Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
TCMB Para Politikası Kurulu'nun 23 Mayıs tarihinde yaptığı toplantısının tutanak özetleri yayınlandı.
Kurulun değerlendirmeleri söyle:
Küresel Ekonomi
1. Küresel büyüme görünümü yılın ilk çeyreğinde sınırlı bir iyileşme gösterirken, işgücü piyasalarındaki sıkılık devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 2,1 artarak 2023 yılındaki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceği tahmin edilmekte ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdüreceği değerlendirilmektedir. Gelişmiş ülkelerin birinci çeyrek büyüme verileri iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanmayı desteklerken, öncü göstergeler söz konusu toparlanmanın daha çok hizmet sektörü kaynaklı olduğuna işaret etmektedir. ABD ekonomisi büyüme eğilimi diğer gelişmiş ülke ekonomilerinden olumlu ayrışmaya devam etmiştir. Jeopolitik gelişmeler ve enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sürdürülen sıkı para politikaları 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.
2. Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde (GOÜ) faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, enflasyonda gözlenen katılık, jeopolitik gelişmeler ve emtia fiyatlarına ilişkin risklerin artmasına bağlı olarak, merkez bankalarının faiz indirimlerinde temkinli bir yaklaşım izleyecekleri değerlendirilmektedir. Diğer taraftan gelişmiş ülkelerin büyüme ve enflasyon görünümleri ile para politikalarına yönelik beklentiler farklılaşmaya devam etmiş, artan küresel belirsizlik ile birlikte risk iştahı ve GOÜ’lere yönelen portföy akımları son dönemde dalgalı bir seyir izlemiştir.
Parasal ve Finansal Koşullar
3. Finansal koşullardaki sıkılık önemli ölçüde korunmakla birlikte yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası varlıklara yönelimiyle piyasada oluşan likidite fazlası Türk lirası mevduat faizleri üzerinde etkili olmuştur. Türk lirası mevduat faizleri, 26 Nisan haftasından bu yana 163 baz puan azalarak, 17 Mayıs itibarıyla yüzde 58,68 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde Türk lirası cinsi ticari kredilere olan talebin yavaşlamasıyla birlikte, ticari kredi faizleri 336 baz puan düşüşle yüzde 63,70 seviyesinde oluşmuştur. Bireysel tarafta, ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 327 baz puan gerileyerek yüzde 78,04 olarak gerçekleşirken; konut kredisi faizleri, yatay bir seyir izleyerek yüzde 44,88 seviyesine gelmiştir. Taşıt kredisi faizleri ise son dönem kampanyaların sona ermesi ile 17,44 puan yükselerek yüzde 43,59 olmuş ve 17 Mayıs 2024 itibarıyla kampanya öncesi seviyesine yaklaşmıştır.
4. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Atılan parasal ve miktarsal sıkılaşma adımlarının etkisi ile Mart PPK döneminden bu yana belirgin şekilde yavaşlayan Türk lirası kredi büyümesinin, yurt içi talepte ilk sinyalleri görülen yavaşlamayı desteklemesi beklenmektedir. Bu kapsamda, bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 26 Nisan haftasından bu yana azalarak yüzde 3,28 seviyesinden 17 Mayıs itibarıyla yüzde 1,44 seviyesine gelmiştir. Söz konusu orandaki gerilemenin arkasında, ihtiyaç kredilerinde yüzde 2,49’dan yüzde 2,70’e gelen sınırlı artışa rağmen; bireysel kredi kartlarında yüzde 5,01’den yüzde 1,12 seviyesine belirgin düşüş yatmaktadır. Taşıt kredilerindeki büyüme oranları negatif bölgede kalmaya devam etmiş ve 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde -1,40 olarak gerçekleşmiştir. Türk lirası ticari kredilerdeki zayıf seyir de korunmuş ve 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 0,03 ile yatay denebilecek bir düzeyde gerçekleşmiştir. Kur etkisinden arındırılmış YP ticari kredilerdeki büyüme ise Türk lirası ticari kredilerden ayrışan bir seyirle yüzde 2,89’dan yüzde 4,88’e yükselmiştir.
5. Makroihtiyati çerçevede sadeleşme ve piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırma amacı kapsamında 9 Mayıs 2024 itibarıyla menkul kıymet tesisi uygulaması sonlandırılmıştır.
6. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt uluslararası rezervleri, Nisan ayı PPK toplantı haftasından bu yana 15,05 milyar ABD doları artarak 17 Mayıs 2024 itibarıyla 139,1 milyar ABD doları seviyesine yükselmiştir. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 22 Mayıs 2024 itibarıyla 263 baz puan seviyesine gerilemiştir. Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı 22 Mayıs itibarıyla yüzde 11,95 seviyesine yükselirken, 12 ay vadeli kur oynaklığı yüzde 22,14 seviyesine yükselmiştir. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana hisse senedi piyasasında yurtdışında yerleşik yatırımcıların pozisyon değişimi oldukça sınırlı kalırken, neredeyse tamamı Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) kaynaklı olmak üzere toplam 5,54 milyar ABD doları net portföy girişi gerçekleşmiştir.
