Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk seramik sektörünün lider markası NG Kütahya Seramik, bugüne kadar aldığı sertifika ve ödüllere bir yenisini daha ekledi. NG Kütahya Seramik, NG Stone markalı porselen slab ürünleriyle; tasarım, hijyen, sağlık, güvenilirlik ve yüksek kalite standartlarını karşılayan ürün ve markalara verilen uluslararası NSF (National Sanitation Foundation) Gıda Temas Sertifikası almaya hak kazandı.
Dünyada yalnızca birkaç ülkede üretilebilen, 160x320 cm ebatlarındaki dünyanın en büyük seramiklerinden oluşan NG Stone serisi ürünleriyle NG Kütahya Seramik, Türkiye’de bu ölçekte gıda temas sertifikası alan ilk seramik markası oldu. Aynı zamanda bu belgeyi dünya genelinde almaya hak kazanan yalnızca 12 markadan biri olarak da dikkat çekiyor. Bu ölçekte hijyen sertifikalı ve gıda temasına uygun yüzey üretimi yapabilen firma sayısı ise dünyada yok denecek kadar az.
NG Stone ürünleri; hijyen ve sağlığın öncelikli olduğu ev mutfakları, kafe ve restoranlar, oteller, hastaneler ve gıda üretim tesisleri gibi pek çok alanda, gıda ile doğrudan temasa uygunluğu tescillenmiş ürünler olarak güvenle kullanılabiliyor. Gıda temas sertifikası, bir ürünün yiyecek ve içeceklerle temas ettiğinde insan sağlığına zarar vermediğini, mikroorganizma barındırmadığını, toksik madde içermediğini ve kolay temizlenebilir olduğunu belgeliyor.
Merkezi ABD’de bulunan NSF International, 75 yılı aşkın süredir dünya genelinde gıda ile temas eden ürünleri; hijyen, kimyasal uygunluk ve yapısal dayanıklılık gibi kriterler doğrultusunda detaylı testlerden geçirerek sertifikalandırıyor.
NG Stone Serisinin Öne Çıkan Özellikleri
Bakım ve Temizlik Kolaylığı: Gözeneksiz yapısı sayesinde bakteri ve mikroorganizma barındırmaz. Temizlik için kimyasal kullanmaya gerek kalmadan, nemli bir bezle silmek yeterlidir.
Gıda Temasına Uygun: Yüzeyi tamamen hijyeniktir. Kesme tahtasına ihtiyaç duymadan doğrudan slab yüzeyde sebze doğranabilir, hamur açılabilir, meyve dilimlenebilir. Bakteri riski oluşturmaz.
Leke Tutmaz: Çay, kahve, zeytinyağı, limon suyu gibi asidik veya yağlı maddeler yüzeye işlemez. Su emme oranı sıfırdır, bu da kalıcı leke oluşumunu engeller.
Yüksek Isıya Dayanıklı: Fırından çıkan tepsi, kızgın tava ya da doğrudan ateş (örneğin pürmüz) slab yüzeye zarar vermez. Deformasyon, çatlama veya yanma oluşturmaz.
Kimyasallara Dayanıklı: Yoğun temizlik maddeleri ve asitli yüzey temizleyiciler slab yüzeye zarar vermez. Endüstriyel mutfaklar için uygundur.
Çizilmeye Dayanıklı: Sert ve yoğun yapısı sayesinde bıçak darbeleri veya sürtünmelere karşı çizilmez. Bu sayede uzun yıllar boyunca estetik görünümünü korur
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Su ürünleri üretimi ve ihracatında Türkiye’nin başkenti Muğla, 2024 yılında 815 milyon dolar ihracata imza attı. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Sinan Kızıltan, sektörün yakın zamanda 1 milyar dolar ihracatı aşacak potansiyele sahip olduğunu dile getirdi.
Ege İhracatçı Birlikleri’nin Muğla Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlediği "İş Dünyası Buluşmaları-Muğla Toplantısı"nda konuşan Girit, Muğla’nın 2024 yılında 397 milyon dolarlık ithalata karşılık 1 milyar 296 milyon dolar ihracat yaptığı bilgisini verdi. Girit, “Muğla her 100 dolarlık ithalata karşılık 326 milyon dolar ihracat yapmış. Muğlalı ihracatçılarımızı kutluyoruz, bu başarılarının daha yukarı çıkması için devlet desteklerini daha etkin kullanmaları için devlet destekleri konusunda kendilerini bilgilendirmeye geldik” diye konuştu.
Muğla’nın su ürünleri ihracatı yanında çam balı üretimi ve ihracatında da öne çıktığını vurgulayan Girit, şöyle devam etti: “Muğla aynı zamanda önemli bir madencilik merkezi. “Muğla Beyazı” tüm dünyada tercih edilen bir mermer çeşidimiz. Muğla, 2024 yılında 122 milyon dolarlık maden ihracatı gerçekleştirdi. Madencilik sektörü, Muğla’nın ihracatında ikinci büyük sektör oldu. Türkiye’nin önemli narenciye üretim merkezlerinden Muğla’da 2024 yılında 36,5 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihracatına imza atıldı. Muğla’nın ihracatına gemi yat sektörümüz 34 milyon dolar, hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörümüz 32 milyon dolar katkı sağladılar.”
