Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çikolata, sadece damak zevkimize hitap eden bir lezzet olmanın ötesinde, sağlığımız için de birçok fayda sunan bilimsel bir harikadır. Genellikle tatlı isteği, mutluluk anları ve bazen de küçük bir suçluluk duygusuyla ilişkilendirilse de, çikolata bilimsel araştırmalar ışığında bilinenden çok daha fazlasını barındırıyor.
"Mutluluk hormonu" salgılaması ve antioksidan zenginliği gibi bilinen faydalarının yanı sıra, çikolatanın şaşırtıcı ve az bilinen yönleri de bulunmaktadır. Son dönemdeki bilimsel çalışmalar, çikolatanın bilişsel fonksiyonlar üzerindeki olumlu etkilerini vurgulamaktadır. Özellikle flavonoid açısından zengin bitter çikolata, beyin kan akışını artırarak hafızayı ve öğrenme kapasitesini güçlendirebilir. Hatta bazı araştırmalar, düzenli bitter çikolata tüketiminin sözel akıcılık ve dikkat süresi üzerinde belirgin iyileşmeler sağladığını ortaya koymuştur. Bu da çikolatanın sadece bir keyif gıdası değil, aynı zamanda beynimiz için besleyici bir takviye olabileceğini göstermektedir.
Çikolatanın bir diğer dikkat çekici faydası ise bağırsak mikrobiyotası üzerindeki olumlu etkisidir. İçerdiği prebiyotik lifler sayesinde çikolata, faydalı bağırsak bakterilerinin çoğalmasını destekler. Sağlıklı bir mikrobiyota ise bağışıklık sistemi, sindirim ve ruh hali üzerinde doğrudan etkilidir. Dolayısıyla, kaliteli bir bitter çikolata parçası sadece damak tadınızı değil, aynı zamanda genel sağlığınızı da olumlu yönde etkileyebilir.
Ayrıca, çikolatanın stresle mücadeledeki etkisi sadece serotonin üretimiyle sınırlı değildir. İçerdiği magnezyum gibi mineraller, sinir sistemini dengelemeye ve kasları gevşetmeye yardımcı olarak stresin fiziksel belirtilerini hafifletebilir. Bazı çalışmalar, çikolatanın kronik yorgunluk sendromu semptomlarını azaltmada potansiyel bir rolü olabileceğini dahi göstermektedir.
Elbette bu faydalardan yararlanmak için yüksek kakao oranına sahip, kaliteli bitter çikolata tercih edilmeli ve tüketimi ölçülü olmalıdır. Sütlü ve beyaz çikolatalar, yüksek şeker ve işlenmiş yağ içerikleri nedeniyle bu faydaların çoğunu sağlamazlar.
Özetle, çikolata yalnızca bir tatlı değil; yüzyıllardır süregelen kültürel ve gastronomik serüveniyle birlikte, modern bilimin ışığında "keşfedilmeyi bekleyen bir süper gıdadır."
Bir dahaki sefere bir parça çikolata alırken sadece lezzetine değil, sağlığınıza katacağı potansiyel katkılara da odaklanın.
Bu eşsiz lezzeti ve bilimsel yönlerini keşfetmek için sizleri, 19-21 Eylül tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenleyeceğimiz 2. Uluslararası Çikolata Festivali'ne bekliyoruz!

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Whispers uygulaması ile Rolls-Royce'un lüks ve benzersiz deneyimi dijital dünyaya taşınıyor. Rolls-Royce kullanıcılarına özel uygulamada, kişiselleştirilmiş araç deneyiminden keşfedilmemiş lokasyonlara kadar farklı birçok içeriğe erişim sağlanabiliyor.
Rolls-Royce kullanıcılarına özel geliştirilen Whispers uygulaması ile markanın lüks ve özel deneyimi dijital dünyaya taşınıyor. Sadece Rolls-Royce sahiplerinin kullanabileceği, erişilmesi güç olan bilgilere ulaşabileceği, nadir keşifler yapabileceği ve benzer yaşam tarzına sahip kişilerle bağlantı kurabileceği özel bir dünya sunuyor.
Uygulama ile kullanıcılar araçlarının üretim süreçlerini takip edebilirken araçları hakkında anlık bilgilere erişim sağlıyor.
