Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bünyesinde bilişim teknolojileri ve ekonomisi alanında etkinlik, yayıncılık, pazarlama ve araştırma hizmetleri sunan, BThaber, Bilişim Zirvesi, CSuite, Bilişim 500 gibi pek çok önemli markayı barındıran Bilişim Zirvesi Şirketi, teknoloji ve finansı ikinci kez bir araya getirdi. Bu yıl bir ilk olarak teknoloji ve finans sektörleri ile birlikte sigorta sektörünün önde gelen isimleri de JForce ana sponsorluğunda gerçekleştirilen InsurTech etkinliğinde bir araya geldi.
JForce ve Bulutistan'ın ana sponsor; Garanti BBVA Dijital Varlıklar, Sodec Technologies, HPE Aruba Networking ve vMind'ın Premium sponsor olduğu etkinliklerde; sektör duayenleri günümüzde ve yakın gelecekte yaşanacak gelişmeler hakkında konuştu.
"Fintech pazarının önümüzdeki 5 yıl içerisinde ciddi bir büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor"
11 Haziran'da gerçekleşen ve BThaber Başkanı Murat Göçe'nin 'Dijital Finansallaşma' konulu konuşması ile başlayan etkinlikte, alanında uzman birçok katılımcının sahne alması ile sektörün yakın geleceğine ışık tutuldu.
TechFinTech programının açılış konuşmasını gerçekleştiren BThaber Başkanı Murat Göçe, "Fintech pazarının önümüzdeki 5 yıl içerisinde ciddi bir büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor. Yapılan global araştırmalara göre, fintech pazarı büyüklüğünün 2024 yılında 209 milyar dolar, 2029 yılına kadar da 644 milyar dolar seviyelerine çıkacağı tahmin ediliyor. Bu alanda yapılan farklı araştırmaları da incelediğimizde, benzer rakamlara ulaştığımızı söyleyebiliriz. Bu büyüme oranları fintech sektöründe yapılan yatırımlar, dijital ödeme sistemlerinin yaygınlaşması, yapay zeka ve blok zinciri gibi önemli teknolojilerin benimsenmesi ve küresel çapta finansal hizmetlere erişimin artması faktörleri ile destekleniyor. Özellikle Asya Pasifik Bölgesi yüksek mobil penetrasyon ve destekleyici düzenleyici çerçeveleyişiler sayesinde, bu büyümenin başını çekecek. Ülkemiz de bu noktada önemli bir konumda. Fintech pazarının bu dinamik yapısı, hızı ve büyüme potansiyeli; ülkemizin oyuncuları için de büyük fırsatlar sunuyor" dedi.
"Yerli firmalar, yeni doğacak ihtiyaçlar ile global kuruluşların yeni iş ortakları olabilir"
Yapay zekaya da değinen Göçe "Bir yurt dışı seyahatimde bu alanda 4,4 trilyon dolarlık bir pazar olduğuna tanık oldum. Tabii bu durum, fintech alanını da yakından ilgilendiriyor. Üretken yapay zeka araçlarının yaklaşık olarak %27 iş gücü, %14,4 de genel maliyet tasarrufu sağlanacağı açıklanıyor. Yani iş gücü tasarrufu, daha az insan ile daha fazla işin tamamlanacağı anlamına geliyor. Yüzde 27 oldukça yüksek bir rakam. Bu durum işsizliğin artacağı fikrini ortaya çıkarsa da yeni gelişmeler, yeni iş kollarının önünü açacaktır. Durum böyle olunca, büyük bir işlem kapasitesi ile inanılmaz bir enerji ihtiyacı da ortaya çıkacaktır. Buna ek olarak, bu firmaların hakim olamayacağı kadar büyük bir pazarda iş birliklerinin de önü açılacaktır. Bu durum yerli firmalarımız için de son derece önem teşkil ediyor. Firmalarımız, yeni doğacak ihtiyaçlar ile global kuruluşların yeni iş ortakları haline gelebilir" diye belirtti.
"Ödeme ve işlem konusunda güçlü bir dönüşüm gerçekleşti"
Etkinliğin ana konuşmacısı olan European Merchant Bank (EMBank) CEO'su Sarp Demiray, dünyanın 90'ların sonundan itibaren çok ciddi bir dijitalleşme sürecine girdiğini ve finans sektörünün de bundan payını aldığını söyledi.