İhracatçılar olarak yüksek enflasyonun ve düşük döviz kurunun gölgesinde küresel rekabet mücadelesi verdiklerinin altını çizen Girit, “Bu süreçte devlet destekleri, ihracatımızı sürdürülebilir kılmak adına her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Ticaret Bakanlığımız, 2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza 24,7 milyar TL’lik devlet desteği sağladı. Ege İhracatçı Birlikleri olarak bu desteklerin 1 milyar 261 milyon dolarlık kısmının firmalarımıza ulaşmasına aracılık ettik. 2025 yılı bütçesinde ise bu rakamın 33 milyar TL’ye çıkarılması planlanıyor. Bu çerçevede ihracatçılarımızın, Responsible Destek Programı ve diğer devlet desteklerinden azami düzeyde faydalanmalarını çok önemsiyoruz” diyerek Muğlalı ihracatçıları devlet desteklerinden etkin bir şekilde yararlanmaya davet etti.
Çahan; “Yeşil mutabakata uyum zorunluluk”
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Çahan Küresel ölçekte yaşanan ekonomik dönüşümün, yeşil ekonomi odaklı bir yapıya evrildiğini, Avrupa Birliği’nin “Yeşil Mutabakat” vizyonunun; yalnızca çevreye duyarlı politikaları değil, aynı zamanda üretimden tedarik zincirine kadar tüm ticari süreçlerin yeniden kurgulanmasını zorunlu kıldığını dile getirdi.
“Bu süreçte çevreci üretim, karbon ayak izinin azaltılması ve döngüsel ekonomi gibi kavramlar, ticaretin vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir” diyen Çahan, “Türkiye’nin ihracatçı firmaları olarak bizler, bu dönüşümü yalnızca bir yükümlülük olarak değil, aynı zamanda yeni fırsatlara açılan stratejik bir eşik olarak görmek durumundayız. Bugün burada, devlet desteklerinin yanı sıra Yeşil Mutabakat’a uyum kapsamında sunulacak teşvik ve yönlendirmelerin ele alınacak olması son derece değerlidir. Muğla olarak bizler, tarım, turizm ve sanayi alanlarında sürdürülebilirliği merkeze alan bir vizyonla hareket ediyoruz. Odamız bünyesinde; yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve katma değerli ihracat başlıklarında üyelerimize yol gösterecek çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Sürdürülebilir üretim modeli; rekabet gücünü artırırken, aynı zamanda gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzu da desteklemektedir” şeklinde konuştu.
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, Ege İhracatçı Birliklerini tanıtan bir sunum yaparken, EİB Devlet Yardımları Uzmanları, Ticaret Bakanlığı'nın AB Yeşil Mutabakata uyum kapsamında devreye aldığı Repsonsible Destek Programı başta olmak üzere ihracatçılarımıza sunulan 16 devlet desteğini detaylı bir şekilde Muğlalı ihracatçılara aktardılar.
Programın son bölümünde Muğla’nın ihracat yolculuğuna uzun yıllardır katkı veren 17 firmaya ödülleri takdim edildi.
Muğla’dan 20 yılın üzerinde ihracat yapan ve ödüle hak kazanan firmalar şunlar oldu; “ALPAY MERMER SANAYİ VE TİCARET A.Ş., BIÇAKÇILAR MADENCİLİK PETROL ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş., ÇOBANLAR MERMER MADENCİLİK TURİZM TİC. VE İNŞAAT A.Ş., DEFNE SU ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş., EGE YAT HİZMETLERİ TURİZM SANAYİ VE TİCARET A.Ş., ERMAŞ MERMER SANAYİ VE TİCARET A.Ş., GÜMÜŞDOĞA SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM İHR. İTH A.Ş., HÜDAVERDİ GIDA TARIM PAZARLAMA TİC. TUR. EML. İNŞ. SAN. İTH. VE İHR. LTD. ŞTİ., KILIÇ DENİZ ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ İHRACAT İTHALAT VE TİCARET A.Ş., KOÇAR MERMER SANAYİ VE TİCARET A.Ş., MANAVLAR GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş., MİKROMAN MADEN SANAYİ VE TİCARET A.Ş., MUĞLA MERMER TURİZM İNŞAAT NAKL. İHR. İTH. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ., NOORDZEE SU ÜRÜNLERİ İHRACATI SANAYİ VE TİCARET A.Ş., SERVET ŞEKERLEME GIDA TURİZM SANAYİ VE TİCARET A.Ş., SKRETTİNG YEM ÜRETİM TİCARET A.Ş., SÜRSAN SU ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.”
DataExpert iş birliğinde BMI tarafından bu yıl 3. kez yürütülen “En Etkin 50 Teknoloji Lideri” araştırmasında Anadolu Sigorta’dan önemli bir başarı geldi. Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Korhan Kuyu, Türkiye’nin dijital dönüşümüne yön veren liderler arasında gösterildi.
