Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Eker Süt Ürünleri, altı yıldır sürdürdüğü “Otizmli Bireyler İş Gücünde" istihdam modeliyle otizmli bireyleri iş hayatına dahil ederken, her yıl Otizm Farkındalık Ayı olarak kabul edilen nisan ayında çalışmalarını artıyor. Geleneksel olarak nisan ayında ürünlerinin ambalajlarının tasarımında değişikliğe giden Eker, otizme dikkat çekerek farkındalık sağlamayı amaçlıyor.
 
Otizmli bireylerin istihdamına öncülük yaparak toplumsal bir soruna çözüm sunan Eker Süt Ürünleri, örnek iş modeli ile diğer şirketlere ve sivil toplum kuruluşlarına ilham vermeyi hedefliyor. "Otizmli Bireyler İş Gücünde" istihdam modelini geliştirmeye devam eden Eker, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nden itibaren başlayan Otizm Farkındalık Ayını da sahipleniyor. Eker, nisan ayında farklı ürünlerinin ambalajlarında otizme odaklanan değişiklikler yapıyor. Her yıl olduğu gibi 2024’te de özel tasarımlı ambalajlar hazırlayan Eker, bu ambalajlarda farkındalık mesajları veriyor. Üretimdeki katkılarını öne çıkararak otizmli çalışanlarını onurlandıran Eker, tüketicileri de otizm konusunda bilgilendiriyor.
 
13 otizmli bireyi istihdam ediyor
 
Eker, 2018’den beri Tohum Otizm Vakfı danışmanlığında sürdürdüğü iş modelinde 13 otizmli personel hedefine ulaştı. Geride kalan 6 yıl boyunca değerli deneyimler kazanan marka, istihdam modelini yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalarını çeşitlendiriyor. Diğer şirketlere ve sivil toplum kuruluşlarına yol haritası eğitimleri ve danışmanlık hizmeti veren Eker, iş birliklerini güçlendiriyor.
 
Eker’in özel temalı ambalajları; Kefir (1000ml), Süzme Yoğurt (900g), Kova Yoğurt (2000g) ve Efsane Yoğurt (750g) ürün seçenekleriyle, Otizm Farkındalık Ayı olarak kabul edilen nisan ayı boyunca market raflarında tüketicilerle buluşacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Şehir içi ya da şehirler arası yolculuklarda bebeklerin yolculuk esnasında güvende olmaları her bebeveynin öncelikleri arasında yer alıyor. ebebek de bu farkındalıkla birlikte yaklaşan bayram tatilinde seyahate çıkmayı planlayan bebeveynlere Avrupa Birliği'nde (AB) oto koltuklarının güvenlik standartlarını belirleyen ECE R44 ve R129 oto koltuğu sertifikaları bulunan ürünleri kullanmalarını önerirken, oto koltuğu seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri de paylaşıyor.
 