Finans sektöründeki dijitalleşmenin 4 ana unsurda gerçekleştiğini dile getiren Demiray, "2000'li yılların hemen öncesinde hızlı bir yıkıcı dijitalleşme gördük. Özellikle online bankacılık ve kredi alanında dijitalleşmeler başladı. Bu dijitalleşme başlangıçta bireysel alanda etkisini gösterse de daha sonraları KOBİ'leri de etkisi altına aldı. 2005'lere doğru ödeme ve dijital bankacılık konularında da hızlı gelişmelere tanık olduk. O zamanlarda en çok konuştuğumuz sistem PayPal olsa da artık yüzlerce örneğini görebiliyoruz. Dolayısıyla ödeme ve işlem tarafında güçlü bir dönüşüm gerçekleştiğini gördüğümüzü söyleyebiliriz" dedi.
"Fintech'leri öne çıkaran en büyük etken insan unsuru"
Daha sonraki dönemlerde, özellikle krizden Covid-19 dönemine kadar tekrar hızlı bir atılım yaşandığını kaydeden Demiray, "Bu dönemde akıllı servis modellerini sunan ve veri analizindeki gelişmeler ile kişiselleştirme sağlayan gerçek anlamda ilk fintech ürünlerini görmeye başladık. Pandeminin etkisi ile iyice hızlandı. Sadece finans alanında değil genel olarak bu etkiyi birçok farklı sektörde gördük. Sermayelerin de oldukça ucuzlaması ve maaliyetlerin de düşüşü ile yatırımlar oldukça farklı gelişti ve arttı. Fintech'ler de bu yatırımları modellerine yansıtarak daha da büyüdüler. Bu sayede Fintech'ler zaman içerisinde Finans sektörünün ayrılamaz bir parçası haline geldi. Bu dönemde Fintech'ler yaklaşık 500 milyar dolara kadar yatırım dünyasından pay aldılar. Bankalar yıllardır teknoloji konusunda en büyük yatırımcılar ve tüketicilerden biri konumunda. Fintech'leri sektörde öne çıkaran en büyük etken ise insan unsuru. Ödeme ihtiyaçlarına uygun çözümleri birlikte şekillendirebilmek gibi insan faktörünün merkezde olduğu bir hizmet yapısı ile biz kendimizi ayrıştırmış oluruz" şeklinde konuştu.
"Fintech sektörü olarak iyi bir noktadayız ama globalde gitmemiz gerek çok yol var"
Türkiye'nin iki açıdan çok nitelikli bir ülke olduğunu bildiren Sarp Demiray, "Öncelikle finans alanında çok tecrübeli ve inovasyon ağı yüksek bir profesyonel kitlemiz var. Diğeri ise, teknoloji odağı yüksek, nispeten genç bir ülke olmamız. Bu iki nitelik, bizi çok öteye taşıyabilir. Örnek vermek gerekirse 2000'li yılların başında kredi kartlarında ödeme sistemleri, sadakat programları, temassız ödemeler gibi çok ciddi başarı hikayelerimiz oldu. Biz bu alanda dünya çapında en iyi ülkelerden biri olduğumuzu, o dönemki konferanslarda gördük. Bunun arkasından online bankacılık mobil bankacılık, yatırım sektörü, sigorta alanlarında çok ciddi inovasyonlara imza atıldı ve atılmaya da devam edilecek. Son dönemlerde de Fintech sektörü çok hızlı bir şekilde gelişti. Şu anda rakamlara baktığımız zaman 80'den fazla lisanslı ödeme kuruluşu ve yaklaşık 700'den fazla da Fintech var. Bunların etrafında da çok ciddi bir ekosistem var. Burada iyi bir noktaya geldik, ancak globalde henüz gitmemiz gereken çok yol var. Adet olarak yapılan yatırımlara baktığımızda Türkiye olarak 15. sırada olsak da tutara baktığımız zaman 49. sıradayız" şeklinde konuştu.
Regülasyonlardaki dönüşüm Türk şirketleri için fırsat olabilir
Özellikle fintech ve finans alanında çok büyük olan ülkelerde iş odaklı yapıların öne çıktığından bahseden Demiray, şu bilgileri verdi: "Yani inovasyon ve iş süreçlerini yan yana koyduğumuz zaman, bunların arasında iş modeli ve iş odağı çok daha ön plana çıkıyor. Biz bazı şirketlerimizde daha hevesli inovasyon çalışmaları görüyoruz. Bizce burada bir fırsat söz konusu. Regülasyon konusuna geldiğimizde ise, bunu iki farklı bakış açısı ile özellikle vurgulamak isterim. İlki Türkiye'de tabii ki mevzuat büyük oranda Avrupa Birliği uyumlu, ama Avrupa Birliği'nde ve dünyada iş yapmak isteyen şirketlerimizin dünya mevzuatını takip etmesi, bazı konularda Türkiye'de başarılı olan modelin regülasyonunda ufak farklar da olsa dahi, sorun yaratıyor. Diğer konu ise dünya regülasyonlar açısından ciddi bir dönüşüm içerisinde. Bu alanda birçok yabancı şirket bu dönüşüm ile başa çıkamayacak gibi görünüyor. Dolayısıyla burada hareket edebilen Türk şirketleri ciddi bir fark yaratabilir."
