Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk hazır giyim ve moda sektörünün uluslararası arenaya taşınmasına öncülük eden DeFacto, yurt içindeki büyümesini aynı hafta içinde İstanbul, Ankara, Çanakkale, Kırşehir, Van ve Denizli’de açtığı mağaza açılışlarıyla sürdürüyor. 100 ülkede 500’e yakın mağazada faaliyet gösteren global moda markası DeFacto, yurt içi ve yurt dışı mağaza yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor.
DeFacto, yurt içi büyüme stratejisi kapsamında farklı illerdeki 6 mağazayı daha bayramdan önce müşterileriyle buluşturdu. Aynı hafta içinde İstanbul, Ankara, Çanakkale, Kırşehir, Van ve Denizli’de yeni mağazalarını açan DeFacto, yurt içinde büyümesine devam ediyor. Ayrıca İstanbul Kavacık caddesindeki mağazasını renove ederek 2138 metrekarelik alanla hizmet vermeye devam edecek.
İstanbul Büyükçekmece Caddesi’nde 3535 metrekarelik yeni bir mağaza açan DeFacto İstanbul’da 77 mağazaya, Ankara Gimsa AVM içinde açtığı 3516 metrekarelik yeni mağazası ile de Ankara’da 19 mağazaya ulaştı. Anadolu’daki büyümesine Kırşehir Merkez Cadde’de açtığı büyüme ile devam eden moda devi, bir diğer mağazasını da Van’da açtı. Van Mall AVM’de 1914 metrekarelik alanda müşterileriyle buluşan marka, şehirdeki mağaza sayısını 3’e yükseltirken, toplam 3547 metrekareye ulaştı.
Çanakkale’deki ilk mağazasını 2010 yılında Çanakkale Merkez’de açan DeFacto, şehirdeki büyümesini Biga Caddesi’ndeki 708 metrekalelik mağazasıyla sürdürüyor. 2 katlı mağazasında hizmet verecek olan DeFacto, Çanakkale’deki mağaza sayısını 3’e yükseltti. Aynı hafta içinde Denizli Emporium AVM’de de bir mağaza açan DeFacto, şehirde toplam 1207 metrekarelik alanda moda severlerle buluşmaya devam edecek.
DeFacto bayramdan önce açtığı yeni mağazalarında kadın, erkek, çocuk ve bebek kategorilerindeki giyimden aksesuara kadar binlerce ürünü müşterilerine sunuyor. Sunduğu yeniliklerle müşteri deneyimini en iyi şekilde yansıtmaya devam eden DeFacto, yurt içi ve yurt dışı mağazalarına yenilerini eklemeye devam edecek.
 
 
DeFacto hakkında:
2005 yılında kurulan DeFacto, global moda markası olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdürmektedir. 500’e yakın mağazada müşterileriyle buluşan DeFacto, online operasyonlarıyla birlikte tüm dünyada 100 milyonlarca müşteriye hizmet vermektedir. Hazır giyim sektörünün öncüleri arasında yer alan DeFacto, global bir moda markası olmakla birlikte aynı zamanda bir teknoloji şirketi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. DeFacto Teknoloji çatısı altında 300’ü aşkın kişiden oluşan yazılım geliştirici takımı ile omni-channel (çoklu kanal) teknolojilerinin altyapılarını üretmektedir. Tüketici talep ve beklentileri doğrultusunda hareket eden marka, DeFacto COOOL, DeFacto FİT, DeFacto Modest, DeFacto LIFE, DF Plus ve Fall in Love alt markalarını dünyanın dört bir yanındaki müşterileriyle buluşturmuştur. DeFacto aynı zamanda, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni baz alarak Global Compact ve Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (WEPs) imzacısı ve Better Cotton Initiative üyesi olarak hem toplumsal hem de çevre alanındaki taahhütlerini kararlılıkla yerine getirmektedir. Marka 2022 yılında 9. Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyu ile paylaşmıştır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Nisan ayında sağladığı avantajlar ile dikkatleri üzerine çekmeye devam eden MG avantajlı finans desteklerini yeni bir otomobil sahibi olmak isteyen herkese hem benzinli hem de elektrikli modellerinde birlikte sunuyor. 5 yıl garanti ayrıcalığına sahip MG’nin benzinli modellerinden, zengin donanımı ve sınıfının büyüğü ZS benzinli modeli takas destekli 994 bin TL’den başlayan cazip fiyatı, yüzde 0,99 faizli kredi ve 40 bin TL takas desteği avantajı ile öne çıkıyor. C-SUV segmentinin dikkat çeken modeli, sınıfının büyüğü MG HS ise nisan ayında 200 bin TL’ye 12 ay vade yüzde 0,99 faizli kredi ve 70 bin TL’lik takas desteği ile birlikte sunuluyor. Ayrıca benzinli HS modelinde ÖTV muaf müşterilerine de özel avantajlar sağlanmaya devam ediliyor.