Birbirinden kaliteli ve kullanışlı ürünlerle bebeveynlerin hayatını kolaylaştırırken bebeklerin de sağlıklı gelişimine katkı sağlayan ürünler sunan ebebek, bayramda yola çıkacak bebeveynlere ECE R44 ve R129 güvenlik sertifikaları bulunan oto koltukları kullanmalarını öneriyor. Avrupa Birliği'nde (AB) oto koltuklarının güvenlik standartlarını belirleyen ECE R44 ve R129 sertifikalarına sahip olan nitelikli ürünler, bebeklerin yolculuk sırasında güvende olmalarını sağlarken, istenmeyen olaylar karşısında oluşabilecek yaralanmaların da önüne geçiyor. Söz konusu sertifikayla kalitesi ve güvenilirliği garanti altına alınmış olan oto koltukları olası bir kaza sırasında çarpışma enerjisini emerek çocukların vücutlarını koruyor. Özellikle montajı doğru yapılmış bu koltuklar ani fren ya da olası kaza gibi durumlarda kademeli yavaşlama sağlayarak, çocuğun araç içerisinde başka nesnelere çarpmasını engelliyor. Tasarımlarıyla da fark yaratan koltuklar, çocukların yolculuk boyunca en doğru pozisyonda kalmalarına ve araç kemerleriyle güvenli bir şekilde seyahat etmelerine de olanak tanıyor.
Doğru oto koltuğu seçmek hayati önem taşıyor
ebebek, oto koltuğu almayı planlayan bebeveynler için seçim yaparken dikkat etmeleri gereken noktaları da paylaştı. Oto koltuklarının farklı yaş ve ağırlık gruplarına göre çeşitliliğe sahip olduğuna dikkat çeken ebebek, karar verirken bebevenylerin kendi çocuklarının boyu, kilosu ve gelişimine göre en uygun koltuğu seçmelerini öneriyor. Doğru seçilmiş bebek oto koltukları maksimum koruma sağlarken aynı zamanda da çocukların çok daha konforlu bir seyahat yaşamalarını mümkün kılıyor. ebebek'in bebeveynlere önerdiği nitelikli koltukları incelemek isteyen bebeveynlerin https://www.e-bebek.com/bebek-oto-koltugu-c4219 adresini ziyaret edebilirler.
ebebek Hakkında
ebebek, annenin ve bebeğin, doğum öncesinden başlayıp 4 yaşa kadar uzanan süreçteki tüm ihtiyaçlarını; kaliteli ürünler, güler yüzlü kadro, yüksek hizmet standartları, hesaplı fiyatlar, uzman bilgisi ve alışveriş sonrası desteğiyle günün 24 saati karşılayan bir internet sitesi ve mağazalar zinciridir. 2001 yılında e-ticaret sitesi ile başladığı tecrübesini 2003 yılı başında fiziki mağazacılığa taşıyan ebebek; ebebek.com internet satış sitesi ve 65 ildeki 242mağazasıyla anne-babalara hizmet vermeye devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

L’Oreal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü bilimde cinsiyet eşitliğini desteklemek, genç ve yetenekli bilim kadınlarının başarılarını görünür kılarak daha fazla tanınmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiği “Bilim Kadınları İçin” programının 2024 başvuruları 15 Mayıs’a kadar devam edecek. Kapsamlı ve yenilikçi projeleriyle gelecek vadeden, ilham veren çalışmalarıyla bilimin gelişmesine katkı sağlayan genç ve yetenekli 40 yaş altı 4 bilim kadının her birine, bilimsel araştırmalarında kullanmak üzere 200 bin TL değerinde proje desteği sağlanacak.
Türkiye’nin en uzun soluklu toplumsal fayda projeleri arasında yer alan “Bilim Kadınları İçin” programına başvurmak isteyen ve özgün bilim projelerine sahip olan 40 yaş altı “Yaşam ve Çevre Bilimleri” ile “Fiziki Bilimler” alanlarında çalışmalarını sürdüren kadın bilim insanları, başvurularını 15 Mayıs tarihine kadar www.forwomeninscience.com adresinden online olarak gerçekleştirebilecek. Gerçekleştirilen başvurular ise bağımsız UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Bilim Jürisi tarafından değerlendirilecek. Bilimin gelişmesine katkı sağlayan genç ve yetenekli bilim kadınlarının başvurularının arasından ödüle layık görülen projeler ise ulusal arenada gerçekleştirilecek bir ödül töreni ile tüm Türkiye’ye duyurulacak.
L’Oreal Türkiye, global ölçekte bu programı en çok destekleyen ilk 5 ülke arasında
L'Oreal Türkiye’nin ‘Bilim Kadınları İçin’ programı kapsamında, Türkiye’den 4’ü üst üste olmak üzere toplam 5 bilim kadını “Uluslararası Yükselen Yetenek” seçildi. 1 bilim kadını da ‘Uluslararası Üstün Yetenek’ ödülü kazandı. Global ölçekte bu programı en çok destekleyen ilk 5 ülke arasında yer alan L’Oreal Türkiye bilim kadınlarının projelerini desteklemek için son 10 yılda yaklaşık 4 milyon TL’lik destek sağladı.
Seçilen bilim kadınları ulusal ve bölgesel genç yetenekler arasından öncelikle yerel jüri tarafından seçildikten sonra “Uluslararası Yükselen Yetenek” başvuru sürecine katılarak bu programın da bir parçası olma hakkı kazanabiliyor. Sunulan projeler uluslararası bir seçim komitesi tarafından bir kez daha belirlenerek; finansal desteğin yanı sıra dünya çapında tanınma şansına erişme hakkı kazanabiliyor.
Programın uluslararası ayağında bugüne kadar 122 bilim kadınına Bilimde Mükemmellik Ödülü verildi ve bu ödülü kazanan bilim kadınlarından 5'i de Nobel Ödülüne layık görüldü. Dünyanın en prestijli bilim ödüllerinden biri olarak bilinen Nobel Ödülü’nü kazananların arasında bir Türk bilim kadınının da yer aldığını görmeyi arzu eden L’Oreal Türkiye, Türkiye’den de bilim kadınlarının uluslararası bilim dünyası için de güçlü bir ilham kaynağı olarak tanınması için destek veriyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyada kadın voleyboluna, Türkiye'de ise kadın sporuna yönelik en yüksek ve kapsamlı sponsorluk anlaşmasına imza atan Vodafone, dijitalleşmenin gücünü kullanarak kadın voleybolcuların yanında durmaya devam ediyor. Vodafone, Volleyball Nations League, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları'nda kullanılan Şahin Gözü sistemini Türkiye'de Vodafone Sultanlar Ligi Play-Off 1-4 Etabı maçlarında Vodafone 5G desteğiyle kullanacak. Sistem, lig maçlarında basit kameralarla gerçekleştirilen Görüntülü Değerlendirme Sistemi'ni neredeyse sıfır gecikmeyle hem voleybol salonu LED ekranlarına hem de canlı yayına anlık olarak yansıtmayı mümkün kılacak.
 
