Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

KPMG tarafından hazırlanan "Telekomünikasyondan Teknolojine Dönüşüm: Yarının Telekomuna Doğru" araştırmasında, uzmanlar teknoloji şirketinin ne olduğunu ve telekomünikasyon şirketlerinin teknoloji şirketlerine nasıl evrilebileceğini açıklıyor. Araştırmada sektördeki şirketlerin önündeki zorluklara yer verilirken dönüşüme yardımcı olacak yedi tavsiyede de bulunuluyor.
 
KPMG'nin "Telekomünikasyondan Teknolojine Dönüşüm: Yarının Telekomuna Doğru" araştırmasında yer alan bilgilere göre küresel çapta telekomünikasyon sektöründe İşletmeden tüketiciye (B2C) tarafındaki gelirler, sunulan hizmetlerin sıradanlaşması ve çetin rekabet nedeniyle yatay seyrederken işletmeden işletmeye (B2B) segmentinde ise müşterilerin dijitalleşmesi ve yeni fırsatların ortaya çıkmasıyla daha güçlü bir büyüme görülüyor. Kullanıcı başına ortalama gelirin azalması, müşteri kayıplarının yüksek kalması ve müşteri edinme maliyetlerinin artması nedeniyle B2C gelirleri 2022 yılında sadece yüzde 1,6 artarken B2B pazarı aynı yıl ortalama yüzde 5,6'lık bir büyüme kaydetti.
 
KPMG Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Gökhan Mataracı, "Geleneksel telekomünikasyon modelleri, daralan marjlar, artan rekabet, değişen müşteri beklentileri ve artan yatırım gereksinimleri nedeniyle giderek daha fazla baskı altına girerken dünyanın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinin birçoğu kendilerini inovasyona öncelik veren, müşteri deneyimine odaklanan ve sürekli dijital dönüşüm gerçekleştiren evrimleşmiş telekomünikasyon şirketleri olarak yeniden konumlandırmaya çalışıyor. Bu dönüşüm sürecinde liderler için önemli fırsatlar var. Ancak telekomünikasyondan teknoloji şirketine giden yolculuk karmaşık ve dönüşümü sağlamak için vizyon, odaklanma ve bağlantılı bir yaklaşım gerektiriyor. Bu raporumuzda, KPMG uzmanları bir teknoloji şirketinin ne olduğunu ve telekomünikasyon şirketlerinin bu şirketlere nasıl evrilebileceğini açıklıyor. Değişimin temel itici güçlerine ve günümüzde geleneksel telekomünikasyon modellerinin karşılaştığı zorluklara ışık tutuyorlar. Pazarda ortaya çıkan temel teknoloji şirketi modellerini açıklıyorlar ve dönüşümü gerçekleştiren gerçek şirketlerden örnekler sunuyorlar. Ayrıca, telekomünikasyon liderlerinin kuruluşlarını telekomünikasyondan teknoloji şirketine taşımalarını sağlamak için önemli veriler ve fikirler sunuyorlar." dedi.
 
KPMG'nin araştırmasında telekomünikasyon şirketlerinin teknoloji şirketlerine dönüşüm yolculuklarında karşılaştıkları bazı sorunlar şu şekilde sıralanıyor:
 
Maliyetler artıyor
Araştırmaya göre dünya genelinde telekomünikasyon şirketleri yüksek sermaye harcamalarıyla boğuşuyor. Sektör son zamanlarda 5G'nin yaygınlaştırılmasının yanı sıra 5G'yi mümkün kılan kapsamlı fiber kurulumlara ve tam fiber sabit geniş bant ağlarının oluşturulmasına odaklanıyor. Ancak gelirler durgunlaşırken gelecekteki bağlantı büyümesi belirsizliğini koruyor ve marjlar düşüyor. Telekomünikasyon şirketlerinin bu büyük yatırım gereksinimlerini karşılaması giderek zorlaşıyor. Müşterilerin yeni ağ teknolojilerini benimsemesinin, gelecekte bir miktar büyüme sağlayabileceği öngörülse de sektörün 5G'nin dağıtımının sadece yarısını tamamlamışken, ek gelir kaynakları bulması gerekeceği tahmin ediliyor.
 