7 yıl garanti avantajına sahip %100 elektrikli modellerinden, 577 km WLTP şehir içi menzili ile %100 elektrikli sürüş keyfini yaşatan MG4 Electric modeline; 200 bin TL’ye 12 ay vade ve yüzde 0,99 faizli krediye ek, 60 bin TL takas desteği ile sahip olunurken, MG4 modelini satın alan tüm müşterilere Eşarj’dan 1 yıllık şarj ve Valueguard Değer Koruma Programı da hediye ediliyor. Bir diğer %100 elektrikli model ZS EV için de 80 bin TL takas desteği ile birlikte kullanılabilen 200 bin TL’ye 12 ay vadeli yüzde 0,99 faizli kredi desteği sunuluyor. MG, ZS EV modelini satın alan tüm müşterilerine de Eşarj’dan 1 yıllık şarj ve Valueguard Değer Koruma Programını hediye ediyor.

Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından, Türkiye genelinde 32’ye ulaşan yetkili satıcı ve servis ağı ile temsil edilen İngiliz orijinli otomobil markası MG, nisan ayında sunduğu birbirinden avantajlı kredi ve takas desteği seçenekleri ile dikkat çekiyor. Sınıfının büyüğü benzinli HS için 200 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0,99 faizli kredi ve 70 bin TL takas desteği sunuluyor. MG HS Comfort 1.469.000 TL ve HS Luxury 1.589.000 TL’lik takas destekli fiyatları ile dikkat çekiyor. Ayrıca MG, nisan ayında HS modelinde ÖTV muaf müşterilere de özel avantajlar sağlıyor. Özgün tasarımı, yüksek donanımı ve sınıfının büyüğü ZS modelinde, konfordan çok daha fazlası sunulurken; 200 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0,99 faizli kredi ve 40 bin TL takas desteği sağlanıyor. MG ZS benzinli modelinin tavsiye edilen takas destekli fiyatları 994.000 TL’den başlıyor. MG aynı zamanda, HS ve ZS benzinli modellerinde standart 5 yıl/150.000 km garanti ayrıcalığını da müşterilerine sunuyor.

Elektrikli MG modellerini satın alanlar 1 yıl boyunca şarj ücreti ödemiyor!

MG Türkiye, nisan ayında MG4 Electric satın alan müşterilerine hem takas hem de kredi desteğinden aynı anda faydalanma imkânı sağlıyor. 577 km WLTP şehir içi menzili ile doğuştan %100 elektrikli sürüş keyfini yaşatan MG4 Electric modeline; 200 bin TL’ye 12 ay vade ve yüzde 0,99 faizli krediye ek 60 bin TL takas desteği ile 1 milyon 399 bin TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor. Bir diğer %100 elektrikli model ZS EV modeli için de 80 bin TL takas desteği ve 200 bin TL’ye 12 ay vadeli yüzde 0,99 faizli kredi imkânları sunuluyor. MG ZS EV modeli ise takas destekli 1 milyon 759 bin TL’den başlayan fiyatlarla yeni sahiplerini bekliyor. Ayrıca MG4 Electric veya ZS EV modellerini satın alan müşterilere EŞarj’dan 1 Yıllık Şarj kartı veya Wallbox hediye ediliyor. Markanın müşterilere sunduğu bir diğer avantaj ise “MG ValueGuard Değer Koruma Programı”. Bu program ile MG Electric müşterilerinin araçlarının değeri MG Türkiye tarafından garanti altına alınıyor. Ayrıca standart 7 yıl-150.000 km’lik araç ve batarya garantisi, güçlü satış ve servis ağı ile benzersiz bir satın alma süreci eş zamanlı sunuluyor.