Kişiselleştirilmiş araç deneyimi sunuyor
Whispers ile Rolls-Royce kullanıcıları araçlarını tamamen kişiselleştirebiliyor. Renkler, iç mekan detayları, özel malzemeler gibi birçok özelliği uygulama üzerinden seçebilirken, tasarımlarını diledikleri gibi özelleştirebiliyor.
Kullanıcılar Rolls-Royce'un kişisel müşteri temsilcileriyle uygulama üzerinden doğrudan iletişim kurarak araçları hakkında bilgi alabiliyor ve özel taleplerini iletebiliyor.
Whispers ile lüks ve ayrıcalık yeniden tanımlanıyor
Kullanıcılar, Rolls-Royce Whispers sayesinde markanın sunduğu birçok özel hizmete, içeriklere ve imkânlara erişim sağlıyor. Dünyanın en saygın destinasyonlarının yanı sıra daha önce keşfedilmemiş lokasyonlardan oluşan özenle seçilmiş bir koleksiyon sunuyor.
Rolls-Royce deneyiminizi zenginleştirebileceğiniz Whispers'a erişmek için tek yapmanız gereken, size özel araç şasi numaranızı (VIN) uygulamaya girmek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Uçtan uca teknoloji ürün ve çözümleriyle bilgi teknolojileri alanının öncü distribütörü Redington, siber güvenlik alanında global bir dev olan Trend Micro'yu Azerbaycan'daki kullanıcıların hizmetine sunuyor.
BT sektörünün lider distribütörü Redington, bu yıl giriş yaptığı Azerbaycan pazarını önemli bir markasıyla daha tanıştırıyor. 25 yılı aşkın deneyimle güvenlik sağlayıcısı ve bulut güvenliği, sunucu güvenliği, sanallaştırma güvenliği ve küçük işletmelere yönelik içerik güvenliği alanında pazar lideri Trend Micro, Redington'ın güçlü iş ortakları ağı ile Azerbaycan'daki son kullanıcılara sunulacak.
Uçtan Uca Güvenlik Çözümleri Azerbaycan'da
Trend Micro, Azerbaycan pazarına sunduğu gelişmiş teknolojilerle siber güvenliğin her katmanında kurumlara kapsamlı çözümler sunmaya hazırlanıyor. Kullanıcıların ihtiyaç duyduğu gelişmiş tehdit tespiti ve müdahale kabiliyetinden hibrit bulut ortamlarının korunmasına, e-posta trafiğinin güvenli hale getirilmesinden uç nokta cihazlarının yönetimine kadar çok sayıda alanda çözümler sağlayacak. Redington'un bölgedeki güçlü iş ortaklığı yapısı sayesinde, bu teknolojiler kısa sürede kamu, finans, sağlık, üretim ve daha birçok sektörde etkin bir şekilde konumlandırılacak.
Trend Micro, Azerbaycan'da kullanıcıların ihtiyacı olan Trend Micro Vision One Extended Detection and Response (XDR), Cloud One Platform, Trend Micro Email Security - Cloud App Security (CAS) başta olmak üzere tüm ürün ve çözümleriyle yer alacak.
Güvenlik çözümleri büyük bir ihtiyaç
Azerbaycan pazarının kendileri için büyük önem taşıdığını ve Trend Micro'nun Redintgon'ın önemli markalarından biri olduğunu kaydeden Redington Türkiye Genel Müdürü Bora İncir, "Redington olarak, teknoloji alanında dünyanın önde gelen markalarını farklı coğrafyalardaki kurumlarla buluşturarak iş ortaklarımızın dijital dönüşüm yolculuklarına değer katmayı sürdürüyoruz. Siber güvenliğin her geçen gün daha hayati hale geldiği bir dönemde, Trend Micro gibi küresel bir güvenlik liderini Azerbaycan pazarına taşıyor olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Geniş ürün portföyümüz, teknik uzmanlığımız ve bölgedeki kanal ağımızla, yalnızca dağıtım değil; değer yaratan, sürdürülebilir bir büyüme modeli sunmayı hedefliyoruz. Bu iş birliğinin hem Azerbaycan'daki kurumlara hem de ekosistemimize önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz." dedi.
