Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Samsung Electronics, pazar araştırma şirketi Omdia tarafından üst üste on beşinci kez dünyanın bir numaralı digital signage üreticisi seçildiğini duyurdu ve digital signage pazarındaki dünya liderliğini bir kez daha kanıtladı[2]. Omdia raporuna göre, Samsung, 2023 yılında yakaladığı %33 pazar payıyla küresel pazarın lideri olmakla kalmadı, aynı zamanda şirket için rekor niteliğinde bir başarı olarak 2 milyon birimin üzerinde satış gerçekleştirdi[3].
 
Samsung Electronics Görsel Ekran İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Hoon Chung, şunları belirtti: "Küresel digital signage pazarında 15 yıl üst üste birinci olmak, inovasyon konusundaki kararlılığımızın yanı sıra değişen pazar koşullarına ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına uyum sağlama konusundaki kabiliyetimizi ortaya koyuyor. Müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarına yanıt veren özel ürünler, çözümler ve hizmetlerle en yüksek değeri sunmaya devam edeceğiz."
 
Farklı ihtiyaçlara göre çeşitlendirilen digital signage ürünleri
 
Samsung Electronics, düzenli olarak, iş ortamlarındaki farklı ihtiyaçları karşılayan çeşitli digital signage ürünleri tanıtıyor.
 
" Mikro LED teknolojisiyle üretilen, dünyanın ilk modüler ekranı The Wall, modüler yapısı sayesinde müşterilerin tercihine ve kullanım durumuna göre boyutunun, oranının ve şeklinin ayarlamasına olanak tanıyor.
" Smart Signage, ultra ince profili ve tek tip çerçeve tasarımıyla etkileyici ve sürükleyici bir ekran deneyimi sunuyor.
" Spor etkinlikleri, dev reklam panoları ve elektrikli araç şarj istasyonları için özel olarak geliştirilen Full Outdoor Signage portföyünde sunulan ekranlar, her türlü hava koşulunda net görüntü sağlıyor.
" Samsung Interactive Display ise eğitim araçlarını eğitimcilerin ve öğrencilerin parmaklarının ucuna getirerek eğitim sektörüne göre optimize edilmiş bir elektronik pano olma özelliği taşıyor.
Genişleyen The Wall serisi, Samsung'un inovasyonlarının ve lider teknolojilerinin açık bir göstergesi niteliğinde. The Wall All-in-One ve The Wall for Virtual Production gibi ürünler, sundukları olağanüstü rahatlık ve benzersiz kullanım senaryoları sayesinde müşteriler arasında büyük ilgi görüyor. The Wall, Dubai'deki Atlantis The Royal ve Hawaii'deki Hilton Waikiki Beach gibi lüks oteller tarafından tercih ediliyor.
 
Samsung'un digital signage sektöründeki liderliği[4], şirketin ürün ve hizmet inovasyonuna olan bağlılığını gösteriyor. Örneğin, bu yılın ocak ayında tanıtılan dünyanın ilk şeffaf Mikro LED ekranı, sektör uzmanları tarafından yeni nesil ticari ekran olarak yorumlandı. Kuzey Amerika AV haber kaynağı rAVe, bu ekranlardan "En Çarpıcı LED Ekran" ve "En İyi Şeffaf Ekran" gibi ödüllere layık bulundu.
 
Samsung Visual eXperience Transformation (VXT) platformu ile içeriklere uzaktan güvenli erişim
 
Yakın zaman önce tanıtılan Samsung Visual eXperience Transformation (VXT) platformu ise Samsung'un ekran inovasyonları konusunda attığı adımları daha da ileri taşıdı. Bulut tabanlı platform, içerikleri ve uzaktan tabela işlemlerini tek ve güvenli bir platformda birleştiriyor. Aynı zamanda kullanıcılara sorunsuz bir işletim ve içerik yönetimi sağlarken donanım özelliklerinin ötesine geçen hizmetler ve çözümler sunuyor.
 
Global digital signage pazarının yakın gelecekte hızlı bir büyümeye sahne olacağı öngörülüyor. Yıllık bazda %8'lik artışla 2020'de 14 milyar dolara ulaşan pazarın büyüklüğünün 2027'de 24,6 milyar dolara ulaşması bekleniyor[5].

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:


KFA Fuarcılık Dünya Savunma Sanayisini IDEF’te Buluşturacak

IDEF’25 17’nci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, T.C. Millî Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda, KFA Fuarcılık A.Ş. organizatörlüğünde 22-27 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek.