MG Türkiye Hakkında:
İngiliz orijinli MG, 1924 yılında kurulduğundan itibaren dünya otomotiv tarihine geçen ikonik otomobiller üretmiştir. 2007 yılından bu yana SAIC bünyesine dahil olan marka, 2019 yılında elektrikli otomobillerle Avrupa’ya yeniden giriş yaptı. 2021’de bir yıl öncesine göre satışları beş kat büyüen marka yenilikçi modellerle ürün gamını genişleterek pazar payını artırmayı başardı. Doğan Trend Otomotiv, 2021 yılının başında distribütörlüğünü aldığı MG’nin %100 elektrikli modeli ZS EV’yi Mayıs 2021’de satışa sundu. Satışa sunulduğu andan itibaren elektrikli otomobil segmentinde önemli bir satış başarısı yakalayan MG, Türkiye otomobil pazarına hızlı bir giriş yapmış oldu. MG markasının Avrupa yapılanmasına paralel olarak ürün gamını sürekli genişleten şirket, şarj edilebilir hibrit modeli E-HS’i satışa sunmuştur. MG Türkiye, sürekli genişleyen bayi ve servis ağıyla Türk tüketicisine hizmet vermekte, elektrikli araçlarda öncü olmaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Vakıf Katılım, entegre şekilde işlettiği ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi belgelerini almaya hak kazandı.
Kurulduğu günden bu yana müşteri memnuniyeti odaklı vizyonuyla çalışmalarına yön veren Vakıf Katılım, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle sektöre katkılarına devam ederken, sistem güvenliği ve sürekliliği kapsamındaki gereklilikleri de yerine getirmeyi sürdürüyor.
Akredite bağımsız kuruluş tarafından gerçekleştirilen denetimlerin ardından ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi belgelerini alan Vakıf Katılım böylece, iş sürekliliği ve bilgi güvenliği gerekliliklerinin sağlandığını ve bu süreçlerin, standartlara uygun olarak işletildiğini belgelendirmiş oldu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Mikromobilite alanındaki ürün ve hizmetleriyle sektörde emin adımlarla ilerleyen ROQU Mobility, Paris'te 20 - 21 Mart tarihlerinde gerçekleşen Autonomy Mobility Fuarı'na katıldı. Her yıl Mart ayında 250'den fazla katılımcı firma, 400'den fazla konuşmacı ve 7 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan Autonomy Mobility World Expo (AMWE), sürdürülebilir mobilite çözümleri sunan şirketlerin, yeni girişimlerin, küresel politika yapıcıların, kurumların ve STK'ların önde gelen yıllık uluslararası buluşması olarak öne çıkıyor.
 
Türkiye'nin global arenada otomotiv endüstrisindeki başarısını mikromobiliteye de taşımayı hedefleyen ROQU, dünyanın dört bir yanından gelen sektör profesyoneli, filo operatörleriyle iletişime geçerek, mikromobil araçların bugünü ve geleceğini konuşma imkanı buldu. Aynı zamanda ROQU ekibi, Türkiye'de de hızla ilerleyen sektörde operatörlerin ve son kullanıcıların taleplerini, burada edindikleri birikim ve tecrübeyi global marka temsilcileri ile paylaştı.
 
Etkinlik sırasında birçok global-lokal paylaşımlı operatör ile görüşmeler gerçekleştiren ROQU, sunduğu dayanıklı ve kaliteli ürünlerin yanı sıra satış sonrası servisler ile uluslararası arenada ilgi ve hayranlık topladı. Ürünlerini müşterilerin test edebilmesine olanak tanıyan ROQU, aldığı olumlu geri dönüşlerle dikkat çekti. Fuar sırasında parça ve sistem tedariği, pazar ve filo datası tedariği, EU Satış Sonrası desteği, çeşitli iş geliştirme konuları gibi birçok farklı alanda global bağlantılar gerçekleştiren ROQU, premium ürün ve servisleriyle Asyalı üreticilere başarılı bir alternatif olacağının işaretini verdi.
 
Tasarımdan üretim sürecine, teknolojik donanımından kullanım kolaylığı sunan detaylarına kadar global standartları yerli ürünleri ile buluşturan ROQU, Autonomy Mobility Fuarı'ndaki başarısı sonrasında yeni pazarlardan da davet aldı. ROQU global açılım yolculuğuna 31 Nisan - 1 Mayıs'ta Abu Dhabi'de gerçekleşecek olan Mobility Live ME fuarı ile devam edecek
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 İlham veren hareket sloganıyla küresel ölçekte çalışmalarına devam eden Kia, bayramı cazip fırsatlarla karşılıyor. Marka, nisan ayında düzenlediği kampanyalar kapsamında B SUV modeli Stonic ve geniş iç tasarımıyla dikkat çeken Cerato modellerinde 150.000 TL krediye 12 ay yüzde 2,49 faiz fırsatıyla otomobil sahibi olmak isteyenleri yetkili satıcılarına bekliyor.
 