“En Etkin 50 Teknoloji Lideri” arasında yer almaktan mutluluk duyduğunu belirten Korhan Kuyu “Anadolu Sigorta, sektöre öncülük eden dijital projelere imza atarken; müşteri deneyimi, veri analitiği, yapay zekâ ve bulut bilişim gibi alanlarda da yenilikçi uygulamalar geliştirmeye devam ediyor. ‘Türkiye’nin sigorta okulu’ olan Anadolu Sigorta’nın dijitalleşme çalışmaları, sigorta sektörünün geleceğini kökten değiştiren en önemli unsurlar arasında yer alıyor” dedi.
Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst düzey teknoloji yöneticilerinin değerlendirildiği araştırma, iş dünyasının teknolojiye yön veren isimlerini belirlemeyi amaçlıyor. Araştırmanın ilk aşamasında, Türkiye’de açıklanan 500 listeleri, borsaya kote şirketler, holdingler ve doğrudan başvuru yapan kuruluşlar dikkate alınarak binden fazla organizasyon belirlendi. Bu kuruluşlar; cirosal büyüklükleri, aktif büyüklükleri, çalışan sayıları ve sektördeki itibarları gibi kriterler temel alınarak incelendi.
Araştırma kapsamında seçilen organizasyonların teknoloji liderlerinin yalnızca mevcut pozisyonları değil, aynı zamanda teknoloji fonksiyonunun geçirdiği dönüşüme nasıl yön verdikleri, bu değişime nasıl uyum sağladıkları da detaylı şekilde değerlendirildi. Liderlerin performansı, iş deneyimi ve dijital stratejilere katkıları, danışma kurulu tarafından yapılan kapsamlı analizle ele alındı.
Bu kapsamlı sürecin sonunda, Anadolu Sigorta Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Korhan Kuyu, Türkiye’nin dijital geleceğine katkı sağlayan, teknoloji vizyonuyla fark yaratan liderlerden biri olarak “En Etkin 50 Teknoloji Lideri” arasında yer alma başarısını gösterdi. Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İlaç üretiminden atık yönetimine kadar tüm süreçlerinde doğaya saygılı bir yaklaşım benimseyen Humanis, biyoçeşitliliği korumayı sürdürülebilirlik anlayışının merkezine yerleştiriyor.
Tüm çalışmalarında ekosistemin dengesini gözeten bir yaklaşımla hareket eden Humanis, 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü vesilesiyle, ilaç üretim süreçlerinde doğayla uyumlu, sürdürülebilir bir vizyon benimsediğini bir kez daha vurguluyor. 1992 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, yalnızca doğanın korunması değil; aynı zamanda insanların gıda, sağlık, barınma ve güvenli yaşam gibi temel haklarına erişimi bakımından da kritik bir çerçeve sunuyor. Bu bütüncül bakış açısı, Humanis’in çevresel duyarlılık politikalarıyla da birebir örtüşüyor. Şirket, üretim süreçlerini çevresel sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekillendirerek ilaç üretiminde kullanılan bileşenlerin ve hammaddelerin doğa üzerindeki etkilerini de dikkate alıyor. Tedarik süreçlerinde sürdürülebilir kaynaklara öncelik verirken, enerji verimliliği ve karbon emisyonlarını azaltma odaklı bir iş modeli benimseyerek doğal kaynakları sorumlu bir şekilde kullanıyor.
Humanis doğa pozitif olma yolunda emin adımlarla ilerliyor
Biyoçeşitliliği korumaya yönelik uygulamaları hayata geçirmeye devam eden Humanis’in üretim tesisi biyoçeşitliliği koruyacak şekilde seçilen, karma nitelikli bir organize sanayi bölgesi içerisinde yer alıyor. Şirketin faaliyet alanında, REDDATA BOOK’a göre endemik türler veya Bern Sözleşmesi’ne göre koruma altına alınan türler bulunuyor. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve SKD Türkiye iş birliğiyle düzenlenen Doğa Pozitif Masterclass Programı’na katılım göstererek, doğa pozitif olma yolunda farkındalık kazanan Humanis, biyoçeşitliliği sadece korunması gereken bir değer değil, aynı zamanda ilaç sektöründe etik bir sorumluluk olarak görüyor.
Kimyasal içerikler çevreye zarar vermeyecek şekilde ayrıştırılıyor
Global ölçekteki regülasyonları ve iyi uygulama örneklerini yakından takip eden Humanis, ilaç ihtiva eden sıvı atıkları, diğer sıvı atıklardan ayırarak lisanslı bertaraf tesislerine gönderiyor. Bu sayede sucul alıcı ortamda deşarj edilen API miktarı minimize edilerek çevresel riskleri en aza indiriyor. Sadece sıvı atıklar değil üretim sonrası oluşan ilaç atıkları da çevreye zarar vermeyecek şekilde ayrıştırılıyor ve geri dönüşüm süreçlerine dâhil ediliyor. Bu sayede kimyasal içeriklerin su ve toprak gibi doğal ortamlara karışması önleniyor.