Dünyanın en önemli savunma sanayii fuarları arasında yer alan ve en yeni teknolojilerin sergilendiği IDEF Savunma Sanayi Fuarı, 2025 yılında ilk kez, İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Fuarda; zırhlı muharebe araçları, taktik zırhlı araçlar, insansız kara, hava ve deniz araçları, silah sistemleri, roketler, uzun menzilli tank savar füze sistemleri, yarı aktif lazer güdümlü füze sistemleri, güdümlü füzeler, piyade silahları, askeri simülatörler, elektronik harp çözümleri, güç grupları, patlayıcı madde imha ekipmanları, askeri yazılım ve programlarının aralarında bulunduğu birçok ürün yer alacak.

Dünyanın farklı coğrafyalarından katılımcı ve ziyaretçileri İstanbul’da buluşturacak olan IDEF 2025, Bursa Ticaret ve Sanayii Odası iştiraki KFA Fuarcılık organizatörlüğünde yeni konseptiyle birçok organizasyona da ev sahipliği yapacak ve yeni işbirliklerinin sağlanmasına olanak sunacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

20 ülkeden yaklaşık 400 yabancı profesyonel alıcı, İstanbul’da düzenlenen 9’uncu Eksposhoes Ayakkabı Saraciye ve Moda Fuarı’nda buluştu. Fuarın açılışına Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, Saraciye Sanayicileri Derneği (SSD) Başkanı Hasan Süren ve sektör temsilcileri katıldı. 60 üretici firmanın katıldığı fuarın Türkiye’nin toplam ayakkabı ihracatına yaklaşık 70 milyon dolar katkı sunması bekleniyor.

Bu yılın ilk çeyreğinde 279 milyon dolar ihracat gerçekleştiren ayakkabı sektörü pandemi dönemindeki ivmesini yeniden yakalamak istiyor. Yurt içi ve yurt dışı fuarların ise ihracat açısından önemi büyük. 20 ülkeden yaklaşık 400 yabancı profesyonel alıcı, İstanbul Pullman Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen 9’uncu Eksposhoes Ayakkabı Saraciye ve Moda Fuarı’nda buluştu. 60 üretici firmanın katıldığı fuarın toplam ayakkabı ihracatına yaklaşık 70 milyon dolar katkı vermesi bekleniyor.

“İHRACATTA SON ÇEYREK BELİRLEYİCİ OLACAK”

TASD Başkanı Berke İçten, ayakkabı sektörünün ihracatta miktar bazında dünyada dördüncü, Avrupa’da ise üretim özelinde ilk sırada yer aldığına işaret etti. İçten, “Şu anda 470 milyon çift üretim kapasitemiz ile yolumuza devam ediyoruz. Bu rakamın yaklaşık 290 milyon çiftini ihracatla değerlendiriyoruz. Küresel ölçekteki şartlar nedeniyle ihracatımız geçen yıla oranla düşüş gösterse de bu yılın son çeyreği toplam ihracatımızda belirleyici olacak. Rekabetçi bir kur politikasının gerçekleşmesi halinde ayakakkabı ihracatının son çeyrekte ivme kazanacağını, bunun da 2025 rakamlarımıza olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Burada yurt içi ve yurt dışı fuarların önemi büyük. Diğer yandan sahte ayakkabı üretimi ve satışı ile ilgili Ticaret Bakanlığımızın önderliğinde devam eden denetimler ve cezalar artmış durumda. Sektörümüzü ve ülke ekonomimizi direkt olarak olumsuz etkileyen bu durumun kısa süre içerisinde ortadan kalkması en büyük temennimiz” dedi.

“AMACIMIZ İHRACATTA İSTİKRAR”