Vodafone 5G desteğinin entegrasyonu çalışmaları kapsamında Şahin Gözü uygulaması, Nisan'da başlayacak olan ve yarı finaller, finaller ile üçüncülük/dördüncülük eşleşmelerini kapsayan Vodafone Sultanlar Ligi Play-Off 1-4 Etabı döneminde geçerli olacak. Teknoloji, İstanbul'da Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu ve Vakıfbank Spor Sarayı olmak üzere 2 farklı salonda Fenerbahçe Opet, Vakıfbank, Eczacıbaşı Dynavit ve Türk Hava Yolları'nın maçlarında uygulanacak.
 
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin şunları söyledi:
 
"Kadınların güçlenmesini destekleyen bir şirket olarak, Türk kadın voleybolunun yanında duruyoruz. Voleybola sürekli destek veren markalardan biri olmak, sporseverlerin yakından takip ettiği kadın voleybolunu çok daha geniş kitleler tarafından bilinir kılmak istiyoruz. Temel hedefimiz, elde ettiği başarılarla dünya sıralamasında birinci sırada yer alan A Milli Kadın Voleybol Takımımıza ve dünyadaki en başarılı voleybol oyuncularının karşılaştığı Vodafone Sultanlar Ligi'ne en iyi desteği sağlamak. Bu hedefle, Vodafone Sultanlar Ligi'nde oynanan maçlarda seyircilere daha fazla deneyim ve eğlence sunmak için çalışmalar yapıyoruz. Nisan ayında devam etmekte olan Vodafone Sultanlar Ligi Play-Off 1-4 Etabı maçlarında uygulamaya başladığımız Vodafone 5G destekli Şahin Gözü sistemiyle salondaki ve ekran başındaki voleybol seyircilerinin seyir zevkini artırmayı hedefliyoruz. Vodafone olarak, özel projelerle hem takımların hem de voleybolseverlerin deneyimini daha da geliştirmeye, Türk kadın voleybolunun dünyada ve Türkiye'de bilinirliğinin artmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz."
 