Humanis hakkında:
2010 yılında Saya Grup bünyesinde Pharmactive olarak hizmet vermeye başlayan Humanis, 2023’ten bu yana çalışmalarını aynı adla sürdürmektedir. Her adımında insan odaklı yaklaşımla hareket eden ve ‘Herkes için sürdürülebilir sağlık’ anlayışı ile üreten Humanis, 200 milyon dolarlık bir yatırımla Çerkezköy’de kurduğu üretim tesisi ve Ar-Ge merkezi ile hem sektöre hem de Türkiye’ye önemli katkılar yapan bir sağlık şirketidir. Dünyanın en büyük global ilaç firmaları ile üretim ortaklığı yaparak uluslararası pazarda da yetkinliğini kanıtlayan Humanis, inovatif, güvenilir ve etik değerler çerçevesinde tüm dünyada insana ve insan yaşamına değer yaratmayı hedeflemektedir. Pediatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, kulak burun boğaz, dahiliye, enfeksiyon, gastroenteroloji, dermatoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, ortopedi, acil ve nadir hastalıklar gibi birçok farklı tedavi alanında etkili bir portföye sahip olan Humanis, insan odaklı yenilikçi sağlık felsefesini sürdürmek adına tüketici sağlığı alanında da ürünler sunmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geliştirdiği teknolojilerle kullanıcılarına yenilikçi deneyimler sunan Chery, müşteri odaklı çözümleriyle öne çıkmaya devam ediyor. Bu kapsamda, Chery Türkiye Mobil Uygulaması ile sürüş deneyimini daha akıllı, daha bağlantılı ve daha keyifli hale getiriyor. Chery kullanıcılarına özel olarak geliştirilen bu uygulama; kullanıcıların sürüş hikayelerini ve deneyimlerini diğer otomobil tutkunlarıyla paylaşmalarına, özel ürünler, aksesuarlar ve daha birçok sürpriz hediyeyi kazanılan puanlarla seçmelerine ve online bakım ve onarım randevusu ile yol yardımı gibi hizmetlerden kolayca faydalanabilmelerine olanak tanıyor. Bununla birlikte araç sahipleri uygulama üzerinden ihtiyaçları olan her bilgiye tek bir dokunuşla ulaşarak sürüşlerini her açıdan güvence altına alabiliyor. Ayrıca Chery kullanıcıları uygulamayı arkadaşlarına önererek ek puanlar kazanabiliyor ve bu puanları Chery Türkiye uygulamasındaki online mağazada özel hediyelerle değerlendirebiliyor. Chery Mobil Uygulaması, araç sahiplerinin hem bağlantıda kalmasını sağlayan hem de kazanmalarını sağlayan bir platform sunuyor.
Çinli otomotiv devi Chery, otomotiv dünyasında yenilikçi teknolojileri ve müşteri odaklı çözümleriyle fark yaratmaya devam ediyor. Bu kapsamda marka, Chery Türkiye Mobil Uygulaması ile kullanıcıların sürüş deneyimini daha akıllı, daha bağlantılı ve daha keyifli hale getiriyor. Sunduğu kapsamlı özelliklerle mobil uygulama, otomobil kullanıcıları için vazgeçilmez bir platform haline geliyor. Chery Türkiye mobil uygulaması, App Store ve Google Play’de ücretsiz olarak indirilebiliyor.
“Chery Topluluk” ile kullanıcılar tutkularını paylaşıyor
Uygulamada yer alan ve otomobil severleri bir araya getiren benzersiz bir buluşma noktası olan Chery Topluluk, kullanıcıların sürüş hikayelerini paylaşmalarına, deneyimlerini aktarmalarına ve diğer otomobil tutkunlarıyla bağlantı kurmalarına olanak tanıyor. Böylece Chery kullanıcıları, yalnızca bir otomobil sürücüsü olmanın ötesine geçerek bir topluluğun parçası olma ayrıcalığını yaşayabiliyor.
“Chery Online Mağaza” ile aktif yaşam ve sürprizlerle dolu bir dünya
Kullanıcılar, Chery Türkiye Mobil Uygulaması’nda gerçekleştirdiği çeşitli etkileşimler ve aktivitelerle puan kazanabiliyor ve bu puanları Chery Online Mağaza’da özel hediyelerle değiştirerek sürprizlerin tadını çıkarabiliyor. Ayrıca Chery sahipleri uygulama içinde ne kadar aktif olursa o kadar çok avantaj elde edebiliyor. Chery Online Mağaza, biriktirilen puanlarla özel ürünler, aksesuarlar ve daha birçok sürpriz hediyeyi seçmeye olanak tanıyor.
Chery ile sorunsuz bir satış sonrası deneyimi
Chery Türkiye Mobil Uygulaması, satış sonrası hizmetlerde de eksiksiz bir deneyim sunuyor. Uygulama ile kullanıcılar online bakım ve onarım randevu talepleri oluşturabiliyor ve yol yardımı gibi hizmetlerden kolayca faydalanabiliyor.
Kullanıcılar daha fazla keşfederek daha fazla kazanabiliyor!
Chery kullanıcıları uygulamayı arkadaşlarına önererek ek puanlar kazanabiliyor ve bu puanları Chery Türkiye uygulamasındaki online mağazada özel hediyelerle değerlendirebiliyor. Chery Türkiye Mobil Uygulaması, araç sahiplerinin hem bağlantıda kalmasını sağlayan hem de kazandıran bir platform sunuyor.