Kia, elektrikli otomobil deneyimini doyasıya yaşamak isteyen otomobilseverler için de 2022’de Avrupa’da Yılın Otomobili ödülüne sahip EV6 modelinde, 250.000 TL indirime ek 750.000 TL’ye 12 ay sıfır faiz avantajı sunuyor.**
 
Niro EV’de 100 bin TL indirim fırsatı
Kia, nisan ayına özel olarak iddialı C SUV modeli Niro EV’yi ise 100.000 TL indirime ek 200.000 TL’ye 12 ay yüzde 2,49 faiz avantajı ile yeni sahipleriyle buluşturuyor.*** Kia ayrıca Niro EV modelinde 20.000 TL takas desteği de sunuyor.
 
Ticari araç severlerin yüzü gülüyor
Kia’nın hafif ticari araç segmentindeki modeli Bongo 30.000 TL indirime ek 200.000 TL’ye 12 ay yüzde 1,99 faiz fırsatını sunuyor. Bongo kampanyalı kredi kullanmayanlar için ise 50.000 TL takas desteğiyle ticaretine güç katmak isteyenleri Kia yetkili satıcılarına bekliyor.****

* Kampanyalar 2023 yılı modellerinde geçerlidir.
**750.000 TL'ye 12 ay %0 faiz kampanyası sadece tüzel kullandırımlar ve 2023 model yılı araçlar için geçerlidir.
*** 200.000 TL’ye 12 ay yüzde 2,49 faiz kampanyası takas desteği kullanılmadığında geçerlidir.
**** 200.000 TL'ye 12 ay %1,99 faiz kampanyası takas desteği kullanılmadığında geçerlidir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 2024 yılından itibaren tüm modellerinde elektrikli bir seçenek ve 2028 yılına kadar Avrupa'da tamamen elektrikli araçlar sunmayı hedefleyen Opel, geniş elektrikli ürün yelpazesiyle tüm ihtiyaçlara cevap veriyor. Alman marka, halihazırda birçoğu tamamen elektrikli olan 15 elektrikli model sunuyor.

Opel, Türkiye'de ise 2024 yılı içinde mevcutta bulunan Corsa Elektrik, Mokka Elektrik ve Astra Elektrik'e ek Yeni Frontera başta olmak üzere dört yeni elektrikli model sunmayı planlıyor. Türkiye'de en çok elektrikli modele sahip markalardan biri olan Opel, yeni modellerle birlikte elektrikli pazarında vites yükseltiyor.

Opel'in elektrikli ürün gamı, çok yakında gelecek yeni hafif ticari modelleri ile geniş bir yelpazeyi kapsayacak. Bu da, Opel'in ürün gamında her ihtiyaca yönelik bir aracın bulunduğu anlamına geliyor. Buna ek olarak, işletme sahipleri de hemen hemen her amaç için doğru modeli Opel'de bulabilecek. Modellerin tamamı sınıfının öncüsü ve en güncel teknolojilerle donatılan asistan sistemlerine sahip. En önemlisi de elektrikli hafif ticari araç modelleri günlük çalışma hayatında yükleme hacminden ve kapasitesinden ödün vermiyor.

Ayrıca Opel, otomobil üretiminin 125. yıl dönümü olan bu yılda şimşek logosu ile istikrarlı elektrifikasyon adımlarını sürdürmeye devam edecek. Opel, yıl sonuna kadar her otomobil modelinde en az bir tane tamamen elektrikli versiyon sunacak. Bu ürünlerden biri, tamamen yeni bir SUV olan Opel Frontera olacak. Tamamen yeni Frontera aynı zamanda elektrikli model seçeneğiyle de satışa sunulacak.


Opel Corsa Elektrik ve Mokka Elektrik segmentlerinde zirveyi temsil ediyor!