"Fintech'ler düşük maliyet avantajı sağlayacak"
Etkinlikte söz alan TechFinTech ana sponsoru Bulutistan Yönetim Kurulu Danışmanı Ayhan Ağırgöl ise, fintech kurumlarının pazara hakim olmaya başladığı bir sürecin içinden geçildiğini söyledi. Yeni düzenlemeler sonrasında artık bankacılık sektöründe çok farklı bir boyuta doğru gidildiğini belirten Ağırgöl, "Geleneksel bankaların var olan büyüklüklerinin iyice küçülmeye doğru gitmesi bekleniyor. Buradaki asıl temel neden de şu: Bankalar başlangıçta birçok çok görevini ATM'lere devretti. Daha sonra internet bankacılığı geldi. Operasyonda yapılan bütün işlemleri müşterilere devrettiler. Sonrasında ödeme kuruluşları geldi. Yeni süreçte ise artık bankalar, tüm operasyonel süreçlerini fintech'lere devredecekler. Burada geleneksel bankalara gelen en büyük avantaj, çok büyük bir operasyonel yükten kurtulmaları. Hazinelerini kendileri yürütecekler ve bunun dışındaki tüm fonksiyonlar, fintech'ler üzerinden yürümeye başlayacak. Fintech şirketlerin en büyük faydası, çok büyük bir yazılım altyapısı ihtiyacı duymadan KPI'lara bağlanarak hızlı bir şekilde pazara girebilecek olmaları. Var olan geleneksel bankaların API'lerini kullanacaklar, fonksiyonlarını kullanacaklar. Kullanılan API ve fonksiyonlarla pazarda yerlerini alacaklar. Düşük maliyet avantajı olacak. Yine aynı şekilde ve büyük ihtimalle de bulutta çözümlerini oluşturarak, altyapı ihtiyaçlarını dindirecekler. Bu tabii tüketiciye büyük bir avantaj sağlayacak, çünkü ulaşılan hizmetler oldukça düşük maliyetli olacak" dedi.
"Kurumlar kendi sistemlerine bankacılık ürünlerine bağlayabilecek"
Start-up ve KOBİ'lerin kendi var olan sistemlerine bankacılık ürünlerini bağlayabileceklerine değinen Ağırgöl; tüm bunların hayata geçebilmesi için bankaların API'lerinden yararlanan uygulama sayısı, insan sayısı, kişi sayısı çok daha fazla olacağı için API'lerin performanslarının çok ciddi oranda artması gerektiğini aktardı. Güvenlik anlamında da API'lerin uygun çözümleri oluşturmuş olması gerektiğinden bahseden Ağırgöl, API'lerle ilgili olarak yapılan çalışmaların hem güvenlik hem de performans esaslı olarak yerine getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Sigortacılık sektörünün nabzı Insurtech'te attı
Insurtech sahnesinin ana sponsoru olan ve açılış konuşmasını gerçekleştiren JForce Genel Müdürü Atakan Coşkun ise bu yıl Tecfintech içinde ilk kez gerçekleşen Insurtech'in sigortacılık sektörü için yıllar boyunca çok önemli bir etkinlik olacağına inandığını belirtti. JForce'un 21 yıldır sigorta sektöründe hizmet verdiğini ve sigorta şirketlerinin teknolojik ihtiyaçlarını farklı farklı gerçekleştirdiklerini kaydetti. Bundan böyle bu alanda sektör olarak daha başarılı işlere imza atılacağına inandığını aktaran Coşkun, Insurtech için BThaber'e teşekkürlerini iletti.
Türkiye'nin lider finans ve sigortacılık şirketlerinden profesyonellerin katıldığı panellerde de FinTech ve sigortacılık dünyasının geleceğinin resmi çizildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Saat meraklılarının gözdesi haline gelen Welder, fotokromik camları ve cesur detaylarıyla benzersiz bir tarz sunuyor. Renk değiştiren camları, ters butonları ve "2075'ten beri" ibaresi gibi markanın imzası haline gelen özellikler, Welder saatlerini diğerlerinden ayıran unsurlar olarak öne çıkıyor.
Tasarımlarının tamamında farklı bir hikâye anlatan Welder, cesur ve özgün tarzıyla dikkat çekiyor. Her bir saatin metrelerce öteden tanınması ve vitrinlerde unutulmaz bir iz bırakması, markanın benzersizliğini vurguluyor. Online mağazası ile dünyanın her yerinde saat tutkunlarıyla buluşan Welder, kendi tarzlarına sadık kalan ve trendleri belirleyen saat tutkunlarının vazgeçilmezi olmayı sürdürüyor.