Talep ve Üretim
7. Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmiştir. Perakende satış hacim endeksi, ocak ve şubat aylarındaki aylık bazda yüksek artışlardan sonra mart ayında yatay seyretmiş, çeyreklik bazda ise endeksin büyümesi hızlanmıştır. Ticaret satış hacim endeksi de bu dönemde aylık ve çeyreklik bazda artarken, hizmet üretim endeksi, hizmetler sektörü faaliyetinde çeyreklik bazda ılımlı bir artışa işaret etmiştir. Aynı dönemde kartla yapılan harcamalarda yüksek oranlı artış olmuştur. Bu çerçevede, talebin seviyesi enflasyon üzerinde bir risk unsuru olarak görülmeye devam etmiştir. Nisan-mayıs dönemine ilişkin yüksek frekanslı veriler ve saha gözlemleri ise, yurt içi talepte dengelenmeye yönelik birtakım sinyaller içermektedir. Bu kapsamda, nisan ayı itibarıyla imalat sanayi PMI verileri, üretimde yeni siparişlerdeki düşüş kaynaklı bir yavaşlama ima etmiştir. Kartla yapılan harcamalara dair veriler ve firma görüşmelerinden edinilen tüketim harcamalarına ilişkin tespitler, ikinci çeyrekte iç talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmektedir.
8. Mart ayında sanayi üretim endeksi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,3 oranında gerilerken, takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 4,3 oranında artmıştır. Çeyreklik bazda sanayi üretimi yüzde 3,5 oranında yükselmiştir. Bu güçlü artışta, diğer ulaşım araçları imalatı başta olmak üzere tipik olarak yüksek oynaklık sergileyen kalemlerdeki yükselişler de etkili olmuştur. Söz konusu kalemler dışlandığında, çeyreklik değişim oranı yüzde 2 ile genel endeksin değişimine kıyasla daha ılımlı gerçekleşmiştir. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı ise nisan ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak yüzde 77 seviyesinde gerçekleşerek çeyreklik bazda yatay bir seyir ima etmiştir.
9. Mart ayı itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdam, çeyreklik bazda yüzde 1,7 oranında artarak 32,4 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde, işgücüne katılım oranı çeyreklik bazda artmış, işsizlik oranı ise 0,1 puan gerileyerek yüzde 8,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Anket göstergeleri ise, imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik istihdam beklentilerinde düşüşe işaret etmektedir.
10. Mart ayında cari işlemler açığı aylık bazda 4,5 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiş, yıllıklandırılmış olarak ise 31,2 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Söz konusu gerilemede, enerji ithalatında yıllık bazda devam eden düşüş ile altın ve enerji hariç dış ticaret açığındaki, yavaşlamakla birlikte süregelen azalış etkili olmuştur. Diğer yandan, altın dış ticaret açığı önceki aya kıyasla nispeten yatay seyretmiştir. TÜİK tarafından turizm istatistiklerinde yapılan revizyon neticesinde seyahat gelirleri 2012-2023 dönemi için yukarı yönlü güncellenmiştir. Böylelikle, hizmet gelirlerinin sürükleyicisi niteliğindeki seyahat gelirlerinin cari işlemler dengesine sunduğu güçlü katkı, geriye dönük olarak daha da belirginleşmiştir. Mart ayında ise, yıllıklandırılmış olarak hizmetler dengesinin verdiği fazla önceki aya benzer seviyede korunmuştur.
11. Geçici dış ticaret verileri, nisan ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracatta yatay bir görünüme, ithalatta ise artışa işaret etmiştir. Altın ithalatı nisan ayında da tarihsel ortalamalarının üzerinde gerçekleşirken, yıllıklandırılmış olarak 23 milyar ABD doları civarında yatay seyrini sürdürmüştür. Bununla birlikte, tüketim malı ithalatı nisan ayında artarak cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi sınırlamıştır. Nisan ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri mayıs ayı için yüksek frekanslı verilerle beraber değerlendirildiğinde, üç aylık ortalama eğilimler, ihracatta görece yatay bir seyir ile ithalatta artış ima etmektedir. Tüketim malı ithalatının seyri, parasal sıkılaştırmanın iç talep üzerindeki etkilerinin değerlendirilebilmesi açısından, çeşitli diğer göstergeler ile beraber yakından takip edilmektedir.