Trend Micro MMEA Channel Director Hasan Gültekin ise "Trend Micro olarak dünyanın dört bir yanında edindiğimiz deneyim ve teknoloji gücümüzle, kurumların dijital varlıklarını her türlü siber tehdide karşı korumaya odaklanıyoruz. Siber tehditlerin giderek daha karmaşık ve hedefli hale geldiği günümüzde, yalnızca ürün değil, stratejik güvenlik ortağı sunmak artık kritik önem taşıyor. Bu doğrultuda Redington ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde, Azerbaycan'da yer alan kurumlara gelişmiş tehdit tespiti, uçtan uca görünürlük, otomasyon ve bulut güvenliği gibi alanlarda kapsamlı çözümler sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Redington'un bölgedeki güçlü kanal yapısı ve yerel pazarı tanıyan yaklaşımıyla, güvenlik teknolojilerimizin daha geniş kitlelere ulaşacağına ve birlikte önemli başarılara imza atacağımıza inanıyoruz." dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bursa'da Festival Coşkusu Ekonomiye Yansıdı, Otel ve Restoran Sahipleri Memnun
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali, bu yıl ikinci kez Bursa'da büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. 28 Haziran - 6 Temmuz 2025 tarihleri arasında düzenlenen festival, kente yalnızca kültürel değil, ekonomik canlılık da getirdi.
Festival süresince Bursa'daki otel ve restoranlarda doluluk oranlarında ciddi artışlar yaşandı. Şehir esnafı, yerli ve yabancı turistlerin oluşturduğu bu yoğunluktan son derece memnun kaldı. Festival, kent ekonomisine gözle görülür bir katkı sağladı.
7 GÜN BOYUNCA RESTORANLAR DOLDU TAŞTI
Bursa Kültür Yolu Festivali kapsamında konserlerden tiyatro oyunlarına, sergilerden gastronomiye, arkeolojiden atölyelere kadar yüzlerce etkinlik düzenlendi. Etkinliklere sadece Bursalılar değil, çevre illerden gelen ziyaretçiler de yoğun ilgi gösterdi.
Festivalin öne çıkan bölümlerinden biri de gastronomi etkinlikleri oldu. Bursa'nın belirli noktalarında kurulan 12 farklı "Lezzet Noktası"nda ünlü şefler tarafından hazırlanan yöresel yemekler, misafirlerle buluştu. Coğrafi işaretli ürünler ve unutulmaya yüz tutmuş geleneksel lezzetler, festival sayesinde yeniden gün yüzüne çıktı.
Festivalin kent ekonomisine olan etkisini değerlendiren otel ve restoran temsilcileri, yaşadıkları memnuniyeti şu sözlerle ifade etti:
Sheraton Bursa Hotel Ön Büro Müdürü Ersin Çetin:
"Festival döneminde gelen Türk misafirlerimizin yanı sıra, yabancı konuklarımızı da etkinliklere yönlendirdik. Bu da doluluğumuzu yüzde 35'e yakın artırdı. Şehir kültürünü tanıtmak adına önemli bir adım."
Kocamanlar Balıkçılık Sahibi Ali Kocaman:
"Yaz döneminde artan yabancı turist sayısının üzerine, festivalle birlikte ciddi oranında bir müşteri artışı daha yaşadık. Menüye farklı lezzetler ekledik."
Yahyazade Restoran Sahibi Ahmet Yahyazade:
"Doluluk oranlarımızda büyük artış gözlemledik. Bursa'nın özgün yemekleri, usta şefler eşliğinde tanıtıldı. Yerli ve yabancı misafirlerimizin ilgisi yoğun oldu."
Tarihi Taş Fırın İşletmecisi Enes Kavan:
"Festival haftasında doluluk oranlarımızda yüzde 35'e yakın artış yaşandı. İnsanlar sadece gezmekle kalmadı, gezdikleri yerin değerini de anlamaya başladı. Bu da bizim için çok kıymetli."