Zamanın Ötesinde: Welder Saatlerinin Cesur Dünyası
2023 yılında gerçekleştirilen lansmanlarla koleksiyonunu genişleten Welder, cesaret, hız ve sanatı bir araya getirerek iletişimini güçlendiriyor. İkonik koleksiyonu Moody ile fotokromik camların saat sektörüyle buluşmasını sağlayan Welder, yenilikçi adımlarla yüzlerce yıllık saat estetiğini yeniden tanımlıyor.
İnce kasalar, karanlıkta parlayan kayışlar gibi ileri teknoloji özelliklerini bünyesinde barındıran marka, son dönemlerde Spark koleksiyonu ile sportif kombinlere ve yaz gecelerine eşlik ediyor. Özellikle Spark'ın ışıklı kadranları, gece modunu tek dokunuşla aktive edebilme özelliğiyle dikkat çekiyor, gecenin hâkimi olmayı sağlıyor.
Son lansmanlarında ise Welder, prestij koleksiyonu olan W75 ile saat tutkunlarını etkilemeyi başarıyor. Her bir model kendine özgü özellikleriyle dikkat çekerken, otomatik makine, tonneau kasalar ve çarpıcı iskelet kadranları W75'i, Welder'in en hız tutkunu üyesi haline getiriyor. Markanın iletişiminde cesaret, hız ve sanat ekseni ön planda tutulurken, kullanıcılara kendilerini ifade etmeleri ve cesur olmaları konusunda ilham veriliyor.
Welder Saatleri, cesur tasarımı ve fütüristik yaklaşımıyla yeni bir maceraya davet ediyor. Saat&Saat mağazaları, www.saatvesaat.com.tr ve www.welderwatch.com.tr adresinden ulaşılabilen Welder saatleri, kendi tarzını yansıtmak ve cesaretini göstermek isteyenlere hitap ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ürün ve hizmetlerinin odağına müşteri memnuniyetini alan Fibasigorta, Babalar Günü'nde babasının güzel bir hediye ile konforlu ve güvende hissetmesini sağlamak isteyenlere geniş ürün yelpazesi sunuyor. Fibasigorta'nın web sitesi üzerinden 7 gün 24 saat, hiçbir belgeye gerek olmadan, babanıza en uygun ürünü hediyeyi edebilirsiniz.
Araç Check-up Hediyesi ile Güvenli Yollar
Fibasigorta, genişletilmiş kasko ve ekonomik genişletilmiş kasko ürünlerini, Babalar Günü'ne özel fiyatlarla müşterilerine sunuyor. Sigortalı araç sahibi, genişletilmiş teminatlar sayesinde, onarım için tüm yetkili servisleri özgürce kullanabiliyor. Ekonomik genişletilmiş kaskoda, ayrıca, ücretsiz araç check-up'ı, mini onarım teminatı ile onarım süresi boyunca ikame araç hizmeti yer alıyor. Babanıza kasko hediye ettiğinizde, günün her saatinde, gecenin bir yarısı olsa bile yol yardım desteği alabiliyor, aracını ücretsiz yıkatabiliyor ve bir kerelik hasar bildiriminde, hasarsızlık indirimini kaybetmiyor. Ayrıca indirimli yakıt fırsatından yararlanma imkanı oluyor. Üstelik zorunlu trafik sigortası teminatlarını aşan durumlarda karşıdaki aracın hasarı için de endişelenmenize gerek kalmıyor.
Telefon tamirdeyse endişeye gerek yok!
Cep telefonu sigortası, Fibasigorta'nın öne çıkan ürünleri arasında yer alıyor. Babalar Günü'nde, babanıza hiç yanından ayırmadığı cep telefonu için bu sigorta ürününü hediye edebilirsiniz. Sadece birkaç dakika ayırarak ulaşılabilen cep telefonu sigortasında , ikame cihaz avantajı, kapsamlı teminat seçenekleri ile sıfır telefona ve kullanılan telefona sigorta hizmeti yer alıyor. Fibasigorta, telefonun servis sürecinde müşterilerini mağdur etmemek için sunduğu ikame telefonla, yanında olamadığınız her an babanızla iletişimde olmanıza olanak sağlıyor. Dileyenler Uzatılmış Garanti Sigortası ile telefonunun garanti süresini uzatabiliyor, sadece Ekran Koruma Sigortası'nı ya da Tam Koruma Sigortası'nı da tercih edebiliyor. Sektörde birinci yılını tamamlarken, ilklerle adından söz ettiren Fibasigorta, cep telefonunu sadece satın alırken ya da henüz yepyeni kutusundayken değil, kullanırken de sigortalıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeni nesil e-mobilite şirketi GMF Motor'un %100 Türk sermayesi ve Ar-Ge projesi olarak hayata geçirdiği ve henüz satışa sunulmadan IF Design Awards 2024 tasarım ödülü sahibi olan Türkiye’nin en yeni e-mobilite ürünü Brific; temmuz ayında Türkiye’de satışa sunuluyor.