Chery Türkiye uygulamasını Android ve IOS mobil cihazlarınız için bu linkten indirebilirsiniz:https://legend.cherytr.com/h5/download?params=Y2hhbm5lbElkPTE5MTY3NTUxNzMwMjA1NDUwMjY=
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 50 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO8 PRO, TIGGO7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, kalite açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO8 PRO MAX, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla en üst segment otomobil olarak öne çıkıyor ve D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO7 PRO MAX, konfor ve verimlilik açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 PRO ise; fütüristik tasarımı ve artan kalitesiyle geniş kullanıcı kitlelerine hitap ediyor.
Chery hakkında
Kantar ve Google, ortaklaşa, 2024 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 27 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 14 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.
Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Odeabank, ticari bankacılık alanında hayata geçirdiği “Commercial Boost - RM Dashboard” projesiyle uluslararası bir başarı elde etti. Qorus Reinvention Awards Europe 2025’te “Operasyonel Mükemmeliyet” kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü. RM Dashboard platformu, ticari bankacılık ekiplerinin müşteri portföylerini daha etkin şekilde yönetmesine imkân tanıyor.
Odeabank, ticari bankacılık alanında hayata geçirdiği “Commercial Boost - RM Dashboard” projesiyle Qorus Reinvention Awards Europe 2025’te önemli bir başarıya imza attı. Viyana’da düzenlenen törende “Operasyonel Mükemmeliyet” kategorisinde 1’ncilik ödülüne layık görülen banka, finansal hizmetler alanında dönüşümü teşvik eden projeler arasında öne çıktı.
Dünya çapında 120’den fazla ülkede 1.200’ün üzerinde kuruluşa hizmet veren Qorus’un düzenlediği Qorus Reinvention Awards Europe, bankacılık sektöründe yenilikçiliğin ve dönüşümün en güçlü örneklerini ödüllendiriyor. Bu yıl Qorus üyeleri ve finans dünyasından uzmanların oylarıyla yürütülen titiz değerlendirme sürecinde, Odeabank ticari müşteri yönetimine getirdiği veri odaklı yaklaşımıyla fark yarattı.
Odeabank’ın geliştirdiği RM Dashboard platformu, ticari bankacılık ekiplerinin müşteri portföylerini daha etkin şekilde yönetmesine imkân tanıyor. Kullanıcı dostu arayüzü, gerçek zamanlı veri akışı ve analitik içgörülerle desteklenen sistem, müşteri temsilcilerinin stratejik karar alma süreçlerine hız ve esneklik kazandırıyor. Bu dijital çözüm, operasyonel süreçleri sadeleştirirken aynı zamanda müşteri etkileşimlerini daha nitelikli hale getiriyor.
Odeabank Hakkında:
Türkiye bankacılık sektöründe 15 yıl aradan sonra lisans alarak 2012 yılında kurulan Odea Bank A.Ş., 2024 Aralık itibarıyla 36 şubesi ve 1200’den fazla çalışanı ile faaliyet göstermektedir. Mart 2025 itibarıyla Odea Bank A.Ş.'nin çoğunluk hissedarı, odağında stratejik altyapı ve küresel tedarik zincirleri bulunan aktif ve öncü yatırımcı Abu Dabi merkezli ADQ’dur. Özgün fiziksel hizmetlerle bütünleştirilmiş en iyi dijital deneyimi sunan, Türkiye’nin önde gelen “fijital” bankası olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren bankanın 2024 yılında kurduğu, teknoloji alanına odaklanan Odeatech isimli bir iştiraki bulunmaktadır. Yatırım odaklı bankacılık stratejisi doğrultusunda “Yatırımın Merkezinde Sen Varsın” mottosuyla bireysel bankacılık hizmetleri sunan banka aynı zamanda ticari bankacılık faaliyetleri kapsamında işletmeler için özelleştirilmiş finansal çözümler sunmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun 2010 yılından bu yana Türkiye çalışmalarını üstlendiği CDP’nin “Türkiye 2024 İklim Değişikliği ve Doğa Raporu” sonuçları ve lider şirketler, 16 Mayıs’ta düzenlenen “CDP Türkiye 15. İklim Değişikliği & Doğa Konferansı: 2024 Sonuçları ve Ödül Töreni” ile açıklandı.
CDP, bu yıl dünya genelinde 23.000’e yakın şirketi derecelendirdi; bu şirketlerin yalnızca %2’si en yüksek derecelendirme notu olan “A” notunu aldı. Türkiye’den 28 şirket, CDP’nin Küresel A Listesi’ne girerek bu lider gruba dahil oldu.
CDP aracılığıyla dünya genelinde yaklaşık 25.000 şirket çevresel verilerini raporlarken, Türkiye’den 138 şirket raporlama yaptı. Bir önceki yıla kıyasla, Türkiye’den raporlama yapan şirket sayısı iklim değişikliği tema alanında %21, su güvenliğinde %65 ve ormansızlaşmada ise %220 oranında arttı.