Opel Corsa'nın son yıllarda Almanya'nın en popüler B-HB modeli olması elbette rastlantı değil. Corsa, yenilikçi Opel Vizör'ü de dahil olmak üzere kendine özgü tasarımı, beş kişiye kadar oturma alanı ve her yolculuğu daha konforlu hale getiren teknolojileriyle öne çıkıyor. Buna ek olarak, iki model de emisyonsuz sürüş keyfi olanağı sağlıyor. Yeni Corsa Elektrik, 100 kW/136 HP gücündeki motor ve 50 kWsa kapasiteli batarya seçeneği ise 354 kilometreye kadar (WLTP), şehir içindeyse 492 kilometreye kadar (WLTP) menzil sunuyor. Opel Corsa Elektrik'i çok kısa bir mola vererek şarj etmek de mümkün. 100kW'lık bir hızlı şarj istasyonunda batarya kapasitesinin yüzde 80'i ortalama 25 dakika içinde şarj edilebiliyor.

Çarpıcı ve sade tasarımıyla Opel Mokka Elektrik, olağanüstü bir göz alıcılığa sahip. Bu model, 100kW/136 HP güç ve 260 Nm tork üretebilen elektrikli motoruna sahip ve bataryası tüm Opel modellerinde olduğu gibi, Mokka Elektrik'te de gövde altında konumlandırılıyor. Bu sayede yolcu ya da bagaj bölümünde alan kaybı oluşmuyor ve daha iyi bir yol tutuşla, üstün bir sürüş keyfi elde ediliyor.

Elektrikte çığır açan Opel Astra Elektrik

Sınıfının en çok tercih edilen otomobili Opel Astra, yeni neslinde de bu başarısını sürdürüyor. Diğer birçok elektrikli araç 150 km/s ya da 160 km/s azami sürat ile sınırlandırılırken, Astra Elektrik 170 km/s azami sürate ulaşabiliyor.. Böylece, Astra Elektrik, 418 kadar olan (WLTP) menziliyle, şarj için mola verme ihtiyacı duymadan uzun yolculuklara olanak sağlıyor. Bu yolculuklar, AGR sertifikalı rahat tasarımlı aktif spor koltuklar, göz almayan en yeni teknolojiye sahip IntelliLUX LED®Pixel farlar ve kullanımı kolay Pure Panel Pro kokpit ile maksimum konforun keyfini çıkarırken gerçekleşiyor.


Yeni Combo Elektrik ile Zafira Elektrik üstün konfor ve VIP yolculuk sunuyor

Yeni Opel Combo Elektrik ve Opel Zafira Elektrik, günlük kullanım, tatil yolculukları ya da servis aracı olarak kullanmak için mükemmel seçenekler arasında yer alıyor ve tüm bu olanakları göz alıcı konfor ve maksimum güvenlik eşliğinde sağlıyor. Yeni tanıtılan iki araçta da 18 adede kadar sürüş destek sistemi bulunuyor. Bu da sürücülerin daha konforlu ve güvenli bir yolculuk yapmasını sağlıyor. Bu sistemler arasında yüksek çözünürlüklü 180 derecelik geri görüş kamerası, Combo için sunulan sınıfının lideri olan Intelli-Lux LED® Matrix Far gibi yeni özellikler bulunuyor.

Yeni Opel Combo Elektrik, tüm ihtiyaçlara yenilikçi çözümler sunuyor. Bu yeni araç 775 litre yükleme hacmi ve bagaj kapağı üzerinde yer alan ve ayrı olarak açılabilen pencere sayesinde kargo alanına benzersiz bir erişim sağlıyor. Yatay olarak katlanabililen yolcu koltuğu sırtlığı ise özellikle aracın yüklenmesi sırasında pratik bir çözüm sunuyor. Yeni Combo Elektrik araç sahiplerine tek şarjla 346 kilometreye kadar (WLTP) seyahat etme imkanı sağlıyor. Ayrıca düşük sıcaklıklarda batarya verimliliğini korumaya yardımcı olan elektrikli aktarma sistemleri ve yüksek verimli ısı pompasının geliştirilmesiyle birlikte yerini aldığı modelden yaklaşık 60 kilometre daha fazla sürüş menzili sunuyor.

Yeni Zafira Elektrik 75 kWsa batarya ile sunuluyor. Daha fazla geliştirilen 75 kWs kapasiteli bataryası sayesinde, şarj molası vermeden 350 kilometreye kadar menzili (WLTP) mümkün kılıyor ve sekiz kişiye kadar kalabalık bir yolculuğa imkan tanıyor. Aracın iki yanında da bulunan sensörlü ve elektrikli kayar kapılar ise iki ve üçüncü sıra koltuklara inip binmeyi kolaylaştırıyor. Yeni Zafira Elektrik'in yalnızca 1,90 metre olan yüksekliği, zemin altı otoparklar için tamamen uygun bir yapı sunarak daha fazla pratiklik sağlanıyor.