Eksposhoes CEO’su Erkan Demir, fuarda yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Üretim ve istihdam odaklı çalışan ayakkabı sektörü son 15 yılda yakaladığı ivme ile Türkiye’nin toplam ihracatına aralıksız katkı sunuyor. Sektörün ihracatta özellikle salgın döneminde yakaladığı çizginin gerisinde kalmasının tek nedeni maliyet artışları. Avrupa ve batı pazarları elbette çok önemli ancak sektörün ihracatta yeni rekorlar kırması bana göre Doğu bloku ülkelerindeki mevcudiyetini pekiştirmesinden geçiyor. Eksposhoes’da temel hedefimiz ayakkabı sektörünün halihazırda ihracat gerçekleştirdiği pazarlardaki konumunun güçlenmesine katkı sunmak.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye rüzgar sektörünün çatı kuruluşu TÜREB ile deniz hukuku ve siyaseti alanlarında ülkemizin uzman kurumlarının başında gelen DEHUKAM arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden ile DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokol ile her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları bağlamında mevzuat ve hukuki alanlarda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulacak ve çeşitli ortak proje çalışmaları yürütülecek.
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında sektörün ihtiyaç duyacağı düzenlemeleri en verimli şekilde yapma hedefiyle oluşturdukları protokol hakkında şunları söyledi: “TÜREB 32 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de rüzgarla ilgili yatırımların artması, insan kaynağının geliştirilmesi ve bu alanda bilgi birikimi sağlanması amacıyla kuruldu. Tabi o zaman daha dünya genelinde de henüz ticari deniz üstü uygulamaları yoktu. Danimarka’da bile ilk ticari tesisler 2000’li yılların başında hayata geçirilmeye başlandı ve özellikle 2010 sonrası yükselen bir ivmeyle deniz üstü yatırımları artmaya devam ediyor. Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren ‘Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 yılı Ocak ayında açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. Biliyorsunuz 2035 yılında 5 GW’lık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. DEHUKAM bu açıdan devletimizin ve akademinin deniz hukuku ve siyaseti alanında kritik birimlerini bünyesinde bulunduran çok değerli bir kurumumuz ve paydaşımız. Dolayısıyla, bugün DEHUKAM’la imzaladığımız protokole TÜREB olarak büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri iş birlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz; bu vesileyle de DEHUKAM yönetimine iş birliğinin başlangıcı vesilesiyle teşekkür ediyoruz.”
DEHUKAM’ın özellikle deniz hukuku alanında çalışan ve araştırmacı yetiştirmeye odaklanan bir kurum olduğunun altını çizen DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel de “TÜREB zaten kuruluş amacı dolayısıyla güçlü bir sektörel erişime ve ilgili araştırma altyapısına sahip. Yıllar önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, özel sektör ve akademinin vizyonu sayesinde kurulmuş bu birliğin deniz üstü alanında da çalışmasını destekliyoruz. Biz de DEHUKAM olarak denizin dokunduğu her yerde olmak istiyoruz. TÜREB Yönetimi de bu amaçla bizimle bağlantıya geçti. DEHUKAM yönetimi olarak iş birliği ile ortak çalışmaların ülkemize ve deniz üstü rüzgar alanındaki hedeflerimize yarar sağlayacağı düşüncesiyle her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar alanında karşılıklı bilgi alışverişi yaparak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı hedefliyoruz. Protokolle deniz üstü rüzgâr enerjisi faaliyetlerinde hukuki altyapıya yönelik eğitim konularında TÜREB’e destek olarak ülkemizin bu alandaki ihtiyacını verimli bir şekilde karşılayacak çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Türkiye'nin lider sanayi kuruluşlarından ASAŞ'ın doğaya dönüş vizyonu ile geliştirdiği REWG50 Kış Bahçesi Sistemi, dört mevsim bahçe kullanımına imkan vererek doğadan kopmayan yapılar yaratıyor. Birbirine kolaylıkla kilitlenen mafsallı bağlantı elemanları ile tasarlanan drenaj sistemi sayesinde yüksek su ve hava yalıtımı sağlıyor. Ana yapıdan bağımsız çalışan modüler oluk sistemi ise yağmur tahliyesinin zahmetsiz bir şekilde yapılmasına imkan veriyor.
 