Türkiye çalışmalarını Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun üstlendiği, dünyanın en büyük çevre raporlama platformu olan CDP’nin 2024 yılı Türkiye Sonuçları, 16 Mayıs 2025 Cuma günü, ”CDP Türkiye 15. İklim Değişikliği ve Doğa Konferansı: 2024 Sonuçları ve Ödül Töreni” ile açıklandı. Garanti BBVA’nın ana sponsorluğunda Türkiye faaliyetlerini gerçekleştiren CDP Türkiye’nin 2024 yılına ait analizlerini ve bulgularını içeren “CDP Türkiye 2024 İklim Değişikliği ve Doğa Raporu” ve CDP’nin Global Derecelendirme Metodolojisine göre belirlenen CDP Global Liderleri, etkinlik sırasında kamuoyu ile paylaşıldı.
CDP’de yeni dönem ve artan raporlama
2024’te CDP, İklim Değişikliği, Ormansızlaşma ve Su Güvenliği soru setlerini tek ve entegre bir Kurumsal Soru Seti altında birleştirerek raporlama yapısını köklü biçimde dönüştürdü. Plastikler ve biyoçeşitlilik ilk kez bağımsız tema alanları olarak ele alınırken, küçük ölçekli işletmelere yönelik yeni bir özel KOBİ Soru Seti de raporlama sürecine dahil edildi. CDP aracılığı ile dünya genelinde yaklaşık 25.000 şirket çevresel verilerini açıklarken, Türkiye’den 138 şirket raporlama yaptı. Bir önceki yıla kıyasla, Türkiye’de raporlama yapan şirket sayısı iklim değişikliği tema alanında %21, su güvenliği alanında %65 ve ormansızlaşma alanında ise dikkat çekici şekilde %220 arttı.
CDP Türkiye 2024 İklim Değişikliği ve Doğa Raporu’na göre; Türkiye’den CDP’ye raporlama yapan şirketlerin büyük çoğunluğu, çevresel risk ve fırsatları, üst düzey yönetişim ve stratejik karar alma süreçlerine entegre ediyor. Ancak bu ilerleme diğer raporlama temalarıyla orantısız bir şekilde, büyük ölçüde iklim değişikliği konularında yoğunlaşmış durumda. Su güvenliği alanında orta düzeyde kurumsal olgunluk gözlemlenirken, ormansızlaşma, plastikler ve biyoçeşitlilik gibi diğer çevresel temalarda bu düzey oldukça düşük kalıyor. Şirketlerin raporlamada dengeyi sağlayabilmeleri için doğa temelli konuları yönetişim, strateji ve performans ölçüm sistemlerine daha güçlü biçimde entegre etmeleri gerekiyor.
Şirketlerin tamamına yakını iklim değişikliği konusunda sorumluluk alıyor
Rapora göre; şirketlerin %98’i iklim değişikliği konusunda yönetim kurulu düzeyinde sorumluluk alırken, %93’ü yönetim kurullarının iklim yetkinliğine sahip olduğunu belirtti. Ayrıca şirketlerin %78’i üst düzey yöneticilerin ücretlendirmesini iklim hedeflerinin başarısına bağladıklarını raporladı. Buna karşın, doğa temelli konular, kurumsal yönetişim yapıları ve teşvik sistemlerinde yeterince yer bulamıyor.
Şirketlerin %82’si suyla ilgili özel hedefler belirledi
2024 yılında Türkiye’deki şirketler arasında su risklerine yönelik farkındalık ve yönetim kapasitesi belirgin şekilde arttı. CDP’ye su güvenliği teması kapsamında raporlama yapan şirket sayısı bir yıl içinde %65 artış gösterdi. Raporlamalara bakıldığında su stresi kaynaklı sistemik risklerin oldukça yaygın olduğu görüldü. Şirketlerin %66’sı suyu stres altında olan havzalardan çektiğini belirtirken, tesislerin %72’si doğrudan bu yüksek riskli bölgelerde yer alıyor.
Geri dönüşüm, yeniden kullanım ve döngüsel ürün tasarımı sınırlı düzeyde
2024 yılı itibarıyla Türkiye’den raporlama yapan şirketlerin plastik kullanımını tedarik zinciri genelinde haritalamaya başladığı ve bu alanda hedefler belirlediği görülüyor. Ancak geri dönüşüm, yeniden kullanım ve döngüsel ürün tasarımı gibi uygulamalar oldukça sınırlı düzeyde. Şirketlerin %40’ının, plastik ham madde kullanımını azaltmaya ve geri dönüştürülebilirliği artırmaya yönelik hedefleri var. %47’si ise plastik kullanımını operasyonları ve tedarik zinciri genelinde haritalamış durumda. Rapora göre şirketlerin yalnızca %30’u ormansızlaşmayı önleme hedefine sahip. %70’i tedarik zincirinde izlenebilirlik sistemi kurarken, sadece %10’u temin ettikleri ürünlerin gerçekten bu kriterlere uygun olup olmadığını aktif olarak izlediğini raporladı.
Şirketler gelecekteki düzenlemelere hazırlık konusunda adımlar atıyor
Türkiye’den raporlama yapan şirketlerin %92’si, değer zincirlerini tamamen haritalandırmış ya da bu süreci başlatmış durumda. Şirketlerin neredeyse tamamı (%98) çevresel bağımlılıkları, etkileri, riskleri ve fırsatları belirlemek ve yönetmek için sistematik süreçler uyguladıklarını bildiriyor. Şirketlerin %80’i iklim değişikliği için, %55’i ise su güvenliği için senaryo analizlerini kullanıyor. Bu oran ormansızlaşma için yalnızca %2 seviyesinde. Şirketlerin %59’u önümüzdeki üç yıl içinde karbon fiyatlandırma sistemleri kapsamına girmeyi bekliyor. %44’ü ise iklim geçiş stratejilerine paralel olarak yatırım, harcama ve gelir planlamalarını şimdiden dönüştürmüş durumda.