Kültür ve Ekonomi El Ele: Festivalin Katkısı Büyük
Bursa Kültür Yolu Festivali, yalnızca kültürel değil, ekonomik anlamda da Bursa'ya büyük bir ivme kazandırdı. Hem şehirdeki konaklama hem de yeme-içme sektörleri hareketlilik yaşarken, esnafın yüzü güldü. Festivalin her yıl daha da büyüyerek devam etmesi bekleniyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin yüksek katma değerli üretim alanlarında küresel bir çekim merkezi haline gelmesi, uluslararası biyoteknoloji devlerini de harekete geçirdi. Bu kapsamda, COVID-19 aşılarında kullanılan mRNA bazlı formülasyonlar da dahil ileri lipid teknolojilerinde global ölçekte tanınan Hindistan merkezli VAV Yaşam Bilimleri, Türkiye pazarına giriş yaptı. Arisan Kimya ve bir diğer yerel distribütörle kurduğu stratejik iş birliğiyle Türkiye'ye açılan VAV; iştirak şirketi VAV Lipids aracılığıyla ilaç, kişisel bakım, beslenme ve nanomedisin uygulamaları için özel lipid çözümler sunacak.
Yüksek saflıkta lipidler ve lipid bazlı taşıyıcı sistemlerin küresel tedarikçisi VAV Yaşam Bilimleri, Türkiye pazarına Arisan Kimya ve sektörde önde gelen bir diğer yerel distribütörle kurduğu stratejik iş birliğiyle resmen giriş yaptı. Bu iş birliği sayesinde, Türkiye'de katma değeri yüksek üretim kapasitesinin artırılması, teknoloji transferi ve nitelikli istihdam alanlarının gelişmesi bekleniyor.
"Türkiye uzun vadeli potansiyele sahip dinamik bir pazar"
VAV'ın bu stratejik girişimi, iştirak şirketi VAV Lipids üzerinden yürütülecek. Türkiye'de özellikle ilaç endüstrisi, nutraseutik ürünler, kişisel bakım çözümleri, yeni nesil ilaç taşıma sistemleri (NDDS) ve nanomedisin uygulamaları için gelişmiş lipid teknolojileri sunmayı hedefleyen VAV Lipids, mRNA bazlı COVID-19 aşıları için lipid tedarikçisi olarak küresel ölçekte tanınıyor. Global pazarda Almanya'daki Ar-Ge merkezi ve Avrupa, Amerika, Asya ve Ortadoğu'daki yaygın dağıtım ağıyla faaliyetlerini sürdüren şirket, hâlihazırda çok uluslu firmalara yönelik özel lipidler ve lipozomlar geliştiriyor. Bu çözümler yenilikçi ilaç taşıma sistemlerinde, yüksek etkili kozmetik ürünlerinde ve fonksiyonel gıdalarda kullanılıyor.
Türkiye pazarı ile ilgili değerlendirmede bulunan VAV Yaşam Bilimleri Genel Müdürü Arun Kedia, "Hindistan'dan sonra en stratejik büyüme adımlarımızdan birini Türkiye'de atıyoruz. Türkiye; güçlü üretim altyapısı, teknik bilgi birikimi ve eğitimli profesyonel kadrosuyla dikkat çeken, uzun vadeli potansiyele sahip dinamik bir pazar. Arisan Kimya ve bir diğer saygın distribütörle kurduğumuz stratejik ortaklıkların, teknoloji ve uzmanlığımızı Türkiye pazarına daha etkin ulaştırmamıza katkı sağlayacağına inanıyoruz" dedi.
"VAV'ın bölgesel hedefleri yerel pazardaki deneyimimizle stratejik uyum içinde"
VAV Yaşam Bilimleri'nin çoklu distribütör modeliyle attığı bu stratejik adım, şirketin hem küresel ölçekte büyüme kararlılığını hem de yerel pazarlara ileri biyolojik taşıma teknolojileriyle değer katma vizyonunu destekliyor.
VAV'ın stratejik ortaklarından biri olan Arisan Kimya ise global Vinmar Grubu bünyesindeki faaliyetleriyle uzun süredir Türkiye'de kozmetik, kişisel bakım ve ilaç sektörlerine hizmet veriyor. Şirket olarak yerel pazardaki deneyim ve teknik kapasitelerinin VAV'ın bölgesel hedefleriyle stratejik bir uyum içinde olduğuna dikkat çeken Arisan Kimya Yaşam Bilimleri Grup Müdürü Burçak İnce, iş birliğini şu sözlerle değerlendirdi: "VAV ekibinin lipid sistemleri ve nanoteknoloji alanındaki teknik derinliği bizi fazlasıyla etkiledi. Şirketin, yalnızca ürün sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda karmaşık formülasyon süreçleri ve klinik çalışmalar boyunca müşterilerine rehberlik etme yetkinliği oldukça güçlü. Türkiye'de gerçekleştirdiğimiz temaslar, bilim temelli başarılı bir iş birliğinin potansiyelini açıkça ortaya koyuyor."