Eski sistemler ve süreçler fırsatları sınırlıyor
Tüketici tarafında, birçok telekomünikasyon şirketi, ek gelirler elde etmek ve daha geniş hizmetler sunmak amacıyla bağlantılı ev için bir dizi hizmet (otomasyon, güvenlik veya oyun gibi) sunmaya çalışıyor. Ancak, genel olarak sektördeki çoğu şirketin müşteri beklentilerinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde, kendilerine kıyasla uzmanlaşmış oyuncularla rekabet edebilecek becerilere, çevikliğe veya organizasyon yapısına sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Çoğu şirket genellikle üçüncü taraf hizmetlerini bir araya getirip dağıtıyor. Bu ortamda değer yaratmak için telekomünikasyon şirketlerinin eski sistemlerinin ve süreçlerinin üstesinden gelmeleri, müşteri segmentasyonlarını ve verilerini büyük ölçüde geliştirmeleri, rekabetçi ve entegre hizmetler oluşturmaları ve gerçekten dönüşümsel değişim yeteneklerini geliştirmeleri gerekiyor.
 
Geleneksel telekomünikasyon şirketleri zorlu bir yolcukla karşı karşıya
Araştırmaya göre geleneksel telekomünikasyon şirketlerini yönlendiren eski sistemler ve süreçler, bu şirketlerin çevikliklerini önemli ölçüde sınırlayabiliyor ve gerçekten müşteri odaklı hizmetler ve kullanıcı deneyimleri geliştirme yeteneklerini azaltabiliyor. Çoğu durumda müşteri deneyimi, müşteri beklentilerinden çok telekomünikasyon şirketinin sahip olduğu eski hizmet yönetimi süreçleri tarafından belirleniyor. Karmaşıklık süreçlerin esnek olmamasının büyümelerini yavaşlattığını fark eden birçok telekomünikasyon şirketi, süreçlerini basitleştirmek ve otomatikleştirmek için programlar başlattı. Sadece donanımsal açıdan değil, aynı zamanda dijital yerel hizmet sağlayıcılarla da rekabet edebilmek için gereken işletme esnekliği ve sermaye harcaması verimliliğine ulaşmak için telekomünikasyon şirketleri, telekomünikasyon şirketinden teknoloji şirketine dönüşmeleri gerektiğini giderek daha fazla kabul ediyor.
 
Dönüşüme yardımcı olacak yedi tavsiye
Araştırmada telekomünikasyon şirketlerinin dönüşümüne yardımcı olacak şu yedi tavsiyede bulunuluyor:
1. Mevcut yeteneklerinizi değerlendirin: Bir dönüşümü gündeme almak için yararlanılabileceğiniz güçlü yönleri ve ele alınması gereken eksikliklerinizi belirleyin.
2. Teknoloji dünyasının neresinde olmak istediğinize karar verin: Gelişen pazar talepleri ve benzersiz değer önerinizle uyumlu farklı bir kimlik oluşturun.
3. Temel değer akımlarını göz önünde bulundurun: İşletmeniz, müşterileriniz ve paydaşlarınız için neyin değer olacağını belirleyin.
4. Hedefe ulaşmak için ihtiyacınız olan temel yetenekleri belirleyin: Yeni değer akımları sağlamak için gerekli yetenekleri harekete geçirecek stratejik bir yol haritası çizin.
5. Dönüşüm yolculuğu için stratejinizi tanımlayın: Dönüşümün değerlerinin tasarlanmasına ve oluşturulmasına öncelik verin. Süregelen işler ile atılan yeni adımlar arasındaki doğru dengeyi belirleyin.
6. Teknolojinin ötesine geçin: Çevikliği ve yeniliği kurumsal DNA'nıza yerleştirmek için yetenek, uyum ve yönetişimi bütünleştiren bir kültürü teşvik edin.
7. İş birliklerinden, ortak geliştirmeden ve dış destekten yararlanın: İnovasyonu güçlendirmeye, büyümeyi teşvik etmeye ve pazara girişi kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek bir ortaklar ekosistemi oluşturun.