12. Cari açığın finansmanı tarafında ise, bankacılık sektörünün yıllıklandırılmış uzun vadeli borç çevirme oranı, mart ayında yüzde 123 seviyesinde gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yüzde 97 civarında olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı borçlanma imkanlarının bir önceki aya kıyasla iyileştiği gözlenmektedir.
Enflasyon Gelişmeleri
13. Tüketici fiyatları nisan ayında yüzde 3,18 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 1,30 puan artışla yüzde 69,80 olmuştur. Söz konusu dönemde temel mal, hizmet, enerji ve alkol-tütün-altın gruplarının yıllık enflasyona olan katkısı yükselirken, gıda grubunun katkısı gerilemiştir. Öte yandan, mevsimsel etkilerden arındırıldığında, aylık tüketici enflasyonundaki yavaşlama eğilimi sürmüştür.
14. Nisan ayında hizmet grubunda aylık fiyat artışı yüksek seyretmeye devam etmiştir. Son dönemde öne çıkan kira ve lokanta-otel gibi alt gruplara ek olarak ulaştırma hizmet fiyatları bayramın da etkisiyle güçlü bir artış kaydetmiştir. Temel mal grubunda mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon bu dönemde otomobil fiyatlarındaki ılımlı artışın da etkisiyle yavaşlamıştır. Gıda grubunda aylık fiyat artışını işlenmemiş gıda grubu sürüklerken, işlenmiş gıda enflasyonundaki ılımlı seyir korunmuştur. Kırmızı et fiyatlarındaki artış hızı yavaşlamakla birlikte sürmüş; gıda grubu bilhassa et fiyatları olmak üzere doğrudan etkilerinin yanı sıra yemek hizmetleri kanalıyla dolaylı olarak da manşet enflasyonu olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Bununla birlikte, bu dönemde üç yıllık bir sürenin ardından yıllık gıda enflasyonu manşet enflasyonun altına gerilemiştir. Tütün ürünlerinde ise, üretici firma kaynaklı olarak fiyat artışları gerçekleşmiştir. Enerji grubu fiyatlarına bakıldığında, Türk lirası cinsi petrol fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş, doğal gaz fiyatlarındaki mekanik etki kaynaklı düşüş ile dengelenmiştir. Bunun sonucu olarak enerji grubu fiyatları aylık bazda değişim göstermemiştir. Nisan ayında bedelsiz doğal gaz kullanımının aylık tüketici enflasyonuna mekanik etkisi -0,14 puan olmuştur.
15. Nisan ayında aylık enflasyonun ana eğilimi sınırlı bir zayıflama kaydetmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C endekslerinin aylık artış oranları sırasıyla yüzde 3,0 ve yüzde 3,2 seviyelerinde gerçekleşerek önceki aya kıyasla bir miktar zayıflamıştır. B ve C endekslerinde mevsimsellikten arındırılmış üç aylık ortalama artışlar ise, sırasıyla yüzde 3,4 ve yüzde 3,6 olmuştur. Fiyat artışları; B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada ılımlı seyrini sürdürürken, temel mal ve hizmet gruplarında yavaşlama kaydetmiştir. Diğer taraftan, bu dönemde Medyan, SATRIM ve diğer ana eğilim göstergeleri ile yayılım endeksi yataya yakın seyretmiştir.
16. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler, emtia fiyatlarındaki oynaklıklar ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır.
17. Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olmaktadır. Yıllık enflasyon nisan ayında, temel mal grubunda yüzde 57,1 olurken, hizmet sektöründe yüzde 97,0 ile yaklaşık 40 yüzde puan daha yukarıda gerçekleşmiştir. Ayrıca, hizmet sektörüne ait yayılım endeksi nisan ayında tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 40’ı kadar üzerinde seyrederek, artışların sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu bakımdan, yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır. Kira, haberleşme ve lokanta-otel gibi hizmet sektörlerinin bu bağlamda öne çıkacağı değerlendirilmektedir.
18. Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, yeni ve yenilenen sözleşmelerde kira artış oranının, tüketici fiyat endeksindeki mevcut yıllık seviyenin altında olmakla birlikte nispeten yüksek seyrettiğine işaret etmektedir. Öte yandan, konut fiyatları yıllık artışı mart itibarıyla yüzde 52,0 seviyesine gerileyerek yıllık tüketici enflasyonunun altında kalırken, mevsimsellikten arındırılmış veriler bu kalemdeki aylık artışın da son aylarda önemli ölçüde yavaşladığına işaret etmiştir. Konut fiyatlarındaki bu durumun, ilerleyen dönemde kira enflasyonunu sınırlayacak bir unsur olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan regülasyonun yakın gelecekte yürürlükten kalkacak olmasının kira enflasyonuna etkisi de yakından takip edilecektir. Haberleşme hizmetlerinde cep telefonu görüşme ve internet ücretleri öncülüğünde yüksek aylık fiyat artışları gözlenmektedir. Tarihsel olarak ılımlı bir eğilim sergileyen haberleşme grubunda yıllık enflasyon, nisan ayı itibarıyla yüzde 66,3 ile tüketici enflasyonuna yakın gerçekleşmiştir. Haberleşme grubunda belirli hizmet kalemlerinin taahhüt bazlı abonelik yapısı, geçmişte ortaya çıkan maliyet baskılarının tüketici fiyatlarına gecikmeli ve kontrat yenileme hızına bağlı olarak kademeli olarak yansımasına neden olmaktadır. Bir diğer hizmet kalemi olan lokanta-otel alt grubundaki aylık enflasyon, başta et olmak üzere gıda fiyatlarının etkisiyle yüksek seyrini sürdürmektedir. Öte yandan, karkas et fiyatlarında süregelen yüksek artışların yerini düşüşe bırakması önümüzdeki dönemde yemek hizmetleri üzerindeki yukarı yönlü baskıları sınırlayacaktır.
