Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Sağlık hizmetlerinde hem dönüşümü hızlandıran hem de geleceğe değer katma potansiyeli olan yapay zekâya yönelik bir strateji geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Yapay zekâ (AI) ve üretken yapay zekâ (GenAI), çok fazla umut vaat etse de birçok kuruluş bu teknolojinin nasıl çalıştığına alışmak ve klinik alanda uygulamadan önce uygun yapay zekâ modelini ve veri yönetimini oluşturmak için öncelikle bu teknolojileri genel merkezlerine entegre etmekle işe başlıyor.
EY CEO Görünümü 2024 Araştırması'na katılan sağlık sektörü yöneticileri, kurumların yapay zekânın risklerini ve faydalarını dengelemesini sağlayacak yönetim ve beceri setleri oluşturmasının önemini vurguluyor. Araştırmaya katılan sağlık sektörü CEO'larının %52'si, yapay zekânın önümüzdeki 10 yıl içinde sağlık hizmetlerinde yaygın olarak kullanılacağını düşünüyor. Katılımcıların %40'ından fazlası ise firmalarının stratejisinden sorumlu üst düzey yöneticilerle doğrudan bağlantılı bir yapay zekâ ekibi kurduklarını belirtiyor.
Sağlık sektörü yöneticilerinin yapay zekâ ile sağlanan içgörülerin hastaları tehlikeye atmayacağına dair bir güven seviyesini korurken aynı zamanda bu teknolojinin sunduğu fırsatlardan yararlanabilmek için dikkat etmeleri gereken önemli konular bulunuyor. EY araştırması; sağlık kuruluşlarının AI ve GenAI stratejilerini geliştirirken, sağlık yöneticilerinin dikkat etmesi gereken beş temel hususun öne çıktığını söylüyor:
1. Yapay zekâ ve GenAI'ı etkinleştirmek ve ölçeklendirmek için yöneticilerin taahhüdü alınmalı
Sağlık sektörü liderleri, bütünsel bir vizyon için çabalamalı ve denedikleri pilot uygulamalar istedikleri başarıya ulaşmasa dahi yapay zekâ stratejilerinden tamamen vazgeçmemeli. Yeni inovasyonların benimsenmesi, özellikle de hasta güvenliği konusunda kaygıları olan sağlık çalışanları için zorlu bir süreç olabilir. Bununla birlikte; güçlü liderlik, uygun eğitim ve hasta bakımına klinik açıdan fayda sağlayan kanıtlar bu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.
2. Yapay zekâ stratejinize olan güven artırılmalı
Yapay zekâ küresel olarak gelişmeye devam ettikçe düzenleyiciler, özellikle de teknolojinin tıbbi cihazlara ve klinik iş akışlarına entegre edilmesi söz konusu olduğunda, yeni ortama adapte olmak için çabalıyor. Algoritmaların ve değişen veri kümelerinin hasta bakımını etkileme risklerine karşı korunmak için sağlık kuruluşlarının performans izleme ve değişiklik yönetimi konusunda dikkatli olması gerekiyor.
3. Yapay zekâ stratejisinin güçlendirilmesi için doğru veri altyapısı oluşturulmalı
Veri altyapısı, yapay zekâya sahip sağlık kuruluşlarının önündeki en önemli engellerden biri olarak ortaya çıkıyor. Yapay zekâyı şimdi ve gelecekte etkinleştirmek ve daha etkin bir şekilde kullanabilmek için sağlık sistemlerinin gelecekteki ihtiyaçlara göre esnekleşebilecek bir veri altyapısı oluşturması gerekiyor.
4. İş gücü, yapay zekâ eğitimiyle donatılmalı ve çalışanların becerileri artırılmalı
Sağlık kuruluşlarında AI ve GenAI'ı bireysel olarak kullanmaya başlayan ya da çıktılara göre karar veren çalışanlar olabilir. Çalışanların performansı nasıl izleyeceklerini anlamalarına yardımcı olmak için yapay zekâ konusunda sağlanabilecek eğitimleri detaylı bir şekilde düşünmek büyük önem taşıyor. Buna ek olarak, AI veya GenAI araçlarını uygularken klinisyenlerle çalışmak başarılı entegrasyonun ayrılmaz bir parçası olarak sıralanabilir. Klinisyenlerin bu yeni teknolojik araçların gelecekteki durumlarını nasıl etkileyebileceğini tam olarak bilmeleri için şeffaflık, sürecin en başından itibaren gereklidir.
5. Yapay zekâ olgunluğuna uygun kullanım senaryoları önceliklendirilmeli
Sağlık kuruluşları hem finansal değer hem de hasta deneyimi konusunda yatırımlarının değer denklemi açısından karşılığını alacağından emin olmak istiyor. Kuruluşlar, değer üretmek için klinik olarak uygulanabilir, uygun maliyetli ve en önemlisi de sürdürülebilir olan doğru yapay zekâ türünü uygulamalı. Yapay zekânın kullanımı yalnızca GenAI veya yalnızca bir tür yapay zekâ etrafında dönmeyebilir; uygun maliyetli ve sürdürülebilir bir uygulama için robotik süreç otomasyonu (RPA), makine öğrenimi ve GenAI'ın bir karışımı kullanılabilir. Uygulamanın başarılı olması için önemli olan; bu araçları yönetilebilir, etik, değerli algoritmalar üretmek için uygun gözetime sahip olacak şekilde bir araya getirmektir.
EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Lideri T. Ufuk Eren raporla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
"Cesur adımların benimsenerek yeni teknolojilerin uygulanması, özellikle de hasta güvenliğine önem veren sağlık kuruluşları açısından zorlu bir süreç olabilir. Bu süreçte; doğru bir strateji, uygun eğitimler ve güçlü bir liderlik ile hasta bakımına fayda sağlayabilecek AI ve GenAI uygulamaları önceliklendirilebilir. Kuruluşların; AI yoluyla sunulan bilgilerin klinik olarak kabul edilen tedavi protokollerine dayandığını kanıtlayabilmesi, AI ve GenAI sayesinde süreçlerini hızlandırarak verimliliği artırabilmesi ve hasta sonuçlarında hata payını en aza indirilebilmesi için doğru bir stratejiyle kuruluşun kendisine en uygun olan yapay zekâ yöntemlerini belirlenmesi önemlidir."
EY Türkiye Hukuk Bölümü Şirket Ortağı, Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri Av. Ahmet Sağlı ise şunları belirtti:
"Sağlık kuruluşları, yapay zekâya ve yapay zekânın getirdiği yenilik ve değişime daha mesafeli yaklaşan çalışanlardan, bunu kullanmaya çok daha yakın olan Z kuşağı çalışanlarına kadar tüm çalışanların yapay zekâ uygulamalarına ve stratejilerine hızlı uyum sağlamalarını destekleyici dahili altyapı oluşturmalıdır. Bununla birlikte; sağlık hizmeti sağlayıcılarının, hasta memnuniyetini öne çıkaracak şekilde hizmet vermek ve hizmet kalitesini artırmak için yapay zekâ algoritmaları geliştiren ve işleten paydaşlarla yakın çalışması gerekiyor. Ayrıca, kuruluşların gelecekte yapay zekâ uygulamalarından en etkili sonuçları elde ederek değer sağlayabilmesi için veri altyapısının çok iyi ve etkin bir şekilde oluşturulması kritik önem taşıyor."