VAV Yaşam Bilimleri Hakkında;
Yüksek saflıkta lipidler ve lipid bazlı taşıyıcı sistemler alanında uzmanlaşan VAV Yaşam Bilimleri, bilim temelli bir biyoteknoloji şirketi olarak faaliyet gösteriyor. Merkezi Hindistan'da bulunan şirket, 40 yılı aşkın sektör deneyimiyle ilaç, biyoteknoloji, beslenme, kişisel bakım ve nanomedisin gibi pek çok alanda global düzeyde çözümler sunuyor. mRNA bazlı aşılar, yeni nesil ilaç taşıma sistemleri, liposomal formülasyonlar ve özel farmasötik uygulamalar için fosfolipidlerden nötral lipidlere kadar geniş bir ürün yelpazesi geliştiren VAV Yaşam Bilimleri, bu alandaki ileri Ar-Ge çalışmaları ve uluslararası kalite standartlarına uygun üretim altyapısıyla öne çıkıyor. Ürünleri, araştırma süreçlerinden klinik kullanıma kadar birçok farklı aşamada tercih edilen şirket, şeffaf tedarik zinciri yönetimi ve regülasyonlara duyarlı yaklaşımıyla da fark yaratıyor. Global pazarda Almanya'daki Ar-Ge merkezi ve Avrupa, Amerika, Asya ve Ortadoğu'daki yaygın dağıtım ağıyla faaliyetlerini sürdüren VAV Yaşam Bilimleri, bilimsel çözümlerini dünya çapında erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yaz mevsiminin etkisiyle sıcak hava nedeniyle ev ve iş yerlerinde artan serin hava ihtiyacı, elektrik faturalarına yüklü miktarda yansıyor. Türkiye'de konutlarda elektrikle çalışan klima ve vantilatör gibi soğutma cihazlarının kullanım oranı yüzde 40'ı aşmış durumda. Bu oran, özellikle İzmir, Antalya ve Adana gibi sıcak iklim kuşaklarında yüzde 60'ın üzerine çıkıyor. Ülkemizde yıllık 347,9 terawatt saati bulan ve yaz aylarında rekor seviyelere ulaşan elektrik tüketiminde tasarrufun yolu ise kaliteli ısı yalıtımından geçiyor. Ravago Bina Çözümleri Mineral Yünler Satış ve Pazarlama Direktörü Özge Müçek, "Doğru malzemelerle uygulanmış bir dış cephe yalıtımı sayesinde yaz aylarında klima kaynaklı elektrik tüketiminde yüzde 50'ye varan tasarruf sağlanabilir" diyor.
 
Türkiye'de elektrik tüketimi mevsimsel olarak ciddi dalgalanmalar gösteriyor. Yaz mevsiminin etkisini yoğun şekilde hissettirdiği bugünlerde, binalarda iç ortam sıcaklığını ideal seviyede tutmak için başvurulan klimalar, elektrik tüketiminin başlıca kaynaklarından biri hâline geliyor. Bu da hem bireysel enerji faturalarında artışa hem de ulusal ölçekte enerji tüketiminde ciddi yüklenmelere neden oluyor. Ravago Bina Çözümleri Mineral Yünler Satış ve Pazarlama Direktörü Özge Müçek, ısı yalıtımının yazın soğutma, kışın ise ısıtma için kullanılan elektrik giderlerini önemli ölçüde düşürdüğüne dikkat çekiyor.