19. Yurt içi üretici fiyatları nisan ayında yüzde 3,60 oranında artmış, yıllık enflasyon 4,19 puan yükselerek yüzde 55,7 olmuştur. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji ile dayanıksız ve dayanıklı tüketim grupları yüksek aylık fiyat artış oranlarıyla öne çıkmıştır. Yıllık enflasyon sermaye malı dışındaki gruplarda yükselmiştir.
20. 2023 yılı ekim ayından itibaren gerileyen uluslararası emtia fiyatlarında ocak ayında başlayan artış eğilimi nisan ayında da devam etmiştir. Nisan ayında gerek enerji gerekse enerji dışı emtiada fiyatlar yükselirken, enerji dışı emtiada endüstriyel metal ve altın fiyatlarındaki artış öne çıkmıştır. Mayıs ayının ilk üç haftası itibarıyla, enerji dışı emtia fiyatlarındaki artış yavaşlarken enerji grubunda fiyatlar gerilemiş, dolayısıyla dış fiyat kaynaklı baskılar bir miktar zayıflamıştır.
21. Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi nisan ayında tarihsel eğilimine kıyasla bir miktar düşüş kaydetmiştir. Takip edilen konteyner navlun endeksleri, nisan ayında bir önceki aya kıyasla gerilerken mayıs ayının ilk üç haftası itibarıyla yeniden artış göstermiştir. Taşımacılık maliyetlerinin izleyen aylardaki gelişimi ve enflasyon üzerindeki olası etkileri yakından takip edilecek bir unsurdur.
22. Mayıs ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentileri tüm vadelerde düşüş göstermiştir. 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi 2,0 yüzde puan aşağı yönlü güncellemeyle yüzde 35,2’den yüzde 33,2’ye, 24 ay sonrasına ilişkin beklenti ise 0,8 yüzde puan düşüşle yüzde 22,1’den yüzde 21,3’e gerilemiştir. Buna ek olarak önceki ay yatay seyreden cari yıl ve gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentileri bu dönemde azalarak sırasıyla yüzde 43,6 ve yüzde 25,6 olmuştur. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 12,3 seviyesinden yüzde 11,8’e gerilemiştir. Enflasyon beklentileri tüm vadelerde gerilese de mevcut seviyeler Mayıs Enflasyon Raporu enflasyon tahminlerinin üzerinde seyrederek enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk teşkil etmeye devam etmektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir.
23. Öncü göstergeler, mayıs ayında enflasyonun ana eğiliminin Mayıs Enflasyon Raporu öngörüleriyle uyumlu olarak nispeten yatay seyredeceğine işaret etmektedir. B endeksini oluşturan gruplar incelendiğinde, aylık fiyat artışlarının önceki aya kıyasla hizmet ve temel mal gruplarında sınırlı da olsa yavaşlaması beklenmektedir. Öncü veriler, son dönemde döviz kurundaki ılımlı görünümün yansımasıyla kur geçişkenliği görece yüksek olan dayanıklı mallarda fiyat artışlarının önemli ölçüde yavaşladığına işaret etmektedir. Giyim ve ayakkabı alt grubunda ise fiyatlar sezon geçişine bağlı olarak yükselmektedir. Hizmet grubunda aylık enflasyonun, bir önceki aya kıyasla yavaşlamakla birlikte, temel mallara kıyasla yüksek seyrini sürdüreceği öngörülmektedir. Diğer taraftan, bir süredir ılımlı bir görünüm arz eden işlenmiş gıdada aylık enflasyonunun bu ay güçlendiği; işlenmemiş gıda fiyatlarının ise sebze fiyatları öncülüğünde gerilediği izlenmektedir. Ayrıca, işlenmemiş gıda alt grubunda kırmızı et fiyatlarındaki artış, karkas et fiyatlarındaki düşüşe istinaden mayıs ayında önemli ölçüde yavaşlamaktadır. Aylık bazda yüksek seyretmesi öngörülen işlenmiş gıda enflasyonunda ise, ekmek ve tahılların yanı sıra ilgili işlenmemiş gıda kalemlerindeki fiyat artışlarının yansımasıyla et ile süt ürünleri öne çıkmaktadır. Mayıs ayında tüketici enflasyonu üzerinde enerji grubunun etkisi belirgin olacaktır.