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Perakende sektörünün en önemli etkinliklerinden biri olan Perakende Günleri, 29 - 30 Mayıs tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Sektörün önde gelen isimleri ve yenilikçi fikirlerinin bir araya geldiği Perakende Günleri'nde Fiba CP standı büyük ilgi görürken, Fiba CP CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman 'AVM'lerin Geleceği: Dönüşen AVM'lerin Yeni Konumu' paneline konuşmacı olarak katıldı.
 
Ayrıca Fiba CP standında bu sene de geleneksel Fiba CP kokteyli düzenlendi. Kokteyle Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Ayşecan Oktay Özyeğin ve Fiba Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Üyesi Mehmet Güleşci de katıldı.
 
"AVM yatırımcıları olarak perakendeci dostlarımızla aynı gemideyiz"
Perakende ve ticari gayrimenkul sektörünün çok hareketli bir sektör olduğuna dikkat çeken Fiba CP CEO'su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, "Sektörümüz, ülkeye döviz girdisi sağlaması ve ülkenin büyümesine katkı sunması, turizmin gerçek potansiyelinin ortaya çıkarılması açısından da son derece önemli. Her fırsatta vurguladığım üzere, AVM yatırımcıları olarak perakendeci dostlarımızla aynı gemideyiz. Birlikte hareket edersek güvenle yolumuza devam edebiliriz. Bu noktada Fiba CP olarak eğitimi çok önemsiyoruz. Hep beraber gençlere yatırım yapmalı, her fırsatta onlara eğitim olanakları sunmalıyız." dedi.
 