Avrupa borsaları haftaya satıcılı başladı.

Açılışın ardından, Stoxx Europe 600 gösterge endeksi yüzde 0.7, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0.6, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0.7, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1.9 ve İspanya'da IBEX 35 endeksi yüzde 0.9 değer kaybetti.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk televizyon tarihine farklı yayın formatı ve Türkçe altyazılı içerikleriyle damga vuran CNBC-e yayın hayatına başladı. CNBC-e şimdi Kablo TV:38, Digiturk:30, D-Smart:38, Tivibu:42, TV Plus:31 ve S Sport Plus'ta yayında.
 
Yine objektif ve doğru haber içeriğiyle, iş dünyasında küresel ölçekte yaşanan gelişmeleri Türkiye perspektifinden değerlendirecek olan CNBC-e, tüm dünya finans piyasalarında yaşanan son gelişmeleri kapsamlı rapor ve özel röportajlarla iletecek. Kanal, yerel bakış açısını küresele taşıdığı gibi küresel olayların yerel pazarı nasıl etkilediğini de izleyicisiyle paylaşacak.
 
Gözünüz hep bu ekranda olacak
 
İlbak Holding bünyesinde yer alan CNBC-e, gün boyu sürecek canlı yayın içeriğiyle bölgeye dair finans ve iş dünyası haberlerine yer verirken iç ve dış yapımlardan alınan dizi, yarışma programı gibi farklı ve kaliteli eğlence içerikleriyle yine ekranların iddialı kanallarından biri olacak. Kanalın yayın içeriği, Abu Dhabi, Londra, New York ve Singapur dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki CNBC bürolarının uluslararası yayınlarıyla desteklenecek.
 