GMF Motor Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Erdemir, “Brific için önemli bir kısmı Ar-Ge’ye olmak üzere, GMF’nin kendi özkaynakları ile yaklaşık 2 milyon Euro yatırım gerçekleştirdik. Bu yılsonuna dek Türkiye’de 3000 Brific satışı ve 4,5 milyon Euro ciro hedefliyoruz. 2025’te ise 12 Avrupa ülkesini de dahil ederek 14000 adet satış rakamına ve 21 milyon Euro ciroya ulaşmayı amaçlıyoruz. Türkiye’de yakın zamanda pazarın yüzde 5’i, dünyada ise 3 yıl içinde pazarın yüzde 2’sini hedefliyoruz” dedi.
Bugüne kadar sunulmayanı sunan; tarzı, yapay zekayı kullanarak sağladığı sürüş deneyimi, çevreci üretimi ve güvenliğiyle e-mobilite alanında rakibi bulunmayan, Türkiye’nin yüzde 100 yerli markası Brific, pazarda yerini alıyor.
Türkiye’de pazarın yüzde 8’i, dünyada ise yüzde 2’sini hedefliyor
Brific markasını doğuran GMF Motor’un kurucusu ve girişimci ortağı olan GMF Motor Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Erdemir, Ağustos 2022’de kurulduğunu ve ilk ürünlerinin Brific olduğunu söyledi. Türkiye’de yakın zamanda toplam pazarın %5’ine, dünyada ise 2026 yılına kadar pazarın %0,2’sine sahip olmayı amaçladıklarını bildirdi.
GMF Motor’un yeni nesil bir otomotiv şirketi olduğunu dile getiren Kaan Erdemir, “GMF’nin ilk ürünü Brific. GMF olarak her zaman yenilenebilir enerji kaynaklarını baz alan çözümler üreterek, sürdürülebilir çevre bilincine tüm gücümüzle sahip çıkmayı ve bu bilinci desteklemeyi amaçlıyoruz” dedi.
Global pazarın son beş yılda on kat büyüdüğünü kaydeden Erdemir, “Ancak hem pandemi sonrasında insanlardaki tekil seyahat etme yönelimi hem de bu tip elektrikli araçların ulaşıma, trafiğe, çevreye ve sessiz şehirlere pozitif etkisi nedeniyle tercih eğilimi artıyor. Ayrıca e-scooter kiralama servislerinin şehirler kirliliğine sebep olması ve belediyelerce yasaklanması, bu tip elektrikli ulaşım araçlarına sahip olmayı ve dolayısıyla pazar büyümesini güçlü ve pozitif bir şekilde etkiliyor” şeklinde konuştu.
Performans sınıfında bulunan Brific’in sınıfındaki en yakın rakibinden %20 daha hafif olduğunun altını çizen Kaan Erdemir, “Türkiye’deki 5 büyük motor üreticisinden biri olarak, GMF Motor kendi motorlarını üretiyor. Tamamen özgün mühendislikle geliştirdiğimiz motor platformumuzun ilk çıktısı olan, Brific’te kullandığımız motor, sınıfındaki rakiplerine göre %5,5 daha verimli ve %20 daha hafif. GMF Motor’un motorları tamamen özgün mühendislik, özgün tasarım ve topoloji ile tamamen yerli imkanlarla üretiliyor. Brific üzerindeki tüm elektronik, yazılım, motor, tasarım, batarya paketi ve şasi GMF’nin özgün üretimi” diye belirtti.
2025 hedefi 14 bin adet Brific satışı ve 21 milyon Euro ciro
Brific için GMF’nin kendi özkaynaklarından şu ana kadar yaklaşık 2 milyon Euro yatırım yaptığını aktaran Erdemir, yatırımın büyük kısmının Ar-Ge faaliyetlerine ayrıldığını bildirdi. GMF'nin 2024 yılsonu hedefinin sadece Türkiye’de 3000 adet Brific satışı gerçekleştirmek ve 2024 sonunda 4,5 milyon Euro ciroya ulaşmak olduğunu açıklayan Erdemir ”2025 yılında ise yüzde 100 Türk sermayeli bir marka olarak, 12 Avrupa ülkesinde satışa geçmeyi planlıyoruz. Avrupa’da ilk hedefimiz İspanya ve Almanya. GMF'nin 2025 yılı hedefi ise 14000 adet Brific satışına ve yıllık 21 milyon Euro’ya ulaşmak” dedi.