"Global deneyimlerimizi sektöre aktarıyoruz"
Perakende Günleri'nde yer almaktan dolayı oldukça mutlu olduklarını belirten Kahraman, "Fiba CP, 4 ülkede, 11 AVM, 800.000 m2'den fazla kiralanabilir alan, 4 rezidans, 5 ofis binası, 2 sinema kompleksi ve 1 otel yatırımı ile faaliyet gösteren, sektörün öncü ticari gayrimenkul yatırımcısıdır. Global çaptaki yatırımlarımızdan kazandığımız deneyimle AVM yönetimi alanında sektördeki yatırımcılara ve mülk sahiplerine değer katan çözüm ortaklıkları sunuyoruz. Bu güzel etkinlikte sektörün önemli markaları ve uzmanlarıyla bir araya geldik ve karşılıklı paylaşımlar yapma fırsatı yakaladık. Sektördeki problemleri ve zorlukları konuşmak, deneyimlerimizi ve yenilikçi çözümlerimizi paylaşmak bizim için çok önemli" diye konuştu.
 
"Sektörde fark yaratmaya devam ediyoruz"
Fiba Commercial Properties olarak hem Türkiye'de hem de yurt dışında birçok yenilikçi projeyi hayata geçirerek, sektörde fark yaratmaya devam ettiklerini belirten Kahraman, "Modern kiralama ve yönetim stratejileri ile AVM'leri sadece alışveriş merkezi değil, aynı zamanda yaşam merkezi haline getiriyoruz. Bu anlayışla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Antalya Konyaaltı bölgesindeki Fenix Center'da 25.000m2 bir alanda kiralama sürecine başladık. Halihazırda Doğuş GYO yatırımı olan Gebze Center'da 100 milyon TL'den fazla bütçe ile renovasyon çalışmasına başladık. Romanya Bükreş'teki konut projemizi 2024 Eylül ayında tamamlayacağız. Yaklaşık 350 daireyi sahiplerine teslim edeceğiz. Moldova'daki mevcut otel-ofis-avm karma projemize ek olarak, yaklaşık 60.000m2'lik perakende ve AVM trendlerini barındıracak bir proje geliştiriyoruz. Açılışını Eylül 2026 için planlıyoruz. Mevcut AVM'lerimizde renovasyon ve büyütme planlarımız var. Tüm projelerimize mimari ekibimizle değer katıyor ve her birinde uluslararası çapta ödüller alıyoruz. Son yıllarda olduğu gibi önümüzdeki süreçte de organik ve sürdürülebilir bir şekilde büyümeye devam edeceğiz" dedi.
 
"M1 Adana AVM'nin de kiralama ve yönetimini üstlendik"
Kahraman konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fiba Grubu bünyesindeki iştirakler olarak hem perakende sektöründe olup hem de ticari gayrimenkul alanında olmamız bizim için çok önemli bir değer. Gerek kiralayan gerekse de kiracı konumunda olduğumuz için her iki tarafın da dinamiklerini çok iyi biliyoruz. Fiba CP olarak özellikle son yıllarda sadece AVM yatırımcısı olarak değil AVM varlık yönetimi ve kiralama konusunda da önemli adımlar attık. Erdemoğlu Holding ile olan iş ortaklığımız bunlardan biri. Yeni iş ortağımız ile birlikte M1 Adana AVM'nin de kiralama ve yönetim projesini üstlendik. M1 Adana ve M1 Konya AVM'lerimizde optimize büyütme ve renovasyon projeleri üzerinde çalışıyoruz. Bu anlamda iş ortaklıklarımız çerçevesinde karşılıklı büyük bir anlayış içerisinde projelerimizi gerçekleştiriyoruz ve hep birlikte güzel işlere imza atmaya devam edeceğiz."
 
"Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için taşın altına elimizi koymalıyız"
Kahraman sözlerini şöyle noktaladı: "Günümüzün belki de en önemli problemi küresel ısınma ve iklim değişikliği. Bu noktada iklim değişikliği ile mücadele ve kaynakların verimli kullanımı son derece önem taşıyor. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sadece devletler değil, kurumlar ve bireyler olarak da elimizi taşın altına koymalıyız. AVM'lerin de sürdürülebilirlik projeleri ile çevreye duyarlı adımlar atması hem ziyaretçiler hem de gelecek nesiller için büyük önem taşıyor. Fiba CP olarak hem yurt içi hem de yurt dışında çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Tüm AVM'lerimiz sıfır atık sertifikalı. Türkiye'de Gebze Center ve İnegöl AVM'de ödüllü geri dönüşüm projelerimiz mevcut. Son olarak Çin'deki Starmall projemizde yeni bir güneş enerjisi projesini hayata geçirdik. Toplam güç üretim kapasitesi yılda 2 milyon 2 yüz bin KWh. Güneş panelinin toplam inşaat alanı 25 bin m2 ve 25 senelik ömrü var. Oradaki tecrübelerimizi de buradaki AVM'lerimizdeki projelerimizde kullanmaya devam edeceğiz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Mutfak, ev tekstili, ev dekorasyon, tamamlayıcı mobilya, aydınlatma, banyo, elektrikli ev aletleri, ev ve yaşam olmak üzere toplam 8 ana kategoride geniş bir ürün yelpazesi bulunan, Türkiye'nin önde gelen ev yaşam e-ticaret ve perakende zinciri markalarından biri olan Evidea, 6-8 Haziran tarihlerinde düzenlenecek olan WORLDEF İstanbul 2024 etkinliğinde A-57 & A-58 numaralı stantıyla yerini alıyor. E-ticaret dünyasının nabzının tutulacağı bu etkinlikte, Evidea değerli paydaşları ile bir araya gelecek olmanın heyecanı içerisinde.
6-8 Haziran tarihlerinde Yenikapı'da gerçekleşecek, dünyanın dört bir yanından sektör profesyonellerinin bir araya geleceği etkinlikte, potansiyel iş ortakları için oldukça cazip bir ortam oluşurken, Evidea standında yeni networking fırsatları sunulacak. Sektördeki ilişkileri güçlendirmek ve yeni iş birliği fırsatları yakalama amacıyla etkinlik boyunca aktif bir şekilde paydaşlarla iletişim kuracak.
Evidea E-ticaret Direktörü Ufuk Parlak bu önemli fuar için: ''Evidea, hayatına e-ticaret sitesi olarak başlayan bir marka olarak e-ticaret alanında köklü bir tecrübeye sahip. Bu tecrübemizi sektör profesyonelleriyle bir araya geldiğimiz bu fuar aracılığıyla paylaşacağımız için çok heyecanlıyız. Dinamiğimizi sektörün geleceğine katkı sağlamak için kullanmak, yeni e-ticaret trendlerini takip etmek ve alanında deneyimli kişilerin görüşlerini dinleyerek her zaman gelişmeye açık olan yanımızı daha da güçlendirmek istiyoruz.'' diyerek görüşlerini paylaştı.
E-ticaret sektöründe faaliyet gösteren üreticilerle doğrudan temas kurmak ve onların beklentilerini yakından dinlemek isteyen Evidea ekibi, standı ziyaret eden herkese özel hediyeler ve sürprizler sunacak.
Türkiye'nin önde gelen e-ticaret markalarından biri olan Evidea, WORLDEF İstanbul 2024 etkinliğine katılımıyla sektöre yön vermeye ve geleceğe ışık tutmaya hazır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Evini geliştirmek ve güzelleştirmek isteyenlerin akla gelen ilk adresi Koçtaş, güçlü markalarla yaptığı kurumsal iş birlikleri ile ürün ve marka yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Müşterilerine en kaliteli ürünleri en uygun fiyatlarla sunan Koçtaş, bu kapsamda mağazalarında ve koctas.com.tr'de Grundig markalı ürünlerin satışına başladı. Dünyanın en büyük ve köklü ev elektroniği markalarından biri olan Grundig, zengin ürün gamı ile Koçtaş'ta yerini aldı. Ev elektroniği alanında tüm kategorilerde geniş bir yelpazeye sahip Grundig, hayatı kolaylaştıran teknolojik ürünleriyle dikkat çekiyor. Koçtaş Genel Müdürü Oğuzkan Şatıroğlu ve Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer, bu iş birliğini duyurmak amacıyla 29 Mayıs'ta Koçtaş Kartal mağazasında bir araya geldiler.
 
Köklü geçmişi ile ev elektroniği pazarında küresel çapta kendini kanıtlamış olan Grundig'in Koçtaş mağazalarında satışa sunulmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Koçtaş Genel Müdürü Oğuzkan Şatıroğlu "Grundig ile başlayan kıymetli iş birliğimiz kapsamında toplam 26 mağazamızda 'Shop in Shop', yani mağaza içerisinde mağaza diye ifade ettiğimiz alanlar ile beyaz eşya ve küçük ev aletleri kategorilerindeki ürünleri müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Buzdolabından ankastre setlere, espresso makinelerinden robot süpürgelere kadar geniş bir ürün gamına sahip olan Grundig'i Koçtaş müşterilerimiz ile buluşturuyoruz. Grundig'in Koçtaş mağazalarına girmiş olması; müşterilerimizin dünya markaları ile buluşabilmeleri ve daha fazla kaliteli ürüne ulaşabilmeleri açısından büyük önem taşıyor. Türkiye'nin dört bir yanına yayılan mağazalarımız, mağazalarda bulunan hızlı sipariş ekranlarımız ve dijital satış kanallarımızdan oluşan çoklu kanal sistemimizle daima müşterilerimize en kolay, en güvenli ve en uygun alışveriş deneyimini yaşatmaya özen gösteriyoruz." dedi.
 