REWG50 Kış Bahçesi Sistemi, imalat ölçülerinin esnek ve ayarlanabilir olması sayesinde farklı ölçülere sahip alanlarda da kullanılabiliyor. 40 mm'ye kadar Çift ve üçlü çam opsiyonları ile, 45 derece eğime kadar özel tasarımları destekleyen REWG50, hafifliği, dayanıklılığı, düşük bakım ihtiyacı ve estetik duruşuyla da dikkat çekiyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Eğitim alanında sürdürülebilir ve geniş kapsamlı sosyal fayda projeleri hayata geçiren Mercedes-Benz Türk, staj programlarıyla öğrencilere destek olmayı ve sektör için donanımlı işgücünün yetişmesine katkı sağlamayı sürdürüyor. Bu kapsamda; Daimler Truck AG'nin en önemli kamyon üretim ve AR-GE üslerinden biri konumunda olan, ağır sınıf kamyonlar ve çekiciler ürettiği Aksaray Kamyon Fabrikası'nda gerçekleştirilecek PEP+ Zorunlu İş Yeri Eğitimi Staj Programı'nın güz dönemi için başvurularını açtı. Lisans eğitiminin son senesinde bulunan ve iş yeri eğitimi zorunluluğu olan üniversitelerin ilgili mühendislik branşlarının 7+1 programlarında öğrenim gören öğrencilere yönelik düzenlenen PEP+ Zorunlu İş Yeri Eğitimi Staj Programı'nın başvuruları, 1 Mayıs'a kadar devam edecek.
Mercedes-Benz Türk'ün uyguladığı seçim süreçlerinde başarılı olan adaylardan oluşan PEP+ takımı, 5 ay boyunca vaka çalışmaları, eğitimler, mentorluk oturumları, yetenek kampı, kariyer sohbetleri, fabrika turları ve proje sunumları gibi birçok faaliyete katılacaklar. PEP+ takımındaki öğrenciler ayrıca uzun vadede şirkette oluşacak yeni mezun istihdamı için uygun pozisyonlarda değerlendirilmek üzere öncelikli aday havuzunu oluşturacak. PEP+ takımı, yöneticilerinin rehberliğinde gerçekleştirecekleri projelerle teorik eğitimlerini pratik hayatta uygulama fırsatı bulacak.
PEP+ Zorunlu İş Yeri Eğitimi Staj Programı başvuruları 1 Mayıs'a kadar https://live.peoplise.com/mercedesbenz/Application/Landing/ff7fd993-536e-4335-9cc3-a0a83074ab5f adresinden yapılabiliyor.
PEP+ Zorunlu İş Yeri Eğitimi Staj Programı başvuru kriterleri:
" Mühendislik branşlarında (Makine, Elektrik/Elektronik, Mekatronik, Endüstri, Otomotiv, Bilgisayar) işyeri eğitimi zorunluluğu bulunan bir üniversitede, 7+1 lisans programlarına devam etmek,
" Başvuru tarihi itibariyle 4 Yıllık üniversitelerin 7. Döneminde okumak ve alttan dersi bulunmamak,
" İyi derecede Almanca ve/veya İngilizce bilmek,
" Gerçekleştirilecek mülakat, test ve değerlendirme merkezi uygulamalarında başarılı olmak.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akıllı yaşam teknolojilerine getirdiği öncü yaklaşımlarla kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran Anker, geçen yıl rekor katılımla tarihinin en kalabalık koşusuna ev sahipliği yapan Türkiye İş Bankası İstanbul Yarı Maratonu’nun teknoloji sponsoru oldu.
 
Yaşamı kolaylaştıran teknolojilere öncülük eden Anker, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Spor İstanbul tarafından düzenlenen Türkiye İş Bankası İstanbul Yarı Maratonu’nun teknoloji sponsorluğunu üstlendi. Anker Soundcore, dünyanın en iyi 17 yarı maratonu içerisinde yer alan Türkiye İş Bankası İstanbul Yarı Maratonu’nunda ses sistemleriyle koşuculara müzikle moral ve motivasyon desteği sağlayacak.
 
Anker Türkiye, Yunanistan ve Orta Asya Ülke Müdürü Cem Bodur, Anker’in hayatın her alanda var olduğunu belirterek şunları söyledi: “Herkesi zengin portföyümüzde yer alan en inovatif, en pratik ve her bütçeye uygun ürünlerimizle tanıştırmak istiyoruz. Bu bakış açısıyla daha önceki yıllarda da sponsorluğunu üstlendiğimiz İstanbul Yarı Maratonu’na bu yıl da destek oluyoruz. Spora ve sporculara desteklemekten büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz.”
 
Anker hakkında:
Yaşamı kolaylaştıran akıllı teknolojilere öncülük eden Anker, 2011 yılında Silikon Vadisi’nde kuruldu. Bugün Anker, şarj teknolojisi, kulaklık, hoparlör ve akıllı telefon aksesuarlarıyla ABD, Avrupa, Asya, Ortadoğu gibi birçok pazarda lider konumda yer alıyor. Anker ayrıca Soundcore, eufy, Nebula, AnkerMake ve Anker Solix kategori markalarıyla tüketicilere kaliteli, yüksek performanslı ve akıllı teknolojiler sunuyor. Anker Türkiye’de taşınabilir bataryalar, robot süpürge, taşınabilir projeksiyon cihazları, BT kulaklık, hoparlör ve güvenlik kameraları kategorilerinde ürünlerini tüketicilerle buluşturuyor.