24. Enerji grubunda uluslararası ham petrol fiyatlarındaki azalışa bağlı olarak gerileyen akaryakıt fiyatlarına karşın, 25 m3 bedelsiz doğal gaz kullanımının sona ermesinin etkisiyle mayıs ayında yüksek bir aylık artış gerçekleşecektir. Nitekim, söz konusu uygulamanın sona ermesiyle oluşan mekanik etkinin, mayıs ayında aylık tüketici enflasyonunu 0,7 puan yukarı çekeceği tahmin edilmektedir. Doğal gaz kaynaklı bu etki arındırıldığında, mevsimsel etkilerden arındırılmış tüketici enflasyonunun nisan ayına kıyasla gerilemesi öngörülmektedir. Aylık enflasyondaki ılımlı seyre karşın, yıllık tüketici enflasyonu mayıs ayında kayda değer bir oranda yükselecektir. Bu gelişmede, önceki politika metinlerinde değinildiği üzere, enerji fiyatları kaynaklı baz etkisi belirleyici olacaktır. Nitekim bir önceki yılın mayıs ayında doğal gazın bedelsiz olarak kullanılmasına bağlı olarak, enerji fiyatları oldukça yüksek bir oranda düşüş göstermişti. Bu doğrultuda, yıllık enflasyonun mayıs ayında tüketici fiyatlarında söz konusu baz etkisiyle belirgin bir oranda yükselmesi, buna karşın B ve C göstergelerinin yıllık değişimlerinin ise ılımlı seyretmesi beklenmektedir.
Para Politikası
25. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir.
26. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecektir.
27. Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılmıştır. Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlasının ilave tedbirlerle sterilize edilmesine karar verilmiştir. Bu çerçevede, Türk lirası mevduat ve kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırılarak sistemden yaklaşık 550 milyar TL likidite çekilmiştir. Ayrıca, KKM hesaplarının daha hızlı azalmasını sağlamak amacıyla zorunlu karşılık faiz ve komisyon uygulamalarında değişiklikler yapılmıştır. Son olarak yabancı para kredi büyümesindeki hızlanma dikkate alınarak bu kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirilmiş, sınırı aşan kredi tutarı kadar Türk lirası cinsinden zorunlu karşılığın bir yıl boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verilmiştir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır.
28. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
29. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
30. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu( BDDK), Türk Bankacılık Sektörü
İnteraktif Aylık Bültenini yayınladı.
Raporda şu bilgiler yer alıyor:
Bankalar tarafından Kurumumuza raporlanan verilere göre; Nisan 2024 döneminde Türk
Bankacılık Sektörünün aktif büyüklüğü 26.242.586 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Sektörün
aktif toplamı 2023 yılsonuna göre 2.692.353 milyon TL artmıştır.
Nisan 2024 döneminde en büyük aktif kalemi olan krediler 13.147.046 milyon TL,
menkul değerler 4.375.322 milyon TL’dir. 2023 yılsonuna göre sektörün;
- Aktif toplamı %11,4,
- Krediler toplamı %12,6,
- Menkul değerler toplamı %10,2
oranında artmıştır. Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı %1,52 olmuştur.
Bankaların kaynakları içinde, en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat 2023
yılsonuna göre %5,3 artışla 15.642.392 milyon TL olmuştur.
2023 yılsonuna göre özkaynak toplamı %7,8 artışla 2.321.283 milyon TL olurken, Nisan
2024 döneminde sektörün dönem net kârı 190.721 milyon TL, sermaye yeterliliği standart oranı
ise %17,22 seviyesinde bulunmaktadır.
2024-5-30 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 10:00) | |||
---|---|---|---|
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 32,306 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 34,8776 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 40,9818 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 35,4641 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 2424,3 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 2412,18 |
2024-5-30 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 11:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 32,3111 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 34,9251 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 41,0642 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 35,5106 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 2436,35 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 2424,17 |
2024-5-30 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 12:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 32,3386 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 34,9741 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 41,1088 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 35,6525 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 2439,54 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 2427,34 |
2024-5-30 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 13:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 32,318 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 34,9454 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 41,0842 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 35,6357 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 2434,88 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 2422,71 |
2024-5-30 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 14:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 32,3105 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 34,947 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 41,0763 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 35,6352 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 2441,62 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 2429,41 |
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından düzenlenen "İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni" İstanbul'da gerçekleşti. Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar ve şampiyon firmaların katılımıyla, OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik'in ev sahipliğinde düzenlenen gecede, 2023 yılında yaptığı ihracatla Türkiye ekonomisine katkı sunan firmalar farklı kategorilerde ödüllendirildi. Geçen yılı ihracatta yeni rekorlarla tamamlayan ve yurt dışı satış gelirlerini 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 92 artışla182 milyon dolara taşıyan TEMSA, Altın İhracatçı Ödülü'nün sahibi oldu. Söz konusu ödül, TEMSA Satış Genel Müdür Yardımcısı Hakan Koralp'e takdim edildi.