Türkiye Voleybol Federasyonu Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Sezgin Eren ise şöyle konuştu:
 
"Uluslararası turnuvalarda kullanılan şahin gözü (Hawk Eye) teknolojisini sponsorumuz Vodafone'un katkılarıyla Vodafone Sultanlar Ligi'ne entegre ettik. Bu teknoloji ilk kez Türkiye Voleybol Federasyonu'nun lig organizasyonunda kullanılıyor. Pazartesi günü yarı finallerin ilk ayağındaki maçlarda seyircimizle buluşturduğumuz bu teknoloji voleybolseverler tarafından çok beğenildi. Ve maç izleme deneyimini zenginleştirdi. Ülke voleybolumuzu adım adım ileriye götürecek hamleleri sadece sportif anlamda değil aynı zamanda teknolojik anlamda da gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz."
 
4 takımın toplam en az 9 en çok 14 maçında geçerli olacak
 
Şahin Gözü teknolojisinin sunduğu istatistik ve veriler arasında; kullanılan servisin düşeceği yeri anlık olarak gösterme, sahada oyuncuların mücadele ettiği alanların ağırlıkları, servis hızı, spike (smaç) hızı ve yüksekliği, en hızlı smaç, ralli süresi, savunma ve atak bölgeleri gibi maç için önemli belirteçler yer alıyor. Teknoloji, Görüntülü Değerlendirme Sistemi'ni sıfıra yakın gecikmeyle daha ileriye taşımayı ve çok kısa sürelerde hakem kararlarına yardımcı olmayı mümkün kılıyor.
 