İnsan anatomisine uygun sürüş pozisyonu
Brific’in GMF Motor’un ilk e-mobilite çözümü olduğunu ifade eden Erdemir, Brific’in sürüş pozisyonundan bahsetti. Brific’in çok yenilikçi bir yaklaşımla bisiklet ve motosikletlerdeki gibi “ileri yönlü sürüş” pozisyonuna sahip olduğunu vurgulayan Erdemir, bunun hem insan anatomisine daha uygun hem de daha güvenli olduğunu kaydetti. Benzer e-mobilite ürünlerinin vücut yana bakarken gövde öne döndürülerek kullanılmak zorunda olduğunu hatırlatan Erdemir, bunun sürücünün belinin kitlendiği ve tehlikeli bir kullanım olduğunun altını çizdi. Brific’in ise ileri yönlü sürüş pozisyonunda kullanıldığını, bu sayede sürücünün araç üstünde tam kontrol sağlayabileceğini, yine motosiklet kullanıcılarının çok iyi bildiği gibi; aracın üst bacak/kalça ile kontrol edilmesinin güvenli ve konforlu bir sürüş için çok önemli olduğunu vurguladı.
Makine öğrenmesine dayalı kombine fren sistemi
Brific’in 130 kilograma kadar yolcu taşıma kapasitesine sahip olduğunu belirten Erdemir, farklı sürüş modları ile her kullanıcı ve yol için alternatifler geliştirdiklerini kaydetti. Brific’in mobil uygulama ile kontrol edileceğinden bahseden Kaan Erdemir, Bluetooth ve NFC üzerinden tüm güncellemelerin yüklenebileceğini aktardı.
Brific’in proporsiyonu, yüksekliği, süspansiyon sistemi ve yokuş performansı ile şehre en uygun çözümü sunduğunu anlatan Kaan Erdemir, GMF’nin Brific’te kullanılmak üzere makine öğrenmesine dayalı bir kombine fren sistemi geliştirildiğini aktardı. Dünyada örneği bulunmadığından Brific için patent ve tescil başvuruları gerçekleştirdiklerini kaydeden Erdemir, şu bilgileri verdi: “Motorumuzu TÜBİTAK desteklerini kullanarak geliştirdik. Şu anda Brific için bir model mevcut: UMA. Bu modelin; Marine, Crimson ve Bianco olmak üzere üç farklı renk ve stilde seçenekleri bulunuyor. Biri Brific AI ve diğeri Brific Pro olmak üzere iki yeni Brific modelinin hazırlık çalışmaları da hali hazırda tamamlanmış durumda.”
Kentsel verimlilik için ergonomik bir şekilde tasarlanan Brific; manevra kabiliyeti ve kullanım kolaylığını artırarak hafif, ancak dayanıklı gövdesi ile modern şehir hayatına konforlu ve güvenli bir ulaşım alternatifi sunuyor. Ayrıca çıkarılabilir pil sistemi ile sürdürülebilirlik hedeflerine uyum sağlıyor. Kullanıcıların pili ayrı olarak şarj etmelerine olanak tanıyan Brific; zamanın verimli kullanımını teşvik ederek, menziliyle ilgili endişeleri hafifletiyor ve daha uzun yolculuk yapma garantisi veriyor. Henüz piyasaya sunulmadan önce IF Design Awards tasarım ödülü sahibi olan Brific, stil sahibi kullanıcıların da tercihi olacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk ilaç sektörünün lideri Abdi İbrahim, saha kadrosunu 300 kişilik yeni bir işe alımla güçlendirecek. Abdi İbrahim halihazırda 2200’ü aşkın kişi ile Türkiye’nin en fazla “Tıbbi Tanıtım Temsilcisi” istihdam eden ilaç şirketi konumunda. Şirket, gençlere öncelik tanıdığı istihdam stratejisi ve ülkenin her yerine yenilikçi ilaçlarını temin etme hedefini birleştirerek iş başvurularını 5 Haziran’da almaya başladı. Yeni işe alım programının son başvuru tarihi 23 Temmuz 2024.
Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül, “Gençlere yönelik yatırımın Türkiye’nin geleceğine yatırım olduğuna inanıyoruz. Yeni işe alım paketimiz ile iş hayatının başındaki gençlerimize parlak bir kariyerin kapılarını aralıyoruz” dedi.