Madencilik, Açıkhava Reklamcılığı, Pazarlama İletişimi, Baskı Hizmetleri, Turizm, Gayrimenkul ve Hızlı Tüketim olmak üzere farklı sektörlerde faaliyet gösteren İlbak Holding Cnbc-e ile birlikte yayıncılık sektörüne de giriş yapıyor. Dünyadaki ve Türkiye'deki değişimleri yakından izlerken, dinamik yapısı, genç ve nitelikli çalışanları ile değişimin ve gelişimin öncüleri arasındaki yerini almakta olan İlbak Holding, aynı zamanda tüm iş ortakları ve çalışanlarıyla şeffaf, kalıcı ve sürdürülebilir ilişkiler kurmayı merkeze koyan bir iş anlayışına sahip.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ING Türkiye'de üst düzey atama gerçekleşti. ING Türkiye'de Yönetim Kurulu, Denetim ve Risk Komitesi Üyesi olarak görev yapan Nermin Güney, 6 Haziran 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Krediler Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi olarak atandı. Atama öncesinde Krediler Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Martijn Kamps ise 1 Haziran 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ING Global Kredi Risk Başkanlığı görevine getirildi. ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, "Türkiye'de büyüme hedefimize katkı sağlayacak önemli bir rol olan Krediler Genel Müdür Yardımcılığı görevine bankamızda farklı rollerde önemli başarılara imza atmış deneyimli bir ismin atanmasından dolayı mutluyuz. ING Türkiye'de güçlü bir risk organizasyonun kurulmasında önemli bir rol oynayan Martijn Kamps'ın da globalde kritik bir göreve getirilmesinden dolayı ayrıca gurur duyuyoruz" dedi.
Dijitalleşme yolculuğunda attığı adımlarla artık tamamen dijital hale gelen ING Türkiye'de üst düzey atama gerçekleşti. ING Türkiye'de Yönetim Kurulu, Denetim ve Risk Komitesi Üyesi olarak görev yapan Nermin Güney, 6 Haziran 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Krediler Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi olarak atandı. 25 yıllık bankacılık deneyimine sahip olan Nermin Güney, ING'nin dijitalleşme stratejisi kapsamında kredi ve yapılandırma süreçlerinde veri odaklı karar alma süreçlerinin yürütülmesi ve etkin bir risk yönetimi yapısıyla ilerlenmesine liderlik edecek. Atama öncesinde Krediler Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Martijn Kamps ise 1 Haziran 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ING Global Kredi Risk Başkanlığı görevine getirildi, Kamps yeni görevinde ING Grubu kredi risk stratejisi ve politikalarından sorumlu olacak.
Alper Gökgöz: Önemli başarılara imza atmış değerli isimlerin yeni görevlerine atanmasından dolayı mutluyuz
Atamalarla ile ilgili değerlendirmede bulunan ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, "Dijitalleşmeyi stratejimizin merkezine alarak ve mükemmel müşteri deneyimi hedefiyle ilerleyerek Türkiye'de büyümeyi planlıyoruz. Bu hedefimize katkı sağlayacak önemli bir rol olan Krediler Genel Müdür Yardımcılığı görevine bankamızda farklı rollerde önemli başarılara imza atmış deneyimli bir ismin, Nermin Güney'in atanmasından dolayı mutluyuz. Bununla birlikte, ING Türkiye'de güçlü bir risk organizasyonun kurulmasında önemli bir rol oynayan Martijn Kamps'ın da globalde kritik bir göreve getirilmesinden dolayı ayrıca gurur duyuyoruz" dedi.
Nermin Güney, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Ekonomi alanında lisans ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Bankacılık ve Finans alanında yüksek lisansını tamamladı. Farklı bankacılık deneyimlerinin ardından 2003 yılında Oyak Bank'a başlayan ve kariyerine ING Türkiye Krediler ekibinde farklı liderlik rollerini üstlenerek devam eden Güney, krediler dönüşüm ve risk analitikleri projelerinde ekibiyle birlikte çeşitli başarılara imza attı. Ayrıca, ING Faktoring, ING Leasing, TBB Risk Merkezi ve Kredi Garanti Fonu'nda yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Güney, 2020-2023 yıllarında Riskten Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak ING Fransa'nın stratejik dönüşümünü başarıyla tamamlayan ekipte görev aldı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), Türk Telekom'un BTK'nın 5 Haziran tarihli onayıyla toptan internet ücretlerinde %69'lar seviyesinde yaptığı artışa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
1 Temmuz itibarı ile uygulamaya alınacak yeni zamlı tarifelerin internet servisi hizmeti sunan çok sayıda alternatif şirketi olumsuz etkileyebileceğine ve rekabeti bozabileceğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
TELKODER olarak telekomünikasyon sektöründe rekabetin tam olarak sağlanması adına 22 yıldan beri çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Sektörümüzde alınan bir çok önemli kararda olumlu katkımız olurken bazı kararların sorgulanması adına da kendimizi sorumlu hissederek ilgili kurumlarla görüşlerimizi paylaşmaya özen gösteriyoruz. 5 Haziran'da alınan BTK kararıyla onaylanan %69'lara varan Türk Telekom toptan port transmisyon internet ücret artışlarının uygulanmasına ilişkin süreçlerin de net olarak sektörümüz adına tartışılması gerekiyor. Zira, sektörde rekabete zarar verebilecek bir süreci ne karar vericiler ne de biz sektör oyuncuları istemeyiz.
Enflasyondan kaynaklanan ücret artışlarının uygulanmasında rekabetin tam tesisi için 3 kritik nokta var
TELKODER olarak, öncelikli dikkat edilmesi gereken ilk noktanın Türk Telekom toptan port transmisyon internet ücretlerinde olası yıllık enflasyon zamlarının yılın hangi döneminde yapılacağının net bir takvime bağlanması ve karar öncesi sektörle istişare edilerek belirli bir alt ve üst sınır arasında gerçekleştirilmesi olduğuna inanıyoruz.
 