Vodafone 5G teknolojisinin gelişmiş özelliklerinin entegre edilmesi hedeflenen Şahin Gözü uygulaması, Vodafone Sultanlar Ligi Şampiyonluk Play-Off'una katılacak 4 takımın toplamda en az 9 en çok 14 maçında geçerli olacak. TVF Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu için 5G BTK izinlerini tamamlayan Vodafone, bu salonda oynanacak maçlarda Şahin Gözü teknolojisinde Vodafone 5G'den yararlanacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yenilen marka kimliği ile daha kapsayıcı bir spor anlayışını benimseyen global spor markası Decathlon, sporu herkes için erişilebilir hale getirmek amacıyla her seviyeden sporseveri ve her yaştan bireyleri spor yapmanın verdiği enerji ve mutluluğu tatmaya, sporun faydalarının yanı sıra eğlencesini de keşfetmeye davet ediyor. Decathlon, “kazanmak” ve “performans” odaklı bir bakış açısının ötesine geçen yenilikçi ve daha kapsayıcı bu vizyonu, tüm dünyada “Ready to Play?” sloganıyla dile getiriyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Decathlon Türkiye Pazarlama ve İletişim Direktörü Öykü Pamuk Dolanbay, “Son yıllara dünya genelinde hareketsizlik ve aşırı tüketimin artmasıyla birlikte bugün spora her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyar hale geldik. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 70’i hareketsiz durumda. Obezitenin 1980’den bu yana Avrupa’da yüzde 150 oranında artmış olması, çocuklarımızın geleceği için endişe verici. Decathlon olarak, sporun toplumların daha sağlıklı ve mutlu olmasına yardımcı olduğuna, hatta bu konuda hayati bir rol oynadığına inanıyoruz. Decathlon’un temel amacı, bireyleri sporun keyif ve faydalarıyla harekete geçirerek, herkes için pozitif etki yaratmak. Bunun için ‘herkesin kendi koşullarına göre spor yapmasına olanak sağlamak’ hedefimiz doğrultusunda, sporun ‘kazanmaktan fazlası’ olduğunu vurgulayan yenilikçi bir kültür benimsiyor ve bu kültürü yaygınlaştırıyoruz. Spor, ister genç ister yaşlı, sporcu veya amatör olsun, ister bir hedefi olsun, ister sadece hareket etmek istesin, tüm insanlara değer sunuyor. Aslında hepimiz çocukluğumuzdan beri bir şekilde sporun içindeyiz ve herkes spordan kendine özgü şekilde faydalanıyor. Bu nedenle tüm dünyada yeni marka konumlandırmamızın iletişimini ‘Ready to play?’ sloganıyla yapmayı tercih ettik. Aslında burada ‘Ready to play?’ sorusuyla, Decathlon olarak oyun alanını eşitlemekteki taahhüdümüzü yerine getirmek için hazır olduğumuzu belirtmenin yanı sıra her yaştan ve seviyeden sporseveri, spordan daha fazla keyif alması ve yaşamına daha fazla enerji katması için oyuna davet ediyoruz” dedi.
Yenilenen marka portföyü her seviyeden sporcuya hitap eden donanımlar içeriyor
80 farklı spor branşına yönelik ekipmanlar sunan Decathlon, spor giyiminden ayakkabıya, spor aksesuarlarından açık hava aktiviteleri için malzemelere kadar geniş bir yelpazede ürün sunuyor. Ürünlerini daha kolay anlaşılır hale getirmek için marka portföyünü yenileyen şirket, yeni başlayanlardan teknik sporculara kadar tüm insanlara ekipman sunuyor.
Decathlon’un yenilenen marka portföyünde Quechua (dağ), Tribord (su sporları), Rockrider (bisiklet), Domyos (fitnes), Kuikma (raket), Kipsta (takım sporları), Caperlan (doğa gözlemi), Btwin (kentsel mobilite) ve Inesis (hedef sporları) olmak üzere 9 kategori uzmanı marka ve Van Rysel, Simond, Kiprun ve Solognac olmak üzere 4 uzman marka yer alıyor.
Decathlon Hakkında:
Yeni başlayanlardan, teknik sporculara kadar tüm seviyelere hitap eden ve global bir spor markası olan Decathlon, herkes için yenilikçi bir spor malzemeleri üreticisidir. Dünya çapında 100.000’den fazla takım arkadaşı ve 1.700 mağazasıyla Decathlon ve ekipleri 1976’dan beri süregelen bir tutkuyu gerçekleştirmek için çalışmaktadır: İnsanları sporun harikalarıyla harekete geçirmek, insanların sürdürülebilir bir gelecekte daha sağlıklı ve mutlu olmalarına yardımcı olmak.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sporda eğlencenin ilk adresi Bilyoner, yenilikçi teknolojilerle kullanıcılarının deneyimini zenginleştiriyor. Türkiye’nin ilk yapay zekâ bahis yazarı Bahista projesini, yeni yazar Bahisandra ile büyüten Bilyoner, deneyim konusunda sektördeki lider konumunu daha da güçlendiriyor. Basketbol Süper Ligi ve EuroLeague maçları konusunda tahminlerini yazan Bahisandra, yakaladığı yüzde 64 başarı oranıyla kullanıcılardan yoğun ilgi görüyor.
Online spor ve şans oyunları sektöründe ilklerin öncüsü olan Bilyoner, dijitalleşmede yepyeni bir aşama olan yapay zekâyı kullanarak fark yaratan içerikler sunuyor. Bilyoner, yakaladığı başarı ile prestijli ödüller kazanan Türkiye’nin ilk yapay zekâ bahis yazarı Bahista projesini yeni bir karakterle büyütüyor. Futbol yazarı Bahista'nın ardından Basketbol Süper Lig ve EuroLeague yazarı Bahisandra kullanıcılarla buluşuyor.
Bilyoner, Türkiye’nin ikinci yapay zekâ bahis yazarı Bahisandra’yı; basketbol dünyasını bilen, oyuncuları iyi tanımakla birlikte basketbol gündemine de hâkim olan yeni nesil yazar olarak tanımlıyor. 27-33 yaş arasında şehirli, iyi eğitimli, dünya vatandaşı bir kadın olan Bahisandra; bilgi, istatistik ve takip temelli yorumlarının yanı sıra esprili diliyle de dikkat çekiyor.
Bilyoner, detaylı analiz edilen veriler ışığında yorumlar yapan Bahisandra'nın yazılarını öneri niteliğinde kullanıcılarla buluşturuyor. Son hafta yaptığı maç tahminlerinde yüzde 64 gibi bir başarı oranı yakalayarak kendi rekorunu kıran Bahisandra, kullanıcıların yakından takip ettiği yazarlar arasında bulunuyor.
Yapay zekâ tabanlı yazarlarıyla spor ve eğlence sektörlerinde dijital dönüşümü hızlandıran Bilyoner, Bahista ve Bahisandra'nın yorumlarını farklı bir içerik seçeneği olarak kullanıcılarının değerlendirmesine sunuyor ve bu aileyi büyütmek için çalışmalarına devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kaleseramik’in seramik karo ile özdeşleşen güçlü markası Kalebodur, “İyi Bak Dünyana” felsefesi doğrultusunda, Türkiye’nin döngüsel moda markası Nivogo ile anlamlı bir iş birliğine imza attı. İki marka arasında gerçekleştirilen iş birliği kapsamında, Nivogo’nun Türkiye’deki döngüsel mağazalarında özgün tasarımlarıyla kullanıcılara ilham veren Kalebodur ürünleri kullanılacak. Kalebodur ve Nivogo, bu iş birliği ile daha iyi bir gelecek için karşılıklı değer yaratarak, döngüsel ekonomiye katkıda bulunmayı hedefliyor.
Doğadan ilhamla geliştirdiği özgün ürünler ile yaşayan mekanları tasarlayan Kalebodur, daha iyi bir dünya ve sürdürülebilir bir gelecek yolundaki iş birliklerine devam ediyor. Kalebodur, bu kez de Kale Grubu’nun daha adil ve yaşanabilir bir dünya hedefiyle başlattığı “İyi Bak Dünyana” hareketi doğrultusunda, Avrupa’nın 1 Numaralı Döngüsel Ekonomi Girişimi ve aynı zamanda Türkiye’nin döngüsel moda markası Nivogo ile önemli bir iş birliğini hayata geçirdi. Döngüsel ekonomiye katkı için birlikte değer yaratmayı hedefleyen bu anlamlı iş birliği kapsamında, Nivogo’nun Türkiye’deki döngüsel mağazalarında, Kalebodur’un özgün tasarımlarıyla kullanıcılara ilham veren seramik karo ürünleri kullanılacak.
 