Yeni Combo Elektrik, Vivaro Elektrik ve Movano Elektrik ile ticari ihtiyaçlara kesin çözüm

Geçtiğimiz günlerde görücüye çıkan Opel'in hafif ticari araçları, yeni Combo Elektrik, Vivaro Elektrik ve Movano Elektrik, Opel'in diğer elektrikli ürün gamıyla aynı derecede etkileyici yönlere sahip. Tüm yeni gelen araçların ortak özelliği, hafif ticari araç segmentine yeni tasarımlarıyla taze bir soluk getiriyor olmaları. Her biri ilk kez karakteristik Opel Vizör marka yüzüyle sunuluyor. Daha fazla geliştirilmiş modern görünümlü kokpitlerin en önemli özellikleri arasında, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu ile Apple CarPlay ve Android Auto destekli bilgi-eğlence sistemleri bulunuyor. 10" inç'e kadar olan renkli dokunmatik ekranlar dikkat dağıtmayan ve kolay kullanım olanağı sunan özellikleriyle en iyi multi-medya deneyimini garanti ediyor. Ayrıca geniş çaplı en yeni teknolojiyle donatılan elektronik sürüş destek sistemleri en üst düzeyde güvenliğin garanti edilmesini sağlıyor.Tüm bunlar, mevcut hafif ticari araç özellikleriyle bir arada sunuluyor.

Combo Elektrik, Vivaro Elektrik ve Movano Elektrik, içten yanmalı motora sahip muadillerinin hareket kabiliyetini aynı şekilde sağlamayı sürdürüyor. Yeni nesil batarya teknolojileri ve artan sürüş verimliliği gibi iyileştirmeler sayesinde her üç model de sınıfının öncüsü ve emisyonsuz elektrikli mezile sahip. Combo Elektrik, şarj molası vermeden 346 kilometreye kadar, Vivaro Elektrik 350 kilometreye kadar menzil sunarken, bunlara ek olarak, üç araç da örnek olarak gösterilebilecek yükleme hacimlerinin yanı sıra, çekme kapasiteleriyle de öne çıkıyor.

Bir panelvan olan yeni Combo Elektrik, 4,4 m3 yükleme kapasitesine sahip. Araç, 780 kilograma kadar taşıma yükü ve 750 kilograma kadar çekme kapasitesiyle sınıfında lider konumunda. Modele bağlı olarak, yeni Vivaro Elektrik 6,6 m3 yük kapasitesine sahip ve 1,2 tondan fazla yükü taşıyabiliyor. Opel müşterileri halihazırda geniş çaplı elektrikli ve emisyonsuz model yelpazesi arasından günlük kullanım, aile ve iş odaklı seçim yapabiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) sahasında bulunan kimya atölyesinde gazların analizini yapmak ve endüstriyel yağların kontrolünü sağlamak üzere tasarlanmış bir gaz ve yağ laboratuvarı faaliyete geçti.
Laboratuvar, Akkuyu NGS sahasında modern ekipmanlar kullanılarak yapılacak olan hızlı testler için hazır hale getirildi. Geniş bir cihaz yelpazesine sahip olan laboratuvarda, her türden endüstriyel yağın başlıca özellikleri belirlenecek ve uzmanlar tarafından yağların fiziksel-kimyasal ve kromatografik analizleri yapılacak. Türbin jeneratöründe ve nitrojen-oksijen istasyonunda gaz analizlerinin gerçekleştirileceği laboratuvarda ayrıca ortamdaki gazların durumu da takip edilecek.
Laboratuvarda incelemesi yapılacak yağlardan biri olan transformatör yağı, nükleer santralin elektrikli ekipmanın iletken parçalarının yalıtımını sağlıyor ve ısı giderici bir ortam oluşturuyor. Nükleer santralin işletilmesinde ayrıca türbin, transmisyon ve kompresör yağları ile alev geciktirici sentetik sıvı ve dizel yakıt da kullanılıyor.
Gaz ve endüstriyel yağların teknik döngülerinin yirmi dört saat boyunca izlenmesi ve NGS uzmanlarının danışmanlığı için en modern ekipmanlarla donatılan laboratuvar ayrıca kompleks araştırmalar yürütmek için yüksek teknoloji ürünü cihazlara sahip.
Laboratuvarda şimdiden "Kristall-9000" gaz kromatografik komplekslerini, açık ve kapalı potada parlama noktası belirleme aparatları, otomatik titratörleri, yoğunluk ölçerleri, X-ışını floresan enerji dağıtıcı spektrometreyi, yağ viskozitesi ölçer sistemi ve taşınabilir gaz analizörlerini test etmek için çalışmalar başladı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akkuyu NGS Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, "Gaz ve endüstriyel yağ laboratuvarındaki cihaz ve ekipmanların devreye alma çalışmaları tamamlandı. En kısa zamanda türbin yağı Akkuyu NGS inşaat sahasına ulaşmaya başlayacaktır. Kimya atölyesi uzmanları, parlama noktası, viskozite, asit oranı, endüstriyel saflık sınıfı ve hava alma süresi gibi çeşitli göstergeleri, yani yağın kalitesini karakterize eden tüm göstergeleri belirleyerek türbin yağının giriş kontrolünü yapmaya hazırdır. Teknik kabiliyetler, yağlardaki çözünmüş nemin, köpürme eğiliminin ve yağ ortamının yoğunluğunun belirlenmesini sağlayacaktır" ifadelerini kullandı