İkinci kritik nokta ise şöyle; Sektördeki internet aboneliklerinin büyük bir çoğunluğunu taahhütlü abonelikler oluşturuyor. Bu abonelere BTK'nın düzenlemiş olduğu haller dışında taahhüt süresince herhangi bir ücret artışı yapılamıyor. Tüketicinin korunması ve desteklenmesi her koşulda önceliğimizdir ancak zorlu rekabet koşullarında işletmecilerin varlıklarını sağlıklı sürdürürebilmesi, vatandaşlara kesintisiz ve kaliteli hizmet verebilmesi adına da ücret artışlarının adaletli biçimde uygulanması önem taşıyor. BTK tarafından önlem alınmadığı takdirde, alternatif işletmeciler taahhütlü abonelikler kapsamında eski tarife ve yeni tarife arasında oluşacak maliyet artışını üstlenmek zorunda bırakılıyor.
 
Öte yandan, Pazarda oluşacak rekabet ihlallerinin engellenmesi için, Türk Telekom'un ekonomik bütünlüğü içinde bulunan TTNET'in perakende ücretlerinin eş zamanlı olarak arttırmasının sağlanması da çok kritik bir noktayı temsil ediyor. TTNET'in zamları yansıtma tarihi mutlaka tüm sektör oyuncularıyla aynı olmalı ve bunun takibinin düzenleyiciler tarafından yakından yapılması gerekiyor. Özetle, tüm sektör oyucularının aynı tarihte yeni ücret tarfilerine geçmemesi rekabet açısından ciddi sıkıntı oluşturur. BTK'dan beklentimizi ise toptan internet ücret artışlarında rekabet ihlallerine zemin hazırlayan durumların yaşanmaması adına bu süreçleri tekrar gözden geçirerek yeni yaklaşımlar ortaya koyulması olarak özetleyebiliriz.
 

İstanbul Sanayi Odası'ndan (İSO) yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk imalat sektörünün ihracat iklimindeki olumlu seyir mayısta hızlanarak devam etti ve iyileşme son bir yıldan uzun sürenin en yüksek oranında gerçekleşti. Nisan ayında 52,3 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, Mayıs 2024’te 52,8’e yükseldi. İyileşme üst üste dördüncü ay hızlanarak Nisan 2023'ten bu yana en yüksek oranda gerçekleşti. Birçok ihracat pazarında talep koşulları güçlenirken zayıflık genel olarak birkaç Orta Avrupa ekonomisi ile sınırlı kaldı.

 

Mayıs ayında en büyük 10 ihracat pazarı içerisinde iktisadi faaliyetin azaldığı tek ülke Fransa olurken, İtalya, İspanya ve Hollanda gibi diğer önemli Euro Bölgesi ekonomilerinde üretim genişleme eğilimini sürdürdü. Türkiye’nin imalat sanayi ihracatındaki en büyük dış pazar olan Almanya’nın ekonomik aktivitesi mayısta son bir yıldır ilk kez büyüme kaydetti. Endeks kapsamında takip edilen tüm ülkeler içerisinde, ekonomik aktivitedeki en güçlü artış Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) ölçüldü.

 

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Mayıs 2024 dönemi sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50,0’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. Nisanda 52,3 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, mayısta 52,8’e yükseldi. Endeks, ihracat pazarlarında talep koşullarının aylık bazda belirgin bir şekilde güçlendiğine işaret ederken, iyileşme üst üste dördüncü ay hızlanarak Nisan 2023'ten bu yana en yüksek oranda gerçekleşti.

 

ABD’DE EKONOMİK AKTİVİTE 16 AYDIR ARTIYOR

Türkiye’nin imalat sanayi ihracatındaki yüzde 8’e yakın payıyla en büyük dış pazar konumunda bulunan Almanya’nın ekonomik aktivitesi mayısta son bir yıldır ilk kez büyüme kaydetti. İtalya, İspanya ve Hollanda gibi diğer önemli Euro Bölgesi ekonomilerinde de üretim genişleme eğilimini sürdürdü. En büyük 10 ihracat pazarı içerisinde iktisadi faaliyetin azaldığı tek ülke Fransa olurken bu ülkede üretimin düşüş trendi 12 aya ulaştı. Euro Bölgesi haricindeki Avrupa ülkelerine bakıldığında, Birleşik Krallık, Rusya ve Romanya’da ekonomik aktivite artış kaydederken, Polonya ve Çekya gibi bazı Orta Avrupa ülkelerinde zayıflık belirtileri devam etti. Türk imalat sanayi ihracatının yüzde 6’sının gerçekleştiği ABD’de ise ekonomik aktivite üst üste 16 ay artış gösterdi ve büyüme Nisan 2022’den bu yana en yüksek hıza ulaştı.