“Nivogo iş birliği ‘İyi Bak Dünyana’ felsefemize de güçlü bir destek sunuyor”
 
Kaleseramik İletişim ve Atölye Kale İş Birim Müdürü Pelin Özgen Piker, girişimcilik ekosistemine katkıda bulunmaktan mutlu olduklarını belirterek, şunları söyledi:
 
“Marka olarak, yıllardır ‘Kalebodur, Seramik Budur’ sloganı ile yaşayan mekanlar tasarlıyoruz. Geliştirdiğimiz yenilikçi ürünlerin yanı sıra proje ve iş birliklerimizle de sürdürülebilirlik alanında sektörümüze öncülük ediyoruz. Sürdürülebilirlik alanında attığımız adımlar, bugünün değil, geçmişten gelen yolculuğumuzun devamını oluşturuyor. Bugün hayata geçirdiğimiz bu iş birliğini de bu yolculuğumuzun yeni bir halkası olarak görüyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek için, aynı zamanda girişimcilik ekosistemindeki doğru partnerlerle iş birlikleri yaparak, daha iyi bir gelecek için değer yaratmaya çalışıyoruz. Nivogo’da döngüsel ekonomiye yönelik çalışmaları ile bu yolda önemli işlere imza atmış çok değerli bir marka. Bu nedenle de böylesine anlamlı bir iş birliğinin parçası olmaktan mutluyuz. Bu iş birliği, ayrıca Grubumuzun daha adil ve daha yeşil bir dünya hedefiyle başlattığı ve herkesi dünyamıza sahip çıkmaya çağırdığı ‘İyi Bak Dünyana’ felsefemize de güçlü bir destek sunuyor. Kalebodur olarak, birlikte dünyamızı iyileştirebileceğimize olan inancımızla bundan sonra da sürdürülebilir bir gelecek için iş birliklerimize devam edeceğiz.”
 