TÜRKİYE’NİN iyileştiren gücü Abdi İbrahim, Türkiye ekonomisine ve istihdama katkı sağlamaya devam ediyor. Kariyerine iyi bir başlangıç yapmak isteyen yeni mezun adayların önceliklendirildiği Tıbbi Tanıtım Temsilcisi pozisyonuna başvuru için bazı koşullar ise şöyle:
20-36 yaş arasında,
Üniversite mezunu,
Yenilikçi, eğitime ve gelişmeye açık,
B sınıfı ve üzeri ehliyeti olan,
İlaç sektöründe bu pozisyonda deneyimi olmayan ve İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Konya, Antalya, Bursa, Gaziantep illerinde ikamet eden veya bu şehirlerde çalışabilecek adaylar.
Dr. M. Oğuzcan Bülbül: “Büyümeye Devam Ediyoruz. Hedefimiz Her Zaman İlkleri Başarmak”
Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül istihdam paketi için şöyle dedi: “Abdi İbrahim’in insan kaynakları politikası, iş stratejisi ve hedeflerimize paralel olarak titizlikle tasarlanıyor. Biz iş sonuçlarımızı sadece rakamlarla açıklamıyoruz. Ülkemize olan borcumuzun da bilincinde olarak yaptığımız yatırımları ve istihdam politikalarımızı ülkemizin refahına, insanlarımızın sağlığına ve mutluluğuna bir katkı olarak da planlıyoruz. Son beş yılda global ve yerel pazarlarda yaşanan zorluklara rağmen büyümeye ve başta biyoteknoloji alanı olmak üzere her alanda yatırım yapmaya devam ediyoruz. Uluslararası pazarlarda, fabrikalarımızın olduğu Kazakistan ve Cezayir dışında 17 ülkede kendi markamızla pazarlama ve satış faaliyeti gösteriyor ve bu ülkelerde bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyoruz. Yeni işe alım programımız da bu yaklaşımımızın güçlü bir yansıması. Türkiye’de genç istihdamının artmasını, kariyerlerine bizimle başlayan yetkinlik sahibi gençlerin ileride yurt dışı operasyonlarımızda da devam edebilmesini çok önemsiyoruz. Dolayısıyla, insan kaynakları politikamızda gençler ve onların gelecekte Abdi İbrahim adına ilklere imza atmaları için ihtiyaç duyacakları yetkinlikleri kazanabilmeleri çok önemli bir yer tutuyor. Gençlere yönelik yatırımı Türkiye’nin geleceğine yatırım olarak görüyoruz ve yeni işe alım paketimiz ile iş hayatının başındaki gençlerimize parlak bir kariyerin kapılarını aralıyoruz.”
Başvurular Kariyer.net Tıbbi Tanıtım Temsilcisi İş İlanı üzerinden gerçekleştirilecek. (https://www.kariyer.net/is-ilani/abdi-ibrahim-ilac-sanayi-ve-ticaret-a-s-tibbi-tanitim-temsilcisi-3867084)
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kurumsal yönetim anlayışının Türkiye’de tanınması ve gelişmesi amacıyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Anadolu'da kurumsal yönetimi anlatmaya 2024 yılında da devam ediyor. 2023 yılında Denizli, Sakarya ve Eskişehir illerinde düzenlenen “Anadolu Panelleri”, 2024 yılında Manisa ile başladı ve ardından Aydın’da gerçekleşti. Anadolu Panelleri 10 Haziran’da da Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi iş birliği, Adana Sanayi Odası ev sahipliği ve Logo Yazılım sponsorluğunda Adana’da düzenlendi.
Adana Sanayi Odası’nda açılış konuşmalarını TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka ve Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç yaparken, teması "Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik” olan panelde TKYD Ekonomi Danışmanı Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki’nin "Türkiye'nin Politik ve Ekonomik Gündemi" ile ilgili yaptığı konuşmasının ardından, panel gerçekleşti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu Türk Hava Yolları, insanların iç dünyasının portrelerinin yer aldığı "Inner Portrait" adını taşıyan yeni sanat projesini tanıttı. Ünlü medya sanatçısı Refik Anadol ile iş birliği içinde oluşturulan bu vizyoner girişim, seyahat etme arzusuna ve bunun insan biyolojisi üzerindeki etkilerine dair derin bir keşif sunuyor. Bu iş birliği, insanların bağlarının verileri aracılığıyla hikâye anlatımının da sınırlarını zorluyor.