Koçtaş mağazalarında Grundig için özel projeler geliştirileceğini söyleyen Oğuzkan Şatıroğlu "Mağazalarımızdaki Grundig marka dönüşümü ile birlikte yeni alanlar da oluşturacağız. Bu alanlarda müşterilerimiz, çalışma arkadaşlarımızın yönlendirmesi ve destekleriyle ürünler hakkında detaylı bilgiye sahip olabilecekler. Ayrıca dönemsel olarak çeşitli tadım aktiviteleri de gerçekleştirilecek. Grundig markası, zamansız ürün stilleri, tasarım dili, yenilikçi teknolojik çözümleri ile Koçtaş müşterileri için iyi bir alternatif olacak. Hem çevreye duyarlı sürdürülebilir teknolojileriyle hem de Koç Topluluğu bünyesindeki güçlü varlığıyla öne çıkan Arçelik'in Grundig markasını müşterilerimize ulaştırmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi.
 
Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer ise "Grundig markamızla evlerde sürdürülebilir ve akıllı bir yaşam tarzını destekliyoruz. Yenilikçi, enerji ve su verimli teknolojileri sürdürülebilir malzemeler ve şık tasarımlarla buluşturarak geleceğin evini bugünden tüketicilerimize sunuyoruz. Koçtaş ile hayata geçirdiğimiz iş birliği, Grundig ürünlerimizi daha fazla tüketiciye ulaştıracak olması açısından çok değerli. Koçtaş mağazalarında tasarladığımız alanlarda Grundig'in beyaz eşya, küçük ev aletleri, kişisel bakım, iklimlendirme ve elektronik kategorilerindeki en yeni ürünlerini müşterilerimizle buluşturacağız. Tüketiciler karbon ayak izini azaltan biyobazlı beyaz eşyalarımızdan HomeWhiz ile uzaktan takip edilebilen akıllı ev aletlerimize kadar ihtiyaçlarına uygun birçok ürünü inceleyip, satın alma fırsatı yakalayacak. Perakende yatırımlarımızı önümüzdeki dönemde de sürdürerek tüketicilerimize en iyi müşteri deneyimini sunmak için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
 
Yeni bir evin tüm ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla tamamlamak isteyenler Koçtaş mağazaları, Koçtaş mobil uygulaması ve koctas.com.tr'yi ziyaret edebilir

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Aksa Jeneratör, sürdürülebilir ve sorumlu üretim çalışmaları kapsamında jeneratörlerin yaşam döngüsünü uzatan ‘RePower’ projesini başlattı. Bu çözüm, kullanılmış veya kullanım ömrünü tamamlamış jeneratörlerin yüksek kalite standartlarında revizyon ile döngüsel ekonomiye kazandırılmasını sağlıyor. Böylece geri dönüştürülmesi mümkün olmayan malzemeler döngüsel bir modelle ekonomiye kazandırılıyor. Bu proje sayesinde kullanıcılar maksimum enerji verimliliği ve performans sağlamak üzere geliştirilmiş ürünlere uygun maliyetle ve Aksa Jeneratör garantisiyle sahip oluyor.
Aksa Jeneratör, Aksa Grup Şirketleri’nin 2030 Stratejik Hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirlik ve çevre dostu çözümler alanındaki çalışmalarına bir yenisini ekledi. ‘RePower’ projesi ile Aksa Jeneratör, kullanılmış jeneratörlerin yeniden kullanıma kazandırılması yoluyla ürün yaşam döngüsünde yeni bir değer yaratmayı ve çevreye, topluma ve ekonomiye fayda sunmayı hedefliyor. Aksa Jeneratör’ ün doğal kaynakların korunması ve atıkların azaltılması odağında geliştirdiği bu yenilikçi yaklaşım, sadece çevreye duyarlı bir çözüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcılara da daha ekonomik ve sürdürülebilir jeneratör seçenekleri sağlıyor.
‘RePower’ hizmeti kapsamında şirket, uzman ekipleriyle kalite standartlarına uygun şekilde radyatör değişimi, pompa enjektör tamiri, sandık motor montajı gibi farklı işlemlerle jeneratörleri yeniden kullanıma sunuyor. Böylece, müşterilerine yeni nesil tekniklerle yenilenmiş ve geliştirilmiş ürünlerini uygun fiyatlı ve garantili olarak satın alma imkanı tanıyor. Döngüsel ekonomi modeline sahip bu çözümle Aksa Jeneratör, bugüne dek 30 yaşına kadar farklı durum ve özelliklerdeki jeneratörleri yeniledi.
 