 

HİNDİSTAN EN GÜÇLÜ BÜYÜYEN ÜLKELER ARASINDA

Endeks kapsamında takip edilen tüm ülkeler içerisinde, ekonomik aktivitedeki en güçlü artış Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) ölçüldü. Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt gibi diğer bazı Orta Doğu ülkelerinin de üretiminde keskin artışlar gözlendi. Buna karşılık, Mısır ve Lübnan’da ekonomik aktivite daralmaya devam etti. Hindistan, küresel ekonomi içerisinde en güçlü büyüyen ülkelerden biri olmayı sürdürdü. Bu ülkenin üretimi yıl başından bu yana en

 

düşük hızda olmakla birlikte yine güçlü bir artış kaydetti. Öte yandan, Türk imalat sektörünün ihracat pazarı içerisinde Hindistan’ın payı yüzde 1’in altında yer alıyor.

 

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Almanya’da üretimin yeniden genişlemeye geçmesi, uluslararası pazar koşullarının iyileşme eğiliminde olduğu algısını destekliyor. Bu durum, önümüzdeki aylarda yurt dışından daha fazla yeni sipariş almak açısından Türk imalatçılarına ek fırsatlar sağlayabilir. Ayrıca, sektörün diğer bazı önemli ihracat pazarlarında da ekonomik aktivitenin belirgin bir şekilde artış kaydettiği görülüyor.”

 

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2024 yılı Nisan ayı Hane halkı İşgücü Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı.

 TÜİK'in konuya ilişkin haber bulteni asağıda bulunuyor:

"Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %8,5 seviyesinde gerçekleşti

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre 18 bin kişi azalarak 3 milyon 42 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak %8,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %7,2 iken kadınlarda %11,1 olarak tahmin edildi.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %49,5 oldu

İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre bin kişi azalarak 32 milyon 618 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan azalarak %49,5 oldu. Bu oran erkeklerde %66,9 iken kadınlarda %32,5 olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %54,2 olarak gerçekleşti

İşgücü 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre 18 bin kişi azalarak 35 milyon 661 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise aynı seviyede kalarak %54,2 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %72,1 iken kadınlarda %36,6 oldu.

Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %14,5 oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak %14,5 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %12,2, kadınlarda ise %19,1 olarak tahmin edildi.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44,3 saat oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre 0,6 saat artarak 44,3 saat olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %27,2 oldu

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre 3,1 puan artarak %27,2 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %19,7 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı %17,1 olarak tahmin edildi.

Merkez Bankasi'ndan 2024 yılı Nisan ayı Ödemeler Dengesi gelişmelerine ilişkin olarak yapılan açıklama aşağıda yer alıyor:

 " Nisan ayında cari işlemler hesabı 5.285 milyon ABD doları açık kaydetmiştir. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 497 milyon ABD doları açık vermiştir.
Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 7.649 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir.
Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 3.110 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2.548 milyon ABD doları olmuştur.
Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1.355 milyon ABD doları net çıkış ve 609 milyon ABD doları net giriş kaydetmiştir.
Finans Hesabı
Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 856 milyon ABD doları olarak kaydedilmiştir.
Portföy yatırımları 2.023 milyon ABD doları tutarında net giriş kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 360 milyon ABD doları net alış ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 1.387 milyon ABD doları net alış yaptığı görülmektedir.
Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 758 milyon ABD ve 500 milyon ABD doları net borçlanma gerçekleştirmiştir.
Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 3.298 milyon ABD doları net artış kaydetmiştir.
Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 358 milyon ABD doları net artış ve Türk lirası cinsinden 1.246 milyon ABD doları net artış olmak üzere toplam 1.604 milyon ABD doları net artış kaydetmiştir.
Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 892 milyon ABD doları, 52 milyon ABD doları ve 140 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirmiştir.
Resmi rezervlerde bu ay 2.392 milyon ABD doları net azalış olmuştur. "