 
Doğru ısı yalıtımıyla yazın elektrik faturalarında yüzde 50 tasarruf mümkün
Güneşe doğrudan maruz kalan dış cephelerde yapılacak kaliteli ısı yalıtımı, yaz aylarında bina içine giren ısının büyük ölçüde engellenmesini sağlıyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Özge Müçek, "Bu sayede klimaların daha az süreyle ve daha düşük kapasitede çalışması yeterli oluyor. Enerji maliyetlerindeki düşüş ise hem bireysel hem de toplumsal ölçekte ciddi tasarruf anlamına geliyor. Türkiye'de özellikle yaz aylarında rekor seviyelere ulaşan elektrik tüketimi, yıllık olarak 347,9 terawatt saati buluyor. Türkiye'nin 80 milyar dolara yaklaşan enerji ithalatında önemli bir konumda bulunan elektrik tüketiminin azaltılması, ülke genelindeki enerji tüketiminde sürdürülebilirlik hedeflerine yaklaşmak içinse büyük önem taşıyor. Bu noktada kışın ısıtmanın yanı sıra yazın da soğutma giderlerinde önemli düşüşler sağlayan ısı yalıtımı; karbon emisyonlarının azaltılması, fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması ve enerji arz güvenliğinin artırılması gibi kritik konulara önemli katkıda bulunuyor. Yaz aylarında klima kaynaklı elektrik tüketiminde yüzde 50 oranında tasarruf sağlayan ısı yalıtımı, ayrıca binaların iç ortam konforunu artırarak yaşam kalitesini yükseltiyor" şeklinde konuştu.
 
Sıcak iklim bölgelerinde klima kullanımı yüzde 60'ın üzerinde
TÜİK verilerine göre, Türkiye'de konutlarda elektrikle çalışan soğutma cihazı kullanım oranı yüzde 40'ın üzerine çıkmış durumda. Müçek, özellikle İzmir, Antalya ve Adana gibi sıcak iklim bölgelerinde bu oranın yüzde 60'ı aştığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'de yapılan analizlere göre ısı kayıplarının yüzde 50'si dış duvarlardan, yüzde 25'i çatılardan, yüzde 20'si pencere ve kapılardan, yüzde 10'u ise zemin ve temel duvarlardan kaynaklanıyor. Bu kayıpların önüne geçmek için yapılan kaliteli ısı yalıtımı uygulamasıyla dış sıcaklık farklarına karşı daha stabil sıcaklıklar sağlayan yapılar, birey sağlığı ve uzun vadeli bina ömrü açısından da avantaj sağlıyor."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Paterna Group'un ayrıcalıklı markalarından Faro Garden, Dalaman Havalimanı'nda tek açık hava ve beach konseptli alan olarak bu yaz da fark yaratıyor. Tatil bitse de ruhu biraz daha yaşatmak isteyenler için Faro Garden, tatilin son anlarını hafızalara kazımak isteyenlere eve dönüş yolculuğunu biraz daha keyifli kılmak için özel bir mola noktası sunuyor.
Palmiyelerle çevrili tasarımı, bol gün ışığı alan mimarisi ve Akdeniz'in özgür ruhunu yansıtan detaylarıyla Faro Garden, uçuş öncesi tatil hissi sunmayı hedefliyor. Şehirden kopup Akdeniz kıyılarına varmış gibi hissettiren atmosfer, yaz seyahatlerinin vazgeçilmez durağı olmaya aday.
İmza İçkilerle Serin Bir Mola
Menüsünde yer alan serinletici imza kokteyller ve mocktail seçenekleri, Faro Garden deneyiminin ayrılmaz parçası. Özel tariflerle hazırlanan içecekler, ferahlık arayan misafirleri Akdeniz esintili bir serinliğe davet ediyor.
Akdeniz Kahvaltısının En Keyifli Hali
Sabah uçuşlarına Akdeniz esintili bir başlangıç yapmak isteyenler için Faro Garden, zengin ve dengeli içeriklerle hazırlanan Akdeniz Kahvaltısı ile öne çıkıyor. Hafif, taze ve dengeli seçenekleriyle Akdeniz mutfağının imzasını taşıyan kahvaltı, güne en keyifli şekilde başlamayı sağlıyor.
Paylaşmaya Davet: Faro Tapasları
Akdeniz kültürünün paylaşmaya dayalı sofralarından ilham alan Faro Tapasları ise günün her saati tercih edilebilecek hafif atıştırmalıklar sunuyor. Özenle seçilen malzemelerle hazırlanan bu küçük tabaklar, yolculuk öncesi ufak ama unutulmaz bir lezzet molası vadediyor.