“Kale Grubu ile hikayemizin başından bu yana birlikte yürüyoruz”

 Nivogo Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunahan Kafa da Kale Grubu ile hikayelerinin en başından bu yana birlikte yürüdüklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Kuruluşumuzun ilk yılı olan 2021’de İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik’den çok önemli ve değerli bir ödül aldık. Kale Grubu ile 3 yıla yaklaşan iş birliğimiz kapsamında, doğrusal ekonomi modeli ile ilerleyen hızlı moda sektöründeki problemlere çözüm getirme hedefiyle çalıştık. Bu hedef doğrultusunda da yaşanabilir bir geleceği bizden sonraki nesiller için de mümkün kılmak adına amaç ve gönül birliği yaptık. Sonucunda ise, ekonomiye yeniden dahil ettiğimiz ürünlerle okyanuslarca suyu kurtarıyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Avrupa’nın 1 Numaralı Döngüsel Ekonomi Girişimi Nivogo olarak, ortak hedeflere sahip olduğumuz markalar ile daha sürdürülebilir iyi bir dünya için çalışmaya ve ülkemizi dünyanın Döngüsel Ekonomi Merkezi yapmak için gayret sarfetmeye devam edeceğiz. Başından beri yanımızda olan çok kıymetli döngüsel dönüşüm marka partnerimiz Kalebodur ile de sektöre yön veren ve dünyada ses getiren döngüsel dönüşüm hareketini her geçen gün daha da güçlendirmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ING Türkiye, sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir adım daha attı ve 3 yeni sertifikayla çevre dostu yaklaşımını tescillendirdi. Bu kapsamda ING Türkiye, İstanbul Genel Müdürlük, Ege Bölge Müdürlüğü ve Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi binaları için uluslararası çevre dostu bina sertifikasyon sistemlerinden biri olan LEED Gold sertifikasını almaya hak kazandı. Ayrıca ING Türkiye, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikalarını da alarak çevresel etkilerin azaltılması ve enerjinin verimli kullanılması ile karbon salınımının düşürülmesine yönelik yönetim anlayışını, uluslararası standartlar ile tescil etti.
Sürdürülebilirliği stratejisinde önceliklendiren ve “Sürdürülebilirlik işimizin kalbinde” sloganıyla ilerleyen ING Türkiye, sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir adım daha attı ve 3 yeni sertifikayla çevre dostu yaklaşımını tescillendirdi. Bu kapsamda ING Türkiye, İstanbul Genel Müdürlük, Ege Bölge Müdürlüğü ve Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi binaları için uluslararası çevre dostu bina değerlendirme sistemi LEED Gold sertifikası sürecini başarıyla tamamlarken, aynı zamanda ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikalarını da almaya hak kazandı.
ING Türkiye, üç binası için LEED Gold sertifikasını almaya hak kazandı
USGBC (Amerikan Yeşil Binalar Konseyi) tarafından geliştirilmiş yeşil bina sertifikası LEED (Leadership in Energy and Environmental Design - Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik), en prestijli yeşil bina sertifikalarından biri olarak kabul ediliyor. LEED sertifikası kapsamında binalar, “Sürdürülebilir Arazi, Su Verimliliği, Enerji ve Atmosfer, Malzeme ve Kaynaklar, İç Mekan Yaşam Kalitesi ve İnovasyon” gibi alanlarda değerlendiriliyor. Bu değerlendirmeleri başarıyla tamamlayan ING Türkiye, LEED sertifikası sınıflandırmaları kapsamında İstanbul Genel Müdürlük, Ege Bölge Müdürlüğü ve Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi binaları için Gold sertifika aldı.
ING Türkiye, ISO 14001 Çevre ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikalarını aldı
ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikalarını da alan ING Türkiye, bu kapsamda çevresel etkilerin azaltılması ve enerjinin verimli kullanılması ile karbon salınımının düşürülmesine yönelik yönetim anlayışını uluslararası standartlar ile tescil etti. Bu sertifikalar ile ING Türkiye, kaynakların daha verimli kullanılması, atıkların azaltılması, enerji verimliliği gibi birçok alanda çevresel ve sosyal etkileri en aza indirmeye yönelik çalışmalarıyla sürdürülebilirliği iş yapış ve yaşam biçimi haline getiren yaklaşımını daha da güçlendirdi.