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kız çocukların eşit imkanlarla hayata katılmasını destekleyen Skechers Türkiye, onların sokakta yürürken kendini güvende hissetmesi için Güvenli Adımlar projesini hayata geçirdi. Suna’nın Kızları ve Şehir Dedektifi iş birliği ile hayata geçirilen projenin ana hedefi kız çocukların sokakta yürürken adımlarını güvenle atabilmesi için ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak.

İstanbul Galata Üniversitesi’nde gerçekleşen ilk atölyede 10 - 14 yaş grubundan oluşan 17 kız çocuk ile iki gün boyunca dört atölyeye katılarak gözlemledikleri ihtiyaçları ortaya çıkardı. Şehir Dedektifi liderliğinde gerçekleşen bu atölyelerde çocuklar; Pera Palas Oteli, Galatasaray Lisesi, Hazzopulo Pasajı ve Galata Kulesi gibi ikonik yapılar da dahil olmak üzere Beyoğlu- Galata bölgesini adım adım keşfetti ve bölgenin kız çocuk gözüyle onlarda yarattığı duygu ve ihtiyaçları maketlere dönüştürdü.

Skechers Türkiye önümüzdeki aylarda ise üretim tesisinin de bulunduğu Şanlıurfa’da ikinci atölyesini gerçekleştirerek bu bölgedeki kız çocuklarının yaşadıkları mahallelerdeki gözlemlerini ortaya çıkaracak.

Kız çocuklarının potansiyellerini gerçekleştirmeleri için her alanda desteklenmesi gerektiğine inanan Olka Grup CEO’su Yasin Kavşak, “Olka Grup olarak 2011 yılından bu yana Skechers’ın Türkiye’deki temsilcisiyiz. Türkiye’de bulunan iki fabrikamız ve 70’ten fazla mağazamızla binlerce kişiye istihdam sağlıyoruz. Toplumla bu kadar iç içe bir marka olarak değer yaratmaya odaklanıyoruz. Kız çocukları bizim için çok ayrı bir öneme sahip, onların her alanda desteklenmesi ve önlerinin açılması gerektiğine inanıyoruz. Şehrin koşturmacası, her birimiz için farklı zorluklarla dolu... Ancak bu şartlara bir kız çocuğun gözünden bakmak ve onların bakış açısını anlamak, yaşamı daha duyarlı ve çeşitlilik odaklı bir şekilde değerlendirmemize yardımcı olabilir. Bu bakış açısıyla duyarlılık oluşturmak için Suna’nın Kızları ve Şehir Dedektifi ile bir araya geldik. Güvenli Adımlar projemizle; kız çocuklarımızın yaşadıkları çevreyle ilişkilerinin güçlenmesini, daha yaşanabilir kentlerin oluşması için kendi fikir ve önerilerini güvenli bir ortamda ifade edebilmelerini sağlamayı, toplumda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