‘RePower’ ile toplumsal, ekonomik ve çevresel bir değer yaratıyor
Aksa Jeneratör, ürünlerin tasarımından üretimine ve son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar her aşamada çevresel etkileri minimize etmek için çalışıyor. Ayrıca, iş süreçlerini sürekli olarak gözden geçiriyor ve daha sürdürülebilir uygulamaları benimseyerek gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmayı hedefliyor.
Bu kapsamda başlatılan ‘RePower’ projesi ile yenilenen jeneratörler, atık miktarını önemli ölçüde azaltarak çevreye zararlı atıkların oluşmasını da engelliyor. Ayrıca bu ürünlerde sağlanan yüksek enerji verimliliği sayesinde daha az enerji tüketimiyle daha fazla güç sağlayarak çevresel ve ekonomik fayda yaratılıyor.
Aksa Jeneratör, ‘RePower’ projesi ile başta müşterileri ve iş ortakları olmak üzere toplum genelinde sürdürülebilirlik farkındalığı yaratmayı da hedefliyor. Şirketin yeniden üretim ve geri dönüşüm çalışmaları, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarının toplum genelinde benimsenmesine hizmet ediyor.
 
Atık yönetiminde yenilikçi adımlar atıyor
AKSA Jeneratör, ‘RePower’ projesinin yanı sıra 2030 stratejisi doğrultusunda atık yönetiminde öncü çalışmalara sahip. Şirket, son olarak Çerkezköy’deki fabrikasında yürüttüğü sıfır atık çalışmaları sonucunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan “Sıfır Atık Belgesi” almaya hak kazandı.
Aksa Jeneratör, ayrıca bir ileri dönüşüm projesi ile üretimden çıkan temiz atık süngerlerle bel yastığı üretmeye başladı. Bu projeyi kadın girişimcilerle birlikte hayata geçiren Aksa Jeneratör, böylece hem kadınların güçlenmesine ve cinsiyet eşitliğine destek oluyor hem de aylık ortalama 2 bin kg süngerin atık olmasını engelliyor.
AKSA Jeneratör, atık yönetiminde bir diğer yenilikçi adımı ise yakıt alanında gerçekleştirdi. Şirket hidro işlenmiş bitkisel yağ (HVO) ile çalışabilen jeneratörler üzerindeki araştırmalarını tamamlayarak teknik uygunluk verdi. Bu jeneratörler, çevre dostu yakıt alternatiflerinin önemli bir adımını temsil ediyor. Bir tür yenilenebilir dizel yakıt olan HVO; kolza tohumu, soya fasulyesi, palmiye veya atık yemeklik yağ gibi bitkisel yağlardan, “hidro-arıtma” adı verilen bir işlemle elde ediliyor. Bu yakıt, geleneksel dizele göre daha düşük karbon emisyonlarına sahip olduğu için fosil yakıtların yerine sürdürülebilir bir alternatif olarak kabul ediliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Stellantis çatısı altında dünya çapında çok markalı bakım ve onarım hizmet ağı Eurorepar Car Service, Türkiye'deki çalışmaları ve kusursuz hizmet anlayışıyla güçlü bir büyüme ortaya koyuyor. Sektörün önde gelen etkinlik ve organizasyonlarıyla tüketicilerin karşısına çıkmaya devam eden Eurorepar Car Service, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen uluslararası otomotiv sektörü profesyonellerinin buluşma noktası Automechanika İstanbul 2024 fuarında da yerini alarak gövde gösterisi yaptı.
Eurorepar Car Service, sektörünün zirvesinde!
Nisan ayında İstanbul'da 60'tan fazla ilden 150'ye yakın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bayi toplantısıyla gelecek hedeflerini masaya yatıran Eurorepar Car Service, bayileriyle tekrar bir araya geldiği Automechanika fuarıyla çalışma modelini potansiyel iş ortaklarıyla değerlendirme fırsatı yakaladı. Eurorepar Car Service'in araçlarına en doğru bakım hizmetini satın almak isteyenlerin ilk durağı olmayı sürdürdüğünü ifade eden Stellantis Türkiye Parça ve Servisler Genel Müdürü Mehmet Akın, "Aynı hedefe koştuğumuz bayilerimizle nisan ayının ardından bu sefer de Automechanika fuarında buluştuk. Satış sonrası hizmetlere yönelik