70'E YAKIN ÜLKEYE 15 BİN ARAÇ İHRACATI
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TEMSA Satış Genel Müdür Yardımcısı Hakan Koralp, "TEMSA bugüne kadar 15 binden fazla aracı dünyanın 70'e yakın ülkesine ihraç etme başarısı göstermiş bir firma. İhracat alanında, otomotiv sektörüne yol göstermekten büyük gurur duyuyoruz. Bu öncü rolümüzü, 2023 yılında ortaya koyduğumuz tarihi ihracat performansıyla da pekiştirdik. 2023 sonu itibarıyla ciromuzun yaklaşık yüzde 61'ini uluslararası işlerimizden sağlarken, yüzde 39'unu ise Türkiye operasyonlarımızdan elde ettik. Bu dengeli dağılım sayesinde, bir yandan dünyadaki tüm finansal belirsizliklere rağmen sağlıklı büyümemizi devam ettirirken bir yandan da yüksek teknolojili araçlarımızla ülkemizin katma değerli ihracat seferberliğine katkıda bulunuyoruz" dedi.
2020 yılından bu yana Sabancı Holding - PPF Group ortaklığında faaliyet gösteren TEMSA, 2023 yılında, öncelikli pazarları arasında yer alan Kuzey Amerika'da yüzde 36, EMEA bölgesinde yüzde 31, Batı Avrupa'da ise yüzde 78'lik büyüme performansı gösterdi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Hükümeti ve Dünya Bankası, ülkenin insanları ve ormanları yangınlardan koruma kapasitesini güçlendirmeyi amaçlayan 400 milyon ABD$ tutarındaki Türkiye İklime Dirençli Ormanlar Projesini uygulamaya koydu.
Türkiye, bazıları sıklıkla meydana gelen ve iklim değişikliği etkilerinin de yol oynadığı taşkın, orman yangını, fırtına ve heyelan gibi doğal afetlere karşı kırılgan bir durumdadır. 2021 yılında, Türkiye’nin güney ve batı bölgeleri yakın tarihte kaydedilen en kötü orman yangınlarını yaşadı. Kıyı bölgelerinde orman yangınları sonucunda yok olan orman alanı yıllık ortalama yanan orman alanını sekiz katı büyüklüğündeydi. Orman yangınları ölümlere ve yüzlerce vatandaşın ve turistin tahliye edilmesine yol açtı. Ormanları, toplulukları ve ülkenin ağaç endüstrisi, turizm, avcılık, madencilik, arıcılık ve hayvancılık gibi sektörlerini etkileyen önemli çevresel, ekonomik ve halk sağlığı ile ilgili etkilere yol açtı.
Yeni uygulamaya konulan Türkiye İklime Dirençli Ormanlar Projesi Türkiye Hükümeti’nin orman yangını yönetim kapasitesinin ve orman yangını riskinin en fazla olduğu 14 ilde ormanların ve insanların orman yangınlarına ve giderek artan iklim değişikliği risklerine karşı dirençliliğinin güçlendirilmesini destekleyecektir. Bu illerde, birçoğu geçim kaynağı olarak ormanlara bağlı olan yaklaşık 20 milyon kişi yaşamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey proje ile ilgili olarak şunları vurguladı: "Türkiye 2021 yılında trajik bir şekilde can kayıplarına yol açan orman yangınları karşısında, orman yangını yönetiminin modernizasyonunda öncü bir rol oynamaktan gurur duymaktadır. Ülkemiz orman yangınlarının önlenmesine ve söndürülmesine yönelik gelişmiş teknolojilerin ve bütüncül yaklaşımların uygulanmasında en ön planda yer almaktadır. Dünya, Türkiye’yi ormanlarımızın ve topluluklarımızın korunmasında yenilikçiliğin ve dirençliliğin öncüsü olarak görmektedir. Dünya Bankası ile işbirliği içerisinde Türkiye İklime Dirençli Ormanlar Projesini başlatırken, değerli ormanlarımızı ve toplumumuzu giderek büyüyen mega orman yangını tehditlerinden ve iklim değişikliği etkilerinden korumak için kararlı adımlar atıyoruz. Bu proje, iklim değişikliği eylemi ve ormanlarımızın sağlığının korunması konusundaki kararlılığımızı vurgulamaktadır. Dünya Bankası ve diğer paydaşlarımız ile birlikte, Türkiye için iklime daha dirençli bir geleceğe giden yolu planlıyoruz ve orman yangınları konusunda küresel bir lider olarak öne çıkma vizyonumuz doğrultusunda değerli orman ekosistemlerimizi korurken aynı zamanda insanlarımızın refahını sağlıyoruz.”