İş insanı Suna Kıraç’ın eğitim alanındaki çabalarını, değerlerini ve vizyonunu yaşatmak amacıyla 2021 yılında kızı İpek Kıraç tarafından kurulan Suna’nın Kızları Genel Koordinatörü Burcu Gündüz Maşalacı da Çocukları Destekleyen Mahalleler için Topluluk Çalışmalarına Urfa’nın beş mahallesinde başladıklarını hatırlatarak, “Suna’nın Kızları olarak kız çocuklar başta olmak üzere tüm çocukların özgün ihtiyaçlarını gözeten kapsayıcı alanlar oluşturmak için çalışıyoruz. Kız çocukların bedensel ve duygusal olarak iyi halde olmaları, eğitimlerine kesintisiz devam etmeleri, oyundan ve eğlenmekten geri kalmamaları, baskı altında olmamaları ve gelecekleriyle ilgili karar sahibi olmalarının ön koşullarından biri de onlar için güvenli kentlerin yaratılması. Mahallelerden başlayarak kentlerimizin kız çocuklar başta olmak üzere tüm çocuklar için daha destekleyici ve güvenli halde olabilmeleri için kız çocuk odaklı bir tasarımla yeniden ele alınması gerekiyor. O yüzden de Skechers Türkiye’nin Güvenli Adımlar projesinin bir parçası olmayı önemsiyor ve destekliyoruz. Bu tür çalışmaların başarıya ulaşması için devlet, sivil toplum ve özel sektörün el ele vermesinin de önemli olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.

 

Daha yaşanabilir, kapsayıcı ve dirençli kentlerin oluşmasına katkı sunmak amacıyla çocukların katılımını destekleyen oyun yöntemleri, araştırma projeleri geliştiren ve çocuk dostu mekân tasarımı projeleri yürüten Şehir Dedektifi'nin Kurucusu, şehir plancısı Gizem Kıygı, "2019'da bir sosyal girişim olarak yolculuğumuza başladık. Kentleri çocuklar için daha yaşanabilir, kapsayıcı, dirençli ve güvenli hale getirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Çocukların kentle kurduğu ilişkiyi çocuklarla birlikte araştırıyor ve görünür kılmaya çalışıyoruz. Kız çocuklar kentsel mekânda varlığı ve ihtiyaçları en görünmez gruplardan biri. Yaş gruplarına uygun katılımcı yöntemler kurgulandığında çocuklar güvenle oynamak, yürümek, spor yapmak için ihtiyaç duydukları tasarım bileşenlerini, fikirlerini rahatlıkla ifade ediyor. Bu fikirlerin yaygınlaşması, çocukların ortaya koydukları ihtiyaçların yetişkinler tarafından sahiplenilmesi ve farkındalık oluşması çok önemli. Bu nedenle, Skechers Türkiye'nin Güvenli Adımlar projesinin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Projenin ilk ayağını Beyoğlu'nda gerçekleştirdik. Katılımcılarımız, Beyoğlu'nun kız çocuklar için daha güvenli bir yer haline gelebilmesi için birçok fikir ve öneri üretti. Sonraki duraklarımızda da kız çocukların yaratıcı fikirleriyle buluşmayı iple çekiyoruz" dedi.

 

Güvenli Adımlar projesi kapsamında kız çocukların kentlerini güvenle ve özgürce deneyimlemek, oynamak, hareket etmek, spor yapmak, gezmek için ihtiyaç duydukları mekansal bileşenleri keşfetmek üzere Şanlıurfa ve İstanbul’da iki atölye daha yapılması planlanıyor.

Skechers Türkiye Hakkında

Dünyanın en büyük spor ayakkabı markalarından biri olan Skechers’ın Türkiye’deki tüm faaliyetleri, 2011 yılından bu yana Olka Spor Malzemeleri Tic. A.Ş distribütörlüğünde yürütülüyor. Spor ayakkabı, günlük ayakkabı, çocuk ayakkabıları, spor giyim, günlük giyim ve aksesuarlar kategorilerinde ürünler sunan Skechers Türkiye’nin ülke genelinde 70’ten fazla mağazası bulunuyor.

Skechers ile tekstil lisans anlaşması bulunan Olka’nın Türkiye’de satılan bütün Skechers markalı tekstil ürünleri burada tasarlanıyor, markanın ARGE çalışmalarıyla geliştiriliyor ve kalite standartları çerçevesinde üretiliyor. Skechers Türkiye’nin biri İstanbul Esenyurt’ta, diğeri Şanlıurfa’da faaliyet gösteren üretim tesislerinde ise çeşitli ayakkabı modellerinin yüksek adetli üretimleri gerçekleştiriliyor. Türkiye ekonomisine ve istihdamına gerek perakende gerekse üretim alanlarında katkılar sağlayan Olka Grup’un gelecekteki stratejik hedefleri arasında üretim kapasitesini artırmak suretiyle yurtdışına ihracat da bulunuyor.

Skechers.com.tr