önemli hedeflerimiz ve net bir stratejimiz var, bunların üzerinden yeniden geçtik" dedi. Eurorepar Car Service için 2023 yılını çok başarılı geçtiğini hatırlatan Mehmet Akın, "Araç sahipleri için güvenilir ve kaliteli bakım ihtiyacını karşılamak için durmadan çalışıyoruz. Eurorepar Car Service olarak ana hedefimiz Türkiye'de zincir servisler arasında, yaygınlık, bilinirlik ve üstün hizmet konularında ilk sırada olmak. Çalışmalarımız ve müşterilerimizin bize olan bağlılığı sayesinde 2023 yılını 66 şehirde toplam 194 servis noktasıyla tamamladık. Geçtiğimiz yıl itibarıyla dünya genelindeki Eurorepar Car Service teşkilatları arasında 7'nci, Avrupa'da ise 6'ncı sıradayız. Şirket olarak bugün itibarıyla 200 servis noktasının üzerine çıktık. Teşkilat olarak bulunduğumuz il sayısı bakımından sektörümüzün en yaygın şirketi konumunda bulunuyoruz" diye konuştu.
Uluslararası uzmanlık ve yedek parça desteği!
Tüm binek ve hafif ticari araçlar için servis, kontrol, bakım ve onarım hizmeti sunan Eurorepar Car Service, uluslararası uzmanlığıyla lojistik desteği ve geniş yedek parça ürün gamına erişimi ile öne çıkıyor. Servis ve kontrol işlemlerinden periyodik bakıma; lastik, akü, debriyaj, egzoz ve fren bakımından klima kontrolleri ve gaz dolum hizmetine kadar geniş çaplı hizmet anlayışıyla çalışan Eurorepar Car Service, mekanik onarımların yanı sıra diyagnostik teşhis de gerçekleştiriyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Temizlik kağıdı sektörünün "ezber bozan" şirketi Lila Kağıt çatısı altında bulunan Maylo, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile 14 yıldır sürdürdüğü işbirliği kapsamında bugüne kadar, 15 bin çocuğun nitelikli eğitime erişebilmesine katkı sağladı. Geçtiğimiz sene TEGV ile olan iş birliğini bir adım öteye taşıyarak, Düşler Atölyesini hayata geçiren ve böylece 6-14 yaş arası çocukların hayal gücünü sanatla buluşturan Maylo, sanata dair bugünden geleceğe uzanan vizyonuyla "Şehrin Belleği" fotoğraf sergisinin sponsorluğunu üstlendi.
"Şehrin Belleği" sergisi ile Hakan Kürklü ve Yılmaz Bulut, şehirlerin saklı kalmış anılarına, unutulmuş köşelerine ve hatırlanmaya değer hikayelerine bir yolculuk sunuyor. Sergide yer alan her bir fotoğraf, geçmişten bir anı taşırken, aynı zamanda bugünün gözünden geleceğe bir bakış atmamıza da olanak tanıyor.
1 Haziran'da Galeri FE'de sanatseverlere kapılarını açan "Şehrin Belleği" fotoğraf sergisinden elde edilen gelir, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlanarak çocukların hayal gücüne gücüne katkıda bulunacak ve onları sanatla buluşturmaya devam edecek. Sergi, 6 Temmuz tarihine kadar sanatseverleri ağırlamaya devam edecek.
Şehrin belleği, Maylo desteği ile gelecek nesillere aktarılacak
Maylo, geleceğin nitelikli bireylerinin yetişmesinde sanatın büyük bir önemi olduğu bilinciyle hareket ediyor. Ağaç yaşken eğilir düşüncesiyle tasarlanan ve Türkiye'nin dört bir yanında çocuklarla buluşan Maylo Düşler Atölyesi ile çocukların hem hayal güçleri renkleniyor hem de sanatın farklı disiplinleriyle 21'inci yüzyıl becerilerini kazanmaları amaçlanıyor. Şehrin Belleği fotoğraf sergisi sponsorluğu ile Maylo, şehir belleğini canlı tutma, koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğunu üstleniyor ve bu sorumluluğu yine sanatla yerine getiriyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Huawei, son on yılda Avrupa pazarında güçlü ilişkiler kurarak Doğu ve Batı arasında oluşturduğu köprü ile yerel büyümeyi destekledi. Huawei, Çinli geliştiricilerin daha geniş bir Avrupalı oyuncu kitlesine ulaşmasını ve Türk oyun geliştiricilerinin Avrupa'daki görünürlüklerini artırmasını sağladı.
 
