay Zeka Birleşimi: Daha İyi Bir Gelecek için Akıllı Cihazlar
Etkinlikte HONOR ayrıca sektörün saygın uzmanlarından Dr. Justine Cassell'in de katıldığı kapsamlı bir panele ev sahipliği yaptı. Panelde çok modlu iletişimin geleceği tartışıldı ve bu entegrasyonun akıllı cihaz kullanıcıları için kolaylık ve gizlilik korumasını nasıl geliştirdiği vurgulandı.
 
 
HONOR Device Co., Ltd CEO'su George Zhao, panelde "Mobil cihazlar üzerindeki yapay zekalar bireyleri her zaman daha iyi destekliyor. Yapay zeka kişiselleştirilmiş öneriler sunarken, verileri cihazda tutarak kullanıcı gizliliğini de koruyor. Örneğin, HONOR'un Magic Portal tasarımı, kullanıcıların hizmet seçimi ve karar verme üzerinde kontrol sahibi olmalarını sağlıyor ve her zaman insanı merkezine alıyor." sözleriyle HONOR için yapay zekanın önemini ve gelişimini vurguladı.
Dr. Justine Cassell çok modlu etkileşim konusunda şunları söyledi; "İnsanlar çok modlu yaşıyor. Güçlü akıllı telefonların yanı sıra yüzükler ve pimler gibi vücut üstü cihazların yükselişi, sözlü dili, jestler ve yüz ifadeleri gibi sözsüz mesajları ve konuşma tonlaması gibi paraverbal unsurları entegre eden yapay zeka konusunda artan bir konforu gösteriyor. Bu durum, telefonlarda çok modlu-duyarlı yapay zekanın benimseneceğini öngörüyor. Bir yapay zeka sistemine ne kadar çok modaliteyi dahil edebilirsek, o yapay zeka sistemiyle o kadar farklı türde insana yardımcı olabiliriz."
George sözlerine; "HONOR'un tasarım felsefesi insan odaklıdır ve insan tüm cihazların merkezinde yer alır. Yapay zeka ile güçlendirilen cihazlar arası entegrasyon, gelecekte farklı cihazların benzersiz avantajlarını bir araya getirebilir. Bu yaklaşım, kullanıcı davranışlarını her bir cihazda ayrı ayrı öğrenmek yerine, makro düzeyde, birleşik bir şekilde kullanıcı amacının tanınmasına olanak tanıyarak özel öneriler ve tavsiyeler sunar." devam etti.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

DS Automobiles, premium segmentte kullandığı asil malzemeleri, yüksek konforu ve teknolojisi ile rakiplerinden ayrılan zarif DS 7 modelinin avantajlı satış koşullarını mayıs ayında da taçlandırmaya devam ediyor. Benzersiz uzmanlığın yüksek teknolojiyle buluşmasından doğan, rakipsiz ve karizmatik tasarımıyla farkını ortaya koyan DS 7 OPÉRA, 250 bin TL için 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi, DS 7 E-TENSE OPÉRA ise 650 bin TL için 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi fırsatıyla yenilikçi teknolojilere tek bir otomobilde sahip olmak isteyenleri DS STORE’lara bekliyor.

Fütüristik zarafet, kusursuz çizgi ve teknolojik mükemmeliyetin tanımı olan DS Automobiles, DS ayrıcalığına sahip olmak isteyenlere özel cazip satın alma teklifleri sunuyor. DS Automobiles’in mayıs ayı teklifleri kapsamında; özel tasarımı ile ilk bakışta otomobil severleri kendisine hayran bırakan kusursuz bir silüete sahip DS 7 OPÉRA, 250 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi fırsatıyla premium kompakt SUV sınıfında muhteşem konforu arayanları hedefliyor. Şarj edilebilir hibrit motoru ile konfor ve verimliliği bir arada sunarken keyifli bir sürüş sağlayan DS 7 E-TENSE OPÉRA ise 650 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi fırsatıyla yeni bir DS sahibi olmak isteyenleri DS STORE’lara bekliyor.

Benzersiz zarif tasarım ve verimli güç seçenekleri

DS 7, karakteristik tasarımının yanı sıra ön ve arka detaylarındaki zarif ve modern çizgileri ile dikkat çekiyor. DS 7’nin ön tasarımında yer alan DS PIXEL LED VISION 3.0 farlar, DS LIGHT VEIL gündüz farlarını da kapsayarak kusursuz bir birleşimle lüks moda ruhunu yansıtıyor. Bu modern SUV, sürüş keyfini yeniden keşfetmeyi arzulayanlar için teknolojik mükemmelliği ve olağanüstü konforu bir araya getirmesinin yanı sıra ic¸ mekanda sundugˆu gelis¸mis¸ teknolojiler ve ayrıntılara gösterilen o¨zenle, seyahat sanatına ve Fransız bilgi birikimine saygı duruşu olarak boy go¨steriyor. DS 7’de ayrıca tamamı otomatik şanzıman ile kombine edilen iki farklı güç seçeneği sunuluyor. DS 7, 130 HP’lik BlueHDi (Dizel) ile birlikte E-TENSE 225 HP, E-TENSE 300 HP 4x4 ve E-TENSE 360 HP 4x4 şarj edilebilir hibrit güç üniteleriyle fütüristik zarafetini yola yansıtıyor.

DS AUTOMOBILES HAKKINDA
Avant-garde ruhuyla hareket eden, olağanüstü bir mirasla desteklenen ve 2014 yılında kurulan DS Automobiles, Fransız seyahat sanatını somutlaştırmayı hedefliyor. Olağanüstü ürünler, göze çarpan Fransız lüks bilgi birikimi ve bir dizi kişiye özel hizmetle birleşen DS Automobiles, her yolculuktan önce, yolculuk sırasında ve sonrasında benzersiz bir deneyim sunuyor. Öne çıkmak isteyen, dünyayı dolaşmak ve her anın tadını çıkarmak isteyen müşteriler için tasarlanan DS modelleri, zarafet ve teknolojiyi bir araya getiriyor. DS 3, DS 4, DS 7 ve DS 9 ile DS Automobiles geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. 2015’te Formula E’ye girişinden bu yana, 2019 ve 2020’de çifte Takım ve Sürücü Şampiyonluğu da dahil olmak üzere çok sayıda rekoru bulunan DS Automobiles, halihazırda her bir modelinin elektriklenmiş bir versiyonunu sunarak elektriklenmenin en ileri noktasında yer alıyor. E-TENSE etiketi altında DS Automobiles, hem %100 elektrikli hem de 360 beygir gücüne kadar 4x4 teknolojisiyle şarj edilebilir hibrit sunuyor. 2024’ten itibaren DS Automobiles tarafından piyasaya sürülen her yeni model %100 elektrikli olacak. DS Automobiles, müşterileri için benzersiz marka deneyimine yönelik özel hizmet programı olan “ONLY YOU, DS Deneyimi" programını da hazırladı. 41 ülkede faaliyet gösteren DS Automobiles markası, dünya genelinde 450 DS STORE’dan oluşan ve sürekli gelişen özel bir dağıtım ağı oluşturdu.