Proje, orman yangınlarının söndürülmesine ve önlenmesine yönelik kapsamlı ve en gelişmiş entegre yangın yönetimi yaklaşımlarını esas alarak ve güçlendirilmiş orman yangını müdahaleleri ve orman yangınlarından etkilenen peyzajların ve geçim kaynaklarının dirençli restorasyonu yoluyla, ülkenin iklim değişikliğine karşı kırılganlığını azaltmaya yardımcı olacaktır. Proje kapsamında restore edilen ve korunan ormanlar ve peyzajlar, biyolojik çeşitliliğin ve ekosistem hizmetlerinin korunmasına ve geliştirilmesine yardımcı olacak ve CO2 emisyonlarını azaltacaktır. Daha da önemlisi, proje, geçtiğimiz yıl yaşanan yıkıcı depremlerden etkilenen bölgelerde yaşayanlar da dahil olmak üzere kırsal topluluklardaki insanların refahını ve geçim kaynaklarını koruyacak ve destekleyecektir.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez proje ile ilgili olarak şunları belirtti: “Bugün toplumun ve ekosistemlerin korunması konusundaki kararlılığımız doğrultusunda çok önemli bir adım atıldı. TÜRKİYE İklime Dirençli Ormanlar Projesi, proaktif iklim değişikliği uyum eylemi ve dirençlilik oluşturma hedefine olan bağlılığımızı vurgulamaktadır. Proje kavram aşamasından uygulama aşamasına kadar Türkiye Hükümeti ile yürüttüğümüz işbirliği, daha önce benzeri görülmemiş bir kararlılığı göstermektedir. Bu dönüşümsel girişimi rekor bir süre içerisinde uygulamaya koyarak iklim değişikliği zorluklarına proaktif bir şekilde müdahale etmede yeni bir standart belirlemiş olmaktan gurur duyuyoruz".
Dünya Bankası, insanları iklim değişikliğinin ve doğal afetlerin etkilerinden korumayı amaçlayan afet riski yönetiminde Türkiye için önemli ve güvenilir bir ortaktır. Türkiye İklime Dirençli Ormanlar Projesi, 2024-2028 dönemini kapsayan Türkiye Ülke İşbirliği Çerçevesi ve ülkenin karbon dengesi bakımından ormanların önemini vurgulayan Ülke İklim ve Kalkınma Raporu ile tam olarak uyumludur. Proje aynı zamanda halihazırda uygulanmakta olan diğer Dünya bankası projelerini de tamamlayıcı niteliktedir. Bunlar arasında dayanıklı peyzaj entegrasyonunu destekleyen 135 milyon ABD$ tutarındaki Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyon Projesi (TULIP), ve belediye düzeyinde afet ve iklim direncini güçlendirerek orman yangını tehlikelerinin azaltılmasını destekleyen 449 milyon ABD$ tutarındaki Türkiye Deprem, Taşkın ve Orman Yangınları Acil Durum Yeniden İnşa Projesi yer almaktadır.
Küresel piyasalar, tahvil getirilerindeki yükseliş etkisiyle baskı altında olurken, Fed'in ne zaman faiz indirimine başlayacağına yönelik zaman belirsizliği de piyasaları tedirgin ediyor. Bu başlıklar sebebiyle ABD borsalarında risk iştahı güçlü değil. ABD'de dün Fed'in bej kitap raporu takip edildi. Raporda, ekonomik aktivitenin nisan ayı başından mayıs ayı ortasına kadar genişlemeye devam ettiğini, ancak genel görünümün biraz daha kötümserleştiğini bildirdi. Sıkı kredi standartları ve yüksek faiz oranlarının kredi büyümesini kısıtlamaya devam ettiği aktarıldı. Konut talebinin ılımlı bir şekilde arttığı da belirtildi. Otomobil satışlarının neredeyse yatay seyrettiğini, seyahat ve turizmin ise artan tatil ve iş seyahatlerinin etkisiyle ülkenin büyük bölümünde güçlendiği kaydedildi. Fed üyelerinden Bostic açıklamasında, faiz indirimi için bu yılın son çeyreğini işaret etti. Fed kanadından gelen açıklamalar, zaman konusunda netlik sağlamıyor. Bugün içinde üyelerin konuşmaları olabilir. Haziran ayı Fed toplantısında, yılın kalanında nasıl bir yol izleneceğine yönelik beklentilerin şekillenmesi beklenebilir. Avrupa piyasaları, ECB'nin gelecek hafta faiz indirimine başlamasına hazırlanıyor. Üyelerden gelen açıklamalarda bunu desteklerken, yine de her toplantıda faiz indiriminin mümkün olmadığını da ekliyorlar. Avrupa Merkez Bankası üyesi Kazaks konuşmasında, ECB'nin faiz indirimilerinin otomatik pilotta olmaması gerektiğini belirtti.