Huawei Oyun Salonu, yüksek kaliteli, bütünsel bulut oyun deneyimleri oluşturmak isteyen oyun işletmeleri için profesyonel, hızlı, istikrarlı ve güvenli tek noktadan bulut hizmetleri sunan Huawei Cloud'u önde gelen bir iş çözümü olarak sergiledi.
 
Türkiye: Heyecan Verici Yeni Bir Oyun ve Canlı Yayın Merkezi
Avrupa'nın mobil oyun pazarının 2024 yılında 8,56 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilirken, Huawei Avrupa'nın oyun sahnesine odaklanmayı yoğunlaştırıyor. Giderek artan sayıda yetenekli geliştiriciye ve geniş, adanmış bir oyuncu tabanına sahip olan Türkiye, Huawei'nin planları için kilit önem taşıyor.
 
30 milyon oyuncuya ev sahipliği yapan Türkiye, Orta Doğu'daki oyun pazarına liderlik ediyor. Sektör 2023 yılında 300 milyon dolar gelir elde ederken bir önceki yıla göre de %16 büyüme kaydetti. Akıllı telefonların Avrupalı kullanıcılar tarafından oyunlara erişmek için kullanılan ana cihaz olması ve Türkiye nüfusunun %75'inden fazlasının akıllı telefon sahibi olması, mobil oyun pazarının büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
 
Pan-eğlence sektörü geçen yıl toplam nüfusun %73,1'ini temsil eden 62,5 milyondan fazla kullanıcı ile 228,7 milyon dolarlık bir piyasa değerine ulaştı. AppAnnie'ye göre, Türkiye'de pan-eğlence uygulamalarına yönelik uygulama içi ödemeler 2023 yılında 76 milyon ABD dolarına ulaşarak Türkiye'yi dünya genelinde ilk beşe sokacaktır.
 
Huawei Oyun Salonu Değerli Ortaklarını Ağırlıyor
Huawei Gaming Salon, diğer geliştiricilerin yanı sıra Funplus, Tencent, Moonton ve miHoYo gibi önde gelen Çinli geliştiricileri de sıcak bir şekilde karşıladı.
 
Huawei Tüketici Bulut Hizmeti, Avrupa Ekosistem Geliştirme ve Satış Departmanı Genel Müdürü Shan Xuefeng konuyla ilgili "Amacımız Avrupa'da canlı bir oyun topluluğunu teşvik etmektir. Ortaklarımızla yakın iş birliği yaparak bölgeye son teknoloji, güvenilir ve birinci sınıf oyun deneyimleri sunmayı umuyoruz" şeklinde açıklama yaptı.
 
CP-Gamer Interactive Sharing, Çinli geliştiricilere Huawei'nin Avrupalı ortakları, oyun geliştiricileri Playrix ve Com2us'un başarı hikayelerini ve deneyimlerini öğrenme şansı sundu. Bu paylaşım sırasında Playrix ve Com2us, yerel kullanıcılara uyum sağlamanın Türkiye'deki başarılarının anahtarı olduğunu vurguladı. Sonrasında yapılan Yerel İş Ortağı Paylaşımı oturumu, günün tartışmalarına daha fazla perspektif kattı.
 
 
 
Tam Gün Etkinlikler: HUAWEI Bulut Veri Merkezi
Türk Kültürel Deneyimi'ni yaşayan katılımcılar ayrıca HUAWEI CLOUD Veri Merkezi'ni de keşfetti. Huawei'nin; Tencent, Moonton, miHoYo ve Funplus gibi iş ortakları etkinlikten çok etkilendiler ve gelecekte Huawei ile birlikte çalışmaktan duydukları heyecanı dile getirdiler. Bu ortaklar 2024 yılının ikinci yarısında Avrupa'da AppGallery'de oyunlarını yayınlamayı planlıyorlar.
 
Huawei Mobil Hizmetler Avrupa Başkan Yardımcısı Jaime Gonzalo, "Mobil oyun küresel bir fenomen. Amacımız, dünyanın dört bir yanından en iyi geliştiriciler ile Avrupalı oyuncular arasında köprü kurmak. Bunu başarmak adına, ortaklarımızın uluslararası alanda büyümesine yardımcı olmak için geliştirmeden ticari para kazanmaya kadar kapsamlı destek sunuyoruz."