CDP Türkiye 15. İklim Değişikliği ve Doğa Konferansı
Konferansın açılış konuşmalarını Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Cemal Onaran ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Ayşegül Toker yaptı.
Cemal Onaran konuşmasında, “Şeffaflıkla yapılan raporlama, artık bir tercih değil, bir zorunluluk. İklim krizinin etkisini her geçen gün daha fazla hissediyoruz ve bu krizi hiçbirimiz tek başımıza çözemeyiz. Sürdürülebilirlik alanında iş dünyasına rehberlik eden, ortak bir dil oluşturmamızı sağlayan CDP bu nedenle çok kıymetli. Garanti BBVA olarak bu yıl hem iklim hem de su alanında Global A Listesi’nde yer aldık. Bizi onurlandıran bu sonuç, gelecek için de büyük motivasyon kaynağı oldu. CDP Türkiye’nin ana destekçisi olmaktan büyük gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Ayşegül Toker şöyle konuştu: “Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi olarak, Türkiye ve dünyada sürdürülebilir kalkınmanın başarılmasına yönelik hem kendi hedeflerimiz hem de iş birlikleri aracılığıyla katkı sağlamayı stratejimizin en önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz. CDP ile kurduğumuz hayati ortaklık, bu önemli çabamızın güçlü bir kanıtı olarak durmakta ve Kurumsal Yönetim Forumumuz bu kritik girişimin öncüsü olarak hizmet vermektedir.”
Konferansa canlı bağlantı ile katılan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) Yönetim Kurulu Üyesi Veronika Pountcheva, Türkiye’nin sürdürülebilirlik ve raporlama konularında önemli ilerlemeler kaydettiğini, çok sayıda şirketin sürdürülebilirlik raporları yayımladığını ve bu sayının giderek arttığını ifade etti. Pountcheva, “Türkiye’de bakanlıklar, düzenleyici kurumlar, standart belirleyiciler, finans sektörü, akademi ve iş dünyası arasında da güçlü bir etkileşim söz konusu. Küresel sürdürülebilirlik standartlarıyla uyumlu raporların yayımlanması çok önemli bir adım. Şirketler bu raporları iş süreçlerinin, finansal sistemlerin, karar alma mekanizmalarının ve stratejik planlamaların merkezine entegre etmeli.” dedi.
Konferans için bir video mesaj ileten Doğa ile İlgili Finansal Beyanlar Görev Gücü (TNFD) CEO’su Tony Goldner, “CDP’nin iklim ve doğaya entegre yaklaşımı dünyanın ihtiyaç duyduğu bütüncül çevresel eylemin ilerletilmesinde kilit bir rol oynamaktadır. Bu ortak hedef doğrultusunda birlikte çalışmaya devam etmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” diye konuştu.
CDP Türkiye Ülke Programları Yöneticisi Mirhan Köroğlu Göğüş, 2024 yılında Türkiye’den raporlama yapan şirketlerin verilerine dayanan “CDP Türkiye 2024 İklim Değişikliği ve Doğa Raporu”nun sonuçlarını aktardığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “2024, sürdürülebilirlik raporlaması açısından önemli bir eşik yıl oldu. Dönüşen raporlama ekosisteminde CDP, küresel veri standardizasyonunun gerçekleştirilmesinde kritik bir rol oynadı. İklim, su, ormansızlaşma, plastikler ve biyoçeşitlilik gibi, doğayı da içine alan farklı temalarda tutarlı ve karşılaştırılabilir raporlamaları teşvik ederek, sürdürülebilirlik raporlamasında birlikte çalışabilirliğin yaygınlaşmasına katkı sağladı.”
“Dönüşen Raporlama Ekosisteminde Birlikte Çalışabilirliği (Interoperability) Güçlendirmek” Paneli
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Ata Can Bertay’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele; EBRD İklim Adaptasyonu ve Doğa Finansmanı Müdürü Rachael Barza, GRI Stratejik İletişim Başkanı Cristina Gil White ve CDP Avrupa Etkileşim Yöneticisi Benan Ürgün katıldı.
Panelde son yıllarda hızla dönüşen sürdürülebilirlik raporlaması ekosisteminde kurumların değişen rolü ve bu yeni düzende nasıl daha etkin bir şekilde birlikte çalışılabileceği konusu tartışıldı. Rachael Barza konuşmasında, doğaya etkilerini ve bağımlılıklarını anlamaya çalışan şirket ve yatırımcılarla yürüttükleri çalışmalardan bahsetti. Barza, bu sürecin yalnızca raporlama yükümlülüklerini karşılamaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda doğa temelli yatırımların ortaya çıkmasına ve şekillenmesine doğrudan katkı sağladığını vurguladı. Cristina Gil White, konuşmasında sürdürülebilirlik raporlamasının küresel iş dünyasında artık yerleşik bir uygulama haline geldiğini ve Türkiye'nin bu alanda yükselen bir ivme yakaladığını söyledi. White, CDP ile GRI iş birliğinin şirketlere daha uyumlu ve kolay bir raporlama süreci sunduğunu ve ayrıca, ESRS ve ISSB gibi raporlama çerçeveleri ile güçlü bir, birlikte çalışabilirlik hedeflediklerini vurguladı. Benan Ürgün ise CDP’nin değişen raporlama ekosistemindeki rolüne odaklanarak; CDP’nin farklı iklim ve doğa raporlama çerçeveleri arasında birlikte çalışabilirliği nasıl teşvik ettiğinden, zorunlu raporlama standartlarıyla olan uyumundan bahsetti.