Piyasalardaki fiyatlamalara baktığımızda; ABD borsalarında dün satıcılı seyirler izlendi. Bugünde ABD vadelilerinde hafif satıcılı seyirler takip ediliyor. Avrupa piyasalarında ise hafif alıcılı seyirler hakim. Asya piyasalarında bu sabah risk iştahı zayıftı. Emtialarda; ons altında yatay görünüm korunmakta. Bugün ve yarın açıklanacak ABD verileri ons altında hareketliliğe neden olabilir. Petrol fiyatlarında da, bugün yatay bir seyir izlenirken, 02 Haziran Pazar günü yapılacak OPEC+ grubunun toplantısı önemli olacak. Toplantı öncesi petrol fiyatları bekleyişte. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,59 ve 2 yıllık tahvil faizi yüzde 4,96 çevresinde. Dolar endeksi (DXY) bugün 105,00 puanın altında yatay işlem görüyor.
Bugünün veri takviminde; ABD'de 1.çeyrek ikinci okuma büyüme verisi ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları açıklanacak. DOE tarafından haftalık petrol stokları da ilan edilecek.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
BIST - 30 Yakın Vade
Güne yatay bir açılışla başlayan Haziran vadeli endeks kontratında dün etkili olan satıcılı seyrin ardından bugün dalgalı bir fiyatlama takip ediliyor. Günün ilk yarısında 11.820,00- 11.924,75 seviyeleri arasında hareket eden sözleşme, 12:55 itibariyle %0,10 civarında düşüşle 11.875 seviyelerinden işlem görüyor. Sözleşmede önemli bir seviye olarak izlediğimiz 12.000 puan altında kalındığı sürece satıcılı seyrin etkisini sürdürebileceğini değerlendiriyoruz. Bu durumda 11.820 - 11.750 seviyeleri kısa vadeli ilk güçlü destek noktaları olup, 11.750 altındaki kapanışlarda hız kazanan satışlarla 11.660 ve 11.590 seviyeleri gündeme gelebilir. Tepki alımlarının gözlenmesi halinde 11.900 - 11.950 aralığı ile 12.000 seviyesi kısa vadeli güçlü direnç noktaları olarak takip edilecektir. 12.000 üzerinde yeniden tutunma sağlanabilirse 12.090 - 12.150 ve 12.200 seviyeleri direnç konumunda bulunmaktadır.
Dolar/TL Yakın Vade
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konuşmasında, mayıs ayında yıllık dış ticaret açığı ve cari açıkta tekrar düşüş beklediklerini belirtti. Geçici etkiler kaynaklı yılın kalanında sınırlı dalgalanmalar olsa da ikinci çeyrek itibariyle cari açığın milli gelire oranının yaklaşık yüzde 2,5 gerçekleşmesini öngördüklerini, yıl sonunda cari açık belirgin şekilde orta vadeli program hedefinden düşük gerçekleşeceğini de ekledi. Bugün ABD’de büyüme ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları açıklanacak. Mayıs vadeli Dolar/TL sözleşmesi bugün 32,2468-32,3370 TL arasında seyrediyor. Dolar/TL spot kuru saat 13:00 itibariyle 32,31’li seviyelerde bulunuyor. Dolar endeksi 104,95 puan civarında izleniyor. Sözleşmede olası oynaklığa karşı yatırımcıların aktif bir kar al/ zarar durdur seviyesi belirleyerek hareket etmeleri daha sağlıklı olacaktır.
Günün ilk bölümünde en fazla işlem gören pay vadeli sözleşmeleri: FTHYAO, FAKBNK, FYKBNK
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Teknik Analiz: S&P yoğun satış baskısıyla birlikte yukarı yönlü trendin alt destek bölgesinden satışların karşılanamamasıyla trendi sonlandırdı. 22 günlük hareketli ortalamasında fiyatlanmaktadır. Bu bölgenin üzerinden satışlar tepki alımları ile karşılandığı takdirde 5323 bölgesine doğru yükseliş hareketi oluşabilir. Buna karşın 22 günlük hareketli ortalamasından tepki alımı yetersiz olursa 50 günlük hareketli ortalaması olan 5218 bölgesine satışlar yoğunlaşabilir.
İntegral Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.integralmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.