Proje, daha önce yurt dışına seyahat etmemiş dört kişinin içsel dünyalarına doğru yolculuğa çıkıyor. Bir Amazon yerlisi olan Brezilyalı Tuikuru, Tokyo'nun hareketli sokaklarını keşfederken; Kenyalı Esther, İstanbul'un zengin tarihini keşfediyor. Avustralya'da yaşayan Sahar, Göbeklitepe ve Kapadokya'nın antik harikaları arasında yolculuğa çıkarken; İzlandalı Sigurbjörn, Ürdün'ün büyüleyici güzelliklerini deneyimliyor. Refik Anadol ve ekibi, ilk kez seyahat edenlerin deneyimlerine ait duygusal verileri yakalamak ve AI ( Yapay Zeka)Veri Resimleri'ne dönüştürmek için son yapay zekâ araçlarını ve nörobilimsel sensörleri kullanıyor. Böylelikle beyin verileri, seyahatin dönüştürücü gücünü temsil eden büyüleyici bir görsel anlatı için pigment haline geliyor.
Inner Portrait, yolculardan biyolojik ve nörobiyolojik verilerin toplanmasıyla başlıyor. Bu veriler, kalp atış hızı, cilt iletkenliği ve EEG çıktıları gibi unsurları içeriyor ve Neuroelectrics gibi ileri izleme cihazları kullanılarak kaydediliyor. Yolculuk boyunca devam eden bu kayıtlar, katılımcıların yeni ortamlara ve deneyimlere anlık tepkilerini yakalayarak eserin temelini oluşturuyor. Proje, deneyimler ile nöronal aktivite arasındaki ilişkiyi araştırarak, Anadol'un otantik insan deneyimlerini yeni estetik ifadelerin yapı taşları olarak "toplama" konusundaki yenilikçi yaklaşımını sergiliyor. Tıpkı Türk Hava Yolları'nın kültürleri birbirine bağladığı gibi, Anadol da seyahat ve kültürel değişimin derin duygusal ve bilişsel etkilerini vurgulamayı amaçlıyor ve insan deneyimlerini teknolojik yenilikle birleştiren yeni bir sanat formu yaratıyor.
Inner Portrait, Türk Hava Yolları'nın kültürel değişimi ve yeniliği teşvik etme konusundaki kararlılığının somut bir yansıması olma niteliği taşıyor. Küresel markanın hikâye anlatıcılığına yeni bir boyut kazandıran proje, seyahatin dönüştürücü gücünü de ortaya koyuyor.
Türk Hava Yolları İletişim Başkanı Rafet Fatih Özgür projeyle ilgili yaptığı açıklamada; "Dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu olarak, uçtuğumuz her yerde sayısız duygu ve hikâyeye tanık oluyor, seyahatin insanlar üzerindeki etkisini görüyoruz. Bu hikayeleri aktarmakla sorumlu olduğumuzun bilinciyle, seyahatin insanlar üzerindeki etkisini kültür, sanat, teknoloji ve bilimin kesişim noktasında yer alan bir sanat eserine dönüştürmekten ve bu çalışmayı Art Basel gibi bir platformda sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu çalışmanın insanları seyahat etmeye teşvik edeceğine inanıyorum." dedi.
Refik Anadol ise; "Mesleğimde dünyanın dört bir yanına seyahat etme ayrıcalığına sahip oldum, bu yüzden yeni yerler görmenin, yeni insanlarla tanışmanın ve yeni kültürleri tanımanın dönüştürücü deneyimini derinden anlıyorum.Türk Hava Yolları ile iş birliği yaparak dört kişiye ilk kez yurt dışına seyahat etme şansı tanıyan bir projede yer almak, gerçekten ilham verici." dedi.
Inner Portrait, 13-16 Haziran 2024 tarihleri arasında Basel'de sanatsal yeniliği ve kültürel alışverişi önemseyen bir platform olan Art Basel'de ilk kez sergilenecek.
30 dakikalık bir Inner Portrait belgeseli ise 2024 sonbaharında yayınlanacak.
NASDAQ
Hafta başından bu yana yükselerek 19155 direncini kıran Nasdaq vadeli borsa endeksi bugün gelen ABD enflasyonu sonrası güçlü bir şekilde yükselişine devam ederek 19505’e kadar yükseldi. Endekste kritik direnç 19690 olarak görülüyor teknik olarak.
ABD enflasyonu sonrası gördüğümüz bu hareketin, FED ve Powell açıklamalarından olumlu ya da olumsuz etkilenme olasılığı oldukça yüksek. Eğer Powell söylemlerinde bir güvercin yumuşama, dot plot grafiğinde bu yıl faiz indirim beklentileri iki kez ya da daha üstü beklenirse mevcut güçlü yükseliş devam edebilir. Ancak piyasa FED ve Powell’dan temkinli bir tavır görürse gün içi yükselişlerin bir kısmının geri alınma ihtimali doğabilir. Açıklamalar dikkatli takip edilmelidir.
Destekler: 19330 - 19155 - 18956
Dirençler: 19505 - 19690 - 19950
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.