CDP Ödül Töreni- Türkiye’den 28 Global Lider
CDP, bu yıl dünya genelinde 22.700’ün üzerinde şirketi derecelendirdi; bu şirketlerin yalnızca %2’si en yüksek not olan “A” derecelendirme notunu almaya hak kazandı. Türkiye’den 28 şirket, CDP’nin Küresel A Listesi’ne girerek bu lider gruba dahil oldu.
Etkinlik sonunda gerçekleştirilen CDP Ödül Töreni’nin açılış konuşmasını T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar ve Kamu Gözetimi ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) Başkanı Hasan Özçelik yaptı. Halil Hasar konuşmasında “Sürdürülebilir finansman mekanizmalarına erişim açısından çevresel raporlama her geçen gün daha kritik bir hale geliyor. Bu bağlamda CDP, şirketlerin düzenlemelere uyum sağlamasında ve şeffaf veri sunumunda kilit bir rol üstleniyor. Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Hedefi kapsamında CDP’nin katkıları bizim için kıymetli. İklim Değişikliği Başkanlığı olarak; şeffaf, tutarlı ve güvenilir bir sürdürülebilirlik raporlama çerçevesi, bizim vazgeçilmezimizdir” dedi.
Hasan Özçelik ise “Şeffaflık, sürdürülebilirliğin temelidir. Kamu Gözetimi Kurumu olarak yayımladığımız Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ile iş dünyamızın iklim değişikliği ve doğa temelli risklere karşı hesap verebilirliğini artırmayı, yatırımcıların güvenini pekiştirmeyi ve küresel sürdürülebilirlik gündemiyle daha güçlü bir uyum sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Türkiye’den CDP’nin Global Liderleri arasına girmeyi başaran 28 şirkete ödülleri Halil Hasar ve Hasan Özçelik tarafından takdim edildi. Ardından lider şirketlerin CEO’larından gelen mesajlar paylaşıldı.
Editöre Not:
CDP GLOBAL A LİDERLERİ
CDP 2024 Global A İklim ve Su Liderleri (Çifte A):
AKBANK T.A.Ş.
ANADOLU ISUZU OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ARÇELİK A.Ş.
AYDEM YENİLENEBİLİR ENERJİ A.Ş.
BRİSA BRIDGESTONE SABANCI LASTİK SAN. VE TİC. A.Ş
CARREFOURSA CARREFOUR SABANCI TİCARET MERKEZİ A.Ş.
ÇİMSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ENERJİSA ENERJİ A.Ş.
KORDSA TEKNİK TEKSTİL A.Ş.
MAVİ GİYİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MİGROS TİCARET A.Ş.
QNB BANK A.Ş.
SABANCI HOLDİNG A.Ş.
TÜRKİYE GARANTİ BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O.
CDP 2024 Global A İklim Liderleri:
ABDİ İBRAHİM İLAÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ELSAN ELEKTRİK GEREÇLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
FİBA YENİLENEBİLİR ENERJİ HOLDİNG A.Ş.
KOROZO GROUP
TEKNOSA İÇ VE DIŞ TİCARET A.Ş.
TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş.
TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.
YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş.
CDP 2024 Global A Su Liderleri:
BORÇELİK ÇELİK SANAYİİ TİCARET A.Ş.
COCA-COLA İÇECEK A.Ş.
ŞEKERBANK T.A.Ş.
T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş.
Raporun tamamına ulaşmak için:
https://cdpturkey.sabanciuniv.edu/tr/content/cdp-turkiye-iklim-ve-doga-raporu-2024
Raporun Türkçe ana bulguları basın bülteninin ekinde yer almaktadır.
CDP Türkiye hakkında daha fazla bilgi için:
https://cdpturkey.sabanciuniv.edu/tr
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu hakkında daha fazla bilgi için: https://cgft.sabanciuniv.edu/tr
Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
10:00 TÜİK-TCMB tüketici güven endeksi Mayıs 83.9
10:00 Yurt dışı üretici fiyat endeksi (Aylık) Nisan +4.06%
10:00 Tarımsal girdi fiyat endeksi (Aylık) Mart +2.35%
10:00 Kısa Vadeli Dış Borç Stoku Mart 173,2 milyar dolar
10:00 Konut Fiyat Endeksi (Yıllık) Nisan +32.24%
17:30 Merkezi yönetim borç stoku Nisan 10 trilyon 271 milyar TL
17:30 Merkezi yönetim iç borç stoku Nisan 6 trilyon 996 milyar TL
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.