Dalaman Havalimanı'nda yolculuğu tatile dönüştürmek isteyen herkes için Faro Garden, yaz boyunca açık havada konforlu, lezzetli ve stil sahibi bir mola noktası olmaya devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye iş dünyasının zamansız lideri Sakıp Sabancı, yapay zeka teknolojisiyle hazırlanan podcast serisi ile bugünün dünyasına sesleniyor. “Vision of Sakıp Sabancı” Projesi’nin bir uzantısı olan bu özel podcast serisi, Sakıp Sabancı Chatbot’un alanında lider konuklarla gerçekleştirdiği sohbetleri içeriyor. Serinin ilk konuğu, Sakıp Sabancı’nın torunu ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Melisa Sabancı Tapan oldu.
 
Hayatın birçok alanında dönüşüm yaratan yapay zekâ, Türkiye iş dünyasının simge isimlerinden Sakıp Sabancı’nın düşünsel mirasını, değerlerini, öğretilerini ve vizyonunu geleceğe taşımak için araç oldu. Teknolojinin son olanaklarından faydalanılarak 2024 yılında hayata geçirilen “Vision of Sakıp Sabancı” isimli proje kapsamında geliştirilen Sakıp Sabancı Chatbot’u, podcast serisi ile konuklarını ağırlamaya başladı. Serinin ilk konuğu, Sakıp Sabancı’nın torunu ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Melisa Sabancı Tapan oldu.
  
Melisa Sabancı Tapan’ın öncülüğünde Sabancı Üniversitesi ve Consciouslab iş birliğinde Sakıp Sabancı’ya ait binlerce belge, video, ses kaydı ve anı kullanılarak geliştirilen özelleştirilmiş bir yapay zekâ modeli olan Sakıp Sabancı Chatbot’u, bugünün konularına Sabancı’nın bakış açısı ve üslubuyla yorumlar sunabiliyor. Özel bir yapay zekâ ses modeliyle entegre çalışan Chatbot, çıktıları da Sakıp Sabancı’nın sesiyle seslendirebiliyor.
 
Vision of Sakıp Sabancı Podcast, yalnızca teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda kültürel bir aktarım projesi
Çalışmaya ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Melisa Sabancı Tapan, “Sakıp Sabancı, her yaştan ve her kesimden insanla güçlü bir bağ kurabilen, açık fikirli, dürüst ve samimi bir vizyonerdi. Tarlada çalışan bir emekçiye de dünya liderlerine de aynı içtenlikle yaklaşır; farklı bakış açılarını ortak bir dile tercüme ederek insanlara aktarabilirdi. Hepimize yalnızca başarılı bir iş insanı olmanın değil; insan olmanın, insan kalmanın ve bu değerleri yeni kuşaklara aktarmanın yollarını aramayı gösterdi. Sadece ifade etmekle kalmadığı, yaşayarak bize gösterdiği bu değerlerle Sakıp Sabancı bugün hâlâ bize ışık tutuyor” dedi.

Vision of Sakıp Sabancı Projesi’nin Sakıp Sabancı’nın ileri görüşlülüğünün bir yansıması olduğunu belirten Tapan, “Bu projenin, dedemin fikir ve söylemleriyle birebir örtüştüğünü düşünüyorum. O her zaman birlikten güç doğacağını savunurdu. Bu model de kolektif bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı ve gelişmeye devam ediyor. Projenin çıktılarından biri olan Vision of Sakıp Sabancı Podcast yalnızca teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda kültürel bir aktarım projesi. Amacımız Sakıp Sabancı’yı günümüzle ve gelecek nesillerle ilham veren bir formatta buluşturmak” ifadelerini kullandı.
 
Sakıp Sabancı Chatbot’u serinin ikinci bölümünde Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Özgür Demirtaş, üçüncü bölümünde de 2025 yılı Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Jüri Özel Ödül Kazananı Siyaset Bilimi Profesörü Wendy Brown ile bir araya geldi. Podcast serisi Sakıp Sabancı’nın dijital zekasının kendi seçtiği alanında lider konukları ağırlamaya devam edecek.
 
Vision of Sakıp Sabancı Podcast’in bölümlerine aşağıdaki bağlantılar üzerinden ulaşabilirsiniz:
• Podcast Duyurusu (YouTube)
• Spotify
• Apple Podcast